toplanmaktadır. Zaten, böyle bir gelişimi görmek de müm� kündür. Fakat bu gelişim bünyesinde önemli bir çelişkiyi de taşınıaktadır. O da şudur: Feodal ilişkilerden kapitalist iliş kilere geçmek için tarımsal makinalaşma ve onun gerektirdi ği teknik bilgi şarttır. Fakat makınalaşma ile birlikte çok bü yük kütle, tarını sektörünün dışında kalmakta şehire akın etmektedir. Orada ise nüfusu istihdam edebilecek bir sınai yatınm olmadığı içih bir çelişkinin içine girilmektedir. Bu çelişki aynı zamanda bir fasit dairedir. Biz makina laşmarun ve hızlı nüfus artışının ortaya koyduğu bu çelişki yi veya fasit daireyi feodal yapıyı yani statükoyu parçalayıcı tek unsur olarak gömiekteyiz. Bu dinamik faktörler eğitim, askerlik yapmak gibi birtakını faktörlerle diyalog haline gelip dış ilişkiler alaru genişlediği zaman bu oluşum hızlanacak tır. Bunun yanında şunu da gözde.n uzak tutmamak gerekir. Tarımsal makinalaşma henüz her yerde başlamış değildir. Bu gibi yerlerde ağa, tamamen rant sahibi olup toprağı ken çlisi işletmez. Öte yandan ıiıakinalaşmanın yapacağı işin em rindeki adamlan tarafından yapılmasını ister. Makinaya ya tırını
yapmaz.
Böyle
yerlerde
statükonun
parçalanması
şüphesiz uzun sürecektir. Fakat bu yerlerde birikim az olup kapitalist ilişkiler kurulamadığı halde, ağarun halk üzerin deki hükümranlığı devam etmekte, çözülmeler az olmakta' dır. Halbuki Batı'da da toprak ağası vardır. Fakat ağa trak tör, pulluk, biçerdöver� mibzer gibi modern tanm araçlannı kullanarak tarını kredilerinden geniş ölçüde faydalanarak ve hükümetin fiyat politikasına etki edebilecek derecede baskı grubu olarak geniş .ölçüde birikimler yapmışlar ve kapitalist işletmeler kurup , bu ilişkileri deniz aşırı seviyede geliştirme ye başlamışlardır. Ömeğin, traktör, hem iş-gücü ve zaman dan tasarruf etmekte, hem de vertıni. artırmaktadır, Mibzer ise tohumdan tasarrufu sağladığı gibi ekilen tohumun daha iyi filizlenme ve gelişme imkanlan bulmasını sağlar. Kredi den faydalanmak ve fiyat politikasını etkileyebilecek derece de baskı grubu olmak ise işletmenin gerek alını, gerek satını bakımından dış ilişkiler alarunın genişlemesine, daha elve rişli pazarlar ve hammadde olanaklan bulunmasına sebep olur. Faizle borçlanma ilişkilerinin Batı'da çok belirgin olma-
96