Yeni Hareket Gazetesi Ocak 2014

Hayatınıza renk katar

GÖNÜL RAHATLIĞIYLA YİYİN

KARDEŞLİK ve HİZMET VAKFI

Zentrale: Koppstrasse 36,1160 Wien Erste Filiale: Hellwagstrasse 14,1200 Wien Zweite Filiale: Gudrunstrasse 177,1100 Wien Dritte Filiale: Brunnenmarkt Stand 111,1160 Wien Produktion: Becsi utca 1,9151 Abda-Ungarn Tel: 01 905 47 78 - E-mail: office@hizmet.at

Vivenotgasse 8/Kat 3, 1120 Wien Tel.:+43 664 395 40 85 www.kahider.com office@kahider.com

Tel.:0699 17 08 19 92

www.yenihareket.com

Auflage / Baskı:

Avusturya’da Auflage/Baskı:

15.000

15.000

facebook.com/ yenihareketzeitung Neue Bewegung

Ocak 2015

Sayı 128

Aylık Bağımsız Gazete

e-mail: yenihareket@yenihareket.com

Ücretsiz / Kostenlos

OLSUN! Biz Charlie değiliz F da Yunus Emre Viyana’ Kültür Merkezi Dergi ile dayanışma içine girmek isteyenler “Hepimiz Charlieyiz” şeklinde pankartlar taşıdılar. Bundan cesaret alan sorumsuz dergi 14 Ocak’ta

V

iyana’ya resmi bir ziyarette bulunan ve Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ile görüşen Ahmet Davutoğlu basın toplantısında Viyana’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılacağı müjdesini verdi.

çıkan yeni sayısında kapaktan peygamberimize hakaretlerini sürdürdü. Dergi, kendisine yapılan saldırıdan dolayı bütün müslümanların özür dilemesini hedefleyen bir kapakla çıktı. Öte yandan gazetemize yorum yapan müslümanlar biz charlie değiliz, charlie olmaktansa ölürüz daha iyi dediler.

H

ükümetin çıkarmak istediği İslam kanuna karşı 100 bin müslüman imza attı. Sivil toplum kuruluşlarının ortak kampanyası sonucu toplanan imzaların bir bölümü basın mensuplarına gösterildi.

Hükümet üyeleri ise birkaç ufak değişiklik dışında tasarıda bir değişikliğe yanaşmıyorlar. 5. sayfada

6. sayfada Foto:Yeni Hareket

ransa’da Hazret-i Muhammed’e (sav) hakaret eden karikatürler yayınlayan Charlie Hebdo isimli dergiye saldırının ardından Müslümanlara ve İslam’ın kutsal değerlerine saldırılar arttı.

Taksicilere Türk başkan hayal değil

Ahmet Davutoğlu Viyana’daki temasları esnasında 10. Viyana’da Türk öğrencilerin yoğun olduğu bir liseyi de ziyaret etti.

5. Sayfada

SAYFA

İşyerleri“parkpickerl”alabilecek

SAYFA

Göçmenlerin gözde markaları Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer ülkedeki dini cemaat temsilcileri-

6

SAYFA

14

Fischer: Dine saldırı fikir hürriyeti değildir

yle birlikte yaptığı açıklamada dini değerlere saldırının fikir hürriyeti olmadığını ifade etti. kalpten gidiyor Eşine sadık olmayanlar

DEİK Başkanı Viyana’daydı

M

üsiad Avus- anlattı. DEİK’in amaturya, 2015’in cının Türk özel sekilk progra- törünün dış ülkelerle mında Türkiye’nin ilişkilerini düzenlemek Dış Ekonomik İlişkiler olduğunu aktaran BaşKonseyi (DEİK) Başkanı kan Vardan DEİK’in son Ömer Cihad Vardan’ı dönemde daha kuağırladı. Ömer Cihad rumsal bir yapıya döVardan yaptığı konuşInh. Mehmet ISCEL nüştüğünü kaydetti.

Hetzendorfer 1, A-1120 Wien mada DEİK’inStrasse amaçlaMobil: 0660 214 72 4210. sayfada rını ve çalışma şeklini office@autohaus-hetzendorf.at www.autohaus-hetzendorf.at

NİTZEL ACUN

Mediterrane - Lebensmittel Fleischerei Kurban Organizesi Yapılır

20 Wien 3

facebook.com/TulpeWien Meiselmarkt Stand B6, A-1150 Wien Tel.: 01/786 35 40 / Handy: 0664 402 62 98 www.tulpe15.at

22:00,

Gurbetçi annelere de altın verilecek

A Foto: Yeni Hareket

4

vrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından düzenlenen ‘Berlin Buluşması’ etkinliğine katılan Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu yaptığı konuşmada yurtdışında doğum yapan Türk annelere de altın verileceğini müjdeledi. 8. sayfada

Bekir ALICI

3. Şubemiz 17.01.2015 tarihinde açılıyor

RSLAN

A3/A4/C2 n - Austria 85 618 21 tmail.com

100 bin imza

Foto: Wiener Taxi

os

Adres: 1160 Wien Lerchenfeldergürtel 3 Tel: 0699 119 70 191 - Tel&Fax:01/990 39 16

Veronikagasse Ecke Payergasse 2 1160 Wien

Mobil: 0676 671 76 50 Tel.: 01 40 20 290 Email: info@liman-restaurant.at

Simmeringer Hauptstr. 125, 1110 Wien Tel: 0660 605 06 04

Ö

nümüzdeki Şubat ayında yapılacak olan Ticaret odası seçimlerinde taksiciler kendilerine yeni başkan seçecekler. Taksiciler odası seçimlerine 9 liste birden giriyor. SPÖ listesinin başında Gökhan Keskin bulunuyor. Gökhan Keskin’in listesi en fazla oyu alırsa tarihte ilk kez Viyana taksiciler odasının başına bir Türk geçmesi işten bile değil. 7. sayfada

SAYFA

4 2015’te neler olacak?

SAYFA

SAYFA

18 19 Hint sineması

Ocak

2

2015

Filistin devleti lehine oy kullanması Fransa’nın İsrail tarafından cezalandırılmasına yol açmış olabilir. Gizli servisler müslümanları da bir eyleme sevk edebilirler de o müslümanların haberi bile olmaz.

Yetkin Bülbül yetkinbulbul@yahoo.com

Din tavır almaktır İhsan hocamız (İhsan Süreyya Sırma) “din tavır almaktır” derdi.

Olaylar karşısında müslümanca tavır alabilmek için olayın mahiyetini iyi kavramak şart. Bunun yanında bu konudaki İslami hükümleri bilmek de şart.

Olayın mahiyetini iyi kavramak şart diyoruz çünkü olay hiç de göründüğü/gösterildiği gibi olmayabilir.

Fransa’daki saldırı olayını ele alırsak bu olayda olayın failleri olarak Cezayir asıllı iki kardeş gösteriliyor. Gerçek failler onlar mı belli değil. Çünkü delil olarak arabada unutulan iki kimlik gösteriliyor.

Bu deliller inandırıcı değil. Pekâlâ, polis veya bir gizli servis bu kimlikleri bırakmış olabilir. Birçok kişi saldırının arkasında Mossad var

Milyonlarca masum insanın ölmesine ses çıkarmayanlar, iki elin parmağı kadar insanın ölmesi karşısında dünyayı ayağa kaldırdılar.

Olay bir terör saldırısı olarak görüldü ve lanetlendi. Oysa bir eylemin terör saldırısı sayılması için masum insanlara karşı yapılmış bir eylem olması gerekiyordu.

Fransa’da saldırıya uğrayanlar hiç de masum değildi.

Dinlerin kutsal değerlerine saldırılar nasıl masum olabilir? Bu tür karikatürler ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemez. Sınırsız ifade hürriyetini Batı ülkeleri de kabul etmiyor. Yahudiler aleyhindeki ifadeler, yazılar, karikatürler suç sayılıyor ve ağır bir şekilde cezalandırılıyor.

Bu olayla bütün müslümanlar sindirilmek isteniyor. Dinlerine yapılan saldırılara karşı sessiz kalmaları hedefleniyor. Hatta dinlerinden utanmaları ve dinlerini terk etmeleri hedefleniyor. Avrupa’daki müslümanları yıldırıp Avrupa’yı terk etmelerini amaçlayanlar da var.

İşte o aşağılık dergi kendisine arka çıkılmasından cesaret alarak saldırıdan sonra yine Peygamberimiz aleyhine bir karikatür yayınladı. Böylece olaydan hiç ders almadıklarını gösterdiler ve Müslümanları kışkırtmaya devam ettiler.

Karikatür: Osman Turhan(Yeni Şafak)

diyor ki bu iddia hiç de yabana atılacak bir iddia değil.

İslam’a karşı savaş günümüzde medya yoluyla yapılıyor. İslam düşmanlarının elinde güçlü medyalar var. Bu medyalar eliyle insanlar bir yandan maç, müzik ve cinsellik ile oyalanırken, diğer yandan İslam’a saldıran yayınlarla İslam’dan nefret etmeleri sağlanıyor.

Bu tür olaylar karşısında tavrımız ne olmalı? O dergiyi almam olur biter diyebilir miyiz? Bir müslümanın canından fazla sevmesi gereken Peygamberine hakarete sessiz kalması mümkün değildir.

Kanunlar çerçevesinde elinden gelen neyse o şekilde bu hakaretlere engel olmaya çalışması gerekir.

Hiçbirimiz Charlie değiliz Saldırıdan sonra dergiye destek olmak amacıyla kitleler “hepimiz charlieyiz” pankartı taşıdılar.

Türkiye’de de genelde laik kesimler bu pankartı taşıdılar.

Bu pankartı şuursuzca taşıyan müslümanlara da rastladık ne yazık ki. O müslümanlar ben de çarliyim demenin ne anlama geldiğini bilselerdi o pankartı taşımazlardı. Pankartın ne anla-

ma geldiğini sözkonusu derginin avukatı açıkladı. Avukat, hepimiz charlieyiz pankartını taşımanın dine eleştiri yapılmasını da kabul anlamına geldiğini söyledi.

Avukat o kadarını söylemedi ama aslında hepimiz charliyiz demek dinime en ağır hakaretleri de yapabilirsin demektir.

Avukat böyle demesine rağmen derginin yeni sayısı kapağında peygamberimizi tasvir eden karikatürdeki kişiye de o pankartı taşıtmaktan çekinmediler. Oysa değil bir peygamber sıradan bir müslüman dahi o pankartı taşıyamaz.

Dünya yüzünde 1,5 milyar müslüman yaşıyor. Sayımız hiç de az değil. Ama aşağılık adamlar dinimize hakaret etmekten çekinmiyorlar. Bu İslam düşmanlarının

güçlü olmasından değil, bizim dağınıklığımızdan kaynaklanıyor.

Hilafet kaldırıldığından beri bir daha toparlanamadık. Bundan 125 yıl önce hilafet daha kaldırılmamışken Müslümanların halifesi Sultan Abdulhamid Peygamber efendimiz aleyhine sahnelenmek istenen bir piyesi engellemişti. O hilafetin gücünü kullanmıştı.

Günümüzde hilafet yok. Ancak Müslümanlar birleşip hilafeti tekrar tesis edebilirler. İslam düşmanları elbette bunu engellemeye çalışacaktır. Hak ile batılın mücadelesi kıyamete kadar sürecek.

Yan gelip yatmak yok.

Son söz: Salihlerin tembelliği fasıkların hâkimiyetine yol açar.

Hızlı Havale Havalenizi DenizBank ile yapın, Türkiye’nin 81 şehrinde 4.200 noktaya anında ulaşın!

• DenizBank A.Ş.’nin 739 şubesine göndereceğiniz havaleleri bir saat içinde Türkiye’de hiçbir ek masraf kesilmeden memlekete gönderiyoruz.

• Havalelerinizi ister Avusturya genelindeki 26 şubemizden, ister internet şubemiz üzerinden online yapın, paranızı hesaplı, güvenli ve hızlı bir şekilde memlekete ulaştıralım!

Haftaiçi uzun çalışma saatlerimizle hizmetinizdeyiz.

Ayrıca Viyana şubelerimiz Cumartesi günleri de açık!

Müs¸teri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at DenizBank bir Sberbank grubu kuruluşudur.

Ocak

HABER 3

2015

Anaokulundaki çocuğa tuvalet temizleme cezası

1

0.

Viyana Gudrunstrasse’de bulunan bir Türk anaokulunda (Kindergarten) geçtiğimiz günlerde yaramazlık yapan bir çocuğa skandal bir ceza verildi. Talha ismindeki 6 yaşında çocuk tuvalet kâğıdıyla tuvaleti tıkayınca anaokulundaki eğitici personel tarafından tuvaleti temizlemekle cezalandırıldı. Talha’nın babası Bekir

K. olayın failini Magistrat’a şikâyet etti. Olaydan sonra anne-babası Talha’yı başka bir kindergarten’a yazdırdılar.

Olayın vuku bulduğu anaokulu yetkilisi gazetemize yaptığı açıklamada olayın kurumun değil, personelin hatası olduğunu ve olaya sebebiyet veren personelin işten el çektirildiğini ifade etti.

Yetkili, çocukların tuvalet kâğıdıyla oyun oynayarak tuvaleti defalarca tıkadığını, personelin de en sonunda çocuklara eldiven taktırarak kâğıdı aldırdığını belirtti.

Ayrıca Talha’nın babasının anaokulu yetkililerine olaydan sonra telefonda hakaret ve küfür ettiğini sözlerine ekledi.

Ayakkabıda cami resmi mi?

H

&M içinde cami resmine benzeyen bir resim bulunan ayakkabı modelini satışa sundu.

Resmin cami olduğunu iddia edenler olduğu gibi, bu resim aslında Stockholm şehrinin resmidir diyenler de var.

Türk toptancının aracı kundaklandı

E

t toptancısı Abdullah Demirci’nin aracı 6 Ocak Salı gecesi bilinmeyen kişilerce kundaklandı. Olay 23. Viyana’daki gıda haline yakın bir caddede meydana geldi.

Aracın yandığını haber alan polisler olay mahalline gelerek yangının söndürülmesini sağladılar. Ancak araç sahibine yangını haber vermediler. Yakında bulunan düğün salonuna ertesi gün gelenler aracı görerek Abdullah Demirci’ye haber verdiler. Olayın üstünden 12 saat geçmesine rağmen polisler haber vermedi. Gazetemize açıklama yapan Abdullah Demirci böyle bir durumda bizi haberdar etmeleri polisin görevi idi

T

Türk girişimcilere seçilme hakkı Dönerin Gıda Kodeksine alınması İşletmecilere HACCP (Tüketici sağlığını koruyucu hijyen uygulamaları) ve Allerjen eğitimi Wirtschaftskammer Viyana‘da ve SVA‘da Türkçe danışmanlık hizmeti İstanbul ve Ankara‘ya Ekonomi Heyeti gezisi Türk İşletmeleri Danışma Kurulu 2015 Wirtschaftskammer seçimlerinde çok sayıda Türk girişimci adaylar

E 1 T S I L

N -W2I6E. FEBRUAR 2015 B W 24. Eine Initiative des Wirtschaftsbund Wien | 1030 Wien, Lothringerstraße 16/5 Tel: 01/512 76 31 | Fax: 01/512 76 31-34 | office@wirtschaftsbund-wien.at

Olayda önündeki çalıntı araçta çıkan yangının Ab-

dullah Demirci’nin aracına sıçradığı görüntüsü verilmeye çalışıldığı düşünülüyor.

Tacizciye dikkat

acizciler “annen hastanede, gel seni ona götüreyim” diyerek çocukları kandırmak ve kötü emellerine alet etmek istiyorlar. Bu türden bir olay geçtiğimiz günlerde 21.

Viyana’da yaşandı. Heute gazetesinin haberine göre

Sizin için yaptıklarımız:

dedi.

12 yaşındaki Melanie yolda yürürken yanına yaklaşan arabadaki 50-60 yaşlarındaki bir adam “annen hastanede arabaya atla seni ona götüreyim” dedi. Melanie bu sözlere kanmadı ve oradan hızla uzaklaşarak annesini aradı. Polis çevredeki okul-

ları da muhtemel vakalara karşı uyardı.

Biz de Yeni Hareket Gazetesi olarak anne babalara sesleniyor ve mümkün mertebe çocuklarınıza okula gidip gelirken refakat edin diyoruz.

4

Ocak

HABER

2015

2015’te neler olacak?

2015 yılında güzel değişiklikler olacak. Bunun yanında zamlar da var.

Bedava Nachhilfe dersleri

Çocuklara bedava diş teli

2015’te öğrenciler haftada iki saat ücretsiz “Nachhilfe” dersi alabilecek. Almanca, İngilizce ve Matematik derslerinde yardımcı dersler Volkshochschule’lerde verilecek.

18 yaşına kadar çocuklar Temmuz ayından itibaren diş teline (Zahnspange) para ödemeyecek.

Ufak işler (geringfügigarbeit) kazanç sınırı arttı Bu yıl için geringfügig sınırı 405,98 Euro’ya çıktı Bunun yanında gazlı kombide tamirat olduğunda masrafı kiracı değil ev sahibi ödeyecek.

Zamlar: Otoban vignetinin ücreti arttı. Bu yılki ücret 84,40 Euro. İlaç reçete ücretlerine de zam geldi. İlaç başına bundan böyle 5,55 Euro ödenecek.

Eurovision Viyana’da

şarkı

yarışması

Geçen seneki yarışmayı Avusturya kazandığı için bu yıl Eurovizyon yarışması 19-23 Mayıs tarihleri arasında Viyana’da yapılacak.

Niederösterreich’ta seçim var

N

iederösterreich eyaletinde 25 Ocak’ta mahalli seçimler yapılacak ve böylece yeni belediye meclis üyeleri seçilecek.

Seçimlerde 16 yaşını dolduran Avusturya vatandaşları oy kullanabilecek.

Wiener Neustadt’ta ortak adaylar Bölgede faaliyet gösteren farklı sivil toplum kuruluşları güç birliği yaparak 25 Ocak seçimlerinde ortak adaylar çıkardılar. SPÖ listesinde 4 Türkiye kökenli aday yer aldı.

Bunlar Fahrettin Selikoğlu, Ufuk

Can, Meral Karataş ve Bilal Öztürk.

Bu 4 aday tercihli oylarla seçilebile-

cek durumdalar.

Gazeteci Mahmut Çetin ile Ahmet Se-

Bu yıl Avusturya ve Türkiye‘de önemli seçimler var İşte seçim takvimi: Avusturya: 25 Ocak: Niederösterreich Belediye Seçimleri 24-26 Şubat: Ticaret Odası Seçimleri 1 Mart: Kärnten Belediye Seçimleri Mayıs: Burgenland Belediye Seçimleri Eylül: Oberösterreich Belediye Seçimleri Ekim: Viyana Belediye Seçimleri

Avusturya’daki belediye seçimlerinde Avusturya vatandaşları oy kullanabilecek.

vik, Servet Özdemir ve İbrahim Demir ProWn listesinden seçime girecekler.

Bursa ve çevresindeki Arsa-dükkânev ve dairelerinizi uygun fiyata satın alıyoruz.

Kaya Gayrimenkul Group 0676/ 50 400 20 0660/ 50 500 50

CAMCI TAYFUN 1100 Wien, Gudrunstr. 136A

Türkiye: 7 Haziran: Genel Seçim (Millevekili seçimleri)

PROWN listesi

Ticaret odası seçimlerinde Türk vatandaşı işverenler de oy kullanabilecek.

Türkiye’deki genel seçim için konsolosluklarda seçim sandıkları kurulacak. TC vatandaşları

Türkiye’ye gitmeden oy verebilecekler. Randevu sistemi kaldırıldı.

Oy vermek daha kolay olacak.

Avusturya vatandaşları ve Mavi kartlılar Türkiye seçimlerinde oy kullanamayacak.

Tel. : 01 /943 69 15 Mobil : 0699 110 490 21 www.glasereitayfun.at

10.

YIL

Ocak

HABER 5

2015

Müslüman STK’lar Hükümetin açıkladığı tasarıya karşı birleştiler

A

vusturya’da faaliyet gösteren Müslüman Sivil toplum Kuruluşları Hükümetin 10 Aralık’ta açıkladığı islam tasarısına karşı ortak açıklama yaptılar.

Açıklamada ilk tasarıya yapılan itirazların hükümet tasarısına karşı da geçerli olduğu dile getirildi.

Açıklamada İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinin İGGİÖ tarafından belirlenmemesinin ilerde sorunlara yol açacağı kaydedildi.

Basın toplantısında tasarıya karşı toplanan imzaların bir kısmı

M

basın mensuplarına gösterildi.

Dernekler adına açıklama yapan Muddar Khouya tasarıya karşı 100 bin imza toplandığını belirtti.

Muddar Khouya imza kampanyasına anne-babaların katıldığını çocukların da hesaba katılması durumunda 400 bin müslümanın tasarıya karşı olduğunun söylenebileceğini ifade etti.

Ortak açıklama yapan STK’lar şunlar: 1. ATİB

2. Viyana İslam Federasyonu 3. İslam Kültür Merkezleri Birliği 4. Boşnak Dernekleri Birliği 5. Mısır Dernekleri Birliği 6. Şii Dernekler Birliği 7. Avusturya Türk Federasyonu 8. Arnavut Müslümanlar Birliği 9. Müslüman Avusturyalılar Girişimi

üslüman Sivil toplum girişimi ( Netzwerk muslimische zivilgesellschaft) tarafından düzenlenen açık oturumda hükümet temsilcileri ile müslümanlar yeni tasarı hakkında tartıştılar. Hükümet kanadından Bakan Ostermayer’i temsilen gelen Brian Schmidt ile Bakan Kurz’u temsilen Markus Benesch müslümanların tasarı hakkındaki endişelerini dinlediler ve sorularını cevaplandırdılar. Açık oturuma konuşmacı olarak Avusturya İslam Cemaati eski başkanı Enes Schakfeh ile yüksek şura üyesi Jamal Morad katıldı. Enes Schakfeh islam

kanun tasarısının tarihi gelişimini aktarırken, Jamal Morad hükümetin tasarıyı dikte ile kabul ettirmeye çalıştığını belirtti.

Yaklaşık 400 kişinin katıldığı açık oturumda konuşmalardan sonra sorulara geçildi. Oturuma katılan müslümanlar tasarıya tepkilerini dile getirdiler. Diğer dini cemaatler ile müslümanlar arasında büyük ayrımcılık yapıldığı toplantının ana konusu oldu. Toplantıda Avusturya İslam Cemaati Başkanı Fuat Sanaç’ın istifa etmesi yönünde görüşler de serdedildi.

10. Liga Kultur

Pegida Viyana’da da yürüyüş planlıyor

Nasıl başardılar?

A

vusturya’da çeşitli meslek dallarında başarılı olmuş 50 göçmenin başarı hikâyeleri bir kitapta toplandı.

Kitabın tanıtımı ile alakalı olarak Ticaret odasında bir program düzenlendi. Programda kitapta adı geçen birçok göçmen de yer aldı.

A

50 başarılı göçmen arasında 5 Türk kökenli bulunuyor. Bunlar Mimar Bahattin Çeki, Şirket Danışmanı Ayşegül Çetinkaya, Şirket Danışmanı Oğuzhan Köse, Araba Bakım işleri yapan Âdem Sonkaya ve Avukat Kazım Yılmaz Christoph Neumayer göç ile Avusturya’nın büyük bir ekonomik potansiyele kavuştuğunu ak-

tardı. Toplantı toplu resim çekimi ile sona erdi.

Bezahlte Anzeige

Avusturya’da her on işverenden biri göçmen kökenli. Toplantıda konuşan sanayiciler birliğinden

İslam kanun tasarısı açık oturumda tartışıldı

lmanya’da İslam karşıtı yürüyüşler düzenleyen PEGİDA 2 Şubat’ta Viyana’da yürüyüş planlıyor. Mariahilferstrasse üzerinde yapılacak olan Pegida yürüyüşüne 250 kişinin katılacağı tahmin ediliyor.

Pegida’nın Viyana’daki eylemine karşı çıkan çevreler de karşı yürüyüş yapacaklar.

Pegida’ya karşı olanlar Viyana’da Pegida’ya geçit yok diyorlar.

Pegida’nın geçtiğimiz günlerde Köln’de yapmak istediği yürüyüş binlerce kişinin karşı eylemiyle engellenmişti. Bu arada FPÖ Başkanı Strache de Pegida’yı desteklediklerini açıkladı.

JETZT LEHRABSCHLUSS NACHHOLEN UND CHANCEN-SCHECK BIS ZU € 3.000 EINLÖSEN! Sie haben einen Job und wollen den Lehrabschluss nachholen? Das ist Ihre Chance: Der waff zahlt jetzt 90 % Ihrer Kurskosten und verrechnet direkt mit dem Kursanbieter.

Einlösbar für: das Nachholen Ihres Lehrabschlusses bis zu € 3.000

Ich hab meinen Lehrabschluss in der Hand!

Abdurahman hat den Lehrabschluss als Berufskraftfahrer nachgeholt.

www.waff.at

WAFF_CHANCENSCHECK_YENIHAREKET_270x105SSP_ABDURAHMAN.indd 1

eine berufliche Aus- und Weiterbildung bis zu € 1.000 die gesamte Prüfungsgebühr für den Lehrabschluss Vereinbaren Sie einen Termin vor Kursanmeldung.

Wir beraten Sie gerne kostenlos: (01) 217 48 – 555 Gefördert aus Mitteln des Europäischen Sozialfonds

acebook.com/waff

09.01.15 10:16

6

Ocak

HABER

2015

Fransa’daki saldırı İslam düşmanlığını azdırdı

Dergiden kutsal değerlere hakarete devam Saldırıda genel yayın yönetmenini kaybeden dergi yeni sayısında da peygamberimize hakaretlerini sürdürdü. Kapakta çizdikleri karikatürde müslümanları kışkırtmaya devam ettiler.

Almanya’dan sağduyulu karar

Öte yandan Almanya İslam karşıtı PEGİDA eylemlerinde Hz. Muhammed karikatürleri taşınmasını yasakladı.

Ahmet Davutoğlu Paris’teki yürüyüşe katıldı Saldırıdan sonra Paris’te teröre karşı dayanışma yürüyüşüne Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Davutoğlu Avrupa’daki müslümanlar adına yürüyüşe katıldığını ifade etti. Paris’teki yürüyüşe Netanyahu’nun da katılması tepkilere yol açtı. Daha kısa bir süre önce iki binden fazla kadın-çocuk sivili öldüren terör devleti başkanı Netanyahu’nun terörü kınaması bu ne yaman çelişki dedirtti.

Teröre karşı Viyana’da dayanışma yürüyüşü Fransa’daki saldırıların ardından Viyana’da yaklaşık 12 bin kişi teröre karşı birlikte hareket adı altında yürüyüş yaptı. Başbakan Faymann’ın davetiyle gerçekleşen yürüyüşe

V

F

ransa’daki saldırının ardından 3. Viyana’da bulunan Tuna Camii’nin duvarına İslam’a hakaret eden yazı yazıldı.

MJÖ’lü gençler çirkin yazıyı kalp resimleriyle örttüler.

Şubat’a kadar sürecek. Yarışmanın birincisine 3.000 Euro para ödülü verilecek.

Ayrıntılı bilgi buendnis.at

için:

IMPRESSUM Avusturya / Österreich Unabhängige österreichische Zeitung in türkischer Sprache Yıl: 12 Sayı:128 Ocak 2015 - Ausgabe Nr.:128 Jänner 2015

Sahibi / Herausgeber und Medieninhaber: Yetkin BÜLBÜL Adresse: Schellhammergasse 8/3, A-1160 Wien/Austria Tel&Fax: +43 1 990 96 23, yenihareket@yenihareket.com www.yenihareket.com | www.facebook.com/yenihareket Genel Yayın Yönetmeni / Chefredakteur: Yetkin BÜLBÜL PR Manager: Zeyd BÜLBÜL Editorial Grafiker / Layout: Yusuf ilhan AUFLAGE: 15.000 Reklam / Marketing: 0699 116 79 724 yenihareket@yenihareket.com Baskı / Druck: MediaPrint: Wien İlanlar ve köşe yazılarının içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir.

Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der Anzeigen und Kolumnen. dem Ehrenkodex der österreihischen Presse verpflichtet.

kanı Dr. Fuat Sanaç da yürüyüşe katılanlar arasındaydı. Yürüyüşte PKK yanlılarının da yer alması “terörist-

ler terörü kınıyor” yorumlarının yapılmasına yol açtı.

Cami duvarına İslam‘a hakaret eden yazı yazdılar

Irkçılığa karşı afiş yarışması

iyana Belediyesi desteği ile ırkçılığa karşı afiş kampanyası düzenleniyor. Grafikçiler, sanatçılar, öğrenciler ve bu konuda fikri olan herkes yarışmaya katılabiliyor. Das Bündnis isimli insan hakları derneğinin düzenlediği yarışmaya başvurular 11

Cumhurbaşkanı Fischer’in yanında dini cemaatlerin başkanları da katıldı. Avusturya İslam Cemaati Baş-

www.das-

islam düşmanlığı karikatürleri

F

ransa’da İslam’ın ve diğer dinlerin kutsal değerlerine hakaret eden karikatürler yayınlayan Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıdan sonra müslümanlara yapılan saldırılar arttı. Fransa’da çeşitli camilere ve müslümanların işyerlerine saldırılar düzenlendi. Viyana’da da bir caminin duvarlarına İslam karşıtı yazılar yazıldı. Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslamofobianın tüm dünyayı sardığını ve Avrupa’da yaşayan her 3 kişiden birinin İslamofobia hale geldiğini söyledi.

Ocak

HABER 7

2015

65 yaşın üstündekiler Taksicilere Türk başkan küçük eve geçebilecek hayal değil

V

iyana’da Belediye evlerinde büyük evden küçük eve geçilemiyor. Viyana Belediyesi 65 yaşın üstündeki-

lere istisna tanıdı. Çocukları evlenen yaşlılar küçük eve geçmek ve daha az kira ödemek istiyordu.

Belediye yaşlıların bu isteği-

ni dikkate aldı. Böylece büyük ev arayanların da şansı artacak.

Vatandaşlığa geçiş kolaylaştırılsın

C

aritas Başkanı Michael Landau Avusturya vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılmasını talep etti.

Landau ayrıca çifte vatandaşlık konusunda yeni düzenleme yapılması isteğinde bulundu.

V

iyana’da hatırı sayılı Türk kökenli taksici var. 520 Türk taksici firmasının taksileri Viyana sokaklarında yolcu taşıyor.

Seçimlerde toplam 2800 civarında oy hakkına sahip taksici seçmen bulunuyor. Önümüzdeki Şubat ayında yapılacak olan Ticaret odası seçimlerinde taksiciler

de kendilerine yeni başkan seçecekler. Taksiciler odası seçimlerine 9 liste birden giriyor. Başı çeken listeler ise SPÖ ve ÖVP listeleri. SPÖ listesinin başında Gökhan Keskin bulunuyor. Gökhan Keskin’in listesi en fazla oyu alırsa tarihte ilk kez Viyana taksiciler odasının başına bir Türk geçmiş olacak.

Geçtiğimiz günlerde Gökhan Keskin ve ekibi Etap’ta bir toplantı düzenleyerek taksicileri meslekle ilgili konularda ve seçim konusunda bilgilendirdiler. Gökhan Keskin taksiciler odasında daha fazla söz sahibi olabilmek için meslekdaşlarından destek istedi.

TEŞVİKLER KONUSUNDA KİM YETERLİ BİLGİYE SAHİP?

Avusturya, Avrupa ülkeleri arasında vatandaşlığa geçiş şartlarının en zor olduğu ülkeler arasında bulunuyor.

Gaziantep’in kurtuluşu Viyana’da kutlandı

TEŞVİKLER KONUSUNDA BİLGİLENDİRME

01/514 50-1055 ng wko.at/wien/foerderu

G

aziantep’in düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla Viyana’da program düzenlendi.

Avusturya Gaziantepliler Derneğinin tertip ettiği programda Prof. Bilgehan Pamuk

Gaziantep’in kurtuluşu ile ilgili bilgi verdi. Etap’ta düzenlenen geceye kendisi de bir Gaziantepli olan Viyana Büyükelçisi Hasan Göğüş de katıldı ve bir konuşma yaptı. Avusturya Gaziantepliler Derneği

Başkanı Mustafa İşcel de konuşmasında geceye katılanlara teşekkür etti.

Mustafa İşcel Gaziantep’in kurtuluşu ile alakalı olarak Viyana’da ilk kez bir program düzenlendiğini ifade etti.

Förderungen_135x210.indd 1

26.08.2013 16:30:18

8

Ocak

HABER

2015

Türkiye’den Emeklilik konusunda yeni bilgiler Torba yasa ile sadece başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma zorunluluğu ortadan kaldırılmış olup, Mavi Kart hamili kişilere de daha önce Türk Vatandaşlığında geçen sürelerini borçlanma hakkı getirilmiştir. Ancak Borçlanılacak sürelerde Türk Vatandaşı olma zorunluluğu devam ediyor

G

öreve yeni başlayan Çalışma Ataşesi Mahmut Musa KARABULUTLU, vatandaşlarımızın özellikle Yurtdışı Borçlanma işlemleriyle alakalı bilgi eksikliğinden veya bilgi kirliliğinden kaynaklı gereksiz harcama yapmalarına neden olan bazı hususlarda lüzumu üzere vatandaşlarımıza uyarılarda bulundu. Çalışma ataşesi gazetemize yaptığı açıklamada 3 başlık altında aşağıdaki konulara değindi; 1- Yurtdışı Borçlanması yapmak isteyenler başvurularını POSTA YOLUYLA Türkiye’ye gitmeden de yapabilirler. Başvuru için Türkiye’ye gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Postaların iadeli taahhütlü gönderilmesi vatandaşlarımızın lehine olacaktır.

2- Yurtdışı Borçlanması için BAŞVURU KARARI verildikten sonra Viyana Çalışma Müşavirliğine gelirken birlikte getirilecek belgeler; BAŞVURU KARARI VEREN KADINLAR İÇİN GEREKLİ BELGELER; -MELDEBESTÄTIGUNG (İkametgâh) İkamet yerinin bağlı olduğu Yerel İdari Biriminin (Gemeinde, Magistrat) ilgili dairesi ( Meldeamt) tarafından düzenlenmektedir.

Bu belgenin TERCÜMESİ Müşavirliğimizce sadece yurtdışı borçlanmalarında geçerli olacak şekilde ücretsiz olarak düzenlenmektedir.

Ayrıca bir tercümeye gerek yoktur.

-VERSİCHERUNGSDATENAUSZUG (Avusturya Hizmet Cetveli)

Bu Belge Yetkili Avusturya Sigorta mercii ( PVA) veya Hastalık Kasası tarafından verilmektedir.

Avusturya’da çalışması olan Kadınların ikametgâh belgesinin (Meldebestätigung) yanında Hizmet Cetveli (Versicherungsdatenauszug) de almaları gerekmektedir.

Sadece çalışması olan kadınlar için zorunlu bir belgedir. Çalışması olmayan kadınlar ikametgâh belgesi (Meldebestätigung) ile başvuracaklardır.

Bu belgenin de ayrıca TERCÜMESİNE gerek yoktur. Belgenin başvuru tarihinden 30 gün önce düzenlenmiş olması ve orjinal halinin ibraz edilmesi gerekmektedir.

BAŞVURU KARARI VEREN ERKEKLER İÇİN GEREKLİ BELGELER; -VERSİCHERUNGSDATENAUSZUG (Avusturya Hizmet Cetveli) Bu Belge Yetkili Avusturya Sigorta mercii ( PVA) veya Hastalık Kasası tarafından verilmektedir. Erkek sigortalılar için esas alınan belgedir.

Bu belgenin ayrıca TERCÜMESİNE gerek yoktur. Belgenin başvuru tarihinden 30 gün önce düzenlenmiş olması ve orjinal halinin ibraz edilmesi gerekmektedir. *Kadınlar, çalışma ve işsizlik sürelerinin yanında ev kadını olarak geçirdikleri süreleri de borçlanabilmektedirler. *Erkekler ise, sadece çalışma ve işsizlik sürelerini borçlanabilmektedirler. *Bu nedenle kadınlar ve erkekler için ibraz edilecek belgelerde farklılıklar bulunmaktadır.

*Her iki durumda da borçlanılacak sürelerde Türk Vatandaşı olma zorunluluğu bulunmaktadır.11 Eylül 2014 tarihindeki yasa değişikliliği ( torba yasa) ile sadece başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma zorunluluğu ortadan kaldırılmış olup, izinle Türk Vatandaşlığından çıkan Mavi Kart hamili kişilere de daha önce Türk Vatandaşlığında geçen sürelerini borçlanma hakkı getirilmiştir. *Bu belgelerin; başvuru kararı verildikten sonra temin edilip Müşavirliğimize gelirken getirilmesi vatandaşlarımızın faydasına olacaktır.. *Bunun yanında vatandaşlarımız, Müşavirliğimize bilgi amaçlı da gelebilmektedirler, bu durumda bu belgelerin birlikte getirilmesi zorunlu değildir.

3- Avusturya’da Geçici Bulunmalarda Sağlık Yardımları Ülkemiz ile Avusturya arasında bir Sosyal Güvenlik Anlaşması bulunmakta olup, bu anlaşma sağlık sigortası bakımından sadece 4A yani eski adıyla SSK sigortalılarını ve emeklilerini kapsamaktadır. Dolayısıyla Türkiye’den Avusturya’ya geçici (turistik amaçlı) gelen 4A kapmasındaki çalışan veya emeklilerin gelmeden önce bağlı bulundukları Sosyal Güvenlik Kurumundan alacakları TR/A 3 belgesi ile Avusturya’da bulundukları geçici sürelerde sağlık yardımlarından faydalanmarı mümkündür. Ancak 4B yani eski adıyla BAĞKUR veya 4C yani eski adıyla Emekli Sandığına tabii çalışan veya emekli olanlar Türkiye-Avusturya Sosyal Güvenlik Anlaşması kapsamı dışında olduklarından geçici ( turistik amaçlı) olarak Avusturya’da bulundukları dönemlerde ülkemizdeki sigortalılıklarından dolayı buradaki sağlık harcamaları karşılanmamaktadır.

Avusturya’da gerçekleştirecekleri olası bir sağlık harcamasını da kendileri karşılamak zorundadırlar.

Bu nedenle vatandaşlarımızın Türkiye’den gelecek yakınlarının; - 4A kapsamında çalışan veya emekli ise; gelmeden önce TR/A 3 belgesi almaları, - 4B veya 4C kapsmında çalışan veya emekli iseler; buraya gelmeden önce özel sağlık ( Seyahat) sigortası yaptırmaları gerekmektedir.

Özellikle bu üç hususta vatandaşlarımızın gereksiz harcama yaptıklarını gözlemlediğini belirten Çalışma Ataşesi M.Musa KARABULUTLU, vatandaşlarımızın yurtdışı borçlanma işlemleriyle ilgili her türlü soruda Çalışma Müşavirlik ve Ataşeliklerine başvurmalarının kendilerinin faydalarına olacağını hatırlatarak, bu konuda aracılık yapmak isteyenlere de meslekleri ne olursa olsun itibar etmemelerini tavsiye etti.

Yurt dışında doğum yapan her Türk anneye altın verilecek

T

ürkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından düzenlenen ‘Berlin Buluşması’ etkinliğine katıldı.

“Yurtdışında doğum yapan her Türk anneye altın verilecek“

Başbakan olarak Berlin’e ilk ziyaretinde hediye ile geldiğini anlatan Davutoğlu şunları söyledi: “Türkiye’de aileye destek programı ilan ettik. Özellikle anneler, çalışan annelere bir takım müjdeler verdik. Tabii Türkiye’nin Sosyal Güven-

lik Kurumu sistemine bağlı olarak çalışanlara yaptığımız bu ikramı, sizden esirgeyemezdik. İki hediye ile geldik. Bir, bundan sonra sadece Türkiye’de değil yurt dışında nerede olursa olsun, doğum yapan her anneye ilk altın devletten olacak. Annelerimizi bu anlamda desteklemek için ilk çocuğa, 300 TL veya yarım altın, ikinci çocuğa 400 TL, üçüncü çocuğa ise 600 TL yani tam bir altın, hediye devletimizden dünyanın her yerindeki vatandaşlarımıza. Doğuma ibraz edilen, başkonsolosluğumuzda doğum tescil edildiğinde inşallah bu he-

diyeyi de anneler alacak, babalar da teşekkür edecek, hem anneye hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne.

Yine bir çok gurbetçimiz için vaktinde sıkıntı olan ve evlatlarını evlendirmek istediğinde bir şekilde sıkıntıyla karşılaşan bir durumdan onları kurtarmak için inşallah 18 yaşına kadar kendi çocuklarının çeyiz hesabı olarak, o çocukların evliliğine yardım ve hazırlık anlamında tasarruf yapıldığı zaman, bu tasarruf ne kadarsa onun yüzde 15’ini de devlet çeyiz hesabı olarak vatandaşlarımıza verecek. İşte artık kendi vatandaşlarının yeni doğan

bebeğine bile altın takabilen güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti var”

Ocak

HABER 9

2015

Fatih Erbakan:

Küresel bir algı operasyonu devrede

E

rbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan Viyana’da bir konferans verdi. Erbakan Vakfı Avusturya şubesinin düzenlediği konferans Wonder’de çoşkulu bir kalabalık önünde gerçekleşti. Özellikle aksakallı Milli görüşçüler Fatih Erbakan’ı dinlemeye koştular.

Fatih Erbakan konuşmasında İslam dünyasının küresel bir algı operasyonu ile karşı

Gazze Savaşında Yaralananlar Avusturya‘da

G karşıya olduğuna işaret etti. „İslam‘ı terör dini, Müslümanları ise terörist olarak göstermeye çalışıyorlar“ diyen Erbakan sözlerine şöyle devam etti: “Bir zamanlar El Kaide vardı. Gitti El Kaide, geldi IŞİD. Mossad ve CIA, El Kaide öcüsüyle Irak ve Afganistan‘ı işgal ettirdi. Şimdi yeni kukla IŞİD‘ı ortaya çıkardılar. Bunlar İslam dünyasını bölmek ve parçalamak için ortaya

konulan senaryolardır“ Erbakan, küresel düzene karşı çıkanların veya çomak sokmak isteyenlerin darbelerle görevden uzaklaştırıldığını savundu ve Libya lideri Kaddafi’nin dolarla ticareti reddetmesinden sonra devrildiğini kaydetti.

Erbakan, cihadistler diye bir kavram çıkarılarak cihadın gözden düşürülmeye çalışıldığını belirtti.

azze’de geçtiğimiz yaz (8 Temmuz ile 23 Ağustos 2014) sivillere karşı gerçekleşen saldırılarda 2205 kişi hayatını kaybetmiş.

11000 insan yaralanmıştı.

Kadın, çocuk, yaşlı, genç ayırt etmeden sivil halkı hedef alan bu saldırılarla, temel insan hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınmış oldu.

Bu insanlık tradejisine duyarsız kalmayan Avusturya’daki vicdan sahibi kişi ve kuruluşlar Gazze’deki savaşda yaralananlara ve evi yıkılanlara bir nebze de olsa yardım etmek istediler. Bu amaçla yola çıkan yardımseverler bir insiyatif kurarak bu fikirlerini

Biz aslında şirketlerin doktoruyuz

Y

ıllardan beri firmalara danışmanlık yapan Mag. Mehmet Ünüvar ile şirketlerin yönetimi ve yatırımları üzerine görüştük.

Biz aslında şirketlerin doktoruyuz diyen Mehmet Ünüvar şunları söyledi: Maratona hazırlanan bir şirket düşünün. Eksikleri nelerdir? Biz şirketlerin piyasada yarışabilmeleri için sağlığına bakıyoruz. Şirketlere size şu şu şu hususlar zarar verebiliyor diyoruz. Örneğin bir bankadan proje aldığımızda yol haritası çıkarıyoruz. Projenin hayata geçirilmesi konusunda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Yani bankaların iç birimleri ve dışarıdaki şirketler arasında köprü oluyoruz.

Kurumsal şirketler projeleri niye kendileri yapmıyorlar da şirketlere veriyorlar?

Kurumsal şirketlerde düzen elemanlarına calışma saatleri içinde boş zaman bırakılmasına izin vermez.

Eğer çalışan elemanlar ve müdürler boş kalmışsa bu sefer çalışma saatleri düşürülür. İkinci olarak kurumsal şirketlerde gereken iş ihtiyacı için nitelikli eleman yeterli bir zaman diliminde bulunamıyor. Bizim ise projelerin uygulanması konusunda tecrübemiz var.

Yatırım ve Finansman danışmanlığı Biz bir taraftan yatırım fırsatlarını değerlendiriyoruz. Diğer taraftan finansman imkânları hakkında destek veriyoruz. Bunlar kredi veya yatırım ortaklığı şeklinde olabilir. Proje büyüklüğüne göre dışardan yatırım ortağı bulabiliyoruz.

Krediyle çalışmak istemeyenlere bulduğumuz yatırım ortakları sadece maddi yönden katkı sağlamıyor, bunun yanında önemli bir avantajı tecrübesini de beraberinde getirmeleri.

Muhasebe Sadece büyük şirketlerle çalışmıyoruz, aynı zamanda küçük ve orta boy şirketlere muhasebe hizmetleri veriyoruz. Berber dahi açacak olsan muhasebeciye ihtiyacın var. Şirketini devretmek isteyene veya mevcut bir şirketi devralmak isteyene danışmanlık hizmeti veriyoruz. Süpermarketlerin yönetimi ve denetimi konusunda yardımcı oluyoruz.

Aynı zamanda dışardan denetimine uğrayan firmalara da danışmanlık yapıyoruz.

pratiğe geçirdiler. Uzun süren işlemlerden sonra, ilk önce yaralı olarak kurtulanlar, tedavi edilmek üzere Avusturya’ya getirildi. Savaştan yaralanan 6 kişi, 25 ve 29 Aralık tarihlerinde Avusturya’ya tedavi olmak için getirildi. Rahma Austria ve bir çok farklı faaliyet alanına sahip kurum ve kuruluşların destekleri ile Avusturya’ya gelen yaralıların Viyana, St.Pölten ve Steyr’daki hastanelerde tedavileri başlamıştır. Yaralıları ziyaret etmek isteyenler Rahma Austria üzerinden yaralılara ulaşabilirler.

Tel:0699 11 499 499 & 0650 611 16 65 Projede Yer Alan Kuruluşlar

BDS Austria Dar al Janub – Verein für antirassistische und friedenspolitische Initiative Frauen in Schwarz (Österreich) Gesellschaft für Österreichisch-Arabische Beziehungen Koordinationsforum zur Unterstützung Palästinas Palästinensische Ärzte- und Apothekervereinigung Palästinensische Gemeinde Palästinensisch-Österreichische Gesellschaft Rahma Austria Steirische Friedensplattform Verein palästinensischer Ingenieure in Österreich

MAG. MEHMET ÜNÜVAR

MAG. MEHMET ÜNÜVAR TİCARİ DANIŞMANLIK VE MUHASEBE BÜROSU UNTERNEHMENSBERATUNG UND BUCHHALTUNG

Mehmet Ünüvar kimdir?

1982 Innsbruck doğumlu olan Mehmet Ünüvar aslen Karamanlı. (Konya Müsiad Eski Başkanı Ziya Özboyacı‘nın yeğeni). 2007 yılından beri Unternehmensberatung yani şirket yönetim danışmanlığı dalında çalışıyor. 2013 yılında PEAK adıyla kendi firmasını kuran Ünüvar, Finanzberatung (mali danışmanlık), şirket yönetim danışmanlığı ve muhasebe konularında hizmet veriyor. Müsiad Avusturya’ya üye olan Mehmet Ünüvar’a, Müsiad rozeti DEAK Başkanı Ömer Cihad Vardan tarafından takıldı.

Haber: Zeyd Abdulhamid Bülbül

      

Firmengründung Übernahmen (Kauf, Pacht) Buchhaltung Internes Management und Kontrolle Förderungen Unterstützung bei Ämtern und Kassen Finanzierungen und Business Pläne

Wir bitten um telefonische Terminvereinbarung Randevunuz için irtibat telefonu 0664 833 38 56

Stutterheimstrasse 16-18/2 1150 Wien

( +43 1 7890 612 16 7 +43 1 7890 612 7016

 +43 664 833 38 56  office@peak-mc.com

Ocak

10 EKONOMİ

Mustafa Çatalbaş I.B.F. ve Müsiad Fuarı Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da gerçekleştirilen I.B.F Uluslararası iş toplantısı ve Müsiad fuarı oldukça zengin ve yeniliklerle doluydu. İş formu her iki yılda bir tüm dünyadaki Mü-

2015

siad üyesi ve beraberindeki katılımcılarla toplantılar, iş görüşmeleri ve çesitli paneller olarak icra edilmektedir. Açılışına Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdogan’ın katılımı ve anlamlı konuşması damga vurdu.

Cumhurbaşkanı açılıştan sonra da uzun süre bütün fuarı tek tek gezerek bilgi aldı. Aynı zamanda ticaret ve finans konularında çok verimli sunumlar gerçekleşti. Yaklaşık on seneyi aşkındır IBF ve Müsiad fuarlarına katılma fırsatımız oldu. Bu yılki fuar umulandan çok daha kalabalık geçti.

mankinden farklı olarak özellikle yüksek teknoloji hali göğsümüzü kabarttı. Savunma sanayi olarak yerli yapım tanklar ve birçok yenilikler mevcuttu. Raylı sistemin gelişimiyle alakalı yerli üretim tramvaylar göz kamaştırdı. Bu görüntüler Türkiye’de artık yavaş yavaş değişimin göstergesiydi.

Artık biz bir sey yapamayız kompleksinden kurtulmamıza vesile olur diye düşünmemizi sağladı. Sekiz bölümlük fuar alanının tamamı ile dolu olması da gelişmenin ayrı bir ispatı idi. Memlekette böyle gelişmeler ve güzellikler bizlere biraz olsun umut veriyor. Islam ülkelerinden beklenenin çok üzerinde katılım olması da Türkiye’nin ciddi bir

Hem ziyaretçi sayısı olarak, hem de teknolojik bir fuardı. Her za-

üretim ve ticaret merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini bir kez daha bize göstermektedir. Bu noktada İstanbul’un gelecekte çok önemli bir ticaret ve üretim merkezi olacağının işaretidir. Yakın bir zamanda İstanbul bütün muhalefete rağmen finans merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu vesileyle bizler Batı Avrupa Türkleri olarak gelişen Türkiye’de bazı eksiklere rağmen imkânlar doğrultusunda yatırım yapabiliriz. Gelecek bütün algı operasyonları ve olumsuz göstermelere rağmen parlaktır.

BizTürkiye’nin hep eski halini iyi bildiğimiz için inanamıyoruz. Geleceği iyi okuyup imkânı olanların Türkiye’ye yatırım yaptıklarında

kaybetmiyeceklerini söyleyebiliriz.

Bu arada yeni bir bilanço yılı geride kaldı. Geçmiş yılın muhasebesini çok iyi yaparak nerede eksiğiz nerede iyiyiz diye inceleyip geleceği de ona göre kurgulamamız lazım. İslam yasa taslağını da yakından takip etmeliyiz. Bu konuda demokratik yollarla fikrimizi ortaya koymalıyız. Demokratik ve anayasal haklarımızı kullanmalıyız.

Selam ve dua ile

DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan Viyana’daydı

1

994 yılında kurulan Müsiad Avusturya, 2015’in ilk programında Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan’ı ağırladı. Ömer Cihad Vardan yaptığı konuşmada DEİK’in amaçlarını ve çalışma şeklini anlattı. DEİK’in amacının Türk özel sektörünün dış ülkelerle ilişkilerini düzenlemek olduğunu aktaran Başkan Vardan DEİK’in son dönemde daha kurumsal bir yapıya

dönüştüğünü kaydetti. DEİK’in kurucu üyeleri arasında Müsiad, Tümsiad, Tüsiad da dâhil olmak üzere 100 kuruluş yer alıyor.

nin Türkiye’de okuduğunu belirten DEİK Başkanı Türkiye’nin hedefinin 200 bin yabancı olduğunu kaydetti. Eğitim iş konseyi de bu konularla ilgileniyor. Sağlık ve bilişim iş konseyi de başkanın adını zikrettiği iş konseyleri arasında yer aldı.

DEİK’in iş konseyleri sistemiyle çalıştığını ifade eden Başkan Vardan iş konseylerinden örnekler verdi.

Türkiye’nin cari açığının enerjiden kaynaklandığını bu sebeple en önemli iş konseylerinden birinin enerji iş konseyi olduğunu söyledi. Çevre ülkelerden 70 bin öğrenci-

Müsiad’ın programına gazeteci Sami Özey ile Albayrak Grubu CEO’su Ömer Bolat da konuşmacı olarak katıldılar. Müsiad Avusturya Başkanı Faruk Can’ın takdim ko-

D

o& Go firmasının sahibi Attila Doğudan’ın Stephan Katedralinin karşısındaki Haas Haus’u satın alacağı belirtiliyor. Die Presse gazetesinde çıkan habere göre Doğudan yaklaşık 107 milyon Euro ödeyerek Haus-

Haus’u şirketine katacak. Do& Go’nun Haas-Haus’ta bir restoranı bulunuyor.

Foto: Yeni Hareket

Attila Doğudan Haas Haus’u alıyor

nuşmasından sonra kürsüye gazeteci Sami Özey geldi.

Sami Özey konuşmasında Mustafa Özel’in 15T prensibini anlattı. 15T prensibinde tertip, terakki, teşebbüs, tahayyül, takım, tedbir, tasarruf, tayin, töre, tevazu, takva gibi prensipler bulunduğunu aktardı.

Sami Özey konuşmasını farkında mısın başlıklı bir şiirle süsledi.

Son olarak kürsüye gelen Ömer Bo-

lat ise Dünya’daki ekonomik durum hakkında bilgiler verdi. Rusya’nın 2015’te küçüleceği tahmininde bulunan Bolat, Türkiye ekonomisinde ise % 4 oranında büyüme beklendiğini aktardı. Rusya’nın 45 milyar gıda ithalatı olduğunu söyleyen Bolat, bu ülkenin AB ülkelerine ambargo uygulamasının Avusturya’yı da etkileyeceğini kaydetti.

Ocak

HABER 11

2015

V

iyana’da 15-18 Ocak tarihleri arasında iki ilginç fuar var. Turizm fuarında 70’den fazla ülke stand açacak. Turizm fuarına Türkiye de katılıyor. Turizm Fuarı Messe Wien A ve B salonlarında gerçekleşecek.

Aynı tarihlerde B ve C salonlarında ise araba fuarı var. Ziyaretçiler tek biletle iki fuarı da gezebilecek.

ETD Avusturya çocuklarımız ve gençlerimizin

B

ernhard Brehm ve Mahmut Sahinol Avukat Bürosu 2015 itibariyle hizmet vermeye başladı. Uzmanlık alanları şunlar: kira hukuku, aile hukuku, medeni hukuk, ceza hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku ve yabancılar hukuku. Brehm ve Sahinol Avukatlık Bürosu müvekil-

Büyüyünce ne olacaksın?

U

Mahmut Şahinol avukatlık bürosu açtı

meslek seçimi konusunda bir bilgilendirme toplantısı

düzenledi.

lerini Almanca, İngilizce ve Türkçe dillerinde bilgilendirmektedir.

Irtibat: 1060 Wien, Linke Wienzeile 124/10, Tel.: +43 1 595 60 70, Fax.: +43 1 595 60 70 - 70, Mail: office@bs-recht.at

Karda namaz kılan gençler

Foto: IHBZ

Turizm fuarı ile araba fuarı birarada

www.yenihareket.com

Neue Bewegung

Ocak 2015

Çengel HABER Bulmaca Sayfa 21

Avusturya’da

Sayı 128

Aylık Bağımsız Gazete

www.yenihareket.com

e-mail: yenihareket@yenihareket.com

Ücretsiz / Kostenlos

Viyana’daki alkolsüz lokantalar ve dönerciler

D

inimize göre içki içmek haram olduğu gibi içki satmak da caiz değil. Bir müslümanın alışveriş yaparken ve yemek yerken içki ve domuz satılmayan yerleri tercih etmesi daha doğru. Ancak Viyana’da içki satılmayan lokanta bulmak o kadar da kolay değil. Çünkü Avusturya’nın başkentinde lokanta açan Türkler dahi Avusturyalı müşterilerini düşünerek menüye içki koyuyorlar genelde.

İçki konusunda hassas olan okurlarımızı düşünerek Viyana’da içki satmayan lokanta ve dönercilerin listesini yayınlıyoruz. İşte bizim bilgimiz dâhilinde olan içkisiz mekânlar: • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

ATİB Restaurant: Sonnleitnergasse 20, 1100 Wien TULPE: Sechshauserstr. 76, 1150 Wien Restaurant İstanbul 34:Simmeringer Hauptstr. 33, 1110 Wien Zsam Zsam: Vivenotgasse, 1120 Wien Kebappalace: Quellenstrasse 175, 1100 wien Lalehan Bäckerei: Brunnengasse 51, 1160 Wien Latak kebap: Linzerstr. 40, 1140 Wien Lamm: Neilreichgasse 15a, 1100 Wien Lamm: Sechshauserstr. 40, 1150 Wien Lamm: Brunnengasse 74, 1160 Wien Pınar Pizzeria & kebap: Hasnerstrasse 99, 1160 Wien Saray kebap: Ottakringerstr. 30, 1170 Wien Saray kebap: Gudrunstr. 165, 1100 Wien Tat Bäckerei: Lerchenfeldergürtel 2, 1160 Wien Treffpunkt: Brunnerstr, 1210 Wien TUĞRA kebab haus: Fasangasse 14, 1030 Wien Ulis kebap: Nussdorferstr.94, 1090 Wien Ulis kebap: Brunnengasse, 1160 Wien Vienna Backshop: Simmeringer Hauptstr, 1110 Wien Xstanbul: Hellwagstraße U6 durağı önü, 1200 Wien İçkisiz lokantalar ve döner büfeleri bize bildirirse listeye ilerki sayılarımızda isimlerini ilave edip yayınlayacağız.

Sizin desteğiniz – Bizim gücümüz Türkiye kökenli işletmeciler Avusturya ekonomisinin ve sosyal yapısının önemli dayanaklarındandır. Bizler SWV olarak etnik kökenli girişimcilerin gelişimlerine ve başarılarına büyük önem veriyoruz.

Resul Ekrem Gönültas

Vizepräsident des SWV Österreich

Amacımız: • Yurt dışında kazanılmış olan mesleki diplomaların tanınması.

• Etnik kökenli girişimcilerin finansal destek olanaklarından geniş kapsamlı yararlanmaları.

• Ticaret odasında ana dilde danışmanlık hizmetinin genişletilmesi.

Hepimizin kazancı ve başarısı için, sizleri 24 – 26 Şubat 2015 tarihleri arası yapılacak olan Ticaret Odası seçimlerinde SWV’yı desteklemeye davet ediyoruz.

resul.ekrem@wirtschaftsverband.at SWV Österreich Mariahilfer Straße 32/1 1070 Wien +43 (1) 525 45 - 22 Richtig wählen - gemeinsam gewinnen!

Ocak

14 AİLE

Bedia Tokel

Vahdet ve Nihayet Bu kadar kötü haberlerin yanında iki müjdeli haberimiz de olsun artık; Ehli Sünnet vel cemaatin kalesi diyebileceğimiz

2015

bir gazete ‘’Vahdet’’ çıktı. Yazarlara bakılacak olursa Mehmet Doğan ,Ebu Bekir Sifil,Cübbeli Ahmet Hoca ,Mehmet Şevket Eygi ve Ali Eren gibi isimler var.

Ve yine sosyal medyadan, ‘’Ölüm var hacı’’ lakabıyla yazan yazar da kadroda bulunuyor.’’Milletin Sesi’’sloganıyla çıkan gazete ,tam bir aile gazetesi.Yıllardır takipçisi olduğum Mehmet Şevket Eygi ,Ali Eren Hoca ,Cübbeli Ahmet Hoca,En son olarak ta en muğlak meseleyi bile en beliğ bir şekilde açıklama vasfına kabiliyetine sahip ,ilmi olgunluk ve vakarıyla dikkat çeken Ebubekir Sifil Hoca..

Ehl-i Sünneti fırkalardan bir fırka gibi göstermeye çalışarak ,İslam

ana kaynaklarına darbe vurulmaya çalışılan bugünlerde bu gazete güçlü bir soluk olacak..Diğer yazarlarla birlikte oldukça genç bir yazar kadrosuna sahip gazete ,medyada da oldukça yankı buldu.

Avrupa’dan Türkiye gazetelerini medyasını takip edenler bilir ,Sağcı gazeteler ,Avrupa gündemlerine uzaktırlar ,Lakin ‘’Vahdet’’ bu bakımdan biraz farklı olacak çünkü ,Patronu ve genel yayın yönetmeni kardeş olan Vahdet gazetesi sahipleri Almanya kökenli .Yener ailesi Almanya‘da yaşıyor,dolayısıyla Avrupa Müslümanları‘na daha yakın ve

Anne baba tutumları çocuğun kişiliğini etkiliyor

A

ile içinde ilgi ve sevgi göremeyen çocuklarda ciddi psikolojik rahatsızlıklar oluşuyor Kişilik gelişiminin, genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak şekillendiğini aktaran Uzman Psikoloğu Yelda Öge, “Çocukluk döneminin en önemli yaş aralığı olan 0-6 yaş dönemi, çevreyle etkileşimin arttığı ve kişiliğin şekillendiği dönemdir” dedi. Bu dönemde çocuğun çevresiyle sosyalleşmeye başlarken bir taraftan da çevreyi gözlemleyerek model aldığını anlatan Öge, “Çocuğun model alacağı çevresindeki ilk kişiler anne ve babadır. Bu sebeple ebeveynlerin çocuğa karşı tutumları ve kendi aralarında kurdukları iletişim modelleri çocuğun sağlıklı bir kişilik kazanmasını etkiler” diye konuştu ve olumlu-olumsuz ebeveyn tutumlarını anlattı.

TUTUMLARI NE ŞEKİLLENDİRİYOR Anne ve baba tutumlarını şekillendiren faktörleri açıklayan Öge bunları şöyle aktardı: “Ebeveynlerin çocuğa sevgi ve ilgi göstermesi, çocukla kurdukları iletişim, çocuğu bir birey olarak kabul etmeleri, eğitimde kullandıkları disiplin yöntemleri anne ve baba tutumlarının belirleyicisidir. Ayrıca anne ve babanın yetiştiği ortam, sosyo-kültürel seviyeleri, eğitim seviyeleri, geç ya da erken yaşta anne baba olmaları, planlı ya da plansız çocuk sahibi olmak da anne baba tutumlarını şekillendiren faktörlerdir.”

KORUYUCU VE AŞIRI KOLLAYICI TUTUM DA ZARARLI Öge olumsuz anne-baba tutum-

larının çocuğu nasıl etkilediğini ise şu ifadelerle anlattı: “Çocuğun gelişim sürecinde sevgi ve eğitim sağlıklı bir kişilik gelişimi için önemli 2 faktördür. Her ikisinin de yetersiz ya da fazla olması durumunda çocukta olumsuz davranışlar gözlemlenir. Çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimi olabilmesi için her ikisinin de eşit miktarda var olması gerekir. Aşırı sevgi gösteren ebeveynlerde koruyucu ve aşırı kollayıcı tutum, çocuğun bireyselleşmesini engelleyerek anne ve babaya bağımlı hale gelmesine sebep olur. Gevşek bir disiplinle yetişen bu tarz çocuklar genellikle okuldaki kurallar karşısında ve sosyal çevreyle kurdukları iletişimde büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak başarısızlık hissine kapılırlar.

HANGİ DAVRANIŞ NEYE SEBEP OLUYOR Yetersiz sevgi ve ilgi gören çocuklarda ise güven ve sevgi eksikliğine bağlı ciddi psikolojik sıkıntılar oluşabileceğine dikkat çeken Öge, “Bu tarzda yetiştirilen çocuklar genellikle pasif ve donuk olurlar. Anne baba ve çocuk arasında ciddi bir iletişim sorunu vardır.

Sözlü iletişimin yetersizliğinden dolayı çocukta konuşma gecikmesi ya da konuşma bozuklukları görülebilir.

Aile içinde ilgi ve sevgi göremeyen çocuk dikkat çekmek için çeşitli olumsuz davranışlar sergileyebilir. Çocuk eğitiminde sıkı disiplin uygulayan ebeveynler çocuğa yaşından fazla sorumluluk yüklemekte, katı kurallar, cezalar koymakta ve fiziksel şiddet eğilimleri fazla olmaktadır. Bu tutumu benimseyen anne ve babalar genellikle çocuğa söz hakkı tanı-

maz yani onu birey olarak kabul etmez. Bu durum çocuğun nefret, düşmanlık, öfke hisleri beslemesine ve saldırgan davranışlar içine girmesine sebep olur. Çocuğa karşı kararsız ve tutarsız bir tutum sergileyen ebeveynler, hangi davranışın doğru hangisinin yanlış olduğu konusunda çocuğun çelişki yaşamasına sebep olur. Bu durum anne ve babanın arasında çatışmalar yaşamasına sebep olur. Çocuk davranışını onaylayan ebeveyni kendisine yakın hissederken, diğerine öfke duyabilir”diye konuştu.

ANNE BABA NASIL DAVRANMALI Yelda Öge olumlu ve sağlıklı anne-baba tutumunun nasıl olması gerektiğini anlatarak şunları söyledi: “Olumlu ve sağlıklı anne baba tutumları, sevgiyi ve eğitimdeki disiplini çocuğuna dengeli bir şekilde verebilen anne baba tutumudur. Çocuğuna kararlı davranan, ödüllendiren, sevgi ve ilgi gösteren, olumsuz davranışları iyileştirmek için çocuğuyla birlikte çözüm arayan ve onu birey olarak kabul eden anne baba tutumudur. Anne babalar, disiplin uygularken çocuğun yaşına, gelişim özelliklerine uygun olarak sevgi ve hoşgörü çerçevesinde davranmalıdır.

Olumlu davranışlar ödülle pekiştirilirken, olumsuz davranışlar çocuğun kişiliğine yönelik değil, davranışına yönelik olarak cezalandırılmalıdır. Olumlu ve sağlıklı tutumla yetişen çocuklar, kendi benliğini tamamlayan, yapıcı, özgüvenli, başarılı ve mutlu çocuklardır.”

duyarlı bir politika izlemeleri kaçınılmaz .Bu bizim açımızdan sevindirici bir şey.Zaten Patron Menderes, gazetenin Almanya ayağının olacağını söylüyor.

Bu muhteşem kadronun çıkardığı gazete elbette okunmalı ve okutulmalı,Avrupa temsilciliği,baskısı,aboneliği hakkında takipçisi olacağım gazetenin yolu açık olsun diyor,Vahdet uyanış ve dirilişlere vesile olsun diyorum. İkinci güzel haber de ‘’Nihayet Dergi ‘’ Ta lise yıllarından sevgili hocam ,Yeni Şafak yazarlarından Fatma

Barbarosoğlu ,yeni bir dergi çıkarıyor ,’’Nihayet Dergi’’ .

Sosyolog yazar Nazife Şişman ile birlikte yayına hazırladıkları dergi, muhtemelen 15 Ocak’ta yayın hayatına başlamış olacak .Gazetedeki yazılarına bu dergi çalışması için ara veren Fatma Barbarosoğlu ,’’Nihayet Dergi’’nin sadece İstanbul merkezli olmasından ziyade diğer şehir okuyucularına da ulaşmasını diliyor.Biz de sadece diğer şehirlere değil Avrupa Müslümanlarına da ulaşan bir dergi olmasını temenni ediyoruz.’’ Nihayet Dergi’’nin yolu açık olsun diyor ,derginin kadrosunu da merakla bekliyoruz.

Osmanlı motifli gelinliklere büyük ilgi

B

eyaz gelinliğin saltanatı tehlikede.Her genç kızın hayalini süsleyen ve kendini özel kılmasını sağlayan gelinliklerde son yıllarda geçmişe dönüş yaşanıyor.

Türkiye’de gelinlik firmaları Os-

manlı döneminde kullanılan gelinlik tarzlarını yeniden canlandırarak genç kızların hayalini gerçekleştiriyor. Osmanlı tarzı gelinliklerde çeşitli renkler kullanılıyor. Osmanlı döneminden esinlenerek yapılan bir gelinliği 3500 TL’ye almak mümkün.

Birbirinden güzel harfli saç örgüleri Kız çocukları saç örgüsüne bayılırlar. Bir de isimlerinin baş harfleriyle yapılan örgüleri daha çok sevecekler...

Ocak

16 KİTAP DÜNYASI

2015

KİTAP TANITIMLARI Sümeyye Erdoğan

Biz Osmanlıyız

kendi hayat hikayesini anlattı

T

B

etül Soysal Bozdoğan’ın Yeni Türkiye’nin kadınları adlı kitabında Sümeyye Erdoğan da kendi hayat hikayesini anlattı.

Siyasetin içine doğdu. Türkiye’de değişimin yüzlerinden.. Bir zamanların ötekisi.. Hayatının merkezinde inanç, insan ve idealler var..

Gelecek vizyonu siyaset değil, sivil toplum. Hakkında çok soruldu, çok şey söylendi. Kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı..

Betül Soysal Bozdoğan imzalı “Yeni Türkiye’nin Kadınları” tüm kitapçılarda yerini aldı. Kitabın içinde iş, sanat, siyaset ve akademi dünyasından birçok kadının hayat hikayesi yer alırken en ilgi çekici bölüm ise kuşkusuz Sümeyye Erdoğan oldu.

SÜMEYYE ERDOĞAN HAYATINI ANLATTI Bu kitapta Sümeyye Erdoğan ve birçok başarılı kadının hayat hikayelerini, mücadelelerini kendi ağızlarından dökülen kelimelerden okuyacaksınız.. İşte seçtiğimiz bölümler: Hayat hikayeniz nerede ve ne zaman başladı? Nasıl bir ailenin içinde doğdunuz? İstanbul, Kasımpaşa’da 1985 yılında başladı hayat hikayem. Dini ve toplumsal hassasiyetleri yüksek, siyasette aktif, orta sınıf diyebileceğimiz bir ailenin çocuğu olarak doğdum.

Bunların yanı sıra, kendimi bildim bileli annem ve babamın yanında, kardeşlerimle beraber siyasi çalışmalara, sosyal faaliyetlere katılırdık. Annem ikişer yıl arayla sahip olduğu dört çocuğuna tek başına bakan bir anne olmasına rağmen sosyal hayattan geri durmamış, bizi de bebekliğimizden itibaren o hayata dahil etmişti.

Babamın ise her zaman olağanüstü yoğun bir çalışma temposu oldu. Doğduğum yıl babam Refah Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığına getirilmişti; onunla ancak geceleri saat 1’e, 2’ye kadar bekleyebilirsek görüşebiliyorduk veya hafta sonları beraber gittiğimiz programlarda.

BÜYÜDÜKÇE HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM Çocukluğunuzda gelecek tasavvurunuzda neler vardı? Hayalleriniz hangi meslek yönündeydi?

Benim hayallerim belli bir meslekten ziyade bir şehirde insanlara yardım etmekle ilgili oldu hep.

Yoksul mağdur, haksızlığa uğramış insanlar için çalışmak istedim. Ne mutlu ki, şu an gerek devlet eliyle, gerek sivil toplum kuruluşları aracılığıyla dünyanın hemen neresinde bir zulüm, bir haksızlık bir toplumsal sorun varsa oraya ulaşıp karınca kararınca dahi olsa yardım edebiliyorsunuz. Dolayısıyla, büyüdükçe hayallerimi gerçekleştirme imkanı bulurken, bir yandan da hayallerimin sınırının genişliyor olması heyecanımı daha da artırıyor.

YAŞIMIZ KÜÇÜK MESELEMİZ BÜYÜKTÜ Aile olarak siyaset, bir yaşam biçimi

şeklinde hayatınızın merkezindeydi. Yaşadığınız bu tecrübe, tanıklıklar, gözlemler sizi hayata nasıl hazırladı?

Gerek aile, gerekse sosyal ortamlarımızın gündemini ağırlıkla toplumsal ve siyasal hassasiyetler şekillendirdiği için hayata çok küçük yaştan hazırlandık. Çocuktuk ama dinlediğimiz, okuduğumuz, şahit olduğumuz olaylar büyüklerin dünyasına ait şeylerdi, onlarla hep iç içeydik, bu yüzden bizim de gündemimiz çoğunlukla gerçek dünyaya dair oldu. Yaşımız küçük, meselemiz büyüktü. Afganistan’a, Bağdat’a, Bosna’ya, Filistin’e yazılan marşları kalbimizden hissederek söylerdik. Devlet eliyle ötekileştirilmiş, hayat tercihlerine müdahale edilmiş hatta kimi zaman mecralarda tehlikeli görülmüş insanlardık. Bu duygular hem duruşumda hem de benzer kaderi yaşayıp bununla mücadele eden coğrafyalara bakışımda etkili oldu.

KAYITLARA GEÇSİN İSTİYORUM Halihazırda hangi görevi yapmaktasınız?

Aslında, yakın zamana kadar, yani babamın cumhurbaşkanı seçilmesine kadar olan 4 yıllık süreçte babamın özel siyasi danışmanlığını yaptım. Son 1 yıldır da resmen partimizin Genel Başkan danışmanıydım. Hükümetin politikalarıyla ilgili kamuoyunun nabzını da dikkate alan raporlar sunuyordum. İç ve dış basın takibi yaparak Genel Başkanımıza gözden kaçmış olabilecek önemli gelişmeleri aktarıyordum.

Yurt gezilerinde insanları dinleyip talepleriyle ilgili partinin ilgili birimlerini bilgilendiriyordum.

Burada söylemekten bile hicap ediyorum ama çok ahlaksızca iftiralar atıldığı için kayıtlara geçsin istiyorum. Gerek fahri danışmanlık gerekse Genel Başkan danışmanlığı yaparken hiçbir zaman maaş ya da başka bir ücret almadım.

Babamın cumhurbaşkanlığı görevine gelmesiyle ben de Genel Başkan danışmanlığı görevimden istifa ettim. Üniversite yıllarında da hayalimde olan ve kendimi en iyi hissettiğim alan olan sivil toplum çalışmalarına ağırlık verip toplum için artık başka bir kulvarda çalışmaya devam edeceğim.

KADIN MESELESİNDEYENİ BİR BAKIŞ 1.5 yıl önce kurduğumuz Kadın ve Demokrasi Derneği - KADEM’in başkan yardımcısı olarak çalışıyo-

rum. Kadın hakları tartışmalarını insan hakları zemininde tartışmanın daha doğru olduğunu düşünüyor ve meseleleri bu bakış açısıyla ele alıyoruz. Referanslarımızı, elbette inancımız, özgürlükler, demokrasi, insan hakları, kültürel değerlerimiz, çağın ve toplumun gereklilikleri belirliyor.

Kadınların yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi, kadınların karar mekanizmalarında daha çok yer alması, kadınlarla ilgili tartışmaların daha doğru bir zemine oturtulması için hem yerel hem ulusal, hem de uluslararası ölçeklerde fikir ve eyleme yönelik çok çeşit çalışmalarda bulunuyoruz. ÖNCE EYÜP SULTAN SONRA PİYER LOTİ Tazelenmek ve dinlenmek için neler yaparsınız? Arkadaşlarınızla yapmaktan en çok hoşlandığınız şeyler nelerdir?

Arkadaşlarımla uzun yıllardır belli aralıklarla cemaatle sabah namazında bir araya geliriz. Fırsat buldukça farklı farklı camilerde ama en çok da Eyüp Sultan’da namaz kılar, duaya katılır sonra da vaktimiz varsa çıkışta simidimizi alır Piyer Loti’de gündoğumunu izler veya caminin çıkışındaki lokantalardan birinde çorbamızı içer ayrılırız. Buna sonradan bir de Tefsir okumalarını ekledik ki, bu toplanmalarımızın tadını başka bir şeyde bulamıyorum.

SÜMEYYE ERDOĞAN 1985 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Yabancı Dil Ağırlıklı İmam Hatip Lisesi’nden sonra Indiana Üniversitesi Politika Çalışmaları bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Ardından Ürdün Üniversitesi’nde Arapça eğitimi aldı. London School of Economics’te Sosyal Politikalar bölümünde STK’lar ve Kalkınma üzerine yüksek lisansını tamamladı.

Ankara’da İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı Statistical, Economic and Social Training and Research Centre’da (SESRIC) uzman olarak çalıştı. Daha sonra o dönem Başbakan olan babası Recep Tayyip Erdoğan’ın gönüllü siyasi danışmanlığı ve AK Parti Genel Başkan danışmanlığı görevlerini yürüttü.

Ağustos 2014 itibariyle bu görevinden ayrıldı. Halihazırda Başkan Yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği’nde çalışmalarına devam ediyo Kaynak: haber7.com

arih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı” Osmanlı toplumu, bir “sevgi, şefkat ve yardım toplumuydu. Devlet, “hayat ve hayrat devleti”, insan “hayrat ve hasenat insanıydı.

Osmanlı”da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu.

Osmanlı insanı kıble yürekliydi.

Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı. Osmanlı”da, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlı”da “güçlü olan haklı” değil, “haklı olan güçlüydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı. Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı. Osmanlı, yetiştirdiği “cevher insanlarla dünyaya nam salmıştı.Tarih gerçek bir “ibret aynası” ve tam bir “tecrübe tahtası”dır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir. Bu-

gün, geçmişimizden ders almanın ve “yeniden Osmanlı” demenin tam zamanı” “ Osmanlı yürekli olmak”” Fatihler nasıl yetişir? “ Devlet, milletle nasıl bütünleşir? “ Amerika”dan nasıl vergi alırdık? “ Padişahlar diktatör müydü? “ Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı?” gibi soruların cevabı bu kitapta…

Allah’ın Özel Kulları - Engelliler

Ahmet Bulut Nesil Yayınları / İslam Dizisi

A

ltın cevherinin yüksek ateşte eritilerek saf altının elde edilmesi gibi, her birimiz, kulluğumuzun ayarının belirlenmesi için imtihana tabi tutuluruz. Bazen bol nimet ikramıyla deneniriz bazen de o nimetlerin alınmasıyla. İmtihanın en zor olanı, belki de, hayatın sürdürülmesi için gerekli olan uzuvlardan biriyle sınanmaktır. Yani engellilerin imtihanıyla.

Engelliler, en zor imtihana tabi tutulmalarıyla Allah’ın özel kullarıdır.

Allah, onlara dünyada bazı sıkıntılar verdi. Bazı nimetlerden onları mahrum etti. Ancak şundan emin olmalıyız ki Rabbimiz onları çok seviyor. Çünkü Allah (c.c.), en çok sevdiği insanları en ağır imtihanlara tabi tutar. Tıpkı enbiya ve evliyalarda olduğu gibi...

Bu kitapta engelli kardeşlerimizin birbirinden ilginç ve ibret dolu hayat öyküleri yer alıyor. Ancak bunlar, engellilerden daha çok engelli olmayanların ibret alacağı öyküler. Allah’ın verdiği nimetle-

rin kıymetini anlamak, her gün soluduğumuz nefesin değerini bilmek, çok olağanmış gibi kullandığımız uzuvlarımızın önemini fark etmek için... Okuduğunuzda sizin de hayatınızda çok şeyler değişecek. Ne kadar zengin olduğumuzu ancak buna karşın, ne kadar az şükrettiğimizi göreceksiniz.

(Tanıtım Bülteninden)

Seçme Tekerlemeler Nesil Yayınları

T

ekerlemeler, halkın mutluluk ve hüzünlerini, heyecan ve korkularını, kısaca bütün duygu ve düşüncelerini ifade eden, sözlü edebiyat ürünleridir. Özellikle çocuklara hitap etmesi açısından diğer sözlü edebiyat ürünlerinden ayrılır, daha bir ön plana çıkar. Çocukların gündelik hayat içerisinde gördükleri, duydukları, yaptıkları

ve söylediklerini yansıtan ifadeler bu türün gelişimini belirler.

Artık hayatımızdan yavaş yavaş siliniyor olsa da karşımıza umulmadık bir yerde ve beklenmedik bir şekilde çıkarak bizi şaşırtır, eğlendirir, eğitir ve hayatımızın önemli anlarının ifadesi olur.

Tekerleme deyip geçmeyin, teker teker söyleyin!

Ocak

HABER 17

2015

Abdulhamit Han Peygamberimize hakareti engellemişti Hz Peygamber’e hakaret içeren karikatür krizinin bir benzeri 125 yıl önce yaşandı Abdulhamit, Müslümanları rencide eden piyes yüzünden Fransa’ya ültimatom (kesin uyarı) verdi.

B

undan 125 yıl önce de, Fransız Henri de Bourneir’in yazdığı “Muhammed” adlı piyes de benzer bir infial meydana getirmişti O zaman İslam dünyasının siyasi otoritesini Sultan II Abdulhamit temsil ediyordu Fransa’nın tanınmış simalarından Bourneir’in Paris tiyatrolarında sahneye koydurmak istediği piyes, Sultan Abdulhamit’in büyük tepkisiyle karşılaştı Konu, Fransa ve Osmanlı Devleti arasında ciddi bir krize dönüştü Araştırmacı-yazar Ahmet Uçar, “II Ahdülhamit’in Avrupa Sahnelerine Müdahalesi Dünya’ya Konan Ambargo” başlığıyla 1997’de, Tarih ve Medeniyet Dergisi’nin 36 sayısında yayınladığı makalede, belgelerle gelişmeler anlatıldı NOTA ÜSTÜNE NOTA Sözkonusu tiyatro oyununun Fransa, İngiltere ve Amerika’da sahneye konulması bekleniyordu Piyesle ilgili biletler ve davetiyeler basılmıştı Hz Peygamber’i tahkir eden piyesten Bab-ı Ali Hükümeti ve Sultan Abdulhamit derhal haberdar edildi Osmanlı Dışişleri Bakanlığı ile Osmanlı’nın Paris’teki elçiliği arasında bir dizi yazışma başladı Yazışmaların başlığı “Hz Muhammed Aleyhisselatü vesselam hazretlerinin nam-ı kudsiyelerine karşı tertip olunan oyuna dair” şeklindeydi Yazışmalarda ‘facia-i mahude’ olarak nitelen pi-

yesin oynatılmaması için her türlü girişimin yapılması bildiriliyordu Hz Peygamber’in tahkir edilmesi karşısında aslan gibi kükreyen Sultan Abdulhamit, Fransa’nın İstanbul’daki Büyükelçisi Kont Montebella aracılığıyla Fransa Hükümeti’ne sert uyarılarda bulundu Paris Büyükelçisi Esad Paşa derhal Fransız Hariciyesi ve Eğitim Bakanlığı’na başvurdu Fransa Eğitim Bakanlığı’nın ‘hakaret-name’de bazı değişiklikler yapılması suretiyle sahneye konulması yönündeki teklifi de Abdulhamit’ten red cevabı aldı Oyun hiçbir şekilde sahneye konmamalıydı Sultan Abdulhamit, oyunun sahnelenmesi halinde Osmanlı-Fransız ilişkilerinin son bulacağı ültimatomunu Fransız Büyükelçisi Montebello aracılığıyla Fransa Hükümetine bir kez daha bildirdi AMERİKA

CESARET

EDEMEDİ

Osmanlı Devleti ile bozuşmayı göze alamayan Fransa Hükümeti köşeye sıkışmıştı Konu Fransız Kabinesi’nde tartışıldı Kabinenin kararı ‘hakaret-name’nin Fransa’da hiçbir tiyatroda sahnelenmemesi yönündeydi Fransızların verdiği karar Fransa Sefiri Montebello tarafından 22 Mart 1890’da Osmanlı Dışişleri Bakanlığı’na bildiriliyordu Sefir, hükümetinin kararının acilen Sultan Abdulhamit’e iletilmesini rica edi-

yordu Sefir, telgrafında “Hazret-i Hünkâr’ın Hükümetim tarafından alınan bu kararı, hem kendilerine hem de Osmanlı Hükümeti’ne karşı hükümetimin dostluğuna bir delil olarak değerlendireceğine inanıyorum Bu karar yeniden başlayacak dostluğumuzun teminatı olur ümidindeyim” diyordu Fransa ile Osmanlı Devleti arasındaki kriz böylece sona ermişti Sultan Abdulhamit, Fransa Cumhurbaşkanı Sadi Carnot’ya bir nişan vererek karardan duyduğu memnuniyeti ifade ediyordu Ne var ki Mösyö Bornier, ‘hakaretname’sini İngiltere’de sahneye koymak için girişimlerde bulundu Ancak Abdulhamit’in müdahalesi üzerine İngiltere de oyunu yasakladı İslam Peygamberi’ne hakaret etmekte ısrar eden Bornier, bu kez de, 1892’de Amerika’yı şovuna alet etmek istedi Osmanlı’nın Amerika sefiri Mavroyani’nin oyunun sahnelenmemesi için verdiği mücadele de sonuç verdi Bornier’in ‘hakaretname’si Amerikan tiyatrolarından da kendine sahne bulamadı ÜLTİMATOM KORKUTTU Sultan Abdulhamit daha önce de Voltaire’nin yazdığı “Muhammed yahut Taassup” adlı piyesinin Fransa’da sahnelenmemesi içinde sert uyarılarda bulunmuştu Fransızlar oyunu sahneden kaldırmışlar, ancak oyun İngiltere’de

oynanmıştı İngiltere’ye de ültimatom veren Sultan Abdulhamit, oyunun durdurulmaması halinde, Halife sıfatıyla bir beyanname yazarak İslam dünyasının her yerinde yayınlanacağını ve dağıtacağı uyarısında bulundu İngiltere’nin sömürgelerinde, başta Hindistan olmak üzere 70-80 milyon Müslüman yaşıyordu Bu rakamlar Osmanlı Müslümanlarının yedi sekiz katıydı Abdulhamit’in ültimatomu etkili oldu Müslüman sömürgelerinde sorun istemeyen İngiltere, ‘hakaretname’yi sahneden kaldırttı Dini şov haline getirenleri engelledi Sultan İkinci Abdulhamit, dini de-

Osmanlıca klavye

Sinan Çetin,

T

‘Türkiye’nin adı Osmanlı olmalı’

ürkiye’de liselerde Osmanlıca derslerinin gündeme gelmesiyle birlikte osmanlıcaya ilgi de arttı. Isparta’da bir firma bilgisayarda osmanlıca yazılabilmesini mümkün kılan osmanlıca klavye üretiyor.

Ünlü yönetmen Sinan Çetin, Türkiye adının Osmanlı olarak devam etmesini istediğini söyledi.

Geçen yıl 4 bin adet klavye üreten şirketin müdürü Ali Yıldız bu yıl daha fazla talebin olacağını ve üretim adedinin artacağını söylüyor.

T

ekerlemeler, halkın mutluluk ve hüzünlerini, heyecan ve korkularını, kısaca bütün duygu ve düşüncelerini ifade eden, sözlü edebiyat ürünleridir. Özellikle çocuklara hitap etmesi açısından diğer sözlü edebiyat ürünlerinden ayrılır, daha bir ön plana çıkar. Çocukların gündelik hayat içerisinde gördükleri, duydukları, yaptıkları ve söylediklerini yansı-

ğerlerin rencide edilmesine izin vermezdi Hollanda’da Osmanlı’yı küçük düşüren “Harem” konulu oyunu durdurduğu gibi, New York’ta halk önünde Mevlevi ayini yapılmasını da engelledi Amerikalılar, Mısır’dan getirtilen sahte dervişlerin yol parasını karşılayarak ABD’den ayrılmalarını sağladılar Abdulhamit, Şikago’da açılan bir fuarda teşkil edilen Osmanlı reyonunda cami maketi yapılması ve ücretli olarak gösterilmesini rencide edici bularak engelledi

tan ifadeler bu türün gelişimini belirler.

Artık hayatımızdan yavaş yavaş siliniyor olsa da karşımıza umulmadık bir yerde ve beklenmedik bir şekilde çıkarak bizi şaşırtır, eğlendirir, eğitir ve hayatımızın önemli anlarının ifadesi olur.

Tekerleme deyip geçmeyin, teker teker söyleyin!

Eski Osmanlı Saati

Ocak

18 SİNEMA

2015

Her Çocuk Özeldir: Bir Hint Masalı Ö yle bir ülke düşünün ki orası otantik olmak, egzotizme dair konuşurken hemen hatırlanmak, ‘eski dünyaya mahsus’ resmin bir parçası sayılmak gibi hususiyetlere sahip olsun.

memleket?

Doğu denildiğinde akla hemen orası gelsin. Yine baharatlı yemeklerin kokusu alındığında, zenci olmayan fakat beyaz da sayılmayan insanları gördüğümüzde, kalabalık ve rengârenk sokaklara ait resimlere baktığımızda da aklımıza orası gelsin...

Mesela İsrail Ortadoğu’da bulunmaktadır ancak İsrail bir batı memleketi sayılmaktadır. Neden? Çünkü Batı siyasi dünyasının hedefleriyle ve kültürel kökleriyle reddedilemez bir rabıtası bulunmaktadır. (Ortadoğu kavramı ise kendi başına sorunludur ve nedeni başlı başına bir yazı konusudur.)

Evet, yazıyı süprizli bir yere bağlamak derdinde değiliz. Ki başlıktan da hangi memleketi konuşmaya başladığımız anlaşılmaktadır. Hanımlar, beyler... Bu sayının konusu Hindistan, Hint sineması ve özelde Hint sinemasının yetenekli ismi yönetmen, oyuncu, yapımcı, senarist yani tam teşekküllü sinemacı Aamir Khan ile onun güzel mi güzel filmi ‘Her Çocuk Özeldir’.

Hint kültür dünyası Hint sinemasına dair konuşmadan önce bir miktar Hint kültürü üzerine konuşmakta fayda var zira sosyal meseleler birbirinden tefrik edilerek konuşulamazlar.

Biz de sinema ile Hint kültür dünyasının ilişkisine dair birkaç söz etmeye gayret edelim.

Yazımızın konusu Aamir Khan adlı Hint sinemacı ve onun meşhur filmi ‘’Her Çocuk Özeldir.’’

Khan soyismini biraz konuşalım...

Hindistan modern dünyanın aksine çok farklı bir kültürel sklası olan toplum yapısına sahiptir.

Hemen bütün dünyada birbirine benzeyen toplum örgütlenmesi Hindistan’da farklılık göstermektedir.

Hindistan’da sosyal yapı 4 katmanlıdır. Buna ‘’Kast’ sistemi denilmektedir. Bunu altlık üstlük ilişkisi olarak kabul edebiliriz.

Kast sisteminde toplum en üstteki ile ayrıcalıklıların dünyasını, en alttaki ile de düşük sınıfı işaret eder.

Khan soyismi ise üst sınıflara ait olmayı işaret eder. Khan, Bey gibi bir anlama gelmektedir. Asaleti gösterir. Yani yazımızın konusu olan yönetmen Aamir Khan’ın durumunu. Yönetmenimiz Hindistan’ın üst sınıflarından birinin vatandaşıdır.

Buna çok ünlü bir örnek olarak da Nusret Fatih Ali Han’ı (Khan) gösterebiliriz. Kavvali müziğinin dünyadaki en ünlü temsilcisi olan Nusret Fatih de Pakistanlı’dır ve o da asaletli bir aileden, Khan’lardan birinden gelmektedir. O da kökleri çok eskilere uzanan bir aileye mensuptur.

Hindistan tarihine dair...

Doğu denildiğinde aklınıza neresi gelir? Türkiye’nin doğusu, Avrupa’nın doğusu, dünyanın doğusu? Hangi doğu, hangi

Hiç kuşkusuz doğu ve batı yön terimleridir ancak her iki kavramın, terimin aynı zamanda siyasal ve kültürel anlamları da bulunmaktadır.

Doğu-Batı meselesini kısaca şu şekilde izah edebiliriz: Doğu ve Batı daha ziyade bir zihni işleyiş biçimini işaret eder. Bir düşünme biçimini... Mesela batı zihni linier bir yapıdadır. Yani tarihe bakışında bir başlangıç ve bir son vardır.

Bu açıdan Müslümanlar da batı cephesinde yer alır. Bunu bildiğimiz anlamda batı olarak kabul etmeyiniz. Söylediğimiz şeyin siyasi bir anlamı yok.

Doğu zihni ise döngüseldir. Yani tarihe bakışında bir başlangıç ve bir son yoktur. Tarih tekerrür eder.

Hindistan’ın kültür dünyası Hindistan uzun süre İngiltere’nin sömürgesi olmuş bir memlekettir. İngiltere bilhassa 19. Yüzyılda dünyanın önemli bir kısmını sömürgeleştirmiş, tarihin en büyük sömürgecilerinden biridir.

Bir yerin sömürge olması neler doğurur? Bunun hissiyat düzeyince cevabını ancak yaşayan bilir ki hem bu açıdan hem de başka veçheleriyle durumu tasvir etmek güç... Ancak görünür olan etkilerinden biri olarak şu söylenebilir: Sömürgeci, sömürgesini önce kültürel olarak asimile eder.

Kültürünü mümkün olduğunca zayıflatır ya da parçalar.

Hindistan, İngiltere sömürgesi olduğunda Müslümanlar’ın çok etkin olduğu bir ülkeydi. Şehir hayatı, şehirli kültürü onların elindeydi. Düşünün, dünyanın en ünlü mimari yapılarından biri olan Taç Mahal dahi bir Müslüman eseridir.

Ancak İngiltere buradaki yapıları birbirinden uzaklaştırıp, birbirine düşürdükten sonra, Hindistan’ı da bölme gerekçesini yaratmış oldu. Zihnen bölününce, sınırlar açısından da bölünmek gerekçesini temin etmiş oldu. Hindistan İngilizler eliyle önce ‘HindistanPakistan’ olarak; sonra ‘PakistanBangladeş’ olarak defalarca bölündü.

Bütün bunları neden anlatıyoruz? Çünkü ana gövde sayılacak olarak ‘Hindistan’ ülkesi Müslümanlar’dan, Müslüman kültür etkinliğinden arındırılmış bir memlekettir. Bu bilgi önemli çünkü kendisini ve filmini konuştuğumuz isim Hindistanlı bir Müslüman. Yani ‘ana ülkede’ ka-

Ocak

SİNEMA 19

2015

lan unsurlardan biri...

Her Çocuk Özeldir

Bollywood Sineması bir meydan okuma mı?

Bu nasıl güzel bir filmdir! Nasıl içten, samimi, inceliklerle örülü bir filmdir... İçiniz sıcacık duygularla dolsun istiyorsanız, bu filmi mutlaka izleyin deriz.

Her sanat akımının bölgesel üretimleriyle ortaya çıkan bir dil vardır. Gördüğünüzde, okuduğunuzda hemen ‘bu bir... işidir’ dedirten bir dil birliği çıkar ortaya. Mesela bir Amerikan filmi gördüğünüzde bunu fark ettirecek kendine mahsus özellikler vardır.

Bunu fark etmeniz için bilirkişi olmanıza da gerek yoktur, kendinden anlarsınız.

Yine bir İran filmini de benzer şekilde ayırt edebilirsiniz. Anlatımız dinginliği, olayın akışındaki ‘aksaklıklar’ bunu bize fark ettirir. Tabii bunlara resimlerin birbirinden farklı olmasını, karakterlerin lokal isimlerden seçilmesini ayrıca söylemiyoruz. Burada kastettiğimiz sanatsal anlatım dilidir.

Bu noktada Hint sinemasının adı kabul edilen Bollywood da kendine mahsus hususiyetleri olan bir sinemayı işaret eder. Aklımıza hemen birçok resmi getiren bir mana kazanmıştır.

Bollywood denince akla çoğumuzun ‘durup dururken’ yapılan danslar gelir. Her birinin rengârenk giyindiği, nereden geldiği belli olmayan bir müzikle kim var, kim yoksa durup dururken dans ederler. Tabii bu çoğumuza sevimli gelse de manasız da gelir. Olacak iş midir?  Zengin kız-fakir oğlan temalı aşk hikâyeleri ise burada başat konulardır. Bir yerde bildiğimiz klasik Türk filmleri gibidir. Çünkü yukarıda izah etmeye çalıştığımız gibi, Hindistan’da sınıflar arası kesin bir ayrım vardır ki bu da iki sınıf arasında çatışmalara, ayrılıklara vs neden olmaktadır.

Ancak her büyük kültürün mutlaka klasik şablonlarının dışında eserler veren büyük sanatçıları da olabiliyor. Buna Hint kültürü de dâhil. Koca kültür, kendi öz birikimine ses olan ciddi düşünürler, sanatçılar da çıkarmıştır, çıkarmaktadır. Yönetmenimiz de bunlardan biridir.

Bollywood’a dair ön yargılarınız varsa, büyükler için hazırlanmış bir filmde usta bir çocuk oyuncu görmek, ‘’basit bir çocuk sorununu’’ büyüklere incelikle sunan bir film izlemek istiyorsanız Her Çocuk Özeldir bunun için hazırlanmış bir film diyebiliriz. Rahatlıkla diyebiliriz.

Her Çocuk Özeldir, kendi dünyasında yaşayan, uyum kabiliyeti zayıf, zihni yeterliliği güçlü olmayan bir çocuğu çevresiyle birlikte ele alan bir filmdir. Çocuğun yaşadıkları üzerinden, genel olarak ‘çocuk’ meselesine bir bakış sunan enteresan bir çalışmadır. Çocuğun abisi ‘başarılıdır’. Babası ciddi, annesi ise çocuğun geleceği için endişelidir. Ancak çocuk kendi dünyasında yaşamaktadır.

Filmi orjinal kılan hususlardan biri şudur: Bu tarz temalar bir Amerikan filminde olağanın üstünde verildiğinden gerçeklik duygusu da zedelenmektedir.

Yani bir çocuk ‘sorunlu’ görünüyorsa da mutlaka özünde bir ‘yetenek, deha’ vardır. Bu da filme konu olan örneği marjinalleştirmektedir.

Ancak bu filme konu olan çocuk son derece ‘sıradandır’. Bildiğimiz, çevremizde görme ihtimali fazla olan bir karakterdir. Kendi ailemizden de olabilir, akraba ya da komşu çocuğundan da... Bu özellik filmin sıcaklığını, ‘sıradanlığını’ artırıyor. Sanat, gerçeğe yakın olabilmesiyle de güçlü olma hususiyeni artırır.

Diğer taraftan, film oldukça uzun kurgulandığından muhtemel birçok hikâye işin içine sokulmuş.

Bu, film akarken beklediğiniz hemen çoğu olasılıkları da görme imkânı sunduğundan, film bittiğinde ‘şu da olsaydı...’ dedirtmemektedir. Çocuğun oyunculuğuysa...

Bunu size nasıl vurgulasak bile-

miyoruz. İnanın gerçek bir sanatçı var karşınızda! Harika, mükemmel! Çocuk Oscar’lı oyunculara nazire yaparcasına ve sanki karşısında hiç kamera yokmuşçasına döktürüyor. Biliyoruz, bu ‘döktürme’ çok müsrifçe ve neredeyse herkes için kullanılıyor ama izleyince siz de hak vereceksiniz... Çocuk mükemmel oynuyor! Bütün filmin yükünü de o küçük omuzlarında taşıyor. Her Çocuk Özeldir filmi bu çocuğun bir mücizesi gibi... Sevinç, neşe, hüzün büyük ve yetişkin bir oyuncunun tecrübesiyle karşınızda sergileniyor. Çocukla birlikte siz de duygusunun etki alanında takip ediyorsunuz. Çocuk filmde, daha bu yaşta devleşiyor...

Film anne babaların çocuklarını emanet ettikleri öğretmenlere bir nasihat gibi ama ‘kör göze parmak’ düzlüğünde olmadan, katmanlı hikâyeleriyle ‘ne olması gerektiğini’ gösterir gibi... Öğretmenlere çocukların yüzüne bakın, dikkatlice bakın diyor. Onları anlamaya çalışın, her birinin içinde sizin dünyanızdan farklı, belki ‘sizin dünyanızın kelimelerini aşan’ bir başka dünya vardır diyen bir film...

Bu filmi izledikten sonra her şeyde çocuğunuza bağırmayacaksınız. Onun bir insan olduğunu fark edeceksiniz...

Ah çocuğun gözlerinin içi gülerken gözünden yaş gelmiyor mu... İnanın yüreğiniz parçalanıyor.

Hâlbuki bu bir kaba duygu sömürüsü yapan, buna gerek dâhi görmeyen son derece güçlü bir film.

Tabii bu işin sırrı yönetmenimizin tecrübesinde, sanatının gücünde... Yönetmenimiz Hint sinemasının en büyük isimlerinden biri, hatta çok kimseye göre en büyüğü.

Her bir filmi aynı temaya sahip, her bir filmi yeni bir tecrübe ile bizlerle buluşmaktadır. Her Çocuk Özeldir filmi de bunlardan biri. Yönetmenimizi bizim Çağan Irmak’a benzetebiliriz. Çağan Irmak da her denemesinde yeni bir konuyu ele alır ve hakkını vermeye çalışır. Bu özel bir durum,

mesela Alfred Hitchcook gerilim ustasıdır, gerilim filmlerinin üstadıdır. Alanı bellidir. Bu onu çok büyük bir isim yapmaktadır ancak kimi yönetmenler de her filmiyle başka konulara el atmaktadırlar. Bu da onları kendilerince ayrıcalıklı kılmaktadır.

Yönetmenimizin filmografisi de güçlü. Bu bir sanatçının ne olduğuna, ne kadar verimli bir sanatçı olduğuna dair en önemli veridir.

Aamir Khan filmlerinin çoğunu kendisi yazıyor. Yani tam teşekküllü bir sanatçı. Bir adamın, bir yönetmenin kaleminin çalışıyor olması önemlidir. Kalemiyle kendi yolunu açan adam güçlüdür.

Aamir Khan 1965 Mumbai doğumlu Hintli bir sanatçıdır. Yapımcı, senarist, yönetmendir.

Dünya Hint filmleri listesinin ilk beşte dördü Khan’a aittir.

Aamir Khan’ın filmografisinde yer alan filmlerse şunlardır: • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

yaadon ki baarat (1973) holi (1984) qyamat se qyamat tak (1988) raakh (1989) love love love (1989) dil (1990) jawani zindabad (1990) tum mere ho (1990) deewana mujh sa nahin (1990) awwal number (1990) afsana pyar ke (1991) dil hai ke manta nahin (1991) parampara (1992) daulat ki jung (1992) isi ka naam zindagi (1992) jo jeeta wohi sikandar (1992) hum hain rahi pyar ke (1993) andaz apna apna (1994) aatank hi aatank (1995) baazi (1995) rangeela (1995) akele hum akele tum (1995) raja hindustani (1996) ishq (1997) earth 1948 (1998) ghulam (1998) mann (1999) sarfarosh (1999) mela (2000) dil chahta hai (2001) lagaan (2001) mangal pandey (2005) rang de basanti (2006) fanaa (2006) taare zameen par (2007) ghajini (2008) 3 idiots (2009) luck by chance (2009) (misafir oyuncu) dhobi ghat (2010) talaash (2012)

Ocak

20 MİZAH

2015

NÜKTELER & KARIKATÜRLER KIYMETLİ KÖPEK Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, köpeği bulup getirene 10.000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.

-İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum.

Orda duran bir çalışan: -Dışarda efendim, demiş.

-Peki ya yardımcısı?

-O da yok.

-O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım.

-O da dışarıda.

-Peki... Gazetenin sahibi?

-O da burada değil...

-İnanılır gibi değil! Nerede bunca adam?

-Köpeğinizi aramaya gittiler efendim.

NE ZAMAN EVLENDİK Karısı adama sinirli bir şekilde söyleniyordu: - Kafanda futboldan başka bir şey yok, futbol, futbol, futbol...

- Ne zaman evlendiğimizi bile hatırladığını sanmıyorum!

Adam sakin sakin cevap verdi: - Tabii ki hatırlıyorum hayatım, Galatasaray›ın Neuchatel›i 5-0 yendiği gün.

Nasıl Hecelenir Temelle Dursun gece bekçisiymiş. Tam konservatuarın önünden geçerken ölü bir adamın yerde yattığını görmüşler. Temel telsizi açmış durumu polise bildirecekken «Dursun konservatuar nasıl hecelenir?»der. Dursunda «inan bilmiyorum.» der. Temel «O zaman bu ölüyü eczanenin önüne çekelim.»

Dört Harfli Hayvan Adı İki Trakyalı bulmaca çözüyormuş. Birisi sormuş: -Dört arfli bir hayvan ne?

-Orozdur be ya.

-Dur yazmayalım indi de olabilir.

Foto Muhabiri Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı insan kalabalığı çevirmişti.

Gazetesine, iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen genç ve uyanık bir foto muhabiri çemberleri aşamayınca «Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum» diye bağırmaya başladı. Kenara çekilip yol verdiler. Foto muhabiri yaklaştı. Arabanın önünde bir eşek yatıyordu...

Bankalar sadece iyiliğimizi istiyor!

Avukat Tutmuş Hâkim sanığa sordu: - Karakolda suçunu itiraf etmişsin sen, peki şimdi niye inkâr ediyorsun?

- O zaman henüz avukat tutmamıştım. Şimdi suçsuz olduğuma ben bile inandım!

Büro mu Açacaktım?

Adamın biri kendisinden para isteyen dilenciye: «Ben sokakta dilenen kimseye para vermem.» diyenice dilenci; «Ne yani, sizden üç kuruş para koparabilmek için büro mu açacaktım...»

Hasta Ziyareti Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş. Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış.»Nasılsınız» derim, o da «İyiyim» der. Bende, «Oooh ne güzel» der, devam ederim. Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.

-Nasılsın, iyi misin?

-Ölüyorum.

-Oooh, ooh ne iyi. Ne ilaç veriyorlar?

-Zehir.

-O ilaç çok iyidir.

-Ev ödevi hazırlayan çocuk babasına sordu? -»Afrika ne taraftadır baba?»

-Babası bilmiyorum demeyi kendisine yediremediği için biraz düşündü. Fazla uzakta olmamalı dedi.

-Çünkü bizim şirkette bir zenci var.

-Hergün işe bisikletle gidip geliyor.

Yeni Şafak

Afrika Kıtası

Ocak 2015

BULMACA 21

Ocak

22 SAĞLIK

2015

Doktorlar yurtdışına kaçıyor

Öksürük deyip geçmeyin

K

ulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Şentürk, yaz-kış demeden insanların başına en sık gelen rahatsızlıklardan biri olan öksürüğün, geniz akıntısı sendromu, astım, reflü ve uyku apnesi ile ilişkili olduğunu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

Bütün dünyada KBB poliklinik şikayetlerinin çok önemli bir bölümünü öksürüğün oluşturduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yusuf Şentürk, “Bu anlamda öksürük bir hastalık bulgusu değildir, koruyucu bir reflekstir. Öksürük; burun, sinüsler, geniz, boğaz, gırtlak, dış kulak yolu, kulak zarı ve yemek borusu girişini ilgilendiren hastalıklarda ortaya çıktığından aile hekimlerinin öksüren bir hastayı ilk gönderdikleri bölüm KBB Hastalıklarıdır.

A

vusturya’da mezun olan tıp öğrencilerinin sadece yarısı yurtiçinde doktor olarak çalışıyor. Diğer yarısı ise ya yurtdışına gidiyor ya da başka bir mesleği icra ediyor.

Doktorlar odasının verilerine göre

Avusturya’da her yıl 1.300 öğrenci doktor olarak mezun oluyor. Ancak hepsi yurtiçinde çalışmıyor.

Doktorları elden kaçırmamak için çalışma şartlarını düzeltmek ve daha iyi maaş vermek öneriliyor.

Bir doktorun ülkeye maliyeti 400 bin Avro’yu buluyor. Yurtdışına giden ve doktorluk yapmayanların yıllık maliyeti 250 milyon Avro’ya ulaşıyor.

Fotoğrafta Viyana’da çalışma şartlarını protesto eden doktorlar görülüyor.

Hacamatın faydaları saymakla bitmiyor

E

fendimizin (s.a.v.) hiç terk etmediği ve ümmetine tavsiye ettiği tedavi şekli olan Hacamat, vücuttan toksinleri, ağır metalleri, donuklaşmış kirli kanı uzaklaştırarak vücudun enerji ve kan dolaşımını düzenlemektedir.

Kupa terapisi yaş ve kuru olmak üzere ikiye ayrılır. Kuru olanı ağrılı bölgeye bardak-şişe çekme işlemine denir. Efendimizin (s.a.v.) Hadis-i Şerif’inde “Tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı Hacamattır” diye önemini vurguladığı vücuttan kirli kan akıtılarak yapılan işlem ise yaş olandır.

Toksinler dolaşıma katılarak hücrelerin, kan damarlarının ve vücut organlarının fonksiyonunu bozarak vücudun metabolizmasinda birikime yol açmaktadır. Sorun çözülmezse hastalıklar ortaya çıkar. Hacamat bir nevi cerrahi mü-

daheledir. Kime ve nasıl yapılacağı klinik ortamda doktor tarafından belirlenmelidir.

ümmetine bunu emret” dediler” buyurmuştur.

Hacamatın mevsim olarak ilkbahar ve sonbaharda, hicri ayların 14-28 arasındaki tekli günlerinde yaptırılması daha uygun olur. Tarama Hacamatı yilda 1,tortu; toxin birikimine meyillilerde 6 ayda 1,rahatsızlığa yönelik uygulamalarda mevsim ve ay gunlerine bakilmaksizin en kısa surede yapılması gerekir. Uygulamaların sıklığına doktor karar verir. Özellikle hastalığa yonelik yapilan tıbbi hacamat uygulamalarında tıp bilgisi şarttır.

Vücudun işlevini bilmek ve ona göre hareket etmek doktorun işidir.

Hacamat Hemofili, kalp yetmezliği ve hamilelerde uygulanmaz.

Resulallah(s.a.v.) buyurdular ki: ”Miraç gecesi hangi melek topluluğuna rastladıysam bana “Ey Muhammed kan aldırmaya devam et,

Hacamatin faydalı oldugu hastalıklar çoktur, bunlardan bazıları: Bel-boyun ağrıları, depresyon, Romatoid artrit, bel ağrıları, bağışıklık sistemi hastalıkları, migren, fıtık, tiroid bezi hastalıkları, egzama, psikiyatrik hastalıklar, bacak-diz ağrıları, varis, cilt sorunları, kadın ve erkeklerde üreme problemleri, hemoroid(basur), kolesterol yüksekliği, baş ağrısı, karın ağrısı...

Hacamat hiçbir yan etkisi olmayan bir uygulamadır. Hacamat yapılacak kişilerin kan sulandırıcı ilaç, aspirin kullanmamasi gereklidir.

Tedaviye gireceklerin çok aç ya da çok tok olması uygun değildir.

Tedavi sonrasi 24 saat ağır gıdalardan kacinmali, süt ürünlerini o gun tüketmemeli ve bol su içilmelidir.

Hacamat aşırılıkları teskin eder.

En güzel Hacamat hastalıktan önce yapılan hacamattır!

Dr.Medic Özlem Ayrıksa Allgemeinmedizin, Approbierter Arzt Mariahilfer Strasse 189 1150 Wien Tel: 00 43 (0) 699 18227559 ayriksa@hotmail.com

Genel olarak öksürüğün yüzde 86’sı geniz akıntısı sendromu, astım, reflü ve uyku apnesi ile ilişkilidir. KBB hekimine gelen öksürük başvurularının en sık nedeni akut viral solunum yolu enfeksiyonlarına bağlıdır. Burun ve geniz akıntısına eşlik eden boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve beraberinde öksürük vardır. Bu şikayetlere baş - yüz ağrısı ve ateş eşlik edebilir. Burun içinin tuzlu sularla yıkanması, steroidli burun spreyleri ve antigribal ilaçlar tedaviye eklenirse belirtiler hızla düzelir. Öksürüğü olan bir hastanın geniz akıntısı da varsa mutlaka tedavi edilmelidir. Hastaya sinüzit teşhisi konulabilmesi için geniz akıntısının 7-10 günden fazla olması, yüzde basınç hissi, koku almada bozukluk, burun tıkanıklığı, öksürük gibi belirtilerin eşlik etmesi gereklidir. Burun endoskopisi

tanıda çok önemlidir. Geniz akıntısında alerjik bir hastalık olabileceği de mutlaka akla getirilmelidir” dedi.

“UYKU APNESİ OLAN HASTALARIN YÜZDE 80‘İNDE REFLÜ DE VAR” KBB Uzmanı Dr. Yusuf Şentürk şu bilgileri verdi: “Uyku apnesi öksürüğün sık karşılaşılan nedenlerindendir. Apne; solunumun uykuda 10 saniye ve daha uzun süre durmasıdır. Kilolu ve kısa boyunlu hastalarda daha sık görülmektedir.

Hastanın gece uyku sırasında solunumu durur ve soluk alma çabasına girer ve bu durum reflüyü tetikler. Reflü kimyasal etki ile öksürüğü artırdığı gibi astımı da tetikleyerek öksürüğe neden olur. Uyku apnesi olan hastaların % 80‘inde reflü de vardır. Gizli reflü mide ile ilgili bulgu vermediğinden genellikle hastalar sorunlarının farkında olmazlar. Öksürük, boğaz ağrısı, boğazda batma, gıcık hissi, sık boğaz temizleme ihtiyacı, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı gibi mide ile ilgili görünmeyen şikayetler vardır. Gizli reflünün haftada 3 kez dahi olması çok şiddetli belirtilere neden olabilir. En önemli özelliği kişi ayakta iken daha fazla olmasıdır. Bu hastalar genellikle kronik farenjit teşhisi alır ve gereksiz yere antibiyotik kullanırlar. Tedavide yeme ile yatma saatleri arası 3 saate çıkarılmalı, yağlı ve çok miktarda yenilmemeli, asidik içeceklerden uzak durulmalı, kahve, sigara, alkol kesilmeli, hasta kilolu ise kilo vermesi sağlanmalıdır.”

Şok araştırma: Fast Food yiyen çocuklar...

Y

apılan son araştırmalarda Fast food yiyeceklerin çocuklar üzerinde bir zararı daha ortaya çıktı.

Araştırmacılar, çok fazla fast food tüketiminin sadece obeziteye değil aynı zamanda çocukların okul hayatlarını da olumsuz etkilediğini açıkladı.

Araştırma sonuçlarına göre fast food tüketen çocuklar, tüketmeyen çocuklara oranla %40 daha başarısız.

Fast food besinler ucuz hızlı ve kolay ulaşılabilir ve lezzetli olmaları nedeniyle çocukların ve ebeveynlerin daha fazla tercih ettikleri bir besin türü. Bu gıdalar normalden daha fazla yağ içerir.

Fast food yani ayak üstü yenilen yemek, genellikle obeziteye yol açar.

Fakat araştırmalar gösteriyor ki fast food’un zararı sadece obezite değil. Fast food tüketen çocukların, okul hayatlarında ve akademik başarılarını da olumsuz etkilediği gözlemlendi.

Amerika’daki Ohio Üniversitesi’nin verilerine göre, 15-18 yaşları arasındaki 8 bin öğrenci arasında yapılan araştırmada, sıklıkla fast food tüketen çocukların matematik ve fen gibi sayısal derslerde başarısız olduğu gözlenldi. Bu araştırmanın sonucuna göre yaşıtlarına oranla daha fazla fast food tüketen çocuklar, sayısal derslerde başarısız olmaktadır.

Söz konusu başarısızlığın demir eksikliğinden kaynaklandığını belirten uzmanlar, sıklıkla fast food tüketen çocukların ihtiyaç duydukları demiri karşılayamadığı ve bu eksikliğin beynin işleyişini yavaşlattığını düşünüyorlar.

Araştırmayı yapan kurumun istatistiklerine göre haftada en az 4 kere fast food ile beslenen çocuklar, bu gıdaları daha az tüketen çocuklara göre %40 gibi bir oranda başarı seviyesinin düşük olduğu gözlemlendi.

Ocak

ÇOCUK 23

2015

BİLMECELER CEVAPLAR 1.

2.

3.

4.

5.

Telefon Televizyon Nar Kardan adam Bulut

1. Zilim var, kapım yok 2. Kuyruğu var canlı değil, Konuşur ama insan değil, Camı var ama pencere değil 3. Çarşıdan aldım bir tane, Eve geldim bin tane.

4. Duruşu ömür, gözleri kömür, soğuk dondurur, sıcak öldürür.

5. Yaprak kadar hafif, dağlar kadar büyük, onu havada gördük.

HİKAYE Aslanı Tuzaktan Kurtaran Fare Ormanlar kralı aslan , ininde öğle uykusuna yatmıştı. Küçük bir fare , onun üstünde geziyor, yeleleri içinde dolaşıyordu. Aslan birden öfkeyle uykudan uyandı , kendini rahatsız eden yaramaz fareyi bir pençede yakaladı.

Hadi doğru yolu bularak bisiklete ulaşmaya çalış.

Farecik yalvarmaya başladı: -Ne olur kral Hazretleri , beni öldürme. Kimbilir bir gün , benim size bir yardımım olabilir.

Aslan , pençeleri arasında titreyip duran fareye alaylı baktı.Senin gibi küçücük bir yaratığın bana ne yardımı olabilir ki! diye geçirdi içinden.Fakat yine de fareyi , hayatını bağışlayıp serbest bıraktı.

Aslan bir gün , avcıların kurdukları bir tuzağa düşmüştü. Ağa yakalanmıştı. Kükreyerek hamle yaptıkça , ağın ipleri vücuduna daha sıkı sarılıyordu.

Aslan acı acı kükremesini ormanda tüm hayvanlar işitmişti.

Küçük fare , duyduğu seslerden , aslanın başının dertte olduğunu anladı.Beklediği yardım fırsatı nihayet ortaya çıkmıştı.Ağın içinde çaresizce kıvranan aslanı görünce sevindi.

-Kral Hz.leri , bir gün size yardımım dokunabilir dediğimde , bana gülüp geçtiğinizi biliyorum.

Ama işte dediğim o gün şimdi geldi , dedi.

Ve keskin dişleri ile , aslanı saran ipleri kemirmeye başladı.

Kısa sürede ipleri kopararak ormanlar kralı aslanı tuzaktan kurtardı.

Hadi numaraları birleştir resmi ortaya çıkar.

2 resim arasındaki 7 farkı bul

Bormax Dişli Grubu Katkısı

Bormax Benzin Katkısı

Bormax Dizel Katkısı

Bormax Motor Katkısı

Bormax Dizel Katkısı

Bormax Motor Katkısı

• Enjektörleri düzenler

• Sürtünmeyi azaltır

• Siyah dumanı keser

• Yakıt tasarrufu sağlar

• Performansı artırır

• Performansı artırır

• Yakıt tasarrufu sağlar

• Aşınmayı önler

• Çevreyi korur

• Yağ eksiltmeyi azaltır

• İlk çalışmayı kolaylaştırır

• İlk çalışmayı kolaylaştırır • Çevreyi korur • Gürültüyü önler

Bayilikler verilecektir.

Tel: 0676 730 99 92 - www.unex.com.tr 2010`dan beri Avrupa ve

Bormax Ürünleri

Avusturya piyasasında olan

Konya Selçuk

Bormax ürünlerimiz

Üniversitesi

tamircilerin takdirini ve

onaylıdır.

memnuniyetini kazanmıştır.

Bormax bir

ürünüdür.