Korona virüsünün yayılmasına paralel olarak dünyada da Türkiye’de de adeta bir ‘teorik tahlil patlaması’ baş gösterdi.
“Bilinçsiz süreçlerin bilinçli yürütücüleri” olmaları gereken bazı solcular da içinde –yer yer başta- olmak üzere ‘sistem karşıtı’ geçinen bir çok isim, örgüt ya da çevre adeta saçmalama yarışına çıktılar. Önlerine gelen her spekülasyonun üzerine atlayıp akla-mantığa sığmayan hurafelerin rüzgarına kapıldılar.
Her biri süreci sadece bugün görünen kimi yönlerinden ele almakla kalmayıp bunları da şimdiden kesinleşmiş sabitler olarak gören, öte yandan karşıt etken ve dinamikleri hiç hesaba katmayan bir tek yanlılıkla ve mekanik-doğrusal bir gelişme/hareket anlayışıyla ele alan bu ‘konjonktürel teorileri’ iki alt kategoriye ayırabiliriz: ‘Korkunun teorisini’ yapanlar ve ‘kendiliğindenci teoriler’.