Tünel Dergi

Page 87

RÖPORTAJ | 85

Yine olsa yine yaparım. Çünkü ne yapacağımı, ne için bunu yapacağımı biliyordum. Bu bir süreçti sadece. Bir insan bir şeyi istiyorsa, sabretmesi gerekiyor. Sinema ya da tiyatroyla ilgilenen ya da oyuncu olmak isteyen gençler için bugün ne tür olanaklar var? Bence bunun bir yolu yok! Bir kişi bir şeyi istiyorsa, onu gerçekten istemeli. Bütün zorlu şartlara rağmen o kişinin yılmaması gerekiyor. Çünkü beni bu yoldan çevirecek çok bahane ve baskı oldu. Tesadüfen gelişen olaylar neticesinde amacına çok kolay ve hızlı ulaşabilen insanlar da vardır muhakkak. Emre Kentmenoğlu, 5 yıl öncesine kadar olan süreçte ne gibi değişimler yaşadı ve 5 yıl sonrası için ne hedefleri var? Film üzerinden konuşuyor olursak, Aşk-ı Suzan’da geçen sene oynamış olsaydım, sanırım bu kadar rolümün farkında olamazdım. Bunun gerçekten bir süreç olduğu, yaşanmışlıkların verdiği bir algı birikimi olduğunu bu filmde daha iyi anladım. Aşk-ı Suzan, onların deyimiyle benim filmimdi! Benim dördüncü sinema filmim aynı zamanda. Av Mevsimi, Şafakla Dönenler gibi birkaç filmde bulundum. Kısa roller de olsa, örneğin Şener Şen ile aynı sette bulunuyor olmanın ayrı bir tecrübesi var; ondan öğrendiklerim oldu. Ne kadar prensipli biri olduğunu orada gördüm. Cebinde kendisinin yazdığı çalışma kâğıdını aralarda çıkartıp çalışıyordu. Herkes iyi bir yerlerde olmak ister, ama bu aslında umutla ümidin paralel gitmesidir! Beni zinde tutan da bu oldu! Aşk-ı Suzan’da rol alana kadar yaklaşık 15 tane kısa filmde görev aldım. Çok farklı karakterler oynama şansı elde ettim. Edebiyat, senin için sadece kitap ve okumak mı? Edebiyat bir yaşam tarzı! Edebiyat, derinlemesine bir kültür. Ve edebiyat ile sinemanın ülkemizde daha çok örtüşmesi gerekiyor. Hangi edebî eserin film uyarlaması yapılması hoşuna gider? Bu filmde oynayacak olsan hangi karakteri canlandırırdın? Son olarak Uzun Hikâye’yi çok beğendim. Orada oynamak isterdim açıkçası. Mustafa Kutlu, bana yakın gelen isimler arasında. Orhan Kemal de aynı şekilde. Bunun örneklerini sinemaya aktaranları da gördük. Sabahattin Ali’nin bir eserinin uyarlamasında oynamak da güzel olurdu. Göz önünde olmak, dizide, filmde ya da bir oyunda bambaşka bir kişiyi canlandırıyor olsanız da gerçek hayatta gençlerimiz için bir rol modeli olarak görülmenize yol açıyor. Senin için izleyicide nasıl bir izlenim bırakmak önemli? Bu tarz durumlarla daha çok aile ortamında ya da tanıdıklarım aracılığıyla karşılaşıyorum. Bazen oynanan rollerin hayali bir ürün olduğunu izleyiciler kaçırabiliyorlar. Şöyle söyleyeyim: Herkesin içindeki Ahmet tabiî ki

farklıdır, ama ben seyirciyi hep şaşırtmak isterdim. Bu anlamda olumlu eleştiriler de alıyorum. Sinemada en son izlediğin film neydi? Vizyona girmesini beklediğin bir film var mı? En son izlediğim film Hangover 3’tü. Nuri Bilge Ceylan’ın yeni vizyona girecek bir filmi var, onu bekliyorum şu anda. Oyuncular, dizi ve filmlerde oynadıkları kadar izlemeye fırsat bulabiliyorlar mı? Bulamıyorlar! Eğer tiyatroda görev alıyorlarsa, çok yoğun çalışıyorlardır. Ben mesela alternatif olarak sunuculuk yapıyorum ve seyahatlerde oluyorum. Ama özellikle tiyatroları takip etmeye çalışırım. Film ya da dizileri de kaçırmışsam sonrasında DVD alarak izlemeye çalışıyorum. Zaman yaratılabilir, ama bu kişiye bağlı. Her cuma oyuna giden bir çift var tanıdığım. Kendinle aynı kulvarda gördüğün oyuncu arkadaşların var mı? Birbirinizi ne şekilde etkiliyorsunuz? Rekabet oluyor mu? Okul ve iş arkadaşlarım var. İyi bir iş yaptıklarında sevinirim. İş anlamında da haberleşip zaman zaman birbirimizi yönlendirebiliyoruz. Samimiyet olunca çok da rekabet içerisine girmiyoruz. Bir rolün içine girebilmek, bir üretimde bulunabilmek adına nelerden beslenir, ilham alırsın? Rolüne göre değişebiliyor bu. Bazı roller kişiye yakın gelebiliyor. Herkesin bir ortak duygusu var. Sadece o karakteri, içinde bulunduğu dönemi düşünmek gerekiyor. Aslında oyunculuk biraz da matematik! Ben önce kendimden bir şeyler bulmaya çalışıyorum rolümde. Gözlemlemeyi çok seviyorum. Otobüste, konserde ya da bir arkadaş ortamında insanların nelere sinirlenip nelerden mutlu olduğunu izliyorum. Bir oyuncunun rolüyle bütünleşmesi zamanla olan bir şey. Fakat sinema filminde bu yoğunlaşmayı daha çok yaşayabiliyorsunuz. Sinema filmi, oyunculuğunuzu daha çok gösterebileceğiniz bir mecra oluyor.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.