Fotoritim Soylesi 1

Page 26

Bazen tek kare fotoğraf kafamdakini aktarmaya muktedir olamayabiliyor. O yüzden birkaç fotoğrafı bir araya getirerek, ya da panoramik bir görüntü alarak orada algıladığıma daha yakın bir görüntü oluşturmaya çalışıyorum, Genel bir tavırdan bahsetmek gerekirse, Victor Shklovsky’nin “art defamiliarizes” cümlesinde aktardığı gibi, sanatın olağan şeylere olan aşinalığınızı kırması gerektiğini düşünüyorum… Mesela “Endüstri” sergisinde amacım buydu, Türkiye’de endüstriye yönelik olumsuz görüşlere alternatif bir bakış getirmekti amacım ve sergi boyunca gelen “bu binalar Türkiye’den mi?” sorularından anladığım kadarı ile bunu bir dereceye kadar başarabildim sanıyorum. Bu konuda Türkiye’de daha önce çalışmalar yapılmadı mı, yapıldı ama endüstrinin estetiği üzerine fazla birşey yapılmadı. Endüstrinin görselliği çok kendine has bir estetik; serginin konsept yazısında bunu uzun uzun anlatmaya çalıştım. Endüstri estetiği herşeyini açık açık gösteren bir niteliğe sahip. Batı’da sırf bu estetik üzerinden gidilerek FOTORİTİM Söyleşiler

26

yapılan mimarlıklar ve ürün tasarımları var. Biz endüstriyi bu anlamda pek değerlendirmemişiz ve ben buna dikkat çekmeye çalışıyordum. Endüstri genelde siyahbeyaz çalışılır ama bir methiye, güzelleme amaçladığım için özellikle renkli çalışılmış bir seridir bu. Hatta bazı yerlerde doygunluğu, kontrastı artırdım, bunun nedeni etraftaki duman tozun formlar üzerindeki etkisini bertaraf etmekti. Neyse ki, artık endüstri yapılarına ilgi artmaya başladı Türkiye’de; çok seviniyorum Santral İstanbul gibi bir yapının dönüştürülmesine, bir endüstri yapısının harika bir kampüse, müzeye dönüşmesine. Buna benzer uygulamalar yapacak daha o kadar çok atıl endüstri yapısı var ki…

Mimari hiç bir zaman yakanızı bırakmayacak galiba :) Doğru söylüyorsunuz :)

Aura için “bu seride insan var. Bu bir geçiş benim için aslında” demişsiniz. Bu geçiş neden kaynaklandi? Bu bir geçiş ve başlangıç mı aslında?

Öyle gibi hissediyorum ama bakalım, kesin bir şey söylemek için erken sayılır. Şu an yürütmekte olduğum bir iki proje biraz bu mecrada da kendimi denemeye çalıştığıma delil aslında. İnsan ögesini çok yaratıcı bir şekilde kullanan etkileyici bazı projelere tanık oldum, hem yaptığım hocalık sırasında gösterdiğim örnekler, hem de İstanbul Modern’deki söyleşilerde işlediğimiz konulardaki işler aracılığı ile. Bizdeki klasik tarzda insan çalışmaları beni pek çekmiyor, çok da zor bir iş olmadığını düşünüyorum açıkçası. Çok ezbere bir şekilde dahil ediyoruz biz insanları fotoğrafa; sokakta ilginç birini görüyoruz, pat hemen çekiyoruz onu. Ama orada şu var, ilginç olan sizin fotoğrafınız değil, ilginç olan okişi ve siz bunun ötesinde ek bir boyut getirmiyorsunuz. Sadece doğru yerde, doğru zamanda olma durumu, ki bu da sokaklarda ne kadar çok yürürseniz o kadar sıklıkla başınıza gelebilecek bir şey. Benim kastettiğim insan projeleri ise neredeyse sinematik, senaryosu olan, belki icabında 30 küsur kişilik set ekibi ile çekilebilen her yerde göremeyeceğiniz tarzda işler. Ama ben bu


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.