portreleriydi. “Niye aynı adamı alıyorsun?” diye sorduğumda, bana “üçü beraber asılmalı” diye cevap verdi ve serginin afişini de çerçeveli olarak aldı.
O zaman şunu söyleyebilir miyiz? İlk çağlarda insanların resim yapabilmeleri için önce üretimi artırıp resim yapabilecek insanların boş kalmasını sağlaması gerekiyordu. Sanırım günümüzde bu konu fazla evrimleşmedi, aynı. Tabii ki aynı.
Günümüzde hiçbir
toplumun sanata ve sanat ürününe kasıtlı olarak yönelmesi ile ilgili bir problem olduğunu düşünmüyorum. Çünkü insanlar öncelikle karınlarını doyurmak zorunda. Bizim ülkemizde fotoğrafa ve diğer sanat dallarına yeterince vakit ve para ayrılamamasının temel nedenlerinden biri de bu mu sizce? Değil! Burada biraz mantık farklılığı var. Sonuçta insanlar gazete dahi almıyorlar, bir gazete elli kuruş. Bizim gibi ülkelerde dayatılan bir şeyler var, özellikle 12 Eylül’den sonra
gelişen bir süreç, sürekli bir yerlere atlama mantığının geçerli olduğunu görüyorsunuz; sınıf atlama, bir anda para sahibi olmak, köşe dönmek gibi. Öncelikle bunun biçimsel olduğunu göstermeye çalıştılar herkese, bir tüketim toplumu olarak. Bakıyorsunuz 13 yaşındaki bir kız çocuğunun elinde iki tane üç yüz beş yüz milyonluk cep telefonu. Sen ne yaparsın iki tane cep telefonu ile? Ben kullanmamaya çalışıyorum. Bu 12 Eylül’ün getirdiği bir süreç. Doğuya doğru başka ülkelere gittiğiniz zaman, örneğin bir İran böyle değil. Bir İran,
137
FOTORİTİM Söyleşiler