Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Page 1

Ocak - Şubat 2020 / 07

Türkçe Versiyon

tbmag.co.uk

TurkishBritish

Scan the QR code for English version

Türk ve İngiliz iş insanlarının dergisi

HABERLER

BUSINESS

ŞEHİR VE YAŞAM

KÜLTÜR SANAT

Brexit yerini “Megxit”e bıraktı

KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor

Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU

Troya: Mit ve Gerçek sergisi British Museum’da

BCCT Başkanı Chris Gaunt’a OBE Nişanı

ICUBE Bir yılda elli girişimciye destek verdi

Sabah, akşam 20 dk kendinizle baş başa kalın!

An(ı) Meselesi, hafıza ile materyalleri birleştiriyor

Brexit anlaşması yasalaştı;

Birleşik Krallık 31 Ocak 2020’de Avrupa Birliği’nden resmen ayrıldı...

Dünyanın dikkatini çeken Türk inovasyonu:

WeWALK

Erdem Yurdanur;

Her şey hayal etmekle başladı...

BREXIT ISSN 2633-8289

9

772633

828009

#TurkishBritishMag

Türkiye’nin ilk elektrikli otomobili görücüye çıktı!



/ EDİTÖRDEN

Değerli okurlar, 2020 yılının ilk sayısı ile karşınızdayız... Turkish British Dergi olarak 2020 yılı ile birlikte yeni bir döneme başlıyoruz. Dergimizin iki ayda bir yayınlamaya devam ediyoruz, ancak artık hem İngilizce hem de Türkçe olarak iki dili aynı anda yayınlayacağız. Dergimizin İngilizcesi basılı olarak yayınlanmaya, aynı anda yayına alınan Türkçesi ise online okunmaya devam edecek. Yeni dönemle birlikte sizlere bir yenilik daha sunuyoruz... Teknolojinin getirdiği avantajlarla, dergiyi kapağında yer alan QR kodu taratarak okuyabilirsiniz. QR kod yardımı ile cep telefonunuzdan derginin iki dildeki pdf’ine ulaşabilirsiniz. Turkish British olarak 6 sayı çıkacağımız 2020 yılında, iş dünyasının çeşitli konulardaki gündemlerine odaklanmak üzere sektörel ekler hazırlamaya başlıyoruz. Mart - Nisan sayımız ile birlikte sizlere sunacağımız “Türkiye Turizmi” konulu özel ek çalışmamıza şimdiden başladık.

Brexit gündemdeki yerini koruyor... 2020’nin ilk sayısında, İngiltere gündeminin en önemli konusu olan genel seçim sonrasındaki gelişmeleri analiz ettik. Gündemin ilk maddesi elbette Brexit... Geçen ay İngiltere’de yapılan erken genel seçimlerde Muhafakar Parti ezici bir çoğunluk ile seçimleri kazandı ve hemen işe başladı. Brexit oylaması da Parlamento’dan çok hızlı bir şekilde çıktı. 31 Ocak 2020 itibari ile İngiltere resmen Avrupa Birliği’nden ayrılmış olacak. Ancak devam eden işler, geçiş dönemi için 31 Aralık 2020 tarihine kadar eskisi gibi devam edecek. 2020 yılı hem Türkiye hem de İngiltere ekonomisi için önemli bir yıl olacak. Brexit süreci ile birlikte İngiltere pazarı, Türkiye için potansiyeli yüksek hedef bir pazar haline geldi. Bu süreç, Türk iş insanlarına önemli fırsatlar sunuyor. Gayrimenkulden gıdaya, sağlıktan turizme, perakendeden tekstile kadar pek çok sektörde karşılıklı işbirlikleri ve yatırımlar yapılabilecek bir dönem başlıyor. Turkish British olarak biz de bu süreci önemsiyoruz ve yakından takip ediyoruz. Bu süreçte biliyoruz ki; Türk iş insanlarının gözü bir taraftan da Ankara Anlaşması’nda... Türk iş insanları için büyük bir öneme sahip Ankara Anlaşması’nın başvuruları 31 Aralık 2020 tarihine kadar devam ediyor olacak. Bu arada 2018 yılında Ankara Anlaşması başvuru koşullarında yapılan değişiklikler ve bu değişikliklerin geriye dönük uygulanmasına itiraz ve mahkeme süreci devam ediyor. Karardan etkilenen Ankara Anlaşmalılar tarafından açılan dava, 26 Mart 2020’de temyiz mahkemesinden yeniden görülecek. Biz de takipçisi olacağız. Yeni yılda İngiltere ile birlikte tüm dünyanın gündeminde bomba etkisi yaratan Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Düşes Meghan Markle’ın İngiltere Kraliyet Ailesi’ndeki üst düzey görevlerinden çekilmesinin detayları da dergimizin sayfalarında yerini aldı. Geçtiğimiz ay Türkiye’de 60 yıldır özlem duyulan “Türkiye’nin yerli otomobili” tanıtıldı. Kimileri çok beğendi, kimileri ise eleştirdi. Biz yorumsuz bir şekilde otomobili inceledik ve sayfalarımıza taşıdık. Beğeni ya da eleştiriyi de sizlere bıraktık. Dünyada elektrikli otomobillere geçiş hızlanırken, Türkiye’de üretimi planlanan elektrikli otomobil, teknolojik özellikleri ve tasarımıyla kayda değer özellikler taşıyor. İngiltere’nin sokak yemekleri, ekonomi ve iş dünyasından haberler, startup projeleri, teknoloji, sağlık, kültür ve sanattan özgün içeriklerle dergimizi bir kez daha sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Dergimiz yeni dönemde Türkiye’de ve İngiltere’de dağıtılmaya devam edecek. Çok önemli etkinliklerde varlığını göstermeyi sürdürecek. Turkish British, İngiltere ve Türkiye’de önemli bir misyonu üstlendi. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi iş dünyasının buluştuğu uluslararası etkinliklerde medya sponsoru veya partner olarak yer almaya, dergimizi okurlarla buluşturmaya devam edeceğiz. Hızlı bir ivme ile oldukça yüksek rakamlara ulaşan online okuma oranlarından onur duyuyoruz. Yaklaşık her ay 50.000 kişi tarafından takip edilen ve okunan dergimize verdiğiniz desteğiniz için tekrar çok teşekkür ederiz. Turkish British dergiyi web sitemizde de takip edebilir, online ve basılı versiyonlarına aboKev Garden 2019 ne olarak adresinize gelmesini sağlayabilirsiniz. @aylatorun Haberlerinizi ve önerilerinizi bizimle paylaşmaya devam edin. Keyifli okumalar... Dr. Ayla Torun Genel Yayın Yönetmeni

www.tbmag.co.uk

3


DERGİDE BU AY

10

44 I SAĞLIK Yaşlıların tercihi, bakım evi değil evde bakım

18 03 I EDİTÖRDEN

18 I DOSYA

Turkish British’ten

Türkiye 60 yıllık rüyasını gerçekleştirerek ilk yerli otomobilini tanıttı

08 I GÜNDEM ... ve beklenen gerçekleşti Birleşik Krallık AB’den resmen ayrıldı!

24 I BUSINESS Erdem Yurdanur; Her şey hayal etmekle başladı...

10 I HABERLER Brexit yerini “Megxit”e bıraktı BCCT Başkanı Chris Gaunt’a OBE Nişanı Türkiye sahillerine ilgi artıyor Papilon İngiltere’ye açılıyor İngiltere’de 1 pound’luk madeni para, 1.3 milyon dolara satıldı İngiltere’ye 5 milyar sterlinlik Katar yatırımı Dünyanın dikkatini çeken Türk inovasyonu: WeWALK Teslimat uygulaması Getir’e 38 milyon dolarlık yatırım 8. Türkiye’de Yatırım Forumu 21-22 Nisan’da

KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, ICUBE programını değerlendirdi

32 I E-TİCARET Yeni yıl yeni iş fırsatları: Hoşgeldin 2020 34

I DİJİTAL TEKNOLOJİ QR kodun yeniden keşfi

36 I YEŞİL HABER Yenilenebilir enerji platformu

38 I BUSINESS COACH “Kültürel Bilgi Birikimi” ile İngiltere’de başarılı olun!

40 I BUSINESS WOMEN NETWORK

ŞEHİR VE YAŞAM 46 I 5 ÇAYI Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU

50 I YAŞAM Yaşamak özen ister!

54 I GURME Londra’da sokak yemeğinin adresleri

58 I CAZİP ROTALAR Masalla gerçek arasında bir dünya: Cotswolds...

60 I KÜLTÜR SANAT Troy: Mit ve Gerçek Sergisi British Museum’da Türk Toplumu 2. Sanat Sergisi An(ı) Meselesi, hafıza ile materyalleri birleştiriyor Melis Bilen “Pamuk Kalplim” ile müzik dünyasında İKSV Aydın Gün Teşvik Ödülü 2019 genç viyolonist Elvin Hoxha Ganiyev’e veriliyor

64 I AJANDA

XL Oyun Evlerinde, XL Paylaşım, XL Eğlence Türkiye’de yatırıma hukuki destek

42 I KARİYER OKULU 14 4

Sinyal ile gürültüyü ayırt et!

Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

58


Forbes’a göre dünyann en büyük halka açk Türk şirketi* Forbes’a göre dünyann en büyük İngiltere’de de yannzda. halka açk Türk şirketi*

de yannzda. Doğru İngiltere’de iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Doğru iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Londra Şubesi 8 Princes Street, London, EC2R 8HL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1400 info@isbank.co.uk

Londra Şubesi 8 Princes Street, London, EC2R 8HL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1400 info@isbank.co.uk

Kuzey Londra Şubesi 98 Great North Road, First Floor, London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 info@isbank.co.uk

Kuzey Londra Şubesi 98 Great North Road, First Floor, London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 info@isbank.co.uk

*Forbes 2019 Global 2000 Dünyann En Büyük Halka Açk Şirketleri listesine göre. www.tbmag.co.uk

5


Birleşik Krallık’ta Türkçe konuşan toplumun iş ve yaşam dergisi “Turkish British” İngiltere’deki Türk girişimci iş insanlarının görünürlüklerine katkı sunuyor ve iki ülke arasındaki ekonomik köprüyü güçlendiriyoruz.

İngiltere için: Yıllık Abonelik: £60 Türkiye için Yıllık Abonelik:

Mayıs 2019’da yayın hayatına başlayan dergi hem Türkçe konuşan toplumu, hem de entegre olduğu diğer toplulukları hedef kitlesinde bulunduruyor.

Türkçe ve İngilizce olarak 2 ayrı dilde yayınlanıyor. 2 ayda bir yayınlanan dergi, ingilizce olrak basılıyor ve dağıtımı yapılıyor. İsteyenler QR kod sistemi ile Türkçe versiyonunu ulaşabiliyor.

Kısa sürede aylık ortalama 50 binin üzerinde tekil ziyaretçiye, 200 binin üzerinde sayfa gösterimine ulaşan derginin dijital platformu, her geçen gün okuyucu sayısını arttırmaya devam ediyor.

Derginin her ay ücretsiz evinize veya işyerinize ulaşması için 2020’den itibaren abonelik sitemini açıyoruz. Abone olmak için aşağıdaki veya web sitemizdeki formu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz.

120₺

Abenelikleri web sitemizden yapabilirsiniz. www.tbmag.co.uk I @: hello@tbmag.co.uk

Ocak - Şubat 2020 / 07

Türkçe Versiyon

tbmag.co.uk

TurkishBritish

Scan the QR code for English version

Türk ve İngiliz iş insanlarının dergisi

HABERLER

BUSINESS

ŞEHİR VE YAŞAM

KÜLTÜR SANAT

Yeni gündem: “Megxit” Prens ve Prenses istifa etti

KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor

Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU

Troya: Mit ve Gerçek sergisi British Museum’da

BCCT Başkanı Chris Gaunt’a OBE Nişanı

ICUBE Bir yılda elli girişimciye destek verdi

Sabah, akşam 20 dk kendinizle baş başa kalın!

An(ı) Meselesi, hafıza ile materyalleri birleştiriyor

Yayıncı

Katkıda Bulunanlar

Doruk Ltd. - UK Afiş İletişim

Genel Yayın Yönetmeni Dr. Ayla Torun

Yayın Direktörü Brexit anlaşması yasalaştı;

Birleşik Krallık 31 Ocak 2020’de Avrupa Birliği’nden resmen ayrıldı...

Dünyanın dikkatini çeken Türk inovasyonu:

WeWALK

Erdem Yurdanur;

Her şey hayal etmekle başladı...

BREXIT ISSN 2633-8289

9

772633

Türkiye’nin ilk elektrikli otomobili görücüye çıktı!

828009

#TurkishBritishMag

2020/01 Sayı: 07_TR ISSN 2633-8289

TurkishBritish Magazine

Haydons Road, 240c, SW19 8TT,London, UK +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 +90 850 355 50 44 tbmag.co.uk

tbmag.co.uk

Fevzi Kemal Torun

Haber Koordinatörü Kevser Devecioğlu

Editörler Ebru Atlan Tecirlioğlu Leyla Sali Janine Rahşan Gül Özge Gözke editor@tbmag.co.uk

Reklam Koordinatörü Sıla Türkpençesi

Reklam Danışmanları Özge Gözke Taylan Durmuş Nil Aksoy advertising@tbmag.co.uk /turkishbritishmag/

6 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Barış Çimen Cazibe Sanmalı E. Nida Dincturk Erkan Kızılocak Eyüp Togan Hayrettin Turan Murat Buyurgan Ozan Dağdeviren Patti McCarthy Zehra Aydın

Hukuk Danışmanları Hakan Lamper Ecem Gündüz Umut Gündüz

Çevrimenler Ali Yildirim Aysegul Bogrun Ebru Sener Evrim Ekiztaş M. Yusuf Çoban Leyla Sali Janine Taylan Durmus

/turkishbritishmag/

Tasarım ve Uygulama AFS Communication contact@afscomms.com www.afscomms.com

İletişim +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 +90 850 355 50 44 contact@tbmag.co.uk © Turkish British Magazine, Doruk Ltd. tarafından Birlieşik Krallık’ta 2 dilde hazırlanmakta ve yayınlanmaktadır. Dergi’nin Tükçe versiyonu online, İngilizce versiyonu hem online hem de baskılıdır. Dergi UK yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Turkish British Magazine’in isim ve yayın hakkı Doruk Ltd.’ye aittir. Turkish British Magazine’de yayımlanan yazı, fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. İmzalı yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.

/turkishbritishmag/

/turkishbritishmag/



GÜNDEM Avrupa Parlamentosu, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma koşullarını düzenleyen Brexit anlaşmasını 29 Ocak’ta yapılan oylamada onayladı. Belçika’nın başkenti Brüksel’de toplanan parlamento, 49’a karşı 621 oyla anlaşmayı kabul etti. Böylece, Birleşik Krallık 47 yıldır üyesi olduğu Avrupa Birliği’nden 31 Ocak’ta resmen ayrıldı. Bundan sonraki süreçte, 2020 sonuna kadar da AB ile yeni bir ticaret anlaşması imzalanması hedefleniyor.

Süreç nasıl işledi?

... ve beklenen gerçekleşti

Birleşik Krallık AB’den resmen ayrıldı! 2016’da yapılan referandumdan itibaren ülke gündeminden hiç düşmeyen Brexit, 31 Ocak 2020’de gerçekleşti. Birleşik Krallık, 1973 yılından beri üyesi olduğu Avrupa Birliği’nden resmen ayrıldı. Birçok krizle devam eden ayrılık sürecinin Parlamento’daki oylamalarda kilitlenmesi üzerine, 31 Ocak’ta Brexit’i gerçekleştirebilmek için Aralık ayında erken seçime gidilmişti.

A

BREXIT

8

vrupa Parlamentosu, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma koşullarını düzenleyen Brexit anlaşmasını 29 Ocak’ta onayladı ve ülke Avrupa Birliği’nden 31 Ocak’ta resmen ayrıldı. 2016’da yapılan referandumdan itibaren Birleşik Krallık’ın gündeminden hiç düşmeyen Brexit, anlaşma koşullarının kabul edilerek yasalaşması ve AB Parlamentosu’nca onaylanmasıyla; Birleşik Krallık 1973 yılından beri üyesi olduğu Avrupa Birliği’nden 31 Ocak 2020’de resmen ayrıldı. Birleşik Krallık’ta 12 Aralık’ta yapılan seçimlerde Muhafazakar Parti’nin parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlamasının ardından yeni hükümeti kuran Başbakan Boris Johnson’ın ilk işi Brexit oylaması olmuştu. Hükümet birinci önceliğini 31 Ocak’ta Avrupa Birliği’nden çıkmak olarak belirledi ve bu süreç hızla tamamlandı. İngiltere Parlamentosu’nun AB’den ayrılma (Brexit) koşullarını düzenleyen anlaşmayı 9 Ocak’ta onaylamasının ardından, tasarı Kraliçe II. Elizabeth’in de onayıyla yasalaştı.

Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Birleşik Krallık’ta, Avrupa Birliği’nden ayrılma (Brexit) tartışmalarının gölgesinde yapılan erken genel seçimlerde sandıktan tarihi sonuçlar çıkmıştı. 12 Aralık’ta yapılan erken genel seçimde Muhafazakar Parti yüzde 43,6 oy alarak 365 milletvekili ile tek başına iktidara geldi. Muhalefetteki İşçi Partisi 59 sandalye kaybederek tarihinin en ağır yenilgilerinden birini aldı. Elde ettiği zaferle Brexit karşıtları karşısında eli güçlenen Johnson, seçim sonrası tasarıyı parlamentoya getirdi ve 20 Aralık’ta yapılan oylama ile 31 Ocak 2020’de Brexit kararı alındı.

AB (Çekilme Anlaşması) Tasarısı’na üç aşamalı onay 20 Aralık’ta Avam Kamarası’nda yapılan ilk aşama oylamada kabul edilen Brexit yasa tasarısı, Avam Kamarası’nda bir süre değişikliğe açık olarak bekletildikten sonra 9 Ocak’taki nihai oylamada onaylandı ve Lordlar Kamarası’na gönderildi. Lordlar Kamarası, 20 Ocak’tan itibaren yaptığı görüşmelerde Brexit yasa tasarısının beş maddesinde değişiklik istedi. İngiltere’nin 31 Ocak’ta AB’den bir anlaşma ile ayrılmasını sağlayan ve resmi olarak AB (Çekilme Anlaşması) Tasarısı (EU-Withdrawal Agreement- Bill) olarak adlandırılan, Brexit koşullarını düzenleyen anlaşma tasarısı, Lordlar Kamarası’ndan da geçtikten sonra Kraliçe II. Elizabeth’in onayıyla yasalaştı. AB Parlamentosu’nun 29 Ocak’taki onayıyla Brexit anlaşması kabul edildi.


/ BİRLEŞİK KRALLIK’TAN

Bundan sonra ülkeyi nasıl bir takvim bekliyor? Birleşik Krallık, 1973’te katıldığı AB’den ayrılmasıyla ilk kez bir ülke Birlik’ten çıkmış oldu. Birleşik Krallık 31 Ocak’ta çekilme anlaşmasıyla resmi olarak AB’den ayrıldıktan sonra, 31 Aralık 2020’de bitmesi planlanan bir geçiş dönemine giriyor. Bu dönemde İngiltere etkin bir şekilde AB’nin gümrük birliğinde ve ortak pazarında kalacak. Ancak siyasi kurumlarında yer almayacak ve Avrupa Parlamentosu’nun İngiliz bir üyesi olmayacak.

1 Temmuz 2020; Ticaret müzakerelerinin son günü Taraflar 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürütecek. İlk öncelik, AB ile bir ticaret anlaşması müzakere etmek olacak. İki taraf, ilişkilerinin bundan sonra nasıl işleyeceğine dair bir yol haritası çıkarmak için birkaç ay içinde tekrar masaya oturacak. Ticaret ve güvenlik anlaşmaları gündemin ilk sırasında yer alacak. Bu süreç zarfında ise mevcut uygulamalar devam edecek. Müzakerelerde ticaretin yanı sıra balıkçılık, havacılık, ilaç ve güvenliğe kadar her konu ele alınacak. Bu anlaşmaların 1 Temmuz’a kadar sonuca ulaşmaması durumunda Birleşik Krallık, AB’den tek seferlik uzatma talep edebilecek. AB, tüm bu konularda bir yıldan az bir sürede anlaşmaya varmanın imkansız olduğunu savunarak sürenin 2022’ye kadar uzatılmasını istiyor. Ancak Hükümet, geçiş döneminin herhangi bir şekilde uzatılmasını istemiyor ve müzakerelerin 2020 sonuna kadar tamamlanmasında ısrar

ediyor. Eğer, bir anlaşmaya varılamazsa iki taraf arasındaki ticari ilişkiler, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapılacak. Geçiş süreci boyunca İngiltere, AB kurallarına bağlı olmayı sürdürecek.

31 Aralık 2020; Geçiş sürecinin sonu Brexit veya anlaşmalarla ilgili müzakereler, belirlenen takvime uygun ilerlerse, tam olarak ayrılık 31 Aralık 2020’de olacak ve Avrupa Birliği’nin 47 yıldır üyesi olan Birleşik Krallık ile beraberliği noktalanacak. Yıl sonuna kadar hiçbir ticari anlaşma kabul edilmemiş ve onaylanmamışsa, İngiltere, AB ile ticarette ihracat tarifeleri ile karşı karşıya kalacak.

Ankara Anlaşması nasıl etkilenecek? Türkiyeli girişimcilere Birleşik Krallık’ta iş kurma ve oturum izni sağlayan Ankara Antlaşması vizesi de Brexit ile beraber ortadan kalkıyor. Ankara Antlaşması 1963 yılında o zamanki Gümrük Birliği ile yapılan bir anlaşmadan kaynaklanan bir hak. Uzun hukuki mücadelelerden sonra bu hakkı elde eden Türk vatandaşları İngiltere’de şirket kurarak veya işçi statüsünde Ankara Antlaşması başvurusu yaparak İngiltere’ye yerleşiyor. Ancak İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıktıktan sonra Ankara Antlaşması’nı devam ettirmek gibi bir yükümlülüğü bulunmuyor. Brexit tarihi olan 31 Aralık 2020’ye kadar yapılmış olan başvurular ve alınmış haklar, beklenmedik bir değişiklik olmazsa etkilenmeyecek. Tam adı European Community Association Agreement (ECAA) Turkish Business Person olan Ankara Anlaşması vizesini almış olanlar, gerekli şartları yerine getirmeleri durumundan vatandaşlığa kadar devam eden süreçte ilerlemeye devam edecekler. AB ile ilişkinin resmen sona ereceği tarih olan 31 Aralık 2020’den itibaren Ankara Anlaşması kapsamında yeni vize başvurusu alınmayacak. Yatırımcı ve girişimciler için bunun yerine yeni bir vize kategorisinin üretilmesi bekleniyor.

www.tbmag.co.uk

9


HABERLER teğimiz sürerken, Kraliyet Ailesi’ndeki ‘üst düzey’ görevlerimizden çekildiğimizi ve ekonomik olarak bağımsızlığımızı kazanma yolunda çalışmaya başlayacağımızı söylemek isteriz” dedi. Dük ve Düşes, İngiltere ve Kuzey Amerika arasında yaşamanın, oğullarının “hem içine doğmuş olduğu kraliyet geleneğinin değerini anlamasını”, hem de kendilerine hayatlarının bir sonraki bölümüne odaklanmak için fırsat sağlayacağını belirtti.

Kanada’da yaşayacaklar

Brexit yerini “Megxit”e bıraktı Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Düşes Meghan Markle’ın İngiltere Kraliyet Ailesi’ndeki üst düzey görevlerinden çekilmesi Brexit’in gündemdeki yerini sarstı; yerini Brexit’e bir göndermeyle “Megxit”e bıraktı

B

irleşik Krallık 2020 yılına hem Kraliyet ailesini hem de tüm dünyayı aynı derece şaşırtan bir haber ile girdi. Prens ve Prenses istifa etti... Ocak ayının başında Sussex Dükü Prens Harry ve eşi düşes Meghan, İngiltere Kraliyet Ailesi’ndeki üst düzey görevlerinden çekildiklerini ve ekonomik olarak bağımsızlıklarını kazanmak için çalışmaya başlayacaklarını açıkladı. Sun Gazetesi, İngiliz basınında uzun zamandır gündemdeki yerini koruyan, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci ‘Brexit’e gönderme yapan bir kelime oyunuyla “Megxit” manşetini attı.

Yeni yılda yeni karar Sussex Dükü ve Düşesi, yaptıkları açıklamada “Aylar süren derin düşünce ve fikir alışverişi sonucu, bu yıl bir değişim yapma ve bu kurum içinde kendimize daha yenilikçi bir rol biçimlendirmeye başlama kararı aldık. Kraliçe’ye tam des-

10 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Çift, İngiltere ve Kuzey Amerika arasında yaşarken, Kraliçe’ye, İngiliz Milletler Topluluğu’na (Commonwealth) ve hamilik yaptıkları yerlere karşı yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceklerini de bildirdi. Harry ve Meghan bundan sonraki hayatlarında bir hayır derneği kurmayı planladıklarını da ifade etti. Çift, Instagram takipçilerine hitaben yazdıkları mesajda “Özellikle son birkaç yıldır sizin yüreklendirmenizle, kendimizi bu düzenlemeyi yapmaya hazır hissettik” ifadesini de kullandı ve bundan sonraki gelişmeleri duyurmaya devam edeceklerini söyledi. Çift ile Kraliyet Ailesi arasında bir çatlak olduğu uzun zamandır hissediliyordu. Çift, Noel döneminde Kraliyet görevlerinden 6 haftalık izin alarak, Mayıs ayında doğan oğulları Archie ile birlikte Kanada’ya gitmişti. İngiltere’ye geri dönmelerinin ardından Harry ve Meghan, Londra’daki Kanada Yüksek Temsilciliği’ni ziyaret etmiş ve misafirperverliklerinden ötürü teşekkür etmişti. Geçmişte sinema ve dizi oyunculuğu yapmış olan Meghan, ABD dizisi Suits’te oynadığı sırada Kanada’nın Toronto kentinde yaşamıştı.

Harry duygusal karar vermekle eleştirildi Buckingham Sarayı eski basın sözcüsü Dickie Arbiter, kararın Harry’nin duygularıyla hareket ettiğini gösterdiği yorumunu yaptı. Arbiter, İngiliz basınının çift ve çocukları üzerine yaptığı haberler ve yaşadıkları sorunların da bu kararda etkili olduğunu belirtti. Prens Harry, İngiliz medyasının eşinin üzerine gitmesine tepki göstermiş ve medyanın tavrını annesi Prenses Diana’ya gösterilen tavra benzetmişti. İngiliz gazeteleri, Sussex Dükü Prens Harry ve eşi düşes Meghan Markle’ın İngiltere Kraliyet Ailesi’ndeki üst düzey görevlerinden çekildiklerini açıklamasının Saray’da büyük düş kırıklığı yarattığını yazdı. Prens Harry, taht sıralamasında babası Prens Charles, abisi Prens William ve onun 3. çocuğunun ardından 6. sırada bulunuyor. Harry ve Meghan’ın evleneceklerinin ortaya çıkmasının ardından özellikle İngiliz bulvar gazetelerinde Meghan’ın geçmişte oynadığı rollere ve aile geçmişine yönelik birçok haber çıkmıştı.


/ KISA KISA

BCCT Başkanı Chris Gaunt’a OBE Nişanı Türkiye’de İngiliz Ticaret Odası - BCCT Başkanı Chris Gaunt’ın Türkiye - İngiltere ticaretine katkısı OBE Nişanı ile ödüllendirildi

T

ürkiye’de İngiliz Ticaret Odası – BCCT Başkanı Chris Gaunt, Kraliçe Elizabeth tarafından Türkiye – Birleşik Krallık ilişkilerine katkılarından dolayı Britanya İmparatorluğu Nişanı – OBE ile ödüllendirildi. Gaunt, madalyasını önümüzdeki aylarda İngiltere’de düzenlenecek resmi törenle alacak. Gaunt, ilham verici bir iş lideri olarak, yerel ve küresel refaha adanmış hizmetlerinden ötürü üstün hizmet madalyasına layık görüldü. Dünya genelinde bu ödüle layık görülen ihracatçı girişimciler ve endüstri liderleri, 2019 yılında İngiltere ihracatının 675 milyar sterlin gibi rekor seviyeye yükselmesine katkı sağladı. Gaunt, OBE nişanı ile ilgili duygularını “Bu ödül, BCCT’nin son yedi yılda İngiltere’nin toplam ihracat ticaretine ve özellikle Türkiye ile olan ticaretimize sağladığı katkının bir meyvesidir. Bu sürece, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve BCCT ekibimiz, İstanbul’daki İngiliz Konsolosluğu ve Ankara Büyükelçiliği’nde bulunan Uluslararası Ticaret Departmanı (DIT) çalışma arkadaşlarımızın desteği ve katkısı paha biçilmez. Tüm paydaşlarımıza ve BCCT üyelerine yolculuğumuza katılımları ve gönülden bağlılıkları için teşekkür ediyorum. Bu ödül benim adıma olmakla birlikte, BCCT’nin 2020’de sürdüreceği başarıyı da temsil ediyor.” şeklinde ifade etti.

OBE Nişanı Nedir? Üstün hizmet madalyası OBE, Britanya İmparatorluğu Nişanı (Order of the British Empire), İngiltere’de 1917’de Kral V. George tarafından başlatılan, askeriye, kamu, iş dünyası, medya ya da sivil toplum kuruluşlarında başarılı hizmetlerde bulunanları ödüllendirmek amacıyla verilen liyakat nişanının ikinci seviyede olanıdır.

Chris Gaunt Hakkında: İngiltere’de Wakefield, Yorkshire’da doğan Chris Gaunt, uzun yıllar, Doğu Avrupa’da ve Orta Asya’da üst düzey yönetimlerde görev aldı. En son olarak Coca-Cola’nın Güney Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu’daki şişeleme operasyonlarından sorumlu üst düzey yönetici olarak çalıştı. Çok kültürlü, global yönetim konusunda deneyime sahip olan Gaunt, 2013 yılında BCCT Yönetim Kurulu Başkanı oldu. BCCT’nin yeniden yapılandırılmasına öncülük etti ve İngiltere’nin Uluslararası Ticaret Departmanı ile başarılı bir stratejik işbirliği başlattı. Chris Gaunt yaşamı boyunca ilke edindiği prensipleri ise şöyle özetliyor; “Kişisel yaşamınızda ve kariyerinizde hedeflerinize ulaşmak için kararlı ve öz motivasyonlu olun. Daima fark yaratma çabası içinde olun, bir yerde sabit durmayın, yeni fikirlere açık olmaktan ve öğrenmekten asla vazgeçmeyin. Değerlerinize göre yaşayın ve duygusal zekanızı geliştirin. Deneyimlerinizi ve bilgilerinizi başkalarının yararına paylaşın. Mükemmel olmadığımızı kabul edip, hatalardan ders çıkararak kendimizi fazla da ciddiye almamak gerekir.” Gaunt’un en sevdiği alıntı ise “Bana değiştiremediğim şeyleri kabul etme rahatlığı, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve farkı bilme bilgeliği ver.” www.tbmag.co.uk 11


HABERLER

Papilon İngiltere’ye açılıyor

Türkiye sahillerine ilgi artıyor Türkiye’deki turizm tesislerinde 2019 yılında 74,6 milyon kişi konakladı. Türkiye, Avrupalı turistin gözde tatil destinasyonu olmaya devam ediyor. Deniz ve güneş tatili deyince ilk akla gelen ülkelerden olan Türkiye, özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarındaki tatil kasabalarıyla yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Seçkin konaklama tesisleriyle en yüksek sayıda turisti ağırlayan şehir ise Antalya. Türkiye genelinde, 2019 yılının ilk 11 ayında konaklama tesisleri % 54,8 doluluğa ulaştı ve geçen yıla göre yüzde 11,6 arttı. Bu artışla 2019 yılında turizm tesislerini kullanan kişi sayısı 76,4 milyona ulaştı. Geceleme sayısı da yüzde 10,2 artışla 202,2 milyon oldu. Antalya zirvede Türkiye’de tesislerin en çok doluluk oranına ulaştığı iller ise sırasıyla Antalya, İstanbul, Muğla ve İzmir oldu. Tesis doluluk oranlarında yüzde 70,1 ile zirvede yer alan Antalya’da tesise geliş 22,6 milyon kişi olurken; Türkiye’nin kültür turizmi başkenti olan İstanbul’da tesise geliş 13 milyon kişi olarak gerçekleşti. İstanbul’u 4,5 milyon kişi ile Muğla ve 3,2 milyon kişi ile İzmir izledi. Ziyaretçi sayısı 48 milyonu aştı Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin yaklaşık 43 milyonunu yabancılar oluşturdu. Türkiye, 11 ayda toplam 48 milyon 46 bin 732 ziyaretçiyi ağırladı. Türkiye’yi geçen yıla göre yüzde 14,31 artışla 42 milyon 910 bin 408 yabancı ziyaret etti. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler Türkiye’ye 2019 yılında en çok turist gelen ülkeler 6 milyon 887 bin ile Rusya Federasyonu, 4 milyon 835 bin ile Almanya oldu. İngiltere 2 milyon 506 bin kişi ile üçüncü sırada yer aldı. İngiltere’yi, Bulgaristan ve İran izledi. Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) verilerine göre Avrupa’nın en çok turizm geliri elde eden 6’ıncı ülkesi olan Türkiye, yine Avrupa’da en çok turisti ağırlayan 4’üncü ülke oldu. 12 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Papilon Savunma, yurtdışı iştirak edinimi, şube açılması ve iş ortakları vasıtasıyla büyüme hedefleri doğrultusunda Birleşik Krallık’ta bir bağlı ortaklık kurulmasına karar verdi. Ulusal güvenlik ve kişi tanıma teknolojileri alanında kamu ve özel sektör kuruluşları için Türkiye’de faaliyet gösteren teknoloji firması Papilon Savunma, 33 milyon lira büyüklüğündeki halka arzıyla 2019’un son işlemi olmuştu. Birleşik Krallık’ta bir bağlı ortaklık kurulmasının, Avrupa Birliği Ülkeleri, İngiliz Milletler Topluluğu Ülkeleri, Ortadoğu ile Afrika Ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde, Papilon Savunma bünyesinde üretimi yapılan ürünlerin satışı ve bakımının yapılmasını amaçladığı kaydedildi.

İngiltere’de 1 poundluk madeni para, 1.3 milyon dolara satıldı İngiltere tarihinin “en pahalı 1 poundu” olarak nitelendirilen madeni para 1.3 milyon dolara zengin bir koleksiyoncuya satıldı. Açıklama resmi makamlardan geldi. Yalnızca 6 adet üretilmiş Madeni paranın bu kadar değerli olma nedeni ise yalnızca 6 adet bastırılmış olması. Paranın, Kral VIII. Edward şerefine 1936 yılında 6 adet bastırılmasının nedeni, kralın halktan olan Wallis Simpson’a aşık olup tahtını Kraliçe II. Elizabeth’in babası olan George VI’ya devretmesi olarak biliniyor.

UK’ye 5 milyar sterlinlik Katar yatırımı İngiliz yayın kurumu BBC’ye değerlendirmede bulunan Ali Şerif El Emadi, Katar’ın İngiltere’de halihazırda yaklaşık 3540 milyar sterlin seviyesinde yatırımının olduğunu belirterek, önümüzdeki beş yıl içerisinde toplam 5 milyar sterlin seviyede ek yatırım planlandığını söyledi. Emadi, “İngiltere’ye önümüzdeki dönemde yaklaşık 5 milyar sterlin seviyesinde yatırım yapmayı planlıyoruz. Şu anda İngiltere, Katarlı kurumsal ve özel yatırımcılar için en büyük ve ilk yatırım destinasyonu. Temel olarak yatırımlarımız altyapı, teknoloji, enerji ve gayrimenkul sektörlerine odaklanacak.” ifadelerini kullandı. Emadi, Brexit ile ilgili olarak da“Biz İngiltere pazarını her zaman sevdik. O yüzden dalgalanmalarla bakmıyoruz” şeklinde konuştu.


Our London office is located in an area which has undergone an enormous change in the past 15 years. There has been 40% business growth since 2010 with particular emphasis on the hospitality, tech and creative sectors. We are proud to be part of this growth by supporting you as your trusted chartered accountants and tax advisers.

Business solutions, tailored accounting services, tax, advisory, wills & probate and more ‌ London: +44 (0) 20 7226 1199 | Manchester: +44 (0) 161 446 2112 info@sterlingpartners.co.uk | sterlingpartners.co.uk

www.tbmag.co.uk 13


HABERLER

Dünyanın dikkatini çeken Türk inovasyonu: WeWALK

Teslimat uygulaması Getir’e 38 milyon dolarlık yatırım

Yer ve yön bilgisi veren akıllı baston geliştiren görme engelli Türk girişimci 33 yaşındaki Kürşat Ceylan, dünyadaki yaklaşık 253 milyon görme engelli kişinin hayatını değiştirmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin teknolojik girişimi Getir, Silikon Vadisi’nin önemli yatırımcısı Sir Michael Moritz liderliğindeki bir grup yatırımcıdan 38 milyon dolarlık yatırım aldı.

WeWALK, sıradan bir baston değil... “Akıllı baston” olarak da adlandırılan ürün, görme engellileri, göğüs ve baş hizasındaki engelleri görerek uyarıyor. Akıllı telefona bağlanarak kullanılan baston, mobil uygulamalarla da entegre olabiliyor. Akıllı bastonun komut verebilmek için bir dokunmatik alanı, istenildiğinde sesli komut vermek için bir mikrofonu, pusulası ve hoparlörü bulunuyor. WeWALK, yazılım güncellemelerinin eklenmesiyle sürekli yeni özellikler kazanıyor. Türk girişimci Kürşat Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milyonlarca görme engelli insanın hayatını değiştirecek icadına uluslararası yatırımcıların büyük ilgi gösterdiğini ifade ederek, “WeWALK’ı, ben ve iki arkadaşım; Gökhan Meriçliler ile Sadık Ünlü ile birlikte kurduk. Şu anda 3 ortak olarak yürütüyoruz. 33 yaşındayım. 5 aydır ürünümüzle pazardayız.” dedi. Kürşat Ceylan, WeWalk’un ne olduğunu ve görme engellilerin hayatını nasıl değiştirdiğini şöyle anlattı: “WeWalk, görme engelliler için tasarlanmış bir akıllı baston. 3 temel özelliği var. Birincisi, görme engelli kişi, yolda yürürken bastonu sağa sola sallayarak yerdeki engelleri algılayabiliyor. Ama baş hizasındaki engeller algılanamıyor. İkincisi, teknoloji çok hızlı gelişiyor. Özellikle navigasyon teknolojileri, akıllı şehir teknolojileri... Görme engelli bir kişi için sesli navigasyon bulunmaz bir nimet... Bir elinizde beyaz baston, diğer elinizde telefonu kullanmanız gerekiyor. Biz bütün bunları doğrudan baston üzerinden verebilir miyiz? Kişi tuttuğu bastondan bilgiye, teknolojiye erişsin istedik. Akıllı baston, şu anda görme engelli kişiyi baş hizasındaki engelleri görerek titreşimle uyarıyor. Doğrudan akıllı telefonlarımızla eşleşebiliyor.”

Türkiye’nin teknolojik girişimi Getir’den yapılan açıklamaya göre, 2015 yılından bu yana tüm dünya için yeni bir pazar oluşturan ve uluslararası arenada da yatırımcıların dikkatini çeken Getir’e, Silikon Vadisi’nin önemli yatırımcısı Sir Michael Moritz, kişisel yatırım fonu Crankstart aracılığıyla 25 milyon dolar yatırım yaptı. Moritz’in ardından Brezilya ve Türkiye’den bazı yatırımcılar 13 milyon dolarlık ek fon sağladı. Getir, Seri A turunu toplamda 38 milyon dolarlık yatırımla tamamladı. Getir ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik Açıklamada görüşlerine yer verilen Getir Kurucusu Nazım Salur, Getir’in hikayesinin, ilk teknolojik girişimi BiTaksi’nin başarısı üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Getir ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik, bir pazar oluşturduk. Aldığımız yatırımlar, Türkiye’den çıkan bir fikrin elde ettiği başarıları perçinlememize ve yeni pazarlara açılmamıza destek olacak.” değerlendirmesinde bulundu. Getir’in potansiyeline inanan ve yatırım turunda liderliği üstlenen Sir Michael Moritz de Getir’in iş modelini “taze bir tarifle, beklenmedik malzemelerle hazırlanmış bir Türk lokumuna” benzetti. Seri A turunun gerçekleşmesini sağlayan Londra bazlı Numis Securities Üst Yöneticisi Alex Ham, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Getir’e olan dış ilginin Türkiye pazarına biraz ışık tutacağını umut ediyorum. Türkiye’de 20 tane daha Getir olmadığını bilsem de süper yetenekli bazı girişimcilerin ve gerçekten ilginç işlerin olduğunu biliyorum.” ifadelerini kullandı. Getir, A turunun tamamlanmasıyla birlikte süratle B turunda 100 milyon dolarlık yeni bir fon oluşturmak için görüşmelere başlamış durumda. Bu ek yatırım, Getir’in gerek yurt içi büyümesini hızlandırmak gerekse de dış pazarlara açılmak için kullanılacak.

14 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


www.tbmag.co.uk 15


HABERLER

8. Türkiye’de Yatırım Forumu 21-22 Nisan’da EEL Events tarafından düzenlenen, Turkish British Dergi’nin medya sponsoru olduğu “8th Invest in Turkey Forum ve 3rd UK Turkish Overseas Investment Forum” 21 - 22 Nisan tarihleri arasında Londra’da yapılacak

2.Gün: İngiltere - Türkiye Yurtdışı Yatırım Forumu Forumun 2. günü ise İngiltere - Türkiye Yurtdışı Yatırım Forumu olarak yapılacak. Türkiye’den yurtdışına açılmak isteyen şirketler, yatırımcılar ve danışmanların tüm dünyadaki özellikle de İngiltere’de gerçekleştirdikleri yatırımlar, forumun konusu olacak. İngiltere - Türkiye doğrudan yatırım trendleri, İngiltere’ye yatırım perspektifleri Brexit’in Türk yatırımcılara etkileri gibi başlıklarda katılımcılara bilgiler verilecek.

Brexit sonrası Türkiye - İngiltere ilişkileri çok önemli

E

EL Events tarafından sekiz yıldır düzenlenen, Türkiye Yatırım Forumu’nun 8’incisi bu yıl 2122 Nisan 2020 tarihleri arasında Park Plaza Lambeth Hotel Waterloo ve İngiliz Parlamentosu’nda yapılacak. İngiltere Başkonsolosluğu, British Chamber Of Commerce Turkey (BCCT), TÜSİAD, Turkish British Chamber Of Commerce and Industry (TBCCI) ve Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği tarafından desteklenen 8. Türkiye Yatırım Forumu’nun medya sponsoru ise İngiltere’de yayın hayatına başlayan, Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde yayın yapan Turkish British Dergi oldu.

1. gün Türkiye’de altyapı projeleri konuşulacak İş dünyasını Londra’da bir araya getirecek forumun ilk gününde; uluslararası ve bölgesel yatırımcılar, altyapı projelerinin finansmanı konusundaki görüşlerini paylaşacak. Yatırımcılar, ülkenin altyapı sektörünün, portföylerinde olduğu kadar geliştirilecek ve portföyüne sığacak kadar cazip bir varlık sınıfı olup olmadığı tartışacaklar. Forumda ayrıca Türkiye’de kredilendirilebilir altyapı projeleri de ele alınacak. Türkiye’de kredilendirilebilir altyapı projeleri oluşturmanın zorlukları nelerdir? En cazip fırsatlar nerede? gibi sorulara cevap aranacak. 16 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Forumda, Brexit sonrası Türkiye-İngiltere ilişkilerinin önümüzdeki yıllarda nasıl olacağı, fırsatlar ve riskler tartışılacak. Yerel ve uluslararası yatırımcılar, proje geliştiriciler ve uygulayıcıların katılacağı forumda, son pazar araştırmaları ve acil olarak Brexit sonrası Türkiye-İngiltere ilişkilerinin geldiği son noktalar gözden geçirilecek. Brexit sonrası Türkiye-İngiltere ilişkileri ve 8. Türkiye Yatırım Forumu hakkında açıklamalarda bulunan EEL Events Kıdemli Proje Yöneticisi Emine Acar şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi 31 Ocak 2020 tarihi itibari ile İngiltere tamamen Avrupa Birliği’nden ayrılmış olacak. Bu geçiş süreci Türkiye - İngiltere ilişkileri anlamında çok önemli. Türkiye’nin lehine bir çok güzel fırsatlar bulunuyor. Bizim organizasyonumuzda bu fırsatlar da tartışılacak. Hem Türkiye hem de İngiltere arasındaki ekonomik köprü gittikçe güçleniyor. Biz paydaşlarımız ile bunları iyi görüyoruz ve bunları Forum katılımcılarımız ile birlikte değerlendirmek istiyoruz.” Emine Acar sözlerine şöyle devam etti: “Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak iki oturumumuzu İngiliz Parlamentosu’nda İngiliz milletvekillerinin katılımı ile birlikte yapacağız. Foruma katılanlar ve Türkiye’den gelenler için kurulacak çok önemli bağlantılar bulunuyor. Bunların hep beraber değerlendirilmesi çok önemli. Yatırımcılar ve iş insanları için çok önemli fırsatlar var” dedi. Etkinlik katılımcılar için Türkiye İngiltere pazarı çok önemli. Hem Türkiye’den hem de İngiltere’den çok önemli katılımcılar ve konuşmacılar etkinlikte yer alacak.


emerging

nts Eve

ma

Intelligent investment in emerging markets

t in en m

intelligent inve st

ets rk

8th Invest in Turkey Forum 2020 3rd UK - Turkey

Overseas Investment

Forum 2020

21-22 April LONDON Park Plaza Waterloo Hotel

Bronze Sponsor

Partners

Co-hosts

Delegate Bag Sponsor

Media Partners

Media Sponsor

TURKISH BRITISH CHAMBER OF COMMERCE AND INDUSTRY

Register at: www.eelevents.co.uk

TurkishBritish A magazine for Turkish and British Business People

www.tbmag.co.uk 17


DOSYA

Türkiye, 60 yıllık rüyasını gerçekleştirerek ilk yerli otomobilini tanıttı

B

ir hedef düşünün 60 yıldır gerçekleştirilmeye çalışılan. Türk mühendislerin 1961’de hayata geçirmek için kendini adadığı bir hedef – ya da bir rüya – ama uzun zamandır gerçekleşememişti. Öyle bir rüyaydı ki 2008’de “bir rüyanın hikayesi” temasıyla filmi yapıldı ve Türkiye’de çok ünlü bir hale geldi. Şimdi, 60 yıl sonra, Türkiye ilk yerli otomobilini kamuoyuna tanıttı. Otomobil yerli olmasının yanı sıra tamamen elektrikli olarak tasarlandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’deki çağrısına karşılık veren 5 Türk şirket, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nu (TOGG) oluşturarak yerli elektrikli araçların ilk prototiplerini üretti. Anadolu Grup, BMC, Kök Grup, Turkcell ve Zorlu Holding, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) çatısı altında bir araya gelerek Haziran 2018’de TOGG’u oluşturdu. 27 Aralık 2019’da Gebze Bilişim Teknolojileri Vadisi’nde gerçekleştirilen yerli otomobil tanıtım toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra 1000’in üzerinde davetli katıldı.

18 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ TÜRK OTOMOBİLİ

Erdoğan törende, “Bugün, Türkiye’nin 60 yıllık bir hayalinin, rüyasının gerçek olduğu tarihi bir güne tanıklık ediyoruz.” diye konuştu. Erdoğan, TOGG’un sadece Türkiye piyasası için değil aynı zamanda küresel bir marka olarak hareket edeceğini söyledi. Araçların elektrikli olması sebebiyle çevre dostu olacağını belirten Erdoğan, “Bugün buradan ilk ön siparişi şahsım adına veriyorum.” dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından C-SUV modeliyle bir test sürüşü gerçekleştirdi. Türkiye’nin yerli elektrikli otomobil serüveninin doğru bir zamanda ve doğru yerde başladığını dile getiren TOGG CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, prototiplerin İtalyan araç tasarım evi Pininfarina ile birlikte üretildiğini ifade etti. Tasarım ekibinde küresel piyasalarda çok iyi tanınan Türk araç tasarımcısı Murat Günak’ın da yer aldığını belirten Karakaş, aracın tasarım hikayesine ilişkin şu detayları paylaştı: “Günak, sadece tasarım konusunda değil her alanda bize önemli katkılarda bulundu. Başlangıçta 18 yerli ve yabancı tasarım evi vardı. Bunların sayısının 3’e indirilmesinde, nihai tasarım temasının oluşturulmasında hem de bu temayı üç bo-

yutlu hale getiren Pininfarina’nın seçim sürecinde kendisinden destek aldık. Araçlarımızın tasarımını kültürümüzden ilham alarak geliştirdiğimizi söyleyebilirim. Sahip olduğumuz özgün tasarımımızı Eylül ayında uluslararası boyutta tescil ettirdik. Aracın fikri mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait. Bizim hedef kitlemiz yalın ve prestijli bir otomobil görmek ister. Ayrıca, otomobilimizin elektrikli olması sebebiyle aks mesafesi olmalı. Ortada bir tünel engelimiz yok. İçi düz ve geniş. Aks aralığı geniş olunca, otomobil daha uzun görünecek. Biz 15 yıllık planımızı adım adım planladık. Başarılı, küresel çapta tecrübesi bulunan ve görevine adanmış mühendislerden oluşan bir ekip oluşturduk. Şu anda 114 kişilik bir ekibimiz var.” Karakaş, aracın markasının ise henüz belli olmadığını ve tanıtılan modellerin üzerinde geçici olarak TOGG logosunun kullanıldığını belirtti. Markanın bu yıl ortasından sonra belirleneceğini ifade eden Karakaş, gelecek planlarına ilişkin, “İlk olarak iki model üretilecek, biri Sedan diğeri ise SUV modeli. Piyasaya girdiğimizde Avrupa’da klasik otomobil üreticisi olmayan ilk elektrikli SUV araç üreticisi olacağız. İlk olarak SUV aracımız satışa sunulacak. Bunu takiben Sedan ve diğer modelleri de belli bir takvime göre piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Özellikle SUV modeli hem iç piyasada hem de küresel piyasalarda en fazla tercih edilen bir model. Geçtiğimiz 5 sene içinde SUV çok büyüdü, önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı. TOGG’un otomobil endüstrisinde yeni teknolojilerin ve yeni iş fikirlerinin geliştirildiği bir platform olmasını hedeflediklerini kaydeden Karakaş, yerli elektrikli otomobilin Türkiye’nin otomobil dünyasına sunduğu ilk rekabetçi ve küresel ürün olduğunun altını çizdi.

www.tbmag.co.uk 19


DOSYA

“Dünyada bir fark yaratacağımıza inanıyoruz.” diyen Karakaş, bu yüzden aracın marka isminin de hem kültürel hem de küresel yansımaları olan bir marka olacağını dile getirdi.

Araçlar 2022’de yollarda olacak Yerli elektrikli otomobilin fabrika inşaatı bu yılın ortasında başlayacak. Otomobilin üretileceği fabrika, “Türkiye otomotiv sektörünün kalbi” olarak nitelendirilen Bursa Gemlik’te Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait 4 milyon metrekarelik bölgenin 1 milyon metrekarelik kısmında kurulacak. Fabrika inşaatının 2021’de tamamlanmasını takiben seri üretim başlayacak ve ilk yerli elektrikli otomobiller 2022’de yollarda olacak. Toplamda 22 milyar lira yatırımla kurulacak fabrikada 5 farklı model araç üretilecek. Projede, Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, yüzde 100 vergi indirimi, 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, 10 yıllık gelir vergisi stopajı desteği, azami 360 milyon liralık nitelikli personel desteği, faiz ve kar payı desteği ile yatırım yeri tahsisi ve alım garantisi olacak. Türk hükümeti, alım garantisi kapsamında TOGG’dan 30 bin araç satın alacak. Yatırımın süresi ise başlangıç tarihi olan 30 Ekim 2019’dan itibaren 13 yıl olarak belirlenirken, fabrikada 4 bin 323 kişi istihdam edilecek. 20 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ TÜRK OTOMOBİLİ

Bir bakışta küresel elektrikli araç sektörü Son yıllarda, dünyada özellikle iklim değişikliğiyle mücadele ve teknolojik gelişmelere ayak uydurma çabaları kapsamında, elektrikli araçlar giderek daha fazla kullanılır hale geldi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, elektrikli araçların sayısı 5 milyonu geçerken, 2030’da bu araçların sayısının 130 milyonu bulması öngörülüyor. Çin, 2,3 milyon elektrikli araç ile küresel elektrikli araç stoğunun yüzde 45’ini elinde bulundururken, Avrupa bu stoğun yüzde 24’ünü ve ABD ise yüzde 22’sini oluşturuyor. Avrupa ülkeleri içinde Almanya, Fransa, Hollanda, Norveç ve Birleşik Krallık elektrikli araç stoğunun önemli bir kısmına sahip ve bu ülkelerin politikaları, teşvikleri ve altyapı yatırımları söz konusu stoğun artışını destekliyor. Dünyada elektrikli araçların artışıyla şarj istasyonlarının sayısında da artış yaşandı. IEA verilerine göre, dünyadaki elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısı 2018’de bir önceki seneye göre yüzde 44 arttı. BYD Auto Co. Ltd. (Çin), Nissan Motor Company Ltd. (Japonya), Tesla Motors (ABD) ve Volkswagen (Almanya) şu anda dünya çapında elektrikli araç üretim sektörünün lider şirketleri arasında yer alıyor.

Yerli otomobilin özellikleri neler? Çift motorlu aracın motor gücü 150 kW, iki çeker araç 200 beygir, 4 çeker araç ise 400 beygir gücünde. 200 beygir güçle 7,6 saniyede, 400 beygir güçle ise 4,8 saniyede 100 kilometreye kadar hızlanabilecek. Akıllı otomobil özelliğiyle şarjı bitmeye yakın uyarı verecek olan araç motoru, hızlı şarj ile yarım saatten kısa sürede yüzde 80’e kadar şarj olabilecek. Dünyada ilk defa Holografik Asistan Teknolojisi’nin de kullanılması planlanan yerli elektrikli otomobilin, sürücüye birçok avantaj sağlayacağı öngörülüyor.

Batarya tarafında ise, Contemporary Amperex Technology (Çin), Panasonic Corporation (Japonya), Automotive Energy Supply Corporation (Japonya), BYD Auto Co. Ltd. (Çin) ve Samsung SDI (Güney Kore) batarya üretiminde sektöre öncülük eden şirketler olarak öne çıkıyor.

Otomotiv, Türkiye’nin lider ihracat sektörü Türkiye’de yerli otomobil üretimi yapılmasa da otomotiv sektörü ülkenin ihracatının büyük bir kısmını üstleniyor. Türkiye’de üretim yapan Ford, Fiat Chrysler, Renault, Toyota ve Hyundai modelleri, özellikle Avrupa’ya ihraç ediliyor. Geçen yıl 30,6 milyar dolar ile Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan otomotiv sektörünün toplam ihracat içerisindeki payı ise yüzde 16,5 seviyesinde bulunuyor. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) 23,4 milyar dolar ve yüzde 77 pay ile Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı bölge olarak öne çıkıyor. Geçen yıl, binek otomobil ihracatı 11,4 milyar dolar ile toplam otomotiv ihracatının yüzde 37’sini oluşturdu. AB ülkeleri arasında Almanya 4,4 milyar dolar ile Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke oldu. Almanya’yı 3,4 milyar dolar ile Fransa ve 2,9 milyar dolar ile İtalya takip etti. Birleşik Krallık, 2,45 milyar dolar ile Türkiye’nin en fazla otomotiv ihraç ettiği dördüncü ülke oldu.

www.tbmag.co.uk 21


DOSYA

Yerli otomobil Türkiye’nin 60 yıllık rüyası Türkiye’nin yerli otomobil üretme çabaları 60 yıl öncesine dayanıyor. Zamanın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in girişimiyle mühendislerin oluşturduğu bir ekip, çalışmalar başladı. Ekip, 29 Ekim 1961 Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında tanıtılmak üzere 4 aracı kısa bir sürede tasarladı ve üretti. O zamanın Eskişehir Devlet Demiryolu Fabrikası’nda 4 aracın üretimi gerçekleştirildi. Devrim arabalarından ikisi Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına yetiştirilmek amacıyla Eskişehir’den Ankara’ya tren ile yollanmak üzere trenlere bindirildi fakat buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak araçların benzin depoları boşaltıldı. Devrim arabaları, Ankara Sıhhiye’de bulunan Ankara Demiryolu Fabrikası’na indirildi. Manevra imkanı sağlamak için araçların depolarına birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal 29 Ekim sabahında Sıhhiye’deki mobil benzin istasyonundan yapılacaktı ve sonrasında da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gidilecekti. Devrimler, motosikletli kalaba-

Türkiye’deki elektrikli araç rakamları neler? Türkiye’de şu anda 1000’in üzerinde elektrikli araç bulunurken, şarj istasyonlarının sayısı da bununla paralellik gösteriyor. İstanbul merkezli düşünce kuruluşu SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yayınladığı yeni bir rapora göre, Türkiye’de 2030’da 1 milyon elektrikli araç şarj istasyonunun bulunması bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’de yerli otomobillerin de kullanılmaya başlanmasıyla, 2030’da 1 milyonun üzerinde elektrikli araç kullanılmasını öngördüklerini bildirdi.

22 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

lık bir eskort grubunun arasında yola çıktı fakat eskort ekibinin benzin ikmalinden haberi olmadığı için istasyona uğramadan yola devam edildi. Meclis’in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı ve benzin getirilirek birinci arabaya konuldu. İkinci araca benzin konulacağı sırada Cumhurbaşkanı Gürsel araca bindiği için konulamadı ve araç hareket etti. Fakat araç 100 metre kadar ileride durdu. Gürsel’in “ne oluyor” sorusu üzerine direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat Serdaroğlu’nun benzin bittiğini söylemesi üzerine Gürsel, diğer Devrim aracına binerek bu otomobille Anıtkabir’e gitti. Gürsel’in inerken dile getirdiği, “Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz” sözleri, o günden kalan en ünlü ifadeler oldu. O gün, Devrim Arabaları’nın internet sitesinde, şu ifadelerle anlatılıyor: “Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine “100 metre gidip bozuldu” başlığını attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodrom’daki geçit törenine katılıyor, ne bundan, ne de Cemal Paşa’nın Anıtkabir’e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konan ‘at neslinin ıslahı’ için 25 milyon lira ödenek ve sonucundan kimse söz etmiyordu.” Devrim’in hikayesi Türk yönetmen Tolga Örnek tarafından 2008’de beyaz perdeye aktarıldı. Örnek, Devrim’i “bir rüyanın hikayesi” olarak nitelendirdi. Eskişehir’de sergilenen ve bugüne kadar muhafaza edilen Devrim, Gebze’deki törene de getirildi.


READY FOR BANKING 4.0?

www.zurix.co | info@zurix.co | +90 216 495 80 80 www.tbmag.co.uk 23


BUSINESS

Her şey hayal etmekle başladı... Teknoloji girişim ve yatırımcısı Erdem Yurdanur, 25 yıldır ilgilendiği ve sevdiği alanlarda projeler yazdı, oyunlar geliştirdi. Hayallerini gerçekleştirirken uluslararası başarılar kazandı. Son olarak iki şirketi Maçkolik ve Masomo’yu İngilizlere satan Yurdanur, şimdi 30 yıllık tecrübesini aktardığı Admost ile yeni başarılara hazırlanıyor.

F

utbolla ilgili olan olmayan herkesin bildiği, mackolik.com’un yaratıcısı Erdem Yurdanur, Uşak doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi mezunu, 2013 yılından beri Londra’da yaşayan bilgisayar mühendisi bir girişimci. Mezuniyetinin hemen ardından çalışmaya başladığı Arçelik’teki 5 yıllık iş tecrübesinin ardından, beş arkadaşıyla birlikte Coretech adını verdikleri yazılım şirketini kuran Yurdanur o gün bu gündür yazılımlar yapıyor, girişimlerde bulunuyor. 25 yıl içinde pek çok yazılım geliştiren, girişimlerde bulunan Yurdanur’in 2002 yılında kurduğu Mackolik.com, Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi.

24 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

“Bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” “Ben futbolu çok severdim ve çevremde de çok fazla insanın buna ilgi duyduğunu görüyordum. Veri tabanı benim uzmanlık alanım ve futbol, veri tabanı üzerinde çok güzel işlenebilecek bir konu. O yüzden dünyanın en büyük futbol veri tabanını yapmak gibi bir hayal kurdum ve gerçekleştirebildim” diyen Yurdanur, hayalinin gerçeğe dönüştüğü, Maçkolik.com’un hisselerinin tamamını 2016 yılında İngiliz bir firmaya sattı. Ardından 2019 ocak ayında başarılı ikinci girişimi Masomo’yu da İngiliz bir firmaya satarak bir ilke imza attı. “Bu iki satış ile kurmuş olduğu iki şirketi de satan yani exit eden ilk Türk girişimcisi unvanını kazanmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü ikinci satış ilkinin tesadüfi bir başarı olmadığının da ispatı oldu. Artık bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” diyen Yurdanur önce mackolik’in satışını anlatıyor: “Maçkolik’i satın alan Perform, dünyada online spor medyası konusunda en önde gelen firmalardan birisiydi ve satın almalarla dünyada büyümeye çalışıyorlardı. Ben 2011 yılında kendileri ile Londra’da görüşmüştüm ve kendimizi tanıtmıştım. Onlar da çoğunluk


/ ÖZEL RÖPORTAJ hissemizi alabileceklerini söylemişti ama o sıralar çoğunluk hissemizi satmayı düşünmüyordum. 2012 yılında bu defa biz şirketimizi satmayı istedik ve onlar hemen ilgilendi. Çok kısa süren görüşmeler sonucunda önce %51 hissemizi, 2016’da da geri kalanı olmak üzere tüm hisselerimizi satmış olduk. 2013 yılında da ailecek Londra’ya taşındık.” Yurdanur’un başarılı girişimlerinden Masomo’nun satışı ise 2019 Ocak ayında gerçekleşti. “Şu anda hala earn-out dönemi içindeyiz. İngiliz ve Türk ortaklarımla kurduğumuz bu oyun şirketimizin Türkçe adı Kafa Topu, İngilizce adı Head Ball olan bir oyunu dünya çapında çok popüler oldu” diyen Yurdanur anlatmayı sürdürüyor: “Tüm dünyada 50 milyondan fazla indirildi ve hala da günde en az 100 bin kişi tarafından indiriliyor. Bu oyunun başarısını gören diğer büyük oyun şirketleri benimle iletişime geçti ve aralarından bize en uygun olduğunu düşündüğümüz ve aynı zamanda en iyi teklifi veren Miniclip ile anlaştık ve tüm hisselerimizi sattık”

“Türkiye’deki en büyük sorun, içi boş bir yabancı hayranlığı” Başarılı iki şirketini de satan Yurdanur’un aklında yeni hayaller, gündeminde yeni projeler var. Projelerden biri Admost... Admost, mobil oyunlar içinde gösterilen reklamları optimize ederek daha çok kazanç getirmeyi sağlayan, aynı zamanda da bu oyun ve uygulamalardaki kullanıcıların kar/ zarar analizini de yapan bir ürün. İlk müşterileri Maçkolik ve Masomo olan Admost’un 40’ın üzerinde müşterisi bulunuyor. Admost’u “Bu benim üzerinde en çok zaman harcadığım, 30 yıllık tecrübemin hepsini aktarmaya çalıştığım bir ürün ve başarılı olacağına inancım çok büyük” diye tanımayan Yurdanur sözlerine söyle devam ediyor: “Aslında bu ürünle yapmaya çalıştığım,

Türkiye’den bir teknoloji ürünü de çıkabileceğini başkalarına değil, Türk insanına göstermek ve onların kendilerine daha çok güvenmelerini sağlamak. Bence Türkiye’deki en büyük sorun içi boş bir yabancı hayranlığı ve kendi başarılarımızı görememe hastalığı”. Admost projesini, Maçkolik’i de yapan ve en az 15 yıldır birlikte çalışan Yurdanur Türkiye’deki ekibi yapıyor.

“Başarısız her proje bana ne tür işlerin neden yürümediği konusunda eşsiz bilgiler sağladı.”

“Bir işe yatırım yapmaya yarım saatte karar verebiliyorum” 20’den fazla start up şirkette yatırımı olan Yurdanur “Onlara hem parasal hem bilgi hem network anlamında katkı sağlıyorum ve büyümelerini yardımcı olmaya çalışıyorum” diyor. 25 yıllık girişimcilik serüveninin sonunda bugün uluslararası başarılara imza atan Yurdanur, bu yolda ilerlerken başarısızlıkla da sonuçlanan pek çok projeye imza attı. “Beni yaptığı her işte başarılı sanıyorlar ama başarısız olanların sayısı çok daha fazladır” diyen Yurdanur “Başarısız her proje bana ne tür işlerin neden yürümediği konusunda eşsiz bilgiler sağladı. O yüzden şu anda bir işe yatırım yapıp yapmamak konusunda karar vermem genelde yarım saati geçmez” şeklinde konuşuyor.

www.tbmag.co.uk 25


BUSINESS şullarınızı arar hale gelebilirsiniz” diyor. Yurdanur “Burada çok ciddi bir network var, eğer kendinize güveniyorsanız ve iyi bir ürüne sahipseniz buradan sadece UK değil tüm dünyayı hedefleyebilirsiniz. O yüzden bıkmadan sürekli farklı insanlarla tanışıp birlikte neler yapabileceğiniz konusunda çaba harcamalısınız. Yoksa buradaki hayat da çekilmez bir hale gelebilir” şeklinde konuşuyor.

İnsanlar mutlu olduğu yerde yaşamalı Londra’da yaşamaktan kendisinin ve ailesinin çok mutlu olduğunu ifade eden Yurdanur’in en büyük özlemi Türkiye’deki güneşli havalar... 15 ve 18 yaşındaki iki kızı American School in London’da okuyan Yurdanur, biyokimya uzmanı doktor eşiyle de bol bol zaman geçirebiliyor. “Merkezde oturduğumuz için her yere çok kolay ulaşabiliyoruz“ diyen Yurdanur Londra günlerini anlatıyor:

Hemen her gün yeni proje fikri ya da yatırım isteyen insanlar bir çok yerden Yurdanur’a ulaşıyor. Herkese olumlu ya da olumsuz bir cevap vermek gibi bir prensibi olduğunu belirten Yurdanur şöyle devam ediyor: “Bazı insanlar aklına ne gelirse hiç düşünmeden, hiç araştırma yapmadan yazıyor, onlara proje hakkındaki fikrimden çok birisine nasıl yaklaşması gerektiği konusunda cevap yazıyorum. Yaklaşımı düzgün olan insanların projelerine bakıyorum, ilgimi çekerse Skype ya da yüz yüze görüşüyorum. Bu süreçte bir çok farklı faktör önem kazanıyor. Projenin kendisi kadar girişimci ile frekansımın tutup tutmadığına da bakıyorum. Bazen yanılıyorum tabi ama gelende bu konuda başarılı olduğumu sanıyorum. Zaten her başarısız seçim sonraki seçimlerdeki başarı oranımı artırıyor.”

“Ben jazz seviyorum, bir jazz kulübüne üyeyim, fırsat buldukça oraya gidiyorum. Eşim sanat müziği söylemeyi sever, bir koroda söylüyor. Farklı ülkelerin yemeklerini denemeyi sevdiğimiz gibi kendimizi evimizde gibi hissettiğimiz bir Türk restoranı var, Belsize Road üzerinde Ekin Restaurant, orada her fırsatta arkadaşlarımızla buluşmayı seviyoruz.” Yurdanur ve ailesi yaz aylarını ise Türkiye’de 2-3 ay deniz üzerinde yelkenli teknede geçiriyor. Türkiye ile Londra arasında tercih yapması gerekse en sevdiği yer ise Yunan adaları da dahil olmak üzere Ege...

“Ne iş olursa yaparım” diyerek gurbete çıkmayın

İnsanın mutlu olduğu yerde yaşamasının doğru olduğuna inanan Yurdanur “Dünya üzerindeki her coğrafya benim için değerli ve önemli, kendimi sadece bir ülkeye ait hissetmek gibi bir duygu yok içimde, tam aksine tüm dünyaya ait olmayı tercih ediyorum” şeklinde konuşuyor. “Ben insanları nereli, hangi dinden, hangi ırktan, hangi dili konuşur gibi kriterlerle ayırmıyorum, insanları emeğe değer verip vermediğiyle, dürüst olup olmadıklarıyla, iyi niyetli olup olmadıkları ile değerlendiriyorum” diyen Yurdanur sözlerini şöyle tamamlıyor:

2013 yılında Ankara Anlaşması ile Londra’ya gelen ve örnek bir model oluşturan Yurdanur, 3 tane şirket kurduğunu, 4-5 tane şirkete yatırım yaptığını, her yıl ciddi bir vergi ödediğini ifade ediyor. “Buraya gelirim ve ne iş olursa yaparım” düşüncesiyle yola çıkanların zorlanma ihtimallerinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Yurdanur, “Londra pahalı bir şehir ve eğer burada ciddi bir kazancınız yoksa Türkiye’deki yaşam ko-

“Bu derginin okuyucularının büyük bir kısmı da sanırım UK’de yaşıyordur, onlara önerim bu bakış açısı ile dünyaya bakmaları ve dünyayı bütün insanlık olarak yaşanır hale getirme çabası içinde olmaları. Böyle bakarlarsa kendilerini burada da evlerinde hisseder ve mutlu olurlar. Yoksa insanları bölerek gelecek nesillerin daha zor koşullarda yaşamasına neden oluyoruz.”

26 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ ÖZEL RÖPORTAJ

A magazine for Turkish and British Business People

TurkishBritish INDEPTH Erdem Yurdanur kimdir? 1968 yılında Uşak’ta doğan Erdem Yurdanur ilk, orta ve lise eğitimini Uşak’ta tamamladı. 1985 yılında ilk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümüne girdi ve 1990 yılında mezun oldu. Mezun olmasına 1 ay kala okula gelen Koç Grubu şirketlerinden o zamanlar Türkiye’nin en büyük özel şirketi olan Arçelik ile anlaştı ve okul bitince Arçelik’in bilgi işlem bölümünde çalışmaya başladı.

NEWS EXPERT

VIEWS

“Beygir.com çok beğenildi ama para kazanamadık”

EXCLUSIVE

1995 yılında Arçelik’ten bilgisayar mühendisi olan diğer 5 arkadaşıyla birlikte ayrıldı ve Coretech adında Türkiye’nin ilk yazılım şirketlerinden birisini kurdu. “Böylece girişimcilik serüvenim de başlamış oldu ve hala 25 yıldır da çok severek bu serüveni sürdürüyorum” diyen Yurdanur bundan sonraki süreci ise şöyle anlatıyor: “İlk girişimimiz olan Coretech ile 5 yıl boyunca çok güzel işler yaptık. O zamanlar internet henüz çok popüler olmadığı için daha çok büyük şirketlere özel yazılımlar yapıyorduk ve 80 kişilik bir yazılım ekibimiz vardı. Ben yurtdışı projelerden sorumluydum ve Unilever’e geliştirdiğimiz bir yazılım dünyada standart kabul edildi ve 20’den fazla ülkeye bu yazılımı kurduk. Coretech’te P&G, Tefal, Pfizer vs. gibi bir çok şirkete yazılımlar geliştirdik ama ben bir süre sonra başkalarına yazılım geliştirmenin çok sürdürülebilir olmadığını, yazılım satmak yerine yazılımları kullanarak para kazanmamız gerektiğini düşünmeye başladım ve 1999 yılından itibaren önce bir eğitim projesi gibi başlayan ama sonra profesyonel bir işe dönüşen Türkiye’deki at yarışları ile ilgili en geniş veri tabanı olan Beygir.com’u yaptık. Çok büyük ilgi gören ve Türkiye’deki ilk Türkçe sitelerden olan Beygir.com’u çok sevdik ama para kazanamadık.”

INTERVIEWS

Mackolik.com Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi

SUBSCRIBE NOW hello@tbmag.co.uk

tbmag.co.uk /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/ /turkishbritishmag/

Yurdanur, Beygir.com’un ardından 2002 yılında daha sonra Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline gelen Mackolik.com’u kurdu. Yurdanur “Mackolik.com ile başlayan B2C işlerimizi 2002 yılında kurduğumuz Kokteyl A.Ş. altında yapmaya başladık ve böylece B2B işler yapan Coretech’ten yollarımızı ayırmış olduk. 2009 yılında ben Coretech’ten hisselerimi de vererek ayrıldım ve sadece internet ve mobil işler yapmaya odaklandım” şeklinde konuşuyor.

www.tbmag.co.uk 27


BUSINESS KOSGEB Genel Müdürü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt;

KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor

KOSGEB ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerin yurtiçindeki üretim, yurtdışındaki tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yönelik yeni destek programlarını hayata geçirdi. Hedef; teknolojik ürünlerin ihracatını arttırmak...

K

OBİ’lerin her bakımdan desteklenmesi, sorunlarının çözülmesi, sıkıntılarının giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin arttırılması için faaliyetlerde bulunan KOSGEB’de yeni bir dönem başlıyor. İşletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz destekler sağlayan KOSGEB, KOBi’lerin yurtiçinde ve yurtdışından tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini kolaylaştıracak pek çok destek programına start veriyor. Yeni dönemde, teknolojik ürünlerin üretimi, yurtdışından ithal edilen ürünlerin yurt içinde üretilmesi, işletmelerin yurtiçinde ve yurtdışında tanıtılması, yurtdışı pazarlarına açılması, Türkiye’de geliştirilen teknolojik ürünlerin yurtdışı pazarlarında tanıtılması gibi hususları içeren yeni destek programları da hayata geçiriliyor.

Yeni yol haritası, yeni vizyon KOBİ’lerin, ekonominin, istihdamın, sanayinin adeta iskeleti olduğunu vurgulayan KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu işletmelerin durumundaki en küçük değişiklikler bile makro ekonomik göstergelere anında yansımaktadır. Bu yüzden de pek çok ülke ile birlikte Türkiye’de de böylesine hayati işlevleri olan KOBİ’lerin gelişmesine yönelik çeşitli program, plan ve destekler uygulanmaktadır” şeklinde konuştu. Son dönemde KOSGEB’in genel yapısında ve destek programlarında önemli iyileştirmeler yaptıklarına dikkat çeken KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yeni bir yol haritası ile KOSGEB’e yeni bir vizyon kazandırdıklarını belirtiyor. Prof. Dr. Uzkurt, KOBİ’lere verilen desteklerden ilk olarak “Stratejik Ürün Destek Programı” hakkında bilgi veriyor. İthalatı yüksek olan stratejik ürünlerin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi, üretimde daha yüksek oranda yerli girdi kullanımının sağlanması, KOBİ ile büyük işletmelerin birlikte hareket edebilme yeteneklerinin geliştirilmesi ve cari açığın azaltılması amacıyla Stratejik Ürün Destek Programı kapsamında KOBİ’lere 5 Milyon TL’ye kadar destek veriliyor.

Teknolojik ürün ihracatına yatırım desteği Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yeni ürün/ürünleri ticarileştirerek; teknolojik üretim yeteneğini geliştirmek, seri üretime geçişi sağlamak ve teknolojik ürün ihracatını artırmak isteyen KOBİ’lere “KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı” ile 5 Milyon TL kadar destek sağlanıyor. KOSGEB’in yeni dönede verdiği destekleri anlatmayı sürdüren Prof. Dr. Cevahir Uzkurt Türkiye’nin ulusal ve uluslararası hedefleri doğrultusun28 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ ÖZEL RÖPORTAJ

da, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomideki paylarının ve etkinliklerinin arttırılması, rekabet güçlerinin ve sağladıkları katma değerin yükseltilmesi amacıyla belirli tarihlerde KOSGEB’in çağrıya çıktığını ve bu dönemlerde proje konularına göre KOBİ’lerin hazırladıkları projelere 1 Milyon TL’ye kadar destek verdiklerini ifade ediyor.

Teknoloji girişimcilerine 370 bin TL destek Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Girişimciliği Geliştirme Destek Programı” kapsamında, “Yeni Girişimci Programı” ile imalatçı ve teknoloji tabanlı girişimciliğe daha yüksek miktarda destek verdiklerine dikkat çekiyor. İmalatçı ve yenilikçi girişimcilere 370 Bin TL’ye kadar, diğer geleneksel sektörlerde faaliyet gösteren girişimcilere ise sağladığı istihdam performansına göre 60 Bin TL’ye kadar destek sağlanıyor.

Ar-Ge ve İnovasyon desteği 750 bin TL Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesini de çok önemsediklerini belirten Prof. Dr. Uzkurt şöyle devam ediyor: “KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar-Ge kapasitesinin artırılması, mevcut Ar-Ge desteklerinin geliştirilmesi, inovatif faaliyetlerin desteklenmesi ve Ar-Ge ve inovasyon proje sonuçlarının ticarileştirilmesine yönelik destek mekanizmalarına olan ihtiyacın karşılanmasını amaçlıyoruz. Bu çerçevede Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı ile KOBİ ve Girişimcilerimize 750 Bin TL’ye kadar destek veriyoruz.”

KOSGEB yurtdışında KOBİ’lerin yanında Hayata geçirilen yeni destek programları kapsamında KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimini

kolaylaştıracak mekanizmalar da oluşturduklarını vurgulayan KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Yurtdışı Pazar Destek Programı”nın detaylarını anlatıyor. Uzkurt “KOBİ’lerin yurtdışı pazarlara açılabilme beceri ve kabiliyetlerini geliştirmek, yurt dışı pazar paylarını arttırmak, KOBİ’leri, uluslararası rekabetin aktörleri haline getirmek, ihracata başlayan KOBİ sayısını arttırmak, e-ticarete başlayan KOBİ sayısını arttırmak amacı ile Yurt Dışı Pazar Destek Programı ile KOBİ’lere 300 bin TL’ ye kadar destek sağlıyoruz” diyor.

50 Bin liralık kredinin 10 puanlık finansmanı KOSGEB’den Destek programlarının dışında işletmelerin kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankalarından uygun koşullarda kredi temin edebilmeleri için yeni finansman modelini uygulamaya aldıklarını belirten Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu modelde KOBİ’lerimizin bankalardan alacakları kredinin faiz veya kâr payı masraflarının önemli bir kısmı KOSGEB tarafından karşılanacak bu model ile özellikle geleneksel girişimcilerimizin faydalanabileceği 50 bin TL üst limitli kredi programı da uygulamaya alındı. İlk defa uygulanan bu programla; 50 bin liraya kadar alınan kredinin 10 puanlık finansman maliyetini KOSGEB karşılayacak” şeklinde konuşuyor.

“Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı ile KOBİ ve Girişimcilerimize 750 Bin TL’ye kadar destek veriyoruz.”

www.tbmag.co.uk 29


BUSINESS

S

ON yıllarda girişimcilik ekosistemi Türkiye’de hızlı bir büyüme yakaladı. Bu büyümede şirketlerin yurtdışı pazarlara açılması ve destek almasını sağlayan programların katkısı da büyük. Bu programların başında da Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle İstanbul Teknokent’in yürütücülüğünde hayata geçirilen ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı bulunuyor.

YABANCI YATIRIMCILARLA BULUŞTURULUYOR

İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, ICUBE programını değerlendirdi:

“Bir yılda elli girişimciye destek verdik” Türkiye’de girişimcilik ekosistemindeki şirketlerin büyümesi ve İngiltere pazarına açılabilmesi için İstanbul Teknokent Entertech’in İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle yürüttüğü ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı sadece bir yılda 50 girişimciye destek verdi. İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, “Girişimcileri yatırımcılarla bir araya getiren ICUBE Programı’nda amacımız daha çok girişimciye ulaşmak” dedi.

30 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

İstanbul Teknokent Entertech’in İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle yürütücülüğünü üstlendiği ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı, girişimcilerin globale açılmasına olanak sağlıyor. Bir yıl önce İstanbul Teknokent Entertech tarafından faaliyete geçirilen ICUBE programı bugüne kadar 50 girişimciye destek verirken, 20 şirketi de İngiltere pazarına taşımayı başardı. ICUBE Programı ile bugüne kadar yaptıkları çalışmaları değerlendiren İstanbul Teknokent Entertech Genel Müdürü Yasin Erol, şöyle konuştu: “2018 yılı Ekim ayı itibari ile hayata geçirilen ICUBE Programı İstanbul il sınırları içerisinde konumlanmış girişimlerin İngiltere pazarını çıkışını destekleyen ve aynı zamanda yurtdışı pazarlarda güçlenmesini sağlayan Uluslararası Hızlandırma Programı olarak hizmet veriyor. Uzman ekiplerimiz tarafından hazırlanan Uluslararası Hızlandırma Programı’na her dönem 25 uluslararasılaşma potansiyeline sahip şirket kabul ediliyor. Bu şirketlere finanstan hukuka, proje geliştirmeden dijital pazarlamaya kadar birçok alanda mentorluk veriliyor. 2020 yılı Mart ayı sonu itibari ile Programın ikinci dönemini tamamlayacağız. İkinci dönem ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı’nı başarı ile bitiren 11 mezun girişimciyi daha yabancı yatırımcılarla


/ START UP

buluşması için İngiltere’ye götürüyoruz. Böylelikle girişimcilerimiz İngiltere pazarındaki yerli ve yabancı yatırımcılarla tanışma ve yatırım fırsatlarını yerinde inceleme fırsatına sahip oluyorlar. İngiltere’ye götürülen girişimcilerimizin masrafları da Entertech tarafından karşılanıyor.”

DÖRT ÖNEMLİ HEDEFİMİZ VAR: Türkiye’de girişimciliğin önemli bir noktaya geldiğini, bu ekosistem içerisindeki eksikleri tespit ederek şirketlerin büyümesi ve yatırım çekebilmeleri adına çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Yasin Erol, şöyle konuştu: “ICUBE programından yararlanabilecek şirketlerin sahip olmasını beklediğimiz öncelikli kriterler var. Teknoparklarda bulunan teknolojik şirketlerin alt yapıları programa katılım için çok uygun. Ayrıca teknoloji tabanlı ürün geliştiren birçok KOBİ’de programımızdaki imkanlardan kolayca yararlanabiliyor. Bizim burada 4 önemli hedefimiz var:

• Teknoloji tabanlı firmaların ürünlerini, profesyonel eğitmenler ve mentorlarla geliştirmek. • Satış yapmakta olan firmaların mevcut kapasitelerini arttırmak ve ihtiyaç duyulan fon kaynaklarına erişimlerini sağlamak. • Uluslararası pazarlara erişim imkânı sağlayarak yurtdışındaki iş geliştirme ağlarına dahil etmek. • Ulusal ve uluslararası platformlarda yatırımcı ağları ile buluşturup potansiyel yatırımcılarla uygun iş birlikleri oluşturmalarını sağlamak.”

ICUBE ikinci dönem Demo Day etkinliğine yoğun ilgi İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından 2018 yılı “Girişimcilik Mali Destek Programı kapsamında desteklenen, İstanbul Teknokent yürütücülüğünde hayata geçirilen Uluslararası Hızlandırma Programı projemiz önemli bir etkinliğe imza attı. Teknoloji, yenilik ve yaratıcılık odaklı girişimciliğin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı’nın ikinci dönem girişimcileri, Demo Day İstanbul’da iş ağı oluşturma çerçevesi kapsamında, iş fikirleri ve projelerini yatırımcılara birebir tanıtma fırsatı da yakaladı. 18 Aralık tarihinde gerçekleştirilen etkinliğe yoğun bir katılım vardı. Etkinlik kapsamında girişimciler projelerini tanıtma fırsatı yakalarken, birçok girişimci adayı da yaşanan gelişmeleri yakından izleme fırsatı buldu. Etkinlikte konuşan İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, “Türkiye’deki girişimciliğin yaygınlaştırılması ve doğru projelerin hayata geçirilerek fark yaratılması için ekibimizle çalışmalar sürdürüyoruz. Girişimcilere pusula olmaya çalışıyoruz. Birinci dönemde güzel dönüşler aldık. 10 girişimcimizi Londra’ya götürdük. Londra’da yatırımcılarla buluşan girişimcilerimizin projeleri çok ilgi çekti ve birçoğu yatırım alma noktasında sözleşme aşamasına geldiler. Biz yolda olmaya çalışıyoruz ve girişimcileri yolda tutmaya çalışıyoruz. Günümüz dünyasında uluslararası fikri olmayan bir girişimcinin ayakta kalma şansı maalesef yok” ifadelerini kullandı.

ICUBE Start-Up’ları Londra’da 25 Şubat 2020 tarihinde Demo Day Londra’da yer alacak olan start-uplar projelerini Birleşik Krallıktaki yatırımcılara tanıtacaklar.

Bulut Tahsilat

https://payoox.xtensio.com/6bda09gq

Dermoda Deri

https://dermoda.xtensio.com/version-preview/ke73n1xd/21905264

Forfarming

https://forfarming.xtensio.com/version-preview/4i26aeey/21487920

Pacha

https://pachateam.xtensio.com/pkps76t9

Pedudi

https://pedudi.xtensio.com/fddywfmb

Pepapp

https://pepapp.xtensio.com/y7uuxt8h

Sanction Scanner

https://sanctionscanner.xtensio.com/gbqxfzdw

The Snack Haus

https://thesnackhaus1.xtensio.com/elk3v0he

VisioSoft

https://visitorlab.xtensio.com/jkdybm5l

Solon Port

https://solonteam.xtensio.com/bi3eagbz

www.tbmag.co.uk 31


BUSINESS FBA ile satış yaptığınızda bu maliyet sıfıra iniyor. Bu tip bir lojistik merkezini gözlerinizle gördüğünüzde, Amazon FBA ile satış başlamanın ne kadar büyük bir fırsat olduğunu bir defa daha anlıyorsunuz. Gelelim bu yazımın konusuna; bu yazımda 2020 yılında Amazon’da satışa başlamak ve satıcı hesabınızı büyütmek ile ilgili planlama yapmak konusunda ipuçları vermeye devam etmek istiyorum. Yeni bir yıla girdiğimize göre, 2020 yılında planlamanızı nasıl yapmanız gerektiği konusuna değinmek faydalı olacaktır. Bugüne kadar alışveriş yaparaken sadece alıcı olarak önemsediğiniz sezonlar, satıcı olduğunuzda çok daha önemli hale geliyor. Örneğin bu yazıyı yazdığım tarihte Black Friday indirimlerinden faydalanarak bir çok ihtiyacımı satın alarak karşıladım. Bilgisayarımın karşısında Amazon’da geçirdiğim bir saat bana yetti. Hiçbir hazırlık yapmam gerekmedi. Diğer yandan; bir Amazon FBA satıcısı olarak çok daha farklı bir süreci yönettim. Ürünlerimin Amazon’da satışa hazır bir şekilde olması için çok daha önceden planlama, satın alma ve ürünleri Amazon deposuna gönderme süreçlerini tamamladım. Siz de bir Amazon satıcısı olduğunuzda 2020 yılında dikkate almanız gereken tarihler ve dönemler kısaca şu şekilde;

Ocak - Şubat - Mart

Yeni yıl yeni iş fırsatları: Hoşgeldin 2020 Yeni başlangıçlar her zaman heyecan vericidir. 2020 yılının hepinize başarı ve mutluluk getirmesi dileklerimle bu yazıma başlamak istiyorum. Bu ayki yazımda yeni yıla nasıl planlı bir şekilde girebileceğinizi anlatacağım. Murat Buyurgan muratbuyurgan.com

G

eçtiğimiz ay Amazon’un Tilbury’deki lojistik merkezinde bir geziye katıldım. İngiltere’nin en büyük Amazon lojistik merkezi olan Tilbury’de 4.000 kişi çalışıyor. Amazon Fulfilment Center olarak adlandırılan bu merkezleri depo olarak tanımlamak çok doğru olmaz. Bu merkezlerde ürünlerin toplu girişinden müşterilere ulaştırmasına kadar ki tüm süreç yönetiliyor. Bu işleri kendi şirketinizde kendi deponuz ve ekibinizle yapabilmek için yüzbinlerce pound yatırım yapmanız gerekir. Amazon

32 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Black Friday ve Christmas alışverişi sebebiyle yoğun geçen Kasım ve Aralık ayı sonrası Ocak ayında satışlarda düşüşleri hissedebilirsiniz. Ocak, Şubat ve Mart ayları stokta kalan ürünleri indirimlerle tüketmek ve yeni ürünleri satınalma süreçleri için finansman sağlamak için doğru bir dönem olacaktır. 25 Ocak Chinese New Year, 14 Şubat sevgililer günü, 22 Mart Anneler günü yılın ilk çeyreğinde dikkate alınabilecek özel günler arasında yer alıyor.

Nisan - Mayıs - Haziran Nisan ayı Easter yani Paskalya bayramı sebebiyle dikkate alınması gereken bir dönem. Uzun tatil dönemi olması sebebiyle yurt dışına tatil amaçlı gidenlerin sayısı satışlarınızı etkileyebilir. Mayıs ayını düğün sezonun açıldığı dönem olarak düşünebilirsiniz. Ürünleriniz yeni evlenenler ile ilgiliyse Mayıs ve sonrası hareketli bir dönem olacaktır. Haziran ayında festivallerin başlıyor. Wimbledon tenis turnuvasının yapıldığı ay olan Haziran ayının 21’inde babalar günü kutlanacak. Euro 2020 Avrupa Futbol şampiyonası Haziran ayında başlayacak. D grubu maçları, yarı final ve final karşılaşmaları Londra’da oynanacak. Temmuz ayında gerçekleşek Primeday için


/ E-TİCARET

başvurular Nisan ayında başlayacak ve Mayıs ortasına kadar devam edecek. Gerek ürün hazırlığı yapmak gerekse Primaday indirimleri için başvurmak için Nisan ve Mayıs ayları Amazon FBA satıcıları için önem taşıyor.

Temmuz - Ağustos - Eylül Temmuz ayı Amazon FBA satıcıları için önemli bir ay. Her sene kutlanan Primeday’de indirimler yaparak satış adetlerinizi bir gün içerisinde oldukça fazla yükseltebilirsiniz. Primeday fırsatlarında ürünlerinizi satabilmeniz için son 30 gün içerisindeki en düşük satış fiyatının en az %20 altında olacak şekilde fiyatlarınızı belirlemelisiniz. Ürününüz en az 3 yıldızı olmalı ve ürün resimleri Amazon standartlarına uyumlu olmalı. Primaday için başvurunuzu Nisan ve Mayıs ayında yapmalısınız. Temmuz sonu ve Ağustos ayı okulların tatil olduğu bir dönem. Bu sebeple Ağustos ayında satışlarda bir düşüş hissedebilirsiniz. Eğer ürünleriniz yazlık ürünler ise bu dönem satışların artacağı bir dönem olacaktır. Eylül ayı back to school diye adlandırılan, okulların açılması öncesi öğrencilere yönelik satışların arttığı bir dönem. Eğer ürünleriniz öğrencileri ilgilendiriyorsa, bu dönem sizin için aktif bir dönem olacaktır.

Paradise Row Wenlock Road Old Street N1, London

Ankara Anlaşmalı’lar, start-up’lar, küçük işletmeler ve freelancer çalışanlar için mükemmel bir çalışma alanı. Old Street Metro İstasyonu’na 7, Angel Metro İstasyonu’na 10 dakikalık yürüme mesafesinde harika bir ortak ofis katı.

Ekim - Kasım - Aralık Yılın en hareketli dönemlerini bu aylarda yaşayabilirsiniz. Kasım’ın son haftası Black Friday ve Cyber Monday fırsata dönüştürebileceğiniz bir dönem. Ürün fiyatlarınızda indirimler yaparak kar marjlarınızı düşürecek olsa da, satış miktarlarındaki artış, toplam karınızın artacağı bir hafta yaşama fırsatı sunacak. Black Friday’in bir hafta sürmesi sonrası Cyber Monday indirimlerinin bitimiyle Christmas alışverişleri başlıyor olacak. 25 Aralık tarihine kadar yoğun bir Christmas satışı ile yılı kapatabileceksiniz. 2020 yılı için planlarınızı yapabileniz için bir döküman hazırladım. Daha önceki yazılarıma ve bu dökümana www.muratbuyurgan.com adresinden ulaşabilir, sosyal medya hesaplarımdan Amazon FBA satıcılığı deneyimlerimi takip edebilir ve sorularınız varsa bana iletebilirsiniz.

*Rezervasyon sistemi *toplantı odası *depolama alanı *adres, posta servis hizmetleri Tüm faturalar dahil aylık masa başına

£250

(Hızlı İnternet, Elektrik, Isıtma, Belediye Vergisi, Servis ücreti…)

Detaylı bilgi ve rezervasyon için: https://hubblehq.com/office-space/6600/wenlock-road

+44 20 3868 6470

www.tbmag.co.uk 33


BUSINESS

QR kodun yeniden keşfi... Sonsuz içerik derinliğine sahip QR kodların özellikle cep telefonlarında anında açılan birbirinden ilgi çekici içeriklere sahip pencereleri daha yeni fark ediliyor. Hemen her sektöre özel içerikler saklanabilen QR’ların gizemli dünyası yeniden keşfedilmeye hazır!

Q

R kodu (Quick Response - Hızlı Yanıt Kodu), ilk olarak 1994 yılında Japonya’daki otomotiv endüstrisi için tasarlanan bir tür ‘matris-2’ boyutlu barkodunun adı. Otomobil üretim bandındaki seyri izlemek ve yönetmek için icat edildi. Bazı icatların mucidini aşan ömürleri olur. QR, akıllı tabir edilen cep telefonlarıyla sadece yeniden popülarite kazanmakla kalmadı, akla gelecek her fikrin, her içeriğin deşifre edilmesi gibi depar alanları yarattı. Hızlı okunabilirliği, metin, video ve ses eklemenin yanı sıra, standart barkodlarına kıyasla daha fazla depolama kapasitesi nedeniyle tercih edilir hale geldi. Ürün takibi, ürün tanımlaması, zaman takibi, doküman yönetimi ve genel pazarlamayı uygulamalarıyla uzun soluklu bir standarda dönüşmeye aday.

QR kod ile cep telefonundan açılan cazip pencereler QR kodları sadece web sitesine yönlendirilmekle kaldı ve cep telefonlarında anında yeni pencere-

34 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

ler açan cazibesi pek fark edilemedi. Oysa anlık veri ve içerik girişinin yönetilebilir olması, dinamik QR kodlarında saklı içerikleri anlık etkileşime dönüştürerek heyecan verici ufuklar açıyor. Örneğin; kahve dünyasındaki bir tatlının alerjik madde içerip içermediğini merak edildiğinde QR kod ile okutarak bütün içerik bilgisine en geniş şekilde ve tabii cep ekranınızdan istediğiniz kadar büyüterek erişilebilir. Şimdiye kadar bu bilgi akışı sağlanamayacağı için değil, ama sonsuz şeffaflığın tehlikeli bir şey olduğu düşüncesiyle pek çok üretici bu hayati içerikleri açıklamadı ya da statik karınca gibi duran etiket ve barkodların arkasına ittiler. QR bu sefer, tüketicinin görmek bilmek talebiyle ivme kazandı ve arz sahipleri yani satıcılar sunumlarını bu şeffaflaşan ortamda daha geniş yansıtmak çağrılarıyla karşı karşıyalar. Bugünden yarına suyun akışı bilgiyi ve kritik içeriği paylaşma becerisi gösteren müteşebbislerin kuracağı denge üzerinde şekillenecek.

QR kod kullanımı en çok Asya ülkelerinde yaygın Dijital dünyanın nimetlerini almaya daha hevesli Asya ülkeleri kullanıcıları sayesinde, QR kodlar Asya ülkelerinde yaygın kullanıma sahip. İngiltere’den sonra Avrupa kıtasında da QR kullanım yaygınlaşıyor. Açık mekanlardaki billboard, pankartlar hatta resimlerin QR tarama ile cep telefonlarında paylaşılabilir içeriğe dönüşmesi, e-ticaret, ürün ve hizmetlerle bilgi ve içerik teması gibi pek çok imkanı sunuyor. Apple cihazlarının son sürümünde herhangi bir yükleme yapmadan, QR kodları 10 metre uzaklığa kadar tarama ve tanıma fırsatı veriyor. Android bazlı telefonlar da otomatik QR kod tarama sistemleriyle bu trende hız katıyor.


/ TEKNOLOJİ

QR ile vitrinler biranda renkleniyor QR kodlar, kullanıcıyı içerik ve hizmet alanına taşıyarak, yeni hizmet dilimlerine geçmelerini sağlıyor. Meşhur deyimle, ‘Bir şey hemen başka bir şeyi tetikliyor.’ QR bir fitilin ucu gibi tutuşarak, sürprizlere açık birçok yeni içeriği tetikliyor. Örneğin; bir vitrin önünden geçerken, tarattığınız vitrindeki bir QR ile, vitrinin ışıkları yanıp sönüyor, beğendiğiniz elbiseyi modeller size sunmaya başlıyor. Bir anda o vitrin lunapark gibi çalışmaya başlıyor. Ödeme sisteminiz telefonunuzda hazırsa, o anda siparişi verip ayrılıyorsunuz. Tabii telefonunuzda, o markanın bilgisi ve sipariş detayları belki sizi uzun soluklu müşterisi yapacak ilişkiyi çoktan kurmuş olarak. Çünkü QR taraması ile başlatılan etki-tepki kullanıcıyı hem eğlendirecek hem de önünde açılan kapılardan arzulu girmesini sağlayacak bir potansiyel sunuyor. Tek taraflı bir satım alım ilişkisiyle kullanıcıyı pasifize etmiyor; kullanıcı etkileşim içinde bu sürece bir ölçüde daha aktif katılabiliyor. Ayrıca iletişim bilgilerini almak, kablosuz bir ağa bağlanmak veya telefonun tarayıcısında bir web sayfasını açmak için QR kodunun görüntüsünü taranabilir. Bu fiziksel dünya nesnelerinden bağlanma eylemine ‘hardlinking’ veya ‘object hyperlinking’ deniyor. QR kodları ayrıca bir kodun tarandığı yeri izlemek için bir konuma bağlanabilir. Ya QR kodunu tarayan uygulama GPS ve hücre kulesi üçgenlemesi (aGPS) kullanarak coğrafi bilgiyi alıyor ya da QR kodunda kodlanan URL bir konumla ilişkilendiriliyor.

London

Istanbul

İngiltere pazarına girmek isteyenler için çok yönlü hizmetler veriyoruz...

COMMUNICATION afscomms.com afisiletisim.net

Her sektöre özel QR içerikler oluşturuluyor Muhasebe program yazılımlarıyla tanınan Demsoft dinamik QR kodu hizmetlerini hemen her sektör için Londra ve İstanbul ofislerinden sunuyor. Web penceresi ise http:// www.qrcodeservices.com. Üretim ve sunum bandı içeriklerini kontrol panel ile yönetmek mümkün. Her sektöre uygun tasarımla gelen Demsoft, QR sistem alandaki çok sektörlü deneyimlerini altın tepside paylaşmaya hazır. Cloud çözümleri sayesinde butik çalışma kadar devasa kamu sistemlerinin oluşturuyor. Dinamik bilişim dünyası içinde hızlı tepki vererek dönüşümü kucaklamak isteyenler için de, QR kod hizmetleri iyi bir pozisyon almak anlamına gelecektir.

UK Tel: +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 contact@afscomms.com TR Tel: +90 850 3555044 +90 535 7114137 afis@afisiletisim.net

www.tbmag.co.uk 35


BUSINESS

Yenilenebilir enerji platformu

YEŞİL HABER

Dünyada yaşanan enerji dönüşümü kapsamında 2050 yılında birçok ülke, elektriğinin yüzde 100’ünü güneş, rüzgar başta olmak üzere hidroelektrik ve biyoyakıt gibi yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor.

Erkan Kızılocak yesilhaber.net Genel Yayın Yönetmeni erkankizilocak4@gmail.com

B

u ilk yazıyla TurkishBritish ailesine katıldığım için hem heyecanlı hem mutluyum. Bundan böyle bu köşede sizlerle buluşacağım ve özellikle enerji alanında iki ülkeyi ilgilendiren gelişmeler ve haberleri kendi perspektifimden sizlere aktarmaya çalışacam. Sizlere bu ilk yazımda kendi markamdan biraz bahsetmek istiyorum. Yenilenebilir Enerji Platformu olarak dijital platformda yayın yapan yesilhaber.net yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili haber, yorum, analiz ve verileri okurlarıyla paylaşan bir haber portalı. Bunu yaparken doğru, objektif ve kapsayıcı olmaya azami özeni gösteriyoruz. Dünyada yaşanan enerji dönüşümü kapsamında 2050 yılında birçok ülke elektriğini yüzde 100’ünü güneş, rüzgar başta olmak üzere hidroelektrik ve biyoyakıt gibi yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor. Enerji depolama alanındaki teknolojik gelişmeler, yenilenebilir enerji üretim maliyetlerinin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesi hatta daha da ucuzlaması yüzde 100 yenilebilir enerji hedefini gerçekçi hale getiriyor.

36 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) tahminlerine göre, 2050 yılına yönelik hedeflere ulaşılırsa yenilenebilir enerji ve bağlı sektörlerde yaratılan toplam istihdam 40 milyon kişiyi geçecek ve küresel toplam GDP’ye 52 trilyon dolarlık bir katkı sağlayacak. Petrol zengini Körfez ülkeleri bile enerji üretimini çeşitlendirme yoluna giderken IRENA, 2030 yılına kadar bölgede 72 GW yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşılacağını öngörüyor. Tüm bu gelişmeler birlikte düşünüldüğünde gelişmelerin yönünün nereye doğru gittiği ortaya çıkıyor. Yesilhaber.net bundan böyle İngiltere enerji sektörüyle ilgili haber ve gelişmelere daha fazla yer verecek. Özellikle yenilenebilir enerji konularında iki ülke firmaları ve iş dünyası örgütlerinin çabalarına destek verecektir. TurkishBritish dergisiyle olan işbirliğimiz ve bilgi paylaşımımızın da bunu destekleyeceğine inanıyorum.

Yeni bir global enerji merkezi: The London Energy Club Enerji sektöründe olup da Mehmet Ögütçü ismini duymayan yoktur. Bu sadece Türkiye’de değil Avrupa’da, Çin’de dünyadaki belli başlı tüm enerji ve finans merkezlerinde bile geçerli. Mehmet Öğütçü Türkiye’nin finans ve ticaret merkezi konumundaki İstanbul’da 2013 yılı sonunda bölgesel ve küresel enerji ilişkiler alanında faaliyet göstermek üzere kurulan The Bosphorus Energy Club’un (BEC) başkanı. Diplomasi geçmişiyle enerji çevrelerinde tanınan Mehmet Öğütçü, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), OECD, BG Group, Energy Charter gibi uluslararası kurumlarda üst düzey görevlerde bulunmuş bazılarını halen sürdüren bir enerji otoritesi. Uzun yıllardır Londra merkezli olarak yaşayan ve çok sayıdaki uluslararası görevini yürüten Mehmet Öğütçü İstanbul’da hayata geçirdiği The Bosphorus Energy Club’un başarısına dayanarak bu projeyi dünyanın diğer enerji merkezlerine de genişletiyor. Bunun ilk ayağı olarak The London Energy Club’ı (LEC) geçtiğimiz dönemde hayata geçirdi. The London Energy Club’ı (LEC) enerji alanında global ölçekte hükümet üyeleriyle şirket temsilcilerinin buluşma yeri olarak tanımlamak mümkün. Kuşkusuz Londra’nın coğrafi konum olarak dünyadaki benzersiz özelliği ve bu alandaki uzmanlığı buna imkan sağlıyor. Finansal ve jeopolitik alandaki önemli kararların alındığı dünyanın büyük enerji merkezi olarak Londra’nın, kilit paydaşların ve oyuncuların bilgi,


/ ENERJİ

tecrübe ve içgörülerini paylaşacağı etkili ve özel bir platform ihtiyacına yanıt veriyor. Bu aktörler politika seçimlerini ve hükümet kararlarını etkileyen mevcut ve gelecekteki dinamikler ile ilgili ortak kaygılar taşıyor. Bu ihtiyaç dünya genelinde özellikle enerji sektörünün hem olağanüstü fırsatlar hem de zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde acil hale gelmiş durumda.

The Bosphorus Energy Club’ın başarısına dayanıyor The London Energy Club, “bölgesel enerji Davos’u olarak uzun süredir faaliyet gösteren İstanbul merkezli The Bosphorus Energy Club’ın başarısına dayanıyor. İki kulüp arasında organik ve doğal bir ilişki bulunuyor. LEC üst düzey üye profili sayesinde İstanbul’da her yıl düzenlenen birçok interaktif etkinlikte keynote speaker ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca üyeler tarafından istenirse geçici yuvarlak masa toplantıları ve daha geniş katılımlı konferanslar da düzenleniyor. Tartışmanın zirvesi ve kilit mesajlar analiz ediliyor ve üyelere dağıtılıyor. Mehmet Öğütçü’nin başkanlık yaptığı LEC’te; Alastair Watson ve Fiona Watson, direktör görevini yürütüyor. Güçlü bir Danışma Kurulu’na sahip olan LEC, bu sayede dünya çapında bir ağ ve

stratejik bilgi sağlayabiliyor. LEC üyeleri, Avrupa, ABD, Japonya, Avrasya, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika’dan enerji odaklı şirketlerde yönetim kurulu düzeyinde yöneticilerden oluşuyor. Bunun dışında bankacılık, diplomasi, muhasebe, hukuk ve danışmanlık sektörlerinden kişiler de üye ve özel misafir olarak davet edilebiliyor. The London Energy Club üyelik ücretleri ve sponsorluklarla kendi kendini finanse eden ve etkinliklerini Chatham House kuralına göre güvenle yürüten bir kuruluş. Ana hedefleri arasında; dünyanın dört bir yanındaki enerji işletmelerinin birbirleriyle ve devlet temsilcileriyle rahat ve güvenli şekilde ilişki kurması bulunuyor. Ayrıca küresel paydaşlara sınır ötesi projeler için diyalog imkanı sunarken üyelerini etkileyen kritik konularda içgörüsel bilgi ve fikir paylaşımı yapıyor. Enerji ve finans sektöründen karar vericileri kritik gelişmelerle ilgili resmi olmayan kanaldan uyararak proaktif davranmalarını ve stratejik planlarını yapmalarına destek sağlıyor. www.yesilhaber.net www.tbmag.co.uk 37


BUSINESS

‘Kültürel Bilgi Birikimi’ ile İngiltere’de başarılı olun! İngiltere’de insanlar Türkiye’den çok daha az hiyerarşiktir ve genellikle beklediğinizden daha fazla sorumluluk ve özerkliğe sahiptir. İngilizler özel hayatlarının çoğunu sizinle paylaşmazlar, o zaman onları nasıl tanıyacaksınız? Kültürel Kimya bunlar hakkında ipuçları veriyor.

Patti McCarthy

İngiliz halkı çok mizah ve ironi kullanma eğilimindedir ve özellikle ikinci bir dilde anlamaya çalışırken bu farklı anlamdaki ifadeler oldukça zorlayıcıdır. ‘Anglo’ ülkelerinde iyi ilişkiler, iyi hizmet sunumundan sonra gelir. Türkiye’de birçok iş öğle veya akşam yemeğinde yapılır, ancak İngiltere’de bu çok daha az yaygındır.

R

ekabetçi İngiltere pazarında başarılı olmayı planlıyorsanız, en başından anlamanız gereken bir dizi kültürel farklılık olacağını fark etmeniz önemlidir. Türkiye tartışmasız çok Batılılaşmış durumdadır ve İngiltere’de iş yapmanın Türkiye’deki işten çok farklı olmadığını düşünmeniz olağan karşılanacaktır. Bununla birlikte, “kültürel olarak zeki” olmanın işinizi büyütmenize yardımcı olabileceği birkaç alan vardır. Daha derine inmeden önce, kültürel zekanın ne olduğunu açıklayalım. Bunu duygusal zeka ve kültürel bilginin bir kombinasyonu olarak görüyorum ve iletişim kurmak, pazarlık etmek, satmak veya satın almak isteseniz de, diğer kültürlerden insanlarla çalışmak söz konusu olduğunda daha fazla CQ olmanın size gerçek bir avantaj sağladığından şüphe yoktur. Satmak, yönlendirmek veya takip etmek. Bunu duygusal zeka ve kültürel bilginin bir kombinasyonu olarak görüyorum ve daha fazla CQ (merak zekası) olmanın diğer kültürlerden insanlarla çalışırken iletişim kurmak, pazarlık etmek, satmak veya satın almak, yönlendirmek veya takip etmek istediğinizde size gerçek bir avantaj sağlayacağına şüphe yoktur. Başlangıç olarak, CQ iletişimi artırır. Bunu düşünmeye başlar başlamaz, İngiliz ve Türk halkının konuşma hızları, gösterilen duygu, göz teması miktarı ve beden dili kullanımı da dahil olmak üzere iletişim biçimindeki farklılıkları fark etmeye başlayacaksınız. Ve elbette, sadece nasıl söyledikleri değil, aynı zamanda ne söyledikleri de önemli. İngiliz halkı çok mizah ve ironi kullanma eğilimindedir ve özellikle ikinci bir dilde anlamaya çalışırken bu farklı anlamdaki ifadeler oldukça zor-

38 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

layıcıdır. Risk konusunda rahattırlar ve genellikle spesifik olmayan dil sizi “ciddi mi, değil mi?” diye merakta bırakır. Ve birisiyle nasıl ilişki kurarsınız? İnsanların iş ilişkilerini farklı şekillerde geliştirdiklerini de hatırlamakta fayda var. ‘Anglo’ ülkelerinde iyi ilişkiler, iyi hizmet sunumundan sonra gelir. Bununla birlikte, birçok Arap ve Asya ülkesinde, işin nasıl yapılacağına güvenmeden önce iyi bir ilişki kurulması gerekir.Ve iş her zaman toplantı masasının etrafında değil, genellikle yemek görgü kuralları bilgisinin ilişkinizi kurabileceği veya bozabileceği yemek masasının etrafında yapılır. Türkiye’de birçok iş öğle veya akşam yemeğinde yapılır, ancak İngiltere’de bu çok daha az yaygındır.

Onları nasıl tanıyorsunuz? Peki birisini nasıl tanırsınız? İngiltere’de insanlar Türkiye’den çok daha az hiyerarşiktir ve genellikle beklediğinizden daha fazla sorumluluk ve özerkliğe sahiptir. İngilizler özel hayatlarının çoğunu sizinle paylaşmazlar. O zaman onları nasıl tanıyacaksınız? Onlara aileleri hakkında soru sormak ve kendinizinkileri anlatmak uygun mu? Herkes, insanların sevdikleri ve rahat hissettikleri insanlarla iş yapmaktan hoşlandığını bilir. Bu yüzden iyi bir ilk izlenimi nasıl oluşturacağınızı ve nasıl bir ilişki kuracağınızı bilmek size avantaj sağlayacaktır. Sarılmayı teklif ettiğinizde, bu utanç verici kahkahalarla karşılanabilir ve müşteriniz bunun yerine elini uzatır. Ancak bu, sizi de onları da iyi hissettirmez. Farklı bir pazara satmak istiyorsanız, yüksek CQ aynı zamanda ürün yeniliğinin artmasına yardımcı olacak harika bir imkandır. Türkiye’deki büyük satıcılarınız Birleşik Krallık’ta hiç popüler olmayabilir, ancak birçok çok satan marka yerel pazarlara uyarlanmıştır. Nestle’nin Kit Kat’ı, birisi Japon halkının alışılmadık lezzetlerden hoşlandığını düşünene kadar, her zaman sütlü çikolata kaplı bir gofretti. Yıllar sonra, Blueberry, Bubblegum ve Banana gibi çeşitli tatlarda Japonya’da satışa sunulan 200’den fazla Kit Kat çeşidi oldu. Seagram şimdi çok kazançlı Çin pazarı için Ginseng ile tatlandırılmış bir karışım Cin yapıyor. Ernst & Young ise potansiyel yolsuzluk ve sahtekarlığa maruz kalmanın yüksek olduğu ülkelerde müşterilerin risklerini yönetmelerine yardımcı olacak bir dizi denetim ve danışmanlık hizmetine sahip.


/ BUSINESS COACH

Ürün geliştirmenin yanı sıra, daha iyi CQ ayrıca problem çözmeyi ve özellikle kültürel olarak uygun bir çözüm bulmayı artırır. Şeyler hakkında farklı bir bakış açısına sahip olmak, daha geniş bir kitleye daha geniş bir çözüm yelpazesi sunmanızı sağlar. Tedarikçiler olarak genellikle bizim için işe yarayacak bir çözüm buluruz, fakat müşterilerinizin dünyası sizinkinden farklıysa ne olur? Kültür Kimyası kitabımda, çocuk hastanesine ücretsiz dondurma vererek müşterisi için büyük bir tanıtım yapabileceğini düşünen Amerikan PR gurusu tarafından tasarlanan ve kültürel olarak uygun olmayan bir çözüm hakkında bir hikaye anlatıyorum. Sorun, Amerika’da güzel bir iyi haber hikayesi olabilirken, Çin’de hasta çocuklara soğuk yiyecek vermek çok sağlıksız olarak kabul edildi, bu nedenle müşterisi için istediği türden bir tanıtım yapamayacaktı. Son olarak, Birleşik Krallık’ta bazı personel kiralamak isteyebilirsiniz. Onları sizin için ‘ekstra yol’ katetmeleri konusunda nasıl motive edersiniz? “Eğer liderlik yapıyorsanız ve kimse sizi takip etmiyorsa, sadece yürüyüşe çıkıyorsunuz” diyen bir İran atasözü vardır ve bu tüm dünyadaki ofislerde olan bir şeydir. Kültürel farklılıklar; bir patronun nasıl davrandığı, çalışanların nasıl motive edilmesi ve ödüllendirilmesi gerektiği, her gün ofiste kaç saat geçirilmesi gerektiği ve hatta doğum gününüzde pasta için kimin para ödediği konularında farklı beklentiler anlamına gelir! Bazı şeyleri yaparken ‘yanlış yoldan’ dolaşmak, yıpratıcı olabilir ve ancak çok uzun sürede tolere edilir. Türkiye’de sizin için mükemmel bir şekilde çalışılmasına rağmen, her gün işe ‘yerel çalışanlarınızın’ umduğunuz sonuçları sağlamadığını farkederek ya da özellikle kişisel yönetim tarzınızdan motive olmadıklarını bilerek başlamayı hayal edebiliyor musunuz? Gördüğünüz gibi, kültürel farklılıkların İngiltere satış gündeminizin raydan çıkmasına neden olabileceği birçok yol vardır. Ancak aynı zamanda kültürel zekanızı geliştirmenin ve İngiliz kültürü hakkında bilgi edinmek için biraz zaman ayırmak burada başarınızı hızlandırmanıza yardımcı olacaktır. Yeni bir spora başlamaktan farklı değil; zaten zinde olabilirsiniz ve harika top becerilerine sahip olabilirsiniz. Ancak tenis kurallarını kullanarak futbol oynamaya çalışırsanız, oyunda çok uzun süre kalamazsınız. Patti McCarthy, kültürlerarası bir koç, eğitmen ve danışman. “Cultural Chemistry Kültürel Boşlukları Köprülemek için Basit Stratejiler” kitabının yazarı. Satış danışmanlığı alanında bir Türk girişimi olan London Bridge Project’in de proje ortağı.

You want to develop your business or You want to improve yourself ! But you don’t know what/how to do it! Let’s take you to a journey to a better you! One of the most distinguished and well experienced consulting/training company of Turkey is in the UK now! Regarding all your needs; • Consulting • Training • Business or Individual Coaching Please contact us, Nar International UK Ltd Leman Yavuz 0739 1798396 leman@narinternational.co.uk www.narinternational.co.uk 27 Old Gloucester Street London-UK WC 1N AX

We are a company of qualified software developers From sales tools to data processing and everything in between, we can help you create applications to optimise your business.

info@byone.co.uk www.byone.co.uk www.tbmag.co.uk 39


BUSINESS

XL Oyun Evlerinde XL Paylaşım, XL Eğlence Mimar bir anne olan Bahar Özdemir, bu kez çocuklar için evler tasarladı. Çocukların kendilerinin kurabileceği, anne babasıyla birlikte içine girebileceği, XL eğlence vaad eden evler, kartonkinder.co.uk’de...

D

ayanıklı kartondan üretilen, 20 çocuğun birlikte kurup aynı anda birlikte boyayıp oynayabileceği büyüklükte oyun evleri düşünün... Çocuklar, doğum günleri, okul festivalleri, yardım piknikleri gibi aktivitelerde rahatlıkla kullanılabiliyor ya da anne-baba-çocuk birlikte içine girip oyun oynayabiliyor.

Yaratıcı ve eğlenceli işler peşinde koşan mimar anne Bahar Özdemir’in Londra’da çocuklar için gerçekleştirdiği bir girişim projesi; kartonkinder…

Bu evler; yaratıcı ve eğlenceli işler peşinde koşan mimar anne Bahar Özdemir’in Londra’da çocuklar için gerçekleştirdiği bir girişim projesi olan kartonkinder.co.uk’de... XL Oyun Evleri ile birlikte değişik büyüklükte kişiye özel çocuk aktivite seçenekleri de yer aldığı kartonkinder.co.uk’de, Londra’da çift dille büyüyen çocuklar için zengin bir Türkçe Çocuk Kitapları seçkisi de yer alıyor. Bahar Özdemir “Biz kitap çok sever bir anne-oğul olarak bütün kitapları tek tek aynı titizlikle seçip kendi butik çocuk kitapçımızı oluşturduk” dedi.

40 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Küçük Mimarlara Büyük Evler 2000 yılında İ.T.Ü Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Bahar Özdemir, tasarım alanında yaptı yüksek lisansının ardından 15 yıl süren mimarlık kariyerinin içindeyken çocuklar içinde bir şeyler tasarlama başladı. Çocuklar için üretmeye “Küçük Mimar” markasıyla 2015 yılında Türkiye’de başlayan ve 5 değişik modelde XL Oyun Evleri üreten Bahar Özdemir 2018 yılında markasını Kartonkinder.co.uk adıyla Londra’ya taşıdı. XL Oyun Evleri’nin tüm Ar-ge ve üretimini kendi yapan Özdemir “Mimari oyuncaklar sınıfında değerlendirebileceğiniz oyun evleri, çocukların paylaşma duygusunu güçlendiren, birlikte oynamaya özendiren çocuklara kendileri için uygun ölçekte yaratıcı mekan tasarlama fırsatı veren son derece kullanışlı bir oyuncaktır” şeklinde konuştu. kartonkinder.co.uk


/ BUSINESS WOMEN NETWORK

Türkiye’de yatırıma hukuki destek Hukuk odaklı 2. kariyerine “Türk hukuku danışmanı” olarak Londra’da devam eden Ayşegül Böğrün’ün hedefinde Solicitors Regulation Authority üyeliği var.

A

yşegül Böğrün, 9 ay önce Londra’da kurduğu Muse Legal Services and Consultancy Ltd. ile hukuk odaklı ikinci kariyerine büyük adımlarla devam ediyor. Türkiye’de yatırım yapan şirket ve kişilere, çeşitli mevzuat ve uyum süreçlerine veya varsa hukuki ihtilaflara dair avukatlık hizmeti veren Böğrün, İngiltere’de faaliyet göstermek isteyen kişi ve kuruluşlar için de araştırma ve idari destek sağlıyor.

Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine Migros’ta başlayan, Migros’un çeşitli yurtiçi ve yurtdışı çeşitli operasyonlarında görev aldıktan sonra Tekfen Grubu’na bağlı Toros Tarım’da devam eden Böğrün, bu süreçte hukuk odaklı 2. kariyeri için de adımlar attı. Yeditepe Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Hukuku odaklı Executive MBA derecesini tamamlayan Böğrün çalışma hayatında 12 yılı geride bıraktığında uluslararası hukuk alanında uzmanlaşmak ve avukatlık ruhsatı ile baro nezdinde faaliyet göstermek için hukuk eğitim hayatına geri döndü. Önce 2012 yılında Queen Mary University of London’da hukuk lisansını tamamlayan Böğrün, Türkiye’de de Marmara Üniversitesi’nde denklik ve staj süreçlerinin ardından İstanbul barosuna kaydoldu.

TRANSFORM YOUR BUSINESS WITH PROFESSIONAL MANAGEMENT

tailor made support from experienced advisors

Call us for financial advice on services below and more: •

FINANCIAL ADVISORY

FINANCIAL PERFORMANCE MEASUREMENT

PROFIT & COST IMPROVEMENT

FINANCIAL SOLUTIONS SUPPORT

Hedef İngiliz Barosu

Hukukçu Olmak İçin Eğitim Hayatına Geri Döndü Londra’da kısa sürede başarı elde eden Böğrün’ün serüveni İstanbul’da başladı. İlk olarak İstanbul Amerikan Robert Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Siyaset

Geçtiğimiz 7 yıl boyunca Ersoy Bilgehan Hukuk Bürosu’nda kıdemli avukat seviyesine kadar yükselen Böğrün, Mart 2019’da Londra’da Türk hukuku danışmanlığı konusunda Muse Legal Services and Consultancy Ltd şirketini kurdu. Böğrün’ün bundan sonraki hedefi ise Solicitors Regulation Authority’e kayıtlı bir solicitor (avukat) olmak ve İngiliz hukuku kapsamında da hizmet vermek. www.museconsultancy.co.uk

Rain Management Consultancy Limited www.rainconsult.com +44 0777 123 1422

www.tbmag.co.uk 41


BUSINESS

Sinyal ile gürültüyü ayırt et! Koca bir ömür boyu, her anımızı içerik tüketerek geçirsek bile, o devasa okyanustan bir bardak azaltamayabiliriz. Bu çağda, artık ana kaynak ‘dikkat’. Dikkati neye yönelttiğimiz konusunu ise baştan düşünmemiz gerekiyor.

Ozan Dagdeviren

Beyin

Startup Consultant | Author of Startups Grow With People | Domain expertise on Growth, People, Culture and Learning.

Bu haftasonu Netflix Vox Special’ın müzikle ilgili olan “Explained” bölümünü izledim. Görünen o ki, konu müziği anlamak olduğunda insanlar başka hiçbir hayvana benzemiyor. Bu, bedenimizin büyüklüğüne oranla en büyük beyinlere sahip olmamızla kısmen açıklanabilir. Duyma veya görme, göz veya kulaktan daha çok beyinle ilgili. Müziği anlamak nedir? Bir düşünelim. Şunu biliyoruz ki, tek bir şey değil. Yani sadece bizde olan ve diğer hayvanlarda olmayan bir “müzik bölgesi” veya bir “müzik organı” yok. Daha ziyade, birçok şeyin bir araya gelişi. Yani, ritmi, perdeyi, tınıyı, dokuyu, sesin yükseliği ve türü birlikte anlamanın bir birleşimi. Bazı kuşlar ritmi anlamada bazı cüce şempanzeler perdeyi anlamada harikalar ama insanlar hepsini anlayabiliyor. Yani müziği almak beyin için aktif ve bilişsel olarak yoğun bir süreç. Kısacası, beynin yaptığı şey sinyali gürültüden ayırt etmek, örüntüleri okumak. En sevdiğiniz, geç kahvaltı veren kafelerden birine oturdunuz, badem sütlü kahvenizi veya

demleme çayınızı yudumluyorsunuz. Arka planda Herbie Hancock - Watermelon Man çalıyor. Sağ arka çapranızıdaki masada, kullandıkları jargondan bir reklam ajansından çalıştıkları belli iki kişi var. Kadın adama neden ısrarla şirketlerin sosyal medya hesaplarının sevilmediğini, artık bu çağın “kişilerin” çağı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sadece dikkatinizi vererek - bakışlarınızı dahi yönlendirmeden - konuşmaya ya da müziğe odaklanabilirsiniz. Beyniniz ağır işi yapar ve otomatik olarak odaklanmak istediğiniz sinyale yoğunlaşır. (Meraklılar için detay: Bu bağlamda “siz” prefontal korteks ve aynı zamanda “beyin”, yani beynin geri kalanı, esas ses işlemeyi yapan: talamus ve temporal loblar.) Beyne odaklanmasını istediğiniz şeyin bir tanımını verin ve o geri kalanı yapsın: Tanıma uyan sinyalleri dikkate al; uymayanları görmezden gel.

Gelen kutusu Konu gelen kutunuza geldiğinde (posta kutusunuz, linkedin whatsapp, Messenger mesajlarınız, vb.), durum hemen hemen aynı. Cevaplamak şöyle dursun, okurken %100 dikkatinizi vererek okuyabileceğinizden daha fazla mesaj var. Ne yaparsınız? Taviz verirsiniz. Üstünkörü bakar ve görmezden gelirsiniz. Doğal olarak, çok umut verici görünmeyen mesajları görmezden gelir, bizim için en önemli olan mesajları dikkate almayı seçeriz. Peki, ama bu tam olarak nasıl oluyor? Müziği duymak veya duymamak arasında karar vermek gibi: Beynimize potansiyel olarak ilgi duyacağımız mesaj türlerinin belirsiz ve bulanık bir açıklamasını veririz ve onun en iyisini yapmasına izin veririz. Sinyallere odaklan. Kalıpları tanı. Gürültüyü yok say. İçses kendine soruyor, cevap vermeli miyim?

4 Alanınızdaki bir influencer’dan gelen mesaj? Evet.

4 Büyük bir şirketin CEO’sundan gelen mesaj? Büyük olasılıkla, evet.

4 İyi bir arkadaştan gelen mesaj? Evet. 4 Kazanç sağlayan müşteriden gelen mesaj? Evet.

4 SEO servisi satmaya çalışan birinden gelen mesaj? Büyük olasılıkla, hayır.

4 İş arayan birinden gelen mesaj? Büyük olasılıkla, hayır. vb… Çoğu durumda, beyin eşleşen kalıpları bulmak için oto pilotta çalışır, gerisini görmezden gelir. Sadece karar vermeniz gerektiği zaman sizi uyandırır. 42 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ KARİYER OKULU

Beyin bir sinyal arıyor –bir kalıp. Bu nedenle, o sinyal gerçekten önemli ve bilinçli olarak düşünmeye değer. Bir pazarlama ya da işe alım ajansına verdiğiniz brief’e benzer. Yanlış brief verirsen kötü bir başlangıç yaparsın. Kendi beynine nasıl bir brief veriyorsun? Hangi işaretleri arıyorsun?

Farklı insanlar farklı şeyleri arar Farklı kişiliklerin cevaplayacağı ya da görmezden geleceği mesaj farklı. Bazı roller veya durumlar:

4 Belirli bir rol için yetenek arayan bir işverensiniz.

4 Aktif olarak işe alım arayışında olmayan ama büyük potansiyeli olan insanlarla tanışmaya açık bir işe alım yöneticisiniz.

4 Bir sonraki umut verici yatırımını arayan bir yatırımcısınız.

4 İşletmenizi büyütmek için anahtar kişileri arayan bir startup kurucusunuz.

4 Bir projede işbirliği yapacak kişileri arayan bir girişimcisiniz.

4 Bir sonraki işini arayan bir serbest çalışansınız. 4 Yeni müşteri arayan bir danışmansınız. 4 Yeni müşteri adayı arayan bir satış elemanısınız. Tüm bu insanların gelen kutularındaki cevap verecekleri mesajlarla görmezden gelecekleri farklı olacak. Bu otomatik eleme işlemi, onların zamanının neye değer olduğuna bağlı olarak beyinlerine gönderdikleri kendi brieflerinin bir işlevi. Eğer dikkatli bakarsanız, garip şekilde dikkat çekici bir şey fark edeceksiniz. Bazı insanlar gerçekten spesifik şeyleri ararken, diğerleri belirlemesi zor olan şeyleri arar. Bu fark nasıl ortaya çıkıyor?

Meşgul tonu O zaman mesajları en çok görmezden gelen kim? Ne aradıkları hakkında çok açık bir fikri olduğunu düşünenler. Kendi deneyimlerinizi tekrar düşünün, bu mantıklı geliyor mu? Benimkiyle, evet. Örneğin, bir işveren veya VC, eğer mesaj işe almak veya yatırım yapmak için iyi bir adayı işaret etmiyorsa mesajı büyük ihtimalle okumayacak ya da cevap vermeyecektir. Diğer yandan, bir girişimci, doğrudan bir yararı olacağı belli olmasa da ilginç bir geçmişe veya uzmanlığa sahip olan birinden gelecek mesajı büyük olasılıkla okuyup cevap verecektir. Karşınızdaki aday, kafanızdaki ideal aday profiline tam uymuyorsa onu görmezden gelen bir işe alımcı olabilirsiniz. Önünüze gelen her hizmet teklifini görmezden gelen ama aslında işinize yardımcı olabilecek bir çözümü gözden kaçıran bir kurucu olabilirsiniz.

Çıkarımlar 4Çıkarım #1 Mesajı görmezden gelmek, insanların ne aradıkları hakkında çok (bazen fazla) emin olmalarının bir işlevi. Meşguliyetten daha başka bir konu. 4Çıkarım #2 Tam olarak aradığınızı bildiğinizi düşündüğünüzde, aslında en çok ihtiyaç duyduğunuz şeyi kaçırıyor olabilirsiniz.

“Tam olarak ne aradığımı biliyorum.” diye düşünmek; “Bilmem gereken her şeyi biliyorum.” diye düşünmekle aynı. Özellikle farklı kültürel geçmişler barındıran büyük şehirlerde, kimin ne bildiğini ya da ne kadar iyi olduğunu söylemek zor.

4Çıkarım #3 Neye dikkat etmeniz ve neleri göz ardı etmeniz gerektiği konusunda beyninize gönderdiğiniz o brief’e dikkat etmeniz akıllıca olur. Filtreleriniz çok katıysa iyi fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz.

4Çıkarım #4 Baktığınız ip uçlarını değiştirmek için kendinizi zorlayın. Kim ve Ne’den çok Neden’e odaklanın. Daha fazla zaman ve enerji gerektirebilir ancak daha geniş bir ağ oluşturmaya çalışın. Kabul edelim, her şeyi bilmediğimiz gibi, kimi görmezden gelmemiz gerektiğini de tam olarak bilmiyoruz.

www.tbmag.co.uk 43


SAĞLIK

Yaşlıların tercihi, bakım evi değil evde bakım İngiltere’de yaşlılara evde bakım hizmeti sunan tek Türk şirketi Lily Mae Home Care, duş aldırmaktan yemek yapmaya, alışverişten ilaç kontrolüne kadar pek çok başlıkta verdiği hizmetlerle yaşlıların hayatını yaşanabilir kılıyor

İ

ngiltere’de yaşlıların nüfusa oranı her geçen yıl artıyor, nüfus hızla yaşlanıyor. Ancak nüfusun yaşlanmasıyla birlikte, yaşı ilerledikçe fiziksel ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan, yaşamını destek almadan sürdüremeyen yaşlılar bakıma ihtiyaç duyuyor. Uzun yıllar sağlık sektöründe ve bakım hizmetlerinde deneyim kazanmış olan Alkan Özkan ve Sarah Tyrrell tarafından kurulan Lily Mae Home Care, işte bu süreçte yaşlıların hayatlarını kolaylaştıracak hizmetler sunuyor. 2006 yılında İngiltere’ye gelen ve 2010 yılından beri evde bakım hizmetleri alanında çalışan Lily Mae Home Care

44 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Sahibi ve Genel Müdürü Alkan Özkan “Yaşlı insanlara kendi evlerinde bakım hizmeti sunuyoruz. Çünkü buradaki yaşlılar bakım evlerine gitmek istemiyorlar ve kendi evlerinde özgürce yaşamak istiyorlar” diyor.

Evde bakım hizmeti veren tek Türk şirketi 2016 yılında kurulan ve evde bakım hizmeti veren İngiltere’deki tek Türk şirketi Lily Mae Home Care’de şu anda yaklaşık 30 kişi çalışıyor ve 5055 kişi hizmet alıyor. Çalışanların büyük çoğunluğunun NHS’den gelen insanlar olduğunu belirten Özkan “24 saat bakımından tutun, günlük sadece bir saat bakım yaptığımız insanlar var. Kişilerin ihtiyaçlarına göre hizmetler sunuyoruz” şeklinde konuşuyor.


/ EVDE BAKIM HİZMETLERİ

Kişisel Bakım, 24/7 talep üzerine çağrı hizmeti, günlük kontroller, palyatif bakım, ilaç yönetimi, günlük yaşam desteği, yiyecek hazırlamak, sosyal aktivitelere eşlik etmek vs. Lily Mae’de verilen hizmetlerin bir bölümünü oluşturuyor. Alkan Özkan “Kişisel bakım dediğimiz duş aldırma, banyo yaptırma, tuvalet yaptırma ilaçlarını verme, yemek pişirme, bazı insanların evlerini temizleme, alışveriş yapma, klinik ihtiyaçları olduğunda ilaçları değiştirme işlemleri, verdiğimiz hizmetler arasında” diyor. Lily Mae Home Care’in bakım hizmeti verdiği hastaların büyük bölümünün NHS’den yapılan ihaleler aracılığıyla geldiği söyleyen Alkan Özkan “Hastalarımız sosyal hizmetlerden ihale alarak ya da özel müşterilerimizin aracılığıyla geliyor. ‘End of life care’ yani tedavi edilemez duruma gelmiş yaşamının son döneminde olan insanlar da bize devrediliyor ve bu hastalar özel yollardan bize geliyorlar” şeklinde konuşuyor.

Evde bakımda Franchise Ortaklık Modeli Lilly Mae’nin kısa sürede oldukça itibarlı bir firma haline geldiğine dikkat çeken Alkan Özkan devam ediyor: “CPC’den good raporumuz var. Finansal performansımızı baktığımızda senelik ciromuz bir milyona gidiyor. Şu anki durumumuzla bayağı iyi gidiyoruz.” Oldukça başarılı bir grafik izleyen Lilly Mae’nin son olarak geliştirdiği Home Care Franchising modeli ile hizmet alanını genişletiyor. Modeli Alkan Özkan anlatıyor: “Franchise alacak insanları bir yıl boyunca mentoring dediğimiz yöntemle eğitmeyi, insanların yatırım yaptığı ana parayı üstüne biraz kar koyarak geri getirmeyi amaçlıyoruz. Biz insanlara franchise ortaklık modeli öneriyoruz. İşi, ortaklık modelini kurmak isteyenlere öğretiyoruz. Önemli olan biraz deneyim kazanmak ve bu deneyimi işlerine aktarmalarını sağlamak. Home Care sürekliliği olan ve çok ihtiyaç duyulan bir iş. Biz de daha fazla Türk’ün bu işlerin içinde olmasını sağlamak istiyoruz” Bu model ile İngiltere’deki ‘Her Türk’ün kebapçı veya berber olacağına’ dair önyargıyı da yıkmak istediğini belirten Alkan “Bizim insanlarımız da profesyonel bir şekilde İngiltere’de her yerde çalışabilirler” diyor.

Lily Mae’in hizmetleri uluslararası standartlarda Lily Mae Home Care’nin Operasyon Direktörü Sarah Tyrrell ise, İngiltere’de sağlık ve sosyal bakımın bağımsız düzenleyicisi Care Quality Commission (CQC) tarafından denetlendiklerini ve Lily Mae’de bütün hizmetlerin standartlara uygun şekilde sunulduğuna dikkat çekiyor. CQC’nin safe, effective, caring, Responsive, Well-led (güvenli, verimli, sevecen, duyarlı, İyi lider) olmak üzere 5 ana dalda denetleme yaptığını ifade ediyor. Lily Mae’de tüm bu kriterlere uygunluk gösteriyor.

Sağlık turizminde işbirliklerine açığız Evde bakım hizmeti verdikleri hastaların zaman zaman tatil yapmak isteklerini söyleyen Özkan, gerek tatil, gerek alternatif tedaviler evleri dolayısıyla sağlık turizmi ile ilgilenebileceklerini ifade ediyor “Bizim pek çok müşterimiz tatile gitmek istiyor ama tatile gitme alanları yok. Mesela Türkiye cennet gibi. Akçay’a, Kaz Dağları’na gidiyorsunuz bol oksijen var. KOAH denilen akciğer hastalığı İngiltere’de çok yoğun. Bu hastalığa en iyi gelen şey bol temiz oksijen ve Kaz Dağları’nda var. Bir insanın romatizması varsa ona en iyi gelen termal kaplıcalardır. İnsanlar zaten bunları bildikten buralara gitmemeli için bir neden yok. Lilly Mae olarak bu konuda gelebilecek işbirliklerine açığız” şeklinde konuşuyor. www.tbmag.co.uk 45


ŞEHİR VE YAŞAM

Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU Ebru sanatçısı Ayşe Özlem Yüksel için Ebru sanatı hayatı anlamanın, bu karmaşık hayatta dinginliği yakalamanın, şifalanmanın en güzel yolu. Belli dokunuşlarla şekillenen ancak yine de kendi yolunu çizen desenler ise aynı hayat gibi...

H

obi olarak başladığı Ebru sanatını öğrenmeye devam ettikçe adeta tutku derecesinde seven Ebru sanatçısı Ayşe Özlem Yüksel, şimdilerde Londra’da hem sergilere katılıyor, hem çocuklara ve yetişkinlere yönelik atölyeler düzenliyor ve bulduğu her fırsatta yurtdışında çok da tanınmayan Ebru’yu anlatıyor. Adeta gönüllü elçi olarak gittiği her yere Ebru sevgisini de taşıyan Belenart’ın kurucusu Ayşe Özlem Yüksel, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. İşletme mastırını tamamladıktan sonra Procter&Gamble, J&J ve Panasonic gibi şirketlerde yöneticilik yapan Yüksel, 14 yıllık profesyonel iş yaşamının ardından İtalya’ya gitti ve çalışma hayatını bıraktı. İtalya’da hobi olarak güzel sanatların pek çok dalıyla ilgilenen Yüksel, 2001 yılında Ebru ile tanıştı. Ebru sanatındaki becerisi, mahareti arttıkça sergilere katılmaya başla-

46 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ 5 ÇAYI

dı. 2002 yılından Yüksel’in elinde her biri orijinal çalışılmış oğlunun sünneti ve evliliğinin 20. Yılı kutlaması için hazırlanmış yüzlerce davetiye vardı. Yüksel, bu süreçte Ebru çalışmalarını hobi olmanın ötesine taşıdı sergilere katılmaya başladı. 2016 yılında Dubai’yı ye taşındı ve 1.5 yıl orada yaşadı. Ardından eşinin işi dolayısıyla en uzun süre kaldığı İngiltere taşınan Yüksel “Londra’nın sanat konusunda ve kültürle ilgili bir çok alanda sunduğu imkanlar, pek çok konuda çalışmayı rahatça yapmayı mümkün kılıyor” diyor.”

Ebru fevkalade özgür bir form Ayşe Özlem Yüksel’in ustalaştığı Ebru sanatıyla yolculuğu devam ediyor... Sanatın sürekli yeni kapıların açıldığı, yaratıcılığın değişimi getirdiği bir alan olduğunu ifade eden Yüksel “Teknikler konusunda belli bir ustalığa kavuşmaktan bahsedebilirim. Eserler konusunda ise her gün bir öncekinden farklı bir seviyeye götürüyor” şeklinde konuşuyor. Bir tutkuyla sevdiği Ebru sanatının hayatla olan paralelliğine dikkat çeken Yüksel, kendine has betimlemelerle benzerlikleri anlatmayı sürdürüyor: “Ebru, fevkalade özgür bir form. Bu özgürlük hem sizin açınızdan hem de Ebru’nun kendisi açısından geçerli. Siz kendinizi bir çok renk, şekil ve aletle ifade ediyorken, her resim hazırladığınız kitreye, sıcaklığa, boyalara göre ayrı bir tepki veriyor. Bir anlamda siz ve Ebru’nun tüm malzemeleri eseri birlikte şekillendiriyorsunuz. Naif hareketlerle sakince hareket ettiğimizden, sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat. Bunu hissederek yaptığınızda Ebru’da hayatın yansımasını görmeniz mümkün. Hazırladığınız kitre ve boyalar, sizin hayata hazırlığınızı, kafanızdaki tasarım planlarınızı ifade ediyor. Aynen hayat gibi önce boş bir su yüzeyi ile karşı karşıyasınız. Hayatınızdaki planlar gibi bir tasarım ile başlıyorsunuz. Hayaliniz kendinizi, yetkinliklerinizi, isteklerinizi tanımak sayesinde gerçekleşiyor. Bunu bir çok farklı renk ve desen ile bir çok farklı alet kullanarak şekillendiriyorsunuz. Diğer resim sanatlarından farklı olarak, kitre ve boyalar bahsettiğim gibi kendi tepkilerini veriyor. Bu yüzden hayat gibi, tasarımınızı, hayalinizi gerçekleştirmek için iyi hazırlık yapmak, doğru malzemeyi seçmek gerekiyor. Bazen desen beklediğinizden daha fazla yayılıyor. Buna başka bir dokunuşla farklı bir format veriyorsunuz. Hayat da öyle değil mi? Beklediğinizden farklı şeyler olduğunda, farklı cevaplara ihtiyaç duyuyor. Hatalarınız sizi daha bilge, sorunlarla uğraşmakta daha yetkin kılıyor. Boya ve desen seçimleri resmin güzelliğini belirliyor, aynen hayattaki seçimlerimiz gibi. Bazen

suyun yüzüne beklemediğiniz boya damlaları düşüyor, hayatta başınıza gelenler gibi. Ona da şekil verip resmin parçası yapıyorsunuz, aynen hayatta yaptığımız gibi. O yüzden Ebru’yu düşündüğümde Halil Cibran’ın “Bir damla suda okyanusların tüm sırrı bulunur’’ dizesi geliyor aklıma.”

10 dakikada çocukların ilgisi belli oluyor Yüksel, Ebru’yu öğrenmek ve bahsettiği güzelliklerinden faydalanmak isteyenlerle atölye çalışmaları yapıyor. Zaman zaman davet edildiği okullarda çocuklara ve gençlere Ebru’yu tanıtıyor. Hatta çocukların yaş günü davetlerinde Ebru ile keyifle, yaratıcılıklarını kullanabildikleri farklı ve güzel partiler de gerçekleştiriyor. “Ebru, çocukların kendilerini ifade etmeleri açısından gayet faydalı, aynı zamanda onlar için keyifli ve eğlenceli bir www.tbmag.co.uk 47


ŞEHİR VE YAŞAM

sanat” diyen Yüksel, sanata olan ilgisini anlatmayı sürdürüyor: “Resim ve el sanatlarına hep yatkın olduğum için, sadece Ebru ile kalmayıp, tabii ki farklı malzemelerle de resme ve sanata devam ediyorum. Zaten yaratıcılık sanat ile uğraşırken, malzemeye ve yönteme sınır koymayı mümkün kılmıyor.” Okullarda yaptığı çalışmalar Yüksel için ayrı bir mutluluk kaynağı. Adeta gönüllü elçilik yapıyor... Gönülle, severek bildiklerini paylaştığını ifade eden Yüksel, şöyle devam ediyor: “Davet aldığım tüm okullara gidiyorum. Çocuklara Ebru öğretirken onların yaşadığı şaşkınlığı, sihir yapıyormuş gibi hissedişlerini izlemek çok keyifli oluyor. O anki ortamdaki enerji, eminim bedenlerimiz ve zihnimiz için çok faydalı. Bu eğitimlerde hiçbir zaman vakit yeterli olmuyor, özellikle bazı çocuklar için. Beş, on dakikada, inanın çocukların yeteneği, ilgisi, her şey apaçık belli oluyor. Belki de bu sezgi yaş ve tecrübe ile geliyor.” Yüksel bugüne kadar İngiltere’nin Londra dışındaki şehirlerinde, İstanbul, Bursa ve Dubai’de pek çok okulda yüzlerce çocukla ve bu okullardaki öğretmenlerle atölyeler gerçekleştirdi.

48 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Yüksel’in eserleri Londra’nın farklı noktalarında Yüksel, atölye çalışmalarının yanı sıra Ebru sanatının tanınması için altermatif girişimlerde de bulunuyor. 1,5 yıl boyunca St Paul Katedrali’nin yanındaki One New Change Mall’da stant kuran ve Ebru sanatını tanıtan Yüksel, son zamanlarda vakit bulamasa da 11 ve 12 Aralık’ta standını yeniden açacak. Yılbaşı döneminin yoğunluğunun Ebru’yu tanıtmak için bir fırsata dönüştüren Yüksel, zaman zaman özellikle sanat atölyelerinin ve Türk grupların düzenlediği etkinliklere de katılıyor ve standa kuruyor. Ebru dışında çeşitli sanat dallarıyla da ilgilenen Yüksel’in 22 Aralık gününe kadar devam edecek olan Mirerart Winter Exhibition’daki eserleri Ebru’dan farklı. Yüksel “Burada genel konsept fine art olduğu için, Ebru gibi geleneksel bir sanat ile değil, akrilik boyalarla çalıştığım fine art eserlerle katıldım. Bu tarz da daha önce bahsettiğim farklı çalışmalarımdan. Bu dönemki renklerim dualiteyi temsilen siyah ve beyaz idi. Dualitedeki dengeye renk katmak maksadı ile kırmızıyı da kullandım” diyor.


/ START UP

Ünlü markaları kombinle, satın al GlieseAPP yüzlerce marka ve butiğin giyim ürünlerini kullanıcının hızlı bir şekilde yüzde 90’a varan gerçeklik payı ile üzerinde görebilmesini ve kombinleyebilmesini sağlayan bir 3D app uygulaması. Gliese bünyesinde bulunan tasarımcılar tarafından insan anatomisine uygun olarak tasarlanan erkek ve kadın karakterler, kullanıcının kendisini en doğru şekilde 3D model üzerine yansıtmasını sağlıyor.

Online alışverişte devrim! Artık online alışverişte de giysileri deneyebilirsiniz

Deniz Çelik ve Tuğçe Özay’ın birlikte geliştirdiği; 3D kıyafet deneme ve satış uygulaması GlieseAPP ile online alışverişte yeni bir dönem başlıyor. Artık alışveriş sırasında bir çok markanın ürünlerini, online olarak üzerinizde kombinleyebilirsiniz.

I

nternet üzerinden alışveriş tüm dünyada hızla büyümeye devam ediyor. En fazla online alışveriş yapılan sektörlerin başında ise tekstil geliyor. Ancak tekstil ürünleri satın alınırken yaşanılan en büyük sıkıntı, deneme imkanının olmaması. Deniz Çelik ve Tuğçe Özay tarafından kurulan 3D Kıyafet deneme ve satış uygulaması GlieseAPP bu sorunu ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. Uzun yıllardır Türkiye ve İngiltere pazarında global anlamda iş yapan, yazılım ve moda firmaları ile çalışan Çelik ve Özay tarafından kurulan Gliese app’ın mottosu “Para değil başarı”, hedefi ise alışveriş sektöründe yeni bir çağ açmak...

Uygulamanın nasıl çalıştığını ise “Anlaşmalı olduğumuz markaların ve butiklerin ürünlerini üzerinizde online olarak görebilir ve kombinleyebilirsiniz.” diyen Deniz Çelik anlatıyor: “Örneğin; Zara markasından bir t-shirt ile Bershka markasından bir pantolonu ve Adidas markasından bir ayakkabıyı üstünüzde kombinleyerek size en uygun tarzı yaratabilir ve dilerseniz aynı anda seçtiğiniz tüm ürünlere sahip olabilirsiniz. Uygulama içerisinde anlaşmalı olduğumuz ünlü isimlerin, moda tasarımcılarının ve stilislerin önerilerini görebilir, takip edebilir ve onlardan istediğiniz zaman satın alacağınız veya almayı düşündüğünüz ürünler hakkında fikir alışverişi yapabilirsiniz.”

Alışverişe arkadaşınla çık! Gliese app’in sunduğu imkanlar bunlarla da sınırlı değil... Uygulamayı kullanan arkadaşlarınız ile beraber uygulama içerisinde alışverişe çıkabilir, isterseniz kendi üzerinizde isterseniz arkadaşınızın üzerinde ürün denemeleri yapabilir ve size en uygun kıyafetlere beraber karar verebilirsiniz. Uygulamanın detaylarını anlatan Deniz Çelik şöyle devam ediyor: “Uygulama içerisinde bulunan fotoğraf çekme özelliği ile gördüğünüz ürünün fotoğrafını çekebilirsiniz. Uygulama fotoğrafını çektiğiniz ürünü veya ona benzer tüm ürünleri listeleyerek karşınıza çıkarır. Kendi vücut ölçülerinize benzer şekilde oluşturduğunuz karakterin üzerinde, bir ürünün SM-L bedenlerinin nasıl duracağını, hangi bölgenin bol veya dar geleceğini rahatlıkla görebilir ve satın almadan önce daha verimli karar verebilirsiniz.”

Uygulama ne zaman kullanıma açılacak? Uygulamayı ilk olarak Londra ve Türkiye pazarında kullanıma açmak istediklerini ifade eden Gliese App’in kurucu ortağı Tuğçe Özay “Bu iki önemli ülke bizim bir nevi test sürecimiz. Aldığımız tepkiler doğrultusunda kısa süre içerisinde tüm Avrupa Ülkelerinde kullanıma açacağız. Şu an bir yatırım sürecindeyiz, yatırımcılar ile görüşmeler devam ediyor. Uygulamanın kısa sure içerisinde kullanıma açılacağını söyleyebilirim” dedi. www.tbmag.co.uk 49


ŞEHİR VE YAŞAM

Yaşamak özen ister! Nefes almak; çoğumuz için sıradan, farkında olmadan yaptığımız yaşamsal bir hareket. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki; nefes bir bilim konusu. Nefes uzmanı Nevşah Fidan Karamehmet, multidisipliner bir alan haline gelen “Nefes Bilimi”nin üniversitelerde bölüm olarak okutulması için çalışıyor.

N

efes Koçluğu sistemini Türkiye’ye getiren, meslek haline gelmesini sağlayan, Nefes Koçluğu Federasyonu Kurucu Başkanı Nevşah Fidan Karamehmet, nefes bilimini global olarak yaygınlaştırmak için çaba harcıyor. Türkiye’de uygulandığı şekliyle nefes koçluğunun, nefes bilimi içinde yaklaşık yüzde 1’lik bir kısmı oluşturduğuna dikkat çeken Karamehmet, “Nefes bilimi; davranış bilimi ile solunum biliminin birleştiği yerde multidisipliner bir sistem. Nefes koçluğu bunun çok küçük bir bölümü” diyor. Türkiye’de ve Amerika’da, Nefes Koçluğu Federasyonu’na halen başkanlık eden Karamehmet, aynı zamanda Amerika’daki Davranış Bilimler Üniversitesi’nin dünyadaki tek Nefes Bilimleri Fakültesi’nin üyesi. Üniversitenin İngiltere, Avrupa ve Ortadoğu başkan yardımcılığı görevini de yü-

50 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

rüten Karamehmet bugüne kadar 100,000’in üzerinde kişiye ilham olmuş, onbinlerce kişiyi eğitmiş, dünya çapında önemli bir öğretmen. Kendisi 18 senedir faaliyet gösteren, Newyork, Londra ve İstanbul’da ofisleri bulunan Nevsah Institute’un da kurucu başkanı. Nevsah Intitute müfredatı insanların kapasitelerinin tamamını gerçekleştirebilmeleri ve olağanüstü yaşamlar yaşayabilmeleri için onlarca farklı eğitim içeriyor. Nevşah Fidan Karamehmet’in ‘’Net bir vizyonum var’’ diyerek anlattığı hedefinde, insanlığa ve yeni nesillere hizmet edecek bir akademi ve üniversitenin Londra’da kurulma projesi var.

“Üstadlar yetiştireceğiz” Londra’da kurulacak fakültenin amacı insanlığa önümüzdeki 500 yıl hizmet edecek üstadların yetiştirilmesi. “Bir Bilgelik Okulu olacak akademi ve üniversite kapsamında şu an Nevsah Institute olarak yürütülen tüm sertifika programları ve eğitimlerin kapsamlı şekilde yer alacağını belirten Nevşah F. Karamehmet, herkesin kendi en yüksek bilinci ile bağlantıya geçip hem kendi uyanışını yaşayacağı hem de milyonlarca insanın uyanışını tetikleyeceği, hakiki bir master çıkacağı bu okulun, tüm dünyanın bilincini değiştirebilecek kapasitede olacağını belirtiyor.


/ YAŞAM

21 yy’ı genellikle insanların kendi en yüksek kapasitesi ile bağlantıya geçtiği, bir bakıma Tanrısallaştığı, en yüksek ihtimalini gerçekleştirmek yolunda olduğu bir dönem olarak tanımlayan Karamehmet “Dünyada şu an birçok insan kapasitesinin en üst seviyesine çıkmak, potansiyelinin tamamını gerçekleştirmek, yaşam amacını bulmak ve insanlığa önemli projeler ile hizmet etmek istiyor. Bunun olabilmesi için ise kendisine yol gösterecek, hakiki öğretiler ile bezenmiş bir okula, hakiki hocalara ihtiyaç var. Nevsah Institute bu okul. Amacımız okulumuza ve eğitimlerimize katılan her bireyin kapasitesinin en üstünü deneyimlemesi ve olağanüstü bir yaşam deneyimi yaşaması. Bu mümkün ve elimizde bunu mümkün kılacak tüm araçlar mevcut. Şu an tek hedefimiz okulumuz ve müfredatımızı daha büyük kitlelere ulaştırmak. Bunun olabilmesi için de ustalar, hakiki hocalar ve üstadlar yetiştirmemiz gerekiyor.’’

“Savaş sonrasında hala şifalanıyoruz” Karamehmet “21. yüzyıl çoğunluğun kendi hakikatinden, özünden, hakiki kimliğinden, yaşam amacından koptuğu, dogmalarla, kalıplarla yaşadığı, bu nedenle de müthiş bir ruhsal arayışın başladığı bir dönem. Hastalıkların, stresin, şiddetin, korkuların artması hep bu sebepten. Özvarlığıyla hizada olmayan, özdeğerlerine uygun yaşamayan kişiler ya hastalanıyor, ya hırçınlaşıyor, saldırganlaşıyor” diyor ve içinde bulunduğumuz dönemi şu sözlerle açıklıyor: “Bugüne kadar 29943 kişi ile bizzat çalıştım, 18 senedir dünyanın 38 farklı şehrinde organize edilen, imzamı taşıyan, şu an en çok talep gören eğitim Mucize Kursu’na tam 12043 kişi katılmış. Özvarlığıyla bağlantıda, özdeğerlerine göre yaşayan tek bir kişinin bile hasta kalabildiğini, gergin, saldırgan, hırçın olduğunu görmedim. Hayatta yaşadığımız tüm sorunların arkasında ‘’kendimiz olamamak’’ var. Nevsah Institute ise tam olarak insanlığın bu sorununu çözmek için var. Savaştan çıkmış bir nesiliz. Savaş yılları çok eski değil. Savaşın etkisiyle birlikte insanlık kendisinden, özünden kopmuş. Çökmüş sistemlerin yeniden inşa edilme mecburiyetinin olduğu değil, kendi hakikatiyle vakit geçirmek için birçok kişinin yaşam mücadelesi verdiği dönemlerden geliyoruz. O nedenle genlerimizde halen daha korunma, savunma, panik ve korku var ve bu duygular bizi kendimiz olabilmekten alıkoyuyor. Şifaya herkesin ihtiyacı var. Dönem öyle bir dönem. Nevsah Institute müfredatı öğrencilerimize özgürce kendileri olabilme yolculuğunda destek vererek şifalayan ve kapasitelerinin en üstüne çıkmalarını sağlayan bir okul.

İnsan bir kez varlığının özündeki o sonsuzlukla, sonsuz varlığın, varoluşunun kendisiyle, tam ve sonsuz potansiyeli ile bağlantıya geçtiğinde bir daha hayatı asla aynı olamaz. Çünkü her şey tamamen değişiyor, maddi ve manevi her şey yüz misline çıkıyor.”

“Nevsah Institute’ta bilinçle çalışıyoruz” “Çok az insan görünen dünya gerçeğinin ötesine geçerek hakikat ile bağlantı kurabilir ama yaptıklarında yaşamları ebediyen değişir” diyen Karamehmet hakikati de “Bu dünyada yaşarken deneyimlediğimiz üç boyutlu dünyanın ötesindeki gerçeklik” olarak tanımlıyor. Yunus Emre’nin “Bir ben var benden içeri” sözüne atıfta bulunan Karamehmet “Bu benlikte, cisim olan, ölümlü olandan öte; hakiki varlığına ulaşmış olmak bir lütuf ama bunu gerçekleştirebilen çok az insan var” diyor. Karamehmet çalışmalar ile duygusal ve mental olarak insanın kendi zihninde yarattığı polaritenin oradan kalktığını ve hayata yüklediği anlamların ortadan kalmasının sağlandığını söylüyor ve ekliyor: “Yaptığımız çalışmalar ile kişinin bilinci açılıyor ve aydınlatılıyor. Bunun için hem nefesle hem düşünce biçimi ile çalışmak gerekiyor. Çünkü nefesteki fonksiyonellikle, aslında bilinçle polaritenin giderilmesi aynı şey. O yüzden biz nefesle çalışırken bilinçle de çok çalışıyoruz. Müfredatımızdaki her eğitim bir diğerinin devamı ve tamamlayıcısı. Tamamını bitiren kişilerin ruhsal yolculukları da tamamlanmış oluyor.”

Sabah, akşam 20 dk kendinizle baş başa kalın! Hayat gittikçe hızlanırken gelecek dönemlerde insanların kendi öz varlığını çok daha önemser hale geleceğine vurgulayan Karamehmet şöyle devam ediyor: “Nevsah Institute müfredatı içerisinde meditasyon önemli bir yer tutuyor. Gelecekte insanlar

“Bu kadar hızlı bir dünyada, insanın kendiyle gün içerisinde minimum sabah ve akşam 20 dakika yüzleşme vakti yoksa; sağlığını da kaybeder, zihin sağlığı da gider, duygusal olarak da alt üst olur ve şu an dünya bunu yaşıyor.”

Müfredatımızdaki her eğitim bir diğerinin devamı ve tamamlayıcısı. Tamamını bitiren kişilerin ruhsal yolculukları da tamamlanmış oluyor. www.tbmag.co.uk 51


ŞEHİR VE YAŞAM Meditasyonun gelecekte diş fırçalamak gibi bir şey olacağına inanan Karamehmet “Nasıl ki; diş fırçalamadığında dişlerin çürüyor, düzenli meditasyon yapmadığımızda da beyin gidiyor. Yeni nesiller bunu fark ettiği için daha çok kendi ile baş başa kalacak. Böylelikle daha sağlıklı bilinçler ve beyinler yetişeceğini görüyorum. Şu anda dünyada meditasyon en çok Los Angeles ve Silikon Vadisi’nde yapılıyor. Teknolojinin en yoğun olduğu yerler. Bu durum buralarda bilincin de ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor” şeklinde konuşuyor.

“Hayatında ne kadar problem varsa zihninde o kadar sorun var”

“Dünya aslında bilincin aynası. Düşünce yapın nasılsa, hayatın da ona göre bir kurgu. Hayatın; düşünce yapının ve zihninin bir yansımasıdır.”

bunun önemi daha çok anlayacaklar. Ben insanın kendi başına kalmasını çok önemsiyorum. Meditasyon deniyor ama meditasyon demek zorunda değiliz. İnsanın hiçbir şey yapmadan kendi ile baş başa kalması diyebiliriz. Hiçbir şey yapmadan sabah akşam oturmak. Düşüncelerine, duygularına müdahale etmeden; herhangi bir halini, duygusunu değiştirmeye çalışmadan oturmak. Aslında insanın kendiyle yüzleşmesi. Bu kadar hızlı bir dünyada, insanın kendiyle gün içerisinde minimum sabah ve akşam 20 dakika yüzleşme vakitleri yoksa; sağlığını da kaybeder, zihin sağlığı da gider, duygusal olarak da alt üst olur ve şu an dünya bunu yaşıyor.”

“Meditasyon, diş fırçalamak gibi bir şey olacak” “Her insanın kendi ile baş başa kalacağı vakitlere ihtiyacı var” diyen Nevşah Karamehmet bu ihtiyaçtan dolayı tüm dünyada meditasyonun inanılmaz bir hızla yayıldığına dikkat çekiyor.

İnsan zihninde düzeltilmeyen olumsuz düşüncelerin, aydınlanmamış bilincin kişilerin yaşamına da olumsuz yansıdığını ifade eden Karamehmet, herkesin arayış içinde olduğu günümüzde destek almak konusunda en belirleyici öğenin kişinin kendi yaşamı olduğunu belirtiyor. Karamehmet aydınlanmamış zihindeki problemlerin yaşama etkilerini anlatmayı sürdürüyor: “Yüzyıllardır söylenmiş ama bir kere daha söylemek istiyorum, dünya bilincin aynasıdır. Düşünce yapımız nasılsa, hayatımız da onun yansımasıdır.

Yaşamın; düşünce yapının ve zihninin bir yansımasıdır O yüzden bir insan yaşamına bakarak bilincinde problem olup olmadığını, şifaya, aydınlanmaya ihtiyaç duyup duymadığını anlayabilir. Yaşamımızdaki problemler bilincimizde yanlış bir seçim yaptığımızın işaretidir. Bu demektir ki; Aydınlanmış bir bilinç yaşamın tüm alanlarında ilerler. Maddi manevi. Birçok kişi şu an ‘aydınlanma’yı dünyanın bir ilüzyon olduğunun anlaşılması ve ötesine geçilmesi, böylelikle dünyada olan bitene bir önem vermemesi zannediyor. Oysa aksine, eğer dünyanın gerçekten ötesine geçebildin ve dünya anlamını yitirdiyse, senin kontrolüne geçer ve ona her istediğini yaptırırsın. Maddi, manevi hiçbir problemin olamaz.

Bilinç aydınlandıysa dünyadaki yaşam cennete dönüşür Kişinin hayatında ne kadar çok problem varsa, örneğin; hayatın 7-8 alandan her birinde ne kadar ilerleyemiyorsa, zihninde de o kadar problem var demektir. Maddi ve manevi ilerliyorsa bilinci de ilerliyor demektir. Her insan fiziksel bedenine baksın ne kadar sağlıklı, birikimine baksın ne kadar zenginliği var, sosyal hayatı, ilişkileri, ailesi, yaşadığı ortam, ne kadar istediği gibi...” 52 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


Nevşah Institute 2020 EĞİTİM PROGRAMLARI... BİLGELİK KURSU Mucize Kursu’nu bitirmiş katılımcılar için hazırlanan bu yeni eğitim Mucize Kursu’ndaki etkili bölümlerin daha derin seviyede tekrarını içerir. Üç gün süren bu çalışma boyunca salonda 24 saat ‘’titreşim yükseltici’’ ve ‘’madde ayrıştırıcı’’ cihazlar bulunur, tüm seanslar ve teorik bilgiler yüksek enerji alanında gerçekleşir.

SESSİZLİK DEVRİMİ “Meditasyon uygulamasına başlamanın belki de en zor tarafı, sadece başlamaktır!” Bu zorlukları aşabilmek, meditasyon hakkında yanlış bilinenleri öğrenmek için harika bir yolculuğa davettir.

ALTIN KİTABIN SIRLARI TEMEL NEFES EĞİTİMİ Disfonksiyonel nefes ve düşünce alışkanlıklarının tamamını değiştirmeyi sağlayan Temel Nefes Eğitimi, iki bölümden oluşur. Yaşamı fiziksel, duygusal, mental ve ruhsal olarak, her seviyede tamamen değiştirmeyi sağlayan bu kurs, Profesyonel Nefes Koçluğu Sertifika Programı’na devam etmek isteyenler için de atılması gereken ilk adımdır.

UYANIŞ “Yönetici Zihin Çalışması” Bir gün tüm yaşamınızı değiştirebilir! Bu çalışma ile Uyanış hakkında bilgi edinerek, bu sürecin nasıl çalıştığı, değerler ile hedeflerin nasıl hizalanabileceği ve nasıl olağanüstü bir hayat yaratılabileceği öğrenilir.

MUCİZE KURSU Bu program kurban rolü oynamayı bırakmayı yaşamının kontrolünü eline almayı, olağanüstü bir yaşam deneyimine adım atmayı sağlar. İşte, ilişkilerde, fiziksel, duygusal, mental ve ruhsal tüm seviyelerde kişiye yaşam boyu hizmet edecek metodlar ve sistemler öğrenilen bu program sonrasında ilham ile dolan birey, yaşamının sorumluluğunu eline alır, ilişkilerini, sağlığını, maddi birikimini istediği seviyeye getirebilir, daha anlamlı bir hayat yaşamaya başlar.

PROFESYONEL NEFES KOÇLUĞU EĞİTİMİ

1. AŞAMA: TEMEL NEFES EĞİTİMİ 2. AŞAMA: NEFES KOÇLUĞU EĞİTİMİ Katılımcılar, nefesin temelleri hakkında bilgi edinir; nefesin kimyası, solunum sisteminin çalışması, nefesin aktive edilişi, analizi ve beden haritasının nasıl yapılacağı hakkında teorik ve pratik bilgiler edinir. Bu bölümün son günü pratik bir değerlendirme içerir.

3. AŞAMA: KOÇLUK EĞİTİMİ Katılımcılar, yaşam koçluğu nedir ne değildir, anlamlı ve ilgili sorular sorarak danışanlarınızdan nasıl pozitif yanıt alırsınız ve mümkün olan en iyi etki için ileri yaşam koçluğu yöntem ve tekniklerinin kullanımı hakkında bilgiler edinir.

BAŞARININ SIRRI Değerleri ile hizada yaşayanlar hayatı müthiş bir ilham ile yaşarlar! Bu ilham kişiye tüm hedeflerini gerçekleştirebilecek enerji, sağlık, güç ve iradeyi sunar. Bu program, kişinin değerlerini keşfetmesi, yaşamın tüm alanlarına tek tek bakarak, değerleriyle hizada, net, güçlü hedefler belirleyerek aksiyona geçmesine destek olur.

/nevsahofficial/

Altın kitabın sırları hakiki kelimelerden oluşan, etkisi görünenin çok daha derinine inerek insanlığı uyanışa ve kıyamete götürecek eşsiz bir öğretidir.

Programlar TEMEL NEFES EĞİTİMİ 8 ŞUBAT 2020 Richmond Hill Hotel, LONDRA

SESSİZLİK DEVRİMİ MEDİTASYONU 15 MART 2020, Covent Garden, LONDRA

UYANIŞ 21 MART 2020, LONDRA

TEMEL NEFES EĞİTİMİ 25 NİSAN 2020, LONDRA

BAŞARININ SIRRI 26 NİSAN 2020, LONDRA

UYANIŞ 09 MAYIS 2020, LONDRA

MUCİZE KURSU 14-17 MAYIS 2020 Richmond Hill Hotel, LONDRA

TEMEL NEFES EĞİTİMİ

MUCİZELER KURSU Mucize Bilinci Programı zihnin özgürleşmesi ile gerçekleşen bir bilinç dönüşüm çalışmasıdır. Sadece sevgi olduğumuz gerçeğine uyanış, Öz’e ve Sevgi’ye dönüş yolculuğudur. Huzur, mutluluk, sevgi gibi içimizdeki kaynaklara erişmemizi sağlar, içsel bilgeliği ortaya çıkarır.

ICF akrediteli Profesyonel Nefes Koçluğu Sertifika Programı www.nevsah.com

Bu öğreti “kendini arayan sen” için.

27 HAZİRAN 2020, LONDRA

PROFESYONEL NEFES KOÇLUĞU EĞİTİMİ 1.BÖLÜM 6-10 TEMMUZ 2020 Richmond Hill Hotel, LONDRA

PROFESYONEL NEFES KOÇLUĞU EĞİTİMİ 2.BÖLÜM 1-5 EYLÜL 2020 Richmond Hill Hotel, LONDRA

/nevsahofficial/

/nevsahf/

/c/NevsahOfficial

/nevşah-institute/ www.tbmag.co.uk 53


ŞEHİR VE YAŞAM

Londra’da sokak yemeğinin adresleri Londra’da dünya mutfağından sundukları farklı tatlarla şehrin hemen her köşesinde karşınıza çıkan, yeme-içme kültüründe önemli yer teşkil eden sokak yemekleri pazarlarını keşfe çıktık. Ebru Atlan Tecirlioğlu / @ebruatlan

L

ondra, yeme-içme sahnesi bakımından dünyanın en zengin ve rakip tanımayan kentlerinden biri. Dünyanın hemen her mutfağından restoranlara rastlayabileceğiniz bu şehir, yeme-içme tutkunlarının heyecanını doruğa taşıyan rüya gibi bir çeşitliliğe sahip. Şehrin ikonik pubları, Michelin yıldızlı restoranları yeme-içme sahnesinin önemli değerlerinden olsa da, zaman içinde şehrin kimliğinin bir parçası haline gelen sokak yemekleri pazarlarının yeri Londralılar için bambaşka. Hemen her semtte karşınıza çıkması muhtemel sokak yemekleri stantlarının pek çoğu sunduğu yemeklerle sizlere gastronomik açıdan yüksek standartta deneyimler yaşatıyor. Bir foodie için hazine niteliğindeki bu pazarlarda vegan yemeklerden Karayip mutfağına, Filipin yemeklerinden gurme burgerlere, 3. nesil kahvecilerden artisan ekmekçilere sınırsız bir çeşitlilik var. Sokak yemeklerini deneyimleyebileceğiniz pazarlara, özellikle hafta sonlarında şehrin pek çok köşesinde denk gelebilirsiniz. Nefis kokular ha-

54 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

vada uçuşurken stantlar arasında tercih yapmak hiç kolay değil. Pek çok stant ufak tadımlıklarla pişirdikleri yemekleri tatmanıza olanak sağlarken gönlünüzü de kolaylıkla çalıyor. Hafta sonu şehrin hemen her tarafına yayılan pazarlar dışında hafta içi de yiyip içebileceğiniz, gezip keşfedebileceğiniz güzel alternatifler bulmak mümkün. İngiltere’de sokak yemekleri kültürü özellikle 90’lı yılların sonundan bu yana yükselmeye başlamış. Bunda özellikle hızla yayılan restoran ve fast-food zincirlerinden nasibini alarak zora düşen küçük işletmecilerin, daha düşük maliyetli ve düşük riskli iş çözümleri arayışları rol oynuyor. Sokakta yemek satmak konusunda zorlayıcı yasal bariyerlerin olmayışı da küçük girişimcilerin işlerini kolaylaştırmış. Yemek pişirme konusunda yeteneklerini ortaya koymak isteyenler için sokaklarda yeni bir fırsat doğmuş. Bu sayede sokaklar farklı kültürlerden gelen aşçıların lezzet oyunlarına sahne olmaya başlamış.


/ GURME

Damak tadına düşkün, gurme keşifler için kalbi çarpan bir tatbilirseniz yemek pazarlarını keşfetmeden Londra’yı anlamış sayılmazsınız. Sizin için derlediğimiz, en sevilen sokak pazarlarını gezerek şehrin karakterine ve dokusuna büyük etkisi olan yeme-içme kültürünü daha yakından tanımış olacaksınız.

1. Borough Market Londra genelinde onlarca sokak yemeği pazarı var. Ancak şüphesiz ki bunların en meşhuru Borough Market. 1000 yıllık bir tarihe sahip olan bu pazar bu ünü fazlasıyla hakkediyor. London Bridge yakınlarındaki pazarda farklı dünya mutfaklarından yemekler sunan 70’ten fazla stant açılıyor. Balık, et, şarküteri ürünleri, peynir, zeytin, zeytinyağı, el yapımı çikolata, ekşi mayalı ekmek gibi gurme ürünleri almak için de şehirdeki en iyi adreslerden biri. Pek çok stant konuklar için ücretsiz tadımlıklar sunuyor. Ne yemek istediğinizi seçmek bu sayede biraz daha kolay hale geliyor. Pazartesi ve cumartesi günleri arasında açık olan pazarın en kalabalık olduğu ve en fazla standın kurulduğu gün cumartesi. Fazla kalabalığa kalmamak için mümkün olduğunca erken gidin, İngiliz geleneğine uygun olarak yakınındaki pub’ları keşfetmeyi ve nehir kıyısında yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin. • Pazartesi-Perşembe: 10.00-17.00 • Cuma: 10.00-18.00 • Cumartesi: 8.00-17.00 • Borough Market Pazar günleri kapalı. • 8 Southwark St, London SE1 1TL • boroughmarket.org.uk www.tbmag.co.uk 55


ŞEHİR VE YAŞAM

3. Berwick Street

2. Kerb Market Londra’nın 5 farklı semtinde haftanın farklı günlerinde açılan Kerb sokak yemekleri pazarının fikir annesi kendisi de bir sokak yemeği satıcısı olan Petra Barran. Petra Barran, eBay’den satın aldığı eski bir dondurma kamyonunu kendi yaptığı çikolataları ve tatlıları sattığı minik bir mekana dönüştürüyor. 2010 yılında İngiltere’nin farklı şehirlerindeki festivalleri, pazarları gezerken sokak yemeğinin hızla yükselmekte olan bir trend olduğunu keşfediyor. Londra’da kendiyle benzer deneyimler yaşayan, sokaklarda bir fine-dining restoran lezzeti ve kalitesinde yemekler hazırlayan birkaç gezgin satıcı ile tanışıyor. Bu satıcıların hepsini aynı pazarda buluşturma fikri geliyor aklına ve bu sayede 2012’de Kerb doğuyor. Bugün başta ilk ortaya çıktığı King’s Cross olmak üzere Londra’nın farklı semtlerinde, Filipin mutfağından Hint yemeklerine, gnocchi’cisinden tavuk kanatçısına Kerb’in nefis aşçılarının elinden çıkan yemekleri tadabiliyorsunuz. Ayrıca sokakta yemek satmayı düşünenler, bu işe yatırım yapmak isteyenler için düzenledikleri bir de workshop’ları var. • King’s Cross - Granary SQ, N1C • Çarşamba-Cuma:12.00-14.00 • Paddington - Sheldon Square, Paddington Central, W2 • 2 haftada bir çarşamba: 12.00-14.00 • Gherkin – 30 St Mary Axe, EC3A • Perşembe: 12.00-14.00 • St. Kats - St. Katharine Docks, London, E1W 1LA • Cuma: 12.00-14.00 • West India Quay – West India Quay, E14 • Salı-Cuma: 11.30-14.00 • www.kerbfood.com

Londra’nın merkezinde, Soho’da kurulan Berwick Street Market 18. yüzyıldan beri varlığını sürdürüyor. Sokak yemekçilerinin yanı sıra çiçekçilerin, sebze meyvecilerin de bulunduğu, renkli bir pazar. Pazarda yaklaşık 20 stant bulunuyor. Karayipli ve Mısırlı stantlar ile burrito’cu ve falafelci oldukça meşhur. Londra genelinde yiyebileceğiniz en lezzetli falafellerden biri burada İsrailli bir ailenin kurduğu Jerusalem Falafel adlı stantta yapılıyor. Enfes sebzeler ve soslarla kombine ettikleri falafel dürümleri vegan ve vejateryenler için de iyi bir alternatif. • Pazartesi–Cuma: 11.00–15.00 • Berwick St, W1F 8ST • www. berwickstreetlondon.co.uk

4. Maltby Street Market Maltby Street Market 2010’dan bu yana hafta sonları Londra’nın güneydoğusunda açılan ufak bir pazar. Ufak olduğu için açılan stant sayısı da az. Bu da sunulan yemekleri daha iddialı hale getiriyor. Brownie’cisiyle Mozambik stili acı soslar üreten Afrika standıyla, rakletçisiyle, yumurta kutularında servis edilen pofuduk Tayvan usulü waffle’ları ile enteresan lezzetleri keşfedebileceğiniz bir pazar. • Cumartesi: 9.00-16.00 - Pazar: 11.00-16.00 • 41 Maltby St, London SE1 3PA • www.maltby.st

56 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


/ GURME

5. Camden Market Camden Market müzisyenleriyle, sanatçılarıyla ünlü Camden Town’da 70’li yıllardan beri kurulan bir pazar. Bir bölümü yemek stantlarına ayrılan pazarda antikacılar, vintage kıyafet mağazaları, hediyelik eşya dükkanları da var. Haftanın her günü açık olan, Londra’nın kuzeyinde kurulan pazarda çılgın bir yemek çeşitliliği söz konusu. Venezuela, Hint, Meksika, Orta Doğu mutfaklarından enfes dürümler, Afrika mutfağından ilginç lezzetler, yaratıcı dokunuşlarla farklılaştırılmış nefis burgerler, glütensiz makarnalar, vegan sandviçler, el yapımı çikolatalar ve daha pek çok iddialı lezzet deneyebileceğiniz seçenekler arasında. • Camden Market her gün sabah 10’dan geç saatlere kadar açık. • Camden Lock Place NW1 8AF • www.camdenmarket.com

7. Mercato Metropolitano 6. Broadway Market Şehrin doğusunda kozmopolit bir semt olan Hackney’de 1900’den beri kurulan Broadway Market, 100’den fazla standın bulunduğu, artizan ekmekler, tatlılar ve farklı mutfaklardan otantik yemekler satılan büyük bir pazar. Yemek stantları dışında orijinal kıyafetlerin, el yapımı aksesuar ve eşyaların bulunduğu stantları da ziyaret edebilirsiniz. • Cumartesi: 9.00-17.00 • Broadway Market, E8 4PH • www.broadwaymarket.co.uk

İtalyan ve Londralı artizan üreticilerin bir araya geldiği bu büyük pazar, aynı zamanda Napoli pizzasının da en iyi adreslerinden biri. Yayıldığı 4000 metrekarelik geniş alan, bahçe ve iç mekanda farklı oturma alanları sunuyor. Sadece İtalyan değil Vietnam, Japon, Meksika, İspanyol gibi pek çok farklı mutfaktan yemekler sunuluyor. • Pazartesi-Cuma: 8.00-23.00 • Cumartesi: 11.00-23.00 • Pazar: 11.00-22.00 • 42 Newington Causeway SE1 6DR • www.mercatometropolitano.co.uk www.tbmag.co.uk 57


ŞEHİR VE YAŞAM

Masalla gerçek arasında bir dünya: Cotswolds... Londra’ya sadece 2 saatlik sürüş mesafesindeki Cotswolds’da gezmek bir masalın içinde dolaşmaya benziyor. Kireç taşından yapılmış sevimli evlerin arasından çıkan koyunlar, kıvrıla kıvrıla büyüleyici yeni manzaralara ulaşan yollar, köprüler, nehirler ve ruhunuza iyi gelecek daha pek çok güzellik... Cotswolds’u görmek için acele edin! Cazibe Sammalı

58 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

L

ondra’daysanız ve şehir dışında zaman geçirmek istiyorsanız, sizi masallar aleminde olduğunuz hissini veren Cotswolds’a davet ediyoruz... Kireç taşından yapılmış, sanki içinden bir masal kahramanları çıkacakmış gibi duran birbirinden sevimli evleri, tarihi şatoları, yüzyıllardır yünleriyle ünlü koyunları, köyde dolaşırken sık sık rastlayacağınız antikacıları, yemyeşil doğası ve nehirleriyle Cotswolds sizi bekliyor. Ortaçağ’dan bu yana yün ticareti ve tekstil ürünleriyle zenginleşen bölge, Londra merkezine sadece 2 saatlik sürüş mesafesinde bulunuyor. Cotswolds, ziyaretçilerine yumuşak kıvrımlı yemyeşil tepelerin arasına serpiştirilmiş küçük köyler, yerel kireçtaşından yapılmış evlerin büyüleyici doğada yan yana sıralandığı çok özel manzaralar sunuyor. Dayanıklı Cotswolds taşı sayesinde bu köyler Tudor zamanından beri çok az değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiş.lardan, Burford ve Stow-on-the-wold gibi küçük kasabalara, Bibury ile The Slaughters gibi köyler kadar Cotswolds’da ziyaret edebileceğiniz, keyifli vakit geçirebileceğiniz, ilgi çekici pek çok yer bulunuyor. Tepeleri kuru taş duvarlarla kesişmiş Cotswolds, gizli nehir vadileri ve ünlü Cotswolds taşından yapılmış farklı pazar kasabaları ve köyleriyle tamamlanmış. Cotswolds köyleri yünleri ve peynirleriyle ünlü... Burada satılan İngiliz ya da İskoç markalarının kazakları, montları ve çoraplarıyla üşümemeniz garanti.


/ CAZİP ROTALAR

Bibury’yi görmeden gitmeyin İngiltere’nin en güzel köyü olarak bilinen Bibury, oldukça farklı bir doğaya ve mimariye sahip. Özellikle kasabanın sembolü haline gelen taş evlerin tarihi bir hayli eski. Yün deposu olarak 1380 yılında inşa edilmiş bu evleri, dokumacılar 17. yüzyılda yaşadıkları evlere dönüştürmüş. İngiltere’nin batısındaki dağlık bölge olan River Coln’da bulunan köy, 17. yüzyılda inşa edilen bal rengi çatılı evleri, etkileyici bir mimariye sahip St. Mary Kilise’si ve 1902’den beri işlevini sürdüren alabalık çiftliği ile bölgeye gelen turistlerin mutlaka ziyaret etmeleri gereken yerler arasında ilk sırada yer alıyor. Mutlaka görmeniz gereken bir başka köy de Bourton-on-the-Water... Cotswolds’un tepeleri arasındaki küçük bir vadide yer alıyor. Oldukça popüler olan bu köyün ortasından geçen Windrush Nehri, sakin akan suyun üzerinde kurulu küçük köprüler, bu köyün ‘Cotswolds’un Venedik’i olarak tanınmasına neden oluyor. Bourton’u çevreleyen alan, kırları çaprazlayan çok sayıda patikaya sahip adeta bir yürüyüş cenneti.

Ezgotik kuşlar Yakındaki Salmonsbury Meadows ise, doğal çayırların ve kır çiçeklerinin arasında dolaşmanın tadını çıkarabileceğiniz bir doğa koruma alanı. Özellikle ailelerin ziyaret ettiği bölgede her yaştan ziyaretçinin ilgisi çekecek alanlar bulunuyor. Salmonsbury Meadows’a gittiğinizde, penguenler, flamingolar, Amerika papağanı, emus ve av kuşları gibi çok çeşitli egzotik kuşlara ev sahipliği yapan ‘Birdland Park ve Bahçeleri’ni mutlaka ziyaret edin. Köy merkezinin 1/9’luk bir kopyası olan Minyatür Müzesi’ni ve Otomobil Müzesi içinde yer alan eski model araba koleksiyonunu, büyüleyici oyuncak koleksiyonu ve çocuklara yönelik TV’nin en sevdiği küçük araba ‘Brum’u

içine alan yedi eşsiz galeriyi ziyaret etmeden gezinizi tamamlamayın.

Tarihin içinde dinlenin Burford köyü, doğal güzelliği, tarihi dokusu, antikacıları, restoranları, barları ve yemek yiyebileceğiniz çok çeşitli yerleriyle ziyaretçiler arasında oldukça popüler. 16. yüzyıldan kalma Tolsey binası, bir zamanlar Ortaçağ tüccarları için buluşma yeri olan, bugün ise şehrin sosyal ve endüstriyel geçmişini sergilendiği, yerel bir müze olan Tolsey Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Cotswolds geziniz sırasında uğrayabileceğiniz Mickleton Köyü, muhteşem manzarasıyla gelenleri şaşırtıyor. Geleneksel siyah ve beyaz kır evlerinin bir çoğu, bölgenin ilginç kır tarzıyla uyumlu sazlardan yapılmış çatılara sahip. Bereketli arazileri ve sebzeciliği ile ünlü Mickleton Köyü, tüm ziyaretçileri sıcak bir şekilde karşılıyor. Köyde ziyaretçileri cezbeden mağazalar, keyifle sohbet edebilecekleri, vakit geçirecekleri barlar bulunuyor.

www.tbmag.co.uk 59


AJANDA

60 Turkish British Magazine I Ocak - Åžubat 2020


/ KÜLTÜR SANAT

Efsanelerin ilham kaynağı Truva hazineleri, British Museum’da... British Museum, Truva hazinelerini bulundukları ülkelerden toplayarak “Troy: Mit ve Gerçek” sergisini açtı. 300 eserden oluşan sergi 8 Mart’a kadar açık kalacak.

D

ünyadaki en güzel kadının kaçırılmasıyla 10 yıllık bir savaşa sürüklenen büyük bir şehrin dramatik ve trajik hikayesi Troy, British Museum’da hayat buldu. Troy efsanesinin en kapsamlı sergisi 21 Kasım 2019’da British Museum’da açıldı. 8 Mart’a kadar açık kalacak sergide bronz çağından günümüze kadar uzanan 300 eser yer alıyor. Sergide Helen, Paris, Aşil ve şehri yıkımına sebep olan tahta atın hikayeleri ve tarih boyunca sanatçılara nasıl ilham verdiği de anlatılıyor.

Tarihteki en büyük savaş hikayesi Homeros’un, İlyada ve Odyssey’e destanlarına ilham veren efsanenin ve şehrin gerçek ürünlerinin yer aldığı serginin baş küratörü Alexandra Villing. Alexandra Villing, Truva Savaşı’nın “Şimdiye kadar anlatılan en büyük hikayelerden biri, tüm savaşlar için arketip haline gelen bir savaş” olduğunu söyledi. Efsanenin üç bin yıldır çok canlı bir şekilde yaşadığını, Roma, Ortaçağ ve modern yazarlara, sanatçılara ilham verdiğini ifade eden Villing “Çünkü; bu gerçekten hepsine sahip bir hikaye - aşk ve kayıp, cesaret ve tutku, şiddet ve

intikam, kararsızlıklar ve dönüşler, zafer ve trajedi” dedi.

3000 yıllık Troy Efsanesi British Museum serginin tanıtım mesajında şu ifadelere yer verdi: “Troy efsanesi 3000 yıldan fazla sürdü. Ama Truva Savaşı’nda rol oynadığı söylenen kahramanlar ve kalbi kırılan kadınlar, gezginler ne olacak? Neden Homer’dan Shakespeare’e ve Hollywood’a kadar, bu kadar çok tekrarlandı ve ilham verdi? Dramatik antik heykeller ve zarif vazo resimlerinden güçlü çağdaş eserlere kadar onları canlandıran nefes kesici sanatı keşfederken, bu büyüleyici karakterlere yaklaşın. Bu olağanüstü yeni sergide; gerçek bir Troya olduğunu kanıtlayan büyüleyici arkeolojik kanıtları inceleyebilir, efsanevi hikayelerin arkasındaki gerçekte cezbedici ipuçlarını görebilirsiniz. Troy’da, Helen’in kaçırılmasından Truva Atı aldatmacasına ve kentin çöküşüne kadar, mit ve gerçeklik arasındaki çizgiyi takip edin!”

Truva efsanesini ve hazinelerini konu alan 500 parça hediyelik eşyadan oluşan “Truva Koleksiyonu”nu, 21 Kasım’da Londra’daki British Museum Shop’ta satışa çıkarılacak.

www.tbmag.co.uk 61


AJANDA

İ

Türk Toplumu 2. Sanat Sergisi Türk Toplumu 2. Sanatı Sergisi 27 Ocak - 17 Şubat 2020 tarihleri arasında Yunus Emre Enstitüsü’nde gerçekleşiyor.

Melis Bilen’den “Pamuk

Kalplim”

Melis Bilen’in, söz ve müziği kendisine ait “Pamuk Kalplim” şarkısının klibi, “Robin Hood” ve “Sherlock Homes” filmlerinin de çekildiği Peckforton Şatosu’nda çekildi.

İ

stanbul’da 9 yıl birçok yerde şarkı söyledikten sonra 1 yıldır da İngiltere’de yaşayıp sahne alan Melis Bilen, ilk kez Türkiye müzik piyasasına kendi şarkısıyla giriş yapıyor. İlk profesyonel şarkısını geçen yıl İngilizce olarak yayınlayan Melis Bilen, “Killed 2” adlı şarkının da söz ve bestesini kendisi yapmıştı. Melis Bilen bundan sonra daha çok Türkçe şarkılarla müzik yolculuğuna devam etmeyi planlıyor. Söz ve müziği kendisine ait olan “Pamuk Kalplim” adlı şarkısını önce internet üzerinden yayınlayan Melis Bilen, dinleyicilerden yoğun ilgi görmesi üzerine şarkıyı profesyonel olarak kendi şirketinden yayınlamaya karar verdi ve şarkının aranjesini Osman İşmen yaptı.

62 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

ngiltere’deki Türk toplumu ressamlarının eserlerinden oluşan Türk Topluluğu 2. Sanat Sergisi, 27 Ocak’ta yapılan resepsiyon ve sertifika töreni ile açıldı. Yunus Emre Enstitüsü - Londra ve Türkiye Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen serginin amacı, İngiltere’de yaşayan Türk toplumu içinde dayanışma ve birlik göstermek için hem profesyonel hem de amatör Türk sanatçıları bir araya getirme fırsatı yaratmak. Seçici kurul tarafından belirlenen eserlerden oluşan sergi 17 Şubat’a kadar görülebilir.

“Pamuk Kalplim” Peckforton Şatosu’nda hayat buldu “Pamuk Kalplim”in klibi İngiltere’de Luma Film adlı yapım şirketi tarafından İngiliz bir ekiple çekildi. Cheshire’de bulunan 19. yüzyıldan kalma Peckforton Şatosu’nda çekilen ve masal gibi görüntülerden oluşan klipte Melis Bilen şatonun bahçesinde beyaz bir ata bindi ve ortaya masal tadında romantik görüntüler çıktı. “Robin Hood” ve “Sherlock Homes” filmlerinin de çekildiği Peckforton Şatosu, “Pamuk Kalplim” klibinde de tüm görkemiyle yer alıyor. Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitiren Melis Bilen, yıllarca şan dersleri aldı ve sonra kendi tekniğini geliştirip kendisi de öğrencilerine şan dersleri vermeye başladı. Ayrıca kariyerinde şirketlere ses, nefes ve konuşma teknik workshopları verdi. Müzik çalışmalarının yanı sıra aynı zamanda Latin dansçısı da olan Melis Bilen, birçok dans festivalinde sahne aldı. Bilen, 2015’de Eurovision İsviçre Ulusal Finali’nde kendi bestesiyle yarıştı.


/ KÜLTÜR SANAT

İKSV Aydın Gün Teşvik Ödülü 2019 genç viyolonist Elvin Hoxha Ganiyev’e veriliyor İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 2012 yılından bu yana her yıl gelecek vaat eden genç klasik müzisyenlere verilen 20.000 TL değerindeki Aydın Gün Teşvik Ödülü’nü, bu yıl 22 yaşındaki kemancı Elvin Hoxha Ganiyev kazandı.

İ An(ı) Meselesi, hafıza ile materyalleri birleştiriyor Ressam Didem Ünlü’nün ‘An(ı) Meselesi’ isimli kişisel sergisi Londra’da sanatseverlerle buluştu.

S

anatçı Didem Ünlü’nün ‘An(ı) Meselesi’ isimli kişisel sergisi 14 – 26 Ocak 2020 tarihleri arasında Londra’daki The Fitzrovia Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Türkiye ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede eserleri sergilenen sanatçı Didem Ünlü’nün annesine ait tekstil defteri ve elbise kesim kalıplarıyla aile albümündeki fotoğrafları kullanarak yaptığı son dönem resimleri The Fitzrovia Gallery’de sergilendi. Buluntu malzemelerin hafızalarını renklerle görünür kılan sanatçı Ünlü, annesinin dolabında karşılaştığı konfeksiyon kesim kalıpları ve çizim kağıtlarının üzerine renkler ve figürlerle müdahale ederek hatıralarını gösteriyor. Ünlü eserlerini, zamanı durdurmak, konu aldığı insanları ölümsüzleştirmek ve toplumsal bilincin havuzuna veri eklemek için üretiyor.

stanbul Kültür Sanat Vakfı - İKSV genç klasik müzisyenleri desteklemeye devam ediyor. İKSV tarafından verilen Aydın Gün Teşvik Ödülü’nün 8.’si 2019 yılında genç kemancı Elvin Hoxha Ganiyev’e gidiyor. Elvin Hoxha Ganiyev ödülünü 48. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış töreninde alacak. Elvin Hoxha Ganiyev 1997 yılında saygın bir müzisyen ailesinde doğdu ve 5 yaşındayken keman çalmaya başladı. İspanya’da Escuela Superior de Música Reina Sofía’da lisans derecesine sahip oln Ganiyev, şu anda Almanya’daki Hochschule für Musik Tiyatrosu ve Medien Hannover’de Yüksek Lisans yapıyor. Ganiyev, Londra’daki Royal Albert Hall dahil pek çok yerde konserler verdi ve prestijli uluslararası yarışmalarda çok sayıda ödül ve onur aldı. 13 yaşında 38. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinde Gürel Aykal başkanlığında Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile solist olarak sahne aldı. Aydın Gün Teşvik Ödülü, her yıl klasik müzik alanında çalışan veya çalışan genç bir müzisyene verilir. Seçim komitesine İKSV Genel Müdürü Görgün Taner başkanlık ediyor ve şef Rengim Gökmen, opera direktörü Yekta Kara, kemancı Cihat Aşkın, Borusan Sanat Genel Müdürü Ahmet Erenli ve İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak bulunuyor.

Fotoğraftaki “An”dan Bugüne Yolculuk Son dönem eserleriyle sanatseverleri bilmenin ve hatırlamanın tarih ile şimdi bağlamındaki yolculuğuna çıkaran Didem Ünlü’nün eserleri hakkında bir metin kaleme alan Sanat Tarihçi Prof. Dr. Marcus Graf sanatçının eserleriyle tarihin ve tarihin görsel sunumunun üzerine bir yorum yarattığının altını çiziyor. Çalışmalarının kişisel ve toplumsal hatırlamaların etkileşiminde belleği ele aldığını belirten Marcus Graf, sanatçının çalışmalarını “Didem Ünlü’nün üstünde çalıştığı kendi aile arşivlerinden bu fotoğraflar Londra’da yaşadığı on yılı aşkın dönemde sanatçının geçmişiyle arasındaki güçlü bağlarıydı. Özel tarihinin bu kalıcı anıları Londra ve İstanbul arasında olduğu kadar, Şimdi ve O Zaman arasında da bir köprü oldu. Bu fotoğraflar aile tarihinin özel hikâyeleriyle bir bağ kurabilme özlemiyle beraber ‘evi’ özlemeyi de temsil ediyor.” sözleriyle yorumluyor.

www.tbmag.co.uk 63


AJANDA OCAK - ŞUBAT 2020 Memleketimden İnsan Manzaraları 16 Mart 2020 Pazartesi, 19:30 Millfield Theatre Millfield Arts Centre, Silver Street, N18 1PJ Londra Haydarpaşa Garı’nda 1941 baharında saat on beş. Merdivenlerin üstünde güneş yorgunluk ve telaş.

Olcay Bayır at Tuned In London 12 Şubat 2020 Çarşamba, 19:00 – 21:00 Lontoon Merimieskirkko 33 Albion Street, SE16 7HZ Londra Olcay Bayir’ın müziği, çağrışımcı ve kalbi durduran güzel yollarla sınırları aşıyor. Olcay Bayır Konseri 12 Şubat Çarşamba akşamı Lontoon Merimieskirkko’da http://tunedin.london

Bilet bilgisi : Fiyat : £20/£30 Halil : 07885 390573

1941 yılında İstanbul’da, Haydarpaşa Garı’nda başlayan eser, İstanbul’dan Eskişehir’e giden treni takip ederek, memleketin insan manzaralarını gözlerimizin önüne bir filmin sahneleri gibi taşır. Yönetmen Philip Mackenzie, düz yazı, şiir ve senaryo tekniklerini iç içe kullanan Nazım Hikmet’in metnini sahneye göstermeci bir biçimde aktarmak istemediğini, ses ve ışığı kullanarak, Nazım’ın dizeleri ile Memet Ali Alabora’nın sesini sahnede buluşturup, yeni bir dünya yaratmak istediğini söylüyor. Düzenleyen : Tohum Kültür Merkezi

İngiliz-Türk Derneği / RAI / SOAS / BIAA Anadolu’da Arkeoloji Sempozyumu 10 Şubat 2020, 09:30 - 16:30 Brunei Gallery SOAS, Russell Square, London, WC1H 0XG Profesör Ian Hodder açılış konuşmasından sonra “Anadolu’da Arkeoloji” sempozyumunun diğer konuşmacılar Profesör Douglas Baird (Liverpool / Pınarbaşı), Dr Maxime Brami (Mainz), Dr Lee Clare (Alman Arkeoloji Enstitüsü / Göbekli Tepe), Dr Isilay Gursu (BIAA) Kamu Arkeolojisinde ‘Halkı Anlamak: Türkiye’den Anlayışlar, John MacGinnis (İngiliz Müzesi / Ziyaret Tepe), Artemis Papatheodorou olacak. http://www.angloturkishsociety. org.uk/doc/Anatolian-Archaeology-symposium.pdf

Taste of Anatolia London Screenings 2 Şubat 2020 Pazar, 15:152019 Rio Cinema, 107 Kingsland High Street, E82 Londra

Leman Sam and Rubato 2 Şubat 2020 Pazar, 19:00 O2 Forum Kentish Town 9-17 Highgate Road, NW5 1JY Londra Leman Sam ve Rubato Grubu özel sahne performansı Londra’ya geliyor. Konser 2 Şubat Pazar akşamı O2 Forum Kentish Town’da. www.ticketmaster.co.uk/

64 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020

Çok ödüllü yönetmen Hüseyin Karabey’in son filmi yönetmenin de katılımıyla Londra’da özel bir gösterimde buluşuyor. İçeriden Öğrenenler (İçerdekiler), 116 dakika. Oyuncular: Caner Cindoruk, Gizem Erman Soysaldi, Settar Tanriögen. https://riocinema.org.uk/


Patent, marka ve tasarımlarınızı koruyalım Türkiye’den ihracat yapıyorsanız Devlet yardımlarından yararlanmak için Bizimle iletişime geçin...

BIOPATENT PATENT >MARKA >TASARIM

Türkiye’de ve Birleşik Krallık’ta...

RIGHT GUIDE CONSULTANCY LTD.

www.biopatent.com.tr /Biopatent

United Kingdoom, SE26 4ST London +44 73 0602 9917 - 78 8153 0091 ip@biopatent.com.tr

/Biopatent

www.rightguide.co.uk I info@rightguide.co.uk

@biopatent

Danışmanlık Hizmetleri

Profesyonel Çeviri & Dil Hizmetleri Ares Translation Türkçe - İngilizce dil çifti başta olmak üzere, ARES T&C LTD, 360° hizmet prensibi ile tüm dillerde yazılı ve sözlü profesyonel çeviri hizmeti sunmaktadır

Dil Hizmetleri ARES T&C LTD İngiltere ve Türkiye’de yanınızda...

tüm “ Ticari&Bireysel faaliyetleriniz ve ihtiyaçlarınız için sizlereprofesyonel çeviri ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.

%100 müşteri memnuniyeti ilkesi Kusursuz ve ekonomik çözümler... ARES T&C Dil Hizmetleri Çözüm Ortağınız...

+44 20 8704 1304 /+44 7500 668 914 info@arestnc.com / www.arestnc.com

www.tbmag.co.uk 65


Ali Yildirim

BA DipTransIoLET MCIL CL MITI Chartered Linguist EN/TR/EN Translator/Reviewer/Transcreator

Professional - Qualified – Chartered

Translation | Proofreading | Editing | Transcription | Remote Interpreting | Localisation | Transcreation | Copywriting | Content Writing | SEO Optimisation | PEMT | SM Localisation |

Hukuki çeviri, yasal belgeler ve sözleşmelerin incelenmesi, hazırlanması ve müzakeresi. Şirketler Hukuku işlemleri, hisse devirleri, SPA, SHA, M&A işlemleri, uyuşmazlık çözümü, diğer uluslararası işlemler, proje yönetimi vb. +44 23 9242 9930 | +44 79 7664 2707 https://bosphorustranslation.co.uk

www.makslegal.co.uk +44 7387 864545 I makc�nar@makslegal.co.uk

RightPro IP & Legal Consultancy Limited İng�ltere, Türk�ye ve d�ğer tüm ülkelerde marka, tasarım, patent, tel�f hakkı g�b� f�kr� mülk�yet haklarının tesc�l�, korunması, hak �hlaller� ve �lg�l� tüm taleplerde 15 yılı aşkın tecrübe ve tüm ülkelerdek� yetk�l� çözüm ortakları �le h�zmet�n�zde.

Legal Consultancy: Turkish Law Translation and Interpretation

F�kr� mülk�yet haklarının korunmasında uzman ve tecrübel� çözüm ortağınız...

Administrative Services www.museconsultancy.co.uk

R�ghtPro IP & Legal Consultancy Ltd M: +44 742 753 44 63

e-mail: aysegul@museconsultancy.co.uk

@: �nfo@r�ghtpro�p.com

Phone: UK +44 7391 834014 TR +90 532 514 66 33

w: www.r�ghtpro�p.com

66 Turkish British Magazine I Ocak - Şubat 2020


www.bowlinglaw.co.uk

A Client Focused Firm / Sizin İçin Buradayız Our Practice Areas:

Corporate Law

Commercial Property

Residential Property

Private Client

Dispute Resolution

Family and Children

For further information please do not hesitate to contact one of our Turkish speaking legal advisors: Huseyin E. Huseyin Senior Partner

e huseyin.huseyin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8074

Huseyin Youssouf

Partner, Commercial Property

e huseyin.youssouf@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8055

Gunduz Misiri

Ayla Zengin

e gunduz.misiri@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8041

e ayla.zengin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8000

Omer Kahraman

Cemre Koroglu

Associate Solicitor, Residential & Commercial Property

Assistant Solicitor, Residential & Commercial Property

e omer.kahraman@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8037

Consultant Solicitor, Residential & Commercial Property

Corporate Lawyer (Turkish Qualified)

e cemre.koroglu@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8057

Bowling & Co Solicitors are Authorised and Regulated by the Solicitors Regulatory Authority. SRA number 70024. 62 Broadway, Stratford, London E15 1NG Telephone 020 8221 8000 www.bowlinglaw.co.uk



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.