Slavoj Zizek & Boris gunjevic Acı çeken tanrı

Page 141

ACI ÇEKEN TANRI

“Emmanuel Ravelli’ye benziyorsun.” “Fakat ben zaten Emmanuel Ravelli’yim.” “O halde ona benzemene şaşmamalı. Ama gene de bir benzerlik olduğunda ısrar ediyorum.” Bu esprinin altında yatan ön­ cül, bir şey olma ile onu andırmanın böylesine örtüşmesinin imkânsız olmasıdır; ikisi arasında daima bir boşluk vardır. Buda, Sokrates ve diğerleri Tanrıları andırırlar, İsa ise Tann’dır. Demek ki Hıristiyan Tanrı, “diğer insanlara kendini üstün ve biricik bir birey olarak (...) diğerlerinin tümünü dışlayan bir insan gibi ortaya koyduğu”nda9 saf bir olayın tekilliğiyle, ifrada varan olumsallıkla uğraşırız; Tanrı yal­ nızca bu biçimde, evrensel mükemmelliğe yaklaşmaya dair çabalan dışlayarak tecessüd edebilir. Hiçbir pozitif niteliğin olmaması, Tann ve insanın özellikler düzeyindeki bu tam özdeşliği, ancak daha radikal başka bir farkın tüm farklı ve pozitif nitelikleri önemsiz kılmasıyla cereyan edebilir. Bu değişiklik, yukan doğru hareket eden rastlantı­ nın önemli-oluşunun aşağı doğru hareket eden özün rastlantı-oluşu ile yer değiştirmesi olarak güzel bir şekilde açıklanabilir (119): Yunan kahramanı, bu “örnek birey”, kendi rastlantıdan doğan kişisel özellik­ lerini özlü evrenselliğin paradigmatik bir vakasına yüceltir; Hıristiyan tecessüd mantığında ise evrensel Öz kendini rastlantısal bir bireyde vücuda getirir. Bu meseleyi Yunan tannlannın insanlara insan biçiminde görü­ nürken Hıristiyan Tannsı‘mn kendisine insan biçiminde görünmesi olarak da anlatabiliriz. Gayet önemli bir noktadır bu: HegePe göre tecessüd, Tann’mn insanlara kendini erişilebilir veya görünür kıldığı bir hareket değildir; Tann’mn kendisine insanın (çarpıtan) bakış açı­ sından baktığı bir harekettir: “Tann kendisini kendi gözlerinin önü­ ne koyarken, yantısıcı gösterim ilahi benliği kendinden ayınrak ilahi olana kendinde-bulunuşuna uygun perspektife dayalı bir görüntüsünü verir” (118). Ya da Freudyen-Lacancı terimlerle ifade etmek gere­ kirse: İsa, Tann’mn “eksik nesnesi”dir (partial object?); özerkleşmiş bedensiz bir organıdır; adeta Tann, parmağıyla gözünü çıkarmış ve kendisini dışandan görmek için kendine çevirmiş gibidir. Artık 9 G. W. F. Hegel, Lectures on the Philosophy ofReligion, cilt III (Berkeley: Univer­ sity of Califomia Press, 1985), s. 142. Metnin bundan sonraki kısmında parantez içine alman sayılar bu kitabın sayfa numaralandır. 138


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.