ğini artırır; yüksek çeşitliliğe sahip bir alg topluluğundan biçici deniz kestanelerinin çekilip alınması tek bir türün topluluğa ege men olmasına yol açar. İki buçuk milyar yıl boyunca yeryüzünde tutunmuş olan Pre kambriyen alg topluluğunu ele alalım. Topluluk tümüyle basit ve birincil üreticilerden oluşuyordu. Biçicisi yoktu ve bu nedenle bi yolojik çeşitlilikten yoksundu. Son derece yavaş evrimleşti ve hiç bir zaman büyük çeşitliliğe ulaşamadı, çünkü fiziksel alan, sayıca bol olan birkaç türün güçlü tekeli altındaydı. Stanley'nin iddiası na göre, Kambriyen patlamanın anahtarı, biçici otçulların —başka hücreleri yiyen tekhücreli Protista'ların— evrimleşmesi olmuştur. Biçiciler daha fazla çeşitliliğe sahip üreticilerin yolunu açmış, çe şitliliğin artması ise daha özelleşmiş biçicilerin evrimine izin ver miştir. Ekolojik piramit iki taraftan birden patlamıştır; alttaki üre tim düzeylerine birçok yeni tür eklenirken, piramidin tepesine de yeni etçil düzeyler eklenmiştir. Böyle bir fikir nasıl kanıtlanabilir? Belki de yaşam tarihinin adsız kahramanı olan ilk biçici Protista büyük olasılıkla fosilleşmedi. Ancak, fikir verebilecek bazı dolaylı kanıtlar vardır. Prekamb riyen Zaman'ın en yaygın üretici toplulukları, stromatolitler (tor tulları yakalayıp bir araya getiren mavi-yeşil alg örtüleri) olarak günümüze ulaşmıştır. Bugün stromatolitler yalnızca, çokhücreli biçici hayvanların pek bulunmadığı çetin ortamlarda (örneğin aşı rı tuzlu göllerde) gelişebilmektedir. Peter Garrett bu örtülerin, daha normal deniz ortamlarında, ancak biçiciler yapay olarak uzaklaştırıldığında yaşayabildiğini bulmuştur. Prekambriyen Zaman'da bol olmaları büyük olasılıkla biçicilerin var olmadığının göstergesidir. Stanley, kuramını geliştirirken Prekambriyen topluluklarla il gili ampirik çalışmalar yapmamıştır. Bu kuram, Prekambriyen Dünya'nın olgularıyla çelişmeyen ve eldeki birkaç gözlemle tutar lılık içinde olan, yerleşmiş bir ekolojik ilkeye dayalı bir tümden gelimdir. Stanley, samimi bir sonuç paragrafında, bu kuramı ka bul edişinin dört gerekçesini sunar: (1) "Prekambriyen yaşamla 125