Galaksiler arası seyahatimizin son durağı olan Dünya gezegeninde dilin sınırları içinde düşüncelerimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Bazen düz cümleler kurarak, bazen susarak... Bazen de sihirli cümleler kurarak. Anlamı olması şart mı her cümlenin? Bence değil. Her şiir zihinlere sihir gibi kazınmalı belki de. Sihir Kitabı’nın adı da buradan geliyor. Kelimeler yer değiştirerek yeni anlamlar yaratıyor. Bu durumda şiiri de, romanı da, hikayeyi de yazan yazar değil, dilin kendisi oluyor. Hayal gücünüzü sınırlarsanız gerçekliğin sığ denizinde boğulursunuz. Gerçeklik ise temsil tarafından kesildiği, eksiltildiği, kimi zaman da paramparça edildiği kadar ulaşıyor zihinlerimize. Gerçekliğin sığ denizinden biraz olsun sizi uzaklaştırabileceğini düşündüğüm “sihir kitabı” serisinin ilk bölümüne hoşgeldiniz. İyi okumalar...
Engin Aluç