6. Kongre Raporu

Page 75

4 - Üretici-köylü hareketi, çevre ve kentsel dönüşüm mücadelesi

Çevre hareketi batı ülkelerinde ağırlıklı olarak bir aydın ve orta sınıf karakterli bir hareket olarak biçimlenmiştir. Ülkemizde ise 1990’ların başında, Bergama köylülerinin uluslararası altın firmaları ve hükümetlerin siyanürle altın arama girişimlerine karşı topraklarını, ülkenin suyunu, havasını koruma mücadelesi olarak öne çıktı ve bir köylü toprak mücadelesi olarak gelişmeye başladı. Bugün çevrenin ve yaşam alanlarının korunması mücadelesi Antakya’dan Sinop’a İzmir’den Artvin’e, Balıkesir’den Batman’a, Bafra Ovası’ndan Çukurova’ya, Harran’dan Mersin’e tüm Türkiye sathında bir mücadele olarak sürmektedir. Köylüler, küçük üreticiler, kent ve kır emekçileri kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle HES’lere, termik ve nükleer santrallere, gıda ve doğal zenginlikler alanında GDO’ya, tarım alanlarını tahrip eden madencilik girişimlerine, akarsuların ticarileştirilmesine, endemik bitkilerin yok edilmesine karşı giderek artan bir bilinçle mücadele etmektedirler. Bu mücadeleler de kaçınılmaz olarak, bir yandan emperyalizme, onun dünya düzenine ve uluslararası tekellerin yağmasına karşı, öte yandan onların yerli işbirlikçilerinin ve hükümetlerinin, aç gözlü sermaye çevrenlerinin rantçı, yağmacı girişimlerine karşı bir mücadele olarak ilerlemektedir. Kırsal alanda oldukça geniş bir emekçi kesimi kapsayan bu mücadele, son çeyrek yüzyılda ortaya çıkan ve sermaye hükümetlerini rahatsız eden bir gelişme olarak; halk sağlığından küçük üreticilerin korunmasına, emperyalist yağmaya karşı durmaktan çevrenin korunmasına ve hükümetlerin sanayileşme politikalarına vb. çok geniş alanları kapsayan ve bu ölçüde de büyüme potansiyeli taşıyan bir mücadeledir. Ancak bu geniş hareket, bir yandan yerel kalarak yerel politika erbabının istismarına açık hale gelmekte, diğer yandan ise kimi ”siyasi” çevreler tarafından “hükümete karşı eylem” çizgisine çekilip, büyük kentlerdeki “hemşehrilerin” başında olduğu platformlara dönüştürülerek daraltılmakta, ana kitleden ve yerel taleplerden koparılan “çok politik, az kitlesel bir mecraya” sürüklenmektedir. Oysa az çok istismarcıların dışlanıp yerel taleplerden kopmadığı ve yığınlarla doğru bir ilişkinin kurulabildiğinde ne kadar güçlü ve çok yönlü bir mücadelenin gelişebildiğini gösteren örnekler de az değildir. Burada elbette yerellik, yerel nüfusun ana kitlesiyle bu hareketin içinde yer alması son derece önemlidir. Ama aynı zamanda bu mücadelenin 75


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.