Faziletler medeniyeti 1

Page 203

“Onlar emânetlerine ve ahitlerine riâyet ederler.” (el-Mü’minûn 8) şeklinde ifâde buyurmaktadır. Şunu hiçbir zaman unutmamak lâzımdır ki, insanlara verilen bütün sözler ve yapılan her türlü anlaşmalar, aynı zamanda Allâh’a söz vermek mânâsına gelir. Allâh’ın huzûrunda yapılan anlaşma ve verilen sözlere ise mutlakâ uyulmalı ve titizlikle yerine getirilmelidir. Cenâb-ı Hak, İbrâhim -aleyhisselâm-’ı: “Çok vefâkâr olan (ahdine vefâ gösteren) İbrâhim…” (en-Necm, 37) ifâdeleriyle takdîr ve tekrîm buyurmuştur. Peygamber Efendimiz de emîn ve dürüst tâcirlere: “Doğru sözlü, dürüst ve emîn bir müslüman tâcir, kıyâmet günü nebîler, sıddîklar ve şehîdlerle beraberdir.” müjdesini vermiştir. (Tirmizî, Büyû, 4/1209; İbn-i Mâce, Ticârât, 1) Bunun aksine emîn olmayan ve sözünde durmayan kimseler hakkında çok dehşetli îkazlar mevcuttur. Meselâ, Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “Emâneti olmayanın îmânı da yoktur.” buyurmuştur. (Ahmed, III, 135) Bir kişinin çevresine güven vermemesi, îmânının zayıfladığına, haysiyetini yitirdiğine ve İslâmî hassâsiyetlerini kaybettiğine işârettir. Artık onda îmânın sâdece adı kalmış, ibâdetlerinin içi boşalmış, elinde samîmiyetsiz ve riyâkâr bir görüntüden başka bir şey kalmamıştır. Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- bu husûsu ne güzel ifâde eder: “Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiğinde emânete riâyet ediyor mu, dünyâya meylettiği zaman helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız.”131 Emânete hıyânet ve ahde riâyetsizlik hâli tedâvi edilmediğinde, bu durum sonunda en fenâ vasıf olan münâfıklığa kadar gitmektedir. Nitekim Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuştur: “Dört vasıf vardır ki, bunlar kimde bulunursa, o kişi tam münâfık olur. Kimde de bu vasıflardan biri bulunursa, onu terk edinceye kadar o kişide münâfıklıktan bir sıfat kalmış olur: Kendisine bir şey emânet edildiği zaman ona ihânet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verince sözünden döner. Düşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar.” (Buhârî, Îmân 24, Mezâlim 17; Müslim, Îmân 106) “Allâh Teâlâ şöyle buyurdu: Ben kıyâmet günü şu üç (grup) insanın düşmanıyım: Ben’im adıma yemin ettikten sonra sözünden dönen kişi, hür bir insanı köle diye satıp parasını yiyen kişi, ücretle bir işçi tutup işini gördüren ve işçinin ücretini vermeyen kişi.” (Buhârî, Büyû 106, İcâre 10)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.