DPG 15

Page 16

DPG

16

[

kur ult a y

BİZ DE VARIZ! Herşey tastamam. Pankart ve flamalarla donatılmış bir salon. Girişinde komünist işçi önderlerinin fotoğrafları. Tarihe adını büyük harflerle yazdırmış direnişlerden kesitler. Alınterinin eski sayılarıyla donatılmış duvarlar. Yayınlarımızın olduğu uzunca bir stand, karikatür sergisi... Basın masası, kayıt masası... Ve işte hepimizi saran o “İyi ki buradayım” duygusu... Herkes meraklı bir bekleyiş içinde. Herşey tastamam dedik de gelmeyenler var yine de. Başlar yukarı doğru kalkıyor, gözler yazılanları okuyor: “İşçi Sınıfı Ya Devrimcidir Ya Hiçbir Şey”, “Kölece Çalışmaya Kölece Yaşamaya Hayır/ Devrimci Sendikal Birlik”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni/ Alınteri”, “Herkese İş, İnsanca Yaşanacak Ücret, İnsanca Yaşanacak Zaman”, “Ya Barbarlık İçinde Yok Oluş Ya Sosyalizm”, “Workers Of The World Unite”. Ve hemen ardından salonu izliyor gözler: İşçi, emekçi, kadın, erkek, genç, yaşlı, Türk, Kürt, Arap, göçmen; ama hepsi bu salonda. Onları aydınlığa götürecek yolda birleşmiş hepsinin yüreği. Ve işte giriş konuşmasındaki “Size hoşgeldiniz demeyeceğim, çünkü kurultayı beraber ördük.” sözünün anlamı da bu... Yurt dışı delegelerinin isimleri okunurken haykırılan “Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi” sloganının anlamı da... Yumruklar sıkılı gözler havaya dikili saygı duruşu yapılırken de, mücadelenin çeşitli kesitlerinden derlenen sinevizyon gösterimi izlenirken de kafalardan silinmeyen hep aynı cümle: “Onları en iyi mücadelemizde yaşatabiliriz.” Ve salon birden sloganlarla dolup taşıyor. Muğla ‘dan “Muğla Faşizme Mezar Olacak”, Bursa’dan “Yaşasın BPO

Direnişimiz”, Adana’dan “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni” sloganları eşliğinde akıyorlar salona. Salonda şimdi ayrı bir hava var. “Tamamız artık” anlamında kırpışan gözler...

Başlayalım o zaman Kurultayı selamlayan çeşitli mesajların okunmasından sonra Özelleştirme Karşıtı Forum (APF) temsilcisi olarak Güney Afrika’dan kurultaya katılan Richard Mokolo söz alıyor. Konuşmasına kendi dillerinde işçilerin gücü anlamına gelen “amanza” ile başlayan Mokolo, “İşçilerin gücü vardır ve bugün sizi bir araya getiren bu güçtür” diyor

alkışlar eşliğinde. THY işçisi yaptığı konuşmayı “İşçiler siz güçlüsünüz” diye bitiriyor. “Sağlık Sorunu ve Genel Sağlık Sigortası” bölümünde kürsüye hem bir sağlık emekçisi, hem de bir baba olarak çıktığını söylüyor bir başkası. Hasta çocuğu için nasıl çırpındığını anlatarak “Biz size çocuklarımızı denek olarak kullandırtmayacağız” diye haykırıyor. “Kafa Emekçileri” ve “Beyaz Yakalılar” tebliğleri sunulduktan sonra kürsüye çıkan Serna Seral grev gözcüsü, sınıf olduklarının bilincine nasıl vardıklarını anlatıyor. Anadolu yakası işçilerinin skeci coşturuyor bizi. Binbir zorlukla ördüğümüz kurultay çalışmasını onlardan izlemek öyle keyifli ki... 1′ler

2, 2′ler 3, 4, 5... oluyor sonra. İşçi korosunun söylediği devrimci marşlar, şiir grubundan dinlediğimiz şiirler, Alınteri’nden tanıdığımız Ali ile Veli. Hepsi o kadar tanıdık ki... Sıra ML-MYO tebliğine geliyor. Bu tebliğin ayrı bir anlamı var. Gençlik, kaderinin işçi sınıfının kaderiyle ortak olduğunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyor çünkü. Karşılaştıkları emek sömürüsü, sendika-sigorta haklarının olmayışı, insanca muamele görmeyişleri tebliği hazırlayan işçi-öğrencilerin bahsettikleri sorunlardan yalnızca birkaçı. Geleceğin işçi sınıfını oluşturan bu kesim, bu sorunları nasıl aşabileceğini de koyuyor ama. Tebliğ, ilgiyle karşılanıyor. Özellikle tebliğin anlattığı meslek liseli ve MYO’lu işçi-öğrenciler tarafından. DPG adına yapılan konuşmada ise kurultaya komünarların selamı taşınıyor. Hafızalara kazınan bir de atık kağıt işçisi var. İnsan yerine konulmayışından bahsedişi kadar devrimcilerin ilgilenmeyişi de dokunuyor herkese. “İşçi Sınıfının Genişleyen Bileşenleri” bölümünde Kürt işçileri tebliği “Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği” sloganıyla bölünüyor, kadın işçilerin sunduğu tebliğ alkışlar alıyor. Nijeryalı bir işçi, TürkKürt işçilerle göçmen işçilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğini anlatırken genç bir işçi hepimize sosyalizm hayalini kurdurtuyor.

Ve ikinci gün... Bir günün nasıl bittiğini anlayamadan başlıyor ikinci gün. Gazi için yapılan konuşmanın ardından kurultay belgeselini izliyoruz hep birlikte. Koskoca 16 ay geçmiş ve şimdi işte buradayız. Salondakilerde yoğun bir “Biz bu görüntüleri bir yerden tanıyo-


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.