HAYAL BİLGİSİ DERGİSİ 23. SAYI

Page 1

İnanç.

Heyecanla başladığımız, emek verdiğimiz, yorulduğumuz pek çok işten sonra yaşadığımız şehirde, ülkemizde, dünyada yaşanan hadiseler bütün enerjimizi yok ediyor bazen. Bir çocuğu mutlu etmek için projeler üretirken, ekranlarda masum çocukların bombalanan evlerin enkazından çıkarıldığını görüyoruz. Adını hatırlayamayan Suriyeli bir kız çocuğunu izledik dün. “Bugün bir şey yedin mi?” diye sorulduğunda gözlerini elleriyle kapadığını… Ki dünyanın en güzel gözleriydi onlar, “cennete açılan kapılar” gibiydiler. İyilikleri çoğaltabiliyoruz ama kötülükleri azaltamıyoruz. Kötülük çok hızlı büyüyor. Belki de insanlık tarihi boyunca hep böyle olmuştu ama tarihin hiçbir döneminde kötülüklerden bu kadar çok haberdar olmadık. Savaşlar, soykırımlar, zulümler oldu ama hiçbirini bu kadar canlı yayında, bu kadar yüksek çözünürlüklü olarak izlemedik. Şimdi, mazlumların nefesi yanıbaşımızda. Gözyaşlarına uzansak dokunabileceğiz sanki. Beton yığınları arasındaki savaş çocuklarının kalp atışlarını duyabilecek mesafedeyiz. Teknoloji bize acıyı ışınlamayı başardı, evet. Ama SMS ile gönderdiğimiz 5 TL’lik iyi niyetlerimiz başını okşayamıyor yetimlerin. “Bir şey yapmalı!” diyoruz. Çünkü insan olmak bunu gerektirir. Dilsiz şeytanlarla dolu şehirleri uyandıracak, diriliş emrini verecek bir şeyler yapmalı. Yalnızca ben ve sen değil; hepimiz tarafından, biz tarafından bir şeyler yapılmalı. Petrolle çalışan bütün araçları eritmeli. Bombalar atılacaksa, silah fabrikalarına atılmalı. Savaş üreten beyinler enkaz altında bırakılmalı. Zamanımızı, zenginliklerimizi, inançlarımızı sömüren üst akıllar sürgün edilmeli. İyilik örgütlenmeli, bütün imkanlarla donatılmalı; iyiler harekete geçmeli. İyiliğin gücüne inanıyoruz. Tankların karşısında duran bir milletin dünyanın bütün savaşlarına dur diyebileceğine inanıyoruz. Ezanlarla, selalarla geceye teslim olmayan bir milletin bütün ölüm makinelerini yok edebileceğine inanıyoruz. Safları sıklaştırma zamanı şimdi. İmandan bir kalkan olarak el ele tutuşmalı, bütün mazlumların etrafında inançla durmalıyız. Çünkü bizi öldürebilirler ama bizi yenemezler. Çünkü annelerimiz böyle öğretti bize; şehid olmaktan daha büyük bir galibiyet yoktur. Sana sesleniyoruz kardeşim: Alışma! Görmezden gelmeye, sessiz kalmaya alıştırıldığımız her şey bizi köleleştiriyor. Oysa her yeni gün bir iyilik fırsatıdır. Yapabileceğin çok şey var. Seni boş zamanın olduğuna inandırdılar. Hayatta kalman için daha fazla kazanman gerektiğine. Kandırdılar seni kardeşim. Şehirlerini onların teknolojileriyle, yaşam tarzlarıyla doldururken sen; onlar şehirlerini yerle bir edecek teknolojiler geliştirdiler. Sen onların savaş filmlerini ve “kahramanlıklarını” televizyonlarda, sinemalarda izlerken; onlar, şehirlerini kan gölüne çevirecek teröristler imal ettiler. Hem sana, hem sana düşman bellettiklerine silahlar sattılar. Ama “Yeter!” dedik. Ama karşısında durduk. Alışmayacağımızı ilan ettik. Öyleyse gün, bugündür. Sen, kardeşim! Dünyayı değiştirebilirsin. Yan yana durursak, dünyayı iyileştirebiliriz. Yangınları söndürebilir, yakılan petrol kuyularına süpürebiliriz zalimleri. İnanıyoruz; bir gün coğrafyamızın bütün şehirlerinde huzurla kılınacak sabah namazları. Ve çocuklar, isimlerini unutmayacak bir daha!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.