ATATÜRKÇÜLÜK Türk ulusunu aklın ve bilimin rehberliğinde, çağdaş uygarlık düzeyi üstüne yükseltmek, bağımsızlık, huzur ve refahını sağlamak amacıyla temel esasları Atatürk tarafından belirlenen düşünce sistemine Atatürkçülük denir. Atatürkçülüğün Nitelikleri: Kişi hak ve hürriyetlerine önem verir. Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkelerini Türkiye Cumhuriyetinin temel unsuru olarak kabul etmek, gerçekçi ve laik olmak, yurtta ve dünyada barıştan yana olmak, "Atatürkçü Düşünce Sistemi"nin vazgeçilmez unsurlarıdır. Atatürkçü düşünce sistemini oluşturan temel nitelikler, Atatürk ilkeleridir. Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri
Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuştur. Atatürk ilkeleri gerçekçidir. Evrensel olarak benimsenen değerlerdir. Atatürk ilkelerinin temeli Türk tarihi ve kültüründen oluşur. Atatürk ilkeleri akılcı ve bilimseldir. Atatürk ilkeleri bir bütündür. Birbirinden ayrı değerlendirilemez. Atatürk ilkeleri Türk milletini çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmayı amaçlar. Atatürk ilkelerinin yabancı siyasal akım ve ideolojilerle hiçbir ilgisi yoktur.
Atatürk ilkeleri; temel ilkeler ve bütünleyici ilkeler olmak üzere iki ana bölümde incelenir. TEMEL İLKELER Temel ilkeler; “cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçılık”tır. Atatürk ilkeleri 1924 Anayasası'nda 5 Şubat 1937'de yapılan değişiklik ile anayasa güvencesine alınmıştır. 5 Şubat 1937 yılında yapılan değişiklik şu şekildedir: "Türkiye Devleti cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimcidir. Resmi dili Türkçedir. Başkenti Ankara'dır." CUMHURİYETÇİLİK Cumhuriyet halkın egemenliğini esas alan ve hâkimiyetin halka ait olduğu yönetim şeklidir. Bu yönetimde halk kendini belli sürelerle seçtiği temsilciler vasıtasıyla yönetir. Not: Cumhuriyette egemenlik belirli bir sınıf ya da zümreye ait değildir. Cumhuriyette egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk milletinin tekrar Monarşi rejimine dönmesi beklenemezdi. Bu nedenle, insan onuruna en çok yaraşır bir yönetim biçimi seçilmeliydi, işte bu rejim uygar toplumların uyguladığı cumhuriyet rejimidir. Çünkü bu rejim, ülke yönetiminde halkı doğrudan doğruya söz sahibi yapıyordu. Atatürk, 1924 tarihinde yaptığı konuşmada, "Türk milletinin tabiat ve şiarına en mutabık (uygun) olan idare cumhuriyet idaresidir." demiştir. Cumhuriyet yönetimi, milletle devlet arasında kaynaşma sağlar. Cumhuriyet rejimimiz herhangi bir biçimde değişmemek üzere, 1923 yılından itibaren bütün anayasalarımıza girmiştir. 6 Kasım 1982'de kabul edilen yeni anayasamızda da; Madde 1: “Türkiye devleti bir Cumhuriyettir." denilmektedir. Not: Cumhuriyet idaresinde başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere devletin başlıca temel organları seçim ilkesine göre belirlenir. Veraset ilkesine kesinlikle yer yoktur.