Abdullah arıdoru meşhurlardan espiriler

Page 31

Negibidir? Aziz Mahmud Hüdaî Hazretleri, bir gün Padişah Ahmed'in gönderdiği hediyeyi kabul etmeyip, geri iade etmiş. Bunun üzerine Padişah da o hediyeyi bir başka âlim olan Abdülmecid Sivasî'ye göndermiş. Abdülmecid Sivasî ise Padişahın gönderdiği aynı hediyeyi kabul etmiş. Bunun üzerine Padişah: 88 MEŞHURLARDAN ESPRİLER MEŞHURLARDAN ESPRİLER 89 "Abdülmecid Efendi! Aziz Mahmud senin kabul ettiğin hediyeyi kabul etmemişti," dediğinde Abdülmecid Efendi şöyle demiş: "Aziz Mahmud, anka kuşu gibidir. O böyle şeylere itibar etmez ki..." Sultan Ahmed, bu kez de Aziz Mahmud'a: "Senin kabul etmemiş olduğun hediyeyi Abdülmecid Sivasî kabul etti," dediğinde, Aziz Mahmud Hüdaî Hazretleri şöyle demiş: "O deniz gibidir; içine bir damla necasetin düşmesiyle pislenmez." Adama göre adam Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralı'na gönderilen İncili Ça-vuş'un elbisesinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral, kıyafetinden dolayı yadırgadığı İncili Çavuş'a: "Bana senden başka gönderecek adam bulamamışlar mı?" diye sormuş. Bu soruya İncili Çavuş şu cevabı vermiş: "Osmanlılar, adama göre adam gönderirler. Beni de sana göndermelerinin sebebi bu olsa gerek." Eğer o seni öldürürse Padişahın isteği üzerine bir gün İncili Çavuş, vezirlerden birinin taklidini yapmış. Taklidi yapılan vezir bunu duyunca çok kızmış ve: "Ben onu öldüreyim de âleme ders olsun," demiş. İncili Çavuş vezirin bu sözlerini işitince can derdine düşmüş ve Padişaha gidip durumu anlatmış. Padişah İncili Çavuş'a: "Sen korkma, o seni öldüremez, eğer o seni öldürürse ben de onu asarım," demiş. Bunun üzerine İncili Çavuş, şöyle bir istekte bulunmuş: "Aman Padişahım, o beni öldürmeden önce siz onu assanız olmaz mı?" Ne dediğiniz anlaşılmıyor Padişah IV. Murat, Bağdat'ı almayı düşündüğü sıralarda devletin ileri gelenleriyle bir toplantı yaptı. Bu toplantıda padişah ve yakın çevresi Bağdat'ı almak fikrinde birleşmişlerdi. Ordu komutanlarından biri ise kesinlikle savaştan vazgeçilmesini istiyordu. Tam o esnada dışarıdan bir merkep sesi gelmeye başladı. İşte bu anda IV. Murat, sesini yükselterek şöyle dedi: "Hep bir ağızdan konuşmayın, ne dediğiniz anlaşılmıyor." Bilek ve yürek işi Günün birinde IV. Murad'a katmerli fil derisinden bir kalkan hediye edilmişti. Hediyeyi getiren kişi, bu kalkana ne okun, ne mızrağın, ne de kılıcın işlemediğini övünerek söylüyordu. Sultan IV. Murad, aynı zamanda devrinin en ünlü okçularından biriydi. Padişahın emriyle kalkanı dışarıya çıkardılar ve yine Pa90 MEŞHURLARDAN ESPRİLER MEŞHURLARDAN ESPRİLER 91 dişahm emriyle birkaç okçu kalkana ok attı; ama delemediler. Şimdi de Padişah deneyecekti. Okunu yayını eline alıp, nişan aldı ve: "Yâ Allah!" diyerek o-ku fırlattı. Sonra da elçiye dönerek: "Git bak bakalım elçi, ok kalkana isabet etmiş mi?" diye sordu. Elçi gidip kalkana bakınca onun delinmiş olduğunu gördü ve şaşkınlığını gizleyemeyerek: "Bu nasıl bir iştir Padişahım?" diye sordu. Padişah: "Bu bilek ve yürek işidir," cevabını verdi. Sonra da, gülerek şöyle şakalaştı elçiyle: "Sakın getirdiğin kalkan önceden delik olmasın..." İmamzâde'nin günahları senin olsun Padişah IV. Mehmed'in divanında tahsildar olarak görev yapan Kara Abdullah, bir gün işleri arz ettikten sonra ellerini havaya kaldırarak Sadrazam ve Kazasker


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.