Büyük Türkiye Dergisi Ağustos 2016

BÜYÜK TÜRKiYE Aylık Haber ve Yaşam Kültürü Derginiz | Ağustos 2016

#vatandeyince

2

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

7

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

9

EdİTÖRDEN BÜYÜK TÜRKiYE Aylık Haber ve Yaşam Kültürü Derginiz | Ağustos 2016

NEZİR KARAYÜN nezirhoca@gmail.com

Bu sayım bulacağ ızda ınız kö yazıları şe

Merhaba; Büyük Türkiye’nin okurları. Ülke olarak çetin olaylar yaşadığımız bu günlerde birlik ve beraberliğin önemini birkez daha öğrenmiş olduk.

#vatandeyince

Vatanımıza, birliğimize, kardeşliğimize yapılan hain darbe girişimine karşı tankların önüne canlarını siper eden kahraman demokrasi direnişçilerinin göğsündeki imanın hainlerin attığı zırh delici mermilerin karşısında zafere ulaştığını gördük.

Aylık Haber ve Yaşam Kültürü Dergisi Yerel Süreli Yayın Yıl 1 | Sayı 7 | Ağustos 2016 Aylık Abonelik Bedeli 20 TL YAYINCI Fikir Fabrikası Ozalit | Matbaa ve Dijital Baskı Merkezi İMTİYAZ SAHİBİ Nezir KARAYÜN

Kendi milletine, milletin silahıyla kurşun sıkan hainler yetiştiren bir yapının korkunç yüzüyle karşılaştık.

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ahmet KARAYÜN

Ülkemizin gündemi çok yoğundu ve hala bu yoğunluk devam ediyor.

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Duygu CANKO GENEL KOORDİNATÖR Muhammed Mustafa KARAYÜN

Milletimiz zor zamanlarda, söz konusu vatan olduğunda nasıl tek vücut olacağını şer odaklarına göstermiş oldu. Bundan sonra da devam etmesi gereken duruş budur. Birlik ve kardeşliğimizden ödün vermemeliyiz.

HUKUK DANIŞMANI Av. Hürriyet Nalan ÇELİKKOL YÖNETİM 19 Mayıs Mh. Şehit Serdar Erdal Sk. No:3 Büyükçekmece- İstanbul t. (0212) 882 25 25 f. (0212) 882 25 26 GRAFİK TASARIM-BASKI www.fikirfabrikasi.com.tr YAYIN KURULU Yrd.Doç.Dr. Vehbi Altunçul Av.Osman Gürcan Çelikkol REKLAM & ABONELİK (0212) 882 25 25 - 0534 449 52 52 fikirfabrikasireklam@gmail.com www.buyukturkiye.com.tr Dergimiz, Yerel Basın Birliği Derneği [YBBD] Üyesidir. www.yerelbasinbirligi.com Köşe yazılarının sorumlulukları yazarlarına aittir.

Dergimizdeki bazı fotoğraf ve yazılarda internetten faydalanılmıştır.

Kaynağı bilinmeyen anonim yazı ve fotoğraflar kullanılmıştır.

DURMAYACAKLAR ! | AHMET KARAYÜN

34

KARŞI DARBE BEKLENEN DARBE | AHMET AKGÜL

16

SOSYAL ALEMDE DÖNENLER | HASAN COŞKUN

64

Zira, bir Suriye gibi değiliz biz.

Bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Şehit kanlarıyla sulanmış kutsal saydığımız bu toprakların bütünlüğü bizim birlik ve beraberliğimize bağlıdır.

Bu vesileyle bu hain girişimde şehit edilen demokrsi şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Hoşça kalın, dostça kalın.

38 İNSANLAR CANLARINI BİZE EMANET EDİYOR!

14 Erdoğan : Büyük Türkiye’nin önünde kimse duramaz!

ÖZEL HABER

ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI

NECMİ KADIOĞLU

#vatandeyince

KOŞSAK MI? YÜRÜSEK Mİ?

48

TAKiP ET >

19 @bturkiyedergisi

/buyukturkiyedergisi

www.buyukturkiye.com.tr

@ buyukturkiyedergisi@gmail.com

TÜRKİYE’DE GÖRÜLMESİ GEREKEN

20 YER

55 C vitamini katarakt oluşumunu

% 30 azaltıyor 36 Kahvenin, bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi var. Ancak kahve yüksek miktarda tüketilirse zararlı etkileri de olabiliyor.

42

İşte yenİ köprüye İsmİnİ veren ‘Osman Gazİ’

tsk:

Asker Elbiseli Teröristlerin sayısı

8 BİN 651

46 Kahvenİn faydaları ve zararları DERGİMİZE ULAŞ >

0212 882 25 25 - 0542 660 1453

32

POLİTİKA

Malİ dİsİplİnden tavİz yok, yatırımlarımız aynı kararlılıkla devam edecek.

Kalkınmadan asla tavİz vermeyeceğİz..

Erdoğan : Büyük Türkiye’nin önünde kimse duramaz!

M

eydanları dolduran tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi 246 kardeşimiz şehit oldu. Şehitlerimiz ve gazilerimiz 15 Temmuz gecesi cesaretleriyle tarih yazdılar. Hiç şüphesiz şehitlerimiz kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edeceklerdir. Bundan böyle her yıl 15 Temmuz gününde onlar yad edeceğiz. Milletimiz 710 yıl önce Söğüt’te, 563 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi Anadolu topraklarını istikbali olarak gördüğünü yine tüm dünyaya kanıtlamıştır. Bu meydan okumayı sadece şu ve bu kesim değil milletimizin tamamı yapmıştır. ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUM Bu mücadeleyi destekleyen tüm siyasi

14

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye’den meydanları dolduran vatandaşlara canlı bağlantı yaparak seslendi.

partilere ve onlara oy veren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Milletimizin tavrı tarihi bir meydan okumadır. 15 Temmuz gecesi milletimiz tüm farklılıkları geride bıraktı. 15 Temmuz akşamı harekete geçenler ertesi gün akşam olmadan milletimiz tarafından hüsrana uğratılmıştır. Şimdi çalışma zamanı. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. 2053, 2071 vizyonlarımızı gerçekleştireceğiz.

HER FIRSATTA ÜLKEMİZİN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞIYORLAR PYD, DAİŞ gibi örgütlerin ve son 3 yılda FETÖ denilen bu örgütün ortaya çıkmasının amacı ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek isteyenlerin azgın piyonlarıdır. Ama onlar bir kez daha bozguna uğ-

radı. Her fırsatta ülkemizin önünü kesmeye çalışıyorlar. Bu darbe girişimi aynı zamanda TSK’ya da yapılmıştır. Bizlere zaferi nasip eden Rabbimize hamd olsun. Allah sizlerden razı olsun. Meydanları darbecilere bırakmadınız. 13 bin 165 kişi gözaltında hesap veriyorlar.

13 BİNDEN FAZLA KİŞİ GÖZALTINDA 13 bin 165 kişi gözaltında hesap veriyorlar. 123’ü general 5 bin 863 kişi tutuklandı. Bu devlet kendisine silah çekene, vatandaşına kurşun sıkana hakettiği cezayı verecek kudrete sahiptir. Şehitlerimizin kanı asla yerde kalmayacak.

Fetullahçı Terör Örgütü’nü tüm unsurlarıyla ülkemizden kazımak için gereken önlemleri almaya devam ediyoruz.

HABER

‘Darbe gİRİŞİMİ’NİN Çocuklar Üzerİndekİ EtKİsİ Darbe girişimi, yetişkinlere kıyasla çocukları çok daha fazla etkiledi. Uzmanlar, çocukların soyut düşünme yeteneği gelişmediği için travmayı yetişkinlerden daha farklı yaşadıklarına dikkat çekerek, “Çocuklar özellikle savaş ve ölüm ile ilgili temaları anlamakta zorlanıyorlar. Bu nedenle yaşananları aktarma konusunda titiz davranılması gerekiyor” uyarısında bulunuyor.

Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, son günlerde toplumun her kesiminde görülen endişe, kaygı ve belirsizlik gibi durumların çocuklar üzerinde de önemli etkiler bıraktığını söyledi. Uygun, şunları söyledi: “Gündemdeki son gelişmelere, medya yoluyla ya da fiili olarak maruz kalan herkes derinden etkilenmiş durumda. Birçok kişinin gündeminde, yaşadığı korku ve geleceğe dair belirsizlik var. Belirsizlik oluşturan durumlar insan için en önemli endişe kaynağıdır. Bu nedenle yetişkinler olarak baş etmekte zorlandığımız bu belirsizlik durumu, çocuklar için başa çıkılması çok daha zor bir endişe kaynağıdır.

Bu nedenle yaşanan ya da maruz kalınan tüm travmatik deneyimlerde olduğu gibi çocukların tepkilerini gözlemlenmeli ve çocuğun ihtiyacına yönelik olarak destek verilmelidir. Korkmuşsa sakinleştirmeli, merak ediyorsa basit cümlelerle açıklanmalıdır.

Yaşanan tüm travmatik olayların arkasından her bireyde olduğu gibi çocuklarda da farklı tepkiler ortaya çıkarabilir. Uykuya geçmede zorluk, kâbuslar, alt ıslatma, öfke, huzursuzluk, anneden ayrılamama, yalnız yatamama gibi tepkiler gösterebilirler. Ayrıca tepkisizlik ve belirgin sessizlik hali de kaygının işaretlerinden olabilmektedir. Yetişkinler korkularını daha kolay ifade edebilirler. Başa çıkma becerileri ise çocuklardan daha gelişmiştir. Çocukların soyut düşünme yeteneği gelişmediği için travmayı yetişkinlerden daha farklı yaşamaktadırlar.”

aktaran Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: •Çocukların duymayacakları şekilde haberleri takip edin.

•Çocuklarınız bu haberleri görmüşse ve üzerinde konuşmak isterse dikkatlice dinleyin.

•Ne hissettiklerini anlamaya çalışın ve sorun.

•Korkularına ilişkin ‘saçma’, ‘gereksiz’, ‘korkma’ gibi kelimeler kullanmayın.

Korktuğunu anladığınızı belirtin.

•Böyle bir durumda korkunun normal olduğunu ifade edin.

•Her ne olursa olsun yanında ve güvende olduğunuzu söyleyin.

•Soruları varsa dikkatle dinleyin.

•Çocuğunuzdaki kaygı belirtileri devam ediyorsa bir uzmana başvurun.

Çocukların özellikle savaş ve ölüm ile ilgili temaları anlamakta zorlandıklarını ve bu nedenle yaşananları aktarma konusunda titiz davranılması gerektiğini

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

15

AHMET akgül @akgulahmet

15 Temmuz CIA Haşhaşi Darbe Girişimi Üzerine Kısa Hasbihal Ülke tarihinin en kirli ve bir o kadar karmaşık darbe planının üzerinden tam iki hafta geçti.

16 gündür meydanlar tıklım tıklım. 15 Temmuz gecesi tanklarla adeta alay edercesine darbenin karşısında duran Anadolu insanı, dünyaya vatan sevgisi ne imiş fazlasıyla gösterdi ve göstermeye de devam edecek.

Uğrunda ölmeyi göze aldığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan talimat gelmedikçe de meydanları terk edeceğe benzemiyor.

Vatan ve millet şuuru olan her insan gibi bizlerde darbenin ilk dakikalarında Erdoğan’ın görüntülü talimatı gelmeden tavrımızı ortaya koyduk ve aradan zaman geçtikçe bu davranışımızla çocuklarımıza anlatacak şerefli bir hatıra oluştuğunu daha iyi anlamış olduk.

Haberi aldığım ilk dakikalarda öyle inanılmaz duygular içeresine girmiştim ki, 37 yıl önce Batman’da yaşadığım 12 Eylül darbesi gözlerimin önünden bir sinema şeridi gibi aktı. Henüz 9 yaşındaydım ve neredeyse darbe öncesi yürüyüşlerde atılan sloganlardan tutunuz da, askerin hırçın hallerine, bir kepenkten diğerine askerle oyun oynarcasına yaşadığımız sokak dalaşlarından tutunuz da, dipçik yiyen sivil manzaralarının hepsi gözümde canlandı.

Tabi darbe sonrası milletin acı hikayeleri ve yaşadığı travmalar apayrı bir trajedi..

15 Temmuz haşhaşi darbesinin hedefinde milletin sevdası ve ümmetin umudu haline gelmiş Erdoğan olduğu aşikardı ve Erdoğan’a yapılacak herhangi bir darbe, klasik söylemle sadece “demokrasiye yapılmış bir darbe” değil, genelde bu ülkenin, özelde Müslümanların bütün kazanımlarına yapılmış olacaktı ki, bu durumda ne bankamatik ne de ekmek kuyruğu namusu ve şerefimizi ayaklar altına girmekten kurtaramayacaktı.

Bu yüzden sosyal medyada halkı uyandırmaya çalışmak ve her yere haberler uçurup halkı meydanlara davet etmek bir zorun-

16

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

DarbE!

KARŞI DARBE, BEKLENEN DARBE! luluktu. Beni o gece duygulandıran birçok hadise olduğu kesin ama en çok evi arayıp “Babacığım şerefsizler Erdoğan’a darbe yapmış ben eve gelmiyorum. Dışarda olacağım. İsterseniz dedenize geçin isterseniz farklı bir tedbir alın. Ucunda ya ölüm ya cezaevi olacak” dediğim 13 yaşındaki oğlumu, ilk gece yürüyüşünde bizi caydırmak için silah sıkan askeri lojman nöbetçilerini geçtikten hemen sonra kız kardeşi ile birlikte karşımda görünce “Ne işiniz var. Neden geldiniz” soruma “Baba düşündüm de, sen öleceksen biz niye kapıyı kapatıp oturalım ki” sözünün hem benim, hem oğlum için gelecekte anlatılacak şerefli bir hatıra olarak kalacağı kesin.

Ertesi sabah İstanbul ve ülkenin birçok yerinden gelen kahramanlık destanlarını görünce bizimkisinin çorbada bir tuz olduğunu anladık daha sonra.

Erdoğan nefreti ve intikam hırsıyla gözleri körelmiş bir grubun harakirisine dönen darbe girişimidir..

Yani Hasan Sabbah’ın Alamut kalesinden atlayın emriyle uçurumdan kendisini atan haşhaşi grubunun gösterdiği davranışın birebir aynısı, katı Erdoğan düşmanlığı üzerinden gösterilmiştir.

Bu girişim, darbe öncesi iyiden iyiye sıfırlanan itibarlarına rağmen halk nezdinde kendilerine darbe sonrası en ufak bir meşruiyet bırakmayacak derecede milletin malına ve canına kast eden alçakça bir girişimdir ve neye mal olursa cezalarını en ağır şekilde çekmelidirler.

Lakin soru şu: Hassan Sabbah’ın aklının üstündeki Küresel şeytani akıl bu olayın neresinde?

O gece, halkın meydanlara indiğini görünce içimi bir ferahlık kapladığını itiraf edeyim.

Hele de Erdoğan’ın cesur seslenişinin ardından umudu artan insanların kalabalıklar halinde meydana akın ettiğine şahit olduğumda rahmetli Mehmet Akif’in “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.

Bırakın eski hükümetleri meydandakiler, Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.”

Mısralarını mırıldanıp bu iş tamamdır diyordum kendi kendime..

Kuruluşundan bu yana ülkenin İngiliz mandası veya Amerikan himayesinde yönetilmesi arzusunda olan iki farklı klik bu oyunun neresinde?

Bu vesileyle darbe şehidi güvenlik güçleri ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Din, namus, şeref ve izzeti için şehadet mertebesine koşan ecdadımızın anısına saygı babında kuruluş süreci İngiliz etkisinden şimdilik bahsetmeyeceğim ama ümmete yapılan en esaslı darbeden şu ana kadar ki bütün darbelerde bu küresel şeytani akıl aktif bir şekilde rol paylaşımı ve yönlendirmeler yapmıştır.

İngiliz ve Amerikan Mandacıları Arasında Süregelen Türkiye Mücadelesi Darbe girişimin her tarafı soru işaretleri ile dolu...

Soru işareti olmayan kısmını yukarıda net bir şekilde izah etmiştim.

15 Temmuz Cuma günü Allah’ın inayeti ile halkın kahramanca direnişi sayesinde bastırılan bu girişim, CIA’nın haşhaşi hainler üzerinden 40 yıldır planlamasını yaptığı ve

Yoksa 90 yıllık tescilli darbeci tilkinin kuyruğu, 14 yıldır mengeneye verildi diye düzeldi de darbe huyundan vaz mı geçti?

Daha açık ifadeyle 2023’e doğru yol alan Türkiye’nin kuruluşunda hak iddiasından bulunan ve bu ülke üzerindeki toplum mühendisliği hiçbir zaman sona ermeyen İngiliz-Masonik klik hem bu başarısız darbe girişimin, hem ardından yapılması düşünülen esas darbe girişimin baş aktörü müdür?

Kuşkusuz, küresel şeytani aklın bu ülke üzerindeki mühendislik süreci ne 17 Aralıkla ne 28 Şubatla sınırlandırılacak bir süreç değildir. Bu mühendislik süreci, ülkenin kuruluşuyla başlayıp 15 Temmuz darbesine kadar kesintisiz devam eden bir süreçtir.

ta olmak üzere dünyayı egemenliği altına alan bu küresel yapının zaman zaman toplum psikolojisini dengelemek adına bu dinamikleri devreye soktuğunu yerli ve milli şuura sahip insanlar artık biliyor.

Din, namus, şeref ve izzeti için şehadet mertebesine koşan ecdadımızın anısına saygı babında kuruluş süreci İngiliz etkisinden şimdilik bahsetmeyeceğim ama ümmete yapılan en esaslı darbeden şu ana kadar ki bütün darbelerde bu küresel şeytani akıl aktif bir şekilde rol paylaşımı ve yönlendirmeler yapmıştır.

150 yıldan bu yana İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyayı egemenliği altına alan bu küresel yapının zaman zaman toplum psikolojisini dengelemek adına ülke siyasetine yerel dinamiklerle ayar çektiği bir gerçek.

Dikkat ederseniz rol almıştır demiyorum.

Rol paylaşımını bizzat kendisi yapmıştır.

Bu akıl, İngiliz ekolunun başını çektiği ve bölgede İsrail ile İran çıkarlarını ortak gözeten İngiliz-Masonik klikle Amerika’nın kuruluşundan bu yana yurtdışı operasyonel amaçlarla kurulan CIA kliğine dünyanın çeşitli bölgelerinde zaman ve zemine göre bir takım roller dağıtmaktadır.

Kendilerine rol verilen bu klikler ise bulunduğu ülkede bir takım ayrıştırmalar ve zaman zaman darbe gibi güç dengelemeleri yaparak halkın seçtiği iktidarları muktedir pozisyonunda yönetmek suretiyle ekonomik, kültürel ve dini sömürülerine devam edegeldiler.

Kuruluşundan bu yana İngiliz menşeli masonik klik etkisinde olan Türkiye’nin tabanda ulusalcı, milliyetçi, İslamcı, sağcı, solcu, alevi, Sünni gibi sürekli ayrıştırılmasının, hangi yerel dinamik fazla öne çıkmışsa, onu törpülemenin ardında yatan gerçek budur.

NATO, BM, IMF, AB ve Arap Birliği gibi meşru örtüye sarılmış unsurlar, gerektiğinde aba altı sopa nev’inden gayrı meşru işlerde devreye sokmak üzere bizzat bu küresel şeytani akıl tarafından teşekkül ettirilmiştir.

Tabi birde operasyona hazır ve en az 30-40 yıllık planlama sonucu sevk ve idare edilen devlet kurumlarının oluşturduğu yerel dinamikler.

150 yıldan bu yana İslam coğrafyası baş-

Ülke yönetimine kozmik odalardan yetişme siyasetçi, bürokrat, din adamı ve sosyologlarla sürekli ayar çekildiğini artık rahatlıkla fark ediyor.

Küresel Şeytani Akılla Cedelleşen Toplumsal Hafıza mı Devlet Aklı mı?

Bu süre içerisinde, geçmişi yüzyıllara dayanan bir devlet geleneğinin ürünü olan Türk devlet aklını sıfırlamak adına genleriyle oynadıkları da bir gerçek.

Bir gerçek daha var ki, Türk devlet aklını 150 yıldır sıfırlamaya çalışan küresel şeytani akıl, devletine her dönemde sadık olan bir milleti yerli işbirlikçilerinin kalemini kullanarak sürekli kontrol altında tutmaya çalıştı.

Ekonomik, dini ve kültürel sömürü devam etmesine rağmen milleti “devlet aklıdır ve bir bildiği vardır” argümanı devletin geçmişine dair hatıralarından besleyerek zapt u rapt altında tutmaya çalıştı.

Tıpkı 15 Temmuz CIA haşhaşi darbesi sonrası piyasaya “Devlet kan tazelemekte mahirdir. Türk devlet mekanizması uluslararası güç odakları ile bağlaşık kirlenen bağırsaklarını her daim yeniler” söyleminde olduğu gibi toplumun duyguları üzerinden olayı çarpıtarak hem Amerikan CIA hamlesini hem de sonrasında bizi bekleyen İngiliz Masonik hamlelerine karşı ön tedbir alınmasını önleyenlerin niyeti gibi.

Devlet-i Aliye’nin kan tazelediği doğrudur lakin bu süreçte söylenebilecek şey; devletin değil, küresel şeytani aktörlerin kan tazelediğidir. Şimdilik görünen tek şey, uluslararası güç odakları ile bağlaşık kirlenen bağırsaklarını temizleyen Türk devleti değil, küresel şeytani aklın verdiği role uygun davranma-

yan veya aşırı hakimiyet arzusuna kapılan üst klikler arasında dengeyi sağlama veya duruma göre hakim üst klik eliyle ülke içerisinde sağ, sol, İslamcı yerel dinamikleri vasıtasıyla dengeleri korumaya yönelik bağırsak temizliğinden başka bir şey değil.

Bunu söylemiş olmak, kendimizi aşağılama veya inkar değil, 150 yıllık oyun kurucunun bütün hamleleri boşa gidene kadar gevşemememiz gerektiği şeklinde anlaşılmalıdır. İlla ki bir akıl veya hafızadan bahsedilecekse, 150 yıldır çipi tamamen sökülmeye çalışılan devlet aklından ziyade, bunu bünyesinde muhafaza edegelen toplum hafızasından bahsedilmelidir. İlla ki bir devlet aklından bahsedilecekse, yok olmaması ve bir sonraki nesilde yeniden neşvu nema bulması için çaba sarf eden yerli ve milli Anadolu evladından, kurumlarından ve yayınlarından bahsedilmelidir.

Rahmetli Erbakan hocadan tutunuz da şu an şimdiki Meclis başkanımız İsmail Kahraman beyefendiye kadar bu hafızayı sürekli diri tutmuş isimlerden bahsedilmelidir.

Sebilurreşad gibi mühim vazifeler icra eden yayınlardan tutunuz da günümüze kadar toplumsal hafıza uhdesinde emanette saklanan bu aklı içerden ve dışarıdan yapılan tüm tazyiklere rağmen devlete yeniden monte etmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsedilmelidir.

15 Temmuz’da haince bir hamleye yönelik gösterdiği vatanı koruma refleksi tam da bu devlet aklını emanetinde tutan toplumun hafızasından kaynaklı bir reflekstir.

Kaldı ki, toplumsal hafızası yerli ve milli duygularla beslenmiş Anadolu evladı, piyasada dolaşan gaz verme efsanelerine ve özgüven patlaması oluşturup rehavet sağlatacak hikâyelere hiçbir zaman aldanmamıştır.

Toplumsal hafızası güçlü her Anadolu evladı, bu türden hikâyelerle avutuldukça kendi ülkesinde asla muktedir olamayacağını ve darbeler tarihine yepyeni darbeler eklenmeye ve mukadderatının dizayn edilmeye devam edeceğini çok iyi bilmektedir.

Sağlıcakla Kalın.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

17

18

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

ÖZEL HABER

#vatandeyince 15 Temmuz gecesi millet, iradesine kast eden ihanet çetesi FETÖ’nün hain DARBE GİRİŞİMİ’ne tek vücut olarak DUR dedi ve “Vatan”nın önemini bir kez daha anladı.

Siyaset, sanat, iş dünyasından isimlere ve vatandaşa sorduk... “Vatan Deyince!” ne hissediyorsunuz? İlk aklınıza düşen kelimeler, cümleler neler?

Vatan sizin için ne anlam ifade ediyor? Kısacası VATAN DEYİNCE...

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

19

V

Sedat CÖMERTOĞLU

Tapu Kadastro İstanbul Bölge Müdürü

atan demek ecdadımızdan bize miras kalan ve torunlarımıza devretmekle mesul olduğumuz en kıymetdar sermaye demektir. Din, namus, şeref, izzet ve emniyet gibi değerli mücevherattan müteşekkil vatan sermeyenin sınırları şehit kanlarıyla çizilmiştir.

Ahmet AKGÜL USTAD Başkanı

V

atan denince; Ekilip biçilen toprağıyla rızık temin edilen, şüheda karışmış toprağıyla ecdada ulaşılan, Ebedi âleme seferde toprağında güvenle yatılan, uzak elden dönüşte toprağına kapanıp öpülen, iyi günde kötü günde basıldığı toprağıyla güven duyulan, bayrağı, şerefi ve namusuyla üzerinde yurt kurulan, geçmişiyle övünülüp istikbale yatırım yapılan, müdafaası gerektiğinde uğruna can verilen, soyu ve nesli var oldukça korunması namus borcu sayılan, atalarından miras kalıp, torunlarına emanet bırakılan, kan ve gözyaşıyla sulanmış, yurt ve toprak parçası akla gelir.

V Hayrettin MERMER

Orhan OSMANOĞLU II. Abdülhamid Han’ın Torunu

V

atan sevgisi imandandır.

Vatan, bir bütündür toprak parçası olmaktan öte. Bayrak, devlet başkanı, başkanlık makamı, meclis, çocuklar, inançlar, mabetler, namus...

Bunlardan mürekkep bir değerdir. Vatan duygusu en belirgin şekilde bu topraklarda makes bulmuştur. Yaşanan son hadiseler şahittir. Çocukları korumak dahi vatani korumaktır.

Onları her türlü istismardan hayallerini çalan şeylerden korumalıyız. Çünkü onlar gelecektir; devletin kurumlarını emanet edeceğimiz. Vatanı sevme duygusunun ona sahip olma hassasiyetinin yaşatılması elzemdir. Vatanı, yasalardan çok mangal gibi yürekler korur.

Diplomadan önce liyakat korur.

Yüreklere vicdan karakolları kurulmalı. Helale harama dikkat eden, hesap verme hassasiyetinde titreyen yürekler

20

inşa edilmeli. Sadece diplomaya akademik başarılara odaklanır isek ifrat-tefrit çizgisini kaybederiz. Tarihte devletsiz yaşamamış, kayıtlı ve belgeli 17 devleti, binlerce beyliği olan bir büyük kavimiz. Devleti oluşturan kurumları insanlar yönetir. O yüzden Şeyh Edebali “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye değişmez bir çizgi çizmiş bize. Tarihte ve bugün yapılan ihanetlere bakınca; yapanlar bu topraklarda doğmuş, büyümüş ama ruhu başka yerlere ait. “Ruhu ihmal eden kalkınmanın sonu hüsrandır.

(NFK) “Siyasilerin de yapıcı dile bir gün her şeyden çok ihtiyaç olacağını unutmamaları gerekir. “Tüm kötülüklerin başı; cehalettir” demiş Yunus Emre hocamız. Eğitim en mühim reçetemiz. Ruhu ihmal etmeden, ezberci olmadan, insan merkezli.

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

İş Adamı

atan insanın onuruyla inancıyla taşıyabileceği dedelerinin kanlarıyla elde ettiği Toprak parçasının torunlarına teslim etmek üzere emanet olarak muhafaza ettiği bayrağının dalgalandığı yerdir.

V

atan; Ekmek gibi, su gibi, bir çocuğun gülüşü, derinden çekilen bir nefes gibidir. Resulullah Efendimizin “Vatan Sevgisi İmandandır” hadisinin ışığında, biz bu vatan müdafasından vazgeçmeyeceğiz. Belki yorulacağız, belki uykusuz kalacağız belki de öleceğiz ama Okçular Tepesi’ni

asla terketmeyeceğiz. Bu Memleketi şer güçlerinin eline bırakmayacağız. Ümmeti umutsuz, mazlumu boynu bükük, ezileni kendi kaderiyle baş başa bırakmayacağız. Ana gibi, yar gibi, evlat gibi kutsal, evimiz, barkımız, ekmeğimiz, aşımız olan vatan toprağımızın bir karışını dahi çiğnetmeyeceğiz.

Necmi KADIOĞLU Esenyurt Belediye Başkanı

E

Mustafa ARAT

Büyükçekmece Kaymakamı

n kıymetli varlığımız, o yoksa sahip olduğun hiçbir şeyin anlamı da yok. Uğrunda can verilen, kutsal kabul edilen çok ulvi değerler yüklenmiş bir kavram. Kısaca bu dünyadaki her şeyimizdir vatanımız.

B

B

izim inancımıza göre; Allah’a imandan sonra vatan sevgisi gelir Atalarımız şöyle der, ahirette iman dünyada mekân yani Literatürdeki gibi üzerinde yaşadığımız kara parçası tanımlamasından ziyade, uğruna savaşlar ve şehitler verilen, bizi biz yapan birlik beraberlik ruhu, özgür, bağımsız, onurlu ve şerefli bir şekilde yaşanacak dünyadaki en kutsal yer.

M.Mustafa KARAYÜN

Büyükçekmece Genç İş Adamları Derneği Başkan Y.

Gülşah ÇİFTÇİ

Aruna Restaurant İşletme Sahibi

ana vatan denildi mi aklıma İslam gelir. Vatan toprağımızın çiğnenmesi ihtimalini, kendi adıma Dinime ve Peygamberime ihanet kabul ederim. “Vatan Sevgisi İmandandır.” diyen Sevgili Peygamberim Hz. Muhammed Mustafa SAV. övgüsüne mazhar olan bir vatan sevgisi taşımaktır niyazım. Öte yandan damarlarımda akan asil kanım haykırır durmaksızın

“Türk Vatansız Olmaz!”

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

21

T

arih boyunca uğruna savaşlar yapılmış, bedeller ödenmiş, tehlikede uğrunda canlar verilebilecek kadar kutsaldır VATAN! Sudur, aştır hatıradır...

VATAN dede evidir. Evlat özlemidir, ana yüreğidir, kardeş acısıdır, sıladır.

VATAN tektir, bölünemezdir.

Fikret ALTUNHAN Oyuncu

V

atan evlat gibidir, kendinden önce onu düşünürsün.

Duygu KOÇ

Esenyurt Ak Parti İlçe Kadın Kolları Başkanı

V

Naci AYDEMİR

Aydemirler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

atan Deyince…

Kutsal emanet, Namus borcu, Kanla yıkanmış topraktır vatan!

Vatan Malazgirt’tir, Vatan Fetihtir, Vatan Çanakkale’dir, Vatan 15 Temmuz’dur ve Vatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Tarihin tozlu sayfalarına gömülemeyecektir bu topraklar, vatan deyince istemeyin benden bir karış toprak! Şu günlerde namusumuza, toprağımıza, umutlarımıza göz diken hainlerin; geleceğimizi hapsetme teşebbüsünde bulunan bu kendini bilmezlerin karşısında bir millet yaşar bu topraklarda…

Vatan uğruna ölen varsa vatandır.

Yeşil AYTULUM

Ak Parti İl Kadın Kolları Teşkilat Başkanı

V B

Medeni Şirin Ergün İş Adamı

22

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

ülbülü altın kafese koymuşlar vatanım demiş vatan demek özgürlük demek vatan demek huzur demek vatan demek şeref namus demek ALLAHIM Kimseyi vatansız bırakmasın önce vatan!

atan İstikbal’in ve istiklalindir...

Vatan cennetten önceki mümbit yurdundur...

Vatan namus... Vatan hududundur...

Vatan uğrunda Dünya’dan çağacağın kutsalındır... İzzetin, şerefindir...

Uğurunda şehit düşmüş milyonların ecdadın emanetindir...

Sevda’n olan sancağının dalgalandığı memleketindir...

Dünya birleşse her şeyden geçsen dahi canın pahasına geçemediğindir...

Vatan dünyada eşi olmayan Anadolu insanının bir ömür nöbet tutup bekledi kalendir...

Vatan vatanına sevda duyanlarla vatandır...

Vatan vatanı için canından kopanlarla vatandır...

Vatan bedel ödemeyi göze alan masumlarla vatandır...

Vatan vatanını anne kadar değerli görenlerin vatanıdır...

Selam olsun şehitlerin emanet bıraktığı vatanımıza.

V

atan deyince herşeyin teferruat olduğunu, “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” deyince yeniden öğrendik.

Ayhan KÜÇÜK

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi Başkanı

Ahmet TEMEL

M

Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı

evla’nın yarattığı ve dinimizi rahat bir şekilde

yaşayabildiğimiz, uğruna

B

şehit olunan her yer vatandır.

Ahmet İsmail KADIOĞLU

V

atan, sevdadır, aşktır, namustur ve de yuvadır.

Alis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı

u millet bir gecede bir asırdan fazlasını yaşadı. Zekalar parlatılıp akılları hadım edilen, gözleri kamaştırılarak körleştirilen mankurtlar Devletimize ve milletimize saldırdılar.

15/16 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve milletimizin yaptığı ; Sultan Alparslan’ın ve Ordu’sunun 1971 de Malazgirt’te, Fatih sultan Mehmet hanın ve ordusunun 1453 de İstanbul’da yaptığından daha az önemli değildir.

V Seyithan İZSİZ

atan, anadır, babadır, çocuktur, güvendir, duygudur, paylaşımdır.

Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi Delta Holding Yönetim Kurulu Başkanı

Paşa KARADENİZ

Karden İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

V

“Vurulup tertemiz ɑlnındɑn, uzɑnmış yɑtıyor; Bir hilɑl uğrunɑ, yɑ Rɑb, ne güneşler bɑtıyor.”

Şenay DEĞER

Ak Parti Esenyurt İlçe Başkanı

atanın ne olduğunu 15 Temmuz akşamı en net bir şekilde tüm dünyaya hep birlikte gösterdiğimizi düşünüyorum.

Benim aklıma vatan deyince uğrunda tereddüt etmeden can verilecek kutsal bir yuva geliyor.

Mehmet Akif Ersoy Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

23

B

ir milletin fertlerinin ortak amaçlar ve ortak kültür değerleri ile birlikte yaşadıkları kara parçasına vatan adı verilmektedir. Ancak vatan için sadece kara parçası ya da toprak demek yeterli değildir. Çünkü vatan aynı ortak değerlere sahip ve aynı bayrak altında toplanmış insanların yaşadığı yerdir.

Enver YILMAZ

Başbakanlık Basın ve Halkla ilişkiler Müşaviri

Vatan kimine göre ekmektir, aştır.

Vatan baba ocağıdır, ana yüreğidir, Evlattır, kardeştir, özlemdir.

Kimine göre aşktır, sevdadır, hasrettir, sıladır, sevinçtir.

Farklı yüreklerde aynı sevdalarla yola, çıkan insanların tek barınağıdır, Zaman zaman acıdır.

Vatan, yüreği vatan sevgisiyle dolu insanların dünyasıdır. Eğer bir de TÜRK isen, ay yıldızlı bayraktır imandır, vuslata erişmektir. Vatan, 15 Temmuz akşamı söz konusu vatan olunca; abdest alıp, iki rekât namaz kılan ve anne babasına hakkınızı helal edin, vatanımın bana ihtiyacı var diyen EVLATTIR. Eşine ve çocuklarına ALLAH’a emanet olun deyip sokaklara koşan BABA’dır. Gözünü kırpmadan tankın önüne yatan 15 yaşındaki yiğittir vatan.

Kısaca özetleyecek olursak; AŞK güzeldir karşılığı varsa, Ama karşılıksız da sevilir, karşındaki VATAN’sa.

V

Nezir KARAYÜN

Türkiye Yerel Basın Birliği Başkanı

atan... Toprakları toprak yapan üstündeki kandır, uğurunda ölen varsa vatan vatandır... Türk İslam ahlak ve faziletini kendisine düstur edinen birisi olarak her daim vatan için her şeyi yapmaya hazırım. Rabbim vatanımıza milletimize ve dinimize hainlik edenleri kahrı perişan eylesin...

Geldiğinde insanlığa adalet ve nizam veren, hayatı örnek alınması gereken âlemlerin efendisi Peygamberimiz Muhammed Mustafa (SAV.)’in yolundan gitmeyi nasip etsin...

15 Temmuz darbe girişimini ülkemiz üzerine karabulut gibi çökerten hain zihniyeti şiddetle kınıyorum.

Refia YURT

Ak Parti İstanbul Kadın Kolları Y. Yön. Kur. Üyesi

U

ğruna can vereceğimiz kutsal topraklarımızdır Vatanımız.

“ “Size öyle bir vatan aldım ki; ebediyen sizin olacaktır.”

Sultan Alparslan 24

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Veli Tolga VELİBEYOĞLU Diş Hekimi

Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.” cümlesindeki derinliği anlayan fikri hür, vicdani hür, Laik Demokratik Cumhuriyete Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, şanlı tarihini bilen, damarlarındaki asil kandan ve şanlı tarihinden kuvvet alan, dinini bilen ve özgürce yaşayan insanların bir ve birlik olduğu misakı-milli sınırları ile çizilmiş bölünmez bir bütündür vatan.

Evimizdir, yuvamızdır, namusumuzdur vatan.

ALLAH vatanımızı ve milletimizi sonsuza kadar korusun.

V

atan anadır devlet babadır bizim için hayatta en kutsal varlıklarımız anamız ve babamızdır. Derneğimizin adı ev hanımları derneğidir yani analardır.

Bu nedenle vatanımızı ve devletimizi korumak için elimizden gelen her şeyi canımız pahasına yaparız.

Sebahat SAYMAZ

Selant Gayrimenkul Genel Müdürü

V

atan deyince aklıma uğruna can verebileceğim kadar kutsal topraklarım gelir. Türk milleti VATAN kelimesinin anlamını damarlarında dolaşan ASİL KAN kadar iyi bilir. Bunun en iyi örneğini tarihte atalarımız göstermiştir. 15 Temmuz’da da torunları ‘Vatan ne demektir’ tüm dünyaya gösterdi.

Hatice Özcan UYGUN

Esenyurt Ev Hanımları ve Engeliler Dayanışma Derneği Başkanı

Ya İstiklal, ya Ölüm!

Recep EROL

Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi

V Musa KAYNAR

atan deyince aklıma ilk gelen kurtuluş savaşındaki birlik beraberliğimiz.

Vatan deyince namus ve çocuklarımızın geleceği. Vatan deyince Suriye aklıma geliyor.

Büyükçekmece Sivaslılar Derneği Başkanı

V

atan deyince atalarımızın kanıyla sulanmış olan, 3 tarafı denizlerle çevrili,Türk, Kürt, Zaza, Azeri, Çerkez, Laz, Roman, Göçmen Arnavut”un ve her dinden insanın hür ve özgür yaşadığı Ülkem Türkiye”m gelir aklıma.Ve bize buraları yurt yapan, ülkemizi muasır medeniyetlerinde üzerine çıkarmak için çalışan Sultan Alparslan, Fatih Sultan Muhammed han, Abdülhamit Han Hz., Gazi Mustafa Kemal Aratürk ve Liderim Recep Tayyip Erdoğan her daim aklımdan çıkmaz.

V

atan Deyince; Dünyaya geliş gayem geliyor aklıma...

Evlatlarımızın ve mallarımızın bizleri ayıramayacağı ayeti kerimesi geliyor!

“Benden eğerimi isteyiniz vereyim, ɑtımı isteyiniz vereyim.

Fɑkɑt vɑtɑnımdɑn hiç kimse bir kɑrış toprɑk istemesin veremem.

Mete Han

Kadri Cemil YAYLA

Büyükçekmece Genç İş Adamları Derneği Başkanı

Yani Şehadete

Azimle Yürüyüş geliyor aklıma...

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

25

D

Eyyup DEMİR

Beylikdüzü İlçe Müftüsü

Nazım Uslu

S

evgi, millet, toplum, topraklarımız, bayrağımız geliyor aklıma.

eğerli kardeşim biliyorsunuz 15 Temmuz akşamı Fetö’nün ve bazı cuntacıların başlatmış olduğu darbe hareketi millet-devlet işbirliği ile püskürtüldü.Allaha hamdolsun. ”Ey iman edenler! Allahın size olan nimetini unutmayın;hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah,onların ellerini (keserek)sizden çekmişti.Allahtan korkun ve müminler yalnızca Allah’a güvensinler.”(Maide:11)

edeceğiz.Hala içimizde birbirimizle uğraşmayacağız.Doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz.

4-Bu olayda da gösterdiğimiz gibi devletimize milletimize sahip çıkacağız.

5-O zalimlere muhtaç olmamak için çok çalışacağız.Her alanda çok çalışmamız lazım. İlim,fen,teknik,ekonomi.vs.

6-Yüce dinimiz İslam bizi kardeş ilan ediyor.

Büyük ve zalim devletler kendi menfaatlerine ters düştüğü müddetçe diğer devletlere hayat hakkı tanımazlar.Bu olayla da ayan-beyan açığa çıktı ki,bu hain maşayı tutan el, ABD, NATO ve Siyonizm’dir.Ortadoğuda güçlü bir İslam ülkesi istemiyorlar.

Peki biz ne yapalım veya ne yapmamız gerekir?

”Müminler ancak kardeştir....” (Hucurat -10)

1-”Dinlerini kabul etmedikçe yahudiler ve hıristiyanlar seni kendilerinden kabul etmezler...”

(Bakara-120)

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz. (Muhammed Suresi-7)

Bu gerçeği bileceğiz.

Gerçek bir mümin önce Allah’a sonra Hz. Muhammed’e teslim olur. Müminin İslâmî bir ölçüsü olmalıdır.O ölçüye uymayan şeyh’miş, efendiymiş kim olursa olsun kabul etmez. Aklını kiraya vermez. İşte vatan deyince bunlar gelir aklıma.

2-Bizim kuyumuzu kazanların değirmenlerine şu taşımayacağız.

Hala düşmanların yaptığı arabaya biniyor,hala Newyork yazan tişörtler giyiyoruz....

3-Eğer dostumuz düşmanımız belli oldu ise! Ona göre hareket

A

Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bu vb. hususlara dikkat edersek! O zaman Rabbimiz her an bize yardımcı olacaktır.Onun yardımcı olduğu kişilerin ve toplumların sırtı yere gelmez inşaallah.

nnem, bacım, kardeşim, ablalarım, amca ve dayılarım geliyor. Bu kadar sevgiyi bunlara beslediğimize göre, bu vatan için canımızı seve seve vermeye her zaman hazırız.

Zeki Tütünen

26

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Her zaman nöbetteyiz.

V

uslatım için, uğruna ruhumu bedenimden seve seve ayırabileceğim

kutsalımdır vatanım!

Ahmet ŞAHİN

Şenol YEŞİLIRMAK

Büyükçekmece Yeni Mahalle Muhtarı

Mahmut DENİZ Terzi

A

nayurt, bayrak,

birlik ve beraberlik

V

atan bir bütündür, özgürlük için meydanlardayız.Devletimizi, Milletimizi vatanımızı korumak için onların yanındayız, ülkemizi böldürmemeye çalışıyoruz. Birlik ve dirlik içinde yaşamaya çalışıyoruz. Allah vatanımızı böldürmesin.

Halis ÇUHADAROĞLU İş Adamı

içerisinde bölünmezlik!

H

er şey geliyor.

Sevgi, saygı hoşgörü geliyor.

Gerekirse vatan için seve seve ölürüz.

Nihat Tartık

Vsevdadır aşktır

atan; ekmektir aştır, anadır gardaştır,

cektir tektir bütündür.

, uğruna ölüne-

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

27

E

cdadımızdan yadigâr kalan ve canımız pahasına bir karışına bile halel getirmeyeceğimiz yerdir vatan. Şairin ‘’Toprakları toprak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’’ dediği gibi; Huzur içinde yaşamımızı sürdürebileceğimiz,

İlker GÜRBÜZ

Ak Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı

Ecdadımızın içtiği pınardan su içerek, Aynı toprağın havasını koklayarak, Aynı çınarın gölgesinde oturduğumuz yerdir vatan…

Şeyma Döğücü

Ak Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı

Sezai ESEN

UHİM Gençlik Direktörü

V

V

atan: halkın uğruna tankların önüne durup ailesinden ve sevdiklerinden vazgeçtiği, sağcısıyla solcusuyla bir bütün halinde tek ruh oldukları uğruna hayatlar feda edilen toprak parçasıdır.

atan demek güvenli bir liman demektir bizim için. Bu limanda şefkat, merhamet ve sevgimizi çoğaltırız. Ayrıca hiç vazgeçemeyeceğimiz hürriyetimizin teminatıdır vatanımız. Umudumuzu yeşerteceğimiz güvenli limanımızın daim olması için, vatanımız için duadayız.

Mehmet Emin Basmacı Beylikdüzü Ustaello Lostra

Gelin Burcu ardeşlik geliyor, bölünmez bütünlüğümüz geliyor.

K

28

Damat Berk atan deyince aklıma Türkiye geliyor. kardeşlik geliyor, insanların biribirini sevmesi ve huzurlu yaşam geliyor.

V

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

N

amus geliyor, bayrak geliyor ve geçmişlerimizin kabirleri geliyor. bizler vatanımızı bırakıp gitmeyiz. amerikaya da buradan sözüm var, biz bu vatanı bırakmayız. Orta Asyadan gelerek burayı kendimize yuva yaptık. Türk’ ün gücünü sınamaya kalkmasınlar zorlamasınlar.

K

ürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnakıyla tüm unsurlarıyla insanımızın üzerinde yaşadığı toprak parçası.

Vatanımız Ülkemiz ...

Cem KARA

Çatalca Belediye Başkanı

V

atan bir kimsenin doğup büyüdüğü bir milletin hakim olarak yaşadığı barındığı gerekirse uğruna canını vereceği toprak parçasıdır. Vatan ile Yurt aynı manadadır. Vatan ın geniş manada tarifi ise ülke’dir. Ülke toprağın altında yatan şehitlerin hatıralarıyla kutsaldır.

Haldun İÇERİ

Beylikdüzü Şennur Eczanesi

Eczacı

Rasim Denk

B

irlik beraberlik, toprak, bayrak, Millet, güzellik kardeşlik içinde yaşamak.

Özel Sektör Çalışanı

Nuri Can Can FM

Ç

anakkale’de gazi ve şehitlerin bu topraklar için neler yaptığı aklıma geliyor. O yüzden hiç kimse merak etmesin Cumhuriyet’e inanan insanlar olarak son nefesimize kadar bu vatanı kollayacağız; aynı 57. alaydaki gibi. Bizde milletimizi koruyup kollayacağız gelecek nesiller için buna mecburuz.

29

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Zuhal COŞKUN Eğitimci

U

ğruna canımızı seve seve vereceğimiz en büyük değerdir. Vatan yoksa ; özgürlük diye bir kavram yok, namus yok, şeref yok... O nedenle bu toprakları kanları ile sulayarak bize vatan yapan şehitlerimize binlerce rahmet,şükran.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

29

Vatan!

Rahmi AYDEMİR

Yazar / Aydemirler A.Ş. İşletme Yöneticisi

Boşuna dememiştir Mehmet Akif Ersoy: “Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!”

Ne yazıktır ki güzel yurdumuz, cennet vatanımız tarih boyunca içerideki hainlerle boğuşmuş ve mücadele etmeye de devam etmektedir. 15 Temmuz hainlikle ve vahşetle dolu bir gece olmuş ancak milletimiz gerektiğinde bu vatan uğruna tam da bugünlerde olduğu gibi birlik ve beraberlik olmasını bilmiştir. Siyasi ideolojilerin bir kenara bırakıldığı, bir karış toprağın uğruna

canı pahasına direnenlere selam, yaşamını yitirenlerin de ruhu şad olsun.

Gördük ki ötekileştirmenin, ayırmanın, çatışmaların söz konusu vatan olunca hiçbir dayanağı yok. Gördük ki tek devlet, tek bayrak, tek millet ve tek vatan! Anasız, babasız yaşanır; yar olmasa da olur, gömersin atarsın üstüne toprağı… Yakar gönlünü yine de soğutursun. Lakin bir vatan yoksa ne atacak ne de yaşayacak toprağın olur. Rabbim bizleri vatansız, bayraksız, canını seve seve verebilen bu halktan yoksun bırakmasın…

V

atan namustur onun için yaşarsın!

Cemre DEMİRHAN

Han Cafe Yönetim Kurulu Başkanı

Ümit BAY

Bade gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı

Ö

rf, adet ve inancımızı özgürce yaşayacağımız yerdir. Vatan namustur. Uğruna canınızı verebileceğimiz kutsal bir topraktır. Herkesin vatanı kendisi için büyük değer taşır. Özgürlüğümüzü bizden alacak yegane şeydir. Çünkü uğruna candan geçilir.

V

atan, topraklarında özgürce yaşadığımız ve kutsal saydığımız yerdir. Her karışı şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklar bizi bir arada tutan, aynı hedefte birleştiren en önemli unsurdur. Söz konusu vatanımız olduğunda lazıyla, kürdüyle, alevisiyle, sünnisiyle herkes tek vücut oluruz. 15 Temmuz Darbe Girişimi bunun kanıtıdır.

Mübarek Kahraman İş Adamı

V

Hasan AKKUŞ

Büyükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcısı

“Kılıçla alınan vatan, para ile satılmaz.”

II. Abdulhamid 30

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

atan; Bebek için anne karnı, Çocuk için Baba emeği, Çiftçi için tarla, namaz için cami, Müslüman için Kuran-ı Kerim, İnsan için su, hava, ekmek gibidir.

Nasıl bunların hiç biri diğeri olmadan olmazsa, bizler de VATAN olmadan olamayız.

V

atan; Bir kara parçası değildir.

Taş toprak, deniz ve ağaçtan oluşmaz. Ezan, bayrak, kan demek, uğruna feda edilecek can demek. Hiç bir siyasi parti gözetmeksizin haksızlığın karşısında dimdik durabilmek demek. Türkü, Kürt’ü, Çerkez’i, Sünni’si, Alevisiyle kardeşçe yaşa-

İlknur ÇELİK

yabileceğin bir karışta olsa sana bir koca dünya olan yer demek. Dininin dilinin örfünün âdetinin yadırganmadan, saptırılmadan, kınanmadan yaşayabileceğin yer demek. Vatan demek aynı bayrak altında, aynı ezana uyanmak, aynı dili konuşabilmek ve kardeşçe nefes almak demek.

Y Ali YILMAZ İş Adamı

ediğim ekmek, içtiğim su, teneffüs ettiğim hava yani olmazsa olmazım. Ve bir de uğrunda can vermeye her daim hazır olduğum yegane varlığım, al beyazım, bayrağım, şerefim, namusum.

Mehmet GÖKHAN İş Adamı

V

V

atan denildiği zaman en başta ülkemizin namusu, uğrunda ölen atalarımız, verilen mücadeleler, analarımız, bacılarımız ve yurttaşlarımız gelir. Bayrak, vatan, töre uğruna ölen milyonlar gelecektir.

Vatanımız her bakımdan Türk milleti için önemlidir. Dünyalara değişilmeyecek kadar değerli olmaktadır. Vatan bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü sağlar. Özgürce yaşıyorsak eğer sahip olduğumuz vatandır. Dinimizi ve inanışlarımızı yaşayabiliyorsak vatanımız sayesinde olduğunu unutmamalıyız. Vatan bize her şeyi anlatır. Geçmişimizi ve geleceğimizden kalma örf ve adetlerimizi yaşayabileceğimiz büyük toprak parçasıdır.Bizlerde müzik adamları olarak bu vatanın her zaman savunucuları olacağız ve vatan kültürünü gelecek kuşaklara aşılamak için elimizden geleni yapacağız.

atan; Çocuklarımıza bırakacağımız Onur’umuz; Allah’ın Huzurunda vereceğimiz hesabımız.

Gökhan Yağmur Sanatçı

V

atan sevgisi imandandır.

Varlığımızın nedeni olan, uğrunda can verilecek en kutsal değerdir. Namustur.

Mustafa Uçar

Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

31

tsk:

‘Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank ve 3 geminin kullanıldığı tespit edildi’

Asker Elbiseli Teröristlerin sayısı

8 BİN 651

TSK

’dan yapılan açıklamada, TSK içerisinde yuvalanmış, büyük çoğunluğu asker elbisesi taşıyan illegal çete mensubu hain teröristler (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde alçakça, kahpece gerçekleştirilen menfur darbe girişimine katılanlar ve kullandıkları devlet malı harp, silah, araç ve gereçlerin belirlendiği vurgulandı.

‘TSK’nın kahır ekseriyetinin bu hain girişime şiddetle karşı çıktığı zaten sayılar üzerinden de görülmektedir’

Açıklamada, “Yapılan incelemede milletimize, değerlerimize, yüce Meclisimiz başta olmak tüm kurumlarımıza asker elbisesi taşıyan illegal çete mensubu hain teröristlerin (FETÖ) sayısının 8

32

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘FETÖ teröristlerinin sayısı 8 bin 651, TSK’nın yüzde 1,5’idir’ denildi. Açıklamada ayrıca TSK’ya ait 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank ve 3 geminin kullanıldığı tespit edildiği belirtildi.

bin 651 olduğu (bin 676’sı erbaş/er, bin 214’ü askeri öğrenci), bu sayının TSK personel mevcudunun yüzde 1,5’ine tekabül ettiği, dolayısıyla TSK’nın kahır ekseriyetinin bu hain girişime şiddetle karşı çıktığı zaten sayılar üzerinden de görülmektedir” denildi. Kullanılan harp silah, araç ve malzemenin TSK toplam mevcuduna oranı ise şöyle açıklandı: “Uçaklarda yüzde 7 (35 uçak bunun 24’ü muharip uçak), helikopterlerde yüzde 8 (37 helikopter bunun 8’i taarruz helikopteri), tank ve zırhlı araçlarda yüzde 2,7 (246 Zh. araç bunun 74’ü tank), gemilerde yüzde 1 (3 gemi), hafif silahlarda yüzde 0,7 (3 bin 992 adet hafif silah) olduğu tespit edilmiştir.”

Açıklamada, “Mazisi şan ve şerefle dolu,

gücünü yüce Türk milletinden alan TSK içerisine sızmış illegal çete mensubu hain teröristlerin (FETÖ) ülkemize yaşattığı bu zillet ve rezalete katılan/destekleyenlerin ve kullandıkları araçların oranı genel olarak ortalama yüzde 1,5 seviyesinde kalmıştır. TSK bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemize ve milletimize yönelecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güce ve kararlılığa sahiptir. Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. ‘Devlet namusumuzdur’ düsturuyla yola çıkmış olan bu vatanın evlatları bu yolda gözünü kırpmadan canlarını seve seve feda edeceklerdir” denildi.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

33

DURMAYACAKLAR! AHMET KARAYÜN www.ahmetkarayun.com

ahmetkarayun@gmail.com

Velhasıl bu millet bir türlü rahat bırakılmamıştır ve bırakılmayacağı da gün gibi aşikârdır.

15

Temmuz’u tarih yazacak elbette. Bir tarafa hainleri, öte yana kahramanları yazacak. Dua dua yükselen bir milletin kutlu direnişini okuyacak gelecek nesiller. Salâ’ların tankların karşında galip geldiğini yazacak... Bir milletin küllerinden doğuşunu, maneviyatını, vatan aşkını yazmaya mecbur kalacak tarih sayfaları.

Malumunuzdur ki asırlarca dünyaya hükmetmiş bir milletin torunlarıyız bizler. Her ne kadar unutturulmaya, nefret ettirilmeye çalışılsa da güneşi balçıkla sıvayamadılar. Şanlı tarihimizden koparamadılar bizi. (Şuan azınlıkta olan bir kesim hala Osmanlı düşmanlığı yürütmekte ve nefret etmekteler.) Fakat hakikat bu... Tıpkı betondaki çatlaktan gün yüzüne çıkan kır papatyası gibi zamanı geldiğinde meydana çıkar. Türk milleti de batının şeklinden şemalinden, özentisinden sıyrılıp, Mevlana’lar, Yunus’lar yetiştiren Anadolu Ruhu’na dönecektir elbet.

Darbeler Osmanlı döneminde Abdülaziz’e yapılan hain katliamla başlar bu topraklarda. Ve Cumhuriyet döneminde tek parti devrinin bitmesiyle aralıksız devam eder. Menderes’i asmak suretiyle şehit ederler. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat en bilinenleri... Fakat ordunun halkın iradesine, yönetimine demir yumrukla inme, el koyma girişimleri bitmek bilmez.

22 Şubat 1962 Ayaklanması, 20 Mayıs 1963 Ayaklanması, 20 Mayıs 1969 Darbe Teşebbüsü, 9 Mart 1971 Darbe Teşebbüsü, 27 Nisan e-muhtırası, Balyoz’u, Ergonekon’u derken bu liste uzar gider.

34

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Durmayacaklar!

rini bitiriyorsun, öteki çıkıyor. Tam kurtuldum derken başka bir belayla karşılaşıyorsun. O en küçük bebeğe, çekirdek akla ulaşmak, onu yok etmek çok zor.

Peki, ordu eliyle bu milleti sindiren, geri götüren, fakirleştiren, psikolojik travmalara, acılara, ölümlere maruz bırakan kim? FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın, PYD’nin kumandası kimde? Bu oyunun kurucusu, finansörü kim?

Nitekim 15 Temmuz gecesi tıpkı Amerikan filmlerindeki gibi şiddet ve acımasızlık içeren bir darbe girişimi yaşadık. Akıl almaz bir hainliğe maruz kaldık. Kendi silahlarımızla vurulduk. Teröristler ordumuzun üniformasının içine girdi.

Bazen kendime “Her şeyi de Amerika’dan biliyoruz!” diye serzenişte bulunurdum. “Sanki biz mucitler yetiştirmişiz, icatlar yapmışız da Amerika engellemiş?” diye düşünürdüm. Her şeyi dış mihraklara bağlamayı kolaycılık sayardım. Fakat Aselsan Mühendisleri’nin arka arkaya ve projeleri başarıya ulaşmışken -sözde- intihar etmelerinden sonra “Evet, bizim yazılımımızı bile yapmamıza engel olan ve sadece Hollywood filmlerinde olmadığına kanaat getirdiğim bir şer odağının, komploların, acımasız bir “Üst Akıl”ın olduğuna inandım.

Peki, bu ve bunun gibi yapılar, yapılan temizlikle tamamen yok edilebilecek mi? Saldırıların sonu gelecek mi? Elbette hayır!

Durmayacaklar!

Bizi rahat bırakmayacaklar!

Ve bunlar her türlü ahlaksız ve onursuz oyunu oynamaktan çekinmiyorlar.

Birçok faili meçhul, kaza görünümlü infazın arkasında bu ‘Üst Akıl’ın olduğunu düşünüyorum.

Ne zaman Türkiye’nin başına milli, halktan ve bu memleketin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için çalışan bir lider gelse bunlar tuzaklarını kurmaya, oyunlarını oynamaya başlıyor.

Türkiye’nin karşısında olduğu durum tıpkı Matruşka Bebekleri gibidir... Bi-

Bize düşen ne o halde? Uyanık olacağız. “Su uyur, düşman uyumaz!” atasözümüzü dikkate alacağız. Milletçe dışarıdan gelebilecek her türlü saldırıya karşı tek vücut olmayı bileceğiz. Kendi içimizde fikir ayrılıkları ve hatta kavgalar yaşasak bile söz konusu bir dış müdahale ise kol kola vermeyi başaracağız. “Kol kırılır, yen içinde kalır!” diyen atalarımızın bu sözünü de unutmayacağız. Çok uyanık olmalıyız. İçimize soktukları hainlere karşı, ajanlara, militanlara, provokatörlere karşı uyanık olmalıyız. Milli Savunma konusunda kesinlikle herhangi bir ülkeye muhtaç olmayacak şekilde organize olmalıyız. Atılan milli tank, tüfek, uçak gibi projelerimizi dikkat ve gayretle devam ettirmeliyiz.

Durmayacaklar!

Bunu bilmeli, buna göre pozisyon almalıyız.

Belki de bitti sandığımız anda başlayacak!

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

35

C vitamini katarakt oluşumunu

% 30 azaltıyor 60 yaşın üzerinde en sık görülen göz hastalıklarından biri olan katarakt için uzmanlar uyarıyor: C vitaminini düzenli tüketmek riski azaltıyor.

2 BİN 54 İKİZ 10 YIL BOYUNCA İNCELENDİ Göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, C vitamini kullanımının katarakt oluşumunu önemli ölçüde azalttığını söyledi.

Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, İngiltere’de 2 bin 54 ikiz üzerinde 10 yıl süreyle yapılan araştırmaya göre, düzenli olarak C vitamini alan grubun, almayan gruba oranla katarakt oluşumunda yüzde 30’a varan azalma görüldüğünü belirtti.

60 yaş üzerindeki kişilerin göz sağlığı için beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Kaşkaloğlu, C vitamini açısından zengin narenciye, brokoli, çilek, biber, kivi gibi yiyeceklerin düzenli olarak tüketilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

15 DAKİKALIK BİR OPERASYONLA KURTULUN Hastaların konforunu ve ameliyat başarısını artırmak için sürekli yatırım yaptıklarını dile getiren Kaşkaloğlu, femtosaniye lazer ile katarakt ameliyatlarında hastanın 15 dakikalık bir operasyon sonrasında evine giderek, çok kısa sürede günlük yaşantısına geri dönebildiğini kaydetti.

NEDENİ YÜZDE 65 BESLENME Prof. Dr. Kaşkaloğlu, “Katarakt oluşumunun yüzde 35’ini genetik unsurlar, diğer yüzde 65’ini ise beslenme, yaş, alkol sigara tüketimi, şeker hastalığı ve aşırı gün ışığı gibi çevresel faktörler oluşturuyor. Bizim ülkemizde ise 60 yaşın üzerindeki her bin kişiden 5’i katarakt ameliyatı oluyor.

C vitamininin antioksidan özelliği nedeniyle katarakt oluşumunun önüne geçtiği yapılan deneylerle ortaya konmuş” diye konuştu.

36

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

D

oktorlar, özellikle 60 yaştan sonra düzenli olarak narenciye, brokoli, çilek, biber, kivi C vitamin zengin besinlerin düzenli tüketilmesini öneriyor.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

37

SÖYLEŞİ

DENİZ ALTUNEL

İNSANLAR CANLARINI BİZE EMANET EDİYOR

38

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

sÖYLEŞİ ÖZÇEKİMİ

Sektöründe uzun zamandır hİzmet veren Detabu Asansör Yönetİcİsİ İle yaptığımız söyleşİde “Asansör artık sadece bİzİ evİmİze çıkartan keyfİ bir araç değİl bİzİm o kısa sürede canımızı tehdİt eden bİr makİne” dedİ.

2000

yılında ikamet ettiğim semt olan Büyükçekmece’de kendi şirketi olan arkadaşımın tavsiyesi ile yanında çıraklıktan başladığım sektöre kısa zamanda adapte olduğumu düşünüyorum. Bir hizmet sektörü olan asansör işini; insanlara ne derece fayda sağladığını ve onların güvenliği için ne derece önemli olduğunu gördükçe daha fazla çalışıp, onların bizlere duydukları güveni boşa çıkarmamak için hep elimden gelenin fazlasını yaptım ve yapmaya da devam ediyorum.

2000 yılından 2006 yılına kadar bölgemizde çalıştığım asansör firmalarında her gün daha fazla tecrübe edinip, edindiğimiz bu tecrübe ile 1994’te geldiğim Mimaroba’da ilk şirketleşme adımını attık. Ankara merkezli bir firmanın şubeliği ile 3 yıl görev yaptıktan sonra artık 2009’da Detabu asansörün ilk temeli olan De-Ta Asansör ile şahıs firmamızın açılışını kardeşim Tarık Altunel ile başlattık.

De-Ta Asansör kısa zamanda bölgede kendine iyi bir yer ve çevre edinerek müşteri portföyünü üst seviyelere çıkartmıştır. Artan kadromuz ve müşteri potansiyelimiz ile 2014 yılı Ocak ayında şirketimizi bir adım daha yukarı taşımayı hedefleyip şahıs firmamızın artık şirketleşmesi gerektiğine karar verdik ve 2014 Şubat ayı itibari ile Detabu Asansör San. Ltd. Şti. olarak müşterilerimize en iyi ve kaliteli hizmeti vermeye devam ediyoruz.

2. Asansörlerde nelere dikkat etmek gerekir, müteahhitler veya yöneticiler neler istemeli sizden? Önce kaliteli bir hizmet istemeliler; kaliteli hizmette ince eleyip sık dokumakla olur.

Günümüzde revaçta bir iş sektörüyüz ve bu nedenle de hemen hemen her ay yeni bir asansör firması açılıyor, açılmalı da. Fakat bu firmaların çoğu sadece vergi levhası ile veya başka bir firmanın yetki belgeleri ile usulsüz hizmet veriyor. İşveren olarak müteahhit veya yöneticilere artık daha fazla görev düşüyor. Araştırmalılar ve seçici olmalılar ki son çıkan yönetmelikler gereği asansörün montajından tutun yıllık fenni muayenesinin yapılmasına kadar tüm sorumluluk kendilerinde.

Asansör firmaları işi yapmak ve teslim etmekle yükümlüdür. İşverenler ise işin yapılmasında binalarda çalışacak elemanların yetki belgelerini, SSK girişlerini, OSGB çalışmalarını asansör firmasından istemek zorunda. Bu belgelere ilave olarak işi vermeden önce anlaştığı firmanın kendi yetki belgelerini özellikle Hizmet Yeterlilik Belgesi, TS EN ISO 9001:2008, CE Modül H&B gibi olmazsa olmaz üç ana sertifikayı istemekle ve dosyasında bulundurmakla yükümlüdürler. Aksi takdirde çıkabilecek tüm kaza veya sorunlarda kendileri sorumlu tutulacaktır. Bu sorumluluk harici diğer önemli konu ise araştırılmayan veya evrakları sorgulanmayan bu tip yeni firmalar verilen kalitesiz ve ucuz tekliflerin altında kalmaları ve kısa zamanda açtıkları

firmaları kapatmak veya batmak zorunda kaldıklarıdır. Burada mağdur olan kullanıcılar olmaktadır. Son dönemde bu tip firma kapanmaları sıklıkla olmaktadır. Verdiğimiz paranın yerini ve çalıştığımız firmanın dününü ve yarınını iyi araştırmalıyız. Blok mali menfaatlerini koruyalım derken ödenen tüm paraların ve yapılan işlerin boşa gittiği birçok örneklere şahit oluyoruz.

3. Asansörde yapılan etiketlemeler nedir?

Etiketleme o asansörün bulunduğu yıl itibari ile yıllık fenni muayenedeki durumunu gösterir. Fenni muayene bağlı belediyelerin anlaştığı yetkili A tipi muayene kuruluşlarına verdiği yetki ile asansörlerin her yıl kontrol edilip sağlıklı çalışıp çalışmadığı ve yeni yönetmeliklere uygun olup olmadığı testlerinin yapılmasıdır. Bu testler neticesinde 4 farklı etiket ile tescillenen kontroller (Kırmızı-Sarı-Mavi-Yeşil) yöneticilerin ve bakımcı firmaların imzaları ile onaylanır.

Asansörler yapılan muayenede çeklist de yazan maddelerin uygunluğu veya uygunsuzluğu neticesinde sınıflandırılır.

Amacımız asansör firmaları olarak her asansörün yeşil etiket (Kullanılması can ve mal güvenliği açısından uygundur.) İle geçtiğini görmektir ki bu hem siz kullanıcıların hem size bu hizmeti her ay sunan bakım ve montajcı arkadaşlarımızın sağlıklı ve emniyetli olarak kullandığından emin olmak demektir.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

39

A

macımız asansör firmaları olarak her asansörün yeşil etiket (Kullanılması can ve mal güvenliği açısından uygundur.) İle geçtiğini görmektir ki bu hem siz kullanıcıların hem size bu hizmeti her ay sunan bakım ve montajcı arkadaşlarımızın sağlıklı ve emniyetli olarak kullandığından emin olmak demektir.

4. Asansörlerde neden değişikliğe gidilme veya yönetmeliklerde neden yenileme yapılma gereği duyuldu sizce?

Yapılan araştırmalar ve yaşanan asansör kazaları hep vardı. Hem asansör firma ekipmanlarında hem de kullanıcılarda. Fakat basına pek yansıtılmıyordu. Son yıllarda güncel ve göz önünde olan ciddi kazalar yaşanmaya başlayınca sektörde ciddi ve doğru olduğunu düşündüğüm adımlar atıldı. Yönetmelikler Avrupa standartlarına uygun olarak yenilendi. Asansör yıllık kontrolleri isteğe bağlı bölge belediyeler tarafından yapılıyorken bu iş daha bilinçli A tipi muayene kuruluşu dediğimiz mühendislik firmalarına devir edildi. Ve isteğe bağlı yapılan muayeneler artık yasal zorunluluk halini aldı.

Yıllık fenni muayene asansörlerin montaj yılı ve asansörün sınıfına göre yapılıp eksiklikleri listelenir.

Yaşı itibari ile bakılan asansörlerde 15/20 yılı doldurmuş bir asansörde firmamız olarak tavsiyemiz kısmi değişiklik yerine en son yönetmeliklere uygun 95/16 AT yönetmeliği dediğimiz sisteme göre yenileme yapmalarıdır. Bu o asansörün ve kullanıcıların polisten kaçmak için emniyet kemeri takmak yerine kendi emniyeti ve güvenliği için takması gibidir. Her yıl değişmesi muhtemel isteklerin önüne geçilmiş olur ve her yıl asansör firmalarına vermeleri gerekli ödeneklerinde önüne geçer bir defa iş yapılır ve uzun seneler rahat edilir.

40

Kabul ettiğimiz bir gerçek var montaj veya revizyon tekliflerinde blok yöneticileri ve bina sahipleri hep teklifin en altına bakarız.

Artık bununda önüne geçmemiz ve bilinçlenmemiz gerek. Asansör artık sadece bizi evimize çıkartan keyfi bir araç değil bizim

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

o kısa sürede canımızı tehdit eden bir makine. Tehditleri yok etmesi gereken ise bina sorumluları ve asansör firmalarıdır. Alınan teklifler çok pahalı veya çok ucuz, onda çok madde var bunda niye az diye değerlendirilmemeli. Emniyet detayları, markaları, menşeileri gibi özelliklere fiyattan önce bakılmalı.

Bazı firmalar garanti sürelerini bile abartıyorlar işi almak için. Örneğin taşıyıcı çelik halatın taşıma ve yenilenme süresi 5 yıl olmasına rağmen halata 7-8 yıl garanti veriyorlar. Bu göz boyamadır, bilinçsizliktir.

Detabu Asansör olarak amacımız hizmet verdiğimiz tüm asansörlerde titizlikle çalışıp yıllardır kazanmış olduğumuz memnun müşteri portvöyümüzü yeni işlerde ve yeni müşterilerimizle daha da artırıp bizlere duyulan güveni kaliteli malzemeler ile pekiştirerek yolumuza teknolojinin getirdiği tüm yenilikler ile devam etmek, uzun zamandır birlikte çalıştığımız kadromuzu korumak ve yeni katılan arkadaşlarla güçlendirmek.

Yapmış olduğumuz işlerde kaliteli malzeme kullanıyoruz ve kaliteli işçilik yapıyoruz.

Müşterilerimiz bizden 7/24 bakım ve arıza hizmeti alabiliyorlar.

5- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Öncelikle bu röportaj için teşekkür ediyorum Büyük Türkiye Dergisi’ne. Elbette bizim sektörümüzde vurgulamamız gereken en önemli nokta güvenliktir. İnsanların can güvenliğini sağlamak bizim en temel hedefimizdir. Bu nedenle asansör yaptıracak olanlara şunu söyleyebilirim; Malzemenin ve işçiliğin kaliteli olmasına, firmanın yeterlilik belgelerinin bulunmasına ya da eksiksiz olmasına dikkat etsinler. Ucuz teklifleri veya firmaları mutlaka detaylıca araştırsınlar.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

41

TARİH

İşte yenİ köprüye İsmİnİ veren ‘Osman Gazİ’ Dünyanın en büyük 4. Köprüsü olan ‘Osman Gazi’ köprüsüne adını veren şanlı ecdadımız Osman Gazi’yi tanıyalım.

O

sman Bey, Osmanlı Devleti’ni ve Osmanoğullarını kuran ve adını devletine ve soyuna vermiş bulunan ilk Osmanlı Sultânıdır. Kendisine Kara Osman, Fahruddin ve Mu’înüddin de denmiştir. Osman Gazi, hayatının sonuna kadar emîr yani bey olarak anılmıştır; vefatından sonra Han ve Sultan denmiştir. Çünkü hayatının sonlarına doğru uc beyi olmuştur.

Osman Bey, 1258 tarihinde Söğüt’de veya Osmancık’da dünyaya geldi. Babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hâtun’dur. 24 yaşındayken babasının yerine geçti. Osman Gazi, önce Kastamonu’daki Çobanoğullarına, sonra da Kütahya’daki Germiyanoğullarına bağlı idi. Onlar da Selçuklu Sultanına bağlıydılar.

1281 yılında babasının yerine aşiret beyi olan Osman Bey, bir görüşe göre, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud’un 1284’de Söğüt ve çevresinin kendisine tahsis edildiğine dair olan fermanı ve yanında hediye ettiği ak sancak, tuğ ve mehterhane ile uc beyi olmuştur. 1288 veya 1291 tarihinde Karacahisâr’ı fethetmesi ve Dursun Fakih’e kendi adına hutbe okutması, Osman Bey’in yarı istiklâlini kazanması demektir.

Osman Gâzi’nin Bizans sınır şehirlerini birer birer fethetmesi üzerine telaşa düşen Bizanslılar onu ortadan kaldırmak için bir düğün vesilesiyle bir baskın hazırlarlar. Baskına baskınla cevap veren Osman Bey, 1299 yılında Yarhisar ve Bilecik’i fethetti ve beylik merkezini Bilecik’e nakletti ve fitneye sebep olan Yarhisar Tekfurunun kızı Nilüfer’i (Holofura’yı) oğlu Orhan ile evlendirdi.

Bu tarih, daha önce açıklanan sebeplerle Osmanlı Devleti’nin kuruluş yılı kabul edildi.

42

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

27 Ocak 1300’de Selçuklu Sultanı III. Alâaddin Keykubad’ın sal-

tanat alameti olan tabi, alem ve tuğu Osman Beye bir fermanile göndermesi ile artık Osman Bey müstakil bir uc beyi olmuştu.

1301 yılında Bursa’ya yakın bir yerde Yenişehir’i kurdu ve saltanat merkezini buraya nakletti. Bu arada bütün bu fetihlerde kendisine yardım edenleri de unutmadı ve kardeşi Gündüz Bey’e Eskişehir’i; oğlu Orhan Bey’e Sultânönü’nü; Hasan Alp’a Yarhisar’ı; Şeyh Edebali’ye Bilecik’i ve Turgut Alp’e İnegöl’ü verdi ve Edebalı’nın torunu Alâaddin’i yanında götürdü. 1308 yılında İlhanlı Hükümdarı Ahmed Gazan tarafından Selçuklu Devletine son verilince Osmanlı Devleti tamamen müstakil hale geldi.

1313’de Harmankaya Hakimi Köse Mihal Bey’in Müslüman olmasıyla Mekece, Akhisar ve Gölpazarı Osmanlının eline geçti.

1320 yılından itibaren çevrede fazla görünmeyen Osman Bey, 1324 yılında beyliği oğlu Orhan Bey’e devretti.

1324 yılı Şubat ayında Bursa’nın fethini görmeden 67 yaşında vefat eden Osman Bey, vasiyeti üzerine, geçici olarak gömülü bulunduğu Söğüt’den alınarak 2.5 yıl sonra 1326 yılında Bursa’daki Gümüş Künbed’e defn olunmuştur.

Babasından 4800 km2 olarak aldığı toprakları 16.000 km2’ye çıkaran Osman Bey’in Orhan ve Alâaddin dışındaki çocukları şunlardır: Fatma Hatun, Savcı Bey, Melik Bey, Hamit Bey, Pazarlı Bey ve Çoban Bey. Bugünkü mülki taksimata göre, Osman Bey zamanında Osmanoğullarının ülkesi, Bilecik, Eskişehir merkez, Sakarya’ya bağlı Geyve, Akyazı ve Hendek, Kütahya-Domaniç ve Bursa ilinin Mudanya, Yenişehir ve İnegöl ilçelerini kapsıyordu.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

43

Ve milyarlarca çocuk, tarih boyunca büyüyüp avuçladılar dünyayı.

Giderken bıraktılar hep...

ZARİF ŞAİR CAHİT ZARİFOĞU T

am adı Abdurrahman Cahit Zarifoğlu olan şair, 1940’ta Ankara’da doğdu. 7 Haziran 1987’de Ankara’da yaşamını yitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda muhasebeci, çevirmen, düzeltmen, teknik sekreter olarak çalıştı. Öğretmenlik yaptı. İlk şiir ve öyküleri lise öğrenciliği yıllarında Kahramanmaraş’taki yerel gazetelerde yayınlandı. Ardından İstanbul ve Ankara’daki dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı.

Kahramanmaraş’ta “Açı” adıyla bir sanat dergisi ya-

yınladı.1976’dan sonra Ankara’da yayınlanan Mavera ve Edebiyat dergilerinin sürekli yazarı oldu. İlk şiirlerinde ikinci yeni akımının etkileri görülür. Madde-ruh çatışması, “Batı diktasına karşı Doğu protestosu” temalarını işledi. İlk şiir kitabı “İşaret Çocukları” 1967’de yayınlandı. Şiirlerinde dinsel inançları çerçevesinde ele aldığı Anadolu insalarınının acı, umut ve sevgilerini yansıttı. Son şiirlerinde ise İslamcı düşüncedeki insan sevgisi, toplumsal mutluluk anlayışını işledi.

Yer yer gerçeküstü ögeler ve eski şiir kalıplarını uyguladı.

Öyle sofralar gördüm ki İnsan kasları vardı tabaklarda O eğik gövdeler önünde yalnızlık Her şeyi birbirinden uzağa çarpıyordu Bir kadın Bir erkek Gizlice soluyordu Bir erkek av arkadaşından Av durgunluğu gibi gösterip saklayarak Kamışlıktaki sazların arasından Ilık ve yapışkan fısıltıları Ayırarak alarak Urgan gibi bedenine doluyordu Her şeye benzeyebilirken o Hiçbir şey benzemezken ona O ünlü borazan Başlarsa saçlarımızın diplerinden Üfürmeye. -Yırtıcı bir hayvan Kimliği yapışır yakamıza Bir erkek mi o Göle yatmış bir güneş demetinde O mor ışında Bir köpek ölüsü gibi yatan Hızla kayan Yoksa bir yaban ördeği gölgesi

44

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Kendi Dilinden

cahİT ZARİFOĞLU ’ta Ankara’da doğdum.

Rahmetli babam hakimdi.

Bu vesile ile çocukluğum Güneydoğu’da geçti. İlkokula Siverek’te başladım. Maraş ve Ankara’da bitirdim. Ortaokula ise Kızılcahamam’da başladım, liseyi Maraş’ta tamamladım. Aslen Maraşlıyım.

Ceddimiz 300 yıl kadar önce Kafkasya’dan Maraş’a gelip yerleşmişler. Bunlar üç kardeşmiş ve içlerinden birinin adı Zarif’miş. İşte bizim aile bu Kafkasyalı Zarif’ten geliyor. Daha çok bu sebeple olacak Kafkasya’yı çok seviyorum.

Edebiyata lise yıllarında şiir ve kompozisyonlar yazarak başladım. Usta hikâyeci Rasim Özdenören, şair Erdem Beyazıt, şair Alaaddin Özdenören ile aynı sıralarda okuduk. Liseden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatını bitirdim. Öğrenciliğim sırasında çalışmak zorundaydım. Muhtelif gazetelerde sayfa sekreteri olarak çalıştım. Bu yüzden tahsilim biraz ağır aksak ilerledi. Bütün bunlar zarfında vazgeçmediğim, değişmeyen, istikrarlı bir yönüm vardı, o da şairliğim ve yazarlığımdı.

Bir yerde çok titiz bir insanım, bir bakıma da hiç titiz değilim. Görünüşte bir düzensizlik içindiyim, ama her şey zihnimde benim de şaştığm bir disiplin ve düzen

içindedir. Şu masanın halini görüyorsun. Çekmecelerde öyle. Ama söyleyin bir şey onu gözüm kapalı çıkarayım. Hayatımda öyle. Bir telaş içinde parçalanmış gibiyim. Ama saati saatine programlanmışımdır. Şiiri de ne zaman yazacağımı bilmiyorum. Memur gibi. Durum öyle gerektiriyor.

Sezai Karakoç Ağabeyin yayınladığı Diriliş dergisinde şiirlerim yayınlandı. Ağabeyin sohbetlerinden ve yazdıklarından çok şeyler öğrendik. Her anlamda bizim hocamızdı. Yetişmemizde çok büyük faydası oldu. Sonra Nuri Pakdil ve arkadaşlarının yayınladığıEdebiyat dergisinde yazdım. 1976’dan itibaren ise ben, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Akif İnan ve Nazif Gürdoğan’nın kurucuları olduğu Mavera dergisinde şiirlerim, bir-iki hikayem, senaryo çalışmalarım, günlüklerim ve “Okuyucularla” ismini verdiğimiz sohbetlerim yayınlandı. Bir kaç yıldan beri ise roman çalışıyorum. Bunlardan ilki Savaş Ritimleri 1985’te yayınlandı.

Ayrıca çocuk edebiyatı dalında kitaplar yazdım.”

ve dergilerde yazıları yayımlandı. Mavera Dergisi’ni arkadaşlarıyla birlikte yayımladı. Zaman Gazetesi ve Mavera dergisi’nde ‘Okuyucularla’ başlığıyla hayli ilgi toplayan ve bir ‘mektep’ özelliği taşıyan sohbet köşelerini düzenledi. 1983’te TRT İstanbul Radyosu’nda görev aldı. Radyo oyunları yazdı. 1984’te Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü alan Zarifoğlu, 07 Haziran 1987’de Yâr’ine kavuştu. ‘Yâr ile bayram iderler şimdi.

Değişik dönemlerde ilkokul öğretmen vekilliği ve Almanca öğretmenliği yapan Cahit Zarifoğlu, 1976’dan itibaren TRT Genel Müdürlüğü’nde mütercim sekreter olarak görev aldı. Farklı gazete

anılar defterİNDE GÜL YAPRAĞI

1940

Anılar Defterinde Gül Yaprağı Gibi Unutuldum Kurudum Başıma Düştü Sevda Ağı Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum.

Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir Hangi İklimdesin Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deliler Gibiyim Sensiz Bu Sessizlikle.

Ayrılıkla Başım Belada Gözlerini Çevir Gözlerime Yoksa Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deli Gibiyim Sensiz Bu Sensizlikle.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

45

Kahvenİn faydaları ve zararları Kahvenin, bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi var. Ancak kahve yüksek miktarda tüketilirse zararlı etkileri de olabiliyor.

Ne zaman yararlı olur?

faydaları • Metabolizmayı hafif de olsa hızlandırıyor, kişinin istirahatte harcadığı enerjiyi arttırıyor.

• Özellikle beyne olan kan dolaşımını arttırıyor, kişiyi daha dinç hissettiriyor, dikkatin daha da yoğunlaşmasını sağlıyor.

• Kahve sütle birlikte içildiği zaman, vücuda dengeli protein, karbonhidrat ve yağla birlikte girince kişiyi daha uzun süre yok tutuyor.

• Insülin direncini kırıcı etkisi nedeni ile kişinin tatlı ihtiyacını azaltıyor. Özellikle canı sık tatlı isteyenler, tatlı yerine kahve içerlerse bu ihtiyacın kaybolduğunu göreceklerdir.

• Yapılan birçok araştırmada şeker hastalığını önleyici olabileceği bildiriliyor.

• Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı düzenli tüketimde koruyucu etkisi olabileceği konusunda da araştırmalar var. Yaşlılarda hafızayı güçlendiriyor.

• Sık migren atağı geçirenlerde beyin damarlarında kasılma yaptığı için migren atağını önleyebiliyor.

Ancak çok sık kahve içenlerde kahveyi ani bırakırlarsa migren ataklarının sıklığı artabiliyor.

46

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Hem tok tutsun, hem metabolizmanızı çalıştırsın hem de dikkatinizi arttırsın istiyorsanız; kahveyi şekersiz, kremasız, şurupsuz, günlük sütle ya da sade olarak tüketmenizi tavsiye ediliyor.

ZARARLARI • Kalpte ritim problemi olanlarda çarpıntıyı tetikleyebiliyor.

• Kontrolsüz tansiyonu olanlarda kan basıncını arttırabiliyor.

• Günde 5 fincan ve üzeri kullanımında kemik erimesine neden oluyor.

• Günde 3 fincan ve üzeri kahve tüketimi doğurganlığı negatif yönde etkileyebiliyor.

• Akşamları kahve tüketimi uykusuzluğa neden olabiliyor, aşırı kahve tüketimi sinirlilik ve tahammülsüzlük yapıyor.

• Kahve vücuttan su atımını arttırarak idrar ihtiyacını arttırıyor. Kalp ve böbrek hastalarında elektrolit dengesizliği yapabiliyor.

• Hazır kahvelerde kullanılan krema, şurup, şeker miktarına göre de kalorisi çok artabiliyor. Kremalı-aromalı-şuruplu büyük boy kahve içtiğinizde kocaman bir hamburger yemiş kadar kalori vücudunuza giriyor ve sizi şişmanlatıyor.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

47

Koşsak mı ?

YÜRÜSEK Mİ ?

Doğru yürüyüş ve koşmanın püf noktaları

S

ağlıklı yaşam için ya orta şiddetli (yürüyüş) ya da yüksek şiddetli (koşu) aerobik aktivite yapılmasını öneren uzmanlar, ideal temponun 10 dakikada bin adım olduğunu söyledi. Doğru egzersizle ilgili önemli tüyolar: 30 dakika tempolu yürüdükten sonra 30 dakika mola vermeden koşun. Koşu bittikten sonra aniden durmayın.

Vücudunuzun soğuması için hafif tempo ile yürümeye devam edin.

Egzersiz 60 dakikayı geçmemeli.

Elinizi kolunuzu sallayarak yürümek gezintiden ibaret olup, sağlığa bir faydası yok.

Doç. Dr. Defne Kaya, tempolu yürüyüş ve koşmanın sağlıklı bir kalbin yanı sıra yüksek kolestrol, diyabet ve felç gibi önemli hastalık risklerini en aza indirdiğini söyledi. Kaya, şunları söyledi: Sağlıklı bir yaşam, güzel ve uygun tempoyla atan sağlıklı bir kalp için aerobik seviyede aktivite yapılmalıdır. Aerobik aktivite sırasında kalbiniz normalden fazla çalışır ve bu kalp için tehlikeli değil aksine istediğimiz bir şeydir. Sağlıklı yaşam için ya orta şiddetli (yürüyüş) ya da yüksek şiddetli (koşu) aerobik aktivite yapmalısınız. İdeal yürüyüş: 10 dakikada bin adım Sağlık için yürümekten kasıt “tempolu yürüyüş”tür. Elinizi kolunuzu sallayarak yürüdüğünüzde bu sadece gezintidir ve sağlığınıza bir faydası yoktur. Tempolu yürüyüşü nasıl olmalı: Temponuz artsa da nefes alışınızın bozulmadığı, kalbinizin sıkışmadığı ve yanınızdakilerle nefes nefese kalmadan konuşarak yürüyebileceğinizi hissettiğiniz en yüksek tempolu yürüyüş hızına ulaşmanız gerekir. İlk başlarda günde 3

48

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

bin ile 4 bin adım atın ve zamanla 10 bin adıma ulaşın. 10 dakikada bin adım atmak size ideal bir yürüyüş temposu sağlayacaktır.

30 dakikalık tempolu yürüyüşten sonra 30 dakika koşun Koşmak hem kalori harcamamızı sağlar hem de diyabet, kalp hastalığı ve felç gibi kronik hastalıkların gelişmesini önler. Kollarınız 90 derece bükülü, başınız önünüzdeki 30-40 metreyi net görebileceğiniz şekilde karşıya bakar pozisyonda, dizlerinizi çok kaldırmadan, omuzlarınızı kulağınıza doğru yükseltmeden, topuklarınızı yere vurmadan yani ayağınızın orta kısmını hafif bir şekilde yere dokundurarak, derin ve ritmik nefes alarak, 30 dakika tempolu yürüdükten sonra 30 dakika mola vermeden koşmanızı öneriyorum. Koşu bittikten sonra aniden durmayın vücudunuzun soğuması için, kalbiniz normal atana kadar hafif tempo ile yürümeye devam edin ve birkaç basit germe egzersizi ile koşuyu tamamlayın.

Egzersizin fazlası tehlikeli oluyor 60 dakikayı geçen yoğun aerobik egzersiz (koşu) kalbi gereğinden fazla yormaya, zararlı serbest radikallerin serbestleşmesine ve adrenalin seviyesinin yükselmesine sebep oluyor. 60 dakikadan sonra yoğun egzersiz yapmaya devam ederseniz artan kan akımını yüzünden damarlarınızda küçük yırtılmalar, kalp kasının hasarı, kalbinizin erken yaşlanması ve kalp yetmezliği gibi geri dönüşsüz sorunlara maruz kalabilirsiniz.

60 dakikayı geçen yoğun aerobik egzersizler inflamatuar (yangı) proteinlerinin seviyesini artırarak bağışıklık sistemini zayıflatıp virüslerin uygun ortamda aktif hale gelme-

sine ve sıkça hasta olunmasına neden olabilir. Uzun mesafe koşmak, yağ hücreleri kadar vücudumuzun diğer hücreleri üzerinde de yakıcı etkiye sahiptir. Yürüme daha düşük yoğunlukta bir egzersiz olduğu için yakıt olarak “yağı” kullanmanızı sağlar ve koşmaya göre daha çok yağ yakarsınız.

Egzersizin yoğunluğu arttıkça (yürümeden koşmaya doğru) vücut enerji için daha fazla karbonhidrat yakmaya başlar. Koşu gibi yoğun aerobik egzersizler sırasında karbonhidrat ya da yağın kullanılıp kullanılmadığının değil ne kadar kalori harcadığı ön plana çıkar.

Koşmada doz aşımı zedelenmelere yol açıyor Koşu eklem ve kıkırdaklar üzerinde yüksek enerji oluşturur. Eskiden koşunun kireçlenmeye yol açtığı düşünülmekteydi ama güncel çalışmalar kireçlenme ve koşu arasında bir ilişki olmadığını göstermiştir.

Burada dikkat edilmesi gereken şey koşunun “dozu”. Uzun mesafe ve uzun süre koşmaktan kaçınırsanız, koşu eklem ve kıkırdaklarınıza zarar vermez. Uzun koşucularda bile aktivitenin azaltılmasıyla kıkırdakta meydana gelen zedelenmelerin üç ay içinde toparlandığı gösterilmiştir.

Koşu ile yüksek tansiyonu yüzde 4.2, yüksek kolesterolü yüzde 4.3, şeker hastalığını yüzde 12.1 ve koroner arter hastalığı (kalp damarlarının hastalığı) riskini yüzde 4.5 oranında azaltırken yürüme ile yüksek tansiyonu yüzde 7.2, yüksek kolesterolü yüzde 7.0, şeker hastalığını yüzde 12.3 ve koroner arter hastalığı riskini de yüzde 9.3 oranında azaltabilirsiniz.

Yürüme daha düşük yoğunlukta bir egzersiz olduğu için yakıt olarak “yağı” kullanmanızı sağlar ve koşmaya göre daha çok yağ yakarsınız.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

49

TEKNOLOJİ

NEDİR BU POKEMON GO ?

Pokemon Japon oyun yapımcısı Satoshi Tajiri tarafından ilk kez 1996 yılında çıkartılmıştır.

Anime ve manga oyun serisidir. Nintendo şirketinin sunduğu The Pokemon Company tarafından yönetilmektedir.

Rol yapma oyunu olarak Game Boy için piyasaya sürülmüştür.

Mario’dan sonran en başarılı video oyunu olarak gösterilmektedir. Pokemon zaman ilerledikçe sadece oyunu ile değil kitap, çizgi film, kart oyunu gibi birçok şekilde karşımıza çıkmıştır.

APPLE

1 milyar iPhone sattı Tim Cook, 1 milyar iPhone satışı yaptıklarını duyurdu.

T

im Cook, Apple’ın başarısını çalışanlarıyla paylaşabilmek adına bir toplantı düzenledi ve bir konuşma yaptı. “iPHONE DÜNYAYI DEĞİŞTİRDİ” Konuşmasında iPhone’un tarihin en başarılı cihazlarından birisi olduğunu ve dünyayı değiştirdiğini söyleyen Tim Cook, tüm Apple çalışanlarına bunu

mümkün kıldıkları için teşekkürlerini iletti. İlk olarak 2007 senesinde satışa sunulan iPhone, sadece 9 jenerasyonda 1 milyar sınırını geçmeyi başarmış. Akıllı telefonun satışlarının 6 aydır düşüşte olduğu bir kenara bırakılırsa, bu oldukça büyük bir başarı.

POKEMON GO NASIL OYNANIR? Akıllı telefonların sahip olduğu geniş fonksiyonlarla Android ve iOS mağazalarından indirilebilir durumda olan Pokemon Go, telefon kamerası üzerinden arttırılmış gerçeklik oyunudur.

Pokemon Go ile gerçek bir Pokemon dünyasına adım atabilir ve ünlü Pokemon eğitmeni Ash gibi kariyer yapabilme şansına sahip olabilirsiniz. Pokemon

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

POKEMON GO TÜRKİYE’DE NASIL OYNANIR? Şu an için yalnızca Avustralya ve Yeni Zelanda’da oynanabilir durumda olan Pokemon Go oyunu, ileri tarihlerde bütün dünyaya açılacak ancak kesinleşmiş bir tarih yok. Pokemon Go yapımcısı Nintendo, diğer ülkedeki kullanıcıların biraz daha sabretmelerini istedi. Türkiye’de Pokemon Go oynamak için APK sürümleri çıkmış olsa da güvenilir bir kaynak olmadığı için tercih edilmemeli ve mağazalardan çıkışını beklemelidir.

‘WhatsApp’ta SilineN Mesajlar Tamamen Silinmiyor’ iOS araştırmacısı Jonathan Zdziarski, WhatsApp’la ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu.

Zdziarski’nin iddiasına göre WhatsApp’ta kullanıcıların sildikleri mesajlar tam anlamıyla silinmiyor.

WhatsApp’ın silinen mesajları saklamaya devam ettiğini söyleyen Zdziarski, WhatsApp’ın en güncel versiyonundan alınan disk görsellerini incelediğini belirtti ve bu incelemeye göre uygulamanın sohbet kayıtlarını koruma altına aldığını dile getirdi.

Bu durumun güvenlik açısından potansiyel bir tehlike oluştur-

50

Go oyunu tabletlerde değil yalnızca akıllı telefonlar üzerinden oynanabilir durumda.

Pokemon evreninin çok geniş olduğunu unutmadan bütün Pokemon karakterlerinin oyunda olmasını beklemek yanlış olur ancak açıklanan karakterle arasında Pikachu, Venusaur, Charizard ve daha birçok pokemonu oynamak mümkün olacak.

duğunun altını çizen Zdziarski, bu sorunun uygulama kodlamasından kaynakladığını söyledi. iCloud‘da saklanan mesajların güçlü bir şifreleme ile saklanmadığını vurgulayan Zdziarski, silindiği varsayılan mesajlara yedekleme üzerinden erişilebileceğini söyledi.

WhatsApp sohbetlerinin iCloud’da güçlü bir şifreleme olmadan saklandığını söyleyen Zdziarski, bu durumun silindiği düşünülen mesajlara yedekleme üzerinden erişebileceği anlamına geldiğini ifade etti.

Zdziarski’nin bu açıklamalarına WhatsApp’tan henüz bir cevap gelmedi.

Instagram, Snapchat’e Rakip Oldu!

Popüler fotoğraf paylaşım platformu Instagram, yeni duyurduğu Instagram Hikayeler özelliği ile Snapchat’e rakip oldu. İşte hikayeler özelliğinin tüm detayları!

F

otoğraf paylaşımı denilince akla ilk gelen uygulamalardan birisi haline gelen Instagram bugün iOS ve Android kullanıcıları için yayınladığı güncelleme ile Snapchat’e rakip oldu.

Instagram, Windows 95’te Nasıl Görünürdü? Instagram, Windows 95’te Nasıl Görünürdü?

Yakın zamanda tasarımını ve logosunu yenileyen Instagram için Behance üzerinde ilginç bir proje...

Kullanıcıların fotoğraf veya videolar çekerek kendi takipçileri ile bunları 24 saat süreli olarak paylaşabildiği, diğer bir adıyla hikayelerini oluşturabildiği Snapchat’e karşı, Instagram Hikayeler özelliği duyuruldu.

Hikayeler Kişiye Özel Kalıyor!

Hikayeler özelliği ile birlikte artık Instagram’da kullanıcılar, tıpkı Snapchat’te olduğu gibi fotoğraf ve videolarını 24 saat boyunca toplu bir hikaye şeklinde paylaşabiliyorlar. Bazı kullanıcıların gün içerisinde aşırı paylaşım yapma endişesi taşıdıklarını

renkli bir halka ile uyarılıyorsunuz.

Oluşturduğunuz içeriklere yazı yerleştirmenize ve çizim yapmanıza imkan tanıyan Instagram Hikayeler’in, Snapchat’i zor duruma sokacağı düşünülüyor. Zira, kullanıcıların hali hazırda fotoğraf paylaşımı için oldukça sık kullandığı bu platform üzerinden devam ederek tek hesap üzerinden kullanıcılarla daha rahat buluşacağı tahmin ediliyor.

söyleyen Instagram yetkilileri, bunun önüne geçmek için Hikayeler özelliğini geliştirdiklerini belirtiyor.

Oluşturduğunuz hikayeleri özel olarak sadece belirli kişilerle paylaşmanıza da imkan veren Instagram, Hikayeler’e gelen tepkileri kişiye özel kılıyor. Instagram üzerinde bir arkadaşınız hikaye oluşturduğunda, içerik kaynağının üstünde yer alan profil fotoğraflarının etrafında

Galaxy S8’de Hangi İşlemci Kullanılacak?

Galaxy Note 7 tanıtım arefesinde Galaxy S8’de kullanılacak işlemciye dair ilk bilgiler geldi. Galaxy S8’de hangi işlemci kullanılacak? İşte detaylar...

Galaxy S8’de Hangi İşlemci Kullanılacak?

Galaxy Note 7 tanıtımı için saatleri sayarken, Samsung’un 2017 yılı tepe modellerinden Galaxy S8’e ilişkin önemli bir bilgi geldi. Çin’in popüler sosyal medya platformu Weibo aracılığıyla aktarılan bilgilere göre Galaxy S8’e Exynos 8895 işlemcisi güç verecek.

“Kanchen” lakaplı işlemci daha önce Hindistan’ın ithalat ve ihracat veritabanı Zauba’da ortaya çıkmıştı. Görünüşe bakılırsa Exynos 8895’in ilk örnekleri için test süreci başlamış görünüyor.

Exynos 8895’te benimsenecek üretim mi-

marisi henüz belli değil, ancak gelen haberler işlemcinin 10nm FinFET fabrikasyon sürecinde geliştirileceği yönünde. Üretim mimarisinde sağlanacak gelişme, işlemciye daha fazla transistör sığdırılacağı anlamına geliyor. Bunun neticesinde Exynos 8895 selefine göre daha verimli güç tüketimi gerçekleştirecek.

Exynos 8895’te ayrıca sekiz çekirdekli yapının korunması bekleniyor. Söz konusu çekirdeklerden dördünün ise tıpkı Exynos 8890’da olduğu gibi özelleştirilmiş yapıda olacağını şimdiden söylemek mümkün.

GPU tarafında ise ARM üretimi bir grafik birimi kullanılması muhtemel görünüyor.

Galaxy Note 7 tanıtım arefesinde Galaxy S8’de kullanılacak işlemciye dair ilk bilgiler geldi. Galaxy S8’de hangi işlemci kullanılacak? İşte detaylar... yasında 4K ekrana geçiş yapacak. Kavisli yapıda 4K Ultra çözünürlüklü Super AMOLED ekranın eşlik edeceği telefonda bellek biriminin ise 6 GB RAM ve artırılabilir 64 GB dahili depolamadan oluşması yüksek ihtimal.

Son olarak, telefonun Amerika ve Çin modellerinde Snapdragon 830 işlemcisi kullanılacak.

Galaxy S8 diğer özellikleri Galaxy S8 ile birlikte Samsung mobil dün-

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

51

Bebeğiniz seslere tepki veriyor mu?

Bebeklerdeki işitme kaybını önlemek için erken teşhisin çok önemli olduğunu bildiren uzmanlar, Türkiye’de her bin bebekten 2-3’ünde işitme kaybı görüldüğünü ifade etti…

İ

şitme kaybı erken teşhis edilmeyen ve tedavisine başlamayan çocuklar dil gelişiminde geri kaldığını belirten uzmanlar, bebeklerde işitme problemleri ve tarama testlerinin çok önemli olduğunu söyledi.

Yeni doğan bebekler işitme duyusunda herhangi bir sorun yoksa seslere tepki vermeye başladığını belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Korkmaz, “2 aylık bebekler annesinin sesini duyduğu zaman sessizleşiyor. Yaklaşık 4-5 aylık olduğunda ise sesin geldiği yöne bakıyor. 9 aylık bebekler daha düşük seslere de dikkat edebiliyorken, 1 yaş civarında müziklere ve etraftaki seslere cevap vermeye başlıyor” dedi. İşitme kaybı olup olmadığını belirlemek için hastanede yapılan işitme testinin, bebek dünyaya geldiğinden itibaren 1 ay içinde yapılması gerektiğini ifade eden Dr. Osman Korkmaz, işitme kaybı olan bebeklerde görülebilecek belirtileri şöyle açıkladı: “Bebekler beklenmedik yüksek sesli gürültülerde irkilmiyor, ağlamıyor ya da herhangi bir tepki vermiyorsa, seslenildiğinde başını ses gelen yöne doğru hareket ettirmiyorsa, 6-12 ay arasında konuşma sesi çıkarmıyorsa, sorulduğunda tanıdık eşya veya kişileri gösteremiyorsa işitme kaybından şüpheleniliyor. Türkiye’de işit-

52

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

me kayıplarını erken tespit edebilmek için yeni doğanlarda Oto Akustik Emisyon denilen tarama testi zorunlu olarak bebek hastaneden taburcu olmadan önce yapılıyor. Hastanede tarama testi ünitesi bulunmuyorsa mutlaka işitme taraması için uygun merkeze sevk ediliyor. Yeni doğanlara yapılan işitme testinde geçerli ve güvenilir sonuçlar elde etmek için özel test teknikleri gereklidir.”

Tarama testinde, bebeğin kulaklarına belli şiddette sesler verildiğini ifade eden Korkmaz, “İç kulak hücrelerinin verdiği cevap ölçülerek duyup duymadığı anlaşılıyor.

Bebeği rahatsız etmeyen test sırasında anestezi veya sakinleştirici uygulanmıyor.

Bebeğin kulağının dış kısmının içine yumuşak uçlu bir alet konulduktan sonra, kulağa bazı sesler gönderiliyor. Kulak bu sesi işittiğinde iç kısmı yankı yapıyor ve test uzmanı bilgisayar aracılığıyla bebeğin kulağının sese nasıl karşılık verdiğini inceleyebiliyor. Eğer bu testte başarısızlık söz konusu olursa 2 hafta sonra tekrarlanıyor.

Başarısızlık tekrar ederse, İşitsel Beyin Sapı Cevapları Testi (ABR) ile işitme kaybı olup olmadığı araştırılıyor” dedi. İşitme kaybının şiddetini ölçen ABR, en sık kullanılan objektif testler arasında ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Korkmaz, “ABR testinde başa yerleştirilen elektrotlar ile uykuda olan yeni doğanın beyin sa-

pında oluşan elektriksel dalgaların ölçümü ve değerlendirilmesi yapılıyor. BERA ya da BAEP olarak da bilinen yüksek tanısal değerlere sahip test, diğer odyolojik testlerin sonuçları ile birlikte yorumlandığında işitmenin objektif değerlendirmesini sağlıyor.

Annenin hamilelik sırasında gibi kızamık, kızamıkçık, frengi, CMV, toksoplazma gibi enfeksiyonlar geçirmesinin bebekte işitme kaybına yol açabileceği de göz önünde bulundurmalıdır. ABR tarama testinin yapıldığı bebekleri ise, Otoakustik Emisyon Testi’nden geçemeyen bebekler, ailesinde kalıtsal işitme kaybı olan bebekler, bin 500 gramdan daha düşük kilolu bebekler, yüz, kafa, kulak kepçesi ve kulak kanalında gelişimsel anormallik olan bebekler, kandaki sarılık değerlerinin yükselmesi nedeniyle fototerapi alan bebekler, yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yatan ve tedavi alan bebekler” dedi. İşitme testleri yalnızca doğumsal işitme kaybı riski olan bebekleri belirleyebildiğini belirten Korkmaz, “Bu sebeple ebeveynlerin bebek dünyaya geldikten sonra ilk zamanlarda özellikle bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor. Bebeğin seslere reaksiyon göstermediği fark edildiğinde, vakit kaybetmeden doktora başvurulmasını öneriliyor” diye konuştu.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

53

54

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

GÖRÜLMESİ GEREKEN

TÜRKİYE’DE

20 YER

Dünyaya açılmadan önce ülkemizdeki güzellikleri keşfetmeye ne dersiniz? Popüler yerlerin dışında az bilinen ama görülmesi gereken harika yerler bulunmakta.

Türkiye’de görülmesi gereken birçok yerin listesini sizler için hazırladık.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

55

2. Amasya Evleri Bir İç Anadolu şehrinde de sizi şaşırtacak şeyler olabilir. Şehrin merkezinden geçen Yeşilırmak’ın kenarında sıralanan ve geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyan Amasya evleri bu şehri görmek için iyi bir neden.

1 1. İshak Paşa Sarayı Doğubeyazıt’a 5 km uzaklıkta sarp kayaların üzerinde bulunuyor.Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisini özellikleri bir arada taşıyan sarayın tam 116 odası var.

2

3. Mardin Taş Evleri

3

Dinlerin harmanlandığı bir şehridir Mardin.. Özellikle taş evlerinin dikkat çektiği şehir,sizi görselliğiyle büyüleyecek!

4. Aspendos Amfi Tiyatrosu M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş.15 bin kişilik kapasiteye sahip ve şuanda en iyi korunmuş tarihi yapılardan bir tanesi.

Antalya’ya 49 km mesafede bulunuyor.

56

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

4

5

6. Saklıkent Kanyonu Fethiye-Antalya arasındaki 18 km. uzunluğundaki Saklıkent, olağanüstü güzellikler sunan bir vadi olarak karşımıza çıkıyor. İlerlemek için kayalara tırmanacağınız mekan size farklı bir deneyim sunacak.

6

5. Cumalıkazık Köyü Osmanlı dönemini merak ediyor musunuz? Burası tam size göre! Orhan Gazi’nin Bursa yakınlarında yaptırdığı köy, Osmanlı mimarisinin önde gelen örneklerinden.

Bursa’ya sadece 2 km mesafesi var.

7 8. Harran Şanlıurfa’nın 45 km. güneydoğusundakı Harran, Mezopotamya ile Akdeniz’i birleştiren önemli bir durak noktası. 5 bin yıllık bir geçmişe sahip. İlk çağlardan beri önemli kültür merkezi.

7. Nemrut Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunuyor. Komagene Krallığına ait antik kendi içerisinde barındıran milli parkta, kartal ve aslan ve 7 metreye varan dev heykelleri görebilirsiniz.

8 Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

57

9 10. Olimpos Likya,Roma ve Bizans’a ait tarihi yapıları ile biliniyor.Eğer buraya yolunuz düşerse,Çıralı’da 3 bin yıldır yanan ateşi görebilir ve hem tarihin,hem de doğanın tadını,müthiş kumsalında ve denizinde çıkartabilirsiniz.

10

9. Gökçeada Gökçeada’ya geldiyseniz, Kaleköy’de ülkenin son gün batımını izyebilir, Zeytinli’de dibek kahvesi içebilir ve Rum köylerini gezebilirsiniz.

11

12. Balıklıgöl Balıklıgöl, (Aynzeliha ve Halil-ur Rahman Gölleri ) İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak biliniyor. Bu iki göl Urfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerleri.

12 11. Harput Elazığ’ın Harput ilçesi açık hava müzelerine taş çıkartıyor. İçerisinde bulundurduğu yapılar görülmeye değer Meryem Ana Kilisesi, Ulu Cami, Kalesi, Buzluk Mağarası ve müzesi ile ön planda.Türkiye’de gezilmesi gereken yerler arasında.

58

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

13

14. Ayder Yaylası Rize’nin,Çamlıhemşin ilçesine bağlı olan yaylada,serin havanın tadını çıkartabilirsiniz.Yayla, ladin ve kayın ormanları ile kaplıdır.Zengin florasının yanı sıra kaplıcası ile de yeterince dikkat çekmeyi başarıyor.

13. Efes Antik Kenti

14

4 bin yıllık bir antik kent…Kiliseleri, çeşmeleri, çarşıları, mağaraları herşeyi ile tam bir turizm merkezi.

15 16. Köyceğiz Bir liman kenti olarak tarihi 4 bin yıla dayanan şehrin, tercih edebileceğiniz çok farklı özellikleri bulunuyor. Örneğin, Sultaniye köyunde termal kaplıcalara gidebilir, Yayla köyü ve Gökçeova’da safari yapabilirsiniz.

15. Hasankeyf Tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli turizm merkezlerinden biri olan Hasankeyf, yerli ve yabancı turistlerce ziyaret edilmektedir.

Kalkerli yapısı nedeniyle kayalık tepelerde ve derin kanyonlarda, doğanın ve insanların oluşturduğu ve sayısı binlerce olan “Hasankeyf Mağaraları”, İmam Abdullah Türbesi, Hasankeyf Dicle Köprüsü, Ulu Cami, Küçük Saray, Büyük Saray, Kale Kapısı, Yolgeçen Hanı’nı ziyaret edebilirsiniz.

16 Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

59

17 18. Noel Baba Kilisesi Uluslararası bir üne sahip Demre’de Noel Baba Kilisesi, Myra antik kentinin dağa ustalıkla oyulmuş kaya mezarları görülmeye değer yerler. Kaş’a 40 km. mesafede bulunuyor.

17. Sinop Cezaevi Selçuklular döneminde inşa edilen Sinop Cezaevi, 1997 yılına kadar siyasi mahkumların gönderildiği cezaevi olarak varlığını sürdürdü.

Müzeye dönüştürülen hapishanede Refik Halit Karay, Sabahattin Ali ve Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler kalmış.

19

18

20. Zeugma Gaziantep ili, Nizip ilçesinde yer alan antik şehir, Roma döneminden kalan mozaikleri ile tanınıyor.

20 19. Ashab-i Kehf Kur’an-i Kerim’in Kehf Suresi’nde geçen “Yedi uyuyanlar mağarası” her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Birçok Kur’an meal ve tefsirinde, Ashab-i Kehf mağarasının Tarsus’ta olduğu belirtiliyor.

60

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

EKONOMİ

CEP TELEFONLARINA

%8 ZAM GELDİ Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneğine (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ekşi, bandrol ücretlerine ilişkin düzenlemeden sonra akıllı telefonların yüzde 8 zamlandığını bildirdi Ekşi, 3093 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu Uyarınca Radyo, Televizyon, Video ve Birleşik Cihazlar ile Bunların Dışında Kalan Radyo ve Televizyon Yayınlarını Almaya Yarayan Her Türkü Cihazdan Alınacak Bandrol Ücretlerine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar’ın haziran ayı sonunda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı.

Ekşi, düzenlemeyle dahili tüner ile radyo veya televizyon yayınlarını alabilen cep telefonlarından alınan bandrol ücretinin yüzde 6’dan yüzde 7’ye, bugüne kadar bandrol ücreti alınmayan dahili tüneri olmayan ancak internete bağlanabilen cep telefonlarından ise yüzde 6 bandrol ücretinin ithalat aşamasında alınmaya başlandığını söyledi.

“1500 TL’LİK TELEFON 1620 TL OLDU” Yeni düzenlemeyle radyosu olmayan ancak internete bağlanabilen cep telefonlarının perakende satış fiyatlarında, yurt içi stokların bitmesini takiben yüzde 8’lere yakın zam geldiğini anlatan Ekşi, “Söz konusu vergi öncesinde en düşük bin 500 lira olan akıllı bir telefonun fiyatlı bin 620 liraya yükseldi. Yeni düzenlemeyle cep telefonlarından alınan verginin yüzde 7’si TRT bandrol ücreti, yüzde 25’i ÖTV, yüzde 18’i KDV olmak üzere toplamda yüzde

62

50 oldu.” diye konuştu.

Cep telefonları üzerinden alınan vergilerin, yeni değişiklikle daha da artırıldığını dile getiren Ekşi, yüksek vergi oranlarının kayıt dışını tetiklediği uyarısında bulundu. Ekşi, “Maalesef kayıt dışı her geçen gün büyümeye devam ediyor. MOBİSAD olarak son zamanlarda yükselen vergilerin, cep telefonlarında son zamanlarda artan kaçağı daha da artırmasından endişe duyuyoruz.” dedi.

Ekşi, GSM operatörlerinin telefon satışında bu yıl büyük artış beklediklerini belirterek, “GSM operatörlerinin kampanyalı, kontratlı cihaz satışlarının 2013’te 1 milyon 850 bin, 2014’te 3 milyon 400 bin, 2015’te ise 4 milyon 300 bin civarında gerçekleşti. Bu rakamın bu yılın sonunda 5 milyon 800 bine çıkacağını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Düzenlemeyle bandrol ücretleri, cep telefonlarında, dahili tüner ile radyo veya televizyon yayınları alabilenler için yüzde 7, internet vasıtasıyla doğrudan veya herhangi bir yazılım veya donanım ilavesi ile radyo ve/veya televizyon yayınlarını alabilenler için yüzde 6, tablet ve bilgisayarlarda ise dahili tüner ile radyo veya televizyon yayını alabilenler için yüzde 3, internet vasıtasıyla doğrudan veya herhangi bir yazılım veya donanım ilavesi ile radyo ve/ veya televizyon yayınları alabilenler için yüzde 2 olarak belirlenmişti.

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Bireysel emeklilikte yeni düzenleme 45 yaş altı çalışanlara zorunlu bireysel emeklilik geliyor.

45 YAŞ ALTI ÇALIŞANLARA ZORUNLU BİREYSEL EMEKLİLİK Bireysel emekliliğe otomatik katılımla ilgili yeni düzenlemeTBMM’ye gönderildi. Yeni düzenlemeyle 45 yaş altı çalışanlara zorunlu bireysel emeklilik geliyor. Hali hazırda çalışanlardan 45 yaş altında olanlar da bireysel emekliliğe otomatik katılacak. Yeni sistem 1 Ocak 2017’den itibaren geçerli olacak.

CAYMA HAKKI VAR Prime esas kazancın yüzde 3’ü kadar kesinti bireysel emeklilik sistemine dahil edecek. İki ay

içinde cayma hakkı getirilecek.

Tasarıya göre ayrıca 50 milyon lira sermayeyle varlık yönetim fonu kurulacak.

Türkiye ekonomisi güçlü Şehit yakını ÖTV’siz araba alabilecek

Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde anne veya babası, bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisi ödemeksizin araç alabilecek.

“Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, TBMM Başkanlığına

sunuldu. ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ ÖDEMEKSİZİN ARAÇ ALABİLECEKLER Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde ise anne veya babası, bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisi ödemeksizin araç alabilecek.

Araç, 5 yıl sonra elden çıkarılması halinde, bu vergi ödenmeyecek.

İhracat rakamları açıklandı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, temmuz ayında ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,7 azalışla 8 milyar 779 milyon dolar oldu.

TİM

2016’nın temmuz ayına ilişkin ihracat verilerini açıkladı.

Buna göre, temmuzda ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,7 azalışla 8 milyar 779 milyon dolar oldu. İhracat, bu yılın ilk yedi

ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 düşüşle 80 milyar 447 milyon dolara indi.

Son 12 aylık dönemde ise ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 düşüşle 139 milyar 723 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

FETÖ darbe girişiminin hemen ardından notçular tehditler savurdu ama geçen sürede tüm yabancı analizlerinde ortak görüş, ‘Türkiye ekonomisinin gücünü koruduğu’ yönünde FETÖ darbe kalkışmasının ardından Türkiye’ye bakış ve yapılan analizler ekonominin kırılganlıklarını vurgulasa da tüm analizlerin ortak paydası ekonominin güçlü yanı ve potansiyelin yüksekliği oldu.

FT’den Bloomberg’e kadar birçok yabancı ajansa konuşan ekonomist ve yatırım bankalarının raporlarındaki ortak görüş, darbeyle birlikte ihracat ve turizm alanında hasar oluştuğu yönündeydi. Ancak bu düşüşlerin uygulanan reform programlarıyla yeniden tesis edilebileceği belirtiliyor. Bloomberg Editorial View, yazısında piyasalardaki ve kurdaki toparlanma dışında güçlü kamu maliyesi ve son 10 yılda elde edilen başarılarla Türkiye’nin geleceği için iyimser tablo çizilmesine neden olduğunu vurguladı.

Reuters haber ajansının gelişmekte olan ülkeler üzerine dün yaptığı analizde Rusya, Türkiye ve Güney Afrika borsalarındaki performansa dikkat çekildi.

MSCI Gelişmekte olan ülkeler endeksi bir hafta içinde yüzde 1.3 değer kazandı.

BİRLİK VURGUSU Türkiye’de siyasi partilerin işbirliğinin artmasıyla birlikte istikrarlı bir sürece girildiğinin ilk sinyallerinin alındığı vurgulanırken yapılan yorumlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tüm partiler bir araya gelerek birliğimizi gösterdi ve kimse bu girişime destek olmadı” sözlerine yer verildi. Ayrıca siyasette sağlanan işbirliğinin istikrarı da

getireceğinin altı çiziliyor. Al Jazeera’nin haberinde dünyanın en büyük krizini yaratan 2008’deki Lehman Brothers’ın batışının bile Türkiye’ye yatırımı kesmediği vurgulanırken kredi kuruluşlarının not indirmemesinin yabancı yatırımcı iştahını da devam ettireceği belirtiliyor. Japon Nikkei Review’daki analizde ise borsa ve kurda geçtiğimiz haftaki toparlanma da yerli ve yabancı yatırımcının ekonomiye olan güvenini destekleyen diğer etkenler olarak gösteriliyor.

PİŞKİNLİĞİN STANDARDI KALMADI FETÖ’nün sokakta halk tarafından püskürtülen darbe girişimini gerekçe gösterip, yangından mal kaçırırcasına bir telaşla Türkiye’nin kredi notunu düşürerek tepkileri üzerine çeken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) yeni bir pişkinliğe daha imza attı. Türkiye’nin yetki verdiği kuruluşlar arasında yer almamasına rağmen, not indirimi yapan S&P, bu kez Türkiye’nin riskini yükseltti. S&P, Türkiye’nin ülke riskini “orta derecede yüksek” düzeyinden “yüksek riske” revize etti. S&P tarafından yapılan açıklamada, ülke riski değerlendirme notunun bir ülkede iş yapıyor olmanın ekonomik, kurumsal, finansal ve hukuki riskleri hakkında kapsamlı bir değerlendirme olduğu ve kurum ile işletmelerin kredi notu üzerinde etkisi bulunabileceği ifade edildi.

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

63

Prof. Hergele

Hasan coşkun @hcoskuns34

HÖH ARTIK!!!

GAZOZ OLMA

ÜLKEDE YEDİDEN YETMİŞE HERKES MİZAHŞÖR =)

EFSANE OL...

HALKIN GÜCÜ...(TEMSİLİ)

AY AYAĞIMA BİR ŞEY DEĞDİİİ 64

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

Büyük Türkiye

buyukturkiye.com.tr

65

SAĞLIK

Yoga

hem bedene hem ruha faydalı

Harİka bİr gün İçİn 5 dakİkalık sabah rutİnİ

Kadınların istediği gençlik, güzellik ve kusursuzluğun formülü…

G

ünümüz kadını için gençlik, güzellik ve kusursuzluk üç kilit noktayı oluşturuyor. Kadınlara yönelik pek çok şeyin odak noktasında yatan bu kavramların anahtarı ise “Orijinal Yoga Sistemi”nde saklı!

Her sabah kendinize sadece 5 dakika ayırarak harika bir gün geçirmenizi sağlayabilirsiniz.

İşte harika bir gün için 5 dakikalık sabah rutini...

H

er sabah kalktığınızda güne canlı ve hazır bir şekilde başlamayabilir, o sıcacık yataktan çıkmak istemeyebilirsiniz. Ancak sadece 5 dakika ayırarak kendinizi motive edebilir, güne başlayabilirsiniz.

- Alarmınızı kurduktan sonra yatağınızdan uzak bir yere koyun ki sabah çaldığında kapatmak için yatağınızdan kalkabilesiniz. Fakat bu işlemi gülümseyerek yapın ki mutluluk hormonlarınız da harekete geçsin.

- Perdelerinizi açın ve gün ışığıyla beyninize artık sabah olduğunun sinyalini gönderin.

- Sadece bir dakika boyunca vücudunuzu esnetin ve rahatlayın.

- Gün içinde yapacaklarınızı aklınızda sıralayın ve keyifli bir gün olacağını düşünün.

- Güne umursadığınız ve değer verdiğiniz fikirlerle başlayın.

- Kalkmadan önce keyif alacağınız bir şarkı açın ve eşlik edin. Şarkı söylemek endorfin salgılamanızı ve doğal olarak modunuzun yükselmesini sağlayacaktır.

İşte yoganın kazandırdıkları - Yoga, strese iyi geliyor. Vücudu forma soktuğu kadar zihinsel yorgunluğunu da alıyor. 7.000 kişi üzerinde yapılan bir araştırma, yoga yapanların yapmayanlara göre gündelik hayatında çok daha az stres yaşadığı, özellikle karın ve baş ağrısı şikâyetleri olmadığını gösteriyor.

- Yoga duruşları forma girmek ve öyle kalmak için etkili bir araçtır.

Kas gücü, esneklik, eklemlerin hareket alanı, dayanma yetisi ve dayanıklılık artar.

- Doğru solunum, dengeli sinir sistemi, gevşeme, mide fonksiyonlarının düzene girmesi, sindirim sisteminin doğru çalışması, duygusal rahatlama, yaşamdan gerçekten zevk alma sayesinde birey doğal ve kendi kendini düzenleyen bir beslenme alışkanlığına kavuşur.

- Duygusal denge gelişince birey kendini daha iyi anlamaya başlar.

Duygusal kontrol sayesinde aşırı yeme alışkanlığından kurtulunur.

- Belirli duruşlar kadınlarda adet öncesi, menopoz öncesi ve menopoz dönemi belirtilerini ortadan kaldırır.

- Beden imgesi ve özgüven artar.

Neticede cinsel yaşam güçlenip gelişir. Cinsel ilişki sırasında fiziksel görünüm ve performans ile ilgili çekingenlik, yargı ve kaygılar yok olur.

- Asana olarak adlandırılan du-

66

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye

ruşlar omurgayı çeşitli biçimlerde çalıştırarak esnetir, yumuşatır ve sağlıklı hale getirir. Bloke olmuş enerjiyi serbest bırakır, beden enerjik ve canlı olur.

- Öne bükülme hareketlerini içeren duruşlar karın bölgesindeki iç organlara baskı uygular, hareketlendirir ve arındırır. Sindirim ve boşaltım sistemleri uyarılır ve daha verimli çalışmaya başlar.

- Arkaya doğru eğilme hareketlerini içeren duruşlar, kalbi güçlendirir, akciğerleri genişleterek alınan hava miktarını arttırır ve dolaşımı hızlandırır.

- Orijinal Yoga duruşları yerçekiminin etkisini azaltarak kasların ve organların yaşlanma ve sarkmasını frenler. Yoga felsefesine göre “Esnek omurga, genç beden” demektir.

- Yoga teknikleri sayesinde astım, artrit, kalp, obezite, osteoporoz, madde bağımlılığı, depresyon, migren gibi kronik rahatsızlıklar hafifler ve zaman içerisinde geçer.

- Orijinal Yoga uygulayanlarda kalp krizi riski azalır. Araştırmalar yoga yapanların dolaşım sistemi hastalıklarına yapmayanlara oranla daha az yakalandığını gösteriyor.

68

buyukturkiye.com.tr Büyük Türkiye