Blackbox Mag / No. 04 "Destinasyon" Issue

Page 34

34

Şehir merkezinde, sanılanın aksine sakin bir yaşam hüküm sürüyor. Metropol insanlarının burada mutlu bir yaşam sürebileceği fikri bana çok uzak geliyor. Oldukça sakin, kendi halinde, hızı minimuma indirmiş bir yer Celje. Genç nüfusun da bu sakinliği sevdiği açıkça görülebilir. Kendilerine ayırdıkları vakit arttıkça daha mutlu olan insanlardan Slovenler. Hoş hangimiz değiliz ki. Bu insanlar biraz daha fazla seviyor diyelim. En küçük boşluğu bir dağ, tepe, göl yürüyüşü ile değerlendirebilir, köpeklerini alıp saatlerce nehir kıyısında yürüyebilir, hava güzelse ve bir de mevsimlerden baharsa bahçelerinde çok severek çalışabilirler. Güne erken başlayıp günü erken bitirmek, gün ışığını hala yukardayken değerlendirmek bu anlamda bana da çok cazip geliyor.

Celje her ne kadar ülkenin üçüncü büyük şehri olsa da imkanları sınırlı. Her güzel şeyden az miktarda bulunuyor. Bu da şehrin butik halinin korunmasını sağlıyor. Şehir, kendine has barları ve kafeleri, taş döşeli sokakları, samimi ve güler yüzlü insanları, sıcacık Balkan börekleri satan fırınları, gotik binaları ve kiliseleri ile göz kamaştırıyor. Bir de mevsimlerden kış olup kar yağmış ise işte o zaman tüm bunlara nefes kesen görüntüler de ekleniyor. Kar yağınca gitmekten kendimi alıkoyamadığım Savinya nehri kıyısı ise şehrin gözdesi. Günlük yürüyüşler, kısa mesafeli spor aktiviteleri, bisiklet turları için ideal bir alan.

Yine aynı bölgede bir de büyük şehir kütüphanesi bulunuyor. Şehri tepeden gören bir noktada ise ülkenin en büyük kalesi olan Celje Kalesi yer alıyor. Yapımı 12. yüzyıla dayanan bu kalenin gerçekten çok farklı bir büyüsü var. Şehir merkezinden başlayıp, orman bağlantısı ile devam eden patika bir yolda ilerleyerek otuz dakikalık bir süre sonunda kaleye varılabiliyor. Ben kaleye çıkmak için bu yolu tercih ediyorum. Yemyeşil bir orman yürüyüşü sonrası böylesine güzel bir ortaçağ kalesine varmak film setinde gibi hissettiriyor insana. En güzel bulduğum kısımlardan biri ise kaleyi ve kuleyi birbirine bağlayan ahşap merdivenleri... Güzel bir yürüyüşün ardından kaleye varıpta Celje şehrine şöyle bir tepeden bakmadan edemiyorum. Kırmızı çatılar klasik Avrupa mimarisinin getirisi. Şehre tepeden bakıldığında eski şehrin ve kale surlarının sınırının nerede olduğu az çok çatılardan anlaşılabilir.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.