Halil Menteşe'nin Anıları

Page 8

açılıncaya kadar Paris'e gelmez, Fransızlar arasında kalırsın. Bu suretle esasen nazariyatını bildiğin Fransız lisanının pratiğini de elde edersin dedi. Hemen bavulumu aldım. Versailles'a gittik. Orada iyi bir tesadüf oldu. Bir mektep müdürünün apartmanında bir oda tuttum. Bu zattan her gün Fransızca ders de aldım. Arkadaşın dediği gibi mektep açılıncaya kadar Paris'e de gitmedim. Mektep açılınca gittim.

Paris'te Đttihad ve Terakki Cemiyeti'ni Kurduk

Bizlerden evvel 1889'da Hüdavendigâr Vilâyeti Maarif Müdürü iken kaçıp Paris'e gelmiş ve Şark Şimendiferleri'nde bir tercümanlık alarak Rue Mong'da küçük bir lojmanda yaşayan Ahmed Rıza Bey o sırada Hudbe adında küçük bir kaç risale neşretmiş. Bunlar Sultan Hamid'e Rıza Bey'in ıslahat fikirlerini arz için yazılmıştı. Risaleleri okuduktan sonra Ahmed Rıza Bey'i arayıp bulduk. Dostluğumuz zaman geçtikçe sıklaştı. Doktor Nâzım ve diğer arkadaşlar da Tıbbiyeye girmiştiler. Bir gün aramızda para toplayarak bir gazete çıkarmayı düşündük. Müzakere neticesinde bunun mümkün olduğu anlaşıldı. Ahmed Rıza Bey, Auguste Comte'un kurduğu Positiviste Cemiyeti'nde aza idi. Bu cemiyet azası arasında Fransa'nın yüksek muharrirleri, filozofları, diplomatları da vardı. Bilhassa Clemenceau ile Ahmed Rıza Bey, çok dost idiler. Evvelâ Fransızca olarak iki yapraklı küçük Meşveret 1895'de intişara başladı. Ahmed Rıza Bey, gazetenin unvanının altına positivistlerin dövizi olan Ordre et Progresyi koymuştu. Bu suretle Meşveret, bir positivistin gazetesi oluyordu. Bu sayede Fransız bilgin mehafilinde çarçabuk geniş bir mevki aldı. Fransız matbuatı da yazılarına sütunlarında yer vermeye başladılar. Esas makaleleri Ahmed Rıza Bey'le Suriyeli, 1293 (1877) mebuslarından Halil Ganem ve Selânikli Albert Fua yazardı. Bizler de o günkü hâlimize göre yardımlarda bulunurduk. Meşveretin bu suretle ecnebi menafilinde itibar kazanması Fransız matbuatının yazılarına sütunlarında yer vermeleri, sarayın ve sefaretin dikkat nazarını çekerek mukabil tedbirler başladığı gibi Avrupa'da yer yer yerleşmiş olan vatandaşlar tarafından da yardım görmeye de başladık. Bir cemiyet kurmayı düşündük, Dr. Nâzım, cemiyetin isminin Terakki ve Đttihad olmasını teklif etti. Bu namda bir cemiyet 1305 (1889) de Tıbbiye'den Đshak Sükuti ve birkaç arkadaşı tarafından kurulmuş ve sivil mektepler arasında da oldukça genişlemişti.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.