alanlarda topra!)ın verimi tükenene kadar yapılan, daha sonra bırakılıp gidilen, ne gübreleme ne de sulama tekniklerinin kullanılmadı!)ı küçük ekim işleriydi. Oysa Mezopotamya'ya gelip yerleşen Sümerli halkların yaptı!)ı "tarım" bundan bambaşka bir şeydi. Fırat ve Dicle'nin sürekli getirdi!)i miller nedeniyle bırakılıp gidilme si gerekmeyen, komün birli!)ine dayanılarak oluşturulmuş, sulama kanallarının kullanıldı!)ı, bütün toplumsal yapıyı kendine göre şekillendiren büyük ve organize bir tarımdı. Bu nedenle bi rincisine "tarım" diyebilmek pek mümkün de!)ildir. Zaten birincisi göçebeli!)i kaldırmayıp, aksine daha fazla gezgincili!)e yol �çarken, i � cisi toer�Qı üzeri rıd.t.. � Oi!!rulan bir "11atan::'.}cıurumuna sokmuştur. Toprak, proto· s.ü.ırı.e_r)er ve tabii insanlık için yeryüzünde ilk defa insanı 1 s'aöil bir yere perçinleyen toplumsal yapının temel taşını oluşturan bir yenilik olmuştur. Bu birincisinden çok farklı bir gelişimdir. Daha önce açıkl�dı!)ımız kutsallaşma prosesi gere!)ince toprak bu nitelikleriyle hemen kutsallaşmıştır. 1$uts�..Qkn y_�rleL'ö. JümJlP.!e alınara_k şaJlU11JllUl, Toprağın kutsal /aşmasından; toplumu teınill.edenJq12ıng_k..dDğar; savunul masından; üzerine basan kişiye ölüm getiren sınır doğar; şairin "Toprak eğer uğrunda ölen varsa vat,ındır" değidiği şey: Vatan kurulur: KENT (Cite) doğmuştur" rrarih Tezi Dr. H. Kıvılcımlı) ' • • işte bunlar yani tarımın keşfi � onun yol açtı!)ı kentin kuruluşu daha sonra ki ııeliş.imlerinde 70 0 0 yıl sürecek uygarlık batış çıkışlarııtın ve antik ça!) kıyametlerinin kop ması bakımından vı tabit.k'onumuz bakımından müthiş bir gelişimdir. Fakat Me'zopotamya kentiyle (Ereş mi yoksa Uruk mu oldu!)u kestirilemiyor) başlayan burada ki ken tleşme (Grekçe Polis, Latince Cite) ne modern anlamda bir
lık
55