S.İleri: Yaşadığım İstanbul

Page 107

! sözü Nigâr Hanım’ın on dokuz defterine getirdim. Çalıştığım Everest’te sevgili arkadaşım, incelikler koruyucusu Sırma Köksal’a ikide birde Nigâr Hanım diyorum, başka bir şey demiyorum. Defterlerin yayımlanması için, has okurlarımı artık bunalttığı­ nı bildiğim, nice yazı yazdım, irili ufaklı; defterler meselesini nice yazının orasına burasına sıkıştırdım. Fakat, dediğim gibi, bir arpa boyu yol alamadım. Şimdi son bir umutla yazıyor; Nigâr Hanım’ın defterlerine sa­ hip çıkacak yayıncıya, yayınevine şimdiden teşekkür ediyorum...

“ Amcazadem Mihri Hanım” 1990’lann sonunda Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek'i yazar­ ken umarsız bir kaynak arayışı içindeydim. Gerçi Ölü Bir Kele­ bek biyografik olmak iddiasında bir oyun değildi. Yine de Mihri Müşfik’in yaşamöyküsünden yola çıkmak, yararlanmak, esinlen­ mek istiyordum. Ne var ki, kılavuzsuz kalacaktım. Mihri Müşfik adıyla ilk kez değerli Malik AksePin İstanbul’un Ortası denemeler kitabında karşılaştım; yıl 1977. Aksel, “ Örtülü Heykeller” yazısında, bizde resim sanatının geçtiği çetin yollan dile getiriyor ve Mihri Müşfik’in sanatın önünü açma çabasına yer veriyordu. “ Örtülü Heykeller” içli bir yakınmayla biter: “Hayatı bir romandan farksız olan bu zeki ve sanatkâr kadının hatıralan bile birkaç sanatseverin hafızasında kaybolmaktadır.” Belleklerden yitip giden hayat gönlümü çelmişti. Düşünün, imparatorluk başkenti İstanbul’da başlıyor, Fransa, İtalya der­ ken, Amerika Birleşik Devletleri’nde, galiba New York’ta, ‘kim­ sesizler mezarlığı’nda sona eriyor! Malik Aksel, onun, fırtınalı, âdeta anarşistçe diyebileceğimiz davranışlarından, karmaşık ruh dünyasından söz açmıştı, ama kı­ sacık. Yine Aksel, 1940’lardan kalma Resim Sergisinde Otuz Gün 101


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.