duğunu itiraf etti. O zaman bir yerlere kaçan kafasını duvarla ra vururmuş. Gerilim hafifleyince zaman zaman alnında ya da başının arkasında bir yumruyla sete dönermiş. Bugünü Bi ze Verin, Hayaletler Araba, Tokatlanan Adam filmlerini hiç de olağanüstü bulmuyordu. Çoğu zaman başarısızlıklarını anımsıyor, şapşallığına ve beceriksizliğine öfkeleniyordu. Stil ler'in küstah zekası karşısında sık sık şaşkına döndüğünü söy ledi, kendini meslektaşıyla kıyaslamayı hiçbir zaman düşle memişti bile. Aynca bize, sessiz film oyuncularının filmlerin de, sonradan eklenen ara metinlerle aynı sözcükleri kullan malarına titizlikle dikkat gösterdiğini anlattı. Çünkü, dudak hareketlerini okuyan sağır ve dilsiz izleyiciler oyuncuların du daklarından çıkandan başka şeyler yazılınca çok rahatsız olu yorlardı. Açık yüreklilikle son karısı Edith Erastoff'a duyduğu aşk tan ve klasik filmlerinden biri olan Kanun Kaçağı ve Karısı fil mindeki dramın ardındaki dramdan sözetti. Sonra birdenbi re sustu. Derin bir sessizliğe gömüldü ve dalıp gitti. Yüzü acı bir maska dönüşmüştü. Çekim çalışmaları ilerledi, bir gün son sahneyi çekecektik. İsak Borg'un gençlik aşkı onu güneşli bir yamaca götürür. Uzaktan annesiyle babasının işaretler edip kendisini çağırdık larını görür. Bu iş için film kenti çevresinde bir yer seçmiştik. Öğleden sonra saat beşte çimenlerin üzerindeki güneş ışınla rı hafifliyor ve ormanı karaıtıyordu. Victor öfkelendi ve hain leşti. Bana, verdiğim sözü hatırlattı. Saat tam döıt buçuk, ev ve viskisi. Yalvardım. Bir yararı olmadı. Çekti gitti. Çeyret sa at sonra geri döndü: "Şu lanet olası sahneyi çekmeyecek miy dik?" Keyfi hiç de daha iyi değildi ama görevini yaptı. Bibi ile Üzerlerine güneş vurmuş otların üzerinde yürürken homur danıyor ve her tür dostça yaklaşıma karşı koyuyordu. Yakın plan çekimi hazırlanırken bir köşeye çekilip başı omuzlarının 200