Back-Up BMAG Ekim 2017 (E-Magazine)

Page 1

Ekim 2017

DANIŞMANLAR ETKİNLİKLER TEKNOLOJİ SEYAHAT SİNEMA KİTAP



Değerli Üyemiz, Back-Up ailesi olarak, tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, B-MAG ile de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Ekim ayı ile birlikte sonbahar geldi. Sıcak yaz günlerini geride bıraktığımız bu günlerde çok ses getiren aktivite de sizleri bekliyor. İstanbul’da ikinci kez yapılan Kahve Festivali 14-15-16 Ekim 2016 tarihinde İzmir’in gözde mekanı olan İzmir Arena’da gerçekleşecek. Sivas, Hopa, Ankara ve Bodrum temalarından oluşan ünlü ‘4 Şehir’ sonatında Fazıl Say’a eşlik eden çellist Nicolas Altstaedt bu konser için şehre uğruyor. Fazıl Say ve Nicolas Altstaedt 30 Ekim’de Zorlu PSM’de dinleyicileriyle buluşuyor. Mahalle Quartet’in sahne alacağı “Ege Gecesi” etkinliğinde, müzikseverler Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşuyor. Afrika’daki en iyi bilinen safari destinasyonlarından biri Masai Mara’dır. Serengeti ile birlikte, dünyadaki en büyük

yaban hayatı yoğunluğuna ev sahipliği yapar. Masai Mara’yı ziyaret etmek için en iyi zaman ise hayvanların göç mevsimleri Ekim ve Ekim aylarıdır. Ekim-Ekim ayları Lizbon’u ziyaret etmek için en uygun zamanlar arasındadır. Yaz aylarında olduğundan kadar kalabalık olmaz ama havalar hala sıcaktır. Ekim ayında vizyona girecek olan 38 filmden sizin için seçtiklerimizden bazıları: Ayın en çok beklenen filmlerinden ‘Blade Runner 2049’, 1982 yapımı Ridley Scott’in yönettiği kült uyarlama ‘Blade Runner’ın devam filmi. “Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı”. Ayla, bu sene Türkiye’nin Yabancı Dilde En İyi Film Oscar adayı seçilen film. Koreli bir kız çocuğu ile Kore Savaşı’nda savaşan bir Türk askerinin dokunaklı ve gerçek hikayesini anlatıyor. Bu sayıda da şehir hayatından eğlenceye, tatilden stil ve alışverişe, spordan sağlıklı beslenme konularındaki yazıları Platinum Bankacılık Danışmanları sizler için özel olarak hazırladı. Platinumag’in, hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz. Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle… Back-Up Ailesi


R

ON SE

>K

ik

nl

ki

et


Akaretler’de Parti W Lounge, İstanbul 6, 14, 25, 27 Ekim, 22.00 W Lounge, bu sezon kapılarını daha fazla müziğe, daha fazla güzel anıya, çok dansa, iyi eğlenceye ve ayrıcalıklı hissettirmeye açıyor.

W Lounge Istanbul’da partiler başlıyor. 6 Ekim’de Klein ekibinden Orkun Bozdemir ve Hemi’nin performansıyla başlayan etkinlik “Raf” parçasıyla tanınan Deeperise ile devam edecek. 14 Ekim’de Güneş Ergün, 25 Ekim’de Mert Demir, 27 Ekim’de ise Elif Tanverdi’yi W Lounge’da dinleyebilirsiniz.

BİLETLER www.wistanbul.com.tr


ki et

ik nl

R SE N KO

>


Hava Değişikliği Klein, İstanbul 13, 20, 27 Ekim, 23.00 Her cuma ve cumartesi saat 23.00’te kapılarını açan Klein kış aylarının en iyi dans kulüplerinden biri.

Yaz boyunca İstanbul’da olduğumuz gecelerin çoğunda Tepebaşı’ndaki Klein Garten’daydık. Bu ay itibariyle ise Klein’ın doğduğu yere, yani Harbiye’deki kışlık mekâna geri dönüyoruz. 13 Ekim’de ise birkaç yıl önce hepimizi hipnotize eden “Infinity” parçasının yaratıcıları Infinity Ink’in önderliğinde dans edeceğiz. House müzik tutkunları için de haberler iyi, Audiofly ikilisi 20 Ekim’de Klein’da set başında olacak. Ayın kesinleşen bir diğer ismi ise Art Department. Son yılların en başarılı elektronik müzik projelerinden biri olan Art Department’ı, Kenny Glasgow’un istifasının ardından Jonny White artık tek başına idare ediyor. Jonny, 27 Ekim’de Klein’da.

BİLET FİYATLARI 50 TL


ik nl ki et

N

KO

>

R SE


Fazıl Say & Nicolas Altstaedt Zorlu PSM, İstanbul 30 Ekim Pazartesi, 21.00 Fazıl Say ve Nicolas Altstaedt 30 Ekim’de Atlantis Yapım iş birliği ile gerçekleşen Vestel Gururla Yerli konserleri kapsamında Zorlu PSM’de dinleyicileriyle buluşuyor.

Sivas, Hopa, Ankara ve Bodrum temalarından oluşan ünlü ‘4 Şehir’ sonatında Fazıl Say’a eşlik eden çellist Nicolas Altstaedt bu konser için şehre uğruyor. İkili konserde ‘4 Şehir’in yanı sıra Debussy ve Şostakoviç eserlerini de icra ediyor.

BİLET FİYATLARI 1. Kategori - 250.00 TL 2. Kategori - 190.00 TL 3. Kategori - 160.00 TL 4. Kategori - 120.00 TL 5. Kategori - 100.00 TL BİLETLER www.biletix.com


R

ON SE

>K

ik

nl

ki

et


Ege Gecesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Ankara 20 Ekim Cumartesi, 20.00 Mahalle Quartet’in sahne alacağı “Ege Gecesi” etkinliğinde, müzikseverler Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşuyor.

Yaz akşamlarına yakışır sımsıcak bir gece Ankaralıları bekliyor. Mahalle Quartet’in sahne alacağı “Ege Gecesi” etkinliğinde müzikseverler Yunanistan’dan Türkiye’ye, Ege’nin iki yakasında “insanların türküleri”ne eşlik etmek üzere buluşuyor.

BİLET FİYATLARI 1. Kategori - 28.00 TL Öğrenci 25.00 TL BİLETLER www.biletix.com


ik nl ki et

L

VA

Ä° ST

FE

>


Evrencan Gündüz IF Performance Hall, Ankara 10 Ekim Salı, 21.00 Evrencan Gündüz, 10 Ekim akşamı IF Performance Hall sahnesinde...

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz müzisyen Asım Can Gündüz’ün oğlu Evrencan Gündüz, farklı yorumuyla Ankaralılara nefis bir gece yaşatmaya hazırlanıyor. Henüz kendisiyle tanışma fırsatı bulamadıysanız ilk randevunuzu 10 Ekim akşamında gerçekleştirebilirsiniz.

BİLET FİYATLARI 35.75 TL BİLETLER www.mobilet.com


nl ki et

ik

AL

Ä°V

ST FE

>


Coffee Festival İzmir İzmir Arena 13-14-15 Ekim 2017, 12.00 İzmir’de kahve ve deniz kokusu yeniden birbirine karışacak...

Çok daha fazla kahve, çok daha fazla firma, çok daha fazla atölye ve çok daha fazla eğlence mottosuyla, İzmir’i kahve kokusu saracak. Kahve tadımları, barista şovları, sergiler, sürpriz isimlerin sahne performansları ve kahveye dair bilmek istediğiniz birçok şeyi öğrenebileceğiniz atölyeler ve söyleşiler gerçekleşecek. Tabiki bunların dışında tüm ziyaretçileri birbirinden ilginç sürprizler de bekliyor olacak.

BİLET FİYATLARI Festival 1. Gün - 38.00 TL Festival 2. Gün - 38.00 TL Festival Kombine - 76.00 TL BİLETLER www.biletix.com


R

SE

ON

>K

ik

nl

et ki


Yüzyüzeyken Konuşuruz Hayal Kahvesi Optimum, İzmir 13 Ekim Cuma, 22.30 Genç bir şarkı yazarının video kamerayla kaydedip yayınlamasıyla müzik hayatına başlayan Yüzyüzeyken Konuşuruz, 2011 yılının mayıs ayında kuruldu.

Yüzyüzeyken Konuşuruz, metropolün içinde sıkışmış; kayıp bir jenerasyon olma tehlikesinin eşiğinde büyümüş iki genç insanın anlattığı hikâyelerden oluşan şehirli bir lirik müzik grubu... Yaptıkları müziği en genel bakışla indie-folk olarak isimlendiriyorlar.

BİLET FİYATLARI 34 TL BİLETLER www.mobilet.com


et ki

R

SE

ON

>K

ik

nl


Ceylan Ertem Jolly Joker, Antalya 14 Ekim Cumadtesi, 22.00 Türkiye’nin modern seslerinden Ceylan Ertem, geniş repertuvarıyla Ekim’de Antalyalı müdavimleriyle buluşuyor.

Seneler önce Anima grubunun vokalisti olarak tanıdığımız Ceylan Ertem, müzik hayatına uzun süredir yoluna tek başına devam ediyor. Kendisi Gaziantep’te kaydettiği son albümü ‘Yine de Amin’i bu yılın başında yayınlamıştı.

BİLET FİYATLARI Bistro - 135.50 TL Ayakta - 56.50 TL BİLETLER www.biletix.com


Gelecek Aylarda Neler Var? BİFO ve Borusan Quartet 2017-2018 19 Ekim-17 Mayıs / Çeşitli Mekânlar, İstanbul Borusan Müzik Evi Konserleri 2017-2018 9 Kasım -25 Mayıs, İstanbul

Bonobo 11 Kasım / Volkswagen Arena, İstanbul

Müzede Bir Gece 24 Kasım / Beşiktaş Deniz Müzesi, İstanbul

Carla Bruni 13 Aralık / Zorlu PSM, İstanbul


Back-Up ile,

Her Yolculuğunuzu Bir Ayrıcalığa Dönüştürün!

Back-Up’ın size sunduğu VIP Transfer Hizmeti’ni kullanarak yolculuğunuza konfor ve keyif katmaya ne dersiniz? Evinizden havaalanına veya belirttiğiniz bir noktadan bir noktaya gitmek istediğinizde Elit VIP Transfer Hizmeti’ni kullanarak her yolculuğunuzu bir ayrıcalığa çevirebilirsiniz.

Bu hizmetten yararlanmak için yapmanız gereken tek şey Back-Up Hizmet Hattı’nızı aramak. #backupyanımda

0212 366 0 366 | www.backup.com.tr


a sy do

OJ OL

KN

TE

>

Ä°


En Havalı 3 Teknolojik Alet Hayatımızda giderek daha fazla yer kaplayan teknolojik aletler günlük hayatımızı kolaylaştırmanın yanı sıra eşsiz tasarımlara sahip birer aksesuar olarak da gönüllerimizi çalmayı başarıyor. Görür görmez sahip olmak isteyeceğiniz bu aletlere göz atın. The Lomo’Instant Square Camera

LG Signature W7 “Wallpaper” TV

Deneysel fotoğrafçılığı canlandıran Lomography firması yeni fotoğraf makinesini satışa sundu. KickStarter üzerinden ilk kullanıcılarını aramaya başlayan Lomo’Instant Square Camera, kare boydaki Instax filmler için ilk tam analog fotoğraf makinesi olma özelliğini taşıyor.

LG’nin yeni televizyonu OLED ekranı, 4K ve HDR görüntü kalitesiyle teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanırken inceliğiyle şaşırtıyor. Duvara kolaylıkla asabileceğiniz bu televizyonun inceliği sadece 2,57 mm, yani çoğumuzun telefonlarından bile ince. Bu kadar ince olmasının sırrı, parçalarının bir kısmını televizyonun altında yer alan ses kutusuna sığdırması.

iPhone X 12 Eylül’deki Apple Özel Etkinliği ile yeni nesil Apple ürünleri sunuldu, aralarından en çok göze çarpan ise kuşkusuz iPhone X. iPhone telefonlarının seri numaralarının sekizden ona atlamasını sağlayan bu yeni aygıtın üzerinde hiçbir tuş bulunmayan ekranı ve FaceID teknolojiyle kilit açma seçeneği göze çarpan özellikler arasında.


İN EM A

>S

eğ le nc e


Blade Runner 2049 (Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı) Yönetmen : Denis Villeneuve Senarist : Micheal Green, Hampton Fancher Oyuncular : Ryan Gosling, Harrison Ford, Jared Leto Tür : Bilim Kurgu, Gerilim Gösterim Tarihi : 6 Ekim Ayın en çok beklenen filmlerinden ‘Blade Runner 2049’, 1982 yapımı Ridley Scott’in yönettiği kült uyarlama ‘Blade Runner’ın devam filmi. İlk film kült bilimkurgu yazarı Philip K. Dick’in “Do Androids Dream of Electric Sheep?” (Bıcak Sırtı isminde Türkçeye çevrilmiştir.) eserinden uyarlanmıştır. Rick Deckard adında, Harrison Ford’un canlandırdığı efsanevi dedektif karakterin dünyayı ele geçirmeye karar vermiş bir grup replikantı arayış hikayesini anlatan film, replikantları özellikle hafıza, anılar ve empati gibi özellikler üzerinden tartışmaya açıyordu. İlk filmin hayranlarının ya da Blade Runner’ın post modern dünyasına bir giriş yapmak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir görsel şölen.

Cingöz Recai Yönetmen : Onur Ünlü Senarist : Pınar Bulut, Kerem Deren Oyuncular : Kenan İmirzalıoğlu, Haluk Bilginer, Meryem Uzerli Tür : Aksiyon, Polisiye Gösterim Tarihi : 13 Ekim Son olarak İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Bölümü’nde ‘Kırık Kalpler Bankası’ (2015) adlı filmi ile yarışan Onur Ünlü, bu sefer de Peyami Safa’nın ünlü romanı Cingöz Recai’nin eğlenceli bir uyarlaması ile karşımızda. Biraz Robin Hood’u andıran havası ile “iyi ve sıradışı hırsız” Cingöz Recai yıllar sonra yeni bir soygun yapma peşindedir. Bu sefer kendi ekibi dışında bir ekiple çalışmak zorunda olan Recai bir zenginin evini soymayı amaçlasa da asıl hedefi gizli düşmanı Hayalet’e ulaşmaktır.


Good Time (Soygun) Yönetmen : Josh Safdie, Benny Safdie Senarist : Ronald Bronstein, Josh Safdie Oyuncular : Robert Pattinson, Benny Safdie, Jennifer Jason Leigh Tür : Gerilim, Polisiye Gösterim Tarihi : 20 Ekim Kardeşi Nick ile beraber bir bankayı soyan Connie bütün film boyunca kendisini kovalayanlardan kaçacaktır. Bu kovalamaca oradan oraya sürüklenir ve yolda bir eğlence parkı bekçisinden, garip bir sevgiliye, ninesiyle yaşayan bir kız çocuğundan yanlışlıkla hastaneden kaçırılan bir başka soyguncuya kadar pek çok karakterle karşılaşılır. Daha biz ne olup bittiğini anlayamadan oradan oraya atlayan hikaye neon ışıklar ve yakın planlar ile bezeli “duyusal” sinematografisi, doğal oyunculukları ve neden sonucun olmadığı, rüya zamanıyla akan ilginç senaryosu ile fazlaca ilginç bir sinema deneyimi sunuyor.

Jigsaw (Testere Jigsaw Efsanesi) Yönetmen : Peter Spierig, Michael Spierig Senarist : Josh Stolberg Oyuncular : Tobin Bell, Laura Vandervoort, Mandela Van Peebles Tür : Korku, Gerilim Gösterim Tarihi : 27 Ekim Neredeyse kendi türünü yaratmış olan Saw (Testere Jigsaw Efsanesi) serisinin klasiği olduğu üzere şehirde her biri korkunç şekillerde öldürülmüş cesetler bulunmaya başlıyor. Soruşturma sonuçları bu ölümlerin tek bir kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu gösteriyor: John Kramer, yani Testere. Ancak yıllar önce ölen Kramer’ın bu cinayetleri nasıl gerçekleştirdiği ise büyük bir soru işareti olarak kalıyor. Serinin takipçileri ve gergilim dozu yüksek filmleri sevenler için harika bir devam filmi.


Ayla Yönetmen : Can Ulkay Senarist : Yiğit Güralp Oyuncular : Çetin Tekindor, İsmail Hacıoğlu, Lee Kyung-Jin Tür : Dram, Savaş filmi Gösterim Tarihi : 27 Ekim Bu sene Türkiye’nin Yabancı Dilde En İyi Film Oscar adayı seçilen film, Koreli bir kız çocuğu ile Kore Savaşı’nda savaşan bir Türk askerinin dokunaklı ve gerçek hikayesini anlatıyor. Hikaye Astsubay Süleyman Dilbirliği’nin 1950’de gönderildiği Güney Kore’de kimsesiz beş yaşlarında bir kız çocuğu bulması ve Ayla adını verdiği çocuğun bir yıl boyunca bakımını üstlenmesini anlatıyor. Zamanın yasalarından dolayı Ayla’yı yanına alamayan Süleyman, 60 yıl sonra Ayla ile karşılaşır. Tarihi dramaları sevenlerin izleyebileceği bir gerçek hikaye uyarlaması.

Başka Sinema Ekim Filmleri Happy End (Mutlu Son) İntihara meyilli karakterleri, burjuva toplumuna sarkastik yaklaşımı ve mülteci meselesine değindiği sahneler ile daha adından başlayarak tüm ironisini ortaya koyan film mutlu bir sonun tersi olan her şeye odaklanıyor. Cannes’daki gösterimi sonrası eski Haneke filmleri kadar “sert olmadığı” gerekçesiyle pek de heyecanla karşılanmayan film, yönetmenin tarzına aşina olanlar için yine de izlemeye değer bir yapım.

Rebel in the Rye (Çavdar Tarlasındaki Asi) Amerikan edebiyatının en önemli isimlerinden J.D. Salinger’ın hayatının belirli bir dönemine odaklanan biyografi ‘Rebel in the Rye’, ismini de yazarın en önemli eseri “Catcher in the Rye” (Çavdar Tarlasında Çocuklar) kitabından alıyor. New York’ta geçen filmde filmde Salinger’ın kendi tarzını arayışı, edebiyat tutkusu, Oona O’Neill ile yaşadığı aşk ve İkinci Dünya Savaşı travmalarının edebiyatına etkileri anlatılıyor. 27


Tİ L

>S

da nı şm an la r & AL IŞ VE Rİ Ş


Yenilenme zamanı… Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı: Tülin Kermen Başta yaz mevsimi olmak üzere, mevsim geçişlerinde hepimizin bakıma girmesi gerekir. Her ne kadar yaz mevsimi kendimizi canlı ve sağlıklı hissetmemizi sağlasa da, yaz ne cildimize ne de saçımıza iyi gelir.

Polyphenol gece serumu akşam siz uyurken bakım yapıyor. Ürün o kadar bitki ve sağlık kokuyor ki şişeyi açtığınızda sürmeden bile beyne işe yarayacağı sinyallerinin gittiğini düşünüyorum.

İşte size yaz sonunda yapabileceğiniz bakım önerileri:

Her sezon daima kullanılması gereken, cildinize verebileceğiniz en güzel mola ise cilt sakinleştirici Gülsha Ultimate Rose Water. Ürünü gün içinde aklımıza geldikçe cildimize uyguluyoruz.

Öncelikle saçlarınızı ele alalım: Yves Rocher’ın “Shampooing Soin Nutri-Réparateur”, içerdiği jojoba yağı sayesinde saçınızdaki yıpranmayı ve kuruluğu tedavi ediyor. Ayrıca gece bakımı olan “Soin de Nuit” de, saçı yağlandırmadan gece boyu bakım yaparak şampuanın başladığı işi hızlandırıyor. Sephora’nın tek kullanımlık Saç Maskesi mucize diyebilirim. Gece saça sürüp boneyle yatılıyor, ardından sabah yıkanıyor. Ancak saç maskesinin bir zorluğu var: saçtan bir türlü çıkmaması! Doğal bir çözüm ve saçınızın yıkanırken gıcırdayarak temizlenmesini istemez misiniz? Şampuanla saçınız öyle temiz oluyor ki resmen gıcırdıyor. Saç için en iyi BB krem ise Wella’nınkisi. Ürün gün içinde saça sürülüyor ve durulanmıyor. Cildiniz yaz boyu yoruldu. Cildinizi artık dinlendirerek, yormadan bakım yapmalısınız. Bakıma detoksla başlayabilirsiniz. Caudalie’nin

Nem maskesine gelince Thalgo M Ceutic Marine Mesolift yaz sezonu boyunca güneşin yol açtığı kuruluğu silecek ve neme cildinizi doyuracak bir kür. Peki, duşta vücudunuza yapacağınız bakımda neler olmalı? Ben duşta vücut yağlarını çok seviyorum, çünkü cildi duştan çıktıktan sonra sabun gibi kurutmuyorlar. Ancak temizleme yağı sabun gibi köpürmediği için temizleniyor hissi alamıyordum. Ta ki Loccitane’ın mükemmel köpürebilen duş yağını kullanmaya başlayana kadar. Ürünün adı L’occitane Huile de Douche. Güneş yanığınız geçtikten sonra peeling zamanı gelmiş demektir. Bunca senedir bu işin içindeyim, Caudalie’nin peeling’inin üstüne peeling görmedim.


Günlük bakım için bazı tavsiyeler: Yazın herkes kilo alır ve artık kilo vermek sadece az yemekle olmaz. Detoks, atık maddeleri atarak ve vücudu temizleyerek kilo vermeye yardımcı olur. Detoks yaparken de toksin atımı maksimum seviyede terle oluyor. İşte sağlıklı bir şekilde terleyip kokmamanın en doğal yöntemi Verdan Naturel Deodorant kullanmak. Deneyin, çok memnun kalacaksınız. Peki ya dişler?! Dişler her daim bakımlı beyaz olmalıdır; bir bakıma girmişken dişleri

atlamak olmaz! Bu sezon hala doğal ürünlere başlamadıysanız hemen başlamanızı tavsiye ederim. Earthpaste adlı doğal bir diş macunu kullanıyorum ve çok memnunum. Ama beyazlığı Isabella’s Clearly Glow, yani kömür sağlıyor. Bütün bu bakımların yenilenmenin nemlenmenin yanında yazın esintisi ve rengi cildinizden gitsin istemiyorsanız Body Shop’un mükemmel Honey Bronze adlı ürünü günlük nemlendiricinize karıştırabilir, renginizi daha kalıcı ve canlı hale getirebilirsiniz.


Back-Up’lılar

GastroClub Üyeliklerinin “Tadını Çıkartıyorlar”

Back-Up üyeliğiniz ile birlikte hediye olarak sahip olduğunuz GastroClub üyeliğinizin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz. Anlaşmalı olduğumuz 500’u aşkın, lezzetli, şık ve trend restoran ve seçkin mekanda size özel %50’ye varan indirim avantajlarından yararlanabilirsiniz. Unutmayın; Back-Up GastroClub ile size özel %50’ye varan indirim avantajından sadece GastroClub mobil uygulaması ile faydalanabilirsiniz.

Detaylı bilgi için, 0212 366 0 366 numaralı telefondan Back-Up Hizmet Hattı’nızı arayabilirsiniz. #backupyanımda

0212 366 0 366 | www.backup.com.tr


KL

LI

>S r

la

an

şm

da

E

N M

LE

IB ES


Çocuklarda Yüksek Kolesterol Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Burcu Tunç Dünyadaki ölümlerin yüzde 80’i kalp ve damar hastalıklarına bağlıdır. Fast food ve hazır besinlerin tüketiminin artması ve teknoloji bağımlılığının getirdiği hareketsizlikle birlikte kalp ve damar hastalıkları yetişkinler kadar çocuklar için de bir sorun haline gelmiştir. Ayrıca aile geçmişinde kalp hastalıkları ve yüksek kolesterolün varlığı çocukların hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. 9-11 ve 17-21 yaş aralıklarındaki tüm çocukların en az 1 kez kolesterol seviyelerine bakılmalıdır. Kalp sağlığı için kötü kolesterolün (LDL) düşük, iyi kolesterolün (HDL) yüksek olması beklenir. Damar yapısı doğumdan itibaren bozulmaya başlar. Kötü beslenme bu süreci hızlandırır. Anne babalar, ilerleyen yaşlarda çocuklarının kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için besleyici yeme alışkanlıkları benimsemeli ve aktif yaşamı desteklemelidir.

Beslenme Tavsiyeleri Çocukların kolesterol seviyelerini düşürmeye yönelik öneriler: • Doymuş yağ oranı düşük yiyecekleri tercih edin. Trans yağları tamamen hayatınızdan çıkarın. Trans yağlar, bitkisel yağlara raf

ömrünü uzatmak amacıyla hidrojenerasyon işlemi uygulanması ile elde edilir. Trans yağlar kötü kolesterolü yükseltirken iyi kolesterolü azaltır. Çoğu cips, kurabiye, kek, patates kızartması, çikolata ve poğaçada trans yağ kullanılır. Etlerin ise görünen yağlarını ayırın, az yağlı ürünleri tercih edin. Zeytinyağı, yer fıstığı, avokado gibi tekli doymamış yağ asitleri içeren besinler kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Balık, ceviz gibi Omega 3 kaynakları ise iyi kolesterolü yükseltir. • Çözünür posayı artırın. Elma, muz, yulaf, kuru baklagiller, turunçgiller, ayva gibi besinlerde bulunan çözünür posa hipolipidemik (kan yağlarını düşürücü) etki gösterir. Posanın HDL seviyesine etkisi olmasa da LDL seviyesini azaltır. • Eklenen şekeri sınırlayın. Kolesterol yüksekliğinde ilk akla gelen doymuş yağ tüketimini sınırlamaktır. Doymuş yağ tüketimini sınırlamak kötü kolesterolü (LDL) düşürse de, iyi kolesterol (HDL) seviyesinin yüksek olması kalp sağlığı için gereklidir. Çocukların tüketmeyi sevdiği tatlılar, meyve suları, gazlı içecekler gibi yoğun şeker içeren besinlerin fazla tüketiminin iyi kolesterol


(HDL) değerini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Şekerli besinler aynı zamanda trigliserit seviyesini artırır. HDL değerinin düşmesi ve trigliseritin yükselmesi, kalp ve damar hastalığı riskini artırır. • Fiziksel aktiviteyi artırın. Düzenli fiziksel aktivite iyi kolesterol (HDL) seviyesini artırırken, bazı durumlarda kötü kolesterolü (LDL) düşürücü etki göstererek kalp ve damar hastalığı riskini azaltır. Fiziksel aktiviteler yapmayı ailenin yaşam tarzının bir parçası haline getirin. Televizyon ekranı karşısında geçirilen zaman sınırlandırın. Çocuklarınızın en sevdiği fiziksel aktiviteyi bulmasına yardımcı olun.

Çocuğunuza Sağlıklı Beslenmeyi Öğretin Çoğu aile zaman yönetiminde zorlandığı için çocuğuna sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak yerine, hazır gıdalara yönelir. Zamanınız kısıtlıysa, sağlıklı beslenmeyi yaşamınıza adım adım dâhil etmeyi deneyin. Aile yemeklerinin kalitesini artırmak için pratik öneriler: 1. Menü planını çocuğunuzla yapın: Ebeveynler olarak sağlıklı beslenebilmek için aile sofrasını çok yüksek standartlarda oluşturmaya ve sağlıklı olduğunu duyduğunuz her yiyeceği sofrada bulundurmaya çalışırsanız üzerinizde çok fazla baskı hisseder ve bunalırsınız. Menü planınızı haftalık yapın. Planınızı yaparken önce yan yemekleri yazıp daha sonra ana yemeği planlarsanız, tekrarlamayan keyifli menüler oluşturursunuz. Menülerinizi ailecek planlayın. Herkes favori yemeğini söylesin. Bunu bir oyun haline getirebilir, yeni tarifleri birlikte keşfedebilirsiniz.

2. Ailecek aynı yemeği yiyin: Çocuğun sağlıklı beslenmesini engelleyen en büyük etkenlerden biri, çocuğu düzenli ve dengeli beslenmeye zorlarken, ebeveynlerin sağlıksız beslenmesidir. Unutmayın! Çocuğunuz sizi örnek alır. Eğer siz sağlıklı beslenirseniz, çocuğunuz da size uyum sağlayacak ve sağlıklı beslenecektir. 3. Öğün saatlerini planlayın: Yoğun çalışma, okul, iş yaşamında, her öğün için ailece sofra kuramasanız da, kendinizin ve çocuğunuzun öğün zamanlarını planlayın. Azar azar, sık sık beslenmek kolesterolün düşmesine yardımcı olur. İki öğün arası 4 saatten fazla ise iştah dengesi sağlamak için kuruyemiş-meyve karışımı ya da tahıllı kurabiye gibi sağlıklı atıştırmalıkları çocuğunuzun beslenme planına ekleyin. 4. Çocuğunuzu yemek pişirmeye teşvik edin. Yeme bozuklukları çoğunlukla ergenlik çağında başlar. Ebeveynler olarak, okul öncesi çağda çocuğunuzun beslenmesine dikkat ettiğiniz gibi, ergenlik ve gençlik çağında da bu beslenme alışkanlıklarını devam ettirmelerini sağlayın. Küçük yaşlarda sizin hazırladığınız sofrayı zaman zaman çocuğunuzun hazırlamasına, yemekleri onun pişirmesine izin verin. Menü planlamaya haftada 1 saatinizi ayırmak, kolay hazırlanabilir, renkli menüler oluşturmak bir süre sonra alışkanlık haline gelir. Haftada sadece bir kez bile ailecek sofraya oturabiliyor olmanız faydalı olur. Çocuklara ana ve ara öğünlerini oluşturmada söz hakkı vermek, beslenmenin ve sağlığın önemini kavramalarını sağlar. Yiyecek seçimlerini farklı seçeneklerle sunmak (fırında pişmiş mi, buharda pişmiş mi vb.) çocuğun yeni gıdalar denemesi ve tercihlerini iletmesi konusunda yararlı olabilir.



r la an

şm nı da

OR

SP

>

&

ES TN

FI

S


Ağırlık Çalışırsam Televizyondaki Kaslı Kadınlar Gibi Olur Muyum? Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı: Serhat Sıdal İnsan bedeni fizyolojik olarak hareket etmek için tasarlanmıştır, yüzlerce değişik kas ve kemik, onlarca eklem bunu kanıtlamaktadır. Günümüz yaşantısında kaslarımızı yaratılışımızın gerektirdiği yoğunlukta ve dirençte kullanmamız neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Kötü beslenme de devreye girdiğinde insanoğlunun çok ciddi bir hareket açığı ortaya çıkmaktadır. Ağırlık çalışmaları, doğru uygulandığında ve bunun yanında dinlenmeye ve beslenmeye de özen gösterildiğinde bu açığı kapatmaya yardımcı olabilecek muhteşem bir fiziksel aktivitedir. Fitness merkezlerindeki eğitmenlerin gün içinde defalarca duyduğu bu soru çok popüler bir sorudur. Başta kadınlar da erkekler de kas yapmak istemediklerini, biraz şekillenmek istediklerini söylerler, kas yapmanın ne kadar zor bir çalışma olduğunun farkında değillerdir. Testosteron kasların gelişiminde büyük rol oynayan bir hormondur, buna rağmen erkeklerin bile kaslarının büyütülmesi ve geliştirilmesi zor bir işlemdir. Sıkı bir program,

disiplinli bir çalışma, dinlenme ve dikkatli beslenme gerektirir. Kadınlarda testosteron seviyesi erkeklere göre daha düşük olduğundan tam bir body-building antrenmanı yapsalar dahi endişeye yol açacak derecede kas büyümesi neredeyse imkânsızdır. Bunun yanında östrojen, yani kadınlık hormonu kadın bedeninin daha esnek ve yumuşak olmasını sağlar. Tabii ki her fizyolojik süreçte olduğu gibi genetik faktör burada da çok etkilidir. Ancak televizyon ve dergilerde gördüğümüz şişkin, aşırı kaslı, erkeksi vücutlara sahip kadın vücut geliştirme sporcularının tamamına yakınının anabolik steroidler, yani halk arasında doping olarak bilinen ilaçlar tükettiğini bilmekte fayda vardır. Bu ilaçları kullanmadan bir erkeğin bile aşırı derecede kas büyütmesi olanaksızdır. Netice itibariyle kadınlar hiç korkmadan ağırlık çalışması yapabilir. Hatta ağırlık çalışmaları daha fazla kalori yaktıracağından kilo verme, forma girme ve özellikle sıkılaşma konusunda kadınlara en çok yardımcı olacak çalışmalardan biri olduğu da bilinmelidir.


da

LO

Sİ KO

>P

la r

an

şm


Okullar Açıldı Back-Up Psikoloji Rehberi: Avita Çalışan Destek Hizmetleri Yaz tatilinin ardından yeniden okula dönme ve ilk kez okula gidecek çocuklar için okula ilk adımı atma vakti geldi. Hem ilk kez başlayan hem de bir üst sınıfa geçen çocukların birçoğu için uyum sağlamak güç olabilir. Bu uyumu kolaylaştırmak için çocuğumuzun gerçekten ne yaşadığını, kaygılarının ne olduğunu anlamamız önemlidir. Çocuklar yeni bir durumla karşılaşmanın heyecanını yaşayabileceği gibi, okuldaki yeni uyaranlardan, derslerinde başarılı olamayacağından, yeni yüzlerle karşılaşmaktan korkup kaygılanabilir. Yeni bir sınıf yeni bir zorluk anlamına gelir, çocukların dersleri başaramama korkusu karşısında savunma amaçlı saldırganlık göstermesi mümkündür. Organize olmak ve güven verici rutinler oluşturmak çocuğun kendini ehil hissetmesi açısından önemli katkılar sağlayabilir. Yeni bir okul ya da sınıf, çocuğunuzun arkadaş bulma konusunda endişeler duymasına neden olabilir. Okul dışı faaliyetler ya da hobiler, başka çocuklarla konuşma başlatması ve kendi olağan çevresi dışındaki çocuklarla tanışma fırsatı sağlaması açısından yararlı olabilir. Ayrıca geçmişte başarıyla atlattığı zor durumlar hakkında konuşmanız da çocuğunuzun özgüvenini destekleyecektir. Her çocuğun okula yeniden başlama konusunda kendine has bir tepki vermesi normaldir. Bu durum sizde çocuğunuzun yaşamına kendi deneyimlerinizi tatbik etme eğilimi oluşturabilir. Kendi

deneyimlerinizi hatırlamanız konuya ilişkin anlayışınızı derinleştirebilir.

İlk Defa Okula Başlama Eğer çocuğunuz ilk defa okula başlıyorsa dikkat edebileceğiniz, çocuğunuzun uyumunu kolaylaştırabilecek bazı hususlar şunlardır: • Çocuğunuzun her insanın yeni başlangıçlarda yaşadığı stresi ve kaygıyı yaşamasını normal karşılayın ve bu duruma onu önceden hazırlamaya çalışın. • İlkokula başlamadan çocuğun anaokuluna ya da kreşe gitmesi çocuğun okula uyumunu kolaylaştırır. Anaokuluna gitmemiş olan çocuklar içinse okulun ilk günü annebabasından ilk defa ayrılacağı, anneanne, babaanne, dede gibi tanıdık yüzlerin olduğu bir çevre yerine farklı bir sosyal çevreyle tanışacağı bir gündür. Bu sebeple çocuk heyecan, korku duyabilir, çekingen davranabilir. Öncelikle çocuğunuzun bu durumunun normal bir süreç olduğunu bilmeniz sizi rahatlatacaktır. Okula ilk günlerinde velilerin okulda beklemesi, sınıfa girmesine izin verilebilir. Sınıfa girerek çocuğunuza okulun korkulacak bir yer olmadığını ona davranışlarınız ve sözlerinizle hissettirebilirsiniz. Çocuğun eğitmenine güvenmek anne babaya da bir rahatlık verecektir. Eğitmenlerin bu durumlara karşı çok önemli deneyimlere sahip olduklarını unutmamak gerekir.


• Okula gitmek ve derslerde annesi olmadan oturmak ve beklemek konusunda sorun yaşayan çocuklara özellikle anne ve baba tarafından verilecek mesajlar çok açık ve net olmalıdır. Çocuklar genellikle sınıftan çıktıklarında bir daha annelerini görememe endişesi yaşarlar. Bu noktada çocuğuna açık bir şekilde bilgi verilmelidir. Anne çocuğuna derse girmesi gerektiği, ancak ders bittiğinde kendisinin onu bekliyor olacağı mesajını net bir biçimde verirse çocuk için bu süreç daha kolay hale gelecektir. Onu bıraktıktan sonra fazla oyalanmadan, onu sevdiğinizi ve gün boyunca düşüneceğinizi, okul bitiminde onu gelip alacağınızı söyleyebilirsiniz. Çocukların sizi model alarak davranışları öğrendiğini düşünürsek, sakin ve olumlu bir hava yaratmak önemlidir. • Çocuğunuzu okula alışma konusunda sorun yaşamayan arkadaşları ile kıyaslamak kaygı ve korkularını daha da arttırabileceğinden, bu yola başvurmamakta fayda vardır. • Olumlu fiziksel ve ruhsal gelişim önemlidir. Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal sağlığının yerinde olduğundan emin olun. Göz doktoru, diş doktoruna gidip kontrollerini yaptırıp, demir eksikliği ve anemisi olup olmadığını da kontrol ettirebilirsiniz. Çocuğunuzun duygusal veya psikolojik gelişimiyle ilgili endişelerinizi uzmanlarla paylaşın. Uzmanlar kaygılarınızın yaşa uygun konulardan mı ya da ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gereken gelişmelerden mi kaynaklandığını belirlemenizde yardımcı olurlar. İlk günlerde çocuklarda mide bulantısı, baş ağrısı, karın ağrısı gibi şikâyetlere rastlanabilir. Bu şikâyetler genellikle heyecan ve korku kaynaklı olurlar. • Çocuğunuzun sorunlarına ilgi gösterin. Çocuğunuzun okul konusunda endişeleri varsa beslenme veya okul çantasına onu yüreklendirecek özel notlar yazıp bırakın. Yeni bir durumda insanların endişe duymalarının doğal

olduğunu ve öğretmen, akranlarını tanıyıp okul düzenine uyum sağladıktan sonra her şeyin düzeleceğini kendisine anlatın. • Çocuğunuzla birlikte okulunu ziyaret edin. Çocuğunuz küçükse ya da yeni bir okula başlıyorsa onunla birlikte okula gidin. Öğretmenle tanışmak, sınıf, yemekhane, bahçeyi görmek okul öncesi hissedilen endişenin azalmasını sağlar. Yeni çevre hakkında soru sorması için çocuğunuzu yüreklendirin. • Okulların açıldığı hafta programınızı sadeleştirin ve işlerinizi azaltın. İş seyahatleri, gönüllü çalışmalar, projeleri ve benzerini mümkün olduğu ölçüde erteleyin. Yeni okul döneminde çocuğunuzun hissedebileceği endişeyi yenmesi ve okul düzenine alışmasına yardım olabilmek için serbest zamana ihtiyaç duyabilirsiniz. • Ev ödevleri için uygun alan seçin. İlköğretim çağındaki çocuklar kendi odalarında veya evin sessiz bir köşesinde çalışabilirler. Okula yeni başlayan çocuklar için ise oturma odası ya da mutfak gibi ortak kullanım alanlarında erişkinlerin denetim ve gözetimlerine olanak sağlayan bir çalışma köşesi oluşturulabilir. • Okul ve beslenme çantaları için yer belirleyin. Okul eşyaları, anne-babanın okuması için eve gönderilen yazılı belgeleri v.b. koymak için bir yer belirleyin. Her akşam okul çantasının düzenlenmesinin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu hatırlatın. Çocuğunuz sorumluluklarını yerine getirmediğinde onu sabırla uyarın, hiçbir şekilde “ne de olsa o yapmıyor bari ben yapayım” tutumu içerisinde olmayın • İlk birkaç hafta çocuğa fazla tepki göstermemekte fayda vardır. Anaokuluna ya da birinci sınıfa başlayan çocuklarda özellikle anneden ayrılık önemli bir gerginlik yaratabilir. Bu durumlarda sakin olmak çok önemlidir. Bu durumun normal olduğunu bilmek ve soğukkanlı davranmak yerinde



olacaktır. Çocuğun eğitmenine güvenmek anne babaya da bir rahatlık verecektir. Eğitmenlerin bu durumlara karşı çok önemli deneyimlere sahip olduklarını unutmamak gerekir. • Okula gitmek ve derslerde annesi olmadan oturmak ve beklemek konusunda sorun yaşayan çocuklara özellikle anne ve baba tarafından verilecek mesajlar çok açık ve net olmalıdır. Çocuklar genellikle sınıftan çıktıklarında bir daha annelerini görememe endişesi yaşarlar. Bu noktada çocuğuna açık bir şekilde bilgi verilmelidir. Anne çocuğuna derse girmesi gerektiği, ancak ders bittiğinde kendisinin onu bekliyor olacağı mesajını net bir biçimde verirse çocuk için bu süreç daha kolay hale gelecektir. • İlk haftalar aşırı tepki vermeyin. Özellikle yuvaya, birinci sınıfa başlayan çocuklar ayrılık endişesi veya çekingenlik yaşayabilirler. Eğitimciler bu durumun üstesinden gelebilecek deneyime sahiptirler. Onu bıraktıktan sonra fazla oyalanmadan, onu sevdiğinizi ve gün boyunca düşüneceğinizi, okul bitiminde onu gelip alacağınızı söyleyin. Sakin ve olumlu davranın.

Tatil Bitti Okula Devam Çocukların yeni döneme yapacakları başlangıç, onların tüm senelerini etkileyebiliyor. Çocuklarının bu yeni tempo artışına daha kolay uyum sağlayabilmeleri için anne-babaların bu sürece hazırlıklı olmaları son derece önemlidir. Eğer çocuğunuz tatilden sonra okula başlıyorsa dikkat edebileceğiniz, çocuğunuzun uyumunu kolaylaştırabilecek bazı hususlar şunlardır: • Olumlu fiziksel ve ruhsal gelişim önemlidir. Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal sağlığının yerinde olduğundan emin olun. Çocuk ve diş doktoruyla, ve benzeri görüşmelerinizi erken dönemde ayarlayın. Çocuğunuzun duygusal veya psikolojik gelişimiyle ilgili endişelerinizi uzmanlarla paylaşın. Uzmanlar kaygılarınızın yaşa uygun konulardan

mı ya da ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gereken gelişmelerden mi kaynaklandığını belirlemenizde yardımcı olurlar. • Uyku ve yemek saatlerini yeniden düzenleyin. Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek düzeninizi özellikle kahvaltı saatlerini yeniden planlayın. Bu değişikliğe çocuğunuzu hazırlamak için onunla ödev ve etkinlikler nedeniyle aşırı yorgunluk hissetmemek için düzen oluşturmanın yararları üzerinde konuşun. • Okulların açıldığı hafta programınızı sadeleştirin ve işlerinizi azaltın.. İş seyahatleri, gönüllü çalışmalar, projeler ve benzerini mümkün olduğu ölçüde erteleyin. Yeni okul döneminde çocuğunuzun hissedebileceği endişeyi yenmesi ve okul düzenine alışmasına yardımcı olabilmek için serbest zamana ihtiyaç duyabilirsiniz. • Televizyon izleme sürelerini azaltın. Çocuğunuzu sabah saatlerinde televizyon izlemek yerine yap- bozla uğraşma, boyama, kitap okuma v.b. etkinliklere yönlendirin. Bu faaliyetler çocuğunuzun öğrenme sürecine ve okul düzenine alışmasını kolaylaştıracaktır. • Arkadaşlarıyla program yapmasını destekleyin. Okul açılmadan önce çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla buluşarak olumlu sosyal ilişkiler kurması için destekleyin. • Organize olmak ve güven verici rutinler oluşturmak çocuğun kendini yeterli hissetmesi açısından önemli katkılar sağlayabilir. Ayrıca geçmişte başarıyla atlattığı zor durumlar hakkında konuşmanız da özgüvenini destekleyecektir. • Kitap ve defterlerini gözden geçirin. Yıl içinde öğreneceği bilgiler hakkında onunla konuşun. Konulara ilişkin merak ve ilginizi onunla paylaşın. İçerikleri kavrama yeteneğine olan güveninizi ona açıklayın. Okul yılı boyunca öğrenme sürecini pekiştirin. Öğrenme becerilerinin gelişmesi zaman alır, sık tekrar gereklidir. Çocuğunuzu



sabırlı, dikkatli ve olumlu olması konusunda yüreklendirin. • Çocuğunuzun sorunlarına ilgi gösterin. Çocuğunuzun okul konusunda endişeleri varsa beslenme veya okul çantasına onu yüreklendirecek özel notlar yazıp bırakın. Yeni bir durumda insanların endişe duymalarının doğal olduğunu ve öğretmen, akranlarını tanıyıp okul düzenine uyum sağladıktan sonra her şeyin düzeleceğini kendisine anlatın. • Öğretmeniyle yakın ilişki ve iletişim halinde olun. Aynı şekilde diğer velilerle de iletişim kurmaya özen gösterin. • Okul ortamında yardım alacağınız kaynakları belirleyin. Siz ve çocuğunuza yardımcı olacak kişileri belirleyin; müdür, psikolojik danışman, serbest zaman etkinlikleri koordinatörü v.b. Görevleri ve gereksinim duyduğunuzda nasıl ulaşacağınız hakkında bilgi edinin. • Ev ödevleri için uygun alan seçin. İlköğretim çağındaki çocuklar kendi odalarında veya evin sessiz bir köşesinde çalışabilirler. Okula yeni başlayan çocuklar için ise oturma odası ya da mutfak gibi ortak kullanım alanlarında erişkinlerin denetim ve gözetimlerine olanak sağlayan bir çalışma köşesi oluşturulabilir. • Okuldan gönderilen tüm belge ve notları dikkatle takip edin. Okul ve beslenme çantaları için yer belirleyin. Okul eşyaları, anne-babanın okuması için eve gönderilen yazılı belgeleri v.b. koymak için bir yer belirleyin. Her akşam okul çantasının düzenlenmesinin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu hatırlatın. Çocuğunuz sorumluluklarını yerine getirmediğinde onu sabırla uyarın, hiçbir şekilde “ne de olsa o yapmıyor bari ben yapayım” tutumu içerisinde olmayın. • Okul sonrası saatleri planlayın. Eve döndüğünde sizi bulamadığı zaman neler yapılması gerektiğini çocuğunuzla konuşun.

Okula Gitmek İstemeyen Çocuklar Okul fobisi kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi ya da bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini tipik bir biçimde bedensel yakınmalarla dile getirmeye çalışan, bu nedenle kendilerini evde tutumları yolunda anne babalarını ikna etmeye çalışan çocuklardır. Okul fobisi olan çocukların mide bulantısı, karın ya da baş ağrısı şeklindeki bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz görülmekte ve okula gitmemelerine karar verildiğindeyse kendiliğinden kaybolmaktadır. Kendilerine o gün için okula gönderilmeyecekleri hususunda söz verilirse, ertesi gün belirtilerin yeniden ortaya çıktığı görülmektedir. Eğer anne baba bir hafta süreyle çocuğun okulu unutmasına karar verirse, çocuğun bir sonraki pazartesiye kadar sağlığının yerinde olduğu görülür. Psikosomatik kökenli şikayetleri ortadan kaldırmak üzere öğretmen değiştirme, çocuğu daha az başarılı bir sınıfa gönderme ya da başka bir okula gönderme gibi alınabilecek önlemler sadece geçici bir çözüm sağlar. Bu gibi durumlarda başlangıçta çocuk yeni ortama büyük bir coşkuyla başlayabilir ancak bir süre sonra tekrar yakınmalara başlar. Çocuğun okula gitmemesinin temelinde başarısızlık korkusu ve sınıf içinde aktif olamama korkusu bulunur. Okul fobisi olan çocuklar evlerinde mutludurlar. Bu çocukların okul başarıları orta düzeydedir. Okul fobisi tepkileri ilk görülmeye başladığı sıralarda şiddetli bir takım belirtiler göze çarpar. Akut okul fobisi olan çocuklar evde kaldıkları sürece mutludurlar, arkadaş ilişkilerinde faaliyetlerde etkindirler. Akut okul fobisi ilköğretimden liseye kadar her yaşta görülebilmektedir. Sıklıkla ilkokul çağındaki çocuklarda görülen okul fobisinin bazı belirtileri şunlardır:


• Çocuk ‘okul’ kelimesini duyunca atağa geçer. • Okulla ilgili son derece ilgisiz ve isteksizdir, • Uyku düzeni bozulur, • Genellikle aile bireyleri dışındaki kişilerle olan ilişkilerinde utangaçtır • Başarı ve takdir kaygısı taşırlar, • Öğretmenden ve evinin dışındaki yapıdan korkar, • Telaşlı, huzursuz ve içe dönük yaşamayı seçerler • Okula gitmemek için herhangi bir fiziksel nedene dayanmayan asılsız hastalıklar ortaya atarlar, • Okul gereçlerine son derece itinasız davranır, • Arkadaş edinmez, • Okuldan korkar Çoğunlukla çocuklar büyüdüğünde okul fobisi görülmez ancak bunun yerini kronik okul fobisi alabilir. Kronik okul fobisi olan çocuklar sadece okulda değil zevk aldıkları alanlardan da uzaklaşmaya başlarlar. Bu çocuklar ne ders çalışırlar ne de faaliyetlere katılmak isterler. Sonuç olarak hem insan ilişkileri hem de akademik başarıları zedelenir.

Okul Fobisinin Nedenleri Bu korkuyu oluşturan bazı temel etmenler vardır. Bunların başında yaygın bir baskının egemen olduğu aile ortamı sayılabilir. Okul fobisi olan çocukların yaşamlarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldüğü görülür. Bu tür annelerin sürekli olarak çocuklarını memnun ederek onların sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm gereksinimlerini karşıladıkları ve onları sürekli olarak kırıklığa uğramaktan korudukları dikkat çeker. Bu anneler çocuklarını anaokuluna göndermekten kaçındıkları gibi, arkadaşlarının evine bile oyun oynamak için gönderilmekten kaçınırlar. İşte yaşamın ilk

yıllarındaki bu tür bir anne çocuk ilişkisi çocuğun okula başladığı sırada önemli bir engel oluşturur. Annelerin bu koruyucu tavrı ve baskılı tutumundan uzak kalmamış çocuklar yabancı insanlarla yalnız kalmaktan huzursuzluk duyarlar. Bu çocukların babaları da aşırı bağımlılık ve koruma konusunda eşleriyle işbirliği içindedir. Böyle bir ebeveyn tavrı çocuğun kişilik gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Tüm gereksinimlerinin karşılanması, çocuğun çok isteyen ve hileye başvuran bir birey olmasına yol açar. Prof Dr. Arif Verimli’ye göre, 6-11 yaş arası çocuklarda daha sık görülen okul fobisinin, kız öğrencilerde görülme oranının yüzde 13, erkek öğrencilerde görülme oranının ise yüzde 9’dur. Okul fobisi, aşırı kollamacı, telaşlı, sarmalayan ailelerin çocuklarında, okula başlayana kadar ailesi dışında bir sosyal hayatı olmayan çocuklarda, boşanan ailelerin bir ebeveynine bağlı olarak yaşayan çocuklarda, ailesinden birini ölüm, hastalık, taşınma gibi bir sebeple kaybeden çocuklarda daha sık görülür. Okul Fobisinde öğretmen ve okul faktörü, çok kalabalık sınıflarda, sert mizaçlı bir öğretmenin sınıfında, baskıcı, ezberci, hırpalayan ve aşırı kuralcı eğitim sistemlerinde daha sık görülür. Eğer çocuğun okula karşı isteksizliği ve korkusu aile ve öğretmen tarafından önemsenmezse, okul fobisi kronikleşir ve yarıda kesilen bir okul hayatıyla sonuçlanabilir. Bu sebeple okula gitmek istemeyen ve okul kelimesi duyunca telaşla atağa geçen çocuklar dikkate alınmalı, öğretmeninden ve bir uzmandan yardım istenmeli. Uzmanların çoğu, çocuğun okula dönmesinden önce sorunun nedenlerini anlamasına yardımcı olmak ve endişelerini azaltmak amacıyla bir süre için psikoterapi yapılmasını önermektedir. Anne ve babalar da bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeli ve hatalarını görüp, çözüm yollarına yönelmelidir.


da

>L r

la

an

şm

T

ZE

EZ


Balık Zamanı Back-Up Lezzet Danışmanı: Ceyda Baza Ekim ayı içimizi sonbahar coşkusuyla doldurur. Ayrıca hem sonbaharın habercisidir hem de “Kışa girmeye hazır olun” der. Ağaçların renkleri, giydiklerimiz hatta yediklerimiz bile değişmeye başlar. Ekim ayına girmekte hiç zorlanmayız.

Fırında Barbun Malzemeler 400 g barbun balığı 2 yemek kaşığı tereyağı 1 çay kaşığı tuz 1 çay bardağı su 4 çeri domates 1 bebek havuç 1 bebek kabak 1 haşlanmış patate

Sonbahar esintiyle birlikte harika bir balık mevsimi de başlar. Yazı sevenlerden de olsam çeşit çeşit balık yiyememek beni üzer. O yüzden Ekim ayı iyidir, candır benim için. Hele “Fırında Barbun” en sevdiklerimdendir..

Pullarını ve içini temizlediğiniz barbun balığını fırın kabına yerleştirin. Tereyağı, su, tuz, domates, yuvarlak dilimlediğiniz kabak, havuç ve patatesi ilave edin. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15 dakika pişirin. Sıcak servis yapın. Afiyet olsun!


r la an m ış n da

LE EĞ

>

CE N


Ekim Ayı Mekan Önerileri Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanı: Handan Uzandaç

Fairmont Otel / Aila Mecidiyeköy’de kendisini otelcilik ve yemek sektöründe kanıtlamış bir zincir olan Fairmont Otel’in içerisinde yer alan Aila, geleneksel Türk mutfağını modern ve farklı lezzetler ile harmanlayarak İstanbulseverlerin beğenisine sunuyor. Fairmont Quasar İstanbul’un bahçe katında yer alan Aila, Türk mutfağına dair eşsiz lezzetlerinin yanı sıra oldukça farklı ve bilinmiş baharatların yer aldığı baharat kütüphanesi, özel meze barı ve adeta keyif dolu anlara şahitlik etmek için yaratılmış ocak başı ile ziyaretçilerine oldukça keyifli anlar vadediyor. Geleneksel ve modern dokunuşlarıyla kişinin kendisini farklı bir yerde hissetmesini sağlayan iç mimarisinde Osmanlı motiflerini bulmak mümkün. Dekorasyonda kullanılmış olan çiniler mekâna hoş bir Osmanlı havası katıyor. Oldukça şık olan restoranda daha çok ahşap renklerin ve kahve tonlarının hâkim olduğu göze çarpıyor. Restoranın en ilgi çeken yönlerinden biri olan meze barında şeflerin, tüm misafirlerin önünde ve şeffaf bir şekilde mezeleri hazırlayıp sunması olabilir. Ocak başı bölümünde ise leziz yemeklerin tadına varılabileceği gibi keyifli sohbetler eşliğinde menülere dair detaylı bilgi almak da mümkün. Tüm bunların dışında ise Aila, özel kutlamalar, organizasyonlar ve aile yemeklerinde keyifle kullanılabilecek özel odalara sahip. Le Cordon Bleu’de Fransız mutfağı okuyup sonradan mezeci olmaya karar veren şef Umut Karakaş, geleneksel Türk tatlarını dünya lezzetleri ile harmanlayarak harika menüler oluşturuyor. Oldukça farklı tatlar yaratan şefin özellikle ördekle yapılan Çerkez tavuğu denemeye değer.


Scarlet Steakhouse Et konusunda birçok restoranın tercihi olan Etiler’de yer alan mekân, kendisinin öne çıkmasını sağlayan birçok keyifli detaya sahip. Bahçe kısmında masaların her biri yeşilliğe bakıyor ve misafirlerine yeşiller içerisinde huzur ve keyif vadediyor. Yazın iç mekandaki tavanlar arasında kırmızı camlar görünürken, kışın tam tersine yazın bu camlar açılıyor ve de oldukça şık bir hava katıyor. VIP odalarda da aile kutlamaları ve özel gün kutlamaları yapılabiliyor. Menüsüne bakıldığında oldukça ilginç yemeklerle karşılaşmak mümkün. Et yemekleriyle dolu olan bu yerin menüsünde sushi de yer alıyor. Dana etinden yapılmış olan sushi yiyenler tarafından öneriliyor. Şef Mehmet Çalışkan tüm yemekleri severek ve özenle hazırlarken, menüde en çok Brezilya döneri , dana ilik, kuzu küşleme ve et sushi favoriler arasında yer alıyor. Tatlı şefi Murat İkiz ise birbirinden güzel tatlılar ile yemeklere son noktayı koyuyor. Klasik türk tadları dışında İtalyan tadlarından vazgeçemeyenler için menüde tiramisu ve milföy de bulunuyor. Eğlenmek isteyenler Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri Dj performansı eşliğinde gecenin tadını çıkarabilirler.

Avlu Yeniköy Yeniköy’ün çarşısına yakın bölümde, eski La via Rose’nin yerine açılan Avlu, farklı concepti ve 3 alandan oluşan iç yapısı ile Yeniköy’de yer alan diğer mekanlardan kendisini sıyırıyor. İlk bölümü gün boyu oldukça iddialı yöresel kahvaltılar için ayrılmışken, ikinci bölüm casual dining tazı restoranı oluştururken üçüncü bölümde ise bir bar bulunuyor. Ahşap masalar ve oldukça sadece sandalyelerle dolu olan Avlu, ziyaretçilerde huzurlu ve dingin bir hava yaratıyor. Bar kısmında kullanılan deri sandalyeler ise modern havadan vazgeçilmediğini adeta vurgulamak için düşünülmüş. Şef Ali Osman Özkan tarafından hazırlanan ana yemekler, oldukça başarılı kokteyller Şefin kendi hazırladığı özel çiçekli sunumlarla misafirlere sunuluyor. Levrek ve tom khai yemekler restoranın en sevilenleri arasında yer alıyor. Tatlılardan ise cennetten gelen isimli tatlı mutlaka denenmeli. Mekânda sık sık DJ performanslarına yer veriliyor. Ayrıca Avlu, hayvan dostu bir yer. Bahçe kısmında dostlarınızla birlikte yemek yemenize imkân sunarken, Perşembe günleri de saat 13.00 ve 19.00 arası dostlarınıza özel olan ücretsiz bir menü sunuyor.


The Galliard Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde bulunan The Galliard, dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmiyor gibi görünse de içine girildiğinde bu mekanın neden Etiler’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken mekanlardan biri olduğu anlaşılıyor. Mekanda hakim olan kırmızı, siyah ve beyaz renklerin hakim olduğu ve oldukça göz dolduran dekorasyon, ziyaretçilerde hoş bir anbians havası yaratıyor. Duvarlara bakıldığında ünlü insanların sanat eserleriyle karşılaşılıyor. Mekân sahibi olan Ahmet Uras MSA’da aşçılık eğitimi aldıktan sonra yanına Şef Turgut Ay’ı da alarak batı akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerinden oluşan harika bir menü sergiliyor. Fransa, İtalya, Akdeniz ve İspanya mutfaklarına yer verildiği menüde en çok kuru üzümlü, cevizli, şaraplı ekmek tercih ediliyor. Makarna ve ekmek seçeneklerinde oldukça iddialı olan mekanda, erken saatlerde başlayan kaliteli müzik eşliğinde sunulan eğlence sabah işe erken gidecekler için de oldukça ideal. Mekan leziz menüsü ve İstanbul severlere sunulan farklı eğlence kültürü sayesinde rezervasyonsuz yer bulmak mümkün olmuyor.

Kalamata Meyhane Kuruçeşme Kuruçeşme’nin en güzel konumlarından birinde yer alan Kalamata Meyhane, Boğazın en eşsiz güzelliğini ve serin sularını gözler önüne sererek eşsiz bir yemek zevki vaat ediyor. Mekân meyhane havasını kaybetmeden, şık bir şekilde dekore edilmiş. Her sofranın samimiyet üzerine kurulduğu söylenen Kalamata’nın menüsüne bakıldığında her bütçeye uygun seçeneklerin yer aldığı görülüyor. Fix menüler ile hem uygun fiyata hem de eşsiz bir yemek vadinde olan mekanda, eğlence de unutulmamış. Akdeniz ve Yunan müziği ile gece boyunca dans edilip eğlenebilen mekan, keyifli bir atmosfer tercih etmek isteyenler için iyi bir alternatif olacaktır. Adeta bir lezzet şöleni haline gelen 15 farklı çeşitten oluşan Ege, Ermeni ve Rum meze seçeneği karşısında seçim yapmak oldukça zorlaşıyor. Deneyimli Şef Emre Bolat tarafından hazırlanan menüde şefimiz başlangıçta zeytinyağlı fasulye, ana yemekte kalamata köfte, ara sıcakta sebzeli börek ve de tatlılarda ise serpme meyve tabağını öneriyor. Bu hoş manzaralı mekâna gitmeden önce rezervasyon yaptırmanıza gerek bulunmuyor.


Armada Teras Cankurtaran Bir İstanbul yaz gecesi klasiği olma konusunda rakiplerine çok fazla şans tanımayan Armada Teras, Fatih’te Cankurtaran’da yer alıyor. Bir tarafında Marmara Denizi manzarası bir tarafında ise Sultanahmet Camii manzarası sunan restoran İstanbul’un tüm güzelliğini gözler önüne seriyor. Mekanda iç dekorasyon ve masa düzenine bakıldığında diğer hoş bir detay göze çarpıyor. Terasın üzerine her bir masanın mahremiyetine önem verecek kadar mesafeli bir şekilde düzen yaratılmış. Bu mekânda manzaranın asıl dekorasyonun kendisi olduğunu söylemekte fayda var. Özellikle yabancı misafirlerin ağırlanabileceği Armada Teras’da eşsiz manzara eşliğinde keyifli sohbetler yapmak mümkün. Menüye bakıldığında en dikkat çekenlerden birinin doğal ve taze lezzetlerle bezenmiş, saat 14.00’e kadar devam eden açık büfe kahvaltının olduğu görülüyor.Kahvaltıda 6 yaşın altındaki çocuklardan ücret alınmıyor. Eşsiz manzara karşısında şarap ve peynir menüsü ile keyifli anlar geçirmek isteyenler de düşünülmüş. Menüde yer alan tüm seçenekler tadanların damağında kalıyor. Mekan, yazları haftanın her günü açık olan Teras Bar da iş dönüşü yorgunluk atmak isteyenleri Çilingir Tepsili seçeneklerle ağırlıyor.

Whisper Arnavutköy Arnavutköy’ün tarihi dokusundan ve İstanbul’un incisi Boğaz’ın eşsiz manzarasından da vazgeçemem diyenler için adet düşünülmüş olan mekan sayesinde Arnavutköy’ün balık ağırlıklı yemek kültürünün değiştiği gözler önüne seriliyor. Bir yalının giriş katında bulunan ve şık bir bahçeye sahip olan Whisper’ın restoran ve bar olarak iki ayrı bölümü bulunuyor. Mimar Pınar Doğan Öktem ve Bodrum’daki Taş Design Genel Müdürü Tülin Harman’ın elinden çıkan mekânda, bara farklı bir estetik katan melek kanatlarının yanı sıra duvarlarda baloncuğa benzeyen aynalar arasına serpiştirilmiş mercanlar, Boğaz’ın eşsiz deniz esintisinin mekanın içinde de hissedilmesine olanak sağlıyor. Whisper’in tavan kısmının cam ile döşenmiş olması, misafirlerin yemeklerini yıldızlar altında ve harika bir romantizm eşliğinde yemelerine olanak sağlıyor. Menüsü incelendiğinde Ponpon Karides, Ördekli Gyoza ve Şarap Soslu Midye en dikkat çekenler arasında yer alıyor. Mekanda yemek servisi öğle saatlerinde başlıyor. Misafirlerine, keyifli ve rahat bir ortamda yemeklerin tadını çıkartmayı hedefleyen mekanda, gece 23.00 sonrası DJ performansları eşlik ediyor.


Web Sitemizi Yeniledik! Masai Mara’da Goril Safari mi, Trans-Sibirya Ekspresi ile büyük bir demiryolu yolculuğu mu, yoksa bembeyaz Buz ve Ateşin Diyarı; İzlanda mı?

Nereye gitmek istersin? Geziler, deneyimler ve muhteşem yerler.

www.backuptravel.com.tr


do

sy

>T

a

RA

VE

L


MASAI MARA Afrika’nın en iyi bilinen safari destinasyonlarından biri Masai Mara’dır. Serengeti ile birlikte, dünyadaki en büyük yaban hayatı yoğunluğuna ev sahipliği yapar. Efsanevi Masai Mara, Tanzanya’nın Serengeti Milli Parkı ve Güney Afrika’nın Kruger Ulusal Parkı ile dünyanın en iyi yaban hayatı kutsal alanları arasında yer alıyor. Yaklaşık 15000 km2 büyüklüğünde savanna, orman ve sulak alanlardan oluşan bir doğal hayat rezervidir. İçerisinde Doğu Afrika’da bulunan hemen hemen her türlü vahşi hayvanı bulmak mümkündür. O kadar popüler bir safari destinasyonudur ki burada neredeyse hayvandan çok turist bulunur. Ancak bu tespitin sizi yanıltmasına izin vermeyin. Hayatınızın en ilginç deneyimlerinden bazılarını burada yaşayacağınıza emin olabilirsiniz. Mevsimine göre burada gerçekten milyonlarca hayvan görmek mümkündür, çünkü burası Doğu Afrika’daki meşhur büyük göçün bitiş noktasıdır. Her sene Tanzanya’daki Serengeti ovasından 1,5-2 milyon memeli yaklaşık 2000 km yol kat edip buraya gelir. Bu hayvanlar çoğunlukla öküz başlı antilop, zebra ve çeşitli diğer otçullardan (thomson gazelle, impala vs.) oluşmaktadır. Tabii bu kadar çok av hayvanı seyahat ederken peşlerinden de aslan, leopar, çita gibi yırtıcılar gelmektedir.

İklim Masai Mara, deniz seviyesinin 1,500-2,200 m (4,900-7,100 ft) üzerinde bulunur ve bu da iklimin diğer benzer bölgelerden daha hafif olmasını sağlar. Gündüz en yüksek sıcaklık

30°C / 85°F’ken (Aralık ve Ocak ayında en sıcak, Haziran ve Temmuz’da en soğuk), gece nadiren 15°C / 60°F’ın altına düşer. Nisan-Mayıs ve Kasım ayları, yağmur yağan dönemlerdir. Bu dönemlerde Mara’nın bazı kısımları çok çamurlu ve neredeyse erişilemez hale gelir. Kuru mevsim Temmuz’dan Ekim’e kadar sürer. Bu dönem Masai Mara’yı ziyaret etmenin en güzel zamanıdır, çünkü bu dönemlerde şiddetli yağmurlara yakalanmazsınız. Ayrıca otçul hayvanların çoğu, yağmurlardan sonra uzun ve yemyeşil yetişen bitkiler arasında şımarmaya başlar.

Görün & Yapın • Aslan, leopar, fil, zebra, zürafa, Thomson ceylanı, sırtlan, gergedan gibi yerleşik hayvanlardan mümkün olduğunca çok çeşit görmek için sabah, öğleden sonra ve gece düzenlenen ve birkaç gün süren safari programlarını tercih etmenizi öneririz. • Masai Mara’nın en güzel zamanı, büyük göç olayının yaşandığı, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. • Sıcak Hava Balonu ile Safari: Sabahın erken saatlerinde sıcak hava balonu safarisine çıkabilir ve güneşin yaban hayatı ve muhteşem manzara üzerinde yükselişini görebilirsiniz. Bir sürü fotoğraf çekmeyi de unutmayın!


• Wellness & Spa: Bazı kamplar, vahşi yaşamı lüksle izlemeyi birleştiren masaj ve sağlıklı yaşam ayrıcalığı sunmaktadır. Mutlaka denemelisiniz! • Masai Köyü Ziyareti: Masai köyünü ziyaret etmeniz, Masai’nin kültürü ve basit yaşam biçimi hakkındaki bilgilerinizi derinleştirmenize yardımcı olacaktır.

Vize Umuma mahsus pasaport sahibi Türk vatandaşları girişte, evraksız formalitesiz, tek girişli turistik vizeyi kolayca alabiliyor.

Safari Konaklama Alternatifleri Nelerdir? Safari Lodge: Oda, banyo, teras ve bazen mutfağı olan, bungalov türü konaklamadır. Kendinizi doğanın bir parçasıymış gibi hissetmenizi sağlamayı amaçlayan bir mimari anlayışları vardır. Havuzlu, 5 yıldızlı otel yerine geçen lüks bir konaklama şekli olduğu için fiyatları da yüksektir. Lüks Çadır: Otel de değil, çadır da değil; ikisinin arasında bir konaklama şeklidir. Yataklar size ayrılır. Bazılarında ortak banyo-tuvalet, bazılarında çadıra özel banyo-tuvalet bulunur. Mutfak ve duvarlar yoktur. Çadırlar her zaman sabit bir arazide durur, sökülüp başka yere taşınamaz.

Sağlık Sıtma hapları ve sarıhumma aşısı şarttır. Danışma için Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ile iletişime geçebilirsiniz. www.seyahatsagligi.gov.tr


Masai Mara’da Goril Safari

13 Gece İki kişilik odada kişi başı 14 Gün 2.199 Euro’dan

itibaren

0212 331 0 331 numaralı telefondan Back-Up Travel’a ulaşarak bu turla ilgili detaylı bilgi alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz. Eğer Back-Up üyesiyseniz bu turu satın almak için Hizmet Hattımızı arayabilirsiniz.

0212 331 03 31

www.backuptravel.com.tr


a sy do

EL

AV

TR

>


Lizbon Bir zamanlar Vasco da Gama, Magellan ve Denizci Prens Henry gibi dünyanın en büyük kâşiflerine ev sahipliği yapan Avrupa’nın en eski ikinci başkenti Lizbon, dünyanın ilk küresel kenti haline geldi ve tüm kıtalardan Güney’e uzanan bir imparatorluğun başkenti oldu. Portekiz’in batısında yer alan Lizbon, ülkenin başkentidir. Avrupa’nın batı sınırında Atlantik Okyanusu sahili üzerinde yükselen başkent, Tagus Nehri’nin Atlantik Okyanusu’na döküldüğü yerde bulunur. Büyük Lizbon bölgesi, İber Yarımadası’nın önemli finans ve ekonomi merkezlerinden biridir. Ülkenin en kalabalık kenti olan Lizbon, Portekiz’in en zengin kentidir. Ülkenin Gayri Safi Milli Hasılası’nın (GSMH) önemli bir bölümünü karşılayan kent, Portekiz’de faaliyet gösteren uluslararası şirketlerin çoğunun genel merkezine ev sahipliği yapmaktadır.. Art Nouveau (dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı bir sanat akımı) binalar, çini kaplı cepheleriyle insanı cezbeden (azulejos) mimari yapılar ve mozaiklerle dekore edilmiş caddelerinin yanı sıra Lizbon, bir doğa ve okyanus kentidir. Birçok abideye ev sahipliği eden tarihi semtler ve 50’yi aşkın müzenin hayat bulduğu Lizbon, nehre bakan yamaçların arasından kıvrılarak ilerleyen dar caddeleriyle insanı büyüleyen mükemmel bir görüntüye sahiptir. Alfama, Castelo ve Mouraria (birbirlerine sınırları vardır), Bairro Alto (kent merkezinin bir bölümü; gece hayatının merkezi), Bica (Ascendor da Bica kablolu treni ile bilinir), Chiado (modaya uygun alışveriş dünyası),

Baixa (kentin kalbi) ve Belém (Tagus Nehri boyunca; tarihi abideler alanı) Lizbon’un tarihi semtleri olarak ön plana çıkar. BBelém’de bulunan Jerónimos Manastırı, beyaz taşlardan yapılmış olup kentin en önemli ve popüler tarihi yapılarından biridir. Manastır, üç önemli Portekiz edebiyatçısı (Luís Vaz de Camões, Alexandre Herculano and Fernando Pessoa) ve gemici Vasco da Gama’nın mezarını barındırır. 6. yüzyılda Tagus Nehri’nin deniz ile buluşan bölümünü savunmak için inşa edilmiş olan Belém Kulesi, kentin en önemli tarihi eserlerindendir. Tagus Nehri kıyılarında yer alan Belém Sarayı, kentte bulunan tarihi değeri büyük ihtişamlı saraylardan biridir. Sarayı çevreleyen bahçeler ve mobilyalar, birçok mücevher ve tablonun bulunduğu görkemli odalar insanı büyüler niteliktedir. Kentte çok sayıda çağdaş ve tarihi müze bulunmaktadır. Casa-Museu da Fundação Medeiros de Almeida, Avrupai çalışmalardan oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir. Bu kültürel mabette dini sanatlar, zücaciye, resim dokumalı duvar örtüleri, saatler, gümüş eşyalar, Çin eşyaları, mücevherler, mobilya ve tablolar bulunur.


Lizbon kentinin Elevador da Glória, Elevador da Bica ve Elevador da Lavra füniküler sistemleri de oldukça ünlüdür. Bu kablolu raylı sistemlerden biriyle gezintiye çıkmadan kentten ayrılmamalısınız.

Ne zaman gidilir? Portekiz’in kuzeyinde ılıman iklim, güneyinde ise sıcak bir iklim hâkimdir. Ülkenin doğu ve kuzey bölümüne doğru kışlar daha sert yaşanır. Bunda kış boyunca batıdan yağmur getiren soğuk rüzgarların etkisi vardır. İç kesimlerinde yazlar sıcak ve kurak geçer. Yaz yaklaştıkça güneyden sıcak kuru hava dalgası gelir ve bu dönemde çok az yağış alır.

Sardinhas assadas (mangalda pişirilmiş sardalye balığı) ve pastéis de bacalhau (balık kekleri, kentin en popüler yemeklerindendir. Baixa (kent merkezi), geleneksel teras kafeleri için kentin en uygun bölümüdür. Bairro Alto, kentin geleneksel restoranlarıyla ünlü ilçesidir. Ayrıca, Lizbon caddeleri özgün kafelerle dolup taşar. Portekiz, kaliteli şarabıyla ünlü bir ülkedir. Şarap, Lizbon mutfak kültürünün en önemli parçasıdır.

Ne yenir, ne içilir?

Portolular kimilerince dilimize işkembeci olarak çevirebileceğimiz “tripeiros” sözcüğü ile tanımlanmıştır. Anlatılanlara göre denizcilere, askerlere ve tüccarlara etin değerli bütün yerlerini verdikten sonra kalan işkembeyi yemek Portoluların payına düşermiş. 15.yüzyıldan kalma bu tanım bugün zengin menü seçenekleri sayesinde tarih olmuş gibi görünüyor. Atlantik kıyısında olmanın verdiği avantajla deniz ürünlerinin her türü sürekli olarak en taze haliyle sağlanabilir. Yöresel lezzet olarak hemen hemen her restoranda servis edilen “francesinha” tadılabilir.

Lizbon, her tada ve zevke uygun restoranlar bulabileceğiniz bir şehirdir. Portekiz mutfağı ucuz, kaliteli ve lezzetlidir. Sofranızda dünya mutfağının tüm örneklerini bulabilmeniz mümkündür. Lizbon, balık lezzetleri cennetidir.

Şehrin Brezilya etkisindeki restoranları ayrıca ilgi çekicidir. Güney Amerika’nın renkli ülkesi Brezilya ile koloni döneminden kalan bu bağlantı bugün mutfak üzerinden de devam etmektedir. “Rodizios” ya da Brezilya usulü barbeküler oldukça tutulur.

Portekiz’in kıyı kesimlerinde sıcaklıklar hemen hemen her yerde aynıdır. Batı kıyısının ortasında bulunan Lizbon şehrinde sıcaklıklar, Ocak ayında ortalama 7 – 15 derece arasında, Temmuz ayında ise 18 – 28 derece arasında değişir. Madeira ve Azor Adaları sıcaklık aralığı ise daha dardır. Bahar ve yaz mevsimlerinde güneşli, sonbahar ve kış mevsimlerinde hava yağmurlu ve rüzgârlıdır.


Portekiz Turu 4 Gece 5 Gün

İki kişilik odada kişi başı

699 Euro’dan

itibaren

0212 331 0 331 numaralı telefondan Back-Up Travel’a ulaşarak bu turla ilgili detaylı bilgi alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz. Eğer Back-Up üyesiyseniz bu turu satın almak için Hizmet Hattımızı arayabilirsiniz.

0212 331 03 31

www.backuptravel.com.tr


t a n

sa

& r ü

k

t l ü

P A T

>


Üç Gölge Cyril Pedrosa - Baobab Yayınları Cyril Pedrosa’nın yazıp resimlediği, orijinal dili Fransızca olan bu eseri, yeni çizgi roman yayınevlerimizden Baobab çevirdi. Dünyanın muhtemelen en önemli çizgi roman etkinliği olan Angoulême Çizgi Roman Festivali’nde ödüllendirilen “Üç Gölge”, Pedrosa’ya Amerikan National Cartoonists Society’nin çizgi roman ödülünü de kazandırdı. Ormanda annesi ve babasıyla, huzurlu bir yaşam süren Joachim’in hayatının gölge yaratıklarla allak bullak olmasını anlatıyor “Üç Gölge”; masalsı çizgiler, sizi hiçbir masalın etkilemediği kadar duygulandıracak bir hikâyeye eşlik ediyor.

Maus Art Spiegelman - İletişim Yayınları Herkesin evinde bulunması gereken bir eser desek abartmış olmayız. Yaratıcısı Art Spiegelman’a Pulitzer ödülü kazandıran ‘Maus’, II. Dünya Savaşı gibi gayet ciddi bir konuyu hayvanlar tarafından simgelenen karakterlerle anlatıyor; Yahudiler fare, Naziler ise birer kedi. Çizgi roman ve çizgi filmlerde sık sık görülen hayvan karakterleri, böyle bir bağlamda kullanarak okuru ters köşeye yatırıyor Spiegelman. Alıştığımız, aşırı dramatik II. Dünya Savaşı öyküleri yerine, ilk bakışta doğrudan iyiyle kötüyü ayırıyormuş gibi görünen, ancak derin bir okumayla insan doğası hakkında çok katmanlı bir tasvir sunan bir eser.

Yıllık İzin Erman Çağlar - Sırtlan Kitap Sözler, Uykusuz ve Kalt’tan tanıdığımız yazar Erman Çağlar’dan, çizgiler yine Uykusuz çizeri Ender Yıldızhan’dan. Alıştığımız çizgi roman formatından farklı olarak, resimlerle yazıların birbirleriyle bütünleşmeden, ayrı ayrı sunulduğu ama yine de birbirlerini tamamladığı bir yapısı var ‘Yıllık İzin’in. Yıllık izninde erkek arkadaşıyla beraber Hollanda’ya giden Meltem’in hikâyesini anlatan kitabın havasını değiştiren belki de en önemli unsur ise Merve Yıldırım’ın desenleri. Avrupa görme deneyiminin burukluğunu mükemmel bir şekilde anlatan, çabucak okunan, hap gibi bir kitap ediyor.


BACK-UP’LININ AJANDASI

Ekim 2017 12 Ekim

3 Ekim

Sonbahara uygun kıyafet alacağım. Stil ve Alışveriş Danışmanı’ndan sezon trendlerini öğren!

6 Ekim

Kardeşimin doğum günü için Eğlence Danışmanı mekan ayarlasın.

Viyana seyahati için vize gerekli. Back-Up’ı arayıp vize işlemlerimi organize ettirmeliyim.

18 Ekim

Akıllı telefonumdaki problemi Back-Up’ın Cepte Tamir Hizmeti ile uygun fifıiyata çözebilirim.

29 Ekim

21 Ekim

Yazlıklar kalkacak. Back-Up’ı arayıp kuru temizleme organizasyonu yaptırmalıyım.

www.backup.com.tr 0212 366 0 366

Okulu yeni başlayan oğlum için Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı’ndan beslenme tüyoları almalıyım.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.