Back-Up BMAG Haziran 2017 (E-Magazine)

Page 1

AC >B

P< U K-

HAZİRAN 2017

DANIŞMANLAR ETKİNLİKLER TEKNOLOJİ SEYAHAT SİNEMA KİTAP



Değerli Üyemiz, Back-Up ailesi olarak, tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, B-MAG ile de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Mayıs ayı ile birlikte yaz mevsimine yaklaşırken, sizlere içinizi ısıtacak ve rengarenk bir sayı hazırladık. Trend mekanlar, renkli etkinlik rehberi ve vizyon filmleri için ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri sizin için bir araya getirdik. Haziran ayı ile birlikte yaz mevsimi tam anlamıyla basladı! Sizler için rengârenk ve dinamik bir sayı hazırladık. Harika bir yaz tatili için seyahat rotaları, en keyifli restoranlar, renkli etkinlik rehberi ve vizyon filmleri için ihtiyaç duyacagınız tüm bilgileri sizler için bir araya getirdik. Soqquadro Italiano, Antonio Vivaldi’nin müziklerine adanan yeni projeleri La Stravaganza, Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. 70’li yılların saykodelik, funk ve soul şarkılarını günümüz cilası ile süsleyip tekrar düzenleyen VEYasin, bu çalışmaları

“Hey Douglas” çatısında toplayıp dinleyicisi ile buluşturuyor. Türk pop ve rock müziğinin efsane grubu MFÖ, Ankara’da sevenleriyle buluşuyor. İzmir’de ise müzik severler “%100 Music: Electronica Festival Çeşme 2017” festivaliyle yaza merhaba diyecek. Murat Kürüz’ün yazıp yönettiği “Yetersiz Bakiye” 1 Haziran’da Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda İzmirli tiyatro severlerle buluşuyor. Cengiz Toraman’nın yazıp yönettiği ve Levent Üzümcü’nün oynadığı “Anlatılan Senin Hikayendir” ise 9 Haziran’da Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’nda seyirci karşısına çıkıyor. Back-Up Uzman Danışmanları’nın sizler için hazırladığı şehir yaşamı, tatil önerileri, stil ve alışveriş tüyoları, spor ve sağlıklı beslenme önerileri, psikoloji gibi konular hakkındaki yazılar ile B-MAG’in, hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz. Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle… Back-Up Ailesi


RO

AT

Ä°Y

>T

ik

nl

ki

et


Ben Orhan Veli Akasya Kültür Sanat, İstanbul 16 Haziran, 20.30 Oyunda, Orhan Veli’nin hiç bilinmeyen yanlarını ortaya çıkarırken fikirlerinin bugünü nasıl kucakladığına şaşkınlıkla şahit olacaksınız.

‘Can’ ile geçtiğimiz sezonun konuşulan oyunlarından birine imza atan Kemal Kocatürk, ‘Ben Orhan Veli’ isimli oyununu sahnelemeye devam ediyor. Oyunda, Orhan Veli’yi şiirleri, dünya görüşü, yazıları, öyküleri, dostluklarıyla anıyoruz ve geçmişle şimdiyi kıyaslama şansına erişiyoruz.

BİLET FİYATLARI VIP: 49.50 TL 1. Kategori Tam: 44 TL Öğrenci: 39 TL BİLETLER www.biletix.com


ÜZ

>M

ik

nl

ki

et

ÖS TE Rİ

İG

İK L


La Stravaganza Zorlu PSM Drama Sahnesi, İstanbul 5 Haziran, 21.00 Soqquadro Italiano, Antonio Vivaldi’nin müziklerine adanan yeni projeleri La Stravaganza, Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.

İtalyan şef Ricarda Muti’nin yönlendirmesi üzerine kurulan ve vokal repertuvarının genişliği ile dikkat çeken Prato Şehri Oda Orkestrası’nın Soqquadro Italiano’ya eşlik edeceği bu konserde, festival izleyicilerini tam anlamıyla bir müzikal ve görsel şölen bekliyor.

BİLET FİYATLARI 1. Kategori: 220 TL 2. Kategori: 165 TL 3. Kategori: 100 TL 4. Kategori: 67.50 TL Öğrenci: 45 TL BİLETLER www.biletix.com


ik l in k et

R SE N KO

>


Hey Douglas IF Performance Hall, Ankara 3 Haziran, 21.00 Solo çalışmaları ve Mode XL adlı grubu ile tanıdığımız rap’çi VeYasin’in yan projesi olan Hey! Douglas, son dönemlerde yükselişte.

70’li yılların saykodelik, funk ve soul şarkılarını günümüz cilası ile süsleyip tekrar düzenleyen VEYasin, bu çalışmaları “Hey Douglas” çatısında toplayıp dinleyicisi ile buluşturuyor.

BİLET FİYATLARI 33 TL BİLETLER www.biletix.com


ON

>K

ik

nl

et ki SE R


MFÖ ODTÜ MD Vişnelik, Ankara 16 Haziran, 21.00 MFÖ, ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri Çim Amfi’de Ankaralı müzikseverlere harika bir açık hava konseri yaşatacak!

Ele Güne Karşı, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da, Güllerin İçinden, Benim Hala Umudum Var, Yalnızlık Ömür Boyu, Sarı Laleler, Hep Yaşın 19 gibi sayısız hitlere imza atan pop müziği ve rock müziğinin efsane grubu MFÖ, ODTÜ Vişnelik sahnesinde sevenleriyle buluşuyor.

BİLET FİYATLARI 100 TL BİLETLER www.biletix.com


ik nl ki et

L

VA

TÄ°

S FE

>


%100 Music: Electronica Festival Çeşme 2017 Alaçatı Beach Resort, İzmir 25 Haziran, 15.00 2004’ten bu yana yapılan Electronica Festival, bu yıl da 25-26 Haziran’da dördüncü kez Çeşme’de...

Elektronik müziğin gözde isimlerini Miami sahillerini aratmayan bir ambiyansta izleyiciyle buluşturup yaz sezonunda Çeşme’ye akın edenlere dört dörtlük bir festival deneyimi sunan Electronica Festival dördüncü kez İzmir’de. Bu sene festivalde göze çapranlar arasında, Alex Niggemann, ANNA, Guy Mantzur, Michael Mayer, Patrice Baumel, La Fleur gibi isimler var.

BİLET FİYATLARI 191 TL BİLETLER www.biletix.com


lik n ki et

O

TR

YA

TÄ°

>


Yetersiz Bakiye Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir 1 Haziran, 21.00 Televizyon ve tiyatro dünyasının sevilen yüzlerinden Hakan Yılmaz ve Hande Subaşı, iki perdelik komedi.

Murat Kürüz’ün yazıp yönettiği oyun; gereksiz harcamalar yapan evli bir çiftin, kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için evlerinin bir odasını kiraya vermeleri sonucu gelişen komik olayları anlatıyor.

BİLET FİYATLARI 1. Kategori: 56 TL 2. Kategori: 45 TL BİLETLER www.biletix.com


ki

et

RO

AT

Ä°Y

>T

nl ik


Anlatılan Senin Hikayendir Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu, Antalya 9 Haziran, 20.30 “Bir insanı tanımak demek, onun hikâyesini bilmek demektir.” Gülerken ağladığımız, ağlarken güldüğümüz bir oyun bu.

Cengiz Toraman’nın yazıp yönettiği ve Levent Üzümcü’nün oynadığı müzikli oyunda, hayatın içinden çıkarılmış üç farklı hikâye ile seyirci karşısına çıkıyor.

BİLET FİYATLARI 68 TL BİLETLER www.biletix.com


Gelecek Aylarda Neler Var? Donny McCaslin 18 Temmuz / Salon İKSV

Dee Dee Bridgewater 18 Temmuz / Esma Sultan Yalısı, İstanbul

Bokanté // Bill Laurance 19 Temmuz / Beykoz Kundura, İstanbul

Nigel Kennedy Jimi Hendrix Project 21 Ekim / Volkswagen Arena, İstanbul

Salut Salon 28 Ekim / Aya İrini Müzesi


SİZE ÖZEL İNDİRİM AVANTAJLARIYLA ARAÇ KİRALAMA FIRSATI

Back-Up, araç kiralamada üyelerine indirim avantajı sunuyor. Yurt içi hatta yurt dışı seyahatlerinizde bile, ihtiyaç duyduğunuz kriterlere uygun araç modellerini, dilediğiniz zaman Back-Up Hizmet Hattını arayarak size özel indirim ve avantajlardan faydalanarak kiralayın, hiçbir zaman yaya kalmayın. Detaylı bilgi için 0212 366 0 366 numaralı Hizmet Hattı’nızı arayabilirsiniz. 0212 366 0 366 www.backup.com.tr

>BACK-UP<


do

a sy

Ä°

OJ

OL

N

K TE

>


Yaz İçin En İyi Kablosuz Kulaklık ve Hoparlörler Havalar ısındığına göre partileri oturma odasından arka bahçeye taşıyabiliriz. Bu da demek oluyor ki müziğinizi de gittiğiniz yere götürmek isteyeceksiniz. Scosche SportClip 3

Marshall Kilburn

Hem iyi sese sahip olsun hem de uygun fiyatlı olsun diyorsanız, başkasını aramayın. Su sıçramasına ve toza dayanıklı, 35$’lık bu kulaklıklar kancaları sayesinde dağ bisikleti kullanırken bile kulaklarınıza sıkıca tutunacaklardır. Taşıma çantası ile sırt çantanızda kulaklığınızı taşırken kablolar birbirine dolanmayacaktır.

Gitar çalanlar bu hoparlörün tasarımını hemen hatırlayacaklardır çünkü ilhamını Marshall’ın meşhur amfilerinden alıyor. 215$’lık Killburn hoparlörler iyi ses ürettikleri gibi sadeliği ile de yüksek puanlar alıyor. Bluetooth eşleşmesi ve ses kaynağı için üzerinde iki butonu var. Üstte de üç adet (bass, soprano, volüm) düğmeye sahip ve oldukça tatmin eden bir dokusu var.

1MORE E1001 Triple Driver

Jabra Solemate MAX

Küçük ve ipeksi 100$’lık bu kulaklıklar harika bir ses kalitesi sunuyor. 9 farklı aparatıyla geldiği için kulağınıza en uygun girişi rahatlıkla bulabileceksiniz. Kulaklık girişinin tasarımı adeta dışarıdan gelen sesleri filtrelemek için tasarlanmış.

Bu sağlam ve suya dayanıklı 250$’lık Bluetooth hoparlör elverişli bir tutuş yeri ile geliyor ve geleneksel ses bağlantı kordonları için gizli bir girişe de sahip. Tek dokunuşla basitçe eşleştirebilir, iyi ses kalitesine müzik dinlerken veya yıldızların altında film izlerken sahip olabilirsiniz.

Bose SoundLink Color II Serinin bir önceki modelleri gibi, bu kompakt 130$’lık Bose Bluetooth hoparlör boyutuna göre oldukça yüksek bir batarya gücü sunuyor. Siyah, beyaz, kırmızı ve mavi renk seçenekleri ile geliyor. Ayrıca SoundLink Color II suya da dayanıklı. Yani eğer bahçe avlusunda, partinin tam da ortasında yağmur yağmaya başlarsa dansı yarıda kesmenize hiç lüzum yok.

Kicker Bullfrog Jump Bu dayanıklı 400$’lık kablosuz hoparlör ile hemen hemen her yerde partiye hazırsınız. İmalatçılarına göre bu ürün aynı zamanda suya da dayanıklı. Kullanımı kolay, iyi bir ses sistemine ve yerleşik olarak FM radyo özelliğine de sahip. Analog ses girişi olduğu için Blueetooth özelliği olmayan cihazlarla da kullanabilirsiniz.


NE M A

> Sİ

eğ le nc e


>

sinema

Hunter Killer Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:

Donovan Marsh Jamie Moss, Arne Schmidt, John Kolvenbach, George Wallace Gerilim Gerard Butler, Gary Oldman, Billy Bob Thornton, Common 5 Haziran

Bir denizaltı kaptanının ve ABD Donanması’nın özel kuvvetlerinden Navy SEALs üyesi bir askerin devrik Rus başbakanını kurtarma ve dönek bir amiralin darbe planlarını durdurma macerasını anlatıyor.


>

sinema

Berlin Syndrome (Berlin Sendromu) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:

Cate Shortland Shaun Grant Gerilim Teresa Palmer, Max Riemelt, Matthias Habich 9 Haziran

Film, tatil için geldiği Berlin’de Andi isimli yakışıklı bir gençle tanışan Avustralyalı foto muhabiri Clare’in, Andi’nin apartman dairesinde kilitli kalmasıyla yaşanan gerilim dolu olayları konu alıyor.


>

sinema

The 9th Life Of Louis Drax (Dokuzuncu Hayat) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:

Alexandre Aja Max Minghella Gerilim, Fantastik Aiden Longworth, Jamie Dornan, Sarah Gadon 16 Haziran

9 yaşındaki Louis Drax’ı temel alan filmde 9 yaşına kadar 8 ölümcül kazayı atlatmış olan küçük çocuğun, 9. yaş gününde bir uçurumdan düşmesi konu ediniyor.


>

sinema

The Wall (Sniper: Duvar) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:

Doug Liman Dwain Worrell Gerilim Aaron Taylor-Johnson, John Cena, Laith Nakli 9 Haziran

Film, Irak’ta iki askerin keskin nişancı tarafından tespit edilmesi durumunda aralarında dağılmış olan bir duvar ile olayların başlamasının ardından yaşanan bir dizi olay anlatılıyor.


>

sinema

Baby Driver (Tam Gaz) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:

Edgar Wright Edgar Wright Aksiyon Ansel Elgort, Lily James, Jamie Foxx 30 Haziran

Ansel Elgort ‘un canlandırdığı Baby, genç görünümü yüzünden Baby lakabını almıştır ve oldukça deneyimli bir sürücüdür. Yolu bir gün bir suç lideri ile kesişen Baby bir banka soygununda azılı kötülere kaçışları için şoförlük yapmak zorunda kalır. Belaların, aksiyonların, kovalamacaların ve suçun içerisine geri dönüşü ile planladığı soygunu uygulamaya geçirerek başına açtığı belalardan paçasını sıyırmak için verdiği mücadele izleyip görelim.


>

sinema

Başka Sinema Haziran Filmleri Sinema keyfinin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir garantörü Başka Sinema salonlarında bu ay giren filmlere bakıyoruz: Carla Simón’un yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Summer 1993 / 93 Yazı’ 23 Haziran’da Başka Sinema Salonlarına konuk oluyor. Katalan yönetmen Carla Simon’un küçük bir kızın evlatlık gittiği ailedeki sıkıntılı günleri hakkındaki ilk uzun metrajlı duygusal filmi, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nin Generation Kplus bölümünde Şubat ayında yaptı. Otobiyografik öğeler taşıyan ‘93 Yazı, küçük Frida’nın iç dünyasını bir yaz süresince, duygu sömürüsüne kaçmadan gözlemliyor. Bu ay Başka Sinema salonlarına konuk olan bir başka film ise 16 Haziran’da vizyona girecek olan ‘Heartstone / Gençlik Başımda Duman’. Thor ve Christian, İzlanda’da gözlerden ırak bir balıkçı kasabasında yaşamaktadırlar. Thor, bir kızın kalbini kazanmaya çalışırken, Christian, en yakın arkadaşına karşı yeni duygular beslemeye başladığını keşfeder. Bu karmaşık yazı takip eden, İzlanda’nın zorlu kış şartlarında doğanın hükümleri yeniden geçerli hale gelir ve ikili için oyun alanlarını terk edip, yetişkinliğe adım atmanın zamanı gelir.


Back-Up, Bodrum İçİ yolculuklarınızı keyfe dönüştürecek.

Bodrum her sezon uğrak yerinizse Back-Up’tan büyük kolaylık: Bodrum Transferi Hizmeti. Back-Up, Bodrum içi yolculuklarınızı keyfe dönüştürecek. Yazın en çok tercih edilen bölgelerinden Bodrum’da havaalanından adrese veya adresten adrese transfer hizmetini kullanarak tatilinizde konforun tadını çıkaracaksınız. Detaylı bilgi için 0212 366 0 366 numaralı Hizmet Hattı’nızı arayabilirsiniz. 0212 366 0 366 www.backup.com.tr

>BACK-UP<


r la an şm nı da

İL ST

>

&

Ş Rİ VE IŞ AL


Babalar Günü’ne Özel Hediye Önerileri Back-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin Kermen Haziran ayının en önemli günü tabii ki babalar günü ve bazılarımız için hediye almak bayağı zaman alan bir olay... Bu sorunu çözmek ise benim işim. Sizler için babanıza alabileceğiniz hediye alternatiflerini babanızın karakterine göre listeledim.

Teknolojik Babalara Pratiklikten hoşlanan teknolojik babalara alınabilecek en keyifli hediye şu sıralar epeyce tercih edilen “Unicycle elektrikli scooter”. Özellikle şehir içinde araba parkıyla uğraşma derdi kalmadan, gidilecek mesafeye en hızlı şekilde ulaşımı sağlıyor.

Nostaljik Babalara Eski zamana ait eşyaları seven nostaljik babalar için pikap harika bir hediye seçeneği sayılır. Yanında da onların gençliğinde popüler olan plaklardandan almayı unutmayın!

Çocuk Ruhlu Babalara Ruhu her zaman genç ve çocuk kalmış babaların uzaktan kumandalı “Phantom 4 Drone” çok seveceği ve içlerini kıpır kıpır edecek bir hediye olacaktır.

İlk Babalar Gününü Kutlayan Babalara İlk kez Babalar Gününü kutlayan babalar için ise iş yerinde panosuna asabilieceği veya masa üzerinde kullanabileceği bebeğinin dilinden

yazılmış ve bebeğinin el iziyle imzalanmış bir mektup onlar için unutulmayacak bir hediye olacaktır.

Duygusal Babalara Duygusal babalar için ise önerim D&R’da satılan ”Babam hakkında sevdiğim şeyler” kitapçığı. Bu kitapçığı alarak, içini onu bu denli mükemmel bir baba kılan özellikleri yazarak doldurabilirsiniz.

İş Gezisine Çok Çıkan Babalara Bol bol seyahat eden babalar için Madame Coco’nun çok şık tuvalet çantaları seçeneklerinden birini alabilirsiniz. Askısıyla son derece kullanışlı bu tuvalet çantaları oldukça geniş olduğu için çok eşya toparlayabiliyor.

Cool Babalara Zevkine düşkün cool babalara kahve keyflerini ikiye katlamak için ister evde ister iş yerinde kullanabilecekleri Chemex ya da Aeropress veya Nespresso kahve makinesi alabilirsiniz.

Tarzına Düşkün Babalara Şıklığına düşkün tarz babaya Karaköy Bey Mağazası’ndan son derece trend ve şık kıyafetler alarak farklı ve genç markaları babanızın gardrobuna katabilirsiniz.


Keyfine Düşkün Babalara

Bakımlı Babalara

Keyfine düşkün babaya en güzel hediye önerisi Ikea’dan gazlı barbekü almak olacaktır. Hem yaz aylarında rahatça kullanabileceği kullanışlı bir hediye almış olursunuz hem de yemek keyfini ikiye katlarsınız.

Bakımına düşkün babalara sunduğum parfüm seçenekleri ise söyle;

Eğer yeme içmeye düşkün bir babanız varsa gazlı barbekü yerine barbekü tadında etler için dökme demir tava da alabilirsiniz.

Emekli Babalara Emekli babalara barınaktan bir köpek veya içinde farklı balıklar olan bir akvaryum alabilirsiniz.

Aktif, dinamik babalara “Chanel Allure Sport”, deniz sevdalısı babaya Acqua di Parma’dan “Blue Mediterraneo”, işine aşık olanlara Tom Ford’dan “Tobacco Vanilla”, klasik severlere ise Maison Margila’dan “Replica at The Barber’s”.


Endülüs Turu

Granada - Cordoba - Sevilla - Ronda – Malaga Kişi Başı

999

0212 331 03 31

5 Gece Euro’dan 6 Gün itibaren

4* otellerde 5 gece oda+kahvaltı konaklama, tüm şehir turları ve şehirler arası ulaşım ve havalimanı transferleri dahil

www.backuptravel.com.tr


KL

LI

>S r

la

an

şm

da

E

N M

LE

IB ES


Ramazan Ayı’nda Sağlıklı Beslenme Önerileri Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Burcu Tunç Ramazan ayında oruç tutmak, dinin temel taşlarından biridir. Bu ayın amacı, sahip olduklarımızın farkına varmak ve maddecilikten biraz uzaklaşmaktır. Vücudunuz ve sağlığınız da bu nimetlerden biri ve en önemlisidir. Bu yüzden Ramazan’da oruç tutmak, belirgin yaşam tarzı değişiklikleri yapmak için güzel bir fırsattır. Ramazan ayında, uzun süre aç ve susuz kaldığınız için metabolizmanız yavaşlar. Bu yavaşlamayı dengelemek için diyetiniz normalde yediğiniz miktardan daha az, ancak sizi gün boyu sağlıklı ve aktif tutmaya yetecek kadar olmalıdır.

Sahurda nasıl beslenmeliyiz? Doygunluk sağlayan ve gün içinde yeterli enerji sağlayacak liften, kompleks karbonhidratlardan ve proteinden zengin bir öğün tercih edin. Yavaş sindirilen ve gün içinde enerjinizi yüksek tutmaya yardımcı besinler:

• Yumurta ve tam tahıllı sandviç • Yumurtalı muffin • Ayran aşı çorbası • Yoğurt, yulaf ve meyveli parfe • Ezogelin çorba • Tam tahıllı, peynirli tost • Meyveli veya sebzeli smoothie

Sahurda porsiyon büyüklüğü iftarda yediğinizin yarısı kadar olmalı. Yukarıdaki örneklerden 1 katı ve 1 sıvı olanını seçebilirsiniz. Sahurda fazla veya aşırı yağlı yemek güne başlarken halsiz hissettirir ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir.

İftarda Nasıl Beslenmeliyiz? Uzun süre açlığın ardından orucunuzu açarken yiyeceğiniz ilk besin enerji verici olmalıdır ve sıvı ihtiyacını karşılaması gerekir. Meyveler doğal şeker içerir ve sıvı oranı yüksektir. 1 avuç kadar meyve veya 1 su bardağı taze sıkılmış meyve suyu tercih edebilirsiniz. 1-2 kuru meyve ile orucunuzu


açıp ardından çorba içerek de sıvı ve enerji ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Hem şeker hem sıvı ihtiyacınızı giderecek diğer grup besin de süt grubudur. Süt veya ayran içerek orucunuzu açabilirsiniz. Akşam yemeğiniz için dengeli bir tabak oluşturun. Et, tavuk, balık, yumurta, baklagil gibi protein grubu uzun süre açlık sonrası aşırı yeme ataklarını baskılamak ve vücudu beslemek için gereklidir. Tabağınızın 1/4’inin protein içermesine dikkat edin. Enerji seviyesini artırmak için bulgur, tam tahıllı ekmek, patates gibi kompleks karbonhidrat grubunu tabağınızın diğer çeyreğine ekleyin. Sindirim problemleri yaşamamak için tabağın kalan yarısı sebze veya salata içermelidir. Akşam yemeğinden yarım saat sonra yiyeceğiniz meyve sindirimi hızlandırmaya yardımcı olur. Meyvedeki şekerin dengelenmesi için yanına süt, yoğurt, kuruyemiş gibi bir protein grubu eklemeye özen gösterin. Vücudu susuz bırakmamak için iftar ile sahur arası ortalama 2 litre su tüketmeye özen gösterin. Turşu, zeytin, konserve gibi aşırı tuzlu besinleri sınırlayın.

Yağ Depolanmasına Dikkat Edin Orucunuzu 1 kase çorba veya 1 avuç kadar meyve ile açtıktan sonra ana yemeğe geçmeden önce 10-15 dakika yemeğe ara verin.

Kimler Risk Altında? Oruç tutmanın sağlık açısından riskli olduğu bazı kronik hastalıklar:

• Şeker hastalığı • Kalp hastalığı • Hipertansiyon • Böbrek hastalığı • Peptik ülser

Bu rahatsızlıklara herhangi birine sahipseniz ve sağlık açısından risk yaratmıyorsa, doktor ve beslenme uzmanınızın kontrolünde, ilaç saatleriniz ve beslenmeniz düzenlenerek ibadetinizi yerine getirebilirsiniz. Yolculuk, mentrüasyon dönemi, yaşlılık, gebelik ve emzirme de oruç tutmanın muaf olduğu dönemlerdir.


Ayrıcalık, sizin yaşam tarzınız... Back-Up Vip Travellers ile hayatınızın her anında ayrıcalığı hissedeceksiniz... Hayatınızdaki tüm detayları kişisel asistanınız Back-Up’a bırakacağınız ve değerli zamanınızı kendinize ayıracağınız, size özel hizmetlerle konforlu bir yaşam sizi bekliyor!

Ayrıca Vip Travellers Seyahat Kulübü ile kusursuz seyahatlerin keyfini yaşayacaksınız… • Priority Pass Üyeliği • Seyahat Danışmanlığı Hizmeti • Lounge Hizmeti • Servis Bedelsiz Uçak Bileti Hizmeti • Araç Kiralama Hizmeti

Ayrıntılı bilgi için bizi arayabilir ya da internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

0212 366 0 377 | www.backup.com.tr

• Özel Şoförlü Transfer Hizmeti • Özel Şoför Hizmeti • Fast Track Hizmeti • Yurt Dışı Seyahat Sigortası Hediyesi • Özel Konuk Hizmeti


da

OR

> SP

la r

an

şm

&

S

ES

TN

FI


Egzersizin Kas ve Kemiklere Faydaları... Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sıdal Egzersiz kaslarımıza olduğu kadar

Egzersizle yaşlılıktaki kemik erimesini

kemiklerimize de faydalı mıdır?

engelleyebilir mi?

Egzersiz ve özellikle ağırlık çalışmaları, kaslarımız üzerinde olduğu gibi kemiklerimiz üzerinde de çok etkilidir. Kaslar kemiklere tendonlarla bağlıdırlar, kaslarımız çalıştırılırken maruz kaldıkları direnci kemiklere de yansıtırlar, kas çalışırken ve beslenip kuvvetlenirken bağlı olduğu kemikle ve tendonlarla titreşimlerle etkileşim gösterirler. Bu titreşimler kemik hücrelerinin daha fazla oksijen almasına, daha fazla beslenmesine, o bölgedeki kalsiyum yoğunluğunun artmasına ve kemiğin daha çok güçlenmesine neden olurlar.

Çalışmayan kaslar zayıf kalır, hatta zamanla yok olabileceği gibi bağlı oldukları kemiklerinde zamanla güçsüzleşmesine neden olurlar. Buda kemikleri daha zayıf ve kırılgan bir yapıya dönüştürür. Yaş ilerledikçe gerçeklesen fiziki hareketin azaltılması kasları zayıflattığı gibi kemikleri de zayıflatır. Etkili genetik faktörlerin dışında eğer egzersiz ve spor yapmaya bir engelimiz yoksa ve yapmıyorsak bu rahatsızlığı büyük oranda kendimiz ortaya çıkartıyoruz demektir. Yaşam boyu düzenli beslenme, yeterli dinlenme ve egzersiz çalışmaları güçlü kaslara güçlü kemiklere ve doğru ve dik bir duruşa sahip olmamızı sağlar.

Egzersiz sırasında kasın kasılıp gevşemesi ve zorlanması bağlı bulunduğu kemiğe de bir baskı, bir direnç oluşturur. Bu şiddete maruz kalma düzenli bir şekilde devam ederse beyinden o bölgenin güçlendirmesi için yardım talep edilmiş olur. Bu sayede vücuttaki kalsiyumun o bölgede yoğunlaşması sağlanarak daha güçlü ve yoğun bir kemik yapısının oluşması sağlanır.

Gücünü kaybeden kas ve kemikler zaman içinde deformasyona uğrayarak duruş bozukluklarına da neden olurlar. Egzersizin doğru uygulandığında kemik erimesine engel olduğu veya etkilerini yavaşlattığı birçok çalışmada ortaya konmuştur.


LO

KO

>P

r

la

an

şm

da


Sosyal Fobi Karakter Özelliği mi? Back-Up Psikoloji Rehberi Ece Konuralp Gereksiz olduğunu bildiğimiz halde hayatta bizi korkutan şeyler olabilir. Bunlar bazen öyle korkutur ki, hayatımızı kısıtlamasına izin veririz. Kaygımız arttıkça kaçmaya başlarız. Mantıksal düşünmeye zaman ayıramadığımız olur. Sosyal hayatımızı bu korkulara göre düzenlemeye başladığımızda hayatımızda bir fobiye yer vermiş oluyoruz. En geniş tanımıyla fobi, gerçekte korku yaratmayacak bir objeye, aktiviteye veya duruma karşı aşırı korku duyma ve kaçınma davranışında bulunma olarak tanımlanır. Karşılaşıldığında kişi yüksek derece kaygı duyar. Nedeni tam olarak bilinmese de, diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi genel olarak üç gruba ayırabiliriz: psikobiyolojik, genetik veya çevresel faktörler. Diğer bir deyişle kişi fobiyi; ya genetik olarak aileden alır, ya biyolojik farklılıklar veya bozulmalar neden olur ya da sonradan deneyimlerine bağlı olarak geliştirir. Birçok tanımlanmış fobi türü bulunmaktadır; nedenleri ve görülme sıklığı bu çeşitlere göre değişirken, tek bir fobi türünün farklı insanlarda farklı semptomlar ve etkilere neden olduğu gözlemlenmiştir.

Genetik olarak bir yatkınlık olduğu kabul edilmiş olsa da, sadece genlerle ortaya çıkıp geliştiğine dair yeterli araştırmalar yoktur. Ancak kan aldırma fobisi (Hemofobi) olan kişilerin ailelerinde de aynı özgül fobiye sahip bireylere rastlanmıştır. Biyolojik olarak nörokimyasal nedenler ortaya sunulmuştur. Adrenalin ve noradrenalin salınımının fazla olduğu ve/veya organlarının bu kimyasallara daha duyarlı olan kişilerde fobilerin daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir. Çevresel faktörler ise içinde, geçmiş yaşantıları ve deneyimleri barındırır. Yapılan deneylerle ve araştırmalarla kanıtlanan öğrenme teorisine göre, daha önce kaygı uyandırmayan bir uyaran kaygılı bir uyaran ile bir araya geldiğinde öğrenme yolu vasıtasıyla kaygıya sebep olan bir uyaran haline gelmektedir. Çoğu zaman o deneyim net bir biçimde hatırlanmasa da; önceleri rahatça gerçekleştirilen aktiviteler çoğunlukla travmatik bir olaydan sonra kaygı ve korku ile birleşerek fobiye dönüşüp, yeniden o aktiviteyi deneyimlemeyi engelleyebilir. Peki, bu gerçekte korku yaratmayacak nesne, aktivite veya duruma karşı geliştirilen fobi nasıl bir belirti ile kendini gösterir? Kaygı anında, hızlı kalp çarpıntısı, titreme, terleme, yüz


kızarması, bulanık görme, mide bulantısı, nefes darlığı, ağız kuruluğu ve yutkunma gibi fiziksel belirtiler görünmeye başlar. Bu belirtiler panik atak olarak adlandırılır. Fakat fobi türlerinden biri olan sosyal fobide direk bu belirtiler görülmez. Çünkü birey bu belirtilerle karşılaşacağını bildiğinden o ortama girmekten kaçınır. Bu, sosyal fobinin panik bozukluktan farkıdır. Toplumsal bir ortamda bir aktivitede bulunmak herkes için kolay olmayabilir. Kimileri düşünmeden performans sergilerken, kimileri için çok zor gelir. Çekingenlik ve utangaçlıktan öte bir sürü kötü düşünce ve cevapsız sorular akılda dolanıyor ve sonucunda eylemden kaçınılıyorsa bu karakter özelliğinden çok bir psikolojik bozukluk olan sosyal fobinin habercisidir. Sosyal fobi, kişinin toplum içinde bir eylem göstermesi gerektiği durumlarda ortaya çıkan yoğun ve derin kaygıdır. Bu kaygı genelde eylemi gerçekleştirmeden önce başlar ve geleceğe yöneliktir. Utanç duyacağını, işi eline yüzüne bulaştıracağını, heyecandan bayılacağını veya kusacağını düşünür. Toplum içinde onu izleyenlerin ise, onunla dalga geçeceğinden, garip ve yeteneksiz bulacaklarından emindirler. Fobilerin, kişinin hayatını şekillendirme ve kısıtlamasından bahsedildiği üzere, sosyal fobiye sahip bireyler çoğu zaman harekete geçmeyip, böyle aktivitelerde bulunmayıp, görünmez kişi olmayı seçerler. Kişinin hayatında en çok kısıtlamaya neden olan sosyal fobi tipi “Yaygın Tip”tir. Çünkü birey girdiği her türlü sosyal ortam ve toplumsal durumda kaygılıdır. Bu yüzden normal hayatında kaçınacağı çok şey vardır, işi ile ilgili sunum

yapmaktan, marketten alışveriş yapmaya kadar. Fakat öbür taraftan “Yaygın olmayan-Özgül Tip” olarak tanımlanan sosyal fobi türünde, kişinin yalnızca bazı durum ve ortamda kendini kaygılı hissettiği zamanlar da vardır. Böyle zamanlarda kişi sadece o aktiviteden kaçınacaktır. Örneğin, marketten alışveriş yapmak endişelendirmezken, kalabalık içinde yemek yiyecek olmak kaygı seviyesini arttıracaktır. Yapılan araştırmalar sonucunda, sosyal fobinin yaşam boyu görülme oranı %10 civarında bulunmuştur. En sık görülen psikolojik rahatsızlıklar arasında olsa da, özellikle sosyal fobide kişilerin tedavi için kliniğe başvurma oranı çok düşüktür. Psikolojik rahatsızlıktan çok bir kişilik özelliği olarak görülmesi buna neden olmaktadır. Çekingen, utangaç ve hatta “efendi” olarak atfedilen özellikler aslında, sosyal fobi belirtileri barındırıyor olabilir. Genelde erken ve geç ergenlik döneminde, 10-17 yaş arasında, başlaması bu şekilde görülmesini kanıtlar niteliktedir. Türkiye’de üniversite öğrencilerinin %30’una yakınında sosyal fobi bulgularına rastlanmıştır. Çocukluk döneminde aşırı çekingen olan ve ailesi tarafından böyle olması teşvik edilmiş kişilerde gelecekte sosyal fobi geliştirme riski fazladır. Tedavi edilebilen bir rahatsızlık olan sosyal fobide, kişi korkusunun gereksiz olduğunun farkında olmalıdır. Hayatını düşüncelerindeki kadar tehdit edecek ciddi bir durumun olmadığı zamanlarda bile bu kaygıyı yaşıyorsa ve panik atak belirtileri yanında kendi ile ilgili negatif düşünceler geçiyorsa fobi kendini gösteriyor demektir ve kişi kendini öyle bir durumda bırakmaktan muhtemelen kaçınacaktır. “Güçsüzüm, yetersizim, çirkinim,


beğenilmiyorum, sevilmeye layık değilim, hata yapmamalıyım, mükemmel olmalıyım, kaygımı belli etmemeliyim, rahat davranmalıyım, kusursuz görünmeliyim, herkes beğenmeli, benimle dalga geçecekler, gülünç duruma düşeceğim” gibi düşünceler aklından geçtiği anlarda performans göstermekten çok kişinin kaygı seviyesini yükselmektedir. Çoğu zaman da aklını kurcalayan bu negatif düşünceler kötü performansa neden olur. Sonuç olarak, kötü performans sergilemesi de fobisini pekiştirir nitelikte olacaktır.

Düşünce ve davranış döngüsü ile çalışılmaya başlandığı takdirde sosyal fobi gösteren bireylerde iyileşme görülmektedir. Psikoterapi, sosyal fobi tedavisinde etkili sonuç veren bir yöntemdir. Kaygı yaşanan durumlar sorgulanarak, endişenin arttığı durumlarda başa çıkma yöntemleri kazandırılmalıdır. Ancak bu şekilde fobinin kısıtladığı hayat özgür hale gelebilecektir.


r la an m ış n da

ET ZZ LE

>


Sağlıklı Bir Kahvaltı Her Şeye Değer Back-Up Lezzet Danışmanı Ceyda Baza Şüphesiz ki kahvaltı günün en önemli öğünü olup, günün geri kalanının iyi ve dinç geçmesine etki eden başlangıç yemeğidir. Sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı yapan bireylerin gün içinde daha verimli, daha dikkatli ve daha kontrollü olduğu araştırmalar ile ortaya koyuluyor. Kahvaltı öğününü atlayan ya da sağlıksız atıştırmalıklar ile geçiştiren kişilerde ise ani açlık atakları, dikkat eksikliği, sinir ve motivasyon düşüklüğü yaşandığı görülüyor. Kahvaltının yapılmaması, metabolizmanın yavaşlamasına ve kilo alımına da neden oluyor. Sağlıklı kahvaltı nasıl yapılır? Kahvaltıda neler yenmelidir? Kahvaltının metabolizmaya etkileri nelerdir?

tarifler öğrenebilir hem de damak tadınızı zenginleştirebilirsiniz. Özellikle Türk kültüründe klasik kahvaltılar, oldukça önemli bir yere sahiptir. Siz de bu durumu kendi lehinize çevirebilir ve klasik kahvaltıyı tercih edebilirsiniz. Mevsimine göre domates, salatalık, peynir, yumurta, tahin-pekmez ve zeytin eşliğinde yapacağınız kahvaltı enerjinizi en üst düzeye taşıyacaktır. Kahvaltınızın yanına beyaz ekmek yerine bir dilim tam tahıllı ya da tam buğday unu ile yapılan ekmek yiyebilirsiniz. Böylece hem kalori alımını azaltabilir hem de kahvaltıda alacağınız ölçülü karbonhidrat sayesinde öğle yemeğine kadar açlığınızı bastırabilirsiniz.

Evde kahvaltı yapma şansınız varsa ve çalışmıyorsanız daha rahat bir zaman diliminde her gün farklı bir kahvaltı önerisini deneyebilirsiniz. Bu sayede hem yeni

Kendinize güzel omlet ve tostlar harikalar yaratabilirsiniz. İşte sizin için hazırladığım pratik kahvaltı önerileri:


SEBZELİ OMLET Malzemeler 5 yumurta 1 tane kırmızı biber 1 tane çarliston biber 1 adet kuru soğan 1 çay bardağı ayçiçek yağı 2 tane patates 4 tane küçük domates Maydanoz Tuz, karabiber ve pul biber

EHLİKEYİF TOST Malzemeler: 1 adet ince lavaş pide 6 dilim taze kaşar peyniri 3 yaprak taze fesleğen 1 çorba kaşığından biraz az biber salçası 2 çorba kaşığı domates püresi 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 2 yeşil sivri biber İnce dilim sucuk ½ kırmızı kapya biber 1 adet yeşil biber 2 yemek kaşığı un 2 demet ısırgan otu

FIRINDA AVAKADO İÇİNDE YUMURTA Malzemeler 1 adet avakado 2 adet yumurta Tuz, pul biber İnce kıyılmış bir dal yeşil soğan

Öncelikle kırmızı biber, çarliston biber, soğan, patates ve domatesleri küp şeklinde doğruyoruz. Daha sonra tavaya ayçiçek yağı ekleyip doğradığımız sebzeleri koyup kızartıyoruz. Ayrı bir kapta yumurtaları kırıp içine tuz, karabiber ve pul biberi ekleyip çırpıyoruz. Yumurtaları çırptıktan sonra kızartmış olduğumuz sebzelerin üzerine döküyoruz. Omletin bir tarafı kızarınca bir tepsi yardımıyla ters çevirip diğer tarafını da kızartıyoruz. Diğer tarafı da kızardıktan sonra servis tabağına alıyoruz. Üçgen şeklinde keserek üzerini maydanozla süsleyip servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

Önce 2 çorba kaşığı domates püresi ve 1 çorba kaşığı biber salçasını bir kapta karıştırın. Bu tostun ekmeğini hem nemlendirecek hem de lezzetine lezzet katacak. Tost makinenizi ısıtın ve 1 soğanı halka halka kesip ızgarasının üzerine koyun. 1 adet yeşil biber ve ½ adet kapya biberin de tohumlarını temizleyip, jülyen doğrayarak ızgaraya yerleştirin. Soğanların bir tarafı yaklaşık 5 dakikada pişince, çevirerek diğer taraflarını da pişirin. Son olarak ızgaraya ince sucuk dilimlerini koyun ve 15-20 saniye pişirin. Pişen tostun iç malzemelerini ayrı bir kaba çıkarıp, tekrar başrolü kapmaları için şimdilik kenarda bekletin. Tost makinesinin üzerinde kalan sucukların yağına 1 lavaş pideyi bandırın. Daha sonra çevirerek içine hazırladığınız domates sosundan sürün. ½ kaşık da üzeri için ayırın. Sonra lavaşın soslu kısmına dilimlenmiş 3 dilim taze kaşarı ve diğer iç malzemeleri koyduktan sonra en üste kalan 3 dilim kaşarı da ekleyerek, kapatın. Artan sosu da bir fırça yardımı ile lavaş pidenin üzerine sürün. Peynirler eriyip, lavaş kıtırdayana kadar pişirmeniz yeterli. Nefis bir tost keyfini çıkarmanız için sizi bekliyor.

Olgunlaşmış avakadonun kabuğunu soymadan baş kısmından uzunlamasına kesip ikiye bölüyoruz. İç kısmını tabana zarar vermeden tatlı kaşığıyla boşaltıyoruz. Avakadoları ister ısıya dayanıklı kaselere yada fırın tepsisine yerleştirip, iç kısımlarına yumurta kırıyoruz. Tuz serpip, ısıtılmış 180 derecelik fırında 15 dk. kadar yumurta sarıları katılaşmadan pişiriyoruz. Fırından çıkartınca pul biber ve ince kıyılmış yeşil soğan ekliyoruz. Afiyet olsun.



da nı şm

N CE

LE

> EĞ r

la

an


Haziran Ayı Mekan Önerileri Back-Up Eğlence Danışmanı Handan Uzandaç

La Scarpetta La Scarpetta, Etiler’in karmaşasının ve kalabalığının içinde sakin bir sokakta Dilhayat Sokak üzerinde yerini alarak müşterilerine oldukça huzurlu saatler vaat ediyor. Bir İtalyan restoranı olan La Scarpetta diğer İtalyan restoranlarına kıyasla yemeklerinin lezzetiyle adından söz ettirmeyi başarıyor. Menüsü ve servisinden bahsederken “İyi bir servis değil kusursuz bir servis” olarak kendinden bahseden La Scarpetta söylediklerinin hakkını vermeyi başarıyor. La Scarpetta; İtalyancada bir parça ekmekle tabakta kalan son yemeği sıyırmak anlamına geliyor. Bize hiç de uzak olmayan bu söylemin altını tam anlamıyla dolduran bir mekan. Zira bilindiği gibi İtalyan mutfağı pizza ve makarnadan ibaret değil; sulu yemeklerinin hakkını vermek gerekiyor. La Scarpetta’ya gitmek isteyenlerin gitmeden önce rezervasyon yaptırmasında fayda var. Mekân diğer yerler gibi adını satmak yerine lezzetini satmayı amaçlıyor ve bu konuda da oldukça iddialı. Ayrıca bu mekânın sadece öğle ve akşam yemeklerinde servis verdiğini ve ikisinin arasındaki saatlerde daha kaliteli ürünler sunabilmek, uzun ve detaylı bir araştırma sonrası müşterilerin hoşuna gidecek lezzet keşifleri yaptıkları için kapalı olduğunu belirtmek isteriz.


Trombon Bar Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçmek istemeyen, yüzde 100 keyifli saatler eşliğinde, geniş bira ve şarap seçenekleriyle, keyifli bir gece geçirmek isteyen herkese tavsiye edebileceğimiz bir mekan Trombon Bar. Bağdat Caddesi’nde konumlanan bu sıcak mekanda, İstanbul Anadolu yakası müdavimlerinin, gün içerisinde ve akşam saatlerinde arkadaşlarıyla biraraya gelerek keyifli sohbet etmek istemeleri durumunda gidebilecekleri ideal bir mekan. Sakinliğin yanında, belirli günlerde gerçekleşen özel temalı etkinliklerde, 70, 80 ve 90’ların unutulmaz müzikleriyle keyifli saatler geçirmeniz de mümkün. Trombon’un menüsünde özel şaraplar ve ithal biralar bulunuyor. Oldukça geniş bir alkol seçeneği yanında, Avokado, ton balığı, mozzarella-pesto, füme somon-ricotta’lı çeşitleriyle “karışık tapas” tabağı; yanında focaccia ekmeğiyle servis edilen peynir tabağı da oldukça lezzetli.

ANY Arnavutköy Balık restoranlarıyla ünlü olan Arnavutköy’e farklı bir esinti getiren ANY, zengin menüsüyle Arnavutköy’ü büyülüyor. Gündüzleri bakıldığında oldukça sessiz ve sakin bir mekân olan ANY, gece saatleri geldiğinde üstündeki kabuğu atarak eğlenceli gecelerde sizleri misafir ediyor. ANY kahvaltısıyla ünlenen bir mekân. Misafirine ev sıcaklığında ama evde bulamayacakları çeşitlilikte bir kahvaltı sunuluyor. ANY kahvaltısı ANY’de ilk tadılması gerekenler arasında yerini alıyor. Hafif bir menüye sahip olan ANY, sabah 8’de kahvaltıyla günü açarken haftanın üç günü gece saat 2’ye kadar aktifliğini sürdürerek Arnavutköy’ü renklendiriyor. ANY sabahları oldukça huzurlu bir hava sunarken geceleri ise yerinizde duramamanızı sağlıyor. Bu iki uç noktayı birbiriyle en güzel şekilde harmanlıyor. Özellikle havaların ısındığı Haziran ayında deniz manzaralı terasıyla gelenleri büyülemeden göndermemeyi garanti ediyor.


La Mancha Eski bir şarap imalathanesinin restore edilmesiyle oluşturulan bu mekân oldukça etnik bir görünüme sahiptir. Bu etnik görünümüyle ödüllere dahi layık görülmüş durumdadır. Mekânın hem açık hem de kapalı alanı bulunuyor. Çalan eşsiz müziklere ise muhteşem bir deniz manzarası eşlik ediyor. Ilık Haziran aylarında dışardaki masalardan birinde oturarak hayatınızın en huzurlu ve güzel anlarını yaşatmayı sizlere vaat ediyor. Bunun yanında gitmeden önce rezervasyon yapılması gerekiyor. Kuruçeşme Muallim Naci Caddesinde bulunan mekânın rezervasyonu için mekânın web sitesinden birkaç işlem yapmak yeterli oluyor.

Eleos Eleos, Ege’nin lezzetlerini İstanbul’a taşıyor. Meyhane konseptli bu mekân oldukça müşterilerine oldukça eşsiz bir manzara sunuyor. Eleos büyük özenle oluşturulmuş bir müzik arşivine sahip. Bir meyhaneye yakışan bir tarzda müzik ziyafeti sunarken en çok da Klasik Türk Sanat Müziği şarkılarına ağırlık vererek misafirlerini bambaşka dünyalara taşıyor. Eleos çok güzel bir balkona sahip ve balkonunun camları katlanabilir özellikte dizayn edilmiş. Balkonda yaz ya da kış ne zaman oturulsa da camlar sayesinde dışarıda oturuluyor hissi veriyor. Eleos, özellikle mezeleriyle ünlü bir mekan. Onlarca çeşit mezenin her biri birbirinden güzel tatlara sahip. Bu seçimi oldukça zorlaştırıyor. Mezeler, ana yemek ve tatlılar sonrasında eğer isterseniz sizi oldukça eşsiz bir meyve tabağı karşılıyor. Mükemmel güzelliğe sahip yemeklerden sonra meyveye yer kalırsa eğer denenmeye değer tada sahip bir tabak. Eleos’un Yeşilköy ve Beyoğlu olmak üzere iki şubesi mevcut. Her iki şubesi de birbirinden güzel beyaz-mavi bir konseptle sizleri karşılıyor.


Fahham Kuruçeşme İstanbul Boğazı’na yeni bir soluk getiren “Fahham Kuruçeşme”, modern tasarımları, eşsiz dekorasyonu ve profesyonel hizmetiyle misafirlerine lezet dışında keyif ve eşsiz anlar sunuyor. 4 katlı binanın en alttaki katı pastane, ikinci katı yemek salonu, üçüncü katı nargile salonu ve en üst katı da teras olarak kullanılıyor. Özel misafirlerin ağırlanabileceği, özel konu ve toplantılar için değerlendirilebilecek, “Özel Oda “ ve “ Locaları” da unutmamak lazım. Boğaz’a karşı nefis bir manzara eşliğinde keyifli bir kahvaltı denince akla gelen isimlerden biri olmaya aday bir mekan Fahham. Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunan Fahham Kuruçeşme, farklı menüsünün yanında en çok kahvaltılarıyla öne çıkıyor. Kahvaltısında mıhlamadan tutun da kıymalı kol böreğine kadar zengin seçenekler bulunuyor. Masaya kahvaltı menüsü söylenebildiği gibi istediğiniz her ögeyi tek tek belirleyerek sipariş etmeniz de mümkün. Ayrıca Fahham Kuruçeşme’de alkol olmadığını belirtmekte de yarar var.

Drone Karaköy 2017 yılına ilk girdiğimiz günlerde yeni yıl hediyesi gibi Karaköy’e “Merhaba” diyen Drone, adını çalışkan erkek arılardan alan yeni bir mekân. Bir eğlence mekânı olan Drone, yiyecek olarak atıştırmalıklar sunarken çeşitli alkol seçenekleriyle de gönülleri fethetmeyi başarıyor. İyi müzik ve iyi kokteyl eğlence severlerle bu mekanda buluşuyor... DRONE Karaköy, DJ performansları eşliğinde haftanın 4 günü, Çarşamba’dan, Cumartesi’ye 22:00-04:00 saatleri arasında konuklarını ağırlıyor. Mekan, altın parıltılı renklerle detaylandırılırken bunun yanında dekora oldukça rahat koltuklar da eşlik ediyor. Mekanın mimarisi, huzurlu ve estetik mekanlar yaratmasıyla tanınan ünlü mimar Abdullah Burnaz tarafından tasarlandı. Kendini rahat ve keyifli bir mekanda hissetmek isteyen ve kaliteli müziklerle eğlenmek isteyen İstanbul’lular bu mekandan keyif alacak.


Yunan Adaları Naxos-Paros-Ios Turu

Kişi Başı

799

7 Gece Euro’dan 8 Gün itibaren

Adalar arası feribot bileti, 4* otellerde 7 gece oda + kahvaltı konaklama ve Aegean Havayolları ile hergün ulaşım imkanı

0212 331 0 331 numaralı telefondan Back-Up Travel’a ulaşarak bu turla ilgili detaylı bilgi alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz. Eğer Back-Up üyesiyseniz bu turu satın almak için Hizmet Hattımızı arayabilirsiniz.

0212 331 03 31

www.backuptravel.com.tr


do

EL

AV

> TR

sy a


Yunan Adaları’ndan Naxos, Paros ve Ios Ege’nin berrak sularında yüzmeye, kültür benzerliğimizi keşfetmeye, bir komşu frapesi içmeye hazırsanız, bu yaz Yunan Adaları’nı keşfe çıkıyoruz…

NAXOS Naxos doğal güzellikleri, uzun kumsalları, suyunun berraklığı ve beyaz kumuyla tanınır. Kökeni mitolojiye dayanan adanın tarihi ilgi çekicidir. Naxos, el değmemiş doğası ve yüksek dağları ile doğa tutkunları için biçilmiş bir kaftandır. Grubun en büyük adası olan Naxos, dolayısıyla en uzun kumsal şeridine de sahiptir. Görülecek Yerler – Aktiviteler Adanın başkenti olan Naxos Kasabası’nda, Bourgos adında bir kıyı yerleşimi ve Kastro (kale) adında bir tepe yerleşimi vardır. Kıyı bölgesi alışveriş, kafeler, barlar ve plajlar açısından tatminkar bir yerdir. Kastro ise tarih severleri çağırmaktadır. Orta Çağ’da Venediklilerin dukalık kurduğu Naxos’un başkenti, Kastro imiş. Bugün hâlâ Orta Çağ’dan kalma kalesi ile çevrili olan tepe, yerleşime açık. Dönemeçli dar sokaklarında gezerken, balkon ve bahçe kapılarından çiçekler sarkan Venedik evlerinin birçoğunda, ilk ev sahiplerinden kalma armalar görmek mümkün. Bu bölgede, eski bir okul binasında yer alan Arkeoloji Müzesi de ziyaret edilebilir.

Adanın bir başka görülmeye değer eseri ise Apollonas Heykeli. 2600 yıllık ve 10 metre boyundaki bu dev heykeli, Apollonas Kasabası’nda görebilirsiniz. Plajlar Naxos, Kiklad Adaları’nın en güzel ve en uzun plajlarına sahip adalarından biri. Naxos Kasabası’nın yakınındaki Agios Georgios Plajı, adanın ana plajı. Çevresinde birçok bar ve restoran olan plaj, uzun ve kumlu. Denizi metreler boyunca oldukça sığ; dolayısıyla çocuklu aileler için mükemmel bir plaj. Burada, sörf yapmayı öğrenebileceğiniz veya katamaran kiralayabileceğiniz bir de su sporları merkezi var. Naxos Kasabası’ndaki Grotta Plajı, şnorkelli dalış için uygun. Naxos Kasabası’ndan kalkan feribotlarla çıplaklar kampı Plaka, sörf yapılan Micri Viagla, 7 km uzunluğundaki Kastraki gibi daha sakin plajlara da gitmek mümkün. Gece Hayatı Naxos’ta güneş battığında, partileriyle meşhur adalarda olduğu kadar büyük bir hareket olmaz; yine de adada, kanı kaynayanları diğer günün ilk ışıklarına kadar tatmin edecek sayıda bar ve disko bulmak mümkün.


PAROS Sevimli balıkçı köyleri, beyaz badanalı evleri, canlı gece hayatı ile çok popüler bir adadır Paros. Tarihin zengin köklerinden bugüne ulaşan ünlü anıtların, mavi sularla parlayan plajların, manastır ve küçük kiliselerin süslediği, yuvarlak bayırlar ve verimli vadilerle şekillenmiş sakin bir coğrafyadır. Sıcak konukseverliğin, zengin kültürel yaşamın ve kozmopolit ortamın yanı sıra, tenha yerler de bulabileceğiniz bir adadır. Görülecek Yerler – Aktiviteler Adanın limanı ve başkenti olduğu için gezginlerin de ilk ayak bastıkları yer olan Parika, tipik bir Yunan Adası görünümünün yanı sıra, oldukça modern otelleri de barındırıyor. Kıyı şeridinde, önlerine masalar atılan güzel kafeler yorgunluk atmak için ideal. Ekatontapyliani Kilisesi, tüm Yunanistan’da 1700 yıldır kullanıma açık olan tek kilise olduğu için özel bir konuma sahip. Adı 100 kapılı kilise anlamına gelen bu katedralin bu güne dek 99 kapısı bulunmuş; bunun üstüne gelişen efsaneye göre yüzüncü kapının bulunduğu gün, İstanbul tekrar Yunanistan’ın olacakmış. Meryem Ana İkonası, adanın Baş Azizi Agia Theoktisti’nin ayak izi, mermer taht ve vaftizhane kilisede görülebilecek ilginç unsurlardan bazıları. Arkeoloji Müzesi’nde, adadan çıkan özel mermere kazılarak yazılmış, 4. yüzyıldan kalma Paros Dokümanı’ndan bir parçayı görebilirsiniz. Bu döküman M.Ö. 1500 ve 260 yılları arasında gerçekleşmiş en önemli sanatsal ve kültürel başarılardan bahsediyor. Parikia’dan eşek turları ile gidebileceğiniz Kelebekler Vadisi’nde rengârenk milyonlarca kelebeği görebilirsiniz. Plajlar Paros’un tatilcilere sunabileceği, birçok farklı zevke hitap edebilecek çeşitlilikte plajı var. Sörf yapanlar için uygun rüzgâr, şnorkelli dalış sevenleri tatmin edecek zengin dip yapısı, tüm

gün eğlence arayanlar için kıpır kıpır etkinlikler veya çıplak yüzmekten hoşlananlar için çıplaklar kampı gibi birçok olanağa sahip plajları, adanın kıyı şeridinde bulacaksınız. Su taksileri denen kayıklarla bu bölgelerdeki plajlara günün her saati ulaşmak mümkün. Chrissi Akti (Golden Beach) Paros’un en ünlü plajı. 1983’ten beri her yıl Dünya Yelkensporu Kupası Şampiyonluğu’na ev sahipliği yapan plajda, bir sürü su sporu yapabilirsiniz. Pounda Plajı daha küçük ama parti söz konusu oldu mu plajların en büyüğü. Lageri Plajı kumlu bir plaj olup yakınında çıplaklar kampı bulunuyor. Daha sakin plajlar olan Krios ve Kaminia Plajları, şnorkelli dalış için de uygun. Gece Hayatı Paros, Mykonos’taki gibi çılgın görüntülere sahip olmamakla birlikte, tüm Kiklad Adaları arasında en canlı gece hayatına sahip adalardan biri. Parikia’da restore edilmiş, eski bir yel değirmenine konuşlanmış Alexandros, akşam yemeği de servis eden en romantik mekânlardan biri. Buna alternatif olarak da günbatımında klasik müzik çalan ve nefis manzarası olan Pebbles Bar’dan bahsedebiliriz. Pirate Bar, Jazz ve Blues çalıyor. Yunan müziği yapan yer ise Rembetika. IOS Kiklad Adalarında, Naxos ile Santorini arasında yer alan Ios, yaz aylarında adım atılmayacak kalabalıklarda kaybolan diğer Yunan Adaları’ndan kaçmak isteyen gezginlerin, Ege’deki sığınağı oluyor. Antik Çağ’ın en önemli ozanı Homeros’un ömrünün son yıllarını geçirdiği adanın şiirsel görüntüsü belki de Homeros’un mirasıdır… Ios’un merkezi olan Hora, adanın tek ana yerleşimi. Burası beyaz badanalı, küp biçiminde evlerle dolu, geleneksel ve güzel bir Kiklad köyü. Ios Adası huzur verici plajlarla dolu ve neredeyse tamamen terk edilmiş durumda. Bu plajların


vahşi güzelliğini bozacak hiçbir kiralık ekipman veya turistik tesis yok. Bunun yanı sıra her türlü su sporuna imkân tanıyan tam teçhizatlı plajlar da bulunuyor. Bunların en ünlüleri Mylopotas ve Manganari. Bu sakin ada, hem Yunanistan’da hem de tüm dünyada gece hayatının çeşitliliğiyle ünlü. Görülecek Yerler – Aktiviteler Adanın tepesinde kurulmuş olan eski şehir merkezi Chora’nın dar ve renkli sokaklarında dolaşın, bol bol fotoğraf çekin. Chora’da yer alan

Venedik Kalesi ve Kutsal Meryem Gremiotissa Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Kusursuz bir yerleşimi ve altyapısı olan eski uygarlık merkezi Skarkos’u keşfetmek çok keyifli olacaktır. Agia Theodoti köyünde bulunan Agios Theodosios Kilisesi’nde antik tapınak üzerine inşa edilmiş bölümler göreceksiniz. Odysseas Elytis Açıkhava Tiyatrosu, yerel taş ve mermerlerin kullanıldığı mimarisi ve manzarasıyla adanın en güzel noktalarından biri.


EL

AV

> TR a

sy

do


Endülüs

Malaga, Sevilla, Cordoba, Granada Tarih boyunca farklı inançlara, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürler eşiği Endülüs’te tarihin her anına tanıklık etme ayrıcalığını yaşatacak bir tatil mekanı. Bugünkü İspanya’nın güneyinde o zamanlar Tartasos denilen İber kavimleri yaşıyordu. Derken Fenikeliler, Cadiz’e Lübnan’dan aldıkları Yahudileri getirdiler. Yahudiler‘in Cadiz’de başlayan İspanya ve Endülüs maceraları başka şehirlere de taşındı. Derken Endülüs için bir diğer dönüm noktası İslamiyet’in doğmasıyla yaşandı. Şam başkentli Emevi Devleti 7. yüzyılda Kuzey Afrika’nın tamamını ele geçirdi. Kuzey Afrika Valisi Musa Bin Nusayr, Berberi kumandan Tarık bin Ziyad’ı Cebelitarık Boğazı’nı geçerek İber Yarımadası’na gönderdi. Tarık Bin Ziyad bu bölgeyi almaya o kadar kararlıydı ki, askerleri savaştan kaçmasınlar diye, Endülüs’e ulaşınca tüm gemilerini yaktı. Tarık’ın askerleri Vizigot Kralı Rodrigo’yu yenerek tüm Endülüs’ü ele geçirdi. Sonrasında da bölge 1492’ye kadar yavaş yavaş Hristiyanların kontrolüne geçmeye başladı. Bu üç dinin etkisiyle Endülüs tüm Avrupa’dan kendini soyutlayarak Kudüs’ü andırıyor. Avrupa’nın aydınlanmasında ciddi etkisi olan Endülüs bölgesi günümüzde turistlerin ilgi odağını oluşturuyor.

Endülüs Şehirleri Endülüs’ü ziyaret etmek isteyenler birçok farklı rota çizilebilir. 87 bin 268 kilometre karelik yüzölçümüyle İspanya topraklarının yüzde 17’sini oluşturan Endülüs’ün en önemli

yerleşim yerleri Sevilla, Cordoba, Malaga, Granada, Cadiz, Almeira, Huelva ve Jaen.

Endülüs’e Nasıl Gidilir? Türkiye’den yaklaşık dört buçuk saat uçuş mesafesinde olması ve bunun sonucu da uzun süredir pahalı destinasyon olması nedeniyle Endülüs, Türkiye’de hak ettiği ilgiyi görebilmiş değil.

MALAGA Malaga adını bir rivayete göre İbranice’deki Melak kelimesinden yani tuzdan alıyor. Malaga, Costa del Sol denilen Güneş Sahilleri üzerine kurulu bir liman şehri. Şehir Cebelitarık boğazına 100, en yakın Kuzey Afrika sahiline ise 130 km uzaklıkta. Eğer buraya kadar gelmişken Cebelitarık’ı da ziyaret edeyim derseniz İngiltere’den vize almayı unutmayın. Zira burası İngiliz toprağı sayılıyor. Panoramik bir şehir turundan sonra ilk hedefimiz tarihi şehrin kurulduğu Gibralfaro (Tarık’ın feneri) tepesi oluyor. Bu tepeden Malaga’yı kuş bakışı görebiliyorsunuz. Fotoğraf makinanızı yanınıza almazsanız üzülebilirsiniz. Burada hala Fenikeliler‘den kalma az da olsa kalıntılar var. Fenikeliler’e ait surları şehirdeki Picasso Müzesi’nde görebilirsiniz. Ama ayakta duran kalıntıların büyük bir bölümü Endülüs


dönemine ait. Gibralfaro kalesi 11. yüzyılda Endülüs Taifalar idaresi sırasında ufak emirliklere bölünmüşken yapılır. 13 ve 14. yüzyılda ise Nasrid hanedanı zamanında genişletilir. Gibralfaro kalesi korunaklı bir yolla Alcazaba adlı diğer bir kaleye bağlanır. Bu kale Arap döneminde emirin ikamet ettiği yerdir. Bu tepede şehrin manzarasının tadı çıkardıktan sonra aşağı iniyoruz. Aşağıda sizi Picasso müzesi ve Malaga’nın en meşhur restoranı El Pimpi’nin de içinde yer aldığı trafiğe kapalı çok güzel bir cadde sizi bekliyor. Malaga’da ikinci gününüzde görülebilecek yerlerden biri de Marbella ve Puerta Banus. Marbella özellikle Arapların yazlık evlerinin olduğu oldukça zengin bir yerleşim birimi. Puerta Banus da yine Marbella bölgesinde yer alıyor. Yat limanları, lüks alışveriş merkezleri ve restoranlarıyla Puerta Banus dünya jetsetini her yıl İspanya’ya çekmeyi başarıyor. Malaga tarihi güzelliklerinin yanında yılda ortalama 312 gün güneş ve güzel sahilleriyle de turistleri cezbediyor. Şehir güneş konusunda o kadar iddialı ki, İngiliz turistlere güneş garantili tatil satılıyor. Güneş olmayan günlerin parası iade ediliyor.

SEVİLLA Malaga’dan yaklaşık 217 km sonraki durağımız Endülüs’ün en büyük şehri Sevilla. Guadalquivir nehrinin ikiye böldüğü şehir aynı zamanda Endülüs bölgesinin başkenti. Şehri gezmeye başlamadan önce şehrin ve bölgenin tarihini biraz daha derinden öğrenmekte fayda var. Yoksa gezdiğiniz birçok yeri tanımaz ve gezinizden hak ettiği zevki alamayabilirsiniz. Bir İber kasabası olan Sevilla, Roma hakimiyeti döneminde Betis olarak adlandırılır. Bugün şehrin eğlence mekanlarının bulunduğu cadde bu adla anılıyor. Sonrasında Araplar gelinceye

kadar şehir Vizigot hakimiyetinde kalır. 711’de Endülüs’e ayak basan Araplar şehri 1248’e kadar ellerinde tutarlar. Sevilla için olduğu kadar, Endülüs için de 711 ve 1492 tarihleri oldukça önemli. Şehirdeki tüm yapıları anlamak için bu tarihler arasında yaşananları iyi bilmek gerekiyor. Arapların Endülüs’ü ele geçirdiği yıl Conquista yani Fetih olarak, tüm bu toprakların yeniden Hristiyanlaştırıldığı 1492 ise Reconquista yani Yeniden Fetih olarak adlandırılıyor. Müslümanların gelmesiyle bölgede ciddi bir gelişim gözlemlenir. Bölge halkı tarımı ve birçok bilimi bu sayede öğrenir. Bölgedeki zeytinliklerin bir kısmı zamanında Araplar tarafından ekilir. Tabii bilimin gelişmesinde Müslümanlar kadar bölgedeki Yahudi toplumun ve kabalacı bilginlerin etkisi de yüksektir. Nitekim şehirde bu sayede ezoterizm gelişir. Kısacası ezoterizm bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara ruhsal tesir yoluyla öğretilmesine deniyor. Oldukça sıcak olan ve yaz aylarında ısının 50 dereceye kadar ulaştığı Sevilla’da o dönemde kauçuk ağaçlarının ekilmesinin nedeni de ezoterik bilgiler. Bu bilgilere göre kauçuk ağaçları şehri ortalama 8 derece soğutuyor yani doğal klima etkisi yapıyor. Roma İmparatorluğu zamanında yaşamış Yunanlı hekim ve farmakoloji bilgini olan Dioscorides Pedanius’un metinlerinde de ezoterizm konusunda birçok bilgi bulmak mümkün.

Görülmesi gereken önemli yerler La Plaza de Espana, Santa Cruz Mahallesi, Santa Maria Katedrali, Alkazar Sarayı Sevilla dünyanın Flamenko merkezi olarak bilinir. Burada birçok Flamenko okulu bulunur. Bu şehre uğradığınızda bir akşamınızı muhakkak bir Flamenko gösterisini izlemeye ayırmalısınız.

CORDOBA Sevilla’dan yaklaşık 129 km’lik bir yolculuğun ardından bir dönemler Endülüs Emevi Devleti’nin


başkenti Cordoba’ya ulaşıyoruz. Cordoba, Kahire ve Bağdat ile birlikte dönemin en önemli üç şehrinden biri. Özellikle 10 ve 11. yüzyıllarda şehir altın çağlarını yaşar. Avrupa’da şehir aydınlatmasının ilk kullanıldığı yerleşim merkezi Cordoba. 987 yılında tamamlanan Cordoba Camii şehirdeki en önemli mimari eser olarak göze çarpar. Dönemin halifesinin Bizans ile yakınlaşmasının sonucu olarak camide İstanbul’dan gönderilmiş mozaiklere rastlanıyor. 22 bin kişinin namaz kılabildiği bu ulu camii, döneminde Mekke’den sonra dünyanın en büyük camii idi. Katolik İspanyollar şehri ele geçirince Cordoba Alkazar’ını yıksalar da bu camiyi kilisenin de isteğiyle yıkmıyorlar. Ancak onu bir Katedrale çeviriyorlar. Camii içinde kullanılan ağaç işlemeleri, bugün avlusunda sergileniyor. Cordoba Camii içine girdiğinizde kendinizi bir kolonlar ormanında buluyorsunuz. Camiinin yapımında kullanılan çift kemer tekniği yapının mukavemetini sağlıyor. Yapıldığında 1013 kolondan oluşan bu cami, Hristiyanların tahribatı sonrası şuan 856 kolana sahip. 5. Carlos Kanuni Sultan Süleyman’a “Avrupa’da İslam bitti” mesajını vermek için camiinin tam ortasına bir katedral

yapıyor. Bu katedralin yapımında da 160’a yakın kolon kesiliyor. İnşaatta Güney Amerika’daki kolonilerden getirilmiş kauba ağacı kullanılıyor.

GRANADA Cordoba ziyaretinin ardından yaklaşık 200 km’lik bir yolculuğun ardından Arapların Endülüs’te son düşen kalesine ulaşıyoruz. Yol boyunca her yer zeytinlik. Zeytin ağacı olmayan yerlerde de badem ağaçları görüyorsunuz. Sierra Nevada ve Sierra Morena sıradağları arasında yer alan Granada bu dağlar nedeniyle çok özel bir iklime sahip. Hem Okyanus, hem de Akdeniz iklimi bir arada görülüyor. Dağlarda kayak yapılabilirken, aşağıda denize girilebiliyor. Ayrıca çeşmesinden rahatlıkla su içilebiliyor. Şehirde birçok uygarlık yaşamış olsa da şehrin adını Yahudiler’den aldığı rivayet ediliyor. Gırnata’nın kutsanmış tepe kelimesinden türetildiği söyleniyor. Granada en görkemli dönemlerini ise Nusayri devleti zamanı olan 1238 ile 1492 yılları arasında yaşıyor.

Görülmesi gereken önemli yerler El Hamra Sarayı, Albayzin (Albaicin) ve Saramonte Tepeleri.


AP

İT

>K

at

sa n

r&

ltü


>

kitap

Bir Süpermarketin Hikayesi Dimitris Sotakis DeliDolu Türkiyeli edebiyatseverlerin, Yunanistan’daki ekonomik krizin bireyler üzerinde yarattığı baskının ironik bir dille ele alındığı Soluğun Mucizesi isimli kitabından tanıdığı Dimitris Sotakis, sade ve güçlü anlatımıyla her eserinde farklı bir sosyal durum üzerine odaklanarak hayatın içinden, sıradışı karakter tiplemeleri yaratıyor.


>

kitap

Paralel Evler Burcu Üstündağ Pusula Yayıncılık Burcu Üstündağ’ın ilk romanı Paralel Evler, iş hayatı ile ev hayatının akışının benzerliklerini ve farklılıklarını eğlenceli bir üslup ile anlatırken, hikaye örgüsünün temelini paralel evrenler üzerine yaparak, fantastik bir dünyanın da kapılarını aralıyor.


>

kitap

Üşü

Hatice Sönmez Kaya Kanguru Yayınları Hatice Sönmez Kaya mesleğinin duyarlığını taşıyan kalemiyle dışlanan, ötelenen, fiziksel ya da ruhsal sıkıntısından ötürü yoksanan insanlarımıza şefkatle dokunuyor.


AC >B

BACK-UP’LININ AJANDASI

12 Haziran

2 Haziran

Yaz tatili için bu yıl da Back-Up Seyahat Danışmanı’nı arayarak öneri almalıyım.

8 Haziran

Back-Up’ı arayarak Yurt Dışı Lounge Pass Hizmeti detaylarını öğrenmeliyim.

17 Haziran

Oğlumun karne hediyesi için Back-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı’nı aramalıyım.

P< U K-

Haziran 2017

Babalar Günü’nü güzel bir restoranda kutlamak için Back-Up Eğlence Danışmanı’nı aramalıyım.

26 Haziran

23 Haziran

Rahat bir yaz tatili geçirmek için Back-Up Yaz Transfer Paketi almalıyım..

www.backup.com.tr 0212 366 0 366

Yeni alacağım cep telefonu için Back-Up Tekholoji Danışmanı’ndan bilgi almalıyım.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.