Hayatın içinden
Hazırlayan: Hülya Bitirgen-Çalışkan Email: hayatinicindenyazisi@gmail.com
Dibe Vurmak Bazen dibe vurmalı insan. Bazen yapayalnız kaldığını hissetmeli. Hissetmeli ki ‘o an’ kendinin farkına varsın. Doğrulurken en önemli anahtarın, yine ‘kendinde’ olduğunu keşfetme fırsatı bulsun. Ve daha güçlü olarak tekrar ayağa kalksın. Tıpkı bir topun daha çok zıplaması için olanca hızıyla yere vurulması gibi. Gülmek için mutlu olmayı beklemek yerine, bizi mutlu eden küçük şeyle başlamalı bir şekil hayata. Bu küçük mutlulukların sihirli gücüyle, yaşam enerjimiz bizi diplerden çekip çıkartacak ve tekrar dimdik ayağa kaldıracaktır. Hata da yapmalı bazen insan. Başkalarının etkisinde kalmadan, kararlılıkla yoluna devam edip; yeri geldiğinde kendi yanlışlarıyla da cesaretle yüzleşebilmeli. Hayatını, bir şekilde eline alabilmeli. Yaşam enerjisidir, insanın kendini yeniden bulması ve “her şeye rağmen” tekrar ayağa kalkmasını sağlayan. Aşık Veysel gözleri kör olmasına rağmen, Türkiye’de, yediden yetmişe herkes tarafından tanınmış ve sevilen büyük halk ozanıdır. Çiçek hastalığından dolayı gözünü kaybeden Aşık Veysel yedi yaşlarını şöyle anlatmaktadır: “Çiçeğe yakalanmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek, beni çok
seven Muhsine kadına entarimi göstermeye gitmiştim. Muhsine Kadın, beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha da kalkamadım. Çiçeğe, yakalanmıştım...” Aşık Veysel, verdiği bu hayat dersiyle, gönüllerimize taht kurmuştur. Gücü yettiğince hayatla barışık kalmış ve hayata sımsıkı sarılmış çok güzel bir örnektir. Halen yaşamakta olan Stephen Hawking, Einstein’in mirasçısı ve yirminci yüzyıl sonlarının en büyük dahisi, en mükemmel zihindir. Ne yazık ki 1960’ların başında 21 yaşındayken, tedavisi olmayan ALS hastalığına yakalandı. Sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. O, tekerlekli sandalyesinde dahi hiç durmamış ve bir çok başarıya imza atmıştır. Her şeye rağmen, hayata sımsıkı tutunarak her şeyin mümkün olduğunu da tüm insanlığa kanıtlamıştır. Nasıl ki yaşadığımız bu Dünya, dört mevsimiyle bizlere çeşitlilik sunuyorsa; yazın kıymetini kışı yaşatırken gösteriyorsa. Yaşamımızın kışlarının da, muhakkak bir amacı vardır; insanın, şükür ve minnet duygularıyla bazı şeylerin farkında olması gerektiğini vurgulayan. Her şeye rağmen hayata yeniden bağlanacak bir sebep bulan ve yaşamı anlamlandıran. Geçip gitmekte olan bu gününüzün ve her gün doğan güneşin her şeye rağmen farkında olmanız dileğiyle.
ŞİİR
BENİ HOR GÖRME KARDEŞİM Beni hor görme kardeşim Sen altındın ben tunç muyum Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün ben sac1 mıyım Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da be aç mıyım Kimi molla kimi derviş Allah bize neler vermiş Kimi arı çiçek dermiş Sen balsın da ben çeç2 miyim Topraktandır cümle beden Nefsini öldür ölmeden Böyle emretmiş yaradan Sen kalemsin ben uç muyum Tabiata Veysel aşık Topraktan olduk kardaşık Aynı yolcuyuz yoldaşık Sen yolcusun ben baç3 mıyım Aşık Veysel 1) sac = Yassı demir çelik ürünü 2) çeç = Tahıl yığını (buğday, arpa, mısır, vs.) 3) baç = Zorla alınan para, haraç