Avrupamag 7

Page 1

Tanıtım Sayısı Özel, Mai/Juni’09 ÜCRETSIZDIR

AVRUPA Das monatliche Magazin für Bildung, Wissenschaft, Technologie und Wirtschaft in türkischer Sprache, für die in Österreich und Europa lebenden Türken.

-MAG!

AVRUPA MAG | www .avrupamag.com

HAYDİ!!!

07. Haziran Pazar günü AB(EU) seçimlerinde OY VERMEYE

Haber, Politika, Kültür, Ekonomi, Sağlık, Edebiyat, Teknoloji, Kültür, İş Dünyası, Bulmaca...




Siz Değerli Okurlar! Şu an elinize alıp okuduğunuz AVRUPA MAGAZİN gerçekten itinalı bir çalışmanın ürünüdür. Derginin hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlar uzun ve yorucu bir çalışmadan sonra eserlerini bizlere yolladılar gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra Avrupa Magazin basım aşamasına geldi. Sizlerin de gözlemlediği gibi Avrupa Magazin hiçbir kişinin veya kurumun yalakası değildir. Ayrıca bizler kendi EGO`muzu tatmin etmek için bu dergiyi çıkarmıyoruz. Amacımız skandal çıkarıp parsayı toplamak veya kişilerin üzerine korku salmakta değildir. Bize reklam vermeyen kişi ve şirketleri tehdit etme lüksümüz de yoktur. Bize reklam verenleri överek köşe yazılarımızda da konuk etmiyoruz. Şunu bir kez daha söylemekte fayda görüyoruz.“ Köşe yazısı gazetecinin NAMUSUDUR ve Namus hiç kimseye peşkeş çekilmez“. Söylemekte fayda gördüğümüz diğer bir nokta ise dergimizde kendi fotoğraflarımızı boy boy göstermek gibi bir niyetimiz de yoktur. Uzun lafın kısası amacımız sizlerin severek okuyacağı bir dergi üretmek eger bu başarabilirsek NE MUTLU BIZE. En içten sevgi ve saygılarımızla AVRUPA MAGAZİN KÜNYE-IMPRESSUM Herausgeber: MEDIEN & WERBEAGENTUR ETHNOMARKT Adresse: Bürgerspitalgasse 13/15 , 1060 Wien Tel./Fax: +431 966 33 29 Mobil: +43(0)676 727 63 44 Web: www.ethnomarkt.at Email: office@ethnomarkt.at UNSERE FREIEN MITARBEITER: Mag. Metin Kurtuluş Emrah Kuş Bayram Aydin Zeynep Alan Grafik-Layout: Oğuzhan S. Dilber Juni.

Avrupa Magazinin tüm yayın hakları MEDIEN & WERBEAGENTUR ETHNOMARKT’a aittir. Yazı ve fotoğraflar hiçbır şekilde kullanılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlarına , reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Üçüncü şahıslardan veya baskıdan kaynaklanan yanlışlıklarda sorumluluk kabul edilmez.

4



4 GENCİN BAŞARISI Bundan yıllarca önce Avusturya`ya gelen ailelerin çocukları burada okuyup daha sonrada iş hayatına atılıyorlar işte buna bir örnekte bu 4 genç tarafından Logo.pdf 1 27.05.2009 17:29:15 yazıldı. Murat Alkan,Cüneyt Gençyiğitoğlu, Cengiz Gency ve Güner Sağlampınar isimli gençlerimiz Avusturya`ya çok yeni bir buluşu getirdiler. AGGS ( 4 gençin soyadlarının başharflerinden oluşuyor isimli bir şirket kurarak bardak içinde satılan mısırları Avusturya, pazarına sürmeye başladılar. Sürdükleri mısır Malezya‘da yetişen tatlı mısır ( sweet corn ) olup STAND dediğimiz arabalı tezgahlarda pazarlanmaktadır. Hani Türkiye ye gitiğinizde görüp satın aldığınız bardakta mısırlar artık Avusturya` da satılmaktadır.

)

Bakin bu 4 genç bize ne söylediler; Istanbul`a veya Izmir`e her gittiğimizde bardakta satılan mısırları görmekteydik bir gün satın alıp tadına baktıktan sonra çok beğendik ve bu işi Avusturya`ya getirmeye karar verdik fakat bürokratik işlemler beklediğimizden daha uzun sürdü ve sonunda biz zoru başardık ve bardakta mısırın Avusturya ana bayiliğini aldık, kendine yeni iş imkanı arayan her kişiye ve kuruluşa açığız, 1.550 Eurodan başlayan fiyatlarla 3 çeşit Standımız var, yani her keseye uygun Standları bizden temin etme imkani var. Suda kolayca pişirilen ( cook corn ) bu tatlı mısırlar ( sweet corn ) özelliklede yaz aylarının gelmesiyle iş kurmak isteyenlere yeni bir gelir imkanı sunacağına cok eminiz. Standlarda derin dondurucunun da olması ürünlerin bozulmasını engellemektedir. Bizler tezgahları verirken iş adamlarımızı ve bu işi yapmak isteyen kuruluşları her konuda bilgilendiriyoruz yani onları tezgahları sattıktan sonra yarı yolda bırakmıyoruz. Tabiki bayilikleri verirken öyle her önümüze gelene Stand vermiyoruz bu işi yaparken çok seçici davranıyoruz. Bu konu hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız office@aggs.at adresine mail atıp veya 0676-7000287 nolu telefonu çevirmeniz gerekiyor.

6


SOWIESO!

Yaz senin. Viyana senin.

Oynayarak, O k spor yaparak ve eğlenerek dil öğrenmek 7 ve 14 yaş arasndaki Viyana’ l bütün çocuklar için Almanca kursu.

Ne zaman:

6 - 17 Temmuz 2009 | 20 - 31 Temmuz 2009 3 - 14 Ağustos 2009 Kayt tarihi:

• Viyana’ya yeni gelen ve sonbaharda okula gidecek öğrenciler ve

Kurs ücreti:

27 Nisan 2009´dan itibaren

• 2 Hafta Almanca kursu (saat 9-12 aras) ..... 20 Euro

Ana dilde bilgi alma hatt:

• Almanca dersinden orta veya zayf notu olan öğrenciler için

• 2 Hafta Almanca kursu, öğlen yemeği, spor ve diğer etkinlikler dahil (saat 9-17 aras) ....... 50 Euro

01/ 905 00 36 - 20 (Pazartesiden cumaya kadar saat 7.30-18.00 aras)

Oberligada Teknik Direktörlük Yapacak Hocamız Bile Yok! 1960 `li yılların sonundan beri Avusturya`da yaşamaya başlayan Türk Toplumunun Oberliga-Stadtliga-Regionalliga veya Professionellliga`da Teknik Direktörlük yapabilecek her hangi bir Türk`ün olmaması bizleri çok üzmektedir. Bu cümleleri bize Viyana Türk Gücü`nün Asbaşkanı Avni Kuvvet yakınarak söyledi. Avni bey sözlerine şöyle devam etti;“ Bizler yıllar önce buraya gelip Avusturya`yı ikinci vatanımız bildik ve burada yaşıyoruz, diğer toplumların yaptığı gibi bizimde bazı şeylere önem vermemiz gerekiyor, bizler bunun acısını sporda görüyoruz, inanın Oberliga da mücadele eden takımlarımızda hocalık yapacak Türk bulamıyoruz, şimdi soracaksınız neden Türk hoca diye? Efendim Türk gençlerimizin dilinden ve kültüründen ancak Türk hoca anlar, yabancı hoca ne kadar iyi olursa olsun belli bir yerden sonra tıkanıyor, işte o yüzden Türk hoca ile calişmak bana göre çok daha iyidir. Biz burada nelerle karşılaştık bilemezsiniz, antrenmanlara gelmeyipte maç günü gelen futbolculardan, sigara ve içki içme alışkanlıkları olan futbolculara kadar türlü olaylarla karşılaştık,bazı yabancı hocalar bunlara önem vermiyorlar işte bu durumla ancak yerli bir hoca iyi bir mücadele eder ve takımlarımızı başarıya götürür diye düşünüyorum. Bunu yakından izliyorum o yüzdendir ki sporla ilgilenen herkese bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Lütfen gidip ÖFB‘nin ( Avusturya Futbol Federasyonu ) sitesine bir göz atıp antrenörlük kurslarının ne zaman başladığını öğrenin belkide gelecekte Avusturya da faaliyette olan takımları sizler çalıstırabilirsiniz, bizlerde bundan gurur duyarız. Avni Kuvvet sözlerine buradaki sporcularımıza bazı tavsiyelerde bulunarak son verdi; - - -

İdmanlara zamanında ve devamlı gelin Sigara ve kötü alişkanlıklardan uzak durun Beslenmenize cok dikkat edin

Bunu başaran sporcu başarıyı yakalayan sporcudur. 7


UFAK BIR KENE �S�R�Ğ�N�N – YARATABILECEĞI BÜYÜK SORUNLAR!* FSME NEDIR? FSME (yazbaflı meningoensafalitisi) keneler tarafindan bulafltırılan bir virüs enfeksiyonudur, a¤ır vakalarda merkez sinir sistemini etkiler. Virüs kenenin tükürük salgısında bulunur, kenenin ısırması ile bulaflır ve enfeksiyona yol açabilir.

FSME NERELERDE BULUNUR? Avusturya'nın hemen hemen her bölgesi risk bölgesi sayılır. Bulaflma tehlikesinin en yo¤un zamanı mart ile ekim sonu arasıdır. Keneler özellikle yüksek otlu, çalılıklarda, yerden 1,5 metreye varan yüksek çalı, çırpı, gür otlu yerlerde yaflarlar. Sıcaklı¤ı ve rutubeti severler. Kenelerden ne evin bahçesinde, ne parklarda veya banklarda, pikniklerde otururken, kırsal hiç bir yerde emin olunamaz.

HASTALANMA Kene sokmasından yaklaflık 2 hafta sonra bulaflanların %30 unda hafif atefl, bafl a¤rısı, kusma gibi gripe benzer belirtiler oluflur. Her üç hastanın birinde organ tahribatı ile birlikte hastalık ikinci a¤ır bir savhaya girer: yüksek atefl, ense sertli¤i, bulantı, kusma ve hatta beyin zarı ve merkez sinir sisteminin iltihaplamması gibi. Hastaların yaklaflık %10-20 inde sürekli tahribat kalır. (örn. konsentrasyon bozuklu¤u, felç) Çocuklarda hastalık daha hafif geçer. Yetiflkinlerde enfeksiyonların % 1-2 si ölümle sonuçlanır.

KORUNMA Enfeksiyondan korunmanın tek ve en etkili önlemi aflı uygulanmasıdır. Avusturya'da yaflayan insanların hemen hemen %90ı aflılıdır. Tam bir aflı koruması (Temel ba¤ıflıklanma) için üç aflılama gereklidir: ‹lk iki aflı dört hafta arayla ve kene mevsiminden evvel uygulanmalı. Bir sene sonra da üçüncü aflı uygulanır. Hızlı bir korumaya ihtiyaç duyan flahıslar için de „hızlı örnek“ mevcuttur. (‹lk aflıdan bir hafta sonra ikinci aflı yapılır, iki hafta sonra da üçüncü aflılanma olur.) ** Korumanın devamı icin tazeleme aflısı 3 sene sonra yapılır, daha sonra her 5 senede bir. 60 yafl üzeri flahıslarda tazeleme aflısının her 3 senede bir tekrarlanması gerekir.

PUR

NOV-PH/2,5M/108/3225

aş� a d n � n Zama leme e z a t nli Düze

®

* Avusturya Aflı Planı 2008 ** Novartis Aflısı için geçerli.

Doktorunuza veya eczaneye sorabilirsiniz.

Aş� telefonu: 0664 – 44 999 99 8


Samstag, 11.07.2009 路 9 bis 22 Uhr Sonntag, 12.07.2009 路 9 bis 18 Uhr

Zeitreise & Mittelaltermarkt




„AYRICALIKLI BAYANLARIN TERCIHI SEVENHILL“ Yaz’ ın keyfi SEVENHILL’de; Metropol hayatının dinamik ve stil markası SEVENHILL artık Viyana’da! Bayanlara ferahlık ve ayrıcalık hissi uyandıran ozgün koleksiyonlar herkesin kolayca ulaşabilecegi PICALDI magazasında tükecilerin beğenisine sunuldu. Yazın dinamik, rahat ve cıvıl cıvıl renklerinden birisine sahip olmak isterseniz, SEVENHILL’in enerjik, yerinde duramayan ve trend tasarımlarından oluşan “Viyana’da Yaşam” isimli koleksiyonu tam size göre… İlkbahar-Yaz Sezonu’nda “Viyana’da Yaşam” temasını işleyen SEVENHILL, şehir hayatının farklı anlarını kendi stili ile tamamlıyor. SEVENHILL’in yazın yaşamaktan keyif aldığınız anlara ve mekanlara özel olarak hazırladığı zengin koleksiyon, çeşitli temalara ayrılmış durumda. “Metropolitan”, “Fusion Sports”, “Tropical”, “Basic” bu temalardan bazıları... RENGARENK BİR DÜNYA Rengarenk şapkalardan, şık trikolara, stil pantolonlardan, çarpıcı gömleklere uzanan zengin bir koleksiyonla gardırobunuzu yenilemek istiyorsanız, SEVENHILL `in Viyana açılış fırsatını kaçırmayın. SEVENHILL`in koyu mordan, romantik pembelere, Kayısı Sarısından, Eflatuna kadar sezonun en moda renklerinin sıkça kullanıldığı özgün koleksiyon PICALDI magazasının kalite ve güvencesiyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. SEVELHILL & PICALDI Yaz Koleksiyonunda sahil kenarında giymeniz için çok çeşitli şortlar, kapriler, rengarenk t-shirtler ya da günlük hayatınızda kullanabileceğiniz etekler, kargo pantolonlar bu sezonun da en gözde parçalarından tuniklerle, baskılı gömleklerle tamamlanıyor. Özel günler için de SEVELHILL & PICALDI doğru tercihler arasında yerini alıyor. Kendinizi o gün için kusursuz hissetmenizi sağlayacak bayanlar için yaz renklerinin kusursuz guzelligi ile feminen detaylarda zenginleştirilmiş elbiseler, üst gruplar, erkekler için ise keten, Jeans ve lycralı gömlekler, şık ama rahat T-Shirtler, kendinden çizgili, ince ve rahat kumaşlardan oluşan şık pantolonlarla kombinleniyor. Koleksiyonlarında sadelik, rahatlık ve şıklığı bir arada sunan, SEVENHILL göz alıcı koleksiyonu ile sizleri PICALDI magazasina bekliyor. Güneşli bir Viyana gününde kendinize bir güzellik yapmak istiyorsanız, PICALDI’nin 10. Viyana Favoriten Str. 102’deki magazasına gitmekten kendinizi alıkoymayın. (PICALDI, U1 Metro’sunun Keplerplatz istasyonunda.) Viyana’da yaşam SEVENHILL & PICALDI ile daha guzel…

12



AMERİKALI BAYAN MİLLET VEKİLİNİN ERMENİ ASILLI ADAYA KARŞI ZAFERİ Temsilciler Meclisi’nin Ohio Eyaleti İkinci Seçim Bölgesinde 4 Kasım seçimlerini kazanarak yerini koruyan Cumhuriyetçi Parti milletvekili Jean Schmidt, ABD tarihinde bir ilke imza atarak, seçim kampanyası sırasında soykırım iddialarını kabul etmediği gerekçesiyle hakkında asılsız ithamlarda bulunan Ermeni rakibi Krikorian hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Schmidt başvurusunda, seçim kampanyası sırasında kendisinin ‘Türklerden soykırımı inkar için kan parası aldığı’ iddiasını ileri süren Krikorian hakkında cezai yaptırım talebinde de bulunmuştu. Schmidt’in suç duyurusuyla ilgili ön duruşma önceki gün Ohio’da yapıldı. Schmidt’i avukatının temsil ettiği duruşmada hazır bulunan Krikorian Amerikalı milletvekilinin ‘kan parası aldığı’, ‘Türk hükümeti tarafından desteklendiği’ yönündeki aynı iddiaları Seçim Kurulu önünde de yineleyince, Kurul Ermeni siyasetçinin yaptığı ve davanın iptalini isteyen 47 sayfalık yanıtını reddetti. Kurul’un Schmidt’in talebinin 13 Ağustos’ta esastan görüşülerek sonuçlandırılması yönündeki kararı Ermeni adayın suçlu bulunması ve kınama ya da benzer bir ceza alması olasılığını güçlendirdi. Amerikalı milletvekili Schmidt’i asılsız suçlamaları yargıya götürme konusunda ikna ederek savunmasını üstlenen sivil toplum kuruluşu Türk Amerikan Yasal Savunma Fonu (TALDF) yöneticisi David Saltzman önceki günkü kararı Milliyet’e şöyle değerlendirdi: “Krikorian’ın suçduyurusunun iptali isteminin reddedilmesi ve Schmidt’in talebi doğrultusunda konunun esastan görüşülmesi kararı alınmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Asıl kararın da bir an önce verilmesini istiyoruz çünkü 13 Ağustos’ta Schmidt’in şikayetleri kabul edildiği takdirde artık hiçbir Amerikalı siyasetçinin Ermeni diasporasının tehdit kampanyalarından korkması için neden kalmayacak. Ermeni diasporasının görüşlerini kabul etmeyen ya da muhalif olan insanlar da hukuki haklarının bulunduğunu ilk kez hukuki bir kararla görecek” Schmidt, Seçim Kurulu’na yaklaşık bir ay önce yaptığı suç duyurusu başvurusunda Ermenilerin ABD yönetimine kabul ettirmek için büyük çaba harcadığı soykırım iddiaları konusunda şu ifadelere yer vermişti: “Kendi tarih bilgime göre 1915’de yaşanan trajik olaylara soykırım denemez. Bu konu, tartışılmaz değildir… Benim Kongre’deki pozisyonum da her zaman bu konunun Kongre’nin bir sorunu olmadığı yönünde olmuştur. Bir Kongre üyesi olarak hiçbir zaman bu Ermeni soykırım tasarıları konusunda oy vermedim. Bu konunun kesin biçimde çözüme kavuşturulması için uzmanlardan oluşan bağımsız bir uluslarası komisyon oluşturulması fikrini destekliyorum” “Tarihi gerçekler söyledikleri gibi tartışılmaz durumda da değil. Saygın Amerikan bilim adamları 1915’de yaşanan trajik olaylar için ‘soykırım’ ifadesinin kullanılmasının uygun olup olmadığını sorgulamakta. Bunlar arasında Princeton Üniversitesi’nden ünlü tarihçi Bernard Lewis, Kaliforniya Üniversitesi’nden Stanford Shaw, Louisville Üniversitesi’nden Justin McCarthy, Massachusets Üniversitesi’nden Guenter Lewy ve Brian Williams, Princeton Üniversitesi’nden Norman Itzkowitz, Boston Üniversitesi’nden David Fromkin, Brandeis Üniversitesi’nden Avigdor Levy, Tennessee Teknik Üniversitesi’nden Michael Gunter, Hunter College’dan Pierre Oberling, George Washington Üniversitesi’nden Roderic Davidson, Dış Politika Araştırma Enstitüsünden Michael Radu ve askeri tarihçi Edward J. Erickson gibi isimler yer alıyor. ABD dışında da birçok akademisyen Osmanlı Ermenilerinin tarihi hakkında soykırımkarşıtı görüşlere sahiptir” Ceza kararı bekleniyor Kurul’un dosyayı kapatmak yerine başvuruyu esastan görüşerek karara bağlama yönündeki eğilimi, 13 Ağustos’ta da Kurul’un Krikorian aleyhinde karar vereceği beklentilerini güçlendirdi. Schmidt başvurusunda Krikorian’ın suçlamalarının gerçekdışı olduğunun tescil edilmesi ve yasaları ihlal eden bu davranışları nedeniyle Komisyon’un uygun bulacağı biçimde cezai yaptırım kararı alınmasını da istemişti. Ermeni diasporasına hukuk dersi Krikorian aleyhindeki davanın mimarı TALDF, son dönemde üstlendiği ses getiren davalarla Ermeni diasporasının bir numaralı kabusu ismi haline geldi. Diaspora Ermenilerinin sindirme ve tehdit politikalarına karşı hem Amerikan siyasetçilerine hem de Amerika’daki Türk toplumunun haklarını öğrenmesi ve yasal zeminlerde araması yönünde girişimler yürütüyor. Amerika’da yaşayan Türk işadamı Yalçın Ayaslı tarafından desteklenen TALDF iki tanınmış Amerikalı hukukçu Bruce Fein ve David Saltzman tarafından yönetiliyor. Ünlü tarihçi Guenter Levy’nin, Türkiye tarafından maaşa bağlandığı iddiasını ileri süren bir sivil toplum örgütü aleyhine açtığı davayı da üstlenen TALDF ayrıca Amerikan üniversitelerinde Türk tezlerinin konuşulmasını yasaklama yönündeki Ermeni girişimlerine karşı da kampanya yürütüyor

14


Avusturya`da FSME Kene Virüsüne Karşı Aşı Kampanyası Başladı Avusturya`da özellikle de havaların ısınmasıyla Kene ( Zecken ) sokmaları insanlar özelliklede çocuklar üzerinde büyük tehlikeler yaratmaktadır. Bu konuda görüşüne başvurduğumuz Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalından Dr. Wolfgang Mauer bize şu bilgiyi verdi. DDr. Wolfgang Maurer Univ.Klinik für Kinder- und Jugendheilkunde Medizinische Universität Wien

„ Bu keneler Mart ayından başlıyarak Ekim ayına kadar insanlara özelliklede çocuklara büyük zararlar vermektedir. Ilk bakışta hadi canim sadece kücük bir kene ısırması dediğimiz bu sokmalar çocuklarımızın hastanelere kaldırılmasına kadar sebep olmaktadır. Avusturya da biz doktorlar bu konuya büyük önem vermekteyiz fakat aynı önemi ailelerinde göstermesi gerekmektedir. Çocuklarınızı en yakın ev doktoruna götürerek kene aşısını yaptırmanız çocuklarınızın sağlığı açısından çok önemlidir. Bu aşının insan sağlığına hiç bir zararı yoktur. Ancak böylelikle FSME Virüsü taşıyan kene sokmalarına dur diyebilirsiniz.“ Hadi anneler hadi babalar çocuklarınızı en yakın ev doktoruna götürün ve bu konu hakkında bilgi alin.


Oy isteme benden, buz gibi soğurum senden!

AK Seçimleri ve Biz

Efendim aynanın karşısında felsefe yapma da bir hastalık çeşididir. İnsanları kusurlarıyla kabul etmek bir erdem olup sürekli yermek tenkit etmek ise hamlık, hodgamlıktır. Her toplumun her kültürün kendine özgü erdemleri,hasletleri zaafları,yanlışları, gelenekleri vardır. Ayrıca özellikle belirtmeliyim ki „Ukalalık’da“ bir hastalık türüdür. Mag. Metin Kurtulus

İçini aydınlatmadan etrafı aydınlatma düşüncesi maalesef bugüne kadar „Aydın“ diye tabir ettiğimiz entellektüel geçinen kesimin en büyük yanılgısıdır. Neden derseniz? Aydın demek; bence „Düşünen demek“. Peki biz ne kadar düşünüyoruz? Yada başka bir deyisle; „Düsünmek hakkında „ ne kadar bilgimiz var? Bu konuya isterseniz sizinle birlikte yelken açalım?..Aman sakın ha!.. Boşver zamanımız yok demeyin!.. Şimdi „Düşünme“ şöyle tanımlanıyor : Insanın en önemli yeteneklerinden birisi, aklını kullanmanın göstergesi, beyni aktif ve zinde tutmanın gereği diyor… Fakat günümüzde biz insanoğlu ne kadar vakit ayırıyoruz Düşünmeye!.. Diye araştırmaya devam ediyor uzmanlarımız!.. Başka işleri yokmuş gibi sanki!.. Ve malesef düşünmeye pek vakti olmuyor, insanoğlunun diyor uzmanlarımız!.. Bunuda hayatın yoğunluğuna bağlıyor…Yani Zaman düşünmeye vakit ayırmamızı engelliyormuş... Birde insanoğlu diyor ki; İki şekilde düşünür, birincisi; dersini/işini/sorununu/sözlerini/eğlencesini düşünür, bu gereklilikten kaynaklanan bir düşünce türüdür diyor… Yani o an yapmakta olduğumuz, veya yakında yapacağımız bir şeyin gereği anlık düşünmelerdir. Bunlar; ödev yaparken, işimizle ilgili rapor yazarken veya işimizi planlarken, aşık olduğumuz insanla ilişkimizi yorumlarken, babamızla konuşurken, bulmaca çözerken hep düşünürüz. Cünkü o an ihtiyacımız olur. O an birşeye cevap bulmalıyızdır. Fakat İş/Okul hayatı insanlara bu tip düşünme fırsatını bile bırakmamaktadır. Örneğin bize verilen bir iş için o kadar kısa bir süre tanınır ki bize planlamaya fırsatımız olmaz, ya da aşklar o kadar hızlı gelişir hale gelmiştir ki aşkı düşünmeden uygulamaya dökmeye kalkışırız!.. Oooh be rahatladım… Yani okul ve aşk hayatımın bu kadar başarısız olması, benden kaynaklanmamış!.. Hep zamanın yüzündenmiş!.. Alçak Zaman!... Ikinci düşünme tarzı ise, boş anlarda (örneğin gece yatmak ile uyumak arasında veya otobüs yolculuklarında) kafamıza takılan bazı genel konuları (toplumsal, felsefik, dini, sanatsal v.b) düşünmemizdir diyor uzmanlar. Bu düşünme, kendimizle tartısma şeklinde gibidir. Bir konuyu her yönüyle irdelemeye, ve kendimizce bir sonuç elde etmeye çalişiriz. Bu tarafları olan bir tartışmaysa, hangi tarafta yer aldığımızı belirlemeye calışırız. O an için acil bir gereklilik göstermez ama zaman zaman ihtiyaç duyarız bu şekilde düşünmeye diyor uzmanlarımız!.. Öte yandan, ilkine bile vakit bulamayan insanoğlunun düşünmenin bu türüne vakit bulması pek olası değil zaten. Ya da boş vaktinde zaten yorgunluktan sünger olmuş beyinleri dinlendirme isteği de buna pek izin vermez. Aklımıza bir konu takılsa bile “Boşver şimdi” deyip geçeriz. “Kafa dağıtmak” gibi terimler, sigara, alkol gibi alişkanlıklar da bu istekten ortaya çikmaktadır... Şimdi anladınız mı niye? Biz toplum olarak, fazla aktif olamadığımızı!.. çalışma veya projelere destek olamadığımızı!.. Herşeye bahane bulup kaçmamızın tek sebebi „ ZAMANSIZLIK “ Evet herşeyin tek sebebi zaman!......Ahhhh.. Ahh bir zamanımız olsa „DÜŞÜNMEYE“ bak bakalım o zaman kim tutar bizi!.. Aman abi ya,. Boşver…kim zaman ayıracak şimdi DÜŞÜNMEYE!.. „ …… ……… Hayatta dört şey geri gelmez; 1-Söylenen söz, 2- atılan ok, 3- geçen zaman, 4- kaçırılan fırsat… Söylenen söz: sözler ağızınızdan çıkana kadar ...2 Mayıs cumartesi ADA VAPURU FM Radyo programında bu cümlelerle başlamıştım sözlerime...

16


Konu 5-15 Mayıs 2009 tarihleri arasında yapılmış olan AK (Arbeiterkammer) Wien -Işçi Odası Viyana Meclis Seçimleri. Şimdi hemen bir kulp takmayın. Konudan konuya atlıyor diye…Sözlükte “Entry” girdiğiniz bir konuda verdiğiniz bir “bkz“(bakınız) ile başka bir konuya atlayarak o konuya da entry girmektir. Zincirleme bir olay oluşur hepsi birbiriyle bağlantılı olan konular arasında sıklıkla gerçekleşir… Evet nerde kalmiştim? Ha evet konuğumda UNION der ÖSTERREICH-TÜRKISCHEN ArbeitnehmerInnen in WIEN (TÜRK-IS) www.turk-is.at Sayın Melek Es hanımdı. … Melek hanıma ilk sorum, Türkiye`deki Türk Iş sendikası ile herhangi bir bağları olup olmadıkları idi !.. Malum bu sendika Türkiye`de en büyük, o kadar da sesiz bir sendika..Bekir Coşkun`nun dediği gibi; „Makul işçi örgütüdür Türk-İş... Aslında insan sıkılır, makul olanı.. Emekçi kardeşlerinin yüzüne bakamaz...“ Melek Hanim gayet ciddi bir şekilde hayır dedi. “Biz hiçbir kuruluşa, hiçbir derneğe, ve cemaate bağlı değiliz…” İnanılmaz oldukça cesaret isteyen bir durum… Biraz zamanım olduğu için düşünmeye başladım. Biz hiçbir zaman örgütlü bir toplum olmadık ki. Hep cemaat toplumu olduk. Avusturya`lılar bile anlamış bundan oy toplamaya calışıyor… Benim merakla beklediğim esas,2009 seçimlerinde nasıl bir oy dağılımı olacağı idi. 2004 AK seçimlerine 8 (sekiz) Fraksiyon grup katılmış (bakiniz AK Wahl Tabela) Bündnis Mosaik (BM) 4 946 Oyla 3 üye ile meclise girme başarısı göstermiş. Bu seçimlerde ise 12 Fraksiyon grup katıldı. (bkz. Aşagıda seçime katılan grupların ismi) 4.946 toplam oyları cemaat oyu olarak değerlendirecek olursak, bu seçimlerde bu oylar nasıl dagılacaktı? Bizim orda çok güzel bir deyim vardır; “Karlar eriyince herşey ortaya çikar….” Yani demem o ki, burda seçimlere katılacak olan fraksiyon grupların seçmenlere sunmuş olduğu konzep ve çalışmalaron hiçbir önemi yok. Önemli olan bizim olan kazansın hikayesi… Bence bu seçim cemaatlerin pardon BM, PERSPEKTIF grupların yarısı olacaktı… Birde Melek Es ve grubu ile buna benzer fraksiyon gruplar yani kendilerini tarafsız ve hiçbir gruba bağlı olarak görmeyenler kimden oy alacaklar dı? Veya bekledikleri oy kitlesi kimlerdi? Acaba!.. Seçimlerden önce bir önerim ile birlikte bu seçimler için yapmış olduğum bir değerlendirmem vardı. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Esasında bunu değerlendirmek için müneccim olmaya hiç gerek yok. Kumaş belli, kalite belli… buyrun; “2004 seçimlerini değerlendirdiğimizde seçmen sayısı 605 943 kullanılan oy sayısı 283.603 oranlandığında yüzde 46,80 gibi oldukça düşük bir katılim görüyoruz.(bkz.Tabele) Yani demem o ki; Yandı gülüm keten helva. Çünkü oy bekledigin grup, oy vermek biryana, hele birde yanlışlıkla mektup yerine oy kullanmak için secim lokallerine gidilecekse, yandınız!.. çünkü o başlar düşünmGENEL DEĞERLENDİRME … Ama düşünmek için zamanı yoktur. Oy verme ve vermeme zaman zarfı içersinde zaten ilkine bile vakit bulamayan bu secmen düşünmenin bu türüne vakit bulması pek olası değil zaten. ya da boş vaktinde zaten yorgunluktan sünger olmuş beyinleri dinlendirme isteği de buna pek izin vermez. Aklına bir konu takılsa bile “Boşver şimdi” deyip, zaten oy verecek yerlerim ağrıyor…diye başlar işten kaytarmaya…. “ Bence en güzeli bunlardan oy almak istiyorsanız, onların her türlü dünya ve ülke kurtarma projelerinin ve tartışmalarının gerçekleştiği masalara bir seçim sandığı koyun!.. “ … …. Ve karlar eridi sonuç!..

GENEL DEĞERLENDİRME YIL

Kullanılacak Oy (Wahlberechtigt)

Kullanılan Oy (Abgegeben)

Geçerli Oy (Gültig)

Geçersiz Oy (Ungültig)

Oran Wahlbeteiligung

2004

605.943

283.603

278.857

4746

46,80%

2009

645.151

267.431

262.556

4875

41,45%

YIL

FSG

ÖAAB

AUGE

FA

GA

BM

GLB

BDFA

KOMINT

TURKIS

TRIEBF PERSP.

2004

193.241

40.274

15.890

12.012

6.743

4.946

3.016

2.725

-

-

-

-

2004

69,3%

14,44%

5,7%

4,31%

2,42%

1,77%

1,08%

0,98%

-

-

-

-

2009

148.079

37.514

18.941

32.375

9.384

2.288

2.231

1.872

1.910

2.138

1.308

4.516

2009

56,4%

14,29%

7,21%

12,33%

3,57%

0,87%

0,85%

0,71

0,73%

0,82%

0,50%

1,72%

AK İstatistik Bilgileri

17


Kullanılacak oy oranı artmış fakat kullanılan oy sayısı 2004 yılına göre çok daha düşmüş. Yani oy kulanılacak olan yerler çok daha ağırmaya başlamış…. Birde çok dikkat edilmesi gereken husus ise, Freiheitliche Arbeitnehmer (FPÖ) (FA) nin aşırı derecede oyunu yükseltmesi. Ne oluyor acaba Avusturya `da… Mevlana`nın çok güzel bir sözü var.” Kargalar ötmeye baslayınca Bülbüller susarmış.”Susmaya devam mı? Yukarıda özellikle altını çizdiğim ve merak ettiğim 4.946 toplam oy oranı idi. (bkz Tablo 2) Perspektive baktığımızda yüzde 1,7 ile ilk defa katılmasına rağmen 4 516 oy ile büyük bir başarı göstermiş. BM ise oy oranını yüzde 1,8 den yüzde 0,9 düşürmüş. Demek ki sadece bazı şeyler içersinde kalıp beklemek yeterli olmuyormuş… Yukarıda sürekli tekrarladığım bir cümle vardı; Hayatta dört şey geri gelmez; 1-Söylenen söz, 2- atılan ok, 3- geçen zaman, 4- kaçırılan fırsat… Türkiş ise ilk defa katıldığı halde oy oranı hemen hemen BM aynı. 2 138 oy almış… Bunları alt alta koyduğumuz zaman, kullanılan toplam oy (BM, TURKİŞ, PERSPEKTİVE) 8 942 (Geçerli Oy) oy ile mecliste beşinci(5) büyük grup olabiliyordu.. Bilmem… anlıya- bilene artık…… Gelelim Melek hanıma ve grubuna (Türk İş) ;seçimlerden önce kendileri ile görüştüğümde , çok güzel projeleri olduğunu söylemiştim. Umarım çalışmalarının karşılıgını alırlar diyede dileklerimi sunmuştum. Evet Melek Es ve grubu tek bir Aday ile girmeyi başardı. Bakalım söyledikleri ve Vaat ettikleri projeleri gerçekleştirmek için gayret edecekler mi? Yoksa “Hayat hoş gerisi Boş!..”mu olacak… Ama benim için en önemlisi ve takdir ettigim şey, bir bayan olarak ve hele hele II generation olarak vermiş olduğu mücadele!..Darısı zaman bulupta „Düşüne-bilen“ Amaaan kim uğraşacak!..“ diyen bayanlara…Özelliklede kendi gücünü ve potansiyelinin farkında olmayan bayanlar için…..ünlü ingiliz ekonomist ve filozof Stuart Mill şöyle der; „Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın. Ararım, ararım, ararım seni her yerde Sorarım ıssız gecelerde…. Şimdilik bizden bu kadar!.. Herhafta Cumartesi sabah 10 ila 11 arası Radyo Orange 94 FM üzerinden yayın yaptığımız ADA VAPURU radyosunda tekrarladığımız gibi; „Bir sürçü lisan ettikse AF OLA!.. 2004 ve 2009 `ta seçime katılan Fraksiyongruplar: • Fraktion Sozialdemokratischer GewerkschafterInnen - Liste Herbert Tumpel (FSG) www.herberttumpel.at • ÖAAB – Christliche Gewerkschafter (ÖAAB) www.akwahl09.at • Alternative und Grüne GewerkschafterInnen / Unabhängige GewerkschafterInnen (AUGE/UG) www.auge.or.at • Freiheitliche Arbeitnehmer (FPÖ) (FA) www.faoe.at • Grüne Arbeitnehmer (GA) www.grüne-arbeitnehmer.at • BÜNDNIS MOSAIK – Liste Levent Öztürk (BM) www.buendnismosaik.org • Gewerkschaftlicher Linksblock (GLB) www.glb.at • BUNTE DEMOKRATIE FÜR ALLE (BDFA) www.bdfa.at AK Seçimlerine ilk defa katılan Fraksiyongruplar : • Kommunistische Gewerkschaftsinitiative – International (KOMINTERN) ak-wahlen.at • UNION der ÖSTERREICH-TÜRKISCHEN ArbeitnehmerInnen in WIEN (TÜRK-IS) www.turk-is.at • Team Triebfeder www.triebfeder.at • Liste Perspektive www.listeperspektive.at



YETER ARTIK !..

‘’Hassprediger’’, ‘’Bösewichte’’: Die Debatte um den FPÖ-Wahlkampf

Kaç gündür yukardaki resim gözümüze takılıp duruyor. Tarih kitaplarında Haçlı Seferleri ile ilgili bilgileri gözden geçirince aklımıza birden yoksa I`nci FP-Chef HeinzChristian STRACHE Haçlı Seferine mi başladı? diye düşünenler pekte az olmasa gerek. Elindeki Haç ile hani bizim çocukluğumuzdaki Cüneyt Arkın`ın filimlerindeki kötü Bizans rahiplerini hatırlatıyor. Gerçekten neydi bu Haçlı Seferleri ; Haçlı Seferleri, Haçlı Savaşları ya da Haçlı Akınları, 1095-1270 arasında, Avrupalı Katolik Hristiyanların, Papanın çesitli vaadleri ve talebi üzeri, Müslümanların elindeki Ortadoğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için düzenledikleri askeri akınlardır. Yaklaşık 2. yüzyıllık bu dönem içinde, değişik amaçlarla bazı akınlar da düzenlenmiştir. (Örneğin; Bizans’ın elindeki Konstantinopolis (İstanbul) üzerine yapılan Dördüncü Haçlı Seferi, kuzey ve güney Avrupa’daki Hristiyan olmayan halklara karşı düzenlenen seferler vesaire) Haçlı Seferleri ve savaşlarına bu adın verilmesi, doğuya yürüyen Hıristiyanların elbiselerine haç diktirmelerinden kaynaklanır.

1 Birinci Haçlı Seferi 1095-1099 2 İkinci Haçlı seferi 1147-1149 3 Üçüncü Haçlı Seferi 1187–1192 4 Dördüncü Haçlı Seferi 1202-1204 5 Beşinci Haçlı Seferi 1217–1221 6 Altıncı Haçlı Seferi 1228–1229 7 Yedinci Haçlı Seferi 1248–1254 8 Sekizinci Haçlı Seferi 1270–1272 9 Çocuk Haçlı Seferi

Bunun en ilgincide ÇOCUK HAÇLI SEFERİ “ (1212) adında binlerce çocuğun katıldığı bir Haçlı Seferi de vardır. Çocuklar Müslümanlara karşı kışkırtılmışlar fakat yolculuk esnasında Venedikli tacirler tarafından köle olarak satılmışlar. (Bu konuda daha detaylı bilgi olarak VIKIPEDI’den yararlanabilirsiniz) 20


Birde kullandıklari slogan çok ilginç. Bilmiyoruz ama sizin hiç dikkatinizi çekiyor mu? Die FPÖ-Wahlplakate mit Slogans wie “Abendland in Christenhand”, DerStandard Gazetesinin okuyucu köşesinde buna en güzel cevabı bulduk.” Abendland???

Dieses Plakat mit ‘’Abendland in Christenhand’’ zeugt wieder einmal von kompletter Unwissenheit der FPÖ und derer denen dieser Spruch eingefallen ist. Denn das Abendland hat sich aus einer antiken und mittelalterlichen Vorstellung ergeben, dass Europa als der westlichsten, der untergehenden Abendsonne am nächsten gelegenen Erdteil ist. Ziemlich kleinkariertes Denken für einen aufgeklärten Menschen von heute. Aber sowas kann man von der FPÖ ja auch nicht verlangen, dass wäre definitiv zu viel verlangt! Ich kenne keinen Menschen der FPÖ für Europa, den Begriff Abendland gebraucht. Bei solchen Plakaten weiß man nicht ob man über diese Sprüche lachen oder weinen soll. Eigentlich für eine Demokratie wie Österreich besonders mit solch einem historischen Hintergrund traurig, erschreckend und zum Schämen.

„Bu Plakat „‘’Abendland in Christenhand’’ bizlere FPÖ‘nün ne kadar bilgisiz olduğunu gösteriyor. Abendland(Karanlıklar ülkesi) Antik Ortaçağ döneminde ortaya çıkmış ve kullanılmakta olan bir deyim. Anlamı: Batı, yani Avrupanın hıristiyanlık ışıgı ile aydınlanacak olmasıdır. Oldukça dar düşünceli bir anlayiş. Bu düşünce bugün için farklı olarak açıklanabilinir ama FPÖ isteği ile değil yada hiç değil. Kesinliklede istenilen çok fazla.

HC Strache haklı olarak bakti ki, “ ben vurdukca bunlar susuyor… ben vurdukca da puan topluyorum”. Ne olacak ağzi var dili yok hikayesi vur babam vur!.. Adam yatıp kalkıp Türk Toplumu ile uğraşmaktan diğer konulara vakit ayıramıyor galiba. Acaba; kız arkadaşı ile kavga edince de; suçu bize mi atıyor?

Iyi ki bu ülkede aklı selim insanlar varda, az da olsa rahatlıyoruz. Işte bunlardan birkaçı; „Bundespräsident Heinz Fischer Fischer rügt Strache Der Bundespräsident hat sich deutlich gegen die als “hetzerisch” kritisierten EU-Wahlkampfslogans der FPÖ ausgesprochen. Auch im Nationalrat wurde darüber diskutiert.“ Cumhurbaşkanı Fischer Strache`yi kınadı. Cumhurbaşkanı FPÖ nün Avrupa Parlementosu seçimleri için kullanmış olduğu seçim propagandasındaki sloganı “ tahrik „ sebebi ile kınadı. Ve bu konu mecliste tartışıldı) Kardinal Christoph Schönborn kritisiert den Einsatz christlicher Symbole im EU-Wahlkampf der Freiheitlichen. “Das Kreuz darf nicht als Kampfsymbol gegen andere Religionen oder andere Menschen politisch missbraucht werden”. Haç kesinlikle ne bir savaş sembolü ne de başka dinlere karşıbaşka insanlar üzerinden politik malzeme olarak suistimal edilemez. Bundeskanzler Werner Faymann, der Strache “Hassprediger” genannt hatte, Başbakan Werner Faymann, HC. Strache’yi; “Kin kusan - Din Bezirganı“ olarak adlandırdı.

21


“Graz - Nach der Rede von FPÖ-Obmann HeinzChristian Strache zum EU-Wahlkampf am späten Freitagnachmittag am Grazer Hauptplatz ist es laut Polizei zu Auseinandersetzungen gekommen. Im Zuge einer unangemeldeten Demonstration “der linken Szene” sei ein Mitglied des Rings Freiheitlicher Jugend (RFJ) nach der Veranstaltung durch einen Faustschlag an der Oberlippe leicht verletzt worden. FPÖ und steirische Grüne sprachen in Aussendungen von weiteren gewalttätigen Übergriffen.” Kaynak: DerStandard (APA)

22 Mayıs Cuma günü öğleden sonra Graz da sol görüşlü bir grup FPÖ ve Strache’ye karşı gösteri yürüyüşü yaparken istenmeyen bazı olaylarda oldu. Özelikle Freiheitlicher Jugend (RFJ) FPÖ nün gençlik kollarına su bombası atarak “Aufruhr, Widerstand, nieder mit dem Naziland” “Bir daha asla Nazi Ülkesi istemiyoruz” sloganlarıyla sebze ve yumurta yağmuruna tuttular. Viyana‘da FPÖ‘nün düzenlemiş olduğu cami karşıtı gösteride gözler büyük çoğunluğu görmek istedi…ama …… Tamam kesinlikle GÜÇ ve ŞİDDET kulanılmasını istemiyoruz. Aslada böyle bir talebimiz olamaz. Demokratik haklar içerisinde normal birey olarak görevimizi yapalım yeter!.. İyide biz ne yapıyoruz… Lafa geldimi mangalda kül bırakmayanlar, atmaya geldi mi, karşısındaki koyun gibi millete sallayanları ibretle izliyoruz. Tık yok.. memur zihniyeti salla başı al maaşı … Daha ne kadar susacağız ? Bıkmadık mı artık cemaat toplumu olmaktan.. Kermesini de yap başka işlerinide yap.. Ama hiç olmazsa bir kere olsun burada bir fert olarak normal bir vatandaş olarak hakkını ara…. Bırak artık başkası senin için uğraşmasın… Deve Kuşu misali kafanı gömme toprağa… Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.



AVRUPA PARLAMENTOSU (EU) SEÇİMLERİ 7 Haziran 2009 tarihinde Avrupa Parlementosu (EU) için seçimler var. 5 (Bes ) yılda bir yapılan AP seçimleri için 27 AB Ülkesinden yaklaşık 500 milyon kişiden 375 milyonu seçme hakkına sahip olacak. Avusturya 2009 - 2014 yillari için, 785 sandalyeli Avrupa Parlementosuna 17 Milletvekili gönderecek. Brüksel ve Straßburg`da olan parlementoların yıllık masrafı 1.53 milyar Euro. Evet yanlış okumadınız. Yani kısaca AB`deki vergi mükellefine düşen pay tamamı tamamına 1.53 milyar…… Bu masrafın aslan payını personel giderleri (810 milyon) alıyor. Daha sonra Posta Masrafları( 294 milyon) ve diğer masraflar, Bina, Bilgisayar Mobilya…vs. 2009 yılında ayrılan bütçe 116 Milyar Euro. Avrupa Parlementosu (EU) Idari bölümü 7,7 milyar Euro .ile AP milletvekili ve tüm personel 5 000 bin.kişiye istihdam sunuyor. Bu durum AP Komisyon grubu ile birlikte 23.000 kişiye ulaşmaktadır. Herhalde; bu kadar büyük bütçeleri kalkıp bizimle paylaşacak niyetleri olamaz tabi ki…. Buda nerden çıktı derseniz gayet basit. Buyrun işte;

„ÖVP ringt um ihre Türkei-Linie Strasser widerspricht Karas Ankara verärgert“ 24. Mai 2009, 17:30 APA

Alman Kanzlerin Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy açık bir şekilde Türkiye`nin AB‘ye (EU) girmesine karşi oldukarını açıkladıktan sonra Spitzenkandidat der ÖVP, Ernst Strasser`de onlardan benim ne eksiğim var dercesine Türkiye‘nin Avrupa Birliğine girmesine karşı çıkmaktadır. Konuşmacı olarak katıldığı ORF Pressestunde’de(Pazar günleri) yapmış olduğu açıklama aynen şu şekilde olmuştur “Die Türkei sei für einen Beitritt nicht reif” – Türkiye Avrupa Birliği için yeterli olgunlukta değil. Avrupa Birliği(EU) Seçimler bittikten sonra önümüzde Belediye ön seçimleri var. Özellikle Kasım ayında. O da olmazsa Ramazan ayındakı Iftar zamanları. Bu Partiden insanlar yine gelecek istesede istemesede!..“.Bu benim ve Partimin Fikri degil. Onun Sahsi düşüncesi…„Diye işin içinden çıkmaya çalışacaklar. Camilerde utanmadan sıkılmadan TÜRKIYE cok büyük ülke, Insanları çok iyi… ŞİŞ KEBAB-RAKI COK GÜZEL diye „OY“ isterler. Hemde gözümüzün içine baka baka…Ahhh!.. Ahhh.. Biz eşek olduktan sonra, sırtımıza semer vuracak çok olur! 24


Gelin hep beraber 7 Temmuzda gerçekleşecek AB (EU) seçimleri için yapılmış araştırmalara göz atalım EU WAHL (AP SEÇİMLERİ

25.35% 25.20% 16.81% MARTIN

13.04% 11.78% 5.65%

ANDERE

Market Institüsünün yapmiş olduğu arastırma oldukça ilginç sonuçlar veriyor. Avrupa Parlementosunda (EU) AP`nun GERİLLASI olarak tanımlanan H.P.MARTİN, FPÖ nün önünde üçüncü büyük parti olarak görünüyor. Ayrıca SPÖ ve ÖVP oldukça yüksek oranda oy düşüşü yaşıyor. Sol tabelada DerStandard gazetesinin AP Seçimleri için tahminleri. FPÖ’nün oy oranı 2004 yılında yüzde 6,3 ten, yüzde 14 lere çıkıyor. Umarız bu tahminler yanıltır ama .. görünen köye kılavuz istemez hikayesi gibi bu parti gün geçtikce oy oranını yükseltiyor

3.68% Kaynak: DerStandard 24 Mayis 2009

Avrupa Dergisin EU seçımleri için yaptığı tahminler

25-26%

– Hannes Swoboda

26-27%

– Ernst Strasser

14-15%

– Andreas Mölzer

15-16%

H.P. MARTIN – Ulrike Lunacek

10-11%

– Ewald Stadler

3-3,5%

Avrupa Parlementosu 2004 Avusturya Seçim Sonuçları (EU-Wahl 2004 in Österreich )

33,33% 32,70% 13,98% 12,89% 6,30%

SPÖ ÖVP MARTIN GRÜNE

FPÖ Partei

Kulanilacak Oy Sayisi (Wahlberechtigte):

6049129

Kullanilan Oy (Abgegebene Stimmen):

2566639

Gecerli Oy (Gültige Stimmen):

2500610

Wahlbeteiligung:

42,43%

Stimmen- Oy

Prozent %

Mandate -Milletvekili

SPÖ

833517

33,33

7

ÖVP

817716

32,7

6

Martin

349696

13,98

2

Grüne

322429

12,89

2

FPÖ

157722

6,31

1

Linke

19530

0,78

0 Kaynak: Wiener Zeitung

25


AVRUPA PARLAMENTOSUNDAKİ SANDELYE DAĞILIMI VE ÜYE ÜLKELERİN SEÇİM TARİHLERİ Mitgliedstaat

bisher

2009

Lissabon

Wahltag

Belgien (BE)

24

22

22

07.06.

Bulgarien (BG)

18

17

18

07.06.

Tschechische Republik (CZ)

24

22

22

05./06.06.

Dänemark (DK)

14

13

13

07.06.

Deutschland (DE)

99

99

96

07.06.

6

6

6

07.06.

Irland (IE)

13

12

12

05.06.

Griechenland (EL)

24

22

22

07.06.

Spanien (ES)

54

50

54

07.06.

Frankreich (FR)

78

72

74

07.06.

Italien (IT)

78

72

73

06./07.06.

Zypern (CY)

6

6

6

06.06.

Lettland (LV)

9

8

9

06.06.

Litauen (LT)

13

12

12

07.06.

6

6

6

07.06.

24

22

22

07.06.

5

5

6

06.06.

Estland (EE)

Luxemburg (LU) Ungarn (HU) Malta (MT) Niederlande (NL)

27

25

26

04.06.

Österreich (AT)

18

17

19

07.06.

54

50

51

07.06.

24

22

22

07.06.

Rumänien (RO)

35

33

33

07.06.

Slowenien (SI)

7

7

8

07.06.

Slowakei (SK)

14

13

13

06.06.

Finnland (FI)

14

13

13

07.06.

Schweden (SE)

19

18

20

07.06.

Vereinigtes Königreich (UK)

78

72

73

04.06.

low

Polen (PL) Portugal (PT)

AVRUPA PARLAMENTOSUNDAKİ SİYASİ FRAKSİYONLAR AP’da 8 Fraksiyon var (Fraktion)

EVP/ED

AVRUPA PARLAMENTOSU (Europäische Parteien)

Wahltag .

Name (Abgeordnete 2004-09)

Almanya

Avusturya

Ausrichtung

Europäische Volkspartei (EVP, 228)

christlich-demokratisch, konservativ

ÖVP (6)

CDU (40), CSU (9)

Europäische Demokraten (ED, 39), großteils zugleich Bewegung für Europäische Reform (MER, 35)

konservativ

-

-

288

SPE

217

Sozialdemokratische Partei Europas (SPE, 196)

sozialdemokratisch, sozialistisch

SPÖ (7)

SPD (23)

ALDE

100

Europäische Liberale, Demokratische und Reformpartei (ELDR, 72)

liberal

LiF/JuLi (1)

FDP (7)

Europäische Demokratische Partei (EDP, 29)

zentristisch

-

-

Allianz für das Europa der Nationen (AEN, 44)

nationalkonservativ, europaskeptisch

-

-

Europäische Grüne Partei (EGP, 35)

grün

Grüne (2)

Grüne (13)

Europäische Freie Allianz (EFA, 4)

Regionalparteien

-

-

Nordisch grün-linke Allianz (NGL, 1)

sozialistisch, grün

-

-

Europäische Linke (EL, 38)

links, sozialistisch

-

Linke (7)

Nordisch grün-linke Allianz (NGL, 2)

sozialistisch, grün

-

-

EUDemokraten (EUD, 6)

europaskeptisch, konföderalistisch

-

-

Libertas (3)

europaskeptisch

-

-

Europäische Christliche Politische Bewegung (ECPB, 1)

christlich

-

-

-

FPÖ (1), Liste Dr. Martin (1)

-

UEN

44

Grüne/EFA

43

GUE/NGL

IND/DEM

fraktionslos

26

Millelvekili Sayısı (Abgeordnete) 2004-09

41

22

31

-


AVRUPA PARLAMENTOSUNDAKİ FRAKSİYONLARIN İSİMLERİ VE AMBLEMLERİ 1. Fraktion der Europäischen Volkspartei (Christdemokraten) und europäischer Demokraten (EVP-ED)

DAS EUROPÄISCHE PARLAMENT

2. Sozialdemokratische Fraktion im Europäischen Parlament (SPE)

3. Fraktion der Allianz der Liberalen und Demokraten für Europa (ALDE)

4. Fraktion Union für das Europa der Nationen (UEN)

Dagilim.pdf 1 31.05.2009 16:16:09

5. Fraktion der Grünen/Freie Europäische Allianz (Grüne/EFA)

6. Konföderale Fraktion der Vereinigten Europäischen Linken/Nordische Grüne Linke (KVEL/NGL)

DAS EUROPÄISCHE PARLAMENT

7. Fraktion Unabhängigkeit/Demokratie (IND/DEM)

NI

Fraktionslose (FL)

7

102 ALDE 215 SPE 44 UEN

42 Grüne/ EFA

285 EVP-ED

32 FL

NI

41 KVEL/ NGL 24 IND/ DEM

27


Bugünü diğerlerinin yarını, 9. nesil yen Kendinizi evinizde gibi hissedin : Dünyanın en dikkatli otomobillerinden birisine binin. Her ayrıntı sizin için, sizin güvenliginiz ve sizin konforunuz için yapılmıstır. 80’den fazla sensör sizin rahatınız ile ilgilidir, ATTENTION ASSIST’ten diz hava yastıgına kadar sayısız yenilik size güvenli bir duygu verir. Ve yeni E - Serisi”nin dört gözlü yüzüne bir bakıs hemen sunu aklınıza getirir : Belirgin tasarımın arkasında olagandısı bir teknoloji gizlidir. Özel bir otomobille bir yolculuk için, gerçek bir Mercedes’i sevinçle bekleyin.

Alışılmıştan farklı.

28

Dokuzuncu kusakta da E - Serisi için su geçerlidir : O ilk bakısta bir Mercedes’tir. Ama tamamen kendine özgü kisisel bir biçim diline sahiptir. Dinamik sekilde ok biçimli ön bölüm ; atletik, uzun yanlar ; özellikle genis arka bölüm. Tasarım hiçbir kusku bırakmıyor : Bu E - Serisi”yle yeni bir dönem baslıyor.


ni E-Serisi

E – Serisin‘de kalite ve hassasiyet son derece doğaldır.

Güvenlik ve konfor E - Serisi”nde elele. Istege baglı olarak trafi k isaretlerini algılayabiliyor ve ölü noktanın üstesinden gelebiliyor. Ayrıca sürücünün öndeki araca olan mesafeyi kontrol etmesinde yardımcı olabiliyor. Böylece her zaman faydalı bir refakatçi ve bir tehlike durumunda kurtarıcı melek olabiliyor.

29


Almanya’nın Başkenti Berlin

B

erlin, Almanya’nın başkenti ve en büyük şehridir. Berlin, aynı zamanda bir eyalet-kenttir. II. Dünya Savaşı öncesinde 4.3 milyon kişinin yaşadığı şehirde 2008 itibariyla 3.4 milyon kişi yaşamaktadır. Berlin, kuzey Almanya’da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur. 1949’dan 1990’a kadar Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmış olan kenti ikiye bölen duvara (Berlin Duvarı) sonradan “Utanç duvarı” adı da verilmiştir.

Coğrafya Berlin’in çoğrafi oluşumu buzul çağının etkisiyle belirlenmiştir. Almanya’nın başkenti, Teltow ve Barnim yaylaları arasında kalır. 20 bin yıl önce Berlin’in etrafı dev buzullarla çevriliydi, bunların 18 bin yıl önce erimesiyle Berlin’in coğrafyası oluşmuştur.

Berlin’den iki önemli ırmak geçmektedir. Bunlar Spree ve Havel’dir. Spree ırmağı doğudan batıya doğru akmaktadır. Irmak daha sonra, batıdaki Spandau ilçesindeki Berlin’in doğudan-batıya uzunluğu Havel ırmağıyla birleşir. Havel ırmağı 45 km’dir ve güneyden kuzeye ise 38 ise güneyden kuzeye Tegeler See ve km’dir. Şehirin yüzölçümü neredeyse Großer Wannsee göllerinden geçerek 892 km²’yi bulur. Berlin eyaletinin akar. tek komşusu Brandenburg eyaletiyle çevrilidir. Polonya sınırına sadece 70 Berlin’deki en yüksek doğal tepe km. uzaklıktadır. Großer Müggelberg’dir (115,4 m). Bu tepe Treptow-Köpenick ilçesindedir. Geriye kalan iki tepe II. Dünya Savaşından kalan atıklarla ya da çöplerle oluşmuş tepelerdir. Teufelsberg (114,7 m) Charlottenburg-Wilmersdorf ilçesinde yeralır. Ahrensfelder Berge (112,1 m) ise Marzahn-Hellersdorf ilçesindedir.

30

İlçeler Semti

Nüfus

Yüzölçümü (km²)

CharlottenburgWilmersdorf

317.190

64,72

FriedrichshainKreuzberg

268.323

20,16

Lichtenberg

258.473

52,29

Marzahn-Hellersdorf

249.140

61,74

Mitte

329.078

39,47

Neukölln

307.395

44,93

Pankow

365.019

103,01

Reinickendorf

241.746

89,46

Spandau

223.862

91,91

Steglitz-Zehlendorf

290.506

102,50

TempelhofSchöneberg

331.764

53,09

Treptow-Köpenick

238.290

168,42


Tarih Kentin ortasından akan Spree nehrinin, iki kıyısında, Cölln ve Berlin adlı iki balıkçı köyü iken ilk kez 1307 yılında birleşti. Brandenburg’un (daha sonra ise Prusya’nın) başkentliğini yapan Berlin, 18. yüzyıla kadar önemli arz eden bir şehir değildi. Ancak Prusya’nın güçlenmesi sürecinde öncelikle Kuzey Alman’nın ve sonrasında da Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda önemli merkezlerinden biri haline geldi. 1871 yılında kurulan Alman İmparatorluğu’na da başkentlik yapan Berlin, 1933 yılından itibaren Nazi Almanyası’nın da başkentiydi. II. Dünya Savaşı’nda harabeye döndü, müttefik devletler tarafından işgal edildi.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra şehir dört sektöre bölündü ve tüm Almanya’da olduğu gibi Berlin de ABD, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği’nin kontrolüne girdi. Batılı ülkelerle Sovyetler Birliği arasında hızla gelişen siyasi farklılık ülkeyi olduğu gibi kenti de doğu ve batı olmak üzere ikiye böldü. 12 Ağustos 1961 yılında Berlin Duvarı’nın yapımına başlandı ve Berlin’lilerin doğudan batıya geçişi en katı yöntemlerle engellendi. Zamanın imparatorluk merkezi Mitte ile birlikte, Berlin’i inşa eden mimar Karl Friedrich Schinkel’in tasarladığı binalar, büyükelçilikler, saraylar, müzeler tamamen kentin doğu kesiminde kaldı. Türkiye’den kaçak yollarla getirilen Bergama Sunağı’nın sergilendiği dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi , Cölln ile Berlin’i birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de tıpkı diğer önemli yapılar gibi Doğu Berlin’de kaldı. 1989’da duvarın yıkılması ve 3 Ekim 1990’da iki Almanya’nın resmen birleşmesiyle Berlin eyalet şehir olarak eski bütünlüğüne kavuştu ve birleşik Almanya Federal Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.

Weimar Cumhuriyeti ve NaziAlmanyası I. Dünya Savaşından sonra 1918’de Berlin’de Weimar Cumhuriyeti kurulduğu duyuruldu. 1920’de komşu şehilerle ve belediyelerle Berlin yeniden birleşince başkentin nüfusu 4 milion oldu. Naziler hükümeti elle geçirince 1933’de Berlin Nazi-Almanyasının başkenti oldu. Naziler 1936’da Berlin’de yapılan Olimpiyat Oyunları’nıda Propaganda için kullandı. Sonrasında Adolf Hitler ve mimar Albert Speer Berlin’nin yapısını değiştirip dev yapıların Roma stilinde yapılmasına karar verdi. Naziler Berlinli Yahudileride katlettiler. 1933’de başkent’de 160.000 yahudi yaşiyordu. 1938’de Kristal Gece olarak bilinen geceden sonra yahudiler ekstra öldürmek için yapılan toplama kampalrına götürüldüler. II. Dünya Savaşında Berlin yoğun bombardımana tutuldu ve Berlindeki evler ve yapılar hasar görüp yıkıldı. Eğer Hitler bu savaşı kazansaydı Berlin’i Büyük Almanya’nın başkenti yapacaktı ve adını Germania ‘ya değiştircekti.

31


Şehirin Bölünüşü ve Birleşimi Berlin Kızıl Ordu tarafından ele geçirilince, kent 8 Mayıs 1945’te kapitülasyona uğradı. Londra antlaşmasına görede bütün Almanya 4 sektöre bölünecekti. Bunun yanısıra Berlin’in de 4 sektöre bölünmesi kararlaştırıldı. Batılı Müttefikler (ABD, Fransa ve Birleşik Krallık) şehirin batısını işgal ederken Sovyetler de kentin doğusunda söz sahibi oldular. Batılı Müttefiklerinin ve Sovyetlerin ideolojileri pek uyuşmadığından, Sovyetler 1948/49’da Batı-Berlin’ne ekonomik ambargo uygulamaya başladı. Bundan yılmayan Batılı Müttefikler Batı Berlin’e havadan destek vermeye başladı (Luftbrücke). Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Almanya’nın batısında kurulması üzerine Almanya’nın doğusunda Demokratik Almanya Cumhuriyeti(DDR) 1949’da ilan edildi, böylece Soğuk Savaşın etkisi Berlin’e de yansıdı. Federal Cumhuriyeti başkentini Bonn olarak ilan edince, Demokratik Almanlar Doğu-Berlin’i başkent ilan etti. Batı ve Doğu arasında ihtilaf daha da büyüdü ve 13 Ağustos 1961 Berlin Duvarı ‘nın çekilmeye başlamasıyla bu ihtilaf en yüksek düzeye ulaştı. Batı Berlin de facto Almanya Federal Cumhuriyetine aitti ve bu yüzden Batı Berlin’e özel haklar tanındı. Doğu-Berlin de Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin bir parçasıydı. Berlin’nin doğusu ve batısı tamamen birbirinden ayrıydı. Geçişler sadece belirli kontrol noktalarından mümkündü. Almanya Federal Cumhuriyetin’den Berlin’nin batısına geçiş tamamen yasaktı ve sınır bölgelerine keskin nişancılar konulmuştu. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı ve iki ülke Almanya Federal Cumhuriyeti adı altında tekrar birleşti. Bir süre sonra Berlin, Birleşik Almanya’nın başkenti oldu . 1991’de verilen kararla başkent Bonn’daki bakanlıkların, yasama ve yönetim birimlerinin büyük bir kısmının Berlin’e taşınması kararlaştırıldı. Hükûmet ve Federal Meclis 1 Eylül 1999 tarihinde Berlin’de işine başladı.

32

Din Berlin’nin 3,4 milyon nüfusunun yüzde 59’u atheist, yüzde 22,3’ü protestan, yüzde 9,1’i katolik, yüzde 6,2’si müslüman, yüzde 2,7’si diğer hristiyan dinlerine ve yüzde 0,6’si diğer dinlere inanıyor. Berlinde yaşayan müslümanların çoğu Türkler’dir. Berlin’de 11 Sinagog, 2 budist tapınağı ve 76 cami var. Nüfus Berlin’in toplam nüfusu 3,4 milyondur ve böylece Almanya’nın en kalabalık şehridir. 17. yüzyıla kadar Berlin yöresinde çok az insan yaşıyordu ve 30 Yıl Savaşları sayesindede bu nüfus yarı yarıya inmişti. 1640 yılında hükümdarlığı babasından alan Friedrich Wilhelm Fransa’dan Berlin’e ve yöresine çok sayıda Huganot yerleştirmiştir.

Böylece 1648’de 6 bin nüfuslu olan şehirde 1709 yılında nüfus 57 bin’e çıkmıştır. 1875’te şehirin nüfusu bir milyonu aşmıştır. 1920’de Berlin’nin etrafındaki şehirlerle ve belediyelerle birleşmesi sonucu bu sayı neredeyse 4 milyona ulaştı. II. Dünya Savaşı sonucu bu sayı düştü ve şehirin nüfusu bundan sonra 3,1 veya 3,6 milyon arasında hep aynı düzeyde kaldı. Berlin her zaman göçe uğramış olan bir şehirdir . 17. yüzyılda hugenotlar Berlin’e yerleşti. 19. yüzyılın ortasından sonra pek çok Slav Berlin’e göç etti. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Güney Avrupa’dan ve Türkiye’den göç olmuştur. Doğu Berlin’de ise Vietnamlılar Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin konuk işçileri olarak buraya göç etti. 1980’lerde Alman asıllı Ruslar Berlin’e gelmeye başladı.


Türkler

Berlin Eyaleti

Şu an Berlin’de yaklaşık 200.000 civarında Türk yaşamaktadır. Bu, Türkiye dışında yaşıyan en kalabalık Türk, aynı zamanda Berlin’deki en kalabalık yabancı nüfusunu oluşturur. Berlin’de en yoğun Türk nüfusu Kreuzberg İlçesi (‘Kroyzberk’ diye okunur) ilçesinde bulunmaktadır. 149.884 nüfusa sahip Kreuzberg’de yaklaşık 50 bin yabancı kökenli yaşamaktadır. Ancak, Alman vatandaşlığına geçen yabancılar bu rakama dahil olmadığından asıl oran daha da yüksektir.

Berlin 3 Ekim 1990’dan sonra Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Doğu Almanya ve Batı Almanya’nın birleşmesi sonucu tek eyalet oldu. 1 Ocak 2001 yılından itibaren mali ve bürokratik anlamda tasarruf için Berlin’deki 23 ilçeden bazıları birleştirilerek bu sayı 12’ye, indirildi. Berlin eyalet parlamentosunda şu an SPD, CDU, Die Linke, Birlik 90/Yeşiller ve FDP partileri’nin milletvekilleri mevcuttur. SPD partisi ile Die Linke yaptıkları koalisyon sonucu Berlin hükümeti’ni kurdular. Berlin’nin Yürütme’si Berlin senatosundadır ve belediye başkanının (Klaus Wowereit, SPD) yanısıra on senatörden oluşur. Berlin belediye başkanı aynı zamanda Berlin Eyaleti’nin de en üst düzeydeki resmi temsilcisidir.

Politika

1991’de Almanya Federal Meclisi’nin birleşmesinden sonra yaptığı ilk oturumda Berlin eyaleti’nin başkent olması ve hükûmet ile Almanya Federal Meclisi’nin böylece Berlin’de olması kararlaştırıldı. 1994’den beri Almanya’nın Cumhurbaşkanı’da Berlin’de bulunmaktadır ve 1999’da hükûmet’inde çoğu eski başkent Bonn’dan Berlin’e taşındı. Berlin ama merkezi bir başkent değildir. Çünkü bakanlıkların bir kısmı hala Bonn’da ya da Almanya’nın diğer şehirlerinde.

33


…vertritt Privatpersonen und Unternehmen in sämtlichen Gebieten des Zivil- und Handelsrechtes. Die individuelle Beratung meiner Mandanten ist mir ein Anliegen. Besprechungstermine können kurzfristig unter Tel (01) 504 64 08 oder per Mail unter widhalm-budak@mitrecht.com vereinbart werden. Gegen Voranmeldung auch in türkisch! Meine Tätigkeitsschwerpunkte sind

Schuldnerberatung Miet- Wohn- und Liegenschaftsrecht Schadenersatz- und Gewährleistungsrecht Firmengründungen und Prozessführung Ferner wird angeboten.

juristische

Hilfestellung

bei

diversen

Behördenwegen

Kontakt: Dr Katharina Widhalm-Budak Rechtsanwältin Favoritenstraße 22/12a 1040 Wien Tel: + 43 1 504 64 08 E-mail: widhalm-budak@mitrecht.com Fax: DW 22

34


35


BİZDEN SİZE TAVSİYELER 2 şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer; - -

Bakış açısını degiştirmek Karşındakinin yerine kendini koymak

2 şey yanlış yapmanı engeller; - -

Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek Hak yememek

2 şey kişiyi gözden düşürüp kepaze yapar; - -

Demagoji ( laf kalabalıiğı ) Kendini övmek vazgeçilmez göstermek

( bunu özellikle Viyana`da kendini dev aynasında görüp önüne gelene saldıran KEPAZELER iyice okusunlar)

2 şey insanı nitelikli insan yapar; - -

İradeye hakim olmak Uyumlu olmak

2 şey “ Extra Değer Katar“ - -

Hitabet ve Diksiyon eğitimi almak Anlıyarak hızlı okumayı öğrenmek

2 şey ömür boyu boşa kürek çekmemeyi sağlar; - -

Baskın yeteneği bulmak Sevdiğin işi yapmak

2 şey başarının sırrıdır; - -

Ustalardan ustalığı öğrenmek Kendini güncellemek

2 şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır; - -

Niyetin saf olması Ruhsal farkındaık

2 şey milyonlarca insandan ayırır; - -

Sorunun değil çözümün parçası olmak Hayata ve herşeye yeni bakış açısıyla yaklaşabilmek

2 şey gelişmeyi engeller; - -

Aşırılık ( mübalağa, abartı, ifrat, tefrit ) Felakete odaklanmış olmak

2 şey çözüm getirir; - -

Tebessüm ( gülümseme ) Sükut ( susmak )

2 şeyin değeri kaybedilince anlaşılır; - - 36

ANNE BABA


2 şey geri alınmaz; - -

Geçen zaman Söylenen söz

2 şey gerçek sondur; - -

CENNET CEHENNEM

2 şey ulaşılmaya değerdir; - -

Sevgi Bilgi

2 şey hayatta olan herşey içindir; - -

Nefes alabilmek Nefes verebilmek

2 şey özgürlüktür; - -

VATAN BAYRAK

BAYRAK 2 ŞEY İÇTENLİKLE BİZDEN SİZEDİR;

-

SAYGILAR -

SEVGİLER


SUDOKU kolay001.pdf 1 31.05.2009 22:38:22

1

Sudoku kolay

1

9

6

8 2

6

4

5

5

4 7 5

1

4 9 7

5

1

2

8

9

2

5

3

8

8

1

5

2

2

4

6

6

6

7

5

4

9

1

4 1

6

7

6

2

2

4

3

2

3

7

7

2

1 6 1

3

2

9

8

3

1

3

7

2

7

5

8 5

3

9

9 5

4 9

4

8

5

5

6

1 4

7 4

5

3

5

38

3 9

1

8

9

5

8

Sudoku zor

1

8

6

9

4

4 7

3 2

5

1 2

3 9

6

3

2

zor001.pdf 1 31.05.2009 22:40:44

5

2

2

1

8

8

1

2

5 1

9

2

9

1

4

9 3

5

Sudoku orta

4

7

4

8

1

6 7

7

2

5

8

1 4

7

3

8

3

1

5

6

3

8 9

1

2

5

3

orta001.pdf 1 31.05.2009 22:39:37

3

2

1 6

9

3

数独

3 8

6

5




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.