Autowritetr Eylül 2013

Page 1

YIL: 11

SAYI: 142

EYLÜL 2013

MERCEDES CLA MERCEDES E 180

SKODA Superb MAZDA Mx-5

F‹YATI: 5 TL

www.autowritetr.com



Editörden

Evet sınıflandırma şart; Neden bu yazıyı yazdığımı sorgulayan yayıncı ve gazeteci meslektaşlarıma peşinen cevap vereyim. Bu yazı ne ilan kaygısı taşır, ne lansman daveti nede mil kazanma çabası. Bu yazıyı yazma sebebim, unutulmuş olan bazı değerleri herkese hatırlatmak. (tabi anlayan kesime, anlamayanların zaten anlamaya niyetleri yok)

S

on dönemlerde otomobil firmalarının PR servisleri veya PR firmaları tarafından ortaya çıkartılan “sınıf” kavramını ele adım. Bu sınıflandırmayı her iki taraf için de yapacağım. Yani hem yayın tarafı hem de otomobil firması tarafı. Neden bu yazıyı yazdığımı sorgulayan yayıncı ve gazeteci meslektaşlarıma peşinen cevap vereyim. Bu yazı ne ilan kaygısı taşır, ne lansman daveti nede mil kazanma çabası. Bu yazıyı yazma sebebim, unutulmuş olan bazı değerleri herkese hatırlatmak. (tabi anlayan kesime, anlamayanların zaten anlamaya niyetleri yok) İlk önce sınıflandırmanın hangi kriterlere göre yapıldığını anlatayım. Otomobil firmasına göre sınıflandırmalar ilk önce deneyimli PR elemanlarının yine deneyimli gazeteciler ile samimi olmasıyla başladı. Bu ilişki de; yöneticinin deneyimli ve çok satan gazete temsilcisine “lansman yerini ve hangi yayınların katılmasının ona uygun olacağını” sormasıyla yol aldı. Bir dönem böyle giden sınıflandırmalar sonralarında “sadece günlük yayınlara özel” lansmanlar ve toplantılarla ilerledi. Burada gazetenin satış rakamları önemli değildi. Günlük 17.400 adet satan gazete ile 120 bin satan gazete aynı kefede oldu. Ama 400 bin satan yayın davet almadı. Burada önemli olan otomobil firmasının haberinin hangi gazetelerde çıkması gerekliliğiydi. Haberin çıkmasına ise, firma yetkilisi değil, katılımcı çok satan gazete muhabirlerinin karar vermesiydi. Firma yetkilisi olan yönetici (ki

hep çok yoğun olurlar) ve gazeteci arkadaşı daha sonra “sınıflandırma” olgusunu daha da ileri götürüp; tatiller ve tek yayınlık özel lansmanlar bile planladılar. Bu işte A sınıfı bir otomobil firması ve A sınıfı gazeteci ile olan işlerdir. Neticede bu olay A SINIFINI doğurdu. B SINIFI ise, bu tip lansmanlardaki 2. Veya 3. Gazetecilere tanınan haber önceliği olur. Ki, bu ekip de, canları çok 1. Sınıf olmak isteyip de olamayan kesimdir. Yani hep kendilerini ispatlamak için otomobil firmaları hakkında daimi haber yapmak için kendilerini zorlayan, firma yetkilileri ile hep samimiymiş gibi davranan, yemeklerde yetkili yanında oturmayı bekleyen ve hep yetkililerle oturan sınıftır. Maalesef bu sınıf dediğim gibi kendini çok zorlar, sınıf atlamak için . Sonra dergiler sınıfı gelir. Bu kategori kendi içinde ikiye ayrılır. Haftalık ve Aylık sınıf. HAFTALIK SINIF da, 2 tane yayını vardır. O yüzden çok önemlidirler ve ikisi de büyük yayın grubu mensuplarından oluşur diye onlarla iyi geçinilir. Aylıkların sınıfı ise, hala çözülemeyen bir muammadır. Çünkü, baskılı dergi sahiplerine göre herkes çok satar ama satış rakamlar 34 adet ile 4000’li adetler arasında değişen bir çok yayından oluşan AYLIK SINIF, ilan kaygısı taşıyan ama sektörün vaz geçilmez sınıfıdır. Bu sınıfta her dergi liderdir. Hiçbir PR yöneticisinin görmediği dergiler bile vardır. Ama dergiyi görmeyen PR yöneticisinin firmasının ilanı o dergide yayınlanmıştır. Yani reklam ajansı

olayın farkındadır ama maalesef yönetici hala fark edememiştir. Kendi yayınlarımdan iki tanesi aylık sınıfta olduğundan biliyorum, son dönemde AYLIK SINIFIN popülaritesi çok düştü. Yukarıda yazdıklarım içinde değerlendirilmesi gereken son sınıf ise İNTERNET sınıfı. Bu da ikiye ayrılıyor kendi içinde: DİGİTAL DERGİ ve OTOMOBİL PORTALI. DİGİTAL DERGİ SINIFI’da aylık yayınlar gibi reklam kaygısını taşır ve sayfa sınırlaması olmadığından PR’cıların en çok tercih etmesi gereken yayın sınıfıdır. Ama tabi daha firma yetkilileri ve PR firmaları daha buna pek alışamadılar. Onlar hala en çok satan gazete peşindeler. Son sınıf olan OTOMOBİL PORTALI, önemli ve çok satan gazetelerin son dönemde korkusu olmaya başladı. Çünkü, artık günlük gazeteden daha hızlı olan bu SINIF, otomobil firması yetkilisi veya PR firması yetkilisi tarafından durdurulabiliyor. AMBARGO denen centilmenlik anlaşmasının sonunu getiren bu sınıf, zaten gazetelerin pabucunu dama attı. Daha haber gerçekleşirken yayına başlayan portallar geleceğin haberleşme sistemi olarak kabul ediliyorlar. Fakat hala kafası basmayan bazı PR yöneticileri görmezlikten gelmeye devam ediyorlar. OTOMOBİL FİRMALARI ve SINIFLARI: Otomobil firmalarındaki sınıflandırma yapmak çok zor oldu. Çünkü, kişilerin yaptıkları ile markayı bağdaştırmak çok mantıklı değil. Ama sadece bu başlığa dikkat çekip; “acaba

benden mi bahsetmiş” dedirtmek bile kişileri kendi kendilerine “düşünmeye” iter. Hatta bir özeleştiri yapıp “bir yerde hata yapıyorum” dedirtebilir. O yüzden otomobil firmalarını iki SINIF’a ayırdım Otomobil yöneticisi ile, yayıncının arasına girmek için çabalayıp da, firmanın PR yöneticisi ve PR firmasının bir anda OTOMOBİL FİRMA SAHİBİ gibi davranması sahiden çok komik oluyor. Tek karar merci kendisiymiş gibi davranıp, kendi üst yönetimine şirin görünmek adına akıllı olmayan kararlar verebilen yöneticileri çalıştıran firmalar 2. SINIF OTOMOBİL FİRMASIDIR. Haberinin hem daha fazla yayınlanması (sayfa adedi olarak) hem de daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamaktansa tanıdığı birkaç gazeteci ile çalışmayı seçen PR’cılar 2. SINIFTIR. Gelen mailleri görüp de cevap verme gereği hissetmeyen PR’cılarla çalışan otomobil firması 2. SINIFTIR. Genel müdürünü elindeki ürünün üstüne çıkartan PR’cıyla çalışan otomobil firması 2. SINIFTIR. Elindeki test aracını otomobil yayınlarının önceliğini hiçe sayarak başka yayınlar ve özellikle de gazeteci arkadaşlarına veren PR yöneticisi ile çalışan otomobil firması 2. SINIFTIR. Hepimizin bir birine son derece saygılı davranmamız gereken şu günlerde saygısız ve terbiyesizce davranan PR’cılarla çalışan otomobil firması 2. SINIFTIR. Bu yazdıklarımın hepsi kendi düşüncemdir ve muhakkak katılmayan meslekdaşlarım da olacaktır. Yeni sayıda görüşmek üzere

babur@autowritetr.com


AUDI SAHİPLERİNE ÖZEL KASKO Audi’nin Audi Finans vdf ve Eureko Sigorta ile ortak sunduğu Audi Kasko ile poliçe sahipleri birçok avantajdan yararlanırken, tüm hasar onarımları Audi Yetkili Servisleri’nde yapıldığı için araçlarının ikinci el değerlerini de koruyor

T

üm Türkiye’deki Audi Yetkili Satıcıları ve Eureko Sigorta acentelerinden ulaşılabilen Audi Kasko’da, Audi araçların tüm onarımları yetkili servislerde, eğitimli personel tarafından yapılıyor. Audi sahiplerinin, onarım süresince araçsız kalmaması için de yılda 20 gün Audi marka araçlar ile geçici araç hizmeti veriliyor. Audi Kasko’nun

ayrıcalıkları arasında ücretsiz 24 saat çekici hizmeti ve uygun ve avantajlı poliçe ücretlendirmesi bulunuyor. Poliçe kapsamında, onarımı Audi yetkili servislerinde gerçekleştirilecek olan 2.500 TL’ye kadar olan hasarlarda ekspertiz gerekmediğinden, süratli bir şekilde onarım hizmeti sunulabiliyor. Ayrıca Audi Kasko sahiplerine yetkili servislerde öncelikli hizmet veriliyor.

Genel Yayın Yönetmeni

Katkıda Bulunanlar

Babür Gürel

Turgay Fişekçi

babur@autowritetr.com

Özgür Taçkın Asena Özkan

Görsel Yönetmen

Kemalettin Bulamacı

Tuana Medya

İtalya Temsilcisi Yayın Kurulu

Yiğit Şen

Turgay Fişekçi Mahir Bayındır

Almanya Temsilcisi

Berke Bayındır

Şeyda Kırali

Savni Okcu Ali Gülal Erkan Öztürk

Polonya Temsilcisi Öshan Çakar

Adres: Söğütlüçeşme Caddesi, AKEL İşhanı No:2 Kat:2 D: 48 Altıyol-Kadıköy/İSTANBUL Tel: 0216 3613166 GSM: 0545 8212060 Autowrite Dergisi’nde yayımlanan haber ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. Autowrite Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı kabul eder.

4



YERLİ i10 GÜN IŞIĞINA ÇIKTI Toplam 1.2 milyar TL’lik yatırımla Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretilip tüm Avrupa’ya sadece Türkiye’den ihraç edilecek olan yeni Hyundai i10’un ilk fotoğrafları gün ışığına çıktı

A

vrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen yeni i10, kalabalık şehirlerin sempatik ve pratik yeni üyesi olarak “Made In Turkey” armasıyla Eylül ayından itibaren üretilip Avrupa yollarında gururla dolaşmaya başlayacak. Konfor ve güvenlik bakımından üst segment araçlardan bile daha zengin donanıma sahip olacak yeni i10, dinamik dış tasarımı ve kalitesi artırılmış iç mekanıyla dikkat çekiyor. Önceki modelin ortaya çıkmasının ardından geçen beş yıllık süre içerisinde önemli aşamalar kaydeden i10, eskisine göre çok daha büyük ve kullanışlı. Fonksiyonellik bakımından da segmentinin sınırlarını aşan i10, geniş yükleme kapasitesine sahip. Yüksek donanım seviyesiyle üretilen araç, sessiz kabini, artırılmış malzeme kalitesi ve estetik kokpit dizaynıyla ön plana çıkıyor. Yeni i10, konforlu iç mekanı ve sportif dış tasarımına ek olarak geliştirilmiş sürüş

özellikleri ve şaşırtıcı seviyedeki sessiz kabiniyle de adından sıkça söz ettirecek. Yeni Hyundai i10’da klima, lastik basınç sensörü, ESP, VSM, elektrikli ön ve arka camlar, USB-AUX girişleri, Bluetooth, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, LED gündüz farları, sis farları ve 15 inç çift renkli alüminyum alaşımlı jantlar gibi bir üst segmentteki araçlarda bile bulunmayan birçok donanım yer alıyor. Eski jenerasyona göre 80 mm daha uzun olan Hyundai i10, 65 mm daha geniş ve 50 mm daha alçak. Büyüyen boyutlarıyla beraber daha geniş bir oturma alanına kavuşan i10, artırılmış diz mesafesi ve yüzde 10 büyüyerek 252 litreye ulaşan bagaj kapasitesiyle de sınıfının en iyi değerlerini sergilemiş oluyor. Tamamen yepyeni bir platform kullanan Hyundai i10, sürüş özellikleri bakımından da segmentinin sınırlarını aşmış oluyor. Eskisine göre 5 mm daha uzun dingil mesafesine sahip olan i10, yeni süspansiyon sistemi sayesinde de tüm

yol şartlarında kararlı bir tutuş sergiliyor. Hyundai Avrupa Tasarım Merkezi Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle ve ekibinin hummalı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan i10, dinamik hatlarını markanın akıcı tasarım felsefesinden alıyor. Dış tasarımındaki sportifliği iç mekanındaki şık hatlarla birleştiren Hyundai tasarımcıları, yüksek kaliteli malzemeler kullanarak bir üst segmente de atıfta bulunmuş oluyorlar. Hyundai Avrupa Başkan Yardımcısı ve COO’su Allan Rushforth yeni i10 ile ilgili olarak, “Yeni nesil i10, Hyundai için oldukça önemli

bir adım. Aracın dört bir yanı tamamen Avrupalı müşterilerin beklentilerine göre hazırlandı. Bu sebeple müşteriler için son derece avantajlı fiyat ve kaliteyi bir arada sunan i10, sınıfına yüksek donanımlar ve fonksiyonellik getiriyor. Müşterilerimiz bu sınıftaki bir araçta birden fazla deneyimi bir arada yaşamış olacaklar” dedi. Eylül ayında, İzmit’teki Hyundai Assan Fabrikası’nda üretimine başlanacak olan yeni i10’un yüzde 90’ı Avrupa’ya ihraç edilecek ve yeni i20 ile birlikte tam kapasite üretime geçildiğinde yıllık üretim 200 bin adete ulaşacak.

EYLÜL

2013

6



HYUNDAI’NIN PREMIUM OYUNCUSU: HND-9

HND-9 ile ilgili olarak yorum yapan Hyundai Motor Company Tasarım Merkezi Başkanı Suk-Geun Oh, “HND-9, Hyundai’nin gelecekteki sporcusu müşterilerimize yepyeni deneyimler sunacak

G

lobal olarak tüm dünyada “Modern Premium” felsefesine odaklanan Hyundai, anavatanı Kore Seul’de marka imajı ve müşteri memnuniyeti iletişimini temsil eden “Brilliant Moment O” temasını da vurguladı. Modern dizaynı ve geriye doğru uzanan göz kamaştırıcı hatlarıyla gelecek nesil Hyundai spor otomobillerinin nasıl olacağı sorusuna cevap vererek heyecan uyandıran HND-9 konsepti, geleneksel akıcı tasarım felsefesinin evrim geçirmiş hali olarak kabul ediliyor. HND-9 adlı konsept, Hyundai Motor Company’nin Kore-Namyang’daki Ar-Ge Merkezi’nin hazırladığı dokuzuncu konsept olarak lanse edilirken aynı zamanda aracın her bir tasarım evresinde sofistike çizgiler bulunuyor. 2860 mm dingil mesafesine sahip olan otomobilin uzunluğu 4695 mm, genişliği 1890 mm ve yüksekliği de 1340 mm. Otomobilin tasarımında yer alan kelebek sitili kapılar, agresif tasarımı öne çıkaran

farlar, LED stop lambaları, çift çıkışlı son susturucular, 22 inç’lik jantlar, karbon parçalar ve hafifletilmiş gümüş kaplama gövde, HND-9’un baştan sona premium bir spor otomobil olduğunu kanıtlıyor. Zarif dokuya sahip, farklı renklerden oluşan örgü şeklindeki sportif koltuklar da HND-9’un iç mekanındaki modern premium öğeleri oluşturuyor. Sürücü odaklı, yüksek teknolojili arabirime sahip ve tamamen dinamik sürüş için optimize edilmiş kokpit, markanın gelişmiş işlevsellik ve estetik sunumu hakkında da ipuçları sunuyor. Aracın 3.3 litre hacmindeki turbo beslemeli GDI motoru, 370 HP’lik maksimum gücünü arka tekerleklere Hyundai’nin kendi geliştirdiği 8 kademeli otomatik şanzımanla iletiyor. HND-9 ile ilgili olarak yorum yapan Hyundai Motor Company Tasarım Merkezi Başkanı Suk-Geun Oh, “HND-9, Hyundai’nin gelecekteki sporcusu müşterilerimize yepyeni deneyimler sunacak. Akıcı tasarım felsefesinin yepyeni bir yansıması olan arkadan itişli bu konsept, sofistike görüntüsüyle yüksek performansı en iyi şekilde harmanlıyor” dedi.



LEON AILESİ GENİŞLİYOR SEAT’ın tamamen yenilenen ve pazara sunulduğu günden itibaren büyük beğeni toplayan modeli Yeni Leon ailesine üçüncü üye eklendi

S

EAT Leon ailesinin genç, dinamik, tasarım odaklı ve sportif özelliklerini, sıra dışı özellikleriyle sınıfında son derece iddialı. En ince ayrıntısına kadar etkileyici derecede çok yönlülük ve işlevsellik sunan Leon ST, işçilik ve üst seviye kalitedeki malzemeleriyle öne çıkıyor. Leon ST’de sağlanan etkileyici yakıt tasarruf değerleri, hafif yapı teknolojisinin bir sonucu. Baz versiyonda

ağırlığı sadece 1233 kilogram olan Leon ST, beş kapılı Leon’a göre sadece 45 kilogram fazla. Leon ST’nin teknik zarafeti, isteğe bağlı Full LED farlar ve LED arka farlarla daha da güçleniyor. 105 HP güç üreten 1,2 litrelik TSI motor, manuel ve DSG olmak üzere iki versiyon halinde sunuluyor. Her iki versiyon da 100 km’de ortalama 4.2 litre yakıt tüketiyor. 140 HP gücüne sahip 1,4 litrelik TSI motor, yalnızca 5,3 litrelik yakıt

tüketimiyle en yeni teknolojiyle üretilmiş güç ünitesi olma özelliğine sahip. Yeni Leon ST’nin 105 HP güç üreten 1,6 litrelik TDI motoru manuel ve DSG olarak iki versiyon halinde sunuluyor. 1500-2750 devir aralığında 250 Nm tork üreten 1.6 TDI motor, manuel seçeneğinde 99 g/km’lık çok düşük bir karbon emisyonuna sahip ve 100 km’de ortalama 3,8 litre yakıt tüketiyor. Ailenin 265 HP güç üreten sportif üyesi 2,0

litrelik TSI CUPRA, manuel ve DSG motor seçenekleri sunuluyor.



PORSCHE 15 CM UZADI Porsche’nin tüm dünyada büyük ilgi gören dört kapılı modeli Panamera ailesi, Executive modeliyle daha da genişledi. 15 santimetre daha uzun aks mesafesiyle Panamera Executive daha geniş arka oturma alanı ve daha iyi sürüş konforu sunuyor

T

ürkiye’de geçtiğimiz günlerde satışa sunulan Panamera Turbo Executive ve Panamera 4S Executive modellerinde diğer Panamera modellerine göre 15 santimetre daha uzun aks mesafesi bulunuyor. Bu da arka koltuklarda daha geniş bir oturma alanı yaratıyor. Daha uzun B sütunu ve pencereler ise, yolculuğu daha konforlu hale getiriyor. İki Executive modelde de standart olarak sunulan Porsche Aktif Süspansiyon Yönetimi (PASM), daha konforlu bir sürüş sunuyor. 3.0 litre V6 motora sahip Panamera 4S Executive, önceki modelde, kullanılan V8 motora kıyasla 20 beygir daha fazla güç ve daha fazla tork üretirken, aynı zamanda ortalama yüzde 18 daha az yakıt tüketiyor. Panamera 4S Executive, 420 beygir güç üretiyor. 4,8 litre V8 motora sahip Panamera Turbo Executive, ise 520 beygir güç üretiyor.



BÜYÜK BÜYÜK 500 PİYASAYA ÇIKTI Her geçen gün genişleyen Fiat 500 ailesine yeni bir üye daha katıldı. Fiat 500L’nin yeni üyesi yedi kişilik “500L Living” versiyonu İtalya’da görücüye çıktı

F

iat markasının geleceğine ışık tutacak 500 ailesinin 5 kapılı üyesi 500L, biri otomatik şanzımanlı olmak üzere, iki adet Multijet II dizel ve yenilikçi Turbo Twinair dahil, iki adet benzinli motor seçeneğiyle Haziran ayında Türkiye pazarında satışa sunuldu. 39 bin 900 liralık başlangıç fiyatı ile dikkatleri üzerine çeken ve kısa sürede sınıfının en çok tercih edilen otomobili olmayı başaran Fiat 500L, Pop, Popstar ve Rockstar versiyonlarıyla pazardaki yerini aldı. 500L modelinin crossover özellikleri taşıyan “Rockstar”

versiyonunun dünyada ilk kez Türkiye pazarında satışa sunulması da, Türkiye’nin Fiat dünyasındaki önemini bir defa daha tescillemiş oldu. Fiat markasının geleceğine ışık tutacak “500 Ailesi”nin yeni üyesi Fiat 500L Living İtalya’da görücüye çıktı. Yaklaşık 4,5 metrelik uzunluğu, 3 koltuk sırası ve 7 kişiye varan oturma kapasitesi ile dikkatleri üzerine çeken Fiat 500L Living’in kaputunun altında, Fiat’ın 0.9 litre 105 HP’lik Twinair

Turbo motorunun yanı sıra, 1.6 litre 105 HP ve 1.3 litre 85 HP’lik turbo dizel motorlar görev yapacak. Fiat “500L Living”in 1.3 litre 85 HP’lik turbo dizel motor seçeneğinde otomatik şanzımana da yer verilecek. Fiat Pazarlama Müdürü Özgür Süslü; “Üç ayrı versiyonla Türkiye’de pazara sunduğumuz 500L, 1.5 metrekarelik panoramik cam tavanı, bicolor dış renk seçenekleri, Eco:Drive Live teknolojisi ve birçok teknolojik özelliğiyle,

kendini özel, farklı ve daha özgür hissetmek isteyenlerin hayran kalacağı bir otomobil. 500L, geniş yaşam alanıyla, fonksiyonelliğinin yanı sıra tasarım ve sürüş özellikleriyle de bir kompakt SUV’un performansını sergiliyor. 4.14 m uzunluğa, 1.78 m genişliğe, 1.66 m yüksekliğe ve 412 litrelik bagaj hacmine sahip olan Fiat 500L’nin, fark yaratmak isteyen otomobil severlerin vazgeçilmezi olacağına inanıyorum” diye konuştu.



Maserati Qu


uattroporte


Maserati’nin ilk kez 1963 yılında yollara çıkan ve lüks sportif sedan segmentinin öncüs beğenisine sunuldu. Maserati’nin şimdiye kadar ürettiği “en hızlı ve en güçlü sedan” mo çekiş sağlayan AWD (All Wheel Drive) teknolojisiyle farkını ortaya koyuyor.Çift turbolu V hıza ulaşan Yeni Maserati Quattroporte, 346 bin Euro’dan başl


sü olarak tarihe geçen Quattroporte modelinin 6’ıncı nesli Türkiye’de otomobilseverlerin odeli olma unvanına sahip yeni nesil Quattroporte.Yeni nesil Quattroporte, 4 tekerlekten V8 motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 4.7 saniyede tamamlayarak, 307 km/s’lik son layan anahtar teslim satış fiyatıyla da dikkatleri üzerine çekiyor.


SPORTİFLİK VE LÜKS DNA’LARINDA Şimdiye Kadar Üretilmiş Olan En Güçlü ve En Hızlı Maserati Quattroporte Türkiye Yollarına Çıkıyor!

Y

eni nesil Maserati Quattroporte’nin tanıtımında konuşan Fer Mas Şirket Müdürü Ferhat Albayrak, “Spor otomobil kavramını lüks ve prestijle birleştiren Maserati, uzun bir aradan sonra pazara sunduğu 6’ıncı nesil Quattroporte modeliyle, ‘şoförlü kullanım’ kavramını yeniden ön plana çıkarıyor. Dünya otomotiv endüstrisinde 100 yılı geride bırakan Maserati, 1.3 milyar dolarlık yatırımla üretim kapasitesini 2015 yılına kadar 50.000 araca çıkarmayı hedefliyor. Bu da önümüzdeki üç yılda yaklaşık 10 katlık bir büyüme demek. Fiat’ın 2009’da satın aldığı İtalya’daki Bertone fabrikasında

üretilen ve şimdiye kadar gerçekleştirilen 800 milyon Euro’luk yatırımın ilk yansıması olan Yeni Quattroporte, Maserati’nin katlanarak büyüme hedefinin ilk ve en önemli adımını oluşturuyor. Hedeflenen bu kapasite ve satış artışı, Quattroporte’nin de dahil olduğu 3 yeni modelle gerçekleşecek. Quattroporte kendi segmentinde Türkiye’de her geçen yıl farkını hissettiren, daha fazla ilgi gören bir otomobil. Türkiye pazarına ilk girdiği 2005’ten bu yana toplam 79 adet Maserati Quattroporte satışı gerçekleştirdik.Yeni Maserati Quattroporte’den bu yıl 20 adet satmayı hedefliyoruz” dedi.

Maserati’nin başarı simgesi: Yeni Quattroporte Yeni Maserati Quattroporte’nin kalbinde Maserati mühendisleri tarafından tasarlanan ve Maranello’da bulunan Ferrari fabrikasında üretilen son teknoloji ürünü 8 silindirli 3.8 litrelik motor yer alıyor. Maserati patentli bu yeni benzinli motor, daha küçük hacimli olmasına rağmen, önceki nesilde kullanılan 4.7 litrelik motordan yüzde 18 daha fazla güç üretirken yüzde 39 daha fazla tork değerine ulaşıyor. Gücünü yola 8 ileri ZF otomatik şanzımanla aktaran Yeni

Maserati Quattroporte, 530 HP güç üretirken, 710 Nm tork değerine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Yeni Maserati Quattroporte, çift turbolu V8 motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 4.7 saniyede tamamlarken, 307 km/s’lik son hıza ulaşıyor. Yeni Maserati Quattroporte şimdiye kadar üretilmiş en güçlü ve hızlı 4 kapılı Maserati olmakla kalmıyor, aynı zamanda Maserati’nin en ekonomik sedan modeli olmasıyla da farkını ortaya koyuyor. Mevcut modele göre 100 kilogram daha hafif olan Yeni Maserati Quattroporte, yüzde 20 oranında daha düşük yakıt tüketimini değerine sahip olmasıyla öne çıkıyor.


AWD ile her türlü yol koşulunda maksimum performans

Yeni Maserati Quattroporte’nin yılın ikinci yarısı piyasaya sunulması beklenen 3.0 litrelik çift turbolu V6 motora sahip versiyonu ise 4 tekerlekten çekiş sağlayan AWD (All Wheel Drive) sistemi sayesinde her türlü yol koşulunda maksimum performans sunmasıyla

öne çıkıyor. Gelişmiş AWD sistemi, normalden arkadan itişli olan otomobil ihtiyaç duyulduğunda otomatik olarak çekiş gücünü ön ve arka tekerleklere 50/50 oranında eşit olarak dağıtarak 4 tekerlekten çekiş sağlıyor. AWD teknolojisiyle donatılan Yeni Maserati

Quattroporte, 410 HP güç ve 550 Nm tork üreten V6 motoru sayesinde 0-100 km/s hızlanmasını 4.9 saniyede tamamlarken azami olarak 285 km/s hıza ulaşabiliyor.


JEEP COMPASS YENİLENDİ Jeep Compass, yenilenen dış ve iç tasarımı ile Ağustos ayı itibariyle ülkemizde satışa sunuldu. 83 bin 750 TL’den başlayan cazip fiyatıyla dikkatleri üzerine çeken Yeni Jeep Compass, 2.0 litre 156 HP’lik 6 ileri Power Tech otomatik şanzımanla donatılan versiyonu ile Jeep tutkunlarının beğenisine sunuluyor

Ü

lkemizde Tofaş tarafından temsil edilen Jeep markasının kompakt SUV sınıfında yer alan başarılı temsilcisi Compass’ın yenilenen versiyonu, 83 bin 750 TL’den başlayan satış fiyatıyla Ağustos ayı itibariyle Türkiye’de satışa sunuldu. Yenilenen Jeep Compass’a 2.0 litre 156 beygirlik 6 ileri Power Tech otomatik şanzıman ile sahip olunabilecek. Satışa çıktığı günden bu yana rakipleri arasından sıyrılan Jeep Compass; Limited versiyonu ile Türkiye’deki yerini alacak. Kompakt bir aracın performansı, güvenlik unsurları ve fiyatıyla birlikte, bir SUV’nin donanım seviyesini ve kabin konforunu bir arada sunan Jeep Compass, geçtiğimiz yıl Avrupa’da yakaladığı satış başarılarının ardından, daha yüksek kaliteli on-road özelliği, daha fazla konfor, performans,

kalite ve yüksek teknolojili içeriği ile beklentileri daha da üst seviyeye taşıyacağının sinyallerini veriyor. Yenilenen dış tasarımı, daha yüksek kaliteli ve konforlu kabininin yanında Jeep Compass zengin donanım paketi ve güvenlik ekipmanları ile dikkatleri üzerine çekiyor. Jeep Compass, kullanıcılarına ön hava yastıkları, yan-perde ön ve arka hava yastıkları, Fren Destekli Elektronik Denge Programı (ESP), Fren Çekiş

Kontrolü, Elektronik Devrilme Önleyici (ERM), kilitlemesiz frenleme sistemi (ABS) gibi standart güvenlik özelliklerine ek olarak, ParkView geri görüş kamerasını standart olarak sunuyor. İlave standart donanımlar arasında, Elektronik Araç Bilgileri Merkezi (EVIC) ile 6.5 inç dokunmatik ekrana ve 40 GB sabit diske sahip AM/ FM/ CD/ DVD/ MP3/ HDD radyolu Medya Merkezi, çift

fonksiyonlu projektör halojen ön farlar, 18 inçlik alüminyum jantlar, otomatik klima ve TPM (lastik basıncı ekranı) bulunuyor. Jeep Grand Cherokee’yi andıran tasarımı ile yenilenen Jeep Compass, tüm Jeep modellerinde yer alan 7 çizgili ızgarasıyla dikkat çekmeyi başarıyor. Bununla birlikte yeni ön çamurluklar ve ön farlarla bütünleşen tasarımı, Jeep Compass’a daha da güçlü bir görünüm sağlıyor. Yeni Jeep Compass’ın iç mekân yenilikleri arasında ise kahverengi delikli deri koltuklar, yeni saten-krom dokunuşlu orta konsol kullanıcısına konforlu bir sürüş sağlamak için hazır bulunuyor. Jeep Compass’ın gövdesi, siyah çerçeveli sportif halojen ön farlar, yenilenen sis far çerçeveleri ve 18 inç alüminyum jantlar ile daha belirgin siyah arka stopları ile dikkat çekiyor.



AXE’dan hayallerin otomobili Katılmak da, kazanmak da çok kolay

H

ayallerin otomobiline ulaşmak artık hayal değil! Dünyanın bir numaralı erkek kişisel bakım markası AXE, şimdi Türk gençlerinin bir hayalini daha gerçekleştirmek üzere yepyeni bir kampanyaya imza atıyor. AXE, gençlerin hayallerini süsleyen Mercedes SLS AMG’yi kazanmanız için kaçırılmaz bir fırsat snuyor.

Katılmak da, kazanmak da çok kolay Mercedes SLS AMG’yi kazanmak için AXE ürünlerinde yer alan kampanya şifresini adınız, soyadınız ve adresinizle birlikte 24 Aralık tarihine kadar 6022’ye göndermeniz yeterli.





MERCEDES E 180

Alman üreticinin 1.6 litre motorla piyasaya çıkarttığı E180, Türkiye’de tutulacağa benziyor. Zira vergi avantajı ve fiyatı, Mercedes markasını çok erişebilir yapıyor. Mercedes-Benz ve BMW bu sefer de küçük motorlu modelleriyle karşı karşıya geldi. E180 ve 520i’de kullanılan 1.6 litrelik motorlar 140 bin liradan başlıyor.



Markanın “akıllı sürüş start/stop sistemine sah Euro 6 sta

EYLÜL

2013

30


ş” adını verdiği donanımların yanı sıra ECO hip motor da 2015’te uygulamaya konulacak andartlarını şimdiden karşılıyor.

EYLÜL

2013

31


Mercedes-Benz ise Pre-Safe (çarpışma önleme sistemi) ile başlayan ve Distronic Plus’la (direksiyon yardımcısı) devam eden güvenlik teknolojileriyle konfor ve güvenliği bir arada sunuyor.

İ

çi son derece geniş ve rahat olan Mercedes E 180’de ilk göze çarpan dashboard. Son derece rahat kullanışlı olan ön gövde ve yan konsol; çok rahat ve erişebilme açısındaki tüm kontrollere kolay uzanabilmeyi sağlayacak şekilde dizayn edilmiş. Almanya’nın iki büyük otomobil üreticisi, rekabeti farklı bir boyuta taşıdı. Son dönemin moda akımlarından olan hacim küçültmenin en başarılı örneklerini sunan MercedesBenz ve BMW, E sınıfındaki (lüks sınıf) modellerinde bu motorları kullanmaya başladı. Özellikle Türkiye gibi motor hacmine göre vergilendirilen pazarlarda avantaj sağlamak için kolları sıvayan markalar, ezeli rekabete 1.6 litrelik benzinli motorlarla devam edecek.

Fiyatları bile benzer Markaların geliştirme süreçleri kadar araçları pazara sunma tarihleri de aynı döneme denk geldi.MercedesBenz’in E180 olarak pazara sunduğu küçük hacimlisi, BMW cephesinde 520i olarak karşılık buldu. Araçların fiyatları da oldukça yakın. E180’in başlangıç fiyatı 142 bin lirayken 520i için 139 bin 227 liralık etiket belirlenmiş. Birçok teknolojik yeniliğe sahip olan 5 Serisi’nde, dokunmadan açılabilen ve aynı şekilde dokunmadan kapatılabilen bagaj kapağı kullanılıyor. Navigasyon donanımıyla birlikte gelen, dokunmatik yüzeye sahip yeni i-Drive butonu ise parmak ucuyla yazı yazabilmeye imkan tanıyor. Farklı karakterdeki sürüş modları arasında seçim yapmaya olanak tanıyan Dinamik Sürüş Kontrolü’ne

yeni eklenen “Seyir Modu” sayesinde, 50- 160 km/s arasındaki hızlarda sürücünün ayağını gazdan çekmesiyle, aktarma organlarının motordan ayrılması sağlanarak yakıt tüketimi asgari seviyeye indiriliyor ve sadece rüzgârla yol alan yelkenli bir tekne gibi akıcı bir seyir sağlanıyor.

Çarpışmayı önleyebiliyor Mercedes-Benz ise Pre-Safe (çarpışma önleme sistemi) ile başlayan ve Distronic Plus’la (direksiyon yardımcısı) devam eden güvenlik teknolojileriyle konfor ve güvenliği bir arada sunuyor. Markanın “akıllı sürüş” adını verdiği donanımların yanı sıra ECO start/stop sistemine sahip motor da 2015’te uygulamaya konulacak Euro 6 standartlarını şimdiden karşılıyor.

EYLÜL

2013

32


Çarpışmayı önleyebiliyor Mercedes-Benz ise Pre-Safe (çarpışma önleme sistemi) ile başlayan ve Distronic Plus’la (direksiyon yardımcısı) devam eden güvenlik teknolojileriyle konfor ve güvenliği bir arada sunuyor. Markanın “akıllı sürüş” adını verdiği donanımların yanı sıra ECO start/stop sistemine sahip motor da 2015’te uygulamaya konulacak Euro 6 standartlarını şimdiden karşılıyor.

Markanın “akıllı sürüş” adını verdiği donanımların yanı sıra ECO start/stop sistemine sahip motor da 2015’te uygulamaya konulacak Euro 6 standartlarını şimdiden karşılıyor.

Performansı daha başarılı

Yıldız tasarrufta iddialı

BMW, 5 Serisi’nde çift kanılı tek turbo beslemeli bir motor kullanıyor. 1.6 litrelik ünite, ürettiği 170 beygirlik güç ve 250 nm torkla benzerleri arısındaki başarılı örneklerden biri.

Mercedes-Benz’in başarılı modeli E Serisi’nde kullanılan benzinli ünite de turbo beslemeli. 1.6 litrelik motor, 156 beygir güç ve 250 nm tork üretiyor.

8 ileri otomatik şanzımanla kombine edilen motor, aracı 0’dan 100 km/s hıza 8.7 saniyede ulaştırıyor. 520i’nin son süratiyse saatte 226 kilometre olarak belirlenmiş. Ortalama tüketimi 6.7 litre olarak belirlenen araçta Modern Line, Luxury Line ve M Sport olmak üzere 3 farklı Line seçeneği de sunuluyor.

7G Tronic isimli 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzımanla sunulan E180, 0- 100 km/s ivmelenmesini 9.6 saniyede tamamlıyor. Saatte 220 kilometrelik son sürat de bu büyüklükte bir otomobil için başarılı sayılabilir. Aracın fabrika verilerine göre ortalama tüketimiyse 6.2 litre.

EYLÜL

2013

33


MERCEDES CLA


MERCEDES’in en yeni hız makinesi, atak ve seri davranışlarıyla göze çarpıyor


İ

lk kez 2012 yılında Pekin Otomobil Fuarı’nda Concept Style Coupe olarak sergilenen CLA, Mercedes Benz C 117 kasa koduyla sınıflandırılıyor.

Markanın A ve B serisinde kullandığı yeni platform üzerinde yükselen CLA, 0,23 ‘lük sürtünme katsayısı değeriyle dünyanın en aerodinamik otomobili olarak biliniyor. Mercedes Benz CLA, kesinlikle çok şık bir otomobil. Ön bölümde büyük ve sinirli bakan farlar hemen dikkat çekiyor. Büyük tasarlanan radyatör ağzı ve üstündeki marka logosuysa şık duruyor. Mercedes’in son dönem pek çok modelinde gördüğümüz ve motor kaputunun üstünde yer alan bombeler, otomobilin sportif görünümünü destekliyor. Yandan bakıldığında CLA nın, markanın bir diğer çekici tasarımı CLS ile olan benzerliği fark ediliyor. Kısa tutulan arka bölüm ve coupe otomobiller gibi alçalan tavan, bu hissi yaratıyor. CLA’nın arka bölümü de son yıllarda otomobil endüstrisinde sıkça karşılaşmadığımız bir güzelliğe sahip. Özellikle gece sürüşlerinde LED tipi şerit stopların görünümü çok şık. Mercedes CLA; 4.630 mm uzunluğa, 1.777 mm genişliğe, 1.432 mm yüksekliğe ve 2.699 mm aks mesafesine sahip. Otomobilin iç mekanı A serisinden tanıdığımız çizgilere sahip. Orta konsolun en üstünde multimedya ekranı

bulunuyor. Bu ekran ayrıca, geri görüş kamerasının görüntüsünü de iç mekana aktarıyor. CLA’nın malzeme kalitesi tatminkar seviyede. Ancak bu segmentteki bazı rakiplerinin, bu alanda biraz daha önde olduğunu belirtmeliyiz. Ön bölümde oturanlara sunulan alan yeterli. Arkadaysa diz mesafesi konusunda büyük bir sıkıntı yok. Fakat alçalan tavan sebebiyle iniş ve binişler dikkat gerektiriyor. CLA, 470 litre bagaj hacmine sahip. Bagajın tasarımı sebebiyle yükleme ağzı dar. Bu nedenle hacimli yükler CLA’ya göre değil. Testini gerçekleştirdiğimiz CLA 200 modelinde 1.6 litre hacminde, turbo destekli bir motor görev yapıyordu. Mercedes Benz ailesinde pek çok modelde kullanılan bu motor, 7 kademeli otomatikleştirilmiş çift debriyajlı bir şanzıman ile kombine edilmiş. Benzinli motor 5.300 devirde 156 beygir güç, 1.250 devirden itibarense 250 Nm tork üretiyor. Motorun gücü ön tekerleklere iletilirken, bu alman üreticinin sedan otomobilleri içinde bir ilki temsil ediyor.

EYLÜL

2013

36


Fabrika verilerine göre 0′dan saatte 100 km hıza 8.5 saniyede ulaşan CLA 200′ün son hızıysa saatte 230 km. Sakin kullanımda ekonomik bir otomobil olduğunu gösteren CLA 200 ile testimiz sonucunda, 8.5 litre ortalama yakaladık. Ancak tüm turbolu otomobiller gibi gaz pedalı ile dost olmazsanız iki haneli tüketim ortalaması yakalamak işten bile değil. CLA, A serisi gibi sert bir otomobil. Bu sebeple bozuk yollarda iç mekanın çok konforlu olduğunu söylemek güç. Düzgün asfalt yüzeylerdeyse alışılmış Mercedes-Benz konforu yaşanıyor. Sert süspansiyon sayesinde otomobil yere adeta yapışıyor. Önden çekişli olmasına rağmen

etkileyici bir yol tutuş sunuyor. Çok zorlandığında önden kayan aracın ESP sistemi, hızla müdahalede bulunarak tehlikeleri önlüyor. CLA’nın direksiyon sistemi de işini iyi yapıyor. Tepkileri ve sertliği çok iyi ayarlanmış. Yol durumu konusunda sürücüsünü bilgilendirme düzeyi de iyi. Türkiye şartları düşünüldüğünde sedan karoser sebebiyle A serisi almaktansa CLA almak, ikinci el pazarı açısından daha mantıklı bir tercih. Yine de ilk birkaç yıl içinde alışılmış Premium modellerin yüksek değer kaybı yaşaması kaçınılmaz

EYLÜL

2013

37


M

azda MX-5 Roadster otomobil keyfini sürüş boyunca üst seviyelerde tutmayı başarmış bir model olarak, 1989 yılından günümüze kadar başarılı bir çizgiyle geldi. O yıllardan günümüze kadar aynı şasi ve gövde tipini korumayı başaran model, gerek farklı tasarımı, gerekse performansıyla meraklı bakışları üzerine çekmeyi başarıyor.

Tasarım

Mazda MX-5 Japon ruhunu tüm ayrıntılarıyla yansıtıyor. Çekik far grubu, plakanın altında yer alan ızgara bu otomobilin yapısını vurguluyor. Otomobilin genelinde yuvarlak hatlar yer alırken şişkin çamurluklar ve motor kapağı üzerindeki oval detay dikkat çekiyor. Yan bölüme geldiğimizde ise 10 kollu geniş jantlar otomobilin sportif karakterini vurgularken, çıtasız camlar otomobilin roadster karakterini yansıtıyor. Seçenek olarak metal ve kumaş tavan olarak satın alınabilen MX5’i, metal tavan olarak satın alırsanız kumaş tavana göre daha ağır bir gövde yapısına sahip oluyorsunuz. Arka bölüme geldiğimizde ise ön bölümde ki far grubuna benzer bir stop grubu yer alıyor. Alt bölümde yer alan gövde renginden farklı difüzör sistemi ve çift çıkışlı egzoz sportiflik çizgisini üst çizgide tutmayı başarıyor.

İç Mekan

İki kişilik dizayn, spor otomobil için son derece yeterli ve rahat. Sürücü ve yolcu koltuğunda uzun boy seyahat sıkıntı yaşatabilir. Bu ayrıntı roadster bir otomobilde keyifli dakikalar geçirirken pek önemsenmiyor. Deri koltuklar içerideki kalite çıtasını yükseltirken, ön konsol ve kapı kenarlarında kullanılan sert malzeme çok kaliteli görünmüyor. İdeal sürüş pozisyonuna ulaşmada sıkıntı bulunmuyor. Ergonomi anlamında sıkıntı bulunmayan

MX-5’de direksiyon üzerinde bulunan kumandalar sayesinde direksiyondan elinizi çekmeden birçok özelliği kullanma fırsatı sunuluyor. Bir Japon klasiği el freni de yolcu koltuğuna yakın konumlandırılmış. Mazda MX-5 ile dolaşırken üstü açık konumu daha çok tercih edeceğinizden eminiz. Eğlence seviyesini maksimuma çıkaran bu konuma ulaşmanız için kabin içinde tavan üzerinde bulunan kilidi açmanız gerekiyor. Daha sonrasında ön konsolun orta kısmına konumlandırılmış düğmeyi kullanarak aracın üstünü açabiliyorsunuz. Ancak bu işlemi gerçekleştirmek için aracın durması ve vites kolunun “P” konumda olması gerekiyor. MX-5 üstü açık konumlarda 120 Km/s’ye kadar rahat sürüş sağlayabiliyor. Bu konuda iki koltuk kafalığı arasına konumlandırılmış rüzgar kesiciden yardım alıyor. Araç içerisinde vites kolu önünde ve orta konsolda irili ufaklı küçük eşya gözlerine yer verilmiş. Bunların dışında biraz daha alana ihtiyacınız olduğunda MX-5 size bu konuda da yardımcı oluyor. İki koltuk arasına konumlandırılmış geniş bölme sayesinde büyük boyutlu eşyalarınızı konumlandırabiliyorsunuz. Ayrıca buradaki başka bir detay ise benzin kapağını açan kol da bu bölme içerisine konumlandırılmış

EYLÜL

2013

38


Performans ve Motor Mazda, MX-5’de 2.0 litre atmosferik motor kullanılıyor. Bu motor 6700 dev/dak’da 160 PS güç, 5000 188 Nm tork üretiyor. Bu değerlere bakıldığında atmosferik ünitelerinin genel karakteri olan düşük devirleri sevmeyen bir senaryo ile karşılaşıyoruz. Ancak aracın çıkardığı egzoz ve motor sesi zaten sizi hep üst devirlerde sürmeye davet edecek. Mazda MX-5, 0’dan 100 Km/s hıza 8.9 saniyede çıkarken 194 Km/s’lik bir son hız değerine sahip. 2.0 litrelik üniteye 6 ileri otomatik şanzıman destek veriyor. Devir kesiciye girmeyen bu şanzıman istenildiğinde direksiyon üzerindeki kulakçıklardan da kontrol edilebiliyor. Fabrika verilerine göre karma yakıt tüketim değeri 8 litre olarak belirlenmiş. Biz testimiz

boyunca 8 litrelik bu değeri sakin kullanımlarda yakaladık. Ancak performanslı kullanımlarda 10 litrenin üzerinde ki değerlere çıkılabiliyor.

Konfor ve Yol Tutuşu Mazda MX-5 sert süspansiyonu ve ince yanak lastikleriyle yoldaki irili ufaklı birçok çukuru size hissettiriyor. Ancak dezavantaj gibi görünen bu detay, yüksek hızlarda ve virajlarda size yol tutuşu anlamında avantaj sağlıyor. Güvenlik sistemleri tamamen kapatılabilen MX-5, bu konumda bile size maksimum yol tutuşu sağlıyor. Tüm sistemler kapalıyken boş bir alanda eğlenirken araçta önden kaymaları görmek mümkün. Ancak ayağınızı biraz fazla gaz pedalı üzerinde unutursanız ilk kayma

arkadan gelecektir. Ufak kontralar sayesinde bu durum sıkıntı yaşatmadan toparlanabildiği gibi ESP aktifken sistem sizi tehlike oluşmadan önce çizgide tutmayı başarıyor. Bu aracı satın aldığınızda güvenlik sistemlerini açık tutmak isteyecek misiniz? Bizce hayır…

EYLÜL

2013

39


SKODA SUPERB TÜRKİYE’DE


Superb için özel bir tanıtım fiyatı da belirledik. 1.4 lt TSI 125 HP’lik versiyon 58 bin 900 TL, 1.6 lt 105 HP DSG versiyonu da 73 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunduk.


Skoda’nın “Amiral Gemisi” olan ve 2001 yılından bu yana orta üst sınıfta standartları yeniden belirleyen Superb, şimdi daha çekici hale geldi. İç mekânı kapsamlı biçimde yeniden geliştirilen Superb, yenilikçi teknik özelliklere kavuşurken, yüzde 19’a varan oranlarda daha az yakıt tüketiyor

Ç

ek üretici Skoda, yeni model atağına Superb ile devam ediyor. Skoda’nın “Amiral Gemisi”, markanın yeni tasarım unsurlarıyla daha etkileyici bir görünüme bürünürken, yenilenen iç mekânı ve artırılan teknik özellikleriyle de iddialı. Bununla birlikte bazı motor seçeneklerinde yakıt tüketimi yüzde 19’a varan

oranlarda düşerken Superb, daha çevreci bir araç haline geldi. Yenilenen Superb, Türkiye’de biri benzinli, toplam dört farklı motor seçeneği ve 58 bin 900 liradan başlayan özel tanıtım fiyatlarıyla satışa sunuldu. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, yenileme operasyonu sonrasında ortaya, “Amiral gemisi” tanımlamasını tam olarak hak eden bir otomobil çıktığını

ifade etti. Yenilenen Superb’in, biri benzinli toplam dört farklı motor seçeneğiyle satılacağını belirten Senyücel, 1.6 lt’lik 105 HP gücündeki TDI motor ve DSG otomatik şanzıman kombinasyonunun, “sadece Türkiye pazarına özel” geliştirildiğine dikkat çekti. Bu özel motor ve şanzıman seçeneğinin, Skoda’nın Türkiye pazarına verdiği önemin bir başka göstergesi olduğuna da değinen Senyücel, “Bugüne kadar 7 bin adedin üzerinde Superb satışı gerçekleştirdik. Yenilenen Superb modelimiz için ise bu yılın sonuna kadar 1700 adetlik satış hedefi koyduk. Superb için özel bir tanıtım fiyatı da belirledik. 1.4 lt TSI 125 HP’lik versiyon 58 bin 900 TL, 1.6 lt 105 HP DSG versiyonu da 73 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunduk. Superb’in yanında, elbette yeniliklerimiz hız kesmeyecek. Çünkü Skoda, 2015 yılına kadar tüm model yelpazesini yenilemiş ve genişletmiş olacak. Bu arada Türkiye’deki yapılanmamızı da her anlamda yenilemeyi, geliştirmeyi sürdürüyor, geleceğe hazırlanıyoruz. “ dedi.

EYLÜL

2013

42


Geniş dizel gammı Markanın yeni tasarım felsefesine uygun olarak ön ve arka görünümü yenilenen Superb, artık ağırbaşlı kimliğinin yanı sıra dinamik tasarımıyla da sınıfında çıtayı bir adım daha yukarı taşıyor. Aracın ön bölümü, A sütununa kadar yeniden tasarlandı. Radyatör ızgarası, logo, ön farlar ve sis lambaları, tampon, ön çamurluk ve motor kaputu tamamen yeni. Superb, ilk kez LED teknolojili gündüz farlarının entegre edildiği bi-xenon farlara ve LED teknolojili sinyal lambalarına sahip oldu. Superb’te kullanılan ve patenti Skoda’ya ait olan akıllı Twindoor bagaj kapağı, yenilenen versiyonda da yerini korudu. Bagaj kapağının iki değişik şekilde açılmasına olanak tanıyan bu sistem sayesinde kullanıcılar, isterlerse sadece bagaj bölümünü isterlerse de arka camla birlikte kapağın tamamını açabiliyor. Açma mekanizması, yenilenen Superb’de daha da kullanışlı bir hale getirildi. Superb, sınıfının arka koltuktaki yolculara en fazla

diz mesafesi sunan aracı olmaya devam ediyor. Aracın arka koltuğunda oturanlar için 157 mm’lik diz mesafesi bulunuyor. Skoda Superb, motorlar ve sürüş sistemleri konusunda da bir adım ileri gidiyor. Tüm dizel motorların yanı sıra 1.4 lt TSI 125 HP benzinli motorda standart olarak sunulan Start/Stop ve fren enerjisini geri kazanım sistemleri sayesinde yakıt tüketimi ve emisyon oranları yüzde 19’a varan oranlarda azaltıldı. Yenilenen Superb, Türkiye’de tamamı Greentech teknolojisine sahip bir benzinli ve üç de dizel motor seçeneğiyle satışa sunuldu. Benzinli motor seçeneği, 125 HP gücündeki 1.4 TSI. Bu motor, manuel şanzımanla satılıyor. Dizel motorlarsa, 1.6 lt 105 HP’lik TDI ile başlıyor. Bu motor, manuel vites kutusunun yanı sıra sadece Türkiye’ye özel DSG otomatik şanzıman seçeneğine de sahip. Manuel viteste 4.5 litre ortalama yakıt tüketimi ile eskisine oranla yüzde 10 daha ekonomik. 1.6 TDI 105 HP DSG şanzıman verisi ise 4.6 litre ile sınıfının en rekabetçi modellerinden biri olduğunu kanıtlıyor. Superb, tamamen dolu bir depo ile yaklaşık 1300

km’yi kat edebiliyor. Aynı motorun manuel vitesli versiyonu ise, bir öncekine göre yüzde 10 iyileştirme ile 100 km’de ortalama 4,5 lt’lik bir tüketim değeri ile ekonomikliğini kanıtlıyor. Yenilenen Superb’de ayrıca 2.0 lt TDI 140 HP DSG, 2.0 lt TDI 170 HP DSG ve 2.0 lt TDI 170 HP DSG 4x4 seçenekleri de bulunuyor. Superb Combi ise, sadece 1.6 lt TDI 105 HP dizel motorla satılıyor. Superb Combi de, isteğe bağlı olarak DSG otomatik vites seçeneğiyle satın alınabiliyor.

EYLÜL

2013

43



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.