ÖZEL HABER
Microart Sanatı Hasan Kale
MİCROART SANATININ SANATKARI Micro Art (Mikro minyatür)’ın Türkiye’deki öncü ismi Hasan Kale aynı zamanda ressam ve mücevher tasarımcılığı yapıyor. Kale’yi iğne deliği, kalem ucu, saç teli, kelebek kanadı gibi dünyanın en küçük objelerine resmettiği eserleriyle tanıyoruz. Hasan Kale’nin bir kelebeğin kanadına, çikolata parçalarına, kırık pirinç tanesine çizdiği İstanbul siluetleri büyük ilgi görüyor. Kale, bazılarını büyüteç olmadan görebilmenin imkânsız olduğu eserlerini herhangi bir mercek yardımı olmadan çizebiliyor. ZDF: Sizleri biraz daha yakından tanıyalım; Bize kendinizden bahseder misiniz? H.K. Aslında en zor olan insanın kendinden bahsetmesi... 5 yaşında resim, çizgi ve aşkı ile başlayan sonrasında hayallerini ve hedeflerini yanına alarak bugünlere kadar gelen sıradan bir birey... Ama yaptıkları ile sıradışı bir kimlik Hasan Kale... ve sadece beni mutlu eden işleri yapan... Kısaca resim aşkı... Büyük tuvallerle devam eden... İçine Minyatür sanatını da alan ... Kendi kendini yetiştiren ve bütün bunları insanlarla paylaşan bir sanatçı....
36
Zücaciye Dünyasına
ZDF: Micro art sanatıyla tanışma hikayenizi dinleyebilir miyiz? H.K. 80’li yıllarda minyatür sanatı ile tanıştım.. ders almak istediğimde kimse vermek istemedi.. bende hocalarımı çok eski dönemlerden seçtim... Mehmet Siyah Kalem’ ‘den fırçanın kıvraklığını, Levni’den renk ve ahengi, Nakkaş Osman’dan Sultan portrelerinin inceliğini öğrendim... Bir dönem iyi eserler ürettim... 96 yılında bir gece yarısı çalışma esnasında fırça çalışması yaparken dikkatimi bir mm. Içinde birbirine değmeyen 25 çizginin olduğunu farkedip kafama takılan “ne kadar küçük olabilir?” Sorusu...
ya hiç bulaşmayıp ömrümün sonuna kadar keşkelerle yaşamak vardı.. yada kafamı toslamak... ve ben bugün sizlerin bu sorularına cevap veriyorum... beni çok keyifli ve mutlu etmişti... Mutfaktan alınan bir fasulye üzerine yapılan eserle başladı microart hikayem... es geçtiğimiz, görmediğimiz ve bazen çöp dediğimiz micro objeleri sanat kapsullerine çevirmek ve farklı bir bakış açısı getirirken değişim pencereler açmayı hedefledim.. Bütün bunların ışığında tüm dünyada yepyeni bir konuşturma dili oluşturmak üzere yola çıktım yıllar önce.... 23 yıl bitiyor artık sadece Microart’ta ve geriye dönüp baktığımda ne kadar doğru