POSTTRAVMATİK BAŞ AĞRILARI Doç. Dr. Sabahattin SAİP İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı Kafa ve boyun travmaları çağımızın en önemli sorunlarındandır. Özellikle trafik kazaları ve iş kazaları nedeniyledir. Kafa travması insidansı Kuzey Amerika’da 100.000’de 200, Avrupa’da ise bu oran 100,000’de 350 dir. Ülkemizde kesin rakamlar olmamakla birlikte yaşadığımız trafik kargaşasında ve iş yeri güvenliklerinin yetersizliğinden dolayı Avrupa insidansından yüksek olması beklenir. Bu da her yıl yaklaşık 250.000 kişinin kafa travmasına maruz kaldığı anlamına gelir. Kafa travmalarının yaklaşık %80’i hafif, %10’u orta, %10’da ağır,ciddi olarak değerlendirilir.Bir başka deyişle öldürücü olabileceği gibi, sakat bırakıcı yada çoğunlukla gözardı edilen belki hayatını tehdit etmeyen ancak yaşam kalitesini etkileyen değişik nöropsikiyatrik sorunlarla sonuçlanır.Gerçekten özellikle trafik kazaları sonucu ölüm tüm dünyada sıktır ve ölüm nedenleri arasında dördüncü sıradadır. Ölüm yada ciddi özürlülüğün nedeni de genellikle baş ve boyun yaralanmalarıdır. Bu nedenle olsa gerek kaza geçirmiş kişilere acil servislerde bu gözle bakılıp değerlendirilir. Bilinç durumuna göre ,hayati tehlikesi var yada yok olarak değerlendirilerek kişiye yaklaşılır. Bu yaklaşımla, yukarıda da söz edildiği gibi %80’ninde olay hafif atlatılmıştır. Hayati tehlikeleri ve hastaneye yatarak tedavi görmeleri gerekmemektedir.Ancak bu hiç bir şey olmamışçasına kişilerin evlerine ve işlerine rahatça gönderilmeleri anlamına gelmemeli. Bazılarında kısa süreli bazılarında uzun süreli, belki de tüm yaşamlarını etkileyecek değişik sorunlar ortaya çıkabilir. Posttravmatik sendrom,olarak değerlendirilen bu durum baş ağrısı, bilinç değişiklileri, duygu durum değişiklikleri, başdönmesi, bulantı, kusma gibi değişik nöropsikiyatrik semtomatolojilerden oluşur. Baş ağrısı en önde gelen yakınmadır. Yapılmış değişik çalışmalarda kafa tavmaları sonucu baş ağrısı görülme sıklığı %30 ile %90 gibi değişik oranlar bildirilmiştir. Tüm bu rakamlar kafa travmalarına sadece hayati tehlike var-yok penceresi dışında da yaklaşmak gerektiğini göstermektedir. Zira gözardı edilen bu sorun gereksiz incelemeleri ve beraberinde iş günü kayıpları ile birlikte ciddi bir ekonomik yük getirmektedir. Kafa yada boyun travması sonucu ortaya çıkan baş ağrısının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Değişik mekanizmalar rol oynamaktadır. Kafatasını çevreleyen dokuların ve komşu organların ağrıya duyarlılıklarından ötürü her seferinde bir başka neden söz konusu olabilir. Bu yapıların travmaya bağlı olarak yaralanmaları, enflamasyona maruz kalmaları, itilmeleri, basıya uğramaları, kafa içi basınç değişiklikleri, meningslerin etkilenmesi, kafa içi ve dışı vasküler yapılarda meydana gelebilecek değişiklikler (kanama, tromboz) başlıca ağrı nedenleridir. Baş ağrısının tek bir nedeni, mekanizması olmadığına göre, ağrının da benzer, tek karakterde olmayacağı beklenir. Gerçekten kafa travması sonucu ortaya çıkan başağrısı değişik biçimlerde karşımıza çıkmaktadır. En sık olarak bilinen primer baş ağrılarını taklit etmektedir. En sık olarakta gerilim tipi baş ağrısı özellikleriyle karşımıza çıkmaktadır. Yapılmış değişik çalışmalarda posttravmatik baş ağrılarının % 85’i gerilim tipi, %8’i servikojenik tipte, %1-2’si de migren benzeri olarak ortaya çıktığı bildirilmiştir. Yine çok seyrek olarak küme baş ağrısı bildirilmiştir. Baş ve boyun travması sonrası baş ağrısının ortaya çıkmasında, kişiden kişiye değişmekle birlikte, değişik faktörlerin kolaylaştırıcı rol oynadıkları gözlenmiştir. Kadınlarda daha sık görülmekte, ileri yaşta daha çabuk, daha kolay ortaya çıkmakta ve tam olarak iyileşme daha az olmaktadır. Kafa travmasının oluş biçimi, Başın rotasyona uğraması ve kapalı travma, ağrının ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Travmanın şiddeti ve posttravmatik sendromun şiddeti ile baş ağrısının ortaya çıkması arasında bir ilişkinin varlığı gösterilememiştir.Hatta bazı çalışmalar travmanın şiddetli olması ile ağrının ortaya çıkması arasında ters orantılı ilişki bildirmişlerdir.Diğer taraftan çok hafif travma sonrası ortaya çıkan ağrının,travmayla ne kadar ilişkili olduğu tartışmalıdır. Travma öncesi olmayan ve hemen sonrası günler içerisinde ortaya çıkan ağrıyı posttravmatik olarak yorumlamak her zaman
1