Türk Nefroloji Diyaliz ve 'Inmsnlantasvon Deiwsi / Official Journal of the lurkish Nephivlogy As
HEMODİYALİZİN PSİKİYATRİK YÖNLERİ THE PSYCHIATRIC ASPECTS OF HEMODIALYSIS Dr. Can Cimilli Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, İzmir
SUMMARY
ÖZET Hemodiyaliz merkezlerinin yaygınlaşmasıyla sayıları giderek artan hemodiyaliz hastalarının ruhsal sorunları giderek liyezon psikiyatrisinin önemli bir ilgi alanı olmuştur. Tüm diğer kronik hastalara oranla daha çok kuruma bağlı olan bu hastaların kendilerine özgü bazı ruhsal özellikler gösterdikleri bilinmektedir. Bu yazıda hemodiyalizin psikolojik yönleri, hasta tepkilerinin dönemleri ele alınmış, bu hastalarda görülen psikiyatrik sorunlar ve tedavi yaklaşımları gözden geçirilmiştir. Anahtar kelimeler: Hemodiyaliz, psikoloji, psikiyatrik sorunlar
As hemodialysis centers overspread, the psychologic problems of the increasing dialysands have become an important area of interest for liasion psychiatry. More dependent to the instution than other chronic patients, these patients are known to have a specific psychological pattern. In this article the psychological aspects of hemodialysis, the stages of patient reaction, psychiatric problems of these patients and the treatment approaches were reviewed. Key words: Hemodialysis, psychology, psychiatric problems
GİRİŞ jik yakınlık gereksinimi yanısıra agresyon içinde olduklarını göstermiştir (6). Diyalizin başlangıç dönemlerinde aile bireylerinin hasta ile aşın ilgili oldukları, sonra ilgilerini kaybettikleri, dost ve akrabaların da arayıp sormadıkları gözlenmektedir. Bu durum transplantasyonda da sorun oluşturur. Aile bireylerinin başlangıçta böbrek vermeye gönüllü iken giderek vazgeçmeleri sık görülmektedir. Buna karşılık, hastalarda da aile bireylerinin söz ve davranışlarına karşı aşırı duyarlılık ortaya çıkmaktadır. Diyaliz hastalarının eşlerinin hastalara olumsuz duygular geliştirmelerinin önemli bir nedeni de hastaların cinsel işlev kayıplarıdır.
Uzun yıllar hemodiyaliz hastalarıyla ilginenlerin ortak bir sorusu vardır: "Diyaliz hastaları psikolojik yönden neden diğer kronik hastalardan farklıdır?" Diyaliz hastaları kronik böbrek hastası oldukları için diğer kronik hastaların gösterdikleri bazı özellikleri gösterirler. Bunun dışında kendilerine özgü bazı özellikleri de vardır (1,4). Bu özellikleri daha iyi anlayabilmek için önce diyalizin hastaya neler kaybettirdiğini gözden geçirmek yararlı olacaktır.
DİYALİZE BAĞLI KAYIPLAR 1) Fiziksel işlev kaybı: Hemodiyaliz aygıtı böbrek işlevi görmekle birlikte böbreğin tüm işlevlerini yerine getiremez. Hastada kronik böbrek yetmezliğinin bazı belirtileri devam eder (özellikle bulantı, kaşıntı, halsizlik, efor sorunu). Buna diyaliz seansı sırasında kan basıncı düşmesine bağlı belirtiler eklenir. Tüm bunlar hastada sağlığını ve özerkliğini yitirdiği ve tekrar kazanamayacağı endişesine neden olur. 2) Ekonomik güvence kaybı: Ailede bir bireyin diyaliz programına girmesi çoğu kez bir ekonomik yıkım oluşturmaktadır. Hasta bireyin işgücü kaybı yanısıra tedavi masrafları, diyaliz merkezlerinin bulunduğu büyük kentlerde yaşama zorunluluğu ek yük getirmektedir. Diyaliz başlı başına bir mesai oluşturduğundan hasta bireyden çalışması beklenmemelidir (5). Hasta erkekse bazen karısı çalışmaya başlamakta, hasta kadınsa kocası diyaliz nedeniyle işini aksatmaktadır. Bu da ekonomik kayıpları arttırmaktadır. 3) Aile Düzeni Bozulması: Diyaliz hastalarının eşleri üzerinde yapılan araştırmalar eşlerin hastaya psikolo-
PSİKOLOJİK ÖZELLİKLER Tüm bu kayıplar diyaliz hastalarında kendilerine özgü birtakım uyum bozukluklarına neden olmaktadır. Bu bozukluklar kişiden kişiye önemli ölçüde değişmekle birlikte bazı ortak psikolojik örüntülerden kaynaklanmaktadır (1,4,7). 1) Bağımlılık - bağımsızlık çatışması: Hiçbir kronik hasta diyaliz hastaları kadar kuruma bağımlı değildir. Kemoterapi hastalarında bile zaman zaman tedaviye ara verilmektedir. Bu süreçte diyaliz hastaları aynı anda birbirine zıt iki mesaj alırlar: a) Bir makineye bağımlı olan, diyetine dikkat etmesi, hastalığın ve tedavinin yan etkilerini (özellikle halsizlik, uykuya eğilim) kabul etmesi gereken bir hastadır. b) Günün diğer saatlerinde tümüyle sağlıklı bir insan gibi davranması beklenir. Hasta bu çatışma ile üç şekilde mücadele eder (8): 88