egebireyselgelisim.com
Carl Rogers'in Kiþilik Kuramý Onaylayan Sevdal Ayger (Psikoterapist) Monday, 09 August 2004
Bu araþtýrma, Client-Centered Ýnsan Odaklý (daha sonra 1956 da Rogers tarafindan Person-Centered Kiþi Merkezli, olarak nitelendirildi) teorinin, Carl Rogers’in klinik psikolog olarak geliþtirdiði Humanistik Kiþilik teorisi tezini de ortaya attýðý deðerlendirmeleri daha yakýndan incelemek amacýyla yapýlmýþtýr. Carl Rogers, kiþiyi bir obje olarak görmekten çok, ona nesne olarak bakan, insanlýðýn onuruna büyük saygý duyan, ilk ve öncü terapistlerden biridir. Rogers, felsefesinde insaný inceleme olgusuna yaklaþýmýný: phenomenological (olay bilim) ve idiographic(gözlemlenen ölçüm) diye tanýmlarken, insan davranýþlarý konusunda ki görüþü ise “exquisitely rational” (Ince-mantýk) (rogers,1961, p.194) olarak niteleyebiliriz. Baþka deyiþle, onun fikrine gore “insan doðasýnda varolan öz (çekirdek) doðal olarak pozitif’dir.” (1961, P.73) ve güven duyulan bir organizmadýr(1977,p.7). Rogers’in bu inançlarý ortaya koyduðu Kiþilik Teorisine de yansýmýþtýr. Bu araþtýrma sonucunda vardýðým temel sonuç; Carl Rogers’in “Kendi- Self” üzerine geliþtirdiði görüþler sonu vardýðý algýlamalarýn, human condition- insanlýk durumu ve bu koþullarý uygun bir þekilde geliþtirmesi konusundan yola çýkara anahtar diyebileceðimiz noktalardýr. ACTUALIZING TENDENCY ( Varolmanýn yada Gerçekleþtirmenin Eðilimi) Roger 1959’ da insan “Organizma”sýnýn altýnda yatan nedenin “Actualizing Tendency”- varolmanýn eðilimi olduðuna karar kýlmýþ ve “Organizma” nýn geliþimi, autonomy (özerkliðinin) nin daha ileri yayýlmasý veya bu yönde giden kapasitelerin geliþimini sürdürmesinde görmüþ ve bu fikri korumuþtur. The tendency (eðilim) yönlendiricidir, yapýcýdýr ve þu an yaþayan varlýklarda bulunmaktadýr. The Actualising Tendency (Varolmanýn Eðilimi) bazý koþullarda bastýrýlabilir olsa da asla organizmanýn harap edilmesi dýþýnda yok edilemez. (Rogers, 1977). Bu teoride, Actualising Tendency (Varolmanýn Eðilimi) kavramý motive eden güç olduðu þeklinde nitelenebilir. Bütün motivasyonlarý ve geliþimini kapsamýna alýr: ilgi, gereksinim, v yapabilme yeteneðinin azalmasý; mutluluk-arayýþý eðilimi halinde olabildiði gibi yaratýcýlýk olgusu þeklinde de olabilir (Rogers,1 Sadece Organizma kendi adýna bir eðilim bütünüdür, bazý bölümleri örneðin (Kendi )(Self) bütün olarak algýlanamaz. (Maddi,19 p,106.) Bunu; “ Biyolojik baskýlar genetik yazýlýmlardaki ihtiyacý tamamlamak içindir” þekilde tanýmlar. Her bir kiþ kendi potansiyelini oluþturmak için kendi temel yapýsýný (ana yaþam kurallarýný) oluþturma hakkýna sahiptir. SELF (KENDISI OLMAK) Ýnsan Organizmasýnýn, “phenomenal field” yani (olaðan üstü alan)’ý yaþadýðý o andaki zaman dilimindeki deneyimlerini bilinçli veya bilinç dýþý taþýdýðý yerdir. (Roger, 1959) Bu alanda geliþmeler olabilir, bu alanýn bazý bö degiþiklikler olur ve o zaman bu kiþinin “self” (Kendisi’)de oluþur.(Hall&Lindzey, 1985; Rogers, 1959). “self” bu teorinin ana merkezi yapýsýdýr. Diðer kiþilerle olan iletiþimi nedeniyle sürekli yapýlanma içindedir ve varo ve varlýðýný sürdürmenin farkýndalýðý ile ilgilidir. The self-concept (Kendinin-yapýlanmasý) þu þekilde açýklanabilir: organize o karakterler bütünüdür ve her bir ferdin kendisini algýladýðý garip bir haldir. (Ryckman,1993,p.106). Genellikle, kiþilerin sosyal oluþumlarýndan edindikleri deneyimler üzerine kurulmuþtur. SELF-ACTUALIZING TENDENCY (Kendi ÝçindeVarolmanýn Eðilimi) Varolmanýn eðilimi, bilinen psikolojik form’da “Self” (Kendisi) ile baðlantýlýdýr. Böylece: “S actualizing tendency” (Kendisi içinde var olmanýn eðilimi) þeklinde de deðerlendirilir. Varolmak olgusu, Kendi (Self )’in içinde deneyimlerle sembolize edilinen bir kýsýmla alakalýdýr. (Rogers, 1959) Kiþinin, kendi hakkýnda bilinçli gözlem ile ne olduðunun farkýnda olmasý ve tetikleyici güç sayesinde kazandýðý deneyimler de kendisi ile oluþturduðu tutarlýlýktýr. (M 1996) Geliþimine baglý olarak Kendi-oluþumu (self-concept) ve kendi varlolma eðilimi (self actualization) ikinci derecede ihtiyaclardýr (inanca göre bunlar çocukluk döneminde öðrenildiði varsayýlýr) : “Baþkalarýndan positif karþýlýk almak ihtiya of positive regards form others) ve (the need for positive self-regards) kendisine duyduðu positif karþýlýk almak ihtiyacý ”, bir öncekinin içe dönük halidir. Tercih edilen davranýþlar Kiþinin, kendini oluþturmasý “self-concept”, ile tutarlýlýk gösterir.(Maddi,1996) ORGANISMIC VALUE AND CONDITIONS OF WORTH (Organizmanýn deðer ve deðerlilik koþulu) Kiþinin dünyasýnda belirleyici olan kiþiler ki; genelde bunlar ebevynlerdir ve genelde, koþulsuz deðer verme yerine, koþ olarak positif deðer verme eðilimi gösterirler. Kiþi, arzu ettiði deðerleri seçer, onlarý kendine mal eder ve “conditions of worth- deðerlilik koþulunu” oluþturur (Roger,1959). The self-concept (kendi oluþumu) ise, organizmanýn geliþimi üzerine oluþumundan cok bu standart deðerler üzerine meydana çýkar. Sözü geçen Deðerlilik koþullarý, Organizmanýn deðer verme iþl rahatsýz eder, bu koþullar akýþkandýr, Kiþinin ve organizmanýn olabildiðince yayýlmasýna baðlý olarak oluþan deðerler ve dik verilen semboller sürekli iþlem halindedir (Rogers,1959). Kiþinin kendine duyduðu saygý ihtiyacý, þu anda var olan deðerlilik koþulu’nun kuralýna göre deneyimlerinden seçtiði algýlamalarýyla yön bulur. Bu deneyimler, kiþinin algýlamasýnda inkara uðramamýþ ya da bir þekilde rahatsýzlýk vermemiþ halde iken kiþinin dikkatlice sembolize ettiði, algýladýðý koþullarla baðlantý hal kiþinin kendisini algýlamasý ile organizmanýn gördüðü deneyim arasýnda bir karmaþa, huzursuzluk ve saðlýksýz hastalýklý sonucu olarak “Incongruence” (samimiyetsizlik) kendini yalanlamak meydana çýkar. (Rogers,1959) Bu gariplik, insan yapýsýnda görülen olaðan bir durumdur. Deneyimler, “subception” yolu ile bilinçli bir farkýndalýk olmadan tehlikeli olarak algýlanabilir, bu taraflý formda farkýnda olmadan edinilen deneyimlerin sonucu anxiety (heyecan) dir. Yasamýný tam olarak iþleme koyabilen kiþi ve kendisi Teorik olarak, herhangi biri “Unconditional Positive Regards” (UPR) “Koþulsuz Positive (Sevgi- saygý ) Anlayýþ” ve Geliþiminde kosulsuz deðer vermenin deneyimini öðrenerek kalýcý bir deðiþim gösterebilir ve önceden gecmiþinden oluþturduðu tanýmlarý yok sayabilir. Psikolojinin e uyarlanabilir bir sonuça ulaþmasý, kiþinin kendi deneyimleri ile kiþi arasýndaki dürüstlük (congruent) iliþkisi ile baþarýlacaktýr. Bu çevresindeki diðer kiþilerden alýnan positive regards (UPR) ve pozitif self regards ( kiþinin kendisine duydugu anlayýþ, sevgisaygý ) organizmanin kendini deðerlendirmesi ile uyumlu olmalýdýr. (Rogers, 1959) Bu ideal insan ruh yapýsý, “Fully functioning person” (Fonksiyonlarýný tam uygulayan kiþi) ile þekillendirilir. Fonksiyonlarýný tam uygulayan kiþi, varoluþum içinde bütün deneyimlere açýk olan, duygularýný rahatlýkla açabilen, özgürce yaþamayý bilen, yaratýcý ve yaþamý zenginlikleri öðrenen kiþidir; “the good life”(Rogers,1961). Ayrýca þunu da ilave etmekde yarar vardýr “Ýyi yaþam bir sür iyi yerde kalmak deðildir. Bu bir yöndür ama varýlan yer deðildir (Rogers,1961, p.186). Yetiþkinlerin pek çoðunda görünen, elve çocukluk dönemi geçirilmemesi halinde terapi aracýlýðý ile geliþimini ve deðiþimi yakalamasý ümidi ile psikolojik olgunluða eriþ http://egebireyselgelisim.com
Powered by Joomla!
Oluþturulma: 11 April, 2007, 21:42