Dinler arası diyalog tuzağı ve dinde reform - Mehmet Oruç

Page 173

Sadece bu mu? Fransız basınının önemli gazetesi Le Figaro da birkaç gündür arka arkaya üç haberde Türkiye'deki sıkıntılara geniş şekilde yer verdi. Sıkıntının Türkiye'deki ekonomik krizin, kurumların iflasından kaynaklandığını, ekonominin zayıflığının tüm kurumlarda krize sebep olduğunu, şubat ayından beri işten çıkarmaların ve iflasların katlanarak devam ettiğini yazdı. Peki Devlet böyle de, fertler, şirketler bundan farklı mı? Ne gezer. Biz topyekün bu hale geldik. Bütün bunların sebebi, az kazanıp çok harcamak veya hiç kazanmadan çok harcamak. Yani israf, haksız kazanç. Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınmazsa, tarih olmuş, batmış devletler, müesseseler safında yerimizi alırız. Kimse gözümüzün yaşına bakmaz!.. MAKSATLARI ÜZÜM YEMEK DEĞİL; BAĞCIYI DÖVMEK Son yıllarda Kurban Bayramlarında çatlak kafalardan çatlak sesler yükselmeye başladı. Çok değil 15-20 sene önce böyle tartışmalar olmazdı. Herkes haddini bilirdi, 1400 yıldan beri, kurban hangi tür hayvanlardan nasıl kesiliyorsa, eti, derisi nasıl dağıtılıyorsa her müslüman böyle yapıyor dolayısıyla manevi bir huzur içinde bayramlar idrak ediliyordu. İslamiyete, kurbana inanmayanlar da haddini biliyor, “Bu bir inanç meselesidir, herkes dininin emrettiği şekilde yapmalıdır” diyerek Müslümanların işine karışmıyorlardı. Daha sonra ne olduysa, nereden emir aldılarsa, topyekün dine müdahaleye, saldırıya geçtiler. Yapılanlar akla uygun değil iddiası ile dine, ibadetlere yön vermeye kalkıştılar. Maksatları, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek; dini önce tartışmaya açmak, yıllardır dinden uzak bir şekilde yetiştirilen cahil kitlelerin kafalarını karıştırmak. Sonra da dine iki de bir müdahale ile, dinde reform yaparak dini oyuncak haline getirmek. Oyuncak haline getirdikleri dini, halka gösterip, “işte sizin inandıklarınız” diyerek, bunları dinden uzaklaştırmak. Adı islamiyet olup, İslamiyetle ilgili olmayan, insanların uydurdukları bir felsefi düşünce sistemi meydana getirmek. Gelelim şimdi Kurban tartışmalarına: Daha önceki seneler ‘kurban kesmek vahşettir’ fikrini işlemeye çalıştılar. Bu tutmayınca da, kurban sadece, sığırdan, keçi, koyundan olmaz: horozdan, tavuktan da olur saçmalığını ortaya attılar. Bu sene de, kurban kesmeye lüzüm yok, bunun yerine bedelini fakirlere vermek daha sevaptır, fikrini gündeme getirdiler. Bununla ilgili fakir, muhtaç kimselerin yaşayışlarını sergileyerek, halkın saf vicdanını etkilemek istediler. İslamiyetle ilgisi olmayan birçok köşe yazarı günlerce bunu işledi. Açılan kampanyalara öncülük ettiler. Şimdi bunlara sormak lazım; Müslümanlar, sizin yaşayışınıza, noel kutlamalarınıza karışıyorlar mı, istismar ettiğiniz fakirler sıkıntı içindeyken, lüks otellerde, lokantalarda, şampanya patlatmalarınıza su gibi para harcamalarınıza müdahale ediyorlar mı? Lafa gelince, herkes uzmanlık alanında konuşsun diyorlar, kendileri ise, Diyanetin, “ Kurban kesmek yerine bedelinin tasadduk edilmesi, bu ibadetin yerine geçmez.” fetvasına rağmen dini konularda ahkam kesip Müslümanları yönlendirmeğe kalkışıyorlar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.