Mixer Sessions III

Page 1

M

S

I

E

X

S

S

E

I

O

R

N

S


Hamit Hamutcu hamit.hamutcu@mixerarts.com KURUCU I FOUNDER

Bengü Gün bengu.gun@mixerarts.com DİREKTÖR I DIRECTOR

Eda Oslu eda.oslu@mixerarts.com SANAT DANIŞMANI | ART CONSULTANT

Fulya Baran fulya.baran@mixerarts.com İLETİŞİM VE PROJE YÖNETİCİSİ COMMUNICATIONS AND PROJECT MANAGER

Emrah Çoban emrah@mixerarts.com GALERİ ASİSTANI | GALLERY ASSISTANT

Özhan Kakış ozhan.kakis@mixerarts.com GALERİ ASİSTANI | GALLERY ASSISTANT

Damla Ayyıldız, Ülkü Özhan, Ebru Gökgöz, Elif Arayıcı, Esma Kızılırmak STAJYERLER | INTERNS

Mert Gümren GRAFİK TASARIM | GRAPHIC DESIGN

Basım Yeri

Seçil Ofset 100. Yıl Mahallesi, 100. Yıl Mahallesi Massit Matbaacılar No:77, Site Sk., 34218 Bağcılar/İstanbul

kemankeş mahallesi mumhane caddesi no: 46-50, kat I floor 0 & -1 karaköy, istanbul

8 HAZİRAN JUNE - 4 AĞUSTOS AUGUST 2018


Ahu Akgün, Ahu Akkan, Akın Güreş, Asel Kadyrkhanova, Ayşegül Altunok, Bilge Artuç, Büşra Kuzu, Büşra Özdemir, Damla Yücebaş, Emin Çelik, Ergin Soyal, Gizem Çeşmeci, Hamza Kırbaş, Hazal Ünsal, K. Oğuz Kaleli, Kıymet Daştan, Kusay Tatlı, Mert Acar, Merve Yılmaz, Nejbir Erkol, Nur Pınar Özen, Ömer Yüksek, Sesil Beatris Kalaycıyan, Ufuk Yılmaz, Umut Erbaş, Yakup Uysal


Kurulduğu günden bu yana genç sanatçılara çalışmalarını gösterebilecekleri bir alan açmayı ve sanatı herkese ulaştırmayı kendisine hedef olarak seçen Mixer, sanat eğitimi veren fakültelerin son sınıf, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yaptığı açık çağrı ile Mixer Sessions sergi serisinin üçüncüsünü bu sene 8 Haziran ve 4 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştiriyor. Yapılan başvurular arasından Mixer’in yaptığı seçkide, eserlerin genel konularını mekan, parça/bütün, birey, kimlik, yalnızlık, bellek gibi kavramlar oluşturuyor. Bu çerçevede sergide fotoğraftan videoya, tuvalden heykele birbirinden farklı medyumlar kullanan sanatçıların çalışmaları yer alıyor.

Since the day it was established, Mixer aims to make art accessible to everyone, while creating an open platform for young artists to show their works. In accordance with this mission, the exhibition series Mixer Sessions, where a group of artists is selected within the applications under an open call to senior, masters and doctoral students of the Faculties of Fine Arts, will present its third edition between June 8 and August 4, 2018. Selected by Mixer, the conceptual framework of the artworks focus on the topics such as spacebody, piece-whole relations, individuality, identity, solitariness and memory. The exhibition features various mediums including photography, video, sculpture and canvas.

Ülke genelinden ve farklı branşlarda eğitim almış adaylar arasından seçilen 26 sanatçı:

The selected artists within the applications from diverse fields and across the country are:

Ahu Akgün, Ahu Akkan, Akın Güreş, Asel Kadyrkhanova, Ayşegül Altunok, Bilge Artuç, Büşra Kuzu, Büşra Özdemir, Damla Yücebaş, Emin Çelik, Ergin Soyal, Gizem Çeşmeci, Hamza Kırbaş, Hazal Ünsal, K. Oğuz Kaleli, Kıymet Daştan, Kusay Tatlı, Mert Acar, Merve Yılmaz, Nejbir Erkol, Nur Pınar Özen, Ömer Yüksek, Sesil Beatris Kalaycıyan, Ufuk Yılmaz, Umut Erbaş, Yakup Uysal.

Ahu Akgün, Ahu Akkan, Akın Güreş, Asel Kadyrkhanova, Ayşegül Altunok, Bilge Artuç, Büşra Kuzu, Büşra Özdemir, Damla Yücebaş, Emin Çelik, Ergin Soyal, Gizem Çeşmeci, Hamza Kırbaş, Hazal Ünsal, K. Oğuz Kaleli, Kıymet Daştan, Kusay Tatlı, Mert Acar, Merve Yılmaz, Nejbir Erkol, Nur Pınar Özen, Ömer Yüksek, Sesil Beatris Kalaycıyan, Ufuk Yılmaz, Umut Erbaş, Yakup Uysal.


8

MIXER SESSIONS III

MIXER

9

AHU AKGÜN

Antik Yunan’da “melankolinin” insan vücudunda dolaşan “kara safra” sıvısından kaynaklı olduğuna inanılırmış. Sanatçı, bu betimlemenin ışığında, günümüzün bize dayattığı ataletin sonucu olan akışkan yapının aramızda dolaştığını hayal ettiği resimler yaptığını ifade eder: “Melankoliyi herkesin yakınlık kurabileceği ortak bir ‘gündüz düşü’ atmosferi içinde resmederken, bir nevi günümüz psikolojisine ayna tutmayı hedefliyor ve melankolinin akışkan yapısı ile resimlerimdeki süreci de özdeşleştiriyorum.”

In Ancient Greece, it was believed that the “black bile” circulating in the human body was the source of “melancholy”. Based on this description, because of the inertia that nowadays impose, the artist paints within the vision as if this fluid behavior moves around us: “While I depict melancholy in a common and familiar ‘reverie’ atmosphere, I intent to reflect the psychology of our era and I also identify the fluid nature of melancholy and the process in my work with one another.”

bir mevsim-defne ve murat a season-defne and murat (2017) tuval üzerine yağlı boya oil on canvas 80 x 100 cm


10

MIXER SESSIONS III

MIXER

11

AHU AKKAN

Sanatsal çalışmaları genellikle portre ve otoportre üzerine kurulu olan Ahu Akkan, insan yüzüne anlamlarla dolu olan ve insani varoluşun taşıdığı tüm gerilimlerin izlenebileceği özellikli bir alan olarak yaklaşıyor. Akkan’ın eserlerinde her portre bir şeyleri dile getirmeyi ve açığa çıkartmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, çalışmalarında ifadenin gücünden ve/veya portreyle ilişkilendirilen sembolik içerikli öğelerle kurulan bağlantıdan faydalanıyor. Sembolik içeriğiyle doğum, fanilik ve yaşam üzerine gönderme yapan Kelebek Etkisi isimli çalışma insan hayatında “an”ın önemine vurgu yapmaktadır. Kelebek etkisi, karmaşık bir sistemde tek bir yerdeki küçük bir değişikliğin başka yerlerde büyük etkilere sahip olabileceğini söyleyen bir kaos teorisi çıkarımı olmasına karşın, bu çalışma farklı bir okumayı önermektedir. İnsan hayatında yaşanabilecek en küçük etkileşimler bile kelebek etkisi yaratarak büyük değişikliklerin oluşumuna vesile olabilir.

Ahu Akkan, whose artistic studies are usually based on portrait and self portrait, approaches the human face as a feature space full of meaning and capable of watching all the tensions that human existence carries. Each portrait in Akkan’s works aims to express and reveal something. In this direction, the works are utilized in the form of symbolic content associated with the portraits and/or the power of the expression. The work; entitled Butterfly Effect which refers to birth, mortality and life with its symbolic content; emphasizes the importance of “moment” in human life. Although, the butterfly effect is an inference of chaos theory that essentially says that small change at one place in a complex system can have effects elsewhere, this work suggests a different reading. Even the smallest interactions that can be experienced in human life can lead to the formation of major changes by creating butterfly effect. kelebek etkisi butterfly effect (2016) dikilmiş kumaş stitched fabric 255 x 225 cm


12

MIXER SESSIONS III

MIXER

13

AKIN GÜREŞ

Akın Güreş çalışmalarında, insanın kendi tarihini en iyi hissettiği; yaşanılmış, terk edilmiş, boşaltılmış alanların, yapıların duygusunu yakalama fikrine yönelir. Sanatçı, restorasyona ve yok oluşa uğramış harabe ve terk edilmiş yapılar içerisinden, anıları, olayları ve geriye kalanları takip eder ve bellekte yankılanan anları yakalama çabasına girişir. Bu keşif anında yeni nesneler, unutulmuş hatıralar gün yüzüne çıkar. Güreş, daha önceki yıllarda fotoğraf ile ele aldığı konuları çizimlerle üretmeye devam ediyor.

In his works Akın Güreş describes abandoned places where people has a history in old times. The artist works on the buildings which are abandoned and has a special history or ruined. He follows memories rest of the life and those images’ reflections on human. During his practices, new images, forgotten memories come to surface. Güreş continues working on the photographs of former years, drawing and producing models of them. yükseliyoruz III we are rising III, (2018) kâğıt üzerine kuru boya crayon on paper 104,5 x 75 cm


14

MIXER SESSIONS III

MIXER

15

ASEL KADYRKHANOVA Eser, eski Sovyet bölgelerinde parmaklıklı pencere olgusunu inceler. Pencerenin demir parmaklıkları hem içeri-dışarı ikilemini hem de özel ile umumi arasındaki çatışmaya işaret eden bir metafordur. Derrida’nin metin ve tekstil analojisini ödünç alan Kadyrkhanova, bellek alanını okumak ve eşzamanlı şekilde tekrar yazmanın işareti olarak nakşeder. Bilinçli zihniyle tekrarlayan “delme”lerde kendini gösteren travma semptomolojisini taklit ederek, nakış geçmişin üstesinden gelmek için bir “taklitçi yas” haline dönüşür. Video, başlığını Stalin’in ölümünden kısa bir süre sonra “Thaw” olarak bilinen dönemde, Sovyet müzikal komedisi “Our Dear Doctor” için yazılmış şarkı “Waltz about Spring”den alıyor. Dönemin ünlü opera sanatçısı Bibigul Tulegenova tarafından söylenen şarkı Jakov Ziskind ve Alexander Zatsepin tarafından yazılmıştır. Sanatçı Bibigul Tulegenova annesi tarafından yalnız başına yetiştirildi, çünkü babası 1937’de bir “halk düşmanı” olarak tutuklandı. Besteci Alexander Zatsepin’in de benzer bir biyografisi var - babası 1941’de “vatan haini” olarak tutuklandı ve 10 yılını çalışma kampında geçirdi.

The work explores the phenomenon of barred window in former Soviet territories. Window grill becomes a metaphor to address the dialectics of outside and inside, as well as the conflict of private and public that is especially characteristic for post-Soviet societies that have gone through shocks of collectivization (1930s) and the reverse processes of privatization (1990-s). Borrowing Derrida’s analogy of text and textile, Kadyrkhanova performs embroidery as her gesture to read and simultaneously re-write the space of memory. By mimicking symptomology of trauma that reveals itself in repetitive “piercings” through the conscious mind, embroidery becomes a form of “mimetic mourning” to help to overcome the past. The video borrows its title from the song “Waltz about Spring” that was written for the Soviet musical comedy “Our dear doctor” in 1957, shortly after the death of Stalin, in the decade known as the “Thaw”. The song was performed by Bibigul Tulegenova and written by Jakov Ziskind and Alexander Zatsepin. As a child, Bibigul Tulegenova was raised by her mother alone, because her father had been arrested in 1937 as an ‘enemy of people’. The composer Alexander Zatsepin has similar biography – his father was arrested in 1941 as a “traitor to the country” and spent 10 years in the labour camp.

waltz about spring (2017) video, performans video, performance, 4’49” ed. 3+1AP.


16

MIXER SESSIONS III

MIXER

17

AYŞEGÜL ALTINOK

Dijital Parazit, insan olmak üzerine bir düşünme pratiğidir. Başka bir sistemin makineleri veya dev bir makinenin kodlanmış mikro parçaları olup olmadığımızı sorgulayan sanatçı, dijital ortamda kurguladığı bu kolaj çalışmalarında, bize izlettirilen tüm ekranlar kapandığında, tüm reklamlar susup kim olduğumuza karar veren sistem durduğunda, arta kalan şeyin bize benzeyip benzemeyeceğini soruyor. Birilerinin istekleri doğrultusunda yönlendirilmiş, kurulmuş küçük makinelere dönüşüp dönüşmediğimiz üzerine bizlere bir soru yönelten sanatçı bizi programlanmaya devam eden bir yazılım unsurundan ayıranın ne olduğunu sorguluyor.

Digital Noise is a practice on thinking about being a human. The artist is questioning whether we are machines of another system or if we are pieces of micro codes of a giant machine, in these collage works that were created in the digital environment, when all the screens that are being watched by us are closed, all the ads are silent, and when the system that decides who we are is stopped, asks whether the remains will resembles us. The artist who asked us as to whether or not we have turned into small machines that have been directed in accordance with the wishes of some, is questioning what separates us from a software that is being continued to be programmed.

dijital parazit digital noise (2018) dijital kolaj, arşivsel pigment baskı digital collage, archival pigment print 60 x 100 cm, ed. 5+1AP.


18

MIXER SESSIONS III

MIXER

19

BİLGE ARTUÇ

Her bir bireyin görsel hafızası oldukça organik ve eşsizdir. Görsel olarak algılanan, görünen her şey sistematik bir depolama yöntemi ile direkt olarak bilinçaltında arşivlenir. Bu arşivde bulunan bütün görsel elemanlar birbirleri ile sürekli olarak etkileşim halindedir. Fakat göz, bilinçaltı arşivinde birbirleri ile bağlantıda bulunmayan öğeler ile karşılaştığında bilinci zorlar, şüpheye düşürür. Sanatçı bu şüphe duygusunun uyarılması için çoğunlukla birbirleriyle etkileşim derecesi düşük olan görsel araçlar oluşturmayı hedeflemiştir. Hafızayı manipüle ederek bu etki skalasıyla oynamak, bireyin perspektifinde bir şeye tam olarak benzeşen ve hiçbir şeye benzemeyenler arasında yoyo etkisi yaratmaktadır.

Visual memory of each individual is organic and unique. Anything visually sensed and seen is directly archived in the subconscious with a systematic storage method. All these visual elements in this archive consistently interact with each other. But when the eye encounters the elements which do not interact with each other in the subconscious, it forces the conscious and causes suspicions. The artist aims to create visual instruments which have generally low grade interaction with each other in order to stimulate this sense of suspicion. Playing with this scale of influence by manipulating memory creates a yo-yo effect between the things which exactly resembles something and which do not resemble anything in the perspective of the individual.

Cyanotype baskı tekniğinden yararlanarak üç boyutlu mimari yapıları ve iki boyutlu bitkilerin yansıması kullanılmıştır. İki boyutlu bitki yansımalarının mimari ile iç içe geçişi bu etkiyi tetikleme aracı olmuştur. Bu bir metafor olarak düşünüldüğünde doğa ve mimari ne kadar iç içedir? Bu ilişki, geçmişten günümüze kadar sürekli değişim dönüşüm sürecini sorgulatır.

Reflections of three dimensional architectural constructions and two dimensional plants are used by benefiting from the cyanotype print technique. Intertwinement of the reflection of two dimensional plants with architecture is the instrument that triggers this effect. When considered as a methophor, to what degree are nature and architecture intertwined? This relation makes us question the process of change and transformation from past to present.

hafızanın yeri - yerin hafızası location of memory - place’s memory (2018) mavi baskı cyanotype printing değişken boyutlar variable dimensions


20

MIXER SESSIONS III

MIXER

21

BÜŞRA KUZU

Birey, sanat ve yaşam ilişkisini değişen algılarla yansıtarak; sosyo-politik temalar üzerinden işleyen Küçük İşler enstalasyonu, ‘‘benlik ve dünya’’ arasındaki bağlantıya değinerek izleyicinin hayal dünyasıyla kendi hikayesini oluşturmasına olanak tanıyor. İnsanların çöp diye nitelendirdiği kullanılmış/ atılmış nesnelerin başka değer ve kavramlarla bir araya getirilmesi sonucunda sanat nesnesine dönüştürerek görüntüler sunmaktadır. Bu bağlamda mekanı farklı iletilerde yorumlayarak ve mekanı genişleterek, bireyin kendi sınırlarına yönelir. Parçadan bütüne giden yapısıyla yaşamdan sahneler sunan bu çalışma izleyiciye ‘‘Ben kimim ve bu serüven içerisinde neredeyim?’’ sorusunu sordurarak, izleyiciyi bir keşif sürecine sokmayı hedeflemektedir .

Reflecting the individual, art and life relation with changing perceptions; Small Works installation, which operates on socio-political themes, allows the viewer to create his own story in the imaginary world by touching on the connection between ‘’individuality and the world”’’. It presents the image of used / discarded objects, which people call garbage, are converted into the art object as a result of being combined with other values and concepts. In this context, the work points to the individual’s own boundaries by interpreting the space in different messages and expanding the space. This work, which presents scenes from life with the structure going from fragments to the whole, aims to direct the audience to a process of discovery by asking “Who am I and where am I in this adventure?”.

küçük işler small works (2017) enstalasyon installation 160 x 200 cm


22

MIXER SESSIONS III

MIXER

23

küçük işler small works (2017) enstalasyon installation 160 x 200 cm


24

MIXER SESSIONS III

MIXER

25

küçük işler small works (2017) enstalasyon installation 160 x 200 cm


26

MIXER SESSIONS III

MIXER

27

BÜŞRA ÖZDEMİR

Değişen kentsel alanlarda yeşil alanların giderek azaldığı görülmektedir. Kentin bahçeleri, kentin haritasında görülen sadece yeşil alanları göstermektedir. Kente dair yolların ve binaların bu haritada görülmemesi, kenti alternatif bir gerçekliğe taşıyarak başkalaştırıyor. Normalde kentin yapıları arasında sıkışan yeşil alanlar bu şekilde özgürleşiyor ve geriye kalan boşluğu şekillendiriyor. Oluşan alternatif gerçeklik, Calvino’nun Görünmez Kentler’inde olduğu gibi gerçek kentlerden parçalar taşıyan hayali kentleri akla getiriyor ve kişiyi bu kenti hayal etmeye yönlendiriyor.

Green areas appear to be gradually diminishing in changing urban areas. For this reason, I only use green spaces seen in a city map. The fact that the roads and buildings of the city are not seen on this map makes the city an alternative reality and transforms it. The green spaces, normally, jammed between the city’s structures are freed in this way and shape the remaining void. The resulting alternative reality brings to mind imaginary cities that carry fragments of real cities like Calvino’s Invisible Cities, and it directs the person to imagine this city.

kentin bahçeleri garden of the city (2017) serigrafi, flok serigraphy, flok 50 x 70 cm, ed.8+1AP.


28

MIXER SESSIONS III

MIXER

29

DAMLA YÜCEBAŞ

Tekstil yüzeylere uyguladığı çalışmalarında sıklıkla tekrara dayalı, kendinden türeyen doğal formların yanında karmaşık oluşbiçimlenme süreçlerini konu edinir. Oluşturduğu imajları tül ve kumaş üzerinde çeşitli baskı yöntemleriyle çoğaltarak görsel bir yanılsama elde eder. Bu şekilde izleyicinin konumuna ve bakış açısına göre, zamansal ve mekansal olarak farklılaşabilen imgeler ortaya koyar. Bu imgeler, izleyicinin etkileşimiyle ortaya çıkan bir sürecin parçalarını oluşturur ve böylelikle imajın içinde potansiyel olarak varolan hikaye açığa çıkar. Sarmaşık adlı eserde, bir ağaç ve gövdesinde yaşayan sarmaşık bir dürbün kadrajından görülmektedir. Ağacın gövdesini saran sarmaşık, kökleriyle tutunduğu ağacın suyunu ve besinini kendine alırken bir yandan da besinsiz ve güneşsiz kalan ağaç ölmektedir. Sarmaşıkla ağacın sınırlarının birbirine karıştığı, alan ve veren tanımlarının belirsizleştiği bu iç içe geçmiş yapıda direnme ve teslimiyet kavramları bir arada yorumlanmaktadır.

In her print works applied to textile surfaces, she deals with chaotic, complex formation and emergence processes and generative forms in nature based on repetition, self-similarity and recursion. She creates a visual illusion by duplicating images using various printing methods on tulle and fabric. In this way she produces images that can be varied temporally and spatially according to the viewer’s point of view. These images constitute the parts of a process by the interaction of viewer and thus potentially existing story within the image reveals. In the work named Ivy, an ivy surrounding the body of a tree is seen through a binoculars frame. While the ivy takes the water and nutrient of the tree with its roots, the tree dies due to the lack of food and sun. In this intertwined form in which the boundaries of the tree and ivy disappeared and the definition of the giver and receiver become unclear, the concepts of resistance and surrender are interpreted together.

sarmaşık ivy ( 2108) karışık teknik mixed media 80 x 125 cm


30

MIXER SESSIONS III

MIXER

31

EMİN ÇELİK

Her “uzlaşmazlık” içinde derin bir estetik bulundurma potansiyeli taşır. Bu “uzlaşmazlık” anlarına hemen, şu an, yanı başımızda olabileceği gibi geçmişimizde hatta kendi soy ağacımızdan birinde bile karşılaşılabilir. Geçmişi donuk ve geride bırakılmış bir zaman dilimi olarak değil de, halen bugün ve şimdi ile yeniden şekillenen, biçim değiştiren ve hatta temsil bağlamında değişkenlik gösteren hareketli bir görüntü gibi algıladığımızda birçok uzlaşmazlıkla karşı karşıya kalırız.

There is a potential for a deep aesthetic presence in every “antagonism”. These “antagonism” moments can occur immediately, right now, as we are in our own past, even in one of our own descendants. We are faced with a lot of antagonism when we perceive the past as a moving image that is not dull and left behind, but is still reshaping with today and now, changing shape, and even changing in the context of representation. sanatçı tipolojisi artist typology (2017) enstalasyon, karışık teknik installation, mixed media 400 x 500 cm


32

MIXER SESSIONS III

MIXER

33

sanatçı tipolojisi artist typology (2017) enstalasyon, karışık teknik installation, mixed media 400 x 500 cm


34

MIXER SESSIONS III

MIXER

35

ERGİN SOYAL

Birinciliğe demir atmak, hacıyatmazvari bir dogma. Kürsünün devrilmez oluşu; kendi içinde, sallantıdaki hiyerarşinin dilbazlığı. Burada soruları ben sorarım, kürsüdeki iktidarın göz alıcı madalyası.

Anchoring in the first place is like a tumbler dogma. Not being overturned of the victory rostrum; in itself, babbling of the hierarchy of shaking. I ask questions here, glamorous medallion of the government on the rostrum.

burada soruları ben sorarım I ask the questions here (2015) video, 4’ 55’’, ed.3+1AP.


36

MIXER SESSIONS III

MIXER

37

GİZEM ÇEŞMECİ

İnsanın üretim sürecinin kayıtsız bir parçasına, zevksiz ve sığ bir kitlesel tüketiciye indirgendiği çağımızda, insanın çevresi ile organik bir birlik kuramaması, bireyin gündelik yaşamda haz duygusundan ve heyecandan yoksun kalarak, mekanik bir yaşam içerisinde yalnızlaşmasına neden olmaktadır. Mekanların yaratığı melankolik ve karamsar etki, insana kendi doğasını sorgulatan bir biçime dönüşmüştür. Mekanlar, oluşturdukları yığınlık hissi ile bireyin acımasız umursamazlığını ve her türlü duygudan yoksun özdeşsizliklerini ifade eder. Modern mekanlar insanın yaşamsal duygularının yitip gitmesine neden olur. Terk edilmiş mekanlar ise geçmiş bir yaşamı ve orada bıraktığı izleri temsil ederken, bir diğer yandan silinip gitmişliği sorgulatır. Tarihsel sürekliliğe ve biricikliğe sahip mekanlar “eski”ye açılan duyguların ‘o an’ın tekilliğini yansıtır. Mekanlar farklılaştıkça mekanların yarattığı etki ve duygu da farklılaşır. Ancak, günümüzde yaşanmakta olan şey ise, bu farklılaşmanın değersizleşerek, “bir zamanların”, “kutsallığının” yok olmasıdır.

In our age the individual is reduced to an indifferent component of production process and to a dull and shallow consumer. The fact that individuals are unable to form an organic unity with their environment leads to isolation of them in a mechanical life where individuals are deprived of the feelings of pleasure and excitement. The melancholic and pessimistic affect of modern spaces forces human beings to question their own nature. Modern spaces with the feeling of crowdedness they create represent individuals’ cruel indifference and numb selflessness. Modern spaces oblit-erate individuals’ lively feelings. Abounded spaces, on the other hand, while representing a past life with its expressions, make one wonder about the meaning of obliteration. Spaces with historical continuity and uniqueness reflect the momentary singularity of the feelings extending to the “past”. As the spaces differentiate, the feelings affected by them also diversify. However, what is being lived in our time is the depreciation of the diversification and thus the loss of the sanctity of “times”.

terkedilenin pembe düşü I pink dream of the abandoned I (2018) panel üzerine yağlı boya oil on wood, 33 x 47 cm


38

MIXER SESSIONS III

MIXER

39

HAMZA KIRBAŞ

Sanatçı çalışmalarında “gürültü” temasına tepki olarak “sessizlik” temasına yoğunlaşarak çalışmalarını üretmektedir. Çalışmalarının bir kısmında uluslararası tek işaret dili olan “gestuno” alfabesini kullanmaktadır. Eserlerinin kavramsal çerçevesinde ise toplumsal ve evrensel sorunlara tepki olarak üretilmiş ve söylenmiş sloganlar görülebilir. “‘Modernden sonra postmodern var, peki postmodernden sonra ne var?’ kendini zamansal olarak kendinden önce gelen bir şey ile, yani modernle karşılaştığı temelinde tanımlayıp belirleyen bir eğilimle günümüz sanatını sorgulayabiliriz. Postmodern, modernin aynı anda hem sürdürülmesinin hem ortadan kaldırılmasının gerekli olduğunu savunur. Ortadan kaldırmanın, geçmişe göre fiilen yeni bir ufuk açtığı dinamik Hegel diyalektiği mantığına göre değil; karşıt özelliklerin belirlenmesinde karşıtlığı donduran durağan mantığa göre yerine getirilir. Buna göre postmodernin temel yönünü yani onun karşıtlığa dayalı bir ikilikte kaldığını açığa vurur. Sanatın bugünkü konumu tıpkı kulaktan kulağa oyununda olduğu gibi iletişim sürecinde sorunlar yaşamaktadır.”

The artist concentrates on the theme of “silence” in response to the “noise” theme in his works. In some of his works he uses the “gestuno” attractiveness, which is the only international sign language. In the conceptual framework of his works, slogans produced and spoken in response to social and universal problems can be seen. “‘Modern then postmodern, so what is after postmodern?’ Postmodern, the continuation of modern at the same time it also claims that it is necessary to be eliminated. Not according to the logic of Dynamic Hegel dialectics, which actually opens a new horizon according to the logic, it is done. According to the static logic that freezes the opposition. The basic aspect of postmodern is that it remains in a duality based on opposition. The present position of art is experiencing problems in communication process. Just like the game of from the ear to ear.”

kulaktan kulağa from ear to ear (2018) stop-motion, döngü (video art) stop-motion, loop (video art) 01’32’’ h264 1080x1920 HD


40

MIXER SESSIONS III

MIXER

41

HAZAL ÜNSAL

Malzemenin serüveninden bahsederken kuşkusuz teknoloji ile serüvenin, sınırsız bir yola girdiği söylenebilir. Teknolojinin olanakları ile dijitalleşen bu dönemlerde herhangi bir nesne de kendi gerçekliğinden çıkıp dijital dünyanın bir parçası olabilmektedir. Tercihen kullanılan dantel motifi de dantelin gerçekliği olarak değil, yansıma olarak durmaktadır. Yeniden-üretim noktasında gerçeğinin yerine geçen yansıması kendi zemininde yeni bir gerçeklik olgusuna yer vermekte ve kullanılan malzeme nezdinde kültürel nesneye giden serüven nesnenin taşıdığı gerçekliği kendi coğrafyasında korumaya devam etmektedir.

When talking about the adventure of material, without a doubt it can be said that adventure with technology has entered an unlimited path. In this period of digitizing with the possibilities of technology, any object can come out of its own reality and become a part of the digital world. The lace motif used is not a lace reality but a reflection. The place of reality in the point of reproduction is a place for a new reality on its own ground and the reality carried by the object of adventure going to the cultural object in the used material continues to protect in its own geography. karton oyası II lace of cardboard II (2018) karton üzeri akrilik, projeksiyon acrylic on cardboard, projection, 20 x 100 cm


42

MIXER SESSIONS III

MIXER

43

K.OĞUZ KALELİ

Çağdaş düşünce ve değer yargılarıyla günümüz insanını ve mekanlarını kendime özgü pencereden görsel ve eleştirel bir tavırla ortaya koymaktayım. Kompozisyonlarımın oluşumunda lunapark kültürün bütün unsurlarını kullanarak modern dünya arasında ‘duyu ve heyecan’ hissi uyandıran bir yaklaşım kendini hissettirmektedir. Işığın, rengin ve çizginin kullanımı geometrik şemalar halinde doğal gerçekliğin soyutlamaları olarak bu geometrik şemalar zihinsel bir dünyaya aittirler ama fiziksel doğadakileri yansıtmazlar; doğal dinamik olguları ne anlamaya ne de tanımlamaya yararlar. Kavramsal bir güzelliği ifade ederler ama doğadaki kaosun karmaşıklığını anlamakta yetersiz kalırlar. İşte bu yüzden bugün kaosun içindeki düzenden bahsedilse de doğadaki kaostan bahsedilir. Çalışmalarda heyecan hissi yansıtılırken yerini gerçekliğe bırakmıştır.

By using contemporary thought and value judgments, I present a visual and critical attitude from my own personal window to today’s people and their spaces. By using all the elements of the amusement park culture in the formation of my compositions, an approach which gives a feeling of ‘sensation and excitement’ between the modern world is felt. Abstract geometrical schemas belong to a mental world, but do not reflect those in physical nature, as the use of light, color, and lineage as abstract schemas of natural reality in geometric schemas; they do not understand nor define natural dynamic phenomena. They express a conceptual beauty but they are not enough to understand the complexity of the nature of chaos. That is why today even when the order in chaos is mentioned the chaos in nature is also mentioned. It reflected the feeling of excitement in the work and left the place real.

dönüşüm transformation (2018) akrilik acrylic 140x140 cm


44

MIXER SESSIONS III

MIXER

45

KIYMET DAŞTAN

“Herhangi bir bilgi içeren fatura, not gibi kağıtlar, üzerlerinde hiç kimsenin eline geçmemesi gereken sırlar yazılı mühim belgelermiş gibi yırtarak atılırdı bizim evde. Ebeveynlerin çocuklarına öğrettiği bir alışkanlık gibiydi yırtmak.” Sanatçı, Kırmızı Dağlar başlıklı çalışmasıyla bu paranoyak eylemi var etme eylemine dönüştürür. Dağların ve kırmızının ayrı ayrı çağrıştırdığı anlamların birlikte tasvir edildiği çalışmada umut, güven, aidiyet gibi duyguları zıtlıkları ile sorgular. Kasa adlı çalışmada ise daha önce bir hastaneye ait olan yazar kasanın para yerine kömür ile doldurulmuş haznesi, 2014 yılında Soma madeninde ölen 301 madencinin ölümünü referans alır ve yaşamın değerini sorgulatır.

“Any paper containing information, such as notes and bills, were torn away at our home, like important documents in which secrets no one should come across have been written. Tearing was like a habit that parents taught their children.” The work Red Mountains, in which this paranoid action turns into action of being created, in which the meanings of mountains and red are conjointly depicted together, and the feelings of hope, trust, belonging, are questioned by their contrasts. Safe is a work that used the cash register that belonged to a hospital before, but it is filled with charcoal that literally soils hands instead of money and questions the value of life with the death of 301 miners who died in Soma mine in 2014.

dağ gibi mountain like (2012) karışık teknik mixed media 17 x 25 cm


46

MIXER SESSIONS III

MIXER

47

KUSAY TATLI

Göz bebeği ışığı sinir hücrelerine aktaran duyu organıdır. Göz, ışığı emen bir kara deliktir. Sinirlerdeki uyarılma, görme eylemini gerçekleştirir. Göz ışığı, nesneleri ve maddeleri belirler. Göremediklerimiz ya da duyu organlarımız ile hissedemediklerimiz yok mudur? Eğer daha fazla duyu organına sahip olsaydık daha fazla şey görebilir miydik? Anlatı V, video çalışması olup göz kırpma süreleri rastgele ilerlemektedir.

Pupil of the eye is the sense organ which transfers the light to the nerve cells. The eye is a black hole that absorbs the light. Stimulation of the nerves carries out the seeing action. Light of the eye identifies objects and materials. Isn’t there anything that we can’t see or we can’t sense with our sense organs? If we had more sense organs could we see further things?

belirsizlik anlatı V vagueness narrative V (2017) video kurgu video production değişken boyutlar variable dimensions, ed. 3+1AP


48

MIXER SESSIONS III

MIXER

MERT ACAR

Terk edilen yaşam alanları ölü ve soluksuz bir hisle kaplıdır çoğu zaman. Fotoğraflardaki lojman da diğer terk edilmiş mekanlar gibi, bu hissi taşıyan bir sessizliğe ve durgunluğa sahiptir. Buradan taşınanların geride bıraktıkları ölü mekan, bir zamanlar içinde yaşanılan mekanla hem aynı hem de farklıdır. İki farklı mekana ev sahipliği yapmış bir uzamın farklı boyutlarındaki izlerini içinde barındırır. Fotoğraflarda, lojmanda yaşamış olanların izleri, paylaşılan ortak düzlem aracılığı ile şimdinin içinden geriye bakan bir gözle aileden biriymiş gibi aranmaktadır. Sahip olunmayan bir belleğin boşlukları, uyumsuz taşlar ile yeniden oluşturulmaya çalışılır.

Abandoned living spaces are often replete with a dead and breathless vibe. The housing complex in these photographs, like other abandoned places, have a silence and stillness to them that convey this same sense. The dead place left behind by those who moved away is both the same place as the one that once housed people, and its own different thing. It carries within the traces of a space that housed two distinct places. In these photographs, the traces of those who once lived in the complex are searched after as if they’re family, through eyes that look back through the present, by way of a common plane. The blanks in an unattainable memory are attempted to be reconstructed using ill-fitting stones.

49


50

MIXER SESSIONS III

MIXER

51

39°46’48.5”N 32°48’22.1”E (2017) metal pano üzeri instax fotoğraflar instax photos on metal board 78 x 111 x 2 cm


52

MIXER SESSIONS III

MIXER

53

MERVE YILMAZ

Toplamda on eserden oluşan seri, sanatçının karşılaştığı bir gravür kitabına yaptığı sistemsel müdahalelerden oluşur. Kitap, İtalya’da bulunan Emilia Romagna Bölgesi’nin peyzajlarından esinlenerek üretilmiş gravür reprodüksiyonlarından oluşmaktadır. Kitabın sayfaları kullanılarak oluşturulmuş işler, yüzey üzerine uygulanan üçlü bir eylemin toplam sonucudur.

The series consists of ten works in total, consisting of systematic interventions to a gravure print book encountered by the artist. The book consists of gravure reproductions inspired by the landscapes of the Emilia Romagna Region in Italy. Works created from the pages of the book (printed leaves) are the result of a triple action on the surface.

Bunların ilki metafor olarak bellek, yani gravürü üreten anonim sanatçıların deneyimleri, ikincisi kitabı derleyenin kişisel bakış açısı, üçüncüsü ise sanatçının zamansal bir laboratuvar olarak ilk iki müdahaleyi parçalayıp yeniden başka bir zamana oturttuğu izlektir. Bu üç katman, eserin görünmez etkisini oluşturan bir matematik oluşturur ve sanatçının kitabın grid sistemini bozmaya yönelik eğilimi yüzey ontolojisiyle yaklaştığı pratik içinde anlamını bulur.

The first of these is the experience of anonymous artists who produce memory or gravure, as a metaphor, the second is the personal perspective of the book compiler and the third one is that the artist has broken down the first two interventions as a temporal laboratory and has settled down at another time. These three layers form a mathematics that collects the invisible effect of the work and the tendency of the artist to disrupt the grid system in the book finds its meaning in the practice of approximation with surface ontology.

arazi landscape (2015) kağıt üzerine karışık teknik mixed media on paper 14 x 11 cm


54

MIXER SESSIONS III

MIXER

55

NEJBİR ERKOL

Nejbir Erkol, insanın hareket aracı olan uzuvlarının anlamını yitirip tam tersi bir çeşit yüke dönüşüp işlevsizleşmesini, “yük” kavramıyla ele almaktadır. Bu konuda yaptığı serinin bir parçası olan bu çalışmasında kendi yaşamından yola çıkmaktadır. Geçirdiği bir rahatsızlık sonucu sekiz yıldır ayaklarını kullanamayan babasının yaşadığı deneyime tanıklık eden Erkol, gerçekleştirdiği bu seride gündelik yaşantıya hakim olan “güzellik”, “ideal güzellik” ve “estetik” algıyı sorgulamakta ve ideal olanın dışındakinin ötekileştirilmesine vurgu yapmaktadır.

Nejbir Erkol uses ‘’bulk’’ concept to interpret the process of dysfunction-ing of movement organs of human body losing its meaning and turning to a type of bulk. In this study, a part of series in this issue she studied on, she departs from her own living experiences. Erkol testifies to experience of her father who cannot use his legs due to a disease for eight years. In this series, she examines ‘’beauty’’, ‘’ideal beauty’’ and ‘’aesthetic perception’’ and emphasizes othering of non-ideal. yük bulk (2018) tuval üzerine kömür ve yağlı boya oil and coal on canvas 100 x 150 cm


56

MIXER SESSIONS III

MIXER

57

NUR PINAR ÖZEN

Gerçeklik ve rüya arasında, belirli formların tekrarına dayalı sahneler kurgulayan ve işlerinde doğayı özsöz olarak tanımlayan N. Pınar Özen karanlık manzaralarıyla izleyiciyi dış dünyadan bağımsız bir yere davet ediyor. Sanatçının fotoğraf hissi yaratan monokrom işleri bir yaşam alanı olarak değil, kayboluşta kavranan saf bir görünürlük olarak işlev görüyor. Puslu manzaranın arkasına gizlenmiş tekinsiz bir atmosferin içine durulan ve dinginleşen resimler sonsuza uzanan bir gizeme dönüşüyor. Algıya değil anımsamaya dönük bu zamansız mekanlar izleyiciyi serinin başlığına taşıyor. Rüyalar aleminde gezip görebileceklerimiz aynı zamanda hakikatle de paralellik kuruyor.

N. Pınar Özen, who fictionalizes scenes between reality and dream based on repetition of certain forms, and defines the nature as the aphorism, invites the viewers to a place independent from the outer world with her dark views. Monochrome works of the artist, which created a sense of photography, function not as a living space but as a pure visibility that is perceived in loss. The paintings that settle and calm down in an uncanny atmosphere hidden behind the misty scenery turn into an eternal mystery. These timeless places facing reminding not the perception, lead the viewers to the title of the series. What we can see traveling the realm of dreams is parallel to reality at the same time.

rüya döngüsü serisi cycle of the dream series (2018) tuval üzerine karışık teknik mixed media on canvas üst above 30 x 40 cm, alt below 35 x 50 cm


58

MIXER SESSIONS III

MIXER

59

ÖMER YÜKSEK

Sanatçı çalışmalarında yalnızlığı ve düşünceli figürleri işler. Resimlerinde yer verdiği yalnızlık durumu yalnız olma hali değil, yalnız hissetmeyle ilgidir. Kalabalık ortamlarda bulunsalar da yalnız hisseden figürlerdir. Teknolojinin olanakları sayesinde istediğimiz an istediğimiz kişiyle iletişim kurabilme imkanımız olmasına rağmen yalnızlaşmamız ve bu bağlamda metropol insanının psikojik durumu, iletişimsiz, düşünceli yapısı ve bazen de düşünceleri sanatçının resimlerinin konularını oluşturur. Şehir yaşamının stresi, aşırı kalabalığı, evlerin sıkışık yapısına rağmen insanların mesafeli, güvensiz, yalnız oluşları da kendi yaşamıyla orantılı olarak üstünde durduğu konulardır.

The artist does loneliness and thoughtful figures in his studies. The loneliness situation that he places in his painting is not about being alone, but about feeling alone. Even if they are found in crowded environments, they are figures that can feel alone. Despite the possibility of communicating with the person we want with the possibilities of technology, we are lonely, and in this context the psychological state of the metropolis, the communicative, thoughtful structure and sometimes the thoughts constitute the subjects of his pictures. The stress of city life, overcrowding, and people being distant, insecure, lonely are the issues he focuses on in proportion to his own life.

isimsiz untitled (2018) tuval üzerine yağlı boya oil on canvas triptik triptych 15 x 45 cm (her biri each 15x15)


60

MIXER SESSIONS III

MIXER

61

SESIL BEATRIS KALAYCIYAN

Sanatçının kendine mal etme stratejisi içerisinde oluşturduğu projeleri; bizlere dayatılan doğruluk ve gerçeklik kavramına, sanat tarihinin sunduklarıyla dayatılan güzellik anlayışına ve tüm bu doğruluklar, güzellikler içerisindeki insanın acınası kabullenmişliğine, kaderciliğine karşı bir anlam karmaşası yaratmayı hedeflemektedir. Anlamlandırmanın ve adlandırmanın katı, değişmez gibi gelen yapısı sarsılabilmektedir. Ancak onların kelimeleriyle, onların biçimleriyle ve onların bütünlüklerini sorgulayarak kendi içerisinde örtük bir çok anlam katmanı yaratmayı amaçlamaktadır. Ben ve Ben insanın kendi içinde yarattığı narsist duygulara gönderme yapmaktadır. Özellikle gücü elinde bulundurmak isteyen insanın kendini yetersiz görmesine karşın yarattığı ve inandığı kurgunun çaresiz ve trajik durumunu vurgulamaktadır.

The artist’s projects, made by the strategy of appropriation, aims at creating a chaos of meaning against to concept of truth and reality imposed to us, concept of beauty that art history offer and human’s miserable fatalism inside of all these truths and beauties. The structure of constant explanation and naming can be shaken. But with their words, with their forms and aim to create many implicit layers of meaning by critic their integrity. I & I was made consignment of narcist feelings shape inside human. Especially human who want to keep power feel himself weak, emphasize the desperate and tragic situation in spite of he create and believe.

ben ve ben I & I (2017) polyester, pirinç poliester, brass 54 x 85 x 37 cm


62

MIXER SESSIONS III

MIXER

63

UFUK YILMAZ

Modern şehirlerde doğayı seyretmeye çalıştığımızda, tabiatla aramıza her zaman beton kütlelerin girdiğini görüyoruz. Bir terasın, balkonun ya da gözümüze takılabilecek her hangi bir yapının duvarı olabilecek bu formları yalın bir şekilde anlatarak sade kompozisyonlar oluşturuyor sanatçı. Sert gölgeler ile dinamizm katarak, dokular ile izleyicinin çalışmanın içerisinde gezip kendi detaylarını yakalamasını amaçlamaktadır. Metafizik resim yaklaşımından aşina olduğumuz yalnızlık ve huzursuzluk hallerini, her an her yerde görülebilecek sıradan görüntüler ile gerçeklik ve soyutluk arasında gidip gelen gizemli halleriyle sunuyor.

When we try to enjoy nature in modern cities, we always see the concrete masses between nature and us. The artist creates simple compositions by telling these forms simply, which can be wall of a terrace, a balcony or any structure that our eyes can catch. By adding dynamism with hard shadows, he intends to keep the watchers inside the painting via textures and capture her/his own details. He present the states of loneliness and restlessness with ordinary images which we are familiar with in the metaphysical painting approach, with the mysterious states that come and go between reality and abstraction that can be seen everywhere at any moment.

duvar wall (2018) tuval üzerine akrilik acrylic on canvas her biri each 25 x 25 cm


64

MIXER SESSIONS III

MIXER

65

UMUT ERBAŞ

Sanatçı dijital, mobil, analog, gibi farklı fotoğraflama tekniklerini harmanlayarak gren, çerçeve ve çoklu pozlamalar ile, teknikler arasındaki uzlaşmaya dayalı diyaloglar ortaya çıkarır. Fotoğrafta ifade biçimlerinin sınırlarını yeniden tanımlamaya çalışan Umut Erbaş birbirlerine yabancı bu tekniklerin sunduğu farklı olanaklarla yalnızlık, yabancılaşma, iletişimsizlik, melankoli gibi modernizmin beraberinde getirdiği varoluş problemlerinin yaşam içindeki reaksiyonlarını ve didaktik fotoğraf dilini izleyicisine sunar. Modern dünyanın yalnız, tepkisiz, çaresiz bireyinin duygu durumlarını; formalist ve şiirsel bir üslup kullanarak ifade eden sanatçı, “kendine ait bir dünya” adlı fotoğraf serisini doğada gördüğümüz ama öznellik hissettiren detayların hâkim olduğu dünyalar şeklinde sunar. Dünya ve insanlardan uzaklaşmak için çektiğimiz sınırları beyaz çerçeveler ile göstererek hepimizin kendine ait küçük dünyalarını oluşturduğunu söyler. Bu çizgilerin bireyin seçimlerinin yansıması ve yabancılaşma, yalnızlık sorunlarımızın ise varoluşumuzun kaçınılmaz parçası olduğunu kullandığı manipülasyonlar, masalsı tonlar ile kendini tekrar etmeyen bir çeşitlilik içinde vurgular.

The artist creates consensusbased dialogues among techniques such as green, using square and multiple exposure by combining various photographic techniques such as digital, mobile, and analog. Umut Erbas presents the didactic photograph language to the audience in terms of not observing the standards of traditions, alienation, lack of communication, melancholy and the life of the problems of existence brought by modernism. The artist use a formalist and poetic style to presents the emotional states of the lonely, unresponsive, helpless individual of the modern world , presents the photograph series “a world of one’s ownf” in the form of worlds in which the details that we see in nature but feel subjectivity are dominant. He says that we all have our own little worlds to move away from the world and people, shows that to us with white frames. These lines emphasize the reflections of individual choices and alienation, our manipulations of our solitude problems as the inevitable part of our existence, in a variety that does not repeat itself with its fancy tones.

kendine ait bir dünya a world of one’s own (2018) arşivsel pigment baskı archival pigment print her biri each, 25 x 25 cm, ed.10


66

MIXER SESSIONS III

MIXER

67

YAKUP UYSAL

Doğa, manzaranın metaforlardan kurulmuş, bir olgu gibi görünse bile; bu olguların oluşturduğu imgeler bilinçaltına yerleşmiş izlenimleri destekleyen duygusal kodlar olarak resme dönüşmüştür. Resimler içinde yaşadığımız dünyanın görünümlerinden kesitler sunarak, anlık izlenimlerin belleğimizde bıraktığı izlerin peşinden gider. Çalışmalar insan ruhu ile doğa arasında doğrudan bağ kuran iyi olanı ve güzel olanı doğada arayarak makineleşen dünyadan kaçan aynı zamanda mevcut sistemde uzaklaşarak oluşan peyzajlardır. Bunlar doğayı biçim olarak değil, edinilen izlenimin anlık yansıması olarak resmedilmişlerdir. Bu bakımdan İzlenim, form değil, biçimin gözde bıraktığı etkidir. Bir tür sessizlik, durgunluk ve yalnızlık hislerini aktarmaya çalışan bu komposizyonsa, doğanın yüceliğinin kutsanmasıdır.

Nature is occurred with the metaphors of paysage and even if it seems like a phenomenon; the images formed by these phenomena have transformed into emotional codes as a painting which that support subliminal impressions. Paintings represents sections of the world’s images that we live in, and follows the traces left by our instant impressions. The landscapes that are formed by moving away from the machine world at the same time, escaping from the mechanical world by searching for the good ones and the beautiful ones, which have a direct connection between the human spirit and nature. They are portrayed not as a form of nature, but as an instant reflection of acquired impression; therefore, “impression” is not a form, it’s influence of form on the eye. It is the blessing of the glory of nature to these compositions, with a kind of silence, trying to convey the feelings of stillness, the stagnation and a loneliness.

öte yüz the other side (2018) kağıt üzerine soft pastel soft pastel on paper poliptik polytpic, 100 x 210 cm


68

MIXER SESSIONS III

MIXER

BİYOGRAFİLER BIOGRAPHIES

AYŞEGÜL ALTUNOK

MERT ACAR

AHU AKGÜN

Mert Acar (d.1989, Ankara) Hacettepe Üniversitesi, Grafik Bölümü’nden 2012 yılında mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini ise 2017 yılında Gazi Üniversitesi, Resim Anasanat Dalı’nda tamamladı ve aynı yerde Sanatta Yeterlik programına başladı. Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü’nde 2014 yılından beri araştırma görevlisi olarak çalışıyor. “Placeholder” adlı ilk solo sergisini 2016 yılında Melis Golar küratörlüğünde Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi sergi salonunda, “Dörtlüleri Yak” adlı ikinci solo sergisini ise aynı yıl Torun’da gerçekleştirdi. Katıldığı grup sergileri arasında; Tatlı Küçük Yalanlar (Plato Sanat - 2018), BASE New Artist Platform (Galata Rum Okulu - 2017), Urban Obscura (Galeri Siyah Beyaz - 2017), Mekân Atölye IV (Cermodern - 2017) ve Mamut Art Project (Küçükçiftlik Park - 2017) yer alıyor. Sanatçı aynı zamanda 2015 yılından beri Pelesiyer Güncel Sanat İnisiyatifi içerisinde yer alıyor.

Ahu Akgün (d. 1985, İstanbul) 2009 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra yine aynı sene Burg Giebichenstein Hochschule fur Kunst und Design, Halle Almanya’da tekstil ve resim yüksek lisansına başlamış, 2015 yılında girdiği Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı yüksek lisans eğitimini de bu sene tamamlamıştır. Çalışmalarını İstanbuldaki atölyesinde sürdürmektedir.

Mert Acar (b. 1989, Ankara) graduated from Hacettepe University, Graphics department in 2012. He completed his master's degree in Gazi University, Painting department in 2017 and started the proficiency in art program in the same department. He has been working as a research assistant at the Visual Arts Department of the Art and Design Faculty of Gazi University since 2014. In 2016, his first solo exhibition “Placeholder” was curated by Melis Golar in the Middle East Technical University Library Exhibition Hall and the second solo exhibition titled “Flashers On” was took place in Torun in the same year. Group exhibitions which he participated: Sweet Little Lies (Plato Sanat - 2018), BASE New Artist Platform (Galata Rum Okulu - 2017), Urban Obscura (Galeri Siyah Beyaz - 2017), Mekân Atölye IV (Cermodern - 2017), Mamut Art Project (Küçükçiftlik Park - 2017). He also joined the Pelesiyer Contemporary Art Initiative in 2015.

Ahu Akgun (b.1985, Istanbul) after graduating from Mimar Sinan University Fine Arts Faculty Painting Department in 2009, same year she continued her further studies in textile and painting department of Burg Giebichenstein Hochschule für Kunst und Design Halle, Germany. In 2015, she entered Sabancı University Department of Visual Arts and Communication Design as master student and she graduates this year. She continues to work at her studio in Istanbul.

AHU AKKAN Ahu Akkan (d.1980, Ankara) Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden 2003 yılında mezun oldu. 2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı ve halen aynı üniversitede sanatta yeterliğini sürdürüyor. Akkan, 2009 yılından beri Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yapmakta ve Uşak’taki atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Ahu Akkan (b.1980, Ankara) graduated from Hacettepe University Faculty of Fine Arts Department of Painting in 2003. She received her master’s degree from Hacettepe University Institute of Fine Arts Programme of Painting in 2014 and currently continues her Proficiency in Art degree at the same university. Akkan has been working as a research assistant at Uşak University since 2009, and she continues to work at her studio in Uşak.

Ayşegül Altunok (d.1987, Hakkari), 2005 yılında eğitimine başlamış olduğu Kocaeli Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı eğitimini yarıda bırakarak, 2007 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’ne giriş yaptı. Buradaki lisans eğitimini tamamladıktan sonra, 2016 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Heykel Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Hala aynı kurumda, eğitimine devam etmektedir. In 2007, she entered the Department of Sculpture at Marmara University Fine Arts Faculty leaving Kocaeli University's Visual Communication Design course which she started in 2005. After completing her undergraduate studies there, she started her graduate education at Marmara University Fine Arts Institute Sculpture Department in 2016. Today she still continues her education in the same institute.

BİLGE ARTUÇ Bilge Artuç (d.1991, Siirt) 2010 yılında Nevzat Ayaz Anadolu Meslek Lisesi Grafik ve Fotoğrafçılık bölümünden mezun oldu. 2016 yılında Sakarya Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim ana sanat dalı bölümünden mezun oldu. Ataşehir’de bulunan atölyesinde tüm eğitim hayatında almış olduğu grafik, fotoğraf ve resim alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Aynı zamanda bu alanlardaki deneyimlerini kendi bünyesinde sentezleyerek multidisipliner anlayış ile çalışmalarına devam etmektedir. Bilge Artuç (1991, Siirt) graduated from Nevzat Ayaz Anatolian Vocational High School, Department of Graphic and Photography in 2010. She graduated from Sakarya University Faculty of Art, Design and Architecture, Department of Painting in 2016. She studies on graphic, photography and painting according to her educational background at her studio in Ataşehir. She also continues to work with a multidisciplinary approach by synthesising her experiences on these fields within herself.

69

EMİN ÇELİK Emin Çelik (d.1992, Şanlıurfa) ilkokul ve liseyi İstanbul’da bitirdi, 2012 yılında Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne girdi. İki yıl okuduktan sonra okulu bırakıp Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’ne başladı. Hala aynı bölümde devam etmekte ve birçok disiplinde üretim yapmaktadır. Emin Çelik (b.1992, Şanlıurfa) finished primary school and high school in Istanbul and entered Marmara University Sociology Department in 2012. After two years of studying, he left the school and started at the Department of Sculpture at Marmara University Fine Arts Faculty. He still continues in the same department and produces in many disciplines.

GİZEM ÇEŞMECİ Gizem Çeşmeci (d.1989, Bursa) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde, Aydın Ayan ve Mustafa Orkun Müftüoğlu atölyesinde çalıştı. 2016 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden fakülte derecesiyle mezun olmuştur. 2016 yılında Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri’nde üçüncülük ödülünü almıştır. Sanatçı uluslararası birçok fuarda ve karma sergide yer almıştır. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı’nda yüksek lisans eğitimine ve çalışmalarına devam etmektedir. Gizem Çeşmeci (d.1989, Bursa) has studied in Aydın Ayan and Mustafa Orkun Müftüoğlu workshops in Mimar Sinan Fine Arts University. She has graduated from Mimar Sinan Fine Arts University bachelors of arts with honors degree. She was awarded with third place for Sakıp Sabancı Art Awards. The artist has participated in numerous international group exhibitions. She is currently pursuing an MA degree in Anadolu University Fine Arts Graduate School Department of Painting.

KIYMET DAŞTAN Kıymet Daştan (d.1980, İstanbul) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nü birincilik derecesiyle bitirdi. Ardından kazandığı burs ile Milano’daki Domus Academy’de tasarım yüksek lisansı yaptıktan sonra Türkiye’ye dönerek M.S.G.S.Ü Heykel bölümündeki yüksek lisansına devam eden Daştan, Türkiye’nin çeşitli kamusal alanlarına heykeller yapıp, bir kişisel sergi açtı. Şimdiye kadar yurt içi


70

MIXER SESSIONS III

MIXER

ve yurt dışında çeşitli galeri ve kamusal alanlarda bir çok karma sergiye, sanatçı rezidanslarına ve sempozyumlara katıldı. Çalışmalarından bazıları Sabancı ve İpek Ahmet Merey gibi özel ve kamusal pek çok koleksiyonda yer almaktadır. En son İzmit Deprem Müzesi için tasarladığı deprem anıtını gerçekleştirdi. Bunların yanı sıra 2008’de Sabancı Sanat Ödülleri Heykel Bölümü Birincilik Ödülü, 2013‘de JTR Mücevher Tasarım yarışmasında birincilik gibi birçok yarışmada dereceler kazandı. Ayrıca Daştan, dünya çapında sanatçıların projelerini hayata geçirmeleri için tasarım, prodüksiyon ve proje geliştirme desteği verdi. Masumiyet Müzesi’nin kurulum sürecinde ve sonrasında Orhan Pamuk’un vizyonu doğrultusunda müze için çalışmalar üretti. Sanatçı İstanbul’daki atölyesinde sanatsal çalışmalarına devam etmektedir.

harmanlayarak devam ettirdiği serileri bulunmaktadır. Halen İstanbul’da yaşamakta ve Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki eğitimine devam etmektedir.

Kıymet Daştan (b.1980, Istanbul) finished Mimar Sinan Fine Arts University Department of Sculpture with highest score. After getting a master's degree in design at Domus in Milan Academy with a scholarship, Daştan who continued her master’s in M.S.F.A.U. Department of Sculpture, made sculptures to various public spaces in Turkey, and opened a solo exhibition. She has participated in many exhibitions, artists' residences and symposiums in various galleries and public spaces both in Turkey and abroad. Some of her works are in many private and public collections like Sabancı and İpek Ahmet Merey. She recently realized the earthquake memorial she designed for Izmit Earthquake Museum. In addition to these, in 2008, the Sabancı Award for Art Sculpture First Prize was awarded in 2013 and came in first in the JTR Jewelry Design Competition, got rankings in many competitions. In addition, Daştan has given design, production and project development support to the artists around the world to realize their projects. During and after the installation of the Museum of Innocence, she produced works for the museum in line with Orhan Pamuk’s vision. The artist continues her artistic work at her studio in Istanbul.

Nejbir Erkol (d.1995, Mardin) 2018 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olmuştur. Eğitimine devam ettiği yıllarda Geçiş Kumpanyasıyla tiyatroda oyuncu olarak yer almıştır. Mardin’de yaşayan sanatçı fotoğraf, enstalasyon, tuval gibi farklı medyumlarda üretmeye devam etmektedir.

UMUT ERBAŞ Umut Erbaş (d. 1991 İstanbul) 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü yarıda bırakarak Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Fotoğraf ve Video Programı eğitimine başladı. Kavramsal olarak varoluş sorunları, yalnızlık, iletişimsizlik ve yabancılaşma üzerine çalışmalar yapmaktadır. Çeşitli dergilerde fotoğraf çalışmaları yayınlanmış olup, farklı disiplinleri

Umut Erbaş (b.1991 Istanbul) left his education on Art History at the Istanbul University Literature Faculty in 2014 and started to study Photography and Video Program at Yıldız Technical University Art and Design Faculty. His conceptual framework focuses on existence problem, loneliness, lack of communication and alienation. His photograph studies was published on various magazines and he continues to work on an interdisciplinary study. He lives in İstanbul and continuous his education at Yildiz Technical University.

NEJBİR ERKOL

Nejbir Erkol (b.1995, Mardin) graduated from Painting at Mardin Artuklu University Faculty of Fine Arts. While she continued her education, she was an actress in the theater with Geçiş Troupe. The artist lives in Mardin and continues to produce works with various mediums such as photography, installation, canvas.

AKIN GÜREŞ Akın Güreş (d.1988, Adaklı) İstanbul’da yaşayıp çalışmaktadır. 2010 yılında Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olmuştur. 2015 yılında başlamış olduğu Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Grafik Tasarım Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. Akın Güreş (b. 1988, Adaklı) lives and works in Istanbul. He graduated from Marmara University, Faculty of Fine Arts in 2010. His post graduate education still continues in Arel University, Graphics Department.

ASEL KADYRKHANOVA Asel Kadyrkhanova ( D.1983, Almatı, Kazakistan) resimden çizime, enstalasyon sanatından hareketli görüntü alanına geniş bir yelpazede çalışan bir görsel sanatçı. Aynı zamanda Birleşik Krallık’ta bulunan

Leeds Üniversitesinde bir doktora araştırmacısı olan Asel, pratiğe dayalı araştırmasında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte toplumlarda hafıza ve travma kavramlarıyla ilgileniyor. Sanat pratiğini bireysel ve toplumsal hafızanın ve kültürel kimliğin karışık kesişmelerini araştırmak için kullanıyor. Sanatçı 2007 yılında Kazak Ulusal Sanat Akademisi’nde resim alanında, 2011 yılında ise Newcastle Üniversitesi’nde güzel sanatlar alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Asel Kadyrkhanova (b. 1983, Alma-Ata, Kazakhstan) is a visual artist working across painting, drawing, installation art and moving image. Currently a Doctoral researcher at the University of Leeds (UK), her practice-led research concerns memory and trauma in post-Soviet societies seeing art practice as a way of inquiry into complex intersections of individual and collective memory, and cultural identity. Previously she completed MA in Fine Art at Newcastle University, UK (2011), MA in Painting at Kazakh National Academy of Arts (2007), and Republic Art College (2001).

SESIL BEATRIS KALAYCIYAN Sesil Beatris Kalaycıyan (d. 1980, İstanbul) 2006 yılında M.S.G.S.Ü. heykel bölümünde lisans eğitimini birincilikle tamamladıktan sonra aynı bölümde 2009 yılında yüksek lisansını yapmıştır. Şu an M.S.G.S.Ü. heykel bölümünde sanatta yeterlilik yapmakta ve İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir. Sesil Beatris Kalaycıyan (b. 1980, İstanbul) after she was graduated with top honours from M.S.G.S.Ü. sculpture department in 2006, she was completed a master degree education in the same department in 2009. Now she continues to study proficiency in art in M.S.G.S.Ü. sculpture department and continues to study in her studio in İstanbul.

K. OĞUZ KALELİ Oğuz Kaleli (d.1993, Konya) 2011 yılında Konya Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun oldu ve aynı yıl içerisinde Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Resim Öğretmenliği’ni kazandı. 2015 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat dalında yüksek lisansa başlamıştır. Şu anda kendi atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir. Yunus Ensari resim yarışması birincilik ödülü , Sabah Yıldızı Kültür ve Sanat Ödülleri yılın genç yeteneği

71

ödülü vb. toplam on tane ödülü bulunmaktadır. Oğuz Kaleli (b.1993, Konya) graduated from Konya Anatolian Fine Arts High School in 2011 and in the same year won Konya Necmettin Erbakan University Painting Teacher. In 2015, Necmettin Erbakan University Fine Arts Faculty started his master’s degree in painting at Necmettin Erbakan University Fine Arts Faculty. He continues his work at his studio. He has ten awards including 1st place in the Yunus Ensari Painting Contest, Sabah Star Culture and Art Awards Young Talent of the Year.

HAMZA KIRBAŞ Hamza Kırbaş (d.1991, Batman) 2013 yılında Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümüne yerleşti. Erasmus Öğrenci değişim programından yararlanarak ’’University Of Silesia Faculty Of Fine Arts, Graphics Department, Polonya’da bir yıl eğitim aldı. Bu bir yıllık süreçte Avrupa’nın birçok kentini görüp, dünyaca ünlü sanatçıları ve eserlerini etüt etme şansını elde etti. Bu geziler, sanatsal pratiğinin oluşmasına oldukça katkı sağlamıştır. Çalışmaları İngiltere, Almanya ve İtalya’nın yanı sıra Türkiye’de de birçok sergiye ve koleksiyona dahil edildi. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Hamza Kırbaş (b.1991, Batman) started his bachelors degree at Batman University Fine Arts Faculty Painting Department in 2013. He has received one year of education in the University of Silesia Faculty of Fine Arts, Graphics Department, Poland, with the Erasmus exchange program. In the course of this one year, he had the chance to see many cities of Europe and to study world famous artists and works. These trips have contributed greatly to the formation of his artistic practice. His works has been included in numerous exhibitions and collections in England, Germany and Italy as well as Turkey. He is continuing his graduate education at Hacettepe University Fine Arts Institute Painting Department.

BÜŞRA KUZU Büşra Kuzu (d.1994, İstanbul) 2006 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Bileşik Sanatlar Bölümü’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi 2009 yılında 2017 yılında yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Eğitimine devam eden Büşra Kuzu, Acıbadem’deki


72

MIXER SESSIONS III

atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Büşra Kuzu (b.1994, İstanbul) after graduating from Yıldız Technical University, Combined Arts Programme in 2016, she enrolled in Art Education Programme (MA) at Mimar Sinan Fine Arts University, in 2017. She continues her education and works in her own studio in Acıbadem.

BÜŞRA ÖZDEMİR Büşra Özdemir (d.1995, Ankara) Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nden 2017 yılında mezun oldu. Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Resim Anasanat Dalı’nda Yüksek Lisans eğitimine başladı. Ekoloji, doğa ve bahçe konuları odağında çalışmalarını Ankara’da üretiyor. “Torf” adlı ilk solo sergisini, 2017 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi sergi salonunda gerçekleştirdi. Katıldığı grup sergileri arasında; BASE New Artist Platform (Galata Rum Okulu- 2017), Urban Obscura (Galeri Siyah Beyaz - 2017), Mekân Atölye IV: Taktiksel Duruş (Cermodern - 2017), Gerçeklik Alanı IV, Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankara, 2017, Mekân Atölye III, (Cermodern – 2016) yer alıyor. Şu an Ankara’da CerModern Sanatçı İkamet Programı dahilinde çalışmalarını sürdürmektedir. Büşra (b. 1995, Ankara) graduated from the Department of Painting at the Gazi University Faculty of Fine Arts in 2017. She started her post-graduate education at the Gazi University Institute of Fine Arts, Painting Programme. She produces her works which focus on the subjects of ecology, nature, and gardens in Ankara. She opened her first solo exhibition, entitled “Turf”, in 2017 in the Middle Eastern Technical University library exhibition hall. Among other exhibitions she participated in are BASE New Artist Platform (Galata Greek Primary School - 2017), Urban Obscura (Galeri Siyah Beyaz - 2017), Mekân Atölye IV: Taktiksel Duruş (Cermodern - 2017), Gerçeklik Alanı IV, (Contemporary Arts Center, Ankara - 2017), Mekân Atölye III, (Cermodern – 2016). She currently continues her work as part of the CerModern Artist Residency Program in Ankara.

NUR PINAR ÖZEN Nur Pınar Özen (d. 1993, İzmir) İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor. Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nde Lisans eğitimine devam ediyor.

MIXER

Nur Pınar Özen (b. 1993, İzmir) lives and works in İzmir, Turkey. She continues her bachelors degree at Dokuz Eylül University of Fine Art Painting Department.

Department in 2010, she continues her master's degree in the same university and She continues her work in Ankara.

ERGİN SOYAL

YAKUP UYSAL

Ergin Soyal (d.1982, Soma) 2009 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun olduktan sonra yine aynı üniversitede 2013 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Sanatta yeterliğine devam ettiği Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. Video, heykel, fotoğraf, enstalasyon ve performans üzerine işler üretmektedir.

Yakup Uysal (d. 1995, Manisa) 2014 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü kazanmıştır. Daha sonra 2016 yılında yatay geçiş ile Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü kazanmış olup eğitimini sürdürmektedir.

Ergin Soyal (b.1983, İzmir) after graduating from Anadolu University Fine Arts Faculty Sculpture Department in 2009, he completed his master's degree in the same university in 2013. He is working as a research assistant at Anadolu University Fine Arts Faculty Sculpture Department where he continues education in proficiency in art. He works on video, sculpture, photograph, installation and performance.

KUSAY TATLI Kusay Tatlı (d.1993) 2017 yılında Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik ve Tasarım bölümünden mezun olduktan sonra aynı yıl, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sanat ve Tasarım bölümünde Yüksek Lisans eğitimine başladı. Video kurgu ve Yerleştirme üzerine çalışmalarını devam ettirmektedir. Kusay Tatlı(b. 1993) after graduating from Yaşar University Art and Design Faculty Graphic Designer Department in 2017, he started his master’s degree in Dokuz Eylül University Graduate School of Fine Arts Art and Design Department same year. He is working video production and installation.

HAZAL ÜNSAL Hazal Ünsal (d.1992, Ankara) 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun olduktan sonra yine aynı üniversitede yüksek lisans eğitimine devam etmekte ve Ankara’da çalışmalarını sürdürmektedir. Hazal Ünsal (b.1992, Ankara) after graduating from Hacettepe University Fine Arts Faculty Sculpture

In 2014, Yakup Uysal (b. 1995, Manisa) had a chance to apply for Dumlupınar University Faculty of Fine Arts, Painting department in Kütahya. After than, in 2016 he passed the exam and go to Fine Arts Painting department in Dokuz Eylül University by the horizontal transition. He continues his education in İzmir.

MERVE YILMAZ Merve Yılmaz (d.1985, Kocaeli) 2010 yılında Kocaeli Üniversitesi Matematik Bölümü'nden mezun olduktan hemen sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü'ne girerek buradan da 2015 yılında mezun olmuştur. Ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı'na kabul edilmiş ve halen alanında araştırmasını sürdürmektedir. Atölye çalışmalarını ve yaşamını İstanbul'da sürdürmektedir. Merve Yılmaz (b.1985, Kocaeli), after graduating from Kocaeli University Mathematics Department in 2010, she entered Mimar Sinan Fine Arts University Painting Department and graduated from here in 2015. Then Marmara University Institute of Fine Arts she was accepted in the field of Painting and still continues to research in the field. She continues her works and life in İstanbul.

UFUK YILMAZ Ufuk Yılmaz (d. 1989, Bursa) Uludağ Üniversitesi ve Maria Curie-Sklodowska Üniversitesinde resim iş eğitimi öğretmenliği ve grafik tasarım üzerine lisans eğitimi aldı. 2015 yılında Milli Eğitim Bakanlığında görsel sanatlar öğretmeni olarak göreve başladı. Şu an bir yandan Kütahya ilinde öğretmenlik yaparken bir yandan da yüksek lisans tezini yazmakta ve resim alanında kişisel çalışmalarını sürdürmektedir.

73

Ufuk Yılmaz (b.1989, Bursa) finished his undergraduate education in Uludağ University and Maria CurieSklodowska University about art teaching and graphic design. He started to work for the Ministry of National Education as a visual art teacher in 2015. At the moment, while working as a teacher in the province of Kütahya, he also writes his postgraduate thesis and works on his personal painting works.

DAMLA YÜCEBAŞ Damla Yücebaş (d.1987, İstanbul) 2005 yılında başladığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nde 2011 yılında lisans, 2016 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu süreç boyunca 2006-2008 yılları arasında Viyana Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’nde lisans öğrencisi, 2013 yılında Almanya Halle Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde değişim öğrencisi olarak eğitim aldı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nde 2012 yılından beri Araştırma Görevlisi olarak çalışmakta ve Sanatta Yeterlik programına devam etmektedir. Damla Yücebaş (b.1987, İstanbul) took her bachelor’s degree in 2011 and master’s degree in 2016 from Mimar Sinan Fine Arts University, Textile and Fashion Design Department. During this period, she also became a student in Textual Sculpture Department of Vienna Fine Arts Academy between 2006-2008 and exchange student in Textile Design Department of Halle Fine Arts University Germany in 2013. She has been working as a Research Assistant since 2012 and continues the Proficiency in Art Program in MSFAU Textile and Fashion Design Department.

ÖMER YÜKSEK Ömer Yüksek (d.1994, Berlin) 2017 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra,2017 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başlamıştır. İstanbul’da çalışmalarını sürdürmektedir. Ömer Yüksek (b.1994, Berlin) after graduating from Mimar Sinan Fine Arts University, Fine Arts Faculty, Painting Department in 2017, he started his graduate education in Tekirdağ Namık Kemal University, Institute of Social Sciences, Painting Department in 2017. He continues to work in Istanbul.


+90 212 243 54 43

| www.mixerarts.com | info@mixerarts.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.