Mixer Sessions IV

Page 1

MIXER SESSIONS -IV-


Mixer Sessions IV 14 Haziran June - 04 Agustos August 2019


Hamit Hamutcu hamit.hamutcu@mixerarts.com KURUCU I FOUNDER

Bengü Gün bengu.gun@mixerarts.com DİREKTÖR I DIRECTOR

Emrah Çoban emrah.coban@mixerarts.com PROJE KORDİNATÖRÜ | PROJECT COORDINATOR

Özhan Kakış ozhan.kakis@mixerarts.com SANATÇI İLİŞKİLERİ | ARTIST LIAISON

Ande Ömeroğlu, Deniz Kocabağlı, Dilara Güven, Mina Aslan STAJYERLER | INTERNS

Mumhane Caddesi Street No:46-50, Kat Floor: 0 &-1 Karaköy, Beyoğlu, İstanbul www.mixerarts.com


Ahmet Fuat Gökmen Ayşe Gürkaş Aytuğ Aykut Doğukan Tarancı Fatih Güzel Gizem Güler Hajar Babazade Hina Barlas Hüseyin Aksoy Lütfullah Genç Merve Çetin Nanda Naz Şeker Özge Kahraman Özge Kul Soyhan Baltacı Yekateryna Grygorenko Yılmaz Bulut Zelal Özkan


MIXER SESSIONS IV 2012 Kasım ayında İstanbul’da genç ve kariyerinin başındaki Türk sanatçılarının gelişmesine olanak sağlamak amacıyla kurulan Mixer, bu doğrultuda 2016 yılından beri düzenlediği açık çağrı serisine devam ediyor! Bu sene dördüncü edisyonu düzenlenen “Mixer Sessions” sergi serisi için yapılan başvurular sonucunda Mixer ekibi tarafından yapılan seçkideki eserler, 14 Haziran - 4 Ağustos 2019 tarihleri arasında sergilenecektir. Sergi, tuvalden videoye, özgün baskıdan diğer malzemelere uzanarak sanat üretiminin bir çok mecrasını kapsıyor. Pratiklerini çeşitli alanlarda geliştirmiş ve çağdaş sanatın anlatım yollarındaki yaratıcı yolculuğun henüz başında olan sanatçıların eserlerini görebileceğiniz bu sergide yer alan isimler; Ahmet Fuat Gökmen, Ayşe Gürkaş, Aytuğ Aykut, Doğukan Tarancı, Fatih Güzel, Gizem Güler, Hajar Babazade, Hina Barlas, Hüseyin Aksoy, Lütfullah Genç, Merve Çetin, Nanda (Hande Özbakır- Gözde Şenakar), Naz Şeker, Özge Kahraman, Özge Kul, Soyhan Baltacı, Yekateryna Grygorenko, Yılmaz Bulut, Zelal Özkan. Mixer, formed back in the November of 2012 with the aim of providing opportunities and space to young and emerging artists in the beginning of their careers, is continuing its open call series held each year since 2016 following this vision! The selected works, chosen from the applications for the fourth edition of the “Mixer Sessions” will be exhibited from 18th of June to 4th of August, 2019. The selection varying from canvas to video, authentic prints to various materials embraces numerous mediums of art production and artists that have branched their practices out to various fields. The artists in the beginning of their creative journey through contemporary art included in the exhibition are as follows; Ahmet Fuat Gökmen, Ayşe Gürkaş, Aytuğ Aykut, Doğukan Tarancı, Fatih Güzel, Gizem Güler, Hajar Babazade, Hina Barlas, Hüseyin Aksoy, Lütfullah Genç, Merve Çetin, Nanda (Hande Özbakır- Gözde Şenakar), Naz Şeker, Özge Kahraman, Özge Kul, Soyhan Baltacı, Yekateryna Grygorenko, Yılmaz Bulut, Zelal Özkan.


6 I Mixer Sessions IV


MÄ°XER I 7


Artist Statements

8 I Mixer Sessions IV

Ahmet Fuat Gökmen Sanatçı, sanatı kendi kişiliğinin dışavurumu olarak görmekte ve bu pratiğin öncelikle kendisini tatmin etmesi gerektiğini düşünmektedir. Buradan yola çıkarak doğada çıplak gözle görebileceğimiz herhangi bir gerçeklik eserlerini ortaya çıkaran başat öge konumundadır. Bunu kimi zaman onu dönüştürerek kimi zaman ise doğrudan tüm gerçekliğiyle eserlerinde işleme çabasındadır. Belirli bir diziyi yeterli seviyede gördüğünde ise onunla oynamak veya tüm o detayları soyut bir formla ters yüz etmek yaptığı işlerden bir başkasıdır. Sanatı, sınırı ve sonu olmayan bir disiplin olarak gören sanatçı, bu süreç içerisinde kişinin kendisini kendi potansiyeli dahilinde konumlandırdığını düşünmektedir. The artist sees art as an expression of his own personality and thinks that this practice must satisfy him firstly. From this point of view, any reality that we can see with the naked eye in nature is the dominant element that he reveals in
his works. He sometimes tries to transform it and sometimes tries to engrave it directly with all its reality. When he sees his serials at a sufficient level, for him, it is another work to play with
it or to reverse all the details with an abstract form. The artist, who sees art as a discipline without boundary and no end, thinks that within this process, the person positions himself/ herself within the potential.

Ayşe Gürkaş Sanatçı baskı resim , tuval resmi, video art
ve enstalasyon gibi farklı disiplinlerde işler üretmiştir. Çözümlemelerini çoğunlukla tuval resmi üzerinde gerçekleştirmekte olan sanatçı, yaşam içerisinde ki zeminlerin mekanik, dijital, doğal, doğa, birey, makine gibi güncel kavramların iç içe geçtiği karmaşadan meydana gelmeye başlaması halini irdeler. Teknolojinin hızla ilerleyişinin sanatta ve yaşamdaki yansımalarını konu edinirken bireyin bu dijitalleşen dünya içerisindeki

konumlarına, kaygılarına, hazlarına odaklanır. Yer çekimi, zaman, boyut gibi evrensel fizik kurallarından da çıkış noktaları bulunmaktadır. ”Yakalanmak” isimli eserinde, 3D filmlerde görmeye alışık olduğumuz magenta ve cyan renklerinin bulunduğu bozuk görüntüyü tuval resmine taşıyan sanatçı, bu birbirine yabancı görünümleri bir bütüne dönüştürerek klasik yağlı boya tuval resminin kendisini kavramsal bir boyuta taşır. Farklı disiplinlerde çalışırken de tekniğin kendisinin ifadede bulunması fikrinden yararlanarak oluşturduğu görüntünün izleyiciyi kendisinden beklenenden farklı bir yönüne odaklar. The artist has produced many works in different disciplines such as print, painting, video art and installation. The artist who performs her analyzes mostly on canvas painting, explores the fact that the floors in the living state begin to consist of the intertwined complexity of the current concepts such as mechanical, digital, natural, nature, individual and machine. While focusing on the reflections of technology’s rapid progress in art and life, she also focuses on the positions, concerns, and pleasures of the individual in this digital world. There are also points of departure from the laws of universal physics such as gravity, time and dimension. In her work
which is called “Captured”, the artist carries the distorted image with magenta and cyan colors that we are accustomed to seeing in 3D movies, into a canvas painting, and transforms this alien appearance into a whole, taking the conceptual dimension of classical oil painting to itself. Taking into account the idea of the technique itself when working in different disciplines, she focuses the viewer’s image on a different direction than expected.

Aytuğ Aykut Sanatçı çalışmalarında kendiliğinden olanı kaotikten, teknik olanı da cansızlıktan kurtaracak bir denge oluşturmaya çalışmaktadır. Ulaşmaya çalıştığı yeri, gündelik hayatta da ulaşmaya çalıştığı nokta olan sadeliğin estetiği olarak tanımlamaktadır.


Bu sadeliği yakalayabilmek için telaşsız
bir resim dil oluşturmaya çalışmaktadır. Resimlerinin konularını belirlerken amacı gündeliğe sıkışmamak ancak zamanın soru
ve sorunlarından da bihaber kalmamaktır. Sahih olana ve sahih olanın sadeliğine, kendiliğindenliğine mümkün olan en az hareketle ulaşma isteği ve bu süreçte yaşadıkları, sanatçının üretme arzusunun kaynağını oluşturmaktadır. Sergide sanatçının “Bazı Kötü Kurtlar” serisinden “Sözleri tatlı, sütleri zehirdir” çalışması yer alıyor. Çocukluğunda çizdiği bir kurt resmini yeniden yorumlayarak oluşturduğu bu seri ile sanatçı, büyüdükçe kötüleşen, güçle kurduğu bağ ile arsızlaşan, aramızda gezen, belki de zaman zaman bizim de dönüştüğümüz kurtların hikayelerini anlatıyor.

Doğukan Tarancı Çalışmalarında ağırlıklı olarak doğa temsilleri ve bunların insandan yalıtılmış̧ görüntülerini kullanan sanatçı, insanların dolaylı ya da doğrudan müdahaleleri ile tükettiği ekolojik unsurlara odaklanır. Sözü edilen müdahaleler çoğunlukla klasik resim geleneğinin hissedildiği dijital bir ortamda teknolojik bir dil ile kurgulanmaktadır. Sanatçı, videolarında ya da görsel malzemesinde statik doğal ortamlarda

“Mesaj” adlı çalışmada söz konusu imgelemi, sembolik ve kavramsal düzeyde mesaj ya da ileti kelimesinin anlamı ile gerçekleştirir. Sanatçı videoda kullandığı Hawai adasında turistlerin dolaylı olarak sebep olduğu türü tükenmiş̧ Kauai kuşunun son erkek temsilcisinin dişisine çağrısının ses kaydı ile tanımsız formların hareketini bütünleştirerek, kimi zaman distopyayı ve kimi zaman ütopyayı, insanoğlunun düşü veya gerçekliği bağlamında hatırlatmaktadır. Using mainly nature representations and human-isolated images in his work, the
artist focuses on the ecological elements that human beings consume with direct or indirect interventions. The mentioned interventions are mostly constructed in a digital language with a classical language, but in which the classical painting tradition is felt. The artist wants to revive the imagery of the history and future of the human-nature-universe relationship with the mobile, gravity-free and undefined forms seen in static natural environments in his videos or visual materials. In “The Message”, he performs the imagery with the meaning of the message or message word in a symbolic and conceptual level. The artist remembers the dystopia and sometimes utopia in the context of the dream or the reality of mankind by integrating the motion
of undefined forms with the voice recording of the call of the last male representative of the depicted Kauai bird in the Hawaiian island that the tourists indirectly caused.

Fatih Güzel Çalışmalarında sürrealist tavrı benimseyen sanatçı üretme sürecinde bilinçaltı, korku öğelerinden yola çıkarak rüyalardan beslenir. Görsel ve işitsel olarak bu olgu üzerinden çalışmalar yapar. Ortaokul dönemlerinde insanın duyma yeteneğini fark eden Fatih Güzel bu dönemde dijital ortamda ses üzerine

MİXER I 9

In his works, the artist tries to create a balance that will recover the spontaneous from chaotic and the technical from the unanimated. The desired point in his art and his daily life is the same thing, which is aesthetic of simplicity. Thus, he produces to catch up with an authentic painting style with the least possible movement. When determining the subjects of his artwork, his aim is not to be jammed in
the day but also aware of the questions and problems of present. The exhibited work “Their words are sweet, their milks are poison” is from the “Some Bad Wolves” series. The series is based on a wolf painting that artist paint in his childhood.

görülen, hareketli, yer çekimsiz ve tanımsız formlar ile insan-doğa-evren ilişkisinin tarihine ve geleceğine dair imgelemi canlandırmak ister.


10 I Mixer Sessions IV

çalışmalar yapmaya başlamıştır. Lisans dönemi süresince rüya sahnelerini üç boyutlu şekillendirmeyi sürdürmüştür. Malzeme olarak metal kullanmayı tercih etmiştir. Lisans sonrası çalışmalarında geçmiş süreçlerinden tamamen farklı pamuk gibi yumuşak ve
hafif bir malzemeye yönelmiştir. Üç boyutlu pratiklerinin yanında uzun yıllardır ses, müzik ile uğraşmaya devam eden sanatçı, dijital ortamlar üzerinden oluşturmayı amaçladığı “korku” temalı ses olgularına yönelmiştir. Bunların yanında illüstrasyon çalışmalarını da yürütmektedir. Eskişehir’de yaşayan sanatçı disiplinler arası sanatsal pratiklerinde bu ifadeler üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Adopting a surrealist attitude in his works, the artist is inspired by the dreams on the basis of the subconscious and fear in the production process. He exercises visually and aurally through this phenomenon. Realizing the hearing capacity of humans, Fatih Güzel started working on sounds on digital platforms in this period. Continuing to shape dreamscapes three-dimensionally during his bachelor studies, the material of choice of
the artist was metal. In contradiction to his past experiences, he gravitated toward the use of cotton, a soft and light material, in his post-graduation works. Working on sound and music for long years apart from his 3D practices, the artist is inclined to produce horror-themed aural phenomena, which he aimed to create through digital environments. Apart from these, he also carries out works of illustration. The artist still lives in Eskişehir and continues to work on these statements in his interdisciplinary art practices.

Gizem Güler Sanatçının çıkış noktasını, insan doğası ve modern dünya arasındaki uyuşmazlık oluşturur. Kompozisyonlarında el değmemiş̧ doğayı ya da doğa içinde saklanan, gizlenen veya

kendini rahat hisseden figürleri resmeder. Çalışmalarında gelişen teknolojiyle birlikte modern dünyanın aldığı yeni halden kaçışı, doğaya sığınma halini anlatır. Saf doğaya özlem, modern dünyanın getirdiği yorgunluk ile insanın kendi özüne dönme isteği bazı yerlerde melankolik bazı yerlerde doğanın tinsel haliyle yer alır. Sergilenen “Doğanın Gizemli Çekiciliği” adlı çalışması, doğanın her zaman bir umut doğurduğunu hatırlatır ve doğaya tekrardan bakma, onu görme ve hissedebilmeyle varoluşumuzu gerçekleştirebilmenin yollarını arar. The artist’s starting point is the discrepancy between human nature and the modern world. She paints untouched nature or figures hidden and feel comfortable in the nature in her compositions. Her works are about escape from the evolving state of the modern world together with the developing technology and the state of asylum in nature. The desire for pure nature, the exhaustion is brought by the modern world, and the desire to return to the essence of the human being take place melancholic or the spiritual state of nature. The work “The Mysterious Charm of Nature” reminds that nature always create a hope and the work looking for ways to make our existence possible by looking at nature, seeing and feeling it again.

Hajar Babazade Çalışmaları multidisipliner olan Hajar Babazade sanat tarihi ve resim alanında eğitim almıştır. Her iki alanda da eğitim aldığı için, çalışmaları “uygulamakuramsal” paralelliğinde araştırma odaklıdır. Sanatçı konularını yaşamın farklı boyutlarında karşılaştığı sorunlarından seçer. Böylece gözlemlediği, sorguladığı sorunlar ile ilgili fikir ve önerilerini çalışmalarında izleyici ile paylaşır. Gündelik yaşantıda insanların sözlü iletişim kurma konusunda birbirlerini yanlış anladıklarını gözlemleyen sanatçı, iletişim bozukluğu sorunlarına sık sık rastlamaktadır. Sözlü iletişim ile ilgili problemlere çok sık rastladığı için de, dilin iletişimde yetersiz kaldığını öne


sürer. Sanatçı bu doğrultuda Wittgenstein’ın “Dil Felsefesi” konusunu referans alarak, anlam ifade etmeyen kelime ve cümleleri, konuşma dilinde ele alır. Sanatçı günümüzde medyada, mitinglerde, sloganlarda kullanılan, kulağa hoş gelen fakat anlamları olmayan cümleler konusunda farkındalığa davet eder

Hina Barlas Çoğunlukla video ağırlıklı isler üreten sanatçı, multidisipliner bir yaklaşıma sahip ve çalışmalarında farklı medyumlara yer vermektedir. Üretim sürecinde kendi göç geçmişinden de etkilenen sanatçı, islerinde aidiyetsizlik duygusu ve yersiz-yurtsuzluk konularının yanı sıra insan hakları ve göçün insanda yarattığı kimlik karmaşası gibi konulara da değinmektedir. Sergilenen “Söz Uçar, Yazı da Kalmaz” başlıklı video çalışmasında, kelimelerin, sözlü ya da yazılı “ifade”lerin dayanıksızlığını, direnemeyişini, zaman içinde “çözülüş”ünü göstermeyi amaçlamıştır. Çalışmada, yazılı bildirgenin pratikte karşılık bulmasının olanaksızlığına işaret edilmiş ve temel ‘hakların’ somut biçimi olan ‘yazılı ifadelerin’

The artist, mostly makes video-based works, has a multi-disciplinary approach and uses diverse mediums in her works. In the process of her artworks, by the influence of her own past related to her migration story she deals with the problems like the sense of non- belonging and deterioration alongside the topics as human rights and the confusion of identity because of migration. The video work titled “Spoken Words Fly Away, Not Even Written Words Remain” depicts instability, non-resistance and eventual dissolution of the words and verbal or written “statements”. The work emphasizes the ultimate losing out nature of the bodily form (written statements) of The Rights.

Hüseyin Aksoy Sanatçı çalışmalarında tarihten ve günümüzdeki problemlere değinmekte, yer yer hiciv kullanırken bazen ironi yaparak gerçeklik alanının imge üzerinden çağrışımlarını incelemektedir. Arşiv taraması yaparak bulduğu imajları araştırarak güncel meselelere atıfta bulunmaya çalışmaktadır. Üretimlerine devam ettikçe üzerinde çalıştığı konular politika, tarih, kimlik, kültür gibi mekanla ilişkili olarak sosyal sorunlara uzanır. Sanatçı, son dönem çalışmalarında ise geleneksel olan ile modern, batılı ile doğu arasında yolları anlatmanın yollarını araştırır. Sergilenen ‘Son Akşam Yemeği’ başlıklı çalışması, arşiv fotoğraflardan Dengbej’leri ele alarak Da Vinci’nin ‘Son akşam Yemeği’ne atıfta bulunur. Bunu yaparken de coğrafyanın temsil olgusuna üçüncü dünya gözüyle yeniden bakmaya imkan verir. Ses ozanları (dengbej) ezgileriyle nesne ile imge arasındaki, ses, gerçeklik alanlarına başvurarak imgenin duyusal halini ele almıştır. Bu sayede bizlere var olmuş imge ile imgenin kültürel inşasını yeniden eserle etkileşime geçerek bunu aynı

MİXER I 11

Hajar Babazadeh, a multidisciplinary artist, studied art history and painting. Since she
has getting training in both fields, her works in the parallel of “practice-theoretical”, are focused on research. The artist chooses her subjects from the problems which she faces in different dimensions of life. Thus, she shares her ideas and suggestions with the audience in her work. The artist, who observes that people misunderstand each other in verbal communication in everyday life, frequently encounters problems of communication disorder. She argues that language is insufficient for communication, because of the frequent problems of verbal communication. In this respect, the artist takes Wittgenstein’s language philosophy as a reference point and uses words and phrases that do not make sense in the language of speech. She invites the artist to be aware of the sentences used in the media, rallies, slogans, sounds that are pleasing but not meaningful.

istikrarsız doğasına (yetersizlik- kırılganlık vs.) vurgu yapılmıştır.


12 I Mixer Sessions IV

zamanda duyusal olarak deneyimleme imkanı sunmaya çalışır. The artist analyzes the concept of reality through symbols along with the problems from the past and the present while using satire or irony time to time. The artist tries to address the current concerns with researching the images which were found in the process of scanning archives. The themes of artist are associated with social issues that related to the environment such as politic, history, identity and culture. On the other hand, the artist’s latest works represents different connotations; works reveal diverse ways of showing the contrast between the traditional and the modern one together with the opposition of the west and the east. The work of the artist, ‘The Last Supper’, refers to the Da Vinci’s ‘The Last Supper’ while employing archive photos related to the Dengbej tradition. The audience has given the opportunity of fresh look to the geography from the 3rd world perspective. Dengbej people adopt the sensual forms of symbols with their melodies in order to demonstrate the meaning behind the correlations of object and symbol. Consequently, the artist provides a chance to the viewers to experience the existed symbol and its cultural identity sensually along with the work.

Lütfullah Genç Lütfullah Genç, çalışmalarında sınıf, nesne ve bellek kavramlarına yoğunlaşır. Günlük hayatta kullanılan nesnelere farklı bakış açılarıyla yaklaşıp, olduğundan daha geniş bir açıyla sunarak, seyirciye yeni alanlar açmayı hedefler. Bunu yaparken de başta seramik malzeme üzerinden farklı medyumlarla çalışıp yeni medya ve enstalasyon işler üretir. Lütfullah Genç focuses on the concepts of class, object, and memory in his works. He aims to create new spaces for the audience by approaching objects in daily life from different perspectives and presenting them at a broader angle than they actually are. While doing this,

he creates new media and installation works by working with different mediums primarily on ceramic materials.

Merve Çetin Sanatçının çalışmalarında çıkış noktasını, bilinmeyene duyduğu merak ve canlıların kapalı dünyasında neler olabileceği hakkındaki sorgulamaları sürekli dönüşen tuhaf, garip veya norm dışı yapılar üzerinden değerlendirmek oluşturur. Bilinmeyene duyduğu merak görülemeyen dünyayı görünür kılmaya sevk eder. İnşa ettiği yapıların başlangıç noktası olan kökü oluşturur. Her kök bir yolun başlangıcıdır. Bağlanma, aktarma, bulaşma, birliktelik, oluş, farklılaşma içerir. Bilinmeyen dünyaya açtığı pencerede oradaki canlılara dair sonsuz düşünme alanı yaratır. Gözle görülmesi mümkün olmayan mikro yapıların başkalaşımlarını, bir arada oluşlarını, yaşam serüvenlerini açığa çıkarır. İnsan, hayvan, bitki, organizmalar ve pek çok canlının varoluş biçimlerini gözlemler. Bu var oluşta bir insan parmağının bir hayvan pençesine dönüşümündeki sonsuz oluşları göstermeyi hedefler. Bahsi geçen oluşlarda norm dışı canlıların varlığına ve güzelliğine odaklanarak, anomali, freak, tuhaf olanın sorgulanabilirliğini önemser. Sergilenen “Kök” ve “Anomali” başlıklı çalışmalar mikro evreni açığa çıkarmaya ve orada var olan canlıların farklılıklarına odaklanır. The curiosity of the artist’s work on the unknown and her inquiries about what
can be found in the secret world of living beings make evaluations over strange or nonordinary structures that are constantly evolving. Her curiosity about the unknown leads to an invisible world being visible. The artist forms the roots of the structures she built. Each root is the beginning of a road. It includes attachment, transmission, contagion, association, formation, and differentiation. In the window that the artist opens to the unknown world, she creates an area of infinite thinking about the creatures there. She reveals the metamorphosis, the coexistence and the


adventures of microstructures that are not visible. The artist observes the existence forms of humans, animals, plants, organisms and many other living things. She aims to show the eternal existence of the transformation of a human finger into an animal paw. By focusing on the existence and beauty of non-normative organisms, she focuses on the questionability of anomaly, freak, and the strange. “Root” and “Anomaly” focus on the discovery of the microuniverse and the differences of living things that exist there.

NANDA (Gözde Şenakar-Hande Özbakır)

Nanda is formed in collaboration with Gözde Şenakar and Hande Özbakır. The initial aim of Nanda is to draw attention to the boundaries of the area in which living beings are located or nested. Nanda starts by examining this notion, the relation with space, the context, the area occupied, the emptiness and its

Naz Şeker Naz Şeker, kil ve anlatılan projeye uygun farklı materyaller kullanarak biçim-içerik ilişkisini tamamlayan sade anlatımlar gerçekleştirmektedir. Kavramsal çalışmalar yapmakta olup aynı zamanda projelerin oluşum süreçlerinde kullandığı malzemelere müdahale ederken bir taraftan da malzemenin kendi doğal formunun müdahaleye verdiği tepki olarak çatlaması veya amorf formlar oluşturmasına engel olmaz. Genellikle psikolojik konuları ele alan projeler yaparken aynı zamanda da toplumsal eleştiriler de projelerinde mevcuttur. Anlatımları genellikle özelden genele aktarım şeklindedir. Toplumsal konulara değinirken; problemi yaşayan kişi/ kişiler ile diyalog halinde olarak konunun daha içerisinde olabildiğini düşünür ve ‘’empati’’ yaparak projesine aktarır. Naz Şeker illustrates simple expressions, which completes form-content relationship by using clay and other materials which fit to the project. While she interacts with the materials of the project, she does not avoid the materials response to the interactions she made such as cracking or amorphous forming. She usually focuses on psychological topics, at the same time social critiques are present

MİXER I 13

Nanda, Gözde Şenakar ve Hande Özbakır’ın ortak üretimleri sonucunda oluşmuştur. Nanda’nın ilk dönem işleri bulunduğu veya yaşadığı alanı imleme ve bu alanın sınırlarına dikkat çekmek üzerinedir. Nanda bu imlemeyi heykelde; mekanla ilişkiyi, bağlamı, kapladığı alanı, boşluğu ve oluşu irdeleyerek hareket eder. İlerleyen süreçlerde boşluk kavramı ile tanışma Nanda’yı felsefeye, felsefenin etkisi ile şeyler, varlık ve oluş üzerine yoğunlaştırmıştır. Süreç veya oluş felsefesi sanatçıların üretiminde ana tema haline gelmiştir. Özün süreç içindeki devamlılığı, doğanın kendisini vermektedir. Doğanın kendisi ise bir özdür ve kendisi de sürece tabidir. Bu bağlam sanatçıların üretimlerine parça parça bir devamlılık olarak yansımaktadır. Sergilenen “Kesişim” Haydarpaşa Garı bağlamı üzerinden kentlerin süreç içerisindeki kesişimlerini, birbirlerini yutarak büyüdüklerini ifade eder. Her bir parça süreçten bir kesit sunarken yığıntı ve üst üste bir biniş durumu oluş kavramına da değinir. Gar ise imlenerek geçmiş kentlerin yığınların kesişim merkezi haline gelir.

occurrence through sculpture. The introduction of the concept of emptiness makes Nanda focus on things, existence and formation by the influence of philosophy. The process or philosophy of becoming is the main theme in the production of artists. The continuity of the essence in the process is given by nature itself and nature is also part of the process. This context is reflected in the production of artists in continuity. The exhibited work “Intersection” means that the connection of the cities in the process grows by engulfing each other in the context of Haydarpaşa Station. Each section provides a section of the process; it also refers to the concept of piling up and overlapping. The train station is marked as the intersection of the masses of the past cities.


at her portfolio. She mostly prefers specific to general kind of method in her expressions. While focusing on social issues, she is in a dialog with the people who are suffering from the problems; therefore, she could adapt the problems with empathy to transfer in her works.

14 I Mixer Sessions IV

Özge Kahraman Sanatçı profesyonel olarak mağaracılık yapıyor ve birçok mağara keşfine katılıyor. Bir mağaracı olarak eserlerinde mağaraların gözlerden uzak kalan güzelliklerini gözler önüne sermektedir. Sanatçı -500, -1000 metre derinlere iniyor ve daha önce kimsenin ayak basmadığı yerlerde olma hissini yaşıyor. Bu duyguyu eserlerinde noktalama tekniği ile yansıtıyor. Saatchi-Art tarafından ‘Gelecek vaat eden 100 genç sanatçı’dan biri olarak seçilen Özge Kahraman, The Other Art Fair-Sydney’e davet edilmiştir. Bu etkinlikte dünya çapında ünlü koleksiyonlarda eserleri yer almıştır. The artist is an experienced caver. She is actively organizing and participating in many cave expeditions. Being a caver, she reveals the beauty of caves which are away from most people’s eye. The artist ventures deep under the earth, lives and breathes the feeling of being in places where no one has ever been before. She reflects this feeling with punctuation technique in her art. She was chosen by Saatchi-Art as one of the ‘Potential 100 young future artists’ and she was invited to join to participate in “The Other Art Fair” Sydney Australia in 2018, by a panel of art experts. In this event her art greatly appreciated and demanded by prominent collectors.

Özge Kul Sanatçının çalışmalarının çıkış noktasını algı ve belirsizlik kavramları oluşturmaktadır.

Sanatçı bu kavramları aidiyet, kimlik ve zaman konuları üzerinden değerlendirir. Algı ve belirsizlik temelli çalışmalarında Kul, aynı durumun farklı toplumsal koşullarda farklı algılamalar yarattığını gösterir ve birey tarafından şekillenen ilk izlenimi, ilk algılananı kırmayı-bozmayı çalışmalarında hedef haline getirir. Bu doğrultuda sanatçı, çalışmalarında bir imajın ilk izleniminden oluşan beklentiler dışında bir algı yaratır, ipuçları verir, kesin yargıya sahip bireylerin bu küçük oyunla başka bir bakış açısına girmelerini amaçlar. Sanatçı bu çalışmasında son dönemde üstüne çalıştığı Berlinli sanatçı Partizia Bach‘ın TOMIKO arşivinden seçtiği kendi anılarına dokunan 4 fotoğraf ile zaman konusunu değerlendirmiştir. Susan Sontag Fotoğraf Üzerine adlı kitabında “Fotoğraf ölümlülerin envanteridir.” der. Sanatçı Sontag’ın bu cümlesinden yola çıkarak ürettiği bu çalışmalarda aynı imaj üzerinden buradalık ve geçmişi bir arada işler. Anların birleşimiyle oluşan anılarımız, hatıralarımız burada tek bir anda sıkışmıştır ve elimizde tuttuğumuz imaj hatıralarımızın aksine süreksizdir. Sanatçı bu 4 fotoğraf ile hiç değişmeyen bir imajın zihindeki yolculuğu üzerinden bir üretim gerçekleştirmiştir. The point of emergence of the artist’s works
is the concepts of perception and uncertainty. The artist interprets these concepts in terms
of belonging, identity and time. In her work on perception and uncertainty, Kul demonstrates that the same situation-incident creates different perceptions under different social conditions and breaking-disrupting the first impression, the first perception shaped by the individual describes the aim in the works of the artist. In this direction, the artist creates, in her work, a perception other than the expectations formed from the first impression of an image, gives clues, and with this little game aims to get individuals with absolute judgment into a different perspective. In this work, the artist interprets time concept with four photographs, which touched her own memories, from TOMIKO archive of
the Berlin artist Partizia Bach, whom she has recently studied on. In her book, named “On Photography”, Susan Sontag says, “Photograph is an inventory of mortals.” The artist processes presence and past together
in her works based on Sontag’s sentence. Our memories formed
by


combinations of moments are stuck in a single moment here and the image we hold is discontinuous unlike our memories. With these 4 photographs, the artist has implemented a production via the journey of an everunchanging image in mind.

Soyhan Baltacı

Artist makes the human and their relationship with nature as a criticism object by comparing the elements of space, human and nature. As he continues his creative endeavor, the topics that his work revolves around extend to her views on war, seasons and the religion. In the beginning, the nature was an environment which involves lots of options for humankind. In the course of time, the environment started to disappear, people started to face their own demolishment because the resources become scarce and the needs increased. The work titled ”Separated Region 2” helps us see the relationship between human-space and living and non-living things.

Sanatçı, çalışmalarında bedenin nesneleşme halini ve aidiyetsizliğini işlemektedir. Kumaş, elyaf, iğne ve iplik kullanarak 2m boyunda bedenler üretmiştir. Diktiği bedenleri mükemmelleştirme çabasına girmez, tam tersine brütal görünümü amaçlar. Kumaşın ve ipliğin verdiği dişil naiflik ile onlara can kazandırıp sınırları olan iki boyutlu resim, desen, baskı ile bedenlere yaşam alanı sunar. Fakat varoluşsal bir düzlem içerisinde gerçeklikle düş arasında bir yerde olduklarını seçtiği kompozisyonlarla izleyiciye aktarır. Freud’un tekinsizlik kavramından ilerleyen sanatçı, karanlık ve sert ışın altında olan çıplak bedenlerle tekinsiz bir ortam yaratarak bizi bedenlerin canlanabileceği ikilemine düşürür. Yekateryna Grygorenko bedenlerin grotesk görünümüyle estetiği, güzelliği, çirkinliği sorgular. Sergilenen ”Gecenin Sonuna Yolculuk” adlı çalışması, bedenin işlevsizliğini ve muhtaçlığını çağrıştırmaktadır. Aynı zamanda Louise Ferdinand Celine’nin Gecenin Sonuna Yolculuk romanında ana konusu olarak işlediği hayatın tüm çıplaklığını ve insanın gerçekliğini romandan esinlenerek izleyiciye aktarmaktadır. The artist deals with the objectivity and spacelessness of the body. She produced
2m length bodies using fabric, fiber, needle and cloth. She is not looking for perfection
in bodies; she tries the opposite way. The purposes is to produce something gross.
With the feminine naivety given by the
fabric and yarn they become alive and it
also offers a living space to the bodies with
its twodimensional visual. However, in an existential plane the bodies are arranged
in a way that they are somewhere between reality and dream. The artist is inspired by Freud’s uncanny concept and creates an uncanny environment with naked bodies under the dark and hard light, which puts us in a dilemma where we think the bodies can revive. Yekateryna Grygorenko inquiries beauty and ugliness through the grotesque aesthetics of bodies. “The Journey to the End of the Night“ series reminds dysfunction and neediness of the body. At the same time, she wants
to expose the reality of life and the internal

MİXER I 15

Sanatçı çalışmalarında mekan, insan ve doğa ögelerini karşılaştırarak insan ve onun mekan ile olan ilişkisini bir eleştiri nesnesi haline getiriyor. Üretimlerine devam ettikçe üzerinde çalıştığı konular savaş, mevsimler, din ile ilgili konulara kadar uzanıyor. Doğa, başlangıçta biyolojik bir tür olan insan için, içerisinde türlü imkanları barındıran bir mekan iken, geçen zaman içerisinde maruz kalmış olduğu tahribat nedeniyle eksik kalmış, kaynakları azalmış bir mekana dönüşmüştür. Kaynakların azalıp ve ihtiyaçların artmasıyla insan, kendi yıkımının sonucu ile karşı karşıya kalmıştır. Sergilenen “Ayrı Bölge 2” başlıklı çalışması, bu karşı karşıya gelme durumunu, insan-mekan ilişkilerini, canlı ve cansız maddeler ile karşılaştırarak aralarındaki ilişkiyi görmemize yardımcı oluyor.

Yekateryna Grygorenko


problems of human just like Louise Ferdinand Celine wrote in his novel ‘The Journey to the End of the Night’.

Zelal Özkan

16 I Mixer Sessions IV

Yılmaz Bulut Sanatçı çalışmalarını, sosyo-politik olaylar ve bu olaylara ait hafıza ile beraber oluşan imgeler üzerinden gerçekleştirirken, üretimi sırasında farklı disiplinlerden faydalanmaktadır. Sanatçının çalışmalarındaki çıkış noktası, toplumda yaşanan olaylardan gelmektedir. Toplumda yaşanan olaylar doğrultusunda oluşan; ölüm, travma ve yas gibi olgular üzerinden imgelerle hatırlama, hatırlatma ve hafızaya dair bir düşünce ve üretim pratiği sunan işler üretmekte ve bunları izleyiciyle buluşturmaktadır. Sergide yer alan çalışmalarındaki yaklaşım, tıpkı bellekte olduğu gibi katmanlardan oluşmaktadır; çalışmalarında çizgi ve kullanmış olduğu malzemeler, belleğin katmanlarını temsil eden bir şekilde, üst üste katmanlar oluşturarak şekillenir. The artist materializes his work on sociopolitical events and the simulacrum that emanates through the collective memory of these events while employing varied disciplines of production. The premises of his works are mainly concerning phenomenon such as death, trauma and grief that are the outcomes of social events and they aim to prompt remembrance, to remind and to provoke a mode of thought and production through imagery that is of memory. The methodical approach seen in the works displayed in the exhibition makes use of layers like that of the memory; the lines and the materials used in his works take their final form by creating overlapping motifs of stratum, echoing the layers of memory.

Sanatçı, “İnsanlar eski bir mekân veya bir eşyaya baktığı zaman neden kısa süreli bir kaybolmuşluk hissine kapılırlar? İnsanların içlerinde oluşan bu boşluğun nedeni nedir?” sorularından hareketle bir dizi suluboya çalışması yapmaktadır. Hissedilen bu kaybın ne olduğu ve gerçekte böyle bir kaybın yaşanıp yaşanmadığı kişiler tarafından saptanamaz. Bu, yaşadıkları geçmişe, çocukluk yıllarına ya da adlandıramayacakları bir “şeye” duyulan özlem olabilir. Anıların yaşandığı mekân ve etki ettiği nesneler, insanlar için olayları zihne kaydetmede ve hatırlatmada
itici bir güç olarak çalışır. Fotoğraf, kıyafet, mobilya, duvardaki küçük çatlaklar-izler,
eski paslanmış nesneler ve daha bir sürü
şey bir olayla zihne kodlanmışsa, geçmişe özlemin sembolü konumuna gelirler. Bu yüzden sanatçı geçmişini canlandırabileceği mekân ve nesneleri resmetmektedir. Sanatçı çalışmalarına küçük boyutlu sulu boya eskizlerle başlayarak sulu boyanın müdahale edilmezliğini, geçmişin geri getirilemeyecek oluşuna, bireyler üzerinde hissettirdiği
yitimin ve melankolinin bir metaforu oluşuna bağlamaktadır. Perspektifin sınırlayıcılığını bir kenara iterek renklerin melankolik ve nostaljik etkisini kullanarak geçmişine-çocukluk yıllarına ait bir arayış içine girmektedir. Bu eserlerinde eski olanın aslında zihnimizde hâlâ “eskitemediklerimiz” olduğunu savunur. Artist paints a set of watercolor by thinking some questions such as “Why are the people smitten with the feeling of being lost while they are looking old places or objects?” or “What is the reason of the feeling of emptiness that happened to the people?“ It can’t be detected by the people of what is the feeling of being
lost and if this kind of loss is real or not. That can be the missing to the past lived, the years of childhood or the “thing” of can’t be


called. The places and things associated with memories help people record and remember. If a photograph, a dress, a furniture, a small crack on the wall, an old rusted thing and some things like that has been coded in brain with an event, they become a symbol of nostalgia. That’s why the artist portrays the places and things to revive her past. By using watercolor as a technique, the artist connects the noninterference of the watercolor paint with the past, which is impossible to bring back, as a metaphor for melancholia and feeling of getting lost. The artist traces back to her past and childhood by using melancholic and nostalgic effects of colors without the limits of perspective. She believes that the things that stay in the past are actually the ones that we cannot forget.

MÄ°XER I 17



MÄ°XER I 19


20 I Mixer Sessions IV

Ahmet Fuat Gökmen

Ahmet Fuat Gökmen isimsiz untitled (2017) gravür engraving ed.20, 55x75 cm


Ayşe Gürkaş

MİXER I 21 Ayşe Gürkaş yakalanmak captured (2018) tuval üzeri yağlı boya oil on canvas d.100 cm


22 I Mixer Sessions IV

Aytuğ Aykut

Aytuğ Aykut bazı kötü kurtlar serisi “sözleri tatlı sütleri zehirdir “ their words are sweet, their milks are poison” from the series of some bad wolves (2019) tuval üzeri kağıt kurşun kalem ve mürekkep paper pen and ink on canvas, 89x144 cm


Doğukan Tarancı

MİXER I 23 Doğukan Tarancı mesaj the message (2018) video, renkli, stereo ses video, colored, stereo sound loop 4ed. 5+1AP.


24 I Mixer Sessions IV

Fatih Güzel

Fatih Güzel rem (2018) metal, ahşap kapı, cam, kumaş metal, fabric, wooden door, glass 200x100x65 cm


I 25 P R I N T E D ’ 1MİXER 9

Arif Dino yüzler serisi faces series (1985) tek renkli ipek baskı numaralı ve mühürlü monochromesilkscreennumberedandstamped 32,5x24 cm ed.100


26 I Mixer Sessions IV

Gizem Güler

Gizem Güler doğanın gizemi the mysterious charm of nature (2018-2019) el yapımı kağıt üzerine guaj gouache on handmade paper değişken ölçüler variable dimensions


MİXER I 27 Gizem Güler doğanın gizemi the mysterious charm of nature (2018-2019) el yapımı kağıt üzerine guaj gouache on handmade paper 17,5x26 cm


28 I Mixer Sessions IV Gizem Güler doğanın gizemi the mysterious charm of nature (2018-2019) el yapımı kağıt üzerine guaj gouache on handmade paper 19x38 cm


I 29 P R I N T E D ’ 1MİXER 9


30 I Mixer Sessions IV

Hajar Babazade

Hajar Babazade ne what (2018) tuval üzerine akrilik boya ve kontraplak üzerine yazı acrylic on kanvas& writing on plywood her biri each 30x30 cm


Hina Barlas

MİXER I 31 Hina Barlas söz uçar, yazı da kalmaz spoken words fly away, so thewritten words (2018) HD video, renkli colored, stereo sound. 4’03 mp4’’ ed. 4+1


32 I Mixer Sessions IV

Hüseyin Aksoy

Hüseyin Aksoy son akşam yemeği the last supper (2019) tuval üzerine karışık teknik, yerleştirilmiş ses cihazı mixed technique on canvas, placed in the audio device 130x120 cm


Lütfullah Genç

MİXER I 33 Lütfullah Genç ortadoğu middle east (2018) seramik ve kum ceramic and sand 170x140x4 cm


34 I Mixer Sessions IV

Merve Çetin

Merve Çetin mikro evren serisi, kök root form micro universe series 2018-2019) karışık teknik mixed media 50x50 cm


Merve Çetin

MİXER I 35 Merve Çetin mikro evren serisi, anomali (2019) anomaly form micro universe series kağıt üzerine kalem pencil on paper moulding and glass 30x30 cm


36 I Mixer Sessions IV

NANDA

NANDA (Hande Özbakır - Gözde Şenakar) kesişim intersection (2019) pleksi, metal, demir tozu, mıknatıs plexi, metal, iron dust, magnet 175x45x45 cm


Naz Şeker

MİXER I 37

Naz Şeker gelin hamamı bride bath (2019) seramik ceramic 39x80 cm


38 I Mixer Sessions IV

Özge Kahraman

Özge Kahraman yeraltı serisi, şafak (2019) underground series, the aurora tuval üzerine noktalama tekniği punctuation technique on canvas d. 30 cm


Özge Kul

MİXER I 39

Özge Kul yokluk absence (2019) kağıt üzerine kurşun kalem pencil on paper 38 x 64 cm


40 I Mixer Sessions IV

Soyhan Baltacı

Soyhan Baltacı ayrı bölge II seperate zone II (2019) kağıt üzerine kömür kalem charcoal on paper 80x127 cm


I 41 P R I N T E D ’ 1MİXER 9


42 I Mixer Sessions IV

Yekateryna Grygorenko

Yekateryna Grygorenko gecenin sonuna yolculuk serisi journey to the end of the night series (2018) kağıt üzerine guaj boya gouache on paper her biri each 25x25 cm


I 43 P R I N T E D ’ 1MİXER 9


44 I Mixer Sessions IV

YÄąlmaz Bulut

YÄąlmaz Bulut isimsiz untitled (2016) kara tel black wire y.h. 35x33x100 cm


Yılmaz Bulut

MİXER I 45

Yılmaz Bulut isimsiz untitled (2017) gravür engraving ed.10+1AP. her biri each 13x10 cm


46 I Mixer Sessions IV

Zelal Özkan

Zelal Özkan eskitemediklerimiz serisi, uzatma kablosu our unaged-ones series, extension cable (2018-2019) kağıt üzeri sulu boya watercolor on paper 38x57,5 cm


Zelal Özkan

MİXER I 47 Zelal Ozkan eskitemediklerimiz serisi, ışık our unaged-ones series,light (2018-2019) kağıt üzeri sulu boya watercolor on paper 60x40 cm


48 I Mixer Sessions IV


Biyografiler Biographies Ahmet Fuat Gökmen Ahmet Fuat Gökmen (d. 1989, Ankara) Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olduktan sonra öğrenim hayatına Anadolu Üniversitesi Baskı Sanatları Bölümü’nde devam etti. Öğrenim hayatı süresince eserlerini çoğunlukla gravür tekniğiyle oluşturan sanatçı, uzun zaman
alan detaylı işler üretmiştir. Daha sonra aynı bölümde yüksek lisans eğitimine başlayan sanatçı 2018 yılında eğitimini tamamlayarak sanatta yeterlik programına kabul edilmiştir. Ulusal alanda birçok karma sergi ve yarışmaya katılan sanatçı eğitim hayatına Eskişehir’de devam etmektedir.

Ayşe Gürkaş Ayşe Gürkaş (d. 1995, Balıkesir) 2013 yılında Anadolu Üniversitesi Resim Baskı Sanatları Bölümü’nü kazandı. 1 yıllık isteğe bağlı hazırlık sürecinden sonra 2014 yılında kendi bölümünde eğitimine başladı. Çalışmalarında hızla ilerleyen teknoloji, zaman, varoluş, bireyin günlük yaşamı ve hisleri gibi kavramları işlemektedir. 2018 yılında açtığı ilk kişisel sergisinin yanı sıra çeşitli karma sergilere de katılmıştır. Eğitim hayatına son sınıf öğrencisi olarak devam etmekte olan Ayşe Gürkaş, şu an hala Eskişehir’de yaşamakta ve kendi atölyesinde çalışmalarını üretmeye devam etmektedir. Ayşe Gürkaş (b.1995, Balıkesir) has been accepted to Anadolu University, Painting Printing Arts Department in 2013. After 1

Aytuğ Aykut Aytuğ Aykut (d. 1986, Eskişehir) 2018 yılında Anadolu Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Eğitimine Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü’nde sanatta yeterlilik eğitimiyle devam etmektedir. Çalışmaları solo ve karma olmak üzere çeşitli sergilerde yer almıştır. 2018 yılında Geumgang Nature Art Biennale’e katılmıştır. Sanatçı yaşamına ve çalışmalarına Eskişehir’de devam etmektedir. Aytuğ Aykut (b. 1986, Eskişehir graduated from Anadolu University, Department of Painting in 2018, and he continues his PhD in Osmangazi University, Department of Art and Design. His works have been exhibited in several solo and mixed exhibitions. In 2018, he joined Geumgang Nature Art Biennale. The artist continues his life and works in Eskişehir.

Doğukan Tarancı Doğukan Tarancı (d.1997, İzmir) 2015
Yılında Sakarya Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Resim Bölümü’nde Lisans eğitimine başladı. Eğitim aldığı süre içerisinde klasik resim eğitiminin yanında, dijital görselleştirme ve bilgisayar programcılığı alanında sertifikalar alarak her iki disiplini birleştiren sanatsal işler üretti. Çalışmalarında ağırlıklı olarak insan, doğa, ekoloji, evren, mekan, melezlik ve kimlik konularına odaklanmaktadır. Sanatçı söz konusu içerikleri kapsayan video ve dijital görüntü serileri üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Doğukan Tarancı (b.1997, İzmir) started his undergraduate studies in 2015 at the Painting

MİXER I 49

Ahmet Fuat Gökmen (b. 1989, Ankara) after graduated from Ankara Anatolian Fine Arts High School, he continued his education at Anadolu University Printmaking Department. The artist, who mostly created his works with engraving technique during his education, produced long-term detailed works. The artist who started his graduate studies in the same department completed his education in 2018 and was accepted into the PhD. The artist, who has participated in many group exhibitions and competitions in the national field, continues his education life in Eskişehir.

year of optional language class, she started her education in 2014. She usually focuses on the topics such as developing technology, time, existence, daily life of human beings and its feelings in her studies. In addition to her first solo exhibition in 2018, she participated in multiple exhibitions and she continues her education as a senior in Anadolu University. She currently lives in Eskişehir and continues her art activity in her studio.


Department of the Faculty of Art Design and Architecture
at Sakarya University. During his education, besides classical painting education, he produced artworks that combine his former certificate programs, which are digital visualization and computer programming. His work focuses mainly on human, nature, ecology, universe, space, hybridity and identity. The artist continues to work on video and digital series of images covering the content in question.

50 I Mixer Sessions IV

Fatih Güzel Fatih Güzel (d.1989 Kırklareli) lise yıllarını Antalya’da sürdürdü. Ardından 2011 yılında Eskişehir’e yerleşti. 2018’de lisansını Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde tamamlayan sanatçı, çalışmalarında ağırlıklı olarak rüya kavramı üzerine yoğunlaşır. Müzik, ses tasarımı ve illüstrasyon alanında yürüttüğü çalışmalarını da sürdürmektedir. 2019’da heykel alanında başladığı Anadolu Üniversitesi Tezli Yüksek Lisans programına devam etmektedir. Fatih Güzel (b. 1989, Kırklareli) lived in Antalya during his high school years and moved to Eskişehir in 2011. Holding a Bachelor’s degree in Sculpture from Anadolu University, the artist focuses chiefly on the concept of dream in his works. He has also been pursuing a Master’s degree in Sculpture at Anadolu University since 2019, alongside his other works in the fields of music, sound design and illustration.

Gizem Güler Gizem Güler (d. 1997, İzmir) 2015 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne başlayıp bu bölümden henüz mezun olmuştur. Çalışmalarını daha önce K2 Güncel Sanat Merkezi ve Kendine Ait Bir Oda karma sergilerinde sergilemiştir. Sanatçı, yaşamına ve çalışmalarına İzmir’de devam etmektedir Gizem Güler (b. 1997, İzmir) started her education at Dokuz Eylül University of Fine Arts Faculty of Painting Department in 2015 and has just graduated from this department. She has exhibited her work in-group exhibitions at K2 Contemporary Art Center and Kendine Ait Bir

Oda. The artist continues her life and works in İzmir.

Hajar Babazade Hajar Babazade (d.1983, İran), İran’da Lisans eğitimini (2005) Resim Bölümü’nde ve yüksek lisans eğitimini (2009) Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sanat Araştırmaları Bölümü’nde tamamladı. Doktora programını ise (2017) Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde bitirdi. Şu anda ikinci Yüksek lisansını Mimar Sinan Üniversitesi Temel Sanat ve Eğitim Bölümü’nde yapmaktadır. İran’da ve Türkiye’de sergilerine ve yayınlarına devam eden sanatçı, İstanbul’da ilüstrasyon ve çağdaş sanat üzerine üretimlerine ve araştırmalarına devam etmektedir. Hajar Babazade (b.1983, Iran) completed her undergraduate education in Iran (2005)
in painting and her Master’s degree (2009) in Art Studies at the Fine Arts Faculty of Tehran University. She completed her PhD program
in 2017 at the Art History Department of Atatürk University. Currently, She is doing her second master’s degree in Basic Art and Education at the University of Mimar Sinan. As an artist who attends exhibitions and publications in Iran and Turkey, she continues her research and works on illustration and contemporary art in Istanbul.

Hina Barlas Hina Barlas (d.1985, Lahor) 1998 yılında ailesiyle birlikte Pakistan’dan Türkiye’ye göç etti. O zamandan beri yaşamını göç ettiği
şehir olan İstanbul’da sürdürmektedir. 2018 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde Lisans eğitimini tamamladı. Şu anda Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı’nda yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Hina Barlas (b. 1985, Lahore) migrated to Turkey from Pakistan with her family in 1998. She still lives in Istanbul, the city to where she had migrated. In 2018, she graduated from Marmara University Faculty of Fine Arts, Photography Department. She’s currently doing her M.A. in painting department in Institute of Fine Arts at Marmara University


Hüseyin Aksoy Hüseyin Aksoy (d.1996, Mardin) 2019 yılında Marmara Üniversitesi Resim Ana Bilim Dalı A.E.F ‘den mezun oldu. Çalışmaları Taiwan, Prag, Labirent Sanat, Cermodern, Corpus, A.Ü Çağdaş Sanatlar Merkezi, Bağımsız Sanat, Mixer gibi mekanlarda sergilendi ve birçok yarışmada ödül aldı. Sanatçı yaşamına ve çalışmalarına İstanbul’da devam ediyor. Hüseyin Aksoy (born in 1996, Mardin) graduated from Marmara University Painting Department A. E. F in 2019. His works have been exhibited in Taiwan, Prague and various venues such as Labirent Art, Cermodern, Corpus, A. Ü Contemporary Arts Centre, Independent Art and Mixer; moreover, many awards are received from competitions. The artist lives and continues his works in Istanbul.

Lütfullah Genç

Lütfullah Genç (b.1994, Giresun) graduated with honor’s degree from Hacettepe University, Faculty of Fine Arts, Department of Ceramics and Glass in 2018. During his undergraduate studies, he spent one year at the “University of Hungary” with Erasmus Student Exchange Program. While he is continuing his graduate education at Hacettepe University, he keeps creating artwork in Ankara and takes part
in important national and international exhibitions.

Merve Çetin Merve Çetin (d.1988, Ankara) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Sanatta Yeterlik programındaki eğitimine devam etmektedir. Sanatçı yaşamına ve sanatsal çalışmalarına Eskişehir’de devam

Merve Çetin (b.1988, Ankara) continues her PhD
in Art program at Eskisehir Osmangazi University, Faculty of Fine Art and Design. The artist continues her artistic life and works in Eskisehir.

Nanda Nanda, Gözde Şenakar ve Hande Özbakır ile 2015 yılında oluşturulmuştur. 2015
yılında avangart yaklaşım ile 10 ilin fotoğraf yarışmalarına katılım sağlayarak sürekliliği olan proje üretimine başlamıştır. 2018 yılında Tüyap Artist Deneyim’de yer almıştır. Aynı yıl içerisinde Yağmur Atasoy ile ortak proje geliştirmiştir. Nanda was founded in 2015 by Gözde Şenakar and Hande Özbakır. In 2015, with the avant-garde approach, Nanda participated in photography contests organized in 10 cities
and started the project production which is continuous. The artists’ initiative also took a place in Tüyap Artist Experience in 2018. In the same year, Nanda developed a joint project with Yağmur Atasoy.

Naz Şeker Naz Şeker (d.1996 İstanbul) Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’nde 4.sınıf öğrencisidir. Ana sanat dalı Sanatsal Seramik Tasarımı’dır. Çoğunlukla salt kil veya kil ile birleştirdiği farklı materyallerle kavramsal projeler yapmaktadır. Bununla birlikte otoportre ve figür yoğunluklu resim çalışmaları da yapmaktadır. Naz Şeker (b.1996 Istanbul) is a senior student at Marmara University Faculty of Fine Arts Ceramic and Glass Design Department. She specializes at Artistic Ceramic Design. She mostly works on cognitive projects using only clay or clay mixed with some other materials. She also draws self-portraits and figure intensive drawings.

Özge Kahraman Özge Kahraman (d.1991, İstanbul) 2009 yılında Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nü (Resim, Heykel ve Seramik)

MİXER I 51

Lütfullah Genç (d.1994, Giresun) 2018
yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü’nden fakülte birincisi olarak mezun oldu. Lisans eğitimi sırasında 2016-2017 yılları arasında Erasmus öğrenci değişimi programıyla Macaristan’da “University of West Hungary” de bir sene eğitim aldı. Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine devam etmekte olan sanatçı yurt içi ve yurt dışı önemli sergilerde yer almakla beraber üretimine Ankara’ da devam etmektedir.

etmektedir.


yetenek sınavı ile %100 burslu kazandı. 2013 yılında derece ile lisans eğitimini tamamladı. Ardından Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Plastik Sanatlar Bölümü’ne başlayan sanatçı 2016 yılında derece ile master eğitimini tamamladı. Uluslararası birçok sergiye katılan Özge Kahraman, çalışmalarına İstanbul’da devam ediyor. Özge Kahraman (b.1991, İstanbul) started her education at Plastic Arts Department of Yeditepe University in 2009 with full scholarship and got her bachelors of art degree in 2013. After completing her undergraduate degree
in 2016, she got her masters of art degree
from Plastic Arts of Social Sciences Institute
of Yeditepe University. Özge Kahraman who participated in many international exhibitions continues her works in Istanbul.

52 I Mixer Sessions IV

Özge Kul Özge Kul (d.1991, İzmir) sanat hayatına 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde başladı. 2017 yılından bu yana aynı üniversitede Temel Sanat Eğitimi Bölümünde Yüksek Lisans programına devam etmektedir. 2018’de KargArt Galeri’de İnsel İnal’ın projelendirdiği “Pilot Bölge” sergisinde küratör ve sanatçı olarak yer aldı (İstanbul). Bunun yanında eserleri EkavArt Galeri “EkavArtist New Generation” sergisinde ( 2018-2019 İstanbul), Milen Nae küratörlüğünde gerçekleşen Macao Milano- “Confusion” Karma Sergisinde (2018, Milan), CerModern “ Taktiksel Duruş” karma sergisinde (2017, Ankara) ve Ariadne Sevgi Avkıran küratörlüğünde gerçekleşen Kunstalle@Annenversum Grazs karma sergisinde (2017, Vienna) yer almıştır. 2018 yılında TOMIKO Arşiv Dergisi üzerine çalışmak amacı ile Sanatçı Patrizia Bach tarafından Academie Schloss Solitude’a davet edien Kul, proje üzerine çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir. Özge Kul (b.1991, İzmir) is a visual artist, living and working in Istanbul. She studied painting (BA) at Mimar Sinan Fine Arts University. Currently, She is participating the master program of Basic Art Education there. In 2018, She showed her works in the artistcurated exhibition-project Pilot Bölge [Pilot Zone], conceptualized by İnsel İnal at KargArt,

Istanbul, which aimed to overstep and play with the role of artists as curators. Her works have been shown in a galleries such as; KargArt Gallery in İstanbul (2019), Ekavart Gallery in Istanbul (2018), Macao Milano in Milan (2018), CerModern in Ankara (2017), and at the Kunstalle@Annenversum in Vienna (2017). In 2018, Kul has been invited to a collaborative project by the artist Patrizia Bach to create a work for TOMIKO Archive Magazine, which will be published in 2020; she continues her work in her studio in İstanbul.

Soyhan Baltacı Soyhan Baltacı (d.1989, İstanbul) Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nden 2015 yılında mezun oldu. Çalışmaları Tomtom Designhood, Sofa Hotel, MKM gibi mekanlarda sergilendi. Step İstanbul gibi fuarlarda gösterildi. Sanatçı, yaşamına ve çalışmalarına İstanbul’da devam ediyor. Soyhan Baltacı (b. 1989, İstanbul) graduated from Yeditepe University, Department of Plastic Arts in 2015. His works have been featured
at venues such as Tomtom Designhood, Sofa Hotel, MKM,and exhibited on platforms such as Step İstanbul. He currently lives and works in İstanbul.

Yekateryna Grygorenko Yekateryna Grygorenko (d. 1996, Mersin) Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde, Lisans eğitimini tamamlamak üzeredir. Ukrayna’da heykeltıraş Yuri Eduardoviç’in yanında bir yıllık eğitim almıştır. Çalışmaları Kendine Ait Bir Oda’nın ev sahipliğinde Karantina Mekan’da, Shelter Artist Run Space’in oksimoron – orijinal kopya konulu workshop çalışması ile iyi tasarım_3’de, Buca Belediyesinde, Mersin Üniversitesinde ve Mahalle Güzelbahçe’de sergilenmiştir. Yekateryna Grygorenko (b. 1996, Mersin) is about to complete her undergraduate education at Dokuz Eylül University Fine Arts Faculty Painting Department. In Ukraine, she took one year of training from the sculptor Yuri Eduardovic. Her work has been exhibited in Karantina Mekan, hosted by a Kendine Ait Bir Oda, in iyi tasarım_3 with Shelter Artist Run Space’s workshop on oximoron - original


replica, in Buca Municipality, in Mahalle Güzelbahçe and in Mersin University.

Yılmaz Bulut

Yılmaz Bulut (b.1990, Tunceli) graduated from Marmara University Fine Arts Faculty, Traditional Turkish Arts Department, Gilding Miniature Art Major in 2014 and the Painting Art Major of the same faculty in 2016. Currently he is doing his Masters Degree in Painting Department, which he started in 2016, following his graduation. His works have previously
been exhibited in 2016 TÜYAP Artist 26th International Istanbul Art Fair “Terra Incognita” Department, Marmara University Fine Arts Faculty 7th International Student Trienal, Art On Gallery, 12th Contemporary Istanbul Art Fair and ALAN Istanbul Stand, IMOGA Art Gallery, Nurol Art Gallery, Kadıköy Municipality Kadıköy Youth Art Center and Karşı Art Works. The artist is currently residing and continuing his works in İstanbul.

Zelal Özkan Zelal Özkan (d.1989, Diyarbakır) 2013 yılında Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra aynı yıl Şanlıurfa Siverek’te görsel sanatlar

Zelal Özkan (b.1989, Diyarbakır) graduated from Ziya Gökalp Education Faculty, department of art in 2013. She started to work as a visual art teacher in Siverek, Şanlıurfa in the same year. She took part ingroup exhibitions in Siverek and Diyarbakır. She started to study postgraduate in the Department of Art, Mardin Artuklu University in 2018. She currently lives and continues her studies in Diyarbakır currently.

MİXER I 53

Yılmaz Bulut (d.1990, Tunceli) 2014 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, Tezhip Minyatür Anasanat Dalı’ndan mezun olduktan sonra aynı fakültede Resim Anasanat Dalı Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. 2016 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı’nda yüksek lisansına başladı ve halen yüksek lisansına devam etmektedir. Çalışmaları, 2016 TÜYAP Artist 26. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı Umulmadık Topraklar Bölümü, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 7. Uluslararası Öğrenci Trienali, Art On Galeri, 12.Contemporary İstanbul Sanat Fuarı,
ALAN İstanbul Standı gibi fuar ve etkinlilerde sergilendi. IMOGA Art Gallery, Nurol Sanat Galerisi, Kadıköy Belediyesi Kadıköy Gençlik Sanat Merkezi, Karşı Sanat Çalışmaları
gibi mekanlardaki sergilere katıldı. Sanatçı yaşamına ve çalışmalarına İstanbul’da devam ediyor.

öğretmeni olarak göreve başladı. Diyarbakır ve Siverek’te grup sergilerine katıldı. 2018 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Resim Bölümü Yüksek Lisans programına başladı. Sanatçı yaşamına ve çalışmalarına Diyarbakır’da devam ediyor.


54 I Mixer Sessions IV


MÄ°XER I 55


56 I Mixer Sessions IV


Mumhane Sokak Street No:46-50 Kat Floor: 0 &-1 Karaköy, Beyoğlu, İstanbul +90 212 243 54 43

www.mixerarts.com

info@mixerarts.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.