Sosyal Bakım Hizmetlerine Kamu Yatırımının İstihdam, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği&Yoksulluğa Etkileri

Page 27

SOSYAL BAKIM HIZMETLERINE KAMU YATIRIMLARI

itirazlarına rağmen 2014 yılında bu ön taslak “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Yasası” adı altında tam bir yasa önergesine dönüştürülmüştür. “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Yasası” 19 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış ve 26 Ocak 2015’te meclise getirilmiştir. Yasa tasarısının gerekçesinde kadın istihdamıyla birlikte doğurganlık hızının artırılmasının hedeflendiği belirtilmektedir. Bunu sağlamanın yolları olarak da şunlar gösterilmektedir: a) uzatılmış annelik izni (ilk çocukta 2 ay, ikinci ve üçüncü çocukta 4 ve 6 ay ek izin); kamu sektörü işverenleri bunun tamamını karşılarken özel sektör işverenleri maliyete kısmen katılacaklardır; b) ebeveyn izni (çocuğun zorunlu okul çağına -5,5 yaş- gelmesine kadar ücretsiz kısmi zamanlı izin; kısmi zamanlı çalışma hakkı ile birlikte); c) yeni kurulan çocuk bakım merkezlerine 5 yıla kadar vergi indirimi; e) işverenlere, kısmi zamanlı izin kullanan ebeveynlerin yerine özel kuruluşlar aracılığıyla süreli sözleşmeli, geçici işçi çalıştırma hakkı. Tasarı, bir dizi boşluğu ve zaafı nedeniyle kadın hakları kuruluşları, işçi sendikaları ve işveren kuruluşları tarafından eleştirilmiştir. Kadın hakları kuruluşları, kısmi zamanlı ebeveyn izni- kısmi zamanlı çalışma seçeneğinin, babalar yerine büyük ölçüde anneler tarafından tercih edileceğini, bunun işgücü piyasasındaki eşitsizlikleri daha da arttıracağına dikkat çekmişlerdir. Babaların da izni kullanmaya teşvik edilmesi için iznin ücretli olması ve babadan anneye aktarılamaz bir bileşeninin bulunmasının gerekliliğini vurgulamışlardır. Dolayısıyla, yasanın bu haliyle benimsenmesi halinde ortaya çıkabilecek potansiyel tehlike olarak, süresi uzatılmış kısmi zamanlı doğum izni perdesi altında yatay ve dikey toplumsal cinsiyet ayrışmasının artmasını ve ücret açığının büyümesini göstermektedirler. Kadın kuruluşları ayrıca yerel yönetimlere çocuk bakım merkezleri kurmaları açısından getirilen gevşek zorunluluğun pratikte büyük olasılıkla etkisiz kalacağına işaret etmektedir; örneğin mevcut yasal düzenleme yerel yönetimlere kadın sığınma evleri açma zorunluluğu getirdiği halde bu konuda başarısız kalınmıştır. Dolayısıyla, eğer yasa çocuk bakım hizmetleri sunumunda belirli bir etki yaratacaksa bu etki özel bakım merkezleri aracılığıyla gerçekleşebilecektir ve sonuçta düşük gelir düzeyindeki hanelere ancak sınırlı ölçüde yarar sağlayabilecektir.22

22 Yasa tasarısının toplumsal cinsiyet perspektifinden kapsamlı bir değerlendirmesi için bakınız, Toksöz (2015).

26

İşçi sendikalarının yasa tasarısına yönelik eleştirileri ise süreli sözleşmeli geçici işçi çalıştırma imkânını gündeme getirmesi, böylece iş-yaşam dengesi adına güvencesiz-eğreti istihdam biçimlerini kolaylaştırması noktasına odaklanmaktadır. Son olarak, işveren kuruluşları da ebeveynlik izninin uzatılmasının işe alma ve terfi gibi durumlarda kadınlara karşı ayrımcılığı daha da derinleştirebileceğine ilişkin kaygılarını dile getirmiştir. Yasa tasarısı çeşitli meclis komisyonlarından geçmesine rağmen iki maddesi hariç TBMM onayına sunulmamıştır. Söz konusu iki madde, işyaşam dengesi sorunsalından ziyade doğurganlığın arttırılması hedefine yöneliktir ve 2015 yılında kabul edilen bir torba yasada yer almaktadır (Resmi Gazete, 2015a). Bu maddeler her bir çocuğun doğumu için annelere yapılacak yardım ödemeleri ve 27 yaşından önce evlenen gençlere “çeyiz” yardımı öngörmektedir.23 Bu arada, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Nisan 2015’te uygulamaya konulan iki yıllık bir pilot program kapsamında küçük çocukları (0-36 aylık) olan istihdamdaki annelere çocuk bakıcısı tutmaları karşılığında ayda 300 Euro ödenecektir. ÇSGB, Avrupa Birliği hibesiyle finanse edilen pilot programın amacının, çoğu durumda doğumun ardından işlerinden ayrılan kadınlar gözetilerek, kadınların işgücü piyasası bağlarının güçlendirilmesi olduğunu belirtmiştir. Küçük çocuğu olan istihdamdaki kadınları desteklemek amacıyla evde çocuk bakacak kişilerin istihdamına yönelik program üç pilot ilde (Antalya, Bursa ve İzmir) uygulamaya konulmuştur. Yapılacak yardım şu koşula bağlıdır: Başvuran annenin azami aylık kazancının aylık asgari ücretin iki katı olması ve çocuk bakıcısı kişinin sosyal güvenlik kapsamında çalıştırılması. Programın kapsamının, iki yıllık bir sürede toplam 38 milyon Euro bütçeyle 5.000 anneye ulaşması beklenmektedir (Sosyal Güvenlik Kurumu, 2015). 24

23 15 Mayıs 2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere annelere yapılacak nakit transferi ilk doğumda 300 TL (100 Euro), ikinci doğumda 400 TL (130 Euro) üçüncü ve sonraki doğumlarda ise 600 TL’dir. Çeyiz yardımı içinse 27 yaşından önce evlenen kişinin evlilikten en az 3 yıl önce banka çeyiz hesabı olması gerekir. Evlilik üzerine hesap sahibine banka hesabında biriken tutarın %20’si kadar yardım yapılmaktadır; ancak bu yardımlarda 5.000 TL’lik (yaklaşık 1.800 Euro) üst sınır vardır (Resmi Gazete, 2015a). 24 Azami maaş üst sınırı (asgari aylık maaşın iki katı) 01.01.2015-30.06.2015 dönemi için azami 2.403,00 TL maaşa, 01.07.2015 – 31.12.2015 dönemi için de azami 2.547,00 TL’ye tekabül etmektedir (Sosyal Güvenlik Kurumu, 2015).


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.