Durum77

Page 74

durum

nu ifade eden temalar ile dünya gündemine düşen Davos toplantıları, 2012 yılında “Büyük Dönüşümler ve Yeni Modellerin Oluşturulması” gibi bir temayı benimsemişti. Açıkçası, bir yıl boyunca ne yeni dönüşümleri güvence altına alabildi, ne de sorunlara yeni modeller ile çözüm sunabildi. Ama 2012’de küresel iş dünyası, derin sorunlara göğüs gerebilen bir dinamizm gösterdi. Dünyanın altı üstüne gelirken 2012’de dünya ticareti hiç daralmadı. İş dünyası iyi kar etti. Bu yatırım karından çok ticari kardı. Ama 2013’e hazırlık yapılırken AB ve Euro Alanı için de iyi bir umut oldu. Şimdi bir de 2013’ün Davos temasını hatırlayalım: “Esnek Dinamizm” (Resilient Dynamism) yani iş dünyası, krizlere göğüs gerebilen bir dinamizmle dinamik bir dünya yaratabileceğine inanıyor olmalı. Elbette herkes kuyruğu dik tutmaya çalışıyor. Ama kazanılan esnek yaklaşımlar, 2013 yılının başından beri daha umutlu bir yıl olacağının işaretlerini veriyordu.

Değerlendirme ve sonuç Onları bir arada tutan nedir? Avrupa’lı olmak mı? Yoksa vaktiyle kurucularının İkinci Dünya Savaşı kâbusunu unutmak ve Sovyet tehdidinden korunmak için girdikleri sığınaktan artık çıkamamak mı? Kâbustan onları bir rüya kurtardı. Birbirleri ile uzlaşmayı başarıp farkları yakınlaştırdılar. Ortada bir geniş coğrafya var. Ortak hayal ve projeler, her zaman ahenkli olmasa bile, ortak bir ses ve soluk var. Ama yığın yığın sorun da var. Aydınlığa ne zaman kavuşacaklar? Ama geçmişte de sorunlar vardı ve hepsini aşmayı başardılar.

Hani “Tüneldeki Yılan”ı(16) elden kaçırmışlardı ya! Ortaklıktan Birliğe uzanan yol her zaman düz gitmedi. 1970 ve 80’lerde epey vaveyla yaşadılar. Bir kısmı kendilerinin, büyük bir kısmı ise dünya konjonktürnün yarattığı baskıların hepsini atlatıp daha yakınlaştılar. Hatta Para Birliği’nin öncüsü ve habercisi olan “Avrupa Parasal İşbirliği” (European Monetary Cooperation), “yılan”ın izini sürerek bu-

güne kadar ulaştı. Denize düşüp “yılan”a sarılarak değil. Sorun ve dertleri bugünkünden az değildi. Ama o günkü refah düzeyleri bugünkünden çok daha düşüktü. Kaybedecekleri şey, bugünkünden daha azdı. Şimdi geldikleri noktada sorunlar yine yığın yığın. AB şimdi Avrupa’nın hasta adamı gibi gözükebilir. Ama o artık daha zengin ve daha şişman bir hasta adam. Ama şu hastalıklı dünyada yeni hasta adam AB yeniden bölünerek sağlığına kavuşur mu? Hiç sanmıyorum. Devir başka devir. Onlar bölünerek düzelemezler. Bölünmenin yaratacağı psikolojik hasarı kolay onaramazlar. Zaten bunun ekonomik maliyeti de büyük olur. Çaresiz sorunlarını birlikte çözüp ayakta kalacaklar. Ama bunun bedelini birileri gık demeden ödeyecek. Bu Eurobond ihracı ile mi olur, başka ek yöntemlerle mi onu bilemem. Ama önlerinde sıtma nöbetinden kurtulup, nekahet dönemi yaşamak için bir vade var. Bazı üyeleri karantinada tutmaya devam edecekler; birbirlerinden kopmayıp, depresyona pabuç bırakmayıp, 2014 de düzlüğe çıkmanın yolunu arayacaklar. Bunu nasıl yapacaklar?

“Umut, dayanışma ve reformlarda” Euro Alanı hala %1,1 ile büyüyor. 2013 beklentisi bir dalga daha küçülmeye işaret ediyor (-%0,6). Fiyat artışları %1,6, 2013’ü %1,5 ile kapayacakları düşünülüyor. İşsizlik AB genelinde hala %10 civarındayken Euro Alanında hala %12,1. İspanya, İtalya ve Yunanistan küçülmeye devam ediyor. Ayağı tökezleyenleri, ayakta kalanlar ile IMF’nin desteklemeye devam etmesi gerekiyor. Üstelik bu destek sade, Euro Alanı ortaklarından değil, bu alan dışında kalanlardan gelmeli. Yani İsveç, Polonya ve Baltık Denizinin üç güzeli, ağır giden katarların önüne lokomotif olmaya devam etmeli. Aynı zamanda, reformlarla idari ve mali mekanizmaların daha etkin çalışır hale gelmesi gerekiyor. Reformların bir kısmı, istikrar önlemleri. Âleme uzun bir zamandır talkın olarak verdikleri ama kendilerinin salkım olarak yuttuğu is-

(16) Ulusal Para brimlerinin birbirlerine karşı dalgalanmasını sınırlandırmak amacı ile 1970 li yıllarda(6) AET nin yapmış olduğu parasal isbirliğine verilen ad olup. 1971 yılında müdahale sınırlarını merkezi dolar paritesi etrafında +/-4.25 olarak belirlemişti. 1973 yılında, Ameriakn Dolar’ı serbest dalgalanmayı tercih edince, üye ülke paarları da bir bir serbet dalgalanmaya geçti. Buna “yılan tüneli terketti”(snake left the tunnel) dediler.

74 Durum / Ekim 2013

009-SEMA KALAYCI 77.indd 16

03.10.2013 09:22


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.