Âlimlerin Söz ve Eserlerine Yaklaşımımız Nasıl Olmalıdır? - Tevhid Dergisi, Sayı 90

Page 13

yüzlerinde ve gözlerinde daha önce görmediğim alametler görüyorum. Ben -veya bir başkası-: __ Bu değişiklikleri keşke haber verseniz, dedim. O şöyle dedi: __ Valilere gelecekten haber veren kimseler gibi haber vermemi mi istiyorsunuz? Bir gün ona: __ Eğer bize böyle davransaydın bizim doğruyu bulmamız da daha etkili olurdu, dedim. Bunun üzerine, __ Siz buna bir cuma -veya bir ay- dayanamazsınız,

"Müminin ferasetinden korkunuz. Çünkü o, (olaylara) Allah'ın nuruyla bakmaktadır."  25  Zira Kur'ân, basiretler barındıran bir kitaptır. Onda insana ve topluma dair Allah'ın değişmez yasaları vardır. O, yüce Allah'ın nurudur; onunla insanın kalbini ve dünyasını aydınlatır: "Şüphesiz ki, Rabbinizden size (feraset ve derin görüş kazandıracak) basiretler geldi. Kim görürse kendi lehine, kim de görmek istemezse kendi aleyhinedir. Ben, üzerinizde bir koruyan/gözetleyen değilim."  26

dedi. İbni Teymiyye bana defalarca kendi kendime karar verip hiç kimseye bahsetmediğim gizli işlerimi haber verdi. Gelecekte meydana gelecek birtakım büyük olayları bildirdi. Fakat vaktini belirtmedi. Bu olaylardan bir kısmının gerçekleştiğini gördüm, diğerlerinin de gerçekleşmesini bekliyorum. İbni Teymiyye'nin, yaşı büyük arkadaşlarının müşahedeleri benim müşahedemden kat kat fazladır."  23  Yukarıda okuduğumuz bölüm İbni Kayyım'ın (rh) kaleme aldığı "Medaricu's Salikin" isimli şerhin "Feraset Menzilesi" bölümünden alınmıştır. İbni Kayyım mezkûr bölümde uzak görüşlülük, basiretlilik, hikmet ehli olmak gibi anlamlara gelen "feraset" kavramını, bu kavramın Allah'a (cc) kullukla ilişkisini ve feraset ehlinin özelliklerini anlatmaktadır. Konu girişinde feraset mertebesinin delili olarak bir ayet ve hadis zikretmiş, daha sonra sahabe sözleriyle konuya açıklık getirmiştir. Ne var ki sayfalar ilerledikçe kaleminin ölçüsü bozulmuş ve hocası hakkında kabulü ve anlaşılması zor sözler söylemiştir. Ki; bunları açıklamaya gayret edeceğiz. Şüphesiz ki bir mertebe olarak feraset/basiret/ hikmet haktır. Yüce Allah'ın yardımı ve şer'i/kevni/ sosyal ayetler üzerinde tefekkürün sonucu olarak; müminin söz, düşünce ve davranışlarında isabetli olması, olgunlaşmasıdır: "Şüphesiz ki bunda, basiret/feraset sahibi insanlar için (ibret alınacak) ayetler vardır."  24  Hadiste şöyle rivayet edilmiştir:

Şüphesiz ki bir mertebe olarak feraset/basiret/hikmet haktır. Yüce Allah'ın yardımı ve şer'i/kevni/ sosyal ayetler üzerinde tefekkürün sonucu olarak; müminin söz, düşünce ve davranışlarında isabetli olması, olgunlaşmasıdır.

"Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürümesi için kendisine bir nur/ışık kıldığımız kimsenin durumu, karanlıklar içinde olup oradan çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? Kâfirlere yaptıkları ameller böyle süslü gösterildi."  27  "Böylece sana emrimizden bir ruh/Kur'ân vahyettik. Sen Kitab'ın ve imanın ne olduğunu bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle hidayet ettiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen, dosdoğru yola iletirsin."  28

25 . Tirmizi, 3127; Hadisin sıhhati hakkında hadis âlimleri ihtilaf etmiştir.   26 . 6/En'âm, 104

23 . Medaricu's Salikin, Pınar Yayınları, 2/415-416

27 . 6/En'âm, 122

24 . 15/Hicr, 75

28 . 42/Şûrâ, 52

|ŞUBAT '20 | SAYI 90

13


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.