Bumed Dergi Haziran 2011

Page 1

Mezunlar Günü’nde

bulufluyoruz

19 Haziran Pazar SAYI 163

BÜMED BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ AYLIK YAYINI

HAZ‹RAN 2011 /

Milletvekili aday› Bo¤aziçilileri tan›t›yoruz

Türkiye fiehirleri Sürdürülebilirlik Araflt›rmas› ne söylüyor?

19 HAZ‹RAN MEZUNLAR GÜNÜ KONSER‹NDE B‹ZLERLE!

Bir Akdeniz güzellemesi: Amalfi k›y›lar›




BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDAN YAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR. HAZ‹RAN 2011 • SAYI 163

20

Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi: Hakan Z‹HN‹O⁄LU - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: ‹dil TÜRKMENO⁄LU Yay›n Kurulu: • Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Tunçel GÜLSOY • Gökmen KARADA⁄ • Saadet KUYUMCU • Manolya ÖZEK (‹zmir) • Arzu PAKSOY • Cem TANIR

BO⁄AZ‹Ç‹L‹ M‹LLETVEK‹L‹ ADAYLARI 2011 seçimleri Bo¤aziçililer için ayr› bir önem tafl›yor çünkü ilk defa bu sene çok say›da Bo¤aziçi mezunu milletvekili aday› seçimlere kat›l›yor. Biz de seçimleri f›rsat bilerek siyaset alan›nda say›lar› giderek artan Bo¤aziçili Milletvekili adaylar›ndan ulaflabildiklerimizle görüfltük ve seçildikleri takdirde yapmak istedikleri üzerine konufltuk.

Yay›n Koordinatörü: P›nar TÜREN pinarturen@bumed.org.tr

36

Yaz› Kurulu: • Hande AKDA⁄ • An›l ALTAfi • Esra BAL • Yelda BALER • Günefl BAfiAT • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR • Aylin BURAN • Nuri ERSOY • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN • Duygu KAMBUR • Hande ORTAÇ AKSOY • Gönenç TARAKÇIO⁄LU • Demet UYAR • Burcu ÜNLÜTABAK • Nalan YEN‹GÜN

BO⁄AZ‹Ç‹ MEZUNLARI TÜKET‹M KOOPERAT‹F‹ (BÜKOOP) BÜ akademik ve idari çal›flanlar›n›n 2010 y›l›nda bir giriflim olarak bafllatt›klar› BÜKOOP art›k BÜ mezunlar›n› da sa¤l›kl›, lezzetli ve uygun fiyatl› g›dayla buluflturmaya haz›rlan›yor. Kooperatifin kurulufl amac›n› ve hizmetlerini ‹flletme Bölümünden Doç. Dr. Özlem Öz ve Çevre Bilimleri Enstitüsünden Doç. Dr. Ali Kerem Saysel ile konufltuk.

Foto¤raf Editörü: Yelda BALER Reklam Sorumlusu: Tu¤ba ALARSLAN tugbaalarslan@bumed.org.tr Dahili: 116 ‹pek DEM‹RTAfi ipekdemirtas@bumed.org.tr Dahili: 126 Yönetim Yeri: Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342 Bebek - ‹stanbul Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68 www.bumed.org.tr / bogazicidergisi@bumed.org.tr Kapak Foto: Cihan ALDIK

Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti. Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYA Yay›n Koordinatörü: Türkflan KARATEK‹N Grafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAK Yaz› ‹flleri: Elif Gamze ARSLAN Foto¤raf: Cihan ALDIK - Tufan Ç‹V‹C‹ Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:145 Kat: 5 fiiflli - ‹STANBUL Tel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57 Faks: +90 212 231 33 37 e-mail: tetra@tetrailetisim.com www.tetrailetisim.com Bask›: MAS MATBAACILIK A.fi. Ka¤›t Hane Binas›, Hamidiye Mah. So¤uksu Cad. No: 3 Ka¤›thane-‹STANBUL Tel: 0212 294 10 00 Faks: 0212 294 90 80 www.masmat.com.tr Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Haziran 2011 Ayl›k süreli yay›n.

38 MUSTAFA ÖZBEN ’98 ‹LE SPOR ANTRENÖRLÜ⁄Ü, T‹YATRO VE TERCÜMANLIK ÜZER‹NE Spor anonsörlü¤ünü Türkiye’de profesyonel boyuta tafl›yan ve 2002 y›l›ndan beri yaklafl›k 800 maçta anonsörlük yapan Mustafa Özben ’98 ile ilginç kariyer öyküsü üzerine konufltuk.


62

editoryal ‹dil Türkmeno¤lu ’95

ERHAN KAYAALP ‹LE “S‹NEMA MÜZES‹” ÜZER‹NE Bo¤aziçi Üniversitesi Frans›zca Ö¤retmenli¤inde 21. y›l›n› dolduran Erhan Kayaalp Niflantafl›’ndaki evini sinema müzesine dönüfltürmekle kalmam›fl, hayat›n›n oda¤›na sinemay› alm›fl. Bir insan ana kuca¤›ndan beri bir fleyi tutku ile severse neler yapabilir? Cevab› Selin Aydo¤an ’05 “müze evde” samimi bir röportajda arad›.

48 MODANIN “e-” HAL‹ BÜ Felsefe bölümünden mezun olduktan sonra Milano’da e-fashion üzerine e¤itim alan Gülsüm Kad›o¤lu ’01 günümüzün yükselen trendlerinden biri olan moday› internetten takip etmenin inceliklerini bizim için anlatt›.


Üniversitemizin “en iyi” kalabilmesi için...

Prof. Dr. D‹LEK TÖZÜM ÇALGAN ’76 BÜMED Yönetim Kurulu Üyesi

4 2011 BO⁄AZ‹Ç‹



......................

Berkol Do¤an an›s›na

............................................................................

camiadan haberler Özgen Berkol Do¤an Isparta’da düzenlenen Yüksek Fizik Kongresi’ne giderken içinde bulundu¤u uça¤›n düflmesi sonucu 30 Kas›m 2007 tarihinde aram›zdan ayr›lm›flt›. BÜ Fizik bölümünden mezun olan ve yine BÜ’de Fizik alan›nda doktora çal›flmalar›na devam eden Do¤an henüz 27 yafl›nda hayat›n› kaybetmiflti. 8 May›s 2011 Pazar günü Robert Kolej, Do¤an an›s›na liseleraras› bir dans flenli¤i düzenledi. Biz de bir kez daha Berkol Do¤an’› sayg›yla an›yoruz.

Bo¤aziçililer IdeaTrophy yar›flmas›n› kazand› Unilever’in tüm üniversite ve yüksek lisans ö¤rencilerine aç›k olan fikir yar›flmas› IdeaTrophy’nin kazananlar› belli oldu. Bir yandan yarat›c›-stratejik düflünme becerilerini gelifltiren bir yandan da ifl yetkinliklerini art›ran ve dünya devi bir flirketin parças› olabilme f›rsat› sunan yar›flmay› Bo¤aziçi Üniversitesi’nden The Change Leaders ekibi kazand›. Ekip üyeleri Unilever’de 3 ayl›k staj hakk› kazand›.

............................... UçAr› 2011’de Bo¤aziçililer ikinci oldu

Anadolu Grubu, 2008 y›l›ndan bu yana ‹TÜ EMK UçAr› Vaka Analizi Yar›flmas›’nda Bo¤aziçi Üniversitesi’nden Limitless isimli grup ikincili¤i kazand›. Yar›flman›n birincisi ‹TÜ’den Bee Miraculous grubu olurken üçüncülü¤ü yine ‹TÜ’den Moderamen grubu kazand›.

............................... Bo¤aziçi’nde Run Freeks

Nike’›n ‹stanbul’daki befl farkl› üniversitenin kampüsünde düzenledi¤i “Run Freeks” adl› kofluyla gençler önce giydikleri ç›lg›n k›yafetlerle spor yapt›lar ard›ndan da diskoda dans ettiler. Nisan ay›nda bafllayan ve 17 May›s’a kadar süren etkinlik boyunca her Sal› ve Perflembe günleri ‹stanbul’daki befl üniversitenin alt› farkl› kampusunda koflular gerçeklefltirildi. Koflunun e¤lenceli bir hale getirildi¤i etkinlikte kostümlü koflular da yap›ld›. ‹steyenler koflular›n› bitirdikten sonra disko çad›rlar›na girip dans ettiler.

6 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

............................... Türkiye’nin gelece¤ine yön verecek bilim kad›nlar› Dünyan›n kozmetik devi L’oreal’in 2003 y›l›ndan bu yana ülkemizde de verdi¤i Genç Bilim Kad›nlar› Ödülleri bu y›l da sahiplerini buldu. Gö¤üs kanserinden hidrojen enerjisine, ilaç-ya¤ gibi kapsüllerin mikron kapsüllere dönüfltürülmesinden Alzheimer-Parkinson hastal›¤›na ve sinir rejenerasyonuna kadar pek çok farkl› konuda araflt›rma yapan bilim kad›nlar› aras›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ayfle Baflak Kaz›tmazer vard›. ‹laç-ya¤ gibi kapsüllerin mikron boyutuna dönüfltürülmesi üzerine çal›flan Kaz›tmazer gelecekte hedefinin polimerlerden yola ç›karak ak›ll› bir malzeme yapmak oldu¤unu söyledi.


...................... ...................

Bo¤aziçi Üniversitesi Kürek Tak›m›n›n baflar›lar› devam ediyor Bo¤aziçi Üniversitesi Kürek Tak›m› y›llardan beri hayalini kurdu¤u ve 2011 May›s ay›nda aktif bir flekilde kullanmaya bafllad›¤› Alibeyköy baraj›nda ki kendine ait kay›khanesinde, 15 May›s 2011 tarihinde Sapanca kürek parkurunda gerçeklefltirilen Üniversiteler aras› Türkiye kupas›na haz›rlanarak hem bayanlar hem de erkeklerde tak›m halinde Türkiye üçüncüsü olmufltur.

Dereceye giren sporcular: Bayanlar tek çifte’de Dorothy MacAusland ikincilik, Erkekler tek çifte’de Metin Morgül birincilik , Erkekler ‹ki tek’de Kutlu Kaan Halilo¤lu - ‹. Volkan ‹nlek birincilik, Erkekler ‹ki çifte’de Abdülvahid Çoflkun - ‹smail Danac›o¤lu üçüncülük, Sekiz tek Dümencili’de Cansu Acun – Metin Morgül - Kutlu Kaan Halilo¤lu Abdülvahid Çoflkun – ‹smail Danac›o¤lu – Koray Baflkent – Deniz Toprak - ‹. Volkan ‹nlek – Yi¤it Uluçay üçüncülük kazanm›flt›r. 19 May›s 2011 Gençlik ve Spor bayram›nda düzenlenen Bosphorus Cup 2011 etkinli¤i içinde yer alan Deniz Küre¤i yar›fllar›nda Dört çifte dümencili de birinci olmufltur. Birinci olan sporcular›m›z: Metin Morgül Abdülvahid Çoflkun – ‹smail Danac›o¤lu - Kutlu Kaan Halilo¤lu – Demir Düzel

Hofl geldin Ela…

............................

................................................................ Dergimiz Yaz› Kurulu üyesi Esra Atilla Bal ’99 ve efli Umut Bal ’99 minik k›zlar› Ela’ya kavuflman›n mutlulu¤unu yafl›yor. Bal ailesine yeni kat›lan Ela’ya a¤abeyi Kerem, annesi ve babas›yla uzun ve mutlu bir hayat diliyoruz.

Nuri Bilge Ceylan Cannes Jüri Büyük Ödülünü kazand› 64. Cannes Film Festivali’nde Alt›n Palmiye Ödülü’nü “Tree of Life” filmi ile Terrence Malick al›rken, Nuri Bilge Ceylan “Bir Zamanlar Anadolu’da” isimli filmiyle Juri Büyük Ödülü’nü Dardenne biraderlerin “Le Gamin au Velo” filmi ile paylaflt›. Y›lmaz Erdo¤an, Taner Birsel, Muammer Uzuner ve Ahmet Mümtaz Taylan'›n baflrollerde yer ald›¤› ve Bosna HersekTürkiye ortak yap›m› olan “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmi bir doktor ve bir savc›n›n 12 saat içinde geçen gerilim yüklü hikâyesini anlat›yor. Ceylan’› kazand›¤› baflar›dan dolay› tebrik ediyoruz ve Türk sinemas›na katk›lar›ndan dolay› camiam›z ad›na kendisine teflekkür ediyoruz.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 7


......................................................................................

...................... ................... BÜ’lü Ekip Uluslararas› Henkel Innovation Challenge Yar›flmas›’nda üçüncü oldu.

“Engaging Leadership With Positive Psychology” atölye çal›flmas›

Henkel’in bu y›l dördüncüsünü düzenledi¤i Henkel Innovation Challenge Yar›flmas›’nda Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencileri Bu¤ra Tarhan, Mehnaz Ece Seltün ve Nazl› Gürdamar’dan oluflan Benkel isimli ekip “Diadermine protechno” isimli projesi ile 14 ülke aras›ndan üçüncü oldu. Yar›flman›n temas› 2050 y›l›nda kiflisel bak›m ile çamafl›r ve ev bak›m› alanlar›ndaki ihtiyaçlar›n Henkel ürünleriyle nas›l karfl›lanabilece¤i üzerineydi. Benkel ekibi taraf›ndan gelifltirilen “Diadermine protechno” ürünü teknoloji kullan›m›n›n ve buna ba¤l› radyasyonun etkilerinin azalt›lmas›n› hedefliyordu. Ekip, Henkel’in Düsseldorf’taki merkezinde Henkel AG&Co. CEO’su Kasper Rorsted ile tan›flma f›rsat› elde etti.

Kurumlarda ‘Pozitif Psikoloji’ uygulamalar›yla ses getiren dünyaca ünlü gurular Louis Alloro ve Fran Nurthen, Navitas Türkiye arac›l›¤›yla 27-28 Haziran’da ilk kez Türkiye’ye geliyor. Türkiye’nin ilk koçluk e¤itim merkezi Navitas, 14’üncü y›l›n› kutlarken bir ilke daha imza at›yor. Pensilvanya Üniversitesi’nde yapt›¤› araflt›rmalarla organizasyonlar için ‘Sosyal-Duygusal Liderlik’ teorisini gelifltiren Alloro ile George Mason Enstitüsü Liderlikte Mükemmeliyet Program› Direktörü Nurthen, Navitas arac›l›¤›yla iki günlük “Engaging Leadership With Positive Psychology” atölye çal›flmas›nda üst düzey yöneticilere, koçlara ve dan›flmanlara kurum kültürünü de¤ifltirerek, performans›, tatmini ve baflar›y› art›rman›n s›rlar›n› verecek. Gurular bu workshopta pozitif psikolojinin tan›m›, kurumsal pozitif organizasyon yaratma, flirketlerdeki kemikleflmifl düflünceleri k›rma, kurum içinde çal›flanlarla ortak bir dil ve kuruma ba¤l› çal›flan yaratma gibi önemli konulara pozitif psikolojinin çözümleriyle yan›t verecek. ‹ki gün sürecek e¤itim sonras›nda, kat›l›mc›lara George Mason Üniversitesi taraf›ndan sertifika verilecek. Kay›t için: www.navitas-tr.com

........................... Atamalar

• BÜ Makine Mühendisli¤i Bölümü mezunu Kamuran Yazgano¤lu ’00 BP Gaz A.fi. Ülke Müdürü olarak atand›. • BÜ ‹flletme Bölümü mezunu P›nar Öney ’96 Nestle Çocuk ‹çecekleri Genel Müdürü olarak atand›. • BÜ Bilgisayar Mühendisli¤i Bölümü mezunu Ali Fuat Çötelio¤lu ’94 Borusan Holding’de Bilgi Sistemleri Genel Müdür yard›mc›l›¤›na atand›. • BÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü mezunu Bora Tanr›kulu ’92 McDonalds’›n Pazarlama Direktörlü¤üne atand›. • BÜ ‹ktisat Bölümü mezunu Ozan Temizkan ’01 Sanofi-Aventis Pazarlama Departman›nda Tüketici Sa¤l›¤› Pazarlama Müdürü olarak göreve bafllad›. • BÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü mezunu Savan Tüysüz ’97 SC Johnson Sat›fl Direktörü oldu. • BÜ Psikoloji bölümü mezunu Zeynep Tar› K›rkgöz ’99 KVK Teknoloji Ürünleri ve Tic. A.fi.’de Destek Birimlerden Sorumlu Genel Müdür Yard›mc›l›¤› görevine getirilmifltir. K›rkgöz flirketin ‹nsan Kaynaklar›, Kalite Sistemleri, Sat›n Alma ve ‹dari ‹fller fonksiyonlar›ndan sorumlu olacakt›r. Kay›p Aran›yor Akrabalar›, BÜ Elektrik ve Elektronik 1984 mezunu Muzaffer HIRAO⁄LU’na ulaflmaya çal›fl›yor. Adresini bilenler umib@bumed.org.tr adresine mesaj atabilirler.

8 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

.................................... IRU Karayolu Nakliye fiirketi Tepe Yöneticisi Ödülü’nü bir Bo¤aziçili ald› BÜ ‹nflaat Mühendisli¤i Yüksek Lisans Mezunu Hüseyin Alper Bilgili ’01 (Mars Lojistik) bu y›l ilk defa verilen “Uluslararas› Karayolu Tafl›mac›l›¤› Birli¤i (IRU) Karayolu Nakliye fiirketi Tepe Yöneticisi Ödülü”nü Sedat Geyik (Barsan Global), Hüseyin Sand›kç› (Karadeniz Uluslararas› Nakliyat) ve Ayfle Durmaz (Transsan Tafl›mac›l›k) ile paylaflt›. IRU ödül verirken baflar›l› yöneticilerde en az befl y›ld›r ayn› ulusal/uluslararas› karayolu tafl›mac›l›¤› flirketinde ‘en üst düzey yönetici’ olarak görev yapmak; flirketin istisnai büyümesi ve kaliteli tafl›mac›l›k hizmetleri gelifltirme fleklinde baflar›l› yönetim, sürücülere ve çal›flanlar›na yönelik örnek e¤itim yaklafl›mlar› gibi kriterleri göz önünde bulundurdu.

.................................... Cenker Öden An›s›na... S›ra d›fl› bir zekâ bu dünyadan göçüp gitti. ‹çimizden bir parça koptu. 1999 Elektrik ve Elektronik Mühendisli¤i), 2002 Sistem ve Kontrol Mühendisli¤i mezunu Cenker Öden (2002 Ekonomi Bölümü mezunu Yasemin Yeflin Öden’in efli) 28 fiubat 2011 tarihinde uzun süredir mücadele etti¤i rahats›zl›k sonucu aram›zdan ayr›ld›. Cenker sadece ailesi için de¤il, tüm arkadafllar› için de unutulmaz bir insan olarak kalacak. Cenker’i sevenler ve özleyenlerle birlikte onun ad›n› ve an›s›n› yaflatmak için http://www.cenkeroden.org adresinde bir site oluflturduk. Bu sitede, Cenker'i sevenlerle birlikte onunla ilgili an›lar›m›z› paylaflmak ve onun ad›n› yaflatmak istiyoruz. Cenker'in her zaman yaflamay› sürdürece¤ine, yetenekleri ve yapt›klar›yla iz b›rakmaya devam edece¤ine inan›yoruz. Ad›na uygun projelerle, onu hep etkin k›lmak, hep hat›rlamak istiyoruz. Ancak o zaman, onu hep aram›zda hissedece¤imize inan›yoruz. BURS BA⁄IfiI ‹Ç‹N: Banka: T. Garanti Bankas› BÜ fiubesi (flube kodu 303) Hesap Ad›: Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf› IBAN: TR18 0006 2000 3030 0006 2999 05 Aç›klama: Cenker Öden An›s›na Burs



Bo¤aziçi’nin gurur tablosu... Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencilerinin bir k›sm› mezun olduktan sonra e¤itim hayatlar›na yurtd›fl›nda devam ediyorlar. Biz de dergimizde bu ö¤rencilerin baflar›lar›na yer vermek ad›na üniversitemizin baz› bölümlerinden mezun olan ve önümüzdeki sene yurtd›fl›nda master ya da doktora çal›flmalar›na bafllayacak ö¤rencilerimizin isimlerini sizlerle paylafl›yoruz. Bo¤aziçi camias›n› gururland›ran bu ö¤rencileri tebrik ediyor ve baflar›lar›n›n devam›n› diliyoruz. BÜ MATEMAT‹K BÖLÜMÜ 2011 y›l›nda gidecekleri üniversiteler: Sinan Eden Universidade Técnica de Lisboa, Portekiz Aysel Erey Dalhousie University, Kanada Nursel Erey Dalhousie University, Kanada Ezgi Kantarc› Université de Bordeaux, Fransa Levent Sagun NYU Courant Institute, ABD Ezgi Temamo¤ullar› Duke University, ABD Fatma Y›lmaz University of Texas A&M, ABD

BÜ BATI D‹LLER‹ VE EDEB‹YATLARI BÖLÜMÜ Doktora: Oya Erez: UC Berkeley ABD) burslu Burcu Kay›flc›: Monash Üniversitesi (Melbourne, Avustralya), burslu Songül Gündo¤du: McGill (Kanada) burslu Ergin Çenebafl›: Rochester ve Indiana’ya kabul edildi (Bursun miktar›na göre ikisinden birini seçecek.) Master: Bu ö¤renciler gidecekleri üniversiteyi burs miktar›na göre seçmeyi planl›yorlar. Figen Berk: St Andrews, Exeter, Durham, Warwick, Kings College London (‹ngiltere) üniversitelerine kabul edildi. Burcu Genç: ‹ngiltere’de Yok, Essex, Kent, Sussex, London Kings College’a kabul edildi. Yakut Oktay: Metropolitan London ve Westmister’e kabul edildi. Darmin Hadzibegovic: Vrje (Amsterdam) ve BÜ’ye kabul edildi. BÜ K‹MYA MÜHEND‹SL‹⁄‹ BÖLÜMÜ Aycan Hac›o¤lu - BÜ Kimya Müh. mezunu, Florida Üniversitesi - Doktora yap›yor. Emre Gencer - BÜ Kimya Müh. ve

Matematik (ÇAP) mezunu, Purdue Üniversitesi - Doktora yap›yor. BÜ MOLEKÜLER B‹YOLOJ‹ VE GENET‹K BÖLÜMÜ Lale Alpar, Columbia University. Senem Aykul, Chem, Michigan State University, Biochemistry and Molecular Biology Program, Bio ÇAP. Özge Y›ld›z, University of Massachusetts Medical School. A. Sena Özfleker, Baylor College of Medicine, Developmental Biology Program. H. Gizem Özyurt, Chem, Southwestern School of Medicine, Bio ÇAP. A. Berrak U¤ur, Baylor College of Medicine, Developmental Biology Program. fi. Ece Ekfli, University of Illinois. Mine Ö. Çanakç›, University of Massachusetts, Molecular and Cellular Biology Program. Ezgi Temamo¤ullar›, Math, Duke University, Math Department, Bio ÇAP Dilara Koyuncu, University College London, Cancer Program, MSc. Hulusi Onur Kuzucu, Carnegie Mellon University Computational Biology MSc. Balkan Canher, University of California at Davis.

Samuel Bowles Ekonomi Bölümünü ziyaret etti

ktisat profesörü Samual Bowles Bahar döneminde BÜ Ekonomi Bölümündeydi. 28 Mart’ta genifl kat›l›ml› bir seminerde “Zenginli¤in do¤as› ve eflitsizli¤in dinamikleri: Tarih öncesinden bilgi ekonomisine” bafll›kl› bir sunum yapan Bowles, ayn› zamanda Ekonomi Bölümünde Ceren Soylu ’04 ile birlikte master dersi de açt›. Doktoras›n› Harvard Üniversitesi Ekonomi Bölümünde yapm›fl olan Samuel Bowles, Davran›fl Bilimleri Program›’n› yönetti¤i Santa Fe Enstitüsü’nde Araflt›rma Profesörüdür ve ayn› zamanda Siena Üniversitesi Ekonomi Bölümünde ders vermektedir. Kültürel ve genetik geliflim üzerine yak›n dönem çal›flmalar›, insanlar›n bütünüyle kiflisel-ç›kar taraf›ndan güdülendi¤i yönündeki geleneksel ekonomi varsay›m›n› 10 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

sorgulamaktad›r. Bu çal›flmalar›nda, ayn› zamanda, özgecil (altruistic) ve ahlaki dürtülerin birçok toplumsal yap›da bulundu¤u gerçe¤inin ›fl›¤›nda; örgütler, kurumlar ve uluslar›n nas›l daha iyi yönetilebilece¤ini soruflturmaktad›r. Bowles’›n flu anda yürüttü¤ü araflt›rma, siyasal hiyerarfli, refah eflitsizli¤i ve bunlar›n çok uzun dönemdeki geliflimleri üzerine kuramsal ve deneysel çal›flmalar› da içermektedir. Konuflmas›nda Bowles’un vurgulad›¤› nokta, erken dönem insan topluluklar›na bak›ld›¤›nda, eflitlikçi de¤erlere sahip avc› gruplar›ndan, ekonomik olarak tabakalaflm›fl tar›msal ve k›rsal topluluklara kadar genifl bir yelpazenin mevcudiyetidir. Bowles’un yapmaya çal›flt›¤›, böylesi eflitsizlikleri dinamik bir model kullanarak aç›klamakt›r. Bu modelde, toplulu¤un eflitsizli¤inin uzun dönemlerde artmas›n›n

nedeni olarak, zenginliklerin bir sonraki kufla¤a aktar›l›p aktar›lmad›¤› görülmektedir. Bu sonuçlar temelinde, miras yoluyla tafl›nan zenginli¤e k›yasla bilgi temelli bir ekonomide üretilen bilginin herkes taraf›ndan yararlan›lmas›n›n önemi vurgulanmaktad›r.



Bo¤aziçi Üniversitesi’nde

“Cad› Av›na Son”

11 May›s Çarflamba günü Bo¤aziçi Üniversitesi Güney Meydan’da ö¤renciler son dönemde meydana gelen gözalt›na alma olaylar› ve “yurt genelinde sertleflen muhalifi sindirme sürecini” tart›flmak üzere bir araya geldiler.

12 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

B

o¤aziçi Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans ö¤rencisi Nejat A¤›rnasl›, ‹stanbul Üniversitesi’nden F›rat Ery›lmaz ve Bo¤aziçi Felsefe ö¤rencisi Özge Kelekçi’nin Okmeydan›’ndaki evleri geçti¤imiz haftalarda bir gece ans›z›n polislerce bas›ld› ve ö¤renciler ayr› ayr› sorguya al›nd›lar. Tüm bu gözalt›na alma olaylar›n›n artmas› ve farkl› görüfllere karfl› giderek artan hoflgörüsüzlük, operasyonlar ve tutuklamalar s›ras›nda sunulan as›ls›z deliller, tan›klar ve ifadeleri tart›flmak üzere toplanan ö¤renciler böyle durumlar› engellemek için

nas›l bir eylemlilik sürecine girmeleri gerekti¤ini tart›flt›lar. Baflka üniversitelerden ö¤rencilerin de kat›ld›¤› forumda öncelikle herkes meselenin neresinden can›n›n yand›¤›n› ve neler yapabilece¤ini söyledi. Ö¤renciler olarak Türkiye’deki bu sorunun daha görünür hale getirilmesinde ve çözülmesinde nas›l daha iyi bir arada durabileceklerini ve di¤er üniversitelerle ifl birli¤i yaparak nas›l kendi sözlerini daha iyi dile getirebileceklerini konufltular. Forum sonunda ö¤renciler birlikte bir çal›flma grubu oluflturmaya, ortak bir komisyon ve paylafl›m platformu yaratmaya karar verdiler. Ö¤renciler, video paylaflabilecekleri, ortak metinler haz›rlayabilecekleri ve görseller koyabilecekleri bu paylafl›m platformu sayesinde hem birlikte çal›flabilecekler hem de kitlelere seslerini daha iyi duyurabilecekler.



8. Radyo Bo¤aziçi Müzik Ödülleri Töreni 2011 y›l›n›n en iyileri Radyo Bo¤aziçi dinleyicilerinin ve Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencilerinin Nisan ay› boyunca verdikleri oylarla belirlendi ve sanatç›lar ödüllerini 11 May›s Çarflamba günü BÜMED Üst Bahçe’de gerçeklefltirilen muhteflem bir törenle ald›lar. Geçti¤imiz y›llarda oldu¤u gibi bu y›l da tören ödül alan pek çok sanatç›n›n kat›l›m› ve canl› performanslar›yla çok keyifli ve hareketli geçti. En ‹yi Ç›k›fl Yapan Sanatç› olarak Can Bonomo, En ‹yi Radyocu olarak Cenk & Erdem, En ‹yi Cover fiark› dal›nda birlikte söyledikleri “Bunlar da Geçer”

flark›s›yla Kenan Do¤ulu ve Ozan Do¤ulu, En ‹yi Müzik Grubu olarak Mor ve Ötesi, En ‹yi Elektronik Müzik Sanatç›s› olarak Multitap, En ‹yi Düet dal›nda fiebnem Ferah ile birlikte söyledi¤i “Erkekler A¤lamaz” flark›s›yla Nilüfer, En ‹yi TV Program› dal›nda Okan Bayülgen, En ‹yi Kad›n Rock Müzik Sanatç›s› olarak Pamela, En ‹yi Film Müzi¤i dal›nda Serkan Ça¤r›, En ‹yi Canl› Performans Program› dal›nda Volkan Konak törene kat›larak ödüllerini ald›lar. Töreni izlemeye gelenler hem birçok sanatç›y› bir arada görme f›rsat› buldular hem de müzi¤e doydular.

BÜMED’de Diyarbak›rl› 50 ö¤renciyi a¤›rlad›k YGS s›nav›nda baflar›l› olan Diyarbak›rl› ö¤renciler için gerçeklefltirilen bir sosyal sorumluluk projesi kapsam›nda 50 Diyarbak›rl› ö¤renci ‹stanbul’a geziye geldi. Biz de BÜMED olarak bu projeye destek vermek amac›yla ö¤rencileri BURC Restoran’da düzenledi¤imiz bir yemekte a¤›rlad›k. Oldukça keyifli geçen yemekte ö¤renciler hem Bo¤aziçi Üniversitesi kampüsünü tan›yarak ileride onlar› bekleyen üniversite hayat›n›n heyecan›n› yaflad›lar hem de arkadafllar› ve ö¤retmenleriyle bir arada olman›n mutlulu¤unu yaflad›lar.

BGST Yay›nlar›’ndan ç›kan yeni kitaplar BGST Yay›nlar› May›s ay›nda üç yeni kitab› kitapseverlerle buluflturdu. Bu kitaplardan ilki George Orwell’in 1938 y›l›nda yay›mlanan kitab› Katalonya’ya Selam. Orwell’in bir milis olarak kat›ld›¤› ‹spanya iç savafl›ndaki deneyimlerini konu alan kitap faflizme karfl› yürütülen savafla ›fl›k tutman›n yan› s›ra ‹spanya’da bafllayan toplumsal devrimi, cumhuriyetçiler cephesinde anarflistler ile komünistler aras›ndaki çat›flmalar› önyarg›lardan uzak bir yaklafl›mla yans›tmaktad›r. Ne var ki yay›mland›¤› dönemde aç›k ve çarp›c› içeri¤i sebebiyle uzunca bir dönem gözlerden uzak tutulmufl, gereken ilgiyi görmemifltir. Yazar›n en ünlü kitaplar›ndan 1984 ve Hayvan Çiftli¤i’nin olgusal arka plan›n› merak edenler için Katalonya’ya Selam muhakkak okunmas› gereken bir kitap. 14 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

‹kinci kitap Immanuel Wallerstein taraf›ndan kaleme al›nan Dünya Sistemleri Analizi Bir Girifl. Kitap, 1970’lerde hem mevcut sosyal bilim paradigmas›na hem de egemen Marksizm anlay›fllar›na karfl› bir protesto hareketi olarak ortaya ç›kan Dünya-Sistemleri Analizi okulunu olabildi¤ince k›sa ve derli toplu anlatan yegâne çal›flmad›r. Bu okulun daha kapsaml› eserleri için bir “girifl” niteli¤inde olan kitapta, okuyucular Dünya-Sistemleri Analizinin tarihsel kökenleri, kapitalist dünya-ekonominin iflleyifl mekanizmalar›, devletler sisteminin oluflumu, sisteme hâkim olan liberal ideolojinin öncülleri ve ça¤›m›zda sistemin çöküflün efli¤ine gelmesi konular›nda yol gösterici fikirler edinebilirler.

Üçüncü kitap ise Osmanl› Kürdistan› kitab›. Kitap, Cumhuriyet döneminde kriminalize edilerek âdeta tarihten silinmeye çal›fl›lan “Kürdistan” kavram›n›n Osmanl›’daki kullan›m› üzerine odaklanmaktad›r. “Kürdistan” Cumhuriyet sonras›nda zikredilmesi bile büyük risk tafl›yan bir kavrama dönüflmüfltür. Kitapta bu kavram›n dönemin Osmanl› entelektüelleri taraf›ndan kullan›ld›¤›, liselerdeki co¤rafya ders kitaplar›nda “Kürdistan Co¤rafyas›” bafll›¤› alt›nda onlarca sayfal›k bölümler halinde ö¤rencilere okutuldu¤u; Osmanl› Devleti’nin resmi yay›nlar› olan salnamelerde “Kürdistan Eyaleti”ne dair birçok kay›t ve bilgi bulundu¤u belgeleriyle ortaya koyulmaya çal›fl›lm›flt›r.



“Kutuplaflma üzerinden oy almak çok kolayd›r” BÜMED Siyaset Buluflmalar›n›n dördüncü konu¤u Türkiye’de ilkleri baflarm›fl bir kad›n siyasetçi oldu: Meral Akflener. Akflener’i ilk kad›n ‹ç ‹flleri Bakan› oldu¤unda tüm Türkiye tan›d›. 23. dönemde TBMM Baflkanvekili olarak görev ald› ve yine bir ilke imza att›. En uzun soluklu siyaset yapan kad›n. MHP içinde önemli isimlerden ve seçimlerde ‹stanbul’dan milletvekili aday›. Akflener’le soru cevaplarla renklenen çok sesli bir siyaset gecesi geçirdik.

A

fliyan Salonu’nun samimi ortam›nda Meral Akflener öncelikle Bo¤aziçili ailesiyle tan›flt›rd› bizleri. Efli Tuncer Akflener 1981 BÜ Makine Mühendisli¤i Bölümü mezunu. Bo¤aziçi ‹flletme mezunu ye¤eni de o gece bizlerleydi. Sonra ilk olarak ‹ç ‹flleri Bakan› oldu¤u zamandan akl›m›zda kalan so¤uk ve fazla resmi imaj›n› sildi att› kafalar›m›zdan. Samimi, esprili, aç›k yürekli bir kad›n vard› karfl›m›zda. BÜMED Siyaset Buluflmalar›n›n en güzel taraf› siyasi toplant›larda çok s›k rastlanmayan samimi bir ortam yaratmay› baflarmas›. O gece sa¤c›, solcu, liberal, eski cemaat mensubu derken küçük ama çok sesli bir grupla, eldivensiz bir sohbet 16 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

gerçeklefltirdi Meral Akflener. Keflke ülkemizdeki tüm siyasi toplant›lar bu kadar sayg›l› ve çok sesli olabilse. ‹flsizlik en büyük sosyal mesele Seçimlere çok az vakit kald›. Elbette bu siyaset buluflmas›nda seçimlerle ilgili konuflmak kaç›n›lmazd›. Akflener seçimleri “seçmenin dü¤ünü” olarak nitelendirdi ve salondaki herkesten ne olursa olsun oy haklar›n› kullanmalar›n› rica etti. Türkiye’nin çat›flma, iki eksene ayr›lma üzerinden seçimlere sürüklendi¤ini ve böylesi kutuplaflmalar üzerinden oy alman›n çok kolay oldu¤unu söyledi. Partisinin 28 Ocak 2011

gibi çok erken bir tarihte projelerini aç›klad›¤›n› ve tüm seçim çal›flmalar›n› projeleri üzerinden yürüttü¤ünü söyleyen Akflener nihayet di¤er partilerin de ayn› yere geldiklerini söyledi. Akflener Bo¤aziçililer için ekonominin ne kadar önemli oldu¤unu bildi¤ini söyleyerek partisinin ekonomi ile ilgili tespitlerini yapt›ktan sonra temel anlay›fllar›n›n sanayiyi teflvik etmek oldu¤unu ve üretim odakl› ekonomi modeli uygulayacaklar›n› belirtti. Uzun zamand›r Türkiye’de katma de¤eri yüksek yat›r›m yap›lmad›¤›n›, iflsizli¤in çok büyük boyutlarda oldu¤unun alt›n› çizdi ve partisinin istihdam yaratacak, sanayileflmeye yönelik, katma de¤eri yüksek ekonomik yat›r›mlar› destekleyece¤ini vurgulad›.


Biz Güneydo¤u sorununu terör sorunu olarak görüyoruz. Çözüm siyasidir. Sadece ifl vererek, yol yaparak bu sorun çözülmez. sorununa yaklafl›m›n› elefltirdi. Akflener’e göre Baflbakan’›n a¤z›ndan ç›kan sözlerle PKK’n›n kazançl› ç›kt›¤› bir durum ortaya ç›kt›. Akflener Güneydo¤u’da birçok Kürt vatandafl›n TC iflbirlikçisi haline düfltü¤ünü söyledi. Kürt aç›l›m› için ise “ad› var kendi yok bir aç›l›m” tan›mlamas›n› yaparak “herkes bu aç›l›mla y›llard›r kanayan bu yaran›n kapanaca¤›n› sand›” sözlerini geçmifli hat›rlatmak ad›na Habur kap›s›ndan gelenlerle birlikte Türkiye’nin nas›l gergin bir ortama sürüklendi¤ini hat›rlatt›. “Tayyip Bey ölçer, biçer, kamuoyu yoklamas› yapt›r›r ve oy gelecekse yapmaya karar verir. Karar›n arkas› bofltur” diyerek 2007’de Kürt sorunu vard›r diyen Baflbakan’›n bugün Kürt sorunu yoktur dedi¤ini, bu kadar zikzaklar çizerek sorunlar›n çözülemeyece¤ini vurgulad›. Partisinin Güneydo¤u sorunu için üç ad›ml›k plan›n› atefli söndür, rahat nefes al›ns›n, yat›r›mlarla bölgeyi kalk›nd›r (iyimser ayr›mc›l›k) olarak aç›klad›. ‹skipli Haf›z Hoca’y› bilmezseniz... Akflener AKP’nin muhafazakar yap›s›n›n alt›n› çizdi ve bu kadar ‹slami gelenekten ve muhafazakar altyap›dan gelen partinin liberallik veya ileri demokrasi ile nas›l ba¤daflt›r›labilindi¤ini anlayamad›¤›n› söyleyen Akflener “‹skipli Haf›z Hoca’y› bilmezseniz Erdo¤an’› anlayamazsan›z” diyerek AKP’nin muhafazakar köklerine dikkat çekti. Akflener 82 Anayasas›’na karfl› yap›lan referandumun da asl›nda AKP’nin bir “proje”si oldu¤unu iddia etti ve 82 Anayasas›’n›n muhafazakarlar taraf›ndan haz›rland›¤›n› belirtti. O y›llarda

Anayasay› haz›rlayan ekibin tan›t›m yapt›¤› ve kendisinin de kat›ld›¤› bir toplant›da kendi a¤›zlar›ndan “Allah korkusu ile haz›rlad›k, besmele ile imzalad›k.” sözünü duydu¤unu söyledi. Bu sözün o güne kadar haz›rlanan tüm anayasalar›n dinden uzak oldu¤u görüflüne bir gönderme oldu¤unu söyledi. Bugün yap›lan anayasa çal›flmalar›na de¤inen Akflener “‹nsanlar› kutuplaflt›rarak anayasa yazarsan›z kimseye faydas› olmaz. Bu çerçeveden demokrasi ç›kmaz” dedi ve hem yeni anayasa hem de Kürt sorununda partisinin ana eksen üzerinde gitti¤ini belirtti. Kendileri için Anayasa’n›n ilk dört maddesinin asla de¤iflmez oldu¤unu sözlerine ekledi. IRA ve ETA gibi örgütlerle hükümetlerin görüfltü¤ünü ama bu görüflmelerin millet ile aç›kça paylafl›ld›¤›n› belirterek kendilerinin de PKK ile yürütülen müzakerelerde konuflulanlar› ö¤renmek istediklerini, bunun hepimizin hakk› oldu¤unu söyledi. Öcalan’›n kendisini aldat›lm›fl, idare edilmifl hissetti¤ini savunan Akflener bu nedenle “Erdo¤an’›n ordusu bana 3 ay dayan›r” gibi aç›klamalar yapt›¤›n› söyledi. Sorular... Cevaplar... Soru cevap bölümünde Türkiye’nin yak›n tarihinde bir yolculu¤a ç›kt›k adeta. Farkl› görüfllerden gelen sorulara Akflener samimiyetle cevap verdi. ‹flte cevaplardan baz› sat›rbafllar›:

Kürtçe okullarda seçmeli olarak ö¤retilen bir dil olabilir ama e¤itimin ana dili olmamal›. Kürt aç›l›m› Türkiye’yi bölecek bir tariftir. Anayasan›n ilk 4 maddesi de¤iflemez, bu konuda netiz. Biz Güneydo¤u sorununu terör sorunu olarak görüyoruz. Çözüm siyasidir. Sadece ifl vererek, yol yaparak bu sorun çözülmez. Baflbakan’›n söylemi yüzünden bir kimlik sorunu oluflmufltur. Anayasam›zdaki “Türk”lü¤ün etnik anlam› yoktur. Darbe zaman›nda müthifl eflitlik vard›r. Diyarbak›r cezaevinde sadece Kürtler de¤il, solcular ve sa¤c›lar da iflkence gördüler. Benim iflkence gören arkadafllar›m oldu. Bunlar konuflulmal› ve bilinmeli. Türk-‹slam sentezi do¤ru de¤ildir.

‹nternetten daha h›zl› iletiflim vard›r cemaatlerde. MHP flu anda cemaatlerle kurumsal iletiflimi olmayan tek partidir. Aç›l›mla beraber sorun yaflamaya bafllad›k, flu anda kanl› b›çakl›y›z. ‹nternetten daha h›zl› iletiflim vard›r cemaatlerde. MHP flu anda cemaatlerle kurumsal iletiflimi olmayan tek partidir. Aç›l›mla beraber sorun yaflamaya bafllad›k, flu anda kanl› b›çakl›y›z. Tansu Çiller baflbakan oldu¤unda bir kad›n olarak çok gurur duydum. Bence 11 y›l içinde gitmesi hem partisi, hem Türkiye, hem de kad›nlar için talihsizlik oldu. 28 fiubat süreci yerli bir proje gibiydi. ‹ç ‹flleri Bakan› olarak bile, Susurluk olay›ndan sonra hakl› bafllayan bir halk hareketinin bir ay içinde bambaflka bir boyut almas›n› anlamak mümkün de¤il. Bölünme ve rejimin de¤iflme korkusunun askerde oluflturdu¤u ruh halinin etkili oldu¤una inan›yorum. Bu seçimlerde herkes netleflecek! 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 17


Bo¤aziçi’nin vazgeçilmezi:

Sports Fest 2011

Bo¤aziçi Üniversitesi Spor Kurulu taraf›ndan her y›l geleneksel olarak düzenlenen Sports Fest bu y›l 12-15 May›s tarihleri aras›nda 31. kez gerçeklefltirildi. Sports Fest 2011 bu y›l da yüzlerce sporcuyu ve sporseveri üniversitemizde bir araya getirdi.

18 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

M

ay›s aylar›nda üniversitemizde gerçeklefltirilen en büyük ve en renkli ö¤renci organizasyonlar›ndan biri olan Sports Fest bu y›l da yurtiçinden ve yurtd›fl›ndan pek çok sporcunun kat›l›m›yla çok e¤lenceli geçti ve kampüste tam bir festival havas› esti. Bu y›l 31. kez gerçeklefltirilen Sports Fest’e dünyan›n her yerinden yaklafl›k 800 sporcu geldi ve Bo¤aziçi’nin 15.000 ö¤renciden oluflan kalabal›¤›na kat›ld›. Sporcular badminton, basketbol, hentbol, voleybol, yelken, futbol, step, yüzme, kürek gibi spor dallar› baflta olmak üzere 14 farkl› dalda yar›flt›lar. Festivali planlayan yönetim kurulu üyeleri ve komiteleri ile festivalin çeflitli aflamalar›nda görev alan 400 spor gönüllüsü festivalin bu flekilde baflar›l› ve e¤lenceli bir organizasyon haline gelebilmesi için canla baflla çal›flt›lar.

Gün boyu gerçeklefltirilen spor karfl›laflmalar›n›n yan› s›ra, ücretsiz sosyal etkinlikler, partiler, canl› konserler ve gezilerle Sports Fest yine sporu ve e¤lenceyi bir araya getiren bir program sundu. Festival 12 May›s Perflembe akflam› saat 19.00’da Uçaksavar Stadyumu’nda Bo¤aziçi Üniversitesi akademik kadrosu ve ö¤rencilerinin bir araya geldi¤i aç›l›fl töreniyle bafllad› ve bando eflli¤inde sahaya ç›kan sporcular seyircileri selamlad›lar. Festival kapsam›nda 13 May›s Cuma akflam› Güney Otopark’ta Duman konseri, 14 May›s Cumartesi akflam› ise ücretsiz Mor ve Ötesi Konseri gerçeklefltirildi. Festival final maçlar›n›n ard›ndan 15 May›s Pazar akflam› sona erdi. Festivalin kapan›fl› ise yine bir Sports Fest klasi¤i olan Now or Never Parti ile yap›ld› ve bir Sports Fest daha tüm coflkusu ve heyecan›yla sona erdi.



Bo¤aziçili Milletvekili adaylar›

2011 seçimlerinin bizler için bir özelli¤i var. Belki de ilk defa bu kadar çok Bo¤aziçili milletvekili aday› seçimlere kat›l›yor. Hakan Zihnio¤lu ’91 ulaflabildi¤imiz adaylarla siyasete girifl öykülerini ve yapmak istediklerini konufltu. Belki de siz bu yaz›y› okurken onlar milletvekili seçilmifl olacak. Tüm adaylara Bo¤aziçi’nde kazand›klar› çok renklili¤i ve özgürlü¤ü siyasete tafl›malar›n› diliyoruz.

G

enel kan› fludur ki; Bo¤aziçililer ifl dünyas›nda çok baflar›l›d›r. Bankac›l›k, reklamc›l›k, telekomünikasyon, perakendecelik, otomotiv, inflaat ve birçok sektörde üst düzey yönetici-ortak-ifl sahibi mezunlar›m›z var. Ülkemizde 2000’lerden sonra daha fazla duymaya bafllad›¤›m›z Kar Amaç› Gütmeyen Sivil Organizasyonlar içinde de gerek profesyonel çal›flan gerekse gönüllü çal›flan birçok Bo¤aziçili var. Sivil Toplum Örgütlerinde ve Siyasi Partilerde çal›flan Bo¤aziçililer dosyas›n›

2011 Haziran TBMM seçimlerini de f›rsat bilerek Bo¤aziçi dergisinin gündemine tafl›mak istedik. 12 Haziran seçimlerinde aday olan listelerde Bo¤aziçi mezunlar›n› tesbit etmeye çal›flt›k. Kendilerine ulaflabildiklerimiz ile k›sa da olsa Bo¤aziçi,Türkiye’de Siyaset, Kad›n Hareketleri, ekonomik ve sosyal yaklafl›mlar› hakk›nda bilgi ald›k. ‹fl dünyas›ndaki çok çok Bo¤aziçili’den sonra, siyasetteki az az say›daki Bo¤aziçili’nin artmas›n› istiyoruz. Umar›z bu dosya mezunlar›m›za birer ilham kayna¤›, bir yol gösterici olur.

Tüm adaylardaki ortak Bo¤aziçililik yönü d›fl›ndaki di¤er mutabakat; Bo¤aziçililerin siyasete, topluma, STK’lara daha fazla önem vermesi ve bu camiada etkinli¤inin art›r›lmas› dile¤i idi. BÜMED siyasete bulaflmadan, taraf olmadan, sizlere Bo¤aziçili adaylar› tan›flt›rmak istiyor. Hatta bu yönde Nisan ve May›s ay› boyunda de¤iflik siyasi partilerden konuklar›m›zla Siyaset Buluflmalar› düzenledik. Seçimin yo¤un gündeminden sonra bu yine devam edecek, parti baflkanlar›n› ve baflkan yard›mc›lar›n› a¤›rlayaca¤›z, siz mezunlar›m›z›n sorular›n› direkt sorma flans›n› yarataca¤›z. Siyasete ilgi duyan tüm mezunlar›m›z› bu etkinliklere davet ediyorum. BÜMED mezunlar›m›z›n kurmufl oldu¤u bir dernek ve oda¤›nda Bo¤aziçi Üniversitesi ile mezunlar› var. Yine ayn› BÜMED, Türkiye’de baflar›l› olmufl ifl dünyas›, sivil toplum örgütü ve siyasi parti mensubu arkadafllar›m›z› da ç›kt›klar› yolda desteklemeye devam edecek. Sizlerle onlar›n tan›flma platformu olarak Bo¤aziçi dergisi ve BÜMED portali aktif rol alacak. Daha çok Bo¤aziçi mezununu TBMM’de görmek umuduyla, tüm adaylar›m›za baflar›lar dileyerek siyaset dosyam›za bafll›yorum.

20 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


Binnaz Toprak, CHP ‹stanbul 3. Bölge Milletvekili Aday› “Anayasa konusunu sadece yasa haz›rlamak olarak düflünmemek laz›m, temel hak ve özgürlükler aç›s›ndan çok önemli bir konu. Ülkemizde bu çok önemli bir sorun, temel hak ve özgürlüklerin mutlaka gelifltirilmesi laz›m.” öneriler tasla¤› haz›rl›yoruz. Gerçekten çok özgürlükçü bir Anayasa tasla¤›. Öncelikle Anayasa yaz›l›m süreci nas›l olmal›, kat›l›m nas›l olmal› bunlar belirtiliyor. Ondan sonra demokratik hak ve özgürlükler nas›l gelifltirilmeli, demokrasi nas›l kurumsallaflmal›, güçler aras› dengeler nas›l kurulmal› bunlar› ilkesel olarak öneri fleklinde haz›rlad›k. Bu konuda çok aktif rol ald›m. Anayasa konusunu sadece yasa haz›rlamak olarak düflünmemek laz›m, temel hak ve özgürlükler aç›s›ndan çok önemli bir konu. Ülkemizde bu çok önemli bir sorun, temel hak ve özgürlüklerin mutlaka gelifltirilmesi laz›m. Siyasete girifliniz nas›l oldu? AKP’nin s›n›rs›z gücünden tedirginim. Bu gücü bu kadar pervas›zca kullanmas›ndan tedirginim. Say›sal gücüne dayanarak her istedi¤ini empoze etmesi, temel hak ve özgürlüklerin pek ço¤unu k›s›tlamas› ama bunun demokratikleflme ad› alt›nda yap›lmas› beni bireysel olarak o kadar rahats›z etmeye bafllad› ki karfl›ma böyle bir f›rsat ç›k›nca elimi tafl›n alt›na koymam gerekti¤ini düflündüm. Siz neden CHP’desiniz, CHP de¤iflti¤i için mi, yoksa de¤ifltirmek için mi? Ben kat›ld›¤›mda yeni Baflkan seçilmiflti. De¤iflim belirtileri o zaman da vard›. Ben de de¤iflece¤ini umut ediyordum ve nitekim o günden beri de büyük bir de¤iflim içinde. Program›nda, dünyaya bak›fl›nda, sorunlara bak›fl›nda oldukça önemli de¤iflimler oldu. Ben de o sürece katk›da bulunmak istedim. Bu süreçte ve partide ne kadar aktifsiniz? CHP’nin Kürt sorununa bak›fl›ndaki de¤ifliminde rol oynad›m. Bu

Modern toplumlar insan› yaln›zlaflt›r›yor. Sadece dini cemaatler düflünmeyelim, birçok cemaat var ve bunlar insanlar› yaln›zl›ktan kurtar›yor. Mesela Befliktafl Çarfl› grubu da bir cemaat. Sosyal boyutu olan, kendi aralar›nda birbirlerine yard›m eden, politik fikir beyan eden bir grup.

sorunun bar›flç›l yollarla çözülmesi gerekti¤i, buna göre alternatifler gelifltirilmesi gerekti¤i CHP’nin Van toplant›s›ndan sonra somut olarak benimsendi. K›l›çdaro¤lu’nun kat›ld›¤› bir toplant›yd›. Ben de oradayd›m ve aktif rol ald›m. Çok önemli bir toplant› oldu. Partimizde Sezgin Tanr›kulu bu konuda çal›fl›yor ama ben de destek veriyorum. Bunun d›fl›nda Anayasa Komisyonu içindeyim. Anayasa

Kad›n haklar›na nas›l yaklafl›l›yor partide? CHP kad›n haklar› meselesini çok önemsiyor. Anayasa önerileri aç›kland›¤›nda görülecek ki kad›n haklar› her aflamas›nda korunuyor. Ama sadece kad›nlar›n de¤il, tüm farkl›l›klar›n korunmas›, bireylerin özgürleflmesi laz›m. Cemaat sorunu nas›l afl›l›r? Modern toplumlar insan› yaln›zlaflt›r›yor. Sadece dini cemaatleri düflünmeyelim, birçok cemaat var ve bunlar insanlar› yaln›zl›ktan kurtar›yor. Mesela Befliktafl Çarfl› grubu da bir cemaat. Sosyal boyutu olan, kendi aralar›nda birbirlerine yard›m eden, politik fikir beyan eden bir grup. Bu bir arkadafll›k grubu da olabilir, sonuçta insanlar bir gruba tutunmak ve yaln›z kalmamak istiyor. Çünkü modern toplumda birey olarak kalmak çok yaln›zlaflt›r›c›. Ama önemli olan insanlar›n bu cemaatler içinde olsa dahi birey olarak da davranabilmeleri, düflünebilmeleri. Afl›r› muhafazakar bir yap›lar› olmamas›. Mesela benim araflt›rmamdan yola ç›karak ortaya

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 21


getirdi¤im en önemli sorun Gülen cemaatinin mali yap›s›n›n fleffaf olmamas›. Mali olarak çok güçlü bir cemaat ama bu paralar›n nas›l topland›¤›, vergilerin nas›l ödendi¤i fleffaf de¤il. Dolay›s›yla cemaatleflmeye karfl› bir tutum de¤il benim ortaya koydu¤um ama önemli olan fleffafl›k. Türkiye’de demokrasi ileri gidiyor mu? Türkiye’de demokrasinin ileriye de¤il geriye gitti¤ine inan›yorum. AKP iktidar› muazzam bir hakimiyet yaratt›. Elbette iktidarlar hakim olacak ama bütün devlet kurumlar›nda en alttaki birimlere kadar kendi kadrolar›n› yerlefltirdiler. Cumhuriyet tarihinde böyle bir kadrolaflma görülmedi. Diyelim iktidarda ANAP var. Üst kadrolar›, müsteflarlar› de¤ifltirir ama temizlik iflçisinden tafleronuna kadar de¤iflimi sadece AKP döneminde gördük. Bu kadrolaflmalar›n baz› sonuçlar›n› da yaflanan çeflitli skandallarda görüyoruz (merkezi seçme ve yerlefltirme s›navlar› gibi). Demokrasilerin en önemli erdemi iktidarlar de¤il muhalefetlerdir. Sadece muhalefet partilerinin olmas› de¤il, muhalif seslerin kaale al›nmas›d›r, bunlar sivil toplum örgütleri olabilir, ayd›nlar olabilir, bir tak›m kurumlar olabilir. Bunlar›n hiçbirinin ciddiye al›nmad›¤›, muhalif seslerin susturuldu¤u, bast›r›ld›¤› bir ortamda ileri demokrasiden bahsedilemez. ‹flçilerinden ö¤rencilere kadar herkesin bast›r›ld›¤› bir ortam b›rak›n ileri demokrasi olmak hukuksal olarak da hiç sa¤l›kl› bir ortam de¤il. Türkiye’de halk›n bu kadar kutuplaflt›¤›, ayr›flt›¤› bir dönemi bilmiyorum. Hele ki böyle Baflkanl›k sistemi gibi konular gündemdeyken demokratik anlay›fl son derece gerekli.

Binnaz Toprak 1942 y›l›nda Sivas’ta do¤du. Hunter College of the City University of New York’tan lisans, City University of New York Graduate Center’dan doktora derecelerini ald›. 1976-2008 aras›nda aral›ks›z 32 y›l boyunca Bo¤aziçi Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nde ö¤retim üyesi olarak görev yapt›. Eylül 2008 tarihinden bu yana Bahçeflehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nde ö¤retim üyesi ve Bölüm Baflkanl›¤› görevlerini yürütmektedir.

22 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Böyle bir ortamda kolayca diktatörlü¤e dönersiniz. Siyaset biliminde bu konuda yap›lm›fl araflt›rmalar var. Güney Amerika’da 50’lerden 90’lara uzanan bir araflt›rma yap›lm›fl ve demokrasilerin ne zaman diktatörlü¤e dönüfltü¤ü araflt›r›lm›fl. Çok ciddi bir ço¤unlu¤u baflkanl›k sisteminde diktatörlü¤e dönüflmüfl. B›rak›n Güney Amerika’y› bu Fransa’da bile yaflanm›flt› De Gaule zaman›nda. De Gaule referandumla Cumhurbaflkan›n› halka seçtirtti ve kendi seçildi. Ondan sonra ben Fransa halk›n› temsil ediyorum, halk›m bana yetki verdi diyerek, Meclisi tan›mayarak, partiler de ne oluyormufl diyerek, s›k s›k referandumlar yaparak istedi¤ini yap›yordu neredeyse Fransa’y› bir diktatörlü¤e çeviriyordu. Bizim de böyle çok ciddi bir tehlikemiz var. CHP bugüne kadar baflar›l› olamad› Güneydo¤u’da. Bugün ne de¤iflti partide? 30 y›ld›r devam eden bir trajedi var. Bunun art›k askeri yöntemlerle çözülemeyece¤i ortada, 40 bin insan›m›z öldü. Avrupa tarihindeki 100 Y›l savafllar›n› hat›rlay›n, yüz y›l devam eder ama kazanan olmaz. Bu kan› durdurmak ve sorunu bar›flç›l yollardan çözmemiz gerekir. CHP’nin bu konuyla ilgili çok ciddi bir program› var. Tek tek burada saymak uzun olabilir ama parti program›na bakarsan›z bulabilirsiniz. En baflta %10 baraj› düflürülmeli. Ben siyaset bilimciyim ve siyaset biliminde aç›kça söylenen bir durumdan bahsediyoruz. Böyle bölünmüfl toplumlarda siz az›nl›kta kalan gruplar›n demokratik temsil haklar›n› tan›mazsan›z sonuç da¤a ç›kmalar›na yol açmak olur. Baflka türlü kendilerini ifade edemezler. %10 baraj› çok önemli bir engel. AKP bunu düflürece¤ini söyleyerek iktidara geldi ama sonra ifline yarad›¤›n› görünce an›nda vazgeçti. Güya AKP 12 Eylül’e karfl› olan demokrat bir parti. Biliyorsunuz bu baraj› 12 Eylül koydu. Zaten 12 Eylül’ün getirdi¤i YÖK gibi birçok kurum, siyasal partiler yasas›, dernekler yasas›, sendikalar

yasas› gibi yasalar da hala duruyor. Baraj da onlardan biri. Kendi bölgesinde çok kuvvetli olan ama genelde %10’u geçemeyenlere demokratik temsil hakk›n› vermiyorsunuz. Üstelik o kadar adaletsiz bir sistem var ki, siz oyunu baflka bir adaya veriyorsunuz ama baraj yüzünden o oy gidiyor AKP’nin aday›na yar›yor. Bu sistemin kabul edilebilir bir taraf› yok. CHP %7’ye indirelim diye Meclis’e önerge verdi ama kabul edilmedi, flimdi %5’e indirilmesini istiyoruz. Bir baflka konu da faili meçhuller. 12 Eylül’den sonra Diyarbak›r’dan Mamak’a kadar sadece Kürtlere de¤il solcu ve sa¤c›lara da yap›lan iflkencelerin ve tüm faili meçhullerin hesab›n›n sorulmas›n› istiyoruz. Cinayetlerin araflt›r›lmas› ve suçlular›n cezaland›r›lmas› laz›m. Bunun için de önerge verdik ama AKP taraf›ndan reddedildi. Bir de yerel yönetimlerin önündeki engellerin kald›r›lmas› da Kürt sorununun çözümünde rol oynayacakt›r. Federatif bir yap› olabilir mi? Hay›r, federatif bir yap› düflünmüyoruz. Kürt dilinde e¤itim seçmeli dil olarak olmal›. Kürt dilinde okuyabilmeli yazabilmeli. Yani temel insan haklar› geçerli olmal›. Bo¤aziçi ortam› Türkiye için güzel bir model olur mu? Çok çok güzel olurdu. Bo¤aizçi’nde ben 32 y›l ders verdim, 1976 y›l›nda ders vermeye bafllad›¤›mda Türkiye’nin en sanc›l› y›llar›yd›. Sa¤ sol kavgas› yüzünden ço¤u üniversite e¤itim veremez durumuna düflmüfltü. Bo¤aziçi kutuplaflmay› kendi içinde eritebilmeyi baflarm›flt›r çünkü gerçekten de liberal bir ortamd›r. Hocas›yla ö¤rencisiyle fikirlerin tart›fl›labildi¤i, fliddete baflvurulmad›¤› bir ortam. Bu ortamdan ç›kan ö¤rencinin antenleri herkese aç›k oluyor, herkesle her fikri tart›flabiliyor. Karfl›s›ndakini dinleyip ak›ll› cevaplar verebiliyor. Dünyaya aç›k oluyor.


Meltem Gürler ’90, AKP ‹stanbul 1. Bölge Milletvekili Aday› “Ben siyasete BÜMED’de bafllad›m”

Çok yak›ndan tan›d›¤›m, çok sevdi¤im arkadafl›m›n siyasette aktif rol almak üzere yola ç›kt›¤›n› duydu¤um ilk gün çok mutlu oldum. Bo¤aziçililer için siyasette bir yol açt›¤›n› düflünüyorum. Bu yolu açarken geçti¤in süreci bize anlatman› isteyece¤im. BÜMED Yönetim Kurullar›nda yolu kesiflen iki yak›n dost olarak bugün karfl›l›kl› siyaset söyleflisi yap›yoruz. Bu, bizim için bir ilk san›r›m. Bu ara medyan›n farkl› kanatlar›yla çeflitli söylefliler yap›yorum, televizyon programlar›na kat›l›yorum. Çeflitli röportajlar veriyorum ama hiç birisi beni Bo¤aziçi Dergisi kadar heyecanland›rmad›. Bunu söylemem laz›m çünkü o kadar buraya aidim ki, o kadar bu kampüste büyüdüm ve o kadar ben siyasete BÜMED’de bafllad›m ki. Siyasete BÜMED’de bafllad›m laf›n›n alt›n› çizmek istiyorum; çünkü ilk defa 1995 senesinde BÜMED gönüllüsü olarak, sivil toplum hayat›ma bafllad›m. Önce komite çal›flmalar›nda görev ald›m ve s›n›f temsilcili¤i yapt›m. Ondan sonra da ilk yönetim kurulu görevimi 1997-1999 y›llar› aras›nda gerçeklefltirdim. Sonra bir dönem ara verdim. 2001-2003 döneminde yine görev ald›m. Sonra yine mola verdim. Ondan sonra yine seninle hatta beraber baflkan yard›mc›l›¤› yapt›¤›m›z 2005-2007 dönemimiz var. Mezunlar Meclisi üyesiyim. Üç dönem yönetim kurullar›nda görev ald›¤›m BÜMED’den çok fley ö¤rendim. Sivil toplumda çal›fl›yor olmak, sivil toplumda aktif bir gönüllü olmak asl›nda aktif vatandafl olmak demek, bu zaten siyaset yapman›n ta kendisi. Biz BÜMED’de öncelikli olarak okulumuz için siyaset yapt›k. Okulumuzun bir devlet üniversitesi olarak de¤erini yitirmemesi, mezunlar›n›n okula sahip

ç›kmalar›n› sa¤layarak diploma de¤erini koruyabilmesi, bizim temel motivasyonumuzdu ve bu anlamda da üniversiteye katk› sa¤lamay› ve mezunlar aras›ndaki iletiflimi maksimum seviyede tutmay› hedef alarak çal›flmalar yapt›k. Arkadafllar›m›z, mezunlar›m›z, Bo¤aziçi dergisinin okurlar› bu süreçler içindeki katk›lar›m›z› genel kurullarda de¤erlendirdiler ki bu sürecin sonunda, bugün benim tak›m arkadafl›m BÜMED’in baflkanl›¤›n› yap›yor, ben de bundan gurur duyuyorum. Senden BÜMED sonras› kad›n sorunlar›yla ilgilendi¤in dönemdeki tecrübelerini de anlatman› istiyorum. Benim ana konular›mdan bir tanesi kad›n meselesi. Türkiye Kad›n Giriflimciler Derne¤i’ne üye olmam›m peflinden KAG‹DER’in yönetim kurulunda görev ald›m. Baflkan yard›mc›l›¤› yapt›m. Biraz da flöyle bir durum var galiba; ben ucundan giremiyorum hiçbir ifle, niyet edersem bütün varl›¤›mla giriyorum. KAG‹DER’e üye oldu¤umu takip eden ilk seçimlerde yönetim kurulunda görev ald›m, onun da ilk senesinde baflkan yard›mc›l›¤›n› üstlendim.

Siyasete girince de ne olur bilmiyoruz bakars›n Bakan olursun k›sa sürede! Görece¤iz onu. fiaka bir yana bunu iddial› olmakla de¤il, tam tersine yapt›¤›m ifle gönülden sahip ç›kmakla aç›kl›yorum. O nedenle her türlü göreve talibim ve çal›fl›r›m da. KAG‹DER’de kad›n sorunlar›na çok daha yak›ndan bakabilme f›rsat›m oldu. Siyaset yaparken de bende izi olan bütün bu ifllerin, bütün bu temel meselelerin takipçisi olmaya siyasetçi kimli¤imle de devam edece¤im. E¤er çevremde beni rahats›z eden bir fley varsa, bu rahats›z eden konularla u¤raflmay› kendime herhalde görev addediyorum. Bir biçimde içinde buluyorum kendimi. Mesela çocuklar için adalet ça¤›r›c›lar› grubuna ilgi duydum. Daha çok bafllang›ç aflamas›nda kat›ld›m. Sonra bir anda kendimi onun da koordinasyon kurulu içerisinde, meclis görüflme grubunda buldum. Her görüflten, her sosyal gruptan, çocuklar için adalet talep etmenin d›fl›nda ortak paydas› olmayan insanlar›n bir araya gelerek oluflturduklar› bir gruptu. Bana ne ö¤retti? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çal›flma pratiklerini ö¤renme flans›m oldu. Sivil toplumla çal›flmak konusunda son derece aç›klar, istekliler ve asl›nda ihtiyaç duyar haldeler. Yani sivil toplum e¤er bir konuya kafay› takarsa, bunun takipçisi olursa bunun çözümüne yönelik somut öneriler getirirse ve peflini b›rakmazsa baflar›l› oluyor. Ve biz günün sonunda terörle mücadele kanununda istedi¤imiz de¤ifliklikleri yapt›rd›k. 3000 çocu¤u kovuflturmadan, 300 çocu¤u da hapishaneden kurtard›k. Hala gidilecek yol var. Sonra Türkiye’nin yeni anayasas›na kafay› takt›m ve “Yeni Anayasa Platformu”nun aktivistleri aras›nda yer ald›m. O da çok bafllang›ç aflamas›nda bir avuç arkadafl›mla bafllatt›¤›m›z bir

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 23


çal›flmayd›. Benim de içinde yer ald›¤›m, fikir önderli¤inde çok k›ymetli fikir insanlar›n›n, hukukçular›n da yer ald›¤› bir çal›flma grubu yeni anayasa platformu. Toplumun, kendi anayasas›n› yapmakla ilgili olarak irade beyan etmeye ihtiyac› var, zaten etmesi de laz›m. Ve flimdi bunun ilk defa f›rsat› var, anayasa platformu bu temelin üzerinde flekillendi. Biz dedik ki bu defa toplumun her kesimine gidece¤iz ve anayasal taleplerini dinleyece¤iz. Benim, platformun içinde yer ald›¤›m dönemde 30 farkl› flehire gittik. ‹nsanlar›n fikirlerini toplad›k. Bu çal›flma devam ederken bütün partilerle görüfltük. Ak Parti, CHP ve BDP ile görüfltük. Hepsinin konuya yaklafl›m› olumlu oldu. Ama bunlar›n içerisinden bir biçimde bizim bu çal›flmalar›m›z› dikkatle izledi¤ini gördü¤ümüz Ak Parti’den davet ald›m. San›r›m kad›n çal›flmalar› döneminin de etkisi oldu. Bu platform, partilerden ba¤›ms›z tamamen sivil bir inisiyatifti de¤il mi? Davetle siyasete giriflin oldu, seçildin diyebilir miyiz? Evet, ba¤›ms›z bir sivil inisiyatifti hala da öyle devam ediyor. Konu gündeme geldi¤inde arkadafllar›mla da görüfltüm, düflündüm ve sonunda “evet ben siyasete aktif bir biçimde, yeni anayasa platformunun çal›flmalar›n› da tafl›yabilmek üzere, meclis kanad›nda devam etmeliyim” dedim. Bu Meclis, belki de Cumhuriyet tarihinin en kritik meclislerinden biri, zira yeni anayasay› yapacak; ben de sürece katk› verebilmek üzere bu Meclis’te olmak istiyorum. Bu nedenle de karfl›n›za Ak Parti’nin birinci bölge aday› olarak ç›kt›m. Milletvekili olarak 5000 tane aday var, 550 tanesi listeye giriyor. Evet, seninki bir davet belki ama ayn› zamanda da bir seçim. Seçildim kelimesini çok önemsiyorum. Belki de bu, baz› insanlar›n gidece¤i yol için bir tarif. Siyaset içinde yer almak 24 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

isteyenlerin senin girdi¤in süreçlere girmeleri için ne yapmalar› laz›m? Siyasete girmenin çeflitli yollar› var. Bunlardan bir tanesi teflkilatlarda yer almak ve s›f›rdan bafllayarak teflkilat içerisinde ter ak›tarak, emek vererek ad›m ad›m yükselmek ve günün sonunda da aktif siyasette bir yerlere gelmek. Bu bir yol. Ama bugün Türkiye’de sivil toplumun da kendi bafl›na bir siyasi arena oldu¤u gerçe¤inden hareketle, sivil toplumda piflen insanlar›n da siyaset için bir havuz oluflturdu¤u gerçe¤ini görmek laz›m. Yani kendi teflkilatlar›ndan yetiflen insanlar›n yan› s›ra, art›k siyasi partiler sivil toplumdan gelen farkl› kimlikleri, kiflilikleri kendi süreçlerinde katk› alabileceklerini düflündükleri insanlar› da siyasete davet ediyorlar. Dolay›s›yla bu kanallar›n aç›k oldu¤unun kan›t›d›r benim buradaki varl›¤›m. Ben flunun da alt›n› çizmek istiyorum. Ben özgürlükçü bir insan›m. Siyasete müdahil oluflumun nedeni ve bundan sonra burada var oluflumun dayana¤› da bu. Temel hesab›m› da vicdan›ma vermek istiyorum. Ben ülkenin her vatandafl›n›n makbul vatandafl olabildi¤i bir düzen kurulabilece¤ini hayal ederek siyaset yapmak istiyorum. Bu konuda çaba harcamak istiyorum. Anayasan›n da bunun için önemli bir eflik oldu¤unu düflünüyorum. Türkiye’nin yeni anayasas› eflit yurttafll›k sa¤layacak önemli bir f›rsatt›r. Bu ülkenin çok ma¤duru var. Ne yaz›k ki bizim devletimizin tan›mlad›¤› bir makbul vatandafl tan›m› var ve onun d›fl›na düflenlerin de flimdiye kadar yaflad›¤› çok ciddi ma¤duriyetler var. Ben Kürt de¤ilim, ama Kürtlerin haklar› için çaba harcamay› önemsiyorum; Alevi de¤ilim, ama ayn› flekilde Alevilerin s›k›nt›lar›yla ilgili çözüm sürecine katk› vermek istiyorum. Baflörtülü de¤ilim, ama özellikle hemcinslerim oldu¤u için baflörtülüler beni çok ilgilendiriyor, bu konuda eflitlik talep etmeyi borç say›yorum ve bir kad›n olarak orada tüm kad›nlar› temsil edebilmek istiyorum. Bir sorunu

Ben özgürlükçü bir insan›m. Siyasete müdahil oluflumun nedeni ve bundan sonra burada var oluflumun dayana¤› da bu. Temel hesab›m› da vicdan›ma vermek istiyorum. sahiplenebilmek için o sorunun ille de ma¤duru olmam›n gerekmedi¤ini düflünüyorum. Ve e¤er toplumun genelinde böyle düflünürsek ben bu ülkede bar›fl içinde yaflayabilece¤imize inan›yorum. “Beni sokmayan y›lan bin yaflamas›n” diyorsun. Yaflamas›n! E¤er birilerine zarar veriyorsa, o y›lan benim de y›lan›md›r. Bir fleylerin bize zarar vermesini bekleyemeyiz. Baflkalar›n›n özgürlüklerini k›s›tlayan bir ortam varsa, bir ayg›t, bir anlay›fl, bir sistem varsa ben buna itiraz etmeyi görev say›yorum. Bir grupta özgürlüklerimize k›s›nt› gelecek endiflesi var. Bu konudaki yorumlar›n› duymak istiyorum. Ben Ak Parti’ye bu kuflkuyla bakanlar›n içerisinde iki tip insan oldu¤unu düflünüyorum. Bir grubu samimi buluyorum, ama bir paranoya durumlar› var. Samimi bir korku yafl›yorlar. Ama art›k bu patoloji s›n›rlar›na dayand› çünkü bir fleye bakars›n, denersin, gözlemlersin e¤er bu konuda gerçekten senin endifle etti¤in alanlara bir müdahale yoksa art›k bir rahatlars›n. ‹stersen oy vermezsin, mecbur de¤ilsin elbette ama bir rahatlars›n, kendin için en az›ndan. Bir di¤er grup var ki, ben aç›kças› bunlar›n bu tansiyondan beslendi¤ini ve farkl› ajandalarla bunu sürekli pompalad›¤›n› düflünüyorum. Yani hala “Türkiye ‹ran m› olacak” diye sorular sorulmas›n›, ben akla ziyan buluyorum. Türkiye’nin ‹ran olabilmek için hiçbir fleyi benzemiyor. Türkiye çok nevi


flahs›na münhas›r bir ülke ve çok daha farkl› bir düzlemde yürüyor. Yine bakt›¤›m›z zaman ekonomi alan›nda gelinen yol ortada. Ben ekonomist de¤ilim ama neticede iyi yönetildi¤ini cümle alemin kabul etti¤i bir ekonomi politikam›z var. Tam tersine Türkiye, dünya ile bütünleflmeye ve dünyada oyunun yeniden kuruldu¤u bir dönemde art›k karar vericiler aras›na kat›lmaya bafllad›. Böyle bir dönemde ‹ran olup, içe kapanaca¤›n› varsaymaya en hafifinden temelsiz denebilir. Peki mahalle bask›s›, yasaklar ve özgürlükler konusunda ne diyorsun? Mahalle bask›s›n›n ferifltah› var bizde. Mahalle bask›s› terimi biliyorsun muhafazakarlar›n modern yaflam üzerinde kurduklar› ya da kuracaklar›n› varsayd›klar› bask› için ortaya at›lan bir kavram. Sen öbür mahallenin bask›s›n›n ne halde oldu¤unu bana sor. Ben hakikaten çok zor bafl ettim, ama flimdi art›k üstesinden geldim. Çok yak›n çevremden nas›l oluyor da AKP’de siyaset yapmaya kalk›yorum elefltirilerini edepsizce ald›m. Bizim taraftaki mahalle bask›s›n›n boyutlar›n›n ne kadar ac›mas›z oldu¤unu yaflayarak ö¤rendim. Bir de baflörtülülerin, özellikle baflörtülülerin alt›n› çiziyorum çünkü hakikaten çok önemli buluyorum, mesela Niflantafl›’nda yürürken bile, nelerle karfl›laflt›klar›n› da çok daha iyi anlamaya bafllad›m. E¤er Ak Parti kimli¤iyle bizim mahallede varl›k göstermeye kalk›yorsan zaten neredeyse katlin vacip hale geliyor. Bu durum bazen beni demoralize ediyor, ama bazen de h›rslan›yorum. Onlara “yahu sen benim ideallerimi, duruflumu ne kadar biliyorsun da beni bu kadar kolay etiketliyorsun, küt bir flekilde kategorize ediyorsun, her fley bu kadar siyah beyaz m›d›r; baflka renk bilmez misin” diye sormak istiyorum. Bo¤aziçi’nde bize verilen ö¤retinin içinde hoflgörü, özgürlük, fikre ve özeline sayg› vard›. Asl›nda bugün siyasetin ihtiyac› olan fley, belki de bize ö¤retilenlerde sakl› diye

düflünüyorum. Bo¤aziçi kültürü ile bugünkü siyaset kültürünü ba¤daflt›rmak istiyorum. Benim en çok istedi¤im fley bu. Ben bugünkü siyasi duruflumu Bo¤aziçi Üniversitesi’ne borçluyum. Beni flekillendiren temel belirleyici Bo¤aziçi Üniversitesi’nin ortam› olmufltur. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde bütün görüfllere aç›k olabilmeyi, herkesin farkl›l›¤› ile bir arada yaflayabildi¤ini gördük. Hala Bo¤aziçi, her fleye ra¤men böyledir, Bo¤aziçi’nin bu durumunu koruyup kollayabilmesi ile de çok gurur duyuyorum. Bu yüzden yolu Bo¤aziçi’nden geçenlerin siyasetteki daha çok yer almas›n› istiyorum. Keflke siyaset dünyas›nda bu iklim daha fazla geliflse. 12 Haziran bir milat, bir kilometre tafl›. Bu tarihten sonra seni ya Meclis’e u¤urlar›z ya da engin tecrübelerinden faydalanaca¤›m›z bir halde yeni STK’ lara. Bu söylefliyi herkesin okudu¤u dönemde de bunun sonuçlar›n› görmüfl olaca¤›z. Son düzlükteki duygular›n› ö¤renmek istiyorum. Her iki sonuç sende nas›l duygular uyand›racak? Benim hayatta 5-10-15 y›ll›k planlar›m olmad›. Çok büyük laflar etmeyi de sevmeyen bir insan›m, hayat›m› da öyle yaflamad›m. fiimdi önümde bir siyaset yapma yolu var. E¤er Ankara’ya gidersem hayat›mda bir parantez açaca¤›m ve asl›nda önemli oranda da fedakarl›k yapaca¤›m. Ama aktif siyasette yer almak benim için bir vicdan borcu, bir sorumluluk. Bunu yaparken de inand›¤›m de¤erler do¤rultusunda, bu ülkede güzel fleyler olmas› için çaba harcayaca¤›m bir süreç koyuyorum önüme. Benim en büyük iste¤im, en büyük derdim ve motivasyonum, yeni anayasan›n yap›lacak olmas›. Bu arada anayasa dedi¤imiz fley devleti yeniden yap›land›rmakt›r. Bu yeni yap›land›rmada patron devlet, baba devlet de¤il; hizmet eden devlet anlay›fl› umuyorum art›k temel al›nacakt›r, zira bunu yapmam›z flart. Bunun, partimin politikalar›yla da örtüfltü¤ünü düflünüyorum.

Meltem Gürler 1966 y›l›nda Ayd›n’da do¤du. Üniversiteyi Bo¤aziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde okudu. 1989 y›l›nda mezun oldu. Üniversite hayat›n› bitirdi¤inde, kafas›nda toplumla iletiflime geçebilmek vard›, reklamc› olmaya karar verdi. Reklamc›l›¤a Ajans Ada’da bafllad›. Sonras›nda masan›n di¤er taraf›na geçerek Halk Yaflam Sigorta'n›n çok genç olan kurulufl kadrosunda yer ald›. Giriflimci olmaya karar verdi¤inde ve kendi ajans›n›n temellerini att›¤›nda 33 yafl›ndayd›. 11 y›ld›r kurucu orta¤› oldu¤u Fikir Merkezi’nin efl baflkanl›¤›n› yürütüyor. Uluslararas› ba¤›ms›z ajanslar toplulu¤u ICOM’un Avrupa’dan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi. ‹fl hayat›n›n yan›nda, her dönemde sivil toplum çal›flmalar›n›n içinde yer ald›. BÜMED’de üç dönem yönetim kurulu üyeli¤i ve baflkan yard›mc›l›¤› yapt›. 2007-2009 y›llar› aras›nda Kagider’in (Türkiye Kad›n Giriflimciler Derne¤i) Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤›'n› ve D›fl ‹liflkiler Komitesi Baflkanl›¤›'n› yürüttü. Halen üye olarak çeflitli komite çal›flmalar›na destek vermeye devam ediyor. 1 çocuk annesi. Kad›nlarla ilgili tüm çal›flmalar orada olmam›n ikinci nedeni. Elbette Meclis’e gitmemem de söz konusu. Sonuçta bu bir seçim. Her sonuç olabilir. Seçilemezsem, bundan sonra da siyasette yer alaca¤›m ama bu yeniden sivil toplum taraf›nda olur diye düflünüyorum; anayasa çal›flmalar›na kald›¤›m yerden devam eder, sürece katk›m› d›flar›dan veririm. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 25


Özge Toraman ’87, CHP ‹stanbul 2. Bölge Milletvekili Aday› “Türkiye’nin çözümsüz olarak niteleyebilece¤im bir sorununu göremiyorum. Kolayc›l›¤a kaçmadan ç›lg›n projelerle de¤il rasyonel, toplumun öngörülerini dikkate alan projeler ile tüm sorunlar›m›z› çözebiliriz.” tüm engellerin kald›r›ld›¤›, örgütlü sivil toplumun güçlendirilmesine katk› sa¤lamay›, dinin siyasi sömürü arac› olmaktan ç›kar›ld›¤›n› görmeyi, BTK’n›n ald›¤› “Sansürlü ‹nternet” kararlar›n›n sadece “kötü bir kabus” olarak alg›land›¤›, “Dekolte giyene tecavüz ederler” ifadelerinin özgürlükçü ifade say›lmad›¤›, bebeklerin açl›ktan ölmedi¤i, bir ülke hayal ediyorum… Sivil Toplum üstünlü¤ünün; insani temel de¤erlerin ayaklar alt›na al›nmad›¤› bir Türkiye’nin ve dünyan›n hayalini kuruyorum.

Siyasete ilginiz ne zaman bafllad›? 1989 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’nin Kariyer Geliflim Grubu arac›l›¤› taraf›ndan gelen teklifi de¤erlendirerek dönemin Bak›rköy Belediye Baflkanl›¤› ile görüflme yapt›m. Belediye Baflkan› Dr. Y›ld›r›m Aktuna’n›n önerisi, hatta ›srar› ile Özel Kalem müdürü olarak göreve bafllad›m. Belediye ve Yerel Yönetimlerle, en önemlisi siyasetle tan›flmam bu dönemde oldu. Siyasete giriflinizi ve süreci anlat›r m›s›n›z? Son dönemde, Atatürk’ün emaneti olan Laik ve Demokratik Cumhuriyetin tüm de¤erleri ile yetiflmifl bir birey olarak, kutsal sayd›¤›m de¤erler ad›na mücadele etmek, sorumluluk almak için, özgür insan için, mutlu yurttafl olmak için, adil ve güvenli bir dünya için Cumhuriyet Halk Parti saflar›nda mücadeleye fiilen katk›da bulunmaya karar verdim. Önce e¤itmenlik rolüm nedeniyle parti içi örgüt e¤itimleri, Kad›n ve Gençlik Kollar› çal›flmalar›na katk› sa¤lamak amac›yla yola ç›km›flt›m ama daha etkin olma f›rsat› bulabilece¤im konusunda CHP MYK üyelerinin bir k›sm› taraf›ndan cesaretlendirildim. Bu görüflmeler s›ras›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeki e¤itimim s›ras›nda tan›maktan gurur duydu¤um Siyaset Bilimi hocam›z Binnaz Toprak’›n CHP ‘eki misyonu’ da bana ilham verdi. Bugün ülkemizin karfl› karfl›ya bulundu¤u, kontrolsüz, h›zl› de¤iflimin getirdi¤i, benim “tehlike” olarak addetti¤im gerçekler nedeniyle aktif görev almak üzere siyaset hayat›na girifl yapt›m. Yap›lmakta olan genel seçimin sonunda insanlar›m›z›n Cumhuriyet Halk Partisi’nin eflli¤inde ayd›nl›k ve insan onuruna yarafl›r düzeni tercih edece¤ine inan›yorum. 26 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeki e¤itiminiz bu süreçte size neler sa¤lad›? Bo¤aziçi Üniversitesi en önce bana özgürlükçü düflünceyi, özgüveni, çözüm odakl›l›¤›, giriflimcili¤i, rekabetin do¤ru tav›rlarla ele al›nd›¤›nda zenginlik getirdi¤ini, farkl›l›klar›n insan do¤as› gere¤i oldu¤unu ve sayg› gösterilmesi gerekti¤ini, özgünlü¤ün ve kat›l›m›n önemini, uzaklardan seyretmenin yeterli olmad›¤›n› ö¤retti. Siyasette en üst seviyeye geldi¤inizde, Türkiye ve dünya için hayalleriniz nedir? Özgürlükleri geniflleten ve güvence alt›na alan bir anayasa oluflumuna katk›da bulunmay›, toplumun genelinde ve özellikle muhalifler aras›ndaki korku ve sindirme ortam› yarat›lmas›na izin verilmeyen bir ortam›n oluflturulmas› için her türlü bireysel mücadeleyi vermeyi, hukukun adil, ifllerlik kazanm›fl, ba¤›ms›z, koflulsuz bir yap›ya kavuflturulmas›n› sa¤layacak her türlü karar ve çal›flman›n içinde olmay›, örgütlenme hakk›n›n önündeki

Bo¤aziçi Üniversitesi camias›na ne görev düflüyor sizce? Bo¤aziçi Üniversitesi Mezunlar› Türkiye’de oldukça sayg›n ulusal ve uluslararas› kurumlarda önemli ve etkin seviyelerde çal›flt›¤›n› biliyoruz. Bu gücün gönüllülük esasl› gerek siyaset, gerek sivil toplum kurulufllar›nda verimli ve önemli katk›lar› olacakt›r. Bo¤aziçi Mezunlar Derne¤i’nin bu tür etkinliklerde faal olan üyelerini bir araya getirerek onlar›n deneyimlerini paylaflmalar›n› art›racak düzenli etkinlikler yapmalar› mümkün. Derne¤in Gönüllülük Esasl› Mentorluk projesi bunun için çok güzel bir örnek. Türkiye ve ‹stanbul için sizce en kolay çözüme ulaflacak sorunlar nelerdir? Sizin çözümleriniz nelerdir? Türkiye’nin çözümsüz olarak niteleyebilece¤im bir sorununu göremiyorum. Kolayc›l›¤a kaçmadan ç›lg›n projelerle de¤il rasyonel, toplumun öngörülerini dikkate alan projeler ile tüm sorunlar›m›z› çözebiliriz. Bence öncelikle ele al›nmas› gereken ve radikal çözümler bekleyen en önemli sorunumuz e¤itimdir.


E¤itimin tüm vatandafllara sorunsuz olarak sunulmas›, bu konuda tek bir saniye bile beklenmemesi gerekir. Toplum olarak çocuklar›m›z için yapaca¤›m›z veya yapmakta oldu¤umuz fedakarl›¤› baflka hiçbir toplumda görmek mümkün de¤ildir. Ak›lc› bir planlama ile bu özellik de de¤erlendirilirse e¤itim sorunumuz çok k›sa sürede çözümlenebilir. ‹stanbul için çok fley söylenebilir. Bence hemen yar›n çözülmesi gereken en önemli sorun sokaklarda yaflam›n› sürdürmeye mecbur kalan çocuklara ve yafll›lara sahip ç›kmakt›r. Bu vatandafllar›m›z›n sa¤l›kl› bir flekilde, toplumla iç içe yeni bir yaflam kurmalar› mahalli idarelerin yard›mlar› ile hemen yar›n sa¤lanabilir. Aile içi fliddet nedeni ile can güvenli¤i olmayan kad›nlar›m›za kad›n s›¤›nma evlerini ço¤altarak sahip olabilir, psikolojik yard›m ve hukuki dan›flmanl›k almalar›n› sa¤layabiliriz. ‹stanbul’umuzun önemli bitki alanlar›n› ve geleneksel bitki dokusunu koruyabilir bunu alaca¤›m›z radikal tedbirlerle sürdürülebilir k›labiliriz. Tarihi meydanlar›m›z› tafl›d›klar› kültürel

de¤er ve özellikler ile koruyabiliriz. Bu alanlar› ulafl›m araçlar›ndan soyutlayarak yaya trafi¤ine açarak yeniden düzenleyebiliriz. Kent kültürümüze sahip ç›man›n yollar›n› arar, ‹stanbul’a gelen veya göç eden Anadolu insan›n› ça¤dafl ve ilkeli, ‹stanbul’un tarihine ve kültürüne sayg›l› bireyler olarak e¤itilmeleri için yerel yönetimler arac›l›¤› ile destek sa¤lanabilir. Daha yeflil ve daha temiz bir ‹stanbul için tüm s›ralad›¤›m projelerin iyi bir organizasyon ve motivasyonla hemen çözülmesi olanakl›, bir k›sm› partimizin program›nda diyebilirim. Siyasi tercihinizdeki CHP’nin konumu nedir? Ulusal dayan›flmaya ve iç bar›fla olan ihtiyac›n yo¤unlaflt›¤›, her türlü de¤er yarg›s›n›n yaflam savafl› verdi¤i bir dönemde verilen mücadeleye, inançlar›ndan asla ödün vermeyen, dürüst ve uygar bir genel baflkana sahip Cumhuriyet Halk Parti saflar›nda do¤rudan katk›da bulunmaya karar verdim. Deneyimlerimi, heyecan›m› ve enerjimi bu yönde kullanaca¤›m.

Özge Toraman 1987 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi ‹‹BF Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü mezunu. ‹fl hayat›na 1987 y›l›nda T. fiifle Cam A.fi. Cam Pazarlama’da Pazar Araflt›rma Uzman› olarak bafllad›. 19891990 y›llar› aras›nda SHP ‹stanbul Bak›rköy Belediye Baflkan› Y›ld›r›m Aktuna ile Baflkan Özel Kalemi ve Gelirlerden Sorumlu Dan›flman olarak çal›flt›. 1990 y›l›nda bankac›l›k sektörüne girdi. 1990-2009 y›llar› aras›nda ‹nterbank, Fortis, Deutsche Bank ve en son Akbank’da yönetici olarak farkl› bölümlerde görev ald›. 2009 y›l›nda Bireysel Bankac›l›k fiubeler Yönetimi Bölüm Baflkan› olarak görev ald›¤› Akbank’dan emekli oldu. Bu tarihten itibaren Dale Carnegie Türkiye’de sertifikal› e¤itmenlerinden biri olarak görev yapmakta ve üst ve orta düzey yöneticilere Yönetici ve Yaflam koçlu¤u deste¤i vermekte.

Ahmet Berat Çonkar ’98, AKP ‹stanbul 1. Bölge Milletvekili Aday› Ahmet Berat Çonkar, 1976 y›l›nda Ankara’da do¤du. ‹lk, orta ve lise tahsilini Ankara’da Hazar ‹lkokulu ve Özel Muradiye Koleji’nde tamamlad›. Bo¤aziçi Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü’nden 1998 y›l›nda mezun oldu. 2000 y›l›na kadar ‹stanbul’da özel sektörde D›fl Ticaret Müdürü olarak çal›flt›. ‹flletme Yüksek Lisans› (MBA) ve Uluslararas› Ticaret ve Finans Yönetimi (Master of International Business) tahsili için University of Miami’den burs ve asistanl›k kazanarak Amerika Birleflik Devletleri’ne gitti. 2002 y›l›nda yüksek lisans tahsilini tamamlayarak, American Express firmas›n›n Miami’de bulunan, Latin Amerika ve Karayipler Genel Merkezi’nde Yeni ‹fl Gelifltirme Uzman› olarak çal›flmaya bafllad›. 2005-2007 y›llar› aras›nda ayn› firman›n Kurumsal Hizmetler grubunda, Karayip

Adalar› Bölgesi’nden sorumlu Uluslararas› Sat›fl ve Yeni ‹fl Gelifltirme Müdürü olarak görev yapt›. 2007 Milletvekilli¤i Genel Seçimlerinde ‹stanbul 1. Bölge 17. S›radan milletvekili aday› oldu. Seçimlerden sonra 2 y›l süre ile Ekonomi ve D›fl Politika alan›nda Baflbakan Dan›flman› olarak görev yapt›. Bu süreçte D›fliflleri Bakanl›¤› Diplomasi Akademisi'ni, Oxford Üniversitesi Türk Diplomat E¤itim Program›’n› ve Ankara Üniversitesi Avrupa Birli¤i Uzmanl›k Program›’n› (ATAUM) tamamlad›. 2009 y›l› A¤ustos ay›ndan bugüne Türkiye Büyük Millet Meclisi Baflkan› D›fliflleri Dan›flman› olarak görev yapt›. TBMM Baflkan›’n›n tüm d›fl iliflkiler ve parlamenter diplomasi çal›flmalar›n›n planlanmas›, organizasyonu ve yürütülmesinde sorumluluk üstlendi. Evli ve 2 çocuk babas›d›r.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 27


Bahar Özay ’95, CHP ‹stanbul 1. Bölge Milletvekili Aday› “Ben, “ben yapar›m” demeyi uygun bulmuyorum. Her iflin en uzman ekibinin oluflturulmas› ve bu ekibin yeteneklerinin yönetimi as›l liderliktir diye düflünüyorum.” Siyasete ilginiz ne zaman bafllad›? 1992 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’ni Strasbourg’da Avrupa Parlementosu’nda ve Brüksel’de Nato’da temsil ettim. Bu iki önemli uluslararas› iliflkiler deneyimi siyasete olan ilgimi art›rd› ve dönüflümde ikinci bölüm olarak siyaset okumay› seçtim. Siyasete giriflinizi ve süreci anlat›r m›s›n›z? Asl›nda siyasete girifli bu y›l için planlamam›flt›m. Uluslararas› çal›flma program›m ve üçüncü çocu¤umun henüz çok küçük olmas› nedeni ile yeterli zaman› ay›ramayaca¤›m› düflündü¤ümden bir sonraki sürece kat›lmay› planlarken bir anda olaylar beni bugüne getirdi. Bugüne kadar akademik düzeyde gerçeklefltirmeye çal›flt›¤›m çal›flmalar›m›n ilgi görmesi

Bahar Özay Bo¤aziçi Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü ile Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nde çift anadal mezunu. Marmara Üniversitesi’nde Finans yüksek lisans›n›n ard›ndan Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Avrupa Birli¤i üzerine yüksek lisans›n› tamamlad›. 17 y›ll›k profesyonel ifl hayat›nda ulusal ve uluslararas› finans, teknoloji ve enerji flirketlerinde üst düzey yöneticilik yapt›. Halen proje baz›nda Türkiye’de yat›r›m yapan AB flirketlerine dan›flmanl›k yapmakta.

28 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

üzerine faydal› olabilece¤imi düflünerek adayl›k sürecine dahil oldum. Gönül isterdi ki seçilme olas›l›¤› yüksek s›ralarda olay›m ancak “amaç çal›flmak olduktan sonra as›l hizmet paylaflmakt›r” diyorum. Yaflam›m boyunca seçimlerimi ve hedeflerimi içinde yer alarak oluflturmay› tercih ettim. Bu süreç benim için yine ayn› flekilde gelecek hedeflerimi belirleyecek. Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeki e¤itiminiz bu süreçte size neler sa¤lad›? E¤itimimin sa¤lad›¤› ifl ve kariyer olanaklar›, kariyerimin sa¤lad›¤› iletiflim ve iliflkiler bugünün oluflmas›nda temelden etkili oldu. Siyaseten en üst seviyeye geldi¤inizde, Türkiye ve dünya için hayalleriniz nedir? Bo¤aziçi Üniversitesi olarak bundan bize ne düflüyor? Türkiye’nin sorunlar›na Türkiye’nin s›n›rlar› d›fl›ndan bakmak istiyorum. Bugüne kadar Türkiye’de yaflanm›fllar›n d›fl›ndan bakmak istiyorum. Hayallerim de bu bak›fl aç›s›ndan besleniyor. ‹nsan› insan yapan ileri medeniyetler seviyesinde, öncelikle her Türkiye çocu¤unun koflulsuz faydalanabilece¤i temel kaliteli bir e¤itimi hayal ediyorum. Bu hedefe ulaflmak ekip ve sistem ifli. Bunu yapabiliriz diye düflünüyorum. Sadece kendimize inanmak yeterli. Her bireyin, her insan›n “öteki” rekabetine girmeden, yaflam›nda umutla hedef etti¤i “mutlu olma hakk›”, “huzur” ve özellikle “güvende olma ve güvenebilme hakk›n›” rahatça yaflayabilece¤i bir bilincin bu e¤itimler ile yarat›lmas›n› diliyorum. Zihnimde savafla ve insan afla¤›lamaya yer yok. Herkes, her birey, yerinde, faaliyetiyle, yapabildikleri ile de¤erli. Ülkemi dünyadan ayr› düflünmüyorum. Bir bütün olarak

bakarsak, ülkem iyileflti¤inde bunun dünyaya da katk›s› olacakt›r. Üniversitemizin imkanlar› ve insan kayna¤› ile hayallerimi ve hedeflerimi desteklemesi yeter. Türkiye ve ‹stanbul için sizce en kolay çözüme ulaflacak sorunlar nelerdir? Sizin çözümleriniz nelerdir? Türkiye’de bugüne kadar gözlemledi¤im, liderlerin yetki alanlar›n› bir ekip vizyonu ile de¤il akl›ndakileri tek bafl›na, tabii ki en do¤ru oldu¤unu düflünerek, emir komuta sistemi ile gerçeklefltirme e¤ilimi göstermeleri. O zaman ülkemizin bilim insanlar›, bilgi insanlar›, konusunda uzman, yetiflmifl beyinleri kat›lamad›klar› faaliyete destek veremiyorlar ve ayr›flma ilk bu noktadan besleniyor. Ben, “ben yapar›m” demeyi uygun bulmuyorum. Her iflin en uzman ekibinin oluflturulmas› ve bu ekibin yeteneklerinin yönetimi as›l liderliktir diye düflünüyorum. Benim ad›mlar›m yar›n sözünü etti¤iniz kademelere ulafl›rsa yapaca¤›m tek fley, bu bilgi ve insan kayna¤›n› en do¤ru flekilde faydaya dönüfltürmek için çal›flmak olacakt›r. ‹stanbul’un mega kent olmas›n› ve yeni kentsel dokusunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Hiçbir kentin planl› ve ihtiyaçlar› karfl›layacak flekilde büyümesine karfl› de¤ilim. Ancak Türkiye’de flehir planlamac›l›¤›na dikkat çekmek isterim. ‹stanbul çok büyük bir kent. Yerleflim bölgelerinin her birinin kültür, sanat, spor, sa¤l›k ve ticaret alanlar›n›n tümüne ihtiyaç var. Çocuklar›m›z›n ve gençlerimizin faaliyet alanlar›na ihtiyaçlar› oldu¤u kadar, yafll›lar›m›z›n ve engellilerimizin de faydalanaca¤› merkezlere ihtiyaç var. Bu, flehir planlama uzman ekipleri ile oluflturulmas› gereken bir çal›flma.


Nursuna Memecan ’79, AKP Sivas Milletvekili Aday› Nursuna Memecan Bo¤aziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisli¤i Bölümü mezunu. Yüksek lisans›n› ABD'de Temple Üniversitesi’nde ‹flletme alan›nda tamamlad›. New York Üniversitesi’nde Uluslararas› ‹liflkiler Program›’na devam etti. ABD’de yaz›l›m mühendisi olarak, Türkiye’de Citibank’ta Elektronik Bankac›l›k’ta, Yap› Kredi Yat›r›m’da Kurumsal Finansman biriminin kuruluflunda, Özel Bankac›l›k biriminde çal›flt›. Kendi kurdu¤u yay›nc›l›k flirketi, flirket dergileri yay›nc›l›¤›, tan›t›m, reklam ifllerinden sonra çocuk yay›nlar› ve lisans ve telif haklar› pazarlamas› alanlar›nda faaliyet göstermekte. Nursuna Memecan siyasete 2007 seçimlerinde AKP ‹stanbul Milletvekili aday› olarak kat›ld› ve seçilerek 23. Dönem TBMM içinde yer ald›. 2007 seçimlerinden sonra kendisi ile yapt›¤›m›z röportaj›m›z›

2007 Kas›m say›m›zda yay›nlaflm›flt›k. Bu yaz›ya www.bumed.org.tr/Bogazicidergisi adresinde Arfliv bölümünden ulaflabilirsiniz.

Memecan, kad›nlar›n parlamentoda daha çok yer almas› ve aktif olmas› taraftar›, bunun için kotadan ziyade kad›nlar›n aktif olarak siyasette rol almas›n› savunuyor.

Ahmet Davuto¤lu ’84, AKP Konya Milletvekili Aday›

Halen D›fliflleri Bakan› olarak görev yapmakta olan Ahmet Davuto¤lu Bo¤aziçi Üniversitesi Ekonomi ve Siyaset Bilimi Bölümleri mezunu. Ayn› üniversitenin Kamu Yönetimi Bölümü’nde lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslararas› iliflkiler Bölümü’nde doktoras›n› tamamlad›. 1990 y›l›nda, Malezya International Islamic University’de yard›mc› doçent unvan› ile çal›flmaya

bafllad›. Üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünü kurdu ve 1993 y›l›na kadar bu bölümün baflkanl›¤›n› yürüttü. 1998-2002 y›llar›nda, Silahl› Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademilerinde misafir ö¤retim üyesi olarak ders verdi. 3 Kas›m 2002 y›l›nda yap›lan genel seçimlerin ard›ndan 58. Cumhuriyet Hükümeti döneminde,

Baflbakan Baflmüflavirli¤i ve Büyükelçilik görevine atanan Davuto¤lu, 59. ve 60. Cumhuriyet Hükümetleri döneminde de bu görevlerini sürdürdü. 1999-2004 y›llar› aras›nda Profesör unvan› ile Beykent Üniversitesi’nde, üniversite yönetim kurulu üyeli¤i, senato üyeli¤i ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü baflkanl›¤›n›n yan› s›ra, Marmara Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nde de misafir ö¤retim üyeli¤i yapt›. D›fl politika konusunda Türkçe ve ‹ngilizce kaleme ald›¤› çok say›da eseri bulunan Davuto¤lu’nun eserleri Japonca, Portekizce, Rusça, Arapça, Farsça ve Arnavutça baflta olmak üzere çeflitli dillere tercüme edildi. 1 May›s 2009 tarihinde 60’›nc› T.C. Hükümeti’nin D›fliflleri Bakan› olarak atand›. Ahmet Davuto¤lu son dönem Türkiye d›fl politikas›n› yönlendiren kifli olarak dikkatleri çekti. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 29


Teknoloji üretebilmenin yolu:

Endüstri ve Akademi iflbirli¤i

Günümüzde dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmek için teknolojiyi yakalamak de¤il yaratmak zorunday›z. Endüstri ve akademi iflbirlikleri teknoloji yaratmak için önemli imkanlar sunuyor. Teknokentlerde konumlanan firmalar dev sektörlere yard›mc› olan teknolojiler gelifltiriyor. Bu firmalara güzel bir örnek olan V‹STEK’in kurucusu Prof. Dr. Aytül Erçil ’79 ile firmalar›n›n çal›flmalar› ve endüstri ve akademi birlikteli¤inin önemi üzerine konufltuk. 30 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

E

ndüstri ve akademinin birbirine olan katk›s›, son dönemde çok gündemde olan bir konu. V‹STEK de bunun Türkiye’deki baflar›l› örneklerinden bir tanesi. Bu konudaki görüfllerinizi ve çal›flmalar›n›z› bizimle paylaflabilir misiniz? Ben Türkiye’ye 83 y›l›nda geldim. O gün bugündür üniversite-sanayi ifl birli¤i konuflulur. Ama bunun baflar›l› örnekleri çok azd›. Bence bunun en önemli sebebi, V‹STEK gibi ara flirketlerin olmamas›. Çünkü üniversitenin görevi araflt›rma yapmak, belki ilk prototipi ç›karmak; ama prototipten ürüne


dönüfltürmek çok ciddi bir ARGE süreci gerektiriyor. Sanayi kurulufllar› kendi uzmanl›k alan› olmayan konularda üniversitede yap›lan araflt›rmalar› ürüne dönüfltürecek birikime sahip de¤iller. O yüzden ara flirketlerin olmas› laz›m. Amerika’da da teknolojinin geliflmesi, örne¤in Silikon Vadisi’nin kurulmas› Stanford Üniversitesi’nden ç›kan teknolojiyle oldu. Microsoft’un da, baflka baz› flirketlerin de ç›k›fl› bu flekilde üniversite kaynakl› teknoloji ile gerçekleflti. Türkiye’de bu tür üniversite kökenli giriflimci flirketler çok az. Olmamas›n›n çeflitli nedenleri var; ana nedenlerden biri giriflimcilere pek destek olmamas›. Hala sermaye konusunda ciddi sorun var. Angel Investor, Venture Capital dedi¤imiz yat›r›mc› mekanizmalar› Türkiye’de fazla geliflmifl de¤il. Bu yüzden de üniversitelerde gelifltirilen teknoloji sanayiye bir türlü aktar›lam›yor. Son y›llarda bu konuda biraz bilinç olufltu, giriflimci destekleri bafllad›. Hala emekleme safhas›nda olsa da bundan sonra daha h›zl› geliflece¤ini düflünüyorum. Türkiye teknoloji üreten bir ülke mi flu anda? Üreten bir ülke olabilir. fiu an teknoloji üretimi düflük. Katma de¤erli ürünlerin oran› çok düflük. ‹rlanda’da %40 mertebesindeyken Türkiye’de %5 mertebesinde örne¤in. Türkiye’nin gelece¤i de bence bu tip katma de¤eri yüksek ürünler üretmekte. Ucuz insan gücüyle Çin ortaya ç›k›nca ciddi problem olmaya bafllad›. Örne¤in tekstil sektörü Türkiye’de lokomotif sektördü. Çin ç›k›nca geri düfltü. fiimdi Çin tekrar al›c› konumuna geçince biraz durum de¤iflmeye bafllad› ama ucuz insan gücüyle, sadece üretimle belli bir yere kadar gelebiliyorsunuz. ‹srail’in bu kadar ekonomik gücünün olmas› teknolojik katma de¤eri yüksek ürünler yapmas›ndan dolay›.

Çal›flmalara Örnekler

Bence bu son zamanlarda daha çok ortaya ç›kmaya bafllayan giriflimcileri destekleme konusundaki çal›flmalar›n artmas› laz›m. ‹lk bafllang›ç sermayesi, Angel Investment, Venture Capital gibi oluflumlar›n artmas› laz›m. Okullarda giriflimcilikle ilgili derslerin olmas› laz›m çünkü iflin business taraf› gerçekten zor.

Türkiye ne gibi ad›mlar atmal› sizce dedi¤iniz yolda do¤ru bir flekilde ilerleyebilmek için? Teknoloji o kadar h›zl› de¤ifliyor ve gelifliyor ki siz A noktas›ndan B noktas›na gitmeye çal›fl›rken bambaflka bir X noktas› daha ortaya ç›k›yor. Bence bu son zamanlarda daha çok ortaya ç›kmaya bafllayan giriflimcileri destekleme konusundaki çal›flmalar›n artmas› laz›m. ‹lk bafllang›ç sermayesi, Angel Investment, Venture Capital gibi oluflumlar›n artmas› laz›m. Okullarda giriflimcilikle ilgili derslerin olmas› laz›m çünkü iflin business taraf› gerçekten zor. Siz ekibinizi nas›l konumland›r›yorsunuz? Biz ekibimizdeki kimseyi ilanla almad›k. Ya kendi eski ö¤rencilerim ya da di¤er hocalar›n bana tavsiyesiyle flu an 4 doktoral›, 7-8 yüksek lisansl›, di¤erleri lisans mezunu 21 çal›flan›m›z var. Bu 21 kiflinin 16’s› mühendis, genelde Bilgisayar ve Elektronik bölümlerinden. Yar› zamanl› olarak yüksek lisansa devam eden ya da gece mast›r› yapanlar var. Bugün gururla söyleyebilece¤imiz bir

Geri dönüflüm ile toplanan cam›n içindeki tafl, seramik gibi cisimler ürüne direk hata olarak yans›yor. Tafllar›n, seramik, alüminyum gibi farkl› parçalar›n ay›klanmas›, cam d›fl› bir madde oldu¤u zaman üfleyerek ayr›flt›rmas› için bir makine yapt›k. Ayr›ca f›r›ndan ç›kan cam eriyi¤inin kal›ba girerek flifle haline gelmesinden hemen sonra içinde tafl var m›, flekil bozuklu¤u var m› gibi kontroller yap›l›yor. (hizmet alan firma fi‹fiECAM) Do¤ru arabaya do¤ru lasti¤in tak›ld›¤›n› görmek için üzerine bir minik barkot yap›flt›r›yorlar, ama saniyede 580 devirde dönerken o barkodu gözle okumak mümkün de¤il. Kamera ile bu barkod okunup gerekli ifllemlerin yap›lmas› sa¤lan›yor. Do¤ru jantla do¤ru lasti¤in eflleflmesi var, yine 580 devirde bu ifllem yap›l›yor. (hizmet alan firma FORD) Robotlar cam› takarken mastik denen bir yap›flkan sürüyorlar. Bu yap›flkan› 3 boyutlu olarak hem yüksekli¤i do¤ru mu, süreklili¤inde eksik var m› diye kontrol ediyoruz. Gelen sac›n prese girmeden önce yüzey kontrolü yap›l›yor, çünkü bir çizik varsa presten geçirildi¤inde daha da büyüyor. (hizmet alan firma RENAULT) LPG sektöründe gaz tüplerinin daras› standart yap›lam›yor. O yüzden fabrikaya doluma geldi¤inde ne kadar gaz doldurulmas› gerekti¤i bilinmiyor. Tüp üzerinde bir tak›m rakam daras›n› gösteriyor. Bizim yapt›¤›m›z bu daray› kamerayla okumak, teraziyle haberleflip içindeki gaz›n miktar›n› ç›kartarak ne kadar dolaca¤›n› hesaplamak. Üç boyutlu olarak tüp yüzeyinde ezikler var m›, tepe halkas› içine göçmüfl mü, kaynak bölgesi düzgün mü vs. bunlar›n kontrolünü yap›yoruz. (hizmet alan firma AYGAZ) ‹ncirleri ve di¤er kuru g›dalar› kuruturken nem kaparsa da küf gibi bir madde olufluyor. Aflatoksin denilen kanserojen bir madde. fiu an dünya incir pazar›n›n %40’› Türkiye’den, ama ihracatta ciddi sorun yafl›yormufluz bundan dolay›. Bu küf incirlerde belirli bir dalga boyunda gözüküyor. Biz ultraviyole ›fl›k alt›nda aflatoksinli incileri ay›klayan bir makine yapt›k.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 31


kameralarla kontrol edip tehlikeli bir durum oldu¤unda haber verme konusunda yard›mc› oluyoruz. Bizim esas ilgi alanlar›m›zdan biri yafll›lar›n evde bak›m›. Özellikle Alzheimerl› hastalar. Anadolu Sa¤l›k Merkezi ile iflbirli¤i ile bir yafll› bak›m evine kameralar kurduk. Bafllang›ç seviyesinde, orta seviyede ve ileri seviyede hasta seçtik. Doktorlar›n talebi do¤rultusunda hastalar›n baz› davran›fllar›n›n otomatik olarak izlenmesi ve gerekli bilgilerin üretilmesi konusunda yaz›l›mlar gelifltiriyoruz.

Ben Amerika, Japonya ve Avrupa Birli¤i ile birçok uluslararas› projede yer ald›m. Hep en baflar›l› birkaç ülkeden biriydi Türkiye. ‹nsan gücümüz gerçekten çok iyi. di¤er güzel fley flu: Tersine beyin göçüne de destek olmaya bafllad›k. Bir arkadafl›m›z Fransa’da, bir di¤eri Japonya’da doktoras›n› yapt› geldi. Amerika’daki, Almanya’daki eski ö¤rencilerimden Türkiye’ye dönmeyi düflünüyoruz diye yazanlar oluyor. Bu da tabi bizim çok hoflumuza giden bir konu oldu. Çok kalifiye insan›m›z var, yeter ki önleri aç›ls›n de¤il mi? Ben Amerika, Japonya ve Avrupa Birli¤i ile birçok uluslararas› projede yer ald›m. Hep en baflar›l› birkaç ülkeden biriydi Türkiye. ‹nsan gücümüz gerçekten çok iyi. Gelifltirdi¤iniz tüm bu projelerde inovasyon ne kadar var? Yapt›¤›m›z her ifl inovasyona dayal›. Örne¤in bahsetti¤imiz incir makinesi ya da seramik mozaik makinesinin dünyada efli yok. Zeytin ay›klamak için bir makine talebi geldi. Sofral›k zeytin ile zeytinya¤l›k zeytinin ayr›lmas›n› sa¤layan bir sistem gelifltiriyoruz. 32 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yeni çal›flmalar›n›z neler? Son zamanlarda endüstriyel otomasyon d›fl›ndaki konulara da biraz kayd›k. Bir Avrupa projesi kapsam›nda ba¤lam bilgisi kullan›larak bir tak›m ç›kar›mlar yap›l›yor. Örne¤in bir insan yatakta yat›yorsa bu normal bir fley, ama mutfakta yerde yat›yorsa bu normal de¤il. Proje kapsam›nda bir al›flverifl merkezi senaryosu, insanlar›n hareketlerinin takip edilmesi, bir ürüne bakan onu al›yor mu alm›yor mu veya nerelerde daha kalabal›k var gibi davran›fl modellemesi var. Uluslararas› güçlü bir ekip içinde olaca¤›z. Bir baflka çal›flmam›z hastaneler için. Narkoz sonras› hasta kendinde de¤ilken kablolar› çekifltirmek gibi sa¤l›¤›na zarar verebilecek davran›fllarda bulunabiliyor. Her hastan›n bafl›na bir hemflire koyamad›klar›ndan,

Çal›flt›¤›n›z sektörlerde gelecekte hangisini ön planda görüyorsunuz ve alan›n›zda dünyadaki trend sizce nereye do¤ru gidiyor? fiu an bizim odakland›¤›m›z konular: özellikle g›da sektörü için ayr›flt›rma sistemleri gelifltirmek, cam, lpg ve otomotiv sektörleri için yapay görme tabanl› otomasyon sistemleri gelifltirmek. Dünya asl›nda genelde fabrika d›fl› uygulamalara; trafik, biyometri dedi¤imiz güvenlik konular›na do¤ru gidiyor. Trafikle ilgili bizim de belediyeyle yapt›¤›m›z bir çal›flma vard›. Yollar›n durumunu yo¤un, ak›c› diye gösteren tabelalar flu an manüel yap›l›yor. ‹nsanlar kameralara bak›p yaz›yorlar. Onu otomatiklefltirmek için bir yaz›l›m yap›p belediyeye verdik ama henüz kullan›p kullanmad›klar›na dair hiçbir geri besleme alamad›m.

TÜB‹TAK Teknoloji Ödüllerinden finale kalan proje Biz do¤al tafllardan istenilen bir resmi oluflturma konusunda bir sistem yapt›k. Ankara’da bir al›flverifl merkezinde, Piri Reis haritas› büyük bir alanda mozaik olarak çal›fl›lm›fl. Bunun için 7 kifli 21 günde eldeki mevcut tafllardan hangisinin nereye koyulaca¤›na karar vermifl, 100 kifli de 3 haftada tafllar› dizmifl. V‹STEK’in ödül alan projesinde önce bu tasar›m aflamas›n› kolaylaflt›ran bir yaz›l›m, sonra da dizme ifllemini otomatik olarak gerçeklefltirilen robotik bir sistem yap›lm›fl. Bu makine insan›n yapt›¤›n› 10-12 kat daha h›zl› bir biçimde yapabiliyor.



Bölgesel Tsunami ‹zleme ve Erken Uyar› Merkezi Akdeniz’i takip ediyor Japonya’da yaflanan deprem ve onu takip eden tsunami felaketi ülkemiz için de her zaman gündemde olan deprem ve tsunami endiflesini yeniden gündeme getirdi¤i günlerde BÜ Kandilli Rasathanesi Deprem ve Araflt›rma Enstitüsü taraf›ndan yap›lan aç›klama dikkatleri üzerine çekti. Bölgesel Tsunami ‹zleme ve Erken Uyar› Merkezi tsunamiyi 4 dakika önce haber verecek bafll›¤› bas›nda s›kl›kla kullan›ld›. Bo¤aziçi Dergisi olarak KRDAE’den konu ile ilgili bilgi içeren bir yaz› talebinde bulunduk. Bo¤aziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü’nden Nurcan Meral Özel, Öcal Necmio¤lu, Do¤an Kalafat, U¤ur fianl›, Mehmet Y›lmazer, Mustafa Çomo¤lu, Melis Cevato¤lu, Cemil Gürbüz, Mustafa Erdik ve ODTÜ ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü, Deniz Mühendisli¤i Araflt›rma Merkezi’nden Ahmet Cevdet Yalç›ner imzal› yaz› okuyucular›m›za çal›flmalardaki son durum hakk›nda do¤rudan bilgi verecek. 34 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

T

arihsel çal›flmalar tsunami afetinin ülkemizi çevreleyen denizlerde de yaflanm›fl oldu¤unu, 8.300 km’den fazla k›y› fleridine sahip ülkemizde son 3000 y›l içinde deprem ve depremlerin tetiklemifl oldu¤u heyelanlar nedeniyle 90’dan fazla tsunami meydana geldi¤ini göstermektedir. Tarihsel veri anlam›nda en fazla bilgimiz olan tsunamiler 1509 ve 1894 tarihli ‹stanbul, 1598 tarihli Amasya, 1963 tarihli Do¤u Marmara, 1939 Erzincan, 1968 Bart›n depremleridir. Do¤u Akdeniz’de Girit adas›n›n bat›s›nda 365 y›l›nda ve do¤usunda 1303 y›llar›nda meydana gelen büyük depremler de tsunamiye yol açm›fl, etkileri ‹skenderiye’ye kadar uzanm›flt›r. Ayn› zamanda ‹Ö 16. yy’da gerçekleflti¤i kabul edilen Ege Denzi’nde Santorini volkan›n›n patlamas› nedeni ile oluflan kaldera çökmesi tsunamiye yol açm›fl, oluflan dalgalar tüm Do¤u Akdeniz’de etkisini hissettirmifltir. Günümüz modern dünyas›nda özellikle k›y› fleritlerindeki kentsel yerleflme ve liman, tersane, havaalan›, termik ve nükleer santraller baflta olmak üzere endüstriyel yap›laflmalar›n artmas› nedeni ile yaflanabilecek herhangi bir tsunaminin ülkemize olan etkileri, üzerinde dikkatle durulmas› gereken bir unsurdur. Ülkemizi çevreleyen denizlerde her ne kadar 11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da meydana gelmifl olan ve depremden çok tetiklemifl

oldu¤u tsunaminin neden oldu¤u büyüklükte bir afet beklenmese de, gerek ülkemiz k›y›lar›na olan tsunami tehlikesinin en sa¤l›kl› ve bilimsel bir flekilde anlafl›lmas›, gerekse olas› bir tsunaminin oluflmas› durumunda operasyonel olarak haz›rl›kl› olmak ve mümkün olan en k›sa sürede özellikle afet acil durum yönetimi ve sivil savunma kurumlar›na erken uyar› mesaj›n› gönderebilmek büyük önem tafl›maktad›r. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü (KRDAE), bu bilimsel gerçeklerin fark›nda olarak UNESCO-Hükümetleraras› Oflinografik Komisyonu’nun bir alt organ› olarak 2005 y›l›nda kurulan “Kuzey-Do¤u Atlantik, Akdeniz ve Ba¤lant›l› Denizler için Tsunami Erken Uyar› ve Zararlar› Hafifletme Sistemi Hükümetleraras› Eflgüdüm Grubu (ICG/NEAMTWS)” çal›flmalar›na en bafl›ndan itibaren aktif olarak kat›lm›fl, bu kapsamda hizmet vermesi hedeflenen Bölgesel Tsunami ‹zleme Merkezi olma yolundaki çal›flmalar›na, di¤er ulusal kurum ve kurulufllar›n da önemli katk›lar› ile 2009 y›l›ndan itibaren yo¤un bir flekilde devam etmektedir. Bu ba¤lamda Harita Genel Komutanl›¤› ile iflbirli¤i içerisinde deniz seviyesi ölçüm sistemleri merkezimize entegre edilmekte, Ortado¤u Teknik Üniversitesi’nin sa¤lam›fl oldu¤u destek

MÖ 1600 ile MS 2006 y›llar› aras›nda Akdeniz’de gözlemlenmifl tsunamiler. Kaynak: Stefano Tinti, EMSC Newsletter, No.23, Nisan 2009


11 Mart 2011’de Japonya’da meydana gelen 8.9 büyüklü¤ündeki depremden sonra oluflan tsunami.

ile de tsunami modelleme çal›flmalar› yürütülmektedir. 6. ICG/NEAMTWS oturumu Bo¤aziçi Üniversitesi’nin ev sahipli¤i ve koordinasyonunda 17 ülkeden 80 kat›lmc› ile 11-13 Kas›m 2009 tarihlerinde ‹stanbul’da gerçeklefltirilmifltir. Ayr›ca, ülkemizi çevreleyen co¤rafyada belirlemifl oldu¤umuz onalt› sismik istasyonun verilerinin Tsunami Uyar› Merkezi gereksinimlerimizi karfl›lamak üzere efl zamanl› olarak merkezimize aktar›lmas›n› sa¤lamak amac› ile, merkezi Viyana-Avusturya’da bulunan Nükleer Denemelerin Kapsaml› Yasaklanmas› Anlaflmas› Organizasyonu (CTBTO) ile 3 fiubat 2011 tarihinde bir anlaflma imzalanm›flt›r. NEAMTWS için önerilen yap›, mevcut sismik sistemlerin eksiklerinin giderilmesi, mümkünse sürekli GPS sisteminin kurulmas›, oflinografik gözlem sistemlerinin (maeograf, duba sistemler, kablolu sistemler) kurulmas› ve eksiklerin giderilmesi, Bölgesel Uyar› (‹zleme) Merkezi Altyap›s› ve gerekli haberleflme altyap›s›n›n kurulmas›, modelleme ve simülasyon çal›flmalar›n›n yap›lmas›, risk analizlerinin yap›lmas› ve teknik altyap› ve insan kayna¤› geliflimini kapsamaktad›r. Bu ba¤lamda, ülkelerin aktif olarak ortak bir çabaya kat›l›mlar›n›n taahhüt edilmesi, ulusal veri a¤lar›na ve yer-uzamsal veriye eriflim izni verilmesi, 7/24 Ulusal Tsunami Erken Uyar› Merkezlerinin iflletilmesi, bak›m ve iflletme sorumlulu¤unun ve masraflar›n üstlenilmesi ve gerekli tüm ulusal hukuksal altyap›n›n oluflturulmas› büyük önem tafl›maktad›r. Bu temelden yola ç›kan KRDAE, sismik a¤›n› özellikle ülke k›y›lar›nda iyilefltirme ve gelifltirmeye büyük önem vermifl bulunmaktad›r. Ayr›ca, TURKCELL ile yap›lan bir anlaflma çerçevesince, ‹stanbul için kullan›ma haz›r bulunan erken uyar› sisteminin ülke çap›nda yayg›nlaflmas› amac›yla, k›y› bölgelerimize ilk aflamada 30 adet kuvvetli yer hareketi ölçüm cihaz›n›n baz istasyonlar›na yerlefltirilmesine ve gerekli iletiflimin sa¤lanmas›na yönelik çal›flmalar bafllam›fl bulunmaktad›r. Bunun yan›s›ra Romanya ve Gürcistan ile protokoller imzalanm›fl; toplam 15 adet sismik istasyondan eflzamanl› veri al›m›na bafllanm›flt›r. Ülkemizde mevcut deniz seviyesi ölçüm a¤›n› iflletmekte olan Harita Genel Komutanl›¤› ile iflbirli¤ine gidilmifl ve bu kapsamda Sinop, Marmara Ere¤lisi ve Bodrum’da bulunan mevcut üç

istasyonun altyap› iyilefltirilmesi gerçeklefltirilmifl ve uydu haberleflmesi tesis edilmifl bulunmaktad›r. ‹lgili istasyon verileri Uluslararas› Oflinografi Komisyonu bünyesinde yer alan Deniz Seviyesi ‹stasyonlar› Gözlem Servis’ine aktar›lmaktad›r. KRDAE, HGK taraf›ndan iflletilmekte olan di¤er istasyonlarla ilgili de benzer çal›flmalar için haz›rl›klar›n› yürütmekte olup, deniz seviyesi ölçüm a¤›n›n gelifltirilmesi için çal›flmalar yapmaktad›r. Tsunami Modelleme ve Simülasyon Çal›flmalar›, Ortado¤u Teknik Üniversitesi, ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü, Deniz Mühendisli¤i Araflt›rma Merkezi ile iflbirli¤i içinde NAMI DANCE tsunami modelleme ve simülasyon yaz›l›m› arac›l›¤› ile gerçeklefltirilmektedir. Bugüne kadar yap›lan baflar›l› çal›flmalar›n bir sonucu

olarak, 23-25 Kas›m 2010 tarihlerinde Paris’te düzenlenen NEAMTWS 7. oturumunda Avrupa Birli¤i KomisyonuBirleflik Araflt›rma Merkezi (JRC) taraf›ndan taraf›m›za iflbirli¤i teklifi getirilmifl olup, bu iflbirli¤i uyar›nca ortaklafla yürütülecek bir çal›flma ile ülkemizi çevreleyen tüm denizlerde olabilecek ve tsunami oluflturmas› olas› 6.5-8.5 manyitüd aral›¤›ndaki depremler için modelleme çal›flmalar› yap›larak bir model veri taban› gelifltirilecek ve bu veri taban› Bölgesel Tsunami ‹zleme Merkezi Karar Destek Sistemi taraf›ndan ülkemiz k›y›lar›nda meydana gelebilecek bir depremin tsunami oluflturma potansiyelinin belirlenmesinde kullan›lacakt›r. Yine JRC ile iflbirli¤i içerisinde deniz seviyesi ölçümlerinin eflzamanl› de¤erlendirmesinin yap›labilmesi için Tsunami Analiz yaz›l›m› KRDAE bünyesinde kullan›lmaya bafllanacakt›r.

Rodos aç›klar›nda 50 km derinlikte meydana gelebilecek 7.5 büyüklü¤ünde bir deprem sonras› oluflabilecek tsunaminin k›y›lar›m›za olan olas› etkisini gösteren modelleme çal›flmas›.

Bölgesel Tsunami ‹zleme Merkezi taraf›ndan tasarlanan Karar Destek Sistemi.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 35


Bo¤aziçi Mensuplar› Tüketim Kooperatifi, üyelerini sa¤l›kl›, lezzetli ve adil fiyatland›r›lm›fl g›dayla buluflturuyor Bo¤aziçi Üniversitesi akademik ve idari çal›flanlar›, 2010 y›l› bafllar›nda bir kooperatif kurarak üyelerini sa¤l›kl›, lezzetli ve adil fiyatland›r›lm›fl g›dayla buluflturmaya bafllad›lar. Bir seneyi aflk›n bir süredir Kuzey Kampüs’te, üniversiteden kiralanan eski ö¤renci etüd merkezinde faaliyet gösteren kooperatifin halen 115 üyesi bulunuyor. Kooperatifin kurucu ve yönetici üyeleri, bir senedir edindikleri deneyimden hareketle art›k Bo¤aziçi Üniversitesi mezunlar›n› da üye kaydetmeye haz›rlan›yorlar. Görüldü¤ü kadar›yla önümüzdeki y›llarda kooperatifin hem üye say›s› hem de ürün çeflitlili¤i ciddi bir flekilde artacak ve kooperatif BÜ mezunlar›n› içeren daha genifl bir toplulu¤a hizmet verecek. Kooperatifin kuruluflu, çal›flmalar› ve hedefleri hakk›nda kurucu üyelerden ‹flletme Bölümü ö¤retim üyesi Doç. Dr. Özlem Öz ve Çevre Bilimleri Enstitüsü ö¤retim üyesi Doç. Dr. Ali Kerem Saysel ile görüfltük.

B

ÜKOOP ne amaçla kuruldu? A.K.S.: Kooperatifin temel amac› üreticiyi ve tüketiciyi birlikte güçlendirmek. G›da yaflam›n vazgeçilmezi ve kentlerde yaflayan insanlar olarak bizlerin, haklar›nda pek az fley bildi¤i çiftçiler taraf›ndan üretiliyor. Çiftçilerin önemli bir kesimi bugün standart tohum çeflitlerine, kimyasal maddelere ve arac› firmalara ba¤›ml› olarak üreticilik yap›yorlar. Bunun do¤al çevre ve k›rsal ekonomi üzerinde pek çok olumsuz etkisi var. Tar›msal biyoçeflitlilik azal›yor, topraklar kirleniyor ve verimsizlefliyor. Çiftçiler emeklerinin karfl›l›¤›n› alam›yor ve borç girdab›na sürükleniyorlar. Di¤er taraftan tüketiciler, do¤al lezzetinde, özenle haz›rlanm›fl, kimsayal kal›nt› içermeyen g›daya ulaflmakta güçlük çekiyorlar. Bu talebi karfl›lamak üzere son y›llarda organik pazarlar kurulmaya bafllad›. Fakat mevcut organik pazarlar uluslararas› organik sertifikasyon esas›na göre çal›fl›yor, küçük üreticiler bu sisteme giremiyor, iyi denetlenmedi¤ine dair çeflitli flüpheler var. Ayr›ca, fiyat politikas›na bak›ld›¤›nda, herkesin hakk› olan iyi g›da bir lüks tüketim maddesi fleklinde sunuluyor. Bo¤aziçi Mensuplar› Tüketim Kooperatifi endüstriyel tar›m›n neden oldu¤u ve mevcut organik pazarlar›n çözüm üretemedi¤i bu sorunlara bir çare olmak üzere kuruldu. Ö.Ö.: Bo¤aziçi’nde bafllatt›¤›m›z bu giriflimin çok önemli oldu¤unu ve baflka kurumlar için de örnek teflkil edece¤ini düflünüyoruz.

36 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Tabii, bu sistemin iflleyebilmesinin vazgeçilmez koflulu benzer bilince sahip, örgütlü bir üretici aya¤›n›n varl›¤›. Bu noktada, do¤aya ve eme¤e sayg›l› bilge köylü tar›m›n› savunan Çiftçi Sendikalar› Konfederasyonu bizim için büyük önem tafl›yor. Çiftçi-Sen, kooperatifimizi yerel tohum çeflitlerini, yerel üretim biçimlerini kullanan, kimyasal gübre ve tar›m ilac› kullan›m›n› terk eden örgütlü çiftçi gruplar›yla buluflturuyor. Bu gruplar›n sahip oldu¤u kat›l›mc› organik sertifikasyon anlay›fl› her çiftçinin kendi komuflusunun üretimini denetledi¤i dayan›flmac› bir sistem. Üretim denetleyeci bir firman›n kontrolü alt›nda de¤il, bizzat üreticilerin ve tüketicilerin kontrolü alt›nda yap›l›yor. Sistemin sigortas›, kötü üretimden yaln›zca o üretimi yapan çiftçinin de¤il, içinde yer ald›¤› kooperatifin tümünün birden zarar görecek olmas›. Kooperatiften hangi ürünleri sat›n alabiliyoruz? Ö.Ö.: Kooperatifimizin ürünlerini www.bukoop.org adresinde görebilirsiniz. fiu aflamada en temel g›da maddelerini, bunlar›n yan›s›ra baz› özel ürünleri temin ediyoruz. Biraz ayr›nt›land›racak olursak, pirinç, bulgur, nohut, kuru fasülye gibi tüm kuru g›da, tereya¤›, kaflar peyniri gibi mand›ra ürünleri, zeytin ve zeytinya¤› çeflitleri, salçalar, reçeller, pekmezler, çaylar, ballar vb. Bu ürünlerin tamam› bir araya geldi¤inde mutfa¤›m›z›n neredeyse tüm ihtiyaçlar›n› BÜKOOP üzerinden temin edebiliyoruz. A.K.S.: Kooperatif üyeleri gönüllülük esas›na göre çal›flt›¤›


için iflleyiflimizi çok karmafl›k hale getirmemeye özen gösteriyoruz. Bu nedenle flimdilik bozulabilir, h›zl› tüketilmesi gereken g›da ürünlerini getirmiyoruz. Örne¤in, yafl meyve ve sebzeler, günlük süt ve yumurta kooperatifimizde bulunmuyor. Fakat yak›n gelecekte bu ürünleri de sisteme dahil etmek üzere çal›flmalar yapaca¤›z. Ürünlerinizin özellikleri nelerdir? A.K.S.: Kuru g›da olarak gelen ürünlerin özelli¤i, yerel ve be¤enilen tohum çeflitlerinden üretilmifl olmalar›, üretimde tar›m ilac› kullan›lmam›fl olmas›. Baz›lar› kimyasal inorganik gübre kullan›m› içeriyor. Ayn› fley zeytinler için de geçerli. Zeytinya¤lar› ve mand›ra ürünlerinin üretiminde kimyasal katk› maddesi kullan›lm›yor. Örne¤in salçalar günefl ›fl›¤›nda do¤al yollarla kurutuluyor. Reçellerin üretiminde glikoz flurubu ve katk› maddeleri yok. Ballar getirildi¤i co¤rafyan›n çiçekleriyle beslenen ar›lar›n üretimi. Kad›n kooperatiflerinden temin etti¤imiz pek çok ürün var, ball› badem, meyve fluruplar› ve pekmezler gibi. Karaburun Kad›nlar›, Vak›fl› Köyü, S›nd› Köyü ve Karapürçek Kad›nlar› kooperatiflerinden temin etti¤imiz ürünler hiç bilmedi¤imiz veya unuttu¤umuz lezzetlerle buluflmam›za da vesile oluyor. Ürünleri nas›l teslim al›yoruz? Ö.Ö.: ‹fller çok büyük ölçüde, ayn› zamanda bir sanal market ifllevi

gören www.bukoop.org sitesi üzerinden dönüyor. Her ay›n ilk on gününü üretici kooperatiflerimizle iliflkiye ay›r›yoruz. Onlardan o ay için temin edebilecekleri ürünlerin cinsini, miktar›n› ve fiyat›n› ö¤reniyoruz. Bu ürünleri sanal marketimizde stoklara giriyoruz. Ay›n ikinci on gününü üyelerimizle, yani tüketicilerle iliflkiye ay›r›yoruz. Üyelere mesaj gönderip sanal market üzerinden siparifllerini girmelerini, tercihe göre kredi kart› veya banka havalesi ile ödeme yapmalar›n› talep ediyoruz. Ay›n son on gününde de, üye siparifllerini toplay›p üreticilere bildiriyoruz, gelen mallar› kooperatif ofisinde depolay›p üyelerimize teslim ediyoruz. A.K.S.: Sistemin ayl›k döngüler halinde çal›flmas› klasik tüketici al›flkanl›klar›na ayk›r›, çünkü yeterince esnek de¤il. Fakat bir üye bilinciyle hareket edildi¤inde, mutfa¤›m›z›n temel ihtiyaçlar›n›n tümünü buradan karfl›lamam›z mümkün. Zaten bir temel amaç, istedi¤i anda en yak›n, en kolay, en ucuz veya en flöyle böyle ürüne eriflmeye çal›flan klasik tüketici bilincinden kurtulup örgütlü tüketicilere dönüflebilmek. fiu ve flu ürünlerimi kendi kooperatifimden ediniyorum, tüketti¤im g›daya güveniyorum, bunun için gerekli planlamay› yap›yorum diyebilmek. Ö.Ö.: Ürünlerin teslimat›nda, kampüste ve kampüs civar›nda ikamet eden, çal›flan üyelerin ürünlerini kooperatif ofisinden almalar›n› tercih ediyoruz. Bu kooperatif üyelerinin birbirini görüp tan›malar›n› da sa¤lad›¤› için kooperatif ruhuna uygun. Ayr›ca pekçok insan› ürünlerin paketlenmesi ve sat›fl›nda gönüllü çal›flmaya teflvik ediyor. Teslimat haftas›nda ö¤len ve akflamüstü periyodlar›nda ofisi aç›p ürün sat›fl› yapabiliyoruz. Fakat kampüse uzak yaflayan, kampüse pek az u¤rayan

üyelerimiz aç›s›ndan bu uygun bir yöntem olmayabilir. Bu nedenle, tercih eden üyelerin ürünlerini adreslerine kargoyla teslim etmek için çal›flmalara da bafllad›k. Kimler BÜKOOP’a üye olabiliyor? Üyelik flartlar› neler? A.K.S.: BÜ’de çal›flan ve son genel kurulumuzda ald›¤›m›z karara göre BÜ mezunu olan, BÜ’de çal›flm›fl ve bir nedenle ayr›lm›fl veya emekli olmufl olan herkes kooperatifimize üye olabilir. Bunun için www.bukoop.org adresinde üyelik menüsünde yer alan formlar›n doldurulmas›, minimum üyelik hissesi olan 100 TL’nin belirtilen hesaba yat›rmas› ve belgelerin kooperatif yönetimine gönderilmesi yeterli. Gereken bilgilerin tümü web sitemizde mevcut. Bugüne kadar en çok ilgi çeken ve be¤enilen ürünler hangileri oldu? Ö.Ö.: San›r›m özellikle eski kaflar, siyah zeytin, zeytinya¤›, domates salças› gibi ürünlerimiz çok be¤eniliyor. Fakat hemen hemen tüm ürünlerimizin gerçekten be¤enildi¤ini söyleyebilirim. ‹lerde hangi ürünleri bu sistem içinde bulabilece¤iz? Ö.Ö.: Bu bizim iliflkide oldu¤umuz üretici kooperatiflerinin ve bizden ürün siparifl eden üyelerimizin say›s›na ba¤l›. Bugüne kadar büyümeyi hep istedik ama h›zl› büyümek ve denetleyemeyece¤imiz bir durumla karfl›laflmak istemedik. Üreticilerimizin say›s›n› h›zl› art›ram›yoruz çünkü aday üreticilerin kat›l›mc› sertifikasyon felsefesi içerisinde denetime tabi olmalar› gerekiyor. Bu da zaman al›yor ve birkaç ayl›k gecikmelere neden oluyor. Fakat hem üreticilerden hem de tüketicilerden gelen talepler gösteriyor ki, önümüzdeki aylarda bu say› artacak. Buna ba¤l› olarak ürün çeflitlerimizin de zenginleflece¤ini söyleyebiliriz. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 37


Hayattaki üç aflk›n› da doya doya yaflayan adam

Mustafa Özben ’98, Fenerbahçe erkek ve bayan basketbol tak›mlar›n›n anonsörü, taraftar›n sevgilisi, vazgeçilmezi. Türkiye’de bu ifli en uzun süredir profesyonelce yapan, hatta profesyonel boyuta tafl›nmas›na öncü olmufl bir isim. Mesle¤e bafllad›¤› 2002 y›l›ndan beri yaklafl›k 800 maçta anonsörlük görevi yapm›fl. Ülkemizin ev sahipli¤i yapt›¤› 2010 FIBA Dünya Basketbol fiampiyonas›’nda anonsörler ekibi kuran isim. Ayr›ca son dönemde A Milli Futbol Tak›m›’n›n Avrupa maçlar›nda, son 3 y›ld›r da ringlerde anonsörlük yap›yor. Bu girifl sizi yan›ltmas›n onun daha çok mesle¤i var... Bu vesile ile Fenerbahçe’nin flampiyonlu¤unu kutluyoruz.

O

rtaokul ve lise y›llar›nda basketbol oynam›fl olmama ra¤men “anonsörlük” mesle¤inin bugün Türkiye’de de profesyonel anlamda yap›ld›¤›n› bilmedi¤im için biraz utand›m, ne yalan söyleyeyim. Evet, maçlarda neler olup bitti¤ini salona duyuran, kalabal›klar› coflturan, neflelendiren, tak›m› ateflleyen bir ses duyuluyordu hoparlörlerden ama ben bu sesin kime ait olabilece¤ini hiç sorgulamam›flt›m do¤rusu. Ta ki Mustafa Özben ad›n› duyana kadar... Bo¤aziçililerin birçok alanda öncü olmas›na al›fl›¤›z, Özben de bu öncülerden birisi; spor anonsörlü¤ünü Türkiye’de profesyonel boyuta tafl›yan isim. Nas›l m›? ‹flte onun anonsörlü¤ün yan› s›ra benim dinlerken “Hepsini nas›l yapabiliyor?” diye düflünüp, sonras›nda kendi kendime bir formül gelifltirmeye çal›flt›¤›m hikayesi. “Hayatta üç aflk›m oldu; tiyatro, basketbol ve ‹ngilizce” diyen Özben’in bu üçünü nas›l harmanlad›¤›, kendi yetenek ve zevklerini birlefltirerek baflar›l› kariyer yolunu nas›l çizdi¤ini birazdan anlayacaks›n›z.

38 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


Onun hakk›nda araflt›rmaya bafllay›nca karfl›ma; mütercim tercüman, tiyatrocu, spor anonsörü, sunucu ve bunlar›n yan› s›ra ucundan köflesinden dokundu¤u baflka u¤rafllar› da ç›k›yor. U¤rafl dedi¤ime bakmay›n, hepsini profesyonel olarak yap›yor! Hangisinden bafllayaca¤›ma zor karar verdim o yüzden s›rayla bafll›yoruz. Öncelikle tiyatro... Baflrol Hedefi ‹lk olarak 1996 y›l›nda bir baflka Bo¤aziçili Can Murat fiengel’in (’87) kurudu¤u, amatör tiyatro gurubu Tiyatro Caniko’da bafllam›fl Özben oyunculu¤a. 20012006 y›llar› aras›nda da Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda oynam›fl. “Müthifl bir deneyimdi benim için, dört y›ll›k bir konservatuar okumaya bedeldi. Hem Gönül Han›mdan hem Gazanfer Bey’den çok fley ö¤rendim” diye anlat›yor Özben o y›llar›. Sadece yapm›fl olmak için de¤il gerçekten belirli bir noktaya gelmek ad›na yapt›¤›n› söylüyor tiyatroyu (ve asl›nda yapt›¤› tüm iflleri): “Amatör olarak bafllad›m, hedefim profesyonel olmakt›, profesyonel olduktan sonra bir hedef daha koydum o da baflrol oynamakt›. Son iki y›l bafl rol de oynad›m ve ondan sonra tatmin oldum. Ama bu aralar akl›mda yine oyunculukla ilgili yeni, çok sürprizli bir fleyler yapmak var.” Sahalara Uzanan Yolculuk “Peki ya anonsörlük?” diye soruyorum basitçe, tüm hikayeyi anlatmas›n› istiyorum. Kendi deyimiyle “biraz tesadüfen” olmufl Özben’in spor anonsörlü¤üne bafllamas›. Ama flu sözleri bence bilinçli bir tercih yapt›¤›n›n göstergesi: “‹nsan›n yetkinlik alanlar›n› tespit edip, o alanlar› nas›l en iyi flekilde kullanabilirim diye kiflisel bir de¤erlendirme yapmas› laz›m. Bu yetkinlik ve becerileri birlefltirip, nerede kullanabilirim diye bakt›¤›m zaman ‘Ben basketbolu seviyorum, tiyatro deneyimim var, mikrofon

kullanma yetene¤im var, ‹ngilizceyi çok iyi düzeyde biliyorum. Bunlar›n yan› s›ra bir de basketbol camias›n›n içinde olmak gibi bir özlemim var’ gibi bir sonuç ç›k›yordu ortaya. 2001 y›l›nda Basketbol Federasyonu’nu arayarak böyle bir ifl yapmak için baflvuruda bulundum. Efes Pilsen World Cup 1 düzenleniyordu o zamanlar. Daha sonra onlar beni aray›p tan›flmaya ça¤›rd›. Gitti¤im gün de tesadüfen bir maç vard› Abdi ‹pekçi Spor Salonu’nda. Deneme anonsu yapt›rd›lar ve be¤endiler. Sonra o turnuvada bafllad›m.” Ondan sonra Özben’e Efes Pilsen’den teklif gelmifl. 2002-2005 y›llar› aras›nda Efes Pilsen’in Avrupa Ligi maçlar›nda görev yapt›ktan sonra 2005 y›l›nda Fenerbahçe’ye “transfer” olmufl. O y›ldan beri de Fenerbahçe’nin hem erkek hem bayan basketbol tak›mlar› ile çal›fl›yor. Ayr›ca A Milli Tak›m’›n da hem buradaki hem de yurtd›fl›ndaki karfl›laflmalar›nda anonsörlük yap›yor. Son befl y›ld›r Beko All Star da onun sesi ile renkleniyor. Ve tabii hayat›n›n en unutulmaz anonsörlük deneyimi olarak tan›mlad›¤› 2010 FIBA Dünya Basketbol fiampiyonas› da Özben için çok önemli.

‹nsan›n yetkinlik alanlar›n› tespit edip, o alanlar› nas›l en iyi flekilde kullanabilirim diye kiflisel bir de¤erlendirme yapmas› laz›m. Dünya flampiyonas› için anonsörler ekibini kurmakla görevlendirilen Özben, ekibi belli bir e¤itimden geçirerek flampiyonaya haz›rlam›fl. Kendisi flampiyona boyunca Milli Tak›m ile birlikteymifl. Tüm Türkiye’yi tek yürek yapan maçlardan dilimize dolanan “Ellerine sa¤l›k Ömer Afl›k, ellerine sa¤l›k” gibi mottolar› ve daha birçoklar›n› o yaratm›fl. Hepsinin yeri Özben için ayr› ama TürkiyeAmerika final maç›ndan bahsederken hala heyecanland›¤›n› görüyorum. Anonsörler ne mi yapar? Bir sürü soru soruyorum bu mesle¤i tam olarak tan›maya çal›flmak için. Bunlardan ilki “Ne yapar anonsörler?” oluyor. “Anonsörlük, ilgili spor dal› ne ise o spora renk katabilmek ve karfl›laflmalar›n›n seyirciler aç›s›ndan izlenirli¤ini artt›rabilmek için yap›lan, k›sa sürede büyük etki hedefleyen, az kelime ile çok fazla fley 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 39


Seyirciyle iyi bir iletiflim kurmal›, o elektri¤i yakalamal› ve onlar›n enerjisini oyunun do¤ru noktalar›nda devreye sokabilmelisiniz. söyledi¤iniz, insanlar›n duygular›na hitap etmeye çal›flt›¤›n›z bir ifl” diyor Özben ve ekliyor: “Örne¤in Basketbol anonsörlü¤ünü ele alal›m. Oyunun kurallar›n› iyi bilmek zorundas›n›z. Oyunu bir hakem dikkatiyle takip etmek durumundas›n›z. Basketi kim att›, kim oyundan ç›k›yor, yerine kim giriyor? Tüm bunlar› seyirciye do¤ru aktarmal›s›n›z. Seyirci ‘Ben anlamad›m ne oldu?’ dedi¤i noktada bilgi alabilece¤i ve ayd›nlanabilece¤i tek kaynak anonsördür.” “Peki ya maçlara nas›l haz›rlan›r bir anonsör?” diye merak ediyorum. Özben: “Benim için en önemli k›sm› mental haz›rl›k oluyor. Bu da maçtan belli bir süre öncesinden itibaren salonda bulunmay› gerektiriyor. En az bir saat önce orada olmal›y›m. Öyle hassas bir ifl yap›yorsunuz ki yeri geldi mi 16.000 kifliye hitap ediyorsunuz. Mikrofonu nas›l kulland›¤›n›z, a¤z›n›zdan ç›kan sözler son derece önemli. Seyirciyle iyi bir iletiflim kurmal›, o elektri¤i yakalamal› ve onlar›n enerjisini oyunun do¤ru noktalar›nda devreye sokabilmelisiniz. K›sacas› itici olmadan, oyunun içindeki bir ö¤e olarak var olmaya çal›flmak ve o dengeyi yakalayabilmek gerekiyor. ‹flte benim tüm mental haz›rl›¤›m o dengeleri yakalamak ad›na. Ring ise daha özel bir haz›rl›k gerektiriyor. Sporcu bilgileri; kilosu, boyu, yafl›, kafl maç yapm›fl, kaç›n› kazanm›fl, kaç›n› kaybetmifl gibi özellikleri bulup haz›rlanmak, prova yapmak önemli” diyor Özben. 40 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Sorular›m bitmiyor: “Seyirciyi atefllemenin yollar› neler?” diye soruyorum. “Benim zaman içerisinde oturmufl baz› yöntemlerim var. Basketbolun en temel ö¤elerinden bir tanesi çok h›zl› bir oyun olmas›. 24 saniye içerisinde topu bir flekilde potaya göndermek zorundas›n›z. Bu yüzden de basketbol kültürünün içerisindeki en önemli fleylerden bir tanesi top rakipte oldu¤u zaman konsantrasyonu da¤›tmak için gürültü ç›karmakt›r. O noktalarda ben de seyirciyi devreye sokabilmek için ‘susmak yok’,’flimdi susmuyoruz’, ‘haydi ›sl›k’ (ki bu benim oturmufl kliflemdir) gibi anonslar yap›yorum. Oyun içerisinde tak›m›n›z› alk›fllatmak da onlar›n moral ve motivasyonu aç›s›ndan önemli. Oyuncu de¤iflikli¤ini öyle bir anons etmelisiniz ki insanlar hem ç›kan hem de giren oyuncuyu alk›fllamal›. Yani seyirciyi oyunun içinde tutabilmek son derece önemli” diyor Özben. “E¤itimimi Bofla Harcayamam” Özben mezun olduktan hemen sonra çevirmenli¤e devam edemese de son befl y›ld›r aktif olarak mesle¤ine geri dönmüfl. “‹nsan›n kendine yapt›¤› yat›r›m en önemli yat›r›m e¤itimini ald›¤› mesle¤idir. Ben yat›r›m›m› bu alanda yapm›fl›m, bu iflin e¤itimini alm›fl›m Bo¤aziçi’nde. Benim alt›n bilezi¤im o. Ben her fleyi belki b›rakabilirim ama mesle¤imi b›rakamam” diyen Özben aralar›nda Bo¤aziçi’nden çok de¤erli hocalar›n da bulundu¤u Uluslararas› Konferans Tercümanlar› (UKT) ile çal›fl›yor. Konferanslarda simültane tercümanl›k yap›yor. Türkiye temsilcili¤ini yapt›¤› Kanadal› profesyonel sat›fl e¤itimcisi James M. Heidema’n›n bir kitab›n› da “Tutkulu Finansal Dan›flman” bafll›¤› alt›nda Türkçeye çevirmifl. Bunun yan› çeflitli organizasyonlarda ‹ngilizce ve Türkçe sunuculuk yap›yor.

Fark ediyorum ki sahneyi, mikrofonu ve sesini kullanmay› seviyor. ‹flte formülü buldum. Bunu ona söyledi¤imde “Evet, ben sahne adam›y›m” diyor ama çeviri yaparken de kabinde oldu¤unu hat›rlat›yor. Ben tamaml›yorum onu bu sefer: “Ama orada da kitlelere hitap ediyorsunuz.” O da onayl›yor bu tespitimi gülümseyerek. Bo¤aziçili Olmak “Bo¤aziçi Türkiye’nin en önemli markalar›ndan bir tanesi. Bo¤aziçi’nden mezun oldu¤unuzu söyledi¤inizde herkesin duruflu, bak›fl›, sizinle konuflma tarz› de¤iflir. Ama ben sadece Bo¤aziçili olman›n de¤il, Bo¤aziçi’nin bana katt›¤› fleylerin daha önemli oldu¤unu düflünüyorum. Kendinizi ifade ederken ve kurdu¤unuz iliflkilerde Bo¤aziçili oldu¤unuzu göstermek bence ‘Bo¤aziçiliyim’ demekten çok daha önemli” diyor Özben. Bölümdeki tüm hocalar›ma teflekkürü bir borç biliyor. Okul ile ilgili tek hay›fland›¤› fley yeterince tad›n› ç›karamam›fl olmak çünkü bir yandan da çal›fl›yormufl ö¤rencilik y›llar›nda. Ben de içimden geçiyorum: “Hangimiz hay›flanm›yoruz ki ayn› fley için...” Gelecek Planlar› Özben on y›l sonra bu ifllerin aras›nda hala iyi yapt›¤›na inand›klar›na devam edece¤ini söylüyor. Oyunculuk alan›nda yeni ve sürpriz bir fleyler yapmak istiyor. Ayn› zamanda e¤itim vermek ad›na planlar› var. Özellikle akl›ndaki tüm hayal ve hedeflerini gerçeklefltirebilirse hikayesini baflkalar›yla da paylaflmak istiyor. Ben de onun iyi bir motivasyon konuflmac›s› olaca¤›na inan›yorum çünkü en sevdikleri yine bir arada; mikrofon ve hitap etti¤i bir kitle... Londra 2012 Olimpiyatlar› anonsörler tak›m›n›n finalistler listesinde yer alan Özben’e flimdiden bol flans diliyorum, bence tek ihtiyac› olan fley bu.



Babal›k haklar› Alper Tunç ’00 için ça¤dafl bir baba demek do¤ru olur. Asl›nda bugünkü birçok babay› temsil ediyor, çocu¤u ile do¤umundan itibaren ilgilenen, temel bak›mdan, temel sevgiye, anneye destekten çocu¤uyla beraber parka gitmeye her an ve her konuda çocu¤unun yan›nda olan bir baba. Bunu t›pk› bir anne gibi zorla de¤il sevgiyle yapan bir baba... Bu babalar gününde “örnek” bir baba diyebilece¤imiz ve birçok Bo¤aziçili genç babay› temsil etti¤ine inand›¤›m›z Tunç ile baba haklar›n› konufltuk. Haklar verilir mi al›n›r m› tart›fl›l›r ama tart›fl›lmayacak olan baba haklar›na da hem devlet hem toplum kanunlar›nda acilen daha çok yer verilmesi... Tüm babalar›n babalar gününü kutluyoruz ve baba olman›n tad›n› bir ömür boyu doya doya yaflamalar›n› diliyoruz.

B

abalar›n babal›k sorumluluklar› hep annelerden farkl› kategorilerde oluyor, sizce bu ne kadar do¤ru, neler de¤iflmeli, anne ile sorumluluklar›n› pay ederken siz babalar›n çocuklar›na dair kendi alanlar›nda nelerde geniflleme olsun istersiniz? Türkiye’de ço¤unluk için do¤ru bir tespit. Genellikle bebe¤in bak›m›na yönelik temel görevler anneye yüklenirken babadan da maddi katk›, ihtiyaçlar›n temini ve çocu¤u oynatma gibi sorumluluklar bekleniyor. Ço¤unluktan biraz s›yr›ld›¤›n› düflündü¤üm bir segmente dahil birisi olarak çevremdeki bir k›s›m babalar ve özellikle kendim de temel bak›m görevlerini yerine getirmeye çal›fl›yoruz ve bunun hem çocuk hem de baban›n geliflimi için önemli oldu¤unu düflünüyorum. Bebe¤in beslenmesi, alt›n›n de¤ifltirilmesi, gaz ç›kar›lmas› gibi temel bak›m sorumluluklar›n›n tamam› sürekli ten temas› gerektirdi¤i için baba ve bebek aras›nda biyolojik bir denge kuruldu¤unu, bebe¤in anneyle olan güçlü ba¤›n›n yan›na babay› da konumland›rd›¤›n›, baban›n da bu temel sorumluluklar› yerine getirirken hem bebe¤i daha iyi tan›d›¤›n› hem

42 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

de eflinin ve kendi annesinin k›ymetini daha iyi anlad›¤›n› düflünüyorum. Bir bebe¤in annesine ne kadar muhtaç oldu¤unu, bebek gelifliminde annenin yerinin inan›lmaz büyüklü¤ünü gören bir baban›n kad›nlara sayg› ve hayranl›k duymas› gerekir, bu da toplumsal geliflim için faydal›d›r diye düflünüyorum. Ayr›ca do¤um sonras› uzunca bir süre 7/24 bebekle ilgilenen annenin evde kapal› kalmas›, do¤um öncesi sosyal faaliyetlerinden uzak kalmas› ve genellikle depresif olmas› da bilinen gerçeklerden. Baban›n temel bak›m sorumluluklar›n› paylaflmas› annenin de ev d›fl›na ç›kmas› ve sosyal faaliyetlerine dönebilmesini sa¤lad›¤› için ailenin

psikolojik dengesinin sa¤l›¤›n›n korunmas› aç›s›ndan da etkili olacakt›r. Çal›fl›rken anne bebe¤i oldu¤unda baz› hukuki haklar›n› kullanabiliyor. Sizce babalar›n bebeklerine baba olarak verebileceklerini artt›rmak için bu tarz düzenlemelere ihtiyaç var m›? Babalar için de bu tür düzenlemelerin olmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Mevcut durumda özel sektörde babalara üç gün izin veriliyor. Bu süre yeni bir bireyi kucaklam›fl bir aile için yeterli de¤il. Özellikle ilk bebe¤in do¤umu hayat› de¤ifltiren bir sürecin bafllang›c› oluyor ve aile ne kadar haz›rlanm›fl olsa da gerçekle karfl›laflma an›nda emzirmeden uyku düzenine kadar


say›s›z konuda acemilikler yafl›yor. Yükün büyük k›sm› annenin üzerinde oldu¤u için baban›n bu süreçte maksimum destek olabilmesi gerekiyor. Bu da üç günlük izinle mümkün de¤il. Türkiye’de do¤um sonras›nda anneanne, babaanne gibi aile büyüklerinin destek olmas› gibi bir kültür ve beklenti var. Babaya gerek yok büyük anneler gerekli yard›m› yapar gibi düflünülüyor. Bu büyüklerin tecrübeleri ve yard›m› yads›namaz ancak herkesin büyükleri yafll›l›k, uzakta oturma ya da bir baflkas›na bakma gibi nedenlerle yard›m edebilecek durumda olamayabiliyor. Aile büyükleri deste¤i olsun olmas›n baban›n en az 40 gün annenin ve bebe¤in yan›nda olmas› gerekti¤ini düflünüyorum. “40’› ç›kmak” deyimi gerçekten do¤ru bir deyim. Ama gönlümden geçeni sorarsan›z ilk üç ay mutlaka aile birarada olmal›, mümkünse büyük flehirden uza¤a kaçmal›. Bebeklerin gelifliminde baban›n rolü her zaman etkin olsa da ilk 8-9 ay daha çok anneye ba¤l› olduklar›n›, 9 ve sonras›nda ise d›fl dünyayla interaktivitelerinin artmaya bafllad›¤› dönemde baban›n hayatlar›nda daha önemli bir pozisyona gelmeye bafllad›¤›na inan›yorum. Annelerin süt izni gibi babalar›n da bebe¤in 1-2 yafl döneminde iki haftada bir gün ya da ayda bir gün baba o¤ul sosyalleflme izni olsa ne güzel olurdu. Sokakta çocu¤unuzla zaman geçirirken en fazla ne sorunlar yaflad›n›z anneden farkl› olarak? O¤lumla d›flar› ç›kt›¤›m›zda s›kl›kla gözlemledi¤im çocuklar› gezdirenlerin ya bak›c›lar ya anneler ya da aile büyükleri oldu¤u yönünde. Babalar çocuk gezdirme görevini sahiplenme konusunda daha çekingenler san›r›m. Durum böyle olunca bir çocuk park›na gitti¤inizde 10 tane bak›c› bayan ya da annenin aras›nda tek erkek olarak kalabiliyorsunuz. Ben herhangi bir sorun yaflamad›m ancak babalar›n da çocuklar›yla sosyalleflme konusunda daha çok zaman ay›rmas› hem çocuklar hem babalar hem de toplum için faydal› olur diye düflünüyorum.

Türkiye’yi hatta dünyay› kar›fl kar›fl gezen Fatih Türkmeno¤lu ‘90 için dünyadaki en güzel mekan k›zlar›n›n yan›. Yeni nesil baba olman›n sefas› resimlerde cefas› dergimiz için kaleme ald›¤› yaz›s›nda... BABALIK HAKKI

Bu memlekette bebe¤iyle sokaklarda dolaflan bir adam gördünüz mü? Zorlay›n biraz haf›zan›z›: Sahilde, ormanda, parkta? Ben k›zlar› al›p sokaklara gideyim çok severim. Ba¤dat Caddesi, Belgrat Orman›, parklar ve bahçeler bizden sorulur. ‹flimi ayarlam›fl›m, günümü uydurmuflum, alm›fl›m yavrumu s›rt›ma, vurmufluz yollara… “baban›n çal›flmad›¤› günde bebe¤iyle dolaflma” hakk›m› kullan›yorum. O gün ifle gitmiyorsunuzdur. Hatta çal›flm›yorsunuzdur. Efliniz iflte, siz evdesinizdir. Can›n›z sahil kahvesine gitmek istemifltir. Üç befl dost, biraz muhabbet, güzel hava falan. Kuca¤›n›za yavrunuzu asm›fls›n›zd›r. Beraberce yollara düflmüflsünüzdür… Gülümseyen, sevimli sesler ç›kartan, parmaklar›n›z› tutan sevimli mi sevimli bebekleriniz, bir süre sonra m›zm›zlanmaya bafllarlar. Hadi efl dost yard›m›yla biberonlara s›cak sular kondu, belli bir ›s›ya ulafl›nca da bebe¤inizin a¤z›na dayand› diyelim. Gaz ç›kartma seremonisi bafll›yor hemen arkas›ndan. Diyelim bu k›s›m da zevkli; kucaktan kuca¤a dolafl›yor. Arada tan›mayanlardan “Annesi yok mu, size mi kald›, vah vah, ifliniz pek zor” yorumlara da cevap yetifltirmeniz gerekiyor tabii. Sonra olay›n en imkans›z yeri bafll›yor: Prensesin alt› de¤iflecek! Nerede? Nas›l?

Kad›nlar›n bu ifli halledebilme yeteneklerine flapka ç›kartmak gerekiyor. Ben ne yapsam acaba? En yak›n AVM yirmi dakika mesafede. Yan taraftaki evin kap›s›n› çal›p yard›m m› istesem? Buras› ‹stanbul, kap›y› bile açmazlar… Rica minnet bir dükkan›n deposuna m› geçilse? Taksiye kurulup arka koltu¤a m› yay›lsak? Peki koku olay›n› nas›l hallederim o zaman? Peki kirli bezi ne yapay›m? Yani kimselere rahats›zl›k vermeden, yavrumun bezini nas›l de¤ifltireyim? Babalar›n bebekleriyle sosyalleflme hakk› yok bu memlekette. Medeni ülkelerdeki “aile tuvaleti” konsepti, bizde de fl›k AVMlerde bafllad›; ama yeterli de¤il. Bir de “istenmeyen durum”lara karfl› kap›lar› her daim kilitli. O ülkelerde, erkekler tuvaletlerinin hepsinde bebe¤in alt›n› de¤ifltirme masalar› var; bizde daha pek az yerde gördüm. Kadir Topbafl bu konuyla bizzat ilgileniyormufl, hatta toplant›larda dahi dile getiriyormufl; ama olay çözülene kadar bizimki de kendi bafl›na tuvalete gider gelir olacak, o da ayr›… Sadece hayattaki en de¤erlimle, Talia’mla Mira’mla sokaklarda dolaflmak istiyorum. Onlar›n gözünden dünyay› bir kez daha keflfetmek, kedilere gülmek, çiçekleri koklamak, vapurlar› seyretmek, kufllara el sallamak, bulutlar›n alt›ndan koflmak gibi “ilk”lerimizi yaflamak istiyorum. K›z›m›n bezini seve seve de¤ifltirir, onu temizler, paklar, tekrar konumuza dönerim. ‹htiyac›m olan tek fley, erkekler tuvaletinin duvar›na monte edilmifl aç›l›r kapan›r bir masa. Çok mu? 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 43


Türkiye’nin fiehirleri Sürdürülebilirlik Araflt›rmas›

Yorgun Dev ‹stanbul

“‹stanbul’un y›ld›z› sönüyor; Eskiflehir, Konya, Kayseri y›ld›z› parlayan flehirler”... Geçti¤imiz ay bas›nda çok yer alan bu bafll›klar kiflisel bir görüfl de¤il. Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde, Mastercard iflbirli¤i ile gerçeklefltirilen “Türkiye’nin fiehirleri Sürdürülebilirlik Araflt›rmas›” çal›flmas›n›n sonucunda ortaya ç›kan bilimsel veriler. fiehir yaflam›n›n ve olanaklar›n›n vazgeçilmez ama çok tart›fl›l›r oldu¤u bir dönemde bu önemli araflt›rman›n sonuçlar›n› Prof. Dr. Refik Erzan ile de¤erlendirdik.

P

rojenin öyküsü Mastercard’da çal›flan birkaç mezunumuz bana gelerek, “Mastercard’›n dünya merkezi ticareti endeksli bir dünya flehirleri çal›flmalar› var, biz böyle bir fleyi Türkiye’ye

44 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

uygulamak istiyoruz.” dediler. Biz de sadece ticaret boyutunu de¤il; ayn› zamanda ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlar›n hepsini kapsayan “Türkiye’de flehirlerin sürdürülebilirli¤i” diye bir çal›flma yapmak istedik. Bu ifle akademik

yönünden ötürü girdik, yoksa birçok zahmeti var. Neticede bekledi¤imizden ilginç sonuçlar ç›kt›. Hem de tam flehirlerin yaflanamamazl›¤›n› tart›flt›¤›m›z bir döneme rast geldi, bu aç›dan faydal› bir çal›flma oldu.


Çarp›c› bulgular Bizi en çok flafl›rtan ‹stanbul’un beklentilerde hayli geride kalmas›. Normalde ‹stanbul, Ankara, ‹zmir gibi büyük flehirlerimizin -bilhassa ‹stanbul’un- ön planda olmas›n› bekleriz. Ancak dünya flehirleriyle mukayese etti¤imizde ‹stanbul’un bu endekslerde çok önde ç›kmamas›na flafl›r›yorduk. Bizim yapt›¤›m›z çal›flmada da 29 flehirde anket düzenlendi ve o flehirlerin üst düzey yöneticilerine ‘flehirlerini nas›l gördükleri’ soruldu. Anketlerde ‹stanbul’un durumunun ve gelece¤inin pek iç aç›c› olmad›¤›n› gördük. Eskiflehir, Bursa, Konya, Kayseri ön plana ç›kt›. Bunun yan›nda Gaziantep, Mardin gibi ekonomisi çok iyi durumda olmayan yerlerde gayet olumlu beklentilerle karfl›laflt›k. Örne¤in, “Çocu¤unuzun tahsili bittikten sonra ‹stanbul’da

Foto: Yelda Baler

Bursa

Eskiflehir

yaflamas›n› ister misiniz?” diye sordu¤umuzda insanlar genelde düflük not verdiler; yani “Pek istemeyiz” dediler. Buna karfl›l›k Eskiflehir, Kayseri gibi flehirlerde “Evet, isteriz burada yaflamalar›n›” dediler. Mega kentleri k›yaslad›¤›m›zda Ankara, ‹stanbul’a göre daha iyi ç›kt›, ‹zmir ortalarda. Konuyu araflt›r›nca bunun alt›nda yatan en büyük sebebin planlaflma oldu¤unu görüyoruz. Maalesef ‹stanbul Ankara’ya oranla daha çarp›k, daha az planl›. Anadolu’nun baflar›l› flehirlerine bakt›¤›m›zda ise planl› geliflme mükemmel flekilde öne ç›k›yor. Bizim en önemli bulgumuz bu. ‹statistikler ve anket sonuçlar› aras›ndaki fark: ‹stanbul Biz dünya ticaret merkezleri çal›flmas›ndakine benzer ama daha kapsaml› bir metodoloji uygulad›k. Mesela, o çal›flmalarda tüm flehirlerin olumlu, olumsuz verileri var her fleyden önce. Eksik k›s›mlarda da uzman görüflleri var. Türkiye içi yap›lan k›yaslamalarda ise, örne¤in ‹stanbul’da iflten ç›k›p eve gitmenin ne kadar sürdü¤ünü biliyoruz ama Sivas ya da Antep için böyle bir veri yok. Dolay›s›yla ‹stanbul’un olumlu yönlerini de¤erlendirebiliyor, olumsuz yönlerini yakalayam›yorduk. ‹flte bunun verisini ancak anket

Kayseri

Konya

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 45


‹stanbul dünya çap›nda önemli de¤erleri olan bir flehir muhakkak ki... Ama tarihi doku yeterince sahiplenilmiyor, do¤a do¤ru düzgün korunmuyor, firmalar›n çevresel duyarl›l›¤› az, planl› geliflim yok. Di¤er illere k›yasla bunlar ortaya ç›k›yor.

yoluyla alabiliriz. Türkiye’nin temel istatistikleriyle bizim çal›flmam›zdaki anket sonuçlar› aras›ndaki fark›n nedeni bu. Bir di¤er nokta, biz tüm etkenleri eflit a¤›rl›kl› de¤erlendirdik. Ama dünyadaki çal›flmalarda subjektif olarak baz› fleylere daha çok, baz› fleylere daha az de¤er veriliyor. Bunun neticesi olarak, en yaflanabilir olarak Viyana gibi flehirler ç›k›yor örne¤in. Bunlar biriki milyonluk flehirler ve buralarda altyap› sorunu tamamen hallolmufl. Büyük bir flehrin verdi¤i tüm nimetler var, ama onun getirdi¤i maliyetler en aza indirilmifl. ‹stanbul’daysa anormal derecede. ‹stanbul dünya ticaret merkezleri s›ralamas›nda da, 75 büyük megakent aras›nda 64. ç›k›yor. Bu çok sinir bozucu bir fley maalesef. Sonuçlar ‹stanbul için ne öneriyor? ‹stanbul dünya çap›nda önemli de¤erleri olan bir flehir muhakkak ki... Ama tarihi doku yeterince sahiplenilmiyor, do¤a do¤ru düzgün korunmuyor,

Prof. Dr. Refik Erzan Prof. Dr. Refik Erzan Bo¤aziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde ö¤retim üyesi ve Ekonomi ve Ekonometri Merkezi Baflkan›d›r. Erzan, Bo¤aziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra doktoras›n› Stokholm Üniversitesi Uluslararas› Ekonomik Çal›flmalar Enstitüsü’nde araflt›rmac› olarak tamamlam›flt›r. Cenevre’de UNCTAD ve ILO, Viyana’da UNIDO’da ekonomist ve dan›flman olarak görev yapm›flt›r. Dünya Bankas›’na kat›lan Erzan Washington’da K›demli Ekonomist olarak çal›flm›fl, akabinde Bo¤aziçi Üniversitesi’nde akademik yaflama dönmüfltür. Prof. Erzan’›n alan› uluslararas› ekonomidir.

46 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


firmalar›n çevresel duyarl›l›¤› az, planl› geliflim yok. Di¤er illere k›yasla bunlar ortaya ç›k›yor. ‹stanbul’da gerek ulafl›mda gerekse çevre konular›nda, tarihi yap›n›n korunmas›nda ciddi yat›r›mlara gerek var. Zaten ‹stanbul’a flöyle bir bakt›¤›m›zda da bunu hemen fark edebiliyoruz. Çarp›k kentleflme, ulafl›m felaket... Bunlar hiçbir fley yap›lm›yor anlam›na gelmiyor tabi, bana soracak olursan›z geliflmeler var. Özellikle son on y›ld›r metro çal›flmalar› çok iyi; flu an devam etmekte olan projeler bitince ‹stanbul daha da rahatlayacakt›r. Ama art›k bundan sonra yap›lan her fleyde yarar›n›n yan›nda olas› zarar›n› da hesaba katmak laz›m. Kanal Projesi Bu ç›lg›n bir proje de¤il. fiu an çok elzem olmasa da yirmi y›l sonra kaç›n›lmaz hale gelecektir. Bunun iki nedeni var. fiu an en acil olan petrol sevkiyat›n›n ortaya ç›kard›¤› risk ve bunun da en büyük ilac› asl›nda boru hatt› projesidir. Samsun-Ceyhan petrol boru hatt› çok önemli. Bu proje çok pahal›, ama petrol yükünün büyük ço¤unlu¤unu alacakt›r muhtemelen. ‹kinci neden yo¤unluk. ‹stanbul Bo¤az›’ndan senede 350 milyon ton yük geçiyor ve bunun sadece 150 milyon tonu petrol. Dünyada ticaret hacmi senede yüzde on art›yor. Yani yaklafl›k yirmi sene sonra ticaret hacmi üç misline katland›¤›nda art›k geçifller yeterli olmayacak ve bu durum mecburi olacak. Kanal projesinin çizimi iki y›l gibi, kaz›m› da bir on y›l kadar sürer herhalde. Yani bunun flimdi aç›klanmas›na gerek yoktu belki. Ama siyasi liderlerin ses getiren, halk› heyecanland›ran projeler yapmalar› laz›m. Bunu normal kabul ediyorum. Tabi ekonomik, çevresel tüm sorunlar› ele al›nmak zorunda. Tuzluluk oran› gibi çok önemli sorunlar olabilir. Kanal yap›l›rken etraf›na bina da infla

edemezsin, tam tersine uzak durursun. Bununla beraber, Karadeniz ve Marmara ç›k›fl›nda çok büyük iki liman yap›labilir, zaten düflünülüyor. Bunlar›n hepsini ciddiye al›p hepsine çözüm üretmeliler. Havuzlama yöntemiyle ak›nt› problemi ortadan kald›r›labilir. Maliyetinin 15 milyar dolar olaca¤› söylendi ama bana göre bu çok rahat iki kat›na ç›kar. Tüm ülkelere dan›flarak yap›lmas› laz›m. Neticede biz kanal› açsak da Bo¤az’dan sen geçersin, sen geçemezsin diyemeyiz. Ancak güvenlik gibi gerekçelerle o geçidi k›s›tlayabiliriz ve o kanal› daha cazip nas›l k›lar›z diye u¤raflabiliriz. Sürdürülebilir ve planl› bir kalk›nma için yerel politikalar oluflturulmas› Biz raporlar› her yere yollad›k. ‹stanbul aç›s›ndan bakt›¤›m›zda sorun çok net: Do¤aya sahip ç›kmama, tarihi dokuya sahip ç›kmama, yöneticilerin ya da flirketlerin do¤aya daha duyarl› olmamas› vb. Bu anketler sonucunda, örne¤in Kayseri’ye de diyoruz ki, sosyal hayat› biraz daha renklendirebilirsiniz. Yetkin üst düzey yönetici bulmaksa her flehrin sorunu. Biz bu anketlerle ›fl›k tutuyoruz, gerisi flehirlere kalm›fl. Çal›flman›n devam›nda neler olacak? Benzeri araflt›rmalar 3 ya da 5 y›l aradan sonra olursa ancak verim al›n›labilir. Araya zaman girmeli ki insanlar›n fikirleri, beklentileri degiflebilsin. Ama biz binlerce datadan elde etti¤imiz nesnel verileri ve iller baz›ndaki akademik bulgular› kullanarak ‘Anadolu’daki kaplanlar’ meselesine daha sistematik bakaca¤›z: “Anadolu kaplanlar›n› di¤er flehirlerden ay›rt eden nedir?”, “Bu flehirlerdeki beklentiler ne yöndedir?” gibi sorulardan devam edecegiz. Daha sonra benzer bir anketle tekrar sahalara ç›kar m›y›z bilmiyorum, iki-üç sene sonra böyle bir fley olabilir.

Araflt›rma Ekibi • Prof. Refik Erzan, BÜ Ekonomi Bölümü

• Doç. Begüm Özkaynak, BÜ Ekonomi Bölümü

• Yrd. Doç. Zeynep Kadirbeyo¤lu, BÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü

• Ça¤layan Ifl›k, Frekans Araflt›rma

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 47


Modan›n “e-” hali Milano’da e-fashion üzerine e¤itim alan BÜ Felsefe Bölümü mezunu Gülsüm Kad›o¤lu ’01 internet dünyas›nda moday› takip etmenin püf noktalar›n› bizim için kaleme ald›.

B

undan 10 y›l kadar önce internetten k›yafet almak asla yap›lmayacaklar listelerimizin en bafl›ndayd›. Denemeden k›yafet ya da aksesuar sat›n almad›¤›m›z ve interneti daha çok bilgi toplamak, e-posta göndermek veya arkadafllar›m›zla sohbet etmekten menkul aktiviteler için kulland›¤›m›z karanl›k y›llardan bahsediyorum... Yani henüz kahvalt›da ne yedi¤imizi ya da gym’de kaç saat spor yapt›¤›m›z› twitter’da ilan etmedi¤imiz, gazete haberlerine an›nda yorum yapmad›¤›m›z ve dünyan›n her köflesinde olan biteni fazla takip etmedi¤imiz zamanlar. Moda ve giyim endüstrisi interneti biraz geç keflfetmifl olabilir ancak bu mecray› en etkili ve agresif flekilde kullanan sektör olma yolunda h›zla ilerledi¤ini söyleyebiliriz. 2008 ve 2009 y›llar›n› k›yaslad›¤›m›zda internet üzerinden yap›lan tekstil sat›fllar›nda %32 art›fl oldu¤unu görüyoruz. Net verilerin iflaret etti¤i bu patlama Türk perakendecilerini de harekete geçirdi. Ülkemizde de moda markalar› yavafl yavafl kendi sanal ma¤azalar›n› açmaya bafll›yorlar. Her gün yeni bir multibrand al›flverifl sitesinden davetiye al›yoruz. Neden e-al›flverifl? • ‹nternette s›n›r yoktur. Dünyan›n her yerinden bir t›kla istedi¤iniz her fleye ulaflabilirsiniz. • ‹nternet ma¤azalar›nda mesai 48 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

saati s›n›r› yoktur, 24 saat boyunca hizmetinizdedir. • E-al›flverifl pratik ve keyifli olman›n yan› s›ra, sizi trend takipçisi olmaktan ç›kar›p trend setter yapabilir. Ya¤murlu bir ekim gününde bilgisayar›n›z›n karfl›s›nda oturup, önümüzdeki yaz›n henüz üretilmemifl modellerini sat›n ald›¤›n›z› hayal edin... Art›k sadece hayal etmenize gerek yok, çünkü e-al›flveriflin size sundu¤u en yeni olanaklardan biri de An›nda Podyumdan Siparifl Vermek. Bu uygulamayla ilk kez geçti¤imiz Eylül ay›nda Moschino online sitesinde karfl›laflt›k. Sitenin takipçileri, markan›n defileden sat›fla sunmaya karar verdi¤i ürünler aras›ndan en be¤endiklerini renk ve bedende siparifl verebildiler. Tabii ki bu ürünlerin elinize ma¤azaya bile sevk edilmeden ulaflaca¤›n› ve ilk giyenlerden birinin siz olaca¤›n›z› hat›rlatmama gerek yok. • Kampanyalar! Tüketicinin ilgisini her daim canl› tutmak için yap›lan promosyon, kampanya ve kapsül koleksiyonlardan sadece online al›flverifllerinizde faydalan›rs›n›z. Unutmay›n, Oscar ödüllü Tilda Swinton’un baflrol oynad›¤› I am Love filminde giydi¤i Jil Sander marka k›rm›z› krep mini elbise, 7 adet üretildi ve Via Verri’deki ma¤azada de¤il sadece markan›n internet ma¤azas›nda sat›ld›. Giorgio Armani, Julia Roberts ve Bono taraf›ndan bafllat›lan ve Afrika’da AIDS ile mücadele için gelifltirilen RED program›na destek


vermek amac›yla exclusive bileklik ve t-shirtler tasarlad› ve bu özel tasar›mlar sadece emporioarmani.com’da sat›fla sunuldu. Yoksa siz hâlâ “Denemeden almam” diyenlerden misiniz? Hayaller ve ça¤r›fl›mlar yörüngesinde döner moda. Ask›da ve karfl›n›zda duran bir elbise, resmini gördü¤ünüz bir elbiseden daha cazip gelebilir. Al›flverifle hiç niyetiniz yokken denedi¤iniz bir bluz, sizi ikna edebilir. Sanal ma¤azalar›n en büyük handikab› belki de; ancak yeni geliflen teknolojiler sayesinde web üzerinden al›flverifl tecrübesi de giderek zenginleflmekte. Eskisi gibi 2 adet foto¤raf ve zum özelli¤iyle tüketiciyi ikna etmek pek olas› de¤il art›k elbette. Bu yüzden pek çok sanal ma¤aza ürünlerini 360 derece çekimler ve 3D uygulamalar› ile sunmaya bafllad›. Ray-Ban’in online ma¤azas›nda sanal ayna ile be¤endi¤iniz gözlü¤ü kendi surat›n›zda deneyebiliyorsunuz örne¤in. Ya da Me-Tail sitesinde 3 boyutlu mankenleri kendi ölçülerinize getirip, k›yafetlerinizi sanal kabinlerde deneyebilirsiniz. Looklet ya da Polyvore gibi sitelerden farkl› ürünleri mix&match edebilir, sadece bir parça de¤il bafltan afla¤› bir “look” sat›n alabilirsiniz. Yarat›c› oldu¤u kadar e¤lenceli de olan bu uygulamalar, sanal al›flverifle halen flüpheyle yaklaflan muhafazakarlara e¤lenceli ve zengin bir tecrübe sunmakta oldukça iddial›. ‹nternet siteleri sürekli kendilerini yenilemek, ilerletmek ve tüketicinin güvenini canl› tutmak için u¤rafl›yorlar. 2002 y›l›nda kurulmufl olan net-a-porter flu anda lüks tüketimde en önemli çok markal› internet ma¤azalar›ndan biri. 2009 y›l› sonu rakamlar›na göre flirketin y›ll›k

cirosu 81 milyon pound ve bunun 10 milyon poundu da kâr. Kurulduklar› günden bu yana sat›fllar›n› %300 art›rd›lar. Net-a-porter’nin bu baflar›s›n›n alt›nda yatan en önemli etkenlerden biri de editorial bir yaklafl›m› olmas›. Bir moda dergisi format›ndaki site size be¤endi¤iniz ürünle birlikte yak›flabilecek baflka parçalar› da öneriyor ve bir nevi stil dan›flmanl›¤› hizmeti veriyor. Bu yöntemin sat›fllar üzerindeki etkisi k›sa zamanda di¤er pek çok internet sitesi taraf›ndan da fark edildi ve uygulanmaya bafllad›. Lüks tüketim ve internet Lüks markalar da art›k internetin ne kadar önemli bir sat›fl kanal› oldu¤unu kabul etmifl durumda. Marka imajlar›nda tüketiciyle aralar›na koyduklar› mesafeye önem veren lüks markalar, internet üzerinden sat›fl olanaklar›n› belli çekinceler içinde de¤erlendirdiler önceleri. Ancak günümüzde dengeler de¤iflmifl durumda. Amerika’da yap›lan bir araflt›rma y›ll›k geliri 150.000 USD’nin üzerinde olan Amerikal›lar›n günde en az bir kere internete girdi¤ini gösteriyor. Bu da Apo Jeans gibi 4.000 USD’ye kot pantolon satan markalar›n ifltah›n› kabartan bir durum. Ülkemizde de durum farkl› de¤il: Beymen ve Vakko gibi lüks giyim markalar› kendi sanal ma¤azalar›n› geçti¤imiz y›l içerisinde açarak e-al›flverifl kervan›na kat›ld›lar. Yeni ürünler lüks markalar›n e-ma¤azalar›nda pazarlan›rken, vintage k›yafetler art›k do¤rudan internet gezginleri aras›nda takas edilmekte ve markalar›n geçmiflleri de günümüzde yapt›klar› ifllerle birlikte de¤erlenmekte. Haz›r söz vintage modas›na gelmiflken Albertina Marzotto’nun Yoox.com ile gerçeklefltirdi¤i özel projeyi atlamamam›z laz›m. Ayn› zamanda bir moda eksperi ve stil ikonu olan bu ‹talyan kontesi

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 49


han›mefendi, kendi gard›robundan özel olarak bu proje için seçti¤i yaklafl›k 200 adet vintage parçay› Yoox.com’un vintage bölümünde sat›fla sundu. Chanel’den Ungaro’ya, Thierry Mugler’den Hubert de Givenchy’e uzanan bu genifl yelpaze içerisinden seçim yapmak vintage severler benzersiz bir deneyim oldu. Erkek modas›ndaki en önemli organizasyonlardan biri olan Pitti Uomo da ilk defa bu y›l›n fiubat ay›nda online servis vermeye bafllad›. E-Pitti projesi iki temel bölümden olufluyor: SanalFuar ve B2B showroomlar. Sanal Fuara kat›lan markalar ürünlerini fuar bitiminden sonraki bir ay boyunca tüm profesyonel al›c›lara sanal showroomlar›nda sunabiliyorlar. B2B showroomlar ise tüm sezon boyunca al›c›lar›n ziyaretine aç›k. Siz de bir al›c› olarak bu sanal fuar› ziyaret edebiliyorsunuz; ürünleri her aç›dan inceleyebilir, ürün hakk›ndaki tüm bilgilere sahip olabilir ve be¤endi¤inizi sepetinize atabilirsiniz. Sanal Fuarc›l›k hiç flüphe yok ki moda endüstrisi için yeni ifl olanaklar› do¤uracak. Dünyan›n en güzel flehirlerinden biri olan Floransa’da Ponte Vecchio’nun eflsiz manzaras›na karfl› ‘Prosecco’nuzu yudumlamak varken, neden bütün gününüzü fuarda koflturarak geçiresiniz ki? Sosyal medya ve e-al›flverifl Facebook ve Twitter gibi siteler müflteri memnuniyetini ölçmek ve takip etmek için en önemli CRM arac› olma yolundalar. Bundan üç sene öncesine kadar defilelerini büyük bir gizlilik içerisinde yapan markalar flimdi showlar›n› Facebook’ta canl› yay›nlamak için birbiriyle yar›fl›yorlar. Louis Vuitton, geçen may›s ay›nda Londra’da açt›¤› flag ship ma¤azas›n›n aç›l›fl gecesini Facebook’tan canl› olarak yay›nlam›fl hatta bu k›rm›z› hal›l› aç›l›fla Facebook sayfas› takipçilerinden birkaç flansl› kifliyi de davet etmiflti. 50 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bloggerlar Geliflen teknoloji ve internet olanaklar›n›n moda dünyas›nda yapt›¤› en büyük devrim, spot ›fl›klar›n›n büyük modaevleri ve meflhur stil ikonlar›ndan uzaklafl›p hayat›n içinden moda neferlerine odaklanmas› oldu belki de. Kimi blogger’lar›n günümüz moda dünyas›nda trendsetter haline geldikleri söylenebilir, üstelik onlara ulaflmak için bir yorum yazman›z ya da tweet atman›z yeterlidir. Anne Wintour ya da Carla Sozzani moda dünyas›nda ne kadar belirleyiciyse, Time dergisi taraf›ndan modaya yön veren en etkili 100 kifliden biri oldu¤u söylenen Scott Schuman (Sartorialist) ya da Garance Dore de öyledir. Henüz 15 yaflindaki Tavi Gevinson (Style Rookie) moda dünyas›n› en çok etkileyen isimlerden biri. Designer’lar bu blogger’› Milano ve Paris moda haftalar›n›n front row’unda görmek için yar›fl›yorlar. Henüz 13 yafl›nda style icon seçilen Tavi, kuflkusuz internet devriminin öne ç›kartt›¤› isimlerden. Filipinli Blogger Bryan Boy New York Post’un en meflhur internet y›ld›zlar› listesinde 9. s›rada. Marc Jacobs onu ilham perisi olarak ilan etmekle kalmad› ayr›ca ona ithafen bir çanta tasarlad›: BB OSTRICH Bag. Chiara Ferragni 2009’dan beri blog yaz›yor ve flu anda sadece ‹talya’n›n de¤il dünyan›n en önemli bloggerlar›ndan biri. Tods, Gucci, Hogan gibi markalar blogunun sponsorlar›ndan baz›lar›. Geçen y›l kendi ayakkab› markas›n› lanse eden Ferragni, blogger’lar aras›nda markalaflma için güzel bir örnek. Louisa Via Roma.com, Haziran 2010’dan beri her Pitti Uomo zaman›nda Floransa’da sadece moda blogger’lar›n›n kat›ld›¤› “Firenze 4ever” etkinli¤ini düzenliyor. Amaç günümüzün en etkin pazarlama araçlar›ndan biri olan blogger’lar› kullanarak dikkati


markan›n do¤um yeri olan Floransa’ya çekmek. fiehir bu tarihlerde adeta bir WIFI hot spot’una dönüflüyor. Bu yaz 9-11 Haziran tarihleri aras›nda üçüncüsü gerçeklefltirilecek etkinli¤e 40 blogger davet edilecek ve organizasyona ev sahipli¤i yapan Sarah Jessica Parker moda blogger’lar›n› üç gün boyunca a¤›rlayacak. Unutmamak laz›m ki blogging’in ilk bafllad›¤› y›llarda, hepimizin hayali bir Carrie Bradshow olmakt›. Belki de bu yaz Floransa’da Türk bir blogger kendisiyle tan›flma f›rsat›n› yakalar. Blogger’lar›n yan› s›ra internet medyas›n›n da modan›n demokratikleflmesi ve halka inmesindeki etkisini kesinlikle yads›yamay›z. Belki de haute couture’ün yerini pret-a-porter’ye b›rakt›¤› 60’l› y›llardan sonra yaflanan en önemli demokratikleflme internet sayesinde geçti¤imiz bir kaç y›l içerisinde yafland›. Paris, New York, Londra ve Milano moda haftalar› çok de¤il bundan bir kaç sezon öncesine kadar pek çok moda sever için y›lda iki kez gerçeklefltirilen, merakla beklenen ve imrenilen organizasyonlard›. Defilelerden günler belki de aylar sonra Fashion TV ya da önemli moda dergilerinin özel ekleri sayesinde seçme parçalar›n ve trendlerin neler oldu¤unu görebilirdik. Biz bu bilgilere ulaflt›¤›m›zda ise zaten bu modeller çoktan üretilmifl ve vitrinlerdeki yerlerini alm›fl olurlard›. fiimdi ise Style.com ve Vogue.com gibi önemli moda siteleri, tüm defileleri gününde internet sitelerinin fashion shows bölümlerinde yay›nl›yorlar. Hatta editörler an›nda kritiklerini belirtiyorlar ve daha moda haftas› bitmeden bizler -ki muhtemelen bu showlar›n gerçekleflti¤i flehirlere binlerce kilometre uzakta yafl›yor olsak da- tüm showlar› seyretmifl, trendleri görmüfl ve sezonun mutlaka al›nmas› gerekenler listemizi haz›rlam›fl oluyoruz. Nerelerden nerelere geldik... Elit kesimin kontrolü alt›ndaki moda sektörü, art›k sokaktaki aktörlerin de denetiminde; flekilleniyor, de¤ifliyor, gelifliyor. Araflt›rmalar, 2015 y›l› sonras›nda cep telefonlar›yla yap›lacak al›flverifllerin web’i sollayaca¤› yönünde. Bize düflen, bu yeniliklerin tad›n› ç›kartmak ve browser’lar›m›z üzerinden modan›n genifllemifl olanaklar›n› gönlümüzce kullanmak. ‹nternet vitrinleri bir t›k ötemizde sadece. Al›flverifl, hiç bu kadar keyifli olmam›flt›...

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 51


Organik ürünler, has ürünler... Fatma Apayd›n ’93 BÜ Ekonomi mezunu, aile flirketi Huber matbaa mürekkebi distrübütörü, bir BÜMED gönüllüsü olarak 2 y›ld›r dergimizin mürekkep sponsorlu¤unu yap›yor. Sonra bir gün ö¤rendik ki Fransa’n›n ünlü organik kozmetik markalar›ndan birini Türkiye’ye getirmifl. Buraya kadar basit bir distribütörlük giriflimi olarak de¤erlendirebilirsiniz. Ama öyle de¤il. Fatma Apayd›n ço¤u kad›n gibi hamile oldu¤u dönemde hem kendisine hem de çevreye zarar veren kimyevi içerikli ürünlerden uzak durmak için organik sektörüyle y›llar önce ilgilenmeye bafllar. Ama hamilelik sonras›nda da organik ürünlerden baflka bir fley kullanm›yor. E¤itimler al›yor, aromaterapi ile tan›fl›yor, birçok kursa kat›l›yor ve bir Bo¤aziçili merak›yla kendisini bu konuda gelifltiriyor. Derken bir gün posta kutusuna bir fuar tan›t›m› mesaj› düflüyor... Hikayenin gerisini ve organik kozmeti¤in s›rlar›n› kendisinden dinledik.

O

rganik kozmetik nereden akl›n›za geldi? 5 sene önceydi, hamileli¤imin de etkisiyle kimyasal içerikli kozmetik ürünler kullanmamak için neler yapabilece¤imi düflünmeye ve araflt›rmaya bafllad›m. Biraz bak›n›nca da do¤al bak›m ya¤lar›, aromaterapi, organik ürünler ç›kt› karfl›ma. Çok da hofluma gitti ve aromaterapi kurslar›na kat›ld›m. Bu kurslar neni çok etkiledi ve merak›m› uyand›rd›. Baflka kurslara da kat›ld›m. Derken 2,5 sene kadar önce bir elektronik mesaj düfltü postama. Almanya’n›n Nürnberg flehrinde dünyan›n en büyük organik kozmetik fuar›ndan bahseden o mesaj bana nas›l geldi 52 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


bilmiyorum ama çok ilgimi çekti ve gitmeye karar verdim. O fuara gidince asl›nda organik dünyan›n ne kadar büyük ve geliflmifl oldu¤unu, birçok ülkenin nas›l u¤raflt›¤›n› gördüm. Fuarda organik olabilecek her fley vard›. As›l büyük k›sm› organik g›dayd›. Organik flarap, organik tekstil, organik oyuncak, organik olabilecek hemen her fley vard›. Kozmetik k›sm›n› daha ilgiyle takip ettim ve hiçbirinin Türkiye’de olmad›¤›n› gördüm. Benim gibi organik ürün kullanmak isteyenlerin almak isteyecekleri bir ürünü Türkiye’ye getirebilece¤imi düflündüm. Florame çok hofluma gitti çünkü bütün ürünlerinin sertifikal› organik oldu¤unu ve tüm ürünlerin içinde aromaterapinin temelini oluflturan esansiyel ya¤lar›n oldu¤unu gördüm. Bu iki konu beni çok etkiledi. Organik kozmeti¤i yak›ndan tan›d›n›z, aromaterapiyle de birleflti¤ini gördünüz ve konta¤a geçmeye karar verdiniz? Florame Türkiye piyasas›na girmek istiyordu ama benim kendimi çok iyi anlatmam ve tan›tmam gerekti. E¤itim ve tecrübelerimi anlatt›m ama en önemlisi bu yola bafl koydu¤umu ve mutlaka gerçeklefltirece¤imi söyledim. Sonunda Fransa’ya davet ettiler. Paris’te bir fuarlar›na kat›ld›k, tan›flt›k, anlaflt›k ve el s›k›flt›k. Fabrikaya gittik. Yaklafl›k bir sene alt yap› çal›flmalar› sürdü. Ürünlerimizin hepsi Sa¤l›k Bakanl›¤› onayl›. Fransa’da gördü¤ünüz fabrikay› bize biraz anlatabilir misiniz? Fransa’n›n Province bölgesi kozmeti¤in cenneti. Bu, Alpler ve Akdeniz’in kesiflti¤i bir co¤rafya oldu¤u için iklimi çok müsait ve bitki örtüsü çok çeflitli. Florame’›n fabrikas› da Province bölgesinde küçük bir kasabada yer al›yor. Fabrikada kullan›lan bütün bitkiler

Bizim ilk hedefimiz insanlara yüzde yüz güvenilir ürünler sa¤lamak, aromaterapi ile insanlar› tan›flt›rmak. Son ad›mda da bunlar› üretmek. O da çok heyecan verici bir fley.

Provence’dan de¤il, dünyan›n de¤iflik yerlerinden geliyorlar. Mesela tropik bitkileri orada yetifltirebilmeniz mümkün de¤il. Bunun için Florame Madagaskar’da ciddi toprak yat›r›m› yapm›fl durumda ve burada organik tar›m yap›yorlar. Madagaskar’›n iklimi çok elveriflli, bitki örtüsü çok zengin. Ben aromaterapi kurslar›na gidince ve kitaplar› okuyunca gördüm ki asl›nda bizim ülkemiz dünyadaki say›l› yerlerden biri. Biz de Akdeniz ile da¤l›k bölgenin bulufltu¤u bir co¤rafyaday›z. ‹klimimiz çok müsait. Tarih boyunca bitkiler sa¤l›k ve güzellik için kullan›lm›fl. Gerçekten müthifl bir hazinemiz var. Gül, kekik, lavanta, mersin çiçe¤i gibi bitkilerimizi ham madde olarak ihraç ediyoruz. Satan sormuyor bile sen ne yapacaks›n bunlar› diye. Hâlbuki biz bunu Fransa’n›n, ‹talya’n›n, ‹spanya’n›n, Almanya’n›n yapt›¤› gibi sanayilefltirebilsek, bu bitkilerin ya¤›n› ç›kar›p satabilsek müthifl olur. Bizim ilk hedefimiz insanlara yüzde yüz güvenilir ürünler sa¤lamak, aromaterapi ile insanlar› tan›flt›rmak. Son ad›mda da bunlar› üretmek. O da çok heyecan verici bir fley. Bir ürün nas›l organik oluyor? Can al›c› soru budur. Bir kavram karmaflas› var. Bunu çok iyi anlatmam›z laz›m. Bir sürü fleye organik diyebilirsiniz ama gerçek organik ürünün sertifikas› vard›r. Mesela biri diyor ki benimki zaten do¤al, ne gerek var sertifikaya, hiç el de¤memifl vs. ama art›k dünya

öyle bir fley ki hiç görmedi¤imiz bir bulut, ya¤mur, bir s›z›nt› sizin çok do¤al oldu¤unu düflündü¤ünüz bir ürünün natürelli¤ini etkileyebiliyor. Organik bir ürünün mutlaka sertifikas› olmas› gerekti¤ine inan›yorum. Çünkü sertifikas› olan ürün analiz ediliyor, denetleniyor, içeri¤i biliniyor. Ambalaj›ndan tutun içindeki aç›klama prospektüsüne kadar her fley denetleniyor. Bu denetlemeyi de uluslararas› geçerlili¤i olan tan›nm›fl firmalar›n yapmas› oldukça önemli. Bir kullan›c› olarak organik kozmetikte sizi çeken ne? Cildimiz en büyük organ›m›z ve ne sürdü¤ümüz çok önemli. Öncelikle ben kendime zarar vermeyecek bir ürün kullanmak istiyorum. Bu ürünleri kulland›¤›mda biliyorum ki hiçbir zarar› yok. Benim vücudumu yoracak bir içerik yok. Bunun ötesinde içinde esansiyel ya¤lar oldu¤u için vücuduma faydal› bir içerik alm›fl oluyorum. ‹nsan bir fleye inan›rsa vücut da daha fazla faydalan›yor. Nas›l bir insan bir ilac›n ya da kulland›¤› bir fleyin kendisine faydal› oldu¤una inan›rsa daha fazla fayda görüyorsa ben de bunlar›n benim için faydal› oldu¤una inand›¤›mdan faydalar›n› görüyorum. Organik ürünlerle di¤erlerini ay›ran sadece içinde kullan›lan maddelerin nas›l elde edildi¤i mi? Siz bir kozmetikçiniz, bir ürünü olufltururken ne yapars›n›z? Su koyars›n›z, içine silikon, petrol bazl› mineral koyars›n›z, sonra sentetik kökenli nemlendirici -sentetik tercih edersiniz çünkü ucuzdur, kullanmas› çok kolayd›r, bozulma riski çok düflüktür-, paraben gibi koruyucu, sentetik E vitamini, sentetik renklendirici ve sentetik koku koyars›n›z. Müthifl ucuz ve müthifl güzel ürünleriniz olur. Florame ise flöyle yap›yor. Su yerine organik çiçek sular› kullan›yor. Ya¤ olarak organik 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 53


www.organikkullaniyorum.com organik kozmetik kullan›m› ile ilgili e¤itici bilgiler veriyor. Florame ürünlerine de bu adresten ulaflmak ve sat›n almak mümkün. Florame ürünleri aromaterapi ve organik kozmetik ürünleri olarak genifl bir ürün gam›na sahip. Aromaterapi ürünlerinde esansiyel ya¤lar, masaj ya¤lar›, bak›m ya¤lar›, yafllanma karfl›t› ya¤lar, çiçek sular›, selülite karfl› ya¤lar dikkat çekiyor. Web sitesinde bu ya¤lar›n faydalar› ve kullan›m flekilleri ile ilgili bilgi bulunuyor. Kozmetik ürünlerinde ise günlük bak›mdan erkekler için ürünlere genifl bir yelpaze mevcut.

bitkisel ya¤lar ya da organik kat› ya¤lar, nemlendirici olarak do¤al kökenli gliserin kullan›yor. Aktif bileflende ise esas önemli madde olan esansiyel ya¤lar kullan›l›yor. Esansiyel ya¤lar ayr› bir dünya. Her ya¤›n bir faydas› var. Baz›s› hücre yenileyici, baz›s› s›k›flt›r›c›, baz›s› yara ve yan›k tedavi edici. Hangi üründe ne özellik gerekiyor ona göre esansiyel ya¤lar› koyuyorlar, kokuyu da bunlar veriyor çünkü sonuçta esansiyel ya¤ bitkinin kokulu k›sm›. Koruyucu madde baz›lar›nda kullanmak zorunda kal›yorsunuz fakat onda da sertifika veren kurulufllar›n onayl› bir listesi var. Her akl›n›za gelen kimyasal içeri¤i kullanam›yorsunuz.

54 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Bu kadar özel olarak haz›rlanan ürünlerin fiyat olarak di¤erlerinden ne fark› var? Bizim ürünlerimiz di¤erlerine göre daha pahal› ama bizde fahifl karl›l›k yok. O yüzden bizim ürünlerimiz çok bilinen Frans›z markalar›n fiyatlar›ndan çok daha cazip. Kozmetik sektörünü baz al›rsan›z organik dünyas›nda nas›l bir büyüme görüyorsunuz? Dünyaya bakt›¤›m›zda flu anda ortalama %25-30 y›ll›k organik kozmetik büyümesi var. Tabii ki bunun a¤›rl›¤›n› Avrupa, Asya, Japonya, Kore gibi ülkeler ve Amerika k›tas› a¤›rl›kl› olarak oluflturuyor. Ama insanlarda her

alanda organik ürüne karfl› ilgi ciddi anlamda art›yor. Ve artmaya da devam edecek çünkü günlük yaflad›¤›m›z s›k›nt›lar, dünyay› ne hale getirdik sorusu, hastal›klar, kirlilik hepimizi rahats›z ediyor. Böyle olmuyor. Demek ki kendi ad›ma ve çevre ad›na bir fleyler yapmam laz›m. Hepimiz bu düflüncelere yöneldik. O yüzden ben organi¤e ciddi kay›fl olaca¤›n› görüyorum. Türkiye’de de olmaya bafllad›. Bu da gelece¤imiz ad›na hepimiz için çok sevindirici.

Fatma Apayd›n’›n BÜMED’de düzenledi¤i ve çok ilgi gören Aromaterapi ve Organik Kozmetik kursu yeni dönemde devam edecek.



Bo¤aziçi’nin tan›t›ma ihtiyac› m› var?!

Bo¤aziçi Üniversitesi sizce kendini liselere, üniversite seçme ve yerlefltirme s›nav›na giren ö¤rencilere hatta velilere tan›tmal› m›? Cevab›n›z› duyar gibiyim, “Ne gerek var?”, hatta ses tonunuz flaflk›nl›k ifadesi tafl›yor. Hakl›s›n›z. Türkiye’nin ve dünyan›n önde gelen üniversitelerinden, mezunlar›n›n baflar›s› ortada, kampusun güzelli¤i dillere destan, tarihi göz kamaflt›ran baflar›larla dolu ve paras›z! Tüm bunlar› düflününce üniversitemizin bir Tan›t›m Ofisi olmas› gereksiz gelebilir. Ama hiç de öyle de¤il. Bo¤aziçi efsanesinin devam› için Türkiye’nin en iyi ö¤rencileri Bo¤aziçi’ne gelmeli ve BÜ Lise Tan›t›m Ofisinin küçük ama çal›flkan tak›m› bunu gerçeklefltirmek için durmadan çal›fl›yor. Üstelik okul yönetiminin tam deste¤i ile. 56 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

L

ise Tan›t›m Ofisi Koordinatörü Dr. Sevgi Kesim ve ekibi üniversitemizin gizli kahramanlar›ndan. Asl›nda hepimiz ad›na üstlendikleri bir misyon var; Bo¤aziçi kalitesini devam ettirmenin en önemli flartlar›ndan biri olan en iyi ö¤rencilerin Bo¤aziçi’ne gelmesini sa¤lamak. Dr. Sevgi Kesim ile öncelikle tan›t›m çal›flmalar› üzerine konufltuk. BÜ Lise tan›t›m Ofisi ne yapar? Lise tan›t›m ofisi temel olarak üniversitemizin sahip oldu¤u akademik ve sosyal olanaklar› lise ö¤rencilerine tan›t›r. Bunun d›fl›nda genel olarak üniversitemiz hakk›nda bilgi almak isteyen tüm ö¤rencilere merak ettikleri konularda bilgi verir. Bunu belli bir sistematik içinde yap›yoruz. Bu sistematik içinde iki ana grup var. Birincisi üniversitemiz içinde okullara yönelik yapt›¤›m›z tan›t›mlar›m›z. Dersane ve liseler okulumuza baflvurup tan›t›m almak istediklerini belirtiyor. Onlar için tan›t›m seminerleri, kampus turlar›, laboratuar ziyaretleri düzenliyoruz. Bu tan›t›mlar s›ras›nda ö¤rencilere üniversitemiz hakk›nda çok detayl› bilgi veriyoruz, onlardan gelen


sorular› yan›tl›yoruz. Ofisimiz ayn› zamanda okulumuzla ilgili tüm tan›t›m materyallerinin de haz›rlanmas›n› gerçeklefltiriyor. Bunun içinde broflürlerden tan›t›m filmlerine kadar birçok materyal var. Bu materyaller s›nava girecek ö¤rencilere yönelik olarak haz›rlan›yor. Türkiye’nin hemen her flehrinde e¤itim fuarlar› düzenleniyor. Bu fuarlara kat›larak üniversitemizi tan›t›yoruz. Bunun d›fl›nda üniversitemiz ad›na birebir ziyaret etti¤imiz okullar da var. Bunlar s›nav sisteminde en baflar›l› okullar ve Bo¤aziçi Üniversitesi’ne en çok ö¤renci veren okullar. Y›l içerisinde bu ziyaretlerin programlar›n› haz›rl›yoruz ve üniversitemiz akademik yönetiminden de kat›l›mlarla ziyaretler gerçeklefltiriliyor. Bo¤aziçi Üniversitesi zaten bütün ö¤rencilerin rüyas›n› süslemiyor mu? Neden tan›t›ma ihtiyaç var? ‹statistik sonuçlar› gösteriyor ki üniversitemiz en yüksek puanl› ö¤rencileri al›yor ama bunun haricinde bir gerçek de var ki ilk 1000 içinde son y›llarda hukuk ve t›p çok tercih ediliyor. Evet kendi bölümlerimiz içinde en iyiyiz. Ama bizde olmayan bölümler olan hukuk ve t›pta ciddi bir yükselifl var. Üstelik ö¤rencilerin kafas› çok kar›fl›k. Art›k neredeyse tercih formunu teslim edecek ama hala t›p m› yazs›n mühendislik mi yazs›n emin olamayan ö¤renciler var. Bunun d›fl›nda kabul etmeliyiz ki baflta vak›f üniversiteleri olmak üzere bu tip tan›t›mlar› bütün üniversiteler yaparken siz gitmezseniz ö¤rencilerin kafas›nda bir soru iflareti olufluyor. fiöyle bir avantaj›m›z da var, biz çok seçme bir gruba gidiyoruz. En üstteki, creme de la creme dedi¤imiz gruba tan›t›m yap›yoruz. Onlar da dolay›s›yla bu tan›t›m› ve ilgiyi bekliyorlar, sorular›n›n cevapland›r›lmas›n› istiyorlar. Bu tan›t›mlar ö¤rencilerle ve e¤itmenlerle hatta velilerle s›cak temas kurmak için çok do¤ru. O

ilk temastan bafllayarak düzenli olarak mesajlaflt›¤›m›z ve tercih döneminde tekrar bir araya geldi¤imiz ö¤renciler oluyor. ‹lk 1000 içindeki ö¤renci üniversiteye bizzat gelip tüm alternatifleri görmek istiyor. Maalesef bu ö¤renciler tek bafllar›na dolaflm›yor. Dershane hocalar› ve veliler de bu iflin çok içinde, onlar› da ikna etmek gerekiyor. En çok merak edilenler, en çok sorulan sorular neler oluyor? Sadece ö¤renciler de¤il veliler de çok müdahil bu süreçte ve onlar›n da ikna edilmesi gerekiyor. Veliler, SBS zaman›ndan itibaren çocuklar› için çok u¤rafl›yorlar ve bu baflar›da paylar› oldu¤una inan›yorlar. Bundan dolay› seçim aflamas›n›n içinde olmak istiyorlar. Aileler çocuklar›n› daha garantil olarak adland›r›lan mesleklere yönlendiriyorlar. Çocuklar da ikilemde kal›yorlar. Garantili bir meslek mi okusunlar, yoksa daha istedikleri bir bölümü mü tercih etsinler... Bir baflka durum da üniversite tercihi mi yapmal›y›m, bölüm tercihi mi yapmal›y›m? Mesela 1000 içinde bir ö¤renci, Elektrik-Elektronik okumak istiyor ama Bo¤aziçi Elektrik-Elektronik Mühendisli¤i Bölümü’ne puan› tutmuyor. Ama Bo¤aziçi’nde baflka bir bölüme tutuyor. O zaman da okul mu bölüm mü sorusu ç›k›yor çocu¤un karfl›s›na. Bu noktadaki ö¤rencileri biz elimizden geldi¤ince do¤ru yönlendirmeye çal›fl›yoruz. Çok klasik bir format yok asl›nda. Öncelikle ö¤renci ve ailesi ile çok yak›n, birebir bir iliflki kuruyoruz. Rektörümüz, rektör yard›mc›lar›m›z, dekanlar›m›z, bölüm baflkanlar› da dahil olmak üzere herkes ö¤renci ile birebir iliflki kurarak bu tercih aflamas›nda ö¤renciyi yönlendiriyor. Bu yak›n iliflki çok önemli. Bunun d›fl›nda çocu¤un gelecek planlar›na, hangi hedeflere ulaflmak istedi¤ine bak›yoruz. Adeta bir rehberlik hizmeti veriyoruz. Dershaneler o dönemde birçok ö¤renciye servis verdikleri için, rehberlik hizmetini

‹statistik sonuçlar› gösteriyor ki üniversitemiz en yüksek puanl› ö¤rencileri al›yor ama bunun haricinde bir gerçek de var ki ilk 1000 içinde son y›llarda hukuk ve t›p çok tercih ediliyor.

biraz otomatik bir formatta veriyorlar. Bölüm konusunda bilgilendirmeyi a¤›rl›kl› olarak bölüm hocalar›m›z›n yapmas›na özen gösteriyoruz. Ö¤renciler tan›t›mlara kulaktan dolma bilgilerle geliyorlar, tan›t›mlar s›ras›nda onlar› da düzeltiyoruz. Bunlar içinde en çok karfl›laflt›klar›m›z; Bo¤aziçi’nin önemli hocalar› baflka üniversitelere gidiyormufl. Teknik üniversite olmad›¤› için mühendislik e¤itimi güçlü de¤il. Devlet üniversitesi oldu¤u için araflt›rmaya kaynak ayr›lam›yor. Di¤er okullardan nas›l ayr›fl›yor Bo¤aziçi tan›t›m aflamas›nda? Biz çat›flmadan çok bilgi veren bir tan›t›m yap›yoruz. Çat›flmaya ihtiyac›m›z yok. Biz say›larla konuflmay› seviyoruz. Baz› ak›ll› ö¤renciler okullar› birbirine düflürmeyi çok seviyor. Bizden önce tan›t›ma gelmifl üniversite için “ama sizin için böyle dediler” gibi laflar çok duyuruyoruz. Biz fleffaf ve aç›k bir bilgilendirme yap›yoruz. Ö¤renciye üniversitemizin bütün yönleri ile ilgili bilgi veriyoruz ki bunlar ö¤rencinin flartlar›na ve beklentilerine göre de¤iflkenlik gösterebilir. Biri için negatif olan di¤eri için pozitif olabilir. Bizim zaten var olan flartlar›m›z çok iyi, önemli olan bunu do¤ru bir flekilde anlatmak ve bunu yaparken ö¤rencinin kafas›n› buland›rmamak. Asla ö¤renciye, herhangi bir üniversiteye veya bölüme gitme, bize gel gibi bir yaklafl›mda bulunmuyoruz. Elimizdeki verilerle kendimizi anlat›yoruz, sonuçta seçim ö¤rencinin olmal›. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 57


Bo¤aziçi’nin ortam› tercih döneminde etkili oluyor mu? Bo¤aziçi’nin ortam›nda kavga olmamas› özellikle velileri çok etkiliyor. Çocuklar›n› çok güvenli bir ortama gönderiyorlar. Tan›t›mlar›m›z s›ras›nda en çok kulland›¤›m›z özelliklerimizden biri de okulumuzun çok sesli ortam›, renkli sosyal hayat›, farkl› kulüplerden ö¤rencilerin faydalanmas›. Mesela iletiflim fakültemiz yok ama bas›nda ve sinemada çok baflar›l› birçok mezunumuz var. Bu da asl›nda üniversitemizin ne kadar farkl› bir duruflu oldu¤unu gösteriyor. Bu da çocuklar› çok cezbediyor, onu da söylemem laz›m.

Günümüzde üniversite sonras›nda baflar›l› olabilmek için dünyaya aç›labilecek bir e¤itim almak zorundas›n›z, yabanc› diliniz çok iyi olmal›, öz güveniniz çok yüksek olmal› ve fark yaratmal›s›n›z. Ö¤renciler mutlaka üniversite ve bölüm ziyaretlerini yaps›nlar. Kulaktan dolma bilgilerle ya da baflkalar›n›n görüflleriyle yetinmesinler. Üniversitenin bulundu¤u flehir sizin için uygun mu düflünün. Üniversitenin geleneklerini, kültürünü, sosyal ortam›n› görün ve size uygun mu de¤erlendirin. Tüm bunlar› hissedebilmek için mutlaka üniversiteyi yerinde görmek gerekir. Bunlar uzaktan anlafl›lmaz. Bölüm hocalar›yla konuflmak, bölümü gezmek, olanaklar› görmek, laboratuvarlar› görmek, belki ö¤rencilerle veya mezunlarla tan›flmak ve konuflmak daha do¤ru bir karar vermek için yard›mc› olacakt›r. Bunlar› yapmak çok önemli çünkü 18 yafl›nda bir gencin hayat›nda bir kere verece¤i ve tüm hayat›n› etkileyecek bir karardan bahsediyoruz. 58 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Özel üniversiteler tan›t›mlar›n› nas›l yap›yor? Onlar çok daha agresifler tan›t›m konusunda. Çocuklar›n sorular› genelde ayn› oldu¤u için onlar da say›sal veriler kullan›yorlar. Bir de burs olanaklar›n› anlat›yorlar. Mekansal ortamlar›ndan, binalar›n modernli¤inden çok bahsediyorlar. ‹stanbul d›fl›ndan gelen ö¤renciler için yurtlar çok önemli. Yurt imkanlar›n›n özel üniversitelerde daha iyi olaca¤›n› düflünüyorlar. Derece yapan ö¤renciler tek kiflilik veya iki kiflilik odalarda kalmak istiyor. Biz de bu imkan› sa¤l›yoruz derece yapan ö¤rencilere. Ama bir gerçek var ki özellikle ilk y›llarda tek bafl›na odada kalan ö¤renci çok yaln›z kalabiliyor. Oysa mesela 4 kiflilik odada kalanlar daha rahat sosyalleflebiliyorlar. Derece yapan ö¤rencilerin “Bana ne vereceksin?” diye sorduklar› do¤ru mu? Bo¤aziçi gibi bir üniversitede para vermeden okumak yeterli de¤il mi? Burs imkanlar› çok önemli. Özellikle veliler çok endifleli. “Çocu¤um çok baflar›l›, deste¤i hak ediyor” diye düflünüyorlar. Bu baflar›l› ö¤renciler hep ödül almaya al›flm›fllar (ilkö¤retimde, lisede, dersanede), derece yap›yorlar ve buraya gelince ödül beklentisi

oluyor. Sadece e¤itim ile yetinmiyor. Üniversitemizin de burs ve yurt imkanlar› var ama dedi¤im gibi derece yapan, ilk bindeki ö¤rencinin bu baflar› yüzünden beklentisi çok yüksek oluyor. Sevgi Kesim bugüne kadar binlerce ö¤rencinin tercih aflamas›nda yan›nda olmufl, yol göstermifl, sonras›nda da iliflkisini koparmam›fl, ö¤rencilere özellikle ilk y›llar›nda yard›mc› olmufl. Do¤al olarak tercih süreci ile sonras›nda yaflananlar› çok yak›nda gözlemleme f›rsat› olmufl bir kifli. Bu tecrübesinden yola ç›karak kendisine tercihlerle ilgili ö¤rencilere ve velilere ne önerece¤ini sorduk. Kesim bölüm tercihinin ö¤rencinin gelecek kariyerine göre yap›ld›¤›n› ama bu planlar çok de¤iflebilece¤ini söylüyor. Biz de o zaman en can al›c› soruyu soruyoruz: Bölüm mü, üniversite mi? Bu çok kiflisel bir cevap. Benim cevab›m üniversite. Bugün bilgi bombard›man› var, ö¤renciler ne kadar bilinçli geliyor? Çok bilgi bombard›man› oldu¤u do¤ru ve bu bilgi bombard›man› kafalarda ciddi bir karmafla yaratm›fl oluyor. Adeta bir veri zehirlenmesi yafl›yorlar. Çok net ö¤renciler de var, ne istediklerini biliyorlar, tek bafllar›na geliyorlar, ziyaret edip sorular›n› soruyorlar. Kararlar›n› kendileri veriyorlar. Biz böyle ö¤rencileri görünce çok seviniyoruz. Sonra üniversiteye bafllad›klar›nda da onlardaki ortama uyum fark›n› gözlemleyebiliyoruz. Son söz... Günümüzde üniversite sonras›nda baflar›l› olabilmek için dünyaya aç›labilecek bir e¤itim almak zorundas›n›z, yabanc› diliniz çok iyi olmal›, öz güveniniz çok yüksek olmal› ve fark yaratmal›s›n›z. Üniversitemiz tüm bunlar› sa¤lad›¤› için farkl› ve en baflar›l› ö¤rencileri almaya devam ediyor.



Üniversite tercihi yapacak gençlere öneriler Üniversite tercihi aflamas›ndaki gençlere destek veren Oktay Ayd›n ’90 bu konuda adaylar›n ve velilerin dikkat etmesi gereken noktalar› bizlerle paylaflt›: • Tercihlerde kullan›lacak hem YGS hem de LYS Yerlefltirme (Y) puanlar› ve baflar› s›ralar› LYS’ler bittikten, AOBP’ler beli olduktan sonra 14 Temmuz 2011’de aç›klanacak ve tercihler bu de¤erlere göre 25 Temmuz - 5 A¤ustos 2011’de yap›lacakt›r. • YGS ile alan önlisans ve baz› lisans programlar›nda Y-YGS puanlar›nda YGS Türkçe, Matematik, Sosyal ve Fen netleri ile AOBP kullan›lacakt›r. Her Y-YGS puan›nda YGS test netlerinin katk›s› farkl› olacakt›r. AOBP alan içi 0,15; d›fl› 0,12 ve ek mesleki alanda 0,21 ile çarp›larak ham YGS puanlar›na kat›lacakt›r. Bu programlar için LYS’lere girmeye gerek yoktur. • AÖF kontenjans›z önlisans ve lisans programlar› için de LYS’lere girmeye gerek yoktur. YGS puanlar›ndan herhangi birinden 140 ve üstü alan adaylar tercih edip yerleflebilecektir. AÖF di¤er bölümler için ilgili puan türü koflullar› geçerli olacakt›r. • Mesleki ve Teknik Ortaö¤retim Kurumu (MTOK) kontenjanlar›na iliflkin Dan›fltay taraf›ndan yeni bir karar al›nm›flt›r. Kararda mühendislik bölümleri için YGS yerine LYS puanlar› kullan›laca¤›, dolay›s›yla da LYS’lere girme zorunlulu¤u getirilmifltir. Ancak bu sadece mühendislik için geçerlidir. Di¤er YGS ile alan lisans programlar› için geçerli de¤ildir. MTOK mühendislik d›fl›ndaki YGS ile alan lisans programlar› LYS’lere girme zorunlulu¤u yoktur. • YGS deki 180 baremi LYS puanlar› için kullan›lmayacakt›r. Bu barem sadece LYS’ye girme hakk› için kullan›lacakt›r. Aday LYS’lerde hangi s›nava girecek olursa olsun, ileride hangi LYS puan›n ile tercih yapacak olursa olsun, belli bir puan türü aranmaks›z›n herhangi bir YGS puan›ndan 180’i aflm›fl olmas› yetecektir. • YGS s›ralar› elbette LYS puan ve s›ra için fikir verebilir. Ancak henüz sistemde oluflmam›fl AOBP ve LYS netleri var. Bu Y puanlar›nda % 70-75 oran›nda etki demektir. Hem olumlu hem olumsuz LYS puan ve s›ralar› adaylar›n AOBP ve LYS performans›na ba¤l› olarak çok de¤iflebilir. Tercihler de bu ölçülerle yap›laca¤› için tercih yorumlar› için biraz erkendir. 60 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

• YGS-2011 puanlar› 2010 verilerine göre hesaplamalardan Türkiye test ortalama ve standart sapmalardan dolay› biraz (10-15 puan) düflük geldi. Adaylar beklediklerinden düflük alm›fl olabilirler. Bu tüm Türkiye’deki adaylar için geçerli. Endiflelenecek bir durum yok. • Kamuoyu hala hakl› olarak ÖSYS skandallar›yla ilgileniyor. Ancak adaylar›n LYS’ye haz›rl›k süresi gittikçe daral›yor. Adaylar›n tüm bunlar›n d›fl›nda bir an önce LYS’lere odaklan›p, s›k› bir kampa girmeleri gerekiyor. Daha henüz oluflmam›fl % 60’lik bir puan dilimi var. AOBP’yi de katarsak bu oran % 75’lere kadar ç›k›yor. • Baflar› s›ralar›nda tüm adaylar var. Kendi alan›n›zdan kaç kifli aras›nda kaç›nc› oldu¤unuzu ancak net olarak 15 Temmuz 2011’den sonra görebileceksiniz. Ancak her aday kendi alan›na göre di¤er adaylar›n tümünün kendi alan›ndan olmad›¤›n› bilmelidir. Sosyal alan› için s›ralamalarda % 60; TM için % 4050 Fen için % 20-25 di¤er alanlardan adaylar›n da oldu¤u söylenebilir.


• Okulunuzdaki dan›flmanlar ve ÖSYM’nin resmi aç›klamalar›n› dikkatlice takip edin, f›s›lt› gazetesine pek ra¤bet etmeyin. YGS test netlerinin katk›s›n›n azalt›laca¤›, YGS puanlar›n›n sil bafltan yeniden hesaplanaca¤› do¤ru de¤ildir. • YGS puanlar›ndan herhangi birinden 180’i aflm›fl olan adaylar, hedeflerine diledikleri LYS’lere kat›labilirler. MF-1-2-3-4 için LYS-1-2; TM-1-2-3 için LYS-1-3; TS-1-2 için LYS-3-4 ve D‹L-1-2-3 için LYS-5’e kat›lman›z gerekiyor. • MF-1-2-3-4 için LYS-1-2; TM-1-2-3 için LYS-1-3; TS1-2 için LYS-3-4 ve D‹L-1-2-3 için LYS-5 test netleri yan› s›ra YGS’deki, T, M, S, F test netleri, farkl› katsay›larla kullan›lacakt›r. YGS puanlar› do¤rudan LYS’lere kat›lmayacak.

ç›karabilir. Bu iki günün en standart en rutin iki günümüz olmas› gerekiyor. • S›navdan önceki gece, sabaha b›rakmadan, götürece¤imiz belgeleri, malzemeleri haz›r etmekte ve sabah kolayca ulaflaca¤›m›z bir yere koymakta yarar var. • S›nav girifl kart› çok önemli. Bireysel kimlik kart› ile birlikte unutulmamas› gereken en önemli belge. • S›nav sabah› yine rutin her zamanki al›flkanl›¤›m›z çerçevesindeki kahvalt› bizi sürpriz olumsuzluklardan korur. • S›nav gecesi ve s›nav sabah› çekirdek aileyi korumakta fayda var. Efl dost tan›d›k akrabal› asker u¤urlamay› and›ran görüntülerden uzak durmak yararl› olur.

• Elinizden geleni ortaya koymak, çal›flmak ve 15 Temmuz 2011’e güçlü ç›kmak elinizde. Çok yoruldunuz, bunald›n›z, sisteme güveniniz kalmad› do¤ru, ama az kald› son gayretlerle hedeflerinize ulaflabilirsiniz. Bu s›k›nt›l› süreç 14 A¤ustos 2011’de bitmifl olacak.

• S›nav salonuna ulafl›ld›¤›nda da o malum buz kesen so¤uk havay› da¤›tacak hareketlerde bulunmak, s›nav arkadafllar›na baflar›lar dilemek, salon görevlilerine kolay gelsin dilekleri iletmekte hiçbir sak›nca yok.

• S›nava haz›rl›k süreklilik isteyen bir süreçtir. Zihni dinlendirmek amac›yla, s›navdan hemen önceki gece ya da gün d›fl›nda soru ç›kabilecek konularda, konu eksi¤ini gidermek üzere çal›flma, soru ve test çözme, deneme s›nav› uygulamak yararl› olur.

• Çal›flt›n›z ve haz›rs›n›z. Korkmadan, endifle duymadan s›nava bafllay›n. Bildi¤iniz konulardan gelen, deneme s›navlar›nda çözmeye aflina oldu¤unuz sorular› birer birer yapacak ve rahatlayacaks›n›z. Olumlu düflünmek size kendinizi iyi hissettirir.

• Yaflamda her fleyde oldu¤u gibi, ne kadar önemli olursa olsun YGS/LYS de hak etti¤i yere konmal›, gereksiz bir anlam yüklemesi ile oldu¤undan daha üst bir pozisyona sokulmamas› gerekir.

• Daha önce yapt›¤›n›z s›nav yol haritas›n› yaflama geçirin. Olas› revizyonlardan da kaç›nmamak gerekiyor.

SINAVA DO⁄RU VE SINAV SIRASINDA D‹KKAT ED‹LMES‹ GEREKENLER: • Art›k, keflke flu günlerde bofla zaman harcayaca¤›ma ya da flunu yapaca¤›ma ders çal›flsayd›m, test çözseydim diye hay›flanma zaman› de¤ildir. Elden gelen yap›lm›fl, görev ve ödevler maksimum gayret, özveri ve çaba ile yap›lm›fl, flimdi sonuç alma zamand›r. Bu tür olumlu düflüncelerle öz motivasyon sa¤lamak yararl› olur. • S›navdan önce, 160 dakikal›k sürenin nas›l geçirilece¤i, hangi testten bafllanaca¤›, yap›lamayan soru olursa nas›l geçilece¤i, ne tür iflaretlemeler, k›saltmalar kullan›laca¤› hatta olas› afl›r› kayg›, kilitlenme anlar›nda neler yap›laca¤›na kadar, tüm s›nav›n bir eskiz plan›n›n yap›lmas› s›nav an›nda çok ifle yarayacak bir haz›rl›k olur. • S›navdan önceki 2 gün nerede ne yendi¤i çok önemli. Bilmedi¤imiz yerde çok da al›fl›k olmad›¤›m›z yiyecek, içecek ve yemekler biyoritmimizi çok kolayl›kla bozabilir. Bu da aylard›r yapt›¤›m›z haz›rl›klar› bofla

• Ola ki ilk sorular ya da daha sonraki baz› sorular u¤raflt›¤›n›z ama yapamad›¤›n›z sorular ç›kt›. Daha sonra zaman kal›rsa dönmek üzere geçmek çok yararl› olur. Testlerin puanlara katk›s› farkl› ancak bir test içindeki sorular›n tümünün katk› say›s› ayn›d›r. Bir soru çok zor diye ek puan getirmez, kolay diye de puan götürmez. Yap›lamayan soruyu geçerek, ayn› de¤erdeki yap›labilecek sorular için zaman yaratmak yararl› olur. • Sorular›, soru köklerini, seçenekleri acele etmeden ama yeterince h›zl› okumak gerekiyor. • S›nav an›nda ara ara soluklanmak, flöyle bir arkaya yaslanmak, d›flar› bir bak›p dinlenmekten bir fley olmaz. • Süreyi sonuna kadar kullanmak gerekiyor. • “Bu s›nav bitiyor, görevlerimi ve ödevlerimi yapt›m. Sonuç ne olursa olsun önemli olan benim bu yaklafl›m›m ve kendime olan inanc›m” diyebilmek de önemli. Etkin ve verimli çal›flaman›n sonucunun da olumsuz olmas› olas› bir konu de¤il zaten. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 61


Erhan Kayaalp sunar... Bo¤aziçi Üniversitesi Frans›zca Ö¤retmenli¤inde 21. y›l›n› dolduran Erhan Kayaalp Niflantafl›’ndaki evini sinema müzesine dönüfltürmekle kalmam›fl, hayat›n›n oda¤›na sinemay› alm›fl. Bir insan ana kuca¤›ndan beri bir fleyi tutku ile severse neler yapabilir? Cevab› Selin Aydo¤an ’05 “müze evde” samimi bir röportajda arad›.

H

ayat›ndaki her objeyi, mekân› ve anlar› tüm detaylar› ile hat›rlayan birini düflünün... Sinemaya ilgisi, daha idrak etme yetisinin flekillenmedi¤i yafllarda, karanl›k sinema salonlar›nda feryat figan a¤lamas› ile bafllay›p, sonras›nda yaflam›na yön veren gayesine dönüflür. Sonunda, sinema onun hayat› olmuflken keflke hayat› film olsa dedirtiyor insana. Size de hiç “ilk nas›l bafllad›” sorusunun tüm yaflanm›fll›klar karfl›s›nda anlams›z kald›¤› oldu mu? ‹tiraf ediyorum kay›t cihaz›n›n bozulmas›n› ve Erhan Hoca ile sohbetimizi tekrarlayabilmeyi istedim. Yaz›mda sizlerle bu tecrübeyi paylaflaca¤›m.

Klasik olarak ö¤renci yorumlar›n› okuyarak röportaj öncesi araflt›rmalar›ma bafllad›m, karfl›mda çok boyutlu ve farkl› birini bulaca¤›m kesindi. Evine ad›m atar atmaz her köfledeki detaya yans›yan titiz ve mükemmeliyetçi yaklafl›m; s›nav k⤛tlar›n› de¤erlendirmesine de yans›yor olsa gerek diye geçirdim içimden. Ö¤renci yorumlar›ndan ilk boyut: “... Dersleri stand up havas›nda geçer, e¤lenir, güler bir de üzerine Frans›zca ö¤renirsiniz... S›navda döküntülü¤e hayatta gelemez... Not kayg›n›z varsa uzak durun...”. Ve ikinci boyut: ‘Ö¤rencilerim’ yerine ‘arkadafllar›m’ kelimesini kullanan, mütevaz› ve samimi cevaplar veren, tüm bilgi ve tecrübesini paylaflmaktan zevk alan, “bunu ben yapt›m” demek yerine tüm hayat›nda önceli¤ini kendini gerçeklefltirmeye adam›fl biri ve onun an›lar› ç›k›yor karfl›n›za. Örne¤in, Ara Güler’in Sinemac›lar› adl› foto¤raf kitab›nda yer alan biyografi k›sm›n› haz›rl›yor. “Ankara’da asker oldu¤um zamanlar, sinema ile ilgili bir fleyler bulmak için flehri keflfe ç›kt›m. Bir adam Ara Güler’in kitab› oldu¤unu söyledi, ben de “biliyorum” diyerek uzaklaflt›m. Peflimden seslendi “sonunda biyografik ansiklopedisi de var”... Dile getirmez, ‘ben yazd›m’ demez... 1999-2000 y›llar›nda Aç›k Radyo’da program yapar... “Bu giriflime biri öncülük yapt› ve beni ikna etti, radyo program› yapm›fl olmaktan dolay› tatmin oldum ama hepsi bu kadar, kofluflturmas› bana göre de¤il” ve dahas›...” Serde tembellik oldu¤undan birçok senaryo fikrim olmas›na ra¤men film çekmedim”... Tüm bu aç›klamalara tezat, üst üste olan filmler ve bobinler rahats›zl›k verdi¤inden, röportajdan sonra -saat 22.30-bafltan raf kurmakla ve dizayn etmekle gece boyu u¤raflacak bir kifli ve onun bu motivasyonu sizi hayrete düflürüyor. Geceleri gündüzlere tercih eden ve yaflam›n› buna göre planlayan Erhan Hocam›z gündelik hayata ve h›rslara kap›lmak yerine, kendi dünyas›n› kuruyor... 62 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


‹kinci do¤um günü: 10 Eylül 1968 30 y›l›n›n geçti¤i Niflantafl›’ndaki bu ev, 1960 y›l›nda do¤du¤u ve çocuklu¤unun geçti¤i yerdir. 8 yafl›nda, “ikinci do¤umum” dedi¤i 10 Eylül 1968 günü film makinesi ile ilk tan›flmas›d›r. “Babam bana hep bafl hediyeyi almak isterdi. Bafl hediyeyi bisiklet olarak düflünüp ald›¤›ndan halama da ikincil hediye düfltü ve 8 mm film makinesi ald› ve bu birinciyi katmer katmer geçti. Sonras›nda isteklerim devam etti, perdeye görüntü verebilece¤im ve herkesin bu duyguyu ayn› anda paylaflabilece¤i motorlu makine istiyordum. ‹lkokul 5. s›n›ftay›m, bir akflam a¤lama tuttu beni, ama nas›l a¤lama... Babam param yok diyerek istedi¤im tarz makineyi alamayaca¤›n› söyledi, ben de sonunda bisikleti satal›m fleklinde karfl›l›k verdim. fiimdi düflünüyorum da bafl hediyesini satma teklifim babama çok dokunmufl olmal› ki o gün gittik makineyi ald›k”. ‹lkokul sonras›nda, sinema tutkusu hayat›nda olmas› gerekenlere, seçimlerine yön vermeye bafllar. “‹lkokulda Galatasaray Lisesi’ni kazan›nca tüm aile orada devam etmem için üzerime geldi. Ben de gündüzlü olan kendi okulumda devam etmek istiyor, yat›l› kalmak istemiyordum. Babam yine devreye girdi. E¤er Galatasaray Lisesi’ne gider yat›l› kal›rsam bana 16 mm’lik film makinesi alaca¤›n› söyledi. O dönemde 16 mm’nin özellikleri saymakla bitmez: Sesli olmas›, özet anlat›mdan -yaklafl›k 9 dakika sürerdi- filmin tamam›na geçen, saatler süren

anlat›m sunuyor. Seneler boyunca her gün 20 dakikal›k teneffüs aras› görüflmelerimizde babamla bu pazarl›k hiç bitmedi. 1975 y›l›nda 16 mm makine geldi, ikmale kald›¤›m zamanlarda yasakl› hali ile...” Sinema konu olunca daha ne kadar geriye gidebilir insan ve haf›za ne kadar geçmifli kapsayabilir... “Yafl›m› hat›rlam›yorum ama okumay› bilmiyorum. Altyaz›lar gelip geçiyor gözümün önünden. Bana görüntülerin ak›fl› yetiyor, eve gelince annem anlat›yor flöyle dedi, böyle konuflma oldu fleklinde...” ve daha da öncesi, anne kuca¤›ndan bir an›: “fian Sinemas›’yd›, filme geç kald›k ve daha oturamadan ›fl›klar söndü¤ündeki hissiyat›m› hat›rl›yorum, birden bire bütün aileden sorumlu hissettim kendimi, herkese sar›lmaya çal›flm›flt›m. Bir keresinde de yine sinemaya giderken yolda parfüm fliflesi kapa¤› bulup sinemada o kapa¤› düflürdüm ve ba¤›rmaya, a¤lamaya bafllad›m. Benim yüzümden film durdu ve ›fl›klar salonda tekrar aç›ld›. Ak›fl›n sekteye u¤rad›¤› an› unutmam mümkün de¤il. Benim için kendimi bildim bileli sinema var, ilk diye bir kavram yok.” Sinema sevgisi bu kadar a¤›r basarken neden Frans›zca ö¤retmenli¤i... “Sinemay› profesyonel meslek olarak yapmak için u¤raflt›m ama bu motivasyonumu törpülediler. Arkadafllar›m›n ilk k›sa film deneyimi olan 34’de baflrol oyuncusu olarak yer ald›m.

Sinemay› profesyonel meslek olarak yapmak için u¤raflt›m ama bu motivasyonumu törpülediler. Arkadafllar›m›n ilk k›sa film deneyimi olan 34’de baflrol oyuncusu olarak yer ald›m. Askerlik öncesi 1986’da Man Ajans’da prodüktörlük yapmaya bafllad›m. Reklam sektöründeki ‘sats›n da ne olursa olsun’ yaklafl›m› beni rahats›z etti ve ayr›ld›m. Askerden dönünce giriflimlerime yönetmen asistanl›¤› yaparak devam ettim. Türkiye’de insan›n önüne yapay setler çekme durumu var, iflin kendisiyle bo¤uflurken bir de etraf›ndakilerle bo¤uflmak zorunda b›rak›l›yorsunuz. Dünyaca ünlü yabanc› bir yönetmen gelse, tevazusu karfl›s›nda e¤iliriz. Ne yaz›k ki Türkiye’de o seviyedeki bir insan burnundan k›l ald›rm›yor. ‹flin ironik taraf›, bizde sete bir gidersiniz ben dâhil herkes yönetmen! Profesyonel taraf›n› sevemedim, bakt›m olacak gibi de¤il, Bo¤aziçi’ne ö¤retmenlik için baflvurdum”. Bu kadar birikimli biri her eseri izleyiflinde keflke deyip geri dönmez mi, izleyici olmaktan, üretime geçmeyi tekrar denemez mi diye, ›srarla hocam›za soruyorum vazgeçiflin nedenini. “Sonras›nda düflündü¤ümde o dönemde olaylar baflka flekilde geliflse ve dillenseydi belki bugün Frans›zca ö¤retmenli¤ine devam etmiyor olurdum. O dönemde çal›flt›¤›m yönetmenden bir takdir bekledim hep. Örne¤in bir gün 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 63


yap›lan bu zamanlarda babam merakl› oldu¤undan eve televizyon ald› ama kanal ayar› nas›l olur, anten nas›l kurulur soracak kimseyi bulam›yoruz.” O dönemde Erhan Hoca’n›n babas›, çat›dan ip salland›rarak anten ayarlama ritüeline otomatik kanal ayarlayan bu cihaz› alarak son vermifl.

Büyüsüne kap›ld›¤› film... “Stanley Kubrick’in 2001’ini ilk gördü¤ümde 14 yafl›ndayd›m. Türkiye’de 1974 y›l›nda oynad›. Film Emek Sinemas›’nda 6 manyetik ses kuflakl› 70 mm kopyadan oynad›. Bütün salona yay›lan sesi gö¤üs kemi¤imde hissederek perdeye bakakald›m. Asl›nda filmden de hiçbir fley anlamad›m hatta Kelebek Gazetesi o dönem filmi do¤ru anlatana 10.000 lira para ödülü veriyordu. Keflke bir kere daha gitseydim, ben bir daha öyle mükemmel bir flekilde izleyemedim”. Filmin afifli salon duvar›nda baflköflede yer al›yor. “Çok sonras›nda Emek Sinemas›’n›n deposu tahliye edilece¤i s›rada filmin afiflini gördüm ve ald›m hatta bununla da kalmad›, eve tesadüfen gelen biriyle konuflurken ö¤rendim ki Emek Sinemas›’nda 2001 filmini kuca¤›nda tafl›yan o çocukmufl, geçmiflteki solu¤umun kesildi¤i o an’a tekrar döndüm.”

64 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

yönetmenle tek bir kelime konuflmadan yan yana oturuyoruz, tabi ben sayg›mdan söz açmas›n› ondan bekliyorum, ama hiçbir giriflim yok. Sonras›nda bir telefon geldi ve o yönetmen ‘Erhan konuflmuyor, yan›mda küs gibi oturuyor’ dedi. Bana güvendi¤ini biliyordum, akflam izleyece¤i filmi bile videocudan bana seçtirirdi ama bunun üzerine hiç konuflamad›k. Ayr›ld›ktan sonra hakk›mda ‘benim en potansiyel, gelecekte baflar›l› olacak entel yönetmen aday›md› Erhan’ demifl. Neden zaman›nda söylenmedi ki bana...” Evine sinema koleksiyonu deyip geçmek olmaz, evin her köflesinde bellekteki bir an› ve buna iliflkin parçalar var, adeta her fleyin bir dili var... ‹çeride bir elin parmaklar›n› geçmeyecek kadar d›flar›dan al›nan eflya var. Çocuklu¤undan kalan saklad›¤› objelerde tarih s›ralamas› ya da bir dönem izlerini de¤il, tüm yaflanm›fll›¤› dinliyor ve çok öncelere bir yolculu¤a ç›k›yorsunuz. Oturma odas›ndaki Laktometre yani süt ölçerin hikâyesi mesela: “Kap›ya sütçü gelirdi, Mustaa Efendi. ‹çine sürekli su kar›flt›rd›¤›ndan ve babam da son derece titiz biri oldu¤undan sütü ölçmeye karar verdi ve eve bu cihaz› ald›, tüm mahalle kurtuldu.” Yine bir köflede duran televizyon kanal› ayarlamaya yarayan cihaz›n an›s›n› dinliyorum: “1967-68 y›llar›nda, televizyonu filmlerden dolay› bilirdik, haftada bir kez yay›n

Bu birikimi kaybetsem Bak›rköy’lük olurum... Erhan Hoca’n›n sinema içerisinde profesyonel olarak yer alamamak h›z›n› kesmez. Paylaflman›n da keyfine vararak tam 43 sene boyunca koleksiyonuna devam eder. “1970’lerde ev sinemas› kurmufltum, yazl›kta gösterim yapar, arkadafllara bilet basard›m. Bir filmi 1000 kere seyretmiflimdir, nas›l bir müzik parças›n› çok kere dinlersiniz ve hala keyif al›rs›n›z, benim için de film ayn› fley. Üçüncü defadan itibaren bende birine göstermenin zevki bafll›yor. Seçti¤im filmler benim zevkimi, kiflili¤imi yans›t›yor. Cuma günleri toplu gösterimlerim var, bilen geliyor, evin içinde 35 kifli oldu¤umuz zamanlar› biliyorum.” Evin her köflesi yatak odas›na kadar sinema ile ilgili. Farkl› formatlarda birçok sinema makinesi, 2 tonluk film ve say›lamayacak kadar çok bobin, afifl, kartvizit, poster, foto¤raf ve makine malzemeleri var. Bu çoklukta gruplama da yok de¤il, mesela DVD’ler markas›na yani üniformas›na göre rafta yerlerini alm›fllar ayr›ca tüm arflivin kay›t alt›na al›nd›¤› bir de liste mevcut. Film koleksiyonunu olufltururken belirli bir tarz, dönem ya da klasikler fleklinde bir ç›k›fl noktas› yok. “Benim filmde arad›¤›m büyüsünün olmas›. Bana göre sinema biçimdir. E¤er konu, içerik ar›yor olsayd›m kitap okurdum. Film sinematografik olarak bana görüntülerle olay› anlat›yorsa, aktarabiliyorsa ve e¤er kelimeleri aratm›yorsa benim için iyi bir filmdir.”


“‘Rahats›z’ diyordur, evi gezdikçe de ‘vah vah’ diye ekliyordur... Hatta ilk kez tan›fl›p evimde aynen bu yorumu yapan, flimdi çok yak›n arkadafl›m olan biri var, hala ayn› yorumu yap›yor”. Sevdi¤i yönetmen ve filmler? “Stanley Kubrick’in tüm filmleri... Bence sinema dilini çok iyi bilen bir deha. Nas›l bir yazar hikâyeyi anlat›rken kelimeleri kullan›rsa, yönetmen de görüntüleri kullan›r ve sözün ötesinde sana derdini anlat›r. Stanley Kubrick hikâyeyi anlat›rken hiç ses tonunu yükseltmez. Damar›nda kan›n› donduran bir hikâye anlat›yordur ama istifini bozmaz... Yavafl yavafl... Sanki çok sakin bir fley anlat›yormufl gibi aktar›r. Guguk Kuflu’nu da çok severim mesela. Film bir mizansen de¤il sanki tesadüfen orada bir kamera varm›fl ve çekmifller izlenimi verecek kadar do¤al kurgulanm›fl. Herhangi bir ülke ya da döneme odaklanm›yorum, benim kriterim biçimdir ve ak›flt›r. Avrupa filmlerini biçimsel ve teknik aç›dan zay›f buluyorum. Örne¤in Fellini ki sineman›n kilometre tafllar›ndan biri; biçim olarak zay›f kal›yor. Yönetmen ‘action’ der, oyuncu oynamaya bafllar ve ben izleyici olarak sahne bafllad›¤›nda oyuncunun ‘action’ komutunu bekledi¤ini görüyorum. Ço¤unluk Hollywood filmlerini küçümser

ama Amerikan filmlerini genel olarak de¤erlendirecek olursak bu tarz biçim aksakl›klar›n›n yaflanmad›¤›n› görürüz çünkü uygulad›klar› bir formül var ve bu nedenle sekme olmuyor.” The End... Röportaj sonras›nda dayanamay›p soruyorum “Hocam bu evi ilk gören size ne diyor?” Tekrar içten bir cevap: “‘Rahats›z’ diyordur, evi gezdikçe de ‘vah vah’ diye ekliyordur... Hatta ilk kez tan›fl›p evimde aynen bu yorumu yapan, flimdi çok yak›n arkadafl›m olan biri var, hala ayn› yorumu yap›yor”. Hocam›z benim tüm pasajlarda fellik fellik arad›¤›m bir film için internetten aramalar yap›p hemen bir ö¤rencisini -ö¤renci demiyor- arkadafl›n› ar›yor ve uzunca bir süre beraber filmin tarihini, kopya kalitesini vs. inceliyoruz. Son olarak sinema gösteriminin oldu¤u odas›nda kahve ile bitiyor sohbetimiz. Önümde cam sütölçer, içinde çocukluk oyunca¤›n›n oldu¤u bir bavul, babaannesinin gelinli¤inin bulundu¤u sand›k, karfl›mda duran piyano üzerinde annesinin

-tahminen ilkokul yafllar›ndaykenayn› piyanoyu çalarken çekilmifl siyah beyaz bir foto¤raf›, yan›mdaki duvarda Charlie Chaplin imzas›n› tafl›yan kartvizit, hoparlör üzerinde film altyaz› klifleleri, Türkan fioray ve Ayhan Ifl›k imzal› foto¤raflar... Evde zaman ve mekân mefhumunu yitiriyor insan. Erhan Hoca olaylar› anlat›rken mekânlar, anlar öylesine eksiksiz bir film karesi gibi canlan›yor ki gözünüzde kendinizi sette san›yor ve bir motor sesi ile filme dâhil olmay› bekliyorsunuz... Niflantafl›’nda, o evde her gün yeni bir senaryo kaydediliyor ve film devam ediyor...

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 65


Görsel Haf›zadan Mikrosistemlere iki farkl› dünya Bu ayki Üniversiteden Portreler bölümümüzde Psikoloji Bölümünden Doç. Dr. Ayflecan Boduro¤lu ve Elektrik Elektronik Mühendisli¤i Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Hamdi Torun’un baflar› hikayelerini sizlerle paylafl›yoruz.

Yrd. Doç. Dr. Hamdi Torun E¤itimi: • Doktora-Georgia Institute of Technology, Atlanta GA, 2009 • Yüksek Lisans- Koç Üniversitesi, 2005 • Lisans- Orta Do¤u Teknik Üniversitesi, 2003 Yrd. Doç. Dr. Hamdi Torun kimdir, neler yap›yor: Hamdi Torun mikrosistem gelifltirilmesi konusunda çal›flmaktad›r. Fiziksel dünya ile elektronik sistemler aras›ndaki ara yüzler olan alg›lay›c› ve eyleyicilerin tasar›m›, mikro-boyutta üretimi ve sistem entegrasyonu araflt›rma konular›n› kapsamaktad›r. Termal, mekanik, optik ve biyolojik bilgi ve sinyallerin yüksek hassasiyetle alg›lanmas› üzerine çal›flmalar yürüten Torun farkl› disiplinlerden araflt›rmac›larla birlikte çal›flm›fl ve bu alanlarda deneyim kazanm›flt›r. Disiplinler-aras› konularda yay›nlanm›fl makaleleri ve patent baflvurular› vard›r. Doktora ve doktora-sonras› çal›flmalar›nda mikrosistem teknolojisi ile özgün atomik kuvvet mikroskobu gelifltirmeye yo¤unlaflm›flt›r. Eylül 2010’dan itibaren de çal›flmalar›n› Bo¤aziçi Üniversitesi’nde sürdürmektedir. 66 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Araflt›rmalar›n› daha çok biyolojik uygulamalar alan›nda odaklamay› planlayan Torun mikrosistem teknolojisi üzerindeki birikimini nanoboyutlu yap›lar kullanarak çeflitlendirmeye çal›flmaktad›r. Bu flekilde daha hassas ve fonksiyonel ölçüm ve nano-boyutta görüntüleme cihazlar› gelifltirme hedefi vard›r. Çal›flmalar›n› Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflam Bilimleri Merkezi ile ilintili yürütmeyi planlayan Torun üniversitede kurmaya çal›flt›¤› altyap› için ulusal ve uluslararas› fonlardan yararlanmaya çal›flmaktad›r. Bu kapsamda ETHZürih ve UAB (Barcelona)’den araflt›rma gruplar›yla ortak çal›flma bafllatm›flt›r. Di¤er bir araflt›rma konusu olan düflük maliyetli, hastal›k tan›s› koyabilecek, tafl›nabilir bir alg›lay›c› platformu için de USF (Fl, ABD)’den bir grup ile birlikte çal›flmaktad›r. Yüksek lisans çal›flmas› ile bafllayan ve Koç Üniversitesi yürütücülü¤ünde devam eden özgün bir k›z›lötesi kamera gelifltirme projesi de Torun’un halen aktif olarak çal›flt›¤› bir aland›r. Optik mikrosistem teknolojisi ile yüksek hassasiyette k›z›lötesi görüntüleme yapabilen sistem ulusal imkânlar ile gelifltirilmektedir. Hamdi Torun, ayr›ca, akademik çal›flmalar›n› endüstri iflbirlikleri ile desteklemeye çal›flmaktad›r. Bu ba¤lamda büyük bir endüstri kuruluflu ile yak›n çal›flmalar yürütmekte ve endüstri-akademi iflbirli¤ine katk› sa¤lamaktad›r.

Ödüle lay›k olan çal›flmalar›: Biyomoleküller üzerinde nano-alt› boyutta yürütülen çal›flmalar önündeki önemli bir engel ortam koflullar›ndaki küçük de¤iflikliklerin bile ölçümleri önemli ölçüde de¤ifltirmesidir. Torun’un atomik kuvvet mikroskoplar› ile mikrosistemleri birlefltiren araflt›rmas›, ortam koflullar›ndan etkilenmeden çok hassas ve uzun soluklu biyomoleküler ölçümleri yapmak için umut vermektedir. Bu çal›flmas› ile 2011 y›l›nda MarieCurie Avrupa’ya Geri Dönüfl Hibesi’ne (International Reintegration Grants-IRG) lay›k görülen Hamdi Torun sistemin biyolojik potansiyelini ortaya koymak istemektedir. Torun’un gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi arkas›ndaki köklü gelenekleri ve tarihi ile yenilikçi bak›fl aç›lar›n› çok iyi bir flekilde harmanlayabilmekte. Üniversite genelinde dinamizm ve tecrübenin el ele gitti¤ini görebilmek etkileyici. Dürüst olmam gerekirse Bo¤aziçi Üniversitesi’ni ve kültürünü bu kadar yak›ndan yeni yeni tan›yorum ve flu ana kadar gördüklerim genç bir akademisyen için oldukça motive edici. Stratejik vizyon olarak dünya çap›nda bir araflt›rma üniversitesi olma yolunda ilerleyen Bo¤aziçi Üniversitesi’ne katk› yapabilece¤imi düflünmek heyecan verici.”


gruplar›ndan bireylerin çeflitli biliflsel fonksiyonlar›n› incelemektedir.

Doç. Dr. Ayflecan Boduro¤lu E¤itimi: • Doktora-University of Michigan, Psikoloji Bölümü, 2005 • Yüksek Lisans- University of Michigan, Psikoloji Bölümü, 2002 • Lisans- Bo¤aziçi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 2000 Doç. Dr. Ayflecan Boduro¤lu kimdir, neler yap›yor: Kimi kaynaklar insan beyninin yar›s›n›n görsel bilginin alg›lanmas›, ifllenmesi ve benzeri süreçler için kullan›ld›¤›n› ifade eder. Ancak, buna ra¤men insanlar›n görsel bilgiyi zihinde nas›l temsil etti¤i sorusu henüz tam olarak çözümlenememifltir. Ayflecan Boduro¤lu’nun da en yo¤un olarak araflt›rd›¤› konu bu alandad›r. Doktora tezinde nesnelerin yerlerinin zihinde nas›l temsil edildi¤ine dair bir dizi araflt›rma sürdürmüfl, daha sonra doktora sonras› araflt›rmac› olarak çal›flt›¤› Michigan’daki Cognitive and Affective Neuropsychology laboratuvar›nda da nesnelerin yerlerini hat›rlarken yafll›lar›n gençlerle benzer stratejiler kullanabildi¤ini göstermifltir. Boduro¤lu’nun doktora y›llar›ndan itibaren ilgilendi¤i bir di¤er araflt›rma alan› ise alg›, dikkat, bellek gibi temel biliflsel süreçlerdeki bireysel farkl›l›klar, ve bunlar›n sebepleri ve temel kuramsal yaklafl›mlara entegre edilmeleri konusundad›r. Bu ba¤lamda farkl› yafllardan, farkl› kültürlerden, ve farkl› uzmanl›k

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Son bir y›ld›r sürdürmekte oldu¤u araflt›rmalar›n›n ço¤u TÜB‹TAK’›n destekledi¤i Kariyer projesi kapsam›nda ve görsel bilgiyi daha iyi olarak hat›rlayabilen bireylerin özelliklerini belirlemeyi amaçlamaktad›r. Psikoloji Bölümü bünyesindeki Biliflsel Süreçler Laboratuvar›’nda lisans ve yüksek lisans ö¤rencileri ile hem üniversite ö¤rencilerinden, hem de farkl› alt gruplardan veri toplamaktad›r. Örne¤in, projenin yeni tamamlanm›fl aya¤›nda, Boduro¤lu ve grubu özellikle aksiyon türünde video oyunu oynayan bireylerin genel olarak bilgiyi daha detayl› temsil edebildi¤ini; bir baflka deyiflle nesnelerin renk, flekil gibi detaylar›n› ve yerlerini çok daha iyi hat›rlayabildiklerini göstermifl. Projenin bir sonraki aya¤›nda insanlar›n detay temsil edebilme yetene¤inin yafllanmayla nas›l de¤iflti¤ini araflt›rmay› planlad›klar›ndan, orta yafl ve ileri yafltaki yetiflkinlerin gönüllü olarak araflt›rmalara kat›lmalar›n› nas›l sa¤layabilecekleri konusunda haz›rl›klar›n› sürdürmektedir. Boduro¤lu bu çal›flmalar›n›n yan›s›ra birçok ortak projede de görev almaktad›r. Örne¤in, Brandeis Üniversitesi’nden Dr. Angela Gutchess ile ortak yürüttü¤ü bir projede kültürün bireylerin detay kodlayabilme yetileri üzerine olan etkilerini araflt›rmaktad›r. Bo¤aziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Ali Tekcan, Dr. Aycan Kapucu ve bir grup yüksek lisans ö¤rencisi ile beraber sürdürmekte olduklar› bir baflka projede ise farkl› yafllardan bireylerin bellek süreçleri hakk›ndaki fark›ndal›klar›n› incelemektedir. Ödüle lay›k olan çal›flmalar›: Kendisi yukar›da özetlenmifl iki alanda da sürdürmüfl oldu¤u araflt›rmalar›ndan dolay› BÜVAK

taraf›ndan Araflt›rmada Üstün Baflar› ödülüne lay›k görülmüfltür. Ayn› zamanda 2010 y›l›nda Türkiye Bilimler Akademisi Genç Bilim ‹nsan› (GEB‹P) program› çerçevesinde ödüllendirilmifltir. Bu dönem yürütmüfl oldu¤u bir projede Uzak Do¤ulu ve Bat›l› bireylerin görsel dikkatlerini farkl› yerlere yo¤unlaflt›rd›¤›n› göstermifltir. Bu çal›flmada görsel bilgiyi ifllerken, Uzak Do¤ulu bireylerin daha genifl bir alana odaklanmay› tercih etti¤ini ve görsel dikkatlerinin daha bütünsel (holistic) oldu¤unu, Bat›l› bireylerin ise daha analitik, daha nesne odakl› oldu¤unu göstermifltir. Bu sonuçlar, son 1015 senedir giderek önem kazanan ve kültürün zihinsel süreçlere etkisini inceleyen di¤er araflt›rmalar›n bulgular›n› aç›klayabilecek bir mekanizma ileri sürmesi aç›s›ndan önemli bulunmufltur. Boduro¤lu’nun gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Doktoram› bitirip, Türkiye’ye dönme karar› verdi¤imde gönlümde Bo¤aziçi Üniversitesi vard›. Doktoram› yaparken s›kl›kla hayal etti¤im fleylerden biri de bir gün manzarada keyifle bir kahve içmekti. Baflka bir üniversitede ö¤rencilik yapt›ktan sonra Bo¤aziçi’ne geldi¤imde kendimi her anlamda rahatlam›fl ve zihnimin aç›lm›fl oldu¤unu hissetmifltim. Psikoloji Bölümü bana o dönemde kendimi gelifltirmem için birçok imkân sunmufltu. Geldi¤im günden beri Bo¤aziçi’nin, araflt›rmaya odakl› ve bilimi destekleyen yaklafl›m›yla birçok üniversiteden ayr›flt›¤›n› gözlemleme f›rsat›m oldu. Bu yaklafl›m, Bo¤aziçi’nin özel ö¤rencileri ve bir o kadar da özel akademisyen bünyesiyle birleflince gerçekten insan› heyecanland›rabiliyor. Bo¤aziçi’nde bir fleyler konusunda heyecanlanabilmek ve baflkalar›n› da bu heyecana ortak edebilmek beni mutlu ediyor.”

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 67


Bir Akdeniz güzellemesi ‹talya denince akl›n›za; muhteflem tarihi yap›lar›yla Roma, gondollar›yla Venedik, sanat›n merkezi Floransa ve modan›n cenneti Milano mu gelir? Oysa ki; nefes kesen co¤rafyas›, da¤›n yamaçlar›na yay›lm›fl evleri ve turkuaz denizi ile Amalfi Sahili de en az di¤erleri kadar çekici. Bu çekici sahilleri Ayflegül Akgil ’86 kaleme ald›.

A

malfi Sahili olarak adland›r›lan yer, Napoli’nin güneyindeki Sorrento yar›madas›n›n güney sahilindeki küçük bir kasaba olan Positano’dan bafllay›p, 40 kilometrelik, girdili ç›kt›l›, sarp yamaçl› bir sahilin sonunda Salerno’da biten bir k›y› fleridi. K›y› boyunca da¤lar›n sarp yamaçlar›na kurulmufl bu tarihi kasabalar›n bafll›calar› flunlar:

68 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Positano, Vietri, Cetara, Maiori, Minori, Ravello, Amalfi, Praiano. Biz Napoli’den yola ç›kt›k. Yak›n›ndaki Vezüv yanarda¤›n› ve onun yok etti¤i Pompei flehrini gezdikten sonra Amalfi sahilindeki gezimize Positano’dan bafllad›k. Amalfi, Minori ve Ravello derken kapan›fl› Capri’de yapt›k. Amalfi sahilinin sembolleri; dev limonlar, darac›k sokaklar, k›rm›z›

biberler, sar›/k›rm›z› a¤›rl›kl› seramikler, k›vr›ml› sahil yolu, plajlar ve olmazsa olmaz o nefis limoncello’lar... Geriye dönüp foto¤raflara bakt›¤›mda en çok Positano’yu sevdi¤ime karar veriyorum. Bana Amalfi’ye göre daha canl›, daha renkli ve daha sevimli geldi. Tepeye kurulmufl Ravello’nun havas› ise çok daha sakin. Nefis villalar›yla huzur dolu bir yer.


Positano Napoli’den kiralad›¤›m›z arabam›z› Sorrento’da terk ettikten sonra bindi¤imiz otobüs bizi, denizi hiç gözden kaybetmeyerek sahile paralel çok güzel manzaral› a¤açl›kl› bir yoldan Positano’ya ulaflt›r›yor. ‹lk gece için seçti¤imiz lokanta La Buca di Bacco’nun nefis bir deniz manzaras› var. Sa¤ tarafta da¤›n s›rt›na yay›lm›fl evleri, hemen ilerisinde Li Galli adalar›, deniz üzerinde büyüklü küçüklü kay›klar. Çok geçmeden mehtab›n da yükselmesiyle manzara büyüleyici bir hal al›yor. Menü, deniz mahsulü a¤›rl›kl› makarnalar ve risottalardan olufluyor. Positano, Comune da¤›n›n yamaçlar›na yay›lm›fl. Kat kat pastel renkli evlerin ço¤unlu¤unun aras›nda sokak yok, ulafl›m merdivenle sa¤lan›yor. Darac›k sokaklarda sabah›n serinli¤inde denizi koklayarak afla¤›ya do¤ru iniyoruz. Afla¤›ya indikçe lokantalar, cafe’ler, sanat galerileri, seramik veya hediyelik eflyalar satan küçük sevimli

dükkanlarla karfl›lafl›yoruz. Hiç acele etmiyoruz. Bir manavda gördü¤ümüz kocaman yeflil üzümlerin cazibesine kap›l›p almadan geçmiyoruz. Denize yaklaflt›kça kalabal›k, rahats›z etmiyor. Havadan m› manzaradan m›, bir huzur içinde etraf›m›z› seyrediyoruz. Buras› Marina Grande. Çok geçmeden denize girenlerin coflkusu, turist bekleyen motorlar›n gürültüleri, adalara hareket eden vapur kuyruklar›ndaki ba¤›r›fl ça¤›r›fl bizi kendimize getiriyor. Positano’nun baz› otelleri de pek meflhur. Bunlardan birisi Le Sirenuse. Güneflin bat›fl›n› seyretmek için ideal bir yer. Akflam güneflinin ›fl›nlar›yla eflatunlaflan gökyüzünün alt›nda karfl›m›zdaki Li Galli adalar›n›n sihrine kap›lm›fl halde kendimizden geçiyoruz. Ama otelin kendisi gibi meflhur Bellini, Presocco Peach ve Negroni kokteyllerinden tad›lmazsa bu keyif eksik kal›r.

Positano, Comune da¤›n›n yamaçlar›na yay›lm›fl. Kat kat pastel renkli evler, üst üste dizilmifl gibi ve evlerin ço¤unlu¤unun aras›nda sokak yok, ulafl›m merdivenle sa¤lan›yor. Bu evler hiç de lüks evler gibi gözükmüyor, oldukça y›pranm›fl bir halleri var. Ama kimin umurunda, her birinin enfes manzaras› oldu¤una eminim.

Bu güzel otel ad›n›, Li Galli adalar›n›n tarihinden alm›fl. Öykü flöyle; bu adalar Homeros’un

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 69


Odysseus destan›nda bahsetti¤i Siren’lerin yani deniz k›zlar›n›n eviymifl. ‹simleri Ligea, Leucosia ve Partenope olan bu üç deniz k›z›, kayalarda yakt›klar› atefllerle denizcileri kayal›klardan korurlarm›fl. Positano, eski zamanlarda kendi halinde bir bal›kç› kasabas›ym›fl. ‹kinci Dünya Savafl› s›ras›nda Alman ve ‹ngiliz subaylar›n dinlenme kamp› olmufl. Savafl sonras› dönemde ise meflhur ressam ve sanatç›lar buraya yerleflince de bir anda isim yapm›fl. 1953’de John Steinback flöyle yazm›fl Positano için; “... bites deep. It is a dream place that isn't quite real when you are there and becomes beckoningly real after you have gone.” Meflhur balet Nureyev de, bir zamanlar Positano’nun karfl›s›ndaki Li Galli adalar›nda yaflam›fl.

Amalfi fiehrin ad›, Herkül’ün afl›k oldu¤u Amalfi isimli su perisinden geliyormufl. Bu güzel peri genç yaflta öldü¤ünde Herkül k›sa süren aflk› için onu dünyan›n en güzel yerine gömece¤ine dair söz vermifl. Ve onun flerefine Amalfi’yi infla etmifl. Tarihçiler ise Amalfi’nin M.S. 447 y›l›nda kuruldu¤unu söylüyor. Amalfi, 11. yy’da Venedik ve Cenova limanlar›yla boy ölçüflebilecek denli bir deniz ticarine sahipmifl. Ama zaman›m›zda o zengin deniz ticaretinden geriye pek bir fley kalmam›fl. Bugün 60,000 civar›nda olan Amalfi halk›, geçimini turizmden sa¤lar durumdaym›fl. Akdeniz tarihi uzman› Frans›z tarihçi Braudel’e göre, Akdeniz’e turunçgilleri Araplar getirmifl. Akdeniz’in yerli mallar›; bu¤day, zeytin ve üzümmüfl. Ancak Napoli 70 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

ve Amalfitana k›y›lar›, turunçgilleri öyle bir benimsemifl ki, bugün çevre halk›n›n turizmden sonra en büyük gelir kayna¤›, bu bölgede yetifltirilen devasa limonlar ve bunlardan üretilen ‘limoncello’lar (limon likörleri). Amalfi’nin o flaflal› günlerinden geriye kalan en önemli eser, flehrin ana meydan› Piazzo Duomo’daki La Cattedrale di S. Andrea Apostolo. 1728 y›l›nda yap›lan katedrale tam 57 basamakla ç›k›l›yor. Ortodoks H›ristiyan dünyas›n›n koruyucusu Aziz Andreas’a atfedilen katedralin süslü ön yüzü ise y›llar sonra, 1891’de tamamlanm›fl. Katedralin yan›nda yer alan 3 kattan oluflmufl çan kulesi ise, 1180 - 1276 y›llar› aras›nda yap›lm›fl. Aziz Andreas’›n kemikleri ya da bu kemiklerin bir k›sm› Amalfi’nin, Arap mimarisi izlerini tafl›yan bu katedralinde saklan›yormufl. Bu kemikler, 1204 Latin istilas›

Amalfi’nin o flaflal› günlerinden geriye kalan en önemli eser, flehrin ana meydan› Piazzo Duomo’daki La Cattedrale di S. Andrea Apostolo.


s›ras›nda ‹stanbul’dan Amalfi’ye kaç›r›lm›fl. Ancak bu olay zaman içerisinde biraz de¤iflikli¤e u¤ram›fl ve günümüzde, ‘Asil aileler taraf›ndan bu kemikler, ‹stanbul’dan Amalfi’ye hediye olarak gönderildi’ diye anlat›l›r olmufl. Di¤er yanda ön yüzdeki bronz kap›lar da, 1000 y›llar› civar›nda Constantinople’da haz›rlanm›fl. Amalfi k›y›lar›n›n, Türk dünyas› ile iliflkisi bu kadar de¤il. Amalfililer’in inan›fllar›na göre 27 Haziran 1544’te, Barbaros Hayrettin Pafla, Amalfi’ye sald›r›

düzenledi¤inde Aziz Andreas öylesine büyük bir f›rt›na ç›karm›fl ki, Barbaros geri çekilmek zorunda kalm›fl. ‹flte o tarihten bu yana her 27 Haziran, Amalfi’de kutlan›yor ve bronz Aziz Andreas heykeli sahile indiriliyor. Amalfi sahilinin tüm flehirlerinde göze çarpan ve her yöreye has renkleri yans›tan çini sanat›, halen bu bölgenin önemli yerel zanaatlerinden. Kilise ve katedrallerin kubbeleri, yeflil ve sar› renklerin ön plana ç›kt›¤› çinilerle süslü. Araplar’›n bu bölge insan›na kazand›rd›¤› ve halen geçimlerine yard›mc› olduklar› bir di¤er zanaat ise, kumafltan elde edilerek üretilen yüzy›llara dayan›kl› k⤛tlar. Amalfi’de bu flekilde üretim yapan birkaç ka¤›t fabrikas› bulunuyor.

Ravello Amalfi’den bir saatlik mesafedeki Ravello ise di¤er flehirlerin aksine yüksek bir tepeye kurulmufl. Ravello sokaklar›nda dolaflmaya bafllamadan önce meydandaki cafe’de oturup, sabah›n dingin havas›nda etraf› seyretmek çok zevkli... Darac›k sokaklar›na girip ç›kt›kça, kasaban›n bir bütün olarak çok zarif bir sanat eseri oldu¤u fikrine kap›l›yorum. Bu evlerin aralar›nda da denizi seyredebilece¤iniz küçük taraçalar bulunuyor. Ravello, 12. yy’da deniz ticaretinin de etkisiyle zenginleflmifl. Ancak denizden gelen bu zenginlik geçtikten sonra 18. ve 19. yy aras›nda yazarlar ve sanatç›lar

taraf›ndan tekrar keflfedilmifl. Sanatç›lar bu güzel flehri, güney ‹talya gezileri s›ras›nda kilit nokta olarak görmeye bafllam›fllar. Büyük besteci Richard Wagner’in, en güzel eserlerini bu flehirden ald›¤› ilhamla besteledi¤i söyleniyor. Wagner’in an›s›na her y›l Villa Rufolo’nun denize bakan teras›nda meflhur sanatç›lar›n kat›ld›¤› bir klasik müzik festivali düzenleniyormufl. D.H. Lawrence da Lady Chatterly roman›n› 19261927 y›llar› aras›nda burada yazm›fl. fiehrin güzel sanat eserlerinin ço¤u, Ravello’nun zengin ailelerinden Rufolo, Rogadei, Muscetto ve Confalone aileleri taraf›ndan yapt›r›lm›fl. Bunlardan en önemlileri, Villa Rufolo ve Villa Cimbrone. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 71


Villa Cimbrone, 11. yy’dan itibaren birçok büyük ‹talyan ailesine ev sahipli¤i yapt›ktan sonra 19. yy’›n sonlar›nda sahipsiz kal›r. Villa, 1904’de meflhur ‹ngiliz seyyah Lord Grimthorpe’un villay› keflfetmesiyle yeniden gündeme gelir. Lord, çok sevdi¤i efli öldükten sonra derin bir depresyona girer. Bu durumuna üzülen arkadafllar›n›n önerisiyle Ravello’ya gelir ve bu sihirli yerde buldu¤u huzur ve mutlulukla yeniden hayata döner. Günümüzde otel olarak kullan›lmaya bafllanan Villa, o zamanlar›n mimarisi aç›s›ndan çok de¤erli ayr›nt›lara sahip. Yeni kesilmifl çimen kokusu bir yanda, rengarenk çiçekler di¤er yanda, kendimizden geçerek dolafl›yoruz 72 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

villan›n uçsuz bucaks›z bahçesinde. Punta Licosa sahilini ve Paestum düzlü¤ünü gören Sonsuzluk Teras› denen teras›ndan, güneflin alt›nda p›r›l p›r›l parlayan Akdeniz’in manzaras› flahane. Rufolo ailesi taraf›ndan yapt›r›lan Villa Rufolo ise, 13. ve 14. yy mimarisinin bir kar›fl›m›n›n izlerini tafl›yor. 19. yy’da bir ‹skoç mimar taraf›ndan Arap mimarisinin izleri korunarak yeniden düzenlenmifl. Wagner meflhur eseri Parsifal’i bestelerken bu villan›n tropik çiçeklerle bezeli bahçelerinden esinlenmifl. Ravello’yu günefl batarken terk ederken akl›mda, buraya müzik festivali zaman› mutlaka bir daha gelmek var.





KURSLAR

5Hafta 5Roman ‹yi yazar olman›n iyi okur olmaktan geçti¤ini bilenler için

Ahmet Hamdi Tanp›nar’dan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, O¤uz Atay’dan Tutunamayanlar, Yusuf At›lgan’dan Anayurt Oteli, Bilge Karasu’dan K›lavuz ve Orhan Pamuk’tan Beyaz Kale. Murat Gülsoy Türkçe edebiyat›n köfle tafllar›n› oluflturan romanlar üzerine bir seminer dizisi bafllat›yor. Y›llard›r tart›fl›lan bu yap›tlar›n ve yazarlar›n yaz›nsal aç›dan incelenece¤i ve modernleflmemizin k›sa tarihinde nelere iflaret ettiklerinin araflt›r›laca¤› bu seminer dizisi iyi yazar olman›n iyi okur olmaktan geçti¤ini bilenler için... Seminerler 29 Haziran - 27 Temmuz aras› her Çarflamba saat 19:30-21:30’da. Kat›l›m Bedeli: Üye: 400 TL / Misafir: 450 TL

Murat Gülsoy Murat Gülsoy, Mühendislik ve Psikoloji e¤itimi gördü. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde ö¤retim üyesi olarak çal›fl›yor. 1992-2002 y›llar› aras›nda arkadafllar›yla Hayalet Gemi dergisini ç›kard›. 2001 y›l› Sait Faik Hikâye Arma¤an›, “Bu Kitab› Çal›n” adl› kitab›na, 2004 y›l› Yunus Nadi Roman Ödülü, “Bu Filmin Kötü Adam› Benim” adl› roman›na verildi. Kitaplar› çeflitli dillere (Almanca, Çince, Makedonca, Rumence, Bulgarca) çevrilmektedir. Ayr›ca BÜMED’de ve BÜ Bat› Dilleri ve Edebiyat› Bölümü’nde Yarat›c› Yazarl›k dersleri vermektedir.

76 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


Yarat›c› Yazarl›k Kursu Heykel Kursu Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu fian Kursu Perküsyon Kursu 5 Hafta 5 Roman

Etkili Konuflma Kursu ‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kursu Bilgisayar Uygulamal› Teknik Analiz E¤itimi E-Ticaret ‹nternette Etkin Sat›fl Teknikleri

Oryantal Dans Kursu Latin Dans Kursu Yetiflkinler ‹çin Hip Hop Kursu Roman Dans› Kursu

Anne- Baba Koçlu¤u Scuba Diving Dal›fl Kursu Kaptanl›k Kursu Kürek Kursu Güvenli ve ‹leri Sürüfl Kursu

Detoks

Kid’s Oyun- Drama- Tiyatro Kursu Çocuklar ‹çin Hip Hop Kursu

Akflam Seminerleri Evet, Yapabilirim! Sosyal Medya’n›n Sihirli Dünyas› Stres Yönetimi Yaflam›n›z›n Koçu Olun Sat›fl’ta Fark Yaratma Formülleri

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 77


BURCSPOR

BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI PAZARTES‹

SALI

ÇARfiAMBA

PERfiEMBE

CUMA

Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Total Body* 11:00-12:00

Pilates Ball 17:30-18:30 H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

Spinning* 19:15-20:00

H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

CUMARTES‹

PAZAR

Pilates Ball 10:00-11:00 Spinning* 14:00-14:45

Pilates Ball 17:30-18:30 Spinning* 19:15-20:00

(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Spinning, H.A.T., Mix Resist, Total Body).

Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m› ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran, kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Spinning: Yüksek kalori yakmay› sevenler için en ideal ders. Müzi¤in ritmiyle bazen tepelerde bazen yokufl afla¤› h›zlanarak durmadan, dinlenmeden gezece¤iz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

H.A.T.: Bosu üzerinde kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ran egzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünüm kazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmenler: Ayça Dönmez - Batuhan S. Barutçu

Mix Resist: Denge topu ve t-band ile kar›n, kalça ve bacak bölgelerinin a¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak ve ya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam size göre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ran program›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma, ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça, bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslar ve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez

Sa¤l›kl› zay›flaman›n k›sa yolu, günde sadece 20 dakika, haftada 3 kez ! Sistemin iflleyifli: Vibrogym’in üretti¤i vibrasyon, vücuda bir enerji olarak yollan›r. Tercih edilen frekanstaki sal›n›mlar vücut kaslar›n› gerilme yönünde uyar›r. Uygulama süresince kaslar sürekli olarak gerilip gevfleyerek çal›fl›r. Örn. Kontrol panelinde 40 Hz seçilirse kaslar saniyede 40 kez gerilir ve gevfler. 1 dakika bu sal›n›m alt›nda çal›flan kar›n kaslar›m›z yüzlerce kez mekik hareketi yapm›flcas›na etkilenir. Sadece 20 dakikal›k bir zaman dilimi içerisinde vücudun ihtiyac› olan sporu yapabilmek ve sa¤l›kl› bir bedene sahip olabilmek art›k Vibrogym ile mümkün. Ayr›nt›l› bilgi için: 0212 359 58 38

78 2011 BO⁄AZ‹Ç‹



Haziran 2011 pazartesi

1

2

3

cuma

7

Kaptanl›k Kursu

8

10

11

12

17

Grup Turkuaz BURC Bar’da!

18

19

Kaptanl›k Kursu

14

15

16

Kaptanl›k Kursu Yaflama Sanat› Nefes

Yaflama Sanat› Nefes

Kaptanl›k Kursu Yaflama Sanat› Nefes

Yaflama Sanat› Nefes

20

21

22

23

24

28

29

26

30 Temmuz 2011 1

5

6

Kaptanl›k Kursu

12 Kaptanl›k Kursu

25

5 Hafta 5 Roman Kaptanl›k Kursu

Kaptanl›k Kursu

11

MEZUNLAR BURC Beach GÜNÜ Surf Carnival

Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

Kaptanl›k Kursu

Kaptanl›k Kursu

4

5

9

13

27

4

pazar

Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

Kaptanl›k Kursu

6

cumartesi

13 fian Kursu

5 Hafta 5 Roman Kaptanl›k Kursu

5 Hafta 5 Roman Kaptanl›k Kursu

7 14

8 15

2 9

Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

3 10 Drama Kursu




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.