Tekstil Teknik Aralık'13

Page 1

ISSN 1300-9982

196696 / 2013 - 12

ARALIK DECEMBER 2013 • YIL YEAR 29 • SAYI ISSUE 347

www.tekstilteknik.com.tr


DİLTEX KUMAŞ KURUTMA VE EN FİKSE MAKİNASI DILTEX FABRIC DRYING AND HEAT SETTING MACHINE

DMS 04

HT İPLİK BOYAMA MAKİNASI HT İPLİK BOYAMA MAKİNASI

HT SYNCHRON HAVA JETLİ KUMAŞ BOYAMA MAKİNASI HT SYNCHRON AIRJET FABRIC DYEING MACHINE

DMS 03


DMS 22

AÇIKEN KONTİNÜ YIKAMA MAKİNASI OPEN WIDTH CONTINUE WASHING MACHINE

DMS 24

Factory : Vakıflar Köyü Mevkii Saray Kavşağı - Çorlu / Türkiye Tel: (+90 282) 672 25 07 - Fax: (+90 282) 672 22 62 Head Office : Çobançeşme Çalışlar Sk. No:5 34196 Yenibosna - İstanbul / Türkiye Tel: (+90 212) 551 67 74 - 551 18 27 - Fax: (+90 212) 551 11 62

web :

www.dilmenler.com.tr

e-mail :

info@dilmenler.com.tr


REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT AİT BİLGİSAYAR...........................47 ASTEKS........................................ 33 ATAÇ...................................... 27-35 BENTEKS (GENEL)....................... 65 BENTEKS (GROZ-BECKERT)..........5 CANLAR MAKİNA.................10-11 DEMSAN..................................... 55 DİLMENLER.......................... Ö.K.İ-1 DUAYEN.......................................25 EFFE ENDÜSTRİ...................... 22-23 EGYSTITCH (MERKÜR).................81 EKOTEKS..................................7-107 ELECTROLUX.............................A.K ER-SER........................................101 EUROTECH (NAC).......................59 FEBRATEX (MERKÜR)..................79 FOLPA......................................... 29 FUAR DİZAYN..............................69 HARDİSAN...................................97 İHLAS ARMUTLU........................ 111 İHLAS KOLEJİ...............................77 İHLAS PAZARLAMA....................73 İMG............................................. 95 İTKİB-İTA.................................44-45 KRİSTAL KOLA.............................87 KUZULUK KAPLICA.................... 117 METSA.................................... 50-51 NET İLETİŞİM........................... 92-93 OTM FUAR...............................A.K.İ ÖRNEK MAKİNA.........................67 ÖZMAKSAN................................ 63 PAMUK İPLİK................................17 PETNİZ ISI................................14-15 PİMMS.................................... 39-41 ROZA PLASTİK.............................57 SANKO.........................................61 ŞAHİN REKLAM...........................71 TEKSPART.................................... 53 TEXPRO (EPSON)........................19 TOLKAR........................................31 TÜRKİYE GAZETESİ.......................89 TÜYAP İPLİK FUARI.......................75 TÜYAP TEXPO EURASIA............. 85 USLAN..........................................37 USTER........................................ Ö.K İKİNCİ EL & YEDEK PARÇA CLASSIFIED ADVERTISEMENTS LANATEX....................................126 UNITEX.......................................127


29 yıldır birlikteyiz We are together with you for 29 years

H. Ferruh IŞIK

İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. adına sahibi SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Editor-in-Chief

Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Assistant General Manager

Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor

Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr

YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief

Prof. Dr. Cevza Candan

YAYIN KURULU Editorial Board

Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists

Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER

REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager

Mehmet TATLI mehmet.tatli@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager

Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Advertisement Sales Staff

Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Institutional Communicational Manager

Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ Art Director

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM Graphics & Design

Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant

Mus­ta­fa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr

ABONE VE DAĞITIM Subsc­rip­ti­on and Cir­cu­la­ti­on Ma­na­ger

İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

AD­R ES | He­a d Of­fi­ce İh­las Med­ya Cen­ter 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 www.tekstilteknik.com.tr | e-ma­il : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İH­L AS Ga­ze­te­ci­lik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 BÖL­GE TEM­S İL­Cİ­LİK­LE­R İ BURSA | Yakup ALAN - Özgül ÇELİK Tel & Fax: +90 224 252 79 15 | +90 224 252 79 42 Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Me­t in DE­M İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr

İMG: Tekstil & Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 28 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 24 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Tekstil & Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Tekstil & Teknik is published monthly. Ad­ver­t i­s e­ments res­pon­s i­b i­li­t i­e s pub­lis­hed in our ma­g a­z i­ne per­ta­in to ad­ver­t isers.

GRUP BAŞKANI Group Chairman

BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Tekstil & Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

ARALIK | DECEMBER | 2013 YIL | YEAR : 29 - SAYI | ISSUE : 347


EDİTÖR

Teknolojik üretim Technological production

EDİTÖR

Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor

6

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

İster gelişmiş olsun, ister gelişmekte olsun tüm ülkelerde tekstil sektörü geçmişte olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır, gelecekte de koruyacaktır. Küresel rekabet ortamında rekabet gücü sağlamanın yolu “en az girdi ile en fazla katma değeri oluşturabilme” yeteneğini geliştirmekten geçmektedir. Girdil¬eri azaltmak için “verimlilik” artışının sağlanması, katma değerin yükseltilmesi için “yenilik ve marka oluşturmak” gerekmektedir. Diğer bir konu ise, pazarlama ve dağıtım kanalları stratejisidir. Burada da “ürün odaklı” olmaktan çıkıp “pazar odaklı” bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. Türkiye, tekstilde, Ar-Ge ve inovasyonu, enerji verimliliğini sağlamak zorundadır. Türkiye’de son yıllarda güzel gelişmeler oluyor. Bunların başında devletin, yeni fikirler, yeni çözümler bulma ve uygun üretim yapabilme yolunda, insanları alabildiğine teşvik etmesidir. Bu işi bizden önce yapan Avrupa ülkelerindeki tekstil firmalarına baktığımız zaman, işin teknolojisini üreterek yoluna devam ettiklerini görüyoruz. Tekstilde üretimden çıkarken, teknolojiyi hiç bırakmadılar. Tekstil, çok iyi yönetilmesi gereken bir sektör ve bizim tekstilden uzaklaşma gibi bir lüksümüz bulunmuyor.

The textile sector in all countries, whether developed or still developing, maintains and shall maintain in the future its significance as it has done that previously. The way of having the power of competition in the environment of global competition is to develop the ability of “the creation of the maximum value added with the minimum inputs”. It is necessary to ensure the increase of “the productivity” to reduce the inputs and to create “an innovation and a brand” to increase the value added. Another issue is the strategies of marketing and distribution channels. Here, it is necessary to adopt a “market oriented” approach rather than being “product oriented”. Nice progresses occur in Turkey in the last years. The most important of these is that the state motivates the people to the utmost in the way of finding new ideas and new solutions and making appropriate production. When we look at the textile companies in Europe which had made this work before us, we see that they produce the technology of the work and continue their way. While they go out of the production in the textile, they have never left the technology. Textile is a sector that must be managed very well and we do not have a luxury like distancing from textile.



PALET

Fabriclink web sitesi, düzenli olarak her

Bahçe meraklılarının dikkatine!

sene tekstil esaslı ürünlerde ortaya çıkan yeniliklere dikkat çekmek üzere yılın en iyi 10 ürününü seçiyor. Bu seçim, sitenin iletişim ağı üzerinden; tasarım, performans ve benzeri parametreler dikkate alınarak yapılıyor. Site 2013 için en başarılı ürünleri ise yakın zamanda duyurdu..... Bunlar arasında bir tanesi var ki; şehir hayatı içinde sıkışıp kaldığımız beton duvarları saksı saksı çiçek,

Textile tips for gardening?

sebze vs. yetiştirerek aşmaya çalışanlar yanında, profesyonel anlamda bahçe işleri ile ilgilenenlerinde ilgisini çekeceğe benziyor. Bu yenilikçi ürün, pazara “VELCRO ® Peel-Away™ Saksıları”sunuluyor...Bu saksılar sadece Fabriclink sitesinin 2013 yılı en iyileri arasında değil, aynı zamanda “Doğrudan Bahçeçilik Birliği (Direct Gardening Association)”nce her sene verilen “Green Thumb”ödülünün de sahibi.. Bu saksıları Palet’e taşımaya değer kılan husus ise;bitkilerin sağlıklı bir şekildekökle-

PROF. DR. CEVZA CANDAN Tekstil & Teknik Yayın Kurulu Başkanı

FabricLink’s annual award recognizes new textile based product technologies in the

PALET

area of specialty fabrics and the develop-

8

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

ment of significant improvements in design, construction or performance of existing products. The selection made by the FabricLink Network this year is based on a review of new products currently in the marketplace within the specialty areas of technical sports textiles, industrial, medical, safety/protective and home furnishings. Among the top 10 products of 2013 announced, are there VELCRO ® Brand Peel-Away™ Pots. These pots are also winner of the Direct Gardening Association’s 2013 Green Thumb Award for outstanding new garden products.What is so special about these pots are that they are made from washable, reusable fabric that promotes healthy


rinin gelişmesine yardımcı olduğu belirtilen;yıkanabilir ve tekrar kullanılabilir kumaştan yapılmış olmaları... Bitkilerinizi bu saksılar içinde satın aldığınızda, köklerine zarar vermeksizin ve/veya zamanından önce hasata neden olan bitki şoku yaratmaksızın istediğiniz yere ekebiliyorsunuz...Velcro, bu yeni ürünün farklı boyutlarda ve renklerde imal edilebildiğini ve katlanmış halde, fazla yer işgal etmeksizin saklanabileceğini belirtiyor. Firma, tohumluk saksıların “ürün deneme bahçelerinde” çok iyi bir performans gösterdiğini, bu saksılarda yetiştirilen domateslerin, plastik saksılarda yetiştirilenlere kıyasla daha fazla meyve verdiğinin ve dallarının daha kalın olduğunun da altını çiziyor. Ne diyelim, toprakla uğraşmayı sevenlere duyurulur..... Saygılarımla,

root growth. The self-watering tray, included in the Peel Awaykits, keeps soil optimally moist. It is stated that at planting or repotting time, the sides of each pot peel open, leading to an earlier, bigger harvest. The pots come in a variety of sizes and can be stored flat, which save place. It is also said that VELCRO ® Brand seeding pots performed well in raised bed test gardens, and that tomatoes started in Peel Away™ Pots bore more fruit and had thicker stems than those started in traditional, plastic pots. Regards, Kaynakça/Source 1. http://www.marketwired.com 2. http://www.velcro.com 3. http://www.fabriclink.com


PANORAMA

“Tekstil Toprağına Dönüyor” zirvesi “Textile is back to its Home” Summit Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) işbirliğinde tekstilin kalbinin attığı Kahramanmaraş’ta “Tekstil Toprağı’na Dönüyor” temalı ‘1. Uluslararası Tekstil Zirvesi’ gerçekleştirildi.

10

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

‘1st International Textile Summit’ with the theme of “Textile is Back to its Home” was held in Kahramanmaras, the heartland of the textile, under the cooperation of Eastern Mediterranean Development Agency (DOGAKA), Kahramanmaras Chamber of Commerce and Industry (KMTSO)


PANORAMA

Zirveye yerli ve yabancı birçok iş adamı katıldı. Zirve kapsamında bir araya gelen sektör temsilcileri, tekstilde pazarlama, üretim, teknoloji ve enerji konularında bilgi alış verişinde bulundu. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen zirveye, Vali Şükrü Kocatepe, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan, DOĞA-

and Kahramanmaras Sutcu Imam University (KSU). To the summit, many native and foreign businessmen attended. The representatives of sector meeting at the summit exchanged information about marketing, production, technology and energy in textile. The summit which was held in Mehmet Akif Ersoy Cultural Center

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

11


羹yesidir

8 Kamara Fikse ve Kurutma Makinas覺 8 Chambers Heat Setting and Drying Machine


5 Kabin Çift Geçiş Egalize Kurutma Makinası 5 Chambers Double Pass Equalizing (pin-chain) Dryer


PANORAMA

KA Genel Sekreter Vekili Onur Yıldız, KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük, İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (ATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Tekstil Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Okur, Prof. Dr. Fatma Göktepe ve sektör temsilcileri katıldı. “KAHRAMANMARAŞ TEKSTİLİN LOKOMOTİF İLLERİNDEN BİRİSİ” Zirvenin açılış konuşmasını yapan Vali Şükrü Kocatepe, dünya ekonomisinde lokomotif sektörlerden birisinin tekstil sektörü olduğunu, Kahramanmaraş’ın da tekstilin lokomotif illerinden birisi olduğunu belirtti. Tekstilin tüm insanları ilgilendiren bir konu olduğuna değinen Kocatepe, “Ücra köşelerden dağdaki çoban kardeşimizden en üst refah düzeyinde yaşayan insanlara kadar talebin olduğu bir sektör olan tekstil sektöründe Kahramanmaraşımız da lokomatif illerden bir tanesidir. Kahramanmaraş’ın bugüne kadar yaptığı yatırımlar ve çabalar, teşvikteki göstergeler, elektrik kullanımındaki göstergeler ve sana-

hosted the Governor Sukru Kocatepe, Prof. Dr. Mehmet Fatih Kararslan, President of KSU, Mr. Onur Yıldız, Deputy General Secretary of DOGAKA, Mr. Kemal Karakucuk, President of KMTSO, Mr. Ismail Gulle, President of Istanbul Textile and Raw Material Exporters’ Association (ITHIB), Mr. Zeki Kivanc, Board Chairman of Mediterranean Textile and Raw Material Exporters’ Association (ATHIB), Prof. Dr. Ayse Okur, Head of the Department of Textile Technology, Textile Engineering of Dokuz Eylul University, Prof. Dr. Fatma Goktepe and sector representatives. “KAHRAMANMARAS IS ONE OF THE LOCOMOTIVE CITIES FOR TEXTILE” Giving the opening speech at the summit, the Governor Sukru Kocatepe remarked that the textile sector is one of the locomotives in the world economy and Kahramanmaras is one of the locomotive cities for textile. Mentioning the issue of how textile is a concern for all the people, Kocatepe said, “In the textile sector receiving demands from the hind end of creation, our shepherd brother at the mountain and people living at the highest level of welfare, Kahramanmaras is one of

14

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

the locomotive cities. All the investments and efforts made in Kahramanmaras until today, the indicators in the incentives, the indicators in the electricity use and the indicators in industry prove that Kahramanmaras is in a big struggle to make more progress about this issue thanks to the acceleration she gained every day. I want to thank to those who contributed to the organization of this summit.” “WE SHOULD SUPERSEDE ITALY” Mr. Kemal Karakucuk, Board Chairman of KMTSO stated that with the appropriate use of incentives by the industrialists of Kahramanmaras, a vertical growth is achieved from the agriculture to ginneries, from the ginneries to giant textile plants. Mr. Karakucuk then continued, “Kahramanmaras is now able to meet 35 percent of the production in the thread sector and 10 percent of woven fabric production in Turkey thanks to the increasing investments especially after the Customs Union. Turkey has to supersede Italy in terms of textile though R&D and innovation, providing energy efficiency, developing fashion and design aspects and modern incentives in ready-made clothing. If we can achieve this, the added


PANORAMA

yinin kullanılmasındaki göstergeler, Kahramanmaraş’ımızın her gün artan ivmesiyle bu konuda önemli gelişmeler kaydedebilmek için büyük bir çaba içerisinde olduğunu gösteriyor. Bu zirvenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. “İTALYA’NIN YERİNİ ALMALIYIZ” KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük, Kahramanmaraş sanayicisinin teşvikleri doğru kullanmasının ardından tarımdan çırçır fabrikalarına, çırçırdan dev tekstil fabrikalarına doğru dikey bir büyüme sağlandığı-

nı kaydetti. Karaküçük, şöyle konuştu: “Kahramanmaraş, özellikle Gümrük Birliği ile artan yatırımlar sayesinde, iplik sektöründe Türkiye üretiminin yüzde 35’ini, dokuma kumaş üretiminin yüzde 10’unu karşılar hale gelmiştir. Türkiye, tekstilde, Ar-Ge ve inovasyonu, enerji verimliliğini sağlamak, moda ve tasarım yönünü geliştirmek, hazır giyimde modern yatırımlarla İtalya’nın yerini almak zorundadır. Bunu gerçekleştirebilirsek uzun yıllar boyunca sektörün katma değeri artarak ve ihracatta, istihdamda lokomotif olmaya devam edecektir.” Bu yılın ilk 10 ayında yaklaşık 6,9 mil-

value of the sector will be increasing for many long years and will continue being one of the locomotives for the employment.” Karakucuk remarking that Kahramanmaras achieved 7,2 percent of Turkey’s textile export being 6,9 billion dollar in the first 10 month of this year, said, “With its 42 thousand 400 employees, Kahramanmaras incorporates 10 percent of the people employed for Turkish textile sector. The support to the textile sector finds its own level as tax, currency and employment for the government with the investments.”

“WE SHOULD HAVE INTERNATIONAL BRANDS” Prof. Dr. Mehmet Karaarslan, President of KSU who also made an opening speech at the summit emphasized that Kahramanmaras which leads the textile sector has to have a brand to have international reputation. Reminding that the university is in cooperation with the industrialist for this purpose, “Our desire for our city which has now become a textile center is to have internationally famous brands. We are of the opinion that fashion and design studies should be given

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

15




PANORAMA

yar dolar olan Türkiye tekstil ihracatının yüzde 7,2’sini Kahramanmaraş’ın gerçekleştirdiğini ifade eden Karaküçük, “42 bin 400 işçisi ile Türkiye tekstil sektöründe istihdam edilenlerin yüzde 10’unu bünyesinde bulundurmaktadır. Tekstil sektörüne verilen destek, yapılan yatırımlarla devletimize vergi, döviz ve istihdam olarak geri dönmüştür” ifadelerini kullandı. “ULUSLAR ARASI MARKALARA KAVUŞMALI” Açılış konuşmasını yapan KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan, tekstil sektörüne öncülük eden Kahramanmaraş’ın, uluslararası üne sahip bir markaya kavuşması gerektiğini vurguladı. Bunun için üniversitenin sanayicilerle iş birliği içerisinde olduğunu hatırlatan Rektör Karaaslan, “Arzumuz artık bir tekstil merkezi olan şehrimizin uluslar arası üne sahip markalara kavuşmasıdır. Bunun için teknoloji transferinin yanı sıra moda ve tasarım faaliyetlerine de gerekli ağarlığın verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sanayicilerimizin bunu da başaracaklarına inanıyorum” diye konuştu. KSÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Karaarslan, Türkiye’de son yıllarda güzel gelişmeler olduğunu, bunların başında devletin, yeni fikirler, yeni çözümler bulma ve

more weight besides the technology transfer. I believe that our industrialists have the ambition to achieve this also,” the President Karaarslan said. He also stated that Turkey has been experiencing some nice developments in the recent years and the government is encouraging the people to the utmost for finding new ideas, new solutions and making appropriate production. “TURKEY TAKES ITS CUE FROM ECONOMIC CRISIS” And Mr. Ismail Gulle, President of ITHIB who made an opening speech at the summit held in Mehmet Akif Ersoy Cultural Center gave information about the textile sector. Reminding the saying of “A good scare is worth more than a good advice”, Mr. Gulle pointed out to the fact that Turkey took its cue from the economic crisis. Talking about the fact that the export rates double after each crisis experienced in the country, Mr. Gulle stated that Turkey has had a breakout in 2009 crisis. Mr. Gulle expressed that the crises arising in America and Europe reveal real economic strength of the countries and said,

18

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

uygun üretim yapabilme yolunda, insanları alabildiğine teşvik ettiğini kaydetti. “TÜRKİYE EKONOMİK KRİZLERDEN DERS ÇIKARTTI” Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen zirvenin açılışında konuşan İTHİB Başkanı İsmail Gülle ise, tekstil sektörüne ilişkin bilgiler verdi. “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünü hatırlatan Gülle, Türkiye’nin ekonomik krizlerden ders çıkartarak çıktığına işaret etti. Ülkede yaşanan her krizin ardından ihracat rakamlarının iki kat arttığını anlatan Gülle, Türkiye’nin 2009 krizinde hızlı bir çıkış yakaladığını kaydetti. Amerika ve Avrupa’da yaşanan krizlerin ülkelerin gerçek ekonomik gücünü ortaya çıkardığını dile getiren Gülle, “Krizler Amerika ve Avrupa Birliği’nin gerçek rengini ortaya çıkartıyor. Düne kadar boyalı makyajlı bir ekonomiyle yaşadıklarını gösterdi” açıklamasında bulundu. “AVRUPALILAR TEKNOLOJİYİ ELLERİNDE TUTTU” Gülle, Avrupa ülkelerindeki firmaların bir dönemin en büyük üreticiler olduğunu ancak bu işi bırakırken, teknolojiyi bırakmadıklarını belirtti. Avrupa ülkelerindeki tekstil firmalarının işin teknolojisini üreterek yolu-

“Crises reveal the true identity of America and European Union. These crises showed that they have been living with a disguised, painted economy until yesterday.” “EUROPEANS KEEP HOLD OF TECHNOLOGY” Mr. Gulle signified that the companies in European countries were the major manufacturers of the former periods but when they quit this business, they didn’t abandon technology. Sharing the information that the textile firms in Europe has been running their business by creating the technology that business needs, Mr. Gülle said, “They acted wisely. While they were leaving production in textile, they kept hold of the technology. They always managed and have still been managing. The countries which we thought to leave production in textile have great export rates following China.” “THE UNEMPLOYMENT RATE IS FAR BETTER THAN THE RATES IN EUROPEAN COUNTRIES” Reminding the ones saying “This business outdated and over, it should be ended”, Mr. Gülle then mentioned about the ones who keep saying “Textile is a sector which belongs to


İpliğinizi pazara çıkaracağız! İstanbul da %100 Pamuklu Örme İpliği Ara numaralar stok da hep hazır

Fatih Caddesi Ladin Sokak No: 9 Kurtas Han Kat: 5 Merter - İSTANBUL / TÜRKİYE Tel: +90 212 554 76 07 Fax: +90 212 556 09 78 Cep: +90 533 721 95 04 web: www.pamukiplik.com | e-mail: info@pamukiplik.com


PANORAMA

“TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK ORANIMIZ AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÇOK DAHA İYİ” Tekstil sektörü için “Bu iş görevini tamamlamıştır, bırakılmalıdır” diyenlerin olduğunu anımsatan Gülle, daha sonra “Tekstil gelişmekte olan ülkelerin sektörüdür”

denilmeye başlandığını anlattı. Tekstilin çok iyi yönetilmesi gereken bir sektör olduğunu vurgulayan Gülle, “Kriz döneminde tekstilin ne kadar önemli olduğu, işsizlik yüzde 28’lere çıktığında Türkiye’de görüldü. Ondan sonra Avrupa’da görüldü. Türkiye’de işsizlik oranımız Avrupa ülkelerinden çok daha iyi. Avrupa ülkelerinin işsizlik rakamları facia, hepimizin imrendiği gelişmiş olarak baktığı İspanya’da her 4 kişiden biri işsiz. Onun için üretim en önemli değerdir” şeklinde konuştu. Üretim sektörünün önemine de değinen Gülle, şunları kaydetti: “Tekstil Türkiye için önem-

developing countries”. Emphasizing that the textile is a sector to be managed efficiently, Mr. Gülle said, “To what extent the textile matters in the crisis period is understood when the unemployment rate reached to 28 percent in Turkey. Then Europe understood this. The unemployment rate in Turkey is far better than the rates in European countries. The unemployment rates of European countries are a total fail. In Spain, the country which everyone considers as developed and envies, one out of 4 persons is unemployed. That’s why production is the most important merit.” Mentioning the importance of production sector, Mr. Gulle continued, “Textile is an important sector for Turkey. We have a target of

500 billion dollar for 2023. I am not sure about how much of this target can be reached. But textile has a 80 billion dollar share in it. Right now, we are able to achieve 10 billion dollar. If we can make 10 billion more in 10 years, this is reality. We will reach 20 billion dollars. Ready-made clothing sector is in the same situation. In other words, the vision of this business is great. As, we have a major infrastructure. This year, we received investment incentive certificate at the amount of 55 billion dollar. Within this amount, 5 billion dollar belongs to textile investment. That is to say, textile receiving 5 billion dollar investment incentive certificate even under these circumstances is very meaningful.”

na devam ettiğini aktaran Gülle, “Akıllı bir şey yaptılar, tekstilde üretimden çıkarken teknolojiyi ellerinde tuttular. Hep yönettiler hala da yönetmeye devam ediyorlar. Tekstilden çıktı dediğimiz ülkeler Çin’den sonra büyük ihracata sahipler” dedi.

20

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

22

li bir sektör. 2023 de 500 milyar dolar hedef var. Bu ne kadar gerçekleşir bilmem, ama bunu içerisinde 80 milyar dolar tekstil payı var. Biz şu anda 10 yapıyoruz, 10 senede bir 10 daha yaparsak bizimki realite. 20 milyar doları yapacağız. Hazır giyimde aynı şekilde yani bu işin vizyonu çok ötelerde. Çünkü çok büyük bir alt yapı var. Bu sene 55 milyar dolar yatırım teşvik belgesi aldık. Bunun içerisinde tekstil yatırımı 5 milyar dolar. Yani tekstilin şu ortam içerisinde bile 5 milyar dolar yatırım teşvik belgesi alması son derece anlamlıdır.” DOĞAKA Genel Sekreter Vekili Onur Yıldız ise, “Bölgenin dış ticaret ve istihdamında yüksek değerlere sahip tekstil sektöründe, uluslararası rekabette avantaj sağlamak ve sektörde belirleyici rol oynayabilmek amacıyla, girdi ve enerji maliyetlerini azaltmaya yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ve buna paralel olarak teknolojik ilerleme önemli görülmektedir. Yeni plan döneminde de tekstil sektörümüze yeni dış pazarların kazandırılması, sektörün rekabet gücünün geliştirilmesine yönelik kümelenme politikaları, yenilikçiliğe dayalı patent geliştirme ve markalaşma çalışmaları devam edecektir” diye konuştu. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Ayşe Okur moderatörlüğünde ‘Tekstile Yön Verenler’

oturumu gerçekleştirildi. Oturumda İTHİB Başkanı İsmail Gülle, Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Hanifi Öksüz ve Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (ATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, katılımcılara iş tecrübelerini aktardı. Zirvenin ikinci ve üçüncü günü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde devam etti. Zirve kapsamında sektör her yönüyle değerlendirildi, sektöre yön veren firma sahipleri, yöneticiler ve kamu temsilcileri tarafından pazarlama, üretim, teknoloji, insan kaynakları ve enerji konularında panel ve sunumlar düzenlendi. Tekstil teknolojilerinin geldiği son nokta, akademik çalışmaların sektördeki yansımaları, Türkiye’den ve Dünya’dan katılan akademisyenler tarafından değerlendirildi. Ayrıca Zirve kapsamında düzenlenen “Ar-Ge Proje Pazarı” ile Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin Tekstil Mühendisliği Bölümlerindeki akademisyenler tarafından gerçekleştirilen, ticarileşmeyi bekleyen 52 proje sergilendi. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde yapılan birinci gün programında beş adet panel düzenlendi. Oturumlar sonunda Kahramanmaraş’ta üretilen kumaşlardan yapılan denim Show gala yemeğinde katılımcıların beğenisine sunuldu.

And Onur Yıldız, Deputy General Secretary of DOGAKA said, “In the textile sector which has a rich value for the foreign trade and employment in the region, R&D and Production Development works to decrease input and energy costs and technologic development in parallel with these are considered significant in terms of having advantage in the international competition and playing a determining role within the sector. During the new planning period, providing new foreign markets for the textile sector, aggregation policies to develop the competition power of the sector and studies for patent development and branding based on innovation will continue.” After the speeches, “Movers and Shakers of Textile” session was held under the under the moderation of Prof. Dr. Ayse Okur. At the session, Ismail Gulle, President of ITHIB, M. Hanifi Oksuz, Board Chairman of Kıpas Holding and Zeki Kıvanc, Board Chairman of Mediterranean Textile and Raw Material Exporters’ Association (ATHIB) shared their business experiences with the participants. The sec-

ond and third day of the summit continued in Kahramanmaras Sutcu Imam University. As part of the summit, the sector was evaluated in every aspects and company owners, managers and public representatives who are the movers and shakers of the sector made speeches at the panels and presentations about marketing, production, technology, human resources and energy. The latest point the textile technologies reach, the reflections of academic studies in the sector are evaluated by the academicians attending from Turkey and all around the world. Moreover, under the “R&D Market” event organized within the summit, 52 projects which are created by the academicians of the Textile Engineering Departments of different universities in Turkey and which are waiting to be commercialized were presented. At the first day’s program held in Mehmet Akif Ersoy Cultural Center, five panels were held. At the end of the sessions, Denim Show by which the clothes made of the fabric produced in Kahramanmaras was demonstrated to the participants during the gala dinner.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


XIII. ULUSLARARASI İZMİR TEKSTİL VE HAZIRGİYİM SEMPOZYUMU IITAS 2014 Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü olarak 30 yılı aşkın bir süredir geleneksel olarak düzenlediğimiz Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumlarının onüçüncüsü (IITAS 2014) 02-05 Nisan 2014 tarihleri arasında Antalya-Belek Maritim Pine Beach Resort’ta gerçekleştirilecektir. 2010 yılında düzenlenen IITAS 2010’a 18 ülkeden 800’ü aşkın akademisyen, tekstil ve hazır giyim sanayiinde çalışan üst ve orta düzey yöneticiler, işverenler ve öğrenciler katılmıştır. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından tekstil ve hazır giyim endüstrisinden gelen çok sayıda katılımcının ilgi odağı olan sempozyum, 2014 yılında da teknolojideki en son yeniliklerin ve güncel konuların paylaşıldığı, sektörün problemlerinin tartışıldığı ve karşılıklı bilgi alışverişinin sağlandığı bir platform olmayı sürdürecektir. Dünyanın en ünlü uzmanlarının ve firmalarının bildiriler sunacağı ve çeşitli aktiviteler ile zenginleştirilecek olan IITAS 2014’ün, sadece bir iş toplantısı olmayıp aynı zamanda eski dostlarının buluştuğu, güzel bir Antalya sahilinde hoş bir bahar atmosferiyle yeni dostlukların da kurulduğu bir ortam olacağını umut etmekteyiz. IITAS 2014’de özel olarak fonksiyonel ve teknik tekstillere yönelik 2BFUNTEX oturumu da düzenlenecektir. Ege Üniversitesi, Tekstil Mühendisliği Bölümünün de ortak olduğu Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı Projesi olan 2BFUNTEX (www.2bfuntex.eu) araştırma merkezleri, sanayi ve akademisyenler arasında işbirliği kurularak, fonksiyonel tekstiller konusundaki mevcut potansiyelin ortaya çıkarılması ve fonksiyonel tekstil malzemelerinin pazarda yerini almasını hızlandırmayı amaçlamaktadır. Sanayiciler ile akademisyenlerin bir araya geldiği en büyük organizasyonlardan birisi olan IITAS’ın da bu amaca yönelik en uygun platform olduğu kanısındayız. Uluslararası alanda ülkemizin adını başarılı bir şekilde duyurma yolunda önemli bir görev üstlenen, ülkemizde ve dünyada övgüyle söz edilen bir yere sahip Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu’ nun 13.süne katılımlarınızı bekliyoruz. Detaylı bilgi için www.iitas.ege.edu.tr adresinden faydalanabilir, iitas@mail.ege.edu.tr veya iitasege@gmail.com adreslerinden bize ulaşabilirsiniz. Prof. Dr. E. Perrin Akçakoca Kumbasar IITAS 2014 Düzenleme Kurulu Başkanı İletişim Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü, Bornova / İzmir Tel./Fax: 0232 3399222 e-posta: iitas@mail.ege.edu.tr, iitasege@gmail.com www.iitas.ege.edu.tr




PANORAMA

Örmecilerin 2023 hedefi 3,5 milyar dolar Knitters’ 2023 target is $ 3,5 billion Örme Sanayicileri Derneği Başkanı Fikri Kurt, örme kumaş ihracatında 2023 yılı hedeflerinin 2,5 kat büyüyerek 3,5 milyar doları yakalamak olduğunu açıkladı. ÖRSAD Başkanı, Türk örme kumaş sektörünün 2011 yılında dünyaya 165 bin ton örme kumaş satarak 1,3 milyar dolar, 2012 yılında ise 196 bin ton örme kumaş karşılığında 1,4 milyar dolar döviz girdisi sağladığını belirterek,

26

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

The chairperson of Association of Knitting Industrialists (ÖRSAD), Fikri Kurt has declared that their 2023 target in the knit fabric exports is to reach $ 3,5 billion by expanding two and a half times. ÖRSAD Chairperson stated that Turkish knit fabric sector provided foreign currency inflow of $ 1,3 billion by selling 165.000 tons of knit fabric to the world in 2011and $ 1,4



PANORAMA

28

sektörün bu ihracat hedefine 10 yıl içinde rahatlıkla ulaşacağını söyledi. 2008 yılından beri etkisini sürdüren dünyadaki ekonomik krize rağmen Türkiye’nin yuvarlak örgüden mamul örme kumaş ihracatının her yıl 100 ila 200 milyon dolar arasında arttığı bilgisini veren ÖRSAD Başkanı, “Örme kumaş ihracatımız her yıl ortalama 150 milyon dolar artıyor. Makine parkurumuz ise her yıl ithal edilen 1000 yeni makineyle daha da büyümektedir. Dolayısıyla sektörümüzün ihracattaki büyümesini gelecek 10 yılda aynı hızda sürmesi halinde 3,5 milyar dolarlık hedefi rahatlıkla yakalayabilecek” dedi. Türk örme sektörünün toplam 18 bin adetin üzerindeki makine parkuruyla örme kumaşta dünyanın sayılı birkaç ülkesinden biri olduğuna vurgu yapan ÖRSAD başkanı, bu kapasite ile Türkiye’nin Çin’den sonra en fazla makine parkuruna sahip ülke olduğunu ancak kumaş kalitesi bakımından Çin’den daha önde olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Türkiye’nin her ne kadar makine sayısı bakımından Çin’in gerisinde olsa da sahip olduğu teknolojinin yeni ve modern olması sayesinde kumaş kalitesi ve ihraç edilen kumaşların kilogram satış fiyatlarının Çin’den yüzde 60 daha iyi konumda. Bu gerçeği Avrupa Birliğinin resmi istatistik bürosu Eurostat verilerinde görebiliyoruz. 2012 yılında gerçekleştirdiği 196 bin ton örme kumaşın yüzde 37’sini AB ülkelerine satan Türkiye, bu pazara

2012 yılında 73 bin ton örme kumaş satmıştır. Bu ihracatın parasal karşılığı 427 milyon Euro’dur. Pazardaki en önemli rakibimiz olan Çin ise aynı dönemde toplam 84,5 bin ton tutarında örme kumaş satmış ancak döviz geliri olarak ancak 294,2 milyon Euro elde edebilmiştir. Türkiye’nin AB ülkelerine gerçekleştirdiği örme kumaş ihracatında ortalama satış fiyatı kilogramda 5,8 euro iken Çin’in 3,5 eurodur. Yani Türkiye, Çin’e göre, yüzde 60 daha pahalı kumaş satmaktadır.” Örme sektörünün 2023 yılı hedefleri hakkında bu önemli açıklamayı yapan ÖRSAD Başkanı son olarak, Türkiye’nin tekstil ve tekstil ürünleri ihracatında 2023 yılı için ihracat hedefinin 20 milyar dolar olduğunu hatırlatarak bu ihracat içinde örme kumaşın ihracat payının yüzde 17,5’ler seviyesinde olduğu bilgisini verdi.

billion in return for 196.000 tons of knit fabric in 2012, and said that the sector will easily reach this target in a decade.Chairperson of ÖRSAD informed that there has been a surge of $ 100-200 million in export ranging from circular knitting to product knit fabric despite the economic turmoil in the world, which has been prevailing since 2008, and said: “Our knit fabric requirements are gradually increasing. Our machinery is growingfurther with 1000 new machines imported every year. Therefore, the sector will easily reach the target of $ 3,5 billion in the event that it maintains its growth rate in the next decade.” Underlying the fact that Turkish knit sector is among the limited countries in knit fabric in the world with its machinery over 18.000 in total, ÖRSAD Chairperson stated that with this capacity, Turkey is second to China having the greatest number of machinery; but Turkey precedes China in respect of fabric quality, and said: “Notwithstanding Turkey is behind China in respect of the number of machines,

its fabric quality and selling prices per kg for the exported fabric are in 60 % better condition than China thanks to its new and modern technology. We can acquire this fact from Eurostat data, European Union’s official statistics bureau. Selling 37 % of 196.000 tons of knit fabric produced in 2012 to the EU countries, Turkey sold 73.000 tons of knit fabric to that market in 2012. The monetary equivalent of this export is $ 427 million. Our most important opponent China sold 84,5 tons of knit fabric in total at the same period, but it can only acquire $ 294,2 million as inflow of receipts. Turkey’s selling price per kg of knit fabric exports to EU countries is $ 5,8 while this figure is $ 3,5 for China. In other words, Turkey sells fabric 60 % more expensive than China.” Making this critical statement as regards knit sector’s 2023 targets, ÖRSAD Chairperson recalled that Turkey’s 2023 target of knitsector for the textile and textile products is $ 20 billion, and informed that the export share of knit fabric hovers around the level of 17,5%.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

Ak-Kim’e “Ar-Ge Merkezi” Belgesi

“R&D Center” Certificate to Ak-Kim Ak-Kim Kimya, 2011 yılından itibaren daha sistematik bir şekilde ele aldığı Ar-Ge faaliyetlerinde önemli bir aşamayı daha geçti. İlgili mevzuatın gerektirdiği altyapı ve personel sayısına ulaşılmasının ardından Ak-Kim’in TC

30

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Ak-Kim Chemistry reached an important base again in its R&D activities which have been dealt with more systematically since 2011. After achieving the infrastructure and reaching the employee number required by the ap-



PANORAMA

Türkiye’nin öncü kimyasal madde üreticisi Ak-Kim’in, “Ar-Ge Merkezi” belgesi almak üzere TC Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yaptığı başvuru 25 Ekim 2013 tarihinde kabul edildi. Turkey’s leading chemicals producer Ak-Kim’s application made to the Ministry of Science, Industry and Technology of Turkish Republic to receive a “R&D Center” certificate is accepted in October 25, 2013.

32

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yaptığı başvuru 25 Ekim 2013 tarihinde kabul edildi. Ar-Ge Merkezi belgesini Ak-Kim Kimya Ar-Ge Direktörü Yalçın Mehmet Tanes, 15-16 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen II. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakanı Nihat Ergün’ün elinden aldı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Doç. Dr. Mehmet Yalçın Tanes “Yenilikçilik vizyonumuzla her zaman Ar-Ge faaliyetlerini önemseyen bir kurum olduk. Daha önce de mevcut olan Ar-Ge faaliyetlerimiz 2011 yılından itibaren daha sistematik bir şekilde ele alınmaya başlanmıştı. Bu yolda önemli bir aşamayı

Temmuz 2013’te 2.256 m2’lik alana kurulu, içinde 4 laboratuvar, çeşitli büyüklüklerde ofis, toplantı odaları, seminer ve dinlenme salonları bulunduran yüksek teknolojiye sahip yeni Ar-Ge binamızın hizmete açılmasıyla geçmiştik. Ar-Ge Merkezi Belgesini almamızla birlikte ülkemizin Ar-Ge açısından önde gelen firmalarından birisi olduğumuz tescillenmiş oldu.” dedi. “Know-How üreten öncü bir Ar-Ge merkezi olmak” vizyonuyla yola çıktıklarını belirten Tanes, sözlerine şöyle devam etti “Eylül 2013 itibariyle performans kimyasalları alanında 30 yeni ürün geliştirdik. 2013 yılı sonuna kadar da, bu yılki hedeflerimiz doğrultusunda yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz.”

plicable legislation, the application made by Ak-Kim to the Ministry of Science, Industry and Technology of Turkish Republic is accepted in October 25, 2013. The R&D Center certificate is given to Yalçın Mehmet Tanes, R&D Director of Ak-Kim Chemistry by Nihat Ergün, Minister of Science, Industry and Technology during the II. R&D Centers Summit held in Istanbul Convention Center in 15-16 November. Sharing his remarks about the subject, Assoc. Prof. Dr. Mehmet Yalçın Tanes, R&D Director of AkKim said, “We are a corporation which has always been giving a lot of importance to R&D activities with our vision of innovation. Our R&D studies which has been a part of our corporation before are being

dealt with more systematically since 2011. We made a great progress by putting the new, high end R&D building having 4 laboratories, varisized offices, meeting rooms, seminar halls and lounges built on a 2.256 m2 area into service in July 2013. With this R&D Center Certificate, it is officially registered that we are one of the leading companies in Turkey in terms of R&D.” Mr. Tanes stating that they have started out with the vision of “being a leading R&D Center producing Know-How” and continued, “As of September 2013, we developed 30 new products in the field of performance chemicals. And until the end of 2013, we will continue developing new products in line with our targets for this year.”

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

TEMSAD Kahramanmaraş’lı üreticilere seslendi TEMSAD addressed the manufacturers of Kahramanmaras Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, DOĞAKA(Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı) ve Sütçü İmam Üniversitesi İşbirliği ile düzenlenen “Uluslararası Tekstil Zirvesi “ndeki “Türk Tekstil Makine Sektörü ve Geleceği” konulu panele TEMSAD Başkanı Adil Nal-

34

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

The President of the TEMSAD Adil Nalbant and the Vice Presidents Mehmet Agrikli and Numan Gurel attended the panel about “the Turkish Textile Machinery Sector and its Future” in “the International Textile Summit” organized with the cooperation of the



PANORAMA

bant, Başkan Yardımcıları; Mehmet Ağrikli ve Numan Gürel de katıldı. Panelde TEMSAD Başkan Yardımcısı Numan Gürel; TEMSAD’ın 1998 yılında kurulmasından günümüze kadar geçen 15 Yılda katettiği gelişmeleri ve Türk tekstil makine sektörünün genel durumunu anlattı. TEMSAD’ın diğer Başkan Yardımcısı

36

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Chamber of Commerce and Industry of Kahramanmaras, the DOGAKA (East Mediterranean Development Agency) and Sutcu Imam University, as well. Vice President of the TEMSAD Numan Gurel explained the progresses achieved by the TEMSAD in 15 years from its establishment in 1998 until today and the general situa-



PANORAMA

38

Mehmet Ağrikli ise; Türk tekstil makine üreticilerinin yurt içi ve yurt dışı pazarlarında karşılaştıkları sorunları anlattı. TEMSAD Başkanı Adil Nalbant ise; “Tekstil Makine Sektörü Problemleri İçin Çözüm Önerileri” konulu bir sunum yaptı. Sunumda; TEMSAD’ın defalarca dikkat çektiği ve hala bir sorun olmaya devam eden konuları tekrar gündeme

getiren Başkan Adil Nalbant, tekstil üreticilerimizden yerli makine üreticilerine destek olmaları gerektiğini tekrarladı. Yabancı makine hayranlığının hala devam ettiğini belirten TEMSAD Başkanı, Ar-Ge konusunun önemine dikkat çekerek, iplik, dokuma ve örgü makinelerinin ülkemizde üretilebilmesi için daha çok desteğe ihtiyaç olduğunu belirtti.

tion of the Turkish textile machinery sector. The other Vice President of the TEMSAD Mehmet Agrikli articulated the problems encountered by the Turkish textile machinery producers in the domestic and foreign markets. The President of the TEMSAD Adil Nalbant made a presentation about “Proposals of Solution to the Problems of the Textile Machinery Sector”. The President Adil Nalbant brought forward again the issues to which

the TEMSAD drew attention repeatedly and which still continue to be problems and repeated that the textile manufacturers must support the domestic machinery producers. Indicating that the admiration of the foreign machinery still continues, the President of the TEMSAD stated that more support is required to produce the thread, weaving and knitting machinery in our country by drawing attention to the significance of the R&D issue.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

DOW’dan Avrupa’ya yatırım DOW announces investment in Europe Dow Chemical Şirketi iş birimi Dow Elastomers, Torrugana İspanya’da sıcak eriyik yapıştırıcılar için Affinity TM GA Polyolefin Elastomerlerin (POEs) üretimine başlayacak. Affinity TM GA POE’nin Avrupa’da üretilmesine ilk kez başlanacağından bu durum DOW için bir mihenk taşı oldu. Tarragona’da Affinity TM GA POEs’nin üretilme kararı, Dow’un mevcut kapasitesini sıcak eriyik yapıştırıcı pazarına (HMA) hizmet etmek üzere genişletmesini sağlayacak. 2014’ün

Dow Elastomers, a business unit of The Dow Chemical Company, will begin the production of AFFINITY™ GA Polyolefin Elastomers (POEs) for hot melt adhesives in Tarragona, Spain. This is a milestone for Dow, as it is the first time the production of AFFINITY™ GA

40

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

1. çeyreğinde üretime başlayacak Freeport Texas’taki mevcut tesisinkine ek olarak, Tarragona’daki kapasite, Dow’a küresel müşteri tabanına daha iyi hizmet etmek için 2 kıtadan kaynak sağlama olanağı sunacak. Dow Elastomers, Elektrik,Telekomünikasyon Başkanı Dr. Kim Ann Min konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Tarragona’daki yatırımla oluşturulan ölçek avantajı ve ürün esnekliği Dow’a müşterilerinin ve endüstrinin değişen ve büyüyen

POEs will take place in Europe. The decision to produce AFFINITY™ GA POEs in Tarragona will expand Dow’s current capacity to serve the hot melt adhesives (HMA) market and is expected to come on-line in Q1 2014. Adding to existing production in Freeport,



PANORAMA

42

ihtiyaçlarını karşılamaya konusunda yardımcı olacak. Aynı zamanda pazar dinamiklerine hızlı bir şekilde cevap verme konusundaki yeteneğini arttıracak. Tarragona’daki yatırımı ile ABD Gulf Coast’ta önceden piyasaya sunulmuş yeni High Melt Index (HMI) elastomerlerinin sunduğu esneklik, Dow paketleme hattının sonunda HMA’lara olan talebin karşılanmasını sağlayacak. Sağlık ve hijyen uygulamaları için nonwoven üretimi gerçekleştirilecek.” Elastomer Electrical Telecommunications Küresel Pazarlama Direktörü David Mitchell şu açıklamaları ekliyor: “Affinity TM GA daha önce geleneksel formülasyonlarla başarılamayan son kullanım avantajları sağlayacak, maliyet tasarrufu ile sıra dışı performans sonuçlarını kombine edecek. Tarragona’daki yatırımımız, gerçek anlamda farklılaştırılmış ürünler sunma ve müşterilerimizin sürekli büyüme konusunda artan talebini karşılama konusundaki yeteneğimizin bir göstergesi.” Affinity TM GA POEs HMA formülasyonları ve

bir dizi polimer modifikasyonu uygulamaları için özel olarak geliştirilmiştir. Yüksek akım, düşük kristalinite, düşük molekül ağırlığını bir araya getiren yeni kimya ile karakterize edilen Affinity TM GA POE işlemci ve formülatörlerin termoplastik polyolefin karışımlarında daha hızlı akmasını sağlar ve bu da artan esneklik ve dayanıklılık sağlar. Diğer taraftan HMA’lar bağ kuvvetini arttırır. Müşteriler daha az pıhtılaşma ve kömürleşme ile karşı karşıya kalır. Daha az ekipman hatası, daha az arızalanma ile karşılaşılır ve bakımdan kaynaklanan maliyet tasarrufu elde edilmesini sağlar. Bu nitelikler Affinity TM GA’nın HMA pazarında kazanan teknoloji olarak konumlanmasını sağlıyor. Dow, POE’nin en büyük küresel üreticisi olup, geniş bir ürün portföyü sunmaktadır. Ulaşım, paketleme, yapıştırıcılar, su geçirmeyen membranlar, sağlık ve hijyen, nonwovenlar, ayakkabı ve müşteri çözümlerini içeren çeşitli uygulamalarda ve pazar segmentlerinde 40 yıldan fazla deneyime sahiptir.

Texas, the capacity in Tarragona will enable sourcing from two continents, helping Dow to better serve its global customer base. “The scale advantages and product flexibility delivered through this investment in Tarragona will enable Dow to continue to meet the growing and evolving needs of our customers and the industry, while bolstering our ability to react quickly to market dynamics,” said Kim Ann Mink, Ph.D., Business President, Dow Elastomers, Electrical & Telecommunications. “This investment in Tarragona along with the flexibility offered at our new, previously announced High Melt Index (HMI) elastomers train on the U.S. Gulf Coast will help ensure Dow keeps pace with demands for HMAs in end-of-line packaging and non-wovens for health and hygiene applications”. “AFFINITY™ GA combines exceptional performance results with demonstrated cost savings to deliver end-user advantages not previously attainable with conventional formulations,” said David Mitchell, Global Marketing Director, Elastomers, Electrical & Telecommunications. “This Tarragona train is a direct investment in our ability to meet growing demand for truly differentiated products, and in the continued growth of our customers and our business around the world.” AFFINITY™ GA POEs are specifically developed for HMA formulations and a range

of polymer modification applications, and are characterized by novel chemistry that combines high flow, low crystallinity and low molecular weight, allowing processors and formulators to achieve faster flow in thermoplastic polyolefin blends that can demonstrate increased flexibility and durability, and HMAs that enhance bond strength. Customers may also achieve reduced clogging and charring, resulting in cost savings from less equipment failures, downtime and maintenance. These attributes position AFFINITY™ GA to be the winning technology in the HMA market. Dow is the largest global producer of POEs, offering the broadest product portfolio, and has more than 40 years of experience in a variety of application and market segments, including transportation, packaging, adhesives, waterproofing membranes, health and hygiene, non-wovens, footwear and consumer solutions.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

Tekstil sektöründe dev birleşme Giant merger in textile sector 44

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


PANORAMA

Dünyanın en büyük entegre polimer ve elyaf üreticileri arasında yer alan, LYCRA® elyaf ve COOLMAX® kumaş markalarının sahibi INVISTA, Avrupa’nın lider polyester elyaf üreticilerinden ADVANSA’nın giyim sektörüne özel, üstün nitelikli polyester ürün gamını bünyesine kattı. Bu anlaşma ile, ADVANSA’nın COOLMAX® ve THERMOLITE® markalarıyla ilgili Avrupa genelindeki lisanslı hakları yine INVISTA’ya dönerken, ADVANSA’nın THERMACOOL® markası da INVISTA bünyesine geçmiş oldu. INVISTA’nın elyaf ve giyim endüstrisinin her zaman uzun vadeli çözüm ortağı olacağının altını çizmesi açısından bu anlaşma, sektör için de önemli bir haber olarak ön plana çıkıyor. Daha önce, COOLMAX® ve THERMOLITE® markaların Avrupa’daki lisanslarına sahip olan ADVANSA, bu iki markanın Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki kullanımlarında bundan sonra, INVISTA ile yapacağı lisans anlaşmaları üzerinden hareket edecek. Bu önemli anlaşma, INVISTA’nın marka ve teknoloji portföyünü genişletmekle birlikte, tüm müşterilerine iş geliştirme ve tekstil zincirinde daha etkin olma imkanı da sunacak. INVISTA Giyim’in Başkanı Dave Trerotola konu hakkında “Müşterilerimiz için eşi görülmemiş başarı imkanla-

INVISTA, theowner of theLYCRA® Fiber and COOLMAX® fabric brands, which are among thebiggest integrated polymer and fibermanufacturers in the world,has incorporated Europe’s one of the leading polyester fibermanufacturer ADVANSA’s product range that is highly-qualified and particular to clothing sector. While Europe-wide licensing rights of ADVANSA as regardsCOOLMAX® and THERMOLITE® brands again turn to INVISTA with this agreement, ADVANSA’s THERMACOOL® brand has incorporated into INVISTA. This agreement comes to the forefront as critical news in the sector in the sense of underlining that INVISTA will always be long-term solution partner of fiber and clothing sector. ADVANSA, previously possessing European licenses of COOLMAX® and THERMOLITE® brands, will henceforward take actions based upon the license agreements with INVISTA for those two brands’usage in Europe, Middle East and Africa. In addition to expanding INVISTA’s brand and technology portfolio, this critical agreement will also provide all the customers the opportunity of business development and being more active in the textile chains. The president of INVISTA Clothing Dave Trerotola

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

45




PANORAMA

rı sağlayacağını umduğumuz bu anlaşma ile COOLMAX®, THERMOLITE® ve THERMACOOL® markalarının global satış ve pazarlama hakkına sahip olmaktan dolayı büyük heyecan duyuyoruz. Teknoloji ve ürün portföyümüzü daha da genişleten bu anlaşma ile müşterilerimiz, sıcak veya serin kumaşlarla üretmek konusunda daha özgür ve yaratıcı olabilecekler” yorumunu yaptı. ADVANSA’nın CEO’su Dr. Heinz Meierkord ise şunları söyledi: “Bu anlaşma, ADVANSA’nın daha da güçlenmesini sağlamanın yanı sıra, yeni gelişmelere odaklanmamız konusunda da bizler için önemli bir fırsat oldu.” INVISTA, ADVANSA konusunda gerekli kilit çalışanları ve temsilcileri de kadrosuna dahil etti. Markalar hakkında, satış ve iş desteği çalışmaları çoktan işlerlik kazanmış durumda. Anlaşma, ADVANSA’nın ev tekstiline yönelik markalı elyaf dolgu ürünlerini, dokuma olmayan ürünlerini, kağıt endüstrisi ürünlerini ve Almanya’daki üretim tesislerini kapsamıyor. Avrupa’nın lider polyester elyaf üreticilerinden biri olan ADVANSA, müşterilerine standart ve markasız elyaflarıyla hizmet vermeye devam edecek. COOLMAX®, LYCRA®, THERMOLITE® ve THERMACOOL®, INVISTA’nın ticari markalarıdır.

has commented: “We thrill of having the rights of global selling andmarketing of COOLMAX®, THERMOLITE® and THERMACOOL® brands with this agreement, which, we hope, will provide our customers unprecedented success opportunities. Our customers will befreer and more creative on manufacturing warm and cool fabrics with this agreement, which gradually expands our technology and product portfolio.” Dr. Heinz Meierkord, CEO of ADVANSA, said: “Besides providing ADVANSA to become more powerful, this agreement also became a critical opportunity for us tofocus on new developments.” INVISTA chose up the key employees and representatives needed with respect to ADVANSA. Selling and business support workson brands have already become effective. ADVANSA’s brandedfiber filling products towards home textile, nonwoven products,paper industry products and manufacturing plant in German to do not fall within the purview of this agreement. Europe’s one of the leading polyester fibermanufacturer ADVANSA will continue to perform services to the customers with standart and off-brand fibers.COOLMAX®, LYCRA®, THERMOLITE® ve THERMACOOL® are trade marks of INVISTA.

48

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

2015 İlkbahar Yaz trendleri Trends of 2015 Spring Summer 50

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Cotton Council International ve Cotton Incorporated, gelenekselleşen gelecek sezon trendlerini Türk tekstil ve hazır giyim sektörüne tanıttı. Wyndham İstanbul Petek Otel’de 31 Ekim 2013 tarihinde gerçekleşen sunumda Türk tekstil, hazır giyim ve tasarım sektöründen 100’ü aşkın katılımcı, İlkbahar / Yaz 2015 sezonunun kumaş, renk ve siluet trendlerini yakından görme fırsatı elde etti. Laboratuvar: Renkler: Yumuşak, rahatlatıcı ve hafifçe endüstriyel bu palet modern hissini korurken ge-

Cotton Incorporated and Cotton Council International continued their tradition of bringing tomorrows fashion trends to the Turkish textile and garment industry at Wyndham Istanbul Petek Hotel on the 1st of October 2013. More than 100 executives from Turkish textile, garment and design sectors saw the garments, color and silhoutte trends of 2015 Spring/Summer.


PANORAMA

niş bir çekime sahip. Optik beyaz lila, masum pembe ve baby blue renklerinin ideal fonunu oluşturuyor. Tozlu pastel tonlar transparan beyaz, off white ve bej ile eşleşince bir anda bambaşka bir hale dönüşüyor. Genel etki çağdaş olmakla birlikte renk hikayesi hatları ortaya koyarken diğer yandan da hoş bir karşılamaya da sahip. Trendler: Transparan, sanat ve tasarımı hatırlatan yaklaşım apaçık ideali gösterirken bakanı elle tutulur nezaket ve hassasiyetle bağlıyor. Abartısız fakat duygusal ambalaj, motif ve görsel estetikle ürünlere, tasarımlara ve mimariye otantiklik katıp tüketicinin güvenini kazanıyor. Labora-

Laboratory Color: Soft, comforting and slightly industrial, this palette has widespread appeal while maintaining a modern vibe. Clinical, optical white is the perfect backdrop for dependable lilac, innocent pink and baby blue. Straightforward, powdery pastels get a make-over when paired with transparent white, off whites and beige. The overall effect is contemporary, keeping this color story edgy but welcoming. Trend: A transparent, evocative approach to art and design that displays a certain straightforward ideal, but also engages the viewer through a palpable tenderness and vulnerability. Gaining the confidence of the consumer and adding an authenticity to products, design and architecture through understated but emotional packaging, motifs and visual esthetic. Laboratory is a focused trend that maintains integrity and confidence; much needed when weeding through the layers of superficial ingenuity. Empathy Color: Pulsating from top to bottom, Empathy is rife with intense colors that do not pause, but instead maintain a powerful and expressive presence. A statement palette of amplified marigold, fire engine r red, ultra green and a plethora of inyour-face grapes, we pause to absorb its presence. Challenging and emotionally charged, this graphic palette of colors defies all and jolts the viewer with a rush of adrenaline. Trend: A demonstrative story that illustrates the power of unadulterated love, emotion, and, most important,

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

51




PANORAMA

tuvar, bütünlük ve güveni koruyan odaklanmış bir trend olup yüzeysel beceri katmanları arasında ayıklama yaparken böylesine oldukça ihtiyaç duyulmaktadır. Empati: Renkler: Baştan aşağı titreşimlerle dolu Empati bir an için duraksamayan yoğun renklerle dolu ancak buna rağmen güçlü ve anlamlı bir görünüş sergilemekte. Abartılı ka-

empathy. Desensitized from conventional feeling as a by-product of our digital age, we yearn for design, product, experience and architecture that seize us. Rooted in the ideology of expressing and receiving pure emotion, we create communal shared ties with our communities, our work, and, most important, with ourselves. Discipline: Color: A steady palette of colors for the discerning eye. Slightly muted and dusty,

54

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

dife çiçeği, itfaiye kırmızısı, ultra yeşil ve dopdolu misket renklerinin beyanı olan bu paletin varlığını içimize çekmek için duraksıyoruz. Meydan okuyan ve duygu yüklü bu grafik renk paleti herşeye kafa tutarken göreni adrenalin patlaması ile sarsmakta. Trendler: Katıksız aşk, duygu ve en önemlisi empatinin gücünü simgeleyen temsili bir hikaye. Dijital çağımızın yan ürünü olarak geleneksel duygulara duyarsızlaştırılmış bizler, bizi tutsak

these shades effortless enhance more vibrant hues and can be artistically applied to sophisticated print and pattern motifs. Black and burgundy anchor this palette, while grayed lilac and dewy green give it a touch of femininity. The real bones of the story are soft almond and gunmetal gray, reliable but distinguished; graceful colors that simply work for all markets. Trend: What might be considered a counter-intuitive philosophy in the creative world, we find the idea of discipline taking on new facets of interest. Whi-



PANORAMA

eden tasarım, ürün, tecrübe veya mimariye hasret içindeyiz. Saf duyguları ifade etme ve alma ideolojisine bağlı kalarak bizler, toplumumuzla, işimizle ve en önemlisi kendimizle muşterek paylaşılan bağlar oluşturuyoruz. Disiplin: Renkler: Kolay anlayan gözler için sağlam duran bir renk paleti. Biraz donuk ve tozlu olan bu tonlar hiçbir çaba harcamadan daha canlı renkleri zenginleştirip desen ve baskı motiflerinde sanatsal bir şekilde kullanılabilir. Siyah ve şarap rengi bu paletin çapası olurken grileşmiş lila ve buğulu yeşil kadınsı dokunuşu ifade ediyor. Hikayenin iskeletini ise güvenilir fakat seçkin duran yumuşak badem ve metal gri renkleri oluşturuyor; bu latif tonlar basit bir ifadeyle bütün pazarlarda işe yarıyor. Trendler: Değişen dünyada sezgisel felsefeye karşıt olarak değerlendirilebilecek alanda biz ilginin yeni kesitlerinde disiplin fikrini buluyoruz. Proses dahilinde marifetin doğal patlamaları ve çılgın yenilikçi aklın yeri olsa da biz kendine hakimiyet fikrini ve ne anlama geldiğini tekrar ele alıyoruz. Sanatçı

le the unhinged, creative mind and spontaneous bursts of ingenuity certainly have their place in the process, we re-examine the idea of self-control and what it means. Living on the fringe as an artist or designer may or may not enhance the experience or the product; perhaps we are getting more results by setting up stricter parameters. Elastic: Color: A group of colors that have chameleon-like qualities adapts to our ever chan-

56

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

veya tasarımcı olarak uçlarda yaşamak ürün veya tecrübeyi zenginleştirebilir de hiçbirşey katmayabilir de; katı kurallar koyarak muhtemelen bizler daha fazla sonuç alıyoruz. Elastik: Renkler: Bukalemun benzeri ozelliklere sahip renkler gurubu sürekli değişen kentsel çevremize uyum sağlıyor. Aqua maviler hayat dolu mırıldanırken asfalt siyahı onların el değmemiş varlığına mükemmel çerçeveyi çiziyor. Çiçeksi tonlar paleti vahşi çiçek motiflerinde güzelliştiriyor ve optik beyaz da enerjik fakat süslü olmayan tonlardan oluşan bu gür palete tuval oluyor. Trendler: Perakende ve tasarım çevrelerinin devamlı değişimine uyum sağlamak için sürekli değişen Elastik, tüketiciyi bağlama ihtiyacına hitap ediyor. Mimar ve tasarımcılar giderek kalabalıklaşan şehir ve kentlerimizden azami ölçüde faydalanırken “Devamlı değişim, hareket” kavramı fonksiyonellik ile el ele ilerlemekte. Alan veya tasarımları yeni amaçlara göre düzenleme tüketicinin esasen ihtiyaçlarını gideren tecrübe arzusuna hevesle cazip gelmekte. Bu,

ging urban environments. The aquatic blues hum with vitality, as asphalt black makes the perfect outline to their pristine presence. Floral shades pretty up the palette in wild flower motifs, and optical white lends us the blank canvas in which to showcase this lush palette of energetic but unfussy shades. Trend: Morphing to adapt to the perpetual change of retail and design environments, Elastic speaks to the need of engaging the consumer. The notion of “perpetual motion” goes hand-in-hand with functionality



PANORAMA

aynı zamanda tabanlarına kulak veren marka ve tasarımcılara itibar kazandırmakta. Mükemmel Şimdi: Renkler: Avangart tonlarla belirgin kişiliği zarifçe bir araya getiren klasik tonların meraklı koleksiyonu. Geleneksel deniz mavisi, zeytin yeşili ve siyah, tropikal yeşil ve yumuşak leylak renginin modern ve sanatsal çıkışına zemin hazırlıyor. Palet, koyulaşan eflatun rengi ile hoş bir kıvrım kazanırken tereyağı sarısı bir yandan çatışırken aynı zamanda hikayeye ilginç bir ruhsal derinlik hissi veren yenilikçi dokunuş olmakta. Trendler: Zaman lükste doruk nokta olarak değerlendirilirken biz neden şimdiki anda yaşayamıyoruz. Gerçek zaman ve hayal edilen zaman ne? Biz şu anda en mutluyken, neden sürekli geçmişin veya belirsiz geleceğin üzerinde duruyoruz? Şu an burada olan sanat, müzik, moda ve edebiyata değer verdikçe zamanı “Mükemmel Şimdiki Zaman” olarak yeniden tanımlıyor ister bir an veya birkaç hafta sürsün; son kullanım tarihi olan nesne veya tecrübeleri takdir etmeyi öğreniyoruz.

as architects and designers make the most of our ever populated cities and towns. The idea of re-purposing space or design on a whim appeals to the consumer’s desire to have a virtually catered experience. It also gives brands and designers credibility by listening to their base. Present Perfect: Color: A curious collection of classic tones that elegantly incorporate avant-garde shades with distinct personality. Traditional sea blue, olive green, and black lay the groundwork for an artistic and modern punch of tropical green and soft lilac. The palette gets a pretty spin with a darkened violet, and buttery yellow adds a novel touch as it simultaneously clashes but adds a quirky sense of etherealism to the story. Trend: When time is considered the ultimate in luxury, why can’t we live in the present? What is real time and what is imagined time? As we are happiest in the moment, why do we constantly dwell on the past and the unpredictable future? We redefine time in “Present Perfect” as we start to put value on art, music fashion and literature that is here and now;

58

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

İLKBAHAR / YAZ 2015 KUMAŞ NOTLARI Laboratuvar: 1.Zarif trikolar yeni tüvid görüntüsünü bayan giyime taşıyor 2.Pamuk gömlekliklerde çok renkli, durgun ve benekli baskılar 3.Şardonlu pamuk kumaşlara yapılan şeffaf kaplama rahat giyime soğukluk getiriyor. Empati: 1.Pamuklu örgülerde kat kat melanj iplikler 2.Pamuklu şambre’de 3-boyutlu görüntü için kırışıklar ve elle boyama 3.İnce fitilli kadifelerde akmış ikat baskılar. Disiplin: 1.Floklu filigran desenler pamuk denimde dokuyu zenginleştiriyor 2.Sert geometrik desenler pamuklu jakarları modernize ediyor 3.Dar pliseler yumuşak pamuk vuallere yapısallık katıyor. Elastik: 1.Siyah ve beyaz desenler ince pamuklu çift kat kumaşlarda bir önde bir arkada görünüyor 2.Denimdeki kumaş bloklamada az belirgin kontrast 3.Yapılandırılmış çizgilerde bariz desen sızıntıları. Mükemmel Şimdi: 1.Mermer benzeri baskılar bükülmüş boyut hissi veriyor 2.Erkeksi açık yapılar pamuk dantele alternatif oluşturuyor 3.Pamuklu örgülerde transparan çizgiler ve batik boyama desenleri bir araya geliyor

whether it be a moment or a few weeks, we learn to appreciate items or experiences that have an expiration date. Spring/Summer 2015 Fabric Bullets Laboratory: 1.Elegant knitwear channels new tweed looks for women 2.Colorful, static and speckled prints in microscopic scale on cotton shirting 3.Clear laminate coating on a cotton fleece gives a clinical feel to loungewear. Empathy: 1.Cascading heathered yarns on cotton knitwear 2.Crinkle effect and hand painting add a 3-D appearance to a cotton chambray 3.Bleeding ikat print on a fine wale corduroy. Discipline: 1.Filigree patterns with flocking enhances texture on cotton denim 2.Rigid geometric patterns modernize a cotton jacquard 3.Pin tuck pleats adds structure to a soft, cotton voile. Elastic: 1.Black and white patterns reverse on a light weight cotton doublecloth 2.Subtle contrast in fabric blocking on denim 3.Loud pattern seeps through to a composed stripe. Present Perfect: 1.Marbleized print gives a warped sense of dimension 2.Masculine open construction creates an alternative to cotton lace 3.Transparent stripes combine with tie dye pattern on a cotton knit.



PANORAMA

Electrolux Profesyonel Dünya Başkanı Alberto Zanata

Electrolux Profesyonel Türkiye, İş Ortakları ile Sapanca’da buluştu... Türkiye’de 25 yıldır hizmet veren Electrolux Profesyonel Türkiye İş Ortakları Toplantısı’na; Electrolux Profesyonel Dünya Başkanı Alberto Zanata, Bölge Başkan Yardımcısı Thomas Pfeiffer ve Electrolux Profesyonel’in yurtdışından gelen ürün müdürleri de katılım gösterdi. “Electrolux Profesyonel Türkiye Yetkili İş Ortakları Toplantısı” 7-9 Kasım 2013 tarihlerinde NG Sapanca Hotel’de gerçekleşti. Türkiye’nin tüm bölgelerinden 250 bayi ve servisin katıldığı toplantıda Electrolux Profesyonel’in yeni ürünleri tanıtıldı. Gala Gecesi’nde, farklı kategorilerde 2013 yılının en başarılı Electrolux İş Ortakları’na hediyeleri verildi. Electrolux İş Ortakları Toplantısı’na katılan tüm firmalara plaketleri dağıtıldı. Ayrıca, tüm katılımcılara Electrolux Beyaz Eşya Grubu’ndan küçük ev aletleri hediye edildi. Çamaşırhane Grubu’ndan da yeni 5000 Serisi yıkama ve kurutma makineleri tanıtıldı.

60

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

ürün serisinin dünyanın dört bir yanındaki profesyonel çamaşırhane sektörü kullanıcılarının ve uzmanlarının katkılarıyla tasarlandığını dile getiren Electrolux Profesyonel Türkiye Çamaşırhane Sistemleri Satış Müdürü Bozan Karaca, “Profesyonellerle yakın işbirliğimiz, gerçek kullanıcıların ihtiyaçlarıyla örtüşerek tasarımımızı biçimlendirmemize yardımcı oldu. Yeni 5000 Serisi’nin her yıkamada en düşük maliyeti, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak rakipsiz bir güvenilirlik, dayanıklılık ve esneklikle sunabilmesini sağlayan yenilikler geliştirdik” dedi.

ELEKTROLUX PROFESYONEL’DEN ÇÖZÜMLER Electrolux Profesyonel, yeni 5000 ürün serisi ile çarpıcı, kullanımı kolay, verimli ve ekonomik çamaşır yıkama ve kurutma makineleri ile çamaşır yıkamayı hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor. 5000 Serisi, self-servis ve konaklama sektöründen sağlık sektörü ve ticari çamaşırhanelere kadar birbirinden farklı tüm profesyonel ihtiyaçlara yanıt vermek üzere üretiliyor. Yeni 5000

62

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

AKILLI, ÇEVRECİ VE EKONOMİK 5000 Serisi’nde yer alan tüm yıkama/sıkma ve kurutma makineleri teknolojiyi çevreye özenli ve maliyet düşürücü unsurlarla birleştirir. Enerjiyi verimli kullanan, dayanıklı, sağlam yapılar ve yüksek teknoloji kullanılarak yapılan imalat, üretim ve kullanımın her noktasında çevreye saygı gösterecek şekilde tasarlanmıştır. 5000 Serisi, profesyonel müşterilere üç temel alanda gerçek avantajlar ve iyileştirmeler sunar: dayanıklılık, daha fazla tasarruf ve esneklik. 5000 Serisi, yıkama ve kurutma makineleri dayanıklılık baz alınarak üretilmektedir. Electrolux Profesyonel’in yıkama/sıkma makinelerinde Power Balance (Güç Dengesi) özelliğine sahip, devrim niteliğindeki dengesizlik algılama sistemi, 5000 Serisi çamaşır makinelerinde optimum istikrar sağlar. 5000 Serisi’nin eşsiz, yeni verimliliği yıkama ve



PANORAMA

kurutma programlarında daha az su ve enerji kullanımı demektir. Çamaşır makineleri için Otomatik Tasarruf Sistemi, su seviyesini çamaşırın ağırlığına göre ayarlar. Kurutma makineleri için Kalan Nem Kontrolü, tüm süreç boyunca tam nem içeriğini ölçerek, daha kısa kurutma süresi nedeniyle enerji tasarrufu sağlar. Verimli Dozaj Sistemi, uygun deterjan miktarının kullanımı kolay şekilde, otomatik hesaplanmasıdır.

MAKSİMUM ESNEKLİK Ergonomi, performans, güvenlik ve işgücü verimliliği Electrolux tasarımlarındaki temel faktörlerdir. 5000 Serisi’nin kullanıcı dostu yeni Compass Pro arayüzleri sezgisel, akıllı, kullanımı kolay ve 18 dilde sunulmaktadır. Kullanıcıların en üst düzeyde hijyen ve temizliğe ulaşmak için tüm operasyonları kontrol etmesine ve belgelemesine olanak sağlayan, bir süreç izleme sistemi olan Certus Management Bilgi Sistemi ile birleştirilmiştir.Compass Pro arayüzü ayrıca, en yeni yazılım güncellemelerinin kurulumunu kolaylaştıran bir USB portu da içerir. Müşterinin ihtiyaçlarına bağlı olarak, her türlü tekstilde en iyi yıkama ve kurutma sonuçlarını garanti eden Üçgen Teknoloji ile daha fazla esneklik elde edilir. Triangle Technology orta derecede kirli giysilerde maliyet tasarrufu, az kirli giysilerde daha hızlı program döngüleri ve zorlu lekelerde en üst düzeyde sonuçlar sunar. Kullanıcıların zamandan tasarruf etmesini sağlayan ve yüklerini hafifleten diğer bir avantaj, Evolution Bariyer Yıkama Makinesi Serisi’dir. Ergonomi, performans, güvenlik ve işgücü verimini en üst seviyeye taşımak üzere imal edilen Evolution serisi, çamaşırhane yönetiminde en üst düzeyde kontrol sunan yeni bir hijyen çağını temsil eder. BAKIM VE SERVİS KOLAYLIĞI Electrolux Profesyonel, günlük işler için deneyimli, yetkili ortaklardan oluşan en kapsamlı servis ağını sağlar: kurulum (montaj), yedek parça ve bakım işleri. Bunların hepsi etkili bir müşteri hizmetleri ve hızlı teknik yardım sunar. Tüm dünyada, anında uzman 
tavsiyesi sunabilen küresel bir servis ağı ile hizmet sunmaktadır.

64

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

Petniz, teknolojiyi yakından takip ediyor Petniz is in hot pursuit of technology Kalorifer, buhar, kızgın yağ kazanları ve basınçlı kaplar alanında faaliyet gösteren Petniz, İstanbul/Avcılar-Esenyurt’ta 6000 metrekare kapalı alana sahip modern tesisinde üretimini sürdürüyor. Üretiminin % 30’unu dünyanın değişik ülkelerine ihraç eden Petniz, kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön planda bulunduruyor. Katı yakıtlı su borulu ön yanma hücreli, merdiven

Petniz providing service in the field of heating, steam, hot oil boilers and pressure vessels, sustains its production in its modern facility having 600 m2 closed area in Istanbul/ Avcılar-Esenyurt. Exporting its 30% of production to different countries around the world Petniz gives particular importance to quality and customer satisfaction. Systems with ta-

66

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


BENTEKS TEKSTİL MAKİNELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Fatih Caddesi Ladin Sokak No: 19 Keresteciler Sitesi TR 34169 Merter / İSTANBUL / TÜRKİYE Tel: (+90 212) 504 80 31 / 8 hat Fax: (+90 212) 504 97 86 - 555 51 73 - 575 33 15

www.benteks.net


PANORAMA

basamaklı hidrolik tahrikli skoç buhar kazanı ile kombine edilmiş sistemler; konik vida stokerli sistemler, Petniz’in geliştirdiği ülkemizin ilkleri olmuş. Bu sistemler merkezi ısıtma ve sanayi tesislerimize hizmet etmeye devam ediyor. Petniz ve ısı sanayisindeki gelişmeleri, Petniz Kurucusu Şevket Sevgen Yağlı ile konuştuk. Öncelikle Petniz’deki gelişmelerden bahseder misiniz? “Petniz olarak Türkiye’de ilk buhar jeneratörünü yapan firmayız. Üretmiş olduğumuz

pered thread stoker; systems combined with solid fuelled, water-tube, pre-combustion spaced, ladder stepped hydraulic-powered scotch steam boiler are among the firsts of our country developed by Petniz. These systems have been serving for the central heating systems and industrial facilities. We had an interview with Şevket Sevgen Yağlı, Founder of Petniz, about Petniz and the developments in the heating industry. First of all, can you mention the developments in Petniz? “As Petniz, we are the company who manufactured the first steam generator. The gen-

68

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

jeneratörler uzun yıllardır çalışmaktadır. Ancak büyük ölçekli işler ortaya çıkınca, maalesef kadroyu bu işlere tahsis edememe nedeniyle biz büyük kömürlü ve buharlı santrallere ağırlık verince, buhar jeneratörü işimiz yavaşladı ve talepleri karşılayamaz olduk. Şimdi ise bu işe tekrardan bugünün teknolojisiyle yeniden başladık ve 2014 yılında Türkiye çapında bayilikler vererek memlekete ciddi bir hizmet yapmaya niyetlendir. Bunun hazırlıkları bitmek üzere. Buhar ve kızgın yağ konusunda bizimle

erators manufactured by us have been working for long years. However, when largescaled works occurred, we gave weight to large plants powered with coal and steam as we couldn’t assign our staff to these works. Therefore, our operations for steam generators slowed down and we couldn’t meet the demands. Now, we have started working on this area again with today’s technology and planned providing service to our country in 2014 by giving distributorships around Turkey. The preparations are about to be completed for this. We invite the industrialists who want to work with us in the field of steam and hot oil boilers to Sodex Fair. At the same time, our



PANORAMA

çalışmak isteyen sanayicilerimizi Sodex Fuarı’na bekliyoruz. Bununla beraber yurt dışındaki çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Yan sanayimizin imkan verdiği ölçüde ürün kapasitemizi artırmak düşüncesindeyiz. Burada bizim ciddi eleman sıkıntımız var. Türkiye birden bire çok hızlı sanayileşince, eleman sıkıntısı hat safhaya getirdi. Bizim şu anda büyümemizi yavaşlatan konu eleman sıkıntısı. Bu konunun hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bildiğiniz gibi teknoloji çok gelişti. Bizim sektörde baca gazı ve karbondioksit emisyonları çok mühim. Bununla beraber zorluklar içerisinde başarıya ulaştığımızı düşünüyorum.” Buhar ve kızgın yağ kazanlarında teknolojinin geldiği konum hakkında neler söylemek istersiniz? “Yağ kazanlarının geldiği teknolojiyi yaktıkları yakıta göre değerlendirmek gerekiyor. Bildiğiniz gibi, sıvı, katı ve gaz yakıtları bulunuyor. Teknoloji termo dinamik kanunlarına göre yürütülür. Bunun dışına çıkmak müm-

works outside the country successfully continue. We are thinking about increasing our capacity as much as our sub-industry allows. About this, we have a serious personnel shortage. Swift industrialization in Turkey caused a major personnel shortage. Right now, the problem slowing down our growth is this personnel need. This problem should be solved as soon as possible. As is known, technology has improved to a great extent. Within our sector, the issues of flue gas and carbon dioxide emissions are very significant. Nevertheless, I believe that we have succeeded all these by coping with the difficulties.” What would you like to say about the point the technology has reached in steam and hot oil boilers? “The technology reached in oil boilers should be evaluated according to the fuels they fire. As you know, there are liquid, solid and gas fuels. Technology is conducted in accordance with the thermo-dynamic laws. It is not possible to act against these laws. What matter here are the developments to increase yield. This means full combustion of the fuel. Some studies have been carried out about the full thermal combustion. We closely follow the developments in the systems in which

70

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

72

kün değildir. Burada önemli olan randımanı artırıcı geliştirmelerdir. Bu da yakıtın tam anlamıyla yanması demektir. Termik yanmanın tam olarak gerçekleşebilmesi üzerinde araştırmalar yapılıyor. Yardımcı enerjinin minimum olduğu, yanmanın maksimum olduğu sistemler konusundaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu sistem, hem çevreyi koruma, hem enerjiyi koruma hem de maliyeti düşürmek için çok önemlidir. Biz firma olarak yardımcı enerjiyi minimum tutmak ve belirtilen emisyon değerlerinin altında tutmak için çalışmalarımızı sürdü-

rüyoruz. Yanma tekniği ve fizik kanunlarında değişiklik olmaz. Bütün mesele ocağın dizaynı ve boyunda. Petniz olarak yeni seri üretimimizde kazan boylarını artırdık. Isı tekniğinde çok çeşitli çözümler vardır. “

auxiliary energy is minimum while combustion is maximum. This system is of great importance in terms of both the protection of environment and energy and decreasing the costs. We have been carrying out our studies to minimize the auxiliary energy and stay below the determined emission numbers. There will not be any changes in the combustion technique and physic laws. The key points here are the design and size of furnace. As Petniz, we increased the sizes of boilers within our mass production. There are too many solutions about the heating technique.”

What do you think about the cooperation of Turkish industrialists with foreign partners and what should be paid attention in the partnerships? “Turkey is the most attractive country in the world to make investments. There are great numbers of funds in Europe. The money gathered under these funds is entrusted to the banks. The banks use this money. These banks issue bonds on behalf of those companies and market these bonds. And as Turkey is the safe harbor, more investors are to come Turkey. What Turkey expects

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Türk sanayicilerin yabancı ortaklarla işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz ve ortaklıklarda nelere dikkat edilmesi gerekiyor? “Türkiye, yatırım yapılabilecek dünyanın en cazip ülkesi. Avrupa’da birçok fonlar var. Bu fonlarda toplanan paralar bankalara emanet ediliyor. Bankalar bunları çalıştırı-



PANORAMA

74

yor. O firmalar adına bono çıkartıyor ve o bonoları pazarlıyor. Türkiye sığınacak liman olduğuna göre, Türkiye’ye daha çok yatırımcı gelecek. Bu yatırımcılardan Türkiye için lazım olan Türkiye’ye gelen yatırımcıların üretim yapması ve belirli ölçüde de ihracat yapması gerekiyor. Türkiye bu tür yatırımlardan büyük istifade sağlayacaktır. Bununla beraber yan sanayi de buna destek olacaktır. Dolayısıyla da yan sanayimiz de büyüyecektir. Bunun dışında bir de dışarıda üretilen ürünleri Türkiye pazarına sokabilmek için Türkiye’de ortak arıyorlar.

Burada Türk ortağı maalesef bir basamak olarak kullanıyorlar. Bunlar Türk pazarına girdikten sonra sermaye artırması bahanesiyle Türk ortağa tanınan oran zaman içerisinde küçülüyor ve sonunda sen hisseni bize sat haline dönüşüyor. Türkiye’ye daha çok ortak gelecek. Biz artık el açan değil, hibe eden yardım eden bir ülkeyiz. Özetleyecek olursak, ortaklık kuracak firmaların çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Sanayicilere tavsiyem, sadece iç tüketime göre değil, ihracata da yönelik üretim gerçekleştirmeleridir. Hedeflerini dünyanın tüm

from these investors is their production and exportation to some extent. Turkey will take a great advantage of these kinds of investments. Sub-industry will also support this situation. And as a result, sub-industry will also grow. Other than that, they are in search of partners in Turkey to put the foreign products into Turkish market. At this point, they unfortunately make capital out of Turkish partners. After they enter Turkish market, the share given to Turkish partner decreases in time under the cover of capital increase and turns into a situation in

which Turkish partners are asked to sell their shares. More partners will come to Turkey. We are not a begging country anymore. Instead, we are granting and helping. To sum up, the firms to be get into a partnership should be analyzed carefully. My advice for the industrialists is that they should make production for not only domestic consumption but exportation. They should set goals in a way as to make sales all the countries in the world. Turkish people are very hardworking, smart and enterprising and I trust Turkish people. The industrialists

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

ülkelerini ürün satacak şekilde koymaları gerekiyor. Türk insanı çok çalışkan, zeki ve müteşebbis ve ben Türk insanına güveniyorum. Sanayicilerin desteklenmesi gerekiyor. Bu Hükümet, ülke için çok güzel çalışmalar yaptı. Vergi konusunda, Hükümetin sanayicilere destek vermesini bekliyoruz. “ Türkiye’nin enerji yatırımlarını artırmak için nasıl bir yol takip etmesi gerekiyor? “Türkiye’nin 2023 hedefi için 130 milyar dolar enerji yatırımı yapması gerekiyor. Enerji ihtiyacımız her geçen gün artıyor. Dış ticarette

have to be supported. This Government has made very good things for our country. We expect the Government to support industrialists especially in terms of tax issue.” What should Turkey do to increase energy investments? “Turkey has to make 130 billion dollar energy investment for 2023 target. Our energy need increases every day. The item having the biggest deficit in foreign trade is energy importation. The coal being our own source has to make a contribution to

76

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

açık veren en büyük kalem enerji ithalatı. Kendi kaynağımız olan kömürün bir şekilde termik santraller yaparak enerji üretimine katkı sağlaması gerekiyor. Hükümet enerji konusunda ciddi adımlar atıyor. Isı sanayinde faaliyet gösteren firmalarımız, yatırımlarını dikkatli yaparak sağlıklı büyüme gerçekleştirmeli. Türkiye’nin teknolojik gelişimine baktığımız zaman ısı sanayinde geri kalındığını görüyoruz. Türkiye’de ısı sanayinde faaliyet gösteren firmalarımız devasa firmalar değildir. Onun için bu firmalarımız ortaklık yaparak kendilerini büyütebilirler. “

energy production by means of building new thermal plants. The Government has made major strides in energy subject. The firms serving for heating industry should be careful in their investments and this is how they will obtain a healthy growth. Considering the technologic development of Turkey, it is possible to see that Turkey falls behind in the field of heating industry. The firms serving for heating industry in Turkey are not giant firms. Therefore, these firms can achieve growth by getting into partnerships.”



PANORAMA

Baylar Promosyon, yatırımlarını sürdürüyor Baylar Promosyon, sustains its investments Baylar promosyon 1944 yılında Elazığ’da kurulan, 1980 yılından beri de İstanbul’da promosyon sektöründe faaliyet gösteren bir kuruluş. Promosyon sektöründe ve özellikle promosyon tedarik firmaları arasında ilk sıralarda sayılan firma kendi ithalatını ve imalatını yaptığı ürünlerle sektöre yön vermeye devam ediyor. Müşterilerinin ihtiyaçla-

78

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Baylar Promosyon is an establishment founded in Elazığ in 1944, and has been carrying on business in the promotion sector in Istanbul since 1980.Ranking first in promotion sector and especially among the promotion supply firms, the firm keeps directing the sector with the products that it imports and exports. Founding its own Printing Department



PANORAMA

80

rına en iyi şekilde hizmet verebilmek adına kendi Baskı Departmanını kuran Baylar Promosyon lazer,tampon ve en son baskı teknolojisi olarak kabul gören UV Baskı hizmetlerini de bünyesinde bulunduruyor. Müşterileri kurumsal firmalara hizmet sunan reklam ve promosyon ajansları olan firmanın çalıştığı profesyonellere sunacağı hizmetin kalitesini de geliştirmek adına sektördeki ilk İSO 9001-2008 Belgeli firma özelliğini taşıyor. Ürün portföyünde yüzlerce ürün bulunuyor ve bunların stokları daima

canlı tutuluyor, eksilen ürünlerin en kısa zamanda stoklara eklenmesi için hızlı bir süreç devam ediyor. Baylar Promosyon Baskı Departmanı her sene daha kaliteli baskılar sunabilmek adına kendisini geliştiren bir ekip, bu ekibin başında bulunan Mahmut Eresen, şirketi kendileri kadar benimsemiş çalışanlar ile iyi bir takım sinerjisi oluşturduklarını söylüyor. Baskı teknolojisinin geliştiğini ve ekibin de dünyadaki yenilikleri ülkemiz promosyon sektöründe ilk uygulayanlar olmak için yarıştıklarını belirtiyor.

with an intent to provide the best service to its customers, Baylar Promosyon includes laser, tampon andUV printing services recognized as the latest printing technology. Inrespect of improving the quality of service provided to the professionalswith whom the firm-customers of which are the advertisement and promotion agencies servicing to the corporate firms- works; it has the characteristics of being the first firm with ISO 9001-2008 Document. There are hundreds of products in the product portfolio and their stocks are always kept alive; a fast process continues in order to add decreasing products on the stocks in the nearest term. Baylar Promosyon Print-

ing Department says that they constitute a good team synergy with a team that improves itself with an eye to provide more qualified printings every year, Mahmut Eresen who takes care of the team, and the employees who adopt the company. It is stated that printing technology is improving and the team competes in order to be the first one who carries out the world innovations in the promotion sector.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

A CHANGEOVER TO MIMAKINEW UV TECHNOLOGY Evaluating the process of Mimaki’s changeover to the UV technology, Mahmut Eresendescribes the developments as: “Our



PANORAMA

MİMAKİ YENİ UV TEKNOLOJİSİNE GEÇİŞ Mimaki’nin UV teknolojisine geçiş sürecini değerlendiren Mahmut Eresen, gelişmeleri şöyle tanımlıyor: “Bizim için müşterilerimiz ve onların memnuniyeti çok değerlidir. Müşterilerimizi dinleriz ve ihtiyaçlarına çözümler ararız. Müşterilerimizin baskı kalitesi ve ömrü ile ilgili beklentilerine cevap verebilmek için araştırmalar yaptık. Bu işi daha iyi nasıl yapabiliriz diye araştırmalarımıza devam ederken Procolor sayesinde Mimaki UV teknolojisi ile tanıştık. Denemeler ve birkaç demonun ardından 6 ay kadar önce ilk makinemizi satın aldık (UJF3042HG). Ürünlerimize baskıları Mimaki UJF ile çok iyi kalitede alabildiğimizi gördük. Aynı renk, aynı tonda kaliteli baskı alabiliyoruz. UV makine ile birçok ürünümüze baskı yapabiliyoruz. Taşa ve metale bile baskı yaptık.”

İŞ HACMİMİZ GENİŞLEDİ “UJF-3042 bize işimizi geliştirme fırsatı da sağladı. Kendi bünyemizde “UV Baskı Departmanı” kurduk ve tüm hizmeti artık kendimiz rahatlıkla sağlayabiliyoruz. Böylece müşteriye verdiğimiz hizmetin kalitesi arttı, bu da beraberinde müşteri memnuniyetini getirdi. Bunun üzerine bir tane daha UJF-3042 satın aldık.” VİZYONUMUZ FARKLILAŞTI “Ekibimiz artık makineyi çok iyi tanıyor ve neler yapabileceğini keşfetmeye devam ediyor. Ar-Ge çalışmalarına yapıyoruz. Hizmette sınırsızlaşmak hedefindeyiz. Hem kendi vizyonumuzu hem de müşterimizin vizyonu genişledi. Kataloglarımıza UV baskı ile ilgili teknik bilgiler ekledik. Artık daha fazla kişi UV teknolojisini tanıyacak.”

customers and their satisfaction are highly important for us. We listen our customers and seek solutions for their needs. We made researches in order to fulfil the expectations of our customers on printing quality and its lifespan. We met Mimaki UV technology thanks to Procolor while continuing our researches on how we can carry out this work in a better way. Following trials and a few demos, we bought our first machine six months earlier (UJF-3042HG). We saw that we could have very qualified printings with Mimaki UJF. We could have qualified printings at the same colour and same tone.We could print on a lot of products with UV machine. We did even print on stone and metal.” THE VOLUME OF BUSINESS HAS EXPANDED “UJF-3042 has provided us with an opportunity of business development. We founded “UV Printing Department”within our body and we can provide all the services on our own. Thus, the quality of services we provide to our customers has improved; this accompanies the customer satisfaction. Upon this, we bought one moreUJF-3042.” OUR VISION HAS CHANGED “Now our team knows the machine very well and keeps exploring what it can do. We are carrying out R&D works. We aim at unlimited services.Both our own vision and our customer’s vision have expanded. We added technical information on UV printing in our catalogues. Now more people will know UV technology.”

82

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

Tekstil yatırımcıları OTM 2014 ile Gaziantep’te buluşacak The textile investments will meet with OTM 2014 in Gaziantep Son yıllarda, özellikle barış süreci ve teşviklerin etkisiyle yatırımların merkezi olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, en çok tekstil ve entegre fabrikalara yatırım yapılması dikkat çekiyor. Tesislerle doğru orantılı olarak Organize Sanayi Bölgeleri’nin sayısı da artıyor. Bölgedeki yatırımcılar, tekstil ve konfeksiyon teknolojileri üreticileriyle, 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında yapılacak olan OTM 2014 Ortadoğu Tekstil Makineleri Fuarı’nda buluşmaya hazırlanıyor. 2004 yılından bu yana, Türkiye’nin ve bölgenin tek; dünyanın en önemli tekstil makine fuar-

84

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Investments made in the textile and integrated factories attract the highest level of attention in the Southeast Anatolian region, which is the center of investments, especially with the effect of peace in the region and the incentives granted during the recent years. The number of ‘’Organized Industrial Zone’’s increases in direct proportion to the number of facilities. The investors in the region are getting prepared to meet with the textile and apparel technology manufacturers at the OTM 2014 Middle East Textile Machinery Exhibition that will


PANORAMA

ları olan ITM Texpo Eurasia’yı organize eden TÜYAP Tüm Fuarcılık ve Teknik Fuarcılık, bu defa da tekstil yatırımlarının merkezi olan Gaziantep’te yeni bir buluşma için ortaklık yaptı. OTM 2014 Fuarı, TÜYAP Tüm Fuarcılık ve Teknik Fuarcılık ortaklığı; Gaziantep Sanayi Odası ve Gaziantep Ticaret Odası desteğiyle düzenleniyor. Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli teknoloji üreticilerini, yatırımcılarla buluşturacak olan OTM 2014 Ortadoğu Tekstil Makineleri Fuarı, 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında, Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde, 28.500 meterkare kapalı

alanda, 2 salonda yapılacak. Yerleşim ve satış çalışmalarına başlanılan OTM 2014 Fuarı, özellikle son yıllarda teşviklerle yatırımların arttığı bölgede çok önemli bir buluşma olacak. OTM 2014 Fuarı’nda; Pamuk ve elyaf hazırlama makineleri, iplik hazırlama makineleri ve aksesuarları, iplik büküm makineleri, dokuma hazırlık makineleri, dokuma makineleri, halı ve taing makineleri, düz ve yuvarlak örgü makineleri, boya –baskı – terbiye makineleri, tekstil kimyasalları, laboratuvar cihazları ve kalite kontrol sistemleri, nakış ve kapitone makineleri, konfeksiyon

be held on 16th- 19th October 2014. Tüyap Tüm Fuarcılık & Teknik Fuarcılık, which has organized ITM Texpo Eurasia, which is the only textile machinery exhibition of Turkey and the region, and one of the most important textile machinery exhibitions of the world since 2004, this time made a partnership for a new meeting in Gaziantep, the center of textile investments. OTM 2014 Exhibition is organizing by partnership of Tüyap Tüm Fuarcılık & Teknik Fuarcılık, with the support of Gaziantep Chamber of Industry and Gaziantep Chamber of Commerce. The OTM 2014 Middle East Textile Machinery Exhibition, which will offer the meeting of the most important technology manufacturers both of Turkey and the world, with the investors will be held on 16th – 19th October 2014, in two halls with a total of 28.000 square meters to-

tal covered area, in Gaziantep Middle East Exhibition Center. The OTM 2014, whose allocation and sales works have already begun, will be an important meeting in the region, in which both the incentives and investments have increased specially in recent years. In the OTM 2014 Exhibition; • Cotton and Fiber Preparation Machinery. Yarn Preparation Machinery and Accessories. • Yarn Winding Machinery. • Weaving Preparation Machinery. • Weaving Machinery. • Carpet and Tuing Machinery. • Flat and Circular Knitting Machinery. • Dyeing – Printing – Finishing Machinery. • Textile Chemicals, Laboratory Equipment and Quality Control Systems, • Embroidery and Quilting Machinery. • Garment Making Machinery. • CAD – CAM – CIM Application and Automation Systems, • Machine Spare Parts and Accessories.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

85


PANORAMA

TEKSTİLDE YENİ YATIRIM MERKEZİ Gaziantep, son yıllarda, özellikle teşvikler sayesinde tekstil yatırımlarında önemli bir artış yaşanan bölgenin merkezinde yer alıyor. Diğer yatırım noktaları da Gaziantep’e komşu olan Adıyaman, Diyarbakır, Osmaniye, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adana, Mardin, Kayseri, Malatya gibi iller olarak dikkat çekiyor. Ayrıca Gaziantep’ten Erbil’e hemen her gün yapılan uçak seferleri, gümrük kapılarının yoğunluğu dikkat çekiyor. Ortadoğu ve AB ülkelerine ihracat da bu şehrimizin Türk ekonomisindeki yerini ve önemini anlatma açısından sadece birkaç kriter. Gaziantep ve diğer Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirlerimizin ülke ihracatı içerisindeki payı son yıllarda artış gösterdi, bu yılın başı itibariyle bölgenin ihracatı 4 milyar dolar seviyesini aştı. Ortadoğu ülkelerine açılan kapılardan en önemlisi olan Gaziantep, tarihteki İpek Yolu üzerinde yer alıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, son dönemde yatırımcıların bölgeyi keşfetmesi ile birlikte adeta

yatırım merkezi haline geldi. Önümüzdeki 5 yılda Marmara ve Ege’deki tekstil yatırımlarının yüzde 35’inin Güneydoğu’ya taşınması bekleniyor. Gaziantep’in 2012 yılı ihracatı 5.879.414.000 Dolar, bunun 1.451.663 Dolarlık kısmını halı, 932.480.000 Dolarlık kısmını tekstil ve hammaddeleri 98.196 Dolarlık kısmını hazır giyim ve konfeksiyon oluşturuyor. Gaziantep ihracatının % 25’ini makine halısı oluşturuyor. Gaziantep’de 4 ayrı Sanayi bölgesinde toplam 324 tekstil firması yer alıyor. Bu firmalar Türkiye genelindeki toplam üretim içinde Gaziantep’e; makine ve el halısında % 82, Makine halısında % 95, polipropilen iplikte % 92, triko-örme üretiminde % 60, nonwoven kumaş üretiminde % 59 pay sahibi yapıyor. Gaziantep’te ihracatçı birliklerine bağlı 1018 adet Tekstil ve Hammaddeleri firması ile 227 adet Halı firması yer alıyor. Gaziantep’in komşusu olan Kahramanmaraş’ta: 249 adet tekstil ve konfeksiyon üreticisi firma yer alıyor. Bunların 82’si iplik, 26’sı dokuma, 43’ü örgü, 47si çırçır, 23’ü boya, 2’si pamuk, 26’sı konfeksiyon ve nonwoven üretim tesisinden oluşuyor. Kahramanmaraş ayrıca Türkiye iplik üretiminin % 35’ini, kumaş üretiminin % 10’unu karşılıyor.

A NEW INVESTMENT CENTER IN TEXTILES Gaziantep is in the center of the region, where an important increase in the investments in textiles is seen, especially as a result of regional incentives. Other areas of investments which also attract attention are the neighbours of Gaziantep, such as Adıyaman, Diyarbakır, Osmaniye, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adana, Mardin, Kayseri, Malatya. Moreover, almost daily flights from Gaziantep to Erbil and the busy customs borders also attract attention. The exports achieved to the Middle East and the countries of the EU is only one of the criteria to tell about the place and the importance of this city of ours within the Turkish economy. The share of Gaziantep and the other cities of Eastern and Southeastern Anatolia within the exports of Turkey have increased in the recent years and the exports of the region have exceeded 4 billion dollars annually. Gaziantep, which is the most important gate opening to the Middle Eastern countries, is also on the historical Silk Road. The region which is continuously renewed especially with the solution process. Southeast Anatolian Region

has become a center of investment with the investors’ discovering the region recently. 35 % of the textile investments in the Marmara and the Aegean regions is expected to be moved to the Southeast Anatolia within the next 5 years. Gaziantep’s exports in 2012 were about 5.9 billion USD, with carpets 1.4 biilion USD, textile and raw materials 932 million USD and garments 98 million USD. Machine made carpets make up the 25% of the exports of Gaziantep. There are 324 textile companies in 4 separate industrial zones in Gaziantep. With these companies, Gaziantep has shares of 82 % in machine and handmade carpets, 95 % in machine made carpets, 92 % in polypropylene yarn, 60 % in tricot – knitted goods and 59 % in nonwoven cloth, compared to total production in Turkey. There are 1018 Textile and Raw Materials Companies and 227 Carpet Companies which are members of the exporter unions in Gaziantep. There are 249 Textile and Garment Producing Companies in Kahramanmaraş, a neighbouring province of Gaziantep. 82 of these companies produce yarn, 26 of them produce woven fabrics, 43 of them produce knitted

makineleri, CAD- CAM- CIM uygulama ve otomasyon sistemleri, makine yedek parça ve aksesuarları yer alacak.

86

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

88

Şehir 2023 yılına kadar Türkiye pamıklu iplik üretiminin % 50’sinin, örgü kumaş üretiminin %20’sini karşılamaya hazırlanıyor; bunun için yatırımlar yapılıyor. Kahramanmaraş’ın bugüne kadar tekstil yatırımları için aldığı teşvikler 1.219.061.700 Dolar tutarında ve bölgede kullanılan teşvikler arasında % 45,9 ile en büyük paya sahip durumda. Ayrıca halen 536.373.650 Dolarlık tekstil yatırımı da devam ediyor. Bunlar da toplam yatırım içinde %32,3’lük paya sahip. Teşviklerle tekstil atağı yapan bölgedeki diğer il Şanlıurfa’da tekstil, örme ve konfeksiyon üretimine yönelik olarak 196 firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalar şehirdeki üretim yapan firmaların % 30’unu oluşturuyor. Türkiye’de üretilen pamuğun yaklaşık % 40’ını Şanlıurfa tek başına üretiyor. GAP’ın sulama projelerinin tamamlanması ile üretimin 2 katına çıkacağı öngörülüyor. Bu kapsamda Şanlıurfa’da “pamuğa dayalı tekstil sektörü” gelişme sürecine girdi. Özellikle Yeni Teşvik Sistemiyle de konfeksiyon yatırımları Şanlıurfa’ya yönelmeye başladı ve sektörün gelişmesi hız kazandı. Şuan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile birlikte 2. OSB’de bir “tekstil adası” kurulması çalışmalarına başlandı. Bu kapsamda

özellikle hazır-giyim sektörüne hizmet veren KOBİ ölçeğindeki yan sanayi firmalarının getirilmesi hedefleniyor 360 dönümlük alana kurulması ve önümüzdeki birkaç yıl içinde tamamlanması planlanan Tekstil Adası’nda 5000-8000 kişinin istihdam edileceği hesaplanıyor. Bu çalışmaların hayata geçirilmesi ile Şanlıurfa tekstil sektöründe çok önemli bir noktaya gelecek. Son dönemde tekstil yatırımlarının dikkat çektiği Diyarbakır’da, tekstil, örme ve konfeksiyon üretimi yapan 65 tesis yer alıyor, hala da gerek organize sanayi bölgesine gerek tekstil fabrikalarına yatırımlar devam ediyor. Diyarbakır’da 7.500 kişinin istihdam edileceği “Tekstil Kent” için çalışmalar sürüyor. Güneydoğu Tekstil Sanayi ve İş Adamları Derneği (GÜNTİAD) çatısı altında birleşen Güneydoğulu tekstilcilerin Tekstil Kent Projesi, Diyarbakır Valiliği öncülüğünde Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın destek ve katkılarıyla hayata geçiriliyor. Tekstil Kent’in 2014 yılı sonunda üretime geçmesi planlanıyor. Malatya’da Dokuma ve Giyim sanayilerine yönelik 131 tesis faaliyetlerini sürdürüyor. Malatya, özel sektör yatırımları ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tekstil sektörü açısından gelişmiş bir üretim merke-

fabrics, 47 of them are ginneries, 23 of them produce colorants, 2 of them produce cotton and 26 of them produce ready wear and nonwoven. Moreover, in Kahramanmaraş, 35 % of the total yarn production and 10 % of the total cloth production of Turkey is realized. The city is making preparations to produce the 50 % of the total cotton yarn and 20 % of the total knitted cloth produced in Turkey by 2023; investments are already taking place in order to achieve this target. The amount of the incentives already granted to Kahramanmaraş is about 1.2 billion USD and it has the largest share of incentives used in the region with 45,9 %. Moreover, textile investments of 536.million USD still continue. They have the largest share of the investments. 196 companies manufacturing textile, knitting and apparel operate in Şanlıurfa, the other province in the region which has made a quick progress with incentives. These companies make up the 30 % of the manufacturing companies in the city. Approximately 40 % of the cotton produced in Turkey is produced in Şanlıurfa alone. The production is predicted to double with the completion of

the irrigation projects of GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi – Southeast Anatolian Project). The ‘’textile industry based-on cotton’’ has started to develop in Şanlıurfa within this scope. Investments in ready wear have started to aim Şanlıurfa, especially with the New Incentive System and the development of the industry has gained momentum. Works to set up a ‘’textile island’’ in 2nd OSB (Organized Industrial Zone), together with the Union of Ready Wear Exporters Union of Istanbul has already started. In this context, it is intented to bring in small businesses, especially the side industry companies which serve within the ready wear industry. It is estimated that about 5000-8000 people will be employed in this “Textile Island” which is being planned to be established on a 360.000 sqm. land and to be completed in a few years. Şanlıurfa will be very important within the textile industry with the realization of these projects. There are 65 facilities manufacturing textiles, knitting and apparel in Diyarbakır, in which textile investments attract attention recently and investments still go on both in the organized industrial site and in the textile factories. Works are

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

alıyor. Halen 20 tekstil fabrikasında, yüzlerce işçi çalışıyor. Yerli ve yabancı markalar, Midyat’ta üretim için tesislerini kurmaya başladılar. Batman Organize Sanayi Bölgesi’ne yeni tekstil fabrika yatırımları yapılıyor.

zi haline geldi. Mevcut durumda Malatya farklı cinslerde pamuk işleyebilme, farklı türlerde iplik üretebilme ve penye, branda, tente, döşemelik, indigo gibi farklı cins dokuma yapabilme kapasitesine sahiptir. Adana’da 282 tekstil firması bulunuyor. Bunlardan 12’si Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Konfeksiyon sektöründe ise 115 firma faaliyet gösteriyor. Mardin’in Midyat ilçesi, sayıları her geçen gün artan tekstil fabrikalarıyla sektörün içinde yerini

in progress for the ‘’Textile City’’ in Diyarbakır in which 7500 people will be employed. The Textile City Project of the textile manufacturers of the Southeast which unites under the Association of Southeast Textile Industry and Businessmen (GÜNTİAD) is being realized with the leadership of the Governorship of Diyarbakır, and the support and contributions of the Karacadağ Development Agency. It is planned that the Textile City will start production at the end of 2014. 131 facilities continue their operations within weaving and ready wear industries in Malatya. Malatya has become an established center of manufacturing within the textile industry in the Eastern and Southeastern Anatolia Regions with the private sector investments. Malatya has the capacities of processing cotton, producing different kinds of yarn and making different kinds of fabrics such as hosiery, canvas, marquee, furnishing and denim. There are 282 Textile companies in Adana. 12 of these are among the biggest 500 industrial corporations of Turkey. 115 companies operate within the ready wear industry. Midyat district of Mardin takes its place in within the industry with its textile factories whose number increase every day. Hundreds of workers are

90

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

TEKSTİL İHRACATINDA GÜNEYDOĞU Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden 2013 yılı Ocak-Eylül döneminde 2.120.492.000 dolarlık tekstil ve hammaddeleri ihracatı yapıldı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlediği bilgiye göre, geçen yılın ilk 9 ayında 1.765.406.000 dolar olarak gerçekleşen tekstil ihracatı, bu yılın aynı döneminde %14 artışla 2.124.920.000 dolara ulaştı. Tekstil ve hammaddeleri ihracatında en çok payı 506.492.000 dolarla kumaş, 503.752.000 dolarla iplik ve 500.753.000 dolarla kimyevi madde oluşturdu. İhracat yapılan ülkeler arasında ilk sırayı 643.147.000 dolarlık ihracatla Irak aldı. En çok ihracatın yapıldığı ülke gruplarında ise 779.814.000dolar ile Ortadoğu ülkeleri ilk sırada yer alırken, bu grubu 666.345.000 dolar ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve 183.709.000 dolar ile Afrika ülkeleri izledi.

employed in the 20 current textile factories. Companies of domestic and foreign trademarks have started to establish their facilities for manufacturing in Midyat. There are new investments for textile factories in Batman Organized Industrial Site. SOUTHEAST IN TEXTILE EXPORTS Textiles and raw materials worth 2.1 billion dollars were exported from the Southeastern Anatolia Region in January –September 2013 period. According to the information given by the Southeastern Exporter Unions (GAİB), textiles exports which amounted to 1.8 billion dollars in the first 9 months of 2012, have increased to 2.1 billion dollars in the same period this year, with a 14% increase. Fabric exports had the largest share of the textile and raw materials exports with 506 million dollars, yarn exports amounted to 504 million dollars, and the chemicals’’ exports were about 500 million dollars. Iraq became the first among the countries exported to, with 643 million dollars. Middle Eastern countries became the first among the country groups with 780 million USD export and the countries of the European Union (EU) with 666 million USD and African countries with 184 million USD followed them.



PANORAMA

İplik temizlemede yeni dönem

A new era in yarn clearing USTER ® QUANTUM 3 iplik temizleme sisteminin Eylül 2010’da takdimi; kapasite, kullanım kolaylığı ve müşteri faydası adına büyük bir adımdı. Bu yeni nesil sistem, iplik gövdesi kavramı ve diğer özellikleri ile iplik temizleme alanında yeni bir çığır açtı. USTER, temizleme sistemlerini küresel anlamda pazara takdim etmekte ve takiben müşteri tecrübeleri ve ticari şartlarda gerçekleştirilen denemeler çerçevesinde

92

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

The launch in September 2010 of the USTER ® QUANTUM 3 yarn clearer was a massive leap forward in range of capability, ease of use and customer benefits. This new-generation system propelled yarn clearing into a new era, with its capability to suggest optimum cut settings automatically and its use of the YARN BODY concept to provide an instant quality reference. USTER


PANORAMA

detaylı bir gözden geçirmeye gitmektedir. Yenilikçi yaklaşım, USTER ® QUANTUM 3’un esasını oluşturmuştur. İlk kez bir iplik besleme sistemi normal beklentilerin ötesine geçmiştir. Yabancı madde temizleme, renkli hataları görme ve kumaş kalitesini etkileyecek hataları seçerek ortadan kaldırma özelliği ile önemli oranda güncellenmiştir. Polipropilen tespiti, numara varyasyonu ve periyodik hataları kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Basit, hatasız temizleme ana amaç olup, böylece kalite ve verimlilik artışı hedeflenmiştir. Dünyanın dört bir yanında ilk tepkiler olumlu olmuştur: Initial reactions around thüşteriler bu sistemden oldukça etkilendiklerini belirtmişlerdir. Takdim öncesi denemeler ürüne güveni onaylamış olmakla beraber, USTER bu pratik sonuçları desteklemek üzere müşteri ziyaretleri yoluyla ürün hakkında geri besleme almaya karar vermiştir. Elde edilen sonuçlar sistemin beklenen ölçüde fayda sağladığı yönünde olmuştur ve böylece iplik temizleme konusunda yeni bir yaklaşım ortaya çıkmıştır. SOMUT GERÇEKLER SÜRPRİZLER DOĞURABİLİR Bugün- ilk pazara sunum üzerinden 33 ay geçmiş ve yarım milyon USTER ® QUANTUM

launched the clearers globally and subsequently undertook a detailed review of customer experiences, based on practical use under mill conditions. Innovations were at the core of the USTER ® QUANTUM 3 development. For the first time, a yarn clearer went beyond normal expectations – with its ability to propose clearing limits and predict cut levels. Foreign matter clearing was dramatically upgraded, with the ability to see colored defects and remove selectively the faults likely to affect fabric quality. Polypropylene detection capability was also extended to cover count variation and periodic faults. Simple, error-free clearing was the aim, with the ultimate goal of helping spinners raise quality and productivity. Initial reactions around the world were positive: customers were said to be quite impressed. Pre-launch testing had confirmed initial confidence in the product, but USTER determined to support this with practical evidence, visiting spinning mills to get first-hand feedback from customers across a wide range of mill environments,

3 sistemi satılmışken- gerçekler Uster uzmanlarını dahi şaşırtmaktadır. Temizleme sistemleri 10.000’nin üzerinde otomatik sarım sistemlerinde, özellikle tekstil üretimi açısından önemli Çin, Hindistan, Türkiye, Pakistan, Endonezya,, Bangladeş, Vietnam, Kore, İtalya ve Mısır yanında daha sınırlı İspanya, Arjantin,Guatemala, Tanzanya, Rusya ve Özbekistan gibi ülkelerde kuruludur. Fabrikaların çevre şartları, 10 0C’den 53 0C’ye, %20 izafi rutubet değerinden % 80 izafi rutubet değerine kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Konvansiyonel liflere (pamuk, viskon, Tencel vs) ilave olarak 300’ün üzerinde lif tipi proses edilmiştir. Bu gerçekler, USTER ® QUANTUM 3’ün değişen koşullar ve beklentileri karşılayabilen esnek bir sistem olduğunun somut göstergesidir. Fakat kalite ve verimlilik adına müşteri faydaları nelerdir? OPTİMUM TEMİZLEME SINIRLARI: BASİT VE HIZLI Müşteriler, sistemi kullanmayı kolaylaştıran “iplik gövdesi” kavramını takdir etmişlerdir. Bu yaklaşım ile optimum temizleme sınırına kolay ve hızlı şekilde ulaşılmıştır. Pekçok müşteri, özellikle kompakt iplikler gibi çok

applications and quality requirements. Was the new clearer delivering the benefits customers needed? Feedback suggested it was, and that a new approach to yarn clearing was born. Hard facts can spring surprises Today – 33 month after the first installations, and with half a million USTER ® QUANTUM 3 clearers sold – the facts have surprised even USTER’s own experts. The clearers are now installed in over 10.000 automatic winders around the world, in textile hotspots like China, India, Turkey, Pakistan, Bangladesh, Indonesia, Vietnam, Korea, Italy and Egypt, as well as in less-obvious markets such as Spain, Argentina, Guatemala, Tanzania, Russia and Uzbekistan. Mills range from first-time entrants in automatic winding to sophisticated users with very high quality demands. They span environmental conditions from 10 degrees Celsius to 53 degree Celsius, from 20 percent relative humidity to 80 percent. Over 300 fiber types were processed, including traditional cotton, polyester, viscose and their blends as well as flax, modal, Tencel,

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

93




PANORAMA

Şekil. 1: Konvansiyonel sınıflama sistemi ile işlem görmüş kompakt iplik (koyu yeşil üçgenler) Fig. 1: Compact yarn with remaining outliers after using traditional classes for yarn clearing (dark green triangles)

Fig. 2: Carded yarn with clearing limits cutting into yarn body (using traditional classes for yarn clearing)

daha düzgün iplikler için kalite şikayetlerinin bittiğini de rapor etmişlerdir. Önceden, “sınıfsal temizleme” yaklaşımı uygulandığından temizleme sınırları bunun dışında kalan bileşenlere uygulanamamıştır. İplik gövdesi yaklaşımı, bu anlamda dışarda kalan hataları daha belirgin hale getirmiş ve işletmelerin buna göre kendi sınırlarını belirlemelerini sağlamıştır. Aşağıdaki örnek bu noktaya işaret eden bir geri besleme sonucudur (USTER ® CLASSIMAT 5’den şekil 1 ve 2). İplik kompakt bir ipliktir, fakat temizleme konvansiyonel sınıflar kullanılarak yapılmış-

tır ki bu da bazı hataların iplikte bırakılmasına neden olmuştur. Bu husus koyu yeşil üçgenlerle gösterilmiştir–USTER ® CLASSIMAT 5 iplik tasnif sisteminin özelliği. Sonuç olarak, iplik gövde yaklaşımı ile daha fazla hatanın ortadan kaldırması mümkün olmuştur. Böylece, telefde azalma, verimlilikte artış yaşanmış olup; bu her iki husus karlılığı da arttırmıştır.

silk, cashmere, elastane and non-elastane core types. These facts prove USTER ® QUANTUM 3 is flexible enough to handle varying conditions, applications and expectations. But what are the customer benefits in terms of quality and productivity?

limit – a factor which was always a matter for debate – with users now welcoming the YARN BODY as an essential element in yarn clearing. Many customers also reported the elimination of quality complaints, especially with more even yarns such as compact yarns. Previously, clearing limits had been unable to eliminate outliers for these yarns, as spinning mills often followed the ‘class clearing’ approach. The YARN BODY view made these faults much more obvious, and mills were able to adapt the limits accord-

Optimal clearing limits: quickly and simply Customers were united in their appreciation of the YARN BODY concept, which made the system much easier to use. It was easy and fast to arrive at an optimal clearing

96

Şekil 2: Temizleme sınırları iplik gövdesinde kesilen karde iplik (iplik temizleme için konvansiyonel sınıflar kullanan)

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

İŞLEM HATALARINI TANIMLAMA Bazı iplik işletmecileri sıradan işletme ziyaret rutinlerinde, “iplik gövde” sini de kontrol edecek şekilde değişiklikler yaptıklarını



PANORAMA

98

rapor etmişlerdir. İplik gövdesi, proses ve hammaddenin durumuna ilişkin bir göstergedir- “şekilde beklenmedik bir farklılık varsa veya büyük yeşil alan aktive olduysa bazı iyileştirmeleri tartışabiliyoruz” cümleleri ile Pakistan’dan bir müşteri değerlendirmede bulunmuştur. Daha yüksek kalite beklentisi olan bir dizi fabrikadan da iplik gövde değişikliğinin izlendiğine ve buna göre iyileştirmeler gidildiğine yönelik geri bildirim alınmıştır. Örneğin (şekil 3 ve 4), Hindistan’dan bir işletme 8cm’den 32 cm’e olan alanda olağan dışı bir dizi durum tespit etmiştir. Bu tespit, araştırmaların başlamasına neden olmuştur.

Araştırmalar optimum taraklama hız ayarlarının belirlenmesine ve kumaş kalitesinde önemli iyileştirmelere fayda sağlamıştır. Bu ve benzeri pek çok örnek “iplik gövdesi” yaklaşımının bir bakışta iplik düzgünsüzlüğü ve değişimi hakkında fikir edinebilmek adına iyi bir parametre olduğunu göstermektedir. Genel kural şudur: iplik gövdesi daraldıkça kumaş kalitesi artar. Bir karşılaştırma aracı artık USTER ® CLASSIMAT 5’e eklenmiştir. Her ne kadar bazı işletmeler yenilikçi çoklu sistemlerin adaptasyonunda bazı güçlükler yaşandığını rapor etmiş olsalarda genel tepki daha verimli olabilmek için iyileştirmeleri yapmak

ingly. The example below (fig. 1 and 2) from the USTER ® CLASSIMAT 5 clearly shows the impact of this feedback. The yarn is a compact yarn, but clearing using traditional classes left some remaining outliers in the yarn, indicated by the dark green triangles – a special feature of the USTER ® CLASSIMAT 5 yarn classification system. As a consequence of the YARN BODY view, spinners had moved closer to eliminating outliers without increasing the cuts significantly in such cases. There were also many examples of spinning mills defining clearing limits that were too close. Thanks to the YARN BODY visualization they could correct them resulting in saving waste and in increasing productivity, both leading to higher profits.

Identifying process disturbances Some mill managers also reported they had implemented changes to their routines, so that they were now checking the YARN BODY randomly during patrols in the mill. “The YARN BODY is an indicator of process and raw material situation – if something was unusual in the shape or a larger light green area triggered, we could discuss some improvements,” explains a customer in Pakistan. A number of mills with higher quality demands also carried out trials to monitor the changes in the YARN BODY, using scatter plots to find process issues and suggest improvements. For example (fig. 3 and 4), a mill from India noticed an unusual number of events in the 8 cm to 32 cm area. This triggered investigations leading to optimum card-

şekil 3: Önce: 8 -32 cm alanında bir kaç iplik hatası

şekil 4: Sonra: taraklama hız ayarı ile ulaşılan iyileşme

Fig. 3: Before: several yarn faults in 8 to 32 cm area

Fig. 4: After: improvements from adjusting the carding speed

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


yönünde olmuştur. Sivakumar Narayanan, İplik temizleme ürün müdürü, Uster Technologies Ltd. şunları söylemiştir: “pek çok müşterimiz, kolay kullanım ve temizleme limitlerine ilişkin iyileştirmeyi takdir ettiklerini ifade etmiştir. Bazı müşterilerimiz ise “iplik gövdesi” kavramı üzerine kurulu USTER ® QUANTUM 3’den önceki iplik temizleme sistemlerini nasıl çalıştırdıklarını neredeyse hatırlamadıklarını belirtmişlerdir.”

ing speed settings and considerable improvement in cuts and fabric quality. This, and many other examples, underlined the value of the YARN BODY as a good parameter to gain an understanding of the yarn evenness and its variations, at a glance. The general rule is: the narrower the YARN BODY, the better the fabric quality. A comparison tool is now incorporated into the USTER ® CLASSIMAT 5. While some mills reported initial difficulties in adapting managing the innovative multiple systems, the general reaction was a determination to improve and become more effective, even if this meant changes in procedures. “I have heard from many customers how much they value the easy use and the clearing limit proposals”, says Sivakumar Narayanan, Product Manager of Yarn Clearing, within Uster Technologies Ltd. “In fact, some customers told us they could hardly remember how they operated their yarn clearing installations before the YARN BODY concept with USTER ® QUANTUM 3.”


PANORAMA

1947 yılında savaş sırasında hasar gören Rheydt’deki tesiste yeni başlangıçlar In 1947, new beginnings in Rheydt on a site damaged during the war

Trützschler 125. Yıldönümünü kutladı Trützschler celebrated 125th anniversary 1 Ağustos 1888’de Paul Heinrich Trützschler, Crimmitschau’da demir ve metal işleme atölyesini kurdu. Başlangıçtan bu yana, iş, tekstil şirketlerine hizmet vermek üzerine odaklandı. Önceleri, onarımlar alanına ağırlık verilmesine rağmen, bu durum sadece kendi tesislerindeki ilk makinanın üretiminden bir kaç yıl önceydi. 1902 yılında şirket, ilk patentini aldı. Yırtma makinası ve pamuk temizleme

100

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

On August 1, 1888, Paul Heinrich Trützschler registered a forge and metal working shop in Crimmitschau. Right from the start the business focused on service for textile companies. Though initially the emphasis was on repairs, it was only a matter of a few years before the first machines were manufactured inhouse. In 1902, the company received its first patent. Tearing machines and cot-


PANORAMA

makinaları ilk temel ürünler oldu. Cotonia, pamuk temizleyici ve pamuk atık temizleyici o dönemin en popüler ürünüydü. İkinci jenerasyon, Bruna, Willy ve Karl Trützschler, geçtiğimiz yy’da 20ler ve 30lar’da şirketi başarılı endüstriyel kuruluşlar arasına soktu. Bundan sonra, Trützschler makinaları tüm dünyaya sevk edilmeye başlandı. 2. Dünya Savaşı, şirket üzerinde bazı izler bıraktı. Savaştan sonra, şirketin tekrar inşasına girişildi. Ancak Crimmitschau, Sovyet işgal bölgesinde bulunmaktaydı. İşgal kuvvetleri, aile şirketine izin vermediler. Sonunda, şirket kamulaştırıldı ve Karl ve Willy kardeşler alıkonuldu. 1947’de 3. Jenerasyon Hermann ve Hans Trützschler, Rhevt/Mönchengladbach’ta yeni bir başlangıç yaptı. Bu yeni oluşum hızlı bir şekilde yeniden uluslar arası duruşu olan bir şirkete dönüştü. Trüztschler uluslararası yayılması, 1960 sonunda, USA Charlotte’da bir üretim tesisinin kurulmasıyla başladı. 70’lerin ortalarından sonlarına kadar, Curitiba-Brezilya ve Ahmedabad-Hindistan’da üretim tesisleri kuruldu. Şirketler, büyük pazarlar tesis ederek müşterilere yakınlaşırken, sıra dışı büyük bir oluşum elde edildi. Şirketin gelişimindeki mihenk taşı ise 1963’te tarak besleme ve 1967’de ilk tarağın piyasaya sunulması oldu. 1992’de ürün serisine cer ünitesinin eklendi ve 70’lerin sonunda elektronik kontrollerin şirketiçi konstrüksiyonu başlatıldı. 4. Jenerasyonda, Hans Trützschler’in oğlu Heinrich Trützschler ve

ton cleaning machines were the first main products. The „Cotonia“, a cotton cleaner and cotton waste cleaner, was the most popular product of that period. The second generation, Bruno, Willy and Karl Trützschler, developed the company to a successful industrial enterprise during the 20s and 30s of the last century . Even then, Trützschler machines were shipped worldwide. The Second World War did not pass without leaving its mark on the company. After the war, an attempt was made to rebuild the company; however, Crimmitschau was located in the Soviet occupation zone. The concept of the occupying force did not allow for a family business. Ultimately, the company was expropriated, and the brothers Karl and Willy were detained. In 1947, the third generation, Hermann and Hans Trützschler, made a new beginning in Rheydt/Mönchengladbach. This new founda-

Şirket 1888’de Crimmitschau, Saksonya Eyaletinde Paul Heinrich Trützschler tarafından kuruldu Paul Heinrich Trützschler founded the company in 1888 in Crimmitschau, Saxony

tion quickly turned into a company with international standing again. Trützschler started its international expansion already at the end of the 60s by establishing a production facility in Charlotte, USA. From mid to late 70s, production facilities were established in Curitiba, Brazil, and Ahmedabad, India. Founding these companies in the large markets, in close proximity to customers, was an outstanding corporate accomplishment. The milestones in the development of the company are pneumatic card feeding in 1963, introduction of the first card in 1967, addition of the draw frame to the product range in 1992, as well as startup of the in-house construction of electronic controls at the end of the 70s. The fourth generation, Heinrich Trützschler (son of Hans Trützschler) and Dr. Michael Schürenkrämer (son-in-law of Hermann Trützschler) joined management in 1991, after several years with the company. In the rapidly growing market of China, initial-

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

101


PANORAMA

Şirketin iki Yönetici Ortağı Heinrich Trützschler ve Dr. Michael Schürenkrämer aile şirketini yöneten dördüncü kuşak. The two Managing Partners Heinrich Trützschler and Dr. Michael Schürenkrämer are the fourth generation to run the family company.

102

Hermann Trützschler’in üvey oğlu Dr. Michael Schürenkrämer, şirketteki uzun yıllardan sonra 1991’de yönetimleri birleştirdi. Hızla büyüen Çin pazarında, öncelikle yerel bir partner ile 1993’te bir teknoloji işbirliği yapıldı. 2001’de şirket tarafından Şangay’da ilk üretim tesisi kuruldu. Bu aşama, Trützschler’in Çin eğirme ha-

zırlık ve makine pazarındaki yerel rakipler karşı başarısı için önemliydi. Toyota Industries Corp, ile birlikte geliştirilen, eğirme hazırlık ürün serisi tarama makinası ile genişletildi. 2012 yılında, tarama makinası ilk kez piyasaya sunuldu. Dr. Michael Schürenkrämer ve Heinrich Trützschler yönetimindeki 3 yeni iş birimi son 10 yılda

ly a technology cooperation was formed with a local partner in 1993. In 2001, a companyowned production facility was established in Shanghai. This step was crucial for Trützschler’s success in the Chinese spinning preparation machine market, even in the face of fierce local competition. In a joint development with Toyota Industries Corp., the product range for spinning preparation installations was ex-

panded by the comber. In 2012, the comber was presented for the first time. Under the direction of Dr. Michael Schürenkrämer and Heinrich Trützschler, three new business divisions were established during the past 10 years. The founding of Trützschler Card Clothing in 2003 was based on an acquisition of the clothing specialist Hollingsworth. The business division Trützschler Nonwovens emerged

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


PANORAMA

kuruldu. Trützschler tarak kaplamaları 2003 yılında kaplama uzmanı Hollingsworth’ın satın alınmasından sonra gerçekleşti. Trützschler Nonwovens iş bölümü, önceki şirketler; Fleissner (Kurutucu, hidrokarıştırıcı), Erko (açıcı, silindirik tarak, çapraz serici, iğneleme makinası ve Bastian (sarıcı) şirketlerinden doğdu. 4. iş bölümü olan Trützschler Man Made liflerini, Fleisner (sentetik lif makinaları üreticisi) ve Swisstex AG (endüstriyel ve halı iplikleri üretim makinaları) oluşturuyor. Trützschlerin 125 yıldır

gelişimi ve 4 jenerasyon devamlılığı gerçek bir başarıydı. Bu başarıda en önemli faktörler, geçmişten bu yana süregelen inovatif mukavemet, yakın müşteri ilişkileri, iyi servis, uzun dönem başarı oryantasyonu ve aile şirketinin esnekliği oldu. Bugün Trützschler bir teknoloji lideri. Ekonomik etkinlik ve üretilen makine ve sistemlerin ekonomik güvenilirliği konularda müşterilerinin gözünde üst pozisyonlarda yer almaktadır. Şu anda Trützschlerin 9 üretin sitesinde yaklaşık 3000 çalışanı bulunmaktadır.

from the former companies Fleissner (dryer, hydroentanglement), Erko (opener, roller card, crosslapper, needling machine) and Bastian (winder). The segments of Fleissner (machines for the production of man-made fibers) and SwissTex AG (machines for industrial and carpet yarns) make up the fourth business division, Trützschler Man-Made Fibers. The development of Trützschler over the course of 125 years and four generations has been a success. The most

important factors for this have been, and still are, high innovative strength, close customer relations, good service, long-term success orientation, and the flexibility of a family-owned company. Today, Trützschler stands for technological leadership and occupies a top position concerning economic efficiency and reliability of the machines and systems provided. Currently, Trützschler has approximately 3,000 employees worldwide at 9 production sites.


PANORAMA

Wings POY 1800 iplik üretimini %20 artırıyor Wings POY 1800 boosts yarn production by another 20 % Oerlikon Sentetik Lif Segmentinin (Manmade Fibers Segment), bir markası olan Oerlikon Barmag, yeni iplik sarıcısı WINGS POY 1800 ile Polyester liflerinin etkin üretimi için yeni bir referans oluşturdu. Önceki modelle aynı üretim alanını kullanan yeni sarım

104

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

Oerlikon Barmag, a brand of Oerlikon’s Manmade Fibers Segment, has set a new benchmark for the efficient production of polyester fibers with its new yarn winder WINGS POY 1800. The new winding unit boosts productivity by another 20 % us-


PANORAMA

ünitesi, üretkenliği %20 arttırıyor. Şirket, WINGS POY 1800 ile, flaman iplik eğirme alanında teknoloji liderliğini bir kez daha kanıtlamış oldu. Oerlikon Sentetik Lif Segmenti CEO’su Stefan Kross konuyla ilgili şunları söyledi: “Sentetik lif makinaları endüstrisinde %40’dan fazla pazar payının sürdürülebilirliğini desteklemek için bu teknolojiyi kullanacağız. Oerlikon Barmag,

sentetik liflerin üretiminde kullanılan kompleks eğirme tesislerinin dünyadaki lider geliştiricisi ve üreticisi konumunda. Dünya üzerinde üretilen sentetik liflerin %40’ı Oerlikon Barmag ekipmanları ile üretiliyor. Nerdeyse tüm geniş ölçekli sentetik lif üreticileri devrimsel WINGS ürünlerini kullanıyor. Üretilen iplikler, giysi, araba lastiği, emniyet kemeri, yastık ve jeotekstiller gibi teknik tekstillerin üretiminde kullanılıyor. 2007’deki Pazar lansmanından bu yana 14000 WINGS POY ünitesi satıldı. Sarım Entegre Godet Çözümleri (Winding INtegrated Godet Solution -WINGS) %30 daha az alana ihtiyaç duyan, kullanımı kolay, çığır açan ekipmanlardan oluşuyor. Oerlikon Barmag WINGS, 2007 yılında piyasaya sunuldu. Böylece sentetik lif eğirmede tamamen yeni bir jenerasyona gelinmiş oldu. 2007’den beri 14000 üzerinde WINGS POY ünitesi satıldı. WINGS POY, önceden oryente edilmiş (POY) ve tam çektirmeli ipliklerin (FDY) üretiminde kullanılıyor. Karmaşık teknik gelişmeler sayesinde WINGS POY 1800, önceki modelin aksine,10 bobin yerine 12 bobinle piyasaya sunuldu. Bu da sentetik lif üreticilerinin iplik üretimini %20 arttırmalarına sebep oldu. Stefan Kross; “WINGS POY 1800 ile başarı hikayemizde yeni bir bölüme ve rakiplerimizin bir adım önüne geçtik. Pazardaki diğer eğirme ürünlerinin aksine WINGS verimli ve karlı flaman üretimi sağlıyor ve yüksek iplik kalitesi sunuyor” diyor.

ing virtually the same amount of production space as the previous model. “With WINGS POY 1800, we are once again underscoring our technological leadership in the area of filament spinning. We will use this technology to sustainably bolster our market share of more than 40 % in the manmade fiber machinery industry,” says Stefan Kross, CEO of Oerlikon’s Manmade Fibers Segment. Oerlikon Barmag is the world’s leading developer and manufacturer of complex spinning plants for the production of manmade fibers. About 40 % of the manmade fibers produced worldwide are processed on Oerlikon Barmag equipment. Almost every large manmade-fiber manufacturer around the world already uses the revolutionary WINGS products. The yarns are used in products such as clothing, tire cord, seat belts, cushions and technical textiles like geotextiles.14 000 WINGS POY units sold since market introduction in 2007. The Winding INtegrated Godet Solution, or

WINGS, is highly user-friendly, groundbreaking equipment which requires more than 30 % less space. Oerlikon Barmag introduced WINGS to the market in 2007 ushering in a totally new generation in manmade fiber spinning. More than 14 000 WINGS POY units have been sold since 2007 for the yarn types pre-oriented yarn (POY) and fully-drawn yarn (FDY). Compared to its predecessor model WINGS POY 1800 can accommodate twelve bobbins instead of the previous ten bobbins which required highly sophisticated technical developments. This enables producers of manmade fibers to increase yarn production by another 20 %.”With WINGS POY 1800, we are writing another chapter in our success story and moving even farther ahead of our competitors. Unlike any other spinning products in the marketplace, WINGS delivers efficient and profitable filament production while supplying the highest level of yarn quality,” Stefan Kross said.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

105


PANORAMA

Monforts Eco Applicator ile yeni olasılıklar New possibilities with Monforts ECO applicator

106

Monforts Teknoloji Bölüm Başkanı, Peter Tolksdorf’a göre tekstil üreticileri, Monforts Eco Applicator için yeni uygulamalar bulmaya devam ediyor. EcoApplicator, ürünlere fonksiyonel bitim kimyasalı uygulamak, diğer çeşitli muamelelerde bulunmak ve hassas bir şekilde geniş bir ürün serisi eklemek için hayli ekonomik bir alternatif sunuyor. Yeni teknolojiyle, esneklik ve hassasiyet olasılıkları mümkün hale gelirken üreticiler, üretimin

herhangi bir aşamasında, malzemenin iki tarafına ve istenirse aynı anda muamele etme imkanı buluyor. 2 işlem çeşitli varyantlarda ardarda uygulanabiliyor. Teknoloji danışmanı Peter Tolksdorf konuyu şöyle açıklıyor: “Tek bir malzemenin bir tarafı hidrofobik su itici yüzeye; diğer tarafı hidrofilik nem emici yüzeye sahip olabiliyor. Böylece farklı ön-arka taraf kombinasyonları mümkün olabiliyor. “Bu malzemeler, spor giysilerde giderek daha

Textile manufacturers continue to find new applications for the Monforts ECO Applicator as a highly economic alternative for precisely adding a wide range of functional finishing chemicals and treatments to their products, according to Monforts Head of Technology Division, Peter Tolksdorf. It’s the flexibility and precision of this new technology which is opening up so many possibilities, since manufacturers have the option

of treating either side of a material at any stage in the manufacturing run, or both – allowing two treatments to be added simultaneously and all other variants. “The obvious example of what is immediately possible is the combination of a hydrophobic, water repelling surface with hydrophilic, moisture absorbing reverse side, in a single material,” explains Peter Tolksdorf, Head of Technology Department.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013


PANORAMA

popüler bir hale geliyor. Diğer taraftan, Eco Applicator, takip eden kuruma işlemlerinde kullanılan enerji miktarında önemli bir tasarruf elde edilmesini sağlıyor. “ “Buna ek olarak, Eco Applicator ile spor giysilerde kullanılan teknik tekstiller, performans filmler gibi diğer malzemelere laminasyon uygulanabiliyor. Ancak malzeme florokarbonlarla tam kaplanırsa, uygulama zorlaşabilir” diye ekleniyor. Eğer malzemenin sadece bir tarafına muamele etmek mümkün olursa, sonraki laminasyon daha etkili oluyor. Alternatif olarak, zaten lamine edilmiş malzemelere, ihtiyaç halinde tekrar muamele edilebiliyor.” ECO APPLICATOR ilk olarak denim endüstrisinde bir başarı kazandı. Eco Applicator denim endüstrisinde, ram önüne konumlandırılmış olup geleneksel fular ile kombine bir şekilde çalışmaktadır. Buna alternatif olarak, tek taraflı boyamada bazı uygulamalarda, pigment; diğer uygulamalarda, su ve yağ dayanımı sağlamak için fonksiyonel yumuşatıcı ve florakarbon gibi kimyasallar; ıslak ıslak yöntemi ile uygulanabiliyor. Diğer bir popüler uygulama, Monfortex çekme makinası önünde Eco Applicator’ün kullanılmasıdır.

Bu durumda düşük viskozite flottelerin kullanılması mümkün oluyor. Bu konfigürasyon, çökelme problemlerinden kaçınmayı sağlarken, yetersiz temizlikten kaynaklanan tıkanmış tüp ve boruların oluşumunu önlüyor. Yaş-yaş uygulamalarda diğer ilginç alan ise havlu kumaşların üretimi. Bunun için ekstra flotte muamelesi kuru aşamayı elimine etmek için düşük miktarlarda uygulanıyor ve böylece sonraki aşamalarda enerji tasarrufu sağlanıyor. “Bu esnada ekstra ekleme elektronik kontrolü ile hassas miktarlarda tekrar edilebiliyor“ diyor Mr Tolksdorf. Artan etkinlik konusunda örnek olarak için Portekiz’deki döşek üreticisi şimdi EcoApllicator kullanıyor. Eco Applicator, geleneksel fular yerine antimikrobiyel ürünlerde de kullanılabiliyor. “EcoApplicator önceden istenen toplamanın sadece %50’sine ihtiyaç duyarken, takip eden kuruma işlemlerinde %50 enerji tasarrufu sağlıyor. Bunu yaparken de üretim miktarını ikiye katlıyor” diyor Peter. “Bu şekilde aleve dayanıklı muamelelerin de ekonomik bir şekilde yapılması mümkün oluyor.” Teknik tekstillerde diğer uygulamalar, bu yeni teknolojinin daha da ileri adaptasyonu olarak karşımıza çıkıyor.

“These materials are proving extremely popular in sportswear, for example, and the ECO Applicator allows tremendous savings to be made in respect of the energy in the subsequent drying process.” In addition, textiles for sportswear are often subsequently laminated to other materials such as performance films, he adds, but if fully coated with fluorcarbons can prove difficult for processors. “If you’re able to just treat one side of the material, the subsequent lamination is much more effective, or as an alternative, the already-laminated material can be treated, depending on requirements.” The ECO Applicator found initial success in the denim industry, where it is positioned in front of the stenter to work in combination with the traditional padder, or even as an alternative to it, in wet on wet applications for applying chemicals such as functional softeners, fluorcarbons to provide water and oil resistance and also in some applications pigments, for one-side dyeing. Another popular application is as an Eco Applicator in front of a Monfortex shrink-

age machine, where it makes the application of low viscose liquors possible. Such a configuration avoids problems with precipitations and blocked tubes and pipes due to insufficient cleaning. Another interesting area in wet-in-wet applications is in the production of terry towels where an additional liquor treatment can be applied to the fabric in very low quantities in order to eliminate an entire drying stage, with subsequent savings in energy. “This additional add-on is very reproducible, with the precise amount electronically controlled,” Mr Tolksdorf explained. In a further example of added efficiency, a mattress manufacturer in Portugal is now employing the ECO Applicator to apply, for example, antimicrobial products instead of a conventional padder. “The ECO Applicator requires just 50% of the pick-up previously needed, with a resulting 50% savings in energy in the subsequent drying process, while doubling treated throughput capacity,” said Peter, “and it’s even been possible to very economically apply flame retardant treatments in this way.”

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

107


PANORAMA

Karl Mayer, LIBA’nın büyük bir kısmını satın aldı Karl Mayer acquires majority ownership of LIBA

1 Ocak 2014’de Karl Mayer, Liba Machinen Fabric GmbH hisselerinin büyük bir kısmını satın aldı. Söz konusu tesis, gelecekte Karl Mayer Gruba entegre olacak. 10 yıllardır Karl Mayer ve LİBA çözgülü örme makinaları ve teknik tekstil üretim makinalarının geliştirilme, üretim

108

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

On January 1, 2014 Karl Mayer will acquire the majority of the ownership of LIBA Maschinenfabrik GmbH, which in the future will be integrated into the Karl Mayer group. For decades Karl Mayer and LIBA have been the leaders in the development, manu-


ve dağıtımında dünya liderleri arasında yerini aldı. Ortaklar, kendilerini iki şirketin kombine yüksek teknik bilgi seviyesine ikna ettiler. Böylece, Alman çözgülü örme makinaları üretiminde uzun dönemli pazar liderliği elde ettiler. Ortak güçten yararlanmak için 2 şirketin hızlı bir entegrasyonu konusunda hemen önlemler alınacak. Bundan sonra, her iki taraftaki iş aktiviteleri, özellikle ürün geliştirme ve pazar payı elde etme konularında değişim olmadan devam edecek. LIBA Machinenfabrik GmbH Başkanı ve sahibi Karlheinz Liebrandt şirketin hisselerini elinde tutmaya devam edecek. Liebrandt aynı zamanda şirket yönetiminde marka yüzü olma konumunu da devam ettirecek. Karl Mayer tarafından ise Marcus Kube, şirket yönetimine dahil edilecek. İki şirket Naila işleminin, yüksek teknoloji lokasyonu olarak kalması yönünde bir anlaşmaya vardı.

facturing and distribution of warp knitting machines and machines for the production of technical textiles. Both involved parties are convinced that with the combined high level of technical knowledge of the two companies, the long term market leadership of German warp knitting machine manufacturing will be ensured. To utilize the joint strengths, measures will be taken immediately to work on a fast integration of the two companies. Until then the business activities on both sides will continue without changes, especially in regard to products and market coverage. The president and owner of LIBA Maschinenfabrik GmbH, Karlheinz Liebrandt will continue to hold shares of the company. He will also keep his position as spokesperson of the company management. Marcus Kube is added to the management of the company from Karl Mayer‘s side. There is agreement with Karlheinz Liebrandt that the Naila operation will remain as a high technology location.


PANORAMA

Erhardt+Leimer, Çin’deki varlığını arttırıyor Erhardt+Leimer extends its presence in China further Çin şubesinin 10. Yılında, otomasyon uzmanı Erhardt +Leimer Çin’deki aktivitelerini daha da arttırma kararı aldı. Ekim ayında, Şirket Yönetim ekibi, 200 misafiri ile yeni ve orijinal fikirler yaratan bir törenle yeni üretim ve geliştirme merkezinin kuruluşunu kutladı. Hangzhou’daki yeni tesis kırış-

110

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

On the occasion of the 10th anniversary of its Chinese subsidiary, the automation expert Erhardt+Leimer is further extending its activities in China. In October, the company’s management team together with 200 guests celebrated the ground breaking ceremony for a new


PANORAMA

tırılmış mukavva ve ağ kılavuzlama alanlarında ürün üretmektedir. Yeni Alman uzmanlar, Çin’deki Pazar pozisyonunu daha da genişletmek için yeni tesisi kullanma eğilimindeler ve bu yolla ekstra büyüme potansiyeli kazanmayı hedefliyorlar. Erhardt+Leimer, 30 yıldan beri Asya’da faaliyet gösteriyor. Şirket otomasyon, kontrol ve muayene teknolojisi alanlarında en büyük küresel tedarikçilerden biri oldu. Çin pazarının büyüyen önemi, 2003’te E+L Çin bölümünün kurulmasına sebep oldu. 10 yıl sonra E+L Çin, ana tesiste 130 çalışan ve 6 merkez ile tüm Çin’e yayılmış oldu. Böylece Asya’da Erhardt+Leimer Grubunun başarısına önemli bir katkıda bulundu. Asya pazarı, pek çok sektör için en önemli küresel pazar konumunda. Bu Erhardt Leimer için de geçerli. Asya pazarının cirosu son birkaç yıldır düzgün bir şekilde artıyor. Toplam cironun %50’sinin Asya pazarından elde edilmesinin üzerinden çok fazla geçmedi. Erhardt+Leimer Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hannelore Leimer’e göre, Hangzhou’daki yeni tesis, bu sebeple Erhardt+Leimer’in 95 yıllık tarihinde bir mihenk taşı oldu. Erhardt+Leimer tesis arazisini satın almak ve yeni tesisi inşa etmek için milyon Euro’luk har-

camalar gerçekleştirdi. Sonuçta, 30 hektarlık alan üzerinde, sanat harikası ve etkin bir işletme inşa edildi. Söz konusu tesiste, sadece satış ve servis hizmeti verilmiyor; aynı zamanda Çin pazarı için çeşitli bileşenlerin üretim ve geliştirme faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda, E+L, üretim serisini ve ürünlerini Çin makine üreticileri arasında orta seviye fiyatlarda satmayı hedeflerken, kendisini bu pazarda güvenilir ve etkin partnerler arasında sunmayı planlıyor. Çalışanlar hedefin başarılıp başarılamayacağının belirlenmesinde en önemli faktör. 10. Yıl töreninde, E+L Yönetim Direktörü, Dr. Michael Proeller, bu durumu konuşmasında açıklığa kavuşturdu. 130 çalışanın büyük bir kısmı şirkette uzun süredir çalışmakta olup, E+L China’nın başarısına büyük katkı sağladı. Yeni lokasyonun seçimi de çalışanların şirket için ne kadar önemli olduğunu gösteren bir örnek. Bu tesis, Hangzhou’daki önceki şubeden çok uzakta olmadığından, çalışanlar için nerdeyse hiçbir şey değişmeyecek. Bunun yanı sıra Hangzhou iyi eğitim tesislerinin bulunduğu bir lokasyon. Buna rağmen, Erhardt+Leimer çalışanlarına bağımsız olarak da bazı kalifikasyonlar kazandırmayı hedefliyor.

production and development location. The new plant in Hangzhou will mainly produce systems for the sales area “corrugated cardboard” as well as for web guiding. The German experts intend to use the new plant to further extend their market position in China and to gain additional growth potential. Erhardt+Leimer has been present in Asia for over 30 years as one of the largest global suppliers for automation, control and inspection technology. The growing importance of the Chinese market led to the foundation of E+L China in 2003. Ten years later E+L China is extremely well-placed with 130 employees in its main branch and six further locations, spread out across the entire People’s Republic, and makes a significant contribution to the success of the Erhardt+Leimer Group in Asia. The Asian market is now the most important global market for many sectors. This is also true for Erhardt+Leimer. The proportion of turnover earned in Asia has been increasing steadily over the last few years. It won’t be long before 50% of global turnover is earned there. According to Hannelore Leimer, Chairwoman of the Erhardt+Leimer Group Management Board, the new plant in Hangzhou

is therefore also a “milestone in the 95-year history of Erhardt+Leimer”. Erhardt+Leimer is spending several millions of Euros to purchase the land and build the new plant. The result will be a state-of-the-art, efficient unit on the 3-hectare site, where not only sales and service but also development and production of components for the Chinese market will take place. In this manner, those responsible at E+L want to extend the product range to Chinese machine manufacturers in the middle price bracket and establish themselves as reliable and efficient partners here, too. The employees are an important factor determining whether this target will be reached. Dr. Michael Proeller, managing director of E+L, made this particularly clear in his speech honoring the 10-year anniversary. The majority of the 130 employees have been working for the company for many years and have made a great contribution to the success of E+L China. The selection of the new location is one example of how important the employees are to the company; it is not very far from the previous branch in Hangzhou so that almost nothing will change for the employees.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

111


PANORAMA

Isı düzenleyici lifler The temperature regulating fibres

112

Portsmouth (NH-USA’DA) yerleşik bir şirket olan Coolcore LLC tarafından üretilen ısı düzenleyici lifler, Hohenstein kalite etiketi Inovatif Teknoloji-Cooling Power (Inovatif Teknoloji-Soğutma Gücü) ile ödüllendirilen dünya çapındaki ilk ürün oldu. Bu ödülle, uluslar arası platformda tanınmış, Almanya’daki bağımsız Hohenstein Enstitüsü bilim adamları, tekstillerin serinletme etkisini onayladı. Bahsi geçen ürün, kimyasal içermiyor, gizli ısı kullanmıyor ve ısıyı emmek ve depolamak için fazlarında değişim yapabilen faz değiştiren malzemelerden (PCMs) yararlanmıyor. Coolcore tekstiller, serinletme etkisi yaratmak için vücudun neminden veya terden yararlanıyor. Sofistike

tasarımı buharlaşma hızının regüle ediyor. Buharlaşma ile serinletme etkisi geleneksel malzemelerden önemli oranda yüksek. Bu etkiler, Hohenstein Enstitüsünde geliştirilen WATson Heat Loss Tester (Isı Kaybı Testi) ölçüm cihazı kullanılarak bilimsel açıdan değerlendirildi. Tropikal ısıdan düşük sıcaklıklara, yüksek rüzgar hızlarından kaynaklanan ısı kaybına kadar farklı çevre koşullarında tenden yayılan ısı bu cihaz kullanılmak suretiyle nicel olarak değerlendirilebilir. WATson kullanılarak, tekstiller, geliştirme fazında test edilebilir ve üretim öncesinde optimize edilebilir. Sonuçta, WATson, üretim izleme faaliyetlerinde kalite standartları ile uygunluğu garanti ediyor.

The temperature-regulating fibres made by Coolcore LLC, a company based in Portsmouth, NH (USA) are the first product worldwide to be awarded the Hohenstein Quality Label “Innovative Technology - Cooling Power”. With the award, the scientists at the internationally recognised and independent Hohenstein Institute in Bönnigheim, Germany, have confirmed the cooling effect of the textiles, which are entirely chemical-free and do not use latent heat storage or phase change materials (PCMs) that exploit a change in phase (solid-liquid) to absorb and store heat. The Coolcore textiles in fact exploit the body’s own sweat, or added moisture, to achieve cooling. The sophisticated design means that the evaporation rate is regulated and, as a result, the cooling effect of “evaporative cooling” is significantly higher than in conventional materials. These effects were investigated and evaluated scientifically using the WATson HeatLoss Tester measurement device devel-

oped at the Hohenstein Institute. The heat dissipated from the skin under very different ambient conditions, from tropical heat to cool temperatures, as well as the heat loss caused by high wind speeds can be quantified using the device. Using WATson, textiles can be tested during the development phase and optimised at an early stage. This is true in particular for items of clothing worn close to the skin with “cooling effect”. As a result, WATson is also ideally suited to guaranteeing compliance with quality standards in the course of ongoing production monitoring.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013



PANORAMA

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında sorular / cevaplar [1] İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasındaki hükümler, İş Yasasında yer alan İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin hükümlerden farklı mı? Evet, birçok farklı hüküm yer almakta, Bunlar arasında; - İş Kanunu kapsamında yer almayan (4857 sayılı İş Kanunun “istisnalar” başlıklı 4. Maddesinde sayılan) işlerin tamamına yakınının 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu kapsamında yer almasını, - Memurlar dahil statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen tüm çalışanları kapsamasını, - Çalışan sayısına bakılmaksızın Kanun kapsamında olan tüm işyerlerinde İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması zorunluluğu getirilmesini, - İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırılması konusunda küçük işyerlerine finansal destek sağlanmasını, - İşyerlerinin büyüklüğüne göre sayıları 1 ile 6 arasında değişmek üzere; İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda çalışanları temsil etmek üzere, işyerlerinde çalışan temsilcisi bulunması zorunluluğu getirilmesini, - Uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişilerin (destek elemanı), asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak işyerlerinde, görevlendirilmesi zorunluluğu getirilmesini, - İşyerlerinde diğer sağlık personeli kapsamında, görev yapabilmek için hemşire/sağlık memurlarının Bakanlıkça yetkilendirilmiş olması şartının getirilmiş olmasını, - Bazı sektörlerde risk değerlendirmesi yapılmamasının, İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğine aykırılık nedeni ile işin durdurulması kriterleri arasında sayılmasını, - Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güven-

114

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

liği uzmanının yetki belgesinin askıya alınması hükmünün getirilmesini, - Hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu tutulmasını, - Yakın ve hayati tehlike durumunda işçilere çalışmaktan kaçınma hakkı verilmesini, - İdari para cezalarının neredeyse, 10 misli oranında artırılmasını, - İş kazalarının Bölge Çalışma (Çalışma ve İş Kurumu İl) Müdürlüklerine bildirilmesi zorunluluğunun kaldırılmasını, - Ağır ve tehlikeli iş kavramının kaldırılmasını, - Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinin güvenlik raporunun, incelenmek üzere Bakanlığa gönderilmemesi veya Bakanlıkça yetersiz bulunması durumunda işin durdurulması hükmünün getirilmesini sayabiliriz. Kanun yalnızca işçileri mi kapsıyor? Hayır. Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına (Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiler ) faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacak. Kanun kapsamı dışında tutulan işyerleri var mı? Evet. Aşağıda belirtilen işyerleri Kanun kapsamı dışında; a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri. b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri. c) Ev hizmetleri. d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında,


PANORAMA

iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri, e) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar Kanun ne zaman yürürlüğe girecek? a) 6, 7 ve 8 inci maddeleri; 1) Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan İşyerleri için yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra, (30 Haziran 2014) 2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra, (30 Haziran 2013) 3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra, (30 Aralık 2012) b) 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38 inci maddeleri ile geçici 4, geçici 5, geçici 6, geçici 7, geçici 8 ve geçici 9 uncu maddeleri yayımı tarihinde,” (30 Haziran 2012) c) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra, yürürlüğe girecek. (30 Aralık 2012) Ağır ve tehlikeli işler ayrımı sürecek mi? Hayır. 4857 sayılı İş Kanununda ve ilgili mevzuatta yer alan “ Ağır ve Tehlikeli İş” kavramı, 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanununda yer almıyor. 4857 sayılı iş Kanununda Ağır ve Tehlikeli İş Kavramı ve bu doğrultuda getirilen yükümlülükler 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren yürürlükten kalkıyor. 4857 Sayılı İş Kanununun hangi maddeleri yürürlükten kaldırılıyor? 4857 sayılı Kanunun; a) 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası, b) 63 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, c) 69 uncu maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları, ç) 77, 78, 79, 80, 81, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 95, 105 ve Geçici 2 nci maddeleri. 4. Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “iş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere” ifadesi ile 98. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan “85 inci madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi için bin yeni türk lirası” ifadesi metinden çıkarılmıştı yürürlükten kaldırılıyor. (30 Aralık2012) İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin genel yükümlülükleri neler? 1. İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik

tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar. b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. d) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. e) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır. 2. İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. 3. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez. 4. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında yükümlülükleri var mı? Evet, var. (1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür. (2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır: a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek. b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmak. d) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmak. İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetleri nasıl sunulacak? İşverenler; “Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunmaya yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetle-

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

115


PANORAMA

rinin sunulması için” Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmek zorunda. İşyeri çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması halinde, bu hizmetin tamamı veya bir kısmı ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirilebilir. Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması halinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini işveren kendisi üstlenebilir. İşyerlerinin farklı tehlike sınıflarında olması uygulaması sürecek mi? Evet. Bilindiği üzere, 4857 sayılı yasa çerçevesinde 2009 yılından bu yana, işyerleri “ az tehlikeli”, “tehlikeli”, “çok tehlikeli” sınıf olmak üzere farklı tehlike sınıflarına ayrılmış idi. (İlgili yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması nedeni ile tehlike sınıfları tebliğinin de yürürlükte olmadığını, dolayısı ile şu an itibari ile tüm tehlike sınıflarındaki işyerlerinde, tüm sertifika sınıflarındaki uzmanlarının çalışabileceğini düşünmekteyiz). Bilindiği üzere, işyerlerinin girdiği tehlike sınıfları, 25 Kasım 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan; İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Listesi Tebliğinde belirtilmiş idi, ancak tebliğ, 15/8/2009 tarihli ve 27320 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak çıkartılmış idi. Söz konusu yönetmelik 27 Kasım 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmıştır. 2. İş Sağlığı Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinde ya da başka bir metinde aksine bir hüküm bulunmadığından “Tehlike Sınıfları Tebliği”nin yasal dayanağı kalmamış, dolayısı ile yürürlükten kalkmıştır. 3. Hangi işyerinin hangi tehlike sınıfında yer aldığı belli değildir, öyleyse her işyerinde herhangi bir sertifika sınıfına sahip uzman çalışabilir. 4. Hangi işyerinin hangi tehlike sınıfında yer aldığı belli olmadığından işyerlerinde uzman ve hekimlerin çalışma suresine ilişkin olarak belirlenmiş surelerin de zemini yoktur. 5. 6331 sayılı Is Sağlığı Güvenliği Kanunun 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren maddeleri arasında “tehlike sınıfları” nın belirlenmesine dair 9. maddesi ile bir üst sınıfta çalışabilmeye ilişkin geçici 4. maddesi de yer almaktadır. Ancak iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin çalışma usullerini de kap-

116

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

sayan yönetmeliklerin çıkartılmasına ilişkin 30. madde, 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Dolayışı ile tehlike sınıflarına uygun uzman görevlendirme, çalışma surelerine ilişkin tartışmalar 30 Aralık 2012 tarihine kadar sürebilir. Kanunda; “ İşyeri tehlike sınıfları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 83 üncü maddesine göre belirlenen kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi de dikkate alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün Başkanlığında ilgili taraflarca oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile tespit edilir.” Denilmekte, Bunun yanında, iş güvenliği uzmanlarının görev yapabilecekleri işyerleri sayılırken “ az tehlikeli”, “ tehlikeli”, “çok tehlikeli” işyeri kavramları geçmekte, dolayısı ile yeni düzenlemelerde de işyerlerinin “ az tehlikeli”, “ tehlikeli”, “çok tehlikeli” olarak sınıflandırılmasını bekleyebiliriz. Her işletmede büyüklüğüne bakılmaksızın İş Güvenliği Uzmanı ve İş yeri Hekimi istihdamı zorunluluğu var mı? Evet var. Ancak bu yükümlülük dışarıdan hizmet alınarak yerine getirilebileceği gibi, gerekli belgeye sahip olunması şartı ile işveren tarafından da yerine getirilebilir. Ancak bu zorunluluğu getiren hüküm işyerlerinin büyüklüğüne ve işyerinin yer aldığı tehlike sınıfına göre kademeli olarak yürürlüğe girecek. Bu hüküm; 1) Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra, (30 Haziran 2014) 2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra, ( 30 Haziran 2013) 3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra, (30 Aralık 2012) Yürürlüğe girecek. İşverenlerin işyeri sağlık güvenlik birimi kurma zorunluluğu var mı? Belirlenen çalışma süresi nedeniyle işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli. Görevlendirilmesi gereken durumlarda; işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurmak zorunda. Küçük işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için finans desteği sağlanacak mı? Evet. Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden çok


PANORAMA

tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine destek sağlanacak. Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de faydalanmasına karar verebilecek. Giderler, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilecek. Denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunca geri alınacak, bu durumdaki işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamayacak. Ağır ve tehlikeli iş kavramı kalktığına göre, işçilere sağlık raporu alınmayacak mı? Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamayacak. İşçilerin, İşe girişlerinde, İş değişikliğinde, İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri halinde. İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla, çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlanması zorunlu.

linde veya yeni teknoloji uygulanması halinde verilecek. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenecek, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanacak. İş sağlığı güvenliği eğitiminin maliyeti kim tarafından karşılanacak? Eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamayacak, Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılacak. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirilecek. İşyerlerinde risk değerlendirmesi yapılması zorunluluğu var mı? Evet var, Yasa gereğince; “İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü”

Sağlık gözetiminin maliyetini kim karşılayacak? Sağlık gözetiminden doğan maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet İşverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz.

İşyerlerinde işin durdurulması söz konusu mu? Evet, hayati tehlike halinde, risk değerlendirmesi yapılmaması halinde işin durdurulacak. (1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulacak. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulacak. (2) İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilecek. Ancak tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi halinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurulacak.

İşçilere, iş sağlığı güvenliği eğitimi verilmesi zorunlu mu? İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlayacak, bu eğitim özellikle; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi ha-

İş sağlığı güvenliği kanununda iş kazası tanımı yer alıyor mu? Evet, İş kanunlarında iş kazası tanımı yer almazken İş sağlığı Güvenliği Kanununa İş Kazası tanımı girdi. Kanunda iş kazası; İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana ge-

Sağlık raporları nereden alınabilecek? Sağlık raporları, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya işyeri dışında hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınacak. Sağlık raporlarına itiraz nereye yapılacak? Raporlara itirazlar Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hakem hastanelere yapılacak, hakem hastanelerce, verilen kararlar kesin olacak.

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

117


PANORAMA

len, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay” şeklinde tanımlandı.

gınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş Destek elemanı bulunacak.

İş kazaları ve meslek hastalıkları nerelere bildirilecek? a) İşveren; İş kazalarını kazadan sonraki üç işgünü içinde, Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç işgünü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorunda. b) Sağlık hizmeti sunucuları; Kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorunda. c) İşyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk eder.

Hangi işyerlerinde iş sağlığı güvenliği kurulu kurulacak? Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturacak.

İşyerlerinde çalışanlar iş sağlığı güvenliği konusunda temsil edilecek mi? Evet, işyerlerinde çalışan temsilcisi bulunacak. Çalışan temsilcisi, İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili olacak. İşyerlerinde kaç tane çalışan temsilcisi bulunacak? a) İki ile elli arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir. b) Elli bir ile yüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki. c) Yüz bir ile beş yüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç. ç) Beş yüz bir ile bin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört. d) Bin bir ile iki bin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş. d) İki bin bir ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı, çalışan temsilcisi bulunacak. Birden fazla çalışan temsilcisinin bulunması durumunda baş temsilci, çalışan temsilcileri arasında yapılacak seçimle belirlenecek. İşyerinde yetkili sendika bulunması halinde, işyeri sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da görev yapacak. İşyerlerinde, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personelinin dışında iş güvenliği konularında başka personelin de görevlendirilmesi gerekiyor mu? Evet, Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme, koruma, tahliye, yan-

118

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

İşçilerin çalışmaktan kaçınma hakkı var mı? Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula (İş sağlığı güvenliği kurulu) , kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilecek. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhal kararını verecek, durumu tutanakla tespit ederek, Kararı, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirecek. Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkına sahip. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklı. Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda kurula ya da işverene durumun tespit edilmesi yönünde başvuruda bulunmaksızın, işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz. Önlem alınması halinde işçilerin iş akdini fesih hakkı var mı? İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır. Kimler iş güvenliği uzmanı olabilecek? Mühendis, Mimar Ve Teknik Elemanlar Bakanlıkça yetkilendirilerek İş Güvenliği Uzmanı olabilecekler. Yasada teknik eleman; “Teknik öğretmen, fizikçi ve kimyager unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları” olarak tanımlanıyor. Devamı gelecek sayıda...



MAKALE

Sürdürülebilirlik kavramı ve tekstil sektöründeki uygulamaları Tekstil lifleri açısından incelenmesi Sustainability concept and its applications in textile sector Investigation in terms of textile fibers Serin (Mavruz) Mezarcıöz / Mutlu Toksöz Çukurova Üniversitesi Tekstil Mühendisliği BOSSA Denim & Sporgiyim İşletmeleri / Adana

118

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

ÖZET Sanayileşmenin hız kazanmasıyla birlikte kaynakların tüketimi ve atık üretimi hızla artmaktadır. Bu durumda pek çok ülke ve devlet gelecekte büyük bir felaket ile karşı karşıya kalmamak ve gerekli önlemleri şimdiden almak için “sürdürülebilirlik” kavramına önem vermeye başlamıştır. Tüm modern endüstrilerde olduğu gibi, tekstil üreticileri tarafından çevreye bırakılan maddeler de genellikle zararsız değildir. Bu sebepten, çevre zararlarının azaltılması ve ekolojik koruma için kaynak tüketiminin azaltılması anlamında geri kazanımın adaptasyonu, çevre dostu lifler veya diğer materyallerin kullanımı, oluşan kirlilik miktarının azaltılması ve kirlilik oluştuktan sonra, uzaklaştırmak için metotların geliştirilmesi işlemleri gün geçtikçe önem kazanmaya başlamıştır. Anahtar kelimeler: Sürdürülebilirlik, Yaşam döngüsü, Tekstil, Lif, Organik. ABSTRACT Resource consumptions and waste productions are increasing rapidly with the development of industrialization. In this case, many countries and states take importants of their concentration to “Sustainability Concept” because of taking the necessary measures regarding to don’t face with major disasters. Textile manufacturer’s substances which are released are harmless for environment also as all modern industries’es. Therefore, reduction of environmental damages and reduction of resource consumption for adaptation of recovery, using ecofriendly fibers or other materials, reducing the amount of pollution and the development of methods for removing process’es pollution after it has occurred has become important. Keywords: Sustainability, Lifecycle, Textile, Fiber, Organic. 1. GİRİŞ Sürdürülebilirlik kavramı gündeme gelişinden bu yana birçok kurum ve organizasyon tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. “Sürdürülebilirlik” kelime olarak ilk defa 1712 de Alman bilim adamı Hans Carl von Carlowitz tarafından “Sylvicultura Oeconomica” isimli kitabında kullanılmıştır. Küresel Sürdürülebilirlik kavramı ise Rio De Janerio’ da 3-14 Haziran 1992 tarihleri arasında düzenlenen “Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda doğmuştur. 100’den fazla ülke temsilcisi biyolojik çeşitlilik ve iklim konularında sürdürülebilir bir gelişme sağlamak amacıyla küresel uzlaşmalar


MAKALE

formüle etmek üzere anlaşmışlardır. 1995 yılında ise uluslararası firmalar, hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarının konu üzerine çalışmalarını izlemek üzere Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu’nu (CSD) oluşturmuştur. Fakat, son yıllarda çok sözü geçmekle birlikte sürdürülebilirlik kavramının pratikte uygulamalara yansıması oldukça yetersizdir. Bu problemin ortadan kaldırılması için öncelikle sürdürülebilirliğin tanımının çok net bir şekilde yapılması ve bu yapılan tanıma göre hedeflerin oluşturulması gerekmektedir. Bu derleme çalışmasında, sürdürülebilirlik ve yaşam döngüsü analizi kavramları detaylandırılacak ve bu kavramların tekstil sektöründeki lif ayağındaki alternatif uygulamaları tanımlanacaktır. Çalışmanın amacı; “sürdürülebilirlik” kavramının temel yapıtaşlarından olan “çevresel göstergeleri” ön plana çıkartarak konu ile ilgili sektörel bilinçliliği artırmak ve şirketlerin sürdürülebilirlik kavramını üretim mekanizmalarına dahil etmesini sağlayabilmektir. 2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Sürdürülebilirlik, bir kurumun, ekonomik, sosyal ve çevresel dinamikleri göz önünde bulundurarak, bu üç dinamiğin birbiriyle etkileşiminde ekonomik kalkınmayı, insan yaşantısını ve çevresel dengeyi olumlu yönde etkileyecek adımlar atarak ilerlemesidir (Şekil- 1) [1]. Sürdürülebilirlik, birçok kaynak tarafından sosyal, ekonomik ve çevresel göstergeler olarak 3 kategoriye ayrılmıştır. Çevresel Göstergeler Küresel ısınma, iklim değişikliği, ozon delinmesi, asit yağmurları ve hava kalitesinin bozulması atmosferik ve iklimsel sorunların

Şekil-1 Sürdürülebilirlik göstergelerinin birbirleriyle etkileşimleri

önde gelenleridir. Bu sorunlar insan sağlığı başta olmak üzere biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin sağlığı ve ekonomik zararlarla ilişkilidir. Bu gibi sorunlar uzun dönemde gelecek nesiller için önüne geçilemez problemler haline gelebilir. Bu sorunlara karşı uygulanabilecek çözüm yöntemlerinden bazıları; yenilenebilir enerji ve maddelerin kullanımı, hava kirliliğine sebep olan aşırı tüketimlerden kaçınılması ve ozon delinmesine sebebiyet veren gazların kullanımının kontrol altına alınması olarak gösterilebilir. Gittikçe değeri artan toprak tabakası sadece bir tabaka değil, aynı zamanda insan ihtiyaçlarını karşılayan su, mineraller ve bitki ve hayvanların ihtiyaçları için bir depo, ambar gibidir. Birçok ülke toprakları çölleşme, ormansızlaşma, şehirleşme, bozulma ve düzensiz gelişmelerle karşı karşıyadır. Tarım ve şehirleşme toprak kaynaklarını etkileyen önemli iki unsurdur. Toprak kalitesinin bozulması, çölleşme ve ormansızlaşma yoksulluktan, nüfus artışından, elverişsiz toprak kullanımından, yanlış teknik ve teknoloji yokluğundan dolayı kaynaklanmaktadır. Dünya yüzeyinin üçte ikisini oluşturan okyanus ve denizler besin, su ve kimyasalların sağlandığı ekosistemlerin önemli parçasıdır. Havayı ve iklimi düzenlemesinin yanısıra deniz canlıları, balıklar ve mercan lifleriyle de biyoçeşitliliğe katkıda bulunur. Ancak insan tüketimi sonucu karadan denize ulaşan kirli atıklar yüzünden bu değerli hazineler bugün tehdit altındadır. Plastik atıklar, radyoaktif maddeler ve petrol gibi kimyasallar sebebiyle bu kaynaklardan elde edilen verim sürekli azalmaktadır. Sadece tehlike durumunda olan deniz ve okyanus suları olmayıp aynı zamanda insanın içmek için, besin yetiştirmek için, endüstri için ve yine balıkçılık için kullandığı tatlı sular dahi tükenme sorunuyla yüz yüzedir. İnsan sağlığı gibi yine birçok çevresel sorunun kaynağı da tatlı suların yanlış kullanımından kaynaklanmaktadır. Biyolojik çeşitlilik olarak tanımlanan genetik, tür ve ekosistem çeşitlilik yaşam destek sürecini sürdürebilmek ve insan ferahı için gerekli olan unsurlardır [2]. Ekonomik Göstergeler Ticaret ve yatırım ekonomik büyümenin ve sürdürülebilir kalkınmanın önemli faktörleridir. Finansal kaynakların ve teknolojiye ulaşım olanaklarının artması ve pazarlara ulaşım kolaylıkları, sürdürülebilirlik amaçlarının gerçekleşmesi bakımından olumlu gelişmelerdir. Yoksulluk, doğal kaynakların yok edilmesi, üretim ve tüketim, ekonomik

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

119


MAKALE

Şekil-2 Sosyal göstergelere etki eden paydaşlar

büyümenin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi ile yakından ilişkilidir. Bütün bu faaliyetler bir ekonomik rahatlık ve ihtiyaçların karşılanması içindir. Sürdürülebilir kalkınmanın engellerinden biri ve belki en büyüğü dış borçlardır. Bu borçlar kalkınmayı yavaşlatmakta ve istenilen seviyelere gelmeyi zorlaştırmaktadır. Sürdürülebilirlik bakımından bir diğer önemli faktör de üretim ve tüketim metotlarıdır. Bugün küresel düzeyde sürdürülebilir çevresel bozulmaya sebebiyet veren en önemli etken özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin kullandığı üretim ve tüketim teknik ve metotlarıdır. Kendi çıkarları uğruna doğadan fedakârlık yapan ve ürettikleri atıklarla da doğada ve gezegende tamir edilmesi çok zor zararlar oluşmasına sebebiyet veren bu ülkelerdeki üretim ve tüketim alışkanlık ve kalıplarıdır. Bunun çözümü olarak da sadece üretimde değil aynı zamanda üretimin tüm süreçlerinde (üretici, tedarikçi, hükümet) işbirliği ve uyum sağlanmalıdır. Çevre ve sosyal boyutlarında dikkate alındığı ekonomik planlar ve üretim ve tüketim yöntemleri kullanılmalıdır. Sosyal Göstergeler Bu gösterge eşitlik ile kişiler arasındaki kaynak dağılımının, sağlanan fırsatların ve karar alımlarının eşitliğini içermektedir. Bu eşitlikte yoksulluk ve işsizliğin azaltılması, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, eşit yaşama koşullarının sağlanması, gelir dağılımının adaletli yapılması ve kaliteli eğitim ve temel sağlık hizmetlerine ulaşımın sağlanmasıyla gerçekleşebilmektedir. Uygun yerleşim alanları da sürdürülebilirliğin önemli parçalarından biridir. Şehir yaşam koşulları, şehirlerin nüfus yoğunluğundan, elverişsiz planlardan, finansal kaynaklardan ve işsizlik oranlarından etkilenir. Suçun önlenmesi ve adil cezalar sürdü-

122

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

rülebilirliğin bir parçasıdır. Adaletin varlığına dayalı olan yönetimlerin, sivil toplumların, Şekil-2’de belirtilen diğer tüm paydaşların ve demokrasinin varlığı sosyal düzenin, barışın, güvenliğin, insan haklarının ve uzun dönemli sürdürülebilirliğin sağlanmasında önemli faktörlerdir. İstikrarlı ve güvenli bir ortam da yatırımlar artar, cinsiyet eşitliği sağlanır, yoksulluk azalır, geçim sürekli hale gelir. Nüfusun büyüklüğü sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla karar verici konumunda bulunan insanlara önemli katkılar sağlar. Nüfus kalkınmasının değişimi, yoksulluğun azaltılması, ekonomik gelişimin artması, çevre korumasının gelişmesini ve daha sürdürülebilir bir üretim ve tüketime geçişin gerekliliği konusunda önemli göstergedir [2]. 3. YAŞAM DÖNGÜSÜ ANALİZİ (YDA) Son dönemde çevre ile ilgili konularda toplumsal duyarlılığın artmasıyla birlikte, proje geliştirme ve uygulama süreçlerinde verilen tüm kararların çevresel boyutu daha da önem kazanmıştır. Yükselen çevre duyarlılığına paralel olarak teknoloji ve yaşam düzeylerindeki gelişmeler sonucunda her tür projenin topluma maliyeti, performansı gibi geleneksel parametrelerin yanı sıra doğal kaynakların kullanımı ve küresel çevre sorunlarına yol açma olasılığı gibi bileşenler de karar verme süreçlerinde gittikçe daha sık göz önünde bulundurulmaya başlanmıştır [3]. Bu sebepten, bir eylemin tüm çevresel boyutlarını değerlendiren bir sistem olan Yaşam Döngüsü Analizleri (YDA) gün geçtikçe önem kazanmaya başlamıştır. Bu değerlendirme, Şekil-3’te belirtildiği gibi, ürünün işlenmesinde olduğu kadar enerji dahil olmak üzere hammaddenin üretilmesi, kullanılması ve final bertarafı sırasında havaya, suya ve toprağa olan tüm etkileri içermektedir. YDA’lar hem doğrudan (üretim aşamasında oluşan emisyonlar ve kullanılan enerji v.s.) hem de dolaylı (hammadde eldesi, ürünün dağıtılması, tüketici tarafından kullanılması ve bertarafı v.s.) etkileri belirlemek ve ölçmek için kullanılmaktadır [4]. YDA bir ürün ya da hizmetin tüm yaşam döngülerini ve bunların birbiriyle bağlantılarını bütünsel olarak değerlendirmektedir. Bunun sonucunda değerlendirilmekte olan ürün ya da hizmetin “beşikten mezara” tüm süreçlerinde ortaya çıkabilecek her tür çevresel etki kümülatif olarak ortaya konulmuş olmaktadır. Tekstil sektörü de ham lif üretimi veya hasat edilmesi ile başlayan ardından iplik, kumaş üretimi aşamalarından sonra son


MAKALE

Şekil-3 Yaşam döngüsü analizinde değerlendirmeye alınan etkiler

ürün imalatını içeren kapsamı çok geniş ve ürün çeşitliliği çok fazla olan bir sektördür. Tüm üretim aşamaları incelendiğinde çevreye zararlı olabilecek emisyonlara neden olacak birçok girdi ve çıktıların olduğu görülmektedir [3]. Yaşam döngüsü değerlendirmesinin tekstil endüstrisinde de etkin olarak uygulanması çevre dostu ürün üretim çalışmalarına katkı sağlayacaktır. Bir yandan sektördeki kimyasal madde, enerji ve su kullanımını optimize edecek yapılanmanın gerçekleştirilmesine diğer yandan da emisyonların azaltılarak çevre yükünün düşülmesine olanak sağlanacaktır [5]. YDA sektörel uygulamalar içerisinde farklılık oluşturmayacak şekilde 4 (dört) aşamadan oluşmaktadır. Bu dört aşamanın birbirleriyle etkileşimleri Şekil-4’te belirtildiği gibidir [4]. Hedef ve kapsam tanımı, Envanter analizleri, Etki analizleri, Yorum. a. Hedef ve Kapsam Tanımı: Bu aşamada çalışmanın amacı, kapsamı, sınırları ve detaylandırma düzeyi tanımlanır. b. Envanter Analizleri: Bu aşamada çalışılan sistemin kapsamı dahilinde gerçekleşecek enerji, su, ham madde kullanımı ve bunlara bağlı çevresel emisyonlar belirlenir. c. Etki Analizleri: Envanter analizi aşamasında belirlenen enerji, su, hammadde kullanımı ile çevresel emisyonların insan sağlığı ve çevresel değerler üzerindeki olası etkileri değerlendirilir. d. Yorumlama: Envanter ve etki analizi aşamalarının sonuçları değerlendirilerek karşılaştırılanlar arasından tercih edilecek ürün, süreç ya da hizmet seçilir. Bu seçim esnasında yapılan tahminler ve var olan belirsizlikler YDA kapsamında açık bir şekilde belirtilir [3]. 4.TEKSTİL’DE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UYGULAMALARI Moda ve tekstil sektörü bugün çevreye en fazla zarar veren sektörlerden birisi olarak kimya endüstrisi ile aynı derecede yargı-

lanmaktadır. Sektör çok büyük miktarlarda kaynağı, en önemlisi de su kaynaklarını tüketmektedir; işçi hakları açısından kötü sicile sahiptir ve tüketicilerin gereksinim duyduklarının çok üzerinde tüketmeye yönelten ve hızla değişen trendlerin egemenliğindedir. Fakat sektörde, son birkaç yıldır ekolojik madde ve tekstille ilişkili gelişmeler konusunda giderek büyüyen bir ilgi oluşmaya başlamıştır. Tasarımcılar, üreticiler ve tüketiciler bugün tekstilin evrimi ve çevreye etkileri hakkında alınabilecek önlemler ile yaratıcı çözümler üzerine bilgi edinmeye ve görüş sahibi olmaya istekli görünmektedirler. 4.1. Tekstil ürünlerinin ürün yaşam döngüsü açısından ele alınması Tekstil ürünlerinin çevreye etkileri üretim ortamlarıyla sınırlı kalmamaktadır. Bu ürünlerin; nasıl kullanıldıkları, nasıl tekrar değerlendirildikleri ve nasıl ortadan kaldırılacakları da çevreye etkileri açısından aynı önemi taşımaktadır. Üretim için gerekli tüm kaynaklar, üretim, kullanım ve ortadan kaldırılma aşamalarında ortaya çıkan atıklar tekstil ürünlerinin yaşam döngüsünü oluşturmaktadır [6]. Tekstil sektörünü bir bütün olarak ele alırsak, ürün yaşam döngüsünün üretim aşamasında karşımıza çıkan temel etkileri aşağıda belirtildiği gibidir: Pamuk üretimi için büyük miktarlarda su gerekmektedir, Sentetik ve selülozik elyafların üretimi sırasındaki emisyon salınımları artmaktadır, Doğal elyaf üretimleri sırasındaki su tüketimi olumsuz etkilere yol açmaktadır, Sentetik lif üretimi için enerji ve yenilenemeyen kaynaklar yüksek miktarda kullanılmaktadır, Tekstilde kullanılan boya ve apreler (kolalar) zararlı kimyasal maddeleri içermektedirler, Kullanılan boya ve apre atıkları genellikle kanalizasyona verilmektedir Kanalizasyona verilen bu atık maddeler suya ve toprağa karışa-

Şekil-4 Yaşam döngüsü analizi aşamaları

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

123


MAKALE

rak su ve toprak kirliliğine neden olmaktadır, Bazı kumaş veya kumaş boyası üreten firmalar zararlı atık maddeleri toprağa gömmektedir veya çevredeki su yataklarına boşaltmaktadır Bunun sonucu olarak toprağın kirlenmesine çevredeki suların kirlenmesine neden olmaktadır, Kumaş ve kumaş boyası üretiminde kullanılan kömür, petrol gibi fosil yakıtlar ve bu yakıtların atıkları birçok yönden çevre kirliliğine neden olmaktadır, Dikim ve dokuma gibi proseslerde ortaya çıkan ses gürültü kirliliğine neden teşkil etmektedir, Dikim ünitelerinde kumaş atıkları açığa çıkmakta ve bu atıkların yakılarak imhası sırasında hava kirliliği oluşmaktadır, Kumaş atıkları çöp alanları yerine boş arazilere boşaltıldıklarında çevreyi kirletmektedirler [7]. Dolayısıyla, ürünlerin çevreye olan olumsuz etkilerini gerçekten ortaya koyabilmek için kullanılan kaynakların tümünü (enerji, su, kimyasallar ve tarım alanları) ve ortaya çıkan atık ve emisyon miktarlarını (hava, toprak ve suya karışan) irdelemek gerekmektedir. 4.2. Sürdürülebilirlik açısından malzeme çeşitliliğinin önemi İncelemeler tekstil malzemelerinin üretiminin çevreye etkileri hakkında bugün de devam eden bir yanılgı olduğunu göstermektedir. Yıllardır tüketici ve endüstri; sentetik elyafların “kötü”, doğal elyafların “iyi” olduğu hakkında yanlış bir kanıya sahiptir. Bu basit hüküm doğal elyafların doğadan geldiği ve saf olduğu; sentetiklerin de kimyasal kökenli ve fabrika ürünü olduğu düşüncesinden kaynaklanmıştır. Oysa gerçek göründüğünden çok daha karmaşıktır; sentetik liflerin üretiminin çevre üzerindeki olumsuz etkileri tartışma götürmezken, doğal liflerin de üretim süreçleri benzer olumsuz etkilere sahiptir. Örneğin, 1 kg pamuk (ortalama 5 T-shirt yapmak için yeterli miktar) üretebilmek için en az 8000 litre su kullanılmalıdır. (bu miktar iklime göre artabilir; Sudan’da 1 kg pamuk üretimi için 29.000 litre su tüketilmektedir.) Buna karşılık 1 kg polyester üretimi için ise, çok az veya hiç su kullanımı gerekmemektedir. Öte yandan, polyester üretimi sırasında aynı miktardaki pamuğun üretimine göre iki kat fazla enerji harcanması gerekir. Bu durumda daha fazla su mu, yoksa enerji mi harcanmasının daha doğru bir karar olacağı konusu tartışılmalıdır. Her ikisinin de etki alanları ve sınırları farklılık gösterir. Aynı zamanda su ve enerji kaynaklarının farklı toplumlardaki öncelikleri de değişkenlik gösterir [6].

124

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

4.3. Farklı lif tiplerinin çevreye etkileri 4.3.1. Doğal Lifler 4.3.1.1. Pamuk miktarının % 10’undan fazlasını oluşturmaktadır. İnsektisid kullanımında durum daha da vahim olup, tarımda kullanılan toplam kimyasal insektisidin % 25’i pamuk yetiştirmede kullanılmaktadır. Halbuki pamuk üretimi, Dünyadaki toplam zirai üretimin % 3’ünden bile daha azını oluşturmaktadır. Tarımda kullanılan ziraî mücadele ilaçlarının sadece % 0,1’i mücadele edilen zararlılara ulaşmakta, geri kalan % 99,9’ı toprağa, suya ve havaya karışmaktadır. Yani ne yazık ki doğal ve hijyenik bir lif olan pamuk liflerinin ziraatı hiç de çevre dostu değildir, hatta tam bir çevre zararlısıdır. Fakat, organik pamuk yetiştirilirken hiçbir şekilde kimyasal pestisid, insektisid, fungusid, herbisid, defolyant ve sun’i gübre kullanılmamaktadır. Doğal hayvan gübresi, yeşil gübre ve doğal (biyolojik) zirai ilaçların kullanımı serbesttir. Organik pamuktan yapılan giysiler bileşenlerinin doğası itibari ile daha uzun süre dayanmaktadırlar. Konvansiyonel yollarla üretilen pamuk ise pamuğun yetiştirilme, işlenme ve boyama aşamalarında maruz kaldığı kimyasallar nedeni ile güçsüzleşir ve tüm bu kimyasallar elyafa zarar vererek daha zayıf bir pamuk ürününün ortaya çıkmasına sebep olur. Organik pamuk, konvansiyonel pamuğa göre daha yumuşak ve daha kalın bir pamuk olup; kullanımı ve yıkaması daha kolaydır [8]. Konvansiyonel pamuğun alternatifleri; Organik pamuk; az kimyasal içerikli pamuk kullanımı, Elle toplanmış pamuk kullanımı, Yağmurlama yöntemi ile sulama, Keten ve kenevir gibi alternatif elyaf kullanımı. 4.3.1.2. Yün Pamukla karşılaştırıldığında daha az miktarlar söz konusu olsa da, yün üretimi sırasında da pestisid kullanılmaktadır. Koyunlar ya enjeksiyon yöntemiyle, ya da ilaçlı banyolara maruz bırakılarak parazitlerden korunmaya çalışılırlar. Ancak bu uygulamalar iyi denetlenmezse, pesdisidler sulara karışarak insan sinir sistemi için ciddi olumsuz etkilere neden olur. Yünün içerdiği istenmeyen maddelerden arındırılması sırasında da çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşmaktadır; her 1 kg. temizlenmiş yün başına 1.5 kg. kadar atık ortaya çıkmaktadır. Alternatifleri; Atık işleme protokollerinin çok sıkı denetlendiği şirketlerde terbiye edilmiş yün kullanımı, Solventlerle arındırılma durumunda iyi bir geri dönüşüm mekanizması kurulması, Organik yün kullanımı [6].


MAKALE

4.3.1.3. İpek İpek üretiminde kullanılan dut ağaçlarının gübrelenmesi ve pestisid kullanımının da çevre üzerine olumsuz etkileri vardır. Alternatifleri : Sıkı üretim protokollerine sahip firmalardan ipek alımı yapılması, Yabani ipek üretimi, Organik ipek üretimi. 4.3.1.4. Keten Keten üretiminde tohumların kontrolü için tarım ilaçları ve gübre kullanılmaktaysa da, aslında yeterli su bulunması şartıyla fazla emek ve gübre gerektirmeden üretilebilen bir liftir. Fazla su tüketimi dışında keten, (ve yanında kenevir, jüt gibi lifler de) yiyecek sağlamaya uygun olmayan tarım alanlarında üretilmek için önerilen liflerdir; ayrıca ağır metal gibi kimyasallara maruz kalmış toprakların tekrar kazanılabilmesi için de iyi bir lif tipidir. Bu gün bir dizi mekanik terbiye işleminin bu gövde liflerinin işlenme prosesleri için geliştirilmesi yönünde eğilim vardır; böylece bu lifler de pamuğun olumlu özelliklerine sahip olup, pamuk için tasarlanmış ekipmanla işlenebilecek hale gelebilecektir [6]. 4.3.1.5 Kenevir Tekstil endüstrisinde en çok kullanılan doğal lif olan pamuğun ve kullanımı çok olan ketenin yüksek su, tarım ilacı ve gübre ihtiyacına ve sentetik liflerin fosil yakıt kaynaklarıyla ilişkisine karşılık kenevirin, gübre ve tarım ilacına hiç ihtiyaç duymadan da yetiştirilebilmesi, toprak ve çevrenin korunabilmesi açısından önemlidir. Ayrıca kenevirin lif verimi çok daha fazladır. Bu durum kenevirin organik ürün eldesi için uygunluğunu göz önüne sermektedir.. Bununla birlikte kenevir bitkisi yabani otları öldürür ve sonraki ürün için zengin bir toprak yapısı bırakır [9]. 4.3.2. Yapay Lifler 4.3.2.1. Polyester Polyester üretiminde kullanılan maddeler petrokimyasallardır ve bu maddelerin esas tartışılan yönleri petrokimya endüstrisinin politik, sosyal ve kirlilik oluşturan etkilerinden kaynaklanmaktadır. Genel anlamda, polyester lif üretimi sırasında harcanan su miktarı, doğal liflere oranla çok daha azdır. Bunun yanında, polyester üretiminden kaynaklanan emisyon miktarı (hava ve suya) çevre kirliliği açısından orta ile yüksek oranlardadır. İşlemden geçirilmeden çevreye verilen atıkları da, bir ağır metal olan kobalt, mangan tuzları, sodyum bromid, bilinen bir karsinojen olan antimon oksit ve titanyum dioksit maddelerini içermektedir [6]. Alternatifleri; Kobalt

ve manganez tuzlarını içeren katalitik ajanlarla yapılmamış kumaş kullanımı, Geri dönüşümlü polyester kullanımı, PLA (poly lactic acid) gibi alternatif liflerin kullanımı. 4.3.2.2. Polyamid (Nylon, Perlon) Polyamid lifleri de polyester gibi petrokimya temellidir ve karbon kimyası ile ilişkili ekolojik ve politik etkileri açısından sorunlar oluşturur. Ayrıca polyamid üretimi sırasında, potansiyel bir sera gazı olarak bilinen nitröz oksit emisyonu da salınmaktadır. 4.3.2.3. Polyacrilonitril (Akrilik) Akrilik, üretimi sırasında polyestere oranla %30 daha fazla enerji kullanır ve daha fazla su tüketimine neden olur. İşlemden geçirilmeden çevreye karışması da ciddi çevresel sorunlara yol açabilir. 4.3.2.4. Viskoz Viskoz gibi selülozik lifler, kimyasal olarak çözülüp tekrar kontinü filament haline gelen doğal polimerlerden oluşmuştur. Viskoz üretimi sırasında havaya sülfür, nitröz oksid, karbon disülfid ve hidrojen sülfid şeklinde emisyon salınımları olur [6]. Alternatifleri: Clorine içerikli ve çinko sülfat içerikli beyazlatma işlemine uğramamış viskoz kullanımı, Kobalt ve manganez içerikli katalitik ajanları bulundurmayan viskoz kullanımı, Lyocell (ticari ismi: Tencel) lif kullanımı. Çevre Dostu Lifler 4.3.3.1. Organik Pamuk Organik pamuk ya da organik olarak yetiştirilmiş pamuk, toksik yahut kalıcı mahiyette böcek ilacı ve gübre kullanılmadan, lağım suyu karışmadan temiz su ile sulanarak, radyasyon ve genetik mühendisliği uygulamaları yapılmadan yetiştirilmiş pamuktur. (Şekil-5)Mahsul içerisinde GDO (genetik olarak modifiye edilmiş organizma) ve türevleri bulunmaz. Organik pamuk ve diğer bütün organik tarım uygulamaları ilk önce doğal ekolojik dengeyi korur. Tarım işçileri, soluma ve deri yolu ile maruz kaldıkları toksik etkilerden ve hastalıklarından korunur. Su, enerji ve kimyasal kullanımı denetim altında tutularak minimize edilir. Atık sular belirtilen limitlere göre arıtıldıktan sonra pH 6-9 ve su sıcaklığı 40 ˚C nin altında olacak şekilde yüzey sularına akıtılır. Böylece su kaynaklarında canlılık korunur. Organik pamuk üzerinde insan sağlığına zararlı maddeleri taşımaz. Organik tarım yöntemleri ile sağlanan bu fayda, iplik, kumaş ve giysi yapım süreçlerinde de organik standartlara uygun imalat yapılarak tüketiciye kadar bozulmadan aktarılır. Özel-

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

125


MAKALE

likle iç çamaşırı gibi cilde doğrudan temas eden giysilerin organik olması insan vücudunun en büyük organı olan cildi allerji en hafifi olmak üzere birçok hastalıktan korur [10]. 4.3.3.2. PLA (Polylactic Acid) Polylacticacid (PLA) de, %100 yenilenebilir kaynaklardan, örneğin mısır bitkisinden üretilmiş termoplastik bir polyesterdir (Şekil-6). Ancak polyesterin tersine, fosil yakıtlardan elde edilmemiş ve biyolojik olarak çözüŞekil-6 PLA lifi lebilir bir elyaftır. Bugün için hala polyesterden üç kat daha pahalı da olsa, bu elyaf türünün diğer polimere göre daha sürdürülebilir olduğuna yönelik araştırma ve bulgular mevcuttur. PLA, flament veya iplik olarak üretilebilir. Bükümlü iplikten elde edilmiş kuŞekil-7 Tencel lifi maşlar pamuğa benzer ve doğal tutumlu iken, filament iplikten üretilmiş kumaşlar daha serin, yumuşak bir tutuma ve döküme sahiptir. PLA’nın dezavantajları ise düşük erime noktasına sahip olması, bu nedenle de ütülenmeye ve transfer baskı gibi işlemlere uygun olmaması olarak sayılabilir.

Şekil-5 Organik pamuk

4.3.3.3. Lyocell (Tencel) Lyocell ağaç hamurundan (genellikle okaliptüsten) elde edilen, 1980’lerde geliştirilmiş bir selülozik elyaftır ve yenilenebilir kaynakları hammadde olarak kullanılabilen, çevreye karşı sorumlu sayılan bir elyaftır (Şekil-7). Üretimi sırasında su ve bir solvent olan aminoksit solüsyonu gerekir; üretim sürecinin sonunda suyun buharlaşması sonucu solventin % 99,5’i korunur ve arıtılıp geri dönüştürülerek ana sürece tekrar dahil edilir. Lyocell’in diğer avantajları ise; zaten çok temiz olan bu elyafın ağartma gerektirmemesi, boyama sırasında daha az kimyasal, su ve enerji harcaması ile düşük ısıda yıkanmaya uygun olmasıdır [6]. 4.3.3.4. Bambu Bambu lifleri hızlı gelişen ve tipik odunsu bambu bitkisinden elde edilen selülozik lif-

126

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

lerdir. Genelde kullanılan tür, doğal bambu viskozdur. (Şekil-8) Doğal bambu lifleri doğal ve yenilenebilir bir kaynaktan elde edilmektedir. Lif eldesinde kullanılan yöntemler çevreye ve insan sağlığına zarar vermemektedir.Doğal bambu lifleri mükemmel nem absorbe etme yetenekleri, hızlı buharlaşma sağlamaları ve antibakteriyel özellikleri sayesinde tekstil mamulüne fonksiyonel özellikleri kazandırmaktadır. Bu fonksiyonların ek bir kimyasala ya da işleme gerek kalmadan doğal olarak sağlanması bambu liflerin gelecekte kullanımlarının artacağını göstermektedir [11]. 4.3.3.5. Soya Hayvansal proteinlerden (süt, kazein) yapılmış lifler gibi, soya lifleri de, bitkisel (soya fasulyesi gibi) proteinlerden yapılmış bir grup rejenere liftir (Şekil-9). Soya lifi bugün petrokimya temelli sentetik liflere ve kaşmire bir alternatif lif olarak görülmektedir. Soya fasulyesini işlemekte kullanılan ajanlar toksik değildir ve atıkları hayvan besini olarak kullanılabilir. Bu lif ayrıca doğal antibakteriyel özellikleri nedeniyle de sağlıklı bir lif olarak kabul edilmektedir [6]. 4.3.3.6 Isırgan Otu Lifleri Isırgan lifleri doğal, biobozunabilir, yenilenebilir kaynaklıdır ve üretimlerinde az enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden ısırgan otu lifleri çevre dostudur ve ekolojik avantaja sahiptir (Şekil-10). Ayrıca ısırgan lifinin kullanılmasıyla tekstil lif üretimi için kullanılan su miktarlarında tasarruf sağlanılabileceği bildirilmiştir. 1 kg pamuk lifi üretimi için yaklaşık 800029000 litre su kullanıldığı belirtilmiştir. Çevresel etkiler açısından bu kadar büyük miktarlarda suyun harcanması uzun vadede çevresel olumsuzluklara yol açabileceği ifaŞekil-8 Bambu de edilmiştir [12]. 4.3.3.7 Geri Dönüşümlü Lifler Geri dönüştürülmüş lifler, diğer lif kaynaklarına alternatif bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Olumlu etkileri; düşük enerji tüketimi, düşük kaynak tüketimi ve düşük kimyasal tüketimidir

lifi

Şekil-9 Soya lifi


MAKALE

(tekrar boyama söz konusu değilse). Örneğin geri dönüştürülmüş saf yün kumaş için tüketilen enerji miktarı, kullanılmamış yeni materyal için olanın yarısı kadardır. Geri dönüştürülmüş ipliğin kalitesi, elyaf boylarının daha Şekil-10 Isırgan otu lifi kısa ve kesikli olmasından ötürü daha kötüdür ancak bu konuda iyileştirme çalışmaları da vardır. Sentetik liflerden yapılmış tekstiller de, kimyasal işlemlerle elyafı moleküler düzeyde çözüp tekrar polimerize etme prensibiyle geri kazandırılabilir. Şekil-11 Geri Kimyasal geri dönüşüm, dönüştürülmüş doğal liflerin geri dönüpolyester lifi şümüne oranla daha az enerji harcamakla birlikte, elde edilen lif kalitesi daha yüksektir. Bugün en yaygın geri dönüştürülmüş sentetik lif, plastik şişelerden elde edilen polyester liftir. Repreve by Unifi 66 geri dönüşümlü sentetik liflere örnektir ve tekstil ve endüstri atıklarından oluşturulup büküm aşamasında boyanabilen %100 geri dönüştürülmüş polyester ipliktir (Şekil-11). 5. SONUÇ 21. yüzyıl her türlü endüstriyel uygulamada ekolojik dengenin bozulmamasına ilişkin önleyici tedbirlerin gündemde olduğu bir

yüzyıldır. Tekstil endüstrisi de bu tedbirlerin uygulamalarıyla yakından ilgilidir. Çevre dostu tekstil üretimi endüstrinin geleceğini şekillendirecek en önemli faktörlerden olacaktır. Bu noktada kullanılan ham maddeden enerji kaynaklarına, ürünün geri kazanılabilirliğinden çevreye verdiği zarara kadar tüm ürün ve işlem parametreleri dikkate alınmalıdır. Çevresel olumsuzlukları en aza indirmek, işletmelerin toplumsal sorumluluklarının belki de en önemlisidir. İşletmeler bu sorumluluklarını yerine getirebilmek için üretim yönetimine ilişkin kararlarda çevre konularına duyarlı yaklaşımlar göstermeli ve üretim fonksiyonu ile çevre konularını birlikte değerlendirmelidir. Sürdürülebilir üretim, ürün tasarımından malzemenin geri kazanımına kadar bütün aşamaların üzerinde düşünmeyi ve değerlendirmeyi gerektirir. Sürdürülebilir üretim sistemlerinin özel yapısı, endüstrinin sektörüne göre değişecektir. Sürdürülebilir üretimin çevresel ve ekonomik faydalarından yararlanmak için her tür atığın üretimini durdurmak, en azından azaltmak gerekmektedir. Bunun için de endüstriyel süreçler ve ürünlerin bütünlenmiş bir strateji ile sürekli uygulanması önemlidir. Gelecekte, tüketiciler (müşteriler) çevresel konularda daha bilinçli olacaklardır. Son yıllardaki değişmeler göz önüne alındığında, bir işletmenin sürdürülebilir üretimi başarmak için kendi faaliyetlerini kontrol etmenin yanında, ürün zinciriyle tümüyle ilgilenmesi ve üretimini sağlık, güvenlik ve çevresel bir yapı üzerinde yeniden oluşturması gerekmektedir.

6. KAYNAKLAR: 1.Ok, V., Özçuhadar T. (2007), “Sürdürülebilir Çevre İçin Enerji Etkin Tasarımın Yaşam Döngüsü Sürecinde İncelenmesi”, T.C. İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 2.Erol, İ., Eş A. (2008), “Sürdürülebilirlik ve Firma Düzeyinde Sürdürülebilirlik Performans Ölçümü”, T.C. Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 3.Demirer, G. (2008), “Yaşam Döngüsü Analizi”, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Yayınları – I. 4.Banar, M., Çokaygıl, Z. (2005), “Atık Yönetimi Planlanmasında Yaşam Döngüsü Analizi”, T.C. Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 5.Balpetek, F., Alay, E., Özdoğan, E. (2012), “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi ve Tekstil Sanayi”, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 6, No: 2, (37-49). 6.Alpan, Z., Türkmen, N. (2009), “Tekstil Ve Moda Tasarımı Açısından Sürdürülebilirlik ve Dönüşüm”, T.C. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanatta Yeterlilik Tezi. 7.MEGEP (2006), “Kişisel Gelişim Çevre Koruma”, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı. 8.“Organik Tekstil Nedir?”, http://www.tantekstil.com.tr/tr/ ecolife.html, Erişim Tarihi: 27.01.2013. 9.Gedik, G., Avinç, O., Yavaş, A., “Kenevir Lifinin Özellikleri ve Tekstil Endüstrisinde Kullanımıyla Sağladığı Avantajlar”, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 4, No: 3, (39-48), 2010. 10. “ Pamuk Sanıldığı Kadar Masum mu?”, http://mollis.com.tr/, Erişim Tarihi: 27.01.2013. 11. “Bambu Lifi”, http://tekstilx.blogspot.com/2011/01/bambu-lifi_01.html, Erişim Tarihi: 27.01.2013. 12.Kurban, M., Yavaş, A., Avinç, O., “Isırgan Otu Lifi ve Özellikleri” (2011), Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 5, No: 1, (84-106).

TEKSTİL & TEKNİK ARALIK | DECEMBER | 2013

127


SATILIK

TEKSTİL MAKİNELERİ

CLASSIFIED ADVERTISEMENTS Second Hand • Machine Sellers Human Resources • Spare part & • Accessory Manufacturers Auctions •

- 1 adet RIETER Ring iplik tesisi, 1999 model, 8400 ig. - 1 adet HDB Galaxy, CS110 07 akrilik tarak, 1992 model, çalışma eni 2,50 m, kova çıkışlı. - 7 adet RIETER R20 160 ./ 220 rotor, 1997 / 2003 model. - 2 adet RITE, tip AGR1, 1991 model, 30 ig, 3 kat. - 4 adet STAEHLE katlama, tip SE150ED, 1995/1997 model, 24 ig, 3 kat. - 1 adet HAMEL katlama, tip 2/054, 1994 model, 30 ig, ring çapı 140 mm, 2 kat cagarlik. - 3 adet HAMEL büküm makinesi, tip 2020E, Elasto-Twister 1995/1998 model, 216 ig, 6”. - 1 adet BENNINGER ZELL komple hasil hattı, 1987 model, çalışma eni 180 – 350 cm, Benninger direk cözgü ile beraber. - 1 adet THEN boya makinesi, OF HT 510, 2003 model, 3 x 170 kg kapasiteli, sıcak su tankıyla beraber. - 1 adet BENNINGER zincirli merserize makinesi, MS3-1E-LG Extracta 1800, 1999 model, max. çalışma eni 180 cm. - 1 adet MONFORTS DYNAIR kurutma makinesi, 2 kabin, 2003 model, 240 cm eninde, açık en ve tüp örgü kumas relaksiyon icin. - 2 adet ALEA örgü ramözü, 2005 model, 8 kamara , 240 cm. - 1 adet THIES jet boya makinesi, ECO-SOFT, 1991 model, 3 gözlü. - 33 adet VAMATEX P1001 401 dokuma makinesi, armürlü. - 1 adet direkt cözgü BENNINGER, tip Bendirect ZS 1250, V-cagarlik tip Benstop GE-WE, 756 bobinlik. - 23 adet VAMATEX Leonardo dokuma makinesi, 2005 model, çalışma eni 190 cm, Staubli armür. - 1 adet MONFORTS ramöz, Montex TWIN-AIR, 1997 model, 180 cm, 7 kamara gazlı. - 1 adet BRÜCKNER ramöz, 1991 model, 8 kamara, 220 cm, gazlı. - 1 adet VOLLENWEIDER fırça makas makinesi, 2000 model, çalışma eni 220 cm. - 1 adet SUCKER MÜLLER SF2 zımpara, 1989 model, 4 silindirli. - 1 CIMI LAVANOVA açık en yıkama, 2 metre 5 yıkama tekneli. - 1 adet MENZEL gaze makinesi, 1993 model, 180 cm, 2 adet fırça ve soğutma silindirli. - 1 adet BENNINGER merserize makinesi, 1999 model, çalışma eni 240 cm. - 1 adet Kompresor ATLAS COPCO, 2002 model, kapasitesi 2160 m3/ saat. - 1 adet KÜSTERS KRANTZ termosol, 1988 model, 2 m.

Satmak istediğiniz ya da almak istediğiniz makineler varsa lütfen bizimle irtibata geçin.

Friedrichstr. 14-16 47798 Krefeld - Germany Tel: +49-(0)-2151-979 88 30 Fax: +49-(0)-2151-979 88 35 Homepage : www.lanatex.net / e-mail: info@lanatex.net


ORDER FORM / REZERVASYON FORMU Book A Classified Advertisement! Market Sayfalarında Yerinizi Ayırtın! We would like to book a classified advertisement in Tekstil & Teknik for month(s) of / Aşağıdaki aylar için rezervasyon yaptırmak istiyorum. .............................................................................................................. ............................................................... .......... / .......... / 20 ..........

1 - Advertiser Details / Firma Detayları

Company / Şirket : .............................................................................................................. Address / Adres : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Contact / İrtibat : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Phone / Telefon : .............................................................................................................. Fax / Faks : .............................................................................................................. E-mail / E-Posta : ..............................................................................................................

2 - Advertisement Rates / Reklam Fiyatları 1/1 page .......... Euro 650 1/2 page .......... Euro 450

1/4 page .......... Euro 250

3 - Frequency Discounts / Özel İndirimler Book 3 ads, get 10% off Book 4,5,6 ads, get 15% off

Book 7,8,9 ads, get 20% off Book 10,11,12 ads, get 25% off

4 - Payment Form / Ödeme Şekli

Ω Check is enclosed / Çek ektedir Ω Payment is transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme bankanıza gönderildi. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartından borçlandırınız

Name of the card holder / Kart sahibinin ismi: .............................................................................................................. Expiry Date / Geçerlilik tarihi

: ....................................................

Ω Visa

Ω Mastercard

Bank Details / Banka detayları

Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi Şube Kodu: 1396 Hesap No: 0001028 IBAN NO: TR12 0006 4000 0011 3960 0010 28 POSTA ÇEKİ HESABI Havaalanı Şubesi Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 ( USD ) Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 ( EURO ) IBAN NO: TR12 0006 4000 0021 3960 0010 44 Date / Tarih Name&Surname / Adı & Soyadı

: .......... / .......... / 20 .......... :

.............................................................................................................. Stamp&Signature / Kaşe & İmza : ..............................................................................................................

Ihlas Media Plaza. 29 Ekim Cad. 34197 Yenibosna-Istanbul/TURKEY Tel : (+90) 212 454 25 00 Fax: (+90) 212 454 25 55 e-mail: mtatli@img.com.tr / www.tekstilteknik.com.tr


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 80 Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL.

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /

....................

/

....................

: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa

/ .................... Ω Master / Eurocard

....................

Stamp & Signature / İmza :

...........................................................................................................................................

Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 IBAN NO: TR12 0006 4000 0011 3960 0010 28 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO) IBAN NO: TR12 0006 4000 0021 3960 0010 44

İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.tekstilteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.