leştiren insanların karakteristik özellikleri olarak verdiğim iz ta nım lam a, dinler tarafından ortaya konulan ideallerle aynı doğ rultudadır. Benliğin aşkınlığı, gerçek, iyi ve güzelin bir potada eritilm esi, diğer insanlara katkı, bilgelik, dürüstlük ve doğallık, bencil ve kişisel güdüleri aşkınlık, “daha alt düzeydeki” tutkula rın “daha yüce olan” için terk edilm esi, arkadaşçıllık ve incelik, am açlar (dinginlik, huzur ve barış) ile araçların (para, güç, sta tü) rahatlıkla ayırt edilebilm esi, düşm anlık ve acım asızlık gibi duyguların azalm ası gibi (bununla birlikte kararlılık, haklı öfke, kızgınlık ve kendini ortaya koym a da artabilir)... 1. T üm bu özgür seçim deneylerinden, dinam ik güdülenm e kuramından ve psikoterapinin sınam alarından çıkarılabilecek sonuçlardan biri oldukça devrim ci bir niteliktedir. En derin ge reksinm elerim iz kendi içlerinde sakıncalı, kötü ya da kötücül değildir. Bu yaklaşım , kişinin içindeki A pollo-D iyonisos, klasik-rom antik, bilim sel-şiirsel, us-itki, iş-oyun, dilsel-dilöncesi, olgunluk-çocuksuluk, erillik-dişilik, gelişim -gerilem e bölünm e sinin ortadan kaldırılm asında yeni ufuklar açmaktadır. 2. İnsan doğası felsefesindeki bu değişim in toplum sal açıdan tem el karşılığı ise kültürün, gereksinim lerim izin doyurulm asın da olduğu kadar engellenm esi ve denetlenm esinde de bir araç olduğunun görülm eye başlanmasıdır. Artık, neredeyse evrensel bir kim liğe bürünen yanlışı, birey ile toplum un çıkarlarının zo runlu bir çatışm a içinde olduğu ve birbirini dışladığı varsayımı ya da uygarlığın insanın güdüsel itkilerine polislik yaptığı görü şü de yadsınabilir. Bu asırlık belitlerin (aksiyom ) tümü, evrensel nitelikte bir kendini gerçekleştirm eyi besleyen sağlıklı bir kültür olasılığı ile geçerliğini yitirmektedir. 3. Yalnızca sağlıklı insan, deneyim den alm an öznel haz, de neyim e yönelik itki ya da istek ile deneyim e duyulan tem el ge reksinim (kendisine gelecekte sağlayacağı yarar) arasında olum 169