Profesyonel gazetecilik ve ozdenetim

Page 82

PROFESYONEL GAZETECİLİK Vİcdan MİSYONERİ rolündeki «Yalnız Kovboy»: KAMU DENETÇİSİNİN ROLÜ

Washington Post ve New York Times’da, katıksız bağımsızlığı garantilemenin yolu olarak, geleneksel bir şekilde kuruluşun dışından işe alınan kamu denetçileri çalışır. Öte yandan Guardian, kamu denetçilerine aynı hakları vermiş, ancak şimdiye dek kamu denetçilerini kurum içinden işe almıştır. Kamu denetçilerinin dışarıdan mı içeriden mi işe alınmasının daha etkili olduğunu söylemek zordur; her iki modelin hem avantajları hem de dezavantajları vardır. Dışarıdan gelenleri tercih edenler, gazetenin tarafsız olan ve kuruluşun dâhili bilgilerinden habersiz olan biri tarafından eleştirilmesinin güçlü bir etki yarattığını söylemektedir. İçeriden birinin görevlendirilmesini savunanlarsa, kuruluşun çalışma şekline ve ekibe aşina olmanın, bağımsız yargılara varabilmek için yararlı olduğunu öne sürmektedir. Ancak, kamu görevlisi rolünün adanmışlık, yapılanma ve verimi açısından Guardian, çeşitli nedenlerle öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki, bu Londra gazetesinin mülkiyetinin doğasından kaynaklanmaktadır (gazete, Scott tröstünün mülküdür; dolayısıyla tamamen kâr amacı güden bir kuruluş değildir). İkincisi, Guardian editörü, kamu denetçiliği görevini şimdiye kadar mükemmel bir şekilde yerine getirmiştir. Üçüncüsü, kamu denetçisinin rolü son derece kapsamlı bir şekilde tanımlanmış, böylece kamu denetçisinin, saydamlık ve çok katmanlı bir hesap verebilirlik içinde, bağımsız olarak faaliyet göstermesi sağlanmıştır. Guardian’da çalışan ilk okur editörü (gazetenin, kamu denetçisine verdiği ad), Kasım 1997’yle Nisan 2007 arasında hizmet etmiştir. Gazetede kendi rolünü açıklarken, şikâyetlerin çoğunun (düzeltmelerle ilgili köşesinde yayınlanmayanlar dâhil) ve okurlara verdiği yanıtların (özel nedenlerle gizliliğin korunduğu durumlar dışında), Guardian için çalışan bütün gazetecilerin erişimine açık olduğuna dikkat çekmiştir. Bunlar, kendisine gelen e-postaların yönlendirildiği “okur” posta kutusundan (kendisiyle iletişim kurmanın en sık kullanılan şekli buydu) görülebiliyordu. Bu mekanizmanın, açıklık politikasını hayata geçirmek için geliştirildiğinin altını çizmiştir. Bu posta kutusuna, diğer medya çalışanları ve akademisyenler tarafından, hatta BK (Birleşik Krallık) dışından bile erişilmesine izin veriliyor, böylece gelen şikâyetlerin türlerini ve hangilerinin geri çevrildiğini veya çözülmediğini incelemelerine olanak veriliyordu. Aldığı şikâyetlerin tamamı, ilgili gazetecilere gönderiliyordu (Mayes, 2000). Mayes, okur editörü olarak tam bağımsızlığın avantajlarından sonuna kadar yararlandığının altını çiziyor. Gazetenin editörü onu kovamaz veya yazdığı iki köşenin (bir düzeltmeler köşesi, bir de “Open Door” (Açık Kapı) köşesi) içeriğine karışamazdı. Kadrodaki başka hiç kimse de işine karışamazdı. İçerik üretimi veya çalışanlara görev vermek söz konusu olduğunda da okur editörü olarak hiçbir söz hakkı yoktu. Mayes’e göre, bu tür bir düzenleme “aksi takdirde kısa sürede dayanılmaz hâle gelebilecek bir pozisyonu, katlanılır

81


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.