Profesyonel gazetecilik ve ozdenetim

Page 50

PROFESYONEL GAZETECİLİK BALKAN MEDYASI: GEÇİŞ SÜRECİNDE KAYBOLMAK?

Medyayla siyaset ilişkisinin mantığını anlayabilmek açısından, komünizm sonrası geçiş dönemi sonrasındaki yıllarda medyanın siyaseti etkileyip şekillendirmesinden çok siyasetin medyayı etkileyip şekillendirdiği rahatlıkla söylenebilir. Çatışmaların yaygın olduğu aşırı politize olmuş toplumlar (ki Balkanlar’da durum hâlâ budur) kendi medyalarını da etkiler ve onu kendi çatışmaları ve savaşlarına karıştırır, bu çatışmaları sürdürmek için önemli bir araç olarak kullanır; bu süreçte medyanın bağımsızlığı, tarafsızlığı ve profesyonelliği yok olur. Medyanın bir kısmı siyasetten (ve diğer etkenlerden) kaynaklanan baskı ve çekime dayanamadı; bir kısmıysa kendini bu taraflılığın dışında düşünemiyor bile. Bu taraflılık, her şeyden önce diyalogdan çok çatışma olarak algılanan siyasetin bir yansımasıdır. Bu aynı zamanda, Balkan toplumlarının bilgi toplumu veya sivil toplum olmaktan çok siyasi toplumlar olduğu gerçeğinin yansımasıdır. Siyasi kayırmacılığın en yaygın uygulamaları, Arnavutluk, Makedonya, Kosova (BM Güvenlik Konseyi Önergesi 1244) ve Karadağ’da merkezi hükümetin kontrolü altında olan ve iktidarlar tarafından seçim kampanyaları süresince ve sonrasında kendi çıkarları için kullanılan devlet radyo/TV kurumlarında görülür. Günümüzün kamu yayın kuruluşlarını yeni otoritercilik dönemindeki propaganda merkezi olarak işlev gören kurumlarla karşılaştırmak biraz ağır kaçsa da çoğu yerde devlet radyo/ TV kurumları hâlâ “kırmızı halı” istasyonları olarak kullanılmaktadır: Yani, bu kurumların yayınları ağırlıkla devlet protokolü hakkında haberler ve devlet kaynaklı bilgiler içermektedir. Bu tür kamu yayın kurumları, normal medyadan ziyade devletin bir tür propaganda bakanlığına benzer. Medya kayırmacılığı karmaşık bir fenomendir ve bölge ülkelerindeki ayrıntılı sosyal ve siyasi gelişimler kapsamında incelenmelidir. Balkanlar’daki siyaset tele-siyasete dönüşmüştür. Genelde siyasi ve kamusal tartışmalar, miting meydanlarından TV’de yayınlanan tartışmalara kaymıştır ve bu aslında olumlu bir gelişmedir. Siyasi tartışmalar, bir zamanlar sokakları dolduran siyasi mitingler yerine artık TV stüdyolarında gerçekleşmektedir. Ancak medya bu dönüşüm için bir bedel ödemiş gibi görünüyor. “Tele-siyaset”, siyasetin medyasallaştırılmasının bir yansıması olarak görülebilir ve bu çok normal bir gelişmedir. Ancak tele-siyasetin, aslında siyasetin medyasallaştırılmasından çok medyada siyasi kayırmacılığın yaygınlaşmasından kaynaklandığı anlaşılıyor. Bu durum medyanın odağını halktan siyasete kaydırdığı için, halktan çok siyasete fayda sağlamaktadır. Arnavutluk, Kosova (BM Güvenlik Konseyi Önergesi 1244) ve Makedonya’da medyanın siyasetçiler tarafından kendi amaçları için kullanıldığı, istismar ve suistimal edildiği görülmektedir.

49


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.