Özgürlük yolu19

Page 1

we .c om

yolu

ne te

• ULUSAL HAREKET ve iTTiFAKlN iKi KESIMi

• Yurt Dışı Kürt öarenci Cemiyeti'nin

ll Kongresi

ww w.

• SINIFLAR ve BÖLGELER AÇlSlNDAN TÜRKiYE VE GELIR DAGILIMI

e

ZAZA- ICÖRT TÖRKÖLEBİ : DEYR

19 AliALlK


te we .c

ne

w.

ww om


lhrn iPlü k

ARALIK : 1978

~,UJ~de~i

Yıl

: 2 19

we .c om

Sayı:

iÇiNDEKiLER

ULUSAL HAREKET VE İTTİFAKIN İKİ KESİMİ 1 AKSOY ........... :. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . ..

3

YURT DIŞI KÜRT ÖGRENCİ CEMiYETİNİN 17. KONGRESİ ....... ..... ... .. ................ . ... ................ ....

21

TÖB-DER GENEL SEKRETER i MUSTAFA DÜZGÜN'LE BİR KONUŞMA . .. . . . . . . . . . . . . . ... . . . . .. . . .. . . . . . . . . . ... . . . . . . . .. . ... . . .

33

SINIFLAR VE BÖLGELER AÇlSINDA N TÜRKİYE'DE GELİR DAGILIM I! Hüseyin . TOPRAK . .. . . . . . .. . . . ... . .. . . . ..

41

SİİRT MİTİNGİ VE V AN OLAYLARI .. . .. .. . .. . . . ... .. .. . . . . . . .

57

DEPREMİNİKİNCİ YILINDA LİCE ................ ..............

65

SANAT - EDEBIYAT ZAZA - KÜRT TÜRKÜLERİ : DEYR .·.. ... .... .. .. ... . . .. . ..

71

ww w.

ne te

İhsan

Sahibi : Faruk ARAS • Yazı İşleri Müdürü : A. Kadir AKEL • Yönetim ve Haberleşme Adresi : Başmüsahip Sak. TAN Ap No: 10/2 Cağal­ oğlu - İSTANBUL • Abone : Yıllık 100 TL. • Altı aylık 50 TL. • Dış ülkeler için iki katıdır. • İstanbul dağıtım TAN-DA • Ankara : A...liJKARA DAGITIM • İzmir : EGE DAGITIM • Dizgi: Özdem Kardeşler Matbaası • Baskı : Bahar Matbaası


we .c om

ne te

ww w.


we .c om

ULUSAL HAREKET ve iTTiFAKlN IKi KESIMI

İhsan AKS OY

w. n

et e

Eşitsiz gelişme sonu cu bazı toplu mlar uluslaşma süreç lerini tama mlay arak ulusa l birliğe kavuşup bu birlik lerin in sürek liliği için en uygu n olan örgü tlenm e biçim ini seçip «milli» devletler kura rlark en; diğer bir çokları da feoda l hatta feodali~m önces i döne mleri yaşamakta ve birliğini gerçekleşt irmemiş bulunmaktadır. Batı Avrupanın gelişmiş toplumları; Fran sa, İtal­ ya, Alma nya vb. Kapi talizm in Feod al toplu mun bağrında belli bir olgunluğa erişmesinden sonra feoda l parça lanmışlığa son verer ek birlik lerin i oluşturmuş; sınırlarını belir leyer ek «milli» devle tler kurmuşlardır. Batı

Avru pa'da burju vazi «eşitlik, adale t ve özgü rlük" bayemek çi kitlel eri ve yoks ul köylü leri de: topla yarak iktid ara yürümüş ve feoda lizmi n iktid arına son vererek burju va iktidarlarını gerçekleştirmiştir. Bunu n sonu cu «mer kezi pazar » iyide n iyiye egemenliğini kurm uş ve toplu mu birib irieri ne bağlayan ekon omik bağ oluşarak uluslaşma tamamlanmıştır. Böyle ce kapit alizm in şafağında batı Avru pa'da milli devle tler kurulmuştur. Bu zama nlar, yani kapit alizm in rekabe tçi evres inde burju vazin in gelişimi ve yaşa ması için en uygun örgü tlenm e bu «milli» devle t biçim iydi. Burju vazi «ken di milli» devle tini oluştururken, «her mille tin bir devle ti olmalı­ dır» ilkes inden harek et etmiştir. Batı Avru pada ki c milli" dev-

ww

rağı altında işçi sınıfını,

3


ww

w. n

et e

we .c om

ndan bura lard a, bazı istis letle r tek ulus u kap sam iann a aldıklan mill i mes ele söz kon usu nala r - örneğin İrlanda - dışında, bir Avr upa 'da (Örneğin Çarlık Rus değildi. Fak at bu sıralar Doğu bulu nan devl etle rin duru mu böyyası, Avu stur ya-M acar ista n) birç ok mill eti ve mill iyet i le değildir. Bu dev letle r kapsamlarına burj uva zisi sahi p bulu nalm akta ve ikti dara en gelişmiş ulus un lan ve halkları kend ilemak ta idi. Bu egem en ulus lar diğer ulus hert ürlü ' baskıyı uyg ularine zorl a bağlı kılmakta ve bun lara li meseleıo söz kon usu olmak ta idile r. Bu devl etle rde bir «mil ulus al haklarından yok sun maktadıi. Ezil en ulus lann ken di m altında olmaları bura lard a «miloluşları, onların baskı ve zulü Fak at bu «milli Mes ele" li mes elen in» sebe bini teşkil etm ekte dir. nme kted ir ... bu duru muy la bir iç mes ele olar ak görü ulaşması; serm aye Kap itali zmi n gelişerek yen i sevi yele re 3ler işsizliği doğurmuş, birik imin i yoğunlaştırmış, tekn ik iyileşm! ş ve teke ller oluşarak üret im fazlası dalg alan mal ara yol açmı ile birli kte burj uva zi ye«milli» sınırlar zorlanmıştır. Bu aşama ı aram ak zoru nda kalni ham mad de ve mam ul mad de pazarlar aye ihracı da orta ya çıkmış ve bir mış, mal ihracıyla birli kte serm Am erik a ülke si emp erya çok geri kalmış Asy a, Afri ka ve Lati n nmışlardır. Böy lelik le Kalizm tarafından kuşatılarak bağımlı kılı n ayrılmalar ve «mil li• sı­ pita lizm in ilk evre sind e mey dan a gele kier e bırakmış; faka t bu birli k ulus nırlar yeri ni uluslararası birii amış ve ına day ana n bir birli k olm ların ve halkların özg ür onay . Bu ştur n bir birl ik olmu faka t tam ame n zor ve baskıya day ana prensibini:o terk etmiş ve and an itiba ren burj uva zi «mi lliye tler geçe rsiz hale getirilmiş, «her mill etin bir devl eti olmalıdır» şiarı ini oluşturamamış geri Emp erya list- Bur juva zi ulus al birli kler zme karhakkı tanımamıştır. Feo dali kalmış ülke halklarına bu uva zi burj devr imc i bir rol oyn ayan şı yürüttüğü müc adel ede liğini kay bed erek işçi ikti dar oldu ktan son ra bu devr imc i nite inde bir söm ürü mekanizması oluş­ sınıfı ve eme kçi kitle ler üzer ölçü süna da bu söm ürüy ü dün ya turmuş, emp erya list aşamad cilik ürge söm olan de var de genişletmiştir. Kap itali zmd en önce nluk yoğu ve derinleşmiş olgu su emp erya list aşamada dah a da egemenliği altına almış­ ını kısm bir kaz ana rak dünyanın büy ük a, Afri ka ve Lati n Amerika'nın geri tır. Bun dan sonradır ki Asy ci ve emp erya list zinc irine vuru lkalmış topl uml an söm ürge muştur ... lizm en zayıf nok ta1917 Büy ük ekim devr imiy le Emp erya yad a ilk defa işçi sınıfı, müt tefian kopmuş ve böyl ece dün sınd

4


ki yoksul köylülükle iktidar

olmuş

ve

proleter devrimler

çağı

başlamıştır.

Büyük Ekim Devrimi dünyaya yeni bir özgürlük havası esyeni bir demokrasi anlayışı getirmiş, ezilen uluslara ve halkiara destek olmuş onlara şevk ve heyecan vermiştir. Ekim devrimiyle birlikte yalrıız proletarya iktidar olmamış, fakat proletaryanın iktidanyla birlikte her türlü sömürünü n kökleri kazınmış ve ulusal bağımlılığa son verilerek, köle uluslar ve halklar da çokuluslu bir çerçevede eşit haklara sahip olmuştur. Sömürgeci sistem çökmeye başlamış ve ulusal kurtuluş hareketleri yoğunlaşmıştır. O güne kadar kendisini mutlak ve yenilmez olarak bilen burjuvazi, kendi aralarındaki pazar mücadelele ri, kendilerin e karşı geliştirilen ulusal kurtuluş hareketler i, ülkesindeki işçi sınıfının mücadeles i ve sosyalist devletin karşı koymasıyla giderek zayıflamaya ve çökmeye başlamıştır. O güne ka-' dar ulusal kurtuluş hareketler ini kanla bastıran emperyali zm ve sömürgeci lik bu hareketler in uluslararası ittifakiara kavuşma­ sıyla artık onlar önünde gerilerneye başlamış ve böylece yalnız proleter devrimler çağı açılmakla kalmamış fakat bununla birlikte ulusal kurtuluş hareketler i de çağın belirgin bir niteliği haline gelmiştir. Artık ezilen, köle uluslar burjuvazin in merhameti altında değildir. Burju vazinin yalnız gelişmiş batı için tanıdığı «milliyetle r pren sibi» iflas etmiş bunun yerine «Ulusla:.. nn ve halkların kader lerini kendilerin in özgürce belirleme hakkı» ilkesi almış ve bu ilke ulusların ve halkların «eşitliğini» vurgulamı ştır. Buna göre her ulus veya halk ayrılıp devlet kurma hakkına sahiptir. Her u lus veya halk federatif sisteme girme hakkına sahiptir. Her ulus veya halk dilerse aynlıp başka bir ulusla birleşme hakkına sahiptir ve her ulus veya halk dilerse özerklik hakkını kullanır yani çok uluslu bir ülkede özerk bir birim olarak kalır. Bu özerklik bölgesel özerklik anlamında­ dır. Devlet kurma imtiyazı hiç bir milletin veya milliyetin değil­ dir ve olamaz. Böylece artık milli mesele bir iç sorun değildir; dünya ölçüsünde yaygınlaşmış ve sömürgele r genel meselesi halini almıştır.

ww w

.n et e

we

.c om

tirmiş,

İkinci Emperyali st paylaşım savaşıyla birlikte Emperyalizm yeniden gerHeyere k dünya sosyalist sistemi kurulmuş, bununla hem sosyalizm kesin zafere ulaşmış ve hem de ulusal kurtuluş hareketler i yoğunluk kazanarak yenilmezliğe ulaş­ mıştır. Böylece ulusal kurtuluş hareketler i, Dünya sosyalist sistemi, kapitalist ülkeler işçi sınıfı ile birlikte emperyaliz me karşı

5


cepheye oturmuştur. Ulusal kurtuluş hareketlerini n, dünya sosyalist sisteminin ve kapitalist ülkeler işçi sınıfının mücadelelerinin tek devrimci dalga haline gelmesi emperyalizm in ve sömürgeciliğin çöküşünü hızlandırmış ve pek çok genç ulus bağımsızlıklarına ka vuşmuşlardır.

aynı

.n et e

we

.c om

Kapitalizmin rekabetçi evresinde Batı Avrupadaki ulusların birliklerini sağlayarak milli devletler kurmalarına rağmen bu sıralarda uluslaşmalarını tamamlayamamış geri kalmış halklar kapitalizmin emperyalist aşamasında emperyalizm in pençesine düşerek baskı altına alınmış ve gelişimlerini sürdürebilme olanaklarını kaybetmişlerdir. Büyük ekim devriminin başanya ulaşması ve ardından dünya sosyalist sisteminin kurulması ulusal hareketlerin başarılarının yolunu açmış ve artık bu hareketler sadece burjuvazinin önderliğinde yürümemiş, sosyalistler de ulusal hareketlere katılmış ve bir çok yerde hareketin yönehareketlerini ticiliğini yapmıştır. Bu şekilde uluslar kurtuluş sağlamış birliklerini başanya ulaştırırlarkan aynı zamandada ve kapitalist ulusların yanında sosyalist uluslar da meydana uluslaşma sürecini tamamlamak gelmiştir. Bununla halklar, geçmek gibi tek bir tercihaşamasına toplum kapitalist ille için topluma geçilmeden de kapitalist ve le karşı karşıya kalmamış ulusal hareket zamanda ulusal birlik sağlanabilmiştir.. Aynı toplumsal yalnız politik bağımsızlıkla sınırlı kalmamış, fakat ve ekonomik ilkeleri de kapsamına alarak yalnız devlet kurma eşitliği anlamını aşmıştır .. Bu kısa açıklamadan sonra ulusal kurtuluş hareketlerini n biçimi üzerinde durmak, ulusal hareketin ikili ittifakını görmek gerekiyor.

ww w

ULUSAL KURTULUŞ CEPHESi

Emperyalizm ve sömürgecilik girdikleri ülkelerde bir takım yatırımlarda bulunmak zorundadırlar. Bunlar ülkelerini kuşa­ tarak tüm değerlerini sömürdükler i ülkelerin geri kalması için büyük özen gösterirler; fakat sömürülerini derinleştirebilmek için elde olmadan alt yapıda bazı yatırımlara giderler. Yol, elektrik, (kendi sömürülerine uygun da olsa) eğitim merkezleri, muhtelif büyüklükte işletmeler.. vb. Bunlar olmadan emperyalizmin ve sömürgeciliğin bağımlı ve sömürge ülkeleri sömürmeleri mümkün olmaz. Bunların varlığı ise emperyalizm e ve sömürgeciliğe karşı olan güçlerin doğmasına yol açar. Küçük de olsa bir işçi sınıfı ortaya çıkar, sömürücü güçlere karşı tavır 6


1'

.alan bir

aydın

tabaka

oluşur,

emperyali zmin ve sömürgeciliğin ve gelişmesi emperyali zmin ve sömürgeciliğin (bu ikisi birarada olabilir, olmayabil ir de. Bazı sömürgeci ülkeler emperyali st nitelikte olmayabil irlerJ baskısı­ nın kalkmasına bağlı bulunan «milli» burjuvazi ortaya çıkar: Bunların yanında sayısal olarak toplumun en büyük bölümünü oluşturan bir köylü kesimi vardır. Bu tabakanın yoksul çoğunlu• zulmünden ve emperyali st baskıdan büyük zarar ğu sömürgeci görür, bunun için de sömürücül erin içteki ortaklığını yapan kendi feodallerin e karşı başkaldırma eğilimi gösterir. Açıktır ki ulusal hareket sadece bir sınıf veya tabakayı değil, fakat birçok sınıf ve tabakayı birlikte ilgilendiri r ve bunların her biri meseleye kendi sınıf çıkarlan açısından bakarlar; ama hepsinin birlik noktası «milli mesel edir»; Yani her şeyden önce ülkeleri üzerinde emperyali st ve sömürgeci baskı ve kuşatması kaldırılmalı, ülkeleri bağımsızlığa kavuşmalıdır. Bu noktada tüm milli güçler birleşirler.

Açıktır

we .c om

baskısı altında gelişerneyen

ki ulusal güçlerin birİik yapmalan kendiliğinden Bu birliğin oluşması, ve birliğin bayraktarlığının yapılması belli şartlara bağlıdır. Emperyali st ve sömürgeci zulmüne karşı olan sınıf ve tabakalar buna karşı çı­ karlarken meseleye kendi sınıf açılarından bakarlar ve hareketin kendi sınıflannın çıkarlan doğrultusunda gelişmesini ve sonuçlanmasını isterler. Böylece ulusal harekete hangi sınıfın organize gücü öncülük edecektir sorunu ortaya çıkmaktadır.. Ulusal harekete katılacak olan sınıf ve tabakalaTi n güçleri ve örgütlenm e seviyeleri her ülkeye göre değişiklikler gösterir. İşçi sınıfı ulusal kurtuluş hareketler inin başta gelen savunucusudur . Her türlü baskının . ve zulmün amansız düşmanı olan işçi sınıfı, ulusal baskı ve kuşatmanın da en büyük düş­ manıdır. Sömürge ve emperyali st baskı ve sömürü altında iş­ çi sınıfı gelişimini sağlayamaz ve birliğini tamamlaya maz. Bunun yanı sıra işçi sınıfının sosyalist devrim uğrundaki mücadelesinin başans.ı ulusal sorunun çözümlenm esine sıkı sıkıya bağ­ lıdır. Bu bakımdan da işçi sınıfı ulusal sorunun başta gelen savunucusud ur. Fakat sömürge ve bağımlı ülkelerde işçi sınıfı nicel ve nitel gelişimini gereği gibi sağlayamaz . Ve bunun sonucu olarak ulusal harekettek i yeri ve etkinliği kimi halde az olabilir. Bu da işçi sınıfına güvensizli k yayanlar tarafından ters bir biçimde yorumlanır ve işçi sınıfının ulusal harekete uzak kaldığı şeklinde iddialar ileri sürülür. Bu iddialan ileri sürenler birşey değildir.

ww

w. n

et e

Dlacak

7


hayat standardının sömürge ve bağımlı ülkelerde ve tabakalarm hayat standardla rmdan üstün oldudiğer milli ğunu ileri sürerler ve bunun için de işçi sınıfının beolduğunu çekingen daha güçlere göre harekete katılmakta kurulusal sınıfı İşçi lirtirler. Gerçek bunun aksini göstermiştir. tuluş hareketler inin önde gelen savunucus u olarak tarihte kendisini göstermiştir. Dediğimiz gibi işçi sınıfı sömürge ve bağım­ lı ülkelerde en fazla baskı altında tutulan sınıftır ve bunun için de bağımlılığa en fazla ve en kararlı bir şekilde karşı çıkar. Ama bu sınıfın ulusal kurtuluş hareketind eki yeri onun örgütlenm e düzeyine, nice! ve nitel gücüne göre ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. İşçi sınıfının sayıca az olduğu birçok ulusal hareketlerde bile, fiili, ideolojik ve politik öncülüğü ortaya çıkabilmekte ve sosyalistle rin öncülüğünde yürütülen bu hareketler , sağlıklı bir şekilde devrimci yürüyüşünü sürdürebil mektedir.

işçi sınıfının

we .c om

diğer sınıf

w. n

lıdır.

et e

Ulusal kurtuluş hareketler ine katılan bir kesim de ulusal burjuvazis idir. Ulusal burjuvazi gelişimini bağımlılık ve sömürge koşullan altında sürdürame rnekte ve «milli pazar" üzerindeki baskının kalkmasını istemekted ir. Bunun için de ulusal harekete katılmaktadır. Birçok sömürge ve bağımlı ülkede «Ulusal burjuvazin in» durumu orta tabakalan n durumund an pek te farklı bulunmamaktadır. Ulusal burjuvazin in kurtuluş hareketindeki yeri yadsınamaz ama bunların harekete kendi sınıf çı­ tutulmamalı ve baktıklan da gözden uzak karları açısından bunların bir yandan harekete katılırlarkan diğer yandan da emperyalizml e flört halinde bulundukl an bilinip hesaba katılma­

ww

Ulusal harekete katılan tabakalard an birisi de aydınlardır. Aydınlar sömürge ve bağımlı ülkelerde genellikle anti-empe ryalist ve anti-sömür geci bir tavır içine girmekted irler. Bunların arasında sömürücül erin yanında yer alanlar da' kuşkusuz bulunmaktadır. Aydınların ulusal harekete katılanları da bu hareket içinde belli sınıfların sözcülüğünü yapmakta ve tavırlan bu şekilde belirlenme ktedir. Bunların arasında emekçi kitlelerden yana tavır koyan devrimci demokratl ar ve sosyalistle r olabileceği gibi, «milli burjuvazin in» çıkarları açısından hareket edenler de

çıkmaktadır.

Ulusal hareketler in sayı olarak en büyük kesimini köylülük oluşturmaktadır. Köyli.Uük tarihi boyunca büyük devrimci dönüşümlere öncülük edebilecek bir tabaka olamamıştır ve ola8


ww

w.

ne

te we

.c

om

maz da. Bu taba ka ya bur juva zini n arkasından yür üye rek bur juva dev rim leri nin başarılmasına katk ıda bulunmuştur, ya da. işçi sınıfıyla birl ikte sosy alis t dev rim in başansı için müc ade le etmiştir, · Ken disi başlı başına bir sosy al sınıf olm aya n bu taba ka, içinde değişik kesi mle ri banndırmakta 've dev rim ci hare ketl ere en fazl a ezil en köy lülü k dah a çab uk katılabilmektedir. Köy lülüğün mül kiye t tutk usu ve bölü k bör çük olması onu n örgü tlen mes ini güçleştirmektedir. Feo dal bağımlılık için de ve çeşit li kör inan çlar la şartlandınlmış bul una n köy lülü k son dere ce ağır har eke t etm ekte dir. Sos yali stle r köy lülüğün işçi sınıfıyla ittif akı için ' büy ük çab a gös teri r, bun un için de onu n çe~işkilerini ve tale pler ini dikk atlic e tesp it ede rek programlaştınr, onu söm ürüc ü sınıf ve taba kala rda n kop arar ak ken di saflarına alır. Böylece ulus al hare kett e sosy alis tler in etki nliği arta r. Gör ülüy or ki ulus al hare kete katılan sınıf ve tabakaların çıkarlan birb irle rini n aynı değildir ve bun un için de her sınıf har eke te önc ülük ede rek ken di sını fının hare kett e beli rley ici rol oynamasını iste r. Bun un son ucu , yan i ulus al kurtuluş hare keti ne han gi sınıf önc ülük etmişse har eke t onu n sınıf damgasını taşır ve onu n çıkarlan doğ rultusunda biçi mle nir ... Har eke te culu sal burj uva zini n» yön etic ilik yapması hali nde har eke tin başansından son ra poli tik bağımsızlık eko nom ik ve topl ums al eşitlikle pekişmeyerek, gen ç dev let yen iden , ve fak at değişik bir biçi mde emp erya lizm in ve sömürgec iliğin den etim ine gire rek ona bağımlı bir dur uma geli r. Har eke te dev rim ci demokratların önc ülük yapması hali nde poli tik bağımsızlık eko nom ik ve topl ums al eşitlik yön ünd e geliştirilebilir. Dev rim ci dem okr atla r, har eke tin başansınd an son ra dün ya sosy alis t sist emi yle day anışarak söm ürge ci ve empery alis t eko nom iyi tasf iye eder ; «Ul usal sana yi» oluşturulur, büy ük san ayi ünit eler i kamulaştırılır, bankacılık ve sigortacı­ lık devletleştirilir; yön etir nde işçi sınıfının ve eme kçi kitl eler in ağırlığına yer veri lir; feod aliz m tasf iye edil ir ve fak at kap itali zme gidi lme den sosy aliz me doğru iler leni r. Bun un ters i de olab ilir. Bur juva zi yön etim e ağırlığını koy ar, topr ak dev rim i gerçekleştirilemez, dün ya sosy alis t sist emi nin desteği yeri ne emper~ pery aliz min teke ller ine bur alar da yen iden hay at bulm a hakkı tanınır ve böy lece poli tik bağımsızlık eko nom ik ve topl ums al eşitlikle pekişemeyerek yozl aşır. Bu gidişi beli rley ecek olan güç ler den gesi dir. 9


ww

w.

ne

te we

.c

om

yapmaları hali nde; Ulu sal hare kete sosy alist lerin önc ülük sınıfı hare ketl eriy le dahare ket dün ya sosy alist siste miy le, işçi eket in başarısından son ra süra tle yanışarak zafe re ulaşır. Har devr imiy le feod aliz m tübir mill i sana yi oluşturulur, topr ak umu n oluşması için gemüy le tasf iye edil ir ve sosy alist bir topl emp erya lizm le ve sörekl i tem elle r hazırlanır. Bu hare ketl erin kün değildir. Çün kü yömür geci likle yen iden uzlaşmaları müm dün ya siste min in varneti m sosy alist lerin elin ded ir ve sosy alist mad esini önle mek tedi r. Ger ekli lığı hare keti n tehl ikey e düşm ufak bir zara r geti rildi ve tekn ik yardımlar, bağımsızlığa en edil erek sosy aliz me med en, sosy alist dün ya siste min den elde dest ekie re kavuşulmuş olur . doğru yürü nme de sağlam erya lizm e ve sömürgeciliğe karşı Şu hald e mill i güç ler emp da önc ülük müc adel esi hare kete geçe rler ken ken di aralarında kavgasıdır. Bu kav gayap arla r; bu, ulus al hare ket için deki sınıf l devr imc i duru m, önda her topl umu n özgü l koşulları ve gene cülüğü beli rler. etm ek ister ler, ama Sosy alist ler hare kete ken dile ri önc ülük ir. O zam an nasıl bir tabu istek leri herz ama n gerçekleşmiyebil hare kete katılacaklar mı yok sa tavır takınacaklardır? Ulu sal u hare keti n niteliği beli rler. Eğer rafsız mı kalacaklardır? Bun e karşı duru yors a sosy ahare ket emp erya lizm e ve sömürgeciliğ msızlıklarını boz mad an listl er, ken di ideo lojik ve poli tik bağı rken de ideo lojik müc adehare kete katılırlar. Har eket e katılıda ek, kitle leri sosy aliz me leyi elde n bırakmaz ve hare keti etki lem a göst erirl er, göst erm ek kan aliz e edeb ilme k için kararlı bir çab kete önc ülük edem edik leri için zorundadırlar. Sosy alist ler hare güç lere alist olm ayan hare kett en soy utla nara k meydanı sosy ve poli mezler. Süre kli bir ideo lojik bırakmak .g ibi bir hata işle çalışır ve hare kete öncü tik çalışmayla kitle lerle bağ kurm aya gerç ek bağımsızlığı elde lük eden sosy alist olm ayan güç lerin yapılarını onla ra açıklar edeb ilec ek güç te olmadıklarını ve sınıf serg ilerl er. Sosy alist lerin güçl eneonların gerç ek durumlarını i duru ma gelm eler i onrek etki nlik elde edeb ilme leri ve yön etic ına bağlıdır. Bun un için de köyların köy lüle rle ittif ak kurmalar durumlarını bile rek halü yığınlarının çelişkilerini iyi kav rar, özü nde söm ürüc ü güçreke t eder ler. Diğer sınıf ve tabakaların, ğimiz gibi , hiç bir sure tler olduğunu orta ya çıkarır, faka t, dedi sosy alist olm ayan güçl ere te hare kett en soy utla nara k meydanı ine, bir tara ftan ideo lojik ve politik; bırakmazlar. Bun un tam ters altında topl ama ya çalımüc adel eyle kitle leri ken di bayrakları

lO


şırken diğer

tara ftan da, ulu sal har eke tin en ön saflarında ka.. ve fed aka r bir müc ade le ver ere k kitl eler in güv en ve ona yını kaz anm ak ve yön etic i güç leri n sağa kaymalarını önl eme k gör eviy le karşı karşıyadırlar. Sağl ıklı bir stra teji ve akıl lıca tesb it edil en tak tikl er sos yali stle ri başanya göt üre cek olan akları orta ya koy ar. Sos yali stle r «milli kin ve öfke yi» reh ber edin mez ler. Hal kla r arasına düşmanlık lar germ ez, aks ine ken di mücad elel erin e dos tlar kaz anm ak için çab a sarf ede rler . Büt ün bunların yanında sos yali stle rin ana ereği har eke te önc ülü k etmek tir. Fak at dediğimiz gibi bu önc ülü k her zam an gerçekleş­ mey ebil ir o zam and a sos yali stle r ağırlıklarını har eke te koy ar ve kitl eler in güv en ve onayını kaz ana rak sağcıların etkinliğini kırmaya çalışırlar. Fak at bun unl a da kal maz kitl eler i ken di bay rakları altında top laya rak , sosy alis t olm aya n yön etic i güç leri kitl e tabanından tecr it ede rek önc ü olm ak imkanlarını yaratır­ lar ...

e. c

om

rarlı

w. n

et ew

Har eke ti yön eten güç leri n emp ery aliz m ve söm ürg ecil ikle anti -sos yali st bir çizg inin ege men olması hali nde , sosy alis tler , geri ci yön etim e des tek sağlamaz; kitl eler i ve tüm dem okr at unsurları bu ger ici yön etim den soy utla mak , har eke ti ger icil erin güc tüm ünd en kur tarm ak için çalışırlar. Aslında çağımızda gen el dev rim ci har eke tten kop uk olan , anti -em per yalist olm aya n har eke tler in başarı şans ı da yok tur ve bunları destekl eme k gör evi de sos yali stle rin değildir . Sos yali stle r mil li harek etin dizg inle rini ele geçirmiş bu güç lerl e müc ade leye girişe­ rek onları kitl eler den tecr it ede r ve har eke ti yen iden örg ütle rler ... uzlaşması,

Ulu sal har eke tte sos yali stle rin kes in ege men lik sağlamala­ vey a etki nlik leri ni arttırmaları son ucu Ulu sal bur juv azin in çıkarlarının temsilciliği ni yap an dah a rad ika l kes iml erde , sağ­ dan kop ara k sol bir kar akt er kaz anırlar. Onların bu yol a girmel eri sos yali stle rin kararlı çabaları son ucu dur . Ulu sal har eke tin karşısında feod alle r, emp ery aliz m ve sömür gec ilik le işbirliği yap ara k diki lirle r. Çün kü sömürgeciliğin ve emp ery aliz min tasf iyes i aynı zam and a feo dali zmi n de gide rek tasf iyes ine yol açmaktadır. Feo dall er ken di varlıklarını aya kta tuta biir nek için «dü zen in» bu şekilde sür üp gitm esin i · iste r ve bun un için de düz enin koruyuculuğunu yap arla r. Anti-fe oda l olm aya n bir har eke t ulu sal bağımsızlığın top lum sal ve eko nom ik dönüşümünü sağlayama yacağından yen iden emp eryali zmi n ve sömürgeciliğin pen çes ine düşer. Bun un gib i, böy le

ww

ll


e. c

om

getir mez ve bunu n bir hare ket, kitle lerin çıkarına hiçb ir şey tleye bilm ek için örgü için de kitle lerin desteğini alma z. Kitle leri ndıran geniş kır ulus al kurtuluş hare ketle rini büyü k ölçü de barı köylülüğü feokesim lerin i feod al etkin likte n kurt arma k; yani ki bu, kesin bir andal bağımlılıktan kurtarınakla müm künd ür ti-fe odal tavrı gere ktiri r. ması hiç bir Ulus al hare ketle re bir takım feod aller in katıl ulus al hare ketin zam an duru mu değiştirmez, gene lde feod aller eşitliği sade ce de r ketle ü hare karşısındadırlar. Feod al önei liükl çıkarlarını egem en cdev let» planında aldığından ve kend i sınıf bir boyu ndur uk altına koykılmak istediğinden kitle leri yeni de feod al öncü lüklü hare ketle mayı amaç lar. Aslında günü müz r. İşte sosy alist ler rin varlığı da hem en hem en yok olmuş sayılı ikalarını kısaca polit e sömü rge ve bağımlı ülke lerde ulus al ceph bu şekilde ayar larla r.

ww

w. n

et ew

ULU S İÇİN­ ULU SAL KURTULUŞ HAREKETİ VE EGE MEN DEKİ SOSYALİST HAR EKE T : «Ulusların ve Sosy alizm in milli yetle r soru nund aki ilkes i leme hakkı» ilkes idir. Bu ilke halkların kend i kade rleri ni belir kurm a ayrıcalığı hiçb ir mille tin ayrılma hakkı ilkes idir. Devl et Bun un şeklini bizve halkın değil faka t tüm ulusların hakkıdır. en ulus un sosy alist. zat ulus un kend isi tayin eder . Bu ilke egem sömü rgec i ve emleri tarafındanda kararlılıkla savu nulu r. Uzun sömü rge ve bağım­ pery alist kuşatma ve zulu m altında bulu nan güve nsizl ik duya rlar. Bu güve nlı halk lar egem en ulus a karşı alist lerin in tavırlarına bağlı­ sizliğin kırılması egem en ulus sosy i burju vazi lerin in ayrıcalık­ dır. Egem en ulus sosy alist leri kend savu nur; hakkını Iann a karşı çıkarak ezile n ulus un ayrılma ak soru nlara enböyl ece sosy al şöven şartlanmalardan kurt ular içind eki sosy alist terna syon al çözü mler getir irler . Egem en ulus uva politikası­ burj an çalış hare ket, ezile n ulus u köleleştirmeye mekanizmadır aynı na karşıdır. Her iki kesim i de ezip söm üren i çıkarları doğrultu­ ve bu iki hare ket ona karşı çıkarlarken kend ulus un sosy alistl erisund a aynı işi görmüş olmaktadır. Egem en ezile n ulus un sosy anin ayrılma hakkını savunmalarına karşılık ı savu nma k hiç bir listle ri de birliği savu nurl ar. Esas en ayrılmay tedir . Ama birliğin zam an ayrılmaya dave t anlamına gelm emek mutl aka savunulması gere kir. sağlanması için ayrılma hakkının yana olan tavırla­ Bu ezile n ulusların sosy alist lerin in birli kten rına da güç kata r. · 12


Bazı söm ürge ve bağımlı ülke lerin duru mu daha da deği­ şiklik göst erme kted ir. Örneğin çok ulus lu ülke lerd e egem en ulu-

e. co m

sun sosy alist hare keti yle ezile n ulus un ulus al hare keti nin füle n de birli k olab ilme sinin şartları var dem ektir . Bu gibi ülke lerd e Ulus al hare ket ile egem en ulus un sosy alist hare keti birli kte yürüye bilir . Her iki hare keti n birli kte yürü mele ri, aynı zam anda ikisi nin başarısını da çabuklaştırır. Bu birli kteli k, kuşkusuz, kendiliğinden oluşacak bir şey değildir. Egem en ulus un sosy alist hare keti nin ezile n ulus un ulus al hare keti yle güçl ü bir ittifak kura bilm esi, ezile n ulus un ulus al ve dem okra tik talep lerin i gereği gibi savunmasına bağl ıdır . Egem en ulus un sosy alist hareke ti, ulus al mese lede , «ulusların kend i kade rleri ni kend ileri nin özgü rce belir leme leri» ilkes ini gereği gibi beni mse yip savunm azsa , bu güçl ü ittif ak oluşamaz. Bu göre v, şövenliğe düş~ med en ve som ut şartlara uygu n biçim de yeri ne getir ilirs e ezile n ulus sosy alist lerin in birli kten yana müc adel eleri güç kazanır ve birli k oluşu

ew

r.

ww

w.

ne t

Ezil en ulus un bazı sınıf ve tabakaları ve özel likle culu sal burj uvaz i,. nin tems ilcil eri bu birliği hiç bir zam an arzu lamaz ve hare ketl erin in bağımsız yürü mes ini ister ler. Çün kü her iki hare keti n devr imci bir doğrultuda, sosy alist ilkel ere uyg un biçim de birliğinin sağlanması hali nde ulus al burj uvaz i hare keti belir leme gücü nü yitir erek hare ket içind e eriy ecek tir. Ulus ai hare keti n bağımsız yürü mes i hali nde ulus al burj uvaz i, ulus al ya da bölg esel düze ydek i sosy alist hare ketl e başa çıkabileceği­ ni, kend i sınıf çıkarlarını egem en kılabilece ğini düşünür. Sosyalis tler ise, egem en ulus un sosy alist leriy le birli kte daha güçl ü olacaklarını, bu birli k saye sind e ulus al hare keti n devr imci bir doğrultuda yürü mes inin daha kola y olacağını bilir , bu nede nle de işçi sınıfının ente rnas yona l dayanışm a ilkel erin e uyg un bir birliğin sağlanması için çaba göst erirl er. Birliğe karşı olan lar, uzun söm ürge ci ve emp erya list zulü m ve kuşatmanın yarattığı kin ve öfke den yara rlan arak egem en ulus un tüm sınıf ve tabakalarını düşman gibi göst erirl er. Böylece onla r topl um içind e sosy alist görüşler in yayılmasını önle mey e çalışır; kend ileri gibi davranmıyanları, hatt a sosy alist leri söm ürüc üler den yana (!) ve ulus al hare keti n karşısında göst ermey e, onları kitle lerd en tecr it etme ye kalkı şırlar. Kim i zam an bu çabalarını devr imci slog anla da perd elern ekte n bile kaçın­ maz lar. Burj uva ve diğer tutu cu, geric i unsu rların sınıf çıkarla­ rını koru may a yöne lik bu çaba ların ulus al hare kete bir yara r 13


sağlamadığı,

tecrit e,

ona ancak darbe ler

indirdiği,

ulusa l güçle ri de bir

yalnızlığa götürdüğü açıktır.

ww

w.

ne t

ew

e. co m

ardın­ Burju va unsur lar ve ulusa l harek et adına onların ayrılmaya dan giden ler, «ayrılma hakkı» nı, kayıtsız şartsız bir riyorl ar. Oysa bu konu daçağrı olara k anlıyor ya da öyle göste hakkın, kayıtsız şartsız bu ki Lenin ist ilke bellid ir. Sosya listler n kulla olara k ezilen ulusa tanınmasını isterl er; ama bu hakkı aya, ya aynlm a göre nılışı başka bir şeydir. Ezilen ulus, durum ma elbett e, da birlik te yaşamaya karar vereb ilir. Birlik te yaşa ve sömü rünün sürm esi anbağımlılık ilişkilerinin, ulusa l baskı demo kratik şartlarda eşit, lamında değildir; birlik te yaşama, emek çileri bir birlik te yaşama olacaktır. Ezilen ulusu n işçi ve çıkarlan n nin tavrına gelinc e, bu konu da onlar, emek çi halkı r. Eğer ancak ayrılma nasıl gerek tiriyo rsa öyle davranacaklardı tavrı ayrıl­ yoluy la kitlel er özgür lükle rine kavuşacaksa, onların e genel ülked bir uluslu çok e, mada n yana olacaktır. Ama, aksin l meulusa mi devri bir devri m sözko nusuy sa, halkların bu ortak dubir böyle seleyi de çözec ekse, bunu n şartları varsa ve eğer geriki rumd a ayrılma ezilen halkı kendi burju vazis inin, içerde bu durum da elbett e ki aycı güçle rin sultası altına dütür eceks e, r. Çünk ü birlik devri alıdı rılmadan değil, birlik ten yana olunm sömü rüye, min başarılarını çabuklaştıracak, hem ulusa l baskıya, hem de ek; verec hatta kimi halde varol an sömürgeciliğe son lsa kurtu ezilen ulusu n, ulusa l boyu nduru ktan biçim sel olara k sine enbile, içerd eki gerici güçle rin boyunduruğu altına düşme t dusomu işte tavn, n çileri emek gel olacaktır. Sosya listler in ve ne ar, çıkanl karşı Buna ruma göre böyle sine değişik olacaktır. değil, halkı da ya ulusu pahasına olurs a olsun ayrılma diyen ler, burjuvaların çıkarla­ ve llerin feoda değil, u onların kurtuluşun endişeleri budu r ve bunu n ötesin deki rını düşünmektedirler, n baş­ parla k ve heyecanlı sözle r sahtekarlıktan, iki yüzlü lükte ka birşey değildir. şla­ Burju va milliy etçile ri, sosya listler in bu tür birlik anlayı karlüğe özgür l ulusa r bunla rını çığlıklada karşılar, «bakın işte çalışırlar. Bu tür çığ­ şıdırlar!» diye kitlel erin gözün ü boyam aya ak için ya kurna z bir lıklar gülün çtür. Bu tür çığlıklara inanm biri olburju va ve topra k sahib i ya da düny adan haber siz safın herke sten mak lazım. Çünk ü her aklı başında kişi sosya listler in saflar da, ön a uğurd bu çok ulusa l özgür lükte n yana olduğunu, baş­ ulus Bir bilir. en yiğitçe, en fedek arca müca dele ettikl erini örn bunu ka bir ulusla birlik te de özgür yaşıyabilir; düny ada

14


e. co m

nekl eri vardır. İşte sosy alist ulusların birliğ i.. Birli kte olma k mutl aka birin in diğerine baskı yapması, onu sömü rmes i dem ek değildir. Bu tür ilişki burj uva ulus lar arasındaki ilişkidir ve burj uva kafası, birliği hep böyl e anla r. Sosy alist lerin anladığı birli kler eşit ve dem okra tik birli klerd ir. Bu birli kler ulusları daha güçl ü, daha mutl u ve daha özgü r kılar; ulus lar arasında düş­ manlığa son verir , burj uva kafal arın o bir türlü kavramadığı engi n dost luk duygularını yaratır. İşte sosy alist ler birli kten sözettikl er-i zam an böyl e anlıyorlar ve bu uğurda müc adel e ediy orlar. Yoks a onla r ulus al boyunduroğun sürm esini ve başeğmeyi öner miyo rlar; tam tersi ne ulus al ve sömü rgec i boyunduruğuna bir sosy alist in razı gelm esi düny ada rastlanm ıyacak bir şeydir ve bu tür uşaklık, tarih te çok görüldüğü üzer e burjuvaların, sömürü cüle rin harcıdır. Çün kü «bir başkasını söm üren kişi özgü r olam az,.. Ezile n ulus un saflarında, böyl esine yanlış görüş lerin yayıl­ ulus al soru na devr imci bir açıdan bakamıya n, burjuva milli yetçi şartlanmalardan kurtulamıyan egem en ulus sosyalis tleri de yardımcı olmaktadırlar. Ulus al soru nda ente rnas yona list ilkel eri savu nma yan, ayrılma hakkını gereği gibi vurgula may an bir hare ket, karşıtını da oluşturur ve ezile n ulus hareke tinde burj uva unsurların, birliği sabo te etme k istey enle rin eline kozl ar verir , onların duru mun u güçl endi rir. Şu hald e, çok ulus lu ülke lerde - haki m ulus la diğerleri aras ındaki ilişki ister hakim-bağımlı, ister sömü rgec i -söm ürül en diye nitel ensin veya o nitel ikte olsu n - müc adel enin birli kteli gini sağlama göre vi sosy alist lerin dir. Bun un için de hem haki m, hem bağımlı ulus sosy alist lerin in yanlış görüşlerle müc adel e etme leri, «ulusların kend i kade rleri ni özgü rce belir leme leri» ilkes ini savunmaları ve ulus al mese lenin çözü mü yolu nda ülke şartl arına uygu n somut öner ilerle , belli bir prog raml a ortay a çıkm alan gere kir. İşçi sınıfının, devr imci müc adel ede tüm sömü rülen leri, baskı göre nleri yanına alabi lmes i, . onla rla sağlam bir ittifa k kurabilm esi, onların baskı ve sömü rüye karşı müc adel eleri ne sahip çıkma­ sına, onların her türlü dem okra tik taleb ini kararlı biçim de savunmasına bağlıdır. Ulus al soru n da işçi sınıfının, diğer bir deyişle sosy alist hare ketin teme l sorunlar ından birid ir. İşçi sınıfı. bu konu da gereği gibi bilin çleni p doğru bir politikayı kararlı biçim de uygulamadıkça, ulus al baskı ve sömü rüye karşı halk Iann müc adel esini n işçi sınıfı hare ketiy le güçl ü ittifakını sağla­ mak zor olacaktır. Bazı ön şartlanmalar milli mese leye doğru bir yaklaşımı

ww

w.

ne

te w

masında,

ıs


ww

w.

ne

te w

e. co m

n da sınıf­ önlem ekted ir. Bu şartlanmalardan biri ezile n ulusu mda gö::toplu bu k, eyere larda n oluştuğu gerçeğini adeta görm suçla yle ği» etçili rülen her türlü ulusa l taleb i «burj uva milliy savu gelen hakların başta maktır. Aslında ulusa l-dem okrat ik burju va milli nucu lan sosya listle rdir. Elbet te ulusa l harek ette hede fleri n, yetçi lerin in ve sosya listle rin harek ete bakış açıla vazin in burju lüğü özgür l farklıdır. Burju va milli yetçi leri ulusa ve baskı türlü her toplu mda ·Çıkarlan çerçe vesin de düşünürler; Oysa r. dırla sömü rüye son verec ek teme l iç dönüşümlere karşı boyunduruğa 1 .sosy alistl er, ezile n ulusl ar üzeri ndek i dış ulusa l yanısıra, içerd e .sömü rücü boyunduruğuna son verm e amacının ratikleştir­ demok mu feoda l boyunduruğa da son verm eyi, toplu rüye son sömü ve meyi ; gider ek ulusa l harek eti, her türlü baskı sosya lizmi getir ecek bir u, verecekı halkın gerçe k kurtuluşun <ievr imci çığırda yürü tmek isterl er. yanısı­ l)1us al harek ette sosya listle rin bu farklı tutum unun rsömü anti st, ryali empe anti ra, sosya list niteli kte olma sa bile, hal ulusa de rin güçle geci, anti feoda l niteli kteki diğer ulusa l edile mez, görreket içind eki devri mci ve demo krat rolle ri inka r ini küçü mmezl ikten gelin emez . Sosy alistl er bu güçle rin önem unsu rlann far~ seme meli, onlar la kuyr ukçu , teslim iyetç i, geric i güçle rle ittifa k kurm ak için' kım görm eli ve bu ileric i-dem okrat luş müca dele·elden gelen i yapmalıdırlar. Ezile n ulusu n kurtu yurts ever un"" sinde rol alan tüm bu sosya list, ileric i, demo krat, lü bir milli-' -su:rlan kuşkuyla karşılamak, kimi zama n dar görüş bir tavır hakim yetçi likle suçla mak büyü k bir yanlış olur. Böyle . ekmeğine yağ lerin rgeci sömü , ulus burju vazis inin, şovenlerin :sürm ek, polit ikala rma deste k olma k olur. n statü sünü n baİkinci şartlanma, kimi zama n, ezile n ulusu fi komşuluk Coğra yor. klanı sit bir değerlendirilmesinden kayna luslu olaçoku salt i ri ülkey olduğunda, egem en ulus sosya listle ürüle n ül-söm rak nitel emek te ve böyle bir duru mda sömü rgeci r. Sömü rgeke ilişkilerinin varalamıyacağını savunmaktadırla sanmaktadırlar. İş­ ·ciliğin reddi nin ise birlikteliği getireceğini ayrı ayn mı çi sınıfının birlik te mi yoks a ulusa l düze yde atılıyor, yada a ortay k örgütlaneceği sorun u da buna bağlı olara nnda da basafla üzeri nde tartışılıyor . Aynı tartışma ezile n ulus kesim ler tarafından aynı biçim de ortay a konu yor. zı

çelişki­ Oysa ister klasi k anlam da hakim ulus-bağımlı ulus erülkel u ulusl si, ister sömü rgeci -söm ürge çelişkisi olsun , çok kolaca bağlı -de örgü tlenm e sorun unun çözü mü somu t şartlara 1_6


we .c om

tır. İşçi sınıfı har eke tini n ve ulu sal kurtuluş har eke tler inin son 60-70 yıllık dön emi nde dün yad a fark lı örn ekl er ve den eyl er görülü yor . Bazı şartlarda, çok ulu slu bir ülk ede bir tek işçi sınıfı örg ütü nün , bird en çok ulu sun işçi lerini ken di örg ütse l birliği için de birleştirip dev rim ci müc ade lede yönettiği görülmüştür. Örneğin çok ulus lu, aynı zam and a söm ürg eci Çarlık Rusyasın­ da Bolşevik Par tisi böy le bir rol oyna dı. Am a Çarlık imp ara torluğunda bile farklı örn ekl er de gör üld ü. Örneğin Pol any a'da iş­ çile r, Ros a Lük sem bur g ve arkada şlarının öncülüğünde bağ ım­ sız bir par ti kurmuşlardı.

ww w. ne

te

Çok ulu slu bir ülke de, işçi sınıfı har eke tini n, dolayısiyle dev rim ci har eke tin çıkarına olan , en iste nir olan , işçilerin örgüt sel birliğidir. Anc ak bu birliğin doğru ilke ler ve dev rim ci bir pro gra m üze rind e olabileceği açıktır. Sos yal şöven, opo rtün ist, ya da maceracı ve mao ist çizg iler üze rind e birl ik olam az ve böy lesi ne biri ikie re işçilerin poli tik, örg ütse l birliği den eme z. O hal de ka'yıtsız şartsız birl ik diy e birşey yok tur; doğru ilke ler ve dev rim ci bir pro gra m üze rind e birl ik sağlanabilir; bun un şartlarını oluşturmak ise her ulu stan işçilere, işçi sınıfı har eke tini n ger çek tem silc isi sos yali stle re düşer. Ezi len ulu s ·sos tyal istl erin in gör evi ve sorumluluğu da iki yön lüd ür: Bun lard an biri ulu sal har eke ttek i sorumlulukları, diğeri de ente rna syo nali st düz eyd e işçi har eke tine karşı soru mlu luk lan . Ezi len ulu s sosy alis tl'3r i, bir yan dan ulu sal boy und uru ğa, sömürgeciliğe, emp ery aliz me, feo dal gericiliğe karşı ulu sal müc ade leyi geliştirmek, en geni ş ulu sal- dem okr atik cep hey i oluşturmak; ulu sal düz eyd e sosy alis t dün ya görüşünü yay mak , işçi ve eme kçil eri örg ütle rne k zorundadırlar. Diğer yan dan da işçi .sınıfı har eke tini n dün ya ölçü sün dak i çıkarlannı göz etm e k, ö.t eki ulusların işçileri, iler ici ve dev rim ci güç leri yle ent ern asyon alis t bir dayanışma, güçbirliği için de olm ak zorundadırlar. Çok ulu slu bir ülk ede bu dayanışma ve güçbirliği, doğru ilke ler ve dev rim ci bir pro gra m üze rind e işçilerin örg ütse l, ideo loji k, poli tik birliğini sağlamaya dek van r, varmalıdır. Anc ak bu tür bir birliğin oluşması, dah a önc e de söylediğimiz gibi koşulların bun a elve rme sine bağlıdır. Eğer işçi sınıfı har eke ti, öze llik le hak im ulu sun işçi sınıfı har eke ti, bu gelişkinlik ve olg unl uk düzey ine varmamış ve ulu sal sor un karşısında zor unl u dev rim ci gör evle ri ben ims eyip yür üte cek dur um a gelmemişse ezil en ulu s sosy alis tler i, ulu sal gör evle rini yap mayı beli rsiz tari hle re erte laye cek değillerdir. Onl ar, ger ek sosy alis t har eke te, ger ek ulu sal 17


aya çalışa­ ken dile rine düşen göre vi omu zlam gere k ente rnas yon alis t düze ycaklardır. Elbe tte gere k ulus al, irin i tamamlamaktadır. deki göre vler birb iriyl e ilişkilidir, birb geliştirenler, ulus al ve deUlu sal düze yde işçi sınıfı hf:tr eket ini önc ülük eden ler, dün mok ratik hare keti geliştirenler, kitle lere ı da göre vler ini yapmış ya ölçü sünd e işçi sınıfı hare keti ne karş bu göre v, ço~ ulus lu bir ülke de, işçi olacaklardır. Diğer yan dan sünd e sağlıklı bir raya oturması, sınıfı hare keti nin ülke ölçü lannı da içer ir. Ve hiç ideo lojik yanlışlardan kurtulması çaba , poli tik birliğin gerçekleşmesi, bukuşkusuz örgü tsel, ideo lojik hazırlanması her ulus tan nun için gere kli ve yete r koşulların nın başansına bağlıdır. işçilerin bu yön dek i çabaları aması sonu cu, ulus af Hak im ulus sosy alist leri, şartıann zorl göre vler ini yeri ne karşı düze yde sosy alist ve ulus al hare kete milliyetçiliği, bun dçu geti rme ye çalışan sosy alist leri burj uva e başvurmamalıdırlar. luk ve ben zer ucu z suçl ama yön tem lerin ken dile rine düşen göre vleOnl ara düşen, işçi sınıfı hare keti nde dan kurt ulm ak ve işçi ri kav ram ak, sosy al şöven şartlanmalar vler ini dan kur tara rak devr imc i göre smıfını bu tür şartlanmalar n karsoru al ulus ı ktir. İşçi sınıf başaracak bir duru ma geti rme çıkıp p sahi a devr imc i bir prog ram şısında da bilinçlendiği ve tik, poli e ki ülke ölçü sünd onu n için müc adel e ettiği zamandır r. lar doğmuş olacaktı örgü tsel birli k sağlamak için yete r şart ulus al hare keti n yön e. lerd ülke Diğer yan dan , çok ulus lu ğiyle ilgil i olar ak başka tem leri ve değişik ulus tan işçilerin birli lme kted ir. Bun lard an biri, bağımlı yanlış görüşler de ileri sürü nde kesi nkes avrı örgü tulus un söm ürge stat üsün de olması hali im ulus un işçi hare keti nde n balenn;ıe ve ulus al hare keti hak yürü tme isteği biçi min de orta ya çı­ ğımsız, kop uk bir biçi mde karşı

ww w. ne

te

we .c om

hare kete

kıyor.

ayrı örgü tlen me koDah a önce de beli rttik : Birl ikte ya da ; söm ürge ilişkileri olsa nus und a kesi nkes şöyle olac ak dene mez şartlara bakılır. İşçi sını­ da olm asa da som ut duru ma, varo lan birli ktir. Am a kim i duru mla rfının çıkarları açısırtdan aslo lan· bilir . Bun un da nede nleda ayrı örgü tlen me de zoru nlu hale gele da bu ülke de, şu ya da bu rini yuk arda beli rttik . Şartlar şu ya sosy alist lerin i bağımsız örgü tlen bağımlı ya da söm ürge ulus un olab ilir. Anc ak bu duru mmey e zorlamış ve bun u gere kli kılmış kurtuluş hare keti ni hada bile, söm ürge ya da bağımlı ulus un i ve dem okra tik hare kekim ulus un işçi hara keti nde n, devr imc hare keti çin sedl eriy le tin bütünlüğünden kop arm ak, her iki

18


ww w.

ne

te w

e. c

om

ayırmak gerek~ez ve böyl esin e tavırla yanlıştır; hem ulus al hareke te, hem işçi hare keti ne yabancı, zarar lı tavırlardır. Bu tipik bir ulus al tercıt politikasıdır, dar görüşlü miH iyetç ilikt ir. Belli şartlar sosy alist leri ulus al düze yde ayrı örgü tlenm eye zorl asa bile ülke ve dün ya ölçü sünd e devr imci hare kete karşı göre vler sona erme z. Ters ine, işçi sınıfı hare keti nin, devr imci ve dem okrat hare keti n - ulus al hare ket de dahi l olm ak üzer e - bir uyum halin de, dayanışma ve güçbirliği içind e yürü tülm esi için elde n gele n yapılmalıdır. İşçi sınıfının ideo lojik , polit ik, örgüts el birliğine yoll ar açık tutulmalı, bun un için çaba harc anmalıdır. Sosy alistlerin tavrı bud ur. Onla r asla ulus al tecri t politikası güde mez ler, dar görüşlü milliyetçiliğe kend ileri ni kaptı ­ ram azla r ve değişik ulus tan işçilerin aras ına duv ar gere mez ler. Şu hald e egem en ve ezile n ulus sosy alist leri her türlü milli yetç i şartlanmışlı klardan arınarak ulus al soru nu bilim sel sosyalis t ilkel ere göre değerlendirmek ve bu ilkel eri büyü k bir ka rarııııkla savu nma k gorevıyı e ,karşı karşıyadırlar. Bu göre vin başarılması, aynı zam anda birli ğin de başarılması ve zafe re giden yold a sağlam teme ller üzer inde yürü nınesi dem ek olur . Ulus al hare kett e sosy alist lerin etkinliğin i kırmak için ideo lojik ve polit ik plan da çeşitli saldırıların olma sı, hede f şaşırtmaların bulunması doğaldır . Sosy alizm i gözd en düşürmek için, sosy alist olmayanları sosyalistmiş gibi göst erer ek veya sosy alist hare ketin içind eki opor tüni st, pasi fist v~. çizg ileri baha ne eder ek ve bazı hald e üste lik sosy alist mas kesi takınarak sosy alizm e ü stü örtü lü şekilde saldırmak ta sosy alizm düşm anları için doğaldır. Doğal olma yan, sosy alist lerin bu çeşit tavırlar karşısında geril emele ri ve burj uva milliyetçiliğine ödün verm eleri , ilkel erde n sapmalandır. Doğal olma yan sosy alist lerin bu tür şamatal a.ra aldanması, onları gerç ek sanm asıdır. Ulus al soru nu teke lleri ne alma k. onu devr imci ravından s.aptırmak istey enle rin bu tür çı­ ğırtkanlıkları sosy alist leri doğr u çizg ileri nden saptırmamalı ve onları . birliğin oluşması için her türlü çabavı harc ama ktan aJı­ koymamalıdır. Zafe r yolu nda ileri enir ken pek çok enge lin aşıl­ ması gere kir.

Bu enge ller aşılırken her ülke nin kend ine özgü sart lan gözönün e alınır. Hazır rece teler le soru nlar a çözü m bulnmırnaz . Gine'd 8. Ano-ola.'da. va da bir başka ülkA de veril en knrtııluc:; mücade leler inde n elbe tte ders ler çıkarılabilir ve ornı:ıki dPnAvlArden vanı.rlanıla.bilir: ama onların dene vler i çok fı:ı.rklı ı::a.rtla.rda ayne n tekr arla nam az. Fran sa da Ceza yir'd e söm ürge yönt emle 19


yöhald e kend i içind e burj uva dem okra tik bir n ında açıs lar ulus rge netim sürd ürüy ordu . Ama haki m ve sömü ölçüülke ğin Örne daha farklı duru mlar da sözk onus u olabi lir. hare ketin in laşma sünd aki toplu msal değişmelerin, demokrat etkil esömü rge ulusların kade rini daha yakından bağımlı ve duru mlar da ülke rnesi müm kün olan halle r varo labil ir. Bazı ulus al özgü rlüının halk deki demokratlaşma hare keti sömü rge klarının belli ölçü de genişle­ ğünü getir mese de müc adel e olana çok ulus lu ülke lermesi ne yol açab ilir. Bu nede nle de, özell ikle ma seyir ci kalına­ de, ülke bütü nünd eki hiç bir toplu msal sorı an ayırmak ve bu maz. ·Ken di· soru nunu tüm ötek i soru nlard kten , halk lar arayönd eki tavırlar•. müc adele yi yalnızlı~a itme rlan germ ekte n başka şeye yı:ıxa­ sında ulus al kin ve öfke duva müc adel e etme k, mazl ar. Aya klan hava da; teme lsiz görüşlerle alist lerin baş göher konu da olduğu gibi ulus al soru nda da sosy gösterdiği yold an revid ir. Bu konu da kararlı olma k ve bilim in nler, aklı bir ka~ yüze e asla şaşmamak gere kir. Yanlışlar içind çağırsınlar, her daki ka bağınp rış hava da dolaşanlar varsın rdan yana değil, devr im yaptıklarını sana durs unla r. Tari h onla ın üzer inde n gesosy alist lerde n yana olara k ve tüm sapmalar çere k ilerle mekt edir. uyguladığı

ww w.

ne

te w

e. c

om

rini

20


om

e. c

Yurt DISI Kürt öarenci Gerniyeti'nin 17. HONGRESi

te w

KÜRT GENÇLiGİNİN MÜCA DELE Si DEVRİMCİ BİR YOLA GiRMİŞTİR

ne

1961 · yılında başlayıp 1974 yılında Ceza yir'de Irak ve İran bir anlaşma sağlanmasından sonra yenil giye uğra yan Irak' taki, Barz ani'n in lider olara k damgasını vurd uğu silahlı Kürt ulusa l harek etini n sözko nusu çözülüşü üzeri nden iki yıla yakın bir zama n geçti . Bu harek etin niteliği ve yenil giye uğra­ masının nede nleri hakkında bugü ne kada r Türk iye basınında geniş, derinliğine bir araştırma ve yoru m yapılmadı. Konu yla ilgili ve onu objek tif bir gözle değerlendirmeye çalışan başlıca yazı, sanırız dergi mizin ilk sayıs ında çıkan «Irak Kürt Ulus al Kurtuluş Savaşı ,, adlı yazı oldu. arasında

ww w.

Irak' taki Kürt ulusa l savaşı, yüzyıllar boyu ağır bir baskı ve sömü rü altında tutul an, ülkes i bölünmüş, ulusa l ve demo kratik hakl arda n mahr um edilmiş, diren mele ri kanla ezilmiş Kürt halkı için büyü k bir umu t ve coşku kayn ağı idi. Bu nedenle Irak' taki Kürt halkı gibi, Kürdistan'ın diğer kesim lerin deki Kürt halkı da bu savaşı büyü k bir ilgi ve heye canla izledi , onun başarısını diled i ve ona deste k oldu. Irak Kürdistanı'ndaki silahlı müca dele çok çekin şartlarda yürü tülüy ordu . AmflJ buna rağm8n Kürt halkı kc- -::~ : ~: ·~~s,esin­ de hakim iyet kurmuş, bu bölge yi Baas saldırganl arına kapamış ve belli bir organ izasy on oluşturmuştu. Bu nede nle, 13 yılı aş­ kın bu başarılardan ve gelişmelerden sonra , Irak-İran arasın­ daki 'bir anlaşmanın heme n ardından harek etin yıkıma uğra21


ma­ Barza ni yönet imini n Kürdistan'ı terke dip İran'a sığın ın savaş bu ca yıllar , sı, ülken in ve halkın düşmana ter~edilmesi halKürt Irak içinde pişmiş peşmergeler de dahil olma k üzere k yurt: kını ve Kürdistan' ın diğer kesim lerind eki yığınları, pekço sever i şaşırttı. oğu'daki, Düny adaki Aslında bu şaşkınlık, Irak't aki, Ortad Irak Kürgüçle r denge sini iyi değerlendirememekten, başlıca da güçle rin an katıl ete harek nı, yapısı distanı ' nın ekono mik-s osyal makyama kavra i ilerin çelişk sınıf konumlarını ve harek etin iç uğu duyd a luşun tan doğmuştu. Çoğu insan , Kürt halkının kurtu göntiyle büyü k özlem le, yüzyılların biriktirdiği özgür lük hasre olsun , onun lünü bu harek ete bağlamıştı ve ne pahasına olurs a iciler in yönet üşün, çözül ani bu başarısını istiyo rdu. Bu neden le ek görm edi, görem kleri teslimiyetçiliğinin altındaki çıplak gerçe

e. c

om

ması,

istem edi.

ğildir.

te w

eketi Bugü n de çoğu insan hala Irak Kürdistanı'ndaki har min, ryaliz empe te, yenilg iye götür en zaafları görm ek istem emek gelen ezlikt ü görm İran gerici rejim inin ve iç gerici lerin rolün sorum k mekte ; yenilg ide, 'geri bir çizgiy e düşen yönet imin büyü bir tutum ve anlayJ ş­ luluğunu kabul den kaçınmaktadır. Böyle alma k müm kün deders la gerçe kleri kavra mak ve onlar dan

ww w.

ne

k ibret ·Oysa bu harek et, görm esini bilen ler 1çın ne büyü lüöze-ür ikle içtenl ve ıyla dersle riyle dolud ur. Uzun yıllar başar rinin güçle ve inin deles ğü için savaşan bir halkın silahlı müca nır. Böyle b ir savarastla ender e tariht üşüne çözül böyle ani bir bırak ıp İran Şahı şın adı kahramaniaşmış liderl erinin harek eti gibi bir geric inin yanına sığındıkları da .. soruDergi mizin birinc i sayısında bu konu yu işleyen yazı, d a derin linu kavra mada n önem li bir adımd ı. Ama konu daha ına toz lular sorum baş Yenil ginin ğine işlenıneye muhtaçtır. mci devri ve i ileric a kond urtma yan ve yenilg inin suçun u açıkç yle tepki da güçle re yükle mek isteye n bazı çevre ler o yazımızı kına hal örtülm esi Kürt karşılamışlardı. Oysa gerçe kiere perde gizlen meme Jidir. erden kitlel kler bir şey kazandırmaz . Gerçe ir k i m ücade melid bil ayıra. inden Kitlel er doğru ile yanhşı birbir k ler i e-izGerçe . şsın ula ya le sağlıklı bir yolda gelişsin ve başan aldateri kitlel k lemey e çalışanlar, isteye rek ya da istem eyere maktadırlar.

Dergi miz bu konu üzeri ne yenid en ve daha

22

derinliğine eğil-


meyi halkımızın mücadele si için devrimci bir görev sayıyor. Önümüz deki sayılarda imkanla r ölçüsünd e yapılacaktır bu.

.c om

Bu sayıda, yurt dışındaki Kürt Öğrencileri Cerriiyet i'nin (Komele) son kongresi yle ilgili bazı bilgiler ve örgüttek i geliş­ meleri yansıtan yazılar sunuyoru z. Bu bilgiler ve yazılar da sorunun anlaşılmasına, bazı şeylerin açığa kavuşmasına yardım­ cı olacak nitelikted ir. Yurt dışındaki Kürt Öğrencileri Cemiyeti , özellikle 1970'i izleyen dönemde , giderek gerici bir çizgiye çekilen KDP yönetiminin kontrolü altına girdi; anti-emp eryalist, ilerici, demokra t niteliğini hemen tümüyle, yitirdi; örgütün saflarından devrimci ve ilerici unsurlar tasfiye edildi; örgüt emperya list güçlerin ve SAV AK'ın oyunlarına alet olmaya elverişli hale geldi. Irak

Kürdistanı'ndaki

hareketi n yenilgisi , yönetimi n kaçı­ Kürt Öğrencileri Cemiyeti nde de devrimci unsurlar , maskeler i kesin olarak düşen gerici unsurlar a karşı harekete geçtiler ve 13-17 Ağustos 1976'da Frankfur t'ta yapılan kongrede onların yönetimi ne son verdiler.

te we

şının ardından yurt dışındaki değişmeler görüldü. İlerici ve

Kongre ertesinde , Örgütün yürütme komitesi adına yayın­ lanan bildiride şöyle denmekt edir:

ww

w. ne

" ..... . ı 7. Kongren in temel sloganı, «demokr atik ve ilerici bir Kürdista n temelleri üzerinde toplumu n yeniden dirilişi» idi. Slogan şu gerçeği ortaya koyuyor ki Cemiyet bu ilkelerde n ayrıl­ mıştır ve tekrar doğru mücadel e çizgisine konması zorunlud ur. Son yıllarda KSSE (Kurdish Student Society in Europe) Emperyalizmin güctümü ne giren Irak Kürdistanı silahlı hareketi liderliğine tabi bir klik tarafından ele geçirilmisti. Bu klik örgüte, halkın çıkarlarına karşı bir politikayı ve pratiği emp oze etmiş , örgütün temel ilkelerini unutmuş ve onu. ABD emperva lizminin, gerici Şahlık reiiminin , Sivonizm in ve Kürt gericiliği­ nin çıkarıanna hizmet eden bir örgüt haline getirmiştir.

«Son yıllarda ilerici Kürt öğrencilerinin bu çizgiye karşl mücadele si giderek güçlendi ve Irak Kürdistanı Kürt hareketi~ nin emperya lizme bağlı aşiretçi liderliğinin ihanet ve kaçışının teşhirinden sonra, mücadel e daha çok keskinleşti ve ilerici öğ­ renciler, 1975'te KSSE'yi hain yönetimd en kurtarm ak için harekete geçtiler. Öğrenciler, halkımızın mücadele sine l}.izmet edecek biçimde, KSSE'nin yeniden organiza syonu için bir mü23


cadeleye giriştiler ve «KSSE'nin (Avrupa Kürt Öğrenci Cemiyeti'nin) ı 7. Kongresini hazırlama komitesini,. seçtiler. Komitesi,., bir yıllık bir politik, ideolojik ve pratik mücadeleden sonra, ı 7. Kongreyi toplayarak örgütün emperyalizmin g;üdümündeki gerici yönetimden temizledi...» (Örgütün yürütme komitesinin ıs Ağustos ı976 tarihli bildirisinin ingilizce metninden çevrilmiştir) .

.c om

«Hazırlama

Bu sayıda okurlanmıza sunduğumuz, «Hangi Birlik, Niçin, ve Kiminle?» başlıklı yazı, Kongre Hazırlama Komitesi tarafından hazırlanmış ve dağıtılmıştır. «Kürt Halkının Özgürlük Mücadelesi Emperyalizme ve Feodalizme Karşıdır» başlıklı yazı ise, Kongre'de kabul edilen, örgütün görüşünü ve politikası­ nı belirleyen bölümdür. Her iki yazı da Kürtçe metinlerden çevNasıl

rilmişlerdir.

te we

Yurt dışı Kürt Öğrencileri Cemiyeti'nin ı 7. Kongresiyle ilgili gelişmelere ve bu sayıda sunduğumuz metinlere bakıldı~ ğında, gençlik hareketindeki önemli değişimi kavramak mümkündür. Kürt gençliği, burjuva, feodal ve emperyalist etkilerden hızla sıy.rılıyor ve halkının mücadelesine devrimci bir doğrultu­ da önemli katkıda bulunuyor. Çağımıza, çağımızın devrim anlayışına yakışan bir çizgiye giriyor Onun mücadelesi.

w. ne

HANGi BİRLİK, İÇİN, NASIL ve KİMİNLE? Kürtlerin birliği, Kürt öğrencilerinin birliği, Cemiyet'in safbirlik! Bu tür sloganlar günümüzde çok kişi tarafından

larında

tekrarlanıyor.

ww

Kürt halkının içinde yaşadığı şartlarda, açıktır ki çok yurtsever kişi, herhangi bir sınıf tahlili yapmadan birlik sloganına kulağını veriyor. Öyle bir dönemde ki halkını satan gerici Barzani yönetimi düşman için peşmergeleri silahsız duruma getirdi, tüm güçleriyle birlikte sırtını düşmana dayadı; öyle bir dönemde ki halkın güçleri darmadağınıktır ve düşman güçleri, Cezayir'de Tahran ve Bağdat arasındaki anlaşmayı izleyen teslim oluş ve Barzani'nin öncülüğünde İran Şahı'na sığınmadan sonra bir gerici güçler cephesi görünümünde0ir. Evet! Böyle bir dönemde birlik sorunu ve tüm Kürt emekçileriyle yurtseverlerinin birliğini sağlamak büyük önem taşıyor. Gerçekten de ~üş­ man güçleri karşısında ilerici güçlerin birliği olmadan iç ve dış gericileri ve dünya emperyalizmini yenmek mümkün değildir. 24


Biz Cem iyet in açıklamalarında çok kez , güç leri n birliğin­ den , birl ikte çalışmadan söz etti k. Cem iyet 'in bazı üye leri nin birl ik kon usu nda ki tavırları, öze llik le Hol land a ve Fra nsa 'dak i Kü rt öğrenci arkadaşların _ Cem iyet 'in saflarındaki birliğe dai r tavır ve öne rile ri, öyle gös teri yor ki bu sor un hen üz gereği gib i açıklığa kavuşmuş deği

om

l.

İşte bu ned enle , bu sor un üze rind e bir kez dah a durmayı ve ona bir bakış atmayı zor unl u gör üyo ruz . Kim birl ik davası güd üyo r?

ne

te we .c

Yuk ard a da söylendiği gibi , çok kişi; başka başka iste k ve ama çlar la, ve farklı bakış açılarıy la birl ikte n söz ediy or. Bur ada biz, Birl ik sor unu nda n söz ede n bu kiŞilerin siya si, sınıfsal tavırlannı, iste kler ini ve bakış açılarını göz önü nde tutara k, bu tem el üze rind e onları üç gru ba ayıracağız: ı. Saf kişiler, eve t, bili nçs iz ola rak Kür t milliyetçiliğinin ve Kür dist an'd aki mü lk sah ibi, ege men sınıfların klas ik bakış açı­ lannın etki sind e olan lar. Onl ar birliğe duy gus alb ir göz le bakı­ yor lar. Bir likt en söz etti kler i zam an düşünmezler ki kiİninle? Nasıl ve ne esa slar üze rind e?. Birliği her der de der man soy ut bir şey gibi gör ürle r, Kür t milliyet çiliğinin ve klas ik kür tçü lüğün taraftarları, _ müc ade leni n her öne mli aşamasında, birl ik üze rind e, birliğin kar akt eri ve birl iğe katılacak güç ler üze rind e doğru, açık seçi k bir ana liz yap mak tan aciz dirl er.

ww

w.

Bu görüşün taraftarları, Kür dist an'd a Bar zan i yön etim i zama mn da, eleştirisiz ve göz leri bağl ı bir biçi mde bu yön etim in kuyruğuna takılmışlard ı ve gördüğümüz gibi , onl ann bir çoğu Bar zan i ile birl ikte Ker eç'e (İran) kad ar da gitt iler . Bar zan i yön etim inin bu terk kaçı şı klas ik Kür t mil liye tçili ği taraftariarım aptallaş tırdı ve şaşırttı. Onl ar inançsız ve mas lahatçı idil er, alça kça , yük leri ni yük leyi p İran'a, Bar zan i'ni n ardından Ker eç'e kad ar gitt iler. İşte bu darmadağınık ola n saf kişiler, boz gun un verdiği acı ve ağrıdan ve için e düştükleri der bed erli kten , az önc e söz ünü etti ğimiz , birl ik için bir çar e arı­ yor lar. Ulu sal- har eke t için öne rile n başka başka alte rna tifl er ve başka başka yol larl a sınıfsal çabaların göz önü ne seri ldiği böy le bir dön emd e, bu kişilerin birl iği, o çok hoşlandıkları birl ik çağrılan, böy ledi r. Ekşi bir sur atla şöyle diy orla r: ·Ba bam , hele dur , önc e özg ür bir Kür dist an kuralım, nasıl bir Kür dist an olacağını son ra ko.-;r-25


a vuralım!» Gere kir ki önce evi yapalım, boyasını sonr ve haya lleri n sonu nu Sosy al prat ik ve son olay lar bu tür düş nü kazıdı. Her yöne öyle sine getir di ki bir sel gibi onların kökü ev yapılır. Barz ani'n in .timl e ne Kür dista n özgü r olur ve ne de ener jisin i boşuna harve ki bir yöne tim, yalnız halkın çabasını de onların üzer ine yı­ cam akla kalm az, evet , aynı zam anda evi

om

nuşuruz!

kıverir .

da, Barz ani'n in şimdi­ 2. Her ne kad ar gari p görü nüyo rsa

w.

ne

te we .c

kişiler de birli kten sözye kad ar ki arkadaşları ve çevr esin deki tte şaşırıp sora cakl arediy orla r! Aklı başında okuy ucul ar elbe r Barz ani ile ve on~ kaça k ve dır: « Nasıl olur ? Şimdiye kada ulus al safla rda nasıl hain yöne timi ile birli k olan bir grub a yer veril ebili r?." Öyle bir zam anda Evet , bu hayr et ve bu sözl er yeri nded ir. peşmergeler plan lı ki Barz ani yöne timi çözü ldü, kaçtı, ve silah i ve şaşkınlığa uğratıldılar. Dilıca dağıtıldı, parç a parç a edild Kür t örgü tünü n varolmayışı, Irak ğer yand an, bir devr imci devr imci pota nsiy elin boşa harc anKürdistanı'nda var olan bir duru m, Barz ani yöne timi nin simasının nede ni oldu ; yine aynı ışının ve Barza n i ta~ yasi . ve fikri varlı ğının :kök ünü n kazınmay a­ altında «taz e, slog anla da başl raftarlarının değişik perd eler nidi r. rını kaldırabilmelerinin de nede ciler, bu tür kiYur tsev er ve özgü rlük taraftarı Kür t öğren ni cidd iye almıyorlar. Kere ç gruşilerin «birliğe , dair öner ileri r atikt e, kaçıp Şah rejibu, sözle ve bildi riyle değil , ama bizz at p birliğine çokt an ulaş­ mine tesli m olar ak, arkadaşlarını seçti ve onla ra layıktır. ar daşl tür arka tı. O birli k böyl e oluşur ve o anla rla, boşa giKür t Halkı, yıllar boyu veri len büy ük kurb ve yüzl erce eme kçin in den ve yitir ilen yüzl erce tarih i fırsatla Barz ani yöın çıkarlarına karşıt ve geri ci

hayatı pahasına, halk

neti min i

tanıdı.

ww

Bu tarih i

fırsatı

elde n

kaçıralım,

olma z!

Onu unut may a-

lım!

refo rmis t bir çer3. Ken diler ini sol ·s ayan , ama gele nekç i ve ıyan bazı kişi aşam i çeve de kala n ve bakış açıları bu çerç evey ve bölü nme ye karş ı çı­ ve grup lar da birli k davası güdü yorl ar e tarih te daha önce de rastl ankıyorlar. Bu tür yanlış görüşler «Ma dem ki Kür t topl umu gibi mıştır. Onların görüşüne göre , aşamasındadır, mill i bir topl um ulus al ve dem okra tik devr im 26


burj uva zini n hare keti n başını çekm esi gere kir. Birl ik caks a, mill i burj uva zini n öncülüğünde oluşmalı

· oluşa­

dır. »

Bu

görüşün taraftarları

·çok tan beri , dev rim bayrağını ele ve emp erya lizm e karşı müc adel ede ulus al güçl ere yol göst erm eyi, saygı ve kork u ile, burj uva örgü tleri nin elin e veralmayı

om

mişlerdir.

Böy lesin e bir düşünce ve inancın ve bu tür görüşler taşı­ Cem iyet için de de, siya si düşünce ve inan çlar i gözö nüne alm adan , birli k hali nde bir cem iyet in yön etim ine talip olması ve bu tür bir birliğin ise burj uva güç lerin in işine yaraması doğaldır . Bun lara göre , bu aşamada, böyl e bir yön etim göre vi ileri ci güçl ere düşmez ve onların böyl e bir iddi aya hakları yoktur.

te we .c

yanların,

4. Bizc e de birli k soru nu ön eml idir. Bizl er, üye olar ak Cemiy et için deki uzu n süre li çalışmalarım ızda birli k için çok çab a göst erdi k. Birliğin bizi m için önem li bir anlamı vardır ve o, soyut, içer iksiz , ve hav ada bir şey değildir. Öze llikl e bu son ayla rda, birli k soru nun un çok yerd e ve çok kişi tarafından sakız gibi çiğnenip tekrarlanması nede niyl e, biz, her şeyden önce , siya si çalışma alan mda <<bir likte n•• kast edil en amacın ne olduğunu belirtm eyi zoru nlu görü yoru z. Birl ikte n ama ç, birk aç siya si ve örgü tlü gücü n, önem li bir müc adel e süre cind e, kısa ya da uzu n bir süre için, bir ya da birk aç tem el kon u üzer inde birli kte çalışma ve müc adelesid ir. . Kısacası , çeşitli grup lar arasında i şbirl iği ve orta k çalı şma­ nın tem el şartları, böyl esin e bir müc adel e süre cind e orta k istekl erin ve sloganların varlığıdır.

w.

ne

sınıfsal

Bu nede nle, birli k y olun dak i müc adel enin mey ve verm esi sonu çlar a ulaş ması için , aşağıdaki soru ların cevaplarının veri lme si zoru nlud ur:

ve

düş ünülen

ww

al Han gi ilke ler üzer inde ve kim inle birli k? bl Han gi slog an ve iste kler üzer inde b irlik ? c) Nasıl bir birli k ve ne için ?

Diğer

yan dan , birliğe katılacak olan güç lerin , örgü tsel çayerl erin i kavramaları ve uzu n ortaklaş a çalıs ma süresi boy unca , dayanışmanın gereğini duymaları zoru nlud ur. Bu sövl edik lerim iz bazı gene l seyl erdi . Şimdi de özel likle Cem iyet (Kom ele) saflarındaki birli k üzer inde duralım : lışmadaki

27


önce bileli m ki, birlik sorun u, Berlin toplantı­ n oluşturulmasından sından ve Kong re Hazırlama Komi tesini nen odur sonra ortay a atıldı ve üzeri nde tartışılmaktadır. Görü bulun ansında ki, Kome le'nin cbölü nmesi ne,. üzülü p birlik çağrı stan'ın demo kratik güçların birlik ten amaçladıkları şey, Kürdi tir. Biz leriyl e Kereç grubu (Barz ani grubu ) arasındaki birlik şart­ birlik neden ve nasıl n bund an sözett ik, böyle sine bir isteği bütün Evet, tik. belirt larına ve mantığa da aykırı düştüğünü taraftarları izin versin bunların yanısıra, bu birlik anlayışının ler de onlar a bir-ik i şey soralım: ve bu1) Onla r ki ansızın yürek lerind e birlik aşkı yandı toplantılara nunla coştular, hatta Frans a'dak i birka ç kişi gibi arını Keyer de sağlıyarak, Kürdistan 'ın yurts ever, ileric i aydınl yorlar; çabalı ya tırma barış ) . reç grubu yla (Barz ani taraftarları edir? nered ada kavg bu ve onların kendi yerle ri bu saflaşmada çaiki ve görüş Bu birbir ine karşıt düşen iki çizgi, iki farklı pları mensu sız,. grup lişma biçim i karşısında, güya bu «taraf Kürt öğrencile­ daki dışın yurt lar, diyor ne hang i yandadırlar, yorla r? rin in müca deles i hakkında ne yol ve ne progr am öneri kavga , manın çatış ının, Nasıl bu kişiler bütün bu gürül tü patırt çi gibi denet ve ç m n, ve müca delen in dışında kalmışlar ve yargı or­ yapıy eler bazan bir yana, bazan diğer yana öğütler, tavsiy lar?. a şubesinin bildiEğer sözko nusu kişiler tarafından, Frans bakar sak, risind e temel sloga nlar gibi sunul an o birka ç şarta ce karı­ Frans a şubesinin bu bildir isinin dahi büyü k bir düşün üz. görür ni ettiği şıklığı ve siyasi bulanıklığı ifade » taraftarları, İran'­ 2) İkinci soru da şu: O bugü nkü «birlik de hakim iyet kurdu kın güctü rnünd eki gerici ler Kome le üstün ün kongr esind e kalarında nered e idiler ?. Nered e idiler , Örğüt şart koşul­ rarla r alınıp örgüt üyeliği için Barza ni'nin liderli ği eki güçle r lerind bölüm çeşitli m duğu n da ve b'öyle ce Kürd istan' g erici örgüt alınıp altına arasında en küçük birlik imkanı ayak kişi­ O ? ığında takıld parti yönet imi ve Barza ni'nin kuyruğuna i emrin ın AK' ler nerde ydile r, dışa bağımlı gerici güçle r, SAW ever yurts yerin e getirm ek için Türki ye, İran, Irak ve Suriy e'li a çıkar­ zorl nndan ntıla topla ve re ö~!'~'lcileri Koroe le'nin kong ever ve yurts , iyetin hakim dıkları zama n? Nered e idiler , kara verm eı fırsat küçük en haklı Kürtl erin sesler ini duyurmalarına u za..! olduğ alet etine diği zama nlar? Kome le SAW AK'd aki sivas öğever man nered e idiler ? Nede n o zama n bütün ilerici , yurts

ww

w.

ne

te we .c

om

Herşeyden

28


renc iler örgü tten çıkanlmışlardı ve niçi n katılma imkanı onla ra kapatılm ıştı? Ve çağıra birli k için çağnda bulu nan

örgü tün çalışmalanna ned en bug ün bağıra lar o zam an sağır ve dilsi zdi-

ler?

e. co m

Bu soru nun tahl ili ve cevabı çok şeyi su yüz üne çıkarır. Bu soru lann tahl ili ve .cevabı, önem li gerç ekle rin açığa kavuşma­ sını ve bilin mes ini sağlar, özel likle Avr upa 'ya yeni gelmiş Kür t öğrencileri için; çün kü onla r bu olup bite nler in tüm ünd en haberd ar değillerdir ve şimdi de kula klan na bu tür bir • birl ik·le ilgil i karmakarışık sesl er gelm ekte dir. Avr upa Kür t Öğrencileri Cem iye tt Kon gre Hazırlama Kom itesi (Kü rtçe met inde n çevrilmiştir)

ew

KÜR T HAL KIN IN ÖZG ÜRL ÜK MÜ CAD ELE Si EMP ERY ALi ZME VE FEODALİZME KARŞIDIR Emp erya lizm in doğuşu ve dünyanın arasında bölüşümünden son ra Kür dist

ne t

emp erya list ülke ler an da dün ya kapi taliz minin pazarından bir parç aya dönüştü. Kür t halkı ve Kür t eme kçiler i, Kürdistan'ı aralarında bölüşen ülke lerd eki egem en slruf ların yardım ve desteğiyle -em pery alizm in zulm ü ve söm ürüs ü altına gird i. Emp erya lizm in baskı ve söm ürüs ü şartlarında, Kür t halkının özg ürlü k ve dem okra si uğrundaki müc adel esi aşağıda­ ki hususları göz önü ne alır :

w.

- Mill i zulü m, yalnızca İran, Irak ... taki egem en sı­ mfl ann zulm ü değildir. Mill i zulü m, özün de ve tem elin de emp erya lizm in zulm üdü r ve sözk onu su geri ci sınıflarla birli kte yürü tülm ekte dir. rini n

Kür t

halkının

özg ürlü k müc adel esi, Kür t eme kçil eemp erya lizm e ve feod aliz me karşıdır . Kürdistan'ın kurtuluşu eme kçi ve yok sul halkın kurtuluşu için dir, Kür t kap itali stle rini n güçl endi rilm esi için değil. Kap itali zm dünyanın her yanında eski , paslı ve çürümüş bir siste m olmuştur, gün den gün e ölüm e ve yokluğa doğru gitm ekte dir. - Emp erya lizm hen üz kurtuluşunu baş armamış halk lan eziy or. Dün ya halk lan özg ürlü kler i için savaşıyorlarJ Kür t halkının müc adel esi de özg ürlü k ve dem okra si için

ww

mücad~lesi,

29


sıdır. düny a halklarının müc adel esini n bir parça irli.:. güçb yla halkı Bu nede nle dünyanın her yerin de, Kürt ' Kürt ve uyor güçl er oluş ği yapı;ın ve ona deste k sağlıyan e halin imin in bir parçası halkının müca deles i düny a devr

savaşan

dönüşüyor.

e. co m

stan'ın arahalkının kurtuluş müca deles i, Kürdi ülke lerde ki halkların müc adel esini n larında bölündüğü rliği yapa bir parçasıdır. Her parç ada Kürt halkının güçbi

Kür t

deki devr imci , anticağı , birli kte çalış acağı güçl er, o ülke emp erya list ve ileric i güçl erdir . -

Kürt

halkı, Kürdistanın bölünmüş

olması

ve

düş­

ve nede niyle birbi rinde n ın stan' Kürdi onun kade ri birbi rine bağlıdır. Bu nede nle de, birli kte çalış­ her parçasında yaşıyan Kürt halkı arasıp.da esini n zafe re ma ve devr imci yardım, halkımızın müc adel . rdür ulaşması için teme l bir faktö mun da, - Kürt gericiliği (yan i feod alizm ) Kürt toplu geric i ki lerde ülke ayan kaps emp erya lizm in ve Kürdistan'ı oynu rol bir l teme önem li, sınıfların çıkarlarını koru mad a sitülen yürü da yor. 1961- 1975 yıllarİnda Irak Kürdistanı'n ilegeric çi sınıflar Kürt lahlı müca~ele ıspat etti ki, emek . vani gerç ek b ir d eadan uJm kurt rinin boyunduruğundan değildir. mok rasi olma dan, milli kurtuluş müm kün

ne t

ew

manların ittifakı

koparılamaz

ww

w.

bu yana , Kürt . Emp erya lizm in Kürd istan 'a el attığı günd en verm edi. anca k henü z 7a.fer e halkı devr imci müc adel esine ara ne kada r yaşadığı dene yler [!ÖSulaşamadı. Kürt halkının bugü anmadım öz!!ü rlüteriy or ki devr imci deste k ve dayanısına sağl okra sinin gerçekleştiri]mP.si e-üçğün kazanılması ve ülke de dem lgini n baslıca netür. 14 yıllık silahlı müc adel e göste rdi ki, yeni zmle uzlaşıcı ni-ı deni. hare ketin liderliğinin geric i ve empe rvali }1<:ıll\ınm özgü rKürt. :ı.rı. sınıflı teliğidir. Kürt feod al ve buri uva ar. mazl lük ve dem okra si müc adele sine lider lik yapa müc adel esini n teme l güçAçıktır ki Kürt halkının özgü rlük üleri dir. Anca k bu leri Kürt emek çiler i, yani Kürt işçi ve köyl dem okra siyi gergüçl er Kürt halkının çıkarlarını savu nur ve tarih i göre vleri ni kend i güçl ü çekleştirebilir. Kürt emek çiler i bu da yerin e getir ireller iyle ve kend i öncü polit ik bayrakları altın yerin i tutam az. ler. Başka hiç bir güç Kürt emek çiler inin i başından beri Kürt aydınları, özell ikle de Kürt öğrenciler 30


Kürt halkının mücad elesin de kendi payıarına düşeni yapmı şlar ve bu mücad elede yer almışlardır. Kürt aydınlarının çoğunl uğu, ki emekç i sınıflardan gelme mekte dirler, mücad ele alanında kendi sınıflarını bırakıp emekç i sınıfların hizme tinde görevl erini yapab ilirler .

om

Kürt aydınlarının mücad elesi, Kürt halkının özgür lük ve demok rasi mücad elesin in bir parçasıdır; ancak , o, Kürt emekçilerin in mücad elesin in yerini tutam az. Bunun gibi, Kürt Öğ­ rencil eri Cemiy eti de, Kürt emekç ilerini n siyasi örgütl erinin yerine geçem ez. Ama devrim ci demok ratik mücad ele bayrağ ı altında, yorulm ak bilme den ulusal ve demok ratik kurtuluş için

.c

çalışmalıdır.

ww w. ne

te we

Kürt Öğrencileri Cemiy eti, Kürdistan'ın tüm parçalarında ­ ki Kürt öğrenci harek etinin bir parçasıdır ve bunda n 20 yıl önce oluşturulmuştur. Cemiy etin yöneti mi, daha başlangıçta da, tam bir devrim ci ve demok ratik · yolda değildi; özellik le aşiretç i ve emper yalizm in güctür nünde ki liderliğin Irak Kürdistanı'n da başa geçme sinden sonra, tümüy le düşma nıara hizme t eden bir yola girdi. İşte bu dönem deydi ki halkın ve Kürdistan'ın çıkar­ larına aykırı bir politik a cemiy ete benim setildL Örneğ in : - Amer ikan emper yalizm i, Gerici İran Şahlığı rejimi gibi Kürt halkının düşmanları, Kürt halkının dostları gibi göster ildiler ve Cemiy et içinde onlara karşı mücad ele durduruld u. Cemiy etin yöneti cileri Ezilen halkların kurtuluş mücad eleler ini ve işçi .sınıfının mücad elesin i destek lemez oldula r. -

Okuyanların

mücad elesin in tümün ün ve Kürdi süç parçasında emper yalizm e karşı yürüt ülen mücad elenin önüne geçild i. - Öğrenci hareke ti, ki yurt içi ve yurt dışındaki politik örgütl erden bağımsız olama z, siyasi mali ve kültür el aland a bozuld u ve Irak Kürdistanı'nda~i emper yalizm in güctüm ünde olan liderliğin kuyruğuna takıldı. · - Cemiy et, ilerici ve devrim ci örgütl erle güçbirliği ve dayanışma içinde olacağına, elini emper yalizm e ve Kürt· tan'ın diğer

halkının düşmanıarına uzattı.

- Cemiy etin yöneti mi, Kürt halkmın birlikt e yac;a.c'lığı halkla ra karşı, özellik le de Arap halkına karşl var !!Ücüv le düşmanca bir sivase ti yayıyor ve Umm an ve Filisti n halklarını destek lemiyo rdu. 31


-Emper yalizmi n güctürnü ndeki Irak Kürdistanı yönetimini n izinden giden Cemiyet yönetimi , Kürt öğrencile­ rinin her türlü çabasının ve mücadel esinin önüne dikilmişti ve Cemiyet içinde demokra siden eser bırakmamıştı.

om

Yurt dışındaki Kürt Öğrencileri Cemiyeti , Kürt öğrencileri­ nin bu amaçlarına ulaşmak ve tarihi görevleri ni yerine getirmek için çalışır ve Cemiyeti n yanlış ve hıyanet içindeki eski yönetimini bütün gücüyle mahkum eder.

te we

.c

Yurt dışındaki Kürt <Kürdist an) Öğrencileri Cemiyeti , Kürt demokra si ve ulusal özgürlük öğrencilerinin tek örgütüdü r, için, Kürdista n'da emperya lizmin nüfusun a karşı ve Kürdistan'ı mücadel e eder. Bu aralarında bölüşen rejimieri n yıkılışı için mücadele , ülkenin tümü için demokra si ve Kürdista n için otonomi sloganı altında yürütülü r.

ww w. ne

Kürdista n Öğrencileri Cemiyeti 'nin esas güçleri Kürt öğ­ renci cemiyetl eridir. Yurt dışındaki Kürt Öğrencileri Cemiyeti'nin dostlan, Türkiye, İran, Irak ve Suriye'n in ilerici güçleri, tüm ülkelerin işçilerinin mücadel esi ve ezilen halklann kurtuluş mücadele leridir. Cemiyet, Kürdistan'ın tüm parçalan nda Kürt halkının kurtuluş mücadel esinin hedef ve yöntemle rini göz önüne alarak, tüm demokra t v:e liberal güçlerin Kürt halkına destek ve sempatisini kazanma k için çalışır. Yurt dışındaki Kürt Öğrencileri Cemiyeti , emperya lizme ve gericiliğe karşı mücadele siyle, Kürt halkının demokra si ve özgürlük uğrundaki mücadel esini bir tüm olarak (tüm yurtseve r sınıf ve tabakala r) ve özellikle de Kürt emekçile rinin mücadelesini destekler . Bu mücadel enin bir bölümü de emperya lizmin ve Kürt gericilerini n teşhiri, maskeler inin düşürülmesidir. mu yazı, Yurt Dışı Kürt Öğrenci Cemiyeti 'nin Frankfu rt'ta yapılan 17. Kongresi nde kabul edilen. öre-ütün gorus ve politikasını belirleye n metinden alınmış, Kürtçe aslından çevrilmiştir~.

32


om

te we .c

TÖB- DER Genel Sekreteri .Mustafa Düzgün' le bir konuşma

TÖB-DER Gen el Sek rete ri Mu staf a DÜ ZG üN' ün ÖZG ÜRL ÜK YO LU Der gisi mu hab iri Hazım KILIÇ' ın sorularına verdiği yanı tlar.

ww w. ne

H. KILIÇ -MC iktidarının TÖB-DE R üze rind eki baskısı, örgüt Ank ara Val isin in bir işlemiyl e kap atm aya kad ar vard ırıldı. Bu işlem Danıştayca ipta l edil di ve örg üt şimdi çalışmalarını sür dür üyo r. Öte den beri ; kom and ola r ve ben zeri geri ci gru pların da öğretmeniere ve örg ütü mü ze karşı saldırılarının yanı sı­ ra iktidarın yasaları açıkça ihla l ede n bu baskılarını nasıl yorum luy orsu nuz ?

M. DÜ ZGÜ N - Ege men güç ler, dem okr atik öğretmen har eket ini sus turm ak için elle rind en gele n herşeyi yapmaktadırlar. MC yön etic iler i, sud an bah ane lerl e şubelerimizi faal iyet ten alı­ koy mak ta;. ikti dar ca bes lene n faşi st kom and o sür üle ri ve ben zeri ger ici gru pla r üye leri miz e ve örg ütü mü ze saldırılmakta; öğ­ retm en kıyıını alabildiğine sürd ürü lme kted ir. Kam uoy unu n yakından izlediği büt ün bu olu p bite nler , MC vali sini n anti -demo kra tik ve yas a dışı tutu mu , hızl a tırmandırılan faşizmin açık beli rtile ridi r. TÖB -DE R'in kapatılma k iste nme si, tüm devrimci:.. dem okr atik güç ler üze rind e esti rile n faşist baskı ve terö rün bir yansımasıdır.

Ege men güç ler, sınırlı da olsa var olan dem okr asid en iyid en iyiy e umutlarını kesmiş gör ünü yor lar. Çün kü dem okr asi, onl ar için söm ürü yü göz den sakladığı süre ce kullanılmaya değer bir araçtır; bu özelliğini kaybetti ği zam an orta dan kaldırılm asında. 33


i bu göz le değerlendiren bur hiçb ir sakınca yok tur. Dem okr asiy tin yükseldiği Tür kiy e kojuva zi, dev rim ci-d emo kra tik har eke erini özg ürlü kler i rafa kaldırma girişiml şullarında, dem okr atik a yön rıya, yukarıdan aşagıy an yuka yoğunlaştırmakta, aşağıd eştirmeye çalışmaktadır. yerl tem lerl e kanlı faşizmi

ww w. ne

te we .c

om

ara da olm ak üze re tüm çalışanlar ve bu ettiği­ elde erek işkenceler çek biz eğitim eme kçil eri, nice acı ve etme işl gen p mlarımızı kor uyu miz bir takım dem okr atik kazanı eürrn rarak müc ade lem izi sürd yol und a safları dah a da sıklaştı ngüç leri n birliğini oluşturma yolu ğe kararlıyız. Dem okr atik tavrının gerçekleştirdiği olum da TÖB-DER~in tutarlı ve kararlı nin eri enl etm öğr e dü. Tür kiy lu son uçla r MC 'yi çılgına dön dür dem okr atik güç lerl e omu z tüm ı karş emp ery aliz me ve faşizme ek amacıyla iktidarın uyg uom uza verdiği müc ade leyi sind irrn ış a boşa çıkartılarak faşist tırman ladığı oyu nla r bir kez dah geri leti ldL a ken din i yen iley erek geSer may e iktidarının, her aşamad sap~ har eke tini sus turm a ve hed efin den lişen Tür kiy e öğretmen Dole llik öze artıyor. Tüm Tür kiye 'de, tırma girişimleri gitt ikçe ı karş ze leri miz e ve şube yön etic iler imi ğu'da esti rile n terö r; üye enle ması faşist grupların düz poli sle elel e ger ici- kom and o kar eyapılan sab otaj lar, DG M'l dik leri saldırılar; şube binalarımıza leri işçi nen dire tçe karşı yiği rin yasalaştırılması girişimlerine ka­ lmiş An kar a Bel ediy e Baş seçi ile oyu işinden etm eler , halkın 'MC , alar eli say ara k gör evin den alm nı Dalokay'ı, kam u per son dah a kanıtladı. nin hal k düşmanı olduğunu bir kez dem okr asi, bağımsızlık, Biz eğitim eme kçil eri; halkımızın ati lesi ne etk in ola rak katılmayı hay barış ve özg ürlü k müc ade bir gör ev sayıyoruz. imi zin, anc ak dem okr atik Eko nom ik ve dem okr atik tale pler e çöz üme ulaşacağına ina hal k iktidarının gerçekleştirilmesiyl ı­ bize saldırılarını yoğunlaştırmalar nıyoruz. Ege men güç leri n ger söm ürü süz bir top lum düz enin in nın tem elin de, baskısız ve l-. katı rak ola in etk ilen müc ade leye çekleştirilmesi yol und a ver bira ızl kım hal ır. Hed efin i, may a kararlı oluşumuz yatmaktad eke tini n birliğini ve süre khar eri likt e beli rley en eğitim eme kçil sen in güc ü yetm eye cek tir. liliğini zaa fa uğratmaya. kim umlarında oku tula n der s H. KILIÇ - İlk ve orta öğretim kur . erek dah a açık, ırkçı bir öze sok uldu kitapları, son dön emd e gid okr atik programlarının zate n dem Şimdiye kad ar da öğrenim Başta işçi sınıfımız

34 ı


olmadığı

gö zö nü ne

alınırsa, da ha da ge riy e doğru yapılan bu yo rum luy ors un uz ? Öğre tmen kit les ini n ile ric i niteliği gö zö nü ne alı nırsa bu ge riy e gidiş uy gu lam ay tarılabilir mi ? a ak -

değişiklikleri nasıl

M . DÜ ZG ÜN - S'on de rs kitapları değişikliği, ka mu oy un da ge lm ek ted ir. Es ase n bu değişiklik­ ten ön cek i du ru m da pe k farklı değildi. De rs müf redatları, de ğişen ve gelişen bir dü ny ad a gü nü n koş ullarına uy gu n ins yetiştirmekten uza an lar ktı. An cak , MC 'ni n yaptırdığı bu so n değişik­ lik ler , işe ya ram ay an de rs programlarını da ha da ge riy e gö tür dü . Öğrencilere faşist ide olo jin in aşılanmak istend iği, «millilik» sözcü ğünün eg em en gü çle rce ırkçı-şoven an lam da kullanıldığı, eğitimin asi mi las yo nc u ka rak ter ini n da ha da arttırıldığı, ge çmişe or an la da ha bir açıklık kazanmış bu lun uy or. Za ten an tide mo kra tik ola n eğitim dü zen i, bu ye ni değişikli klerle artık en uf ak bir de mo kra tik öz taşımaz du ru ma dü şü rü lmüştür. Bu ne de nle ye ni de rs kitapları değişikliğine karşı çıkarken , du ru mu sa vu nm a yanlış ön ce ki lığına düşmerne k ge rek ir. Yapılacak şey , da ha da ge riy e gö tür ülm ak ist en en an ti- de mo kra tik eğitim dü ze nin in tüm ün e karşı tavır almaktır. MC 'ni n eğitimle ilg ili tut um u ge ne l politikasınd an ayrı dü şünülemez. Gt~n ümüzde em ek çi kit lel eri n bü yü ye n gü cü ve ge lişen bil inc i bu rju va ziy i şaşkına dö nd ürd ü. Sağ pa rti ler içi n sandıktan çıkma olanakları darald ı. De mo kra si, sö mü rüy ü ha lkın gö zü nd en sak lam a özelliğini gid ere k yit iri yo r. Bu du ru md a ser ma ye sınıfları, faşist yö ne tim ler oluşturmak içi n, eğitimi de faşizme kit le tab anı hazırlama yo lun da ku lla nm ay a çalışmak­ tadırlar. So n de rs kitapları değişikli ğinin tem eli nd e ya tan dü şünce bu du r.

ww w. n

et ew e. co m

tartışılan konuların başında

De rs kitaplarında nin ge ne l tavrı içi nd e yo ruz :

yapılan

değişiklikleri Ce ph e Hü kü me tideğerlendirdiğimiz de şu so nu çla ra varı­

De rs kitapları içe rik yö nü nd en ide olo jile r doğrultusund

öğrencilerimizi faş ist ve din ci a şartlandırmak amacıyla düzenlen miş­ tır. Çeşitli ülk ele rde olduğu gib i, Tü rki ye 'de de ırk çı, din ci ve mi lit ari st gü çle rin gü çlü ittifakı gid ere k sa ğlanmaya çalışılıy or. Faşizmin bu üç aya ğının bir ara ya ge lm esi nin Tü rki ye koş ulla­ rında be lir li gü çlü kle r taşıdığı bil inm ek le bir

lik te, sö zk on us u ittifakın gid ere k sağlan mayacağı idd ia ed ile me z. MC pa rti ler ini n 35


yor .

et ew e. co m

di iç çelişkilerini ikin ci plasola karşı birl ikte davranmaları, ken hızlandırmaktadır. na atm ala n bu oluşumu dah a da öğrencilerde diğer ulus-:Der s kitaplarına sok ula n kon ula rla ım lmaya çalışılıyor. Bir tak lara karşı düşman duy gul ar yaratı · boz~ ttan kur n tere rla, yol gös efsa nele rle, kur t başlıklı mızrakla güç si plek kom «üs tün mill et» ma köp ekle rle «Cihan fatihliği» ve eke tle, ezil enle r üze rind eki har lend irilm ek iste niyo r. Bun dan nla n ak, aynı ırktan olm aya kat mer li baskılarını yoğunlaştırm açıktır. birb irin e bağaziatmak iste dik leri bilg i edin me araçlarıdır. Der s kitapları, öğrenciye en yakın eks inim leri ni duğu ve bilg i edin me ger Çocuğun sık sık başvur Öğrenci-kitap ilişkisi­ rdır. ·giderrneğe çalıştığı tem el kaynakla 'nin undurduğumuz zam an MC nin bu kon um unu göz önü nde bul da a dah yarattığı • tehl ikel er plarının yazdırttığı bu der s kita n, leri nci veli leri nin, öğretmen ön,em kazanıyor. Bu ned enle öğre olu~ ale etm eler i kaçınılmaz bir gör ev aydınların sor una mü dah ve soru mve kam uoy unu n büy ük bir titiz lik akt amlarının uyg ula may a lulu k için de izlediği bu der s progra n söenlerden kop uk bir Bakanlığı rılması olanaksızdır. Öğretm geç iata hay ri ikle bu değişikl mü rüc ü sınıflar yararına yaptığı bu de er ekil mıyorum . Em rind rece k yen i maşalar bulacağını san iletepk ici dev rim ci kam uoy unu n, iler işe yetm ez, Dem okr at ve giri faşizme tab an hazırlama ri de göz önü ne alınırsa, MC 'nin dun bu kita p değişikliklerinden, um şimlerinin bir parçası ola safd illik olu r. ğuna ereceğjni düşünmek giriş sınavlanyla ilgi li . büH . ~ILIÇ - Eğitim Ens titü leri ne ün­ yansıdı. Bu kon uda ki düş yük: yols u7.l ukla r yapıldığı basın.a cen iz ned ir? ştiren kur um lan kom anM. DÜ ZGÜ N - MC, öğretmen yeti Em üştürmek iste mek tedi r. do sür üle rini n karargahı hal ine dön ri ütle örg en etm e küç ük öğr per yali zmi n ve serm aye nin emr ind en etm öğr ı~la rı dem okr atik kur dur ma kla böl mey i başarama llan ele geç irer ek başara­ oku har eke tini , öğretmen yetiştiren ici a dah a önc eler i de bu oku llar iler caklarına inanıyorlar. Oys Çoğunluğu eme kçi miyordu. ve dev rim ci öğretmenler yetiştir ger ici iktidarların cah il bı­ hal kta n kay nak lan an öğretmenler, ik ve deışığını göt ürm eyi, eko nom raktırdığı kitl eler e bili min okr atik dem üre tici sınıfların mo kra tik sorunlarının, çöz üm ünü boz uk eğitini düştirilmesinde gör mey i, bu

ww w. n

Öğretmenierin

iktidarının gerçekle

36


zeni ne

rağmen başarmışlardır. Deği şen

ve gelişen Türk iye kogerç ekle ri görm esin i bu tür yön tem lerle enge lley ecek lerin i sana nlar daim a yanılmışlardır. MC, öğretmen yetiştiren kurumları kom and o karargahı haline geti rme k için, ·dah a ilk gün den işe koyulmuştur. Önc e ileri ci, dem okra t ve devr imc i öğretmenleri kapıdışarı etm eyi başar­ mıştır. Bu oku llard a ileri ci öğretmen kıyımına, sağ part ilere sem pati duy an faka t yaşı ve alışkanl ıkları gereği militanlık yap ama yaca k duru mda olan öğretmen leri dah i katmışlardm Böy lece , öğretmen yetiştiren oku llar faşist öğretmenlerle doldurulmuş, kom and o olm ayan öğrenciler çeşitli düzenbazlıkl ar­ la, şiddet yön tem leriy le oku ma olanakla rından yok sun bıraktı­

rılmışlardır.

we .c om

şullarında, öğretmenierin

Eğitim Ens titül erin e giriş sınavlarında oyn ana n oyu nlan belirtrneğe çalıştığımız anti -dem okra tik tutu mun bir yansı­ ması olar ak değerlendirmek gere kir. Dah a sırtavlar başlamadan edindiğimiz bilg ilere göre pek çok

da,

w. n

lacaktır.

et e

oku l müd ürle ri, MH P örgü tleriy le işbirliği yap arak Eğitim Ens titül erin e alınacak öğrencile­ rin liste lerin i önce den oluşturmuşlardır . Ger ek Gire sun' da öğ­ renc i veli lerin in oku la gide rek ele geçi rdik leri liste ler gere kse bize ulaştırılan çeşi tli belg eler bu yarg ımızı açıkça kanıtlamak­ tadır. Biz bu soru na DGM 'ler kad ar öne m veri yoru z. Soru mluların yakasını bırakmayacağ ız. Bu kon u ile ilgil i dav a açm a hazırlıklarımız bitm ek üzer edir . Hiç kuşku yok tur ki, egem en güçlerin dah a önce ki oyu nlan gibi bu komp loları da boşa çıkartı­

H. KILIÇ - Öze llikl e son baskıların etki leri ne oldu ?

TÖB-DER üzer inde ki

ww

M. DÜZ GÜN - Türk iye eğitim eme kçil erin in tek ve en güç lü dem okra tik kitle örgü tü TÖB-DE R, geri ci iktidarların haskılarına her zam an hed ef olmuştur. Am a hiçb ir dön emd e de yılmamış, aksi ne her defasınd a dah a da güçleiımiştir. MC 'nin Ank ara vali sini n buyruğuyla örgü tüm üzü n kapatılmak isten mes i girişimlerinin sürdüğü gün lerd e, üyel erim iz pirli k ve bütünl ükle rini koru yara k saflarını dah a da sıklaştırdılar. Hen üz TÖB -DE R'e üye olmamış öğretmenieri n de büy ük dostluklarını görd ük. Örg ütümüz açıldıktan son ra üye sayımızda büy ük · ar~ tışlar oldu . Bazı şubelerimizd e, üye olm ak için başvuranların sayısı orta lam a olar ak gün de 2l'n in üzer ine çıkmıştır. Çün kü TÖB-DER tüm öğretmenierin biric ik umu du olm a saygınlığını' 37


we .c om

gittikçe pekiştirmektedir. 60 yıllık bir birikimi olan TÖB-DER 'le ileri bir boyuta ulaşan öğretmen hareketi ni kapı mühürle mekle yok edecekle rini sananlar yanılgı içindedir ler. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da yasal etkinlikle rimizi daha verimli bir biçimde sürdüreceğiz. Yasa dışı olan «Aİıayasa suçu» işleyen yöneticil er korksunl ar. Biz haklıyız, kuşkumuz ve korkumu z yoktur.

H. KILIÇ - TÖB-DE~:in diğer d emokrati k güçlerle ilişkile­ rini nasıl

değerlendiriyorsunuz?

w. n

et e

M. DÜZGÜN - Türkiye devrimci -demokr atik hareketi nin önündek i en acil görev, tırmanan faşizme karşı demokra siyi savunmaktır. Sorun, bu mücadel enin nasıl bir anlayışla ve hangi yöntemle rle yapılacağının belirlenm esidir. İnsanlığın anti-faşist mücadel e pratiği son derece zengin verilerle doludur. Herşey­ den önce; demokras ip.en yana ilerici, demokra t ve sosyalist tüm kişi ve kuruluşların anti-emp eryalist ve anti-faşist ilke üzerinde beklenen demokra tik güçbirliğini oluşturmaları gerekir. Emperya lizme ve faşizme karşı politik, ideolojik vb. alanlarda tam boy uğraş vermek görevi öncelikle emekten yana siyasal partilere düşmektedir. Ekonomi k-demok ratik örgütler, bu tehlikele ri, tabaniarına yansıdığı ölçüde göğüslayerek geneldeki mücadel eye aktif bir şekilde katılırlar. Bizim sözünü ettiği­ miz güçbirliği, ilerici işçi sendikaları ile demokra tik kitle örgütleri içindir. Emperya lizmin güctürnü ndeki hızlı tekelleşme sürecinin yaşandığ ı Türkiye' de faşizme karşı olmayı emperya lizme karşı karşıyım,, deyip olmaktan ayrı değerlendiremeyiz. «Faşizme «empery alizme karşı değilim ,, demek artık olanaksızdır. Bu ne~ denle, anti-emp eryalist ve anti-faşist olmak, demokra tik güçbirliği yapmada en temel ilke ve asgari bir müşterektir. Öte yandan her türlü ırkçı, şöven insanlık dışı uygulam alara karşı olmak da demokra t ve ilerici olmanın asgari şartıdır.

ww

Kazanılm~ş hakları koruyup genişletmek, toplumu n demokratik gelişimini hızlandırmak devrimci mücadel enin ayrılmaz bir parçasıdır. Buna karşın demokra si için mücadel e etmenin gereksizliğine inanan yanlış eğilimler de vardır. Oysa demok-

ratik hakları genişletme uğraşı, gerçek demokra siye giden yoldaki engelleri bir b ir temizlem ek, üretici güçlerin gelişip örgütlenmeler ine olanak sağlamak anlamında değerlendirilmelidir. Bozgunc u eğilimler, anti-faşist cephenin oluşmasını sürekli ge38


cikti rerek düşmanın ekmeğine yağ sürm ekte dir. Her defasındaı yeni yeni faşizmler yara tarak kitle lere hede f şaşırtırlar. Doğal" olara k, dem okra si müca deles ini gere kli görm eyen bu bozg uncu grup la devr imci eylem-bi:rliği düşünülemez.

w. n

et e

we .c om

Bazılarının sandığı gibi, dem okra tik hakl ar, burju vazi nin kitle lere armağanı değildir. İ~çi sınıfımız ve tüm çalışanlar, bu hakları elde etme de büyü k acıla r çekmişler; burju vazi nin zindanlarında. işkence odalarında ömü r törpülemişlerdir. İşçileri­ mizi n grev li ve toplu sözleşmeli send ikal hakla rı elde edişleri­ nin tarih ini; öğretmenlerin, tekn ik elemanla rın ve benz eri meslekle rde çalışanların düşünce ve özgü tlenm e özgü rlükl eri yolu nda verm ekte oldukları müc adel enin hang i enge lleri aştığını ve karşı karşıya bulunduğu sorunları göz önün e getirdiğim izde dem okra tik uğraşın toplu msal müc adel edek i yeri ve önem i kendiliğinden ortay a çıkar. Anti-faşis t müca dele, dem okra tik h~k~ ların korunması ve genişletilmesi esasına oturtulmadıkça başa~ rılı ve kalıcı olam az. Bun un içind ir ki, dem okra si için müc adeleyi beni msem eyen lerle de devr imci eylem-birl iği" yapılamaz. ileric i send ikala r, dem okra tik kitle örgü tleri dem okra si mü~ , cade lesin in vazg eçilm ez unsurlarıdır. Çünk ü, ekon omik , demo kratik talep lerin e çözü m aray an toplu m kesim lerin in gere ksini mlerin den d9ğmuşlardır. İşçiler send ikala rda, küçü k üreti ciler koop erati f ve benz eri örgü tlerd e, kam u perso neli de dern ek va odal arda örgü tleniyorla r. Kitle ler, örgü tlend ikler i takd irde si~ yasa l iktid arlar üzer inde önem li bir baskı unsu ru olabi lecek lerinin bilin cine ulaşmıştır günü müz de. Asga ri dem okra tik' bir ortamın olmadığı ülke lerde , ileric i nitel ikte dem okra tik kitle örgü tleri ne rastl ama k olanaksızdır. Olsa olsa egem en sınıfların payandalığını yapa n geric i örgü tlerl e karş ılaşılır. Bunu n içindir ki, Tü rkiye koşullarında ekon omik -dem okra tik müc adel e örgü tleri, faşizme karşı dem okra tik güçbirliği yapm ak zoru ndadırlar.

ww

Anti -emp erya list ve anti-faşist müc adel e karar lı ve disip linli olmayı da gere ktiri r. Güçbirliğinin oturt ulacağı ilkel ere eksiksi z uym ak, birliğin unsurlarına karşı şaygı lı olma k ve içişle­ rine karışmamak devr imci ahiakın bir gere ğidir. öte yand an, devr imci eylem birliğini kalıcı kılmanın başk a yolu da yokt ur. Faşizme karşı müc adel e en büyü k soru mlul uk işçi sınıfi­ parti sine ve ekon omik -dem okra tik müc adel e örgü tleri ne düşü­ yor. Türk iye eğitim emek çiler inin öncü dem okra tik kitle örgü:.. 39


we .c om

, fa~ tü TÖB-DER, tüm çalışanlann, demo krat ve devrim cilerin n gerekl i olduğunu şizme karşı en geniş birliğinin sağlanmasını davranmamay~ sekter a konud baştan beri savun makta ve bu nn korun mahakia kratik azami dikka t göster mekte dir. Demo le omuz omu· güçler sında ve genişletilmesinde diğer demok ratik mez. za olmad an, faşizme karşı sonuç alıcı bir mücad ele verile TÖB-DER, anti-faşist mücad elede kendis ine düşen görev leri ı­ en etkin bir biçim de yerine getirm ekte kararlıdır. Aynı kararl de beklem ektedi r. Anlığı diğer demok ratik kitle örgütl erinde n den yoksu n ve kalıcı temel l ilkese cak, geçmişte yapıldığı gibi, , a olmay an eyl~m -birliği değil; ilkese l pland oluşacak bir demok ratik güçbirliğinden yanadır.

et e

TÖB-D ER'in DGM' lerin yasalaştınlması girişimlerine karşı, 14 demok ratik kitle örgütü ile yaptığı demok ratik eylem birliği lisonuc u etkin kitle eylem leri gerçekleştirdi,. Bu birliğin, güçbir İşçi sınıfımız~ ği yolun da ileri bir adım olduğu kanısındayız. rulmasında oluştu n liğini güçbir e ileri sendik al örgütü DİSK' ER GYK'TÖB-D or. düşüy ler öneml i olduğu kadar zorun lu görev uygun ve anna koşuH e nun saptadığı güçbirliği ilkeler i Türkiy bilims el dir. ilişkilerimiz sıcak ve Diğer demok ratik kitle örgütl eriyle sıralar dostlu kkardeşcedir. TÖB-D ER'in kapatılmak istendiği lannı ve devrim ci dayanışmalannı gördü k.

ww

w. n

l Demo kratik kitle örgütl eri planında, her kuruluşun ilkese devrim i temell ere dayalı güçbirliğinin oluşturulmasında gerekl ci anlayışı göster meler ini diliyo ruz.

40


om

te we .c

SINIFLAR ve BÖLGELER AC lSINDAN TÜRKİYE'DE • GELİR DAGILIMI Hüs eyin

TOPRAK

ww

w.

ne

İnsanlar ihtiyaçlarını gide rme k için üret im faal iyet inde bulunu rlar . Üre tim faal iyet i, doğada hazı r bulu nan birtakım bitkile ri, mey vele ri topl ama kla, avcılıkl a yaşamlarını sürd üren ilke l kom üna l topl umu n ilk evre lerin den başlayarak süre kli olar ak değişikliklere uğramış, ·gelişmiş tir. Her ekon omi k siste m ken dine özgü bir üret im biçi min e sahi ptir. Üre tim ekon omi k siste min yasalarına uyg un biçi mde oluş ur. Ve üret im gibi bölü şüm ilişkileri de aynı yasa lara tabi dir. Bur juva sözc üler i, gene llikl e bölüşüm kon usu üzer inde durmak istem ezle r. Onl ara göre önem li olan tasa rruf , yatırım, tüketi m, verg i, itha lat ve ihracatın tutarlar ı ve bunların birb irleriyle olan ilişkileridir. Bir ülke nin ekon omi sini ince lerk en özel likle ulus al geli rin artış hızı ve kişi başına düşen orta lam a geli r üzer inde duru rlar . Kuşkusuz, bu iki olgu yu alıp ince lem ek topl u mhakkında bazı bilg iler veri r, ama bun lar eksi k bilg ilerdir ve böyl e bir yaklaşım tarzı, yanlı ştır. Ulu sal geli rin şu ya da buk ada r olması, kişi başına düşen orta lam a geli rin şu kadar ya da bu kad ar olmasının yanı sıra, asıl önem li olan elde edil en ulus al geli rden çeşitli sınıf ve taba kala ra düşen miktarın saptanmasıd ır.

Eko nom ik yasa lar düze nsiz değil, tam ters ine düze nli, birbirle riyle ilişkili, birb irler ini etki liye n, aralarında sebe p s~nuç 41


madık­ tek tek ve koll ekti f irad eler iyle oluş yaşam ik nom iğe de uğramazlar, Eko ları gibi bu şekilde değişikl ileri­ ilişk m enle bölüşü obje ktif, sosy al yasa lara tabi dir. Bu ned ın iyi niye tleri ne göre nin değişmesi de kişilerin ve kurumlar hay atta ki büy ük değişmelere, diğer değil, ekon omi k ve sosy al n değişmesine bağlıdır. bir deyişle, topl um siste min in tem elde söm ürün ün yansımasıdır . Bu Sınıfı topl uml arda bölüşüm ve ürün lerin in fazlasına topl uml arda çalışan sınıfların eme k al siste mle rde bu deği­ hak im sınıflar elko yar. Değişik topl ums feod al topl uml arda söm ürü: şik bir biçi mde beli rir. Örneğin yerek elde ettiği ürüa) Köy lünü n beye ait topr akla n işle ri miktarını alıkoyup nün , kend isin e ve aile sine yete cek asga fazlasını beye verm esi, küç ük topr akla rda b) Köy lünü n kim i zam an kend isin e ait de beye verm esi. min biçi elde ettiği ürün ün bir kısmını verg iler liğinde hizm etle r yapması, c) Köy lünü n bey e ang arya nite al söm ürüc ü sınıfa dJ Zanaatkarların ürettiği malların feod yoll arla kaptınlması şeklinde görü lür.

çeşitli

te we .c

om

vardırlar. Kişilerin

ww

w.

ne

itali ste satm ak zoru nKap itali st topl umd a ise, işgücünü kap kesi min e kap itali stle r tada olan işçinin yarattığı değerin, bir bir deyişle, işçi, çalıştığı süre nin bir rafından el kon ur. Diğer değerini üret ir, çalışma bölü mün de kend isin e öde nen ücre tin st için artı değer üret ir. süre sini n diğer bölü mün de ise kap itali gerç ek bede li öden mez . Yan i işçiye hiç bir zam an işgücünün . Biri ncis i fonk siyo Gel ir dağılımı iki yön den ince lene bilir ksiy onel geli r dağılımı, nel, ikin cisi ise kişisel dağılımdır. Fon ürüc ü sınıflar arasında­ geli rin çalışan sınıf ve taba kala rla söm ise geli rin kişilere vey a ki bölüşümüdür. Kişisel geli r dağılımı aile lere göre dağılımını göst erir. ı geli r dağılımında Tüm kap itali st ülke lerd e sınıflar aras lür. Top lum da sayısal bakımdan başlıca iki kutuplaşma görü geli rin asla n payını elin bir azınlığı oluşturan burj uva zi ulus al halk kesi mle ri anc ak yade topl arke n, işçiler ve diğer eme kçi i zam an karın tokluğuna şamlarını sürd ürm eye yara yan , kim Kap itali st topl umd aki gebile yetm eyen düşük bir pay alırlar. ve işçi sınıfının ve diğer eme kçi lişmeler, ulus al geli r artışları işçilerin ve diğer eme khalk kesi mle rinin müc adel esi sonu cu, aler görü lse bile, tem elçile rin hay at düze yler inde bazı düz elm 42


de bu duru m

değişmez.

Kapi talist ler işçilerin ücret lerin i asga ri tutar lar ve ulasa l gelir in artan paylarını sürekli olara k kend ilerin de topla rlar. Türk iye için de duru m budu r. Türk iye'd e kapit alizm in gelişimi gerçi farkl a olmuştur. Türk iye'd e kapit alist üreti m ilişki­ leri doğup gelişmeye başladığı döne mde, Batı Avru pa'da ve Ame rika' da sanay i devri mini başarmış, tekel ci aşamaya geçmiş, dünyayı sömü rge impa rator lukla n biçim inde bölüşmüş güçlü bir kapit alizm vardı. Bu nede nle Türk iye'd e de, diğer pekçok geri bıraktınlmış ülked e olduğu gibi kapit alizm dışa bağımlı, empe ryali zmin kontr olü altın da, çarpık bir biçim de ~luş­ tu. Anca k bu nisbi olara k geri ve çarpık haliy le de olsa, Türkiye' de kapit alist üreti m biçimi:p.in çokta n beri hakim duru ma geçtiği artık herke sçe kabu l ediliy or. Sınıflar arası gelir bölü · şümüyle ilgili kutuplaşma ve deng esizl ik Türk iye'd e geçer lidir; hatta bu deng esizl ik başka birço k ülkey e göre daha da büyüktü r. Kürt halkının yaşadığı Doğu ve Güneydoğu bölge si, Türk iye'ni n bütü nüne oran la farklı niteli kleri olan bir bölge dir. Bu bölge de feoda l üreti m ilişkileri hala canlıdır, feoda l kuru mlar güçlü dür. Bunların yanısıra aşiret biçim indek i toplu msal ilişkiler h8Ja yaygındır. Bir yand an bu geri ekon omik ve toplums al yapının; diğer yand an, impa rator luk döne mind en başla­ yara k uygu lanan ayırırncı politikanın, baskıların sonu cu olara k bu bölge ile ülken in diğer kesim leri arasında büyü k bir fark oluşmuştur. Sözd e, planlı döne me geçil dikte n sonra , bu bölge nin kalkınmasına hız veril mesi ve arada ki farkı n kapatılması sık sık vadedilmişse de, böyle şeyle r olmamış, tersin e arada ki fark büyürneğe deva m etmiş ve daha da edece ktir. Bu duru m, Doğu bölge sinin aleyh ine açık sömü rü ilişkileri yaratmıştır. Bu duru m, gelir dağılımı bölge ler açısından incel endiği zama n açık şekilde görül mekt edir. İncelememizde kayn ak olara k aldığımız Devl et Plan lama Teşkilatının tasni flerin de, geri ve ileri duru mdak i bölge lerin duru mu incel enirk en; duru mun doğru tespi tini engel liyec ek, bazı yönte mler kullanılmıştır. İç ve Batı Anad olu'd a örneğin Yozg at gibi bazı nisbe tten geri kalmış iller Doğu bölge siyle bir arad a gösterilmiştir. Böyl esine yönte mlere , salt Doğu'nun geri kalmış olmadığını, diğer bölge lerde de _benz er duru mlar bulun duğunu göste rmek , böyle ce Doğu bölge si aleyh ine varo lan büyük farkı, açık sömü rü ilişkilerini gizle mek için başvurulmuş olabi lir.

ww

w.

ne t

ew

e. co m

yaşam sınınnda

43


ar arası geİstatistikler incelendiği zama n, Türki ye'de sınıfl

ne t

ew

e. co m

or. İşçiler, lir dağımındaki büyü k denge sizlik heme n göze çarpıy bir pay alı­ yoksu l köylü ler, ücret liler ulusa l gelird en çok düşük ve büyü k yorla r. Buna karşılık küçük bir azınlık, burju valar el koyuüne bölüm bir k büyü topra k sahip leri ulusa l geliri n Sözko var: yarar yorla r. Bura da bir noktayı daha belirt mekte Oys'it ir. ekted nusu istati stikle rde hane sayısindan harek et edilm düşük genel likle bilindiği gibi varlıklı ailele rde nüfus sayısı ktir. Bu neyükse çok oran bu ise e ve yoksu l halk kesim lerind a, burju insan çok daha gelir denle , yoksu l bir haney e düşen insan a az daha k va bir aileye düşen gelir ise ortala ma olara ğı zaalındı e bölün ecekt ir. Kıyaslamalarda bu husus göz önün olduğu göman gelir dağılımındaki uçuru mun daha da büyü k rülece ktir. ımı denge sizliİncelen:ı-emizde sınıflar arasındaki gelir dağıl ni de beizliği denges ımı ğinin yanısıra, bölge ler arası gelir dağıl si da i· bölge Doğu lirtme ye çalıştık. Okuy ucunu n göreceği gibi de biçim ma sonla rda yer almak ta, bölge ler arası uÇuru m açık görül mekte dir. ğun· Okuy ucu, belki verile n istati stik rakamlarımn çoklu e·verilm ların rakam ve arın dan sıkılacaktır. Ama biz bu tablol lanyarar dan onlar n sinde yarar buldu k; öyle ki gerektiği zama mak müm kün olsun . gelir dağılımına bir Şimdi Türki ye'de gelir gruplarına göre göz atalım: Tablo - ı bunu nla ilgilid ir.

w.

973 CTÜRKİYEJ GELİR GRUP LARIN A GÖRE GELİR DAGI LIMI-1

Gelir grupl an

ww

0-2500 2500-5000 5.000-10.000 10.000-15.000 15.000-25.000 25.000-50.000 50.000-100000 100.000-200000 200.000

Hanehalkı

Elde edilen gelir (Yüzd e) 0.3 (bind e üç) 1.2 5.4 10.1 17.9 25.4 18.6 10.8 10.2

4,1 8.1 17.8 20.0 22.5 18.1 6.8 1.9 0.6

Kayn ak : DPT - Gelir 44

(Yüzd e)

Dağılımı

1973


Aynı duru mu bir de lo- 2 <say fa 46 da)

Tabıo

e. co m

Tabl onun bize gösterdiği şudur. Türk iye'd e 0-250 0 lira arasın­ da gelir elde eden ailel erin bütü n ailel ere oranı yüzd e 4,1 dir. Bu % 4,1 lik ailel er gelir in anca k bind e üçün ü elde edeb ilme ktedir ler. 2500-5000 lira arasında gelir sahib i olan ve topla m ailelere oranı % 8,1 olan ailel erin gelir den aldı klan pay ise % 1,2 yi anca k bula bilm ekted ir. En alt kesim i oluş turan iki grub u bird en ele alac ak olurs ak çıkacak sonu ç şöyle olur: 0-5000 lira arasında gelir sahib i olan ailel er, topla m aile sayısının % 12.2 sini mey dana getir mek te. ve gelir in yüzd e 1.6 sına sahip olab ilmek tedir ler. Bun a karşılık üst gelir grub unu oluşturan ailel er topla m aile sayısının bind e altısını mey dana getir dikle ri hald e gelir in yüzd e 10.2 sini almaktadırlar. coğrafi

bölg elere göre incel iyeli m. Tab-

ww

w.

-

ne t

ew

- 2 daha derin leme sine bir incel eme olana ğı sağla­ maktadır. Bun a göre 0-2500 lira arasında gelir elde eden ailele rin oranı Doğu Anad olu'd a en yüks ek düze yded ir (% 8.3). Onu ~ırasıyla Akde niz (% 6.5) İçanadolu (% 4.1) Kara deni z, Eğsı Mar mara (% 3.0) , Ank ara (% 0.3) izlem ekted ir. İstanbul ve I zmir 'de ise bu rakk am sıfır:dır. Yani bu iki ilde 2500 lirad an ~ elir elde eden aile yoktu r.. ~n düşük gelir li ailel erin flelirdeı: aldıklan payl ar da yüzd e olara k şö~ledir Doğuanadolu'da binde sekiz , Akd eniz Bölg esind e bind e dört, İçanadolu'da bind e üç, Kara deni z, Ege Mar mara ve Ank ara'd a bind e ikidi r. En yüks ek gelir elde eden 1 gelir gruplarına baktığımızda, En yüks ek oranın yüzd e 1.3 ile İstanbul'a ait olduğunu görü rüz. Onu y üzde 1.2 ile İzmir izlem ekted ir. Bu grub a girE;Jn (200.000 lirad an fazla gelir elde eden ailel erin) en düsü k oran ~ olduğu yer Doğu Anad olu Bölg esidi r. <Binde bir.) İstanbuL. ~bu grub a giren yüzd e 1,3 lük aile grub u topla m gelir in Y.Y.We 13,7'sini; İzmir'deki yüzd e 1.2 lik aile grub u, il gelir inin yüzq e 21'in i, Do~u Anad olud a bind e bir oranında 'ola a.ilele i~ Bölg e gelir inin bind e doku zunu almaktadırla r. En deng esiz dağılım Akde niz B~lgesinde görü lmek tedir. En yüks ek gelir elde eden ve topla m ailel erin bind e doku zunu oluş turan ailel er, top . lam Bölg e gelir inin yüzd e ı 7,4'ü nü almaktadır lar.


6c-.L ie GR-1/P,L;::;R1

/ ~ ,1-..V-+IJ o.t v lJ or:t-ı ,+,.VA~OLI/ #0'/.Je

66'~/-

11"/,e / pp.y,;

PA-Y.L./9,1<_/

(

tJ,4)

w. ne te we .c

/y/'Nl J.r,t:: ../

t:.E.L/;e_

.kA/2ALl t:AI/2.

1/v/Je Ge/Ir //alk _,Poıy;

E6'.17

..-v?AA!.MAP.

&e/I;--.

H ;;ı ne

;t/~n ~

,t

3.0

ıf);:Z.

t-:r

l>;f,!

~-

G e/I;--.

#a/A!.t

_,'>w~/

#~/.k.t

~.o

o./2

/,

,/} TAA/..e.u.L

,..fKL) c.A//~

Co 1r /'QY/ f(, ,

Jl./.;~,, e

~;ı(>_

;::

vE

G.et/.P.J-;;. .VN/A / h'AN e ;I/.4LK LJ9.€/

6.E.L/ :e.

&G'.€..E

om

~OJ&ILER.E

7/'IBLO 2 .•

1"-/&/A"

%

_/).;J ;// HalA:/

%

;r

/.2-./l.;f/,e_

c; e~;-.

~<'!J ,P&y; ;tk h

:

%

~A/~,1?.4

G d ;. H~ c;et; pay, #&>.&

7

~

_,!

/.'

lfıl

tJ,.3

J,3

ı o. d'

7,'1

;,(

11- r

.2.t

'l-·r

/.2

J'. o

/;?

/t,.;.O

.2, (,

4/,CJ

.I}WtJ- /POPC- /6,§"

5.1/

!ıl,~

111

/J',r

5', '2

//'.J

?·6

22,1

"7-.t

42.

;g,z_

s - ~-

:u. 6

/6', 1

tf.l

g,o

~3- f

/~. ::ı

1) - ~

('O,

2.

1 ~;, 1

l/4tı.ııo -.:ı~4 jJI, tj

//.6

;;ı . ;ı

:ı/./

.:?2- .'3

/t . .2

.:z~~ ~

:UY

ll·'/

1?- 'S

3t>,f'

/f'. O

g{J, .27.6 ' /p,;

,2 ~POo-1'WOt 2,0, 6

2.J'. y

'J . 6

;g .J

;g .y

23'- 'S

/t - :3

~?. t?

1?- J

tl.f/- ;?-

3tı,O

.:u; 1

25:~

ofPOOc> f't>OIJ«.

"f.j

.20 · 1

3.b

lr-4'

6·5'

//,.1

t .t;

/ 9. '3

j'.

3

/.6; 1'

12,_/

/.~

19,

7-

9.,(?

5",(

/l,

/tJ{)Oo() -/2D(!>Ca

.2./)00CD

(?,}'

/.l-9

~~

/'3. . ? . /-j_

2?1)0

.2.~()/)- ~/)00

/J!G()O-/~IPCO

ww

o-

%

J'.5'

;,;

1:1 · b

.2.6

/2,3

/:3

.3--2

R.t

o.f

4?,~

P,r

/J

~

.95"

ff- 1

~cf'Oc.J_k

JJ. ,A

r -

Gee', -4

a/o~~/77/

o,g

/Sr8 .

()

~

t>, o

t>/ ()

o, c>

4?j

P, #:l_

tp,

1,2

o,/

tP, i,

.9,/

~3

7A'

/,i,

Z. l;

.2/3

~/

~D,3

b,?

23.,9

i-Ll

t:)

?'

~2 . () ~

IZ,;

(/.!,~

21,,

z IJ,o

.2'3, 6 ,V., /,

fd-

02- /1.1'

g,ı;

!2/, o

ıq,f

/~,o

/'3,1]

tf-!L


TAB LO- 3 AİLELER ARA SI GELİR DAG ILIM I Gelir

grupları

Hane halki (Yüz de)

Elde edile n gelir (Yüz desi)

veri leri

1963 20 20 20 20 20

Kay nak : DPT -

% 4.5 % 8.5 % 11.5 % 18.5 % 57.0 Gelir

% 3.5 % 8.0 % 12.fı % 19.5 % 56.5

1963 % 4.2 % 6.4 % 10.7 % 17.7 % 61.0

1968

% 3.0 % 7.0 % 10.0 % 20.0 % 60.0

te we .c

Biri nci % İkinci % Üçü ncü % Dör. cü % Beşinci %

1973

Bulu tay, Tim ur Erse l 'in veri leri

om

Boratavın

DPT Ver ileri

Dağılımı

1973

Emr e Kon gar - Tür kiye 'nin Top lum sal Yapısı. gibi aile lerin en düşük geli rli birin ci yüzd e yirmisi 1963 yılında DPT veri lerin e göre geli rin % 4.5'i ni, gen e aynı yılda Kor kut Boratavın veri lerin e göre ise % 4.2's ini alm aktadırlar . 1968 yılında yapılan diğer bir araştırma bu grub un payının % 3.0'a düştüğün ü göst erm ekte dir. DPT tara fından yapı lan ve 1973 yılını kaps ıyan en son araştırmaya göre ise bu pay % 3,5't ir. Rak kam lar açıkça göst eriy orki 1963-1973 yılları arasında en düşük geli rli yüzd e yirm ilik grub un payı gide rek azalmıştır. Diğer tara ftan en yük sek geli rli yüzd e yirm ilik aile grub u geli rin yüzd e 56.5 ile, 61'in i alma ktadır. Han a halkının ve topl am geli rin coğr a~i bölg eler e göre da . ğılımı ise şöyledir. (Tab lo - 4)

w.

ne

Gör üldüğü

4 : HAN EHA LKIN IN VE TOP LAM GELİRİN DAG ILIM I 1973 (COGRAFİ BÖLG ELER J

ww

Tabl o -

Bölg eler

İç Anad olu Kara deniz Ege- Marm ara

Hane

Halkı

sayısı

1.206 .475 999.7 02 1.611 .696

Hane Halkı yüzd esi

17.5 14.5 ' 23.3

Topl am gelir Mily on TL .

30.70 5 26.83 0 35.524

Topl am gelir yüzd esi 18.0 15.8 20.8

47


İstanbul İzmir

Türk iye

1.05 4.734 1.010 .482 302.8 20 587.8 71 129.3 41 6.89 5.12 2 Dağılımı

1973

16.83 9 22.3 98 9.233 23.61 3 5.108 170.2 69

9.9 13.2 5.4 13.9 3.0 100. 0

te we .c

Kay nak : DPT Geli r

15.2 14.7 4.4 8.5 1.9 100.0

om

Akd eniz Doğu Ana dolu Ank ara

gel ir dağılımının kad ark i inc elem emi z Tür kiy e'de una çeşitli nu kanıtlamakta, sor iler i der ece de den ges iz olduğu . Yukarı­ dir hiç değişmemekte yön lerd en baktığımızda bu ger çek son uca ki rak kam lar biz i aynı da ele alınan tabloların hepis~nde yön lerd en mes eley i inc eley ip orgöt ürm ekt edi rler . Da ha başka örolmıyacaktır kuşkusuzdur. tay a koy sak gen e değişen birşey ı klar aldı n irde gel ak, ik gru pla ra ayırar neğin: aile leri yüz de beşl k üşü end rin ele Ail şu son uç çıkar orta ya, payları incelediğimizde sek gel irli yüz de yük en ni, 35'i de gel irli % 5 i top lam gel irin , bin Tür kini almaktadırlar. Diğer tara ftan beşi ise yüz de % 28,92'si irli % ı i (68.950 ail_e) har can abi yed e ki han ele rin en yük sek gel gel irli % l'de önb ind e üçü ncü lir gel irin % 13'ü nü, en düşük eld e ede bilm ekt edi r (1). ı varolduğu gib i ayrı, ayr Den ges izli k Tür kiy e'ni n tüm ü için büda da sın ara er Ayrıca Böl gel böl gel eri için de söz kon usu dur . . yük den ges izli kle r me vcu ttur ' . Akd eni z Böln 83.985 han e ( % 8.3) , Doğu An ado lu'd a yaşıya han e 2500 liranın altında gel ir ges ind e yaşıyan 676.611 ( % 6.5) ge gel iri için dek i payları Doğu­ eld e etm ekt edi r, Bu han ele rin böl ges ind e ise bin de 4 tür. Bu hal iyle ana dol u'd a bin de 8, Akd eni z Böl lu'y a ora nla gel ir dağılımı daAkd eni z Böl ges i'nd e Doğu An ado

ww

w.

ne

Şimdiye

4B


e. c

om

ha den ges izdi r. Öte yan dan Yıllık net geli ri 200.000 lira dan yukan olan aile sayısı Akd eniz Böl ges inde 9.869 Doğu Ana dol u'da 714 tür. (2) Dağılım dengesizliğinin ned enle rini ince lerk en DPT şu görüşe yer ver mek tedi r. « ... Nite kim , mü lk toprakların eşitlik­ ten en uza k biçi mde görüldüğü bölg e, aynı zam and a geli rin de en den ges iz dağıldığı bölg e Akd eniz Böl ges idir... Akd eniz Böl ges i'nd e bir yan dan son yıllarda hızla gelişen, gen el ola rak tan msa l ham mad dey e day ana n ve tan mla ilişkisi süre n, aynı zam and a, hizm etle r kes ımini de elin de bul und ura n az sayıda san ayic i, öte yan dan bölg e eko nom isin de öne mli bir yer i olan tan m kes imi nde çok say ıda küç ük tan m üre tici si ile topraksız çift çi ve tan m işçisinin varlığı geli r dağı lımını ötek i bölg eler e gör e dah a boz uk çıkışına yol aça n tem el etm enl er ola.rak sayılabilir .. ·"

et ew

Tür kiy e koşullannda tan msa l ve tan m dışı geli rler in bili nmes i ve bunların böl gele re gör e göst erdiği öze llik leri n ince lenm esi öne m kazanmaktadır. Tab lo 5 ve 6 bun unl a ilgi lidi r. TAB LO - 5 COG RAF i BÖL GEL ERE GÖR E TAR IM GELİR! ELD E EDE N HAN E HAL KI VE TOP LAM GELİR YÜZ

Bölg eler

Han e

Halkı

sayısı

696.5 28 645.1 12 926.1 53 499.1 03 542.5 95

Top lam geli r (Mil yon ) ı7.774

ı9.49

ı5.058

27.98 15.08 16.40

18.45 9 8.254 8.415

w. n

jçan adol u Kara deni z Ege -Ma nnar a Akdeniz Doğu Ana dolu

Han e Halkı yüzd esi 21.05

Kay nak : DPT Geli r

Dağılımı

DELERİ

Top lam geli r yüzd esi 26.15 22.16 27.16 12.15 12.38

1973

ww

TAB LO - 6 COGRAFİ BÖL GEL ERE GÖR E TAR IM DIŞI GELİR ELD E EDE N HAN E HAL KI VE TOP LAM GELİR YÜZDELERİ

Bölg eler

İç

Ana dolu Kara deni z Ege -Ma nnar a

(1 ve 2l mıştır.

Han e

Halkı

sayısı

1.172 .475 989.0 40 1.503 .452

Han e Halkı yüzd esi

Top lam geli r (Mil yon )

17.5 14.81 22.51

Rak kam lar DPT Geli r

13.01 8 11.77 1 17.07 5 Dağılımı

1973

Top lam yüzd esi 12.73 11.51 16.69

adlı araştınnadan alın­

49


İstanbul İzmir

Kay nak : DPT Gel ir

14.145 8.424 9.167 23.613 5.077

15.04 14.84 4.53 8.80 1.92

1.004.752 990,976 302.821 587.971 128.567

1973

Dağılımı

13.83 8.24 8.96 23.08 4.96

om

Akd eniz Doğu Ana dol u An kar a

e- Ma rm ara Bö lge si iki tab lod a görüldüğü gib i Eg e lir ve haele rin , ger eks e tarımdışı g' ger ek tarımsal gel ir ve han . Tarımsal gel irtoplandığı Bö lge dir nel eri n en yü kse k mi kta rda z'd e eld e edi len İç An ado lu ve Ka rad eni k, rsa olu cak ala ele i ler ğu An ado lu ve larının üst ünd e, Do gel ir payları, han e halkı pay Bö lge leBu na karşılık Eg e-M arm ara Ak den iz'd e ise altındadır. eşit duen hem halkı payları hem en, rin de gel ir payları ile han e rumdadırlar. işiklik arz etm ekt eaçısından du rum değ Tarım dışı gel irle r edi len taan böl gel eri n hep sin de eld e dir . Üç bü yü k il dışında kal An kar a, r. adı ınd ının alt ı, han e halkı paylar rımdışı gel ir paylar akt aalm ü ün bu gel irin bü yü k bir bö lüm İstanbul ve İzmir ilie ri şı­ kar na olması e halkı payları toplamı 15.25, dırlar. Bu üç ilin han anb Sad ece İst ul aldıkları pay % 37.0 dır. lık tarımdışı gel ird en gel ir böl üm ü0 nin e ~ahip olduğu hal de bu İli han e halkının % 8.8 ekt edi r. nü n yüz de 23.08 ini eld e etm k il har iç) böl gel er içe ris ind e CÜç bü yü Diğer yan dan coğrafi ur. Do den iz Bö lge sin de bulunmuşt en yü kse k tarımdışı gel ir Ak en düşük düise tarımdışı gel ir açısından ğu An ado lu Bö lge si olduğu böl ge olm asanayi~in en zayıf eni ned n nu Bu ir. ded zey ere gör e da ha ger i tle r kes im i de diğer böl gel sıdır. Ayrıca hiz me e halkı ged e tarımdışı gel ir ve han bir düz eyd edi r. Diğer üç böl arayı rm Ma Ak den iz böl ges ini n Eg e ora m bir bir ler ine yakındır. lun bu e ort ala ma gel irin bu böl ged geç me si CEn bü yü k tarımdışı il edilmemiş olin Eg e-M arm ara 'ya dah ir' İzm ve ul anb İst ı) mas e Ad ana , Me rsi n gib i ık Ak den iz Bö lge sin ması ve bu na karşıl dah il edi lm esi dir. san ayi de iler i gitmiş ille rin T'n ind ir. No t : Değerlendirmeler DP

ww

w. n

et ew

e. c

Yukarıdaki

İR DA GIL IMI A AİLELER AR ASI GEL Ta blo - 7 TAR IM DIŞIND

Ail ele r

En az gel irli % 20 Bu nu tak ip ede n , 50

Ge lird en % %

196 3 3.4

5.8

alınan

pay lar


»

))

))

))

))

%

En çok geli rli

% 63.6

% 20

Bun u t a kipe den ))

))

Bor atav .

8 TAR IMD A AİLELER ARA SIND A GELİ R DAG ILIM I

Aile ler En az geli rli

))

dağılımı-Korkut

we .c om

Kayn ak: 100 soru da g elir Tabl o -

9.7

% 17.5

))

))

))

))

))

En çok geli rli

))

Geli rden alınan pay lar 1963 % 6.0 % 9.2 % 13.8 % 21.4 % 49.6

J( ayn ak : Aynı

ww w. n

et e

Tab lo - 7 ve 8 g elir dağı lımına bir başk a açıdan bakmamıza olan a k sağlamaktad ır. En büy ük eşits izlik tarımdış ı kesi me a it bulunm akta dır . Anc ak dah a sonr aki yıllarda yapılan araştır ­ mal ar (1968 H a cett epe ve 1973 DPT araştırmaları) tarımdaki geli r dağı limının tabl oda görü nen den dah a fa zla mik tar da den gesi z olduğunu kanıtlamaktadır. Dağı lım dengesizliğinin en düşük oran da oldu ğu kesi m ise maaş ve ücre tlile r kesi mid ir. En düşük % 20 lik kesi min payı gen e 1963 yılında % 6,6 ve en yük sek % 20 lik kesi min payı ise % 47,5 'tir. DPT 'nin 1973 yılını kapsıyan ve song ünle rde yayınlanan araştırm asında; geli r dağılımı nın en deng esiz olduğu sekt örün tarım kesi mi olduğu açık lanmaktadır. « ... Tarım kesi min de yıllı k geli ri 2500 TL. dan düşük olan ve sekt örde ki han eler in yüzd e 7,2 sini oluş turan 241,343 han e, sektör geli rinin anc ak bind e 5 ini, almaktad ır. Bun a karşılık 2500 . TL.' ndan düşük geli rli han eler sana yi sekt örün dek i han eler in yüzd e 1,9 unu , hizm etle r kesi min deki han eler in ise yalnızca binde altısını oluşturmaktadır.

Tarım

kesi min deki han eler in en büy ük çoğunluğ unun (yüz de 22,8) yıllık orta lam a geli ri 5.000-10.000 TL. arasındadır. San ayi ve hizm etle r sekt örün de han eler in en büy ük çokluğa sahi p olduğu ( sırasiyle yüzd e 26,8 ve yüzd e 27.8 geli r grub u ise 15.00025.000 TL. arasındadır .. ·" 51


TABL O -

KINI N VE TOP LAM 9 MES LEKL ERE GÖR E HAN E HAL I GELİRİN DAG ILIM Hane

Mesl ekler

halkı

Topl am gelir yüzd esi

yüzd esi

41.2

44.0

we .c om

Çiftç iler Büyü k tücc ar ve sana yicil er, Serb est mesl ek sahip leri Tica ret erbabı Düz işçi (*) Mem ur Esna f ve sana tkar (a)

0 .8

5.5

12.4 11.5 15.8

17.3 12 .7 14.9

14.4

13.2

eser.

aynı 'oluştururken geli rin Çift çile r topl am han eler in yüzd e 44.0'ını tücc ar, sana yici ler serb est % 41.2 sini almaktadırlar. Büy ük de 2.0'ını mey dan a geti rmes lek ve tica ret erbabı han eler in yüz etm ekte dirle r. Top lam mek te ve geli rin 10,7 'sini pay olar ak elde urların geli rden aldık­ han eler in yüzd e 23,9 olan düz işçi ve mem ları pay yüzd e 20.0'dır.

Kayn ak : DPTT

et e

INA yÖR E GELİR GRUPLARİ TAB LO- 10 MES LEK GRU PLAR İTİBARİYLE GELİR DAG ILIM I

GıöL\i!- GuRul?.u IL.

MeSLEK .L Gcllr »ane. l+öl~l '1~ t'<ıtf 'lo:

1-\ESL Ek.

Hane. ~aıw~h

~

~:,

P~'{;,

f..\ES.Uök.

lfd~ \ld\'1..1

3

G"k

'Ic f.ı~ 'fe

o..L

~ESLE.k,

4

C...l~r\ldn"\WI~dv p;,~ ~;..

or;;

:ısoo-

5000

ı. ı

o.3

o.8

o. L

~.-t

o~

V> !8.6

ljCCO ·-

1oocv

llı

6.L

1 .~

15 . ~

~'O

2.lb

,2Q.9

ı o .~

:2.9.0

l'H

1~ cl

3L

t)ooo 20'>-

3.1 14 ız. ı

:H1-

2.1~

ıs~'?

ı~ ı

IG .O

2.3.2> 2..;l .'1

li:ı '}

3~S

V1

~,ı

'3~

.2..2. 1-

6 ,r-1

20 .&

50L'CD- 1OCOCD

n .L 1i. .'1-

ı5 :o

50Ct."'

10000tı-2.0000D

i). {

.l.o.o

J . ı.

2000 00

1.5'

n8

0.2

1b 2.L

.lS'OO

!.'?>

o.L

o.J.

ww w. n

o-

ıoooo-

l<;oco - l'iC'OO

i

')0CO ·-

kaÖnaı:.. ·. DPT d~OI

3

D-O

lb

26.9 ll4 :2.'). f. 3.1 12..2.

2.1.1 ·ı

u

~· ~

ı.ı

Ib

') .'L

oo

o.o

o.?

2.1-

If(( ' ştır.

anlamında kullanılmı Düz işçi terim i nitel iksiz (vasıfsız) işçi ve işçileri, ranti yeler , emek liler (al Kalif iyi işçiler, tekni syen ler, tarım mesleği belli olmıyanlar.

(*)

52


Bura da,• Mes lek ı : Büy ük Tica ret ve Sana yici, ticar et mes lek sahi pler i, küçü k esna f ve sana tkar lan,

erbabı,

serb est

om

Mes lek 2 : Büy ük ve küçü k mem ur, büro pers onel ini, Mes lek 3 : Tekn isye n kalif iye işçi, düz işçi' yi Mes lek 4 : Çiftç i ve tanm işçisini göst erme kted ir. Mes lek ı'in en düşük geli r grub u isab et eden eden hane

halyüzd esi 1.3 gelir payı ise yüzd e o.ı dir. Diğer mes lekle r için bu rakk aml ar sırasıyla o.ı-o.o, 1.6-0.1, 7.5-0 .5 dir. Dem ekki endü şük gelir grub und a hane halk ı yüzd esi en yüks ek olan mes lek 4 tür. (% 7.5). Bu grub u oluşturan çiftç i ve tanm işçisinin gelir den aldıklan pay bind e 5 tir. ' Geli r dağılımını coğrafi bölg eleri göz önün e alar ak ince lerssk şu sonu na varırız.

we .c

İç Ana dolu Bölg esi, dört mes lek grub und a ı.ı94.546 hane yi ihtiv a etme kted ir. Bu bölg ede topl am hane lerin % 58.ı ini çiftçiler ve tarım işçileri mey dana getir mek tedir . Bu hane lerin gelirde n aldıkları pay yüzd e 62,2 dir.

ne te

Kara deni z Bölg esin de topl am hane leri % 52.7'si mes lek dört te yer alm akta ve bun lar topl am bölg e gelir inin yüzd e 54.8' ini elde etme kted irler . Düz ve kalif iye işçi ile tekn isye nler toplam hane lerin 23.4 ünü, gelir in % ı6.4 ünü. _Bü yük çiftç i ve memur lar topl am hane lerin yüzd e 8:9'u nu gelir in ise yüzd e 2,3'ü nü

almaktadırlar .

Eğe ve Mar mar a'da Cİstanbul ve İzmi r hari ç) çiftç iler ve ta-

rım i ş çileri

ww w.

topl am hane lerin 56,6'sını mey dana getir irke n, bu ailel er topl am gelir in yüzd e 53.8 elde etme kted irler ki bu İç Ana dolu ile Kara deni z bölg eleri ne göre düşük bir orandır. Bun un nedeni tarım işçilerinin bu bölg edek i yoğunluğ udur.

Çiftç i ve tarım işçilerinin Akd eniz Bölg esin deki oranı topl am hane lerin yüzd e 50.2'si ve aldıkları geli r payı ise yüzd e 43.0 dır. Mes lek ı, hane lerin yüzd e 21.4 ünü oluş turduğu hald e, topl am bölg e gelir inin yüzd e 3ı,5'ini almaktadır. Görüldüğü gibi en düşük ve en yüks ek gelir ler aras ında büy ük bir deng esiz lik söz konusu dur.

Doğu Ana dolu 'da tarım işçileri ve çiftç iler topl am hane lerin yüzd e 53.0'ını mey dana geti rme kte ve bun lara düşen gelir payı da yüzd e 54'ü bulmaktadır. Bun a karşılık mes lek ı, bu böl-

53


e geoluştururken top lam bölg ged eki han eler in yüz de 13.8'ini, çare göz ada rme kted ir. Bur lirin in yüz de 15.l 'ini mey dan a geti ­ payı i dek lek l'in geli r içer isin pan öne mli nok tala rda n biri , Mes a bun ayic i ve tica ret erbabının azlığı, nın azlığıdır. Büy ük san gru bun da ~ğır­ sanatkarların bu mes lek karşılık küç ük esn af ve Not : Rak kam lar DPT 'nin «Ge lir

sından

araştırma­

om

lık taşımasıdır .

Dağılımı

alınmıştır.

1973>>

dır.

we .c

ri İzmir'de elde etm ekte dir. Mes lek ı, orta lam a ~n yük sek geli ges iz dağıldığı yer ise gen e Bu mes lek gru bun da geli rin en den İzmir' dir. geli r İstanbul'da, En düşük Me slek 2'de orta lam a en yük sek tedi r. geli r ise Doğu Ana da'l u elde edil mek ri İstanbul'dadır. Bun un Me slek 3'ün orta lam a en yük sek geli en yük sek düz eyd e olması­ ned eni işçi yoğunluğunun bu ilde ir. ettiği bölg e Kar ade nizd Mes lek 4'ün en yük sek geli r elde ım. ere gör e gel ir dağılımını ele alal Şimdi de Sos yal kes iml

ne te

VE GELİR RE GÖR E HAN E HAL KIN IN TAB LO- ll SOS YAL KES iMLE ERE VE Oç B0Y 0K PAY LAR ININ COGRAFİ BÖL GEL KEN TE GÖR E DAG ILIM I

Ocre tliler

BÖL GEL ER

Han e

Halkı

payı% ı5,13

Kara deni z Ege -Ma rma ra Akd eniz Doğu Ana dolu Ank ara

13.02 19.70 12.73 13.37 8.99 14.15 2.91 37.0

ww w.

İçanadolu

İstanbul İzmir TÜRKİYE

Kay nak : DPT -

Geli r

Serm aye ve serb est mes lek sahi pler i Han e

Geli r

payı%

13.38 12.88 20.00 10.46 9.35

11.14 19.31 3.48 31.93 Dağılımı

Halkı

payı

%

19.79 13.27 26.27 13.88 14.29 2.32 7.95 2.23 10.7

Geli r payı%

19.67 16.11 19.26 13.96 9.96 2.99 14.11 3.94 35.2

Küç ük üret icile r Han e

Halkı

payı%

18.89 15.98 25.22 17.36 15.84 1.45 4.33 0.93 52.3

Geli r

payı%

21.07 18.43 23.42 15.14 10.52 2.20 7.83 1.39 32.9

1973

tici leri n geli rde n aldıkları Tür kiy e'de ücr etli ler .ile küç ük üre Hal buk i Ser may e ve serb est pay , nüf us paylarının altındadır. dek i payları, nüf us paylannın mes lek sah iple rini n gel ir içer isin 54


ww w. ne

te we .c

om

üç katından daha fazladır. Ayrıca serma ye ve serbes t mesle k sahipl erinin gelird en aldıkları paylar , ücreti iierin aldıkları payın dört, küçük üretic ilerini nkinin ise beş katından daha yükse ktir. Bir de Jmnların nüfus içerisi nde küçük bir grubu oluştu r­ duklarını hatırlıyacak olursa k gelird eki dağılı m dengesizliğinin ne kadar büyük olduğunu görürü z. Kaldı ki Devle t Planla ma Teşkilatı'nın yaptığı bu tasnif biraz kabaca dır. Serma ye ve serbest mesle k sahipl erinin tek bir katego ride incele nmesi sağlıkl ı sonuç verme z. Burad a öneml i olan konul ardan biri de, tekelc i ser mayen in diğer serma ye gruplarına ve serbes t mesle k sahipl erine göre daha yükse k orand a elde ettiği gelir miktarını bilme k- , tir. Diğer taraft an ücretl iler kesim i de kabac a bir terimd ir. Geçimini sağlıyamıyacak durum da olan bir emekç inin, yükse k ücret alan bir bürokratın grup içerisi nde ele alınmaları gerçek durumu yansıtmaz . Ücret lilerin toplam hane halkı içerisi nde en yükse k olduğ u yer ; yüzde itibari yle Ege-M armar a, en düşük olduğu yer ise Akden iz'dir. Sırasıyla yüzde 19.70 ve 12.73. Burad a hemen İz­ mir, İstanbul ve Ankara'nın bu bölgel ere dahil olmadığını hatırlamak gereki r. Buna muka bil üç büyük il dışındaki Bölge ler içerisi nde en küçük ge].ir payına Doğu Anado lu sahip bulun maktadır. CYüzde 9.35) En büyük gelir payı ise yüzde 20.00 ile Ege-M armar a'ya aittir. Ücretl ilerin hane halkı paylarının, gelir paylarından küçük oldukları yerler Ege-M armar a, İstanbul-An­ kara ve İzmir' dir. Buna mukab il diğer bölgel erde hane halkı payları, gelir paylarından yükse ktir. Hane payı 13.7 olan Doğu Anada 'lunun gelir p ayı 9.35, Gene Hane halkı payı yüzde 14.15 olan İstanbul'un ücretl iler payı ise 19.31 dir. Aynı fark daha az ölçüde de olsa sanay ide ileri gitmiş bölgel erle, geri kalmış bölgeler arasında vardır. Bunun neden leri şöyle özetle nebilir . Sanayilşmiş yörele rde işçi sınıfı örgütlenmiş ve verdiği mücad ele ile ücretl erde rakka msal bir artış sağlıyabilmiştir. CTabi bunun gerçek bir artış olmadığı ve işçi sınıfının bir yanda n aldığı nı diğer yanda sömür ücü · sınıfa terkettiği unutu lmamalıdır . Bu kon uya ileride ayrıca değinilecektir) Buna karşılık sanayi leş­ memiş ve tarım emekç ilerini n çoğunlukta olduğu bölgel erde is~ ücret lilerin gelird en aldıklan pay oranı düşüktür. En geri kalmış bölge olan Doğu Anado lu ücreti iierin en küçük payı almaları bundandır. Ücret farklılaşmasında bir diğer neden i de şu­ dur. Gelişmiş bölgel erde (Kapit alist ekono minin belli bir ilerleme kaydettiği , serma yenin yoğunlaşarak tekelcileştiği yerler de) Serma yenin ihtiya ç duyduğu, kendis i gibi asalak olan ancak yük55


ww w. ne

te we .c

om

mde önem li rol sek ücre t ede eden hizm eter kesim i ile üreti ğıdır. Bir muh aseb e uzmanı, bir oynıyan tekn ik elemanların varlı bank a bürokratı, bir müh endi s gibi. aye ve serb est mesİncelememize deva m ettiğimizde, Serm ek olduğu bölg e lek sahip lerin in hane halkı paylarının en yüks Geli r payı ba· 'dir. eniz Akd Ege- Marm ara en düşük olduğu yer aittir . (Yüz de a olu'y Doğu Anad kırnından en düşük oran gene çok büyü k olduğu 9.96). Geli r payının Hane halkı payından en Anad olu ile en yer İstanbul'dur. Sana yinin bulunmadığı Doğu farkın varlığı ekoçok geliştiği İstanbul arasında bu ters yönl ü nom ik duru mun doğal bir sonu cudu r. en yüks ek olKüçü k üreti ciler in nüfu s içind eki paylarının cista nbul ve r. esidi Bölg duğu yer, yüzd e 25.22 ile Ege- Marm ara e olmıya ­ böyl m dık duru İzmir'in paylarını dikk ate almış olsay k sana yi merk ezler inde tablo da caktı kuşkusuz. Çün kü bu büyü oldu kça düşüktür. da görü ldüğü gibi küçü k üreti ciler in oran~ Doğu Anad olu'd ur. Geli r payının en düşük olduğu bölg e ise gene CBeş bölg e İçerisindel . üç mesl ek açı-· Dem ek oluy orki Doğu Anad olu Bölg esi her eden bölg e olduğu gibi, Han e sındanda en düşük gelir payı elde esi arasında en yüks ek farkında halkı yüzd esi ile gelir payı yüzd . bulu nduğu bölg e durumundadır (Gel ecek sayıda deva m edec ek}

56


we .c om

SİİRT

MiTiNGi VE VAN OLAYLARI

31 Ekim 1976 'da Siir t'te, faşist baskılan ve eğitimde girişilen prot esto için devr imc i ve dem okra tik güç ler tarafından ortaklaşa bir miti ng düzenlenmişti. Miti ngin başlamasıyla birli kte, bu tür miti ngie re koşup orada bell i slog anla n haykırmayı başlıca eyle m biçi mi hali ne geti _ren bir grup «mi ting çi», dah a baştan miti ngin amacına uyg un kon uşmalar yapılmasını ve oray a topl ana n halkın bu konuşma­ lan izle mes ini imkansız hale geti rdile r. Bir ara konuşmacı olarak kürs üye bir öğrenci veli si çıktı, faşist baskılan kınadı ve «biz dem okra tik bir Tür kiye istiy oruz , dedi . Bu sözl er üzer ine «mit ingç i» bay lar «kah rols un revi zyon izm , diye haykırmağa başladılar ve bun un sonu gelm edi. Konuşma yapılamaz dur uma geld i, miti ng dev am edem edi ve terti p kom itesi miti ngin sona erdiğini b~lirtmek zoru nda kaldı.. Miti ng anc ak yarım saat kad ar sürmüştü .. Böy lece birç ok güç lükl er için de, zorl ukla r göğüslenerek hazırlanan bir toplantı hem en hiç bir işe yara mad an, kitle lere birşey verm eden , üste lik te onla r üzer inde olum suz bir hav a bırakarak dağıldı gitti . <<Mitingçh bayla:pmız, devr imc ilik yaptıklarına ve <<re vizy onis tlerh susturduklarına dair büy ük bir inan ç ve haz için de otob üs ve min ibüs lerin e bine rek ve slog anla rını haykırmaya dev am eder ek Siir t ken tini terk ettil er.. Siir t ilini n özel duru mun u bile nler bu ilde devr imc i güç lerc e düz enle nen bir açık hav a toplantısını n önem ini anla rlar . Siirt , devr imc i ve dem okra tik hare keti n gele neğinin, şu son yıllarda geliştiği kadarıyla bile, zayı f olduğu bir il mer kezi dir. Feo dal ve burj uva nite likte tutu cu, gele nekç i değe r yargılarıyla şartlan ­ mış yığınlar içer isin de ileri ci, devr imc i nite likte görüşler ken -diler ine yeni yen i yer açm akta ve geli şmeye çabalamaktadırlar. Dev rimc i güç lerin bur ada bir açık hav a toplantısını hazırlama . lan ve yürü tme leri bu ned enle küçü mse nem ez. Böy le bir kitle

ww

w. n

et e

faşistleştirme girişimlerini

57


gruplardı.

we .c om

faşizm tehd idi kon usu nda har eke ti için de yığınlara gün cel olan a karşı uya rma göre vi yap ve gen el olar ak söm ürüy e, haskılar de· ara ıda bul unm ak ve onl mak , kitl eler in bili nçle nme sine katk okr atik ve dev rim ci müc aney kazandırmak, dah a çok kişiyi dem rlı bir çabadır. Am a büt ün dele nin safi ann a çek mek öne mli, yara rüle med i. Bun u eng eliiy en bun lar yapılamadı, başa kad ar götü na rağmen geri ci güç ler güç ler ise, tüm iste kler ine ve çab alan lar değildi. Bun u eng elliy enve ani ann doğrudan emr inde olan gibi dev rim cilik oyn aya n ler, başka birç ok olay da da olduğu

ww

w. n

et e

tıla-bildi mi? Tür kiye 'Siir t mit ingi nde kitl eler e faşizm anla i ılar, işkenceler anlatılabild de faşizm yön ünd eki çab alar , bask '­ Doğu ar, ırıl sald yapılan mi? Gençliğe, öğretmenlere, işçilere erli söm ürü anlatıla­ katm ve ılar da halkımıza uyg ulan an bask ürü ye karşı, feod al gericiliğe bild i mi? Faşizme, baskıya ve söm eler e düşen gör evle r anlatılabildi mi? karşı, şovenizme karşı kitl rla yen i bağlar kur ulab ildi Kitl eler e birşey veri lebi ldi mi, onla buına olan ak veri lme di ve mi? Hayır, büt ün bunların yapılmas · rim dev na ın kurtuluşu adı nu yap anla r, dev rim adına, halkımız değildi. cilik oyn aya n bir gru ptan başkası n sloganları atanların Siir t mit ingi nde toplantıyı sabo te ede ı r vardı. Am a işin gari bi, onl ara karş başında mao cu boz gun cula · ken ktan onların kuyruğuna takılına olduklarını söy leye nler de zam anla rda mao cu olduğu ­ dile rini kurtaramadılar. Böy lece son dav rana n, ama mao culu nu söy leye mey en, bu kon uda utan gaç plar onla rdan hiç de aşağı kalm aya n gru ğun boz gun cu çizg isin de n ında alar daş kaz anm ak, başk · türü yor . Etik etli mao cula r ise yan bert» poli tika izle yere k, aslında çınmıyorlar. Mao cula r bir ''ku rı, ı oldukları bazı sloganla nim sem edik leri , hat ta şiddetle karş bölan safl ı karş k, okşama yeri ne göre başkalarının gön lünü lanm akta tere ddü t etm iyor kul için mek yen mek ve raki pler ini lar. ruğuna takılan ·ser üve ciMao cu boz gun cula r ve onların kuy ci hare kete bir katkıda mı ler Siir t'te ne yaptılar? Onl ar dev rim geri ci güç leri n istediği gibi bulu ndu lar? Hayır, onla r, tam da te ettil er, kitl eler in yen i şeyler ve modavrandılar, toplantıyı sabo gun cu uns urla r, Siir t'te bir ral kazanmasını eng elle dile r. Bu boz lesi nin önü ne bir ayakbağı kez dah a kitl eler in dev rim ci müc ade l ne yağ sürd üler , yan i doğa olar ak diki ldil er ve geri cile rin ekmeği tari hi roll erin i tekrarladılar. e bun u başarabilmesi, bir miti ngi Onların Siir t gibi bir yerd

58


te we .c om

sabote edebilmesi çevrenin özelliğinden geliyor. İşçi sınıfı hare· keti, sağlıklı çizgideki devrimci ve demokratik hareket henüz geniş emekçi kitlelerle bağ kuramamıştır. Kitleler henüz böyle ~ sine kitle hareketlerine sahip çıkacak, onu bozguncu unsurlara karşı koruyacak düzeyde bilinçli ve örgütlü değildirler. Bu ba· şarılabildiği gün bozguncu unsurların kitlelerin kaderiyle ~yna­ ması, bu tür oyunları sahneliyebilmesi de kolay olmıyacaktır. Van'daki Durum ve Bir Başka Olay

Eylül ayı başında Van'da meydana gelen olaylar üzerinde de durmaya değer. Bilindiği gibi Van da devrimci ve demokratik güçlerin henüz zayıf olduğu, kitlelerin henüz gereği gibi bilinçlenip örgütlenemediği bir ildir. Burada politik hayat yıllar yılı feodal unsurlar ve en gerici burjuva partileri tarafından kontrol edilegelmiştir. AP'nin yanısıra, Güven Partisi gibi küçük bir partinin toprak ağalarına ve gerici burjuva politikacılarına dayanarak burada büyük seçmen oylarını toparlıyabilmesi bir ölçüdür. Yine Van, ötedenberi Nurculuğun kalelerinden biri olmuştur. Van'da demokratik kitle hareketleri ise pek az görülmüştür.

ww

w.

ne

Ancak son zamanlarda, bölgedeki anti-faşist ve demokratik yöndeki genel gelişmenin de etkisiyle Van'da da belli olumlu gelişmeler görülüyordu. İşçi sendikalarındaki hareketliliğin yanısı­ ra, demokratik dernekler oluşuyor, devrimci basın kitleler arasında yaygınlık kazanıyor; kentteki tutucu çember kırılıyordu . Öyle ki geçtiğimiz yaz, «Başbuğ •• birara Van'a gitmeye niyet· lenmiş, ama Van ve çevresinde demokratik güçlerin tepki göstermesi ve bu tepkinin Diyarbakır'dakine benzer olaylar doğur­ ması ihtimali nedeniyle bundan vazgeçmek zorunda kalmıştı. Hareketin gelişimi, Van gibi bir ilde devrimci güçlerin tutucu güçler karşısında denge tutturmasının, hatta giderek ağır basmasının geç olmayacağını gösteriyordu. Aslında Doğu'da, şu ya da bu ilde güç dengesinin ilerici güçler leyhine değişmesi için de objektif koşullar elverişlidir. Faşistler tüm çabaıa.rına rağmen bu bölgede kitleler arasında etkin bir örgütlenme sağlı­ yamıyorlar, çoğu yerde de hemen hiç örgütlenemiyorlar. Yıllar ­ dır sürdürülen şoven baskılar, ayırırncı politika, katmerli sömürü nedeniyle kitlelerde egemen sınıflara, onların yönetim aygıtı­ na karşı güçlü bir nefret vardır. Ancak bu olumlu potansiyelin değerlendirilmesi, halkımızın özgürlük ve insanca bir yaşam uğrundaki özlemlerinin doğru bir yolda harekete geçirilmesi ve kitleleri saran gerici çemberin kırılması, akıllı, sistemli çabala59


te we .c om

n gerektirmektedir. Halkımızın kurtuluşu için mücadele edenfadekarlık gerektirdiğini ler, bu mücadelenin büyük sabır, unutmamalıdırlar. Kitleler içinde sabırla, yılgınlığa kapılma­ dan çalışmak, gerici burjuva, feodal görüşlerle mücadele etmek, kitleleri bilinçlendirmek, safianınıza kazanmak gerekir. yararlanmışlardır. Halkı ezenler hep halkın bilinçsizliğinden Halkımızı ezenler, onun kurtuluşu için mücadele edenlere karşı da bizzat aldatabildikleri, peşlerinden sürüklediği halktan insanları kullanırlar. O halde kitlelerin uyanlması, bilinçlendirilmesi, en başta onların bu silahını ellerinden alacaktır.

kendilerini adayanların yürekli, inançlı fedekar olmalan yetmez; onlar aynı zamanda devrimci müca. dele sanatına da sahip olmalıdırlar. Şunu bir an akıldan çıkar­ mamak gerekir: Kitleleri kurtaracak olan bir avuç gözü pek insan değildir. Kitleleri kurtaracak olan kitlelerin kendisidir. Devrimcilerin rolü kitl~lerin bu mücadeleye hazırlanmasında onlı:;ı­ ra yardımcı olmak, yol göstermek, onların içinde olmaktır. Hiç kimse kitleleri, bir avuç gözü pek insanın arkasından koşmaya hazır bir kuru kalabalık gibi görmemelidir. Yığınların harekete geçmesi, onların çıkarlarının bilincine varmasına, asgari ölçüde de olsa kendilerinden yana olanla olmayanı ayırabilmelerine bağlıdır. Bunu kavramayan «devrimciler» kitlelerden yana ne soylu düşünceler taşırlarsa taşısınlar, kitleleri harekete geçire .. mezler, devrimci mücadeleye yöneltemezler. Kitlelerden kopuk, aceleye getirilen, kendi başına çıkışları onları yalnız bırakır; ları, bu nedenle de yaptıkları tutarsızlıklar, hatalar, hem Van'da Eylül ayında ortaya çıkan duruma da bu açıdan bakılmalıdır.

ne

Halkın kurtuluşuna

olan Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencisi Mehmet Emin Ece, 8 Eylül 1976'da faşist beslemeler tarafından vurulmuştu. Arkadaşları Ece'nin cenazesını Van'a götürdüler. Devrimciler elbette kendi cenazelerine sahip çıkacaklardır. Gençliğe karşı besleme çeteler tarafından işlenen cinayetler kamuoyunda her gün biraz daha artan bir nefretle karşılanmaktadır. M. Emin Ece'nin niçin ve hangi güçler taraduyurulmalı ve faşizmin çirkin fından vurulduğu kamuoyuna yüzü bir kez daha teşhir edilmeliydi. Ancak bazı grupların , bu tür olaylardan kendilerine parsa toplamayı birinci plana almalan, bu nedenle de yaptıklan tutarsızlıklar, hatalar, hem Van'da engelledi, hem de gerici güçlerin Van'da bir tören yapılmasını 1 ilerici güçlere saldırmalarına, onlar üzerinde baskı ve terör kurmalanna olanak verdi.

ww

w.

Van'lı

60


ne

te w

e. co m

Cen aze nin yol boy unc a geçtiği birç ok kas aha da ger ici güç ler ve onların gör evli organları, bir saldırı olanağı bulamadı­ lar; am a Van 'da bun u hazırladılar . Val i, poli s ve jan dar ma yetkili leri , MH P __yandaşı bele diye başk anıyla, mü ftüy le ve diğe r tutu cu güç lerl e birl ikte , Van 'da bir töre n yapılmasını eng elle mek , yapılacak bir kitl e har eke tini kırmak için yog un çab alar a giriştiler. Ece 'nin aile si, cen aze için arkadaşlarının ve bu ama çla har eke te geç en dem okr atik güç leri n töre n yapmalarına izin ver med i ya da bun a ikn a edil di. Mü ftü cam iler de, .;ce naz eyi kom üni st Kür tçül ere verm eye lim » tarzında tah rikç i konuşma­ lar yaptı ve yaptırdı. Giz li ve açık ajan lar yol uyl a ken t halkı ve çev red en geti rile n bili nçs iz uns urla r kışkırtıldılar. Tör en için ' n elverişsiz olduğu gör şartları ülü yor du. Bun a karşılık, ne pah asına olu rsa olsu n har eke t, ya da «ne rde har eke t ord a ber eke t• mantığıyla dav ran anl ar, cen aze yi alm ak için cam iye doğru pan kartlı, sloganlı bir yürüyü ş d-q_zenlediler. Poli s har eke te geç irild i, kitl eler için e sokulmuş tah rikç i aja nla r kullanıldı ve yürüyüş kol ayc a dağıtıldı, birç ok kişi yarala ndı ve tutuklandı. İş bun unla kalmadı elbe tte. Ger ici güç ler tert iple rind e başanya ulaş­ mışlar, «ha lk kom üni stle re ve kür tçü lere saldırdı» biçi min de bir hav a yaratmışlardı. Ola y gün ü ve onu izle yen gün lerd e iler ici güç ler üze rind e baskı ve terö r arttırıldı. Bu olay Van 'da iler iye doğru gelişmeyi duraklatı p hat ta bir sür e için de olsa ger ilet irke n, güç den ges ini açık bir biçi mde ger ici güç lerd en yana çevirmiştir.

ww

w.

Bu son ucu n önü ne geç ilem ez miy di? Kanımızca bun a mey dan veri lme yeb ilird i. Böy le bir töre n için bile dev rim cile r güç lerini yok lam ak durumundaydılar; karşı tarafın hazırlığını, saldırılarını, elin dek i araç ları hes aba kat ma k zoru ndaydılar. Nasıl saldırgan güç ler, kısa sür ede ken di güç leri ni topariayıp saldırı için yet er şartları oluşturdularsa, onl ar da kitl eler in des teğini sağlamak, saldırıy a ola nak ver mem ek, en azından böy le bir saldırının olması hal ind e kitl eler in desteğini ken di yanları­ na alm ak için ger ekli çalışmayı yapmış olmalıydılar. Eğe r kitle'yle o der ece de sağlam '!?ağlar yok sa, kurulaıp.amışsa ve eğer yapılan eyle min başarısı zlığa uğrayacağı, azileceğ i açıksa, o eyle me girişınemek ger ekir di. Kuşkusuz dev rim ci müc ade le, çeti ndir ; büy ük kayıplar , acılar, kur ban lar pahasına yür ütü lür o. Kitl e müc ade lesi nin hiç bur un kanatılmadan yür ütü lme si olanaksızdır. Mü cad eley e katılanlar büt ün bunları göz önü ne almış olmalıdır. Am a bu de-

61

'


ww

w.

ne

te w

e. co m

me girişirken onu n geti rece rnek değildir ki dev rim cile r bir eyle eyama dan har eke t ede cek lerd ir. Bir ği yar ar ve zararı hes apl bağı le eler kitl m a eğer o eyle ·lem de kayıplar da veri lebi lir; am ankaz tlar kişiler ve dos mızı güç lend iriy orsa , safi ara yen i yen irı zararından fazl ays a elyara n cası onu mamızı sağlıyorsa, kısa ters i söz kon umaz. Am a eğer bun un nıla kaçı n mde bet te o eyle dev yacaksa; onların elin e suy sa, o eyle m geri ci güç lere yarı ve ger ilet mek imkanını veri rim ci güç leri ezm ek, tecr it etm ek ci müc ade lede bu artık bir yor sa o eyle me girişilemez. Dev rim yer de ve istediği zam an eyle m kon kuraldır: düşmanın istediği etin zamanını ken dile ri tay maz ; dev rim cile r eyle min yer ini ve aya çalışmalıdırlar. Hat ta mel i, insi yati fi ken di elle rind e tutm a büy ük kayıplara yol aça cabir eyle m hazırlanmış olab ilir, am «ne pager i dön üleb ilir de. Bun up ters i, ğı gör ülü yor sab und an teri si gös m'' ve bu anl amd a bir yiğitlik hasına olu rsa olsu n eyle dır. feo dal yiğitlik anlayışı apt alca bir şe)' olur . Bu tipi k bir söz kon usu izin siz yürüyüş Van 'da, eğer cen aze yi alm ak için olanağı ci güç leri n elin e saldırı ve terö r yapılmamış olsaydı geri si cen aze yi ver mey i kab ul etda veril.memiş olacaktı. Ece 'nin aile orta day ken bile bile kırılacak, mez ken ve tüm saldırı hazırlıklan rdır. şrnek açıkça yanlış bir tavı boz gun yar atac ak bir eyle me giri olmal ya alı ici güç lere pah Nit ekim bu boz gun , Van 'dak i iler tin eke ler öne mli bir dar be yed iler . Har muştur. Ora da iler ici güç birh ayli zam an alacaktır. yen iden beli ni doğrultınası elbe tte yer lerd e çok görülmüştür. Bu tür olay lar dah a önc e başka ük ken tler de ve çoğu zam an Öze llik le An kar a İstanbul gibi büy cili k de, sol maceracı çizg iler de dev rim öğrenci har eke tler i için ya şu yor, koşu a ray fırsatta taş yap an birtakım kişiler, en küç ük rim dev el yer mad an, ord aki da bu kas aba da, şartları hes aba kat k­ rdu ştu ve çab alar son ucu olu çile rin, iler ici güç leri n uzu n sabır da, orla r. Nit ekim Van 'dak i ola yla rda ları biri kim i hed er ediy ve yol boy unc a akmayan dev rim ci lafazanlığı kim sey e · bır ürı attırıp cen aze yi bile söm «ka hro lsun revi zyo nist ler" sloganın baş­ ar başl ırı sald nla rda n biri , mey e kalkışan bu yalancı peh liva mik rofo n, «şerefimizi kur ta, müş tüy lam az mik rofo nu bırakıp terk P'li gen ç tarafından saldırganlara ralım" ·anlayışıyla bir CH edilmemişti!

çıkarılacak öne mli der sler Siir t mit ing i ve Van olaylarından ik ve kitl e için de çalışmayı «mi ting çi»l vardır. Siir t mit ing ind e, nda anı zam enler, yer ind e ve slog an haykırışı biçi min e dönüştür ise, 'da eke tini sab ote etmişlerdir. Van hazırlanmış bir kitl e har

62

ı


uyg un olm ayan şartlarda kitle leri eyle me zorlamışlar ve bir bozg una, geri lern eye yol açmışlardır. Böy lece her iki duru mda da egem en sınıfların ekmeğine yağ sürm üşlerdir .

'

lıyorlar.

Sol

maceracılık

te w

e. co m

Verdiğimiz örne kler , ben zer pek çok olay dan yalnızca ikisi dir. Gör üne n odu r ki mao cula r ve sol mace racılar, ken di boz gun cu ve maceracı eyle mle ri için bölg eyi uyg un bir orta m sanıyorlar. İşçi sınıfının nite lik ve nice likç e, batıya oran la nisb i olar ak zayıflığı, geniş halk yığınlarının hen üz gereği gibi poli tize olm ayışı bu akımların hare kete zara r verm eler ine olan ak sağlıyor. Büy ük işçi mer kezl erin de, send ikal arda ve dem okra tik örgütl erde tutunarnıyan mao cula r bu bölg eye koşuyar ve tara ftar edil ebil mek için her kılığa girm ekte n geri kalmıyorlar. Halkımız üzer inde ki ulus al baskıyı ve bun un yara ttığı soru nlan söm ürm eye çalışıyorlar. Onların halkımızın kurt uluş müc adel esin e bir dest ekle ri olm ak şöyle durs un, onla r bu müc adel eyi saptırmaya, halkımızı dün ya devr imc i hare keti nde n ve gerç ek dos tlan nda n tecr it etm eye, devr imc i ve dem okra tik güç lerin birliğini balt alamay a çaba

da şu ya da bu ölçü de etki sini göst erm ekte n Ger çi ne mao cula r, ne de kim i zam an onla rla aynı çizg iye düşen, ya da onların kuyruğuna takılan sol mac eracılar kitle lerle cidd i bağl ar kurmamışlardır, kura maz lar. Söyledi kler i ve yaptıklarıyla kitle lere ters düşmeleri kaçınılmaz oluyor. Am a kitle lere ters düşmek onların hare kete zara r ·ver mel erine enge l değil. Sol adına, devr imc ilik adına orta ya çıkışlan yeti yor bun a. kalmıyor.

ne

geri

Halkımızın kurtuluşu,

büy ük yığınlann, en başta da işçi ve örgü tlen mes ine, devr imc i müc adel eye kazanılmasına bağlıdır. Geni ş kitle ler emp erya lizm e, söm ürge ciliğe, şovenizme, feod al geric iliğe, kısacası baskı ve söm ürüy e karşı hare kete geçi rilm edik çe her allahın gün ü haykınlan birtakım slog anla r hav ada kala cak ve olsa olsa birtakım heyecanlı küç ük burj uva lann ken di kend ileri ni tatm in etm eler ine yan yacaktır. Kitl eler in devr imc i hare kete kazanılması ise uzun , sabır­ lı, kararlı ideo lojik , poli tik, örgü tsel çalışmaya bağlıdır. Bug ün bölg emi zde rast lana n mao cu ve sol sapmacı akımlar halkımızın devr imc i ve dem okra tik hare keti ni tem sil etm iyor lar, edem ezle r. Tüm devr imc i ve dem okra tik güç lerin birliğini sağla­ mak kitle lerin müc adel esin i geliştirmek için zoru nlud ur. Am a bu birleşme emp e7ya lizm e, sömürgeciliğ e, feod al gericiliğe, fauyanlmasına,

ww

w.

köy lüle rin

63


müc ade leyi ilke li bir birl ik olmalıdır. Dem okr atik le, feod al nler ede leyi redd redd ede nler le, faşizme karşı müc ade ci ve derim redd ede nler le nasıl dev gericiliğe karşı müq ade leyi Bu sap mal ada anc ak müc amok rati k bir birl ik oluşturulabilir? müc ade lesi , kitl eler bu yan dele edil ebil ir. Halkımızın kurtuluş r bu yanlışlara karşı tavır aldıkça güç lışlan görd ükç e, kad rola lene cek tir. anla n eks ik etm eme leri ne rağmen, Ağızlarından ulus al slog atle kaçınan, emp erya lizm e .ant i feod al bir tavır alm akta n dikk rind en kaçınan bu gru pçu kve faşizme karşı müc ade le gör evle kün değildir. Asıl ulus al lan ulus al ve dem okr atik say mak müm nndadır, geniş eme kçi halk ve dem ok rati k güç ler halkımızın bağ at aydınlar ve diğer geniş halk kesi myığınları, nam uslu dem okr te kazanılacak olan lar bu leri d ir . Ulu sal ve dem okr atik har eke kitl eler dir. dev rim ci hare keti ni sapBug ün tüm yanlışlarıyla halkımızın klar , halkımızın gün den gün e gelişen tırmaya çalışan bu gru pçu ısında silin ip gitm ekte n dev rim ci müc ade lesi , uyanıklığı karş

te w

e. co m

şizme karşı

ww

w.

ne

.kurtulamıyacaklardır.


e. co m

DEPREMİN İKİNCİ

YILINDA LİCE Sıddık

BOZ ARS LAN

ne t

ew

Bilindiği gibi 6 Eylü l 1975 tarih inde Lice ve çevr esin de olan dep rem de dört bini n üzer inde insanımı z can vermiş, binl eree si yaralanmış, on binl eree si soka klar da aç ve sefil kalmıştı. Siya si ikti dar alışılagelen politikası gereği sosy al afet i, «karşı kon ulmaz bir tann buyruğu» olar ak halkımız a sunu p, bu topl ums al fela keti n gerç ek ned enle rini gizl erne ye büy ük ihtim am göst erdile r.

Sosy al Met ler ve Ger i Dep rem in, geri tünd e hasa riar a yol

Bıraktınlmışlık

bıraktınlmış

yöre lerd e baki enil enin çok üsbilim sel bir gerç ek. Lice dep rem ini bu açıdan değerlendirmek gere k. Baskı ve söm ürün ün bölg e ekon omis ini tahr ip edişi, bera beri nde ken di doğal sonu cu olar ak yapı tekn oloj isin in gelişmesinide engellemişti r.

w.

açtığı

ww

Lice 'de basi t yapı kur alla nna dah i uyu lma dan yapılan yapı­ lar, dep rem gibi olağanüstü kuv veti ere değil, yapıya süre kli etki eden -ins an, kar, yağmur ve rüzg ar gibi - olağan kuv veti ere bile day ana cak nite likte değildir. Bölg emiz deki yapılarm tekn olojik düze yi bud ur, çoğunlukla . Çağımızın

tekn oloj ik gelişimi karşısında dep rem ierin geri yöre lerd e yaptığı ,büy ük has arla n ''doğal afet, , olar ak göst erm ek, deg eria ndir mek bilim selli kten uza k bir anlayıştır . Kaldıki, 1950 'lerd e yapılan bilim sel ve tekn i kara ştırma bıraktınlmış

65


nıtlamaktadır:

ew

e. co m

uz bir zem in üze rind e yerleş­ lard a, Lice halkının hey elan a mar «do karşısında Lice dep rem ini, mek zor und a bırakıldığı gerçeği ola nak dışıdır. ğal afet .. ola rak gör mek ve sonuçlarını karşılaştı­ Lice ve Ged iz dep rem leri nin şiddet a beli rgin yön leri ni gör ebil iriz : rara k bu top lum sal fela keti n dah pre min güc ünü ölçe n biGed iz dep rem inin <<manyatütü•• (de saa tler de, her kes in 'uyk uda rim ) 7'ni n üze rind e olup , gec e geç «ma nye tütü » 7' u. Lic e'de yse dep rem in olduğu bir sırada olmuşt düz , çoğunluğun dışarda oldu nin altında kalmış ve dep rem gün dep Bun a rağmen Lice ve çev resi nde olan ğu saa tier e rastlamıştı. ken~ olur bir yke n ,ilçe yer le rem de ölü sayısı dör t bin in üstü nde e beşt Lic e'de ki has ann anc ak Ged iz'd e can kaybı bin i geçmemiş, biri olmuştur. Lice dep rem böl ges ind e yaptı­ İnşaat Mü hen disl eri Odası, top lum sal feyaptığı açıklama da, bu ğı ince lem eye day ana rak ürü mekanizması olduğunu kalak etin ger çek sqr um lusu nun söm

ww

w.

ne t

tabl o, ülk emi zde ki eko no<<Lice dep rem inin orta ya koyduğu ve böl gele r arası den ges izli kmik ve sosy al yapı bozukluklannın üne çıkmasına yol açmıştır. leri n dra mat ik bir biçi mde su yüz rem yönetmeliğinde söz kon usu Lice ve hav alis ind eki yapılar, dep tesi nin de altında ola n yapı­ edil en yapı tipl erin in en düşük kali lar söz kon uği bakımından bu tür yapı lardır. Dep rem yönetmeli mal zem esi, bağlayıcı mad des i, su değildir. Bu böl gen in yapılan, hiç bir ve çatı ağırlığı bakımından ilgi li bağlama tert iple ri, yapı tedir. şmek çeli ine ama kta , ters yön etm enli k ve şartnarnelere uym dar laikti da an dah a vah im bir dur um AyrıcaLice için bun lard ardan yıll mev cut yerleşim mer kez ini, rın, hey elan a mar uz olan aolm im alanlarına taşımamış beri , sağlam zem inli yen i yerleş ilgi lene n ikti un kalkınmasıyla söz de larıdır. Bu hus us Doğu'n ştur.» dar lar için som ut bir gös terg e olmu al afet , böle gse l düz eyd e Lice dep rem ine çağrı yap an sosy l bağıntılarından soy ut olaeko nom ik, sosy al, siya sal ve kül türe . Sor un eğemen sınıfların. rak ele alınamaz, deg erle ndi rile mez l­ iyle <<kaderin cilv esi» deği ger icil erin yur ttur ma ya çalıştığı şekl e riyl ı, en ilke l yapı tekn ikle dir. Halkımızın barınma ihtiyaçların yeböl gem izin k zor und a bırakılması, çelişir biçi mde karşılama nom isin in tah eko ğü, ının sömürüldü raltı ve yer üstü kaynaklar kla birl ikte - bir kanıtıdır. rip edildiğinin-belirleyici olm ama 66


Kon utlar Halkın Ban nma İhtiyaçlannı karşılam ıyar

om

Enka z kaldırma çalışmaları bitir ilme den, hasa r tesbi t çalış­ malarıda başlamıştı. Yapılan tesbi tlerd e 1568 konu t, 53 işyeri nin ağır hasa r gördüğü açıklanmıştı. Ayrıca bir fınnın yapılaca­ ğı söyle niyo rdu. Oysa yerle bir olan Lice 'de konu t ihtiyacın 2500 'ün üzer inde ydi. Faka t bütü n başvurulara karşın, hasa r tes bit çalışmaları böyl ece geçiştirildi. Bay Dem irel ve ilgili Baka nlar

lamıştı.

Lice Bele diye

e. c

güve nlik kuvv etler inin korunması altında Lice 'ye gidip bol bol nutu k atıyorlardı. Niha yet bay Dem irel, 8 Kası m 1975 tarih inde bera berin deki zeva tla birli kte Lice 'de yaptığı tören le 1568 konu t ve 53 işyerinin bitir ilere k hak sahip lerin e tesli m edildiğini açık­

Başkanı Hali l Akg ül'ün Aralık-197 5 aracılığıyla yaptığı tesbi tler, obje ktif duru mun

w. ne te w

rel'in söylediği gibi olmadığını nen tutan ak şöyledir:

te note r hiç de bay Dem igöste riyor . Note rlikç e düze nle-

ww

«Lic e'nin 12 mah alles inde yaptırılan konu t sayısı 1257,311 konu t hiç yapılmamış , 1257 konu tund a elekt rik, su, kana lizas yon, cam, çerçe ve ve kapısı bulunmadığı, ayrıc a konu t yapımı­ nın dört kolo n halin de kaldığı sapta nmıştır. Bun dan başka Lice çarşısının yerin e yapılmakta olan dükk an sayısıprn 32 olduğu ve bunlarında cam, çerçe ve ve kapıl arının bulunmadığı, hiç birinin dükk ana benzemediği ve yapılması gere ken fınndan bir eser bulunmadığı tesbi t edilmiştir." Halk ise gerç ekler i çarpıtarak yansıtanların söyle dikle rine inanmıyor yala n ve vahşetin söm ürü düze ninin baş vurduğu araç lar olduğunu gün geçti kçe daha iyi kavr ıyordu. Muhteşem tören i izley en Mıho dede nin şu sözle ri bu bakımdan ilgin çtir : «He ware babo , van çirok e hükü mete meze . Ez hatım ve sali, mm tışteke wer dere w ne dit.» Mıho dede nin dediği şuydu:· Ama n babo , bu iktidarın yala nIarına bakın. Ben bu yaşa geldi m, böyl e yala n görm edim . Depr emin ikinc i yılında, yerle bir olan Lice 'de değişen pek bir şey yok. Sade ce yapılan bazı konu tlara kapı ve penc erele r takılmış .. . Hale n ilçe merk ezin de çadırda yaşayan yüzl erce aile var: Cam ikeb ir mah alles inde n 33, Şaar mah alles inde n 144, Muradiy e mah alles inde n 70, Delv an mah alles inde n 66 aile hale n yaşamalarını çadırla:fda sürd ürüy orlar . Hedi k, Yoru lmaz , Yalımlı Kaba kaya , Bayırlı, Oyuk lu, Abalı, Uluç ak, Güld iken , Çava ndur , Boyu nlu, Buda k, Duru , Çağdaş, Sava t, Üçd ama r, Kılıçlı Baha r67


w. ne te w

e. c

om

biri niş köy leri nde hem en hiç lar, Sığınak , Yam aç ve Yukanecem m ve ade kıb Akr o, Serişirt, Kaş de bar aka yapılmamıştır. Ayrıca r. ıştı yer tesb iti dah i yapılmam . Göm afey zo mezarlarında hen üz um , bun dan pek farklı değil­ Dic le, Kul p ve Han i ilçe leri nde dur dir. güv enli k aracıdır, aynı Kon ut sad ece bir barınak değil, bir Lice ve çev resi nde yapılan ahzam and a. Bu açıdan bakıldığında, na uymadığı n böl gem izin ikli m şartları şap pre fab rike konutları Kiğı dep rem leri nin den eyim legör ülü r. İkdidann Var to, Bin göl, -he md e ahşap_ kon utla rda ıs­ rind en son ra, Lic.e 'de de pre fab rike me terk edil mes ind en başka bir rar etm esi, Lic e'lil erin bile bile ölü üni tele ri tesb it Diğer tara fda n yerleşim şekilde yor um lana maz . rind e , samanlıklar kon usu üze edil irke n, kon utla r yapılırken ahır dah i alınmamıştır. Oys a bölg ehiç mi hiç durulmamış, pro gra ma nenaklarından biri dir. Bu miz de hayvancılık beli rli geç im kay ıca Ayr ır. asıd amının bir parç den le ahır ve samanlıklar aile yaş a­ altyapı tesi sler inin yapılm sı, olma lik konutların 52 met rek are dur leye n cidd i bire r sor un ola rak ması sos yal yaşantıyı etki maktadır ... lum sal sisdiğer sor unl ar gib i top Halkımızın kon ut sor unu tala n düz enin in yal an ve vah tem den soy utla nam az. Söm ürü ve ut soe'lil erin ve eme kçi halkımızın kon şeti sürdüğü süre ce, Lic run uda varolacaktır.

ww

Sor unl ar Cid diye tini Kor uyo r an can ve mal kaybı topDep rem in ilk gün ünd e orta ya çık Eyl ül'ü n bir haf ta sonrasına lum sal fela keti n başlangıcıydı. 6 çekiş­ n ölül er, yaralıların can kad ar enk azla r altından çıkarıla n karakış>> cef aka r Lice halmel eri, açlık, sefa Jet ve «kapıyı çala ike ola rak hastalıklar ayrı bir tehl kının hırpalıyordu. Bulaşıcı n sayısı arı ukl çoc kızamık, çiçe kten ölen halkı teh dit ediy or; kızıl , üğün­ ürl tari hin deL ice orta oku l müd hızla artıyordu. Ma rt- 1976 sı, ama ihtiyacının karşılanm ce yapılan açıklamada. Halkın su ned eniy ie uyu z salgınının ban yo ve temizliğin yapılamaması ın, Büt ün bu salgın hastalıklara karş görüldüğü beli rtili yor du. göa lad nak tuta ind e hazırladıkları sağlık ekip leri ilçe mer kez . e hiç bir bağlantı kur ulm uyo rdu lerl rev leri ni «ifa, ediy or. Köy ası ılm lı değildir. Lic e'de Yap Bu gün de dur um hiçd e bun dan fark yok ... r ger eke n has tah ane den hiç bir ese , yur t dışından gele n yardımların Diğer tara ftan yur t için den yer ini bul uyo rdu ! Lice 'ye büy ük çoğunluğu Lice 'ye ulaşmadan 68


gelenlerde nde depremzed elerin alabildiği şey: Bir bataniye, bir sabun, bir kutu yağ ve ekmek oluyordu ancak. Hollanda ve Almanya'd an görevli gelen uzmanlar, yaptıklan araştırmalar sonucunda Hollanda ve Almanya'd an gönderilen çadır, hataniye vb. şeylerin bir parçasının dahiLice'y e ulaşmadığını açıkladılar. Çürümüş düzenin özünde varolan, deprem vb. gibi afetlerde somut olarak belirginleşen ihale yolsuzlukl an Lice ve çevresinde akıl almaz bir düzeye vardırılmıştır.

.c om

kalıp

Bugün "Lice

halkının ön ündeki en büyük sorunlarda n biride özünde toplumsal bir sor,u n. Ancak sosyal afetin çok yön lü etkileri bu sorunu büsbü tün ağırlaştırmıştır.

işsizlik . İşsizlik

Toplumsal felak etin Lice'de yarattığı karmaşık sorunlar eği­ öğretimin normal işleyişinide büyük ölçüde aksatmıştır. Yı­ kılan okullar yapılmamış, ilçe merkezind eki bir kaç okulda ise öğrenim ya p ma olağanı yok. Bu okullarda salgın hastalıkların baş göstermes i karşısında hiç bir tedbir alınmamış, bu durum öğrenim imkanlarını ortadan kaldırdığı gibi, sağlık sorunlarınıda önemli (?lçüde tehdit etmektedir . Son olarak okullarda uyuz salgınının belirmesi bu durumun sıradan bir örneğidir.

we

tim,

w.

ne

te

Orta okul ve lise öğrencilerinin yatılı okullara alınması, üniversitel erde Lice'li öğrencilere .kontenjan tanınması iktidar tarafından propagand a aracı olmaktan, öteye gidememiştir. Bunlardan ancak bir kısmı faşist baskıların yoğun olduğu, faşist beslerneler in kesin denetimi altında olan bazı yüksek okullara ve iki yıllık eğitim enstitüleri ne alınmışlardır. Ancak bu okullarda ki öğretim görevlileri nin faşist tutumları ve komandoların sürekli baskısı, bu öğrencilerin okullara devam etmelerini imkansız duruma getirmiştir. Erzincan Eğitim Enstitüsün deki Liceli öğrencilerin Cumhur gönderdik leri mektup bu konuda açıklayıcıdır:

başkanına

ww

«Okulumu zun tümü faşist zorbaların kontrolü altındadır. Okul Müdürü Yılmaz Çetin Ülkü ı Başkanı ve bu derneğin doğ­ ru ilieri bölge temsilcisid ir. Bu müdür 1960 ihtilalinde ordudan atılmış, 1974 yılında lise öğretmeni olmuş ve MC iktidan ile Erzincan Eğitim Enstitüsü Müdürlüğüne atanmıştır. Okulun her tarafı bozkurt resimleri ile süslenmiştir. Okul kantini MHP il Başkanı tarafından çalıştırılmakta ve faşist komandol ar için bir silah deposu haline getirilmiştir. Okulda açık bir terör havası estirilmekt e ve her gün bizler dövülmekt eyiz. Okul Müdürüne 69


baş vurduğumuzda;

zi

siz hayal

görmüşsünüz,

herha lde rüyad a si-

dövmüşler,. cevabını alma,ktayız.

.c om

pro«Bizim üzeri mizde sürek li baskı olduğundan, her an bir etterk okulu ik şimdil undan vokas yona gelme ihtim alimi z olduğ mek zorun da kaldık.,. enstit üsünd aki m Aynı durum un bir benze ride Bolu eğiti okum ayasa r kitap ve te onbeş Lice'l i öğrencinin durum udur. Gaze a rt rozeti ta~m ve ırkçı kiğı altında olan bu öğrencilere bozku çıka.n tapla r okumaları sürek li telkin edilm ekted ir. Buna, karşı tehdi tlere maru z kalöğrenciler hergü n akıl almaz baskılara, maktadırlar.

te

we

faşist­ Bütün bunla r eğitim ve öğrenim kurumlarının nasıl cilerin öğrenim imkan leştirildiğini, bunu n yanında Lice'l i öğren a göste rmek tedir. larının nasıl ortad an kaldırıldığını açıkç e'yi sarsa n depre min Yukarıdaki tesbit ler, Ekim 1975 teLic ni sürdürüdüğünü etkisi e 1976 sonlarında da belirg in bir şekild göste rmek tedir. ıları Siyasi iktidarın halk düşmanı tutum u, depre min yıkınt k, işsizli t, -konu için halkı üzeri nde Lice, Dicle, Hani, Hazro , Kulp . lar yaratmıştır sağlık, eğitim vb. -yeni yeni sorun

kitlel eri bu tür yönte mlerl e baskı altında tutma ını kanıtlayan olayl arla nın, sindir menin müm kün alamıyacağ görev dolud ur. Toplu msal felak etin ilk günü nden bu yana resmi lanmıştır. lilerin bütün baskı ve şiddet girişimleri tepki ile karşı polisi n ve asker lar okrat TÖB-DER, çevre deki devri mcile r-dem nı maları -çalış ki sinde baskı ve engel lerine karşın-deprem bölge kullarını hakla kratik sürdürmüştür. Lice halkı yasal ve demo ir. On binle rce kişinin etmişt sto prote unu narak iktidarın tutum i, yolsu zLice'd en Diyarbakır'a kada r yürüy erek çürümüş düzen sto etmes i; halk düşmanı lukları, sömü rü, zulüm ve vahşe ti prote eğilmediğini, karar mızın güçle rin tüm çabalarına rağmen, halkı in somu t bir kanıtıdır. lılığından en ufak bir taviz vermediğin

ww

w.

ne

Çağımız

Bütün bu haksızlıkların, zulüm ve baskıların linçli . uyanışıyla son bulacağı günle r yakındır.

70

halkımızın

bi-


om

sanat-edebiyat

ew e. c

ZAZA- KÜRT TÜRKÜLERİ: DEYR M. TAYFUN

Zazaca

(Dım.ili>

Kürtçe'nin bir lehçesi olup Türkiye'nin on Elazığ, Muş, Sivas, Diyarbakır, Adıyaman, Urfa) sınırlan içinde, çeşitli kasaba ve köylerde bir milyon civarında insan tarafından konuşulur. Ancak dil açısından zazaca üzerinde bugüne kadar hemen hiç bir araştırma yapılmamıştır. Hezan (Lice) 'li Ehmede Xasinin Mevlid'i ve bazı "isyan ağıtlan hariç, Zazaca olarak elde yazılı metin de yoktur. Yazılı metinlerin yok denecek kadar azlı­ ğı, bu konuda araştırma-çalışma yapmak isteyenler için bir talihsizlik olduğu gibi, bazı yanlış görüşlerin dağınasına da neden oluyor. Örneğin Kürtçe'nin çeşitli diyalektlerini inceleyen Oskar Mann, Zazaca'yı -Kurmanclar tarafından az anlaşılıyor diye- ayn bir dil olarak gösterir.

w.

ne t

ili (Erzurum, Erzincan, Tunceli, Bingöl,

ww

Yazılı metin kıtlığına karşılık Zazalarda . yaygın ve zengin olan sözlü halk edebiyatma rastlanır. Bunu bilmediğinden olsa _gerek ki Ziya Gökalp, Zazalarda halk kültürünün zayıflığından sözeder. Oysa Zaza folkloru oldukça zengindir. Ağıtlar, destanlar, türküler, atasözleri, bilmeceler kadar tarihsel kahramanlık öyküleri, fıkralar, deyişler, masallar da oldukça boldur. Aynca kendilerine özgü oyunlan, giyimleri, yerel yemekleri var-

dır.

Bu

yazıda,

Zaza türküleri üstüne görüşlerimi belirtmeden, Sünni Zazalar üstüne oldugunu belirtmeliyim. Çünkü Zazalann bir kesimi Sünni, bir kesimi Alevi olup derle-

-yazdıklanmın

71


türküler Sünni Zazalara aittir. Alevi Zazaların türkülerinin daha zengin l:ıir içeriğe sahip olduğunu sanıyorum. Ancak Sionları inceleme olanağım olrriadı. Diğer taraftan Zazaların yörebazı rı yaşadıkla gibi verek, Gerger ve Tunceli (Dersim) lerde halk türküleri nin çok kıt olduğu da söylendi. Bu doğru ise, o zaman Zazaların yaşadığı bazı yörelerd e pek çok türkü varken bazı yörelerd e bunun tersi sözkonus u olur. Elazığ CPalo, Maden) ve CEğil, Piran, Hani), Diyarbakır otuz civarındaki ldiğimiz Bingöl CGenç) yörelerin den derieyebi türkü hakkında genel olarak şu kanıları edindik:

om

diğimiz

ANLAM YÖNÜND EN

ew e. c

Belli başlı konular aşk, kız kaçırma, kan davası-adam öldürme olup bazan bir isyanı dile getiren, bazan oyU.n havası olarak neşeli bir tarzda söylenen türküler e de rastııyoruz. teni honi cer o yeni, Ye w verem u dı peyeni. Ay veren helale gande mm u Ay peyeni dıjmene begde ının i. ..

Hirı

geli üçü, Önde bir, arkada iki kişi. Öndeki canımın içi (helıUimdir) Arkadak iler' beyimin düşmanları..,

ne t

Aşağıdan

Nazo

adlı

oyun

havasından

w.

derlenmiştirl.

ww

Ney ney, ney ney, nıgena Dayey wılay nıgena Teresi dından vısto Dayey wılay rugena Exter towrey sımeri Cıwan çılkay şekeri

Gena Eli Seyeki Dayey ez ye rugena ... ona varmıyacağım, Valiahi anne, varmıyacağım.

Hayır hayır,

'72

(Dicle köylerin den.


Bir goven d

havası (D~cle

köyle rinde n)

te we .c

Em Emo, Ema miran , Engü ra rez de biran , Çadıra serde biran , W ere kalan u piran .

om

Dişleri dökülmüş teresi n, Valia hi anne, varmıyacağım. Sama n torbası gibid ir yaşlılar, Genç lerse şeker damlası. Yetim Ali'ye varırım da Onu istem em anneciğim ...

yena key şew be, Leka na 1 pay kı, rew be; Tı yena şar- ha ya be Pera hiley dewd a ma bı.

Emo, emo, beyle rin Emo'su, üzüm ü, Kuyu başlarının çadırı,

Bayır bağlarının

Yaşlıların yiyeceği.

w. ne

Gelec eksen bize gece gel, Lekanla'rı giy, tez gel, Eller uyum adan gel Hep bizim köyü n hilesi nden ... Gove nd havası Emo' dan <Eğil türkü sü) Bunla r sevgiy e, aşka ilişkin parçalardır. Baza n çözüm ·ka-

çırmakta aranır:

ww

Ek tı yena, be ez to bera, Ek tı nina, ez to ra bera! .Ez ka elban e xu pola ka, Deşta Gewr an parse ka, Zıxrey xun u to piya deka.

Gelec eksen gel, kaçırayım seni, Gelm iyece ksen, öyle olasın! Alırdım tefim i elime , Gevr an Ovası'nda dileni r, (•) 73


İkimizin nafakasını çıkarırdım.

Derd e xort an zewa cu Zeri Zeyn ebe, Zeyn ebe! Derd e keyn an yew lacu, Zeri Zeyn ebe, Zeyn ebe! Tu yena ez tu beru , Zeri Zeyn ebe, Zeyn ebe! Tı nina , ez seke ru, Zeri Zeyn ebe, Zeyn ebe!

te we .c

evlen mekt ir, Güze l Zeyn ebim , Zeyn ebim ! Kızların ki bir oğul edin mekt ir, Güze l Zeyn ebim , Zeyn ebim !

om

(Gov end havası Emo 'dan)

Delikanlılann dileği

w. ne

Gele ceks en kaçırayım seni, Güze l Zeyn ebim , Zeyn ebim ! Gelm ezse n ben ne yapayım, Güze l Zeyn ebim , Zeyn ebim ! de söyle CBir oyun havası. Piran , Palo , Genç yöre lerin nir). çıktığı sıralarda (Şeyh Sait Şu türk ünün ise Şapka Yasası ndiği anlaşılıyor : :ayaklanması döne mind e> söyle Daye ez Ehm ede Mus e Ağan u, Mıri bıgır tıfıngane mod eliya nu, Eş Şewqa xu kata ne nanu ...

ww

Ana, Mus e Ağan'ın oğluAhmed'im ben Bana getir mod eli tüfeğimi, ... Şapkayı kafa ma koymayacağım en) erind (Palo köyl acısını dile getir en türk üler Şeyhliği konu edin en, gurb et ik kuru mu çarpıcı de vardır. Şu teker lerne de söm ürüc ü şeyhl bir biçim de dile getir iliyo r: Şexenı Şe Eli Zara n u, Şexe tuya n u goza n u, Çiy qelb ara ne zanu , Ne pir u ne cıwan u.. . Şeyhim şeyhEliye Zaran'dır ,

74

j


.c om

Du t ve cev iz şeyhidir o, Gö nü lle rde n bir şey anl am az, N e gen ç, ne yaşlıdır o. (Dicle kö yle rin den ) Oy un havaları iki tür oy un a gö re uyarlanmıştır. Ün lü cgoven d» oy un u ve «Nazo,. de ne n oy un içi n pe k çok tür kü var dır : ZIR AV (3J ' Leyro, ley ro, Zıra ve, Da y del ile Zıra ve. Tı zıra va y Ad o na, Leyro, ley ro, Zırave. Tı qısmeta eze ban a, Da ye ley ro Zırave. Zırav şuna qırçıki, Zırav şuna izımi,

we

Da ye ley ro Zırave. Da y del ile beb ave . Çe nd res ne y de yr lazım i, Le yro ley ro, zırave.

ne te

Ya vru m, yav rum , nar ini m, An am , nar ini m. Se n Ado'ların na rin isi n Ya vru m, ya vru m, nar ini m.

Bakarların kısmetisi n,

ww

w.

An am , ya vru:m, nar ini m. Çalı çırpıya gid er nar ini m, An am , yav rum , nar ini m. Od un a gid er nar ini m, An am , bahtsızım. On a bir ka ç ip ger ekl i, Ya vru m, ya vru m nar ini m. Elıdine He sen i osp ar ü, Le yro ley ro, Zırave . wayıre ma yin da ça r u, Le yro ley ro, Zırave. Hewşe Eld ini mışmış i, Leyro, ley ro Zırave. Me rat i tal ü tırş i, Leyro, ley ro Zir ave . Ne ke Eld ini bırışi, Leyro, ley ro, Zırave.

75


dır Hasanların-Elidin atlı

ww

w.

ne te

we

.c om

Ya vru m, ya vru m nariİıim. ibid ir, Alnı akıtma kısrağın sah Ya vru m, ya vru m, nar inim . Eld in'i n avl usu nda kayısı, Ya vru m ya vru m, nar inim . Me retl erin tüm ü acı-ekşi, Ya vru m ya vru m, nar inim . Eld in'i n dişleri dök üls ün, Ya vru m ya vru m, nar inim . (Ha ni yör esi köy leri nde n) öyk ü» ı tür kül erd e «tü rkü lü Oy un havalarının dışındaki baz erin kül Wr nite lik gen el ola rak Ku rm anc niteliği gör üyo ruz . Bu vir tas gen elli kle uzu n olu p geniş de hak imd ir. Bu tip tür kül er u n öze lle gen eli birleştiren, çoğ lere yer ver irle r. Bu tür kül eri dile kül erd e ayrılık ve gur bet de kez acıklı bir öyk üsü olu r. Tür son ını Yaz dir. leyişi biç imi nde get iril ir. Bazıları karşılıklı söy ü bun a bir öm ekt ir. nun a aldığımız gıdiyan tur küs tara f, bunların çalgı eşliğin­ Zaz a tür kül eri nde aksıyan bir tu, ·çalgıyı gün ah diy e nite ley en de söylenmeyişleridir. Bu nda imkes vi etk isi vardır. An cak ale tuc u din adamlarının büy ük gib i çalgıla­ lama, kem an, kav al de dur um farklıdır. Ora da bağ rm eşliğinde tür kü söy len iyo r. gün lere gelmiş,, diy or Ru hi «Tü rkü ins anl a başlamış; bu , çağımız~ mizde bunların çoğunu Su. Zaz aca tür kül eri diniediği Çü nkü birçoğunda ünebiliriz. da söylenmiş tür kül er diy e düş hal en yaşa­ mişte yaşamış ya da geç en kişi adları, yakın geç racak , hal k arasında, aşklar, kah ma kta ola n kişilere aitt ir. An tür i i yen r ve tür lü felk etle rle ilgi li yen manlıklar, aya kla nm ala ığı ün çok esk i kay nak lar a dayand kül er doğsa da bir çok tür kün uz­ kus kuş ığı ald iler den çok şey hat ta bazı yen i tür kül eri n. esk ve eri kül tür alk şöyle diy or: «H dur . Em est Fis che r, bu kon uda gei esk ü) e gör e değişir bu ölç hal k sanatı çoğunlukla (ülk esin k r ara sm da yaratılır ... Ne hal lyn ekl erin yaşıyageldiği köy lüle in biç iml erin i rı ilk ger çek ve kes tür kül eri, ne de hal k oyunla ele r değiş­ a sür eci nde bir çok ker kor uya bili rler . Bu nla r yayılm çoğu zaa am ~iş, değişmelerle zenginleş miş, kim i zam an bu lik edi n.ış ve iç bayıltıcı bir nite ma n da ucuzlaşmış, bayağılaş:rp önc esi bir .çekül eri nin pek çoğunda, tar ih mişlerdir ... Ha lk tür aya kla nson ra kim i sınıf çatışmaları ve kirdeğin üst ünü , dah a 76


ma lar dan , kim i · de sınıflı top lum dak i boz ukl uk ve çür ükl ükl erden gel en birtakım kab ukl ar kaplamıştır.» (4) Ku rma nci hal k tür kül eri nde n bir böl üm ü Cem ila Cel il (So vyet Kü rtle rin den ) ve M. E. Zaz a tarafından der len ip notalı ola rak yayınlanmışlardır. An cak Zaz a-K ürt tür kül eri için bug üne 'dek böy le bir çalışma yapılmadı ğını sanıyo

et ew e. co m

ruz.

BiÇ iM YÖ NÜ ND EN ZA ZA TÜRK ÜLERİ

ww w. n

Zaz a-K ürt tür kül erin de kaf iye düz eni böl gen in şivesine göre uyarlanmıştır. Aşağı-yukan düz enl i hec e ölç üsü kullanılır. An cak tür kül eri n birkısmında kısa mısralann yanısı ra uzu nt mısralar da bul unu r. «Sewci ker do esk ere esk ere Muş i He ro tere s to ne ver da ez bıbu day kay derguşi» Sev ket ti Muş ask erle rin i, Ter es ada m, beşik sah ibi olm am a fırsat koy ma dan . Tü rkü ler old ukç a tek düz e bir biç imd e sür er. Bağlantılar, gen elli kle tüm Kü rtçe tür kül erd e görüldüğü gib i «em an em an» , «da ye» , «ex le le», «lemıne» gib i söz cük leri n yanısıra, Zaz aca «le yro lur i», <<lac ek''• «ere» key ne», ,,gıdi» söz leri yle de sağlan ır. Tür kül erd e kadın adl an çok ça kullanılır: He re Me ym e, Me ym e, Me ym a'y xal i, Aluşke fırtıqali, me ym a'y xal i, Çıme si ya yi ma ri, Me ym a'y a xal i. .. Hey Me ym e, Me ym e, Me ym e, dayı kızım Me ym e, Por tak al yanaklı dayı kızım Me ym e, Yılanımsı kar a göz lü dayı kızım Me ym e ... (Go ven d havası, Ma den -Er gan i yör esin den )

He re Eyşe, Eyşe, Eyşe He re Eyşe, ceğra weşe Baw ke Eyşe şıyu Ede na wu De yri çınaw çm a ard wu ...

He y Ay şe, Ayşe, Ayşe, He y Ayşe, hoş içim li sig ara Babası Ad ana 'ya gitmiş On a nel er nel er getirmiş ... (Na zo, oyu n havası, Dic le köy leri nde n)

77


BENZETMELER

et ew e. co m

r. Sevg ili baza n zere nc (kek lik) diye adlandınlı Day, koy ma ko du hünık u, Zere nc koy ma pel tenık u. Dest e to bigu beru doxt ore suku , Çay to dece nu wa daru kwu. Hey anam , bizim dağımız serin dir gibid ir. Kekliğim, dağımız ince yapr ak a götü reyim , orun dokt ır rbak Diya Elin den tutup Acını dind iren derm an verir . (Palo -Dicl e köyl erind en) sevil en, hoşla­ Benz etme lerde raha t hare ket edili r. Sevg ili, Emo türk üsün de nan ne vars a ona raha tça yakıştınlır. Örneğin annın çadın­ başl kuyu üne, üzüm olduğu gibi bayır bağlarının na benz etilir . Em Emo , Ema mira n Engu ra rez de hira n Çadıra serd e bira n W ere kala n u pira n Va yenu , xımxımnenu, Xiçe bana nşnenu, Zerb ey beri legn enu.

ww w. n

Bane ca erdi yu Zerb ey ca Ereb i yu. Yara ca zerre d di yu. Pey band e to tuye ri Tu arda çaşe heri ...

Erne Emo , Beyl erin Emo 'su, Bayır bağlarının üzüm ü, Kuy u başlannın çadırı, Yaşlıların yiyeceği. Vınlayarak

rüzg ar esiyo r,

Dök üyor damların çakıllannı, Kapının sürg üsün ü sallıyor. Evi tek katlı, Sürg üsü Arab idir. Sevg ilisin i görmüşler içerd e.

78


Damının ardında dut ağaçlan Doğurduğun eşek sıpası. ..

om

<Em o'da n, Eğil türk üsü) Ada m öldü rme olaylannı kon u edin en türk üler de de uzu n tasv irler e girişilir, olay kişinin gözl eri önü ne seril ir. Kuç ay Qıllan huk u muk i, Haji tede kow t u çok i. .. Qıllan

sok akla n eğri büğrü, orda , dizü stü ... (Dic le köy lerin den) Bu tip ada m öldü rme olaylarını ya da kan davalarını anla tan türk üler gene llikl e ağıt niteliğinde olup ölen in bir yakını çökmüş

tarafından yakılmıştır.

e. c

Haji

et ew

Şefeq sı bay pro dayn i, Mih e'm feke golı wer ra dayn i, Tere s El Hes si xwu ben ded e Mıhde mı nayn i, Tıfıng Meh med mı ra nay ni. ..

Tan vak ti ağarıyordu, Meh med im gölü n suy unu salmıştı, Körolası El Hes pusu kurmuş tu ona, Sıkıyordu tüfeği Meh med ime ... (Gen ç yöre sind en) GIDİYAN

ww

w. n

Bu türk ü Palo bey lerin den Ziya Bey 'le evle ndir ilme k istenen, ama ona varm ak istem eyen , sevd iği delikanlıdan uzaklaş­ tırılacağı için yakınan bir gen ç kızın ağıt tarzında söyleyişiyle orta ya çıkmıştır. Tür kün ün kafi ye düze ni, görüldüğü gibi , hemen hem en aynı sesl e sürü p gitm ekte dir. Day e, gıdiyanu, gıdiyanu, Hel a mı va: Der d u kulo be derm anu . Mal a fele ke ni zeri yanu . Ez ne zanu , ez se van u Ez derd e xu may xu ri van u .. - Hela keyn e, sebi yu, çı bıyu? - Day e, derd e mı gıranu: Ez veca w berrıha key data nu, Ez how na u çuta y raye ranu , Ne gela n u ne ged anu (5 ) 79


ww

w. n

et ew

e. c

om

Ha yen a zon cay tola zanu , Ay wer e Ziya Beg e Bağincanu, Ay biy zi lace Fata Hey derc anu . zanu . Feg et gew derd u kul u meq sede mı ne u. an derc Der d u kule mı lace Fata Hey Ez ne genu Ziya Be ge Bağincanu, Ez ne gen u eni tuyw ere Bağincanu, Ez gen u lace ke Pira ncan u. Day , ez how naw u duz e eni şıqanu, Day , ez how naw u tuxm e eni şıqanu. Day wes ar qeda w, arnınan u. Day , yere wu roj awa n ü. Sey ay telü y gırewt feke raye ranu , mel spiy anu. Adır big ü key mar day mex Mı mıl dı bew ay mırjananu, Mı dest dı bew ay bazınan u, Mı dest dı bew ay bazınanu, kıftanu. Mı poro siya ver rad a w sere , şonu Day tı izne mı bıda ez - Çem e Akr ag tarr u teze wu. Hel a daye , gıdiyanu, gıdiyanu, Hele derd ü zavo , çew ne zanu . wu, Cer o veca .yew lace k ü qol ü qul ü siya -tale Va: «He re key ne tı şona ça wu?» taro teze WU.» Mı va: «Lajek, ez şona Çem e Akr ag, ma şeri enu ko ru." bıdı Va: «Here keyn e, geyrı, dest e xwu «He ro laje k ma şeri eno ko ı::u Ko rışişe vara ni bıdo mm ü to ru." «He re keyn e, rışiş vara ni bıdo mm u to ru, Tı şeker niya ez to boru . De hay de hayd e, zere ncay mm .,. , Day mı va: «ez sere y xwu geno xu ri şonu Mı di, ez harn ew dew i mıyano. i, Hel a day, mı sere y xwu gırot u ez rage yran yni, Hel a day ez dew ra veca Day mı parç ine rezo xele snay ni, Hela mı sere y xwu kerr i veru nayn i, i. Mı derd e xwu kerr i ri vayn , ayni hell Ker re derd e'm ver ri ri kele may ni. feqi mı Enu dar u ber qay de Day , wes ar qed a u·arnınan u. anu. Şare ma bar kerd o şonu koy

80


te w

e. co m

Ez neweşe perişanö. Xwu ro pey hovn eno duze fılhananö, Heta keri yo pese xwu rona niyu . Ez rese y xwu geno xwu ri şonu, Ez ne zanu ez sera şonu. Ez kew ta kıkran ü lema miya nu, Ez şiya lewe y Kowle Kalm usan u, Ez how na'Y lewe y Kow le Teye ranu , Ez ina how naw cardı yeno refe keyn anu, Ez ina how naw cardı yena cerg a keyn anu. Ref keyn ane Xey lanc an u, Man eni werd eke gola nu. Ez şiya kow ta ay keyn a miy anu Ez ene xwu ri derd e xwu vonu Mı di veca y çuta y cendırmanu, Day , bıra ez tırki ne zanu , Ez seni ceba be eni tere san danu ? Leyr o leyro , leyr o luri, Ez heyr ane şarde duri , Mı çımi kerd i kılway komıri. Türkçesi: GIDİYAN

ww

w.

ne

Ah anacığım ah! Deri m ki: Bu çare siz bir dert ve yaradır. Şu güze l kızların kade rine bakı n. Bilm em ki, ne diye yim. Derd imi anam a açıyorum. - Kız ne var, ne olmuş? - Ana acım büyü ktür : Çıktım arnc am gilin balkonlarına , Çift yol ağzına baktım , N e gele n var ne gide n. Ama bir çift delikanlı geliy or işte, Önd eki Bağin'li Ziya Bey, Diğeriyse Heyderan'lı Fate 'nin oğlu. Ama kims e yaramı, acımı, isteğimi bilm iyor , Ben im derd im Heyderan'lı Fate 'nin oğlu . O Bağin'li Ziya Bey' e varmıyacağım. Varmıyacağım o Bağin'li dut yiyiciye. Ben Piran'lı oğlana varacağım. 81


te w

e. co m

Ana, baktım şu tarlaların düzü ne, Ana, baktım şu bölük bölük tarla lara. Ana, baha r bitti, yazdayız artık. Ana, ikindi-akşam üzeri , anna. Çalıların gölge leri düşmüştü yol ağızl . Evler i yanası şu beya z tülbe ntlile rin <kıZlann) anası · Boyn urnda merc anlar , Koll anmd a b,i.lezikler, Kara saçlarımı omuz lara salmışım İzin verir sen Ana, gid!=lceğiın , Akra g suyu na doğru, taze semi zotla n var oranın. Ah anacığım, anacığım, Kims enin bilmediği yığınla dert ve acı. bir delikanlı Aşağıdan geldi kara yağız, topaç gibi «Kız nerey e gidiy orsun ?» dedi. «Taze semi zotla n için Akra g suyu na, .. dedim . dedi. «Hey kız, boş ver, tut elimd en kaçalım şu dağlara,• «Hey oğlan, gider sek şu dağlara doğru, Olak i yağmur çisele ye üstüm üze.,. «Kız, varsın çizel esin yağmur, Şeker değilsin ya yiyey im seni! Hayd i hayd i, kekliğim benim .» Derim ki ana: Alıp başımı gider im. Bir baktım, köyü n içind eyim .

ne

Alıp başımı ~zaklaştım ,

ww

w.

Köyd en çıkıp Bağ çitler ini arka da bıraktım . Başımı bir kaya ya dayayıp Derd imi ona açtım . Kaya acımdan öyles ine eridi Tüm kaya lar, ağaçlar dile geldi ler. Ana baha r bitti, yazdayız artık , Bizim kiler bağladı denk leri, dağlara göçü yorla r. Ben hasta ve perişanım, ğe , Bakıyorum ardımdaki nadaslı düzlü

Sürü ler durd urulu p denk ler çözü lünce Başımı alıp gidiy orum Nere ye gittiğimi bilme den. Orm anlar a, dağa-taşa düştüm , Vardım Kalm usan tepes inin başına, Seyr ettim Teye ran tepes inin sırtlannı, Bir de baktım inme kte bir kız kafile si,

82


Bir de baktım inm ekte bir kız Heylan'lı kızlardan bir grup ,

dizis i;

Göl lerd eki örde kler misa li. o kızlarm arasına Tam derd imi onla ra açac akk en Baktım karşımda bir çift can darm a ! Am a ana, Tür kçe bilm em ki ben , Bu tere sier e ne ceva p vere yim ? Ley ro leyr o, leyr o luri , Hayranıyım gurb et ehli nin, Göz lerim kızarık kor köm ür gibi. (1) Lek an : kara batınamayı sağlayan bir çeşit örgü lü ayak~ kabı olup özel likle kış gün lerin de karın fazl a olduğu yerl erde giyi lir.

e. co m

Karıştım

ww

w.

ne

te w

(2} Gev ran Ovası <Deşta Gew ran) , Diya rbakır'ın kuze yini kap laya n ova ya deni r. (3} cZırav,. aslında şebboy çiçeği olm akla birli kte bura da kız adı ve aynı zam and a da zari f, nari n anlamında bir sıfat olarak kullanılmıştır. (4) Ern st Fisc her, Sanatın Gerekliliği (s. 86-93}, Kon uk Yayınları, İstanbul, 1974 . (5) Tür kün ün aslında Tür kçe olar ak ayn en geçm ekte dir.

83


e. co m

SOSYAL AFET · DOGUDA BiNLERCE ÖLÜ

te w

sarDergi miz baskıya verildiğinde Doğuanadolu bir kez daha rbinle ölü, ce binler m depre n sıldı. Van, Ağrı ve ilçele rini sarsa ı bırakt ya karşı karşı e ce yaralı ve binle rce insanımızı da ölüml arkasında ... yerle Depr emin daha ilkgü nlerin de onbin e yaklaşan ölüml er, rihtiya lar, çocuk k bir olan ilçele r ve köyle r, kimse siz aç ve çıpla yurt ve içi lar, haber alınamayan yüzle rce köyü n durum u ... Yurt ulaştı­ ında zaman sine bölge m depre dışından gelen yardırnların en, yeni olan şeyler değil, rılmaması vb. bütün bunla r yeni görül urduğ u sonuçlardır. oluşt yılların baskı ve zulü m düzen inin

bir zama n kesit i içeris inde Doğu 'yu beş k ez sarsa r dep{ Van ve rem Varto , Bingö l, Kiği, Lice, Doğu beyazıt, son olara! için en mız halkı en, ed erk Ağrı'da topra k damlı evleri yerle bir yıkıcı sonuçlarını gerid e bıralnyor ... y ol a çan depre mieDoğuanadoluda sık sık büyü k hasar iara lığın, katrin sonuc u birer rastlantı değil , geri bıraktınnış dır bu komerli sömü rü düzen inin doğal bir sonuc udur. Yıllar ' · rce insanı nuda uyan lan hüküm etleri n, peşisıra gelen ve on binle ler karşısındaki vurmızı enkaz lar altında ölüme götür en d eprem uygulamanın sonuc udur. dumduymazlıkları elbett eki belli bir rolere terk edilişinin insanlarımızın bile bile böyle sine k itlese l ölü

ww

w.

ne

Kısa

izahi olana k

dışıdır.

z­ Bir yılı aşan Lice felak etinin enkazlan, daha kaldınlama müme ken, Van ve Ağrı'da oluml u bir sonuç bekle m enin elbett yaral akün olamıyacağını aklı başmda herk es bilir , Lice'd e değil idüzen talan bu en leştir derin rın sanlması, bu yaral an dahad a ü"Hük emez. şünül dü nin, Van ve Ağrı'da farklı davra n acağı

84


met irni z güç lüdü r, yar alar kısa zam an da sarılacak, kim se iska nsız bırakılmayacak" sözl eri, söy leye nler i utandıracak kad ar tekrarl ana cak . ve istis ma r edilecel~:tir. Tal an ve söm ürli düz enin in, büt ün bu olan lan doğal karşıla­ Anc ak halkımızı bile bile ölüıniere götü ren uyg ulam alar a artık halkımız sess iz kalmıyor, O, zulm ün, baskının, söm ürü nün , «doğ al afet leri n» olmayacağı düz eni ken di nasırlı elle riyl e kur may a doğ rulu yor. Hal ktan yan a tüm güç leri n Van 'da, Ağrı'da halkımızın yanında olması bir yur tsev erli k göre vidi r. Van Kült ür v e rak bas m a yapt ığı

.c o

m

masını yadırgamıyoruz.

Yardımlaşma Derneğinin

aç ıklamayı

ayn en

dep rem le ilgil i ola-

yayınlıyoruz:

we

BAS INA AÇI KLA MA

te

«Va n'da ki dep rem in baş soru mlu su yıllardır halkımızın üzerind e baskı ve taha kkü m kur an söm ürge ci-g eric i iktidarlardır. Van ve çev resi nin yıllardır t ehli keli d epr em bölg esi olduğu bilindiği hald e geri ci ikti darl ar en ufak bir t edb ir almadıkları gibi, bölg e halkını bu kon uda uya ran ve eğitme girişiminde dah i bulunrnam:H?lardır. Zate n bek lene mez di de ... Muradiye-Çaldır an ve çev resi nde can kaybının en büy ük ned eni dep rem şiddeti değil, halkın çağdışı mağ a:~::a tipi kon utla rda oturmasının sebe p olduğu apaçık

ne

ortadadır.

ww w.

Doğ u-Anadolu 40 yıld an bu yan a Erz inca n, Var to, Bin göl ve Lice gibi büy ük dep rem ler geçi rmiş, onb inle rce insanın ölüm üne sebe p olmasına rağmen, ned en Muradi ye-Çaldıran hala mağara tipi yı ğına evle rde kalmaktadır?

Bu gün dep rem den kur tula bile nler inde açlık, soğuk ve hastehl ikes i ile karşı karşıyad ırlar. Geç miş dep rem fela ketl eri bize söm ürge ci-g eric i iktidarl arın dep rem fela ketz ede leri ne nasıl ilgis iz kaldıklannı göstermiştir. talık

DERNEGİMİZ FEL AKE TZE DEL ERE GiY ECE K, İLAÇ ve YiYEC EK Y ARD lM KAM PAN Y ASI AÇM IŞTIR. Der nek mer kez inin bulunduğu Mir alay Nazımbey Sok ak No. lll - Yen ima hall e - ANK ARA adre sind e gün ün her saat inde göre vli arkadaşlarca yardım kab ul edil mekt edir . Dev rimc i, dem okr at kişi v e kuruluşl arı, Dem okr atik kitle örgütl erin i, Sendikaları, mes lek odalannı ve tüm yardımsever hal-

85


kımızı

Çaldıran

Depr em Fela ketz edel erini n

yardımı­

çağınyoruz.,.

25.11 .1976

we

.c o

m

Van İli Kürl tür ve Yardımlaşma Derneği lV. K. Y. DJ

ne

te

Van ve Ağn'ya yardım için, TÖB -DER 'in Zira at Bankası Van Şubesinde açtığı211 nolu hesa p numarasını okuyuculanmızın bilgi sine suna nz.

ww w.

na

Mur adiy e-

DE TÜM iLER iCi VE DEVRİMCiLERiN HİZMETiN BEVİ ÖZG ÜRL ÜK KİTA

86

LALE PAS AJI NO: 3 POL ATL I/ ANK ARA


om

ew e. c

töb-der

BAGIMSIZUK, DEMOKRASi, BARIŞ

TÜM ÖGRETMENLER BIRLESME VE DAYANISMA DERNEGİ

et

.__ucıMS-ızu_ıou-ıoıR-Aii..._"-"Iz_*'_.,ıuiıc· uu-lsieııı.....ll

töb-der ÇlKTI

w. n

ww

ve ÖZGÜRLÜK MÜCADELESiNDE

TAKVİMİ Fiyatı

25 Tl.

% 20 Ödemeli gönderilir

isteme adresi: M. Kemal Buluar•14/1 Yenişehir-ANKARA


om

ew e. c

et

w. n

ww

'•


ne

w.

ww te we .c om


覺hnii~fik

ww

w.

ne

te we .c om

~~UJ~~

10 Lira


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.