344

Page 6

Sayı: 344

Yürüyüş 23 Aralık 2012

6

Denilebilir ki, intikam bıçakları tecrit hücrelerinin duvarlarında bileylendi... Erdal, Hasan Selim ve İbrahim feda ruhlarını o hücrelerde gün gün biriktirdiler. Düşmanın tüm aşağılık uygulamalarına bir gün bunların hesabını soracaklarına inanarak direndiler. O yedi yılda neler neler yaşandı. Ne kahramanlıklar yaşandı. Ne zulümler görüldü... Ölümü yenmek için, feda eylemlerinin başarıya ulaşması için, tırnaklar zorla takılan serum hortumlarını kesmek için uzatıldı... Kanlar duvarlara oya gibi umudun adını işledi. Sağır kulaklar duysun görmeyen gözler görsün diye yedi yıl boyunca direnildi bu ülkede... Dünyanın hiç bir yerinde direniş bu kadar sürmedi. O yedi yılda öfkemiz o kadar büyüdü ki, teslim olmama geleneği ile büyüyen direnişçi tavrımız koşulsuz kendini yeni fedalara dönüştürdü. Evet, herkes bir yolunu bulup uzlaşırken, silah bırakmak için kırk takla atarken biz feda ruhu ile savaşmaya ve feda eylemleri yapmaya devam edeceğiz. Önümüzde tamamlanması gereken iki tane görev var: Birincisi; yakın vadeli olan. Şehitlerimizin hesabını sormak. Onları adaletsiz bırakmamak... İkinci; devrim yapmak. Onun için feda ruhu ile savaşamızı büyütmek devrim isteğimizin en somut halidir. Şehitlerimizin intikamını almak için 19 Aralık’tan bu yana yaşadıklarımızı unutmuyoruz. Unutturmayacağız. Sorumlularından hesap sormaya yeryüzünde bir tane Cepheli kalsa dahi devam edeceğiz... 122 şehidimizin hesabını sormak istiyoruz. Birikmiş hesaplarımızı sormak istiyoruz. Düşmanlarımızın rahat yüzü görmesini istemiyoruz. Engin’i katledenlerden, Ferhat’ı sakat bırakanlardan hesap sormak istiyoruz. Seyhan’ı kömür haline getirenlerin bir gün bile yaşamalarını istemiyoruz. Birgün kapılarına dayanıp hesap soracağımızı unutmamalarını istiyoruz. Düşmanlarımız emin olsunlar ki, onları cezalandırmak için bir günümüz bile eylem yapmayı düşünmeden geçmiyor. Biz devrim yapmak istiyoruz. Bunun

için emperyalizmin onun politikalarından yeni dünya düzenini, Büyük Ortadoğu Projesi’ni boşa çıkaracağız. Adaletsizliklerinden, haksızlıklarından, aşağılamalarından, namuzsuzlarından, hainliklerinden, daha fazla kar elde etmek için azgınca kurdukları yağma ve talan düzeninlerinden nefret ediyoruz. Onlarla uzlaşmayacağız, savaşacağız. Bu ne demek? Emperyalizmin devasa gücüne karşı gelmek, yani daha fazla bedelleri, daha fazla fedaları göze almak demektir. Emperyalizmin ve oligarşinin politikalarına karşı çıkmak, devrim yapmak için solun, Kürt milliyetcilerin kirlettiklerini, lekelediklerini temizlememiz gerekiyor. Halka yaydıkları umutsuzluğu dağıtmamız, devrimi yapmak için tek yolumuz olan silahlı mücadeleyi yeniden yerli yerine oturtmamız gerekiyor. Halka devrimcilik adına yapılan ayak oyunlarını ters yüz etmek istiyoruz. Ve halka güven vermek onun desteğini almak istiyoruz. Devrim yapma isteğimizin onlarda karşılık bulmasını istiyoruz. Bunun yolu da devrim yolunda kendini feda eden devrimcilerden geçiyor... Biz varız demek ve halkla birlikte bu yoldan devrime yürümek istiyoruz. Bizi bu kadar güçlü kılan tarihimiz ve manevi değerlerimiz 43 yıllık tarihimizin her satırının sınanmış olması, şehitlerimizin feda ruhu ile kazanmak için binlerece şehit vereceğimize ve bunlardan korkmayacağımıza inanıyoruz... Stalin 22 milyon şehit vererek vatanını faşistlerden temizledi. Biz de binlerce şehit vererek devrimin olacağına inanıyoruz. 7 yıl direnirken, bunun devrimimizi güçlendireceğini biliyorduk. Bizi ileri taşıyacağına inanıyorduk. Bugün attığımız her adımda büyük direnişten güç alıyoruz derken boşuna demiyoruz fedayı onlardan öğrendik alanlara binleri toplarken bunun kendini feda edenlerin ahtı vefası olduğuna inanıyoruz. Halkımızın kahramanlarını unutmayacağını bizi en zor anımızda yalnız bırakmayacağını inanıyoruz. Biz halka, halk bize güveniyor. Biz halkı seviyoruz. Onlar bizi... Halk

ve vatan sevgisi olduktan sonra hiçbir şeyin bizi engellemeyeceğini biliyoruz. Feda kuşağını kuşanarak savaşa giren feda kuşağının kahramanları 122’lerimiz, tüm şehitlerimiz çok onurlu bir tarih bıraktılar. Almak istediğimiz kadar güç tarihimizde mevcut. Almak istedikten sonra herkese yetecek kadar var... Mahirler’den, Dayı’dan, Apolar’dan, Niyaziler’den, Sabolar’dan, Sinanlar’dan, İbililer’den, Fidanlar’dan ve yüzlerce şehidimizden aldığımız güç ile kendimizi feda etmekten çekinmeyeceğiz... Düşmanlarımız korksun! Dostlarımız sevinsin. Onlarca İbrahim’i Erdal’ı ve Hasan Selim’i bu ideoloji çıkartmaya devam edecek. ŞİMDİ FEDA ZAMANIDIR! ŞİMDİ HER ŞEYİ FEDA RUHU İLE SAHİPLENME ZAMANIDIR. BU RUH OLMADAN DEĞİL BİR MERMİ ATMAK, TAŞ BİLE ATILAMAZ! DAYI’NIN İSTEĞİNE BAĞLI KALACAK DÜNYAYI BİR KEZ DE TÜRKİYEDEN SARSACAĞIZ Sonuç: 1- Tarihimizden güç alacağız manevi değerlerimize sarılacağız... Bileceğiz ki en güçlü halkamız bunlardır. Bunlar bize aittir biz istemedikten sonra kimse bunları bizden alamaz. 2- Sürecimizin adı feda ruhu ile savaşmaktır. Feda ruhu kazanılabilir. Kimseye özel değildir. Kazanmanın tek yolu istemek ve kendimizi eğitmektir. 3- Şimdi feda zamanıdır! Şimdi her şeyi feda ruhu ile sahiplenme zamanıdır. Bu ruh olmadan değil bir mermi atmak, taş bile atılamaz! 4- Emperyalizm ve uşakları ile savaşın ideolojik bir savaş olduğunu unutmadan eğitimimizi asla aksatmayacağız... Geleceğimiz feda ruhu ile devrimcilik yapmakla bire bir bağlıdır. 5- Attığımız her adımın siyasi sonuçlarını düşüneceğiz... Siyasi sonuçlarını düşünmezsek kanımızı canımızı katamayız... (*) Megafon Nezahat: MKP Davası Kadın tutsakları temsilcisi. 19 Aralıkta askerlerin verdiği megafon ile PartiCephe Tutsakları’na “direnişi bırakın” diye çağrı yapan tutuklu.

MİLYONLARI ÖRGÜTLEYECEK


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.