305

Page 40

Liseliyiz Biz Genç’liler bu mücadelenin her alanında yer almışlar ve Türkiye devrim tarihine yazılmış kahramanlıklar yaratmışlardır. Çok daha fazlasını yaratacak güçleri, cesaretleri ve potansiyelleri de vardır. Gelecek Liseli Dev-Genç’lilerin de içinde yer aldıkları dinamik bir kitleyle yaratılacaktır. Düzenin küçümsediği, yok saydığı gençlik asıl gücüne devrimci saflarda görecektir. Onlara bunu göstermeli ve ikna etmeliyiz. Liseli gençlik, görev aldığı zaman onu yerine getirmek için canla başla çalışır. Coşkuludur, olmazcı değildir. Nasıl yaparım diye düşünür. Yeter ki onlara güvenelim, öğ-

retelim, görev verelim. Düzen halk çocuklarının yeteneklerini ve zekalarını küçümseyerek, onları yoz kültürün içine atıyor. Ama biz gençliğin nasıl bir yaratma gücüne sahip olduğunu göstereceğiz. Bunu, astığı pankartın indirilmesini geciktirmek için yaratıcılığını kullanan liselilerle göstereceğiz... Polis-idare-aile baskısı altında olmasına rağmen, yağmur-kar-çamur demeden imza masalarında bekleyen liselilerle göstereceğiz… Dernek basıldığında pencereden sloganlarımızı haykıran, işkenceye direnen liselilerimizle göstereceğiz.

Düzenin Yozlaştırma Saldırılarına Karşı Kendi Alternatiflerimizi Yaratacağız! Ankara'da çalışmalarını sürdüren Hüseyingazi Kültür Araştırma Derneği, Halkokulu çalışması başlattı. Çocuklarımızın bu düzenin kültürüyle, ahlaksızlığıyla, bencilliği ve yozluğuyla değil, halkın kültürü ve değerleriyle büyümesini amaçlayan, çocuklara derslerinde ve eğitimlerinde yardımcı olabilmek için çalışma yürüten Halkokulu, 19 Şubat günü düzenlenen film gösterimi ve kağıt katlama programıyla başladı.

Sayı: 305

Yürüyüş 26 Şubat 2012

40

Halkokulunun çalışmaları, asılan afişler, okul önlerinde dağıtılan el ilanları ve kapı kapı dolaşılarak yapılan çağrılarla duyurulmuştu. Halkokulunun ilk gününde, okula gelen çocuklar ve aileleriyle tanışılıp film gösterimine başlandı. Kung-Fu Panda 1 filminin izlenmesinin ardından çocuklarla kağıt katlama çalışması yapıldı. Ailelere ve çocuklara bundan sonra düzenli bir şekilde ders çalışma, koro gibi programların olacağı anlatıldı.

OKUYAN, SORGULAYAN VE BEYNİNDE YENİ UFUKLAR AÇAN LİSELİ DEV-GENÇ’LİLER FAŞİZMİN KARŞISINDA YENİLMEZ OLUR Düzen, liseli gençlik üzerinde sürekli yeni politikalar üretme çabası içindedir. En büyük politikalarından biri ise yozlaştırma politikasıdır. Bu politikayla gençliğin beynini uyuşturmaktadır. Bu politika gençliği özellikle liseli gençliği hayattan soyutlamaktadır. Düzen liseli gençliği hedef almaktadır. Çünkü liseli gençlik daha ilköğretimden yeni mezun olmuştur ve hayatı yeni yeni tanımaktadır. Tanımak için ise araştırma, sorgulama genel itibariyle öğrenme çabası içerisindedir. Geçmişini araştırdığı ölçüde de bu düzenin çarkının nasıl döndüğünü öğrenecektir. İktidar, yarattığı pis düzeni kimse öğrenmesin diye çarkını döndürmek için liseli gençliğin beynini internet sayfalarında, televizyonlarda yozluğun hakim olduğu diziler yayınlayarak, liseli gençliği uyuşturmakta ve yalnızlaştırmaktadır. Gençliğin ufkunu küçültmekte, düzen içerisinde düşünmesini sağlamaktadır. Ancak, liseli gençlik zamanını bilgisayar başında değil okullarda örgütlenme çabası içinde geçirendir, kendini eğitendir, geçmişini öğrenen, sürekli okuyandır. Liseli gençlik düzenin sunduğu yozlaştırma politikasına karşı kitaplarıyla alternatif olmalıdır. Liseli gençlik kitap okumayı seven ve sevdirendir. Çünkü bilir ki kitap eğitir, kitap liseli gençliğin ufkunu açar. İktidara karşı daha büyük düşünür, iktidara karşı yeni politikalar üretir. Ancak bu demek değildir ki her kitabı okuyacağız. Liseli gençliğin okuyacağı kitaplar düzenin sunduğu

kitaplar olmamalı. Çünkü düzenin bize okumak için sunduğu kitaplar bizim ihtiyacımız olan bilgileri değil, düzenin ihtiyacı olan bilgileri içeren kitaplardır. Böylece düzen için tehlike olmayan, tek tip bir gençlik yetişmektedir. Bunun içindir ki liseli gençlik halkı anlatan, halkların direnişlerini yazan kitaplar okumalıdır. Geleceğe dair umut taşıyan kitaplar okumalıdır. Bu kitaplar bizi yenilmez kılar. Okuyan, sorgulayan ve beyninde yeni ufuklar açan liseli gençlik yenilmez olur. Düzenin gençliği teslim alma politikasından etkilenmez. Bunu nedenle liseli gençlik sürekli okumalı, başkalarına okutturmalı, okumada seçici olmalıdır. Liseli intihar edenler; Eğitim sistemi intihar eden öğrencilerin katilidir! Erol Akçalı 16 yaşında bir gençti. Hayalleri, umutları vardı. Ancak 15 Ocak 2012 günü teşekkür belgesi alamadığı için intihar etti. Ailesinin teşekkür belgesi alamadığı için baskı yapmasından korkuyordu. Erol’da teşekkür almamasına üzülmüş, tek umudu intiharda görmüştür. Erol, 8. sınıfı bitirdikten sonra bir sene berber çırağı olarak çalıştı. Sonra ailesinin isteği üzerine Akhisar Kayhan Endüstri Meslek Lisesi’ne girdi. Ve daha 1. sınıfta intihar etti. Gençleri intiharı düşünmeye sevk eden ve bir kurtuluş olarak sunan, gençlerin katili, kapitalist eğitim ve sınav sistemidir.

ENGİN ÇEBER’İN


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.