PART‹ZAN 47/ Kas›m-Aral›k 2002
10 bikatlar, silah sanayiine dayal› ortak yat›r›mlar vb… Bilindi¤i gibi Ortado¤u ve Kafkaslar enerji ve petrol kaynaklar›n›n zenginli¤i dolay›s›yla baflta ABD ve AB’li emperyalistler olmak üzere birçok emperyalist haydudun yo¤un ilgisi alt›ndad›r. Emperyalistler bugüne kadar bu bölgelerde yeri gelince ulusal, yeri gelince dinselmezhepsel çeliflkileri kullanarak hem bölge halklar›n› birbirlerine düflürdüler, hem de bu çat›flmalar› bahane ederek “bar›fl”, “demokrasi” demagojileriyle bu bölgelere yerleflmeye çal›flt›lar. Gerçek olan flu ki, emperyalizm sorunlar›n çözücüsü de¤il yarat›c›s›d›r. Filistin prati¤inde bu gerçe¤i görmek mümkündür. Lübnan prati¤inde bu gerçe¤i hat›rlamak mümkündür. Bölge halklar›na gözda¤› vermek için ikide bir; Saddam diktatörlü¤üne yönelik güç gösterisi yapma, Rusya’n›n arka bahçesi olan kimi Kafkas ülkelerini silah deposuna çevirme politikalar›nda bu gerçe¤i görmek mümkündür. Ki önümüzdeki süreçte bu bölgelerde hem ABD’nin militarist sald›r›lar›na hem de emperyalistler aras› ç›kar dalaflmalar›na daha fazla tan›k olaca¤›z. Bölgedeki zenginlikler ve mevcut olan ulusal, dinsel-mezhepsel çeliflkiler emperyalist haydutlar için her türlü provokasyon ve sald›r› için nesnel zemin yaratmaktad›r. Bu konuda bugüne kadar bu bölgelerde yaflananlar yar›n neler olabilece¤i konusunda bize somut veriler sunmaktad›r. Militarizm bugün faflist diktatörlük için esas seçenektir. Nedenine gelince; ekonomik ve siyasi olarak kriz içinde olan egemenler, jandarmal›k rolleriyle kendilerini emperyalist efendilerine pazarlamaya çal›flmakta-
lar. ‹flte bu rollerini lay›k›yla yerine getirmek, yine IMF ve DB kararlar›n› pürüzsüz bir tarzda uygulamak için, içerde dikensiz bir gül bahçesi yaratmay› hedeflemekteler. Bundan dolay› grevler yasaklan›yor, Kürt ulusuna karfl› imha ve inkar politikas›nda ›srar ediliyor, hapishanelerde devrimci ve komünist tutsaklar katlediliyor. Yine içte artan toplumsal huzursuzluk nedeniyle, dikkatler d›fl sorunlara yöneltilerek ›rkç›l›k ve flovenizmi körüklemekte s›n›r tan›m›yorlar. ‹srail’den sonra bölgede s›n›r komflular›yla böyle sorunlar yaflayan ülke neredeyse yoktur. Nitekim egemen s›n›flar›n ideolojik planda pompalad›klar› ›rkç›l›k ve milliyetçilik zehiri MHP gibi bir partinin parlamentoda ikinci s›raya yükselmesine yol açt›. Elbette ki MHP bu yönleriyle teflhir olmufl bir simgedir. Yoksa di¤er birçok burjuva partisinin niteli¤i de bu partiden çok farkl› de¤ildir. Devrimci ve komünist hareket, Stalin sonras›nda, SBKP içindeki yeni burjuvazinin iktidar› gasp etmesi ile birlikte kendi içinde ideolojik planda derin bir tart›flma ve saflaflma yaflad›. Saflaflman›n bir ucunda Bolflevik Partiyi içten fetheden Yeni Rus bürokrat burjuvalar, di¤er ucunda ise Mao’nun baflkanl›k etti¤i ÇKP vard›. Uluslararas› komünist hareket bünyesinde yaflanan bu saflaflma, özünde devrim ile karfl›-devrim aras›ndayd›. Bürokrat burjuvalar ihanetlerini koflullar ile teorize ettiler. Sosyalizm maskeli bu ihanet çetesinin teorileri uluslararas› planda birçok devrimci parti ve örgütün gerçekleri görebilmesine engel oldu. Baflkan Mao’nun sürdürdü¤ü çok yönlü ve kapsaml› mücadele bu ihanet çetesi-
nin niteli¤ini önemli oranda a盤a ç›kartt›. Ama bir bütün olarak bu çetenin devrimci saflarda yaratt›¤› etki k›r›lmad›. SSCB’nin sosyalizmden kapitalizme geri dönüfl sürecinde yapt›¤› hatalara düflmemeyi planlayan Çin’li kapitalist yolcular, istikrarl› ekonomi politikas› ile %8-5’lik büyümesi ile Çin ekonomisini dünya devi yapt›lar. 1949 devriminin ateflinin büyütüp gelifltirdi¤i Çin ekonomisi kapitalist yolcu tercihi döneminde de ekonomideki geliflimi ile adeta enerjisini çok iyi bir flekilde kendi kapitalist yolcu amaçlar›na uyarlad›lar. Çin ekonomisi birçok anlamda devleflti. Dev tekelleri, özel ve devlete ait, en ucuz fiyatta kaliteli ürünlerle rakiplerini zorluyor. Ucuz iflgücü, zengin kaynakalar› ile jeo-politik, jeo-stratejik önemi ile adeta Asya’da rakipsiz. Hatta dünyan›n önündeki 15 y›l sonraki efendisi olaca¤›na kesin gözü ile bak›l›yor. Do¤u Türkistan’da ç›kan zengin petrol, do¤al gaz, uranyum kaynaklar›n› bir yandan ifllerken esas ihtiyac›n› d›flar›dan almay›, kendi kaynaklar›n› zor anlar›n ihtiyac› olarak bekletiyor. Keflmir’in yer alt›-yerüstü (özellikle uranyum ve do¤al gaz) kaynaklar›n›n oldu¤u bölgeyi PakistanÇin s›n›r anlaflmas› ile ilhak etti. Tayvan’da Guomindang’›n iflgali ile kurulan “Milletçi Çin”in ele geçirilip Tayvan’›n geri al›nmas›yla, son on y›la kadar %90 oran›nda “Asya Kaplanlar›n›n” elinde olan Uzakdo¤u pazarlar› flimdi Çin’in elinde bulunuyor. Çin’in Keflmir ve Tibet baflta olmak üzere en önemli bölgesel düflmanlar›ndan biri Hindistan, di¤eri ise Tayvan’d›r. Çin y›llarca uluslararas› iliflkilerde politikaya de¤il ekonomik ç›karlar›na a¤›rl›k