Kurtuluş Dergi Say-11

Page 16

Kurtuluþ

seçimlere veya seçilmiþ organlara üye eklenmesine, vb., ancak aþýlmaz politik engellerle karþýlaþýldýðý ve özel surette gereken istisnai durumlarda izin verilebilir;" (Parti Örgütü Ýlkeleri, Partileþme Süreci, s. 182) Bu yazýnýn tarihi de 1906 Þubat. Son bir "çeliþki" daha! "Rusya Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi demokratik çizgiler üzerinde örgütlenmiþtir." (Sosyal Demokratlar ve Duma Seçimleri, Partileþme Süreci, s. 186) Görünüþte Lenin'i kendisiyle epeyce çeliþtirmeye uðraþtýk. Bize göre bunlarýn hiç biri arasýnda bir prensip çeliþkisi yoktur. Kuþku yok ki, merkeziyetçiliði bütün haklarý kendisinde toplamak olarak alanlar için bu çeliþkiler içinden çýkýlmaz þeylerdir. Kimileri bunun iyi bir formülünü bulmuþ durumdalar: þartlar zorlaþýnca merkeziyetçilik artar, iyileþince demokrasi. Bu formülasyon tehlikeli olduðu gibi ayný zamanda da yanlýþtýr. Demokratik merkeziyetçilik lafýnýn demokrasi ve merkeziyetçilik diye ikiye ayrýlabilir bir yapýsý yoktur. Bu ayný "kýrmýzý elma" sýfat tamlamasýnda "kýrmýzý" ve "elma"yý soyutlamaya benzer, Eðer biz kýrmýzý ve elma kavramlarýný somut olarak bu iliþki içerisinde düþünmeye kalkýþýrsak tam bir idealizme, Hegelci idealizmin tipik bir örneðine ulaþmýþ oluruz. Hegelci idealizme göre elmadan kýrmýzýlýðý alýnabilir. Bunun alýndýðý gibi yuvarlaklýðý tadý ve diðer tüm özellikleri teker teker çýkarýlýr ve sonuçta yine elimizde elma kalýr ama bütün özellikleri alýnmýþ olduðundan geriye de hiçbir þey kalmamýþtýr. Somut olmak gerekirse elmadan sadece kýrmýzý elma olarak deðil, yeþil elma olarak da bahsedebiliriz. Ya da açýk kýrmýzý, koyu kýrmýzý olarak baþka ara nitelemeler yapabiliriz. Demokratik Merkeziyetçilik kavramý da böyledir. Nasýl elma kýrmýzý ve yeþil olabiliyorsa, merkeziyetçilik de demokratik ya da bürokratik olabilir. Kýsaca sorun ayný elmanýn niteliðinde olduðu gibi merkeziyetçiliðin niteliðindedir. Lenin'in muarýzlarýyla olan sorunu da Rusya'nýn somut koþullarýnda merkeziyetçilik sorunu etrafýnda dönmektedir. Muarýzlarý kendi zaaflarýný gizleyebilmek amacýyla sorunu ekseninden kaydýrýp demokrasi ya da baþka sorunlara getirdikçe Lenin alay ederek merkeziyetçilik konusundaki iddialarýný tekrar tekrar ortaya getirmektedir. 1898'de Rus Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi'nin kurulmasýyla merkez komitenin tümünün yakalanmasý arasýnda fazla zaman geçmedi. Parti örgütleri birbirinden baðýmsýz yapýlar

olarak uzun yýllar birbirinden fazla da haberi olmadan bata çýka faaliyetlerini kendi bildiklerince sürdürdüler. Aralarýnda ayný partinin parçalarý olmak dolayýsýyla bir ideolojik bað kuþkusuz vardýr. "Gittikçe açýkça görüldü ki, yönetim kurullarý arasýndaki salt ideolojik bað yeterli deðildi. Gerçekten birleþmiþ bir parti yaratma gereði, yani 1898'de kendi ortaya koymuþ olan þeyi gerçekleþtirmek, giderek daha ýsrarla belirginleþti." (Lenin, Bir Adým Ýleri, Ýki Adým Geri, Sol Yayýnlarý, s. 288) Ancak ikinci kongrede ortaya çýktý ki, Bolþevikler dýþýnda hiçbir grup birleþik bir partiden, Rusya þartlarýnda devrimi hazýrlama görevini üstlenecek bir örgütten yana deðildir. Bu noktada sorun örgüt olmayý kabul edip etmeme sorununa dönüþmüþtür. Üyelik maddesi üzerine olan tartýþma da tamamen bu sorunun türevinden baþka bir þey deðildir. Lenin Rosa Luxemburg'a verdiði yanýtta bunu þöyle anlatýyor: "Örneðin yoldaþ Luxemburg, benim kitabýmýn 'uzlaþmaz bir merkeziyetçilik' görüþünün açýk ve ayrýntýlý ifadesi olduðunu söylüyor. Yoldaþ Luxemburg, böylece benim, bir örgütlenme sistemini, bir baþka sisteme karþý savunduðumu varsayýyor. Gerçekteyse böyle deðil. Kitabýmýn ilk sayfasýndan son sayfasýna kadar, ben makul herhangi bir parti örgütü sisteminin temel ilkelerini savunuyorum. Benim kitabým, bir örgütleme sistemiyle baþka bir örgütlenme sistemi arasýndaki farkla deðil, herhangi bir örgütlenme sisteminin parti fikriyle tutarlý bir biçimde nasýl korunacaðýna, eleþtirileceðine ve düzeltileceðine iliþkindir."(age, s. 282) R. Luxemburg'un "Bir Adým Ýleri..." üzerine yazdýðý yazýya Lenin'in verdiði bu yanýtta çatýþmanýn ne üzerine döndüðü açýkça görülmektedir. Bolþeviklerin dýþýndakiler federatif bir yapýnýn savunucusudurlar ve Lenin böyle bir yapýyý parti örgütü olarak, bir örgütlenme sistemi olarak asla benimsememektedir. Parti olacaksa mutlaka merkezi bir yapý olmak zorundadýr. Baþka her tür yapýnýn örgüt, parti mantýðýyla bir arada düþünülmesi olanaksýzdýr. Yine Rosa Luxemburg'un çatýþmayý, "Ruslar arasýnda merkeziyetçiliðin derecesi üzerine bir çatýþma"ya indirgemeye kalkýþmasýna cevaben, "Yoldaþ Luxemburg, Rus Sosyal-demokratlarý arasýnda, birleþik bir parti gereði konusunda iki ayrý fikir bulunmadýðýný, tüm tartýþmanýn merkeziyetçiliðin derecesi üzerine olduðunu söylüyor. Gerçekteyse böyle deðil. Eðer yoldaþ Luxemburg, çoðunluðu oluþturan birçok yerel parti yönetim kurulunun önerilerini öðrenme 16


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.