Dan brown ihanet noktası e kitap

Page 66

ileri sürdüğü tuzlu su cepleri vardır. Buzul uzmanları bunlara yarık derler. Bununla birlikte yarıklar tuzlu su ceplerinden değil, uzantıları saç teli kalınlığında olan tuzlu su buz ağlarından meydana gelirler. Bu derinlikteki havuzda yüzde üç oranında tuzlu su olması için, o göktaşının bayağı fazla yarıktan geçmesi gerekiyor." Ekstrom kaşlarını çattı. "Yani mümkün mü, değil mi?" Norah sert bir dille, "Đmkânı yok," dedi. "Kesinlikle mümkün değil. Nüve örneklerinde tuzlu su buz ceplerine mutlaka rastlardım." R a c h e l , "Nüve örnekleri gelişigüzel noktalardan çıkartılmadı mı?" diye sordu. "Acaba talihsizlik eseri, nüvelerin çıkartıldığı yerler deniz buzu ceplerini

ıskalamış olabilir mi?" 171

"Ben göktaşının tam üstünden nüveler çıkarttım. Sonra da her yannından birkaç santim mesafede onlarca örnek aldım. Daha yakını olamaz." "Sadece sordum." Norah, "Su götürür bir mesele," dedi. "Tuzlu su yarıklarına sadece mevsimlik -her mevsim oluşan ve sonra eriyen- buzlarda rastlanır. Milne Buzul Katmanı sürekli buzdur; dağlarda oluşan ve buzuldan parçalar kopup denize düşene kadar bozulmadan duran buz. Bu esrarlı fenomeni açıklamakta donmuş planktonlar ne kadar uygun görünürse görünsün, sizi temin ederim bu buzulda hiç donmuş plankton ağı yok." Grup yeniden sessizleşmişti. Donmuş plankton teorisinin çürümesine karşın, Rachel'ın sistem veri analizi bu reddi kabul edemiyordu. Rachel'ın içgüdüleri altlarındaki buzulda donmuş planktonlar bulunmasının, bilmecenin en basit çözümü olduğunu söylüyordu. Occam'ın Usturası Prensibi, diye düşündü. UKO'da eğitmenleri bunu bilinçaltına kazımışlardı. Birden fazla açıklama olduğunda en basiti genellikle doğrudur. Buz nüvesi verileri yanlış çıktığı takdirde Norah Mangor'ın kaybedecek çok şeyi vardı. Rachel, belki de Norah'nın planktonu görünce bu buzulun bütünlüğü konusunda hata yaptığını fark ettiğinden ve şimdi de hatasını örtbas etmeye çalıştığından şüphelendi. Rachel, "Tek bildiğim," dedi. "Az önce tüm Beyaz Saray çalışanlarına brifing verip onlara bu göktaşının bozulmamış bir buz yatağında bulunduğunu, orda gömülü durduğunu ve Jungersol denilen ünlü bir meteordan koptuğu 1716'dan beri hiç el değmediğini söylediğim. Bu gerçek sanırım şu anda tartışılır oldu." NASA müdürü ciddi bir ifadeyle susuyordu. Tolland boğazını temizledi. "Rachel'a katılmak zorundayım. Havuzda tuzlu su ve plankton vardı. Açıklaması ne olursa olsun, bu havuzun kapalı bir ortam olmadığı anlaşılıyor. Kapalı olduğunu söyleyemeyiz." Corky huzursuz görünüyordu. "Eee, millet, burda astrofizikten bahsetmek istemem ama benim mesleğimde hata yaptığımızda genellikle milyarlarca yıldan bahsederiz. Gerçekten de bu plankton/tuzlu su karışımı o kadar önemli mi? Yani, göktaşının çevresindeki buzun kusursuzluğu göktaşının kendisini etkilemez, öyle değil mi? Elimizde hâlâ fosiller var. Kimse onların gerçekliğini sorgulamıyor. Buz nüvesi verilerinde hata yaptığımız ortaya çıksa da, kimsenin umurunda olmaz. Sadece başka bir gezegende yaşam kanıtı bulmamızla ilgileneceklerdir." Rachel, "Üzgünüm Dr. Marlinson," dedi. "Veri analizi yaparak geçinimini sağlayan biri olarak, size katılamadığımı belirtmek zorundayım. NASA'nın bu akşam sunacağı verilerdeki en ufak bir kusurun tüm keşfin inanılırlığını sarsma ihtimali var. Buna fosillerin gerçekliği de dahil." Corky'nin ağzı açık kalmıştı. "Sen neden bahsediyorsun? Bu fosiller reddedilemez." "Ben biliyorum. Siz biliyorsunuz. Ama eğer halk, NASA'nın bilinçli o l a r a k şüpheli buz nüvesi verilerini sunduğu düşüncesine kapılırsa, inanın bana, o anda NASA'nın başka hangi konularda yalan


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.