ihanet noktası Dan Brown

Page 79

Buzulda plankton içeren tuzlu su yarıkları olsaydı, bunu mutlaka görürdü. Öyle değil mi? Yine de Rachel'ın sezgileri en basit çözüm konusunda diretiyordu. Bu buzulda donmuş planktonlar var. On dakika ve dört fiĢek sonra Rachel ile diğerleri habiküreden yaklaĢık 250 metre uzaktaydı. Norah aniden durdu. Kuyu kazmak için mükemmel noktayı esrarengiz bir Ģekilde sezen, değnekle su arayan cadı sesiyle, "Burası," dedi. Rachel dönüp arkalarındaki yokuĢa baktı. Habiküre karanlıkta gözden kaybolalı çok olmuĢtu a ma en uzaktaki zayıf bir yıldız gibi yanıp sönen fiĢeklerin çizdiği hat, açı kça görülebiliyordu. FiĢekler, titizlikle hesaplanmıĢ pist gibi mükemme l bir düz çizgi oluĢturuyorlardı. Rachel, Norah'nın becerilerinden etkilenmiĢti. Rachel'ın fiĢeklere hayranlıkla baktığını gören Norah, "Kızağın ön den gitmesine izin vermemizin bir baĢka nedeni," dedi. "Paten demirleri düz. Kızağı yerçekimine bırakıp müdahale etmezsek, düz bir çizgi halinde ilerlemeyi garantiye almıĢ oluruz." Tolland, "Harika bir hile " dedi. "KeĢke açık denizde de böyle bir Ģey yapılabilse." AĢağıdaki okyanusu düĢünen Rachel, burası açık deniz, diye düĢündü. Bir an için, en uzaktaki fiĢek dikkatini çekmiĢti. Görünürden kaybolmuĢtu. Sanki önünden geçen bir nesne yüzünden ıĢık engellenmiĢti. Ama kısa süre sonra ıĢık yeniden belirdi. Rachel aniden tedirginleĢti. Rüzgâra karĢı, "Norah," diye seslendi, "Burda kutup ayıları var mıydı?" Buzul uzmanı son fiĢeği hazırlıyordu. Onu ya duymadı ya da duymazdan geldi. Tolland, "Kutup ayıları fok balıklarını yer," diye seslendi. "Sadece yaĢam alanlarına girildiği zaman insanlara saldırırlar." "Ama burası kutup ayılarının ülkesi, öyle değil mi?" Rachel hangi kutupta ayılar, hangisinde penguenler olduğunu hep karıĢtırırdı. Tolland, "Evet," diye bağırarak karĢılık verdi. "Arktik ismi kutup ayısından gelir. Arktos ayının Yunancasıdır." Muhteşem. Rachel endiĢeyle karanlığa göz gezdirdi. Tolland, "Antarktika'da kutup ayısı yoktur," dedi. "Bu yüzden oraya anti-arktos denir." Rachel, "TeĢekkürler Mike," diye seslendi. "Kutup ayılarıyla ilgili bu kadar konuĢmak yeterli." Tolland kahkaha attı. "Haklısın. Üzgünüm." Norah son fiĢeği kara sapladı. Yine kırmızımsı ıĢığa boğulan dörtlü rüzgar geçirmez siyah tulumlarının içinde hayli ĢiĢkin görünüyordu. FiĢekten yayılan ıĢık çemberinin ardında dünyanın geri kalan kısmı, siyah örtü ile kaplanmıĢ gibi hiç görünmüyordu. Rachel ile diğerleri bakarken, Norah ayağını sıkıca bastı ve kızağı eğimden birkaç metre yukarı, durdukları yere döndürmek için dikkatle hareket etti. Sonra ipi sıkıca tutarak yere çömeldi ve eliyle kızağın frenlerini açtı; kızağı sabit tutmak için buza saplanan dört sivri çivi. Bunu yaptıktan sonra ayağa kalktı ve üstünü silkeledi. Belindeki ipler artık gevĢek duruyordu. Norah, "Pekâlâ," diye bağırdı. "IĢe baĢlama zamanı." Kızağın rüzgâraltı tarafına dolanan buzul uzmanı, ekipmanın üstündeki koruyucu tenteyi tutan kopçaları açmaya baĢladı. Norah'ya biraz sert davrandığını düĢünen Rachel, arka kanadı çözmesine yardım etmek için yanına gitti.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.