Eugenie Grandet - Balzac

Page 40

«Buyrun efendim,» dedi Nanon yumurtaları getirerek, «size kabuğunda piliçler veriyoruz.» «Oh, taze yumurtalar,» dedi Charles, lüksü doğal kabul 105 eden insanlar gibi kekliğin üzerinde bile durmadı. «Ne kadar nefis! Şimdi, biraz da tereyağı getirir misin, benim iyi kızım?» «Şimdi tereyağı mı? O zaman kek yapılmayacak demektir!» dedi hizmetçi. «Ama, tabii biraz tereyağı getir, Nanon!» diye bağırdı Eugenie. Kız, kuzenini, yumurtasına batırmak için ekmeğini ve tereyağını keserken seyrediyordu ve bir melodramda, masumiyetin uykusunu izleyen en romantik Parisli bir tezgâhtar kız kadar mutluydu. Gerçekten de, kibar, büyüleyici bir anne tarafından yetiştirilen ve dünya başarılısı bir kadın tarafından cilalanan Charles, kendi tarzında, bir kadın şapkacısı kadar züppe, zarif ve derli topluydu. Bir genç kızın sevecenliğinin, yumuşaklığının gerçek bir manyetik gücü vardır ve Charles kendisinin, kuzini ve yengesi tarafından böyle beklendiğini görünce, hiç mücadelesiz bu duygu dalgasına kapılmaktan kendini alamadı. Eugenie'ye ışıl ışıl, gülerek okşarak baktı. Ona bakarken, saf yüzündeki çizgilerin olağanüstü uygunluğuna, kendisine gösterdiği özendeki masum tavrına, tutkunun ağırlığından uzak ama sevgisini düşleyen pırıltılı gözlerinin büyülü berraklığına dikkat etti. «İnanın sözüme, sevgili yeğenim, eğer Opera'da bir locada olsanız ve çok güzel giyinseniz, yengem günah diye düşünmekte tamamen haklı çıkacaktır ki, size bütün erkekler imrenecek, bütün kadınlar kıskanacaklardır.» Bu iltifatı, her ne kadar pek aklı almadıysa da önce Eugenie'nin yüreğini durdurdu sonra zevkten daha hızlı çarptırmaya başladı. «Oh, küçük taşralı kuzininizle eğleniyorsunuz,» dedi. «Eğer beni daha iyi tanısaydınız kuzin, alaycılıktan nefret ettiğimi bilirdiniz. Alaycılık, yüreği katılaştırır, bütün duyguları öldürür...» Ve çok tatlı bir hoşnutlukla, tereyağı sürdüğü lokmasını ağzına attı. «Hayır, hiçbir zaman insanlarla alay etmem,» diye sür 106 dürdü sözlerini Charles. «Büyük bir olasılıkla yeterince nüktedan değilim de ondan herhalde. Ve bu eksikliği önemli bir dezavantaj olarak görürüm kendime: Paris'te bir adamı «Çok iyi huyludur!» deyip silme adeti vardır. Böylece «Zavallıda hiçbir zekâ kıvılcımı yok. Bir gergedan kadar kalın kafalı» demek isterler. Ama benim avımı, herhangi bir silahla, bir vuruşta otuz parça ettiğim iyi bilindiğinden, benimle eğlenmeye kalkmazlar.» «Söyledikleriniz kalbinizin iyi olduğunu gösteriyor, yeğen.» «Parmağınızda çok güzel bir yüzük var,» dedi Eugenie. «Baksam kabalık etmiş olur muyum?» Charles yüzüğünü mümkün olduğu kadar çekerek elini uzattı ve Eugenie, parmak uçları kuzininin pembe tırnaklarına dokununca kızardı. «Bakın, anne, ne nefis bir işçilik!» «Çok altın var bunda,» dedi Nanon kahveyi verirken. «Ne bu?» dedi Charles, gülerek. Ve kahverengi sırlı topraktan, dışına.küller bulaşmış, içindeki kahve taneciklerinin yüzüye çıkıp sonra yeniden kaynayan sıvının dibine çöktükleri bir kabı gösterdi. «Sıcak kahve,» dedi Nanon. «Ah, sevgili yengeciğim! Size burada kalışımın anısı olarak hiç değilse yararlı bir şey bırakacağım. Zamanın çok gerisinde yaşıyorsunuz! Siz, Chaptal kahve kabında iyi kahvenin nasıl yapılacağını öğreteceğim.» Ve Charles, Chaptal kahve kabının çalışma kuralını açıklamaya koyuldu. «Aman Tanrı korusun, bunun bu kadar zımbırtısı varsa bütün zamanını başında geçirmen gerek,» dedi Nanon. «Asla ben böyle kahve yapamam. Hayır, gerçekten. Ben kahve yaparken bizim ineğe kim ot toplayacak?» «Ben yaparım kahveyi,» dedi Eugenie. «Canım çocuğum!» dedi Madame Grandet kızına bakarak. 107 Bunun üzerine, talihsiz genç adamın yoksulluğa düşüşü akıllarına geldiğinden üç kadın da sessizleştiler ve Charles'ın dikkatini çeken bir acıma havasıyla ona baktılar. «Bir şey mi var, kuzin?» diye sordu Charles. «Hişş!» dedi Madame Grandet, Eugenie yanıtlar gibi olurken. «Biliyorsunuz, babam konuşacak Monsieur...» «Charles» deyin,» dedi genç adam. «Oh, adınız Charles mı? Ne hoş bir ad!» dedi Eugenie.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.